Tesisat Sektörü, Duayenleri ile Ankara`da Buluştu

advertisement
GÜNCEL
Tesisat Sektörü,
Duayenleri ile Ankara’da Buluştu
Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’nin Ankara
Temsilciliği etkinlikleri çerçevesinde, 26
Aralık 2009 Cumartesi günü Ankara Dedeman
Oteli’nde “Duayenlerle Söyleşi Toplantısı”
yapıldı. TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Cafer
Ünlü tarafından yönetilen toplantıya; Celal
Okutan, Akdeniz Hiçsönmez, Muammer
Özdemir ve Kazım Kızılca konuşmacı olarak
katıldılar.
Toplantıda birer konuşma yapan, sektörün bu
değerli kişilerinin konuşmalarında, sektörün
bugünlere gelmesinde aşılan zorluklar, tesisat
sektöründe bugüne dek süregelen ve hala
çözüm bekleyen kimi sorunlar ve her şeye
rağmen iyi mühendislerin yapabildikleri, bu
Soldan sağa; Celal Okutan, Akdeniz Hiçsönmez, Cafer Ünlü, Kazım Kızılca ve Muammer Özdemir
değerli insanların anılarında gözler önüne
seriliyor. Sektörün geçmişini, bugününü ve
geleceğini, yaşadıkları tecrübeler ile bizlere
aktaran Celal Okutan, Akdeniz Hiçsönmez,
Muammer Özdemir ve Kazım Kızılca’nın
konuşmalarını, bu toplantıya katılamayan
okurlarımızla paylaşmak amacıyla yayınlayacağız. İlk olarak bu sayımızda Celal
Okutan’ın yaptığı konuşmanın geniş bir özeti
sunulmaktadır.
Celal Okutan
Bu toplantıda konuşacak olan sektörün Ankara
duayenlerini yakınen tanıyorum. Özellikle İşçi
Sigortaları Genel Müdürlüğü’nde ilk işe girdiğimde şefim olan Muammer Özdemir’i, üniversite
bitiriş imtihanlarındaki asistanlık döneminden
bu yana tanırım. Akdeniz’i de ondan bir kaç yıl
sonra tanıdım. Kazım Kızılca’yı ise duyardım.
1960 yılları başlarında daha iyi tanıdım.
34
Tesisat Dergisi Sayı 169 - Ocak 2010
O dönem, sektörde ısıtma sisteminin ağırlıklı
olduğu bir dönemdi. Isıtma hesapları Reknagel
ve Reichel metoduna göre yapılıyor. Çoğunlukla
doğal sirkülasyon uygulanıyordu. İmbisat deposunun genellikle çatıda olduğunu, genleşme
tankı görevini gördüğünü, sistemi ile birlikte
Muammer Özdemir’den öğrendim. Sigortada
hem proje yaptık hem tasdik ettik. O dönemde
Fahrettin Sönmez, Necdet Uran’ın projelerini
inceleme ve onaylama imkanı buldum. Haçik,
Kevork gibi dostları da bilvesile tanıdım. Çok
değerli müteahhitlerimiz vardı. İstanbul’da
Şehsuvar Menemencioğlu Ankara Haymil ve
İzmir’de Eklo gibi, Ankara’da ileri tarihlerde
Tokar’ın ortağı olan Fahrettin Arel, Yılmaz Aksu,
Selçuk Samurtaş ve İstanbul’da Turan Sargın,
Sabahattin Sunguroğlu, Ankara tasarımcılarından Orhan Çiner, Yavuz Sey, Engin Kenber, Turan
Yaşlıca ve İstanbul’da kazan imal eden İlyas
Köksal’dan çok değişik uygulamalar gördük.
Şunu diyebilirim ki; İşçi Sigortaları Genel Müdürlüğü Tesisat Bürosu, uygulamada Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı Tesisat Dairesi kadar etkili
idi. Bu nedenle Rahmetli Vehbi Egesan, Serbülent Bingöl, Sadi Tamer, Faik Hızıroğlu’nu, Yılmaz
Şahinler’i çok iyi tanırız. Hemen hemen hepsi
+
GÜNCEL
ofis, iş merkezi, sergi salonu, hastane konularında uzman sayılırlar. Bir Cebeci Hastanesi,
Sosyal Sigortalar Hastanesi, iş hanları bizlere
örnek olmuştur. Malzemelerin satış ve temin
yeri Perşembe Pazarı’dır. Orada Wilo, Alarko ve
benzeri firmalar bizlere ışık tutmuştur.
Sözlerime, Amerika’da XX. asrın başlarında
dünyaca meşhur elektrik mühendisi Charles
Proteus Steinmetz’ın öyküsü ile devam etmek
istiyorum.
XX. yüzyıl başında General Electric (GE),
ürettiği jeneratörlerdeki performans sorununun çözümü için araştırma başlatır. O
günlerde bir uzmana danışmak alışılmış
bir yöntem olmamasına karşın, GE sonunda
Alman elektronik mühendisi Steinmetz’ı
bulur ve kendisini Amerika’ya davet eder.
Steinmetz inceleme için bir süre jeneratörle
laboratuvara kapanır. Jeneratörün imalat
projelerinin yanı sıra yanına aldığı kağıt,
kalem ve tebeşirle çalışmaya başlar, kısa
bir süre içinde sorunu çözer.
Charles Proteus Stainmetz’ın GE fabrikasından ayrılmasıyla laboratuvara giren
uzmanlar jeneratör gövdesi üzerinde tebeşirle çizilmiş büyük bir ‘X’ işareti, yanına bu
bölümü açın, kabloları kontrol edin gerekli
düzeltmeleri yapın notunu bulurlar. Gerçekten gereği yapılır ve jeneratörler istenilen
performans ve verimlilikte çalıştırılır.
Öykü nün çarpıcı ve onurlu yönü, GE yöneticilerinin Steinmetz’e hizmet bedelini sorması
ile başlamaktadır. Aldıkları cevap 1.000 USD
olur. Bu, o güne kadar hiç kimsenin düşünemediği yüksek bir ücrettir. Yönetim disiplini
ve bürokrasisi içinde kendisinden nezaketle
hizmetin kalem kalem dökümü istendiğinde
Steinmetz’ın cevabı çok kısa ve özlüdür:
1 X’işaretini tebeşirle je1 USD
neratörün üstüne işaretleme bedeli
2 ‘X’ işaretini nereye konu- 999 USD
lacağını bilme hizmeti
Toplam
1000 USD
Değerli meslektaşlarım, bizlere “Duayen”lik
vasıflarını bu örnek anlatabilir. Bugünkü
duayenlerin dönemi, 1960-1980 yıları arasın-
36
Tesisat Dergisi Sayı 169 - Ocak 2010
daki uluslararası mimari yarışma dönemidir.
Özellikle büyük şehirlerdeki hükümet konakları,
hastaneler, spor salonları, kültür ve konser
salonları müsabakaları, tasarım ekipleri yetiştirmiştir. Bu anlamda çok önemli yapılar
sayılabilir. Ankara’da Anıtkabir, Kara Yolları, DSİ
Binaları, Ortadoğu Kampüsü yapıları; TEK, Milli
Kütüphane, Devlet Malzeme Ofisi gibi yapılar
yarışma ile elde edilen yapılardır.
“Meslekte ilk işim, tıkanmış evyeyi
açtırmak oldu”
Meslekte ilk işim, 1956 yılında İstanbul Milletvekili Nazlı Tilabar’ın mutfağında tıkanmış
evyeyi açtırmak oldu. O tarihte, çatıdaki imbisat
deposuna bak dediklerinde ‘imbisat’ sözcüğünün anlamını dahi bilmiyordum. Samatya
Hastanesi’nin kömürlü kuzinesinin çalışması
ve bacasının çekmesi için Eminönü’nden Kirkor
Usta bana çok şey öğretti. Alaturka heladan
alafrangaya, kurnadan duş ve banyo küvetine,
tel dolaptan, buzdolabına, mozaik lavabodan,
fayans lavabolara geçişlere şahit oldum. Soba
ile ısıtılan konutlarda yaşadım. Kamu binalarında radyatörlü yapıların konforuna şahit oldum.
Sıcak suyu kömürlü termosifonlarda ürettik.
Koku, iç hava kalitesi, havalandırma ve klima
1960’lardan sonra gündeme geldi.
Mesleki gelişimimi SSK Hastaneleri’ndeki hizmetlerime borçluyum. Süreyya Paşa Sanatoryumu, Samatya Hastanesi, Buca Sanatoryumu
ve Ankara Dışkapı Hastanesi bana çok şey
öğretti. Ankara Cebeci Hastanesi’ni örnek aldım.
Rahmetli Serbülent Bingöl’den ameliyathane,
röntgen, poliklinik, hasta odaları, çamaşırhane,
mutfak şartlarını öğrendim. İlk panel ısıtmayı
(duvar ve döşemeden) bu hastanede gördüm.
Sayıları yüz adedi aşan hastane projelerine
imza attım. Sıhhi tesisat, kalorifer tesisatından günümüz teknolojisine kadar her gelişim;
mesleğime katkıda bulunmuştur. 1960’larda
ağaç kurutma sistemleri, TRT Stüdyo klimaları,
akustik önlemler beni çok uğraştırmış, uluslararası araştırmaları takibe zorlamıştır.
“Mimarlarla beraberliğim bana çok
şeyler kattı”
Otellerle 1970’li yılların sonunda tanıştım. Seksen adedi aşkın otelin projesini yaptım. Mutfak
ve çamaşırhane projelerini zevkle geliştirdim.
Kulisli kurutma odaları, temiz oda teknolojisi,
otomatik kontrol sistemleri mesleği uzmanlığa
yöneltti. Tekstil fabrikası, gıda sanayi, çikolata
üretim atölyesi kliması tasarım çalışmalarımı
hep zevkle hatırlarım.
Mimarlarla beraberliğim bana çok şeyler kattı.
İç mekan zenginliği, estetik, proporsiyon sanatı ve konfor alternatifleri ile ekolojik dizayn
uygulamalarını tanıdım. En az elli mimari
yarışmanın ekip olarak birinciliğini kazandık.
Yirmi üniversitenin kampüs binalarının projelerini, yaklaşık yetmiş yarışmanın jürisinde
danışman üye oldum.
Ayrıntılar, konuda uzmanlığımı sağladı. Van’dan,
Edirne’ye kadar sırayla Ankara, İstanbul, İzmir,
Edirne, Bursa, Kocaeli, Zonguldak, Bolu, Kastamonu, Konya, Samsun, Trabzon, Ağrı, Sivas,
Erzurum, Bitlis, Diyarbakır, Malatya, Gaziantep,
Mardin, Adana, Mersin, Niğde, Aksaray, Konya,
Isparta, Uşak, Antalya, Antakya, Manisa, Afyon
ve hatırlamadığım birçok ilimizde binlerce yapının tesisat proje hizmetlerini verdim. Bugüne
kadar ekibimde yetmiş mühendis, elliden fazla
ressam görev aldı. Çoğu halen sektörde saygın
yerlerini koruyorlar.
1992 yılında TTMD’yi kurdum. Yakın meslektaşlarım destek oldu. Geçen on dört yıl içinde,
bin altı yüz üyeye ulaştık. ASHRAE, ASPE,
FIDIC, REHVA üyesi olduk. Yurtdışı ilişkilerimiz
gelişti. Bilgi transferi sağladık. Eğitim, tasarım,
uygulama, üretim, malzeme tedarik, işletme
alanlarında çok başarılı olduk. Eğitim toplantılarımız Ankara, İzmir, İstanbul dışında bütün
illere yayıldı. Saygınlığımızı koruduk. Kişiliğimizi
kanıtladık. Her atılımda, her yaptırımda üyelerimizin katkısı büyük olmuştur.
Mekanik Tesisat Mühendisliği
Mesleğimiz, ki bundan mekanik tesisat
mühendisliğini kastediyorum, insan yaşamı
ile ilişkili çok önemli sorunlara teknik çözüm
bulan bir uğraşıdır. Ekoloji, antropoloji, güzel
sanatlar, enerji, bilim ve teknoloji ile kaynaşmış
bir hizmettir. Zorunlu standartlar uygulanır,
güven, sağlık ve konfor sağlanır. Çevre, enerji
ile ilgili teknik sorunlar halledilir. En önemlisi,
kapalı ortamlarda konfor geliştirilir. Bu yönleri
ile sektörel hizmetler çok gelişmiş ve yayılmıştır.
Mekanik tesisat mühendisliği ısı, su, hava ile
uğraşan teknik yönden termodinamik, hidrolik
+
GÜNCEL
ve aerodinamik temel bilgilerinden destek alan
mimari, inşaat, elektrik, elektronik mühendislikleri ile iç içe girmiş, bir mühendislik hizmeti
sayılmaktadır.
1973 yılından bu yana, yakıt olarak kömür,
fuel-oil, doğalgaz değişimleri tesisat sektörünü
geliştirmiştir. Ayrıca yapı teknolojisinde ısıtma
yanı sıra havalandırma, klima, yangın, mutfak,
çamaşırhane teknolojileri gelişmiş sektörde
hizmet veren mühendis ve mimar dışında
tekniker, teknisyen, usta ve kalifiye işçi çoğalmıştır. İlk yıllarda on-on beş adedi geçmeyen
malzeme tedarikçilerinin sayısı binleri aşmış
çalışan mühendis ve mimar adetleri kırk-elli
bine ulaşmıştır. Dolayısıyla tesisat hizmetleri
büyüyerek ısıtma, havalandırma, sıhhi tesisat,
yangın, otomasyon ve özel tesisat alanlarına
yayılmış, çalışmaları ise kırk-elli bin civarına
ulaşmıştır. Bu çalışanlar eğitim, tasarım, uygulama, işletme, malzeme tedarik ve mümessillik
alanlarında hizmet vermişlerdir.
Tarabya Oteli ile de ilişkim oldu. Her ikisi
de 1965 yılından bu yana kırk yıldır eskidi;
bugün değişiyor, yeniden açılıyor. Antalya’da
Sheraton Oteli imar projesini yaptık. Ramada
(Kemer) Oteli’nde ilk kez işletme firmalarının
etkinliğini anladım. Sonradan Marmaris’te
Munamar, Marmaris Mandarin Oteli, Belekte
Xanadu, İstanbul’da Ritz Carlton ve Movembik,
Konya’da Hilton Otellerinde emeğimiz geçti.
Halen Moskova’da St. Petersburg’da, Alma-Ata
ve Kiev ve Bakü’de otel projeleri yapıyoruz.
Tasarım Hizmeti
Tesisat mühendisliği tasarım hizmetini; katı
usul ve kuralları olan bilimsel hesapları
zorunlu ısıtma, havalandırma, klima ve sıhhi
tesisat formatları ile yapılan bir hizmet olarak
görmüyorum. Esas olan, yapının fonksiyonuna
ve ihtiyacına uygun sistem seçimleridir. Bu
yönden yenilikçi, yaratıcı bir yaklaşım, tahmin
ve uygulama yöntemi sayılmalıdır. Esas hizmeti
bu aşamada görüyorum.
sıcak havanın yoğunluk farklarıyla havanın
hareketlerini iyi bilmek gerekir. Meteorolojik
şartlarda dizayn sıcaklığının kabulü, kirlilik
ve yansıma oranlarının belirlenmesi, deneyim
ve bilgi zorunludur. Direnç ve kayıpları doğru
bilmeden hidrolik hesapları yapamazsınız.
Hava hızlarının fırlatma, akma ve etkinlik
düzeyini anlamayan düzgün menfez ve kanal
ebadı seçemez.
Diplomalı bir makina mühendisi “mekanik
tesisat mühendisi” olamayacağı gibi, her
mekanik tesisat mühendisi de tesisatla
ilgili bütün sorunları çözebilen bir uzman
sayılamaz.
Müellife yardımcı mühendisler gerekli ve
zorunlu hesapları yaparlar ve bu girdilere göre
proje oluşur. Şahsen ben uzun zamandır hiç
bir projemin ısı geçirgenlik katsayısı, ısı kayıp
ve kazan, pompa ve kanal hesabı yapmadım.
Bu anlamda tasarımı, bir yönetici yönetiminde
orkestra ekibi ürünü olarak görüyorum.
Tesisat sektöründe hizmet veren mekanik tesisat mühendisleri; yönetici, kontrol, tasarımcı,
üretici, uygulayıcı, malzeme tedarik ve pazarlama, işletme alanlarında hizmet verirler. Bu
branşlar da kendi içlerinde uzmanlık dallarına
ayrılır. Nitekim son yıllarda, HVAC, sıhhi tesisat,
yangın, mutfak, çamaşırhane, yüzme havuzu,
medikal ekipman ve gaz, temiz oda teknolojisi
prosesle ilgili hizmetler, otomasyon sistemleri
birbirinden ayrı uzmanlık dallarının sorumluluğu
içinde yapılmaktadır. Bu yönden yapıda tesisat
tasarımı yapan proje müelliflerinden sektörün
bütün branşmanlarına hizmet beklemek yanlış
bir yaklaşımdır.
Mühendislikte esas olan saygınlık ve güvenilirliktir. Bu nedenle tasarım mühendislerinin
projeye esas değerlerde optimizasyonu yapabilmesi gerekir. Eskiden uygulanan 2/3+2/3
oranında yükü karşılayacak kazan ve soğutma
grupları seçimi, bugün kullanım ve talep faktörleri ile ısıtmada yüzde 55-60, soğutmada
yüzde 65-70 mertebelerine inmiştir. Soğuk ve
Bu sistem ülkemizde, sıhhi tesisat mühendisliğinden başlayıp ısıtma ve klima hizmetlerine
dönüşen, yukarıdaki branşlara göre gelişen
alışılagelmiş bir uygulama olduğundan, bu
anlamda tüketici, yatırımcı, mimar gibi işverenlerin tasarım hizmetlerine yaklaşımının yanı
sıra bizim de bu hizmetlere yaparım şeklinde
soyunmamız yanlıştır.
“Tesisat mühendisliği tasarım hizmetini; katı usul ve kuralları
olan bilimsel hesapları zorunlu ısıtma, havalandırma, klima ve
sıhhi tesisat formatları ile yapılan bir hizmet olarak görmüyorum.
Esas olan, yapının fonksiyonuna ve ihtiyacına uygun sistem
seçimleridir.”
Ülkemizde “tasarım” hizmetinin doğru bir
tanımı yapılmalıdır. Proje ve ekleri, sektörle
ilgili her şeyi ayrıntılı tanımlayamaz, bu yönden
proje sistemi ve onun ana ilkelerini belirler. Uygulamada shop-drawing ve uzmanlık projeleri
ile gelir. Proje müşavirlerin onayı ile final proje
1980 Sonrası Mimari Gelişim
1980-1990 yılı turizmin geliştiği yıllar olup,
devlet teşviki ile binlerce otel Antalya, Bodrum, Marmaris, İzmir, İstanbul ve Ankara’da
yapılmış, mimar ve mühendislere iş sahaları
açılmıştır. Bu dönemde yatırımcılar özel sektör
ağırlıklıdır. Bu anlamda mimari anlamda gelişim
çok hızlı sayılır.
Otel gibi içinde her türlü tesisatı olan yapıların
teknik hizmetleri çok zor, yorucu ve sorumlu bir
hizmettir. Ayrıca ısıtma, havalandırma, sıhhi
tesisat dışında yangın, hijyen, sağlık, mutfak,
çamaşırhane, yüzme havuzu gibi özel tesisat
hizmetleriyle çevre ve enerji sorunlarını çözmek
zorunda kalırsınız. Hizmetiniz yönetici, tasarımcı, uygulayıcı, işletmeci gibi hangi alanda
olursa olsun yıpratıcı bir iştir. Yatırım süresi ve
ekonomisi, kullanım, dayanıklılık ve verimlilik
yönleri ile sizi yorar, ayrıca bıktırır.
İlk otel deneyimim ve Büyük Ankara Oteli ekibinde çalışmalarım olmuştur. Bir ara İstanbul
38
“Mesleğimiz, ki bundan mekanik tesisat mühendisliğini kastediyorum,
insan yaşamı ile ilişkili çok önemli sorunlara teknik çözüm bulan bir
uğraşıdır. Ekoloji, antropoloji, güzel sanatlar, enerji, bilim ve teknoloji
ile kaynaşmış bir hizmettir.”
Tesisat Dergisi Sayı 169 - Ocak 2010
+
GÜNCEL
haline dönüşür ve uygulanır. 1960’lı yıllarda,
Ankara’da bir elin parmakları ile sayılabilen
proje bürolarının sayısı günümüzde Meslek
Odası Tescil Belgesi ile yeterli görülen binlerce
büro ve şirkete dönüşmüştür. Ülkemizde en
iyi havaalanı terminal binası, kongre salonu, konser salonu, otel hastane yapan bu
alanda sınıflandırılmış yapabilirlik sigortası
olan multidisipline proje bürosu yok sayılır.
Çünkü hepimiz her işi yapmaktayız. Esasen
iş akışı ve mali güvence endişesi bu sonucu
doğurmuştur. Dolayısıyla herşeyi bilen hiç
bir şeyi anlamayan sınıfına itilmiş sayılırız.
Bu nedenle, tasarım sonrası uygulamada
kontrollar, müşavirler, pazarlamacı, üretici
ve işletmeciler tarafından proje eksikleri
gündeme getirilir.
Müellifler kınanır ve eleştirilir. “Peki al, sen
yap” dediğinde, kontrol, müşavir dahil, işverenin hiçbir yetkilisi sağlıklı bir proje üretemez,
sorumluluktan kaçar.
Meslekte ustalık, bir beceri ve erdemliktir. Bir
operatör, doktor, otel aşçısı, dekoratör, imalatçı
usta erdem ve usta olabilir. Bir mühendis ise
bilim ve teknolojiyi takip edemediği sürece usta
olamaz. Sadece bildiği konuda uzman sayılır.
Eğer teknolojiyi yeterli derecede takip etmiyorsa
körlenir. Dolayısıyla hizmet kalitesi mühendisin
başarısı ile sergilenir. Bugüne kadar yapmış
olduğum üç bin adedi aşan projelerinin on,
yirmi hatta otuz yıl önceki üretim konseptlerine
baktığımda, inanılmaz eksik ve noksanlarımı
görüyorum. Bugün ise bilim ve teknoloji girdilerinin, yeniliklerin bizlerin kapasitesini ne kadar
aştığına şahit oluyorum.
Düne kadar basit gördüğümüz yangın söndürme
sistemlerinin bugün bir uzmanlık dalı olan yangın
mühendisliği hizmeti olduğunu görmek gerekir.
Havuz, mutfak, çamaşırhane, fitness centre,
bahçe sulama projelerinin de bir uzmanlık hizmeti olduğu bilinmelidir. Bina otomasyonu, çevre
etkinlikleri, enerji yönetimi hizmetleri de tesisat
proje hizmetleri dışına taşmıştır.
Çoğunuz bilirsiniz; bir tesisat projecisi ısıtma,
havalandırma, klima, sıhhi tesisat, yangın,
doğalgaz, sığınak, otomasyon projelerini ayrı
ayrı çizmek zorundadır. Bunların koordinasyon
ve superpoze projeleri yapılmaz. Dolayısıyla
40
Tesisat Dergisi Sayı 169 - Ocak 2010
çok zordur. Ayrıca ülkenin ekonomik durumuna
paralel iş akışı ve garantisi yoktur. Hep iş yapan
ve taşeron statüsünde kalırsınız, sorgulanırsınız. Üretim sürecinde sıkıştırılırsınız. Denetim
ve kontrolda hesap vermek, nasıl yapıldığını
yetkiliye anlatmak zorunda kalırsınız. Bu
yönleriyle de bezdirici ve bıktırıcı bir meslektir.
İleriye matuf gelişimi de yoktur. Bu anlamda
saygınlığını kaybetmektedir.
Duayenleri sektörle bir araya getiren toplantının sonunda, TTMD Yön. Kur. Bşk. Cafer Ünlü katılımcılara
günün anlam ve önemine dair birer hatıra plaketi
takdim etti.
uygulamada eksik ve yetersiz kalır. Bugün ben
her projemde işin kapsamını tanımlıyor, kapsam
dışındaki hizmetleri ayrı bir iş kapsamında ele
alıyorum. Ancak müşterimi kaybediyorum.
Çünkü benzer bir büro bütün işleri yaparım,
diyerek yapıyor; kimse de kontrol etmiyor. Ancak
işin sonunda eksik ve kusurlar ortaya çıkıyor,
fakat iş işten geçmiş oluyor.
Deneyimli olmakta işverenleri tedirgin eder
duruma geldik. Son yıllarda çok yapılan
alışveriş merkezlerinden birinin mimarisini
inceleyip, projenize esas veriler için gerekli
taleplerimiz olduğu takdirde pişmiş aşa su
katıyor durumuna düşüyorsunuz. Yatırımcı,
işveren ve mimarlar sizden kaçıyor; bizlerin
sessiz, sakin ve uyumlu olması, hiçbir direnç
göstermeden istenileni yapması gerekiyor.
Yapıların tasarımında en çok sorgulanan,
işin sonundaki aksaklıklardan sorumlu tutulan tesisat mühendisleridir. Yatırımcı, uygulamada kaçak inşaat yapar, otelin salonunu
büyütür, sonunda sizi ısıtma ve soğutma
sistemlerinin yetersizliği nedeniyle suçlar.
En büyük özelliğim, bir tasarımın başından
sonuna kadar bütün veri ve kararları yazıya
döküp yatırımcıyı bilgilendirmek olmuştur.
Bu yüzden en az sorgulanan projecilerden
biri sayılırım.
Mühendisliğin en zor ve temel hizmetinin “tasarım” olduğuna inanıyorum. Meslek içi eğitim;
teknoloji takibi, uygulamadaki sorunlara çözüm
bulunması, beyin gücü ve göz nuru gerektiren
bir hizmettir. Ayrıca mühendisliğin bütün mutfak
işlerini, hamaliye yüklerini taşır. Tasarım hizmetleri ile insanın mali gücü garantileyebilmesi
Mühendis, karşılaştığı sorunlara ani çözümler
bulan teknik elemandır. Ancak bu çözümlerin
bilim ve tekniğe uyumu gerekir. Ayrıca hizmetlerdeki kriterlerin doğru seçilmesi zorunludur.
Bu da deneyim, beceri ve uzmanlık ister. Bu
yönleriyle mühendis mantığındaki kabuller
birbirini tutmayabilir.
Sonuçlarda ister istemez farklı ve birbiriyle
çelişkilidir. Satış, pazarlama ve reklamlarla
bu ikilemler büyük boyutlara erişmiştir. Birinin
iyisi, öbürünün kötüsüdür. Ticari yaklaşımlar,
kendi ürününden başka hizmet ve üretimi daima
yetersiz göstermektedir.
Deneyimli mühendisler, deneyimsizleri, deneyimsizlerde deneyimlileri yetersiz bulur.
Bilgisayar teknolojisi ile bu yargı yoğunlaşmış
ve artmıştır. Her iki tarafın (yaşlı-genç) haklı ve
haksız olduğu taraflar mevcuttur. Mühendislik
niteliği bir şarap gibi bekledikçe artmaz. Mühendislik kapasitesi bilgisayarla da arzulanan
kaliteye ulaşamaz. Bu anlamda hızla ilerleyen
iletişim teknolojisini, bilgisayar sistemlerini
mühendisliğin bir desteği aracı olarak görmek
gerekir.
Mühendislik hizmetlerinde ve sorumluluk kapsamında bir hiyerarşi yoktur. Hizmet, görev, yetki ve emirle yapılmaz. Müteselsil bir sorumluluk
içinde yapılmalı, denetlenip, kontrol edilmelidir.
Yönetim hizmetlerinde görülen görev, onay yetki
hizmetleri mühendislik hizmetlerinin sorumluluğu karşısında ikinci plandadır. Her mühendis
yaptığı işle sorumlu olmalıdır. Bu yönden de
mühendislik zor bir meslektir.
Analiz ve kriterlerinizi teknik bir düzeyde dahi
kabul ettirmekte zorlanırsınız. Ne kadar bilgili
olursanız olun, hesap verirsiniz. Her zaman
mühendislik etiği ve ahlak kuralları ile karşı
karşıya sayılırsınız.
Download