12-36 ay arası gelişim gösteren özerklik, birçok

advertisement
ANNEÇOCUK
ANNEÇOCUK
78
HS
79
HS
İKİ YAŞ
SENDROMU
12-36 ay arası gelişim gösteren özerklik, birçok yeni davranım şekli ile karşılaşmanızı da beraberinde getirecektir. Bunlardan en sık gözlemlenenleri yemek yemede direnme, inatçılık, söz
dinlememe, uyumak istememe, ağlama nöbetleri, huysuzluk, hırçınlık ve de öfke patlamalarıdır.
İki yaş dönemi, çocuk gelişiminin en önemli
olmak ile birlikte, anne ve babalar için en yorucu ve en zorlayıcı evresi olarak tanımlanabilir. Bebeklik dönemi bittikten sonra işlerin
daha kolay bir hal alacağını düşünen anne ve
babalara her gelişimsel dönemin (yaşın), ayrı
bir zorluğu olduğunu hatırlatmak isterim.
Uzm. Psikolog
Yegan Sasık
Kendini en çok atların yanında
huzurlu ve arınmış hisseden bir
psikolog. Çocuklarla çalışmanın
ve sonuca ulaşabilmenin verdiği
hazzı tarif edilemez buluyor.
Gerçek bir kitapsever. Vazgeçilmezi ise belki de ilkokulda
okuduğunda ilk aşkı olduğunu
düşündüğü ‘Küçük Prens’. Her
yeni yaşında bu kitabı tekrardan
okumak gibisi yok diyor. Onun
için özel olanlar annesi, babası,
işi,dostları ve atı Ablesse…
Bugünlerde sabahları yürüyüş
yaptığı sahilde karşılaştığı gizemli
berduşun, zihninde canlandırdığı hayat hikayesini yazmaya
çalışıyor; en büyük hayali ise bu
gizemli adamla konuşabilmek ve
gerçek hikayesini öğrenebilmek.
www.hedefpsikoloji.com
Çocuk, yürümeye ve konuşmaya başladığı
an itibariyle aslında özerkliği deneme şansını
da yakalamış oluyor. Artık karşınızda güçsüz,
bağımlı ve pasif bir çocuk yok. Bu dönem içerisinde hem bilişsel gelişim hem de özgüven
oluşumu açısından anne ve babaların önemli
bir rolü bulunmakta. Bu noktada anne ve babalar zaman zaman güçlük çekmekte ve panik olmaktalar. İşinizi kolaylaştırmak aslında sizin elinizde. Çocuğunuzun bir sonraki yaşı ve
yaş özellikleri hakkında bilgiye sahip olmanız,
nelerin normal nelerin dikkat edilmesi gereken
unsurlar olduğuna dair farkındalık kazanmanızı
sağlayacaktır.
12-36 Ay özerklik çağı
12-36 ay arası gelişim gösteren özerklik, birçok yeni davranım şekli ile karşılaşmanızı da
beraberinde getirecektir. Bunlardan en sık
gözlemlenenleri yemek yemede direnme,
inatçılık, söz dinlememe, uyumak istememe,
ağlama nöbetleri, huysuzluk, hırçınlık ve de
öfke patlamalarıdır. Öfke patlamaları esnasında hem ebeveyne yönelik hem de çocuğun
kendi bedenine yönelik vurma,ısırma, kafasını
duvarlara ya da yerlere çarpma gibi davranımlar gözlemlenmektedir.
Bu dönemde çocuğunuzun özerkliğini kısıtlamanız, dünyayı keşfine engel olmanız, birçok
anne baba gibi sürekli ‘HAYIR!’ demeniz, çocuğunuzda bir engellenmişlik hissi uyandıracak ve öfke patlamalarına yol açacaktır.
Özerkliği gereksiz yere kısıtlanan, kendi becerileri doğrultusunda güvenli bir ortamda
bu becerilerini geliştirmeye fırsat bulamayan
çocuk utanç ve kuşku duygusu yaşayacaktır.
Bu gibi duygular ileriki yaşlarda çocuklarınızın
içe dönük, kendine güvensiz kişilik yapılarına
sahip olmalarına neden olacaktır.
Saydığımız birçok davranım-duygulanım,
içinde bulunulan gelişimsel döneme ait tipik
özelliklerdir. Peki karşılaştığınız bu davranım
ve duygulanımlar karşısında anne baba olarak nasıl bir tutum sergilemeniz işleri kolaylaştırabilir?
Enerji öfkeye dönüşmeden harcanmalı
Öncelikli olarak unutulmamalıdır ki, öfkesi engellenen çocuk bu duyguyu bir yere yönlendirecektir. Bu yönelimin, kendi bedeni olması
olasıdır; kendine vurma, kendini ısırma vb…
Çocuğunuza rahatça hareket edebileceği,
zıplayıp, koşabileceği, özgür olabileceği zamanlar ve yerler yaratmaya çalışın. Bedeninde
var olan enerjisini olumlu davranımlar sergileyerek ve de keyif alarak
boşaltması için ona yol gösterin. Bu dönem içerisinde çocuğunuz
ile inatlaşmayın. Karşılıklı inatlaşmalar, onu öfkelendirecektir. Fakat
öfkesini kontrol edebilecek olgunluğa henüz sahip olmadığı unutulmamalıdır. Yapmasını istemediğiniz bir davranım ile karşılaştığınızda
onu engellemek ya da cezalar vermek de aynı öfke patlamaları ile
karşılaşmanıza yol açacaktır. En ideali gibi görünen uzun uzun açıklamaların da işe yarayacağını sanmayın. Karşınızda hem muhakeme
becerisi tam olarak oluşmamış hem de size tüm konuşma süresince
dikkatini odaklamada güçlük çeken iki yaşında bir çocuk var. İnatçılık
gösterilen durumlarda anne ve babaya yaratıcı olmak düşüyor. Çünkü en kolay yol, çocuğunuzun dikkatini başka bir yöne çekmenizdir.
Anne yaratıcılığını ve sabrını kullanmalı
Yaratıcılığınızı yemek yeme süreçlerinde de kullanabilirsiniz. Sınırları
muhafaza ederek; çocuğun ihtiyaçlarına ve sizin kararınıza göre belirlenmiş yemek saati ve yenilecek yerde ama yemek yeme eylemini
daha eğlenceli bir hale getirerek işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
Çocuk, olumsuz, hırçın davranış sergilediğinde ise görmezden gelmek, umursamamak ve dikkatleri başka bir yöne çekmek yapılacak
en doğru davranıştır. Anne ve babalar olumsuz davranış bittikten
sonra çocuk ile ilgilenmelidirler. Bu gibi anlarda sakin ve sabırlı olmak
çok önemlidir.
Uykuya dalmakta güçlük çeken çocuklarda verilebilecek en iyi fakat
uygulaması güç olan tavsiye, çocuk uyuyana kadar rahat bir tavırla
yatağının başında oturmanızdır. Gece sık sık uyanan çocuklarda ise
yapılması gereken, önceden anne baba tarafından çocuğun uyanma saatlerinin not edilmesi ve bu saatler gelmeden beşer dakika
önce sizin tarafınızdan çocuğunuzun şefkatle uyandırılmasıdır. Böylece her uyandığında sizin ‘orada’ olacağınız algısını edinen çocuk
güvenle uyumaya devam edebilecektir. Her iki durumda da iyileşme
süresinin sabır gerektirdiği fakat mutlaka olumlu sonuç alındığı unutulmamalıdır.
Sosyalleşme zaman alabilir
İki yaşındaki çocuğunuzun insanlara alışmasını sağlayın. Bu dönemde akranları ile beraberce oynama becerisi tam olarak kazanılmadığından yardıma ihtiyaçları vardır. İki buçuk ya da üç yaşındaki
çocuklar da, oyuncaklarını başkaları ile paylaşarak oynamayı onlarla
aylarca bulunup, alıştıktan sonra becerebilirler.
Bu dönemde, hayatınızda yapacağınız büyük değişiklikler konusunda da dikkatli olmalısınız. İlk iki yıl işe ara verdikten sonra, çalışma
hayatına geri dönmek isteyen anneler, çocuklarının birlikte kalacakları insana, işe başlamadan alışmasını sağlamalıdır. Bu kimse birkaç
gün, çocuk ona güvenip, alışana kadar çocukla hiç ilgilenmemelidir.
Sonra çocuğun bakımı yavaş yavaş anne tarafından terk edilebilir.
İlk başta tüm gün yalnız kalmamaları daha sağlıklı olacaktır. İlk defa
çabucak dönüşünüz (yarım saat gibi), ona daima geri döneceğinize
dair bir garanti gibi gelecektir.
Normal olduğunu belirtmek ile birlikte, siz anne babalar için zorlu ve
oldukça sabır gerektiren bir dönem olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Çocuklarınıza yeteri kadar zaman ayırabilmek, bu zamanı onları anlamaya çalışarak ve dünyayı keşfetmelerine yardımcı olarak geçirebilmek için ön koşul, önce kendinize zaman ayırmanızdır.
Çocuğunuzu bu dönemde uyumsuz, iyi yetiştirilmemiş veya problemli olarak tanımlamayın. Üç yaş sonrasında kurallara ve çevresine uyum sağlayabilecek gelişim düzeyine erişecektir. Çocuğunuzu
büyütürken içinde bulunulan gelişim dönemi hakkında bilgi sahibi
olmanız aslında ‘sorun’ olarak sınıflandırılmayacak davranışları gözünüzde büyütmenize engel olacaktır. Ayrıca, bilgi edinmek amacıyla
bir çocuk ruh sağlığı uzmanından danışmanlık almak da mümkündür
Download