Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Müşterilerine Yönelik Olmak Üzere Pioneer Yatırım Fonu Katılma Belgeleri Hakkında Bilgilendirme Notudur Bankamız tarafından Türkiye’de satışı yapılan Pioneer yatırım fonu katılma belgelerinin fona iadesinden elde edilen gelirlerin tam mükellef gerçek kişiler, dar mükellef gerçek kişiler ve dar mükellef kurumlar açısından ne şekilde vergilendirileceğine dair açıklamalarımıza aşağıda yer verilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67/1’inci maddesi uyarınca 01.01.2006’dan itibaren geçerli olmak üzere bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla; a) Alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark, b) Alımına aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının itfası halinde alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark, c) Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının tahsiline aracılık ettikleri dönemsel getirileri (herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan), d) Aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler üzerinden dar mükellef tam mükellef ayrımı olmaksızın, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki mükellefler ile münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan mükelleflerden 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için % 0, diğer kurum ve gerçek kişiler için % 15 vergi tevkifatı yapacaklardır. Bununla birlikte söz konusu % 15’lik oran, Bakanlar Kurulu Kararları ile %0 ile % 10 arasında uygulanmaktadır. Bu kapsamda, sermaye şirketi olarak sayılan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumlar, Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonlar, Türkiye’de münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan sınırlı sorumlu ortaklıklar, ülke fonları, kurum ve kuruluş fonları ve yatırım kuruluşları gibi yabancı kurumsal yatırımcıların tümünün SPK’ya göre kurulan menkul kıymet yatırım fonu katılma belgelerinin fona iadesinde uygulanan stopaj oranı kanun maddesi çerçevesinde %0’dır. Yukarıda sayılan kurumların dışında kalan kurumlar ve tam ve dar mükellef gerçek kişilerin SPK’ya göre kurulan menkul kıymet yatırım fonu katılma belgelerinin fona iadesinde 2012/3141 sayılı BKK çerçevesinde hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilen kazançlar için % 0, diğer kazançlar için % 10 stopaj uygulanmaktadır. Zira, Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları, kurumlar vergisinden istisna edilmiş olan portföy kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın %0 oranında vergi tevkifatına tabi tutulmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’inci maddesinde belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı ifadesi, özel bir belirleme yapılmadığı sürece Türkiye’de ihraç edilmiş ve Sermaye Piyasası Kurulunca kayda alınmış ve/veya Türkiye’de kurulu menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon borsalarında işlem gören menkul kıymetler veya diğer sermaye piyasası araçları ile kayda alınmamış olsa veya menkul kıymet ve vadeli işlem borsalarında işlem görmese dahi Hazinece veya diğer kamu tüzel kişilerince ihraç edilecek her türlü menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracını ifade etmektedir. Bu kapsamda, yurt dışında kurulmuş ve Türkiye’de portföy yatırımı dolayısıyla vergi mükellefiyeti olmayan yatırım fonlarının katılma belgelerinden elde edilen gelirler Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67’inci maddesi kapsamında stopaja tabi değildir. Bireysel ve kurumsal yatırımcılarca, yabancı menkul kıymet yatırım fonlarının katılma belgelerinden elde edilen gelirler, değer artış kazancı olarak dikkate alınacak ve genel vergileme prensipleri kapsamında beyana tabi olacaktır. - Tam Mükellef Gerçek Kişiler Açısından Maliye Bakanlığı’nın bir bankaya vermiş olduğu 31.08.2004 tarih ve 40341 sayılı muktezada, yabancı menkul kıymet yatırım fonlarına ait katılma belgelerinden gerçek kişilerce elde edilen gelirlerin ne şekilde vergilendirilmesi gerektiğine dair açıklamalara yer verilmiştir. Maliye Bakanlığı’nın verdiği bu muktezadaki görüşler çerçevesinde, bireysel yatırımcıların yurt dışında kurulmuş olan yatırım fonu katılma belgelerinin satışı nedeniyle elde ettikleri kazançların Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 ve mükerrer 81. maddelerine göre “değer artış kazancı” (menkul kıymet alım satım kazancı) olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Yine bu muktezada, yabancı yatırım fonu katılma belgelerinin elde tutulma sürecinde elde edilen gelirlerin ise menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda döviz cinsinden yatırım fonu katılma belgesinin satış tutarının TL karşılığından, alış tutarının TL karşılığının düşülmesi sonucu hesaplanan tutarın alım satım kazancı olarak kabulü gerekmektedir. Katılma belgesinin satış ve alış tutarları TL cinsinden hesaplanacağı için, TL cinsinden alış bedelinin menkul kıymetin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, her ay DİE tarafından belirlenen ÜFE artış oranında artırılması da mümkün bulunmaktadır. Ancak, 01.01.2006’dan sonra iktisap edilen, satın alınan yabancı yatırım fonlarının kazancın safi tutarının hesaplanması sırasında, iktisap bedelinin endekslenebilmesi için elden çıkarılan ay hariç olmak üzere ÜFE’deki artışın %10’u aşması gerekmektedir. 01.01.2006’dan önce iktisap edilenlerde ise, %10’u aşma şartına bakılmadan endeksleme yapılabilecektir. Dolayısıyla kazanç, TL cinsinden satış tutarından, şartların oluşması halinde endekslenmiş maliyet bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olacaktır. Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67/10’uncu maddesinde, 01.01.2006’dan önce iktisap edilmiş olan menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından veya elde tutulma sürecinde elde edilen gelirler için bu madde hükümleri uygulanmayacağı, bu gelirlerin vergilendirilmesinde 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinin 01.01.2006 tarihinden itibaren kaldırılan üçüncü fıkrası uyarınca 2005 yılı alım satım kazançlarına uygulanmak üzere Bakanlar Kurulu’nca tespit edilen 13.000 TL’lik bir istisna bulunmaktaydı. 01.01.2006’dan itibaren bu istisnanın kaldırılmış olmasına rağmen, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 67/10’uncu maddesi kapsamında, 01.01.2006’dan önce satın alınmış olan menkul kıymetlere ilişkin alım satım kazançları için 2017 yılında da bu istisnanın uygulanması gerektiği görüşündeyiz. 01.01.2006’dan önce satın alınan menkul kıymetlere ilişkin olmak üzere uygulanmaya devam edecek olan bu istisna tutarı 2017 yılı için 24.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda, 01.01.2006’dan önce satın alınan yabancı yatırım fonu katılma belgeleri için de 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümlerin uygulanması gerektiği kanaatindeyiz. TL cinsinden satış tutarından, endekslenmiş maliyet bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olarak tespit edilen yabancı yatırım fonu alım satım kazancı, diğer alım satım kazançlarıyla birlikte 2017 yılı için 24.000 TL aşarsa, aşan tutar beyan edilecektir. 01.01.2006’dan sonra satın alınan yabancı yatırım fonu katılma belgelerinde ise 24.000 TL’lik istisnanın uygulanması mümkün bulunmamaktadır. - Dar Mükellef Gerçek Kişiler Açısından Dar mükellef gerçek kişilerin, yabancı menkul kıymet yatırım fonlarına ait katılma belgelerine yatırım yapması halinde, işlem Türkiye’de yapılmışsa veya ödeme Türkiye’de yapılmışsa, kazançların Türkiye’de vergilendirilmesi gerekecektir. (Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümleri saklı kalmak üzere.) Bu durumda, dar mükellef gerçek kişilerin, döviz cinsinden yatırım fonu katılma belgelerinin alım ve satımından elde ettikleri değer artış kazancının hesaplanmasında kur farklarından doğan kazançlar dikkate alınmayacaktır. Dar mükellef gerçek kişiler için kur farklarından doğan kazançların vergiye tabi olmaması sebebiyle, fon katılım belgesinin alış bedelinin ÜFE artış oranında artırılması uygulaması yapılmayacaktır. Bunun haricinde, vergileme esasları yukarıda tam mükellef gerçek kişiler açısından yapılan açıklamalar çerçevesinde dikkate alınacaktır. Bu kapsamda, 01.01.2006’dan önce satın alınan yabancı yatırım fonu katılma belgeleri için 31.12.2005 tarihi itibarıyla geçerli olan hükümlerin uygulanması gerektiğinden hareketle, yabancı yatırım fonu alım satım kazancının, diğer alım satım kazançlarıyla birlikte 2017 yılı için 24.000 TL aşması halinde, aşan tutar beyan edilecektir. 01.01.2006’dan sonra satın alınan yabancı yatırım fonu katılma belgelerinde ise 24.000 TL’lik istisnanın uygulanması mümkün bulunmamaktadır. - Dar Mükellef Kurumlar Açısından Dar mükellef kurumların, yabancı menkul kıymet yatırım fonlarına ait katılma belgelerine yatırım yapması halinde, işlem Türkiye’de yapılmışsa veya ödeme Türkiye’de yapılmışsa, kazançların Türkiye’de vergilendirilmesi gerekecektir. (Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümleri saklı kalmak üzere.) Bu durumda, dar mükellef kurumun, döviz cinsinden yatırım fonu katılma belgelerinin alım ve satımından elde ettikleri değer artış kazancının hesaplanmasında kur farklarından doğan kazançlar dikkate alınmayacaktır. Dar mükellef kurumun, yabancı yatırım fonu alım satım kazancı gelirinin genel hükümler çerçevesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu gelir %20 oranında kurumlar vergisine tabi olacak, kurumlar vergisi sonrası kalan tutar ise %15 oranında gelir vergisi stopajına tabi olacaktır. Dar mükellef kurumların döviz cinsinden yatırım fonu katılma belgelerinin alım ve satımından elde ettikleri değer artış kazancının vergilenmesinde, alış tarihinin 01.01.2006 öncesi veya sonrasında olması, yukarıda yer verilen vergilendirme esaslarını değiştirmeyecektir. SORUMLULUK ALMAMA Ekte bulunan doküman, sadece Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. müşterileri için, Bankamız tarafından Türkiye’de satışı yapılan Pioneer yatırım fonu katılma belgelerinin fona iadesinden elde edilen gelirlerin tam mükellef gerçek kişiler açısından ne şekilde vergilendirilmesi gerektiği konusunda vergisel sonuçlar çerçevesinde bilgi vermek amacıyla 02.01.2017 tarihi itibarıyla hazırlanmıştır ve başkaca hiçbir amaç için veya emsal alınarak farklı menkul kıymetler ya da diğer vergilendirme konuları için kullanılamaz. Aksi takdirde Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.; müşterilerine ve üçüncü kişilere karşı işbu dokümanın içeriğinden kaynaklanan veya içeriğine ilişkin olarak ortaya çıkabilecek sonuçlardan dolayı sorumluluk kabul etmez.