ZİHİNSEL ŞİFA Günümüzde tıp alanı teknolojik gelişmelerin de yardımı ile insanlık tarihinin en üst düzeyinde. Her gün yeni tıbbi gelişmelerle karşılaşmak mümkün. Yakında bir insanın kafasını diğer bir insanın bedenine nakledecekler. İflah olmaz denilen kanseri bile artık yenmek mümkün. İnsanlık tarihine bakarsanız eğer bir dönemi kırıp geçiren her hastalığın bir çaresi bulunmuş. Evet hala faniyiz ve böyle de olmalı fakat ölüm artık bir çiçek hastalığından ya da mide ağrısından gelmiyor. Gelişen teknoloji ve ilerleyen tıp insanoğluna yıllar kazandırmış durumda ve kazandırmaya da devam ediyor. Fakat bu kadar makine ve ilaç arasında acaba zihinsel olarak şifayı bulabiliyor muyuz? Psikoloji alanına diğer tıp alanları gibi mükemmel, en iyi düzeyde, demek büyük bir hata olur. Günümüz koşullarında her bir bireyin bir psikoloğa ihtiyacı var deniliyor ve bence son derece doğru bir analiz. Psikoloğa giden her birey seanslardan olumlu etkiler almıyor denilemez fakat her hastalığa bir reçete yazan doktorlar da var günümüzde. Bu yüzden psikoloji alanı diğer tıbbi alanlardan biraz geri kalmış durumda. Gelişen teknoloji ve küreselleşme bizi konuşmak ya da paylaşmak gibi günlük aktivitelerimizden uzaklaştırıyor. İnsanlar her geçen gün daha da yalnızlaşıp her geçen dakika stres ile yaşıyorlar. İş ve günlük hayatımızı ayıramaz hale geldik. Çünkü artık günümüzde işlemeyen demir paslanmıyor, kaybediyor. Her alanda yarışır hale geldik ve yarışmaktan birbirimizi dinlemeyi, anlamayı ve paylaşım denilen beşerin en büyük ihtiyacını unuttuk. Paylaşmak sadece konuşularak yapılan bir işlem olmak zorunda değil. Bir anı, bir pasta dilimini de paylaşabilir insan. Doktor Strange, her ne kadar Hollywood yapımı bir film olsa da, bizlere Doğu felsefeleri adına farklı bir bakış açısı sunuyor. Doğu felsefelerine bağlı olarak, alternatif tıpa bir kapı aralıyor, tanıtımını yapıyor. Zihinsel iyileşme olmadan fiziksel iyileşmenin anlam ifade etmeyeceği vurgulanıyor. Batının reddettiği ve doğu ile özdeşleşmiş olan alternatif tıp sadece fiziksel iyileşmeyi değil zihinsel iyileşme şansını da sunuyor bizlere. Sadece akupunktur gibi uygulamalardan bahsetmiyorum alternatif derken; reiki, yoga, olumlama, meditasyon gibi daha nice alanları var. Batı tıbbından en büyük farkı da bu alanlarda. İnsan olmayı yeniden öğretiyor bize, zihinimiz ile hem bedenimizi hem ruhumuzu şifalandırma şansı tanıyor. Batı tıbbındaki gibi yüzdeler yok, sadece inanç var. İnsana bir nebze inanarak iyileşmeyi öğretiyor. Bir dine, bir kişiye inanmak değil bahsettiğim; tamamen insanın kendisine inanması. Stres, yabancılaşma, yalnızlaşma gibi psikolojide ilaçla bile yeri gelince tedavi edilemeyen sorunlarımıza alternatif bir şifa sunuyor. Elbette işi analiz ve yüzdeler olan batı tıbbının alternatif tıbbı kabul etmemesi normal. Çoğu zaman somut bir işlem, bir ilaç, bir merhem içermeyen ve inanç üzerinden ilerleyen alternatif tıp modern dünyada çoğumuza yabancı geliyor. Fakat denemekten zarar gelmez diyen ya da batı tıbbından medet bulamayan insanlar için yeni bir kapı. Aslında Dr. Strange’de Kadim Kişi’nin de dediği gibi dünyayı bildiğimizi; tıp ,teknoloji, matematik ve bilim ile onu açıklayabileceğimizi sanıyoruz, dünyayı materyalize ediyoruz. Fakat ne insan doğası ne de dünya bundan ibaret değil. Kısacası bir dine ya da bir objeye inanmak gerektiğini söylemiyorum. Keza alternatif tıpta sanılanın aksine bundan ibaret değil. Varmak istediğim nokta iyileşmek için ilaçlara, doktorlara ve hastanelere ne kadar ihtiyacımız varsa inanmaya da o kadar ihtiyacımız var. Bilindiği üzere iyileşme sürecinin ilk adımı tedaviyi kabul etmek, ona inanmaktır.