Metabolizmaya Dayalı Sayımlar 1 Velittin GÜRGÜN, A. Kadir HALKMAN 01. Genel Bilgiler 02. Redüktaz (İndirgeme) Testleri 02.01. Metilen Mavisi İndirgeme Testi 02.02. Resazurin İndirgeme Testi 02.03. Tetrazolyum Tuzlan indirgeme Testi 03. Kimyasal Yöntemler 04. Fiziksel Yöntemler 05. Metabolizmaya Dayalı Diğer Yöntemler 01. Genel Bilgiler Mikroorganizmalar, gelişmeleri sırasında ortamda bulunan bazı maddeleri kullanarak yeni ürünler meydana getirirler. Tüketilen ve/ veya meydana getirilen ürünlerin kantitatif olarak ölçülmesi ile mikrobiyel gelişme hakkında bilgi edinilebilir. Bu ölçümler, basit olarak gelişmenin olup olmadığını gösterebileceği gibi, ölçümlerin daha önce hazırlanmış standartlar ile kıyaslanması sonucu dolaylı olarak mikroorganizma sayısı da belirlenebilir. Bu yaklaşım ile metabolizmaya dayalı sayım yöntemlerinin aslında standarda dayalı yöntemler olduğu görülecektir. Daha önce «standarda dayalı sayım yöntemleri bölümünde hücre sayısı artışının ölçülmesi ile yapılan sayım yöntemleri açıklanmıştır. Bu bölümde ise metabolik aktivite sonunda ortamda meydana gelen değişmelerin çeşitli şekillerde ölçülmesine dayalı sayım yöntemleri verilecektir. 02. Redüktaz (İndirgeme) Testleri Mikroorganizmalar, organik ve inorganik bileşiklerin biyokimyasal reaksiyonları ile enerji elde ederler. Enerji kaynağı okside olurken bir başka bileşik redükte olur. Oksidasyon redüksüyon reaksiyonları olarak bilinen bu reaksiyonlar elektron transferinden ibarettir. Bir bileşen elektron kaybettiğinde okside olur, buna karşın elektronu kabul eden bileşen ise redükte olur. Oksijen bu reaksiyonlarda yer almayabilir. Bileşenler, elektron verme eğilimlerine göre, Oksidasyon - redüksüyon potansiyellerinde farklılık gösterirler. Oksidasyon - redüksüyon potansiyeli «redoks potansiyeli» olarak da bilinir. Redoks potansiyeli bir potansiyometrede ölçülerek volt olarak belirlenir. Redoks potansiyeli, potansiyometrik belirlemenin dışında, indikatör veya boyalar yardımı ile de saptanabilir. Pek çok bileşiğin rengi okside ya da redükte olduğunda değişir. Metabolizmasını sürdüren bir ortama böyle bir indikatör ilave edildiğinde, elektron transferi nedeniyle bunun (dolayısıyla ortamın) rengi değişir. 1 "Mikrobiyolojide Sayım Yöntemleri; 2. Baskı. Prof. Dr. Velittin Gürgün, Doç. Dr. Kadir Halkman. 1990. Gıda Teknolojisi Derneği Yayın no 7. Ankara" adlı kitaptan derlenmiştir. 1 İndikatörün veya boyanın renk değişimi, mikroorganizma kültürünün metabolik gücüne bağlıdır. Kültürdeki hücre sayısı arttıkça, indikatör veya boya daha kısa süre içinde renk değiştirir. Bir diğer deyiş ile redüksüyon süresi kültürdeki hücre sayısı ile ters orantılıdır. Bu durumda redüksüyon süresi ortamdaki mikroorganizma sayısı hakkında bilgi verebilir. Redüktaz Testleriyle Kültürel Sayım Yöntemlerinin Kıyaslanması Redüktaz testleri genel olarak kültürel sayıma göre daha kısa, mikroskobik sayıma göre daha uzun sürer. Bu testler ile bulunan mikroorganizma sayısı, kültürel sayım ile bulunandan farklı olabilir. Bunun başlıca nedenleri; a) zincir yapmış bakteriler bir koloni oluştururken, zincirdeki her bakteri metabolizmasını ayrı olarak sürdürür, dolayısıyla redüktaz testleri ile daha yüksek sayı elde edilir. b) Kültürdeki bazı mikroorganizmalar çeşitli hasarlar sonucu çoğalma ve dolayısı ile koloni yapma özelliklerini kaybedebildikleri halde, metabolizmalarını sürdürme özelliklerini koruyorlarsa, yine redüktaz testleri ile kültürel sayıma oranla daha yüksek sayım sonucu elde edilir. c) Bazı gıdalarda ise, redüksiyon yapan enzimler doğal olarak bulunabildiği için, bu tip gıdalardaki mikroorganizma yükü, indirgeme yöntemiyle belirlendiğinde daha yüksek değerler elde edilir, d) Buna karşın gelişme ortamındaki bazı değişiklikler (pH, sıcaklık vs) metabolitik aktiviteyi olumsuz yönde etkileyebildiği halde, koloni oluşmasında ve bunların sayılmasında etkili olmayabilir. Bu durumda ise, redüktaz testi ile olduğundan daha az sayı elde edilir. Çok sayıda oksidasyon - redüksüyon indikatörü varsa da, bunlardan en çok kullanılanları metilen mavisi, resazurin ve tetrazolyum tuzlarıdır. Redüktaz testleri, yanlış olarak, boya indirgeme yöntemleri adı ile de bilinirler. Bunun nedeni uygulamada en yaygın olarak kullanılan yöntemin metilen mavisi indirgeme testi olmasıdır. Bununla beraber resazurin ve tetrazolyum tuzları boya değildirler. 02.01. Metilen Mavisi İndirgeme Testi Çiğ sütlerdeki mikrobiyel yükün belirlenmesinde çok kullanılan bir yöntemdir. Bakterilerin redüktaz faaliyeti sonunda metilen mavisinin löko hale geçerek rengini kaybetmesi (dekolorize olması) için geçen sürenin çizelge ile kıyaslanmasıyla materyaldeki mikrobiyel yükün belirlenmesi, bu yöntemin prensibini oluşturur. Metilen mavisinin indirgenme süresine göre sütteki tahmini bakteri sayısı. İndirgenme süresi 20 dakikadan az 20 dakika - 2 saat 2 - 5 saat 5-10 saat > 10 saat Bakteri sayısı/ml 2,0x107 'den fazla 4,0X10 - 2,0X107 5,0X105 - 4,0X106 5,0x105 'den daha az 5,0x104' den daha az Sütün niteliği Çok kötü Kötü Orta İyi Çok iyi Testin uygulanışında, 10 ml süt ile 1 ml stok metilen mavisi çözeltisi (50 ppm w/v) deney tüpünde karıştırılır ve 37 °C' daki su banyosuna konulur. İnkübasyon sırasında tüp, 30 dakika 2 aralıklarla karıştırılarak sütteki yağın dağılması sağlanmalıdır. Aksi halde bakteriler yağın içinde, yağ da tüpün üstünde toplanma eğilimi gösterdiğinden gerçek değerden daha uzun bir indirgeme süresi elde edilir. Metilen mavisi indirgeme testinde dekolorizasyon süresi üzerine etki eden başlıca faktörler aşağıda özetlenmiştir. -Metilen mavisi, bakteriler üzerinde gelişmeyi önleyici (inhibisyon) etki yapar. Bu etki boya konsantrasyonu ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla metilen mavisinin süt içindeki son konsantrasyonu 5 ppm 'den fazla olursa indirgenme süresi normalden daha uzun olur. -Metilen mavisinin inhibisyon etkisi karanlığa oranla ışıkta ve özellikle direk güneş ışığı altında daha fazla olur. -Sütte bulunan çeşitli bakterilerin redüktaz aktiviteleri farklıdır. Örneğin koliform grup bakterilerin redüktaz aktiviteleri diğer bakterilere göre daha yüksektir. Bu durumda eğer sütte koliform grup bakterilerin sayısı yüksek ise kısa bir dekolorizasyon süresi elde edilecek, dolayısıyla olduğundan daha fazla sayıda bakteri tahmin edilecektir. -Testten önce sütün tutulduğu sıcaklık derecesi, deneyin yapıldığı sıradaki ortam sıcaklığı, metilen mavisi ilavesinden sonra materyal sıcaklığının 37 °C'a ulaşma süresi ve sütte bulunabilecek diğer inhibitör maddelerin varlığı gibi faktörler de süre üzerinde etkili olabilir. Metilen mavisi indirgeme testi çiğ süt dışında, dondurma gibi süt ürünlerinde, ısıl işlem görmüş gıdalarda ve kıymada mikrobiyel yükün belirlenmesinde kullanılabilir. 02.02. Resazurin İndirgeme Testi Bu test çiğ sütlerin mikrobiyel kalitesini belirlemede metilen mavisi indirgeme testi yerine kullanılabilmektedir. Redüksiyon sırasında 2 temel renk değişimi olur. Bunlardan birincisi; başlangıçta mavi olan rengin leylaktan açık pembeye kadar değişen farklı renklere dönüşmesidir. Bu aşamada resazurinin indirgenmesi elektron transferinden değil phenoxazine çekirdeğindeki azota gevşek bağlanmış oksijen atomunun kaybından ileri gelmektedir. Resazurinin pembe renkli resorufine dönüşme reaksiyonu atmosferik oksijen tarafından geri döndürülemez. İkinci renk değişiminde ise, pembe renk kaybolur ve dekolorizasyon görülür. Bu reaksiyon ise atmosferik oksijen tarafından geri döndürülebilir. Çiğ sütlerdeki mikrobiyel yükün belirlenmesi amacıyla 10 ml süte % 0,05 konsantrasyondaki resazurin çözeltisinden 0,1 ml ilave edilip karıştırılır ve 37 °C 'da su banyosunda inkübasyona bırakılır. Bu testte dekolorizasyon için gerekli süre değil, 1 saat içinde olan renk değişimi esas alınır. Buna göre mavi renk çok iyi, menekşe - pembe renk iyi, pembe renk orta, açık pembe renk kötü ve beyaz renk çok kötü sütleri göstermektedir. Renk değişimi gözle izlenebileceği gibi, standart renkleri içeren Lovibond komperatörü ile de kıyaslanabilir. Resazurin indirgeme testi; sıvı ve kurutulmuş yumurta, dondurulmuş et, dondurulmuş sebzeler ve taze kümes hayvanları eti gibi gıdaların da mikrobiyel yüklerini ve/veya kalitelerini saptamak için kullanılabilir. # ## 3 02.03. Tetrazolyum Tuzları indirgeme Testi Gıda analizlerinde, çeşitli tetrazolyum tuzları arasında, bakterilere diğerlerine oranla daha az toksik etki yaptığı için, 2,3,5 trifenil tetrazolyum klorür (TTC) kullanılmaktadır. TTC okside durumunda iken renksiz olmasına karşın redükte olduğunda (formazan) yoğun pembe pigmentler oluşturur. TTC redüksüyon testi, pastörize süt ve kremanın depolama ömrünün tahmin edilmesinde kullanılır. Benzer şekilde, yüzey kontaminasyonu TTC çözeltisinin püskürtülmesi ile belirlenebilir. TTC püskürtülen yüzeylerde bakteri bulunan bölgeler pembe pigmentlerin oluşumu ile anlaşılır. 03. Kimyasal Yöntemler Gıdalar, biyokimyasal değişmelere uğrayabilecek pek çok kimyasal bileşenden oluşmuşlardır. Gıdalarda bulunan çeşitli kimyasal bileşenler, gıdanın cinsi, mikroorganizmaların varlığı ve reaksiyonlar sonunda meydana gelen ürünlerin cinsine göre arzu edilen veya edilmeyen biyokimyasal değişmelere uğrarlar. Gıdalarda meydana gelen temel değişmeler enzimler tarafından katalize edilir. Bu enzimler gıdada doğal olarak bulunan doku enzimleri olabileceği gibi, mikroorganizmalar tarafından da oluşturulabilirler. Burada görülen metabolik aktivitenin derecesi mikroorganizma sayısı hakkında bilgi verebilir. Meydana gelen metabolik ürünlerin cinsi ve miktarı; gıdanın cinsi (protein, karbohidrat, yağ), mikroorganizmanın cinsi (proteolitik, sakkarolitik, lipolitik), oksijen varlığı, sıcaklık ve gıdada bulunabilecek inhibitörlerin varlığına bağlıdır. Bir kimyasal madde veya bileşiğin gıdadaki mikroorganizma varlığını göstermesi için belirli kriterlere sahip olması gerekir. Bu kriterlere göre indikatör olarak kullanılacak kimyasal madde; a) sağlam gıda maddesinde hiç bulunmamalı ya da çok az olmalı, b) gıda maddesinde bozukluğa neden olan mikroflora tarafından meydana getirilmiş olmalı, c) hatalı pozitif sonuç alınmayacak şekilde basit ve çabuk bir şekilde kantitatif olarak belirlenebilmeli, d) gıda üzerinde yarayışlı bir fonksiyonu bulunmamalı ve e) düşük kalite ile düşük işleme teknolojisini birbirinden ayırmaya elverişli olmalıdır. Bu yapı altında gıdalardaki mikrobiyel yükün belirlenebilmesi için kullanılabilecek başlıca kimyasal maddeler; amonyak, trimetil amin, dımetil amin, toplam uçucu asitler, serbest yağ asitleri, suda çözünmeyen asitler (oleik, palmitik), organik asitler (laktik, pürivik, süksinik), indol, etil alkol, furfurol, hidrojen sülfit, toplam indirgen maddeler, uçucu indirgen maddeler, histamin, diasetil ve asetil metil karbinoldür. Bununla beraber, bu maddelerden hiç birisi tüm gıdalardaki mikroorganizma sayısını belirlemek amacıyla yeteri kadar başarı ile kullanılamazlar. Genel olarak, toplam uçucu asitler ve toplam indirgen maddeler gibi kimyasal maddeler grubunun belirlenmesi; amonyak, indol, alkol gibi tek bir maddenin belirlenmesine oranla mikrobiyel yük hakkında daha doğru sonuç verirler. 4 Kimyasal indikatörlerin tayini ile mikroorganizma sayısını belirlemede önemli bir sorun, bu indikatörlerin pek çoğunun, zaman içinde miktarlarında önemli değişiklikler meydana gelebilmesidir. Gaz ya da gaz-likit kromatografisi, bakteri türlerine göre değişik cins ve miktarlarda oluşturulan metabolik ürünlerin kantitatif ayrımında kullanılmakta, böylece materyaldeki mikroorganizma sayısı belirlenebilmektedir. CO2 Üretiminin Ölçülmesi Mikroorganizmalar metabolizmaları sırasında oksijen tüketir ve metabolik ürün olarak CO2 meydana getirirler. CO2 üretiminin belirlenmesinde kullanılan bir yöntem 14C ile markalanmış glikozdan üretilen 14CO2'in radyoaktivitesinin ölçülmesidir. 14 CO2'in belirlenme süresi ile orijinal inokulumün logaritması orantılıdır. Radyoaktif CO2 tayin yöntemi, sularda koliform grup bakterilerin, biftekteki ve portakal suyundaki bakterilerin belirlenmesi, kan örneklerinin ve sıvı gıdaların mikrobiyel analizi için kullanılabilir. 04. Fiziksel Yöntemler Mikrobiyel metabolizma sonucu ortaya çıkan değişiklikler, fiziksel analiz yöntemleri ile de belirlenebilir. Bu yöntemler ile genel olarak kaba tahminler elde edilebilir. Sıvı yumurtalardaki fluoresans, bazı bakterilerin gelişmesi ile ilgilidir. Örneğin pyoverdin, Pseudomanas bakterileri tarafından oluşturulan bir fluoresant pigmenttir ve dondurulmuş yumurta ve tavuk karkasında saptanabilir. Proteinlerin parçalanma ürünleri olarak amonyak ve amin gibi bazı temel bileşenler meydana gelirken, pH yükselir. Buna karşın karbohidratlar fermente olduğunda, pH düşer. Genel olarak hiç bozulmamış (taze) bir gıdanın pH'sı ile, aynı gıdada fark edilebilecek bozukluğun meydana geldiği anda 0,3 - 0,5 pH birimini geçmeyecek kadar bir pH farkı oluşur. pH değişiminin belirlenmesi ile de mikrobiyel yük hakkında bilgi edinilebilir. Belirli koşullar altında saf halde üretilen bazı mikroorganizmalar için pH değişiminin belirlenmesi veya, fermenterde üretim sırasında nötralizasyonda kullanılan alkalinin tüketim miktarının ölçülmesiyle mikroorganizma sayısı tahmin edilebilir. Proteinlerin su tutma kapasiteleri pH ile ilgilidir. Bazı gıdalarda mikrobiyel sayı ile proteinlerin su tutma kapasitesi arasındaki ilgi üzerinde pek çok çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin et bozulurken yani mikroorganizma sayısı artarken, pH da değişeceği için, bıraktığı su miktarında da artış olur. Küçük ısı değişmelerinin ölçülmesi tekniği anlamına gelen mikrokalorimetri bakteriyel gelişmenin kalitatif ve kantitatif olarak belirlenmesinde ve hatta identifikasyonda kullanılabilir. Yöntemin esası, tüm mikroorganizmaların metabolik aktivitelerinin sonucu olarak ısı üretmeleri ve belirli üretme koşullarında meydana getirdikleri ısının sabit olmasıdır. Meydana gelen ısı artışı; fermenterlerdeki sıcaklığın doğrudan ölçülmesi ve/veya fermenter soğutma suyundaki sıcaklık değişmesinin ölçülmesi gibi yöntemlerle belirlenebilir. 5 05. Metabolizmaya Dayalı Diğer Yöntemler Gram negatif (G-) bakterilerin meydana getirdiği endotoksinler, limulus amebosit lizatı ile jel meydana getirirler. Bu jelin analizi ile çeşitli gıdalardaki Gram negatif bakterilerin sayısının belirlenmesi üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Mikroorganizmaların metabolik aktivitelerinin gelişme ortamında yapmış olduğu değişiklik elektriksel sistemler ile ölçülebilir. Bu yöntem dondurulmuş gıdalardaki mikroorganizma sayısının tahmininde kullanılabilir. 6