PREOPERATİF ve POSTOPERATİF HEMŞİRELİK BAKIMI

advertisement
PREOPERATİF
ve
POSTOPERATİF BAKIMI
Dr. Mehmet İnan
Genel Cerrahi Uzmanı
1
PREOPERATİF BAKIM
ve Hazırlık
2
Genel olarak, planlanmış
ameliyat için hazırlık üç
aşamada uygulanır:

Hastanın kliniğe yatırılmasından,
ameliyat öncesi geceye kadar
dönemdeki hazırlık
Ameliyattan
Ameliyat
önceki gece hazırlığı
günü hazırlığı
3
Acil ameliyatlarda, zaman yetersizliği nedeniyle
bu hazırlıklar tam olarak uygulanamaz.
Bununla birlikte cerrahın ve diğer sağlık
çalışanlarının en önemli sorumluluğu şartlar ne
olursa olsun, hastayı ameliyat stresiyle
başedebilecek en iyi duruma getirmektir.
4
Ameliyat Öncesi Genel Hazırlık
Hasta, ameliyat öncesi tedavi ve bakım
gereksinimine bağlı olarak, kliniğe
ameliyattan birkaç gün önce
yatırılabileceği gibi, birkaç hafta önce
de yatırılabilir.
( beslenme bozukluğu, sıvı-elektrolit
dengesizlikleri vb. düzeltmek için)
5
Bu dönemde hastanın durumunun iyi bir şekilde
değerlendirilebilmesi, ameliyat öncesi ve sonrası
dönemde ortaya çıkabilecek sorunlara ilişkin
verilerin toplanmasına bağlıdır. Bu veriler;
 Hasta dosyasından
 Laboratuar testlerinden
 Hasta yakınlarından ve hastayla yapılan
görüşmeden elde edilebilir.
6
Hastanın cerrahi kliniğe yatırılmasıyla başlayan
ameliyat öncesi hazırlık ve bakım dört yönden
ele alınabilir:
Psikolojik hazırlık
Fizyolojik hazırlık
Yasal hazırlık
Ameliyat öncesi eğitim
7
Psikolojik Hazırlık
Ameliyat, hasta için sadece fizyolojik
bir stres kaynağı olmayıp aynı
zamanda güçlü bir psikolojik stres
kaynağıdır.
Bu nedenle hastanın ameliyat öncesi
psikolojik hazırlığı, fizyolojik hazırlığı
kadar önemlidir.
8
Hastalar
ameliyatın
kendileri
için
yararlı
olduğunu kabul etseler de, ameliyatın risklerinden
korkarlar.
Ameliyat
öncesindeki
anksiyete
nedenlerinin en önemlilerinden birisi, bilinmeyen
korkusudur.
Ayrıca, bu dönemde hastalar, ameliyat sonrası
ağrı, kanser olma ihtimali, organ kaybı, ölüm
tehlikesi, anestezi tehlikesi, işini kaybetme, sevdiği
kişi ve aktivitelerden uzak kalma gibi korkular
yaşayabilirler.
9
Ameliyata ilişkin korkular her zaman ameliyatın
büyüklüğü ile orantılı değildir.
Ameliyatın küçük olması hastanın az korkmasını
ya da korkmamasını gerektirmez.!!!
10
Ameliyat olacak hastalar korkularını çeşitli
davranışlarıyla ifade ederler;
Bazıları sakin ve içine kapalıdır,
Bazıları çocuk gibi bağımlı davranırlar,
Bazıları hastalığını inkar edip belirti ve
bulguları gizleyebilirler.
11
Aşırı ameliyat korkusu önemli bir
sorundur ve ameliyat öncesinde
giderilmelidir.
Hastanın korkularını açıklamasına fırsat
verilmeli ve ameliyata ilişkin gerekli
açıklamalar yapılarak hasta
desteklenmelidir.
12
Ameliyat öncesi dönemde psikolojik
hazırlık




Anksiyeteyi gidermeye,
Ameliyat sonrasında az analjezik
kullanılmasına,
Ameliyat sonrasında yaşam
bulgularının kısa sürede düzene
girmesine,
Ameliyat sonrasında hızlı iyileşmeye
ve erken taburcu olmaya yardımcı
olur.
13
Fizyolojik Hazırlık
Ameliyat riskini en aza
indirebilmek için hastanın genel sağlık
durumu mümkün olan en iyi düzeye
getirilmelidir.
Ameliyat öncesinde hastanın
sağlık durumu, iyi bir fizyolojik
değerlendirmeyle belirlenebilir
14
Fizyolojik Değerlendirme
Yaş

Ağrı
Gastrointestinal
fonksiyon
Beslenme
durumu
Sıvı-elektrolit

dengesi
Karaciğer
fonksiyonu
Enfeksiyon

Endokrin fonksiyon
Kardiyovasküler

Nörolojik fonksiyon

Hemotolojik
fonks.
Pulmoner
Renal
fonksiyon
fonksiyon
fonksiyon

İlaçlar
15
Kullanılan İlaçlar
Ameliyat öncesinde hastanın tedavi
amacıyla (reçeteli) ya da kendi
isteğine bağlı (reçetesiz) kullandığı
ilaçlar pıhtılaşmayı etkileyerek ve
anestetiklerle istenmeyen etkileşime
girerek ameliyat riskini arttırabilir.
16
Sorun Yaratabilecek İlaçlar
Antikoagülanlar; kanamaya neden
olabilirler.
Antibiyotikler; anestetiklerle etkileşerek
istenmeyen etki oluşturabilirler.
Trankilizanlar; kan basıncını düşürerek
şoka neden olabilirler.
Thiazid diüretikler; potasyum ve sıvı
kaybına neden olabilirler.
17
Steroidler; uzun süre kullanıldıysa,
adrenal bezlerin korteksi baskılanır. Stres
durumunda yeterince steroid hormon
salınamaz ve hastanın anestezi ve
ameliyat stresiyle başetmesi güçleşir.
Ayrıca hastanın, herhangi bir ilaca allerjisi
olup olmadığı da öğrenilmelidir.
18
Yasal Hazırlık
Ameliyat olacak her hastadan, ameliyat
küçük bile olsa kesinlikle imzalı ameliyat
izni alınmalıdır.
Yazılı ameliyat izni hem hasta hem de
sağlık personeli için yasal güvencedir.
Ameliyat izni imzalatılmadan önce hasta
mutlaka ameliyat ve sonrası hakkında
bilgilendirilmelidir. Aydınlatılmış Onam
(Informed Consent)
19
Erişkin hastalar bilinçleri açıksa,
ameliyat izinlerini imzalayabilirler.
Bilinci açık olmayan ve 18 yaşından
küçük olan hastaların ameliyat izinleri
aileleri ya da yakınları tarafından
imzalanır.
Ameliyat izni, hastanın kalıcı
kayıtlarından biridir ve hasta ameliyata
alınmadan önce mutlaka kontrol
edilmelidir.
20
Ameliyat Öncesi Eğitim



Derin solunum egzersizleri
Öksürük egzersizleri
Dönme ve ekstremite egzersizleri
21
SOLUNUM EGZERSİZLERİ
 Diyafragmatik
solunum,
 Pursed-lips solunum.
22
Diyafragmatik solunum
 Solunumun
en önemli kası olan
diyafragmayı kuvvetlendiren bir
egzersizdir.Düzenli yapılan egzersizler bu
kasın etkinliğini artırır.
 Rahat bir şekilde sırtüstü yatırılır,baş ve
dizler altına yastık konur.
 Sağ el üst karın bölgesine,sol el göğsün
üst tarafına yerleştirilir.
 1-2 sayıncaya kadar burun yoluyla nefes
alırken,sağ el altındaki karın bölgesinin
yukarıya doğru hareketi hissedilmelidir.
23
1-2-3-4 sayıncaya
kadar dudakları
büzerek yavaşça
nefes verilir.Bu
esnada karın
bölgesinin aşağıya
doğru hareketi
hissedilmelidir.
 Sol el altındaki üst
göğüs bölgesinin
hareketi minimal
olmalıdır.

24
 Bu
egzersiz için, karnınıza doğru
burnunuzdan derin nefes alın.
Nefesinizi 3 saniye tutun ve ağzınızdan
üfleyerek verin. Bir kerede 3-4 kez
derin nefes alıp verdikten sonra
dinlenin. Bunu 10 kez tekrarlayın. Bu
egzersizi yaparken mideniz boş
olmalıdır. Bu nedenle yemek yedikten
2 saat sonra yapmanız yerinde olur.
Günde bu şekilde üç veya dört kez
çalışabilirsiniz.
25
Pursed-lips solunum
Solunum sıkıntısı esnasında nefesin kontrolüne
yardımcı olur.Ekspirasyonda havayollarını açık
tutmaya yardım eder.
 Burun yoluyla nefes alınır.(1-2 sayıncaya
kadar)
 Dudakları büzerek ıslık çalar gibi nefes verilir.
 Dudakların büzülmesi intratrakeal basıncı
artırır,ağız yoluyla soluk verme ise solunan
havanın basıncında azalmaya neden olur.
 Büzülen dudakların arasından nefes verme
süresi yediye kadar sayarak uzatılır.

26


Sandalyede otururken;
kollar karın üzerine
kavuşturulur,üçe kadar
sayarak burundan nefes
alınır,öne eğilerek
büzülen dudakların
arasından yediye kadar
sayılarak nefes verilir.
Yürürken her iki adımda
soluk alınır,her 4-5
adımda büzülen
dudaklar arasından
nefes verilir.
27
Bunlara benzer solunum egzersizlerinin
yapılması şu kazançların elde edilmesini sağlar:
Diyaframın kuvvetini artırır.
 Akciğerlerinize daha fazla hava
girmesini sağlar.
 Derine yerleşmiş olan balgamı
çıkarmanıza yardımcı olur.
 Akciğerlerinizin ve göğüs duvarınızın
hareketli kalmasını sağlar.
 Nefes alıp verme sıklığınızı azaltır.
 Nefes darlığınız olduğu zaman
sakinleşmenizi sağlar.

28
Kontrollü Öksürme Tekniği
 Pulmoner
sistemin temel savunma
mekanizması öksürmedir. Hava
yollarındaki sekresyonların ve
yabancı cisimlerin atılmasındaki en
etkili yöntemlerden biridir.
29
1.Maksimal inhalasyon yapmak: etkili bir
öksürükle mukusu hareket ettirmek, distal
havayolları ve akciğerlerin hava ile
doldurulmasına bağlıdır. Böylelikle havanın
dışarı verilmesi sırasında mukus
havayollarından yukarı doğru hareket
edecektir.
 2. Nefesi iki saniye tutmak: Bu basamak
hastayı ekspiryuma hazırlar ve inhale edilen
havanın akciğerlerin uç kısımlarına dağılmasına
olanak sağlar.
 3. İki kere öksürmek: İlk öksürük mukusu
çözecektir.İkinci öksürük mukusu ileri doğru
hareket ettirecektir. Daha fazla öksürük aşırı
oksijen ve enerji kullanımına neden olur,
kaçınılmalıdır.Tekrarlı öksürme ile oluşabilecek
bronkospazmdan kaçınılmalıdır.

30
 4.
Durmak: Yeniden kontrolü sağlamak
için bir müddet durup beklenir.
 5. Havayı burundan inhale etmek:
Ağız yolu ile alınan derin bir inhalasyon
çözünmüş olan mukusu tekrar
havayollarından aşağıya doğru hareket
ettirecektir.Bu nedenle hastanın
burnundan soluk alması sağlanır.
31
 Venöz
dönüşü kolaylaştırır,
 Tromboflebit gibi dolaşım
problemlerini önlemeye yardımcı
olur,
 Ameliyat sonrasında gelişebilecek
gaz ağrılarını da önler
32
Hastanın Ameliyattan
Önceki Gece Hazırlığı
33
Cilt hazırlığı
Gastrointestinal sistem hazırlığı
Anestezi hazırlığı
İstirahat ve uykunun sağlanması
34
Ameliyat Günü
Hazırlığı
35
Hasta ameliyata gitmeden önce yapılması
gerekenler;
Hastaya ve yakınlarına bilgi veriniz.
 Hastanın aç olup olmadığını kontrol
ediniz.
 Bağırsakların
boşalması
gereken
vakalarda
hastanın
bağırsak
temizliğinin
yapılıp
yapılmadığını
kontrol ediniz.
 Oral verilmesi gereken ve önemli
olan ilaçlarını çok az bir su ile içiriniz.

36
Hastaya sigara içmemesini ve servisten
uzaklaşmamasını söyleyiniz.
 Diabet veya kalp hastalığı olan ve
ameliyat süresince alması istenen ilaçlı
mayi tedavisini (insülinli mayi, ........)
hazırlayınız.


Hastanın yaşam bulgularını alıp kayıt
ediniz, anormal bir durum varsa
hekime haber verilir.

Ameliyat
bölgesinin
traş
olup
olmadığını (isteniyorsa) kontrol ediniz.
37


Hastaya dişlerini fırçalamasını, takma
dişleri varsa çıkartmasını söylenir.
Hastanın idrarını yapmasını söyleyiniz.
Üriner kateteri olan hastanın idrar
torbasının boş olması sağlanır.

Hastaya kan istemi yapılmışsa kanının
hazır olup olmadığını kontrol edilir.
38
IV sıvı uygulanması gibi özel bir
durum varsa bunları uygulanır.
Hastanın takıları varsa bunları
çıkartmasını söyler. Ayrıca hastanın
parası varsa takılarıyla birlikte hasta
yakınlarına teslim etmek üzere alır ve
saklar.
 Kadın hastaların tırnaklarında oje
varsa silinmesini sağlar.

39
Hastanın ameliyat gömleğini ve istem
varsa varis çoraplarını giymesine yardımcı
olur.
 Order edilmişse premedikasyon
uygulanır.
 Hasta, dosyası, ilaçları, malzemeleri ve
mayileriyle birlikte sedyeyle
ameliyathaneye gönderilir.

40
Ameliyat süreci
Hasta ameliyat odasına alınır
 Anestezi doktoru uygun anestezi tipine göre
hastaya anestezi verir.
 Ameliyathane hemşiresi aletlerini hazırlar.
 Hastanın ameliyat sahası uygun antiseptikler
ile boyanır.
 Hasta yeşil steril örtüler ile örtülür.
 Cerrah ameliyata başlar.
 Ameliyat bitince hasta anesteziden
uyandırılır.

41
Postoperatif Bakım
42

Hastanın solunum yolunun açık olması
için uygun pozisyon verilir.

Hastanın ayılma ünitesine alındığı saat
kayıt edilir.

Hastanın bilinç düzeyi takip edilir.

Hastanın cilt rengi ve nemi kontrol
edilir.
43
Ameliyat sonrası yaşam bulgu
takibi

Hastanın yaşam bulguları stabil
oluncaya kadar 15 dk. da bir ölçülür
ve kayıt edilir.
 Eğer
ilk 3 saatte stabil seyrediyorsa
diğer 2 saat 30 dk bir
 Daha sonraki 4 saat 60 dk bir
 8-24 saatler arası 2-3 saatte bir
takip edilir
44
Pansumanlara
bakılır, ıslak ve kanama
var mı kontrol edilir.
IV
sıvılar; sıvının cinsi, miktarı ve gidiş
hızı kotrol edilir. Kan veriliyorsa, hızı
kontrol edilir ve reaksiyon belirtileri
izlenir.
Üretral
ve diğer kateterlerinden gelen
miktar ve özellikleri kayıt edilir.
45
 Hasta
gelişebilecek
komplikasyonlar açısından takip
edilir.
46
Ameliyat Sonrası Bakımın Hedefleri









Hedef
Hedef
Hedef
Hedef
Hedef
Hedef
Hedef
Hedef
Hedef
1- Kardiyovasküler fonksiyonu sürdürmek
2- Solunum sistemi fonksiyonunu sürdürmek
3- Yeterli beslenme ve boşaltımı sağlamak
4- Sıvı-elektrolit dengesini sürdürmek
5- Renal fonksiyonu sürdürmek
6- İstirahati sağlamak
7- Yara iyileşmesini sağlamak
8- Hareketi sağlamak
10- Komplikasyonları önlemek
47
1-KVS fonksiyonu sürdürmek
Kan basıncı
Ameliyat sonrası dönemde doktora
bildirilmesi gereken kan basıncı ile ilgili
anormal bulgular şunlardır:
1)Sistolik basınç değerinin temel değerinden
20 mmHg’dan daha fazla düşüş göstermesi
2)Sistolik
basınç değerinin 80 mHg’nın
altında olması
3)Kan basıncı değerinin her ölçümde 5-10
mmHg’lık bir düşüş göstermesi,
48
Nabız
Ameliyat sonrası erken dönemde hasta
taşikardi, bradikardi ve irregüler nabız
açısından dikkatle takip edilmeli ve
nedenleri araştırılmalıdır.
Solunum
Hasta solunum fonksiyonları yönünden
sık takip edilmeli ve derin solunum
yapması sağlanmalıdır.
49
Solunum sistemi fonksiyonunu
sürdürmek
Ameliyat sonrası erken dönemde
solunum fonksiyonunu geliştirmek
için yapılması gerekenler:
1.
2.
Hastaya, dilin geriye kayıp solunum
yolunu kapamasını önleyecek uygun
pozisyon vermek
Gerektiğinde aspiratör yardımı ile
hastanın ağız ve farenksindeki
sekresyonları temizlemek
50
3. Doktor istemi doğrultusunda oksijen
tedavisine başlamak
4. Derin solunum ve öksürük
egzersizleri yaptırmak
5. Yeterli sıvı almasını sağlamak
6. Mümkün olan en erken dönemde
ayağa kaldırmak
7. Narkotik analjezikler veriliyorsa
solunum
depresyonu
yönünden
hastayı gözlemek
51
Yeterli beslenme ve boşaltımı
sağlamak:
Genel durumuna göre hastaya en kısa
sürede normal diyet başlanmalıdır.
Normal diyet, GİS fonksiyonlarının kısa
sürede normale dönmesini sağlar ve hasta
üzerinde olumlu psikolojik etki yaratır.
Ameliyattan sonraki 2. ya da 3. güne
kadar bağırsak hareketleri yoksa, laksatif ilaç
ya da boşaltıcı lavman yapılmalıdır.
52
Sıvı-elektrolit dengesini sürdürmek:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Hastanın aldığı-çıkardığı takibi yapmak,
Sıvı-elektrolit dengesizliği belirti ve
bulgularını izlemek,
Laboratuvar bulgularını izlemek,
Vücuda yerleştirilmiş olan tüpleri uygun
şekilde irrige etmek,
Solunum asidozunu ve atelektaziyi
önlemek amacıyla hastaya derin
solunum ve öksürük egzersizleri
yaptırmak,
Bağırsak hareketleri başladığında
hastaya uygun sıvıları vermek,
53
Renal fonksiyonu sürdürmek:
1. Hastaya, sıvı kısıtlaması yoksa, yeterli
miktarda sıvı verilmeli,
2. Hastanın aldığı-çıkardığı izlemi
yapılmalı
3. Hastanın mesane kateteri varsa saatlik
idrar miktarı izlenmeli ve kaydedilmeli,
2 saat süresince saatlik idrar miktarı 30
ml’den az ise doktora haber verilmeli,
4. Mesane
distansiyonu
ve
üriner
enfeksiyon belirtilerinin izlenmeli,
54
İstirahati sağlamak:
Hastanın
sağlığına
ameliyattan
kavuşmasında
sonra
istirahatin
önemli rolü vardır. Hastanın yeterince
istirahat
edebilmesi;
ameliyat
sonrasında görülen ağrı, huzursuzluk,
bulantı
ve
kusma
giderilmesine bağlıdır.
gibi
sorunların
55
Yara iyileşmesini sağlamak:
Yaranın pansumanı düzenli yapılmalı ve
kanama belirtileri takip edilmeli,
pansuman değiştirilirken cerrahi asepsi
ilkelerine uygun çalışılmalı,
1.Yara sürekli izlenmeli; sızıntı, kızarıklık,
ısı artışı, yara bütünlüğü açısından,
2.Hastanın drenleri sürekli izlenmeli,
drenlerden gelen sıvının miktarı, rengi ve
görünümü dikkatle takip edilmeli,
3.Dren çevresinde veya doku içine sızıntı
olup olmadığı kontrol edilmeli,
56
Hareketi sağlamak:
Hareketsizliğe
problemleri
bağlı
önlemek
olarak
için
gelişebilecek
hastaya
derin
solunum, öksürük, yatak içinde dönme ve
ekstremite egzersizleri yaptırılmalıdır.
Hastanın ameliyattan sonra en kısa sürede
kendi
bakımını
üstlenmesi
sağlanarak
da
hareketsizlik önlenebilir. Erken dönemde hasta
mobilize edilmelidir.
57
Psikolojik destek sağlamak:
Ameliyatın anlamı herkes için farklıdır.
Bu
farklılığın
ailesine
uygun
bilinmesi
hasta
psikolojik
ve
desteğin
sağlanmasında yardımcı olur.
58
Komplikasyonları Önlemek
Şok:
Ameliyat sonrasında en sık görülen
komlikasyonlardan biridir.
Nedenleri arasında;
kanama (hipovolemik şok),
sepsis (septik şok),
kardiak
arrest
ve
myokard
infarktüsü (kardiyojenik şok),
ilaç allerjileri (anaflaktik şok) yer
almaktadır.
59
Yara enfeksiyonu:
Bu ameliyattan sonraki 5. günde ortaya çıkar.
Ameliyat öncesi dönemde uygun cilt temizliğinin
yapılmaması,
malzemelerin
sonrası
ameliyat
esnasında
kontamine
dönemde
yara
olması,
kullanılan
ameliyat
enfeksiyonuna
yol
açabilir.
Yara enfeksiyonunda ateşin yanı sıra; halsizlik,
bitkinlik, nabızda ve solunumda artma görülür.
60
Tromboflebit:
Genellikle ameliyattan 7-14 gün sonra
ortaya çıkar. Ameliyat sonrası gelişen
dehidratasyon kan akımının
yavaşlamasına ve kanın pıhtılaşmasına
neden olabilir.
Uzun süre hareketsizlik ve şişmanlık da bu
komplikasyonun gelişmesinde rol oynar.
61
Tromboflebitin en büyük tehlikesi ven
duvarından
kopan
pıhtının
dolaşıma
katılarak hastanın akciğer, kalp ya da
beyin damarlarını tıkamasıdır.
Tromboflebit daha çok femoral ve iliyak
venlerde görülür.
Ameliyat
sonrası
hastaya
bacak
egzersizlerinin
yaptırılması
hastanın
erken dönemde ayağa kaldırılmasıyla bu
risk ortadan kaldırılır.
62
Yara açılması ve eviserasyon:
Yara açılması, ameliyat yarasının
birleşim yerinde bir açıklık olmasıdır.
Eviserasyon ise beden içindeki organın
insizyon yerinden dışarı çıkmasıdır.
63
Yara açılması ve eviserasyon kronik
hastalığı olan (diyabet vb),
beslenmesi bozuk, çok zayıf ve
şişman hastalarda daha sık görülür.
Yara açılması ve eviserasyonda yara
açılmasına neden olan faktörlerin
yanı sıra ameliyatta yaranın uygun
şekilde kapatılmaması ve öksürük,
hapşırma, kusma nedeni ile dikişlerin
aşırı derecede gerilmesi de rol oynar.
64
Yara açılması ve eviserasyon
ameliyattan sonra her zaman görülse de
sıklıkla ameliyat sonrası yaranın en zayıf
olduğu 6. ve 7. günlerde gelişir. Yara
açılmasını ve eviserasyonu önlemek için
hasta öksürürken insizyon bölgesini
desteklemelidir.
Eviserasyon geliştiğinde sağlık
çalışanının yapacağı ilk iş SF’le ıslatılmış
steril kompresle dışarı çıkmış olan
organın üzerini örtmek ve doktora haber
vermektir.
65
Paralitik ileus:
Ameliyat sonrasında hastada
paralitik ileus (bağırsak
hareketlerinin durması) anestezi,
ameliyat esnasında batındaki
organların ellenmesi, sıvı-elektrolit
dengesizlikleri ve ameliyat yarasının
enfekte olmasıyla gelişebilir.
66
Belirtileri;
bağırsak
seslerinin olmayışı,
hastanın gaz ve dışkı çıkarmamasıdır.
Bu durumda hastaya intestinal ya da
nazogastrik tüp yerleştirilip drenaj
sağlanır. IV mayi takılır. Elekrolit
dengesizliği varsa tedavi edilir. Ameliyat
sonrası gelişen abdominal distansiyonu
ortadan kaldırmak için hasta erken
mobilize edilir.
67
Hastanın taburcu edilmesi
Ameliyat sonrası hastanın klinikte
kalış süresi hastanın ameliyat öncesi
fizyolojik ve psikolojik durumuna,
ameliyatın büyüklüğüne ve ameliyat
sonrasında komplikasyon gelişip
gelişmediğine bağlıdır. Taburcu
edilmeden önce hasta ve yakınlarının
hazırlanması önemlidir.
68
Download