nuüfus cogğrafyası

advertisement
TEMEL KAVRAMLAR
NUÜ FUS COGĞ RAFYASI
Nüfus: Sınırları belli bir ___________ ve belli bir ___________ yaşayan insanların sayısıdır.
NÜFUSUN YAPISI/DEMOGRAFİK YAPI
Demografi: ______________ inceleyen bilim dalıdır.
Demografik yapı deyince nüfusun yaş, cinsiyet, eğitim, kır-kent, ekonomik
faaliyet kollarına dağılış durumu gibi özellikleri akla gelir. Demografik yapı
ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile yakından ilgili ve dinamiktir.
Nüfus coğrafyası: Nüfus ve göç gibi özelliklerin yeryüzüne dağılışını ve bu
dağılışın nedenlerini inceleyen, beşeri coğrafyanın bir alt dalıdır.
Cinsiyet Yapısı
Nüfus sayımı: Belirli bir zamanda, bir ülke sınırları içinde yaşayan insanlara
yönelik olarak yapılan; _____________, _____________ ve ____________
verilerin toplanıp değerlendirilmesi ve yayımlanması sürecine nüfus sayımı
denir. İnsanların sayım esnasında bulundukları yere kaydedildikleri sayım
yöntemine ____________, ikamet ettikleri yerin nüfusuna kaydedildikleri
sayım yöntemine ise ____________ sayım denir.
TARİHSEL SÜREÇTE NÜFUS SAYIMLARI
İlk nüfus sayımlarının M.Ö. 3000 yıllarında ________ ve ________ yapıldığına
dair izler vardır.
Bugünkü nüfus sayımı tanımına daha uygun düşen ilk sayımın M.Ö. 2100
yılında bir Mezopotamya şehri olan ________’da yapıldığı anlaşılmaktadır.
Modern sayımlar ________ ve ________ ’nın sömürgelerinde yaptıkları
sayımlarla başlamıştır.
İlk nüfus sayımı ________ yapılmıştır.
Genel olarak nüfus cinsiyetlere dengeli dağılır, ama beşeri sebeplerle bölgesel
farklılıklar veya yaş gruplarına göre farklılıklar ortaya çıkabilir.
Genelde yeni doğanların yüzde 51’i erkek, yüzde 49’u kız çocuğudur.
•
•
•
•
Savaş sonrası dönemlerde nüfus içinde kadınların payı erkeklerden fazla
olmaktadır.
Göç alan bölgelerde erkek nüfus, göç veren bölgelerde kadın nüfus
genellikle (az da olsa) fazla olmaktadır.
Yaşlı nüfus içerisinde kadınların payı fazladır.
Çin’de tek çocuk politikasının etkisiyle cinsiyet yapısı bozulmaya başlamıştır. (İnsanlar çocuklarının erkek olmasını istiyorlar.)
Nüfusun cinsiyete dağılımı ile ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arasında doğrudan
bir ilişki kurmak doğru değildir.
Periyodik olarak modern nüfus sayımları ilk defa İskandinav ülkelerinden
_________'te 1748 yılında, Danimarka'da 1769 yılında yapılmaya başlandı.
Kır ve Kent Nüfusu
Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk nüfus sayımı ___________ döneminde 1831
yılında yapılmıştır. Bu sayımın amacı _____________ ve ______________
yükümlülerini belirlemeye yönelik olduğu için ___________ sayılmamıştır.
Kır yerleşmesi: Nüfusu __________’den az olan, ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmediği, işbölümü belirgin olmayan, insanların genellikle tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile geçindiği yerleşmelerdir.
Türkiye'de ise düzenli modern nüfus sayımlarına ________yılında yapılmaya
başlanmıştır.
Eski sayımlar ____________ ve ____________ mükelleflerinin tespiti için
yapılıyordu.
Kent yerleşmesi: Nüfusu 10 binden fazla olan yerleşmeler ülkemizde şehir
yerleşmesi kabul edilir. Kır yerleşmelerinden en önemli farkları iş bölümünün
belirgin olması ve nüfusun fazla olmasıdır.
Modern sayımlar ile nüfusun ____________ , _________ ve _________
yapısına dair veriler toplanıp ülkelerin karar verme süreçlerinin gerçekçi
olabilmesi ve planlı kalkınmanın sağlanması hedeflenir.
Sanayileşme ile birlikte _________ bölgelerden, _________ alanlara doğru
göçler yaşanmış ve ___________ nüfusu __________ nüfusunu geçmiştir.
Türkiye’de ilk nüfus sayımı _______’de, ikincisi ise 1935’te yapılmıştır. Daha
sonra 5 ve 0 ile biten yıllarda nüfus sayımı yinelenmiştir. En son nüfus sayımı
1990’da yapılmış ve daha sonraki sayımların 10 yılda bir yapılması kararlaştırılmıştır. Doğudan batıya göçlerle nüfusun bölgesel olarak hızlı değişmesi
sonucunda 1997 senesinde illerin milletvekili sayılarının daha gerçekçi olarak
belirlenebilmesi için bir sayım yapılmıştır.
Sanayileşmiş ülke veya bölgelerde _______ nüfusu oranı fala iken, sanayileşmemiş tarım toplumlarında ________ nüfusu oranı daha fazladır.
Günümüzde ülkemizde nüfus sayımları elektronik ortamda yapılmakta, nüfusla ilgili istatistikleri de TÜİK örnekleme yöntemiyle istatistiksel metotlarla elde
etmektedir.
Nüfus sayımları sonucunda hangi veriler elde edilir?
Nüfusun ___________, _____ gruplarına dağılışı, ________________ dağılışı,
__________ ve _________ nüfusu, _____________ durumu, ____________
faaliyet kollarına dağılımı, ________ hızı, nüfus hareketleri (________) hakkında bilgi edinilebilir. Nüfusa dair özellikler nitel ve nicel özellikler olarak
ayrılır. Günümüze nüfusun niteliği niceliğinden önemlidir.
Harita 1: Şehirleşme oranları
Eğitim Durumu
Genellikle sanayileşmiş toplumlarda eğitim seviyesi ________ iken sanayileşmemiş toplumlarda ________’tür.
Erkek nüfus içerisindeki okur-yazar oranı kadınlardan fazladır.
Okur-yazar oranının en düşük olduğu bölge ve ülkeler:
Bangladeş, Çin, Mısır, Etiyopya, Hindistan, Endonezya, Nijerya ve Pakistan
Nüfusun Ekonomik Faaliyet Kollarına Dağılımı
Ekonomik faaliyet kolları; tarım (birincil faaliyetler), sanayi (ikincil faaliyetler)
ve hizmet (üçüncül faaliyetler) sektörleri olmak üzere üçe ayrılarak incelenir.
Gelişmiş ülkelerde __________ ve __________ sektörleri ön planda iken, geri
kalmış ülkelerde __________ ekonomideki payı gelişmiş ülkelere göre daha
fazladır.
Bir ülkenin nüfus piramidi, o ülkenin; nüfus miktarı, cinsiyet durumu, nüfusun
yaş gruplarına dağılımı, ortalama yaşam süresi, doğum ve ölüm oranları,
ülkenin gelişmişlik seviyesi gibi konularda bilgi verir.
Her ülkenin nüfusu kendine has özellikler göstermekle beraber, nüfus piramitleri genelde beş gruba ayrılarak incelenir.
Düzgün üçgen şekilli piramit
Bir ülke geliştikçe tarımsal gelirin toplam gelir içindeki payı azalır ve tarımda
çalışan nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı azalır. (Bu durum tarımsal
üretimin ve tarımsal gelirin azaldığı anlamına gelmez, diğer sektörlerde çalışan
nüfus ve diğer sektörlerden elde edilen gelirin arttığı anlamına gelir.)
Yaş yapısı
Nüfusun yaş gruplarına dağılışını ifade eder. Nüfusun yaş yapısı; ülkenin
demografik ve sosyoekonomik özellikleri hakkında bilgi verir.
0-14 yaş: __________ 15-64 yaş : __________ 65+ yaş: __________
Kenarları içe çökük piramit
Bağımlı nüfus: Çalışma çağı dışında kalan nüfus. Çocuk nüfusa genç bağımlı
nüfus, yaşlı nüfusa yaşlı bağımlı nüfus denir. Geri kalmış ülkelere kıyasla
gelişmiş ülkelerde toplam nüfus içerisinde _______ nüfusun payı fazla, ______
nüfusun payı ise azdır.
Demografik yatırım: Eğitim, beslenme, barınma, sağlık gibi alanlarda yapılması zorunlu olan yatırımlarıdır. Nüfus artış hızı fazla ise mevcut demografik
altyapı yetersiz kalır ve yenilerine duyulan ihtiyaç artar. Nüfusun yaşlı olduğu
ülkelerde sosyal güvenlik ve sağlık sistemlerine duyulan ihtiyaç artarken, genç
nüfuslu ülkelerde eğitim sisteminin yükü fazladır. Gelişmiş ülkelerin ekonomisi
bu yatırımları rahatlıkla karşılayabilirken, gelişmemiş ve gelişmekte olan
ülkeler bu yatırımları yapmakta zorlanır. Bağımlı nüfus fazla ise demografik
yatırımlara duyulan ihtiyaç da __________’dır.
Arıkovanı şeklindeki piramit
Aktif Nüfus: Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.
15-64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmamaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan
nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş
ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde
işsizlik fazladır.
Ortalama ömür/Beklenen yaşam süresi: bir canlının ortalama ne kadar
yaşadığını ortaya koyan istatistiki bir ölçüttür. Ortalama ömür, gelişmiş ülkelerde ________, gelişmemiş ülkelerde ise _______’dır.
Kadınların ortalama ömrü erkeklerden ____________.
Çan şeklindeki piramit
Ortanca (Medyan) Yaş: Bir nüfus gurubunun yaşları, küçükten büyüğe doğru
sıralandığında tam ortada kalan bireyin yaşıdır. Bu durumda toplam nüfusun
yarısı bu yaştan büyük, öbür yarısı küçüktür. Doğum oranı düşük olan veya
azalan ülkelerde ortanca yaş büyür.
Nüfus Piramitleri
Nüfusun yaş gruplarına dağılışını göstermede sıklıkla kullanılan cinsiyet-yaş
grafiklerine nüfus piramidi denir. Bu grafikler yardımıyla bir ülkenin nüfus
yapısı, nüfusun yaş grupları ve bu gruplarda ki nüfusun toplam nüfus içindeki
payının anlaşılması daha kolay olmaktadır.
Asimetrik şekilli piramit
Düzgün bir üçgene benzeyen bu piramit, yüksek doğum ve ölüm oranlarına sahip ülkelere aittir. Gelişmemiş
ülkelerin nüfus piramididir. Sanayi
Devrimi öncesi toplumların çoğu bu
piramit örneğini yaşamıştır. İngiltere’nin 1881, Hindistan’ın ise
1961’deki piramitleri bu şekildedir. Günümüzde ise Bangladeş, Çad,
Mozambik, Etiyopya, Sudan, Afganistan, Somali gibi geri kalmış,
yüksek doğum ve ölüm oranlarının yaşandığı ülkelerde görülmektedir.
Kenarları içe çökük ikinci piramit özellikle 0–5 yaş grubundaki ölüm oranlarının düşmeye başladığı, buna karşılık
doğum oranlarının yüksek kaldığı
ülkelerin tipik piramididir. Gelişmekte olan ülkelerin nüfus piramididir. Bu
tip İran, Nijerya, Meksika ve Peru gibi,
gelişmekte olan ülkelere özgüdür.
Arıkovanı şeklindeki bu tip piramit
düşük doğum oranı (dar bir taban) ve
düşük ölüm oranı (en gençten en
yaşlıya doğru yaş grupları çok
az belirgin) olan ülkelere aittir. Durağanlık söz konusudur. Gelişmiş ülkelerin
nüfus piramididir. İsviçre, İngiltere,
Almanya, Hollanda gibi gelişmiş ülkeler
bu tipe en iyi örneklerdir.
Arı kovanına şeklindeki nüfus piramidine sahip ülkelerin daha sonra doğum oranlarını artırmasıyla ortaya çıkan
çan şeklindeki nüfus piramididir. Genişleyen taban son yıllarda
doğum oranlarının arttığını göstermektedir. Bu tür piramit Kanada ve ABD
gibi gelişmiş ülkelere özgüdür.
Bu piramit, doğum oranında hızlı bir
düşüş görüldüğü, ölüm oranının da
düşük olduğu piramit tipidir. Doğurganlık oranında dikkati çeken hızlı bir
düşüşün olduğu yerlerdeki durumu göstermektedir. Bu piramit asimetrik özellik gösterir. Japonya’nın nüfus
piramidi yaklaşık olarak son kırk yıldır
daralmakta olan bir tabana sahiptir.
Piramitlerle ilgili olarak http://kadirhoca.com/10/konu-anlatimlari-10/nufus-piramitleri-ve-ozellikleri/
adresinden yararlanılmıştır.
Nüfus piramitlerinde düşey eksen yaş gruplarını yatay eksen cinsiyetleri ve
nüfus miktarını gösterir.
Bilginize: http://populationpyramid.net/ adresinden merak ettiğiniz ülkelerin
geçmişteki ve günümüzdeki nüfus piramitlerini inceleyebilir geleceği dönük
tahminleri görebilirsiniz.
DÜNYA NÜFUSUNUN ALANSAL DAĞILIŞI
Nüfus yeryüzüne dengeli dağılmamıştır. Nüfusun dağılışını sınırlandıran en
önemli faktör denizler ve okyanuslar ile buzullardır. Nüfusun karalar üzerinde
dağılışını etkileyen en önemli doğal faktörler ise iklim ve yer şekilleridir.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Dünya nüfusunun yarısından fazlası ___________ kıtasında yaşamaktadır. (Yerleşmeye elverişli karaların çoğu bu kıtadadır.)
Nüfusun çoğu iklimin elverişli olduğu _________ kuşakta yaşamaktadır.
Nüfusun çoğu ____________ yarım kürededir. (Karaların çoğu burada)
_______________ yerleşik hayat yoktur.
İnsanlar yerleşmek için daha çok _________ elverişli olduğu,
___________ toprakların olduğu ______ ve __________ sahaları tercih
etmektedirler.
_________ bölgeleri iç bölgelere göre daha fazla nüfuslanmıştır.
Ekvatoral bölgede insanlar _________ metreden daha yüksek olan
yerleri tercih ederler. ( ______________ sahalarda gür ormanlar, bataklıklar, yüksek sıcaklık ve nem olduğundan)
_______ kaynaklarının az olduğu çöl bölgeleri ve yüksek __________
seyrek nüfuslanmışlardır.
Verimli ______________ olduğu akarsu havzaları sık nüfuslanmıştır.
Yukarıdaki tabloda 1750-2005 yılları arasında bazı dönemlerde kıtaların ve
dünyanın toplam nüfusu gösterilmiştir. Buna göre;
Nüfusun en kalabalık olduğu kıta hep _______________;
Nüfusun en az olduğu kıta hep _______________;
Afrika kıtasının nüfusu _________ yılında Avrupa’yı geçmiş,
Amerika kıtasında nüfusun artışında ___________ önemli rolü vardır,
Verilen dönemde nüfusu oransal olarak en çok artan kıta ____________,
miktar olarak en çok artan kıta ise __________ olmuştur.
İnsanlar madencilik, enerji üretimi, askeri nedenler gibi farklı amaçlarla normal koşullarda yerleşmenin uygun olmadığı sahalarda neredeyse tüm ihtiyaçları dışardan karşılayarak da yerleşmeler oluşturmuşlardır.
Rusya'da Ust Nera şehri halkı her zaman soğuk havada yaşamanın
gerçekten ne demek olduğunu bilir. Sıcaklık düzenli olarak -60 dereceye, sık sık da -71 derecenin altına düşer. 300.000 yıllık permafrost
ovasında yerleşmiş ve yılda 8 ay Arktik hava Antisiklonunun etkisi
altındaki şehir yeryüzünde sürekli yerleşilmiş en soğuk şehirdir. Sıcaklık ancak -50 dereceye düştüğünde açık hava faaliyetlerine son verilir,
okullar ise -55 derecede kapanır. Bununla birlikte üç kapının, üç pencerenin arkasında ve üzerlerinde iki kat iç çamaşırıyla Ust Nera'da yaklaşık 11.000 kişi yaşamaktadır. (Tümertekin-Özgüç, Beşeri Coğrafya)
Ust Nera kentinde yerleşilmesinin temel sebebi altın madenidir.
(Ust Nera’nın koordinatları: 64°35′K 143°15′D)
Nüfus Yoğunluğu
Nüfus yoğunluğu deyince genel olarak birim alana düşen insan sayısı akla gelir.
Nüfus yoğunluğu aritmetik nüfus yoğunluğu, tarımsal nüfus yoğunluğu ve
fizyolojik yoğunluk olmak üzere üç şekilde ifade edilir.
Nüfusun Seyrek Olduğu Yerler ve Nedenleri
•
•
•
•
Çöller (Kuzey Afrika, Avustralya’nın iç kesimleri vs.): _______________
Amazon ve Kongo Havzası : ________________________________
Kutuplar çevresi (Alaska, Kanada, Grönland, İskandinavya, Sibirya):
______________________________________________
Yüksek dağlar (Himalayalar, Kayalık ve And Dağları): ____________
Nüfusun Yoğun Olduğu Yerler ve Nedenleri
•
•
•
•
•
•
Batı ve Güney Avrupa: ______________________________________
Amerika’nın Doğu ve Batı kıyıları: _____________________________
Güney, Güneydoğu ve Doğu Asya (Hindistan, Endonezya, Çin vs.) :
______________________________________________________
Japonya: ________________________________________________
Mısır’da Nil Havzası: _______________________________________
Sahra Altı Afrika ve Gine Körfezinin kuzeyi: ___________________
______________________________________________________
DÜNYA NÜFUSUNUN TARİHSEL ARTIŞI VE DEĞİŞİMİ
Tablo 1: Bazı kıta ve ülkelerin doğum ve ölüm oranları (2010)
Geçmişten günümüze dünya nüfusu genel olarak bir artış eğilimindedir. Bu
genel durumun yanında tarihsel süreçte nüfus artış hızında büyük artışlara
neden olan sıçrama dönemleri yaşanmıştır. Bu sıçrama dönemleri;
____________ yapımının keşfi, hayvanların evcilleştirilmesi ve __________
keşfi, ______________ devrimidir.
Sanayi devrimi ilk olarak İngiltere’de başlamış ve önce Avrupa’ya daha sonra
da etkileri dünyaya yayılmıştır. Sanayi devrimi ile birlikte; _________ ve
___________ koşulları iyileşmiş ________ oranları azalmıştır. Çocuk iş gücüne
duyulan ihtiyaç ve hala devam eden yüksek doğum oranlarının etkisiyle önce
Avrupa’da sonra tüm dünyada nüfus büyük bir hızla artmaya başlamıştır.
Dünya nüfusunda özellikle 1950 yılından sonra büyük artışlar olmuştur, bu
artış ________________________ olarak adlandırılır. __________ yılından
sonra dünyada nüfus artış hızı azalmaya başlamıştır. Bu durumun başlıca
nedenleri; kentleşme, kadının iş hayatına girmesi, evlilik yaşının yükselmesi,
nüfus planlaması uygulamaları, doğum kontrol yöntemlerinin gelişmesi ve
ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesidir.
Yapılan araştırmalar dünyada nüfus artışının 50-100 yıl kadar süreceğini, sonra
duraklayacağını 10-12 milyar civarında da sabitleneceğini göstermektedir.
Nüfus Artışı
Sadece doğum ve ölüm oranları kullanılarak hesaplanan nüfus artışına _____________ ________denir. (Doğal nüfus artışı=Doğumlar – Ölümler)
Doğum ve ölümlerin yanında göçlerle birlikte meydana gelen nüfus artışına
ise _____________ ___________denir.
(Gerçek nüfus artışı=Doğumlar – Ölümler +Göçler)
Doğal nüfus artışı gerçek nüfus artışından az olan bölgeler genellikle ____
veren ____________ bölgeler iken, gerçek nüfus artışı doğal nüfus artışından
fazla olan bölgeler _________ alan ______________ bölgelerdir.
Aşağıdaki tablodan yararlanarak verilen soruları cevaplayalım:
Jamaika
‰ 27
‰6
‰ ___
‰ 12
Hong-Kong
Doğum
‰ 18
Ölüm
‰5
Doğal artış
‰ ___
Gerçek artış
‰ 33
Verilen bölgelerden hangisi göç alır:
Verilen bölgelerden hangisi göç verir:
Hangisinin ekonomik olarak daha gelişmiş olduğu söylenebilir:
Hangisinin nüfusu daha fazladır:
Hangisinde gerçek nüfus artış hızı daha fazladır:
Hangisinde nüfus artış miktarı daha fazladır:
Nüfus artışını etkileyen faktörler:
•
•
Ana faktörler: Doğumlar, Ölümler, Göçler
Ana faktörleri etkileyen yan faktörler:
·
Beslenme olanakları
·
Savaşlar, göçler ve doğal afetler
·
Eğitim ve kültür seviyesi: Eğitim seviyesi yükseldikçe doğum oranları azalır.
·
Sağlık hizmetleri
·
Nüfus politikaları
·
Nüfus planlamaları
·
·
Doğum oranı en fazla olan kıta ________________, en az olan kıta ise
____________’dır.
Afrika’da ölüm oranları neden yüksektir? _______________________
Avrupa’da ölüm oranları neden yüksektir? ______________________
Dünyada nüfus artış hızı en fazla olan kıta ________________,’dır.
Dünya genelinde kadın başına düşen çocuk sayısı giderek _____________.
Bebek ve Çocuk Ölümleri
Sınırları belli alanda, belli bir süre içinde nüfus sayısındaki değişime nüfus
artışı denir. Nüfus artışı yüzde (%) veya binde (‰) olarak ifade edilir. Nüfus
miktarındaki değişimleri doğum ve ölüm oranları arasındaki fark ile göçler
belirler. Nüfus artışı doğal nüfus artışı ve gerçek nüfus artışı olmak üzere iki
şekilde ifade edilir.
Doğum
Ölüm
Doğal artış
Gerçek artış
Yukarıdaki tablodan da yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplayalım:
Yaşam standartları
Kadının iş hayatına girmesi gibi faktörler ülkelerin nüfus artış hızını
etkilemektedir.
Hızlı nüfus artışı, teknoloji ve tıbbın ilerlemesi sayesinde ölüm oranlarının
azalmasıyla gerçekleşmiştir. Sağlık önlemlerinin gelişmesi, daha iyi beslenme,
hastalıklara karşı aşıların ve antibiyotiklerin keşfi, sağlık hizmetlerindeki iyileşmeler gibi gelişmelere bağlı olarak ölümler, özellikle de bebek ölümleri,
hızla düşmüştür.
2005 yılında 5 yaş altı çocuk ölümler en çok Afrika’da (‰149), en az Kuzey
Amerika’da (‰ 11) gerçekleşti. Aynı yıl, 5 yaş altında hayatını kaybeden 10,4
milyon çocuktan 5,09 milyonu Afrika’dan, 4,82 milyonu Asya’dandı, yani
toplam çocuk ölümlerinin %95’i bu iki kıtada yaşandı.
Ölüm hızı kalkınmışlık ve refah seviyesine; yaş, cinsiyet gruplarına; ikamet
edilen yere (kent/köy) ; evlilik durumu ve sosyoekonomik seviyeye bağlı olarak
değişiklik gösterir.
Bebek patlaması (baby boom): 1945-60 arasında doğurganlık ciddi ölçüde
arttı. Savaş sonrası doğum oranlarında yaşanan bu artış bebek patlaması
olarak adlandırılır.
Bebek durgunluğu (baby-bust): Doğurganlık 1960’larda 2,5 iken, 1975 sonrasında 1,7-1,8’e düştü. 1960’lardan itibaren kültürel değişim ve tıptaki gelişmelerle doğurganlık süresi uzasa da doğumların oranı artmadı.
Yaşlı patlaması (papy boom): Fransız Demografik Araştırmalar Kurumu’na
göre 2004’te %22 olan 60 yaş üstü nüfusun oranı, 2040’da %35 olacak. Gelecekte yaşlı nüfus oranı geçmişe göre fazla olacaktır. Bunun da sosyoekonomik
yansımaları olacak. Gelişmiş ülkeler bu etkileri şimdiden yaşıyorlar.
Avrupa’da yaşlanma, bağımlılık oranını (15 yaş altı ve 65 yaş üstü nüfusun
çalışma çağındaki nüfusa oranı) altüst ediyor. 2004’te Avrupa ülkelerinde
çalışma yaşındaki 4 kişiye 1 yaşlı nüfus düşüyorken, 2050’de bu 2’ye 1 olacak.
Yani faal nüfusun yükü ağırlaşacak.
Dünya Yaşlanma Konseyi’nin (The World Aging Council) Türkiye Başkanı
Kemal Aydın’a göre, Türkiye’de yaşlanma hızı endişe verici düzeye çıkmıştır:
''Türkiye Endonezya'dan sonra dünyanın en hızlı yaşlanan ikinci ülkesi. Yani
batının 50-60 yılda yakaladığı yaşlılık oranını biz 15-20 yılda yakalamış
olacağız. Bundan 5-10 yıl öncesine kadar Türkiye'deki yaşlı oranı % 4'tü,
ama şimdi % 7.1'e çıktı. Batıda bu kadar iki katına çıkmak 30-40 yılda olmuş,
bizde ise 15 yılda gerçekleşmiş. Şu an 6 milyon yaşlı nüfusumuz var bu
sayının 2020 yılında 12 milyona ulaşmasını bekliyoruz. Bu Avrupa'daki 6-7
ülke nüfusundan daha fazla. Ancak Türkiye'de yaşlılara yönelik yeterli
çalışma yapılmıyor. Türkiye'deki 6 milyon yaşlıdan 1 milyonunun acil bakıma ihtiyacı var.''
(05 Ekim 2010 Salı / http://www.ntvmsnbc.com/id/25137919/)
Hızlı Nüfus Artışının Olumsuz Etkileri
•Tüketim artar. İhracat azalır, ithalat artar.
•Demografik yatırımlar artar.
•Tasarruflar azalır.
•Kalkınma hızı yavaşlar.
•Kişi başına düşen milli gelir azalır.
•Konut sıkıntısı yaşanır, gecekondulaşma artar.
•İşsizlik artar. İç ve dış göçler artar.
•Tarım alanlarının amaç dışı kullanımı artar.
•Çevre sorunları artar.
Hızlı Nüfus Artışının Olumlu Etkileri
Yukarıdaki grafikte Dünya’da 1950-2010 yılları arasındaki nüfus artış hızı ve
2010-2050 yılları arasındaki nüfus artış hızına dair tahminler gösterilmiştir.
Buna göre;
•
•
•
•
•
•
•
•
1940-1950 arasında II. Dünya Savaşı’nın etkisiyle nüfus artış hızı azaldı.
1959-60 döneminde nüfus artış hızında keskin bir düşüş yaşanmasının
sebebi Çin’in Büyük Atılım politikalarına bağlı olarak ölüm oranlarında
yaşanan büyük artıştır.
1950 sonrasında nüfus artış hızı _______________ bu durumun sebebi
__________________________________________________________ .
1970 sonrasında nüfus artış hızı bir ____________ eğilimine girmiştir.
Bu da doğum oranlarının __________ anlamına gelir.
1970 sonrasında doğum oranlarının azalmasının sebepleri:
___________________________________________________________
_________________________________________________________ .
1970 sonrasında doğum oranları azalmasına rağmen büyük nüfus artışları yaşanmasının sebepleri:
__________________________________________________________
___________________________________________________________
_________________________________________________________ .
Gelecekte dünya nüfus artış hızındaki azalmanın devam edeceği düşünülmektedir.
Nüfus artış hızının azalması dünya nüfusunun yaşlanmasına, ortanca
yaşın ______________ sebep olmaktadır.
Demografik Geçiş Kuramı
Demograflar,
ulusların nüfusunun nasıl değiştiğini anlatırken,
demografik geçiş
kuramı adı verilen
bir model geliştirmişlerdir. Buna
göre, modernleşme sürecinde nüfus artışı önce yüksek, sonra yavaş ve en sonunda da düşük
hale gelir. Bu gelişimin her toplum için kaçınılmaz olduğu iddia edilir.
Nüfusun ikiye katlanma süresi
Nüfusun belli bir artış hızı ile ikiye katlanması için gereken süredir. Nüfus artış
hızı ne kadar fazla ise ikiye katlanma süresi o kadar azdır. Nüfus artış hızı
yüzde 1 olan bir yer için 70 sene gerekirken, yüzde 4 olan bir yerin ikiye katlanması için yaklaşık olarak 18 sene gerekir.
Tablo 2: Doğum oranı en fazla olan ülkeler (2014)
Sıra
1
Ülke
Nijer
Doğum oranı (‰)
46.12
2
Mali
45.53
3
Uganda
44.17
4
Zambiya
42.46
5
Burkina Faso
42.42
6
Burundi
42.33
7
Malawi
41.8
8
Somali
40.87
9
Angola
38.97
10
Afganistan
38.84
•Mal ve hizmetlere talep artar.
•Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır.
•Üretim ve vergi gelirleri artar
•Ülke savunmasına katkısı olur.
•İşçi ücretleri düşer. Dolayısıyla üretim maliyeti azalır.
Nüfus Artış Hızının Düşmesinin Olumlu Etkileri
•Anne ve bebeklerin sağlık düzeyleri yükselir.
•Yaşam standartları yükselir.
•Sağlık ve eğitim hizmetlerinin kalitesi artar.
•Tasarruflar artar.
•Kişi başına düşen milli gelir artar.
Nüfus Artış Hızının Düşmesinin Olumsuz Etkileri
•Uzun vadede yaşlı nüfus artar ve nüfus dinamizmini kaybeder.
•Yaşlı nüfus artarken, çalışma çağındaki nüfus ve genç nüfus azalır, bu
durum işgücü yetersizliğine neden olur.
•Yaşlı/Emekli nüfusun artması çalışan nüfus üzerindeki yükü artırır.
Sosyal güvenlik ve sağlık sistemine daha fazla yük biner.
Malthus’un Nüfus Teorisi
Thomas Robert Malthus (1766-1834) XIX. yüzyıl iktisadi, siyasi ve
sosyal düşünce sistemlerini büyük çapta etkileyen ünlü bir İngiliz
düşünürüdür. Malthus’un döneminde sanayileşmenin etkisiyle yığın
üretim, görülmemiş bir şekilde artarak emeğe olan talep azalmış ücretler düşmüştü. 1790’larda İngiltere, tarihinde görülmemiş şekilde hızlı
nüfus artışı olmuştu. Sanayiciler, birçok yetişkin işsiz dolaşırken birim
maliyeti düşürmek için kadın ve çocukları fabrikalarında istihdam
ederek ağır işlerde çalıştırıyorlardı. Şehirler işsiz, aç ve sefalet içinde
yaşayan insanlarla dolup taşıyordu. Böyle bir dönemde Malthus, "An
Essay on the Principle of Population"adlı eserinin ilk baskısını yaptı(1798). İleri sürdüğü teoriye göre nüfus 1, 2, 4, 8, 16, 32... şeklinde
geometrik dizi halinde artarken, gıda maddeleri 1, 2, 3, 4, 5, 6 ... olarak
aritmetik dizi biçiminde artmaktadır. Özellikle Amerika'daki nüfus
artışını örnek alan Malthus, nüfusun serbest bırakıldığı takdirde, her
yirmi beş yılda bir kat artacağını ileri sürmüştür. O’na göre bu durum,
nüfusla gıda maddeleri arasındaki dengeyi bozmaktadır. Malthus daha
sonra 1803’te aynı eserinin ikinci baskısında eklemeler yaparak dengeyi sağlamak için insanların geç evlenerek ve doğum sayısını azaltarak
önüne geçebileceğini ancak, bunun ahlak dışı önlemler olduğunu söylemektedir Her halükarda gelişmemiş toplumların nüfus artışının
devam edeceğini ve dengesizliğin artacağını söyleyerek; gıda kıtlığı,
savaş, doğal afetler, çocuk ölümleri ve hastalıklarla fazla nüfusun telef
olacağını belirtmiştir. Malthus’a göre bunlar doğa yasalarından çıkan
kontrollerdir. Gıda maddelerinin artışının nüfus artışına yetişmeyeceği
teorisini "Azalan Verimler Yasası"na dayandırarak geliştirmiştir. Bu
yasaya göre toprağın verimi, kullanılan sermaye malları ve yeni üretim
yöntemleri ile belli bir düzeye kadar artırılabilir. Marjinal seviyeye
ulaştıktan sonra yeni sermaye mallarının kullanımı verimi daha fazla
artırmayacaktır. Malthus, nüfus ile ücret düzeyi arasında da ilişki bulunduğunu öne sürer. Nüfus artışı, emek arzını artırdığı için ücretlerin
düşmesine yol açacaktır. Ücretler işçilerin dayanabilecekleri maksimum
düzeye kadar düşecektir. Ücret düzeyinin "Asgari Geçim Düzeyi"nin
altına düşmesiyle sefalet ve hastalık artacak, dolayısıyla emek arzı
azalacak, ücretler ise yeniden yükselecektir.
Malthus, yiyecek arzı üzerinde teknolojinin etkisini tam olarak değerlendirememiştir. Malthus'tan günümüze, nüfusun önemli ölçüde artması, yaşam süresinin neredeyse iki katına çıkması, teknolojik yenilikler,
ekonomik, sosyal ve kültürel etkenlere bağlı olarak nüfus artış hızının
değişmesi, kıtlık ve açlığın daha çok siyasal karışıklıklar nedeniyle
gündeme gelmesi Malthus'un nüfus ile ilgili teorisinin etkisini azaltmıştır.
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Haşimi GÜNEŞ
Download