Andalucia Health hacamat kursu 10 Hacamat büyük kitlelere neden gizli kaldı Hacamatı öven bunca sözden sonra kendi kendinizi 'Ya ama, madem hacamat o kadar iyi bir şeyse, maden ki hacamatla o kadar çok hastalıkları tedavi edilebiliyorsa, üstelikle hiçbir yanetkisi olmadan, neden hacamat o kadar az bilinen bir şeydir? Neden devletler, sağlık firmalar, ilaç konsernler hacamatı önermezler?' gibi sorular soracak olursanız artık pembe dünya hayallarınızdan uyanma zamanı geldi de geçti artık. Hacamat ucuzdur, son derece faydalıdır, haccamlar araştırmalarıyla devam ederlerse her hastalığa şifa bulacaklar, üstelik ilaçlardaki gibi yan etkileri yoktur, öğrenilmesi ve uygulanılması çok zor değildir, yani biraz eğitimle aslında herkesin yapabileceği bir meseledir, sünnettir, her yerde ve en basit koşullar altında uygulanılabilir. Tüm bu gerçekler birileri çok derinden rahatsız ediyor ve bu nedenle bu birileri hacamat ve alternatif tıbbın genelini kötü bir şeymiş gibi, faydasız bir şeymiş gibi, karıkoca ilaç gibiymiş lanse etmeye çalışıyor. Zira hacamat yayılsa ve herkes tarafında bilinse ve kabul görünse bu birilerin inanılmaz büyük zararları olacak. Söz etmiş olduğum bu birileri ilaç şirketlerden, ya da Dr. ''Ghis'' Ghislaine Saint-Pierre Lanctot'un ifadesiyle ''Medical mafia'' (tıbbi mafya)'dan başkası değil. Dediğimi daha iyi anlamak için tıbbi mafyanın kazançlarına bir göz atmak yetecek. Sene Kazanç (Milyar US-Dollar) 2001 390,2 2002 427,6 2003 498 2004 559,9 2005 601,2 2006 648,7 2007 726,4 2008 799 2009 830,6 2010 891,3 2011 965,2 2012 957,3 2013 980,1 Burda görünen sayılar tıbbi mafyanın net kazançlarıdır. Bu inanılmaz rakamları 2012 sene dışında her sene arttı, 12 sene içinde iki buçuk kat oldu. Siz gerçekten bu şirketlerin hacamata izin verileceği mi inanıyorsunuz? Gerçekten onların daha az kazanclara razı olacaklarını mı düşünüyorsunuz? Sizi iyileştiren ilaç veya yöntemleri çıkartsalar kazanmazlar. Hep yeni yeni hastalıklar çıkmasza ilaçlarını satamazlar. O yüzden bu büyük karları elde etmek için yan etkiler dolu ilaçları çıkartmaları gerekiyor. Hacamat onların kazanç hırsı için büyük bir tehlike oluşturuyor. Zira hacamat ile milyarlarca dollar kazanılmaz. Onların üretikleri bu ilaçları temiz, faydalı ve yan etkisiz olsaydı 'her neyse' diyebilirdik. 'Temiz iş yapıyorlar, kazansınlar' diyebilirdik. 'Bu kadar insanlara yardım eden, hastaları kurtaran bunu hak etti' diyebilirdik. Lakin gerçekler oldukça farklıdır. Bakın üretikleri ilaçların zararları neymiş, bakın zehirlerin yan etkilerine! Aralarında kumar bağımlısı yapan, uyurken telefonla konuşturan da var, idrarı kırmızı, yeşil ya da mora boyayan da. İlaçların türüne bakmaksızın, en yaygın yan etkiler arasında bulantı ve kusma, alerjik reaksiyon, rehavet çökmesi, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve bağımlılık bulunuyor. İşte ilaçların yol açtığı yüzlerce yan etkiden sadece bir kaç tanesi: 1. Doğum kusurları: 1950'lerde reçete edilmeye başlanan Thalidomide isimli uyumaya yardımcı olan ve bulantıyı önleyen ilacı yaklaşık 50 ülkede binlerce hamile kadın kullandı. Ancak ilacın hamile kadınlar için güvenli olmadığı söyleniyor. 19561962 yılları arasında, bu ilacı kullanan yaklaşık 10 bin kadın fekomeli (kol, ön kol, baldır ya da bacağın olmadığı, el ve ayağın doğrudan doğruya bedene ekli bulunduğu doğuştan bir deformasyon) kusuruna sahip çocuk doğurdu. Aşırı aknenin tedavisinde kullanılan Accutane isimli ilacın da fekomeliye yol açabildiği belirtiliyor. 2. İntihar düşüncesi: Lariam isimli ilaç, bazı askerlerin intiharından sorumlu tutuluyor. 2005'te, ABD ordusu, denizaşırı birliklerine Lariam vermeyi durdurdu. Antidepresan olan Paxil isimli ilacı kullanan hastalar, intihar düşüncesi içinde olduklarını bildirdiler. 2003 yılında FDA, bu ilacın 18 yaşından küçüklere ve çocuklara reçete edilmemesini tavsiye etti. 3. Zorlayıcı davranış: Tüm ilaçların yan etkisi fiziksel değildir, bazıları davranışlarını değiştirebilir. Mirapex kullanan birçok hastada, davranış problemleri fark edilmeye başlandı. Ara sıra içki kullananlar alkolik olmaya başlarken, hayatında kumar oynamayanlar, en az haftada bir kez kendilerini kumarhanelerde bulmaya ya da kumar oynanan oyun sitelerinin başında saatlerce zaman geçirmeye başladı. Bunun canlı örneği olarak, 2008 yılında Mirapex kullanan bir adam, ilacın kendisini kumar bağımlısı yaptığını iddia ederek, Pfizer ve Boehringer Ingelheim firmalarına karşı açtığı davayı kazandı ve 8,2 milyon dolar tazminat aldı. 4. Bağırsak kontrol problemleri: Diyete yardımcı reçeteli birçok ilaç var. Bunlardan birinin kısmen nahoş yan etkisi var. Xenical zayıflama hapı, vücutta yağ emilimini önlemek ve kullanıcıların kalori alımını azaltmak için üretildi. İlacın klinik deneyini yapan araştırmacılar, hazmedilen yağın yüzde 30'unun vücuttan çıkarıldığını iddia ediyor. Bu ilacı kullanan hastalar, mutlaka yemek başına 15 gram yağ tüketmek zorundaydı. Önerilen yağdan fazlasını tükettikleri yemeklerden sonra, hastaların bağırsak hareketinin arttığı, kendilerini kontrol edemedikleri görüldü. Ayrıca, gaz ile akıntı veya yağlı akıntı, ishal, sık tuvalete gitme gibi yan etkiler de görülüyor. 5. Tuhaf uyku davranışları: Bazı ilaçlar, hastaların rahatsız edici rüyalar görmesine, uyurgezerliğe ve uykuda şiddet eğilimli davranışlar göstermelerine sebep olabiliyor. Örneğin, sigarayı bıraktırmaya yardımcı Chantix isimli ilacın, kâbuslara ve gece terörüne yol açtığı iddia ediliyor. Ayrıca, uykusuzluk için verilen Lunesta ve Ambien isimli ilaçların da aynı yan etkiye sebep olduğu biliniyor. İlacın yan etkisi sadece uyurgezerlik değil. Uykuda yemek yeme, telefon görüşmesi yapma ve araba kullanma gibi yan etkileri de var. 6. Halüsinasyonlar: Mirapex halüsinasyonlara yol açıyor. İlacı kullanan parkinson hastaları, duvarlarda sürünen yılanlar gördüklerini belirttiler. 2000 yılından beri, FDA halüsinasyonlar görülmesine sebep olan Lariam isimli ilaç alınmadan önce hastanın depresyon ya da psikoz geçmişinin araştırılması gerektiğini söyledi. 7. Renkli idrar: Bazı reçeteli ilaçlar, idrarınızın rengini çok farklı renklere dönüştürebiliyor. İdrar yolu enfeksiyonu ağrısını tedavi etmek için kullanılan Phenazopyridine gibi ilaçlar, idrarın rengini kırmızıya dönüştürebiliyor. Flagyl, Furazolidone ve birkaç antibiyotik ile hamilelerde yüksek tansiyonu tedavi etmede kullanılan Aldomet isimli ilaç da idrarı koyulaştırabilir. Müshil olarak uzun süre kullanılan Phenolphthalein ilacı, idrarın rengini mora dönüştürüyor. Yatağını ıslatan çocuklarda kullanılan antidepresan olan Elavil ya da kas gevşetici Robaxin isimli ilaçlar, idrarı yeşile boyayabiliyor. İdrar söktürücü olan Dyrenium da idrarınızı maviye dönüştürüyor. 8. Görme problemleri ve diğer hisler: Bazı ilaçlar ağızda nahoş bir tat bırakırken, bazıları tat alma duyunuzu değiştirebiliyor. Yüksek tansiyon ve kongestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan Vasotec, hemen hemen 5 duyunuzu etkiliyor. Koku ve tat alma duyunuzu yok ediyor, kulak çınlaması ile bulanık görmeye yol açıyor. 9. Ağrı ve acılar: Alerji ilacı olan Allegra, kas ve sırt ağrısına sebep oluyor. Lipitor ise kaslarda güçsüzlüğün yanında acıya ve tutukluğa yol açıyor. 10. Hafıza kaybı: Hafıza kaybı, ilaçlardan kaynaklanabilir. Mirapex ve kolesterolü düşürmede kullanılan statinlerde birkaç kez kısa süreli hafıza kaybı görüldü. Buraya kadar değişik ilaçların yan etkilerinin bazısını gördük, şimdi ise tek bir ilaçın yan etkilerine bir göz atalım. Proton pompa inhibitörleri (PPI), H2 reseptör blokerleri (H2RB) ya da yaygın olarak bilinen isimleriyle “mide koruyucu/asit düşürücü” ilaçlar, gastrit, ülser, mide yanması ve reflü hastalığının tedavisinde yıllardır kullanılmaktadır. Bu ilaçlar rahatlıkla bütün eczanelerden alınabilmektedir ve en ufak bir mide şikayetinde reçetelere yazılmaktadır. H2RB 1976 yılından bu yana piyasadadır ve diğer ilaçlarla etkileşimleri, ciddi yan etkileri ve aside azaltmadaki zayıflıkları nedeniyle zamanla sahneyi PPI’ne bıraktılar. PPI’nin ilki Omeprazol’dür ve 1988 yılndan bu yana piyasada olduğu için en çok çalışma bu ilaçla yapılmıştır. 11. Son yıllarda midenin giriş bölgesinde ve yemek borusunun alt ucunda oluşan tümörlerin sayısı artmaya başlamıştır. Yemek borusunun tipik kanser türü olan çok katlı yassı epitel tümörleri yerine, reflü hastalığına bağlı bir değişim olan Barrett Hastalığındaki gibi adenokanserlerin görülmesi bu değişimin nedenin bu ilaçlar olup olmadığını düşündürmeye başlamıştır. Danimarka’dan Poulsen ve arkadaşları PPI kullanan hastalarda gastrin hormonunun fazla salgılanmasına bağlı tumörlerin arttığı belirtilmiştir. (A.H. Poulsen. Br J Cancer, 100 (9):1503-7, 2009) 12. 50 yaş üzerindeki kişilerde, menapoz sonrası ve sigara kullanan kadınlarda uzun süreli (2 yıl ve üstü) PPI kullanımı kemik erimesine ve kalça kemiği kırıklarına neden olmaktadır. (S.L. Grey; Archives of Internal Medicine, Vol.179, No:9, May 10, 2010) 13. Reflü hastalığı asitli mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıyla ortaya çıkar. PPI kullananlarda asit üretimi azalır ama reflü olmaya devam eder. Amerika’da yapılan bir çalışmada, PPI kullanan gönüllü deneklerde gece boyunca “asitsiz” reflü sayısının 4 kat arttığını göstermiştir. Reflü, ister asitli olsun ister asitsiz 2 dakika içinde uykudan uyanmaya sebep olarak uyku kalitesini bozmaktadır. (W.C. Orr. Chest, 131(2):460-465, 2007) 14. Mide aside yiyeceklerle alınan bakterileri yok ederek sindirim sistemi enfeksiyonlarını önler. İlaçlarla asit salınımı baskılanınca, ishal, bağırsak enfeksiyonları, antibiyotik kullanımı ve hastane yatışları sonrası ortaya çıkan Clostridium difficile enfeksiyonları artmaktadır. (K.A. Yearsley; Aliment Pharmacol Ther, 24: 613-9, 2006) 15. PPI leri midenin iç çeperinde incelmeye, yani atrofiye neden olabilmektedir. (D.Y. Graham; Current Gastroenterology Reports 10:543-7, 2008) 16. Uzun süreli PPI kullanan hastaların endoskopisinde midenin üst (fundus) bölgesinde polipler oluşmaktadır. (M. Jalving M.; Aliment Pharmacol Ther, 24:13418, 2006) 17. Uzun sure yüksek doz PPI kullananlarda ve yaşlı grupta B12 vitamini eksiklikleri ortaya çıktığı gösterilmiştir. (C.W. Howden; J Clinical Gastroenterology, 30:29-33, 2000) 18. PPI kullanımının yan etkilerinden birisi de magnezyum eksikliğidir (hipomagnezemi). Magnezyum eksikliği istemsiz kas harektlerine, spazmlara ve kalp fonksiyon bozukluklarına neden olur. (T. Cundy; Clinical Endocrinology, 69: 338-41, 2008) 19. Hiçbir mide şikayeti olmayan ve 4 hafta süreyle mide koruyucusu olarak PPI verilen hastalarda, ilaçları kesince mide yanması ve ekşimesi problemleri yaşadığı ortaya çıkmıştır. Bu da kesilince asit salgısını arttırdığını ve bağımlılık yaptığını düşündürmektedir. (A. Niklasson; Am. J Gastroenterology, March 2010) 20. PPI kalp ritmi bozukluklarına neden olmaktadır. (G.M. Marcus; J of Innovations in Cardiac Rhythm Management, 1 (4): 85–89, 2010) 21. Sık rastlanan yan etkiler baş ağrısı (yaklaşık %5.5), bulantı, ishal, karın ağrısı, yorgunluk ve baş dönmesidir. Sık olmayan bazı yan etkiler döküntüler, kaşıntı, gaz, kabızlık, anksiyete ve depresyondur. Nadir olarak eritema multiforme, pankreatit, Stevens-Johnson sendromu ve akut nefrit yapabilir. Zature sıklığı artabilir. Şimdi tüm bu yan etkilerini görüp korkmuşsanız bilmelisiniz ki bu sadece buzdağın ucudur. İster reçeteli ister reçetesiz alınan ilaçlarında hemen hemen hepsi buna benzer ve daha kötü yan etkileri bulunur. Hala tıbbi mafya sizin iyiliğinizi istediği mı inanıyorsunuz? Ne var ki bu şirketleri saff insanları sadece yan etkileriye kandırmıyorlar. Ceplerini doldurmak için başka cinai yöntemlere de başvuruyorlar. Bu satırları yazarken, yani 10 aralık 2014'de Alman Federal İlaç ve Tıbbi Ürünler Enstitüsü 28 ilaç firmasının ürettiği 176 ilaca verilen ruhsatı inceliyor. Bu soruşturmanın asıl odak noktası ise Hintli GVK Biosciences firmasının ilaçlarla ilgili yaptığı araştırmaların sahte olduğunun ortaya çıkması. Söz konusu şirket, dünya çapında birçok büyük ilaç şirketlerinin adına çalışmaktadır. Mayıs ayında Fransa İlaç Dairesi (ANSM) ise söz konusu Hintli firmanın araştırmalarında ciddi eksikler olduğunu tespit etmişti. Sonuç korkunçtu; tüm değerlendirilmiş çalışmalarda sahtelikler tespit edilmiştir. Yetkililere göre bu sistemik manipülasyonların var olduğunu gösterir. Ayrıva ilaçlarda ucuz etken madde kullanıldığı tespit edilmişti. Firmalar şüpheli ilaçlarla ilgili yeni araştırma sonuçlarını sunmadan, piyasaya yenilerini süremeyecek. Enstitü'nün yaptığı açıklamada Avrupa İlaç Dairesi'nin (European Medicines Agency - EMA) de toplam 1250 ilacı denetlediği belirtildi. Alman İlaç Dairesi BfArM (Bundesinstitut für Arzneimittel und Medizinprodukte) 80 ilaçın satışını durdurdu – durdurulan ilaçların içinde hipertansyon, depresyon, sara hastalığı, parkinson hastalığı ve migren tedavisinde kullanılan ilaçlar da vardır. Üreticiler, toptancılar ve eczacılar artık bu ilaçları satamazlar. Yasaklanan ilaçlar 16 ilaç üreticinin sattığı ilaçlarıdır. Bu 16 ilaç üreticiler arasında Heumann, Hormosan, Stadapharm, Mylan Dura ve Betapharm olmak üzere beş alman firmada yer alıyor. Başka ülkelerde de, ilaç dairelerin emiriyle ilaçların satışını durduruldu. Fransa'da 25 izinler askıya alınır, Belçika'da sekiz, Lüksemberg'da iki ilaç satılamaz. Bremen üniversite sağlık ekonomist Gerd Glaeske önemli çalışmaların sadece üreticiye bırakılmaması gerektiğini talep ediyor. Zira şimdiye kadar bu tür testlerin üretici tarafından yapılıyor. Bu nedenle de Glaeske'nin dediği gibi: ''Üreticiler tarafından yapılan araştımalar daha sonra bağımsız ve tarafsız yapılan araştırmalardan daha iyi sonuçlarını gösterdiğini görmekteyiz.'' Aşağıdaki rakamlara bakarak söyleyin, bunlar bu işten ve sahtekarlıklardan vaaz gececeklerini mı sanıyorsunuz? Dünya'nın en zengin 25 ilaç şirketlerin son iki senedeki kazançlarına bakın. Şirket 2013 (milyar dollar) 2012 (milyar dollar) 1 Pfizer 47,88 51,21 2 Novartis 47,47 46,73 3 Roche 39,16 38,01 4 Merck & Co. 37,44 40,6 5 Sanofi 37,12 39,51 6 Glaxo Smith Kline 33,33 33,34 7 Johnson & Johnson 28,13 25,35 8 Astra Zeneca 25,71 27,93 9 Lilly 20,96 20,57 10 AbbVie 18,79 18,38 11 Teva 18,31 18,54 12 Amgen 18,19 16,64 13 Takeda 17,41 17,56 14 Bristol-Myers Squibb 16,39 17,62 15 Boehringer Ingelheim 15,79 14,66 16 Novo Nordisk 14,88 13,89 17 Bayer 14,85 14,34 18 Astellas 13,13 12,6 19 Daiichi Sankyo 12,07 11,91 20 Otsuka 11,23 10,66 21 Gilead Sciences 10,8 9,4 22 Baxter 10,46 9,98 23 Merck KGaA 8,4 8,5 24 Eisai 6,78 6,92 25 Biogen Idec 6,67 5,3 Olayın ciddiyetini hala anlamamışsanız Avusturuyalı tıbbi gazeteci Hans Weiss'in dediklerine bakın. İlaç endüstri hakkında şöyle diyor: ''Böyle yüksek kar yapan hiçbir sanayı yoktur!'' Weiss devam ediyor: ''Örneğin amerikan firma Bristol-Myers Squibb'un kanser ilaçı Taxol'un paketi, yani bir enfüzyonun fiyatı, 676,70 €. Bu fahiş bir fiyattır. Bu ilacın etken madde oranı ise sadece bir eurodur. Bu demek ki, bu şirket bu ilaçı üretmek için bir euro ödüyor ve aynı ilaçı 676,70 €'ya satıyor. Bu tefecilik değilse, nedir?'' Doktorların bu oyundaki rolları hakkında ise şöyle diyor: ''Tıbbi temsilcisi doktorlara gidiyor ve doktora temsilcisi olduğu firmanın ilaçını hastalara yazıp verirse, vermiş olduğu ilaç başı 50 ile 1000 € (elli ile bin euro!!) arasında vaad ediyor. Tabii bu da doktorun soz konu ilaçın yazmasına büyük bir teşviktir. Lakin buna rüşvet demekle dikkatlı olmalıyız; zira tıbbi endüstri çok zengindir ve avukatları çok iyidir. Bu nedenle buna araştırma adını veriyorlar. Fakat bu ismi sadece kamuflajdır. Gizlemenin daha iyi olması için doktorlar yazmış oldukları her ilaç için bir anket doldurmalılar. Bu ankette hangi hastada söz konu ilaçını kullandığı ve varsa hangi yan etkilerini gördüğü yazmalı.'' Tıbbi mafyanın yapmış olduğu bu uygulamalar ahlaka aykırı ve kendi koymuş olduklara kanunlara bile aykırıdır. Bu nedenlede, Weiss'in bildirdiği gibi: ''ABD'de son iki senede ilaç firmalara karşı cezalar veriliyor. Mesela geçen sene dünyanın en büyük ilaç şirketi olan Pfizer yasadışı pazarlama yöntemlerinden dolayı 2,3 milyar dollar para cezası aldı; aynı suçtan dolayı Elli Lilly 1,4 milyar dollar ceza aldı. Hepsinin dolaplarında iskeletleri vardır.'' Sanırım şimdi hacamat neden büyük kitlelere gizli kaldığını anlamışsınız. Umarım bu gizliliğin perdesini birazda olsa kaldırabildim. Bundan sonra hastalandığınızda hala bu mafyanın ürettiği ve sattığı ilaçları mı kullanıyorsunuz, yoksa hacamatı mı uyguluyorsunuz seçimi artık size kaldı.