T. VAKIFLAR BANKASI T.A.O. HAZİNE BAŞKANLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ HAFTALIK GÖRÜNÜM 14‐21 Eylül 2009 [email protected] 14 Eylül 2009 YURTİÇİNDE GEÇEN HAFTA Sanayi Üretim Endeksi, 2009 Temmuz ayında 2008 yılının aynı ayına göre %9.2 azalırken, bir önceki aya göre %0.9 arttı. GSYİH, 2009 yılının ikinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla %7.0 oranında daralma gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu önceki üç çeyrek dönem için büyüme verilerini aşağı yönde revize ederken, I. çeyrek büyüme oranını ise -%13.8’den -%14.3’e çekti. Kapasite kullanım oranı Ağustos ayında %72.3'ten %69.7 seviyesine geriledi. Bir önceki yılın Temmuz ayında 3.99 milyar dolar olan cari işlemler açığı, 2009 yılının Temmuz ayında %107 gerileyerek 286 milyon dolar olarak gerçekleşti ve böylece cari denge 5 yıl aradan sonra sonra ilk kez fazla vermiş oldu. Temmuz ayı verisi ile geçen yılın ilk yedi ayında 31.7 milyar dolar olan cari işlemler açığı, 2009 yılı Ocak – Temmuz döneminde %79.8 oranında gerileyerek 6.7 milyar dolar oldu. 2009’un ilk altı ayında aylık ortalama %16 azalan turizm gelirlerinin Temmuz ayında %3.7 azalarak ortalamadan daha olumlu bir görünüme sahip olması, cari işlemler hesabının fazla vermesinin en önemli nedeni olarak gösterilebilir. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's’ten Cuma günü yapılan açıklamada, Türkiye'nin notunun, hükümetin son yıllarda alınan ekonomiyi canlandırmaya yönelik mali destekleri kontrol altına alacak gerçekçi planları hayata geçirmesi durumunda yükseltilebileceği belirtildi. YURTDIŞINDA GEÇEN HAFTA Geçen hafta ABD’de açıklanan veriler karışık sinyaller vermeye devam ediyor. ABD ekonomisinin yaklaşık %70’ini oluşturan ve tüketici harcamalarında büyük öneme sahip olan tüketici kredileri, Temmuz ayında tahminlerin 5 kat üzerinde geriledi. Tüketici kredileri Temmuz ayında 21.6 milyar dolar azalırken, yıllık bazda düşüş %10 olarak açıklandı. Tüketici kredileri 1991'in ikinci yarısından bu yana ilk kez 6 ay üst üste düşüş gösterdi. Olumsuz açıklanan bir diğer veri ise Realty Trac2ten geldi. Hacizli mülkler için çevrim-içi satış piyasası olan RealtyTrac'a göre, ABD'de Ağustos'ta ev hacizleri geçen yıla göre %18 yükseldi fakat önceki aya göre %0.47 azaldı. ABD’de dış ticaret açığındaki artış da piyasalar üzerinde baskı unsuru olan diğer bir gelişme oldu. ABD dış ticaret açığı Temmuz ayında 27.35 milyar dolar olan beklentilerin üzerinde, 31.96 milyar dolar ile Ocak ayından beri en yüksek seviyeye ulaştı. Geçen hafta Beige Book, raporunu yayınlayan ABD Merkez Bankası FED, ülkedeki 12 bölgesel bankanın 11'inin Temmuz ve Ağustos aylarında ekonomide bir iyileşme veya istikrar işaretleri gördüklerini belirtti. Sadece St. Louis bölgesi, daralmanın hızının ılımlı göründüğü açıklamasında bulundu. Raporda tüketici harcamalarının zayıf kaldığı belirtilirken kredi talebinin zayıf olarak tanımlandığı ve çoğu bölgenin kredi standartlarında sıkılığın devam ettiği açıklamasında bulunduğu belirtildi. ABD tarafından olumlu verilerden ilki ise istihdam piyasasından geldi. ABD'de işsizlik maaş başvuruları 5 Eylül'de sona eren haftada 550,000 ile 560,000 olan beklentilerin altında açıklandı. Bu seviye mevsimsel etkiler ortadan kaldırıldığında yıl başından beri ulaşılan en düşük seviye oldu. ABD'de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ise Eylül ayında 70.2 ile beklentilerin üstünde açıklandı ve son üç ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 ABD Mevduat Sigorta Kuruluşu’nun (FDIC) 3 bankaya daha el koyması ile bu yıl iflas eden banka sayısı 92’ye yükseldi. FDIC kısa adı TLGP olan geçici kredi garanti programını planlandığı gibi 31 Ekim'de sonlandırma kararı aldı. ABD Hazine Bakanı Geithner, hükümetin mali piyasalara yönelik desteklerinin bir kısmını geri çekmeye başlayacağını ve toparlanmanın normalden daha fazla inişli çıkışlı olacağını belirtti. Stiglitz, "Bankacılık problemleri, Lehman’ın iflası öncesinden daha büyük" FED/Kohn "Kredi riskleri genel olarak küçük" FED/Lochart: “ABD ekonomisi iyileşiyor ama hala kırılgan” Ekonomistler ABD’de toparlanma bekliyor, ancak yüksek işsizlik beklentisi sürüyor. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), global ekonominin 2010 yılında %1.6’dan daha fazla büyümesinin beklenmediğini, ılımlı büyümenin desteklenmesi için ek mali ve parasal tedbirlerin gerekebileceğini bildirdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Trichet küresel ekonominin resesyondan çıktığına dair sinyaller alındığını söyledi. Regülatörlerin bankalar için yeni kurallar üzerinde anlaşmalarının, Avrupa'dan birçok bankayı sermayelerini önümüzdeki aylarda onlarca milyar euro artırmaya zorlayabileceği belirtiliyor. Avrupa'da krediler gerilemeye devam ediyor. İngiltere'de Nationwide tarafından açıklanan tüketici güven endeksi Ağustos ayında 63 puana yükselerek, son bir yılın en yüksek seviyelerine çıktı. S&P'nin verilerine göre, Avrupa'da spekülatif derecede nota sahip şirketler ve kaldıraçlı krediler için temerrüt oranı muhtemelen bu yılın ikinci yarısında %15'in hemen altında tepe yapacak. S&P, bu tepe noktasından düşüşün yavaş yavaş olacağını kaydediyor. S&P, “2009'da 214 şirket temerrüde düştü” Japonya'da çekirdek makine siparişleri Temmuz'da %9.3 gerileyerek beklentiden fazla düştü ve sermaye harcamalarının gelecek aylarda zayıf kalacağının sinyalini verdi. Toptan satış fiyatları da Ağustos'ta geçen yıla göre %8.5 geriledi ve Temmuz'daki rekor daralmayı yakalayarak derinleşen deflasyonun merkez bankasını gevşeme politikasına devam etmek zorunda bırakacağını gösterdi. Çin'de iyileşme üretim ve kredilerdeki artışla hızlanıyor. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 Büyüme oranındaki daralma yılın ikinci çeyreğinde hız kesti... 2009 yılının ikinci üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla GSYİH %7.0 oranında azalışla bizim 3.8 3.2 5 2.8 1 beklentilerimize (-%6.8) paralel, piyasa beklentilerinin (-%8.0) ise 0 altında küçülmüştür. Türkiye İstatistik Kurumu önceki üç çeyrek -6.5 -5 ABD’de krizin dönem için büyüme verilerini aşağı yönde revize ederken, 2008 yılı -7 ilk sinyaleri -10 görülmeye yıl sonu büyüme oranını %0.9’a düşürmüş, 2009 yılı I. çeyrek başlandı... -14.3 büyüme oranını ise -%13.8’den -%14.3’e çekmiştir. Nominal -15 Küresel kriz sertleşti.. rakamlarla 2009 yılının ikinci üç aylık döneminde GSYİH böylece -20 23,513 milyon TL olmuştur. Ülke ekonomisinin son üç çeyrektir 2007-I 2007-II 2007-III 2007-IV 2008-I 2008-II 2008-III 2008-IV 2009-I 2009-II daralmaya devam ettiği izlenirken, yavaşlamanın yılın ikinci çeyreğinde hız kestiği görülmektir. Hafta içinde açıklanan Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranı verileri ise daralmanın yılın üçüncü çeyreğinde de devam edeceğini fakat, yılın ilk iki çeyreğindeki kadar sert olmayacağını yansıtmaktadır. 10 GSYİH Büyüme Oranı (%) 8.1 4.2 7.2 Sektör Büyüme Oranları (%) 17.5 Büyüme Üretim Bileşenleri 12.5 7.5 2008 II Çey. (% yıllık değ) 2009 II Çey. (% yıllık değ) Büyümeye Katkısı -0.7 6.6 0.44 2.5 Tarım -2.5 -7.5 -12.5 -17.5 -22.5 Sanayi 4.8 -8.7 -2.26 İnşaat -5.2 -21.0 -1.28 Ticaret 4.5 -15.0 -2.09 Ulaştıma 4.2 -11.5 -1.75 GSYH 2.8 -7.0 -27.5 2007 Q1 Q2 Q3 Q4 2008 Q1 Q2 Q3 Q4 2009 Q1 Tarım İmalat Sanayi İnşaat Sektörü Toptan ve Perakende Ticaret Q2 Sektörler itibariyle reel GSYİH rakamları incelendiğinde, ikinci çeyrekte yalnız tarım sektörünün büyüme üzerinde pozitif bir katkı yarattığı görülmektedir (0.44 puan). Yılın ilk çeyreğinde beklentilerin aksine %3 oranında daralarak büyümenin beklentilerin üzerinde gerçeklemesinde etkili olan tarım sektörünün ikinci çeyrekte bizim beklentimize paralel olarak %6.6 oranı ile yakaladığı büyüme performansının, yılın üçüncü çeyreğinde daha da artmasını bekliyoruz. Büyüme içinde diğer detaylar incelendiğinde, yaşanan daralmada ise, tarım sektörü dışında hemen hemen bütün sektörlerin büyüme oranlarında yaşanan düşüşler etkili olurken, özellikle imalat sanayi üretiminde beklentilerimiz doğrultusunda yaşanan gerilemenin belirleyici olduğu görülmektedir. Sanayi sektörünün son üç çeyrektir küçüldüğü izlenirken, 2009 yılının ilk çeyreğine göre sektördeki daralmanın ikinci çeyrekte beklediğimiz gibi yavaşladığı görülmektedir. Daralma yavaşlasa da yılın ikinci çeyreğinde %8.7 oranında küçülen imalat sanayiinin büyüme üzerinde negatif katkısının -2.26 ile en fazla etkiye sahip olduğu görülmektedir. En büyük yavaşlamanın ise, ekonominin büyüme dönemlerinde lokomotif görevini gören inşaat sektöründe gerçekleştiği görülmektedir. %21 oranında daralan sektörün büyüme üzerinde 1.28 puanlık negatif katkısı olduğu görülmektedir. Küresel finansal krizin dış talebi daraltmasıyla, ticaret sektöründe yaşanan %15.0 oranında küçülme ile sektörün büyümeye katkısı -2.09 puan olarak gerçekleşmiştir. Ekonomideki payı %15.4 olan ulaştırma ve haberleşme sektörü %11.5 ile yılın birinci çeyreğindeki %17.6’lik büyüme oranına kıyasla bir miktar toparlanmayı başaran sektörler arasından yer almaktadır. Ulaştırma ve Haberleşme sektöründe yaşanan düşüşün ekonominin genel büyümesine olumsuz katkısı ise -1.75 puan ile üçüncü en yüksek değer olmuştur. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 Büyüme Harcama Bileşenleri 2008 II Çey. (% yıllık değ) 2009 II Çey. (% yıllık değ) Büyüme Katkısı Tüketim 5.7 -1.2 -0.84 Devlet Harcamaları Yatırım Harcamaları İhracat -3.4 0.5 0.05 -1.0 -24.6 -6.22 3.6 -10.1 -2.55 İthalat 1.8 -20.5 6.12 GSYH 2.8 -7.0 Stok Değişmeleri(Sabit) (Mevsimsellikten arındırılmış) 1000000 500000 0 -500000 -1000000 -1500000 1998Q1 1998Q3 1999Q1 1999Q3 2000Q1 2000Q3 2001Q1 2001Q3 2002Q1 2002Q3 2003Q1 2003Q3 2004Q1 2004Q3 2005Q1 2005Q3 2006Q1 2006Q3 2007Q1 2007Q3 2008Q1 2008Q3 2009Q1 -2000000 Yaşanan düşüş harcamalar yöntemiyle incelendiğinde, toplam iç talepteki daralmanın beklediğimiz gibi büyümedeki düşüşte etkili olduğu görülmektedir. Fakat, iç talebin ikinci çeyrekte yılın birinci çeyreğine göre toparlandığı dikkat çekmektedir. Tüketimde çeyreklik bazda yaşanan artışın üretimle karşılanamaması nedeniyle bu durumun stoklarda üç çeyrektir üst üste yaşanan azalmada etkili olduğu görülmüştür. Ancak, stoklardaki düşüşün ikinci çeyrekte bir önceki çeyreğe göre daha sınırlı olması toparlanma sinyalleri olarak değerlendirilebilir. Detaylara baktığımızda, Yerleşik Hanehalklarının Tüketiminin %1.2 oranında daralmasının büyümeye katkısının -0.84 olduğunu, özel sektör yatırımlarının ise %29.7 oranında küçüldüğünü görüyoruz. Diğer taraftan kamu harcamaları yılın birinci çeyreğinde %5.7 büyürken, ikinci çeyrekte artışın (%0.5) beklediğimiz gibi daha sınırlı olduğu görülmektedir. Devlet harcamalarının pozitif katkısı yanında net ihracat, ihracat rakamlarının da düşmesine rağmen ithalatta yaşanan sert düşüş nedeniyle büyümeye 3.57 puanlık katkı sağlamıştır. 2009 yılı II. çeyrek büyüme oranları itibariyle 18 ülke arasında küresel piyasalarda yaşanan krizin şiddetini en fazla hisseden beşinci ülkenin Türkiye olduğu görülüyor. Söz konusu dönemde en çok küçülme yaşanan ülke Rusya olurken, Çin’in büyüme performansındaki yavaşlamanın diğer ülkelerle karşılaştırıldığında sınırlı olduğu dikkat çekmektedir. Büyüme Oranı (%) ÜLKE 1.Rusya 2. Tayvan 3.Macaristan 4. Japonya 5. TÜRKİYE 6.İtalya 7.Almanya 8.İngiltere 8. Çek Cumh. 2009 II. Çeyrek Büyüme Oranı (%) -10.9 -7.54 -7.5 -7.2 -7 -6 -5.9 -5.5 -5.5 ÜLKE 10.İspanya 11. ABD 12.Güney Afrika 13.Fransa 14.İsviçre 15. Brezilya 16. Yunanistan 17.Hindistan 18.Çin 2009 II. Çeyrek Büyüme Oranı (%) -4.2 -3.9 -2.8 -2.6 -2.1 -1.16 -0.3 6.1 7.9 Sanayi Üretim Endeksi (%) Birinci çeyrek büyüme rakamlarının ardından küresel piyasalarda yaşanan krizin boyutlarının çok derin olduğu 10 görülmüştü. Yılın ikinci çeyreğinde ise daralmanın devam 0 ettiği fakat yavaşladığı görülmektedir. Hafta başında -10 açıklanan sanayi üretim endeksi ve kapasite kullanım oranı -20 Sanayi üretim daralmanın yılın üçüncü çeyreğinde de devam edeceğini -30 Temmuz ayı nda %9.2 oranında fakat, yılın ilk iki çeyreğindeki kadar sert olmayacağını -40 daraldı. -50 yansıtmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan 2009 yılı Ağustos ayı kapasite kullanım oranı 69.7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu oran piyasa beklentilerinin (%71.3) altında kalırken bizim *Mevsimsellikten arındırılmış seriler kullanılmıştır. beklentimize (%70.6) daha yakın bir değere işaret etmektedir. Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme beklentimiz şimdilik -%3.6 yönündedir fakat, önümüzdeki günlerde yurtiçi dinamiklerdeki olumlu gelişmeler ve yurtdışı piyasalardaki toparlanmanın belirginleşmesi, büyüme beklentilerimizi yukarı yönlü revize etmemize neden olabilir. Yıl sonu için ise Türkiye ekonomisinin %5.3 oranında küçülmesini bekliyoruz. Sanayi üretim endeksi ile kapasite kullanım oranındaki düşüşün önümüzdeki günler için risk oluşturması, ikinci çeyrek büyüme verileri ile birlikte değerlendirildiğinde, TCMB’nin 17 Eylül’de yapacağı toplantıda faiz indirimlerine devam etmesini ve gösterge faiz oranını 50 baz puanlık indirimle %7.25 seviyesine düşürmesini bekliyoruz. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü 2009Q2 2008Q4 2008Q2 2007Q4 2007Q2 2006Q4 2006Q2 2005Q4 2005Q2 2004Q4 2004Q2 2003Q4 2003Q2 2002Q4 2002Q2 2001Q4 2001Q2 2000Q4 2000Q2 1999Q4 1999Q2 1998Q4 1998Q2 20 [email protected] 14 Eylül 2009 Cari İşlemler Dengesinde son 5 yıldan veri ilk defa fazla verildi... Hafta içinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın yaptığı konuşmada Türkiye’de cari açığın daraldığı bir ortamda mali disipline sadık kalındığı sürece IMF'den kredi almaya ihtiyaç olmayacağını kaydetmesi, cari işlemler dengesindeki gelişmelerin daha da yakından takip edilmesi gerektiğini hatırlattı. 1000 Cari İşlemler Dengesi (milyon $) 0 -1000 -2000 2007 -3000 -4000 2008 2009 -5000 -6000 Perşembe günü açıklanan cari işlemler dengesi, Eylül 2004 tarihinden beri ilk defa cari fazla verdi. Bir önceki yılın Temmuz ayında 3.99 milyar dolar açık gerçekleşmişti. Beklentilerimizin aksine cari işlemler dengesinde fazla verilmesi, dış ticaret açığında beklentilerimizden fazla bir daralma görülerek %65.1 oranında daralma yaşanmasından kaynaklanmıştır. Bir diğer dikkat çeken neden ise, turizm gelirlerinde yaşanan iyileşmedir. 2009 yılının ilk altı ayında aylık ortalama %16 azalan turizm gelirlerinin Temmuz ayında %3.7 azalarak ortalamadan daha olumlu bir görünüme sahip olması, cari işlemler hesabının fazla vermesinin en önemli nedeni olarak gösterilebilir. Sermaye ve finans hesabı incelendiğinde ise, Temmuz ayında doğrudan yatırımlarda sınırlı da olsa hafif artış görülürken portföy yatırımcların 1.3 milyar dolar döviz girişi olumlu bir glişme olarak yorumlanabilir. Devlet İç Borçlanma Senetlerine bakıldığında ise, Ocak- Temmuz döneminde bir önceki yılın aksine döviz girişi yaşandığı görülmektedir. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak cari işlemler dengesinin 2009 yıl sonu itibariyle 13.1 milyar dolar açık vermesini bekliyoruz. EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Zeynep Burcu ÇEVİK [email protected] (0312) 455 84 93 Seda MEYVECİ [email protected] (0312) 455 84 85 Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 PPK bu hafta toplanıyor... TCMB bu hafta Eylül ayı toplantısını gerçekleştirecek. TCMB’nin Eylül ayında 50 baz puan faiz indirimine gitmesi beklenirken, önümüzdeki dönemde bu olumluluğunun devam etmesi ile birlikte 25-50 baz puan daha faiz indirimine giderek faiz oranını %6.75%7.00 seviyelerine çekmesi beklenmektedir. Bu durumun nereye kadar süreceği ve piyasaların bunu nasıl algılayacağı da önemli görünmektedir. Geçtiğimiz hafta açıklanan enflasyon rakamlarının enflasyonda düşüş trendinin devam ettiğine işaret etmesi ile ortalama bileşik getiride sert düşüşler görülürken, yurtiçi gösterge tahvilin seyrini belirlemede bir gösterge olarak kullandığımız 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi spreadi de kritik seviye olan 8.56’nın altına geriledi. 3 aylık TR Libor ile 3 aylık Libor arasındaki spreadin de tarihi dip seviyelere gerilediği görüldü. Piyasa yapıcıların, enflasyon rakamlarının düşüşe işaret etmesinin ardından TCMB’nin faiz indirimine devam edeceği beklentileri altında ortalama bileşik getiri için tahminleri %9.00 seviyelerinde bulunmasına karşın, Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak içinde bulunulan koşullar altında kritik spread seviyesi olan 8.56’nın işaret ettiği %9.50 seviyesinin altında kalıcı bir hareket beklemiyoruz. 25 20 15 10 5 3 aylık Trlibor-3 aylık Libor Spread 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi spread TÜFE’den ÜFE’nin çıkarılmasıyla bulunan makro marjinin (TÜFEÜFE) TÜFE’nin öncül göstergesi olduğu dikkat çekmektedir. 2007 -3 yılının Haziran ayında TÜFE-ÜFE arasındaki marjinin gerilemesinin 2 ardından TÜFE’nin 2007 yılının Ağustos ayında gerilediği görülmektedir. 2008 yılının Haziran ayında ise TÜFE-ÜFE 7 marjininin daralmasının ardından Ağustos ayında TÜFE’de 12 yükselişler etkili olmuştur. Makro marjinin TÜFE’nin öncül gösterge niteliğinde olduğu dikkate alındığında; TÜFE ve ÜFE arasındaki marjin, Temmuz ayında ulaştığı 9.14 seviyesinden, Ağustos ayında 6.37 seviyesine gerilemesi TÜFE üzerinde yeniden Çekirdek I Endeksi (Yıllık Değ.) yükseleceğine işaret etmektedir. Emtia fiyatlarındaki yükselişler TÜFE (Yıllık Değ.) dikkate alındığında TÜFE’nin önümüzdeki dönemde talep kaynaklı Makro Marjin(Ters sağ eksen) nedenlerden değil, maliyet kaynaklı nedenlerden artacağı söylenebilir. Ayrıca Eylül ve Ekim aylarının yeni sezon başlangıçları olması ve vergi indirimlerinin etkisinin yavaşlaması ile enflasyondaki düşüş trendinin sona ermesi beklenirken, bu durum faiz indirimleri üzerinde yukarı yönlü bir etkiye sahip olabilir. 14 12 10 8 6 4 2 0 -8 6 4 2 0 -2 -4 -6 -8 Büyüme (2. Çeyrek) Mevsimsellikten Arındırılmış Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü Geçtiğimiz hafta açıklanan 2. çeyrek büyüme rakamları -%7.00 ile beklentilerin altında bir daralmaya işaret ederken, bizim beklentimiz olan %6.8’e paralel bir seviyede gerçekleşmiştir. Ekonomistler Türkiye için “U” tipi bir senaryo öngörürken, biz “V” tipi bir senaryo öngördüğümüzü daha önce belirtmiştik. 2009 yılının ikinci çeyreğinde büyümenin bir önceki çeyreğe göre %4.82 oranında arttığı görülürken, açıklanan son büyüme rakamları ile birlikte öngördüğümüz “V” tipi senaryo gerçekleşmiş görünmektedir. Türkiye’nin çeyreklik bazda %4.82 oranındaki büyümesi dikkate alındığında, Dünya’nın çeyreklik bazda en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum TCMB’nin önümüzdeki dönemde ölçülü faiz indirimine devam etmesine olanak sağlamaktadır. [email protected] 14 Eylül 2009 Özellikle altın fiyatlarında görülen yükselişler ve 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getiri eğrilerinin dikleşmesi enflasyon baskılarının artacağı beklentilerinin piyasada satın alındığına işaret etmektedir. Faiz oranlarının sıfıra yaklaştığı bir ortamda servet saklama güdüsüyle altına olan talep artmaktadır. Bir ekonomide talep belirleyici olup, üretim talebe göre ayarlanmaktadır. Yaşanan küresel krizle birlikte talepteki sert düşüş işten çıkarmalarla sonuçlandığından, yaşanan talep artışına üretim cevap veremeyecektir. Bu nedenle fiyat artışları olası görünmektedir. Bu durum enflasyonist baskıları hızlandıracaktır. Altın Fiyatları (Dolar/Ons) 1100 1000 900 800 700 600 500 Türkiye’de kamu borç stokunun ve bütçe açığının özellikle Temmuz ayından beri hızla artarak çok yüksek seviyelere ulaştığı dikkat çekmektedir. IMF ile borçlanma imkanlarının azaldığı, maliyetlerinin arttığı yurt içi ve yurt dışı talepteki daralmaya bağlı olarak gelirlerin de azaldığı bir ortamda kamunun harcamalarını yurt içi borçlanmayla finanse etmesi beklenirken, kamunun borçlanma ihtiyacının artması faiz oranlarını da yükseltici bir etkiye neden olabilecektir. Moodys’in Türkiye’nin borç durumu kötüleşirse kredi notunun baskı altında kalabileceği yönündeki açıklamaları dikkat çekerken, bu durumun faiz oranlarında yukarı yönlü kırılganlığa neden olması beklenebilir. 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 420 410 400 390 380 370 360 350 340 330 320 Bütçe Açığı (kümülatif-yıllık) Borç Stoku (kümülatif-yıllık) 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvil getirisi arasındaki spreadin tarihi düşük seviyelerinin altına inmesi, artan emtia fiyatları, Eylül-Ekim aylarının sezon başlangıcı olması, vergi indirimlerinin etkisinin hafifleyecek olması ile enflasyonun aşağı yönlü trendinin bozulacağı düşüncesi ve artan bütçe açıkları faiz oranlarında önümüzdeki dönemde yukarı yönlü hareketin başlayacağına işaret etmektedir. Diğer yandan Kasım 2008’den beri toplamda 17 baz puanlık faiz indirimi ile faiz indirimlerinin beklenmeyen boyutlara ulaşması, Türkiye’nin çeyreklik bazda en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olması ve IMF anlaşmasının rafa kalktığı düşüncesi bu fikre destek vermektedir. Genel beklentilerden farklı olarak biz Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak, faiz artırımlarının 2010 yılının ikinci çeyreğinde değil, 2010 yılının ilk çeyreğinde başlamasını bekliyoruz. EKONOMİK ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Emine Özgü ÖZEN [email protected] Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü (0312) 455 84 87 [email protected] 14 Eylül 2009 9 YURTİÇİ PİYASALAR IMKB B‐100 endekssinde geçtiğim miz hafta başın nda yaşanan d düşüşlere rağğmen yukarı yyönlü trend ko orunuyor Haftaa içinde kar reealizasyonların nın etkisiyle yyurt dışı borsalardan ayrışarrak aşağı yönlü hareket edeen IMKB‐100 e endeksi haftanın son günü ü ise güçlü birr yükselişle kapandı. Bir öncceki hafta yaşşanan kar realizasyonlarının n ardından geeçtiğimiz haftaanın ilk günü A ABD’de piyassaların kapalı olmasının etkkisiyle daha sınırlı hareket eeden IMKB‐10 00 endeksi, haafta içinde 45 5,000 desteğin ni kırarak aşağğı yönlü bir seyir izledi. Piyasaların özellikle Perşemb be günü açıkllanacak ikinci çeyrek gayrisafi yurtiçi haasıla verisi ön ncesinde aşağğı yönlü dışı piyasalarda borsalarda yukarı yönlü sseyrin devam etmesine rağğmen özellikle e IMF ile ilgili devam hareket ettiği izlenirken, yurt d n belirsizlik needeniyle yurtiççinde borsaların satış baskıısı altında kald dığı görüldü. A Açıklanan büyyüme rakamlaarı ise beklenttilerden eden iyi biir görünüm seergilerken, endeksteki aşağğı yönlü harekketleri engelleyemediği izlendi. Fakat hafftanın son gün nü Uluslararası kredi dereecelendirme kuruluşu k Moo ody's'in, malii harcamalarıı azaltması halinde h Türkiyye'nin kredi notunu artıraabileceği yön nündeki açıklamalarının arrdından endeekste sert yükselişler yaşaandı. Endekste yaşanan aşşırı hareketlilik ve sert yü ükselişler piyaasaların Moo ody’s’in açıklam malarına abarrtılı bir şekildee tepki verdiği şeklinde yoru umlanmasına neden olurkeen, önümüzde eki hafta için yyaşanan abartılı yükselişin düzeltileceği yyönünde bekllentilerin doğm masında etkilii oldu. Bekleentilerin aksin ne hafta başın nda IMKB‐100 endeksinde yyukarı yönlü h hareketin devaam ettiği izlen nirken, önümü üzdeki hafta yyurt dışı piyassalardaki hareeketlilik endeeks üzerinde etkili e olabilir. ABD’de Dow w Jones’un çifft tepe formaasyonu yapması dikkat çekkerken, endeeksin güçlü direnç noktalarrını test ediyor olması yurtiiçi piyasalardaa hafta içindee etkili olabilirr. Endeksin ge eçtiğimiz haftaa Cuma günü ü hariç yoğun bir şekilde saatış baskısı alttında kaldığı d dikkati çekerke en, yukarı yön nlü trend çizggisinin halen kkırılmadığı düşşüşlerin kar rrealizasyonlarıını yansıttığına dikkat çekm mektedir. Tekn nik olarak haftta içinde 45,00 00 direncinin yükselen işlem m hacmiyle kırılması, endeeksin önümüzzdeki günlerdee yukarı yönlü ü hareketlerin ni destekleyeb bilir. Fakat Cu uma günü ABD’de borsalarrın beklentilerrden iyi gelen n tüketici güven endeksin ne rağmen düşmesi ve vaadeli işlemlerrde sabah saatlerinde eksside seyretme esine paralel olarak endeeksin Cuma günkü g sert yü ükselişlerin arrdından satıcılı bir seyir izlemesi mümkkün olabilir. B Bu durumda ilk aşamada 45,000 seviyyesi test edileecekken, bu seviyenin kırıılıp kırılamam ması endekste eki hareketler üzerinde etkkili olacaktır. Endeksin bu seviye üzerinde tutunması durumun nda yaşanacaak düşüşler kar k realizasyo onları olarak değerlendiriilebilir, bu durum d yukarı yönlü mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 9 bekleentilere güç kkatabilir. 45,00 00 seviyesinin n kırılması durrumunda ise C Cuma günkü ssert yükselişleerin yarattığı yyukarı yönlü b baskının sonaa erdiği söylen nebilir. Bu du urumda hedeff 44,000 ve 43,325 4 olarakk dikkat çekm mektedir. Yukaarı yönlü hare eketlerde ise 46.750 seviyyesi ilk aşamada test edileccekken, bu sevviyenin üzerin nde kalıcı yüksselişler yaşanması durumunda hedef 47 7,800 olabilir. Yurt içi piyassalarda bu sevviyelerin üzerrinde hareket görülebilmessi için yurt dışşı borsalardaki yükselişlerin n gücünü koru uması gerekirkken, bu duru umda endeks 4 48,350 seviyeesine kadar yü ükselebilir. Yurrt dışı borsalarda aşağı yön nlü bir seyir izllenmesi durum munda ise IMKB‐100 endeeksinin 46,750 0 direncini kırm ması beklenm miyor. Dolaar/TL ve Euro//Dolar arasınd daki korelasyo onun zayıflad dığı görüldü Geçttiğimiz hafta Dolar/TL’de yukarı y yönlü hareketler etkili oldu. Açıkklanan Ağusto os ayı enflasyyon rakamları enflasyondaa düşüş trend dinin devam ettiğine işaret ederken, bu u durum TCM MB’nin önümü üzdeki dönemde faiz indirim mlerine devam m edeceği gö örüşüne desteek verdi. Ortaalama bileşik getiride aşağıı yönlü harekeetler etkili olu urken, 2 yıllık yurtiçi gösterge tahvil gettirisi ile 2 yıllıık ABD Hazin ne tahvil getirrisi arasındaki spread 8.56’nın altına doğğru hızlandı. Spreadin daralması ile TL caazibesini kaybe ederken, bu n nedenle bazı yabancı yatırrımcıların carrry trade olaraak adlandırılaan ucuz fonlama olarak ku ullandıkları İsvviçre Frangı, Japon J Yeni iççin olan patmaya başlayacakları beeklentisi kuvvvetlenmekted dir. Geçtiğimizz hafta spreaadin daralmaası ile Dolar/YYen ve pozissyonlarını kap Euro o/Dolar ile Dolar/TL arasınd daki korelasyo onun zayıfladığı dikkat çeke erken, Euro/Dolar ve Dolaar/TL’de yukarrı yönlü harekketlerin etkilii olduğu görüldü. Euro/Do olar paritesinde yukarı yön nlü hareketlerr etkili olurkeen, geçmiş dönemde böyle e bir hareket halinde TL’niin dolar karşıssında değer kaazandığı görülürken, bu durum son günlerde yaşanmaamaktadır. Örrneğin Euro/TTL’ye baktığımızda da Euro o/TL’nin geçen n hafta 2.1271 1 seviyesinden n 2.19 seviyesine kadar yükkseldiği görülm mektedir. Dolar 3 aylık libo or oranı dün 0.299 ile tarih hin en düşük sseviyesine gerrilerken, böyleece dolar cinssinden borçlan nmak ve faizi cazip olan yüksek getirili diğer para birim mlerine çevirrmek (carry trrade) daha kaarlı hale geldiğğinden doların n tüm para biirimleri karşısında değer kaaybetmesine kkarşın, TL karşşısında değeer kazandığı dikkati d çekiyo or. Tüm bu gelişmeler needeniyle dolaar haftalık baazda yükselerrek, haftayı 1.4916 1 seviyeesinden tamaamladı. mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 9 Spreadin geçen haafta daraldıktaan sonra bugü ün yeniden yu ukarı yönlü ivm me kazanmasıı ile parite kurr arasındaki ko orelasyonun yyeniden er etkili olurkken, Dolar/TLL’de de yukarrı yönlü harekketlerin güçleenmeye başlaadığını söyleyyebiliriz. Bu saabah paritedee sert düşüşle yaşandığı dikkat çekmektedir. ç IMF anlaşmaasının rafa kaalktığı düşünccesinin piyasaalarda yaygınllaşması Dolarr/TL’de yukarrı yönlü Dolar/TL bu saabah etkili olan alımlarla 55 5 haftalık hareeketli ortalamaanın işaret etttiği 1.5020 sevviyesini kırılgganlığa neden olmaktadır. D kırmasına karşın, bu seviyenin ü üzerinde kalıccı bir hareket oluşturamam mıştır. Dolar/TLL’nin yukarı yö önlü hareketle erinin devam etmesi umunda 20 haaftalık harekeetli ortalama seviyesi s olan 1.5180 seviye esi önemli bir direnç olacaaktır. Teknik analizi a günlükk bazda duru uygu uladığımız anaalizlerle genişşletirsek, 360 günlük ağırlıklı hareketli ortalama bizze 1.5310 sevviyesini işarett etmektedir. Kurun 1.5310 seviyesinin n üzerinde bir kapanış geerçekleştirmessi durumundaa yukarı yönlü ü hareketlerin n daha sert şekilde ş hızlan nacağını söyleeyebiliriz. Diğeer yandan görreceli güç end deksi (RSI) de yukar yönlü sseyre işaret ettmektedir. RSI’ın oluşturdu uğu direnç sevviyesine yaklaaşmış olduğu dikkat çekerkken, bu seviyenin üzerinde bir hareket oluşturması durumunda yukkarı yönlü hare eketler hızlanaacaktır. Diğer yandan bu seviyeden aşağı a dönmessi durumunda kurda etkili olacak satıışlarla Dolar//TL Ocak ayı projeksiyonu umuzda belirttiğimiz yıl sonu kur beklen ntimize işaret eden 1.45 seeviyelerine kadar gerileyebilir. Bundan ö önceki dönemlerde bayram m öncesi geneellikle TL’nin Dolar karşısın nda değer kaazandığı gözleenirken, bu Cuma C Dolar/TTL’nin yukarı yönlü bir kaapanış gerçekkleştirip gerçeekleştirmeyecceği önem taşımaktadır. t Böyle bir kapanışın k gerrçekleşmesi yukarı y yönlü hareketlere destek vereecektir. Uluslararası piyassalarda olumlu uluğun hakim m olması ile Dolar/TL’nin D aşağı a yönlü haareketlerinde ise kur 1.49 910 seviyesinee kadar s altına hareketler beklenmem mesine karşın kurun aşağı yönlü hareketlerinde 1.4830 seviyesi destek gerileeyebilir. Bu seviyenin olacaaktır. mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 9 0 seviyesinin altına kalıcı h hareketler bekklenmemekte edir Ortalama bileşik ggetiride %9.50 Geçttiğimiz hafta o ortalama bileşik getiride karrışık hareketleer görüldü. Enflasyon rakam mlarının düşüşş trendinin devam ettiğine iişaret etmeesinin ardındaan TCMB’nin ffaiz indirimlerine devam edeceği yönünd deki beklentileerle ortalama bileşik getiride sert düşüşleer etkili olurkken, ortalama bileşik getirin nin bu düşük sseviyelerinden n gelen kar satışları ile ortalama bileşik ggetiri daha öncce de önemli bir seviyye olarak belirrttiğimiz %9.50 seviyesine kkadar yükseldi. Ancak bu se eviyede tutunm mayı başaram madı. Hazine’nin düzenlediğği ihaleeler başarı ile ttamamlanırkeen, bu durum ortalama bileeşik getiri üzerrinde aşağı yönlü bir baskı o oluşturdu. Anccak TCMB Başşkanı Durm muş Yılmaz’ın IMF anlaşmassı ile ilgili açıklamaları IMF aanlaşmasının rafa kalktığı b beklentilerine destek verirke en, bu durum aşağı yönlü ü hareketlerin n hızlanmasınaa engel oldu. Moody’s Türkkiye’nin notun nun hükümetin son yıllarda alınan ekono omiyi canlandırmaya yöneelik mali desteekleri kontrol aaltına alacak ggerçekçi planları hayata geççirebilmesi du urumunda yükkseltilebileceğğini söylemesi ile getirrilerde aşağı yönlü hareketler etkili oldu. Böylece 11 M Mayıs 2011 vad deli gösterge ttahvilin ortalaama bileşik ge etirisi haftayı d düşüşle %9.3 31 seviyesindeen tamamladı. 2 yıllık y yurtiçi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllık ABD Hazine tahvvil getirisi sp preadi de krritik seviye olan o 8.56’nın altına geriledi. 3 aylık Trlibor T ile 3 aaylık Libor araasındaki spreaadin de ülmektedir. Piyasa tarihi dip sevviyelere gerilediği görü pıcılarının enfflasyon rakam mlarının düşüşe işaret etm mesinin yap ardından TCMB’nin faiz indiriimine devam edeceği beklentileri nda ortalam ma bileşik getiri için tahminleri %9.00 altın seviyelerinde bu ulunmasına kaarşın, bu sevviyenin altındaa kalıcı miyoruz. hareketler beklem 25 5 23 3 21 1 19 9 17 7 15 5 13 3 11 1 9 7 5 Bu hafta TCMB’n nin faiz kararıı ortalama bileşik getirinin seyrini beliirlemede rol oynayacaktırr. TCMB’nin Eylül E ayında 50 baz puaanlık faiz ind dirimine gideeceği beklenttilerinin piyasalarda fiyaatlanmasına karşın beklentilerden farrklı bir faiz kararı ortalam ma bileşik geetirinin seyrin ni etkileyecekktir. Geçen hafta h açıklanaan büyüme raakamlarının d da beklentilerden iyi gelm mesi ile TCMB’’nin faiz indirrimlerinde ölççülü olabileceeği ihtimali oluşmuş olduğundan bu du urum getirilerde yukarı yön nlü harekete destek 2 yıllık yurtiççi gösterge tahvil getirisi ile 2 yıllıkk ABD Hazine tahvvil getirisi spreaad mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 9 vermeektedir. Önüm müzdeki dönem mde enflasyon n baskılarının hızlanacağı vve Dolar/TL’dee etkili olan yukarı yönlü hareketler gözz önüne alındığğında spreadin kritik seviyesi olan 8.56 6’nın işaret etttiği %9.50 se eviyesinin altına kalıcı hareeketler beklenmemektedirr. Diğer yandan ortalama bileşik getiride yukarı yönlü y harekeetlerin hızlanması ile geççen hafta o oluşan %9.55‐%9.67 boşlu uğunun p seyrin olumlluya dönmesiine bağlı olarrak ortalama bileşik doldurrulacağını söyyleyebiliriz. Diğer yandan uluslararası piyasalardaki getirin nin aşağı yönlü ü hareketlerinde geçen haftta da test ettiğği %9.31 seviyyesi destek olaabilir. 2030 0 vadeli göste erge eurobono o hafta boyun nca alıcılı bir sseyir izledi Piyassalar geçen haftanın h ilk işlem gününe, hafta sonu yapılan y G‐20 zirvesinin son nuç bildirgesin nde yer alan küresel topaarlanma olmaadan ekonom mik teşviklerin n geri çekilmeyeceği açıklamasıyla olumlu bir başlaangıç yaptı vve eurobono piyasalarındaa hafta boyu unca alım ağırrlıklı bir seyir etkili oldu. Yu urt dışı borsalarındaki hare eketleri yakınd dan takip eden eurobono p piyasalarında satışlar çok ssınırlı kalırken n, işlemler darr bir bantta deevam etti. Haffta boyunca ikkinci çeyrek bü üyüme, sanayyi üretimi ve ccari denge gibi yoğun bir veri v gündemin ne sahip olan yurt içinde açıklanan a veriler ise piyasalar üzerinde çok ç etki yarattmadı. Böylecce geçen haftaanın ilk işlem m gününe 155 5.500 seviyelerinden başlaayan 2030 vaadeli gösterge e eurobono haftayı h %0.7 oranında değğer artışıyla 156.625 1 seviyyelerinden tam mamladı. Veri açısından ön nceki haftaya göre daha yoğun y bir haffta geçirecek olan piyasalarda hafta boyunca ABD’de açıklanacaak olan ndeksleri, konut verileri ve haftalık işsizliik başvuruları ile Euro Bölggesi’nde enflaasyon verileri,, perakende satışlar, bölgessel aktivite en açıklanacak olan ZZEW endeksi piyasaların gü ündeminde ollacak. Haftanın ilk işlem gününde hem A Asya borsalarının karışık seyyri hem D Jones vadeli işlemlerin negatif seyyretmesi nedeeniyle eurobo ono piyasalarıındaki yukarı yönlü hareke etlerin de çokk sınırlı de Dow kalm ması beklenirkken, beklentilerimiz doğru ultusunda bo orsalara geleb bilecek olası düzeltme haareketleri durumunda eurobono piyassalarında da aşağı yönlü hareketlerin h e etkili olması beklenebilir. b Bu B durumda 156.000 ve 1 155.800 ve 155.200 seviyeelerinin desteek olması mümkün olabilirr. Gösterge eu urobononun yyukarı yönlü h hareketleri du urumunda ise 157.000 ve 1 157.700 seviyeelerinin diren nç oluşturmassı beklenebilir. YURTDIŞI PİYASALAR USD, EUR karşşısında sert bir şekilde değğer kaybetti Geçttiğimiz hafta U ABD’’de piyasaların kapalı olmaasıyla haftaya sakin bir başşlangıç yapan EUR/USD, so onraki günlerd de piyasalardaa artan risk işştahıyla yukaarı yönlü harekket etti ve 200 09 yılının yeni en yüksek seeviyelerini görd dü. G‐20 zirveesinde ekonom miye verilen d destek EUR’ya destek mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 olurken, global piyasalarda borsalarda devam eden yükseliş güvenli liman USD’nin artan risk iştahıyla değer kaybetmesine neden oldu. Euro Bölgesi’nden gelen rakamlar içinde Almanya sanayi üretim endeksindeki artış, paritedeki yükselişlere destek olurken, USD’nin EUR karşısında daha sert hareket ettiği izlendi. Hafta içinde en yüksek 1.4634 seviyesine kadar yükselen paritenin haftanın son günü ise daha temkinli hareket ettiği görüldü. ABD’de borsaların beklentilerden iyi gelen tüketici güven endeksine rağmen satıcılı seyretmesi paritedeki yükselişlerin durmasında etkili olurken, önümüzdeki haftaya baktığımızda, hafta başında USD’nin EUR karşısında toparlandığı görülüyor. Haftayı 1.4567 seviyesinden kapatan paritede bir öneceki haftaya göre düşen işlem hacmi ise piyasalarda temkinli bir seyrin hakim olduğuna işaret ediyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişlerin ardından bu hafta, Euro Bölgesi Ağustos ayı TÜFE rakamlarının yanı sıra ABD Ağustos ayı ÜFE, TÜFE, perakende satışlar ve Bernanke’nin yapacağı açıklamalar parite üzerinde etkili olabilir. Teknik olarak göstergelerin aşırı alım noktasında olduğu izlenirken, paritenin yukarı yönlü bir trend içinde olduğu görülüyor. EUR/USD için borsalardaki hareket son derece önemliyken, hafta içinde Dow Jones’ta satıcılı bir seyir yaşanması durumunda paritede aşağı yönlü bir hareket izlenebilir. Bu durumda 1.4500 seviyesinin kırılıp kırılmaması dikkat çekmektedir. EUR/USD’nin hafta içinde bu seviyeyi kırması aşağı yönlü hareketleri destekleyebilir. Bu durumda kısa vadede 1.4450‐1.4400 desteği dikkat çekerken bu seviyenin altındaki hareketlerde 1.4200 seviyesine kadar düşüşler yaşanabilir. Uzun vadede ise 1.4200 seviyesinin altında bir haftalık kapanış 55 haftalık eksponential hareketli ortalamanın işaret ettiği 1.3900 seviyelerine dikkat çekmektedir. Bu seviyeden önce 1.4000 psikolojik seviyesi de güçlü bir destek görünümündedir. Yukarı yönlü hareketlerde ise geçtiğimiz hafta kıramadığı 1.4640 seviyesi ilk aşamada test edilebilir. Bu seviyenin üzerindeki hareketlerde ise 1.4740 güçlü bir direnç görünümündedir. Bu seviyenin pek beklenmemekle birlikte kırılması durumunda ise parite 1.4900 seviyelerine yükseliş yaşayabilir. Yen dolar karşısında değer kazanmaya devam ediyor Geçtiğimiz hafta başında Japonya’da açıklanan olumsuz ekonomik verilerin ardından yene gelen satışlarla 93.30 seviyelerine çıkan USD/JPY paritesi, hafta ortasından itibaren yükselişe geçen borsa ve emtiaların yatırımcıları daha riskli para birimlerine yönlendirmesi ve doların güvenli yatırım aracı görünümünün değişmesi ile en son 16 Şubat’ta gördüğü 91.39 seviyelerine kadar geriledi. Hafta genelinde ise 90.68‐93.30 seviyeleri arasında hareket yaşanan paritede yen, dolar karşısında yaklaşık %2.48 oranında değer kazandı. Yenin dolara karşı değer kazanmasında ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki düşüş de etkili oldu. Son dönemde 10 yıllık ABD tahvil faizi ile Japon yeni ilişkisi artarak sürerken, korelasyon oranı %0.81’e ulaştı. Doların diğer para birimleri karşısında zayıflaması, USD/JPY paritesini aşağı yönlü baskı altına sokarken, Japonya’dan açıklanan olumlu veriler aynı zamanda Asya ülkelerinin de toparlanma eğiliminde olması, yenin değer kazanmaya devam edebileceğini gösteriyor. Piyasalarda doların carry trade işlemlerde yenin yerini almaya başladığı konuşulurken, bu durumun netleşmesi için bir süre daha USD/JPY paritesindeki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerekiyor. Diğer taraftan Japonya’da ikitidara gelen yeni Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 9 hükü ümetin politikka açıklamalarrı merakla bekklenirken, yen ni ekonomi baakanının kim olacağı sorusu da piyasaları meşgul ediyyor. Bu haftaa Perşembe gü ünü yapılacakk Japonya Merrkez Bankası ffaiz toplantısı seçimlerin ard dından yapılaccak ilk toplanttı olması bakım mından önem m taşıyor. Bu bakımdan top plantının ardından yapılacaak açıklamalarrın paritenin yyönü üzerindee belirleyici olması mümkü ün. Yine haftaa içinde açıklaanacak Alman nya Eylül ayı ZZEW yatırımcı güven endeksi ve Euro Bölgesi B Ağusto os ayı TÜFE raakamlarının yaanı sıra ABD Ağustos ayı ÜFE, TÜFE, perakende p sattışlar ve Bern nanke’nin yap pacağı açıklam malar piyasada yakından taakip edilecek veriler nlü hareketleerde ilk destek seviyesi ayn nı zamanda pssikolojik seviyye olan 90.00 seviyesi olurkken, bu olacaak. Teknik olaarak, aşağı yön seviyyenin kırılmassı durumunda 88.50 seviyesine kadar geeri çekilme görülebilir. Buraadaki desteğin n kırılmasıyla Aralık 2008 vve Ocak 2009 9’da görülen çift ç dip seviyeesi olan 88.15 5 yeniden tesst edilebilir. Olası O yukarı yö önlü hareketlerde ise 91.0 00 ilk direnç seviyesi s olacaaktır. Bu hafta Dow Jon nes’ta düzeltm me hareketleri etkili olabilirr A borsaları alıcılı bir seeyir izlemiş olsa o da işlem mler dar ban ntta gerçekleşşti. Piyasalar,, geçen haftaa sonu Haftaa boyunca ABD gerçeekleştirilen G‐‐20 zirvesinin sonuç bildirggesinde yer alan küresel to oparlanma olm madan ekonom mik teşviklerin geri çekilmeeyeceği açıklamasıyla morral bulurken, şşirketlerden gelen açıklamaalar hisse bazlı yükselişlere destek verdi. Kuzey Amerika'nın en büyük gıda şirkeeti Kraft Food ds, geçen Pazartesi sundu uğu 16.7 milyyar dolarlık teklifin t reddeedilmesine raağmen şekerleme üreticisii İngiliz Cadb bury'yi alma konusunda k istekli olduğun nu açıklarken, Kraft'ın teklifi, France Teelecom ve Deeutsche Telekom'un İngilteere'deki birim mlerini birleştiirecekleri hab berinin ardınd dan geldi. Öncceki hafta da Walt Disney,, Marvel Enteertainment'ı 4 4 milyar dolarra satın alacaağını belirtereek birleşme akktivitelerindekki artış umutlaarını canlandırrmıştı. Hafta içi Goldman Saachs'ın sanayi şirketleri hisselerini tavsiye etmesi ve petrol talebin ne yönelik yükkselen beklentilerin enerji h hisselerine alım getirmesi d de borsalardaki yükselişleriin diğer nakları olurken n, haftanın so on işlem günü ü ise endeksleerde satıcılı biir seyir etkili oldu. Böylecee geçen haftanın ilk işlem ggününe kayn 9,440 0 seviylerindeen başlayan Dow Jones hafttayı %1.7 oran nında değer artışıyla 9,605 seviyelerinden tamamladı. Veri açısından yoğğun bir haftayya girecek olan piyasalarda hafta boyuncca ABD’de açıklanacak veriler yine ön planda olmaya devam ederrken, enflasyo on verileri, peerakende satışşlar, bölgesel aktivite endeksleri, konut vverileri ve hafftalık işsizlik b başvuruları öne çıkan verileer olarak dikkkati çekiyor. EEuro Bölgesi isse veri açısınd dan sakin bir haftaya giriyo or. Geçen haffta da görüldü üğü gibi artık olumlu verileere çok tepkii veremediği görülen ve önümüzdeki ö g günlerde düze eltme harekettlerinin daha etkili olmasın nı beklediğim miz Dow Jonees’ta daha öncceleri de belirrttiğimiz gibi endeksin 9,6 650 seviyesinii kırıp kıramaması yukarı yyönlü harekettin devamı açısından önem m taşıyor. End dekste bu seviiyenin kararlı bir şekilde kırrılması durumunda ise 200 07 yılının Ekim m ayında gördü üğü en yüksekk seviye olan 14,200 seviyyesinden gelen %50’lik fibo onacci düzeltm me hareketinin desteklediğği 10,300 sevviyesi yeni hedef olarak karşımıza mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 çıkmaktadır. Endeksin yeniden çift tepe formasyonuna girdiği ve bu formasyonların, yükseliş trendlerinin sonunda görülen ve trendin zayıfladığının belirtisi olan formasyonlar olduğu dikkate alındığında Dow Jones’ta düzeltme hareketlerinin etkili olmaya devam etmesi mümkün görünüyor. Bu durumda Dow Jones’a gelebilecek satışlarda 55 günlük hareketli ortalamanın işaret ettiği 9,000 seviyesi kritik öneme sahip. Bu seviyenin altında ise endeksin 8.800 seviyelerine kadar geri çekilmesi beklenebilir. Yatırımcıların FED’in kısa süre içerisinde faizleri artırmayacağı beklentisi içerisinde olması ABD Hazine tahvillerinde alımlara neden oluyor ABD piyasalarının geçtiğimiz haftanın ilk gününde tatil olması sebebiyle, işlem yapılmazken ABD 10 yıllık Hazine tahvili geçtiğimiz hafta genellikle alıcılı bir seyir izledi. Geçtiğimiz hafta içinde 38 milyar dolarlık 3 yıl vadeli Hazine tahvilinin yanısıra 30 yıllık Hazine tahvil ihalesi yapıldı. Haftaya %3.445 getiri seviyesinden başlayan ABD 10 yıllık Hazine tahvilinde, haftanın ilk günlerinde 38 milyar dolarlık 3 yıl vadeli Hazine tahviline talebin yüksek gelmesi ABD hükümetine olan güveni artırdı. Söz konusu gelişmenin ABD 10 yıllık Hazine tahviline alıma neden olması beklenirken, ABD borsalarında değer artışlarının görülmesi, risk iştahının yükselmesiyle bu yükseliş engellendi. Bu satıcılı seyre rağmen, Perşembe günü ABD’de yapılan en uzun vadeli, 30 yıllık, Hazine tahvil ihalesine Şubat 2006 tarihinden beri görülen en yüksek talebin gelmesi, ABD hükümetinin uzun dönemde açıklarını kapatabileceği yönünde güveni artırdı. Söz konusu gelişmelerin etkisiyle, ABD 10 yılık Hazine tahviline sert bir alım geldi. Haftaya %3.445 getiri seviyesinden başlayan ABD 10 yıllık Hazine tahvili, söz konusu alımların etkisiyle %3.272 seviyesine kadar geriledi. Haftanın son işlem günü, Cuma günü, ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisinde Perşembe günkü kadar sert bir düşüş görülmese bile gerilemenin devam ettiği gözlendi. Son iki ayın en düşük seviyesine gerileyen ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi, haftayı %0.3 oranında artarak %3.349 seviyesinden kapattı. Pazartesi sabahı için yatay bir seyir izleyen ABD tahvil getirisi, son iki ayın en düşük seviyelerinden işlem görüyor. Teknik göstergeler günlük ve haftalık bazda ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi için bir miktar daha düşüşün görülebileceğine işaret ediyor. Yatırımcıların FED’in kısa süre içerisinde faizleri artırmayacağı beklentisi içerisinde olması, ABD Hazine tahvillerinde alımlara destek verirken ABD Hazine tahvil ihalelerine (21 Eylül Pazartesi günü) gelen talebin yüksek seviyelerde gelmeye devam etmesi bu alımları artırabilir. Söz konusu alımların görülmesi durumunda %3.26 seviyesi ilk destek olacaktır. Bu hafta ABD’de açıklanacak perakende satışlar verisi ile birlikte konut verileri, sanayi üretim verilerinin beklentilerden kötü gelmesi durumunda 10 yıllık tahvile alımlar artabilir ve getiri seviyesi %3.15 ana destek seviyesine kadar gerileyebilir. Bu hafta içinde söz konusu getiri seviyesinin altına inilmesi beklenmezken, ABD verilerinin beklentilerden iyi gelmesi durumunda yatırımcılar riskli varlıklara yönelebilir ve ABD 10 yıllık Hazine tahvil getirisi %3.38 direnç seviyesine kadar yükselebilir. Söz konusu seviyenin üzerindeki hareketlerde ise, %3.53 seviyesi önemli direnç olacaktır. Petrolde geçtiğimiz hafta oldukça dalgalı bir seyir yaşandı Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 9 Geçttiğimiz hafta başında piyyasalardaki riisk algılamasının değişme esine bağlı olarak o yatırım mcıların yenid den riskli vaarlıklara yöneelmeleri, petro ol fiyatlarındaa bir süredir d devam eden yatay seyrin yukarı yönlü bozulmasına yol açarak, fiyatların varil başına 72.37 dolar seviyeesine çıkmasını sağladı. Altın fiyatlarının 1000 doları görmesi, do olardaki değerr kayıplarının artması ve hafta h içi utma kararı çıkkması yükselişşi destekleyen n diğer faktörller oldu. Ame erikan Petrol K Kurumu yapıllan OPEC toplantısından ürretimi sabit tu (API)) ve Enerji Bilggi Ajansı stok vverilerinin düşşüşe işaret etm mesiyle kuvve etlenen petroll talebinin artaacağı beklentileri ise petroll fiyatlarını varil baaşına 72.44 dolar seviyesin ne taşıdı. Bö öylece haftanıın genelinde 67.87‐72.44 dolar seviyele eri arasında hareket h ünde risk iştahındaki yaşanan piyasada petrol, haftalık bazda yaklaşık %1.86 orranında değerr kazandı. Anccak haftanın son işlem günü mayla kaydedilen %3’lük geerileme dikkatt çekti. azalm Yeni haftanın ilk işlem gününd de, doların deeğer kazanmaası ve petrol fiyatlarının f olması gerektiğğinden fazla yükseldiği y yön nündeki önü açısından tahmin yapm mak oldukça zo or olmakla be eraber, bir sürre daha endişşelerle 68 dollardan işlem ggören petrol ffiyatlarının yö aşağı yönlü seyrin n sürmesi bekkleniyor. Haftta genelinde ABD'de açıklaanacak verilerrin fiyatların yönü açısındaan belirleyici olacağı ünülüyor. Özeellikle perakende satışlar, enflasyon rakamları ve sanayi üretimi verileri ABD D ekonomisin ndeki toparlan nmanın düşü kalıcılığı için ipuçlaarı vermesi baakımından yakkından takip eedilecektir. 67.20 seviyesind deki destek seeviyesi önemlii olup, bu seviiyelerin ması durumunda 60 dolarra doğru bir hareket gözllemlenebilir. 67.20 desteğğinin kırılmam ması durumun nda ise aşağı doğru kırılm nacci %50 sevviyesinin işaret ettiği 90 do olara doğru birr yükseliş hare eketi başlayab bilir. Fibon Martt 2008’den be eri, ilk defa 1,000 dolar/ons seviyesinin üzerinde bir h haftalık kapan nış görüldü 80 1 1050 70 950 850 60 750 50 650 40 550 30 450 Altın 28.02.2009 28.02.2008 28.02.2007 28.02.2006 28.02.2005 28.02.2004 28.02.2003 28.02.2002 10 28.02.2001 250 28.02.2000 20 28.02.1999 350 VIX X Endeksi (Sağ Ekksen) Haftaanın ilk işlem gününde ABD D piyasalarının tatil olması sebebiyle, altın piyasasınd da işlem hacm minde düşüş ggörülmesine raağmen, haftaanın diğer günlerinde altın n piyasasında işlem hacmi yüksek seyre etti. G‐20 topllantısında alın nan kararların n olumlu algılanması altının yükselişini engellemesin ne rağmen, haaftanın ikinci ggünü işlem haacminin norm male dönmesiyyle birlikte yükkselişe geçti. Doların 9 yılının en düşük d değerleerine gerilemesi altındaki yükselişe destek verirken n piyasalarda halen devam m eden enflaasyonist 2009 kayggıların olması altındaki düşüş hareketlerrini engelliyorr. Altın fiyatlaarı haftaya 99 92.9 dolar/ons seviyelerind den başlarken n, hafta ortassında ABD 30 0 yıllık Hazinee tahvil ihaleesine gelen yoğun talebin piyasalarda iyimserliğe neden olmasıyyla yatırımcılaar riskli varlıkklara yöneldi ve altın gün iççinde 982.1 do olar/ons seviyyesine kadar ggeriledi. Daha sonra doların n değer kaybın nın devam etm mesinin ve enflasyonist baaskıların altın piyasasına hakim olmasıyla, altın haftaanın son işlem m gününde 1,011.5 dolar/o ons seviyesinee kadar usu yüksek seeviyesi, Mart 2 2008’den berii görülen en yyüksek seviye olurken, bu sseviyenin dünyanın en büyü ük altın yükseldi. Söz konu pçilerinden olaan Hindistan’d da talebi ciddii oranda düşü üreceği kaygılaarıyla altın yen niden düşmeyye başladı. Bu düşüşe rağmeen altın talep fiyatlarında Mart 2008’den berri ilk defa 1,00 00 dolar/ons seviyesinin üzerinde bir gü ün sonu kapanışı görüldü. A Altın haftayı h haftalık bazd da %1.15 değeer artışıyla 1,004.8 dolar/on ns seviyesindeen kapattı. Bu saabah ise, dolaardaki zayıflığın toparlanmaasının yanısıraa Cuma günkü ü sert yükselişşe gelen kar satışlarının etkkisiyle yeniden n 1,000 dolar/ons seviyesinin altına ind di. Teknik gösttergeler günlü ük bazda karışık sinyaller vverirken haftaalık bazda yükkselişin bir sürre daha 000 dolar/ons’un üzerinde bir gün sonu kkapanış devaam edebileceğğine işaret ediyor. Bir öncekki haftalık raporumuzda beklediğimiz 1,0 mik Araştıırmalar M Ekonom Müdürlüğü ü [email protected] 14 Eylül 2009 beklememize rağmen, geçtiğimiz haftanın son işlem gününde gerçekleşmesi altındaki fiyat hareketlerinin daha da sertleşebileceği sinyallerini içermekte. Birçok yatırımcı altının 1,000 dolar/ons seviyesinin üzerinde bir kapanış görülmesi, altında 2009 yılının son çeyreğinde çok ciddi yükselişlere neden olabileceğini beklemektedir. Eylül aylarında altında genellikle yükselişlerin görülmesi, bizim beklentimizin de aynı yönde olmasına neden olurken 1,030 dolar/ons seviyesi önemli direnç olacaktır. Bu hafta için söz konusu seviyenin üzerinde kapanış beklememize rağmen, enflasyonist baskıların artması ve EUR/USD paritesinin 1.4740’da bulunan önemli direnç seviyesini kırararak 1.52 seviyesine doğru hareket etmesi durumunda altın fiyatlarında 1,030 dolar/ons seviyesi aşılabilir ve 1,200 dolar/ons seviyesine doğru hareket görülebilir. Fakat, EUR/USD paritesinin artık dönüş sinyalleri vermeye başlaması bu seviyelerinin test edilmesi ihtimalini azaltmaktadır. Uzun zamandır altında görülen yükselişe gelen düzeltme hareketinin etkisiyle düşecek altın fiyatları için 990 dolar/ons seviyesi ilk destek olacaktır. Bu seviyenin altında gün sonu kapanışlarının görülmesi durumunda ise, 980 ve 950 dolar/ons seviyeleri destek olacaktır. HAFTANIN GÜNDEMİ (14 – 21 Eylül 2009) Türkiye... Hem IMF konusundaki hem de ekonominin maliye tarafındaki belirsizliklerin sürmesi yurt içi piyasaları olumsuz etkilerken dalgalanmalar sınırlı kalmaya devam ediyor. Bu hafta yurt içi gündemini Perşembe günü yapılacak olan TCMB PPK toplantısı oluşturmakta. Vakıfbank ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak beklentimiz TCMB’nin faiz oranlarında 50 baz puanlık bir indirime gideceği yönünde. TCMB tarafından toplantı sonrası yapılacak olan açıklamalar da piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Ayrıca yurt içinde açıklanacak olan işsizlik oranı ve tüketici güven endeksi verileri de piyasaların gündeminde bulunacak diğer veriler olarak dikkati çekiyor. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü olarak Haziran ayına ilişkin işsizlik oranının %12.85, Ağustos ayına ilişkin tüketici güveninin ise 80.3 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. ABD... Geçtiğimiz hafta açıklanan ABD'de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi Eylül'de 70.2 ile beklentilerin üstünde açıklandı ve son üç ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Endeksin beklentilerin üzerinde gelmesi olumlu bir gelişmeyken, piyasalara destek olamadı. Bu hafta açıklanacak perakende satış ile enflasyon rakamları ise haftanın önemli verileri arasında takip edilecektir. Haftanın ilk günü veri olarak piyasalar sakin bir haftaya başlangıç yaparken, Salı günü perakende satışları (Ağustos) ile ÜFE (Ağustos) rakamları piyasalarda izlenecek. Tüketici harcamalarını yansıtan perakende satışlarının Ağustos ayında otomobil satışlarındaki artışa paralel olarak %1.3 yükselmesi beklenmektedir. Son günlerde uzun vadede düşen faizlerin enflasyonist baskı beklentilerinin artmasına neden olmuşken, gelecek ÜFE rakamları da piyasalarda dikkatle takip edilecektir. %1.3 oranında artış beklenen üretici fiyatlarının yıllık bazda ise ‐%4.6 oranına yükselmesi beklenmektedir. Çarşamba günü ise Ağustos ayı TÜFE rakamları önemli bir veri olarak takip edilecekken, aylık bazda endeksin %0.3 oranında artması beklenmektedir. Bu durum yıllık olarak ‐%1.5 seviyesine işaret etmektedir. Carşamba günü açıklanacak diğer veriler ise Sanayi Üretimi (Ağsutos) ile Kapasite Kullanım Oranı (Ağustos) rakamları olacaktır. Temmuz ayında %0.5 oranında artan sanayi üretim rakamlarının Ağustos ayında ise %0.8 oranında artması beklenirken, kapasite kullanım oranının 69.1 seviyesine yükselmesi beklenmektedir. Perşembe günü veri olarak haftalık işsizlik başvuruları ile Phildelphia Fed Endeksi (Eylül) açıklanıyor. Geçtiğimiz hafta beklentilerden kötü gelen haftalık işsizlik başvurularının ardından bu hafta haftalık işsizlik başvurularındaki olumsuz seyrin devam etmesi ve 560 bin kişiye yükselmesi beklenmektedir. Phildelphia Fed Endeksinin ise Ağustos ayında 4.2 olarak pozitif alana geçmesinin ardından Eylül ayında 8.0 seviyesine yükselmesi beklenmektedir. Ayrıca Perşembe günü veri olarak ise Ev Başlangıçları (Ağustos) rakamları piyasalar üzerinde hakim olabilir. 610 bin’e yükselmesi beklenen veri piyasalardaki olumlu beklentileri yükseltebilir. Haftanın son günü ise açıklanacak önemli bir veri bulunmazken piyasaları sakin bir gün bekliyor. Avrupa... Euro Bölgesi’nde önümüzdeki hafta veri olarak sakin bir gündem yer alırken, Çarşamba günü açıklanacak TÜFE (Ağustos) rakamları piyasalar üzerinde etkili olabilir. Temmuz ayında %0.7 oranında gerileyen tüketici fiyatlarının Ağustos ayında ‐%0.2 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected] 14 Eylül 2009 Japonya... Perşembe günü Japonya Merkez Bankası faiz oranı toplantısı yapılacak. Toplantıda faiz oranlarının değiştirilmesi beklenmiyor, ancak seçimlerin ardından yapılacak ilk toplantı olması bakımından toplantının ardından yapılacak açıklamalar önem taşıyor. Haftalık Ekonomik Veri Takvimi Tarih Ülke Açıklanacak Veri 14.09.2009 Euro Bölgesi Sanayi Üretimi (Tem., ayl.) 15.09.2009 Türkiye İşsizlik Oranı (Haz.,ayl.) ABD 16.09.2009 Önceki ‐‐ %13.60 %12.85 ÜFE (Ağus.,ayl.) ‐%0.9 %0.7 Perakende Satışlar (Ağus.,ayl.) ‐%0.1 %1.2 New York FED İmalat Endeksi (Eyl.) 12.08 12.75 Almanya ZEW Endeksi (Eyl.) 56.1 60.0 Türkiye Tüketici Güven Endeksi (Ağus.) 82.4 80.3 ABD TÜFE (Ağus., ayl.) %0.0 %0.3 ‐‐ ‐‐ %0.5 %0.6 %68.5 %69 Haftalık Mortgage Verileri Sanayi Üretim Endeksi (Ağus.,ayl.) Kapasite Kullanım Oranı (Ağus.) Uzun vadeli sermaye hareketleri (Tem.) 17.09.2009 Beklenti ‐%0.6 71.3 milyar $ ‐‐ Euro Bölgesi TÜFE (Ağus. yıllık) ‐%0.7 ‐%0.2 Türkiye TCMB Faiz Kararı %7.75 %7.25 ABD Konut Başlangıçları (Ağus.) 0.581 0.59 İnşaat izinleri (Ağu.) ‐%1.1 ‐‐ Haftalık İşsizlik Başvuruları Phidelphia FED Aktivite Endeksi (Eyl.) ‐‐ ‐‐ 4.2 8.0 Japonya Boj Toplantısı ‐‐ ‐‐ 18.09.2009 Japonya BoJ faiz kararı %0.1 %0.1 21.09.2009 ABD Öncü göstergeler (Ağu.) %0.6 %0.7 Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü Cem Eroğlu Müdür [email protected] Nazan Kılıç Müdür Yardımcısı [email protected] 0312 –455 84 80 Ümit Ünsal Uzman [email protected] Bilge Özalp Türkarslan Uzman [email protected] Zeynep Burcu Çevik Uzman Yardımcısı [email protected] Seda Meyveci Uzman Yardımcısı [email protected] Emine Özgü Özen Uzman Yardımcısı [email protected] Selin Düz Uzman Yardımcısı [email protected] Pelin Sencer Kaptan Yetkili [email protected] 0312 –455 84 89 0312 –455 84 86 0312 –455 84 88 0312 ‐455 84 93 0312 ‐455 84 85 0312 ‐455 84 87 0312 ‐455 84 90 0312 –455 84 83 * Bu rapordaki bilgi ve veriler, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan edinilmiştir. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında garanti vermemekte ve bu raporda sunulan bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek zararlar konusunda sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü [email protected]