Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 Gulnara KANBAROVA1 Bariş AYDIN 2 NAHÇIVANIN DİNİ MİMARLIK ANITLARI, CAMİİ VE CUMA MESCİDİ Özet Dinin biçimlendiği dönemlerden başlayarak, her bir yeni oluşan dine ait ibadet yerleri örneğini, gök cisimlerine inanıldığı, tetomizim, animizim gibi ilgili tapınaklar, ateşperestlik dini ile ilgili Ateşgâhlar, Hıristiyan dini ile alakalı kiliseler inşa edildiği gibi, İslam dininin de özellikleriyle ilgili ibadethaneleri de bulunmaktadır. Işlevlerine ve değerine göre İslam ibadethaneleri, dört gruba ayrılmaktadır. Bunlar Camii, Cuma Mescidi ve en basitini ise, mahalle ve köy camileri oluşturmaktadır. İslam ülkelerinde camiler, sadece ibadet etme, dini törenler yapmak için inşa edilmemişlerdir. Camii çok fonksiyonlu binalardır. Onun kapsamında düzenlenen etkinlikler, müslümanlar arasında iletişimi, birliği güçlendirmeye hizmet etmektedir. İslam dininin bir avantajı da, tek dini esastan gelen ve genellikle birlik içerisinde hiç bir halk ayrımı yapılmamaktadır. Türk dehası mimari binalarının inşası, gelişimi, evrimi sürecinde sözünü söylemiş ve bu süreçte, kendini döneminin dini yapılarında da göstermektedir. Bu yapıların içerisine, Nahçıvan’ın Camii, Mescid, tekke ve pirlerini de dahil edebiliriz. Anahtar Kelimeler: İbadethane, Islam dini, Cami, Mescid, Namaz. A NAHÇIVAN THE RELIGIOUS ARCHITECTURE MONUMENTSMOSQUE AND CUMA MESJİD Summary Starting from the period in which religion formed, each newly formed religion of places of worship, for example, it is believed the heavenly bodies, bodies, like tetomiz temple on, Ateshgah of related ateşperestlik religion and churches as builtDoç. Dr. Nahcıvan Devlet Universitesi Mimarlık Bölümü, Öğretim Üyesi, [email protected] 2 Ek.Öğr.Elm. Atatürk Üniversitesi, G.S.Fak, (Nahcivan Devlet Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Doktora Öğrencisi,) [email protected] 1 Gulnara Kanbarova - Bariş Aydin 594 related Christian religion, there are also places of worship of the properties of the religion of Islam. According to the functions and values of the Islamic places of worship, are divided into four groups. These Mosque, the Cuma Masjid, and the simplest, constitute the neighborhood and village mosques. Mosques in Muslim countries, just to worship, religious ceremonies were not built to do. Mosques are multifunctional building. Its activities are organized within the scope of communication between Muslims, serves to strengthen the union. An advantage of the Islamic religion too, from one religious principles and are usually made no distinction between a people in unity. The construction architecture building of the Turkish genius, development, it has said the evolution of the process and in the process also shows itself in the era of religious buildings. we can also include these structures into, Nakhchivan's Mosque, Masjid, the lodge and pyrene Keywords: worship, religion Islam, Mosque, Masjid, Prayer. GIRIŞ Doğu’da İslam nüfusunun uğrak yerlerinden, sosyo-politik ve ideoloji merkezlerinin önemli yerlerinden birisini de, camiler oluşturmaktadır. Bu yapıların esasını oluşturan ve İslam’ın ilk yıllarında konuçlandırılan camiler, müslümanların ibadet, namaz kılmak için ihtiyaçlarını karşılayan yer gibi oluşmuştur. Buralarda ibadet edilmekte, namaz kılınmakta, dua ve hutbe okunmaktadır. Ancak zaman geçtikçe camiler, bu misyonlarını koruyarak diğer özellikler de taşımış ve Ortaçağ Döneminde, nüfusun en çok uğradığı bir yer olduğu, sosyalsiyasi ve ideolojik merkezlerden biri haline gelmiştir. İslam dininin gelişip yayıldığı ülkelerin hepsinde olduğu gibi, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde de, çok küçük ve büyük camiler inşa edilmiştirr. İslam dini VIII. yüzyılın başlarında Nahçıvan’da tek din olarak, hakim dine çevrilse de, İslamlığın ilk dönemlerine ülke topraklarında, özellikle Selçuklu Türklerinin Azerbaycan’a gelmiş olduğu döneme ait, cami örnekleri günümüze kadar ulaşamıştır. Bugün elimizde Nahcivan Özerk Devleti arşivlerinde bulunan kayıtlardan, “Nahçıvan Sancağının Ayrıntılı Defteri” eserinde, XVI-XVIII. yüzyıllarda, Nahçıvan tipik bir İslam şehri, askeri-idari, ticari, sanaat merkezi olarak gösterilmektedir.3 Nahcivan’nın bu döneminde, üç camii, Cameyi-Alp Arslan, Cameyi-Muhammed Kendkuda, Cameyi- Şerif ve on adet mescid, Ağa Mescid, Hacı Halil Mescid, Keçeci mescid, Molla Ahmet Mahallesi’nin Mescidi, Sultan Mahmud Mescidi, Hacı Sani Mescidi, Etmelik Mescidi, İsmayilan Mescidleri faaliyet göstermektedir.4 XVII. yüzyılda Evliya Çelebi, Nahçıvan’da bulunan anıtlarla ilgili yazılarında konuya, “Buradaki mevcut 10200 örtülü büyük toprak ev, 70 Camii, ibadethaneler özellikle şehre güzellik vermektedir. Kentte 40 mahalle mescidi, 20 otel, 7 güzel hamam, yaklaşık 1000 dükkan bulunmaktadır. Pek çok kişi bulunan garip Cuma Camileri vardır ki, onların her biri bir cennet bahçesi, behişdir. Bunlardan Cenâb Ahmet Paşa, Ferhad Paşa, Güzel Ali Paşa, Çığal oğlu, militan Cafer Paşa Cuma Camilerini belirtebiliriz. Bu Cuma Camileri sulu, çinili, renkli camlarla süslenmiş, bir kaçının yarım daire şeklinde varılmış tavan günbezleri sulu tuğlalarla 3 4 Nahçıvan sancağının ayrıntılı defter, Sabah, İstanbul, 1997, s. 123 Fahreddin Seferli, Nahçıvanda Sosyal-Siyasi ve İdeolojik Merkezler, BİLİM, Bakü, 2003, s. 262 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 595 Nahçivanin Dini Mimarlik Anitlari, Camii ve Cuma Mescidi kaplanmıştır. İstanbul mimarisi tarzında 33 minaresi vardır."5 ifadeleriyle, o günlere ait bilgileri vermektedir. Kiyasi, Azerbaycan topraklarındaki dini mimari anıtları araştırırken, Nizami Döneminde ayakta kalan dini mimari anıtların çok az olduğunu ve günümüze ulaşan harabe durumundaki cami örnekleri, XI-XIII. yüzyıllara ait olanlarının, Azerbaycan mimarisinde en dayanıklı ve gelişmiş mimari tipolojinin gruplarından biri olduğu sonucuna varmıştır.6 Salamzade ve Memmedzade, camilerin, şehir mimari çehresinde önemli yer tutuğunu ve Nahçıvan’ın merkezi mimari anlayışına dahil olması ile kendi varlığını kabul ettirmiş olduğunu belirtmektedir.7 Ortaçağ Döneminde Nahçıvan şehri, küçük meydanlarında, inşa edilmiş Mahalle Mescidlerinde, dükkanlar bulunmakta ve bu küçük mahalle merkezleri, şehir meydanlarına dar sokaklarla birleşmektedir. Atabey-Eldenizler zamanında “Büyük Kale” arazisinde inşa edilen cami de, şehrin kale etrafında biçimlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Halk mahalle camilerine günde beş kez namaz kılmak için yönlendirilmesiyle, camiye cuma günleri cuma namazı kılmak için toplaanmaktadır. Hepsi kalenin doğu tarafında inşa edilen Rasta ve Çarşı pazarda ticaretle uğraşan insanlar da, günlük bu camiyi namaz kılmak için kullanmıştır. Hükümdarlar, çoğu zaman halk ile yapılacak toplantılarını da, bu camilerde yapmaktadır. Bu bakımdan camiler, şehir merkezinde konuşlandırılmakla beraber, hükümdarlar da halk üzerinde kontrolünü sağlamaktadır. Cami Ortaçağa Dönemine ait olan bu mimari anıtı, Acemi Ebubekir oğlu Nahçıvani tarafından oluşturulan Atabeyler mimari kompleksinin anıtsal yapılarındandır. XIX. yüzyılın sonlarına kadar mevcut olan caminin, günümüze sadece fotoğrafı ve çizimi ulaşabilmiştir. Ortaçağ kaynakları ve üzerindeki kitabelerden bu cami, Nahçıvan bölgesinde belli olan en eski cami tiplerinden birisidir. Cami azameti ve güzelliği ile ortaçağ gezgin ve tarihçilerinin dikkatini çekmiş, Fransız gezgin Taverniye Nahçıvan şehrindeki camilerden, “Nahçıvan çok büyük şehirlerden biri olmuştur. Orada çok sayıda cami kalıntıları görünüyor. Bu, Camiler Asya’nın en iyi ve güzel camilerindendir.”8sözleriyle bahsetmektedir (Fotograf 1). Evliye Çelebi, Seyahatname (Azerbaycan Tarihine Dair Seçmeler), Azerneşr, Bakü, 1997, s.58 Cefer Kıyasi, Nizami Dönemi Mimari Anıtlar, Işık, Bakü, 1991, s. 49-53 7 E. Salamzade & K. Memmet Zade, Azerbaycan mimarisinin Nahçıvan Okulu Anıtları, BİLİM, Bakü, 5 6 1985, s.128 Fahreddin Seferli, Nahçıvan-Cuma Mescidi, Azarbaycan MBA’nın Nahçıvan Bölümü, Bilimsel Eserler 12, Nahçıvan, 2004, s.70 8 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 Gulnara Kanbarova - Bariş Aydin 596 Foto 1. Nahcivan Cuma Mescidi, (XIX. yüzyılda Alman Mimarı E. Yakobstal’ın fotoğrafı) Araştırmacı yazar Engelgardt XIX. yüzyılın ortalarında Cuma Mescidi hakkında, “Türk Camisi yontma taştan kemerli olan dev bir yapıdır. Onun içinde güzel yontma izleri hala durmaktadır. Binanın bir bölümü yıkılmış, kalan kısmı ise sürekli yıkılma tehlikesi altındadır.” 9 sözleriyle yapı hakkında bizlere bilgiler vermektedir. XIX. yüzyılın sonlarına doğru Nahçıvan’da araştırma ve incelemelerde bulunan Alman mimarı E. Yakobstalın çektiği fotoğrafa dayanarak, cami hakkında belirli fikir yürütmek mümkün olmuştur10 (Çizim 1). XX. yüzyılın 60-70’li yıllarında Nahçıvan mimarlık anıtları üzerinde araştırma yapan bir çok bilim adamları, XIX. yüzyılın sonlarında Nahçıvan’da bulunan Alman mimarı Yakobstal’ın çekmiş olduğu fotoğrafa ve Dyelafua tarafından çizilen çizimden (Çizim 2) yola çıkılarak, cami hakkında belli bir fikire sahip olmuşlardır. Bu kaynaklara dayanan yazar Salamzade, caminin mimari yapısı hakkında bazı sonuçlara ulaşmıştır. Çizimdeki hacimli yapı, mimari kompleksin merkez parçası konumunda ortaya konulmuştur. Bu hacimli yapı, kare planlı olarak tasarlanmış ve üzeri kubbe ile kaplanmıştır. Dört duvarında da çift kemerler yer almaktadır. Salonun, açık kemer biçiminde olan yan duvarlarının yapısı, caminin merkez bölümü, bir yandan odalar ve geçidlerle çevrelenmiş olduğunu göstermektedir. Ortaçağ Döneminde, Nahçıvan’ın merkezi sayılan Atabeyler11 yapı kompleksinde inşa edilmiş olan bu cami, “Büyük Kale” mimari grubuna dahil, büyük yapısal formun anıtsallığına ve azametine göre önemli bir alanı kaplamaktdır.12 Fahreddin Seferli, Naxçıvan-Cumə Mescidi, Azarbaycan MBA’nın Nahçıva Bölümü, Bilimsel eserler 12, Nahçıvan, 2004, s.71 10 E. Jacobstahl, Mittelalterliche Backsteinbaute in Nachtschevan zum Araxe sthale, Berlin, 1899, s. 168 11 Zaman geçtikçe Eceminin ustalığı ile beraber, toplumda kazanmış olduğu mevkinin artmış olduğunun kanıtını, bunu belli mimari anıtlarda, onun adının yazılış biçimi de açıkça göstermektedir. Aceminin yaratıcılığı yüzyıllar boyunca Azerbaycan’ın ve diğer ülkelerin birçok mimarları için ilham ve taklit kaynağı olmuştur. Ecemidan 300 yıl sonra yaşamış Türk mimarı Mimar Sinan’ın eserlerinde de araştırmacılar,bu deha üstadın etkisinden kalmışlardır. Çağdaş mimarlar, Ecaminn “Biz öleceğiz, bu anıtlar hatıra olarak kalacak”sözlerinden ilham alacaklardır 12 E. Salamzade, Acemi Ebubekir Oğlu ve Nahçıvan Mimarlık Anıtları, Bakü, 1976, s. 22 9 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 597 Nahçivanin Dini Mimarlik Anitlari, Camii ve Cuma Mescidi Çizim 2. Nahçıvan "Büyük kale" üzerinden XIX. Yüzyıla kadar kalmış olan Atabey-Eldenizlerin Saray Kompleksi (Çizim J. Dyelafua). Cuma Mescidi Camii, XVIII. yüzyılın sonlarında Ruslar tarafından yıkıldıkdan sonra, bu caminin 300 metre kuzey batısında yeniden ve çok büyük olmayan, Cuma Mescidi inşa edilmiştir. Cuma Mescidi XIX. yüzyılın ikinci yarısında, Nahçıvan’da yaşayan Nahçıvanlı Hacı Muhammed Cafer Oğlu tarafından yaptırılmış, Cafer Ağa yapının sonraki dönemlerde yaşamasını sağlamak için, camiye vakıf olarak, iki dükkan bağışlamıştır. Onlardan birinin geliri caminin onarımını, ekipman alınması gibi masraflarını, ikincisinin gelirleri ise, mücavirlerin geçimi için sarf edilmiştir. Vakıf, tüm feodal dönemlerde misyonunu sürdürmüş, ancak Azerbaycan’ın Sovyet yönetimine geçmesiyle varlığını devam ettirememiştir.13 Foto 2. Cuma Mescidi’nin ön cepheden görünümü 13 Fahreddin Seferli, Nahçıvan’da Sosyal-Siyasi ve İdeolojik Merkezler, BİLİM, Bakü, 2003, s. 270 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 Gulnara Kanbarova - Bariş Aydin 598 Cuma Mescidi, Nahcivan’da eski pazar meydanının batı tarafında, nüfusun en yoğun olduğu bir yerde inşa edilmiştir. Bu yapı, XIX. yüzyılda Nahçıvan’da mevcut olan Mescidlerin içerisinde en görkemli olanıdır. Bu nedenle şehirde merkezi cami işlevini yerine getirmekte, cemaat cuma namazlarını, Cuma Mescidi’nde kılmaktadır. Bu açıdan şehir nüfusu buraya daha çok toplanmaktadır. Sovyet Döneminde bu mescid, müslümanların toplandığı ve ibadet yaptığı bir yer olmuştur14 (Fotograf 2). Nahcivan Bakanlar Kurulu 2007 yılında, Bilimsel Restorasyon İmalat Müdürlüğü tarafından Cuma Mescidi binası, restoratör mimar Azer Nesirli ve Ziya Aliyev tarafından yeniden restorasyonu yapılmıştır. 1894 yılında Cuma Mescid binasına restorasyon sırasında eklenmiş yapılar sökülerek, bina orjinal durumuna yeniden getirilmiştir. Cuma Mescidi’nin toplam alanı 390 metrekare olup, son restorasyon çalışmaları sırasında mescidin bahçe bölümüne, cenaze törenlerinin yapılması için yardımcı binalar da inşa edilmiştir (Çizim 3, 4, 6, 7 ). Eyvantipli Camiler grubuna dahil olan bu mescid plan olarak, düz planlı biçimde ele alınıp tasarlanmıştır (Çizim 5). Bir katlı ve bir minareli olarak, pişmiş tuğla ile inşa edilmiş olan Cuma Mescidi binası, plan olarak dairesel biçimli kubbe bulunan büyük bir salon ve onun yanında, kadınların namaz kılması için tasarlanmış dar bir salondan ve birkaç odadan oluşmaktadır. Cuma Mescidi’nin kubbesinin çapı 7.20 m olmak üzere, enli duvarlar (0.80 m’den-1.20 m kadar) üzerine oturtulmuştur. Mescidin minaresi aşağıda düz planlı olmakla beraber, yukarı doğru geldikçe dairesel form biçimi almakta ve tuğladan inşa edilmiş eyvanla tamamlanmaktadır. Minarenin üst katında yapılmış “Ezan okunması” için açık balkona, mescidin fasadında bulunan balkondan açılmış dar bir geçitle geçilmektedir. 2007 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında, mescidin tavanı ve kubbesi sökülerek yenilenmiş, basit formda olan pencere ve kapıları değiştirilerek renkli vitray pencere ve kapılarla ele alınmıştır.15 Çizim 3. Cuma Mescidi’nin ön cepheden görünümü Fahreddin Seferli, Nahçıvan’da Sosyal-Siyasi ve İdeolojik Merkezler, BİLİM, Bakü, 2003, s. 270 Gulnara Kanbarova. Nahçıvan Şehir Camilerinin Mimarisi. // Bilim ve Hayat- 4 (449), Bakü, 2011, s.102-104 ; Gulnare Kanbarova. XII-XX. yüzyıllar Nahçıvan Şehrinin Dini Mimari Anıtları. // ŞÖBMA. Mimarlık, Şehircilik Tarihi ve Restorasyonu Topluluğu 1 (2), Bakü, 2012, s. 32-43 14 15 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 599 Nahçivanin Dini Mimarlik Anitlari, Camii ve Cuma Mescidi Plan 4. Cuma Mescidi’nin genel planı Plan 5. Cuma Mescidi’nin planı Çizim 6. Mescidin yardımcı binalarının fasadı Plan 7. Yardımcı binaların planı The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600 Gulnara Kanbarova - Bariş Aydin 600 Ortaçağ Dönemi sırasında Nahçıvan topraklarında faaliyet gösteren, sosyal-siyasi ve ideolojik merkezlerden biri olan Camiler, Ortaçağ Azerbaycan feodal toplumun hayatında, önemli yere sahip olmuştur. Nüfusun önemli bir çoğunluğunun toplantı, ibadet ve zikir yeri olan bu merkezlerde, dönemin bir takım sosyal, siyasi, askeri, diplomatik, aile, ev gibi önemli konularına çözüm üretilmiştir. Bu açıdan büyük yapılı mescidler dahil olmak üzere, Ecemi yaratıcılığı olan bu camilerin, Nahçıvan şehirinde her zaman özel yeri olmuştur.16 KAYNAKLAR Nahçıvan sancağının ayrıntılı defteri, Sabah, İstanbul,1997, s. 336 ÇELEBİ Evliye, Seyahatname (Azerbaycan tarihine dair seçmeler), Bakü, Azerneşr, 1997, s. 80 KIYASİ Cefer, Nizami Dönemi Mimari Anıtlar, Işık, Bakü, 1991, s. 264 SALAMZADE E., Acemi Ebubekir oğlu ve Nahçıvan memarlık Anıtları. Bakü, 1976, s. 83 SALAMZADE E., & MEMMET-ZADE K., Azerbaycan Mimarlığının Nahçıvan okulu Anıtları, BİLİM, Bakü, 1985, s. 266 JACOPSTAHL E., Mittelalterliche Backsteinbaute in Nachtschevan zum Araxe sthale, Berlin, 1899, p. 168 SEFERLİ Fahreddin, Nahçıvanda Sosyal-Siyasi ve İdeolojik Merkezler, BİLİM, Bakü, 2003, s. 392 SEFERLİ Fahreddin, Nahçıvan-Cuma Camii. Azerbaycan MEA-nın Nahçıvan Bölmesi, Bilimsel Eserler 12, Nahçıvan, 2004, s. 70 KANBEROVA Gulnara, Nahçıvan Şehirinin Camii Mimarisi. // Bilim ve Hayat- 4 (449), Bakü, 2011, s.102-104 KANBEROVA Gulnara, XII-XX. Yüzyıllar Nahçıvan Şehrinin Dini Mimari Anıtları. // ŞÖBMA. Mimarlık, Şehircilik Tarihi ve Restorasyonu. Toplu-1 (2), Bakü, 2012, s. 236 16 Fahreddin Seferli, Nahcıvan’da Sosyal-Siyasi ve İdeolojik Merkezler. BİLİM, Bakü, 2003, s.310 The Journal of Academic Social Science, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 593-600