HH AA FF TT AA LL II KK GG ÖÖ RR ÜÜ NN ÜÜ MM

advertisement
 T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. HAZİNE BAŞKANLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ HAFTALIK GÖRÜNÜM 14‐21 Eylül 2009 [email protected] 14 Eylül 2009
YURTİÇİNDE GEÇEN HAFTA
Sanayi Üretim Endeksi, 2009 Temmuz ayında 2008 yılının aynı ayına göre %9.2 azalırken, bir önceki aya göre %0.9 arttı.
GSYİH, 2009 yılının ikinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla %7.0 oranında daralma
gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu önceki üç çeyrek dönem için büyüme verilerini aşağı yönde revize ederken, I. çeyrek
büyüme oranını ise -%13.8’den -%14.3’e çekti.
Kapasite kullanım oranı Ağustos ayında %72.3'ten %69.7 seviyesine geriledi.
Bir önceki yılın Temmuz ayında 3.99 milyar dolar olan cari işlemler açığı, 2009 yılının Temmuz ayında %107 gerileyerek
286 milyon dolar olarak gerçekleşti ve böylece cari denge 5 yıl aradan sonra sonra ilk kez fazla vermiş oldu. Temmuz ayı
verisi ile geçen yılın ilk yedi ayında 31.7 milyar dolar olan cari işlemler açığı, 2009 yılı Ocak – Temmuz döneminde %79.8
oranında gerileyerek 6.7 milyar dolar oldu. 2009’un ilk altı ayında aylık ortalama %16 azalan turizm gelirlerinin Temmuz
ayında %3.7 azalarak ortalamadan daha olumlu bir görünüme sahip olması, cari işlemler hesabının fazla vermesinin en
önemli nedeni olarak gösterilebilir.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's’ten Cuma günü yapılan açıklamada, Türkiye'nin notunun, hükümetin son
yıllarda alınan ekonomiyi canlandırmaya yönelik mali destekleri kontrol altına alacak gerçekçi planları hayata geçirmesi
durumunda yükseltilebileceği belirtildi.
YURTDIŞINDA GEÇEN HAFTA
Geçen hafta ABD’de açıklanan veriler karışık sinyaller vermeye devam ediyor.
ABD ekonomisinin yaklaşık %70’ini oluşturan ve tüketici harcamalarında büyük öneme sahip olan tüketici kredileri,
Temmuz ayında tahminlerin 5 kat üzerinde geriledi. Tüketici kredileri Temmuz ayında 21.6 milyar dolar azalırken, yıllık
bazda düşüş %10 olarak açıklandı. Tüketici kredileri 1991'in ikinci yarısından bu yana ilk kez 6 ay üst üste düşüş gösterdi.
Olumsuz açıklanan bir diğer veri ise Realty Trac2ten geldi. Hacizli mülkler için çevrim-içi satış piyasası olan RealtyTrac'a
göre, ABD'de Ağustos'ta ev hacizleri geçen yıla göre %18 yükseldi fakat önceki aya göre %0.47 azaldı. ABD’de dış ticaret
açığındaki artış da piyasalar üzerinde baskı unsuru olan diğer bir gelişme oldu. ABD dış ticaret açığı Temmuz ayında 27.35
milyar dolar olan beklentilerin üzerinde, 31.96 milyar dolar ile Ocak ayından beri en yüksek seviyeye ulaştı.
Geçen hafta Beige Book, raporunu yayınlayan ABD Merkez Bankası FED, ülkedeki 12 bölgesel bankanın 11'inin Temmuz ve
Ağustos aylarında ekonomide bir iyileşme veya istikrar işaretleri gördüklerini belirtti. Sadece St. Louis bölgesi, daralmanın
hızının ılımlı göründüğü açıklamasında bulundu. Raporda tüketici harcamalarının zayıf kaldığı belirtilirken kredi talebinin
zayıf olarak tanımlandığı ve çoğu bölgenin kredi standartlarında sıkılığın devam ettiği açıklamasında bulunduğu belirtildi.
ABD tarafından olumlu verilerden ilki ise istihdam piyasasından geldi. ABD'de işsizlik maaş başvuruları 5 Eylül'de sona eren
haftada 550,000 ile 560,000 olan beklentilerin altında açıklandı. Bu seviye mevsimsel etkiler ortadan kaldırıldığında yıl
başından beri ulaşılan en düşük seviye oldu. ABD'de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ise Eylül ayında 70.2 ile
beklentilerin üstünde açıklandı ve son üç ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
[email protected]
14 Eylül 2009
ABD Mevduat Sigorta Kuruluşu’nun (FDIC) 3 bankaya daha el koyması ile bu yıl iflas eden banka sayısı 92’ye yükseldi.
FDIC kısa adı TLGP olan geçici kredi garanti programını planlandığı gibi 31 Ekim'de sonlandırma kararı aldı.
ABD Hazine Bakanı Geithner, hükümetin mali piyasalara yönelik desteklerinin bir kısmını geri çekmeye başlayacağını ve
toparlanmanın normalden daha fazla inişli çıkışlı olacağını belirtti.
Stiglitz, "Bankacılık problemleri, Lehman’ın iflası öncesinden daha büyük"
FED/Kohn "Kredi riskleri genel olarak küçük"
FED/Lochart: “ABD ekonomisi iyileşiyor ama hala kırılgan”
Ekonomistler ABD’de toparlanma bekliyor, ancak yüksek işsizlik beklentisi sürüyor.
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), global ekonominin 2010 yılında %1.6’dan daha fazla büyümesinin
beklenmediğini, ılımlı büyümenin desteklenmesi için ek mali ve parasal tedbirlerin gerekebileceğini bildirdi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Trichet küresel ekonominin resesyondan çıktığına dair sinyaller alındığını söyledi.
Regülatörlerin bankalar için yeni kurallar üzerinde anlaşmalarının, Avrupa'dan birçok bankayı sermayelerini
önümüzdeki aylarda onlarca milyar euro artırmaya zorlayabileceği belirtiliyor.
Avrupa'da krediler gerilemeye devam ediyor.
İngiltere'de Nationwide tarafından açıklanan tüketici güven endeksi Ağustos ayında 63 puana yükselerek, son bir yılın
en yüksek seviyelerine çıktı.
S&P'nin verilerine göre, Avrupa'da spekülatif derecede nota sahip şirketler ve kaldıraçlı krediler için temerrüt oranı
muhtemelen bu yılın ikinci yarısında %15'in hemen altında tepe yapacak. S&P, bu tepe noktasından düşüşün yavaş
yavaş olacağını kaydediyor.
S&P, “2009'da 214 şirket temerrüde düştü”
Japonya'da çekirdek makine siparişleri Temmuz'da %9.3 gerileyerek beklentiden fazla düştü ve sermaye harcamalarının
gelecek aylarda zayıf kalacağının sinyalini verdi. Toptan satış fiyatları da Ağustos'ta geçen yıla göre %8.5 geriledi ve
Temmuz'daki rekor daralmayı yakalayarak derinleşen deflasyonun merkez bankasını gevşeme politikasına devam etmek
zorunda bırakacağını gösterdi.
Çin'de iyileşme üretim ve kredilerdeki artışla hızlanıyor.
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
[email protected]
14 Eylül 2009
Büyüme oranındaki daralma yılın ikinci çeyreğinde hız kesti...
2009 yılının ikinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine
göre sabit fiyatlarla GSYİH %7.0 oranında azalışla bizim
3.8
3.2
5
2.8
1
beklentilerimize (-%6.8) paralel, piyasa beklentilerinin (-%8.0) ise
0
altında küçülmüştür. Türkiye İstatistik Kurumu önceki üç çeyrek
-6.5
-5
ABD’de krizin
dönem için büyüme verilerini aşağı yönde revize ederken, 2008 yılı
-7
ilk sinyaleri
-10
görülmeye
yıl sonu büyüme oranını %0.9’a düşürmüş, 2009 yılı I. çeyrek
başlandı...
-14.3
büyüme oranını ise -%13.8’den -%14.3’e çekmiştir. Nominal
-15
Küresel kriz
sertleşti..
rakamlarla 2009 yılının ikinci üç aylık döneminde GSYİH böylece
-20
23,513 milyon TL olmuştur. Ülke ekonomisinin son üç çeyrektir
2007-I 2007-II 2007-III 2007-IV 2008-I 2008-II 2008-III 2008-IV 2009-I 2009-II
daralmaya devam ettiği izlenirken, yavaşlamanın yılın ikinci
çeyreğinde hız kestiği görülmektir. Hafta içinde açıklanan Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranı verileri ise daralmanın yılın
üçüncü çeyreğinde de devam edeceğini fakat, yılın ilk iki çeyreğindeki kadar sert olmayacağını yansıtmaktadır.
10
GSYİH Büyüme Oranı (%)
8.1
4.2
7.2
Sektör Büyüme Oranları (%)
17.5
Büyüme
Üretim
Bileşenleri
12.5
7.5
2008 II Çey.
(% yıllık değ)
2009 II Çey.
(% yıllık değ)
Büyümeye
Katkısı
-0.7
6.6
0.44
2.5
Tarım
-2.5
-7.5
-12.5
-17.5
-22.5
Sanayi
4.8
-8.7
-2.26
İnşaat
-5.2
-21.0
-1.28
Ticaret
4.5
-15.0
-2.09
Ulaştıma
4.2
-11.5
-1.75
GSYH
2.8
-7.0
-27.5
2007 Q1
Q2
Q3
Q4
2008 Q1
Q2
Q3
Q4
2009 Q1
Tarım
İmalat Sanayi
İnşaat Sektörü
Toptan ve Perakende Ticaret
Q2
Sektörler itibariyle reel GSYİH rakamları incelendiğinde, ikinci çeyrekte yalnız tarım sektörünün büyüme üzerinde pozitif bir katkı
yarattığı görülmektedir (0.44 puan). Yılın ilk çeyreğinde beklentilerin aksine %3 oranında daralarak büyümenin beklentilerin
üzerinde gerçeklemesinde etkili olan tarım sektörünün ikinci çeyrekte bizim beklentimize paralel olarak %6.6 oranı ile yakaladığı
büyüme performansının, yılın üçüncü çeyreğinde daha da artmasını bekliyoruz. Büyüme içinde diğer detaylar incelendiğinde,
yaşanan daralmada ise, tarım sektörü dışında hemen hemen bütün sektörlerin büyüme oranlarında yaşanan düşüşler etkili
olurken, özellikle imalat sanayi üretiminde beklentilerimiz doğrultusunda yaşanan gerilemenin belirleyici olduğu görülmektedir.
Sanayi sektörünün son üç çeyrektir küçüldüğü izlenirken, 2009 yılının ilk çeyreğine göre sektördeki daralmanın ikinci çeyrekte
beklediğimiz gibi yavaşladığı görülmektedir. Daralma yavaşlasa da yılın ikinci çeyreğinde %8.7 oranında küçülen imalat sanayiinin
büyüme üzerinde negatif katkısının -2.26 ile en fazla etkiye sahip olduğu görülmektedir. En büyük yavaşlamanın ise, ekonominin
büyüme dönemlerinde lokomotif görevini gören inşaat sektöründe gerçekleştiği görülmektedir. %21 oranında daralan sektörün
büyüme üzerinde 1.28 puanlık negatif katkısı olduğu görülmektedir. Küresel finansal krizin dış talebi daraltmasıyla, ticaret
sektöründe yaşanan %15.0 oranında küçülme ile sektörün büyümeye katkısı -2.09 puan olarak gerçekleşmiştir. Ekonomideki payı
%15.4 olan ulaştırma ve haberleşme sektörü %11.5 ile yılın birinci çeyreğindeki %17.6’lik büyüme oranına kıyasla bir miktar
toparlanmayı başaran sektörler arasından yer almaktadır. Ulaştırma ve Haberleşme sektöründe yaşanan düşüşün ekonominin
genel büyümesine olumsuz katkısı ise -1.75 puan ile üçüncü en yüksek değer olmuştur.
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
[email protected]
14 Eylül 2009
Büyüme
Harcama
Bileşenleri
2008 II Çey.
(% yıllık değ)
2009 II Çey.
(% yıllık değ)
Büyüme
Katkısı
Tüketim
5.7
-1.2
-0.84
Devlet
Harcamaları
Yatırım
Harcamaları
İhracat
-3.4
0.5
0.05
-1.0
-24.6
-6.22
3.6
-10.1
-2.55
İthalat
1.8
-20.5
6.12
GSYH
2.8
-7.0
Stok Değişmeleri(Sabit)
(Mevsimsellikten arındırılmış)
1000000
500000
0
-500000
-1000000
-1500000
1998Q1
1998Q3
1999Q1
1999Q3
2000Q1
2000Q3
2001Q1
2001Q3
2002Q1
2002Q3
2003Q1
2003Q3
2004Q1
2004Q3
2005Q1
2005Q3
2006Q1
2006Q3
2007Q1
2007Q3
2008Q1
2008Q3
2009Q1
-2000000
Yaşanan düşüş harcamalar yöntemiyle incelendiğinde, toplam iç talepteki daralmanın beklediğimiz gibi büyümedeki düşüşte etkili
olduğu görülmektedir. Fakat, iç talebin ikinci çeyrekte yılın birinci çeyreğine göre toparlandığı dikkat çekmektedir. Tüketimde
çeyreklik bazda yaşanan artışın üretimle karşılanamaması nedeniyle bu durumun stoklarda üç çeyrektir üst üste yaşanan azalmada
etkili olduğu görülmüştür. Ancak, stoklardaki düşüşün ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre daha sınırlı olması toparlanma
sinyalleri olarak değerlendirilebilir. Detaylara baktığımızda, Yerleşik Hanehalklarının Tüketiminin %1.2 oranında daralmasının
büyümeye katkısının -0.84 olduğunu, özel sektör yatırımlarının ise %29.7 oranında küçüldüğünü görüyoruz. Diğer taraftan kamu
harcamaları yılın birinci çeyreğinde %5.7 büyürken, ikinci çeyrekte artışın (%0.5) beklediğimiz gibi daha sınırlı olduğu
görülmektedir. Devlet harcamalarının pozitif katkısı yanında net ihracat, ihracat rakamlarının da düşmesine rağmen ithalatta
yaşanan sert düşüş nedeniyle büyümeye 3.57 puanlık katkı sağlamıştır.
2009 yılı II. çeyrek büyüme oranları itibariyle 18 ülke
arasında küresel piyasalarda yaşanan krizin şiddetini en
fazla hisseden beşinci ülkenin Türkiye olduğu
görülüyor. Söz konusu dönemde en çok küçülme
yaşanan ülke Rusya olurken, Çin’in büyüme
performansındaki yavaşlamanın diğer ülkelerle
karşılaştırıldığında sınırlı olduğu dikkat çekmektedir.
Büyüme Oranı (%)
ÜLKE
1.Rusya
2. Tayvan
3.Macaristan
4. Japonya
5. TÜRKİYE
6.İtalya
7.Almanya
8.İngiltere
8. Çek Cumh.
2009 II. Çeyrek Büyüme
Oranı (%)
-10.9
-7.54
-7.5
-7.2
-7
-6
-5.9
-5.5
-5.5
ÜLKE
10.İspanya
11. ABD
12.Güney Afrika
13.Fransa
14.İsviçre
15. Brezilya
16. Yunanistan
17.Hindistan
18.Çin
2009 II. Çeyrek
Büyüme Oranı (%)
-4.2
-3.9
-2.8
-2.6
-2.1
-1.16
-0.3
6.1
7.9
Sanayi Üretim Endeksi (%)
Birinci çeyrek büyüme rakamlarının ardından küresel
piyasalarda yaşanan krizin boyutlarının çok derin olduğu
10
görülmüştü. Yılın ikinci çeyreğinde ise daralmanın devam
0
ettiği fakat yavaşladığı görülmektedir. Hafta başında
-10
açıklanan sanayi üretim endeksi ve kapasite kullanım oranı
-20
Sanayi üretim
daralmanın yılın üçüncü çeyreğinde de devam edeceğini
-30
Temmuz ayı nda
%9.2 oranında
fakat, yılın ilk iki çeyreğindeki kadar sert olmayacağını
-40
daraldı.
-50
yansıtmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan 2009 yılı Ağustos
ayı kapasite kullanım oranı 69.7 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Bu oran piyasa beklentilerinin (%71.3) altında kalırken bizim
*Mevsimsellikten arındırılmış seriler kullanılmıştır.
beklentimize (%70.6) daha yakın bir değere işaret etmektedir.
Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme beklentimiz şimdilik -%3.6 yönündedir fakat, önümüzdeki günlerde yurtiçi dinamiklerdeki
olumlu gelişmeler ve yurtdışı piyasalardaki toparlanmanın belirginleşmesi, büyüme beklentilerimizi yukarı yönlü revize etmemize
neden olabilir. Yıl sonu için ise Türkiye ekonomisinin %5.3 oranında küçülmesini bekliyoruz. Sanayi üretim endeksi ile kapasite
kullanım oranındaki düşüşün önümüzdeki günler için risk oluşturması, ikinci çeyrek büyüme verileri ile birlikte değerlendirildiğinde,
TCMB’nin 17 Eylül’de yapacağı toplantıda faiz indirimlerine devam etmesini ve gösterge faiz oranını 50 baz puanlık indirimle %7.25
seviyesine düşürmesini bekliyoruz.
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
2009Q2
2008Q4
2008Q2
2007Q4
2007Q2
2006Q4
2006Q2
2005Q4
2005Q2
2004Q4
2004Q2
2003Q4
2003Q2
2002Q4
2002Q2
2001Q4
2001Q2
2000Q4
2000Q2
1999Q4
1999Q2
1998Q4
1998Q2
20
[email protected]
14 Eylül 2009
Cari İşlemler Dengesinde son 5 yıldan veri ilk defa fazla verildi...
Hafta içinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın yaptığı konuşmada Türkiye’de cari açığın daraldığı bir ortamda mali
disipline sadık kalındığı sürece IMF'den kredi almaya ihtiyaç olmayacağını kaydetmesi, cari işlemler dengesindeki gelişmelerin daha
da yakından takip edilmesi gerektiğini hatırlattı.
1000
Cari İşlemler Dengesi (milyon $)
0
-1000
-2000
2007
-3000
-4000
2008
2009
-5000
-6000
Perşembe günü açıklanan cari işlemler dengesi,
Eylül 2004 tarihinden beri ilk defa cari fazla
verdi. Bir önceki yılın Temmuz ayında 3.99
milyar
dolar
açık
gerçekleşmişti.
Beklentilerimizin
aksine
cari
işlemler
dengesinde fazla verilmesi, dış ticaret açığında
beklentilerimizden fazla bir daralma görülerek
%65.1 oranında daralma yaşanmasından
kaynaklanmıştır. Bir diğer dikkat çeken neden
ise, turizm gelirlerinde yaşanan iyileşmedir.
2009 yılının ilk altı ayında aylık ortalama %16
azalan turizm gelirlerinin Temmuz ayında %3.7
azalarak ortalamadan daha olumlu bir
görünüme sahip olması, cari işlemler hesabının
fazla vermesinin en önemli nedeni olarak
gösterilebilir.
Sermaye ve finans hesabı incelendiğinde ise, Temmuz ayında doğrudan yatırımlarda sınırlı da olsa hafif artış görülürken portföy
yatırımcların 1.3 milyar dolar döviz girişi olumlu bir glişme olarak yorumlanabilir. Devlet İç Borçlanma Senetlerine bakıldığında ise,
Ocak- Temmuz döneminde bir önceki yılın aksine döviz girişi yaşandığı görülmektedir.
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak cari işlemler dengesinin 2009 yıl sonu itibariyle 13.1 milyar dolar açık vermesini
bekliyoruz.
EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ
Zeynep Burcu ÇEVİK [email protected] (0312) 455 84 93
Seda MEYVECİ
[email protected]
(0312) 455 84 85
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
[email protected]
14 Eylül 2009
PPK bu hafta toplanıyor...
TCMB bu hafta Eylül ayı toplantısını gerçekleştirecek. TCMB’nin Eylül ayında 50 baz puan faiz indirimine gitmesi beklenirken,
önümüzdeki dönemde bu olumluluğunun devam etmesi ile birlikte 25-50 baz puan daha faiz indirimine giderek faiz oranını %6.75%7.00 seviyelerine çekmesi beklenmektedir. Bu durumun nereye kadar süreceği ve piyasaların bunu nasıl algılayacağı da önemli
görünmektedir.
Geçtiğimiz hafta açıklanan enflasyon rakamlarının enflasyonda
düşüş trendinin devam ettiğine işaret etmesi ile ortalama bileşik
getiride sert düşüşler görülürken, yurtiçi gösterge tahvilin seyrini
belirlemede bir gösterge olarak kullandığımız 2 yıllık yurtiçi
gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi spreadi
de kritik seviye olan 8.56’nın altına geriledi. 3 aylık TR Libor ile 3
aylık Libor arasındaki spreadin de tarihi dip seviyelere gerilediği
görüldü. Piyasa yapıcıların, enflasyon rakamlarının düşüşe işaret
etmesinin ardından TCMB’nin faiz indirimine devam edeceği
beklentileri altında ortalama bileşik getiri için tahminleri %9.00
seviyelerinde bulunmasına karşın, Vakıfbank Ekonomik
Araştırmalar Müdürlüğü olarak içinde bulunulan koşullar altında
kritik spread seviyesi olan 8.56’nın işaret ettiği %9.50 seviyesinin
altında kalıcı bir hareket beklemiyoruz.
25
20
15
10
5
3 aylık Trlibor-3 aylık Libor Spread
2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD
Hazine tahvil getirisi spread
TÜFE’den ÜFE’nin çıkarılmasıyla bulunan makro marjinin (TÜFEÜFE) TÜFE’nin öncül göstergesi olduğu dikkat çekmektedir. 2007
-3
yılının Haziran ayında TÜFE-ÜFE arasındaki marjinin gerilemesinin
2
ardından TÜFE’nin 2007 yılının Ağustos ayında gerilediği
görülmektedir. 2008 yılının Haziran ayında ise TÜFE-ÜFE
7
marjininin daralmasının ardından Ağustos ayında TÜFE’de
12
yükselişler etkili olmuştur. Makro marjinin TÜFE’nin öncül
gösterge niteliğinde olduğu dikkate alındığında; TÜFE ve ÜFE
arasındaki marjin, Temmuz ayında ulaştığı 9.14 seviyesinden,
Ağustos ayında 6.37 seviyesine gerilemesi TÜFE üzerinde yeniden
Çekirdek I Endeksi (Yıllık Değ.)
yükseleceğine işaret etmektedir. Emtia fiyatlarındaki yükselişler
TÜFE (Yıllık Değ.)
dikkate alındığında TÜFE’nin önümüzdeki dönemde talep kaynaklı
Makro Marjin(Ters sağ eksen)
nedenlerden değil, maliyet kaynaklı nedenlerden artacağı
söylenebilir. Ayrıca Eylül ve Ekim aylarının yeni sezon başlangıçları olması ve vergi indirimlerinin etkisinin yavaşlaması ile
enflasyondaki düşüş trendinin sona ermesi beklenirken, bu durum faiz indirimleri üzerinde yukarı yönlü bir etkiye sahip olabilir.
14
12
10
8
6
4
2
0
-8
6
4
2
0
-2
-4
-6
-8
Büyüme (2. Çeyrek) Mevsimsellikten Arındırılmış
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
Geçtiğimiz hafta açıklanan 2. çeyrek büyüme rakamları -%7.00
ile beklentilerin altında bir daralmaya işaret ederken, bizim
beklentimiz olan %6.8’e paralel bir seviyede gerçekleşmiştir.
Ekonomistler Türkiye için “U” tipi bir senaryo öngörürken, biz
“V” tipi bir senaryo öngördüğümüzü daha önce belirtmiştik.
2009 yılının ikinci çeyreğinde büyümenin bir önceki çeyreğe
göre %4.82 oranında arttığı görülürken, açıklanan son büyüme
rakamları ile birlikte öngördüğümüz “V” tipi senaryo
gerçekleşmiş görünmektedir. Türkiye’nin çeyreklik bazda %4.82
oranındaki büyümesi dikkate alındığında, Dünya’nın çeyreklik
bazda en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu
durum TCMB’nin önümüzdeki dönemde ölçülü faiz indirimine
devam etmesine olanak sağlamaktadır.
[email protected]
14 Eylül 2009
Özellikle altın fiyatlarında görülen yükselişler ve 10 yıllık ABD
Hazine tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getiri eğrilerinin
dikleşmesi enflasyon baskılarının artacağı beklentilerinin
piyasada satın alındığına işaret etmektedir. Faiz oranlarının sıfıra
yaklaştığı bir ortamda servet saklama güdüsüyle altına olan
talep artmaktadır. Bir ekonomide talep belirleyici olup, üretim
talebe göre ayarlanmaktadır. Yaşanan küresel krizle birlikte
talepteki sert düşüş işten çıkarmalarla sonuçlandığından,
yaşanan talep artışına üretim cevap veremeyecektir. Bu nedenle
fiyat artışları olası görünmektedir. Bu durum enflasyonist
baskıları hızlandıracaktır.
Altın Fiyatları (Dolar/Ons)
1100
1000
900
800
700
600
500
Türkiye’de kamu borç stokunun ve bütçe açığının özellikle
Temmuz ayından beri hızla artarak çok yüksek seviyelere
ulaştığı dikkat çekmektedir. IMF ile borçlanma imkanlarının
azaldığı, maliyetlerinin arttığı yurt içi ve yurt dışı talepteki
daralmaya bağlı olarak gelirlerin de azaldığı bir ortamda
kamunun harcamalarını yurt içi borçlanmayla finanse etmesi
beklenirken, kamunun borçlanma ihtiyacının artması faiz
oranlarını da yükseltici bir etkiye neden olabilecektir.
Moodys’in Türkiye’nin borç durumu kötüleşirse kredi notunun
baskı altında kalabileceği yönündeki açıklamaları dikkat
çekerken, bu durumun faiz oranlarında yukarı yönlü kırılganlığa
neden olması beklenebilir.
45
40
35
30
25
20
15
10
5
0
420
410
400
390
380
370
360
350
340
330
320
Bütçe Açığı (kümülatif-yıllık)
Borç Stoku (kümülatif-yıllık)
2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi arasındaki spreadin tarihi düşük seviyelerinin altına inmesi,
artan emtia fiyatları, Eylül-Ekim aylarının sezon başlangıcı olması, vergi indirimlerinin etkisinin hafifleyecek olması ile enflasyonun
aşağı yönlü trendinin bozulacağı düşüncesi ve artan bütçe açıkları faiz oranlarında önümüzdeki dönemde yukarı yönlü hareketin
başlayacağına işaret etmektedir. Diğer yandan Kasım 2008’den beri toplamda 17 baz puanlık faiz indirimi ile faiz indirimlerinin
beklenmeyen boyutlara ulaşması, Türkiye’nin çeyreklik bazda en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olması ve IMF anlaşmasının rafa
kalktığı düşüncesi bu fikre destek vermektedir. Genel beklentilerden farklı olarak biz Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
olarak, faiz artırımlarının 2010 yılının ikinci çeyreğinde değil, 2010 yılının ilk çeyreğinde başlamasını bekliyoruz.
EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ
Emine Özgü ÖZEN [email protected]
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü
(0312) 455 84 87
[email protected]
14 Eylül 2009
9 YURTİÇİ PİYASALAR IMKB
B‐100 endekssinde geçtiğim
miz hafta başın
nda yaşanan d
düşüşlere rağğmen yukarı yyönlü trend ko
orunuyor Haftaa içinde kar reealizasyonların
nın etkisiyle yyurt dışı borsalardan ayrışarrak aşağı yönlü hareket edeen IMKB‐100 e
endeksi haftanın son günü
ü ise güçlü birr yükselişle kapandı. Bir öncceki hafta yaşşanan kar realizasyonlarının
n ardından geeçtiğimiz haftaanın ilk günü A
ABD’de piyassaların kapalı olmasının etkkisiyle daha sınırlı hareket eeden IMKB‐10
00 endeksi, haafta içinde 45
5,000 desteğin
ni kırarak aşağğı yönlü bir seyir izledi. Piyasaların özellikle Perşemb
be günü açıkllanacak ikinci çeyrek gayrisafi yurtiçi haasıla verisi ön
ncesinde aşağğı yönlü dışı piyasalarda borsalarda yukarı yönlü sseyrin devam etmesine rağğmen özellikle
e IMF ile ilgili devam hareket ettiği izlenirken, yurt d
n belirsizlik needeniyle yurtiççinde borsaların satış baskıısı altında kald
dığı görüldü. A
Açıklanan büyyüme rakamlaarı ise beklenttilerden eden
iyi biir görünüm seergilerken, endeksteki aşağğı yönlü harekketleri engelleyemediği izlendi. Fakat hafftanın son gün
nü Uluslararası kredi dereecelendirme kuruluşu k
Moo
ody's'in, malii harcamalarıı azaltması halinde h
Türkiyye'nin kredi notunu artıraabileceği yön
nündeki açıklamalarının arrdından endeekste sert yükselişler yaşaandı. Endekste yaşanan aşşırı hareketlilik ve sert yü
ükselişler piyaasaların Moo
ody’s’in açıklam
malarına abarrtılı bir şekildee tepki verdiği şeklinde yoru
umlanmasına neden olurkeen, önümüzde
eki hafta için yyaşanan abartılı yükselişin düzeltileceği yyönünde bekllentilerin doğm
masında etkilii oldu. Bekleentilerin aksin
ne hafta başın
nda IMKB‐100 endeksinde yyukarı yönlü h
hareketin devaam ettiği izlen
nirken, önümü
üzdeki hafta yyurt dışı piyassalardaki hareeketlilik endeeks üzerinde etkili e
olabilir. ABD’de Dow
w Jones’un çifft tepe formaasyonu yapması dikkat çekkerken, endeeksin güçlü direnç noktalarrını test ediyor olması yurtiiçi piyasalardaa hafta içindee etkili olabilirr. Endeksin ge
eçtiğimiz haftaa Cuma günü
ü hariç yoğun bir şekilde saatış baskısı alttında kaldığı d
dikkati çekerke
en, yukarı yön
nlü trend çizggisinin halen kkırılmadığı düşşüşlerin kar rrealizasyonlarıını yansıttığına dikkat çekm
mektedir. Tekn
nik olarak haftta içinde 45,00
00 direncinin yükselen işlem
m hacmiyle kırılması, endeeksin önümüzzdeki günlerdee yukarı yönlü
ü hareketlerin
ni destekleyeb
bilir. Fakat Cu
uma günü ABD’de borsalarrın beklentilerrden iyi gelen
n tüketici güven endeksin
ne rağmen düşmesi ve vaadeli işlemlerrde sabah saatlerinde eksside seyretme
esine paralel olarak endeeksin Cuma günkü g
sert yü
ükselişlerin arrdından satıcılı bir seyir izlemesi mümkkün olabilir. B
Bu durumda ilk aşamada 45,000 seviyyesi test edileecekken, bu seviyenin kırıılıp kırılamam
ması endekste
eki hareketler üzerinde etkkili olacaktır. Endeksin bu seviye üzerinde tutunması durumun
nda yaşanacaak düşüşler kar k realizasyo
onları olarak değerlendiriilebilir, bu durum d
yukarı yönlü mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009
9 bekleentilere güç kkatabilir. 45,00
00 seviyesinin
n kırılması durrumunda ise C
Cuma günkü ssert yükselişleerin yarattığı yyukarı yönlü b
baskının sonaa erdiği söylen
nebilir. Bu du
urumda hedeff 44,000 ve 43,325 4
olarakk dikkat çekm
mektedir. Yukaarı yönlü hare
eketlerde ise 46.750 seviyyesi ilk aşamada test edileccekken, bu sevviyenin üzerin
nde kalıcı yüksselişler yaşanması durumunda hedef 47
7,800 olabilir. Yurt içi piyassalarda bu sevviyelerin üzerrinde hareket görülebilmessi için yurt dışşı borsalardaki yükselişlerin
n gücünü koru
uması gerekirkken, bu duru
umda endeks 4
48,350 seviyeesine kadar yü
ükselebilir. Yurrt dışı borsalarda aşağı yön
nlü bir seyir izllenmesi durum
munda ise IMKB‐100 endeeksinin 46,750
0 direncini kırm
ması beklenm
miyor. Dolaar/TL ve Euro//Dolar arasınd
daki korelasyo
onun zayıflad
dığı görüldü Geçttiğimiz hafta Dolar/TL’de yukarı y
yönlü hareketler etkili oldu. Açıkklanan Ağusto
os ayı enflasyyon rakamları enflasyondaa düşüş trend
dinin devam ettiğine işaret ederken, bu
u durum TCM
MB’nin önümü
üzdeki dönemde faiz indirim
mlerine devam
m edeceği gö
örüşüne desteek verdi. Ortaalama bileşik getiride aşağıı yönlü harekeetler etkili olu
urken, 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil gettirisi ile 2 yıllıık ABD Hazin
ne tahvil getirrisi arasındaki spread 8.56’nın altına doğğru hızlandı. Spreadin daralması ile TL caazibesini kaybe
ederken, bu n
nedenle bazı yabancı yatırrımcıların carrry trade olaraak adlandırılaan ucuz fonlama olarak ku
ullandıkları İsvviçre Frangı, Japon J
Yeni iççin olan patmaya başlayacakları beeklentisi kuvvvetlenmekted
dir. Geçtiğimizz hafta spreaadin daralmaası ile Dolar/YYen ve pozissyonlarını kap
Euro
o/Dolar ile Dolar/TL arasınd
daki korelasyo
onun zayıfladığı dikkat çeke
erken, Euro/Dolar ve Dolaar/TL’de yukarrı yönlü harekketlerin etkilii olduğu görüldü. Euro/Do
olar paritesinde yukarı yön
nlü hareketlerr etkili olurkeen, geçmiş dönemde böyle
e bir hareket halinde TL’niin dolar karşıssında değer kaazandığı görülürken, bu durum son günlerde yaşanmaamaktadır. Örrneğin Euro/TTL’ye baktığımızda da Euro
o/TL’nin geçen
n hafta 2.1271
1 seviyesinden
n 2.19 seviyesine kadar yükkseldiği görülm
mektedir. Dolar 3 aylık libo
or oranı dün 0.299 ile tarih
hin en düşük sseviyesine gerrilerken, böyleece dolar cinssinden borçlan
nmak ve faizi cazip olan yüksek getirili diğer para birim
mlerine çevirrmek (carry trrade) daha kaarlı hale geldiğğinden doların
n tüm para biirimleri karşısında değer kaaybetmesine kkarşın, TL karşşısında değeer kazandığı dikkati d
çekiyo
or. Tüm bu gelişmeler needeniyle dolaar haftalık baazda yükselerrek, haftayı 1.4916 1
seviyeesinden tamaamladı. mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009
9 Spreadin geçen haafta daraldıktaan sonra bugü
ün yeniden yu
ukarı yönlü ivm
me kazanmasıı ile parite kurr arasındaki ko
orelasyonun yyeniden er etkili olurkken, Dolar/TLL’de de yukarrı yönlü harekketlerin güçleenmeye başlaadığını söyleyyebiliriz. Bu saabah paritedee sert düşüşle
yaşandığı dikkat çekmektedir. ç
IMF anlaşmaasının rafa kaalktığı düşünccesinin piyasaalarda yaygınllaşması Dolarr/TL’de yukarrı yönlü Dolar/TL bu saabah etkili olan alımlarla 55
5 haftalık hareeketli ortalamaanın işaret etttiği 1.5020 sevviyesini kırılgganlığa neden olmaktadır. D
kırmasına karşın, bu seviyenin ü
üzerinde kalıccı bir hareket oluşturamam
mıştır. Dolar/TLL’nin yukarı yö
önlü hareketle
erinin devam etmesi umunda 20 haaftalık harekeetli ortalama seviyesi s
olan 1.5180 seviye
esi önemli bir direnç olacaaktır. Teknik analizi a
günlükk bazda duru
uygu
uladığımız anaalizlerle genişşletirsek, 360 günlük ağırlıklı hareketli ortalama bizze 1.5310 sevviyesini işarett etmektedir. Kurun 1.5310 seviyesinin
n üzerinde bir kapanış geerçekleştirmessi durumundaa yukarı yönlü
ü hareketlerin
n daha sert şekilde ş
hızlan
nacağını söyleeyebiliriz. Diğeer yandan görreceli güç end
deksi (RSI) de yukar yönlü sseyre işaret ettmektedir. RSI’ın oluşturdu
uğu direnç sevviyesine yaklaaşmış olduğu dikkat çekerkken, bu seviyenin üzerinde bir hareket oluşturması durumunda yukkarı yönlü hare
eketler hızlanaacaktır. Diğer yandan bu seviyeden aşağı a
dönmessi durumunda kurda etkili olacak satıışlarla Dolar//TL Ocak ayı projeksiyonu
umuzda belirttiğimiz yıl sonu kur beklen
ntimize işaret eden 1.45 seeviyelerine kadar gerileyebilir. Bundan ö
önceki dönemlerde bayram
m öncesi geneellikle TL’nin Dolar karşısın
nda değer kaazandığı gözleenirken, bu Cuma C
Dolar/TTL’nin yukarı yönlü bir kaapanış gerçekkleştirip gerçeekleştirmeyecceği önem taşımaktadır. t
Böyle bir kapanışın k
gerrçekleşmesi yukarı y
yönlü hareketlere destek vereecektir. Uluslararası piyassalarda olumlu
uluğun hakim
m olması ile Dolar/TL’nin D
aşağı a
yönlü haareketlerinde ise kur 1.49
910 seviyesinee kadar s
altına hareketler beklenmem
mesine karşın kurun aşağı yönlü hareketlerinde 1.4830 seviyesi destek gerileeyebilir. Bu seviyenin olacaaktır. mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009
9 0 seviyesinin altına kalıcı h
hareketler bekklenmemekte
edir Ortalama bileşik ggetiride %9.50
Geçttiğimiz hafta o
ortalama bileşik getiride karrışık hareketleer görüldü. Enflasyon rakam
mlarının düşüşş trendinin devam ettiğine iişaret etmeesinin ardındaan TCMB’nin ffaiz indirimlerine devam edeceği yönünd
deki beklentileerle ortalama bileşik getiride sert düşüşleer etkili olurkken, ortalama bileşik getirin
nin bu düşük sseviyelerinden
n gelen kar satışları ile ortalama bileşik ggetiri daha öncce de önemli bir seviyye olarak belirrttiğimiz %9.50 seviyesine kkadar yükseldi. Ancak bu se
eviyede tutunm
mayı başaram
madı. Hazine’nin düzenlediğği ihaleeler başarı ile ttamamlanırkeen, bu durum ortalama bileeşik getiri üzerrinde aşağı yönlü bir baskı o
oluşturdu. Anccak TCMB Başşkanı Durm
muş Yılmaz’ın IMF anlaşmassı ile ilgili açıklamaları IMF aanlaşmasının rafa kalktığı b
beklentilerine destek verirke
en, bu durum aşağı yönlü
ü hareketlerin
n hızlanmasınaa engel oldu. Moody’s Türkkiye’nin notun
nun hükümetin son yıllarda alınan ekono
omiyi canlandırmaya yöneelik mali desteekleri kontrol aaltına alacak ggerçekçi planları hayata geççirebilmesi du
urumunda yükkseltilebileceğğini söylemesi ile getirrilerde aşağı yönlü hareketler etkili oldu. Böylece 11 M
Mayıs 2011 vad
deli gösterge ttahvilin ortalaama bileşik ge
etirisi haftayı d
düşüşle %9.3
31 seviyesindeen tamamladı. 2 yıllık y
yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvvil getirisi sp
preadi de krritik seviye olan o
8.56’nın altına geriledi. 3 aylık Trlibor T
ile 3 aaylık Libor araasındaki spreaadin de ülmektedir. Piyasa tarihi dip sevviyelere gerilediği görü
pıcılarının enfflasyon rakam
mlarının düşüşe işaret etm
mesinin yap
ardından TCMB’nin faiz indiriimine devam edeceği beklentileri nda ortalam
ma bileşik getiri için tahminleri %9.00 altın
seviyelerinde bu
ulunmasına kaarşın, bu sevviyenin altındaa kalıcı miyoruz. hareketler beklem
25
5
23
3
21
1
19
9
17
7
15
5
13
3
11
1
9
7
5
Bu hafta TCMB’n
nin faiz kararıı ortalama bileşik getirinin seyrini beliirlemede rol oynayacaktırr. TCMB’nin Eylül E
ayında 50 baz puaanlık faiz ind
dirimine gideeceği beklenttilerinin piyasalarda fiyaatlanmasına karşın beklentilerden farrklı bir faiz kararı ortalam
ma bileşik geetirinin seyrin
ni etkileyecekktir. Geçen hafta h
açıklanaan büyüme raakamlarının d
da beklentilerden iyi gelm
mesi ile TCMB’’nin faiz indirrimlerinde ölççülü olabileceeği ihtimali oluşmuş olduğundan bu du
urum getirilerde yukarı yön
nlü harekete destek 2 yıllık yurtiççi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllıkk ABD Hazine tahvvil getirisi spreaad
mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009
9 vermeektedir. Önüm
müzdeki dönem
mde enflasyon
n baskılarının hızlanacağı vve Dolar/TL’dee etkili olan yukarı yönlü hareketler gözz önüne alındığğında spreadin kritik seviyesi olan 8.56
6’nın işaret etttiği %9.50 se
eviyesinin altına kalıcı hareeketler beklenmemektedirr. Diğer yandan ortalama bileşik getiride yukarı yönlü y
harekeetlerin hızlanması ile geççen hafta o
oluşan %9.55‐%9.67 boşlu
uğunun p
seyrin olumlluya dönmesiine bağlı olarrak ortalama bileşik doldurrulacağını söyyleyebiliriz. Diğer yandan uluslararası piyasalardaki getirin
nin aşağı yönlü
ü hareketlerinde geçen haftta da test ettiğği %9.31 seviyyesi destek olaabilir. 2030
0 vadeli göste
erge eurobono
o hafta boyun
nca alıcılı bir sseyir izledi Piyassalar geçen haftanın h
ilk işlem gününe, hafta sonu yapılan y
G‐20 zirvesinin son
nuç bildirgesin
nde yer alan küresel topaarlanma olmaadan ekonom
mik teşviklerin
n geri çekilmeyeceği açıklamasıyla olumlu bir başlaangıç yaptı vve eurobono piyasalarındaa hafta boyu
unca alım ağırrlıklı bir seyir etkili oldu. Yu
urt dışı borsalarındaki hare
eketleri yakınd
dan takip eden eurobono p
piyasalarında satışlar çok ssınırlı kalırken
n, işlemler darr bir bantta deevam etti. Haffta boyunca ikkinci çeyrek bü
üyüme, sanayyi üretimi ve ccari denge gibi yoğun bir veri v gündemin
ne sahip olan yurt içinde açıklanan a
veriler ise piyasalar üzerinde çok ç etki yarattmadı. Böylecce geçen haftaanın ilk işlem
m gününe 155
5.500 seviyelerinden başlaayan 2030 vaadeli gösterge
e eurobono haftayı h
%0.7 oranında değğer artışıyla 156.625 1
seviyyelerinden tam
mamladı. Veri açısından ön
nceki haftaya göre daha yoğun y
bir haffta geçirecek olan piyasalarda hafta boyunca ABD’de açıklanacaak olan ndeksleri, konut verileri ve haftalık işsizliik başvuruları ile Euro Bölggesi’nde enflaasyon verileri,, perakende satışlar, bölgessel aktivite en
açıklanacak olan ZZEW endeksi piyasaların gü
ündeminde ollacak. Haftanın ilk işlem gününde hem A
Asya borsalarının karışık seyyri hem D
Jones vadeli işlemlerin negatif seyyretmesi nedeeniyle eurobo
ono piyasalarıındaki yukarı yönlü hareke
etlerin de çokk sınırlı de Dow kalm
ması beklenirkken, beklentilerimiz doğru
ultusunda bo
orsalara geleb
bilecek olası düzeltme haareketleri durumunda eurobono piyassalarında da aşağı yönlü hareketlerin h
e
etkili olması beklenebilir. b
Bu B durumda 156.000 ve 1
155.800 ve 155.200 seviyeelerinin desteek olması mümkün olabilirr. Gösterge eu
urobononun yyukarı yönlü h
hareketleri du
urumunda ise 157.000 ve 1
157.700 seviyeelerinin diren
nç oluşturmassı beklenebilir. YURTDIŞI PİYASALAR USD, EUR karşşısında sert bir şekilde değğer kaybetti Geçttiğimiz hafta U
ABD’’de piyasaların kapalı olmaasıyla haftaya sakin bir başşlangıç yapan EUR/USD, so
onraki günlerd
de piyasalardaa artan risk işştahıyla yukaarı yönlü harekket etti ve 200
09 yılının yeni en yüksek seeviyelerini görd
dü. G‐20 zirveesinde ekonom
miye verilen d
destek EUR’ya destek mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009 olurken, global piyasalarda borsalarda devam eden yükseliş güvenli liman USD’nin artan risk iştahıyla değer kaybetmesine neden oldu. Euro Bölgesi’nden gelen rakamlar içinde Almanya sanayi üretim endeksindeki artış, paritedeki yükselişlere destek olurken, USD’nin EUR karşısında daha sert hareket ettiği izlendi. Hafta içinde en yüksek 1.4634 seviyesine kadar yükselen paritenin haftanın son günü ise daha temkinli hareket ettiği görüldü. ABD’de borsaların beklentilerden iyi gelen tüketici güven endeksine rağmen satıcılı seyretmesi paritedeki yükselişlerin durmasında etkili olurken, önümüzdeki haftaya baktığımızda, hafta başında USD’nin EUR karşısında toparlandığı görülüyor. Haftayı 1.4567 seviyesinden kapatan paritede bir öneceki haftaya göre düşen işlem hacmi ise piyasalarda temkinli bir seyrin hakim olduğuna işaret ediyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişlerin ardından bu hafta, Euro Bölgesi Ağustos ayı TÜFE rakamlarının yanı sıra ABD Ağustos ayı ÜFE, TÜFE, perakende satışlar ve Bernanke’nin yapacağı açıklamalar parite üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak göstergelerin aşırı alım noktasında olduğu izlenirken, paritenin yukarı yönlü bir trend içinde olduğu görülüyor. EUR/USD için borsalardaki hareket son derece önemliyken, hafta içinde Dow Jones’ta satıcılı bir seyir yaşanması durumunda paritede aşağı yönlü bir hareket izlenebilir. Bu durumda 1.4500 seviyesinin kırılıp kırılmaması dikkat çekmektedir. EUR/USD’nin hafta içinde bu seviyeyi kırması aşağı yönlü hareketleri destekleyebilir. Bu durumda kısa vadede 1.4450‐1.4400 desteği dikkat çekerken bu seviyenin altındaki hareketlerde 1.4200 seviyesine kadar düşüşler yaşanabilir. Uzun vadede ise 1.4200 seviyesinin altında bir haftalık kapanış 55 haftalık eksponential hareketli ortalamanın işaret ettiği 1.3900 seviyelerine dikkat çekmektedir. Bu seviyeden önce 1.4000 psikolojik seviyesi de güçlü bir destek görünümündedir. Yukarı yönlü hareketlerde ise geçtiğimiz hafta kıramadığı 1.4640 seviyesi ilk aşamada test edilebilir. Bu seviyenin üzerindeki hareketlerde ise 1.4740 güçlü bir direnç görünümündedir. Bu seviyenin pek beklenmemekle birlikte kırılması durumunda ise parite 1.4900 seviyelerine yükseliş yaşayabilir. Yen dolar karşısında değer kazanmaya devam ediyor Geçtiğimiz hafta başında Japonya’da açıklanan olumsuz ekonomik verilerin ardından yene gelen satışlarla 93.30 seviyelerine çıkan USD/JPY paritesi, hafta ortasından itibaren yükselişe geçen borsa ve emtiaların yatırımcıları daha riskli para birimlerine yönlendirmesi ve doların güvenli yatırım aracı görünümünün değişmesi ile en son 16 Şubat’ta gördüğü 91.39 seviyelerine kadar geriledi. Hafta genelinde ise 90.68‐93.30 seviyeleri arasında hareket yaşanan paritede yen, dolar karşısında yaklaşık %2.48 oranında değer kazandı. Yenin dolara karşı değer kazanmasında ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki düşüş de etkili oldu. Son dönemde 10 yıllık ABD tahvil faizi ile Japon yeni ilişkisi artarak sürerken, korelasyon oranı %0.81’e ulaştı. Doların diğer para birimleri karşısında zayıflaması, USD/JPY paritesini aşağı yönlü baskı altına sokarken, Japonya’dan açıklanan olumlu veriler aynı zamanda Asya ülkelerinin de toparlanma eğiliminde olması, yenin değer kazanmaya devam edebileceğini gösteriyor. Piyasalarda doların carry trade işlemlerde yenin yerini almaya başladığı konuşulurken, bu durumun netleşmesi için bir süre daha USD/JPY paritesindeki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerekiyor. Diğer taraftan Japonya’da ikitidara gelen yeni Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected]
14 Eylül 2009
9 hükü
ümetin politikka açıklamalarrı merakla bekklenirken, yen
ni ekonomi baakanının kim olacağı sorusu da piyasaları meşgul ediyyor. Bu haftaa Perşembe gü
ünü yapılacakk Japonya Merrkez Bankası ffaiz toplantısı seçimlerin ard
dından yapılaccak ilk toplanttı olması bakım
mından önem
m taşıyor. Bu bakımdan top
plantının ardından yapılacaak açıklamalarrın paritenin yyönü üzerindee belirleyici olması mümkü
ün. Yine haftaa içinde açıklaanacak Alman
nya Eylül ayı ZZEW yatırımcı güven endeksi ve Euro Bölgesi B
Ağusto
os ayı TÜFE raakamlarının yaanı sıra ABD Ağustos ayı ÜFE, TÜFE, perakende p
sattışlar ve Bern
nanke’nin yap
pacağı açıklam
malar piyasada yakından taakip edilecek veriler nlü hareketleerde ilk destek seviyesi ayn
nı zamanda pssikolojik seviyye olan 90.00 seviyesi olurkken, bu olacaak. Teknik olaarak, aşağı yön
seviyyenin kırılmassı durumunda 88.50 seviyesine kadar geeri çekilme görülebilir. Buraadaki desteğin
n kırılmasıyla Aralık 2008 vve Ocak 2009
9’da görülen çift ç dip seviyeesi olan 88.15
5 yeniden tesst edilebilir. Olası O
yukarı yö
önlü hareketlerde ise 91.0
00 ilk direnç seviyesi s
olacaaktır. Bu hafta Dow Jon
nes’ta düzeltm
me hareketleri etkili olabilirr A
borsaları alıcılı bir seeyir izlemiş olsa o
da işlem
mler dar ban
ntta gerçekleşşti. Piyasalar,, geçen haftaa sonu Haftaa boyunca ABD gerçeekleştirilen G‐‐20 zirvesinin sonuç bildirggesinde yer alan küresel to
oparlanma olm
madan ekonom
mik teşviklerin geri çekilmeeyeceği açıklamasıyla morral bulurken, şşirketlerden gelen açıklamaalar hisse bazlı yükselişlere destek verdi. Kuzey Amerika'nın en büyük gıda şirkeeti Kraft Food
ds, geçen Pazartesi sundu
uğu 16.7 milyyar dolarlık teklifin t
reddeedilmesine raağmen şekerleme üreticisii İngiliz Cadb
bury'yi alma konusunda k
istekli olduğun
nu açıklarken, Kraft'ın teklifi, France Teelecom ve Deeutsche Telekom'un İngilteere'deki birim
mlerini birleştiirecekleri hab
berinin ardınd
dan geldi. Öncceki hafta da Walt Disney,, Marvel Enteertainment'ı 4 4 milyar dolarra satın alacaağını belirtereek birleşme akktivitelerindekki artış umutlaarını canlandırrmıştı. Hafta içi Goldman Saachs'ın sanayi şirketleri hisselerini tavsiye etmesi ve petrol talebin
ne yönelik yükkselen beklentilerin enerji h
hisselerine alım getirmesi d
de borsalardaki yükselişleriin diğer nakları olurken
n, haftanın so
on işlem günü
ü ise endeksleerde satıcılı biir seyir etkili oldu. Böylecee geçen haftanın ilk işlem ggününe kayn
9,440
0 seviylerindeen başlayan Dow Jones hafttayı %1.7 oran
nında değer artışıyla 9,605 seviyelerinden tamamladı. Veri açısından yoğğun bir haftayya girecek olan piyasalarda hafta boyuncca ABD’de açıklanacak veriler yine ön planda olmaya devam ederrken, enflasyo
on verileri, peerakende satışşlar, bölgesel aktivite endeksleri, konut vverileri ve hafftalık işsizlik b
başvuruları öne çıkan verileer olarak dikkkati çekiyor. EEuro Bölgesi isse veri açısınd
dan sakin bir haftaya giriyo
or. Geçen haffta da görüldü
üğü gibi artık olumlu verileere çok tepkii veremediği görülen ve önümüzdeki ö
g
günlerde düze
eltme harekettlerinin daha etkili olmasın
nı beklediğim
miz Dow Jonees’ta daha öncceleri de belirrttiğimiz gibi endeksin 9,6
650 seviyesinii kırıp kıramaması yukarı yyönlü harekettin devamı açısından önem
m taşıyor. End
dekste bu seviiyenin kararlı bir şekilde kırrılması durumunda ise 200
07 yılının Ekim
m ayında gördü
üğü en yüksekk seviye olan 14,200 seviyyesinden gelen %50’lik fibo
onacci düzeltm
me hareketinin desteklediğği 10,300 sevviyesi yeni hedef olarak karşımıza mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009 çıkmaktadır. Endeksin yeniden çift tepe formasyonuna girdiği ve bu formasyonların, yükseliş trendlerinin sonunda görülen ve trendin zayıfladığının belirtisi olan formasyonlar olduğu dikkate alındığında Dow Jones’ta düzeltme hareketlerinin etkili olmaya devam etmesi mümkün görünüyor. Bu durumda Dow Jones’a gelebilecek satışlarda 55 günlük hareketli ortalamanın işaret ettiği 9,000 seviyesi kritik öneme sahip. Bu seviyenin altında ise endeksin 8.800 seviyelerine kadar geri çekilmesi beklenebilir. Yatırımcıların FED’in kısa süre içerisinde faizleri artırmayacağı beklentisi içerisinde olması ABD Hazine tahvillerinde alımlara neden oluyor ABD piyasalarının geçtiğimiz haftanın ilk gününde tatil olması sebebiyle, işlem yapılmazken ABD 10 yıllık Hazine tahvili geçtiğimiz hafta genellikle alıcılı bir seyir izledi. Geçtiğimiz hafta içinde 38 milyar dolarlık 3 yıl vadeli Hazine tahvilinin yanısıra 30 yıllık Hazine tahvil ihalesi yapıldı. Haftaya %3.445 getiri seviyesinden başlayan ABD 10 yıllık Hazine tahvilinde, haftanın ilk günlerinde 38 milyar dolarlık 3 yıl vadeli Hazine tahviline talebin yüksek gelmesi ABD hükümetine olan güveni artırdı. Söz konusu gelişmenin ABD 10 yıllık Hazine tahviline alıma neden olması beklenirken, ABD borsalarında değer artışlarının görülmesi, risk iştahının yükselmesiyle bu yükseliş engellendi. Bu satıcılı seyre rağmen, Perşembe günü ABD’de yapılan en uzun vadeli, 30 yıllık, Hazine tahvil ihalesine Şubat 2006 tarihinden beri görülen en yüksek talebin gelmesi, ABD hükümetinin uzun dönemde açıklarını kapatabileceği yönünde güveni artırdı. Söz konusu gelişmelerin etkisiyle, ABD 10 yılık Hazine tahviline sert bir alım geldi. Haftaya %3.445 getiri seviyesinden başlayan ABD 10 yıllık Hazine tahvili, söz konusu alımların etkisiyle %3.272 seviyesine kadar geriledi. Haftanın son işlem günü, Cuma günü, ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisinde Perşembe günkü kadar sert bir düşüş görülmese bile gerilemenin devam ettiği gözlendi. Son iki ayın en düşük seviyesine gerileyen ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi, haftayı %0.3 oranında artarak %3.349 seviyesinden kapattı. Pazartesi sabahı için yatay bir seyir izleyen ABD tahvil getirisi, son iki ayın en düşük seviyelerinden işlem görüyor. Teknik göstergeler günlük ve haftalık bazda ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi için bir miktar daha düşüşün görülebileceğine işaret ediyor. Yatırımcıların FED’in kısa süre içerisinde faizleri artırmayacağı beklentisi içerisinde olması, ABD Hazine tahvillerinde alımlara destek verirken ABD Hazine tahvil ihalelerine (21 Eylül Pazartesi günü) gelen talebin yüksek seviyelerde gelmeye devam etmesi bu alımları artırabilir. Söz konusu alımların görülmesi durumunda %3.26 seviyesi ilk destek olacaktır. Bu hafta ABD’de açıklanacak perakende satışlar verisi ile birlikte konut verileri, sanayi üretim verilerinin beklentilerden kötü gelmesi durumunda 10 yıllık tahvile alımlar artabilir ve getiri seviyesi %3.15 ana destek seviyesine kadar gerileyebilir. Bu hafta içinde söz konusu getiri seviyesinin altına inilmesi beklenmezken, ABD verilerinin beklentilerden iyi gelmesi durumunda yatırımcılar riskli varlıklara yönelebilir ve ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi %3.38 direnç seviyesine kadar yükselebilir. Söz konusu seviyenin üzerindeki hareketlerde ise, %3.53 seviyesi önemli direnç olacaktır. Petrolde geçtiğimiz hafta oldukça dalgalı bir seyir yaşandı Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected]
14 Eylül 2009
9 Geçttiğimiz hafta başında piyyasalardaki riisk algılamasının değişme
esine bağlı olarak o
yatırım
mcıların yenid
den riskli vaarlıklara yöneelmeleri, petro
ol fiyatlarındaa bir süredir d
devam eden yatay seyrin yukarı yönlü bozulmasına yol açarak, fiyatların varil başına 72.37 dolar seviyeesine çıkmasını sağladı. Altın fiyatlarının 1000 doları görmesi, do
olardaki değerr kayıplarının artması ve hafta h
içi utma kararı çıkkması yükselişşi destekleyen
n diğer faktörller oldu. Ame
erikan Petrol K
Kurumu yapıllan OPEC toplantısından ürretimi sabit tu
(API)) ve Enerji Bilggi Ajansı stok vverilerinin düşşüşe işaret etm
mesiyle kuvve
etlenen petroll talebinin artaacağı beklentileri ise petroll fiyatlarını varil baaşına 72.44 dolar seviyesin
ne taşıdı. Bö
öylece haftanıın genelinde 67.87‐72.44 dolar seviyele
eri arasında hareket h
ünde risk iştahındaki yaşanan piyasada petrol, haftalık bazda yaklaşık %1.86 orranında değerr kazandı. Anccak haftanın son işlem günü
mayla kaydedilen %3’lük geerileme dikkatt çekti. azalm
Yeni haftanın ilk işlem gününd
de, doların deeğer kazanmaası ve petrol fiyatlarının f
olması gerektiğğinden fazla yükseldiği y
yön
nündeki önü açısından tahmin yapm
mak oldukça zo
or olmakla be
eraber, bir sürre daha endişşelerle 68 dollardan işlem ggören petrol ffiyatlarının yö
aşağı yönlü seyrin
n sürmesi bekkleniyor. Haftta genelinde ABD'de açıklaanacak verilerrin fiyatların yönü açısındaan belirleyici olacağı ünülüyor. Özeellikle perakende satışlar, enflasyon rakamları ve sanayi üretimi verileri ABD
D ekonomisin
ndeki toparlan
nmanın düşü
kalıcılığı için ipuçlaarı vermesi baakımından yakkından takip eedilecektir. 67.20 seviyesind
deki destek seeviyesi önemlii olup, bu seviiyelerin ması durumunda 60 dolarra doğru bir hareket gözllemlenebilir. 67.20 desteğğinin kırılmam
ması durumun
nda ise aşağı doğru kırılm
nacci %50 sevviyesinin işaret ettiği 90 do
olara doğru birr yükseliş hare
eketi başlayab
bilir. Fibon
Martt 2008’den be
eri, ilk defa 1,000 dolar/ons seviyesinin üzerinde bir h
haftalık kapan
nış görüldü 80
1
1050
70
950
850
60
750
50
650
40
550
30
450
Altın
28.02.2009
28.02.2008
28.02.2007
28.02.2006
28.02.2005
28.02.2004
28.02.2003
28.02.2002
10
28.02.2001
250
28.02.2000
20
28.02.1999
350
VIX
X Endeksi (Sağ Ekksen)
Haftaanın ilk işlem gününde ABD
D piyasalarının tatil olması sebebiyle, altın piyasasınd
da işlem hacm
minde düşüş ggörülmesine raağmen, haftaanın diğer günlerinde altın
n piyasasında işlem hacmi yüksek seyre
etti. G‐20 topllantısında alın
nan kararların
n olumlu algılanması altının yükselişini engellemesin
ne rağmen, haaftanın ikinci ggünü işlem haacminin norm
male dönmesiyyle birlikte yükkselişe geçti. Doların 9 yılının en düşük d
değerleerine gerilemesi altındaki yükselişe destek verirken
n piyasalarda halen devam
m eden enflaasyonist 2009
kayggıların olması altındaki düşüş hareketlerrini engelliyorr. Altın fiyatlaarı haftaya 99
92.9 dolar/ons seviyelerind
den başlarken
n, hafta ortassında ABD 30
0 yıllık Hazinee tahvil ihaleesine gelen yoğun talebin piyasalarda iyimserliğe neden olmasıyyla yatırımcılaar riskli varlıkklara yöneldi ve altın gün iççinde 982.1 do
olar/ons seviyyesine kadar ggeriledi. Daha sonra doların
n değer kaybın
nın devam etm
mesinin ve enflasyonist baaskıların altın piyasasına hakim olmasıyla, altın haftaanın son işlem
m gününde 1,011.5 dolar/o
ons seviyesinee kadar usu yüksek seeviyesi, Mart 2
2008’den berii görülen en yyüksek seviye olurken, bu sseviyenin dünyanın en büyü
ük altın yükseldi. Söz konu
pçilerinden olaan Hindistan’d
da talebi ciddii oranda düşü
üreceği kaygılaarıyla altın yen
niden düşmeyye başladı. Bu düşüşe rağmeen altın talep
fiyatlarında Mart 2008’den berri ilk defa 1,00
00 dolar/ons seviyesinin üzerinde bir gü
ün sonu kapanışı görüldü. A
Altın haftayı h
haftalık bazd
da %1.15 değeer artışıyla 1,004.8 dolar/on
ns seviyesindeen kapattı. Bu saabah ise, dolaardaki zayıflığın toparlanmaasının yanısıraa Cuma günkü
ü sert yükselişşe gelen kar satışlarının etkkisiyle yeniden
n 1,000 dolar/ons seviyesinin altına ind
di. Teknik gösttergeler günlü
ük bazda karışık sinyaller vverirken haftaalık bazda yükkselişin bir sürre daha 000 dolar/ons’un üzerinde bir gün sonu kkapanış devaam edebileceğğine işaret ediyor. Bir öncekki haftalık raporumuzda beklediğimiz 1,0
mik Araştıırmalar M
Ekonom
Müdürlüğü
ü [email protected]
14 Eylül 2009 beklememize rağmen, geçtiğimiz haftanın son işlem gününde gerçekleşmesi altındaki fiyat hareketlerinin daha da sertleşebileceği sinyallerini içermekte. Birçok yatırımcı altının 1,000 dolar/ons seviyesinin üzerinde bir kapanış görülmesi, altında 2009 yılının son çeyreğinde çok ciddi yükselişlere neden olabileceğini beklemektedir. Eylül aylarında altında genellikle yükselişlerin görülmesi, bizim beklentimizin de aynı yönde olmasına neden olurken 1,030 dolar/ons seviyesi önemli direnç olacaktır. Bu hafta için söz konusu seviyenin üzerinde kapanış beklememize rağmen, enflasyonist baskıların artması ve EUR/USD paritesinin 1.4740’da bulunan önemli direnç seviyesini kırararak 1.52 seviyesine doğru hareket etmesi durumunda altın fiyatlarında 1,030 dolar/ons seviyesi aşılabilir ve 1,200 dolar/ons seviyesine doğru hareket görülebilir. Fakat, EUR/USD paritesinin artık dönüş sinyalleri vermeye başlaması bu seviyelerinin test edilmesi ihtimalini azaltmaktadır. Uzun zamandır altında görülen yükselişe gelen düzeltme hareketinin etkisiyle düşecek altın fiyatları için 990 dolar/ons seviyesi ilk destek olacaktır. Bu seviyenin altında gün sonu kapanışlarının görülmesi durumunda ise, 980 ve 950 dolar/ons seviyeleri destek olacaktır. HAFTANIN GÜNDEMİ (14 – 21 Eylül 2009) Türkiye... Hem IMF konusundaki hem de ekonominin maliye tarafındaki belirsizliklerin sürmesi yurt içi piyasaları olumsuz etkilerken dalgalanmalar sınırlı kalmaya devam ediyor. Bu hafta yurt içi gündemini Perşembe günü yapılacak olan TCMB PPK toplantısı oluşturmakta. Vakıfbank ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak beklentimiz TCMB’nin faiz oranlarında 50 baz puanlık bir indirime gideceği yönünde. TCMB tarafından toplantı sonrası yapılacak olan açıklamalar da piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Ayrıca yurt içinde açıklanacak olan işsizlik oranı ve tüketici güven endeksi verileri de piyasaların gündeminde bulunacak diğer veriler olarak dikkati çekiyor. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak Haziran ayına ilişkin işsizlik oranının %12.85, Ağustos ayına ilişkin tüketici güveninin ise 80.3 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. ABD... Geçtiğimiz hafta açıklanan ABD'de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi Eylül'de 70.2 ile beklentilerin üstünde açıklandı ve son üç ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Endeksin beklentilerin üzerinde gelmesi olumlu bir gelişmeyken, piyasalara destek olamadı. Bu hafta açıklanacak perakende satış ile enflasyon rakamları ise haftanın önemli verileri arasında takip edilecektir. Haftanın ilk günü veri olarak piyasalar sakin bir haftaya başlangıç yaparken, Salı günü perakende satışları (Ağustos) ile ÜFE (Ağustos) rakamları piyasalarda izlenecek. Tüketici harcamalarını yansıtan perakende satışlarının Ağustos ayında otomobil satışlarındaki artışa paralel olarak %1.3 yükselmesi beklenmektedir. Son günlerde uzun vadede düşen faizlerin enflasyonist baskı beklentilerinin artmasına neden olmuşken, gelecek ÜFE rakamları da piyasalarda dikkatle takip edilecektir. %1.3 oranında artış beklenen üretici fiyatlarının yıllık bazda ise ‐%4.6 oranına yükselmesi beklenmektedir. Çarşamba günü ise Ağustos ayı TÜFE rakamları önemli bir veri olarak takip edilecekken, aylık bazda endeksin %0.3 oranında artması beklenmektedir. Bu durum yıllık olarak ‐%1.5 seviyesine işaret etmektedir. Carşamba günü açıklanacak diğer veriler ise Sanayi Üretimi (Ağsutos) ile Kapasite Kullanım Oranı (Ağustos) rakamları olacaktır. Temmuz ayında %0.5 oranında artan sanayi üretim rakamlarının Ağustos ayında ise %0.8 oranında artması beklenirken, kapasite kullanım oranının 69.1 seviyesine yükselmesi beklenmektedir. Perşembe günü veri olarak haftalık işsizlik başvuruları ile Phildelphia Fed Endeksi (Eylül) açıklanıyor. Geçtiğimiz hafta beklentilerden kötü gelen haftalık işsizlik başvurularının ardından bu hafta haftalık işsizlik başvurularındaki olumsuz seyrin devam etmesi ve 560 bin kişiye yükselmesi beklenmektedir. Phildelphia Fed Endeksinin ise Ağustos ayında 4.2 olarak pozitif alana geçmesinin ardından Eylül ayında 8.0 seviyesine yükselmesi beklenmektedir. Ayrıca Perşembe günü veri olarak ise Ev Başlangıçları (Ağustos) rakamları piyasalar üzerinde hakim olabilir. 610 bin’e yükselmesi beklenen veri piyasalardaki olumlu beklentileri yükseltebilir. Haftanın son günü ise açıklanacak önemli bir veri bulunmazken piyasaları sakin bir gün bekliyor. Avrupa... Euro Bölgesi’nde önümüzdeki hafta veri olarak sakin bir gündem yer alırken, Çarşamba günü açıklanacak TÜFE (Ağustos) rakamları piyasalar üzerinde etkili olabilir. Temmuz ayında %0.7 oranında gerileyen tüketici fiyatlarının Ağustos ayında ‐%0.2 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected]
14 Eylül 2009 Japonya... Perşembe günü Japonya Merkez Bankası faiz oranı toplantısı yapılacak. Toplantıda faiz oranlarının değiştirilmesi beklenmiyor, ancak seçimlerin ardından yapılacak ilk toplantı olması bakımından toplantının ardından yapılacak açıklamalar önem taşıyor. Haftalık Ekonomik Veri Takvimi Tarih Ülke Açıklanacak Veri 14.09.2009 Euro Bölgesi Sanayi Üretimi (Tem., ayl.)
15.09.2009 Türkiye İşsizlik Oranı (Haz.,ayl.)
ABD 16.09.2009 Önceki ‐‐
%13.60 %12.85
ÜFE (Ağus.,ayl.) ‐%0.9 %0.7
Perakende Satışlar (Ağus.,ayl.)
‐%0.1 %1.2
New York FED İmalat Endeksi (Eyl.)
12.08 12.75
Almanya ZEW Endeksi (Eyl.) 56.1 60.0
Türkiye Tüketici Güven Endeksi (Ağus.)
82.4 80.3
ABD TÜFE (Ağus., ayl.) %0.0 %0.3
‐‐ ‐‐
%0.5 %0.6
%68.5 %69
Haftalık Mortgage Verileri
Sanayi Üretim Endeksi (Ağus.,ayl.)
Kapasite Kullanım Oranı (Ağus.)
Uzun vadeli sermaye hareketleri (Tem.)
17.09.2009 Beklenti ‐%0.6 71.3 milyar $ ‐‐
Euro Bölgesi TÜFE (Ağus. yıllık) ‐%0.7 ‐%0.2
Türkiye TCMB Faiz Kararı %7.75 %7.25
ABD Konut Başlangıçları (Ağus.)
0.581 0.59
İnşaat izinleri (Ağu.) ‐%1.1 ‐‐
Haftalık İşsizlik Başvuruları
Phidelphia FED Aktivite Endeksi (Eyl.)
‐‐ ‐‐
4.2 8.0
Japonya Boj Toplantısı ‐‐ ‐‐
18.09.2009 Japonya BoJ faiz kararı %0.1 %0.1
21.09.2009 ABD Öncü göstergeler (Ağu.)
%0.6 %0.7
Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü Cem Eroğlu Müdür [email protected]
Nazan Kılıç Müdür Yardımcısı [email protected]
0312 –455 84 80 Ümit Ünsal Uzman [email protected]
Bilge Özalp Türkarslan Uzman [email protected]
Zeynep Burcu Çevik Uzman Yardımcısı [email protected]
Seda Meyveci Uzman Yardımcısı [email protected]
Emine Özgü Özen Uzman Yardımcısı [email protected] Selin Düz Uzman Yardımcısı [email protected] Pelin Sencer Kaptan Yetkili [email protected]
0312 –455 84 89 0312 –455 84 86 0312 –455 84 88 0312 ‐455 84 93 0312 ‐455 84 85 0312 ‐455 84 87 0312 ‐455 84 90 0312 –455 84 83 *
Bu rapordaki bilgi ve veriler, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan edinilmiştir. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında garanti vermemekte ve bu raporda sunulan bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek zararlar konusunda sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected]
Download