küresel rekabet karşısında samsun`dak hracatçı f rmaların rekabet

advertisement
KÜRESEL REKABET KARŞISINDA SAMSUN’DAKİ
İHRACATÇI FİRMALARIN REKABET
STRATEJILERI
Dilber ULAŞ∗
Giriş
Samsun, bulunduğu konum itibariyle Karadeniz havzasına açılan ilk
deniz kapısı ve İç Anadolu’ya açılan ilk kara kapısı olması özelliğini
taşımakta, diğer bölgelere deniz, kara ve hava yoluyla bağlanmaktadır. 1996
yılında 81 ilde yapılan, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi
araştırmasında otuzbeşinci sırada yer alırken, 2003 yılında yapılan aynı
araştırmada otuzuncu sıraya yükselmiştir. Gelişmişlik endeksine göre ise
üçüncü derece gelişmiş iller arasında yer almaktadır (Dinçer, Özaslan,
Kavasoğlu, 2003:71). Milli Mücadele’nin başladığı 19 Mayıs kenti olarak
tanınan Samsun’un 2000 yılı gelişmişlik performansına bakıldığında,
istihdam edilen nüfusun % 63,3’ünün tarım, % 10,6’sının sanayi ve
%
26’sının
hizmet
sektöründe
çalıştığı
görülmektedir.
(http://www.samsuntso.org.tr/samsun_sanayi.htm).
Samsun, tarım göstergelerine bakıldığında tarımsal üretim değeri
açısından seksen bir il içinde dokuzuncu sırada yer almakta; Türkiye
İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) 2006 Ocak verilerine göre en çok ihracat
yapan iller içinde ise yirmi beşinci sırada yer almaktadır. 2006 Ocak ayında
Samsun’dan ihracat yapılan ilk beş sektör hububat bakliyat, yağlı tohumlar
ve mamulleri, fındık mamulleri, demir ve demir dışı metaller, taşıt araçları
yan sanayi ve ağaç mamulleri, orman ürünleridir. İhracatı yapılan ilk beş
ürün ise ekmeklik buğday unu, kabuksuz fındık, yuvarlak çubuklar, saf
amonyak ve motorlu taşıt parçalarıdır. Oranlardan anlaşıldığı gibi
Samsun’da tarıma dayalı bir ekonomi ön plana çıkmaktadır.
1. Başlıca Rekabet Stratejileri
Dünyada rekabet ve kalite gereksinimi artarken, uluslararası ticarette
engeller ve tarife dışı koruma yöntemleri azalmaktadır. Günümüzde rekabet
karşısında ayakta kalabilmek için üretimi arttırmak ve üretilen yeni ürünleri
dış pazarlara ihraç etmek gereklidir. İhracat yapmak, bir ülkenin ve bu
ülkedeki firmaların büyümesi ve rekabet gücünü artırması bakımından çok
önem kazanmıştır. Firmalar ihracat yaparak pazar paylarını genişletme,
üretim kapasitelerini kullanma, üretimlerini arttırma, iç pazardaki
durgunluğu harekete geçirme imkânı bulmaktadırlar.
∗
Dr., Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İşletme Bölümü.
585
Bir firmanın rekabet avantajına sahip olması, rekabet ortamında
rakipleri karşısında kaynaklarını kullanma nedeniyle ya da faaliyet alanı
nedeniyle üstünlük elde etmesi anlamına gelmektedir (İslamoğlu, 2002: 84).
Teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen, yenilikleri takip edebilen, kaliteli
ve ucuza üreterek müşteri taleplerine hızla cevap verebilen firmalar rekabet
avantajını sağlamaktadırlar. Küresel rekabetin geleneksel olarak belirleyici
faktörleri olan artık doğal kaynaklar veya ucuz işgücünün önemi azalırken,
iyi yetişmiş işgücünün, teknoloji geliştirmenin ve inovasyon altyapısına
sahip olmanın önemi artmıştır. Küresel rekabetin artması, rekabetçi
stratejilerin önemini de artmıştır. Fiyat dışı rekabet dediğimiz dağıtım, ürün
tasarımı, tanıtımda farklılık gibi alanlarda farklılık yaratmak önem
kazanmaktadır. Artan rekabet ortamında çok fazla ürün ve çeşit
sunulmaktadır.
İşte bu nedenlerle ihracat yapmak isteyen firmaların küresel rekabet
ortamında başarılı olabilmeleri için öncelikle amaçlarını belirleyerek
faaliyetlerini planlamaları ve buna göre gerekli kaynak ve kabiliyetlerini
kısaca rekabet stratejilerini belirlemeleri gereklidir. Rekabet stratejisi
oluşturmak isteyen bir firma içinde bulunduğu sektörü iyi tanımalı, ileriye
dönük fırsat ve tehditlerin neler olabileceğini, rakiplerin rekabet güçlerini,
kendisinin rakiplerine göre güçlü ve zayıf yönlerinin neler olduğunu ortaya
koymalıdır. Son olarak ise hangi rekabet stratejisine yöneleceğine karar
vermelidir (Porter, 2000;20). Bir firmanın içinde bulunduğu sektörün gücünü
tanımlayan unsurlar sektörün büyüme, karlılık potansiyeli, finansal
istikrarlılığın olması, teknolojik bilgi, kaynaklardan yararlanma, sermaye
yoğunluğu, pazara giriş kolaylığı, verimlilik, adaptasyon sağlayabilmedir
(Radder, Louw, 1998:553). Firmaların rekabet güçlerini oluşturan başlıca
faktörler ise; üretim maliyetleri, müşteri ihtiyaç ve isteklerine uygun kalite
ve standartlarda üretim, nitelikli işgücü, üretim teknolojisi, pazarın önemli
bir payına sahip olmak, üretim ve teslimat hızı, satış sonrası hizmetlerdir.
Örneğin, çay, fındık, tütün ve pamuk gibi her yerde yetişmeyen birçok tarım
ürünü rekabet gücü verebilir. Honda’nın motor bilgisi, Sony’nin minyatürlük
becerisi bu firmalara rekabet üstünlüğü vermektedir. Radder ve Louw’a göre
rekabet gücü sağlayan unsurlar; pazar payı, ürün kalitesi, ürün yaşam
eğrisindeki yeri, müşteri sadakati, üretim kapasitesi, teknolojik bilgi ve dikey
bütünleşmedir (Radder, Louw, 1998:551). Bir diğer görüşe göre firmaya
rekabet gücü veren unsurlar örgütsel kaynaklar (firma büyüklüğü, yönetim
yeteneği, iş tecrübesi, finansal ve fiziksel kaynaklar) girişimcilik ve teknoloji
kaynaklarıdır (Majocchi, Bacchiocchi, Mayrhofer, 2005:723). TÜSİAD’ın
1991 yılında yapmış olduğu bir çalışmaya göre ise rekabet üstünlüğü
sağlayan 14 ölçüt şöyle sıralanmaktadır: İşgücü maliyeti, işgücü verimliliği,
sermaye maliyeti, kalite, özellikler, benzersizlik, teknoloji, alt yapı,
hammadde bulunabilirliği, yurtiçi rekabet ortamı, ülke imajı, dış
bağlantılardır.
586
İşletmelerin rekabet güçleri mali açıdan; satış hacimleri ve pazar
payları, karlılıkları, yatırımların geri dönüş oranları, nakit akışları ve finansal
rasyoları, yeni yatırımları ve kurulu kapasiteleri ile ölçülür (Radder, Louw,
1998:551). Mali açıdan güçlü olan her işletmenin her bakımdan rekabet
avantajına sahip olduğu söylenemez. Mali açıdan güçlü olan bir işletme,
ürünlerinin kalitesi, hizmet düzeyi, ve yönetim stratejileri bakımından zayıf
olabilir. Kısaca; satış hacmi ve pazar payı yüksek olan bir işletme her zaman
rekabet avantajına sahip olmayabilir (İslamoğlu, 2003:65). Günümüzde
piyasada kalıcı olabilmenin ön koşulu müşteri memnuniyetini sağlamak, veri
tabanı oluşturmak, personeli eğitmek, marka oluşturmak gibi yeni trendleri
takip etmek ve bilgiye zamanında ulaşarak değişimin gerisinde kalmamaktır.
Ener’e göre firmalarımızın ihracat ve pazarlama stratejileri geliştirmeleri, bu
stratejilere odaklanarak uzun vadeli işbirlikleri kurmaları, kar marjlarını
değil pazar paylarını artırmaları gerekmektedir (Ener, 2001:40).
Porter’a göre, rekabet avantajlarını ülkeler değil, firmalar
yaratmaktadır. Bu nedenle firmaların rekabet stratejilerini benimsemeleri ve
uygulamaları; uluslararası pazarlara girmeleri ve tutunabilmeleri için önem
taşımaktadır. Rekabet stratejileri, bilinçli olarak rakiplerden farklı düşünce
ve
davranış
şekillerinin
seçimi
ve
uygulaması
olarak
tanımlanabilir. Rekabetçi stratejilerin temelinde, dış çevre faktörleri (fırsat
ve tehditler) ve firma kaynakları (lojistik, üretim, pazarlama, finansman ve
örgütlenme gibi geleneksel işletmecilik fonksiyonları) analiz edilerek
firmaların güçlü ve zayıf yönleri belirlenir ve firmaların güçlerini kullanarak,
tehdit ve fırsatları değerlendirerek rekabetçi üstünlüğü yaratacak stratejileri
uygulayabilecek politikalar oluşturulur. Porter’a göre rekabet stratejileri;
düşük maliyet stratejileri, farklılaşma stratejileri, belirli bir pazar kesimini
hedefleyen odaklanma stratejileri, hızlı cevap verme stratejisidir. Bu
stratejilerden sadece birine yönelmek yerine, tüm stratejiler birlikte
kullanılarak, bir taraftan maliyetleri düşürmek, diğer taraftan ürünü
farklılaştırmak ve aynı zamanda ittifaklara gitmek alternatiflerinin tümü
değerlendirilebilir. Böylece daha iyi rekabet edilebilir.
1.1. Düşük Maliyet Stratejisi
Çok az model değişikliği gerektiren, verimli ve yüksek kapasite ile
çalışan işletmeler, kendilerini düşük maliyet lideri haline getirerek rekabetçi
üstünlük elde edebilirler. Üretim teknolojilerinde yapılan yenilikler, üretim
maliyetlerini aşağı çekmektedir. Düşük maliyetle üretim yapan işletmeler
daha düşük fiyat teklif edebilir ve pazar paylarını arttırabilirler (Akın 1999).
Daha iyi pazarlama, daha iyi tasarım, daha etkin üretim ve dağıtım ile
rakiplerden daha düşük maliyetli hale gelinmesi de bir rekabet stratejisidir.
587
1.2. Farklılaşma Stratejisi
Belirli bir sanayi kolunda çalışan bir firmanın farklılaşma stratejisini
kullanabilmesi için, tüketiciler tarafından kabul görmüş bazı konularda
kendine özgü farklılıklara sahip olması gereklidir. Ürün farklılaştırma, çok
çeşitli ürünler sunmak demek değildir. Ürün farklılaştırma, üretilen ürünü
müşterinin gözünde rakiplerden daha farklı hale getirmektir. Farklılaştırma
ile ilgili yaklaşımlar; tasarım ve marka ismi, teknoloji, dağıtım kanalı,
özellikler, müşteri hizmetleri, satıcı ağı, kalite konularında olabilir. Böylece
tüketicilerde marka bağımlılığı sağlanmış olacak ve müşteriler oluşan
farktan kaynaklanan fiyatı ödemeye razı olacaklardır. Örneğin firmalar
rakiplerinin kullanmadığı nitelik ve özelliğe sahip girdiler kullanabilirler.
Söz konusu fiyat farkı, o sektörde maliyet lideri işletmenin fiyatından daha
yüksek olsa bile müşteriler satın aldıkları ürünün bu farkı ödemeye
değeceğine inanırlar. Bu stratejinin uygulanması için araştırmaya, yüksek
kalitede malzeme kullanmaya önem vermek gereklidir (Kotler, 2000:47).
1.3. Odaklanma Stratejisi
Odaklanma, bir firmanın rakiplerinden daha üstün bir hizmet
verecek şekilde kaynaklarına, yeteneklerine ve uzmanlığına bağlı olarak tek
bir pazar bölümüne ya da mamule odaklanmasıdır. Belirli bir hedefe çok iyi
bir şekilde hizmet vermek üzerine kuruludur (Porter: 2000:46). Böylece
firma çok sayıda pazar bölümünden azar azar pay alacağına bir pazar
bölümünden yüksek oranda pay almayı hedefler. Böylece üretim ve
masrafları azalır, o pazar bölümünde üstünlük kurmayı sağlayabilir. Aynı
pazar bölümüne çok sayıda firmanın yönelmesi, ani bir teknoloji
değişikliğinin uzmanlığı geçersiz hale getirmesi bu stratejinin
dezavantajlarıdır. Bununla birlikte coğrafi farklılaştırmaya giden firmaların
koordinasyon maliyetleri, yönetim bilgi ihtiyacını artmaktadır (Lee, Giorgis,
2004:107).
1.4. Hızlı Cevap Verme Stratejisi
Firmanın rakiplerinden daha hızlı hareket etmesi ve zamanı çok iyi
değerlendirmesidir. Yeni ürün geliştirme, üründe iyileşme yapma, müşteri
isteklerine hızlı cevap verme şeklinde ortaya çıkabilir. Günümüzde gelişmiş
üretim teknolojileri ile kolayca sağlanabilen kalitenin yanında, yenilik,
esneklik, hizmet ve pazara daha çabuk ulaşma, yani hız faktörlerinin de
rekabet avantajının önemli boyutları haline geldiği görülmektedir. Porter,
firmaların rekabet avantajı sağlayabilmek için kaynaklarını uygun stratejik
başarı faktörleri üzerinde yoğunlaştırarak daha başarılı olabileceklerini iddia
etmektedir. Fiyat, maliyet liderliğinde önemli bir başarı faktörü iken, kalite,
üretim esnekliği, işlem zamanları ve güvenilir teslim farklılaştırma
stratejisinin önemli rekabetçi üstünlük faktörleridir.
588
2. Samsun’daki İhracatçı Firmaların Rekabet Stratejileri’ne
Yönelik Uygulama Çalışması
2.1. Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın amacı, Samsun’dan ihracat yapan firmaların ihracat
faaliyetlerini etkileyen stratejik faktörleri bulmak, ihracat pazarlarında
karşılaştıkları problemlerini tanımlamak ve sınıflandırmaktır. Bu amaçla,
Karadeniz'in en büyük liman kenti olan Samsun’dan ihracat yapan firmaların
ihracata nasıl başladıkları, en fazla ihracat yaptıkları ürünler ve ülkeler, kaç
yıldır ihracat yaptıkları, ihracat türleri, hangi ülkelere ihracat yaptıkları,
kullandıkları aracı türleri belirlenmiş ve denizyolu, havayolu, demiryolu,
karayolu taşımacılığını ne kadar kullandıkları kısaca rekabet stratejileri
araştırılmıştır.
2.2. Araştırmanın Kapsam ve Sınırları
2001 yılında Samsun’da bulunan 138 ithalatçı, 98 ihracatçı firma
sayısı 2004 yılında 213 ithalatçı ve 133 ihracatçı firmaya çıkmıştır. Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı ihracat yapan firmalar olarak görülen 153
firma ana kütle ve örnekleme birimleri olarak, sektör ayrımı yapılmadan
araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırma, Samsun’dan ihracat yapan
firmalar ile sınırlandırılmıştır. İhracat gücünün ölçülmesinde finansal
verilerin ölçülmesi zor olduğundan firma yetkililerinin görüşlerine
başvurulmuş, subjektif ölçütler kullanılmıştır (Majocchi, Bacchiocchi,
Mayrhofer, 2005:722). İhracatçı firmaların güçlü ve zayıf yönleri, faaliyet
gösterilen süre, ihracat satışlarının toplam satışlara oranı, 2004 ve 2005 yılı
satışlarının karşılaştırılması, yapılan ihracatın beklentileri karşılayıp
karşılamadığı, ihracat yapılan ülke sayısı, sahip olunan belge türleri, müşteri
ihtiyaç ve isteklerine uygun kalite ve standartlarda üretim yapılıp
yapılmadığı, üretim maliyetleri, teslimat süresi, yeni ürün geliştirme,
araştırma kapasiteleri, işgücü niteliği, teknoloji kullanımları, müşteri
sadakati, yönetimin ihracat konusundaki kararlarını doğru bulup bulmama,
tedarik, üretim hızı, marka, pazar payının son iki yılda artıp artmadığı
sorularıyla ölçülmeye çalışılmıştır.
2.3. Araştırma Yöntemi
Veri toplama yöntemi olarak anket ve mülakat yöntemleri
kullanılmıştır. Hazırlanan soru belgesinde yirmibeş soru yer almaktadır.
Soru belgesinde yer alan çoktan seçmeli, sıralamalı, açık uçlu sorular, ihracat
konusunda daha önce yapılan çeşitli bilimsel araştırmalardan yararlanılarak
elde edilmiştir. Anket soruları dağıtılmadan önce sekiz firma ile görüşülerek
ön testten geçirilmiş ve elde edilen veriler doğrultusunda yeniden
düzenlenmiştir. Samsun Sanayi ve Ticaret Odası çalışmanın başarılı bir
şekilde tamamlanması için anketlerin dağıtılması ve toplanmasında yardımcı
589
olmuştur. Soru belgeleri Samsun Sanayi ve Ticaret Odası tarafından posta ile
24 Şubat 2006’da firmalara gönderilmiş, 15 Mart 2006 günü mesai bitimine
kadar Odanın, Dış İlişkiler Müdürlüğü’ne teslim edilmesi rica edilmiştir. Ön
yazıda araştırmanın amacı, araştırmayı kimin yaptığı, önemi açıklanmış ve
firma isimlerinin gizli tutulacağı ve araştırmanın sonuçlarının isteyen
firmalara geri gönderileceği belirtilmiştir. İki hafta sonra geri dönüş oranı
düşük olduğu için firmalara telefon edilmiş, anketler elden toplanmıştır.
2.4. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi
Anketler yüzelliüç firmanın adresine gönderilmiştir. Onyedi firma,
alıcıların adresten ayrılmaları nedeniyle geri gelmiştir. Onbeş firma ihracat
yapmadığını, bir firma tasfiye olduğunu, bir diğer firma toptancı olduğunu
belirtmiştir. Toplam yüzondokuz soru belgesinden kırkdokuz soru belgesi
değerlendirmeye alınmıştır. Soru belgelerinin geri dönüş oranı % 41’dir.
Elde edilen veriler SPSS paket programında değerlendirilmiş, analizler
yapılarak sonuçlar yorumlanmıştır.
2.4.1.Samsun’dan İhracat Yapan Firmaların Özellikleri
Soru belgeleri, kırkdokuz firmanın işletme müdürleri (% 55,1),
ihracat müdürleri (% 20,4), üretim müdürleri (% 22,4) ve pazarlama satış
müdürleri (% 2) tarafından cevaplandırılmıştır. Çalışan işgücü sayısına göre
kırkdokuz firmadan dokuzu (% 18,4’ü) mikro, yirmidördü (% 49’u) küçük,
onaltısı (% 32,7’si) orta büyüklükte işletmedir. Araştırma kapsamına alınan
Samsun’dan ihracat yapan firmaların büyük bir kısmı küçük ölçekli
işletmelerdir. Çok sayıda uygulamalı araştırmada firma büyüklüğü ile
karlılık arasında pozitif bir ilişkinin olduğu, büyük ölçekli firmaların pazar
gücü sağladıkları, küçük işletmelere göre uluslar arası bilgi ağına daha kolay
ulaştıkları, iletişim kurabildikleri, ölçek ekonomilerinden yararlandıkları
belirlenmiştir (Lee, Giorgis, 2004:108).
Firmaların % 30’6’sı 1980 yılından önce, % 30,6’sı 1981-1990
yılları arasında, % 32,7 si ise 1991-2000 yılları arasında, % 6,1’i 2000
yılından sonra kurulmuştur. Firmaların büyük bir kısmı yirmi yıldır
faaliyette bulunmaktadır. Bununla birlikte kırk dokuz firmadan otuz yedisi
beş yıldan fazla süredir ihracat yapmaktadır. Bu firmaların çoğunun yabancı
pazarlar konusunda tecrübeli olduğunu göstermektedir. Kırk dokuz firmanın
% 20,4’ü tarım, % 22,4’ü diğer alanlarda, % 10,2 si inşaat, % 8,2’si tekstil,
% 4,1’, plastik, % 4,1’i sağlık, % 6,1’i elektrik, % 6,1 makine, % 6,1 ‘i un,
% 12,2’si otomotiv sektöründe ihracat yapmaktadır. İhracat yapılan malların
türü sorulduğunda % 49’unun tüketiciye yönelik tüketim malı, % 32,7’sinin
sanayi kuruluşuna yönelik sanayi malı, % 12,2’sinin hem sanayi hem
tüketim malı, % 4’ü diğer tür olduğu belirtilmiştir. Stratejik Araştırmalar
Enstitüsü Başkanı Sn. Can Fuat Gürlesel’e göre çeşitli ürünlerin yetiştirildiği
Samsun’da tarım ürünleri sanayisinin bulunmaması önemli bir eksikliktir.
590
Yetiştirilen ürünler iç pazarda tüketilemediğinden ve ihraç edilemediğinden
dolayı değerlendirilememekte, israf olmaktadır. Yetiştirilen ürünlerin
ihracatla değerlendirilememesinin nedeni sebze ve meyvelerin kısa sürede
bozulmasını engelleyecek ambalaj ve soğuk hava tesisi gibi sanayi
tesislerinin olmamasıdır. (http://www.kobifinans.com.tr/article/articleview/
61810/1/)
2.4.2.Firmaların İlk Olarak İhracata Başlama Şekilleri
Firmaların uluslararası pazarlama faaliyetlerine katılma dereceleri
birbirlerinden farklı olabilir. Bazı firmalar minimum katılımı ifade eden,
tesadüfi olarak ve seyrek bir biçimde dışardan gelen siparişlerin karşılanması
şeklindeki tesadüfi ihracata yönelirlerken, bazı firmalar mevcut mamulleri
için dış pazarlar bulmaya çalışarak aktif ihracata yönelebilirler. Samsun’daki
ihracatçı firmalara ihracata ilk nasıl başladıkları sorulduğunda kırkdokuz
firmadan onsekizi (% 36,7) ilk talebin dışardan gelmesiyle başladıklarını,
ondört firma (% 28,6) yabancı pazarları araştırarak başladıklarını, beş firma
(% 10,2) fuarlara katılarak, beş firma (% 10,2) yurt içindeki distribütörleri
sayesinde başladıklarını, beş firma (% 10,2) ürünü yurt dışındaki aracılarına
yollayarak başladıklarını belirtmiştir. Bu sonuçlardan Samsun’daki ihracatçı
firmaların yarıya yakın bir kısmının ihracata başlarken dış pazarlar bulmaya
çalışmadığı ve tesadüfen yurt dışından gelen siparişler üzerine ya da
ürünlerini aracılarına göndererek ihracata başladıkları, kısaca pasif ihracatçı
oldukları anlaşılmaktadır.
2.4.3. Samsun’daki İhracatçı Firmaların Kullandıkları İhracat
Türleri
Bir ürünün ihracı kayda bağlı bir ürün ise, firmalar veya kuruluşlar,
gümrük beyannamelerini ihraç konusu ürüne göre, ilgili İhracatçı
Birliklerince kayda aldırmak zorundadırlar. Samsun’daki İhracatçılardan
yirmi beş firma (%51) ihracatçı birliklerince ürünlerini kayda aldırarak
ihracat yapmaktadırlar. Araştırma kapsamına alınan kırk dokuz ihracatçıdan
ondördü (%28,6) serbest ihracat yapmaktadır. Serbest ihracatta ihracatçı,
ihracı yasaklanmış ya da kayda bağlı mallar listesi dışındaki malları ihraç
etmektedir (Şahin 2005:10). Sadece bir firma (%2) konsinye ihracat
yapmaktadır. Konsinye ihracat, kesin satış yapılmadan malın, dış alıcılara,
komisyonculara, şube ve temsilciliklere gönderilmesine imkan veren bir
ihracat şeklidir. Konsinye satış, gerçekte bir satış değil, satış imkanı arama
yoludur. Konsinye olarak gönderilen malların fiili ihraç tarihinden itibaren
bir yıl içinde kesin satışının yapılması gerekir. Üç firma ise (% 6,1) kredili
ihracat yapmaktadır. Kredili ihracatta mal bedeli dövizlerin, ihracattan sonra
öngörülen süreleri aşacak şekilde ödenmesine ve yurda getirilmesine imkan
sağlayan ihracat şeklidir. Kredili ihracat süresi tüketim mallarında iki yıl,
yatırım mallarında beş yıldır. Bu süreleri aşan kredili ihracat talepleri
Müsteşarlık tarafından belirtilir (www.dtm.gov.tr).
591
2.4.4.Samsun’daki İhracatçı Firmaların Yabancı Pazara
Girerken Kullandıkları Aracı ve Ulaşım Türleri
İhracatta dağıtım kanalı seçilirken hedef pazardaki tüketici sayısı,
coğrafi dağılımı, siparişlerin büyüklüğü, mamulün bozulabilirliği, teknik
yapısı, aracıların sağladığı servis, firmanın finans gücü, firmanın kanalı
denetleme isteğine gibi unsurlara dikkat edilmektedir (Mucuk, 2004: 265).
Küçük firmalar yabancı pazara girerlerken sistematik bir analiz yapmamakta,
kaynakları üzerindeki kontrolü sürdürmeyi istediklerinden doğrudan ihracatı
tercih etmektedirler (Westhead, Wright, Ucbasaran, 2002: 63) . Araştırma
kapsamına alınan Samsun’daki ihracatçıların yarıya yakın bir kısmı %
46,9’u aracı kullanmadan doğrudan ihracat yapmakta, % 26’5’u ihracatçı
birliği aracılığı % 12,2’si yabancı tüccar, % 8,2’si yerli tüccar, % 4,1’i yerli
komisyoncu, % 2’si diğer aracılarla ürünlerini ihraç etmektedirler. Belirli
büyüklüğe ulaşan firmalar, aracı kullanmak yerine doğrudan ihracatı tercih
etmektedirler. Tarımsal, çabuk bozulabilen mallarda ve bazı tüketim
mallarında doğrudan ihracat yöntemi kullanılmaktadır. Finans bakımdan
zayıf olan, pazarlama tecrübe ve bilgisi yetersiz olan firmalar, aracı
kullanmak zorundadırlar. Aracılarla ihracat yapan firmalar, dış pazarlara
açılma riskini minimum düzeyde tutmakta ve aracı kuruluşlardan
yararlanmaktadırlar. Özellikle dış pazarlara yeni açılan firmalar, riskin az
olması, yeterli dış pazar bilgisine sahip olmama, yatırım gerektirmemesi gibi
nedenlerle aracılardan yararlanmaktadırlar. Örneğin, büyük makine ve
tesislerin, inşaat malzemelerinin, yardımcı araç ve gereçlerin satışında aracı
kullanılması yaygındır. Firmaların % 34,7’si ulaşımda denizyolu ve
karayolunu kullanmaktadır. % 30,6’sı sadece karayolunu, % 12,2’si sadece
denizyolunu, % 8,2’si deniz, demir ve kara yolunu, % 4,1’i deniz, kara ve
hava yolunu, % 6,1 havayolunu, % 2’si (sadece bir firma) demiryolunu
tercih etmektedir.
2.4.5.Samsun’dan İhracat Yapan Firmaların İhracat
Faaliyetlerini Etkileyen Stratejik Faktörler ve Karşılaştıkları
Problemler
Samsun’daki 49 ihracatçı firmanın ihracat faaliyetlerini etkileyen
stratejik faktörler en önemliden en önemsize doğru şöyle sıralanmıştır: 1Döviz kurlarının değişmesi, 2-Yabancı dil, 3-Bürokrasi, 4-Nitelikli, yetişmiş
dış ticaret elemanı bulma, 5-Finans kaynağı, 6-Test standartları, denetim
gibi hükümet kısıtlamaları, 7-Pazar araştırması, 8-Kambiyo mevzuatında
dövizin yurda getirilmesi ile ilgili tahdit ve cezalar, 9-Dağıtım kanalına
erişim (aracı bulma), 10-CE İşareti, 11-Pazarlama- tanıtım destekleri
yetersizliği, 12-Dahilde işleme rejimindeki aksaklıklar, 13-Fuarlara katılım
organizasyonunun yetersiz olması.
592
2.4.6.Samsun’daki İhracatçı Firmaların Güçlü ve Zayıf Yönleri
Kırkdokuz ihracatçı firmanın yirmidördü (%49) ihracat satışlarının,
toplam satışlara oranının % 0-25 arasında olduğunu, onbeş firma (%30,6) %
26-50 arasında olduğunu, altı firma (%12,2) % 51-75 arasında olduğunu,
dört firma (% 8,2) % 76-100 oranında olduğunu belirtmiştir. Firmaların
yarısında ihracat, toplam satışların 1/4’ünü oluşturmaktadır. Samsun’daki
ihracatçı firmaların 2004 ve 2005 yıllarındaki ihracat satışlarını
karşılaştırılması istenmiştir. Cevaplayıcıların beşi (% 10,2) ihracat
satışlarının önemli miktarda arttığını, yirmisi (% 40,8) biraz arttığını, yedisi
(% 14,3) aynı kaldığını, onaltısı (% 32,7) azaldığını belirtmiştir. Kırküç
firma (% 87,8) yapılan ihracatın beklentileri karşılamadığını ve ihracatın
daha iyi olabileceğini belirtmiştir. Sadece üç firma ihracatın beklentileri
karşıladığını, üç firma da hemen hemen karşıladığını belirtmiştir. Arı’ya
göre ihracatın beklentilerin gerisinde olmasının nedeni, ihraç edilecek
ürünlerimizin olmaması veya doğal kaynaklarımızın yetersizliğinden
kaynaklanan üretim azlığı değildir. Türkiye ihracatında temel altyapıyı
oluşturan en önemli eksikliklerden birisi, ihracatta uygulanan bürokratik
düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerin Türkiye’de ithalatı kolaylaştırıldığı ama
ihracat işlemlerini zorlaştırdığı belirtilmektedir (Arı, 2003).
Samsun’daki kırkdokuz ihracatçı firmadan yirmibiri (%42,9) beş ve
daha fazla sayıda ülkeye ihracat yapmaktadır. On firma (%20,4) bir ülkeye,
sekiz firma (%16,3) üç ülkeye, yedi firma (%14,3) iki ülkeye, üç firmada
dört ülkeye ihracat yapmaktadır. Yirmibir firma (%42,9), en çok ihracatı AB
ülkelerine yapmaktadır. On firma (%20,4) Ortaasya Türk Cumhuriyetlerine,
yedi firma (%14,3) Ortadoğu’ya, bir firma ABD’ye, bir firma Uzakdoğu’ya,
sekiz firma Hindistan, Afrika gibi diğer ülkelere ihracat yapmaktadır.
İhracatçı firmaların onbeşi (% 30,6’sı) kalite belgelerinden hiçbirine sahip
değillerdir. Ondört firma (% 28,6) TSE ve ISO 9000 belgesine, onüç firma
(%26,5) sadece TSE belgesine, üç firma (%6,1) sadece ISO 9000 belgesine,
üç firmada (%6,1) TSE, ISO 9000 ve CE işaretine sahiptir. Kırkdört firma
(%91,7), kalite ve standartlara uygun mal ürettiğini belirtmekte ve ürünlerine
güvenmektedir. Firmaların % 73,5’i mevzuattaki değişiklikleri takip
ettiklerini belitmiştir. Yirmialtı firma
(% 53,1) üretim maliyetlerinin
düşük olduğunu belirtirken, yirmiüç firma üretim maliyetlerinin
yüksekliğinden şikâyet etmektedir. Firmaların hepsi zamanında teslimatı
gerçekleştirdiklerini belirtmektedir. Bununla birlikte yirmi firma (% 40,8)
yeni ürün geliştirmemekte, onaltı firma (% 32,6) araştırma kapasitelerinin
yetersiz olduğunu belirtmektedir. Otuzdokuz firma (% 79,5) işgücünün
niteliğinden memnun olarak çalışmakta, oniki firma
(% 24,4) müşteri
sadakati olmadığına ve markalarının güçlü olmadığına inanmaktadır.
Firmaların % 65,3’ünün kendilerine ait bir markası bulunmaktadır.
Firmaların yarısında personele dış ticaret konularında eğitim verildiği
belirtilmektedir. İhracata yönelik devlet yardımı alan firma oranı % 36,7,
593
web sitesi ile ürünlerini tanıtan firma oranı % 69,4, internet aracılığı ile
ihracat yapan firma oranı % 36,7’dir. Firmaların % 53,1’i yurt içi fuarlara
katıldığını belirtmiştir. Yurt dışı fuaralara katılım oranı ise % 46,9’dur.
Stratejik ortağı olan firma oranı % 12,2’dir. Bununla birlikte firmaların
büyük bir kısmı (% 83,7) ileride yeni ihracat pazarlarına girmeyi
düşünmektedir.
2.4.7.Samsun’dan İhracat Yapan Firmaların Karşılaştıkları Fırsat ve
Tehditler
Fırsatlar
Tehditler
Avrupa pazarına yakınlık,
coğrafi konum, nakliyede
rekabet olması, fiyat avantajı,
ürün kalitesi, fındık üretiminde
dünya tüketiminin %75’ini
üretebilmemiz, pazara ürünü
ilk gönderen olmak, pazara
yeni ürün sunmak, markanın
tanınması, kapasite artışı,
ihracat
yapılan
ülkede
sektörün gelişmeye başlaması,
ürün hizmeti ve servis desteği,
arzyokluğu, teslimat hızı, kur
yükselmesi, kalite sertifikaları,
yurt dışı talebi, üretimi, şirketi
geliştirme, peşin tahsilât,
büyük çaplı satış, ihracat
yapılan
ülkede
güvenilir
temsilcilerin olması, Türki
Cumhuriyetleri’nin ilerisi için
çok umut verici olması,
fuarlar, esneklik, finansman,
termin sürati.
Hammadde fiyatlarının yüksekliği, İhracat
yapan ülkede istikrarsızlık, ülke idaresinde
otorite boşluğu, hammadde girdilerinin
düşük kalitede olması, Uzakdoğu mallarının
piyasaya girmesi, Arzın talepten fazla olması
(fındık), Vergi yüksekliği, rakiplerin düşük
fiyata, kaliteli mal satmaları, lojistik destek
konusunda yetersizlik, dış firmalarca istenen
kalite/fiyat oranındaki tatminsizlik, kota,
vergi yüksekliği, teşviklerin azalması, siyasi
istikrarsızlık, rekolte fazlalığı, pazar payının
azalması, yüksek fiyatlar, bilinen markalar,
kur düşüklüğü, değişikliği, hedef pazar
vergisi, haksız rekabet eden firmalar,
devletin bilinçsiz fiyatlandırma politikaları,
dünya piyasalarından mal alamamak, işçilik
maliyetleri, bölge bayilerinin sınırlarına
başka bayilerin girmesi, nakliye güvenliğinin
olmaması, kalitenin düşürülmesi, hizmet
bedelinin
geç
ödenmesi,
hammadde
fiyatlarındaki değişiklik, aşırı rekabet,
markalaşamama.
2.4.8. İhracatçı Firmaların Rekabet Gücünün Arttırılmasına
Yönelik Öneriler
a) Düşük maliyet, farklılaşma, belirli bir pazar kesimini hedefleyen
odaklanma, hızlı cevap verme rekabet stratejilerinden sadece birine değil
birkaçına birden yönelmeye çalışılabilir.
594
b) Dış Ticaret Merkezleri kanalıyla firmaların rekabet şansı
yükseltilebilir, dış ticarette etkili kurumlarla güçlü iletişim kurulabilir,
ihracat eğitimi-bilgilendirme toplantıları düzenlenmesi, uluslararası
pazarlara giriş stratejileri eğitimleri, dış ticaret elemanı yetiştirme eğitimleri
talep edilebilir.
c) Elektronik Ticaret Yapmak: Bilgisayar eğitimi ile herkese eşit
rekabet şansının tanındığı internette bilgiye ulaşmak kolaylaşmıştır. İhracatçı
firmaların büyük bir kısmı küçük ölçekli olduğundan elektronik ticaret
yapmaları, kendilerine tanıtım-pazarlama gücü ve potansiyel dış alıcılara ya
da pazarlara ulaşabilme olanakları kazandırabilir.
d) Teknolojik Gelişmeleri Takip Etmek: Samsun’da tarım ürünleri
sanayisi bulunmamaktadır. Teknoloji, sulama ve organizasyon yetersizlikleri
vardır. Ambalaj ve soğuk hava tesisi gibi sanayi tesisleri kurularak, ürün
kalitesinin artırılması için modern işletme ve üretim yöntemleri
kullanılabilir.
e) Komşu ve Yakın Ülkelerle Ticaret: AB ülkelerinin kendi
aralarındaki ticareti %55’i bulmaktadır. ABD’nin ihracat ve ithalatında en
büyük payı NAFTA ülkesi olan Meksika ve Kanada almaktadır. Coğrafi
yakınlığın önemi özellikle düşük maliyetler, nakliye kolaylıkları ve kültürel
yakınlık konularında ortaya çıkmaktadır. İhracata başlamayı engelleyen en
önemli faktör hedef pazar hakkında yetersiz bilgidir. İhracata başlamak
isteyenler, kültürel ve coğrafi yakınlığın olduğu komşu, yakın ülkelerle
ticaret yapabilirler.
f) Yeni Yükselen Pazarlara Yönelme: Ener’in ifadesiyle “İhracat
potansiyeli olan pazarlar Çin, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Romanya,
Bulgaristan, Estonya, Orta Asya Cumhuriyetleri (Kırgizistan, Özbekistan,
Kazakistan, Türkmenistan), Ukrayna, Litvanya’dır. Doğurganlık oranının
düşük, nüfusun büyük bir kesimin orta gelir seviyesinde olduğu bu
pazarlarda pahalı ve gösterişli ithal ürünlere talep sınırlıdır. Modern
pazarlama yöntemlerinin yeni yeni yerleştiği bu pazarlarda tüketiciler estetik
özelliklerden çok uygun fiyatlı olmasına önem vermektedirler.” (Ener,
2003;42). Firmalarımız uygun pazarlama ve strateji taktikleriyle bu
pazarlarda kalıcı olabilirler Özellikle çimento-toprak ürünlerinde, demir ve
demir dışı metallerde Irak’ın önemli bir pazar oluşturabileceği
belirtilmektedir.
g) Müşteri Odaklı Davranmak: Hedef müşteriyi tanımak, pazar
araştırması yapmak, ihracatçının kim için ürün ürettiğini bilmesi önemlidir.
Veri tabalı pazarlama sistemi ile potansiyel veya mevcut müşteriler veya
kuruluşlar hakkında sistemli bir şekilde veri toplanabilir.
h) Stratejik İşbirlikleri-Ortak Girişimler Oluşturmak: Yapılan
ampirik çalışmalar ile işbirliği ve ortaklığın küçük işletmelerin ihracat
595
başarısını arttırdığı belirlenmiştir (Haathi, Madupu,Yavas, Babakus
2005:128134). İnşaat malzemeleri, altyapı yatırımları ile ilgili olarak
stratejik ortaklıklar oluşturulabilir. Avrupa da çiftçiler ürettikleri ürünlerinin
yüzde 90’ına yakınını üretici birlikleri kanalıyla pazarlamakta, çiftçilerin
ekonomik hak ve çıkarları böylece korunmaktadır. Kırsal kesimlerde tarım
faaliyeti ile geçimini sağlayan çiftçilerin sorunlarının çözümünde ve
ekonomik
seviyelerinin
iyileştirilmesinde
üretici
örgütlenmesi
gerçekleştirilebilir.
i) Ürün tasarımı, ambalaj, markaya önem vermek: Hedef ülke
tüketicilerinin önem verdiği logo ve amblemler kullanılarak, ürün tasarımı
ve markaya önem verilebilir.
j) Yurt içi ve Yurt Dışı Fuarlara Katılmak: Samsun fuarı eski
önemini kaybetmiştir. İhtisas fuarlarının gerçekleştirilmesi ile ihracatçılar
yeni bağlantılar kurabilirler. Yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılabilirler.
k) Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından verilen teşvikler firmalara
tanıtılabilir.
l) İngilizce bilen elemanlar istihdam edilebilir.
m) Demiryolu yenileme çalışmalarına hız verilmesi: 1960'li yıllarda
karayolu % 50, demiryolu % 30 pay alırken, 1985'den bu yana demiryolunun
payı % 10'un altında kalmıştır. Demiryollarının taşımadaki payının
artırılması önemlidir (http://www.tcdd.gov.tr/genel/tarihce.htm).
n) İhracatın arttırılmasında Samsun Serbest Bölgesinden
yararlanmak: Serbest bölgeler, Türkiye’nin gümrük sınırları dışında
sayılmaktadır. Türkiye serbest bölgeleri, hem ihracat hem yabancı sermaye
hem de yerli sanayi için ucuz ve düzenli şekilde ara malı ithalatı amacını
gütmektedir. Serbest bölgeler, ara malı ve hammadde ithalatı
kolaylaştırmaktadır. 2000 yılında açılan Samsun serbest bölgesinden
Karadeniz Ekonomik İşbirliği ülkelerine ihracat yapılabilir.
o) Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin Oluşturulması: Aynı üretim
alanındaki KOBİ’ler, ihracata yönelik olarak A.Ş. şeklinde kurdukları dış
ticaret şirketleri aracılığı ile dünya pazarlarına açılmaları, dış ticarette
uzmanlaşmaları ve bu şekilde daha etkin faaliyet göstermeleri amaçlanmıştır.
Aynı alanda çalışan KOBİ’ler SDTŞ oluşturabilirler.
p) Hükümet politikalarının istikrarlı olması: Dış ticarette
karşılaştıkları sorunların çözümünde, öncelikle hükümet kararlı, dengeli ve
destekleyici politikalar uygulayabilir.
r) İhracat yapan veya yapmak isteyen firmalara yönelik web sitesi
hazırlanması, firmalar hakkında güvenli bir imaj verilebilir ve ürünlerin
reklâmı yapılabilir.
596
Sonuç
Sanayileşme için gerekli olan yolları, okulları, havaalanı, limanı
bulunan Samsun’un sanayi kenti haline gelmesi için önemli olan, özel
sektörün gerekli ilgiyi sanayiye göstermesidir. Samsun’un ekonomik, ticari,
küresel ve bölgesel bütünleşmelerin içerisinde yerini almasına ve ihracat,
üretim, yatırım artışının sağlanmasına önem verilmelidir. Araştırmada,
Samsun’daki ihracatçıların başarılarını ölçmek için ihracat satışlarının,
toplam satışlarındaki payları, ihracat satışlarının beklentilerini karşılayıp
karşılamadıkları, 2004 yılından 2005 yılına pazar paylarının nasıl değiştiği
gibi ölçütler kullanılmış ve yetkili kişilerin görüşlerine başvurulmuştur.
İhracat satışları beklentileri karşılamamaktadır. Günümüzdeki rekabet
ortamında Samsun’daki ihracatçı firmaların rekabet güçlerini arttırmaları
için ürünlerinde farklı değerleri ortaya çıkarmaları, işbirliklerine
yönelmeleri, gelişmeleri takip etmeleri, pasif ihracatçı konumundan aktif
ihracatçı konumuna geçmeleri, müşteri odaklı olmaları, elektronik ticareti
öğrenmeleri, kendi alanlarındaki fuarları takip etmeleri önemlidir.
Kaynakça
AKIN, H.Bahadır (1999/4) “Rekabetçi Üstünlük ve Teknoloji: Küresel Bir
Yaklaşım”, Verimlilik Dergisi.
http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=266, erişim tarihi:
27 Mart 2006.
ARI, Selçuk, Turkishtime, 15 Haziran 2003, sayı 17,
http://www.turkishtime.org/17/40_5_tr.asp
DİNÇER Bülent, ÖZASLAN Metin, KAVASOĞLU Taner (2003). İllerin ve
Bölgelerin Sosyoekonomik Gelişmişlik Araştırması, yayın no DPT
2671, Mayıs, http://ekutup.dpt.gov.tr/bolgesel/gosterge/2003-05.pdf
ENER, Neriman (2003). Yeni Yükselen Pazarlar, Globus, Ekonomi ve
Finans Dergisi, yıl 4, sayı 7, Temmuz, s.40-41; http://www.
danismend.com;
ENER, Neriman (2001) “Yeni Yükselen Pazarlar (Emergıng Markets) İçin
Pazarlama Stratejileri”, Uludağ Universitesi, İİBF Dergisi, Cilt: 19
Sayı: 4 Kış Dönemi.
HAATHİ Anti, VİVEKANANDA Madupu, YAVAS Ugur, BABAKUS
Emin (2005). “Cooperative Strategy, knowledge intensity and export
performance of small and medium sized enterprises”, Journal of
World Business,vol 40, 124-138.
597
İSLAMOĞLU, Hamdi (2002). Pazarlama İlkeleri, Beta Basım yayım
Dağıtım, Ağustos, İstanbul.
LEE Jooh, BEHRE Habte-Giorgis (2004). “Emprical Approach to
Sequential Relationships Between Firm Strategy, Export Activity, and
Performance in US Manufacturing Firms”, International Business
Review, 13, 101-129.
MAJOCCHİ, Antonio; Emanuele Bacchiocchi, Ulrike Mayrhofer (2005).
“Firm Size, business experience and export intensity in SMEs: A
longitudinal approach to complex relationships”, International
Business Review (14), 716-738.
MUCUK, İsmet (2004). Pazarlama İlkeleri, 14. Basım, Türkmen Kitabevi,
İstanbul.
PORTER Michael E. (2000). Rekabet Stratejisi, Sektör ve Rakip Analizi
Teknikleri, Sistem Yayıncılık, Kasım, çev. Gülen Ulubilgen.
RADDER Loetitia, LYNETTE Louw (1998). “The Space Matrix: A Tool
For Calibrating Competition”, Long Range Planning, vol 31, no 4,
549-559.
ŞAHİN Arif (2005), İhracat Prosedürlerini Biliyor musunuz?, Ekim,
İGEME, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi.
WESTHEAD Paul, WRİGHT Mike, UCBASARAN Deniz (2002).
“International Market Selection Strategies selected by “micro” and
“small” firms”, The International Journal of Management Science,
Omega 30, 51-68.
Yönetim Organizasyon-Stratejik Yönetim Rekabetçi Üstünlük Stratejileri,
Değişen Stratejik Faktörler,
http://www.turkexport.net/trehber/oku.php?trehber_no=85&grup_no=17&bs
_no=40, erişim tarihi: 27 Mart 2006.
www.bayar.edu.tr/~iibf/dergi/pdf/C8S22001/ec.pdf
www.dtm.gov.tr
http://www.samsuntso.org.tr/samsun_sanayi.htm
http://www.kobifinans.com.tr/article/articleview/61810/1/
http://www.tcdd.gov.tr/genel/tarihce.htm
598
EFSANE, DİL,
KÜLTÜR, SANAT VE
EDEBİYAT
599
600
Download