Önsöz Günümüzde internet devrimi adı verilen büyük bir tarihi olay gerçekleşmektedir. Bu kitabın amacı bu tarihi olaya şahit olan bizlerin henüz başlangıç aşamasındaki bu devrimin , ne anlama geldiğini ve gelecekte iş hayatını ne şekilde etkileyeceğini anlamamız için , 2003 yılı itibarıyla bir fotograf çekmektir. Bu gün itibarıyla internet iş hayatını hangi oranda etkilemiştir , geri dönüşü olmayan bu değişim sonucunda iş yapış süreçlerimizde ne gibi değişiklikler meydana gelecektir? Bu kitabın ana amacı bu sorulara cevap vermektir. 10 bölümden oluşan kitapta , internet üzerinde iş hayatı tüm boyutları ile ele alınmıştır. Daha once hiç bir yerde yayınlanmamış olan fikirler , tartışma konuları , modeler bulunan bu kitap aynı zamanda , ülkemizde bu konuda ders kitabı eksikliği göz önünde tutularak , ders kitabı özellikleri eklenmek suretiyle yeniden düzenlenmiştir. İnternet ile yeni tanışan okuyculardan , ilgili sektörlerde çalışan profesyonellere kadar geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmeyi amaçlayan kitap içerisinde konuların okuyucular tarafından iyice sindirilmesi için aşağıda listelenen yardımcı öğeler kullanılmıştır. • • • • • • Tanımlar : Metin içersinde kullanılan internet terimleri , internet ile yeni tanışan okuyucuların daha iyi anlaması için açıklanmaktadır. Şekiller ve Resimler : Okucuların konuyu daha iyi irdelemelerini sağlamak amacıyla görsel öğeler kullanılmıştır. Tartışma Konuları : Her bölüm sonunda bulunan tartışma konuları vasıtasıyla okuyucular konu hakkında düşünmeye ve yeni fikirler üretmeye özendirilmektedir. Ek Metinler : Konu ile bağlantılı , çeşitli kaynaklardan derlenmiş metinler okuyuculara sunulmaktadır. İnternet Alıştırmaları : Okuyucuları internete ısındırmak ve konu ile ilgili daha detaylı araştırma yapmalarını sağlamak için her konu sonuna internet alıştırmaları bulunmaktadır. Örnek Olay Çalışmaları : Okuyucuların gerçek hayatta yaşanan internet deneyimlerinden kendilerine bir takım dersler çıkarmaları amacıyla her bölüm için örnek olay çalışmaları hazırlanmıştır. Kitabın ayrıca web sitesi bulunmaktadır. Bu site üzerinden kitap ve yazarlar hakında bilgi alabilir , site üzerinden yayın evi veya yazarlar ile irtibata geçebilirsiniz. Kitap web adresi www.internetticareti.com Bu kitabın okuyucularının öneri ve eleştirileri bizim için çok önemlidir. Görüşlerinizi kitabın yazarlarına e-Posta veya faks ile gönderebilirsiniz. M. Emre CİVELEK [email protected] web: www.emrecivelek.com Edin Güçlü SÖZER [email protected] web: www.edinguclusozer.com Faks: 90 216 3685671 Kitap e-Posta: [email protected] İÇİNDEKİLER ... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . … Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . i İçindekiler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ii Sunuş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . iii I.BÖLÜM : Giriş 1 1.İnternet Tarihi: Bir Devrimin Başlangıcı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 2.İş Hayatı İle İnternetinTanışması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 24 II.BÖLÜM : Yeni Ekososyal Sistem (YES) 43 1.Yeni Ekonomi Kavramı : Yeni Ekososyal Sistem (YES) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 44 2 Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’ in Sosyal ve Kurumsal Etkileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48 3.YES’te Risk ve Başarı : Şirketler İçin 5 Temel Strateji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62 4.Ulusal ve Uluslararası Tehditler :Dijital Bölünme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 77 III.BÖLÜM : Elektronik İş 102 1.Elektronik İş Kavramı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 103 2.Elektronik Ticaret’e Giri ş. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 124 3.Elektronik Ticaret’in EkoSosyal Etkileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 132 4.İşletmeler Arası Elektronik Ticare (B2B) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 139 5.İşletmeden Tüketiciye Elektronik Ticaret . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 152 IV.BÖLÜM :e-Pazarlama ve e-Marka 181 1.e-Pazarlama ve Markalaşmaya Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 182 2.İnternette Marka Yaratmada İlk Adım : Web Sitesi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 189 3.e-Pazarlama , e-Reklam ve Markalaşma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 195 V.BÖLÜM : Elektronik Dökümanlar 1.Çıkmaz Yol. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2.e-Belge Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3.e-Belge Türleri . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4.e-Belgelerin Özellikleri. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5.e-Belgelerin Faydaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6.XML Devrimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7.Mevcut Uygulamalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8.e-Belgelerin Hukuksal Geçerliliği. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9.e-Belgelerde Güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 10.Gelecekte e-Belge . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 200 201 204 205 207 208 212 214 242 246 251 VI.BÖLÜM : Ticaret Noktaları 256 1.Ticaret Noktası Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 257 2.Ticaret Noktasının Fonksiyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 264 3.Ticaret Noktasında Taraflar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 337 4.Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 349 5.Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen Projeler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 351 VII.BÖLÜM : eDevlet 380 1.Devlet Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 381 2.Elektronik Devlet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 386 3.Ekonomik ve Sosyal Etkileri . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 406 VIII.BÖLÜM : Ev Ofisler ve İnternet 411 1.Serbest Çalışma ve Ev Ofis Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 412 2.Ev Ofis Türleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 415 3.Ev Ofislerin Avantajları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 418 4.Ev Ofisler Kurulurken İzlenmesi Gereken Adımlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 419 5.Ev Ofislerin Kredibiletisinin Korunması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 422 6Ev Ofis Girişimcilerinin Özellikleri. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 423 IX.BÖLÜM : Risk Sermayesi 426 1.Risk Sermayesine Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 427 2.Etkili Bir İş Planı ve Başarıya Açılan Yol . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 436 X.BÖLÜM : Sonuç 474 Son Söz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 475 Sözlük . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . iv Dizin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . v Sunuş Sessiz bir değişim yaşanmakta. Ticari hayattaki tüm iş süreçleri sessizce değişikliğe uğramakta. Henüz olayın farkında olmayan ılık sudaki kurbağlar yüzmeye devam etmekteler. Rehavet içersinde bulunan bu kurbağların pek çoğu belkide suyun ısındığını bile anlamadan haşlanacaklar bazıları da belki sıçramayı başarıp kurtulacak. Peki biz suyun sıcaklığının kaç derece olduğunu ölçe biliyormuyuz. Sıçramamız için ne kadar vaktimiz kaldı , firmamızın iş süreçlerini hızla internet ile uyumlu hale getirip sıçrayabilirmiyiz. Yoksa ılıksuda rehavet içinde haşlanmayımı bekleyeceğiz. Gerçekleşmekte olan devrim içerisinde önümüzü görmemiz mümkün mü? Söz konusu devrimin adı “internet” , tüm dünyayı saran iletişim devriminin adı. Bırakın gelecekte meydana getireceği etkileri tahmin etmeyi aslında interneti tanımlamak için bile erken. Gerçektende internetin insanlık üzerinde matbaadan bile daha büyük bir etkisi olması beklenmektedir. Bilgi hiç bir dönemde bu kadar bol ve ucuz olmamıştı. İnsanlar arasındaki iletişimi kısıtlayan coğrafi sınırlar ortadan kalkıyor. “Dünya hiç bu kadar küçük olmamıştı.” Gelecekte internetin başlattığı değişim sürecinin farkına varamayan pek çok firmanın ticari hayatı sona erecektir. Bu kitapta internetin iş hayatında bu güne kadar meydana getirdiği değişimler ve bundan sonrası için beklenen değişimler incelenmiştir. İnternet olgusu tarihi bir perspektiften ele alınmak suretiyle geleceğe yönelik tahminler yapılmaya çalışılmıştır. Fakat şunu unutmamak gerekir ki. İletişim devrimi şu anda siz kitabı okurken gerçekleşmektedir ve olaylar bizim kontrolümüz altında gelişmemektedir. İnternetin sebep olacağı değişimler , hiç birimizin tahmin dahi edemeyeceği şekilde gelişebilir. Bu kitap sadece yaşanan devrimi daha iyi algılamamızı sağlayacaktır. Saygılarımızla, Mustafa Emre CİVELEK Edin Güçlü SÖZER GİRİŞ 1.İnternet Tarihi : Bir Devrimin Başlangıcı. 2.İş Hayatı İle İnternetin Tanışması 1.İnternet Tarihi : Bir Devrimin Başlangıcı Bu bölümde dünyada bu güne kadar eşi benzeri görülmemiş bir iletişim devrimi olan , coğrafi sınırları tanımaksızın yayın yapma kapasitesine sahip, internet adı verilen icadın tarihçesi verilecektir. Yaklaşık kırk yıllık bir geçmişi olmasına rağmen internetin insanlık üzerindeki tüm etkilerini irdeleyen kapsamlı bir tarih yazılması düşünülemez. Çünkü internet dünyaya yeni gelmiş bir çocuk olarak düşünülmelidir. Henüz sosyolojik , ekonomik ve tarihsel etkileri tam anlamıyla ortaya çıkmış değildir. Bu nedenle internetin tarihini yazmak yeni doğmuş bir çocuğun hayatını yazmak olarak tanımlanabilir. I. BÖLÜM _____________ Tanım I.1.1 İNTERNET Milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlıyan küresel bir ağdır. İnternet merkezi bir kontrol bulunmayan merkezsiz bir ağ olarak dizayn edilmiştir. Her bir host bağımsız olarak çalışmaktadır. Ayrıca internet tanımlanması çok güç olan büyük bir kavramdır ve insanlık üzerindeki gerçek etkilerinin ne olacağı henüz bilinmemektedir. Bu bilinmezlik bu gün devletleri bile korkutmaktadır. Fiziksel sınırları ortadan kaldıran bir özgürlük ortamı bazı kesimler tarafından korkutucu bir olgu olarak değerlendirilmektedir. İnternetin toplumsal bir dönüşümü simgelemesi , internet üzerinden bilgiye ulaşmanın çok hızlı ve kolay olmasından kaynaklanmaktadır. Bu suretle sansür, basın yoluyla yanlış bilgilendirme veya gerektiği kadar bilgilendirmeme gibi asimetrik bilgi ortamına alışmış olan toplumlar internet sayesinde bilgi toplumuna doğru hızlı bir toplumsal dönüşüm yaşamaktadır. İnternet ifade özgürlüğü sağlamak suretiyle statükocu yönetimler için bir tehdit oluşturmaktadır. Bu toplumsal dönüşümün sonuçlarını bu günden görmek çok zordur. Bu matbaa icat edildiği yıllarda yaşayan bir insanın , bu makinanın toplumsal hayatta yapacağı etkiyi daha o yıllardan ön görmesine benzetilebilir. Matbaa 15.yüzyılda icat edilmesine rağmen sebep olduğu bilgi devriminin asıl etkileri 19.yüzyılda sanayi devrimi ile ortaya çıkmıştır. İnternetinde bu şekilde bir sıçramaya sebep olması beklenmektedir. II.Beyazıtın matbaayı yasaklaması gibi bugün de büyük devletler internetin önüne set çekmeye çalışmaktadırlar. Bazı devletler ise devlet politikası olarak interneti desteklemektedirler. Fakat internetin radyo,televizyon ve basın gibi kontrol altında tutulması kolay değildir. Çünkü internet belirli bir kuruluşun veya devletin kontrolü altında değildir ve denetime olanak vermeyen bir yapıya sahiptir. İnternetin 40 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen verimli bir şekilde kullanılmaya başlanması 5-6 yıllık bir süreyi kapsamaktadır. Bu sure içinde televizyon ve radyo gibi icatlardan çok daha hızlı bir şekilde yayılmış ve hayatımızın bir parçası olmuştur. Şekil I.1.1 MEDYA BENİMSENME EĞRİLERİ Kanak: Morgen Stanley Technology Research Yukarıdaki medya benimsenme eğrileri karşılaştırma tablosunda görüldüğü üzere internet , radyonun 38 yılda televizyonun 13 yılda aldığı yolu 5 yıl gibi kısa bir sürede almıştır. Tüm bu alametler internetin insanlığın geleceğinde çok büyük değişikliğe sebep olacağı şeklinde yorumlanabilir. Bu bağlamda interneti basit bir teknolojik gelişme olarak görmek ve Osmanlı Devleti’nin matbaaya kapılarını kapatması gibi engeller koymaya çalışmak, büyük bir hata olur. Matbaa bilginin çoğalmasını , ucuzlamasını ve toplumun her kesimine kolayca ulaşmasını sağlamıştı. Fakat internetin etkisi ve yayılma hızı matbaadan çok daha yüksektir. Bilginin çoğaltılması ve kolayca kopyalanması yanında coğrafi sınırlarıda hiçe sayarak hızlı bir şekilde iletilmesini sağlamaktadır. Mevcut bilginin paylaşılmasını kolaylaştırmak yanında bilgi üretiminide kolaylaştırmaktadır. İnternetin gelecekteki etkilerini şimdiden tahmin etmek zordur fakat şu bir gerçektir ki tüm üretim süreçlerini, öğrenme yöntemlerini ve toplumsal yaşamın her yönünü değiştirecektir. Ek Metin I.1.1 İnternet Kurulu 13.Şubat.2002 tarihli toplantısından özet metin Kaynak: http://kurul.ubak.gov.tr • İnternet üzerinden insan hayatını tehdit eden konularda içerikler bulunduran sitelerin gecikmeksizin engellenmesi • • • • • • • konusunda kurul internet servis ve altyapı sağlayıcıları ile birlikte çalışma başlatılmıştır. Kamu oyunun bilinçlendirilmesi ve konu üzerinde sosyolojik çalışmaların yapılması ve ilgili bilim adamlarının konuya eğilmeleri gereklidir. Kullanıcılar, öğrenciler, öğrenci velileri, teknoloji firmaları, servis, içerik ve uygulama sağlayıcıları, konu ile ilgili devlet birimleri ve medya bilinçlendirilmelidir. Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik tehtidlerde sadece gençlerin ve çocukların değil başta anne ve babalardan başlayarak herkesin eğitilmesi gereklidir. Konu ile ilgili hukuki düzenlemeler eksiktir. Konu ile ilgili hukuki altyapının oluşturulması, ihtisas mahkemeleri ve benzer önlemlerin gecikmeksizin alınması değerlendirilmelidir. Suçun net olarak tanımlanması, mağdurun cezalandırılmaması, faillerin etkin, hızlı ve caydırıcı biçimde cezalandırılmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması gereklidir. TBMM gündeminde bulunan çocuklara karşı işlenmiş suçları yönelik tasarıların ve siber suçla ilgili uluslararası sözleşmelerin hızla ele alınarak imzalanıp yasalaştırılması değerlendirilmelidir. Medya, bu konuda daha bilinçli davranarak, zararlı etkilerin propagandasının yapılmasına imkan verilmemelidir. İnternet uluslararası bir oluşumdur. Dolayısıyla uluslararası gelişmeler aktif olarak takip edilmeli, gerekli platformalara katılınmalı ve işbirliği mekanizmaları oluşturulmalıdır. İnternet üzerindeki zararlı odakların ana kaynakları da yurtdışındadır. Bu nedenle konu ile mücadele eden uluslararası örgütlerle işbirliği yapılmalıdır. Teknolojik düzeyde belli önlemler alınabilir ve alınmalıdır ancak sorunun çok kapsamlı ve uzun soluklu bir mücadele gerektirdiği akıldan çıkarılmamalıdır. Dünyada konuya yaklaşım özellikle ortak düzenleme ‘CoRegulasyon’ çözümü etrafında odaklanmaktadır. Toplum ve hukuksal organlar konu ile ilgili ilke ve prensipleri belirlemekte, olmazsa olmaz nitelikteki bu prensipler, ilgili kurumlar ve sektör tarafından uygulamaya konmaktadır. Tüm süreç kamuoyuna açık bir şekilde oluşmakta ve gerekli ek ve değişiklikler toplumsal uzlaşma ile hayata geçirilmektedir. Bu çalışmaların yapılması, stratejik planlama, kaynak aktarımı ve zaman gerektirmektedir. Bu bağlamda kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademik birimlerin ivedi olarak imkanlarını gözden geçirmesi ve çalışmaya başlaması gereklidir. Bunlara bağlı olarak tüm yönetim sistemleride değişikliğe uğrayacaktır. Bu orta çağda ki feodal yönetim sisteminin ekonomik sistemlerde ki değişikliklere bağlı olarak ortadan kalkmasına benzetilebilir. Fakat internetin sebep olacağı değişikliğin ne yönde olacağını bu günden kestirmek çok zordur. Bu bağlamda tüm dünya ülkeleri harekete geçip internet konusunda ulusal politikalar geliştirmektedirler. Bunlara örnek olarak eAvrupa girişimi verilebilir. Singapur başta olmak üzere bazı devletler başarılı eDevlet uygulamaları gerçekleştirmektedirler. Pek çok devlet topraklarında serbest bölgeler, teknoparklar kurarak bilişim sektörünü teşvik etmektedir. Bunlara örnek olarak Silicon Valley , Dubai Internet City , Technology Park Malaysia gösterilebilir. Tanım I.1.2 HOST Uzak lokasyonlarda bulunan kullanıcılar tarafından ulaşılan bir bilgisayar olarak tanımlanabilir. Terim tipik olarak birbirine modem ve telefon hattı ile bağlı iki bilgisayar için kullanıldığında, veriyi bulunduran makina host bu veriyi talep eden makina ise uzak terminal olarak adlandırılır. Uluslararası düzeyde internette şiddet , ırkçılık , terör gibi zararlı etkiler yayan odaklara karşı önlem alma çalışmaları sürdürülmektedir (Bkz. Ek Metin I.1.1. İnternet Kurulu 13.Şubat.2002 tarihli toplantısından özet metin) . Sonuç olarak pek çok devlet internet konusunda farklı yaklaşımlar geliştirmektedir. Fakat internet kendi kurallarına gore başlatmış olduğu değişim sürecini sürdürmektedir. Bu bölümde, değişimi başlatan, internet adı verilen icadın tarihçesi incelenecektir. İnternet ABD ile SSCB arasındaki soğuk savaşın bir ürünüdür. II.Dünya savaşı sonunda ABD ve SSCB arasındaki karşıtlıkların ortaya çıkması 1947-1962 yılları arasında bir soğuk savaşa yol açtı. Bu savaş ABD ve SSCB ile onların müttefikleri Resim I.1.1 SOĞUK SAVAŞ Kanak: www.pbs.org arasında siyasi ve ekonomik zeminlerde yürütülen bir mücadeleydi. Bir nükleer felaketten çekinildiği için silaha ender olrak başvuruldu. Propaganda ile her iki blok kendi sistemini haklı göstermeye yönelik klişelerden yararlandı. Bilimsel çalışmalarda propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı. 1957 yılında SSCB’nin Sputnik projesini başarı ile uygulaması ve ilk yapay uyduyu uzaya göndermesi üzerine ABD Genel Kurmayı bilim ve teknoloji alanında liderliği eline almak için harekete geçti. 1958 yılında ABD Savunma Bakanlığı bünyesinde Gelişmiş Araştırma Projeleri Teşkilatı – ARPA (Advanced Research Projects Agency) kuruldu. Temel amaç bir nükleer saldırı durumunda dünyanın farklı yerlerindeki ABD askeri üstlerinin iletişimini devam ettirmesini sağlamaktı. Bunun için kurulacak iletişim ağının tek merkeze bağlı olmaması ve birden çok bağlantıya elverişli olması gerekiyordu. Bir parçanın tahrip olması durumunda diğer parçaların iletişime devam etmesi gerekiyordu. İnternetin günümüzde bu kadar hızlı bir şekilde gelişiyor olması başlangıçtaki bu düşünceye dayanmaktadır. 1958 yılında kurulduğunda ARPA’ya çeşitli merkezleri birbirine bağlamanın en iyi yolunu bulma görevi verilmişti. Yapılan çalışmalar sonucunda paket anahtarlama (Packet-Switching) kavramı geliştirildi. Paket anahtarlama internet üzerinde mesajların gönderilmeden once paketlere ayrılmasına ve ulaştığı yerde tekrar biraraya gelmesine müsade eden veri aktarım protokollerine verilen addır. Her bir paket ulaşması gereken adrese bireysel olarak hatta farklı yollar kullanarak ulaşabilir ve ulaştığı yerde tekrar derlenerek orjinal mesaj oluşur. Günümüzde paket anahtarlamayı kullanan protokollere TCP/IP , X25 ve Frame Relay örnek olarak gösterilebilir. 1962 yılında ABD hava kuvvetleri muhtemel bir nükleer saldırı sonrası uçaklar ve füzeler üzerinde kontrolü sürdürebilecek merkezi olmayan bir bilgisayar ağı üzerinde çalışmaya başladı. ARPA bu projeyi destekledi ve proje ARPANET adını aldı. İnterneti ilk teknolojik evrimi ARPANET projesi ve paket anahtarlama üzerine yapılan çalışmalar ile başladı. Resim I.1.2 ARPANET 1969 Kanak: www.davesite.com Üzerinde 1969 yılında ilk fiziksel ağ Californiada kuruldu. Çalışma BBN şirketi tarafından yürütüldü ve bilgisayar ağı Stanford Araştıma Enstitüsü , UCLA , UC Santa Barbara ve Utah Üniversitesinde olmak üzere 4 noktada terminale bağlandı. Bu ilk ağda kullanılan aktarım protokolü NCP - (Network Control Protocol) Ağ Kontrol Protokolü adını taşıyordu. 1971 yılında host sayısı 23 adete ulaştı ve ePosta en popüler uygulama haline geldi. Ağ merkezi değildi ve hiçbir makinanın yetkisi diğerinden fazla değildi. Bu unsur internetin dünya çapında bir ağ olmasını sağlamıştır. Diğer bir önemli özellikte ağın herhangi bir hattında kopukluk olması durumunda bilginin kalan hatlar üzerinden hedefine ulaşabiliyor olması idi. Resim I.1.3 ARPANET 1970 Kanak: www.davesite.com 1971 yılında günümüzde de standard internet protollerinden olan TCP/IP geliştirildi. Tanım I.1.3 TCP/IP İnternet üzerinde iki host’un bağlantı kurmasını ve veri alışverişi yapmasını sağlayan protokole verilen addır. İnternet Protokolü - IP (Internet Protocol) ve Aktarım Kontrol Protokolü – TCP (Transmission Control Protocol) olmak üzere iki ayrı protolden oluşur. DARPA’nın TCP/IP’yi ücretsiz ve kısıntısız olarak tüm dünyaya dağıtma kararı alması internetin yaygın olarak kullanılmasını sağlayan bir olaydır. 1972 yılında Utah Üniversitesi ağ üzerinden uzaktaki bir bilgisayarı kontrol eden ilk kuruluş ünvanını aldı ve TELNET özelliği geliştirildi. Ağ üzerinden bilgisayarlar arasında dosya aktarımı için FTP protokolünün çekirdek teknolojiside 1972 yılında oluştu. Aynı yıl Washington’da uluslararası bilgisayar iletişim konferansı düzenlenerek ağlar arasında ortak olarak kullanılacak olan standart protokollerin belirlenmesi için uzlaşma çalışmaları başlatıldı. 1973’de TCP/IP protokolü ARPANET’te NCP protokolünün yerini aldı. Tanım I.1.4 ARPA 7 Şubat 1958 tarihinde Gelişmiş Araştırma Projeleri Teşkilatı – ARPA (Advanced Research Projects Agency) adı ile kuruldu. Görevi ABD Savunma Bakanlığı tarafında yürütülen yüksek teknoloji projelerinde AR-GE (Araştırma Geliştirme) çalışmalarını yönlendirmek veya bu çalışmaları bizzat yapmaktı. 1972 yılında ismi değiştirilerek DARPA (Defense Advanced Research Projects Agency) haline getirildi. 1993 yılında tekrar ARPA adını alan kurum 1996 yılında tekrar DARPA adını aldı. Halen DARPA adını taşımaktadır. TCP/IP esasen iki protokolden oluşur. Temeli İnternet Protokolü IP (Internet Protocol) oluşturur. Makinanın adres bilgisini içerir. İnterneti oluşturan bilgisayarlar arasında Router adı verilen yönlendirici bilgisayarlar bulunmaktadır. Bu yönlendirici bilgisayarlar paketin gönderildiği bilgisayara giden yolu bilmektedir. Temeli oluşturan IP protokolü üzerinde İletim Kontrol Protokolü TCP (Transmission Control Protocol) adı verilen başka bir protokol yer almaktadır. Bu iki protocol TCP/IP olarak birarada kullanılır. Tanım I.1.5 Bilgi Otoyolu Terim yüksek veri transferine müsaade eden fiber optik kablolar vasıtasıyla mevcut internetin çok daha hızlı bir şeklini , gelecek için tasarlanan internet altyapısını tanımlamaktadır. TCP büyük mesajları paketlere böler. Paketler TCP zarfında birleştirilir. Alıcı uçta TCP zarfları açılarak orjinal mesaj tekrar oluşturulur. 1976 yılında UNIX unix’ten unix’e kopyalama – UUCP (Unix to Unix Copy Program) adı verilen bir paket programı geliştirdi. Bu program sayesinde iki Unix bilgisayarı arasında internet üzerinden dosya transferi yapılabiliyordu. Resim I.1.4 ARPANET 1977 Kanak: www.davesite.com UUCP’yi kullanarak 1979’da USENET haber grubu kuruldu. 1979 yılında ARPANET’e benzeyen fakat sadece bilgisayar bilimlerine yönelik olarak kullanılacak Bilgisayar Bilimleri Araştırma Ağı – CSNET (Computer Science Research Network) kuruldu. 1980 yılında ARPANET ve CSNET bir geçit bilgisayarı (Gateway) vasıtasıyla birbirine bağlandı. İnternetin temeli olan birbirinden bağımsız ağların bir araya gelmesi ile internetin ilk fiziksel uygulaması ortaya çıkmış oldu. 1982 yılında artık CSNET ile ARPANET arasında ePosta gönderilebiliyordu. Ayrıca bu yıl internet kelimesinin ilk defa kullanıldığı yıldı. 1983 yılında New York Şehir Üniversitesinde BITNET (Because it’s time for network) adı ile dünyanın en büyük geniş alan ağı (WAN-Wide Area Network) kuruldu. Yine aynı yıl Wisconsin Üniversitesi bünyesinde ilk alan adı sunucusu (Domain Name Server) geliştirildi ve 1984 yılında tamamlandı. Bu sayede ağda bulunan bilgisayarlara IP numarasına karşılık gelen akılda kalıcı bir isim verilmesi mümkün oldu. .gov,.edu,.mil,.int,.com,.org,.net olmak üzere 7 adet üst seviye alan adı oluşturuldu. 1983 yılında ABD hükümeti ARPANET’in kuruluş amacından uzaklaşmış olduğunu düşünerek MILNET adı altında askeri amaçlar için yeni bir ağ kurmaya karar verdi. Tanım I.1.6 WWW İngilizce World Wide Web kelimelerinin kısaltmasıdır. HTML (Hyper Text Markup Language) formatındaki dökümanları destekleyen bir internet sunucu sistemidir. Tüm internet sunucuları World Wide Web’ in bir parçası değildir. www ile internet birbirine karıştırılan ve aynı manada kullanılma hatasına sık düşülen iki terimdir. İnternet bilgisayarları birbirine bağlayan ağ alt yapısının adıdır. Bu ağ üzerinde bilgi çeşitli protokoller kullanılmak üzere haraket eder. HTML formatındaki dökümanları destekleyen HTTP (Hyper Text Transfer Protocol) protokolü kullanan sunucu sistemine www adı verilir. ARPANET 1983 yılından itibaren yerini NFSNET (National Science Foundation Network) Ulusal Bilim Vakıf Ağına bıraktı ve 1990 yılında ARPANET servisten kaldırıldı. CSNET ‘te NFSNET tarafından devreden çıkarıldı. 1987 yılına gelindiğinde internetteki host sayısı 28.000, adete ulaşmıştı. Fakat asıl büyük gelişme bundan sonra başladı. 1989 yılında o yıllarda senator makamında bulunan Al Gore ‘un etkisi ile Yüksek Kapasiteli Bilgi İşlem Kanunu (High Performance Computing Act) Kabul edildi. Bilgi Otoyolu ve yeni kuşak internet gibi projeler başlatıldı. 1990 yılında host sayısı 300.000, haber grubu sayısı ise 1000’e ulaşmıştı. 1991 yılında NSFNET internetin ticari kullanımı üzerindeki kısıtlamayı kaldırdı. Şekil I.1.2 YILLARA GÖRE İNTERNET AĞINA BAĞLI BİLGİSAYAR SAYISI Kanak: www.araf.net Tarih Ağa Bağlı Bilgisayar Sayısı Ağustos 1981 213 Mayıs 1982 235 Ağustos 1983 562 Ekim 1984 1024 Ekim 1985 1961 Şubat 1986 2308 Kasım 1986 5089 1991 yılında HTML dökümanlarının HTTP protokolünü kullanarak transfer edilmesini sağlayan www kullanıcı arayüzü geliştirildi. 1993 yılında www devrimi gerçek manası ile başlamıştı. Host sayısı 2 milyonu bulmuştu ve 600 adet www sitesi bulunuyordu. İnternetin ticari kullanımı ve internet üzerinde multimedia uygulamalarıda ilk defa bu yıl başladı. 1994 yılında ARPANET kuruluşunun 25. yılı idi ve host sayısı 2 milyonu , site sayısı 10.000, ‘i , haber grubu sayısıda 1000’i bulmuştu. Başlanğıçta ARPANET üzerinden sadece düzyazı şeklindeki mesajlar iletilirken 1994 yılına gelindiğinde fotograflar ve çeşitli dosyalar gönderilebilmeye başlanmıştı. Başlangıçta sadece mesaj iletimi yapılırken 25.yıl sonunda artık browser (tarayıcı) adı verilen programlar sayesinde kullanıcılar herhangi bir web sayfasına bağlanarak yazı , resim , video , ses olarak pek çok bilgiye ulaşabilmekteydi. Fakat mevcut internet altyapısının yetersiz olması , gelecek için tasarlanan bigi otoyolu hedefine ulaşılmasına engel teşkil etmekteydi. Film veya müzik dosyaları gibi büyük dosyaların mevcut internet bağlantı hızı ile internet üzerinde iletilmesi uzun zaman almaktaydı. Gerçek zamanlı görüntülerin iletilmesi , internet üzerinde ki tıp uygulamaları , uzay araştırmaları vs. gibi yüksek teknoloji gerektiren çalışmaların yürütülebilmesi için gerekli idi. Mevcut internet altyapısının geliştirilmesinin maliyeti özel ticari kuruluşların karşılamasının mümkün olmadığı kadar yüksekti. Bu durum internetin gelişmesini engelleyici bir unsur olarak ortaya çıkmıştı. Yeni teknolojilerin internete uygulanabilmesi için mevcut hızın 1000 katı bir hıza ulaşılması gerekmekte idi. Bu nedenle 10 Ekim 1996 tarihinde ABD başkanı Bill CLINTON ve yardımcısı Al GORE , mevcut internet altyapısının teknolojik gelişmeleri karşılayamayacağı gerekçesi ile , Yeni Kuşak İnternet – NGI (Next Generation Internet) girişimini başlattılar. Yeni Kuşak İnternet girişiminin amacı , internet üzerinden daha az riskli ve daha hızlı bir biçimde veri alışverişi yapılabilmesi idi. Bu bağlamda ileri ağ teknolojileri ile ilgili araştırmalar yapılmasına ve yeni kuşak ağ iskeletinin oluşturulması ile ilgili çalışmaların başlatılmasına karar verilmişti. Yeni kuşak ağın iskeletinin oluşturulması çalışmaları kapsamında 100 üniversite ve araştırma kuruluşunun mevcut internetten 100 kat daha hızlı , 10 kuruluşunda 1000 kat daha hızlı bir ağ ile bir birlerine bağlanması kararlaştırılmıştı. Tanım I.1.7 WAN İngilizce Wide Area Network kelimelerinin kısaltmasıdır. Geniş alan ağı anlamına gelmektedir. Göreceli olarak daha büyük bir coğrafi alana yayılmış ağ demektir. İki veya daha fazla bölgesel ağdan (LAN-Local Area Network) meydana gelmektedir. Türkiye’de ilk ağ 1985 yılında TÜVAKA – Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı adı ile kuruldu ve ilk olarak 1986 yılında Ege-İtalya hattı ile BITNET ve Avrupa Akademik Araştırma Ağı EARN (European Academic and Research Network) ağlarına bağlandı. Türkiye bu ağa yedinci ülke olarak katıldı. 1991 yılında TÜBİTAK tarafından bir DPT projesi olan TR-NET projesi başlatıldı. 1993 yılında TÜVAKA ’nın yönetimi TÜBİTAK’a devr edildi. 12 Nisan 1993 tarihinde Ankara-Washington 64K’lık bağlantısı ile Türkiye internete girdi. Aynı yıl ODTÜ- TÜBİTAK-Bilkent-İTÜ ve Yıldız Teknik Üniversitesi arasında TCP/IP çalışmaları başlamıştı ve bu üniversitelerde kısa sürede internete bağlandılar. TÜVAKA – Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı bağlantıları SNA protokolünü kullanıyordu. TÜVAKA ’da hatlarını TCP/IP protokolüne geçirmeye çalıştı. Fakat SNA protokolünden TCP/IP protokolüne geçiş sağlayacak yazılım masraflarının yüksek olması dolayısı ile bu başarılamadı. Zaten 1993 yılında internetin Türkiye’ye girmesi ile TÜVAKA etkinliğini kaybetmeye başlamıştı ve 1996 yılında resmen kapatıldı. Tanım I.1.8 ISP İngilizce Internet Servis Provider kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçe de ISS – İnternet Servis Sağlayıcı olarak kullanılmaktadır. İnternet erişimi sağlayan şirket anlamına gelmektedir. 1995 yılında ISS (İnternet Servis Sağlayıcı) ’lar ortaya çıkmaya başladılar. TR-NET yapısı ise artan kapasite talebi ve gelişen teknoloji karşısında yetersiz kalıyordu. Bunun üzerine Türk Telekom internet için yatırım yapma kararı aldı ve 1995 yılı kasım ayında TURNET ihalesi sonuçlandı. Resim I.1.5 TR-NET OMURGA TOPOLOJİSİ Kanak: http://yucel.ulak.net.tr Sprint , Satko , ODTÜ Konsorsiyumu gelirin %70,20’sini Türk Telekom’a bırakmak kaydıyla TURNET’i kurma ve işletme hakkını aldı. İmzalanan sözleşmeye göre konsorsiyum Türk Telekom tesislerinde kurulacak TURNET omurgasının tüm yatırımlarını karşılayacak ve 7.yıl sonunda TURNET’in mülkiyeti tamamen Türk Telekom’a geçecekti. TURNET çalışmalarına paralel olarak TÜBİTAK-YÖK işbirliği ile ULAKBİM (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi) kuruldu ve bir akademik omurga oluşturularak ULAKNET adı verildi. Resim I.1.6 TURNET OMURGA TOPOLOJİSİ Kanak: www.araf.net İnternet kullanıcıları TURNET omurgasından ya doğrudan yada Türk Telekom ile servis sağlayıcılık sözleşmesi yapan ISS’ler aracılığı ile yararlanacaklardı. ISS’ler TURNET omurgasına kendi kurdukları düğüm noktaları ve Türk Telekomdan kiralayacakları hatlar ile bağlanacaklardı. 1998 yılına gelindiğinde TURNET projesi problemler nedeniyle tıkandı ve Türk Telekom TTnet’i kurma kararı aldı. Aynı yıl Ulaştırma Bakanlığı tarafından İnternet Kurulunun oluşturulmasına karar verildi. İnternet kurulu Türk Telekom ile ISS’ler arasındaki iletişimi sağlamaya çalıştı ve sürekli tartışmalar sonucunda TTnet 2000 yılı içinde sorunları azalmış bir noktaya geldi. Resim I.1.7 ULAKNET OMURGA TOPOLOJİSİ Kanak: www.araf.net ATM (Asyncronous Transfer Mode) anahtarlama temelli bir alt yapıda kurulan TTnet şebekesi, ATM, FR (Frame Relay), ADSL (Asymetrical Digital Subscriber Line), LL (Leased Line) erişimi ile PSTN (Public Switched Telephony Network), B-ISDN (Integrated Services Digital Network) ve KabloTV üzerinden İnternet erişim şekillerini desteklemektedir. Tanım I.1.9 INTERNET KURULU Ana işlevi Ulaştırma Bakanlığı'na danışmanlık olmak üzere; Türkiye’de İnternet’in altyapıdan başlayarak tüm boyutları ile kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini belirlemek, bu hedeflere erişmek için gerekli stratejik ve taktik ulusal kararların alınması ve uygulanması sürecinde danışmanlık görevini yürütmek, uygulamada gözlenen aksaklıkları belirlemek ve giderilmesi için öneriler oluşturmak, konu ile ilgili birimler arasında eşgüdüm sağlamak, gelişme, yaygınlaştırma, hizmet üretimi konularında düzenleyici öneriler oluşturmak, ve uluslararası gelişmeleri yakından izleyerek ülke çıkarlarını korumak amaçları ile, Ulaştırma Bakanlığı tarafından oluşturulmuş olan kurumdur. Günümüzde İnternet Kurulu yeniden yapılandırılarak kamu ve özel sektörden internet cafe temsicileri ve kullanıcı temsilcileri gibi üyeler kurula katılmıştır. İnternet Üst Kurul'unu oluşturan bakanlık ve müsteşarlıklar, üniversite temsilcileri, dernekler, odalar ve doğrudan özel şirket temsilcilerinin oranları , kurulda özel sermayenin daha etkili olduğunu göstermektedir. Kurulda Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) gibi dernek ve meslek odaları, 14 adet bakan ve müsteşarlık temsilcisi ve 5 üniversite temsilcisinin yanında daha çok sermaye kesimini temsil eden Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV), Türkiye Elektronik Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TESİD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) , İşbankası, çokuluslu telekomünikasyon şirketi Global One, Uydu İşleticisi şirket Satko, internet servis sağlayıcılarının iki temsilcisi yer almaktadır. Resim I.1.8 İNTERNET BAĞLANTI HARİTASI -1998 Kanak:www.araf.net.tr Bu bölümde internetin altmışlı yıllardan itibaren geçirdiği gelişim süreci özetlendi. Görüldüğü gibi internet ne alt yapı açısından , ne hukuksal açıdan , ne de ticari olarak henüz yeterli olgunluğa erişmiş değildir. Fakat insanlık üzerinde çok yararlı etkileri olması beklenen bir iletişim aracıdır. Bunun yanında günümüzde internetin geleceği konusunda pek çok kötümser tahmin yapılmaktadır. Örnek olarak, internetin özgürlük anlayışının şiddet , bilgi hırsızlığı , korsan yazılımlar , kopyalama , porno vs. ’den ibaret olduğunu düşünenler , 11 eylül olaylarınında etkisiyle internet üzerindeki kontrolün arttırılmasını istemektedirler (Bkz.Ek Metin I.1.2). Ek Metin I.1.2 YERALTINDAKİ İNTERNET Kaynak: BusinessWeek , Agustos 2002 BusinessWeek dergisinin Agustos 2002 sayısında internetin yeraltında kalan bölümü ile ilgili bir inceleme yayınlandı. Bu incelemeden bazı notlar aşağıdadır: • • • • • • • • İnternetin merkezsiz , kontrol edilemez yapısı bir yeraltı internet dünyasının oluşmasına sebeb olmuştur. İnternet üzerindeki karaborsa aktivitelerin 2002 yılı içersinde 36,5 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu rakkam ABD vatandaşlarının internet üzerinde gerçekleştirdiği yasal harcamaların tutarı olan 39,3 milyar dolar ile karşılaştırıldığında durumun ciddiyeti ortaya çıkmaktadır. Media Metrix tarafından yapılan bir araştırmaya göre yasadışı kumar günümüzde internet üzerindeki en büyük iş kolu haline gelmiştir. 2000 yılında kumar sitelerinin sayısı 650 iken 2002 yılında bu sayı 1500 ‘ü geçmiş durumdadır. İnternet üzerinde çocuk pornosu 1998 yılından beri 6 katına çıkmıştır. Alınan sert tedbirlere rağmen son 1 yıl içinde 3 katı artış olması uygulanan tedbirlerin çözüm getirmediğini göstermektedir. ABD ‘de ki dolandırıcılık şikayetlerinin %70 ‘lik kısmı internet üzerinde gerçekleşen işlemler ile ilgilidir. Terörist örgütler interneti küresel iletişim ve bilgi toplama amacı ile kullanıp , aynı zamanda internet üzerinden siber saldırılar düzenlemektedirler. İnternet üzerindeki reçetesiz ilaç satışı ve uyuşturucu ticareti büyük boyutlara ulaşmış durumdadır. Online eczane adı verilen siteler , onaylanmamış pek çok ilacı reçetesiz olarak internet üzerinden satmaktadır. İnternet üzerinde Telif hakları korsanlığıda büyük boyutlarda gerçekleşmektedir. Üretilen korsan yazılım , film , müzik vs. dosyaları altı saat içersinde 10.000 ‘den fazla web sitesine yayılmaktadır. Yazılım üreticileri , müzik ve film şirketleri yıllık 9 milyar doların üzerinde zarara uğramaktadır. Kimlik belgelerinin sahtelerinin üretilmesini sağlıyan yazılımları satan sitelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Fakat unutulmaması gerekir ki internet vasıtasıyla , radyo , televizyon veya yazılı basın gibi medya araçlarında olduğu gibi insanlara hiç ilgi duymadıkları konuları empoze etme imkanı yoktur. İnternette kullanıcılar hangi konuya ilgi duyuyorlarsa o konu ile ilgili araştırma yaparlar ve ilgi alanlarında yayın yapan siteleri ziyaret ederler. Yani bir site sadece yayın yaptığı konuya gerçekten ilgi duyan kişiler tarafından ziyaret edilir. Örnek olarak internetin %80’lik bir kısmının zaralı yayınlardan oluştuğunu varsayalım. Eğer bir internet kullanıcısı bunların hiç birine ilgi duymuyorsa ömrü boyunca bu sitelerin hiç birini ziyaret etmeden interneti kullanması mümkündür. Ya da tersten bakılırsa internetin %80’i zararlı yayınsa , bu internet kullanıcılarının ilgi alanlarınında bu yönde olduğunu gösterir. Sonuç olarak hiç bir devlet otoritesi ilgilenmedikleri konularda internet üzerinde yayın yapmak suretiyle halk üzerinde etki yaratamaz. Yani internet üzerinde denetim altında bir yayın fiilen imkansızdır. İnternetin merkezsiz yapısını değiştirmek ve merkezi bir sisteme çevirme yönündeki çalışmalar interneti öldürme çalışmalarıdır aslında. Fakat internet üzerindeki tüm bu menfi çalışmaları bölümün başında verdiğimiz matbaa örneği ile bağlarsak şöyle bir sonuca varırız ; Zamanının süper devleti olan Osmanlı Devleti güçlü otoritesi sayesinde yaklaşık 200 yıl kontrolü altındaki topraklara matbaanın girmesini engellemeyi başardı. Fakat bunun sonucu korkunç oldu çünkü 15.yüzyılda bilgi toplumuna kapısını kapayan Osmanlı Devleti 17.yüzyıl sonlarına kadar savaş ekonomisi modelini uygulamak suretiyle dünyanın en güçlü devleti olmayı sürdürdü. Fakat 17.yüzyıl sonlarında savaş ekonomisi çalışmamaya başladı ve 18.yüzyıla girildiğinde ekonomik olarak çökmüş bir devlete dönüşmüştü. Günümüzde de süper güç olan A.B.D. ’nin internetin önüne set çekmesi fiilen imkansızdır. Çünkü bu bindiği dalı kesmek anlamına gelir. Bu nedenle internetin geleceği üzerine yapılan tahminlerin gerçekleşme imkanı çok düşüktür. En doğrusu internetin geleceğinin çok parlak olduğuna ve insanlığın önünü açacağına inanmaktır. İnternetin bundan sonraki gelişim evresi bireysel çalışmalara bağlı olacaktır. Eğitim görmüş , internete aşina genç nüfusun oranının küresel olarak artması internetin gelişimi üzerindeki en büyük etkendir ve internet konusunda kendini yetiştirmiş bireylerin ortaya çıkması çok önemlidir. TARTIŞMA KONUSU I.1.1 İNTERNETTE ZORLA BENİMSETME : İNTERNETTE FİKİR EMPOZESİ MÜMKÜN MÜ? İnternetin geniş kitleler tarafından kullanılmaya başlandığı 1995 yılından itibaren , internet konusunda dile getirilmeye başlayan kötümser senaryolardan bir tanesi de şöyle idi: İnternet büyük bir toplumsal aydınlanma ortamı yaratacak , internet üzerindeki ticaret hacmi korkunç boyutlara ulaşacak , hatta internet parası denilen devletler tarafından tedavüle sunulmamış olan , sadece internet üzerinde tedavülde olacak olan paralar ortaya çıkacak ve tüm bu gelişmeler sonunda , bu gelişmeleri kendi egemenlik alanlarına bir tecavüz olarak gören devletler , internete savaş açacaklardı. Internet henüz bu senaryoda belirtilen boyutlara gelmedi. Fakat 11 Eylül olayları sonrası ortaya çıkan yeni eğilimler internetin kontrol altına alınması yönünde gelişmektedir. Bu tartışmayı şekillendirecek olan temel soru aşağıda özetlendiği gibidir: "Asimetrik bilgi ortamından bilgi toplumuna doğru internet sayesinde başlayan toplumsal dönüşüm sürecini geriye doğru işletmek mümkün müdür?" İnternetin denetime olanak vermeyen yapısı değiştirilip , tek merkezden kontrol edilen bir ağ oluşturulması durumunda , bu durum internetin tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelir. Çünkü bu tür merkezi kontrol altındaki bir ağ internet kavramıyla bağdaşmaz. İntenet öyle bir iletişim aracıdır ki , televizyon ve radyo gibi resmi bir otoritenin veya medya kartellerinin denetimi altında yayın yapan bir iletişim aracı değildir. Kullanıcıların ilgi alanlarına göre şekillenen , yaşayan bir ortamdır. Bir internet kullanıcısının arama motoruna girdiği kelime onun aradığı ve ilgi duyduğu konu ile doğrudan ilgilidir. Kullanıcı aradığı konu dışında herhangi bir bilgiye rastladığında , bunu dikkate almadan geçecektir. Bu durumu tersten ele alırsak şu saptamayı yapabiliriz: "Bir site sadece içeriğine ilgi duyan ziyaretçiler tarafından ziyaret edilir" . Bu saptama yüksek sayılarda ziyaretçi alan bir sitenin ziyaretçilerin ilgi alanları ile bire bir örtüştüğü anlamına gelir. Yani böyle bir sitede propaganda , beyin yıkama , zorla öğretme , sansür , derinleme düşünmeyi engelleme ve belirli bir otorite tarafından istenmeyen düşüncelerden vazgeçirme için kullanılan yöntemler vs. yoktur. Eğer olsaydı kısa sure içersinde ziyaret edilmeyen bir site haline dönüşecekti. Çünkü internet ortamında birey tercihleri üzerine kısıtlama konulması mümkün değildir. Temel tartışma sorusunu yukarıda belirtilen saptama açısından değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. TARTIŞMA KONUSU I.1.2 İNTERNET VE KIRSAL YAŞAM : KÜRESEL YAYIN KAVRAMI İnternet coğrafi sınırları tanımayan bir yayın aracıdır. Örnek olarak gazete , radyo , televizyon gibi medya araçları sadece belirli bir bölgede yayınlanabilmektedir. Fakat internet üzerinde yayınlanan bir site kuzey kutbundan güney kutbuna kadar telefon hattı veya mobil telefon bulunan her yerden , hatta uzaydan bile ziyaret edilebilir. Bu özelliği ticari olarak değerlendirdiğimizde şu sonucu elde ederiz: "Yerel olarak çalışmakta olan bir işletmenin potansiyel pazarı ,internet vasıtasıyla tüm dünyayı kapsayacak şekilde genişletilebilir " Aynı durum tersinden değerlendirildiğinde şu sonuç ortaya çıkmaktadır: "İnternet dünyanın sanayileşmemiş kırsal kesimlerinde yaşayan insanların önüne tüm dünyayı getirmektedir." Bu durum küreselleşmeyi hızlandırıcı ve tüm dünya çapında toplumsal değişime sebep olacak bir olgudur. Ayrıca internet coğrafi sınırları tanımamasının yanında , zaman boyutundanda bağımsızdır. Bunun anlamı şudur: “Dünyanın farklı yerlerinde , farklı zaman dilimlerinde bulunan internet kullanıcıları birbirleri ile haberleşirken , her iki tarafında aynı anda bilgisayar başında olması gerekmemektedir. İnternetin bu özelliğine asenkron haberleşme özelliği denilmektedir“ İnternetin küresel ölçekte yayın yapabilme özelliğini göz önünde tutmak suretiyle aşağıdaki konuları tartışın. • • İnternet gibi küresel yayın ve asenkron iletişim imkanı sunan başka bir iletişim sistemi tasarlamaya çalışın. İnternetin gelir dağılımından az pay alan ve yeterli eğitim olanakları olmayan kırsal kesim üzerinde gelecekte meydana getireceği etki ne olacaktır? Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.darpa.mil Yukarıda bulunan adresi inceliyerek , DARPA – Defense Advanced Research Projects Agency ‘nin günümüzde yürütmekte olduğu ileri araştırma projeleri konusunda bilgi toplayın. • http://kurul.ubak.gov.tr İnternet kurulunun web sayfasını ziyaret amaçlarını yazın. ederek İnternet Kurulunun 2.İş Hayatı ile İnternetin Tanışması Önceki konuda internet devriminin başlangıcı aktarıldı. Bu konuda ise internetin iş dünyası ile nasıl tanıştığı ve iş dünyasında ne gibi gelişmeleri başlattığı üzerinde durulacaktır. İnternet ve iş dünyasının buluşmasını anlatmadan önce “elektronik ticaretin“ ve elektronik ticaretin atası olan “Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) “ ’nin tanımlamasını yapmak gerekmektedir. Tanım I.2.1 TİCARET Ticaret her türlü mal , hizmet , ürün mübadelesine veya para ile alım-satım yapılmasına verilen addır. Çok kısaca elektronik ticaret bir bilgisayar sistemi vasıtasıyla ticaret yapılması olarak tanımlanabilir. Elektronik ticaretin tanımını üretim aşaması , ürün tanıtımı , dağıtımı vs. dahil etmek suretiyle genişletmek mümkündür. Bu bağlamda e-İş , e-Ticaret , İnternet Ticareti , EDI , EFT (Elektronik Fon Transferi) , Web Ticareti gibi kavramların farklarını ortaya koymak gerekmektedir. Şekil I.2.1 küresel ağ internetin , e-İş ve e-Ticaret ile olan ilişkisini basit bir şekilde göstermektedir. Şekil I.2.1 ’de oransal bir gösterimden ziyade kavramlar arasındaki temel ilişki gösterilmeye çalışılmıştır. Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) bilgisayar terminalleri arasında , bilgisayar ağları vasıtası ile ticari elektronik belgelerin , alım-satım talimatlarının , ticari bilgi vs. ’nin gönderilmesini sağlayan sistemdir. Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) bilgisayarlar arasında bilgi göndermenin yapısal bir yöntemidir ve firmaların birbirlerine gönderdileri fatura vs. gibi iş dökümanlarının otomasyonu için geliştirilmiştir. 1960 ’lı yıllarda ABD ’de ortaya çıkmıştır. Amacı kağıt işini azaltmak ve şirketler arası iletişimin hızını arttırmaktır. Kullanımı 1980 ’li yıllardan itibaren yaygınlaşmıştır. Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) elektronik ticaretin ilk örneğini oluşturmuştur. İş süreçlerini kısaltmak amacıyla kullanılan sistem , Şekil I.2.1 ELEKTRONİK İŞ TERİMLERİ Kanak:Orion group başlangıçta çok sorunlar çıkarmıştır. Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) ile firmalar arasında bilgi alış verişi yapılırken , her firma ayrı standardlar kullandığı için , farklı firmalarla irtibat kurulacağı zaman çok sayıda terminal kurulması gerekiyordu. Ayrıca EDI değişik sanayi kolları için farklı yapılandırıldığından dolayı , bunların bir araya getirilmesi sorun yaratıyordu. Kağıt ortamından EDI ortamına geçişte birbirlerinden bağımsız sistemleri kullanan kuruluşları aynı ortamda aynı standartları kullanır duruma getirmek çok zordu. EDI uygulamalarında standart önemli bir sorundur. Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) standartları 1979 yılında Amerikan Milli Standatlar Enstitüsü – ANSI (American National Standards Institute) tarafından X12 standartları adı altında belirlendi. Bu standart kuzey Amerikada yaygınlaşırken 1981 yılında Birleşmişi Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu – UNECE (United Nations Economic Commission for Europe) tarafından ilk aktarım kuralları hazırlandı ve Ticari Veri Değişim Rehberi – GTDI (Guidelines for Trade Data ınterchange) adı ile yayınlandı. 1986 yılından itibaren de Birleşmiş Milletler Yönetim , Ticaret ve Taşımacılık için Elektronik Veri Aktarım Sistemi - UN-EDIFACT (United Nations Electronic Data Interchange for Administration, Commerce and Transport) standartları ortaya çıkmaya başladı. EDI sisteminde veriler insan müdahalesi olmadan gönderildiği için güvenlidir ve iş otomasyonunu sağladığı içinde maliyetleri düşürür. Buna en güzel örneği Singapur oluşturmaktadır. Günümüzde Singapur limanı EDI kullanımı sayesinde malların en hızlı sevk edildiği liman olma özelliğini taşımaktadır. Elektronik ticaretin ikinci öncü örneği yine 1970 ’li yılların ortalarında firmaların özel bilgisayar ağları üzerinden elektronik ileti göndermeye başlamalarıdır. Özel ağlarda ticari elektronik ileti gönderme zamanla internet üzerinden e-Posta gönderme haline dönüşerek yaygınlaşmıştır. İnternetin iş dünyası ile ilk tanışması ticari olarak e-Posta kullanımının başlaması ile olmuştur. e-Posta ilk olarak şirket içi iletişim ve müşteri destek hizmeti amacıyla kullanılmıştır. ePostanın pazarlama amacıyla kullanımı , zorla e-Posta gönderme anlamına gelen spam kavramının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Başlangıçta spam çok etkili bir reklam aracı olmasına rağmen , günümüzde spam’e karşı yürütülen etkili kampanyalar sonucunda spam ’in ticari olarak kullanımı , ticari ahlaka uymadığı düşüncesinden dolayı benimsenmemektedir. Hatta müşteriler üzerinde olumsuz etki yaratabilmektedir. Tanım I.2.2 SPAM İnternet üzerinde bir e-Posta mesajının aynı anda , bu mesajı alma isteği olup olmadığı bilinmeyen kişilerin veya kurumların e-Posta adereslerine , zorlayıcı bir şekilde gönderilmesidir. 1990 yılında Kabuledilebilir Kullanım Politikası - AUP (Acceptable Use Policy) adı verilen ve internet üzerinde eğitim ve araştırma dışında her türlü veri aktarımını yasaklayan kuralların kaldırılması ve akabinde 1991 yılında Ulusal Bilim Vakıf Ağı - NFSNET (National Science Foundation Network) ’nın internetin ticari kullanımı üzerindeki kısıtlamayı kaldırması ve aynı yıl www kullanıcı arayüzünün geliştirilmesi ile internet devrimi ticarete de sirayet etmiştir. İnternet devriminin ticari alandaki ilk dalgası e-Posta olmuştur. e-Posta hızlı ve zaman boyutundan bağımsız bir ticari iletişim sağlamıştı. Zaman boyutundan bağımsız olmanın anlamı şudur: Dünya üzerinde farklı zaman diliminde bulunan iş ortakları birbirleri ile haberleşirken , her iki tarafın aynı anda mesai saati içersinde bulunması gerekmez. İnternetin bu özelliğine asenkron haberleşme denir. İnternetin eş zamanlı olmadan iletişim kurulmasına müsade eden yapısı sayesinde , zaman ve uzaklık kavramları ortadan kalkmıştır. e-Posta hem hızlı hem de asenkron haberleşme imkanı sağladığı için çok etkin bir ticari haberleşme aracıdır. www devrimi ise web sayfaları üzerinden bilgi alış verişi yapılmasını sağlamıştır. www kullanıcı arayüzünün 1991 yılında ortaya çıkması ve 1993 yılından itibaren yaygınlaşmaya başlaması , internetin ticari kullanımının artışında etkili olmuştur. Bu yıllarda şirketler internetin ticaret kavramı ile tezat teşkil eden ücretsiz hizmet ve bilgi sağlama kültürü ile karşılaştılar. Bilgi çağı olan günümüzde şirketler yaşamlarını sürdürmek için güncel yönetimsel , bilimsel bilgi ve pazar bilgisine ihtiyaç duyarlar. İnternet ucuz ve bol bilgi kaynağıdır. İnternet üzerinde çok miktarda güncel bilgi bulmak mümkündür. İnternet dışında hiç bir kaynak bu kadar bol ve ucuz bilgi barındırmaz. Bu dönemde iş dünyası interneti pazarlama , tanıtım , müşteri desteği , bayi ağı ile iletişim kurmak , sipariş almak ve iş ilişkileri geliştirmek için kullanabileceğini görmüştü. 1994 yılından itibaren “.com“ alan adlarının oranı “.gov “ ve “.edu“ alan adlarının oranını geçti. Şekil I.2.2 İNTERNET ALAN ADLARININ ORANLARI Kanak:Matthew Zoo ; University of California, Berkeley www devrimi aslında hypertext devrimi olarak da adlandırılabilir. Hypertext kelimesinin Türkçesi harici metindir. Harici metinin mantığı bir dökümanın üç boyutlu olarak kendisi ile ilgili başka dökümanlarla bağlantılı olmasıdır. Harici metin kavramı www devriminin temelini oluşturur. Bir döküman ile ilgili bilgilere hızla ulaşılmasını sağlar. Harici metin kavramı ilk olarak 1945 yılında ABD başkanı Roosevelt ’in bilim danışmanı olan Vannermar Bush tarafından ortaya atılmıştır. Vannermar Bush , Memex adında , çok miktarda bilgiyi içinde depolayıp , kullanıcılara bilgi patikaları oluşturup bilgiyi rahatça işlemeleri imkanı veren , ilgili metin , resim gibi belgelere hızla ulaşmalarını sağlayan ve istenildiği zaman kolayca bulunabilmesi için metinler üzerine işaretler koyan bir makinanın yapılmasını önermişti. Vannermar Bush bu makina sayesinde araştırmacıların yoğun bilgi içinde kaybolmadan , sadece ilgili bilgilere hızla ulaşalabileceğini düşünmekte idi. 1965 yılında Ted Nelson bilgilerin geleneksel şekilde bir sıraya göre yazılması yerine , okuyucuya seçme hakkı veren dökümanlar şeklinde yazılması fikrini ortaya attı. 1967 yılında Brown üniversitesin de Harici Metin Düzenleme Sistemi (Hypertext Editing System) adı altında ilk harici metin sistemi IBM/360 model bir bilgisayar üzerinde çalıştırıldı. 1991 yılında harici metin dosyalarının (HTML – Hypertext Mark-up Language) Harici Metin Aktarım Protokolünü – HTTP (Hypertext Transfer Protocol) kullanmak suretiyle internet üzerinde iletilmesini sağlayan www kullanıcı arayüzünün geliştirilmesi ile internet kullanıcıları harici metin kavramı ile tanışmış oldu. www arayüzü harici metin sistemini kullanmak suretiyle bilgiye çok hızlı ulaşılmasını sağlıyordu. Fakat internet üzerinde bilgiye erişilmesini kolaylaştıran en büyük atılım , web sayfalarının konularına göre dizin haline getirilmesini sağlıyan arama motorlarının ortaya çıkması olmuştur. www devrimi ile birlikte arama motorlarının ortaya çıkması ve internet kullanıcılarının sayısınında gözardı edilemeyecek oranda artması , artık ticari şirketlerin internete girmesini ve arama motorlarında yeralmalarını sağlayacak web sayfaları oluşturmalarını ticari bir zorunluluk haline getirmişti. Tanım I.2.3 NAVİGASYON Bir web sitesi içinde harici metin sayfalarının birlerine olan bağlantılarının ve bu sayfaların başka siteler ile olan bağlantılarının haritalanmasına verilen addır. Bu durum ürün tanıtımı amaçlı ticari sitelerin hızla çoğalması sonucunu doğurmuştu. Ürün tanıtımı amaçlı web sitelerinin esas amacı müşterileri fiziksel mağzalara çekmek veya telefonla sipariş vermelerini sağlamaktı. Müşteri ile ilişki kurulduktan sonra ticari faaliyetler geleneksel yöntemler kullanılmak suretiyle yürütülüyordu. Fakat aktif web sayfası teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte , bir veritabanı ile bağlantılı olarak çalışan web siteleri ortaya çıktı. Aktif web sayfası teknolojileri sayesinde , üyelik gerektiren web siteleri oluşturulabildi. Bu web sitelerinin veritabanlarına ürün ve üye bilgileri depolanabilmekteydi. İnternet üzerinden kredi kartı ile ödeme sistemlerinin gelişmesi ile birlikte müşterilerin web sitesi üzerinden ürün seçmesi ve bu ürünlerin bedelini yine web sitesi üzerinden kredi kartı ile ödemesi mümkün oldu. Kredi kartı ödeme sistemlerinin ortaya çıkması internet üzerinde perakende ticaretin gelişmesine sebep oldu. Fakat ilerki bölümlerde değinileceği gibi dış ticaret işlemlerinde durum hala ürün tanıtımı aşamasını geçmiş değildir. Dış ticaret mevzuatının internet ticareti ile uyumlandırılması , dünya üzerindeki devletlerin ortak girişimi ile çözülebilecek uluslararası bir sorun olduğu için elektronik ticaret işlemlerinde günümüz itibari ile perakende ticaret öndedir. Tanım I.2.4 VERİTABANI Bilgilerin belirli kategorilere ayrılmak suretiyle saklandığı sistemdir. Geleneksel olarak kağıt ortamında bilgiler dosyalar vasıtasıyla kategorilere ayrılıp saklanmaktadır. Elektronik ortamda veritabanı , elektronik dosyalama sistemi olarak tanımlanabilir. Önceleri web sayfalarında ingilizce dili hakimdi. Fakat zamanla çeşitli dilleri destekleyen arama motorları ve yazılımların yayılması sonucunda 2002 yılına gelindiğinde internet üzerinde ki içeriğin %57’si ingilizce dışındaki dillerden oluştuğu görülmektedir (Bkz.Şekil I.2.3). İngilizceden sonra internet üzerinde en çok kullanılan dil %9,8 ’lik oranla Çincedir. Türkçe dünyada en yaygın kullanılan dillerden biri olmasına rağmen , Türkçe konuşulan ülkelerde internet penetrasyonunun düşük olmasından dolayı internette Türkçenin kullanım oranı diğer dillere göre çok düşük kalmıştır. Şekil I.2.3 İNTERNET ÜZERİNDE KULLANILAN DİLLERİN ORANI Kanak:Global Internet Statistics Bu dönemde internetin asenkron iletişimi mümkün kılan yapısı sayesinde , çalışanların aynı bina veya şehirde olma zorunluluğu olmadan çalışabildiği ev ofis kavramı ortaya çıkmıştı. Ayrıca bu dönemde video konferans gibi eş zamanlı iletişim yöntemleride kullanılmaya başlanmıştı. www arayüzü küresel elektronik ticaretin bel kemiğini oluşturmaktadır. Fakat şekil I.2.1 ’de görüldüğü üzere www arayüzü vasıtası ile gerçekleştirilen web ticareti faliyetleri internet üzerinden gerçekleştirilen e-İş faliyetlerinin sadece bir kısmıdır. İnternet adı verilen böylesine büyük bir bilgisayar ağının küresel anlamda ekonomik değer yaratma potansiyeli çok büyüktür. Dış ticarette otomasyonu başarmış ve dış ticaret işlemlerini internete taşımış ülkelerin sayısı arttıkça , bu ülkeler aralarında ortak internet ticaret standartları belirleyeceklerdir. Bu sürecin dışında kalmış ülkelerin ise ticaret yapma şansları ortadan kalkacaktır. 1990 ’lı yılların başında internet ticaretinin başlaması ile birlikte iki nehir birleşti denilebilir. Bunlardan birincisi Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) merkezli B2B uygulamaları ve ikinciside www kullanıcı arayüzü idi. Bu dönemde kapalı ağlarda yapılan geleneksel EDI sistemi ile internet üzerinden yapılan ticaret arasında ki fark belirginleşmeye başladı. İnternet üzerinden yapılan ticaretin kapalı ağlarda yapılan ticarete göre avantaj ve dezavantajları şöyle özetlenebilir: Avatajları: • • • EDI ile ticaret kapalı topluluklar ve sanayi kolları arasında yapılabilirken , internet üzerinden küresel ölçekte yapılabilir. EDI sisteminde katılımcı sayısı sınırlıdır. İnternette sınırsızdır. EDI sisteminin kurulum maliyetleri çok yüksektir. İnternete ise çok ucuza bağlanmak mümkündür. Dezavantajları: • • EDI kapalı ağlarda yapıldığı için güvenlidir. Fakat internet üzerinde ticaret yapmak için önce güvenliğin sağlanması gerekir. EDI kim olduğu bilinen taraflar arasında yapılmaktadır. Fakat internet üzerinde tarafların kimlik tesbitinin yapılması zordur. Bu arada internet üzerinde ödeme yöntemleri gelişmeye başladı. Sayısal paranın öncüleri (Digicash , Netcash , Cypercash) ortaya çıkmıştı. 1995 yılına gelindiğinde internet artık ciddi bir ticaret mecrası olarak görülmekte idi. 1995 yılında hack olaylarının başlaması ve müşteri kredi kartı bilgilerinin çalınma olayları ile toplum tarafından internette güvenlik kavramının önemi ve ciddiyeti de anlaşıldı. Tanım I.2.5 HACKER Aşırı bilgisayar meraklıları için kullanılan argo bir terim olup , bilgisayar sistemlerine güvenlik kodları kırmak suretiyle , yetkisiz şekilde online erişim sağlayıp verileri çalan veya tahrip eden kişiler için daha yaygın olarak kullanılmaktadır. www devrimi ile ticari web sayfaları mantar gibi türemeye başladı. Yerel olarak çalışmakta olan şirketler ürün ve şirket tanıtımı yapılan basit web sayfaları kurdular ticaret rehberi adı verilen B2B sitelerine kayıt olmaya başladılar. Fakat bu dönemde görüldü ki “online olmak eğer bir şirketin ticaret yapabilme kapasitesi yoksa bir anlam ifade etmez“ . Yani ücra bir kasabada bulunan bir şirketin internet üzerinden dünyanın uzak bir köşesinde bulduğu müşteri ile ilişki kurması ve ona mal satması teoride mümkündür. Fakat pratikte sistem böyle işlememektedir. Çünkü mal dünya standartlarında değil ise , şirketin dağıtım kanalları yetersiz ise ve iki şirket arasında para ve mal alışverişi konusunda yeterli güven tesis edilmemiş ise , bu alış veriş gerçekleşmiyecektir. B2B elektronik ticaretin en büyük parçasını oluşturmasına rağmen , internet üzerinde ticaretin gelişimine katkısının çok olduğu söylenemez. B2B sadece bir işletmenin potansiyel pazarını tüm dünyayı kapsayacak şekilde genişletmektedir. Fakat tüketiciler öncelikle tüccarın güvenilirliğine ve siparişi çabuk almak için coğrafi yakınlığa önem verirler. Kredi kartları ile internet üzerinden ödeme yöntemlerinin gelişmesi , internet üzerinde perakande satışların artmasına sebep olmuştur. Fakat dış ticaret işlemlerin de sadece alıcı veya satıcı arasında ilişki kurulması aşaması internet üzerinden gerçekleşmektedir. Fakat işlem geleneksel ticaret yöntemleri kullanılmak suretiyle tamamlanmaktadır. Sonuç olarak internet her ne kadar küresel bir iletişim imkanı sağlasada küçük iş yerleri lokal olarak çalışmaya mahkum kalmaktadır. Ticaret hacminin dünya çapında artması için internetin kullanılabilirliğinin (Interoperability) artması ve tüm ticaret sistemlerinin internete entegre olmak suretiyle bütünleşmesi gerekmektedir. Birinci konuda belirtildiği gibi internet devriminin insanlık üzerinde ki gerçek etkilerinin ne olacağı henüz bilinmemektedir. Fakat şu kesindir ki , dünya çapında iş yapış süreçleri değişikliğe uğrayacaktır. İnternetin kullanılabilirliğinin artması , eBelgelerin kullanılması ve yaygınlaşması ile mümkün olabilecektir. e-Belge konusuna ilerki bölümlerde ayrıntısı ile değinilecektir. Henüz hukuksal altyapı oluşmadığı ve iş yapış süreçleri internet ile uyumlandırılmadığı için , sadece online olmak temeli üzerine inşa edilmiş nokta-com (dot-com) girişimleri ve tuğla-harç internet şirketleri ortaya çıkmış , çoğunluğu öz sermaye ile değil girişim sermayesi ile kurulduğu için pek çok internet şirketinin kapatılması ile sonuçlanan internet balonunun patlaması hadisesi meydana gelmiştir. İnternette ticaret yapmak sadece bir teknoloji meselesi değildir. Dış ticaret ile ilgili dünya çapındaki otoriteler bir araya gelerek internet konusunda ortak kararlar alıp , ortak düzenlemeler yapmaları gerekliliği artık iyice anlaşılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu – UNCITRAL (United Nations Commission on International Trade Law) iki adet model yasa oluşturmuş , başta ABD ve AB olmak üzere , internet üzerinde ticareti düzenleyen hukuki mevzuat düzenlemeleri yapmışlardır. ABD ’de standart elektronik işlemler yasası , ulusal ve uluslararası ticarette elektronik imza yasası ve devlette kırtasiyenin azaltılması hakkında yasa olmak üzere 3 adet yasa hazırlanmıştır. AB ’de ise elektronik ticaret ve elektronik imza ile ilgili 2 esas direktif bulunmaktadır. Türkiye’de bankacılık sektörü bilgi işlem alanında öncü olmuştur. Elektronik ödeme altyapısı perakende satış yapan elektronik ticaret sitelerinin ihtiyaçlarını görecek düzeydedir. Belli başlı bankaların V-pos uygulamaları bulunmaktadır. Fakat Türkiye’de yaklaşık olarak evlerin %6-7 ’sinde iş yerlerininde %11’de bilgisayar bulunmaktadır. Ayrıca mevcut bilgisayar kullanıcılarının çoğunluğu elektronik ticaret kavramına yabancıdır. Geriye %5 gibi bir kısım kalır ki bu oran gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok düşük kalmaktadır. Sadece elektronik ticaret altyapısının kurulması yeterli değildir. Bu altyapıyı kullanacak insanlar olması gerekir. Aynı durum firmalar arası ticaret B2B sitelerinde yaşanmaktadır. Üye sayılarının 10.000 ’nin üzerinde olduğunu önesüren B2B siteleri bulunmasına rağmen yukarıda verilen %5 ’lik oran dikkate alındığında bu sayılar pek inandırıcı görülmemektedir. Perakende elektronik ticaret yapan B2C siteleri yeterli altyapı olmasına rağmen yeterince kar elde edememektedirler. Lojistik sorunlarını gözardı edersek bunun sebebi Türkiye’de ki internet kullanıcısı oranının çok düşük olmasıdır. Ülkemizde elektronik ticaretin gelişmesi için öncelikle halkın bilgilendirilmesi ve eğitim sistemimizin önümüzdeki internet çağına uygun şekilde yeniden tasarlanması gerekmektedir. Türkiye’de internetin gelişmesi önündeki en büyük engel altyapı sorunu değildir, eğitim sorunudur. Bilgisayar tuşuna dokunmamış insanların nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu bir ülkede , Singapur benzeri eDevlet uygulamaları yapmak , devleti internete taşımak , kanunlarımızı internete uyarlamak , kobilerimizi internet vasıtasıyla dünya ile ticaret yapar duruma getirmek vs. hepsi birer hayal olarak kalır. Öncelikle halka interneti öğretmek gerekmektedir. Türkiye’nin öncelikli internet projesinin tüm topluma yönelik , yaygın internet eğitim kampanyası olması gerekmektedir. Aksi taktirde dünyanın en modern internet altyapısını kurmamız bile bizi internete taşımayacaktır. İnternetin ticaret açısından kullanılabilirliğinin artması devletlerin internete uyum sağlaması ve eDevlet uygulamalarının gelişmesi ile mümkündür. İler ki bölümlerde ayrıntısı ile değinileceği gibi , dış ticaretin tüm taraflarının (devlet kuruluşları , gümrükler , ticaret odaları , sigorta şirketleri , taşıma şirketleri , gümrük komisyoncuları vs.) uyumlu bir şekilde çalışmalarını temin edecek internet ticaret otoritelerinin (Ticaret Noktaları) ortaya çıkması gerekmektedir. İnternet üzerindeki gerçek ticari devrim , kağıt belgelerin yerini alcak olan elektronik belgeler (e-Belge) vasıtasıyla internet üzerinden ticaret yapılmaya başlanması ile gerçekleşebilecektir. eBelge ve Ticaret Noktası konularına ilerki bölümlerde ayrıntısı ile değinilecek olup , internet ticaretinin geleceği bu iki kavram üzerinde düğümlenmektedir. Şekil I.2.4 eGÜMRÜK SİSTEM YAPISI Kanak:Gümrük Müsteşarlığı eGümrük websitesi ; www.customs-edi.gov.tr Gümrük Sunucusu Gateway Gümrük Komisyoncusu Türkiye’de dış ticaretin internete taşınması konusunda ki en önemli proje , Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde yürütülen elektronik gümrük projesidir. Gümrük işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasına yönelik olarak hazırlanan BİLGE yazılımının pilot uygulamasına Atatürk Hava Limanı Gümrük müdürlüklerinde başlanmış , 2001 yılı Ekim ayı itibariyle diğer gümrük idarelerinde de uygulamaya başlanmıştır. Bu sistemi kullanan firmalar kendi ofislerindeki bilgisayar sistemlerine bir EDI çevrimci programı yüklemek suretiyle , gümrük beyannamesi bilgilerini , elektronik ortamda gümrük idarelerinin bilgisayar sistemine göndermektedirler. Şekil I.2.4 GÜMRÜK KAPILARINDAKİ EDI KULLANIM ORANLARI Kanak:Gümrük Müsteşarlığı eGümrük websitesi ; www.customs-edi.gov.tr 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 ESENBOĞA BEHİÇBEY KONYA KAYSERİ MERSİN MERSİN SERBEST BÖLGE KARAKÖY YEŞİLKÖY OTOMOTİV AHL ÇERKEZKÖY ERENKÖY İSTANBUL POSTA AHL SERBEST BÖLGE HALKALI TEKSTİL HALKALI AMBARLI İZMİR ADNAN MENDERES HVL EGE SERBEST BÖLGE EDİRNE GAR ANTALYA SERBEST BÖLGE ANTALYA ANTALYA HVL İPSALA TEKİRDAĞ MUDANYA BURSA BURSA TEKSTİL GEMLİK ALİAĞA DENİZLİ MANİSA HAYDARPAŞA Gümrük beyannamesi EDI ORANI % Özet Beyanname EDI ORANI % 1549 397 0 1 427 98 437 200 10217 356 10061 21 632 12662 8113 6155 6505 397 191 75 38,04 17,16 0 0,09 9,72 7,94 31,76 26,04 29,34 19,71 47,25 3,8 27,01 60,13 35,36 45,48 31,53 14,38 7,64 13,84 10 7 0 0 331 0 13 3 3627 11 157 0 0 112 255 901 327 0 0 0 0,37 0,43 0 0 11,68 0 3,86 0,86 25,59 0,83 1,92 0 0 2,03 2,03 13,5 5,92 0 0 0 0 2 0 3 5 448 2293 263 1641 14 6 92 4333 0 0,49 0 4,62 0,67 33,36 52,46 46,8 39,34 3,94 0,65 19,25 43,81 0 0 0 0 0 18 7 0 171 4 0 0 594 0 0 0 0 0 2 0,28 0 6,47 0,5 0 0 11,61 35 36 37 38 39 40 41 42 20 43 44 45 46 47 49 50 51 İZMİT GEBZE GEBZE OTO. GEBZE PET. ADANA GAZİANTEP DERİNCE CİLVEGÖZÜ EDİRNE TIR İSKENDERUN ANTAKYA TUZLA TRABZON SAMSUN GIDA İHTİSAS SARP ESKİŞEHİR TOPLAM 20 2135 91 557 119 21 1980 0 0 2 14 563 1 12 263 0 247 73619 3,77 60,91 34,47 38,36 5,79 1,45 74,63 0 0 0,88 1,92 20,54 0,3 5,31 29,06 0 38,18 36,38 2 89 44 17 10 0 7 0 0 0 0 0 0 0 5 0 0 6722 0,33 4,16 20,75 7,62 0,6 0 0,33 0 0 0 0 0 0 0 0,59 0 0 6,72 Bu sistemde UN-EDIFACT standartları kullanılmaktadır. Fakat bu projenin içerisine mutlaka bankalarda dahil edilmelidir. Beyanname bilgilerinin gümrüğe gönderilmesi sonrasında gerçekleşen işlemlerinde (Kambiyo taahhüdünün kapatılması vs.) gümrük beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi suretiyle yapılması gerekmektedir. Gümrük beyanname bilgilerini firmalardan gümrük idarelerine ileten bir EDI mesajından ziyade , pek çok kurum arasında dolaşan , elektronik ortamda onaylanabilen , üzerinde değişiklikler yapılması mümkün bir e-Belge tasarlanması gerekmektedir. Fakat Türkiye’de tüm dış ticaret işlemlerinin internet üzerinden otomasyona sokulması için sadece gümrük idarelerinin otomasyona sokulması yeterli değildir. Tüm dış ticaret mevzuatının baştan internete uygun şekilde yazılması , tüm dış ticaret belgelerinin e-Belge versiyonlarının oluşturulması ve en önemlisi bir dış ticaret işlemine dahil olan tüm tarafları (Gümrükler , sigorta ve nakliye şirketleri , ticaret odaları , gözetim şirketleri , bankalar vs.) internet üzerinde bir araya getiren , onay kurumu – CA (Certification Agency) özelliği taşıyan , ticari otoritelerin (Ticaret Noktaları) ortaya çıkması gerekmektedir. Fakat tekrar vurgulamak gerekir ki , tüm bunlar gerçekleşse dahi Türkiye’nin internet devrimini yakalayabilmesi için öncelikle eğitim seferberliği yapılması gerekmektedir. ~@~ TARTIŞMA KONUSU I.2.1 İNTERNETTE İVMELİ GELİŞİM KAVRAMI : PASİF ÜYE AKTİF ÜYE AYRIMI Web sayfası ziyaretçileri ve üyeleri üzerine şöyle bir ön yargı bulunmaktadır : "İnternet üzerindeki bir web sayfasını ziyaret eden , üye olan veya bu bir ürünün satıldığı bir site ise , bu ürünü kullanan internet kullanıcılarının , siteye karşı alışkanlık kazanacağı ve zaman içersinde bu web sayfasının ziyaretçilerinin bir cemiyet oluşturmak suretiyle web sitesinin sadık birer ziyaretçisi haline gelecekleridir" Fakat internet üzerinde sistem böyle çalışmamaktadır. Çünkü internet kullanıcıları aslında internet üzerinde ücretsiz bilgi ve hizmete ulaşmaya alışmış olan , büyük internet cemiyetinin birer üyesidir. Yani durum şu sonucu doğurmaktadır: "İnternet kullanıcıları hangi sitede daha bol ve ucuz bilgi varsa , hangi site ürünlerini ucuza satıyorsa , o siteye doğru hızlı bir şekilde yönlenirler" . Yani internet öyle dinamik bir yapıdır ki , eğer bir site kendisini yeterince hızlı bir şekilde güncelliyemiyorsa , bu durum hızla aktif üye ve ziyaretçi kaybettiği anlamına gelmektedir. Bir web sitesinin durması bir yana , sabit hızla gelişmesi ve üye sayısını arttırması daha hızlı bir şekilde aktif üyelerinin pasif üyeye dönüştüğü anlamına gelmektedir. Burdan şu sonucu çıkarabiliriz: "İnternet üzerinde bir web sitesinin ziyaretçi sayısı ve üye sayısındaki artışın ivmeli olması gerekmektedir.“ Ancak her gün artan sayıda ziyaretçi ve üye kazanan bir site internet üzerinde yaşamını sürdürebilir. Eğer bir site cazibesini yitirirse , mevcut üyeleri zamanla kullanıcı adı ve şifrelerini unutup o siteyi hiç ziyaret etmezler. Bu tür üyelere pasif üye adı verilmektedir. Yukarıda açıklanan “Pasif Üye“ ve “İvmeli Gelişim“ kavramlarından yola çıkarak bir web sayfasının değerinin belirlenmesi , sizce aşagıdaki kriterlerin hangisine göre yapılmalıdır , tartışınız. • • • Sitenin veri tabanında bulunan üye sayısına göre. Günlük ziyaretçi sayısına göre. Aktif üye sayısı ve ziyaretçi sayısındaki artış hızına göre. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. TARTIŞMA KONUSU I.2.2 “İNTERNETTE REKABET“ ve “KURULUŞ MALİYETLERİNİN REKABETE ETKİSİ“ : NEREYE KADAR ÜCRETSİZ HİZMET VERİLEBİLİR Amazon gibi tanınmış pek çok internet şirketi ya yeteri kadar karlı değil yada devamlı zarar etmektedir. Bunun temel sebebi internet üzerinde kurulum maliyetlerinin düşük olmasıdır. Kurulum maliyetlerinin az olması bir işi kurmak ve geliştirmek için avantaj olmasına rağmen bu durum internet üzerinde tersi bir etki yaratmaktadır. Kurulum maliyetlerinin az olması , internet şirketlerinde aşağıda özetlenen genel kanının ortaya çıkmasına sebep olmuştur: “Önce müşteri çekmek için hizmetler ücretsiz verilebilir , Pazar payı arttırılınca bu hizmetler ücretliye çevrilip kar elde edilebilir.“ Bu düşünce ürünü kullanmaya başlayan tüketicilerin , ürüne karşı alışkanlık kazanacağı varsayımından kaynaklanmaktadır. Normal dünyada alışkanlıkları terk etmenin bir maliyeti olduğu doğrudur. Fakat internet dünyasında durum böyle değildir. Eğer bir internet şirketi başarılı bir ürün piyasaya sürerse , bu ürün internet üzerinde kurulum maliyetlerinin düşük olması dolayısıyla hızla diğer internet şirketleri tarafından taklit edilebilir ve site yönetimi siteyi paralı sisteme çevirdiği zaman , pek çok hizmetten ücretsiz yararlanmaya alışmış olan internet kullanıcıları hızla diğer siteler yönelirler. İnternet üzerinde fikri mülkiyet haklarının gelişmemiş olması , içerik sağlıyan sitelerin içeriklerinin kopyalanarak hızla diğer sitelere yayılması sonucunu doğurmaktadır. Mantar gibi türeyen yeni web siteleri bu kısır döngüyü besleyerek , internet şirketlerinin karlılığını düşürmektedir. Yukarıda açıklanan fikirler doğrultusunda aşağıdaki konuları tartışınız. • • İnternet üzerinde kopyalanması mümkün olmayan bir hizmet sunmak mümkün müdür? İnternet üzerinde kar marjını düşürmek suretiyle pazar payı arttırılabilir mi? Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.yahoo.com Yahoo arama motoruna “textile” yazıp arama yapın ve çıkan sonuçları inceliyerek ortalama kaç adet firmanın web sayfasının arama sonuçlarına yansıdığını tesbit etmeye çalışın. • http://www.unece.org/trade/untdid/welcome.htm Birleşmiş Milletler Yönetim , Ticaret ve Taşımacılık için Elektronik Veri Aktarım Sistemi - UN-EDIFACT (United Nations Electronic Data interchange for Administration, Commerce and Transport) web sayfasını inceleyerek UN-EDIFACT standartları konusunda bilgi toplayın. ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI I.1 Kaynak:Sid L. Huff , Duncan Copeland , Lisa Surmon ; “Cases in Electronic Commerce” ; 2000 HONG KONG’un EDI Vizyonu 1992 yılında , şehir devleti olan Hong Kong , diğer bir şehir devleti olan Singapur ile dış ticaret alanında daha etkin bir şekilde rekabet edebilmek için , geniş kapsamlı bir EDI projesi başlatmaya karar verir. 1990’lı yılların başında singapur’da TradeNet , MediNet ve LawNet adlarını taşıyan başarılı EDI servisleri kurulmuştu. Bu yıllarda Hong Kong’da yaklaşık 110.000, dolayında ihracatçı , ithalatçı ve üretici firma faliyet göstermekte idi. Bunları 90.000, adedi 20 kişinin altında eleman çalıştıran küçük işletmelerdi. Bu işletmelerin sadece %38’in de bilgisayar bulunuyordu. Dış ticaret ile ilgili , Ticaret Dairesi , Gümrükler ve Vergi Dairesi , Sayım ve İstatistik Dairesi olmak üzere 3 adet devlet dairesi bulunuyordu.Dış ticaret işlemlerinde Hong Kong’da sadece 1 yükleme yapmak için 40 adet çok kopyalı belge üretilmesi ve bu belgelerin en az 28 değişik kurum arasında gidip-gelmesi gerekiyordu. Bu belgelerin hazırlanması ve gerekli işlemlerin yapılmasının maliyeti malın maliyetinin %8’ini buluyordu. Fakat asıl önemli olan zaman boyutu idi. Bu dökümanların ilgili kurumlar arasında dolaşması oldukça uzun zaman almaktaydı. Bu nedenle Hong Kong devleti tüm bu belgelerin elektronik ortamda hazırlanıp , ilgili kurumlara gönderilip , onaylanmasını sağlayacak EDI projesini yürürlüğe koyma kararı aldı. EDI projesinin uygulanmasının zorlukları ise şunlardı: • Bir dış ticaret işleminin başlangıcından tamamlanmasına kadar , belge alış verişinde bulunması gereken 28 adet kuruluş arasında ki eş güdümün projenin uygulanması sırasında tek bir kuruluş eksik kalmayacak şekilde kurulması gerekiyordu. • Bir dış ticaret şirketi eğer EDI kullanmaya karar vermiş ise , bu sistemi kullanmaya istekli ticari ortakları bulması gerekmektedir. Bir ihracatçı firmanın yurtdışında bulunan alıcısının bu sistemi kullanabilmesi için , ülkesinin dış ticaret mevzuatınında bu sisteme uygun olması gerekiyordu. Kısacası EDI sistemi tek taraflı uygulanabilecek bir sistem değildi. • Her firmada bir bilgisayar terminali ve bunu kullanabilecek bir operatör bulunması gerekiyordu. SORULAR: 1- EDI sisteminin kurulmasına nerden başlamak gerekir? Büyük işletmeler veya küçük işletmelerden mi? Yoksa belirli bir sektör mü seçilmeli? Sadece bu sistemi kullanan başka bir ülke ile ticaret yapan firmalardan başlamak uygun olur mu? 2- Dış ticaretin taraflarını oluşturan devlet kurumları , ticaret odaları , uluslararası otoriteler , sigorta şirketleri , nakliye şirketleri vs. arasında böyle bir proje uygulanması aşamasında eş güdüm sağlamak için nasıl bir yöntem uygulanmalıdır? 3Aynı projeyi Türkiye’de tekstil sektöründe uygulamak için kaç adet kuruluşun bu projeye dahil edilmesi gerektiğini araştırın. Referanslar KRISTULA, Dave : “The History of The Internet” , Mart 1997 ; www.davesite.com ZARKON, H. Robert : “Hobbes’ Internet Timeline v5.6” , 1993-2002 ; www.zakon.org QUARTERMAN, John : “The Matrix::Computer Networks and Conferencing systems Worlwide” , 1990 Digital press LEINER, Barry M.; VINTON, G. Cerf ; CLARK, David D. ; KAHN, Robert E.; KLEINROCK,Leonard ; LYNCH, Daniel C.; POSTEL, Jon; ROBERTS, Larry G.; STEPHEN Wolf : “A Brief History of The Internet” , Agustos 2000 ; www.isoc.com ÖZDEMİR, Önder : “Uluslararası Enformasyon Akışı ve Yeni İletişim Teknolojileri: İnternetin Ticarileştirilmesinin Türkiye Örnek Olayındaki Etkileri” , 1998 ; http://www.araf.net/dergi/sapo/sp2_o_ozdemir/index.shtml MANAS, Oğuz : “Süper JANET”, Ekim 2001 BARRON, Billy ; ELLSWORTH, Jill H. ; SAVETZ, Kevin M. : “Internet UNLEASHED” , 1997 ORCAN, Serkan : “İnternet” , Kasım 1997 ; TUENNA – Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Proje Ofisi GROMOV, Gregory : “50 Years of Hypertext Concept’s Evolution ” , 1998 HAFNER, Katie – IYON, Matthew : “The Origins of The Internet” YENİ EKOSOSYAL SİSTEM (YES) 1. Yeni Ekonomi Kavramı : Yeni Ekososyal Sistem (YES) 2. Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’in Sosyal ve Kurumsal Etkileri 3. YES’te Risk ve Başarı : Şirketler İçin Beş Temel Strateji 4. Ulusal ve Uluslararası Tehditler : Dijital Bölünme 1. Yeni Ekonomi Kavramı: Yeni EkoSosyal Sistem (YES) Arkadaşlarınızla buluşmak için saat ve yer kararlaştırdığınız ancak bulunduğunuz mekandan çıktıktan sonra buluşana kadar II. BÖLÜM _____________ birbirinizden haberdar olamadığınız, ülkeniz dışında gelişen ekonomik ve sosyal gelişmeleri takip edebilmenin tek yolunun yabancı görsel yayınların yaşadığınız yere gelmesini beklemek ve satın almak olduğu, bir araştırma yapmak için evinizden çıkıp en yakın kütüphaneye giderek saatlerce kaynak araştırmak zorunda olduğunuz ve bir kişiye kargo gönderdiğinizde alıcıya ulaşıp ulaşmadığını merak ettiğiniz ve bilemediğiniz günlerden, hayatınızda istediğiniz kişiyle istediğiniz anda ister sözlü ister yazılı yolla iletişim kurma fırsatının olduğu , bilgiye hem ücretsiz hemde bir ekran önünden parmağınız tek bir hareketi ile “tıklayarak” ulaştığınız ve gönderdiğiniz kargonun saat saat nerede olduğunu ve alıcıya ulaşıp ulaşmadığını kolaylıkla izleyebildiğiniz günlere….. İşte bugün içinde yaşadığımız bu muhteşem iletişim dünyası, 1980’lerden başlayan ve 1990’ların ortalarında doruk noktasına ulaşan teknolojik gelişme sonucu bireylerin ve toplumların birbirleri ile elektronik bir sinir sistemi aracılığıyla bağlanmalarından oluşmuştur. Bu elektronik sinir sistemi dünya üzerinde bulunan farklı bölgeleri farklı şekillerde etkiliyerek toplumların birbirleri ile buluşturmuş ve yeni bir dünya düzeni kurmuştur. Globalleşme ve teknolojik gelişmeler sonucu kurulmuş olan yeni dünya düzeni ise, iş, yaşam ve ticaret şekillerini yeniden düzenlemiş ve bugün “Yeni Ekonomi” adı verilen ekonomik ve sosyal sistemi doğurmuştur. “Yeni Ekonomi” ’nin sistem olarak tanımı yapılırken, “Sosyal” bir sistem olduğunun vurgulanması oldukça önemlidir. Günümüze gelene kadar geçerli olan tüm sistemler ekonomik çerçevede etkilerini göstermiş ancak hiçbirisi bireyin yaşam tarzını ekonomik çerçevenin dışında etkilememiştir. Bugün özellikle gelişmiş ülkelerin içerisinde bulunduğu “Yeni Ekonomi” sistemi, ekonomik etkilerinin yanında bireyin birebir alışkanlıkları , yaşam tarzları, görüşleri ve algılamaları üzerinde bugüne kadar hiçbir ekonomik sistemin etkisi olmadığı kadar etkili olmuştur. Bugüne kadar “Yeni Ekonomi” kavramı farklı kaynakların yazarları tarafından “e-ekonomi” veya “Dijital Ekonomi” gibi kelimelerle tanımlanmak istense de, sistemin içeriğine bakıldığında aslında hem ekonomik hem de sosyal öğe ve etkileri içermesi sebebi ile “Yeni EkoSosyal Sistem” olarak adlandırılması daha doğru olacaktır. Tanım II.1.1 YENİ EKOSOSYAL SİSTEM (YES) Teknolojik gelişmelerin, dünya üzerinde yaşayan toplumları ulusal ve uluslararası alanda elektronik sinir sistemi ile birbirine bağlaması sonucu ortaya çıkan, yeni iletişim, iş , ticaret ve yaşam biçimlerini kapsayan ve sürekli yenilenen ekonomik ve sosyal sistemdir. Yeni Ekososyal Sistem’in (YES) dinamik yapısı ve özellikleri ile Eski Ekonomi Sistem’inden ayrıldığı noktaları teker teker ele almak yararlı olacaktır. Öncelikle YES, kapsamı açısından diğer ekonomik sistemlerin tersine hem ekonomik hemde sosyal diğer bir deyişle bireye dönük özellikler taşımaktadır. Bu özelliği sayesinde sistem olarak kendi toplumsal dinamiğini oluşturmuş ve etkileri ile tepkileri bütünleştirerek sürekli bir yenilenme sürecinde bulunmaktadır. Diğer sistemlerin aksine YES’in herhangi bir tıkanma ve duraklama devresi yaşama ihtimali yoktur. Eski Ekonomik Sistemlerin en büyük çıkmazlarından biri olan sınırlı iletişim kanalları ve etkisiz iletişim şekilleri problemi YES içerisinde teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak çözülmüş ve her geçen gün biraz daha mükemmele yaklaşmaktadır. YES içerisinde yer alan çok kanallı iletişim alt sistemleri sayesinde hem bireyler hemde kurumlar ulusal ve uluslararası alanda elektronik sinir sistemi ile birbirlerine bağlanmış ve bu sinir sistemi iletişim sorununu bir problem olmaktan çıkarmış, bir fırsat haline dönüştürmüştür. Bugün bireylerin istedikleri kişiler ile ve kurumların hem bireyler hemde diğer kurumlar ile istedikleri anda iletişim kurmalarını sağlayan kablosuz iletişim teknolojileri , internet ve benzeri uygulamalar ulusal ve uluslararası çerçevede yaşayan elektronik sinir sisteminin kuruluşunun sonuçlarından biridir. YES’in en temel özelliklerinden biri de Eski Ekonomi Sistemi’nin aksine hem bireyleri hemde kurumları ulusal paltforma sıkışmaktan kurtarması ve uluslararası alanda hareket imkanı sağlamasıdır. YES içerisinde sınırlar tanımlardan kalkmış ve sınırsız bir dünya yada diğer bir deyişle “Global” bir sistem ortaya çıkmıştır. Globalleşmenin ve sınırların ortadan kalkmasının en temel sebeblerinden biri de YES’in sınırsız iletişim alt sistemlerinin kusursuz çalışmasıdır. Bugün bireyler tüm dünya üzerinde birbirleri ile saniyeler içerisinde iletişim kurarak, ulusal iletişim sınırlarını genişleterek sosyal yaşamlarını genişletmektedirler. Kurumlara baktığımız zaman ise, Eski Ekonomi düzeninde yer alan ulusal piyasa kavramı YES ile birlikte yerini “Global Piyasa ve Pazar” kavramına bırakmış ve bu sistem kurumların ticarette dünya vatandaşlığı imkanını kazanmalarını sağlamıştır. YES’in Eski Ekonomi Sistem’ine göre farklılık gösterdiği bir başka nokta ise Eski Ekonomi’de yer alan yavaş ve etkisiz iş yöntemlerinin teknolojik devrim ile revize edilerek otomasyona alınması ve etkili sonuçlar üreten bir şekle gelmesidir. Bugün hem bireyler hemde kurumlar iş yapma şekillerinde YES’in onlara sunmuş olduğu teknolojik araçları ve modelleri kullanarak eski sistemlerdeki iş yapma şekillerine göre çok daha etkili sonuçlar almaktadırlar. YES içerisinde yer alan etkin iletişim şekilleri otomasyona alınmış ve teknoloji zengini uygulamalar sayesinde bireyler ve kurumlar ciddi zaman kazançları elde etmektediler. Eski ekonomi sistemi içerisinde teknolojinin eksikliği ve metodların düzensizliği zaman kayıplarına ve buda hem bireyler hem de kurumlar için maddi kayıplara yol açmıştır. Eski sistemlerdeki iletişim kanallarının eksikliği ve etkisizliği , iş yapma şekilerinin düzensizliği ve otomasyon sisteminin eksikliği sebebi ile oluşan zaman kayıpları bireylerin ve kurumların maliyetlerinin düşmemesine hatta yükselmesine sebeb olmuştur. YES içerisinde bireyler ve kurumlar etkin iş modelleri ve teknolojik hız sayesinde “minimum maliyet maksimum fayda” prensibi çerçevesinde hareket etmekte ve düşen maliyetler sayesinde kaynakları farklı alanlarda kullanarak daha verimli olabilmektedirler. Tablo II.1.1 ESKİ EKONOMİK SİSTEM VE YENİ EKOSOSYAL SİSTEM ÖZELLİKLERİ ESKİ EKONOMİ SİSTEMİ YENİ EKOSOSYAL SİSTEM (YES) Kısıtlı ve Klasik İletişim Çok Kanallı ve Hızlı İletişim Kanalları Ulusal Sistem Gobal Sistem Yavaş/Etkisiz İş Yöntemleri Otomayon Sistemi/Etkili İş Yöntemleri Zaman Kaybı Zaman Tasarrufu Yüksek Maliyetler Düşük Maliyetler Muhafazakar Sistem Sürekli Öğrenim – Gelişim Değişim Eski ekonomi sistemlerinin en önemli eksikliği olan ve sistemlerin tıkanmasına sebep olan muhafazakar düşünce sistemi YES içerisinde yer almamaktadır. Eski sistemlerin içerisinde yer alan muhafazakar düşünce sistemi çerçevesinde, klasik iş yapma şekilerinin ve metodlarının değiştirilmemesi ve yeniliğe açık olunmaması sonucu karşı karşıya kalınan kayıplar YES içerisinde bulunmamakta olup, YES klasik statiko’cu düşünce yapısından sıyrılmış ve sürekli eğitim , gelişim ve değişim prensiplerini içermektedir. YES içerisinde yer alan temel prensipler dahilinde toplum içerisinde yer alan bireyler ve kurumlar sürekli eğitim , gelişim ve değişime yönelmektedirler. Bireyler hızla gelişen bir bilgi toplumu karşısında dünya vatandaşı kimiliğinden uzaklaşmamak ve geri kalmamak için yenilikleri, YES’in onlara sunmuş olduğu iletişim kanallarını kullanarak takip ederler, öğrenirler ve hatta kendi fikir ve düşünceleri ile pekiştirirler. Öğrenen ve kendilerini geliştiren toplum bireyleri kurumlar için en önemli unsurlardan biri olan nitelikli insan kaynağını oluştururlar. Tanım II.1.2 BİLGİ TOPLUMU Yeni EkoSosyal Sistem’in getirmiş olduğu fırsatlar ve etkileri sebebi ile toplum içerisinde yaşayan bireylerin değişim sürecine girmeleri sonucunda yeni YES bireysel profillerinin oluşturduğu, elektronik sinir sistemi ile bireyleri arasında iletişim köprüsü kurulmuş olan, bilgi akışının yoğunlaştığı, günlük hayatta teknolojinin ağırlıklı olarak kullanıldığı yenilikçi ve değişime her an hazır olan toplumlara verilen isimdir. Konuya kurumlar açısından da bakıldığında durum farklı değildir. Sürekli bir yenilik , değişim ve ilerlemenin olduğu bir dünyada varlıklarını devam ettirmek ve rakipleri karşısında pazar paylarını kaybetmemek isteyen kurumlarda “Sürekli Öğrenen ve Gelişen Organizasyon” ilkesinden yola çıkarak öncelikle insan kaynakları kalitesini en üst düzeye çekerler. Bu gelişmelerin yanı sıra teknolojinin getirmiş olduğu iş yapma modleleri ve şekillerini kullanarak pazardaki varlıklarını kan kaybetmeden sürdürmeye devam ederler. Bugün eski sistemlerde pazar paylarını kaybetmiş olan birçok kurumun, YES prensiplerini tam anlamıyla uygulayarak pazar paylarını arttırdıkları ve ciddi büyüme gerçekleştirdikleri görülmektedir. 2. Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’in Sosyal ve Kurumsal Etkileri Yeni EkoSosyal Sistem’in (YES) eski ekonomik sistemlerden ayrıldığı noktaları ve getirdiği avantajlara kısaca değindikten sonra bu dinamik sistemin sosyal ve kurumsal etkileri üzerinde detaylı olarak durmak yararlı olacaktır. Bu bölümde YES’in sosyal alanda bireylerin üzerindeki etkilerinden bahsederken özellikle yaşam, iletişim ve alışveriş alışkanlıklarında yarattığı değişimler üzerinde duracağız. Kurumsal açıdan ise, karşımıza çıkan yeni iş yapma , yönetim ve ticaret şekillerinin nasıl oluştuğu , teknolojinin kurumsal sistem üzerindeki etkilerini detaylı olarak inceleyeceğiz. Sistemin dinamik yönünün iyice anlaşılması için sosyal ve kurumsal etkileşimlerin ve dönüşümlerin mekanizmayı nasıl oluşturduğu üzerinde durularak, sistemin bütününün çalışma şekli ortaya çıkarılmış olacaktır. YES’in sosyal ve kurumsal etkileri ile dinamik sistemin nasıl çalıştığı konuları incelenirken, sistemin üç ana başlık üzerindeki etkileri esas alınacaktır. Bu ana başlıklar sırasıyla bireyler , iş yapma şekilleri ve metodları ve ticaret ilişkileridir. YES’in sosyal açıdan incelenmesinde ele alınacak olan bireyler bu yeni sistem içerisinde en hızlı ve uyumlu değişkenlik gösteren bölüm olmuşlardır. Yeni sistemin eski ekonomik sistemler ile karşılaştırılması yapılırken kısaca değinilmiş olan bireyler üzerindeki faydalarını daha geniş ele almak yararlı olacaktır. Yeni sistem içerisinde bireylere sunulan iletişim özgürlüğü tüm faydaların ve değişim sürecinin temelini oluşturmaktadır. Bugün bireyler sınırsızca ve birçok kanalı kullanarak birbirleri ile ulusal ve uluslararası alanda haberleşebiliyor ve buna bağlı olarak sürekli bir bilgi akışı sayesinde bugüne kadar hiç tanık olmadıkları kadar çevrelerinde yaşananlardan haberdar olmaktadırlar. İkinci olarak, eskiden bilgiye ulaşmak için harcanan çaba ve çekilen zorlukların aksine bugün bireyler teknolojinin kendilerine sağlamış olduğu olanaklar sayesinde istedikleri bilgiye istedikleri anda çok fazla bir çaba göstermeden ulaşmakta, adeta tüm dünya bir bireyin bilgi alması için onun önüne bütün araçları ve kaynakları sermiş durumdadır. Eski günlerde Dünya’da ve ülkemizde neler yaşandığını anında öğrenememenin zorluğu veya bir konuda araştırma yapmak için harcanan zaman ve çabanın fazlalığı, bugün uydular sayesinde evimize gelen televizyon kanalları veya internet sayesinde tamamı ile ortadan kalkmış ve bütün bunların üzerine bilgiye ulaşmak hem kolaylaşmış hemde ucuzlamıştır. Bu etkili iletişim ve erişim kanalları sayesinde hız ve zaman kazanan bireyler kısa sürede daha fazla bilgi ile donanmakta ve gelişmektedirler. Kişisel olarak gelişen bireylerin çoğalması ve her geçen gün biraz daha bilgi ile donanması sonucunda bilgi toplumunun temelleri atılmakta ve bilgili bireylerin toplum içerisindeki sayılarının hızla artması, diğer toplum bireylerini de yaşadıkları toplum içerisinde geri kalmamak ve rekabet güçlerini kaybetmemek amacıyla bilgiye yöneltmektedir. Bu gelişmeler sonucunda bilgi toplumunda kalifiye insan kaynağı oranı doğal olarak arttmaktadır.Kalifiye İnsan kaynağındaki artış toplumun kalitesini arttırmakta ve bu gelişmelerde ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında olumlu gelişmelere sebeb olmaktadır. Bilgi toplumunda kalifiye ve uzmanlaşmış bireyler Dünya’ya kapalı olmamaları açısından diğer bireylere göre daha fazla sosyalleşmekte ve iletişime açık hale gelmektedirler. Bilgi toplumu içerisinde yer alan bu bireyler birer Dünya vatandaşı kimliği kazanmakta olup, aynı zamanda yaşadıkları toplum ve uluslararası alanda iş ve kariyer fırsatlarını da diğer bireylere göre daha hızlı bir şekilde elde edebilmektedirler. Model II.2.1 YENİ EKOSOSYAL SİSTEM’ DE BİREYSEL GELİŞİM/DEĞİŞİM MODELİ YES BİREYLERİ PROFİLİ FIRSATLAR VE ETKİLER Y İletişim Kolaylığı Bilgiye Erişim E Hız ve Zaman Sosyalleşme S Gelişim Fırsat D E Ğ İ Ş İ M S Ü R E C İ Bilgili ve Kalifiye Teknolojiyi kullanan Sosyal Araştırmacı Yenilikçi Gelişime Açık Kusursuz Hizmet Talebi Bire Bir İlgi Talebi YES’in sosyal açıdan bireylere vermiş olduğu fırsatları ve bu fırsatları kullanan bireylerin etkileşim şekillerini inceledikten sonra bireylerin gelişimi sonucunda oluşan profillerini incelemek yararlı olacaktır. Yukarıda yer alan Model II.2.1’de görüldüğü gibi bireyler YES tarafından verilen bazı fırsatlar ve kişisel yararlar sonucunda bir değişim sürecine girmekte ve bu değişim süreci sona erdiğinde yeni birey profilleri ile yaşamaya devam etmektedirler. YES bireylerinin profillerinin detayına inecek olursak gösterdikleri ortak özelliklerin içerisinde bilgili, kültürlü ve insan kaynakları çerçevesinde kalifiye oldukları gözlenmektedir. Bugün YES’in dominant olduğu ülkelerin toplumları içerisinde yer alan bireyleri ve işgücünü incelediğimiz zaman tamamına yakınının değişen seviyelerde bilgili ve kalifiye tabir edilecek özelliklere sahip olduğunu görürüz. Bu tip bireylerin diğer bir özelliği ise teknolojiyi yakından takip etmeleri , incelemeleri ve sosyal yaşamlarının içerisinde teknolojik ürünleri kolaylıkla kullanarak, bu ürünlerin ve araçların faydalarından yararlanarak hayatlarını mümkün olabildiğince kolaylaştırmalarıdır. Birer dünya vatandaşı olarak ve sürekli bilgiyle beslenmeye alışmaları sebebi ile YES bireyleri genel olarak ufukları ve algı kanalları açık ve bununla beraber diğer bireylere oranla daha sosyal ve iletişime geçmede zorlanmayan bireyler olarak göze çarpmaktadırlar. Bilgiye açık olmanın kaçınılmaz sonucu olarak YES bireyleri araştırmacı yönleri ile de göze çarpmaktadırlar. Bireyler araştırmacı kimlikleri ile kendilerine yönlendirilen ve sunulan tüm yenilikleri kişisel değerlendirmeleri sonucu uygun buldukları taktirde kabul etmekte tereddüt etmemektedirler. YES bireyleri yeniliklere açık olmakla beraber bunun doğal sonucu olan gelişime yönelik çalışmalar yapmakta ve sürekli kendileri geliştirmek için çaba sarfetmektedirler. Bireyler tüm bu özellikleri yaşamakta oldukları toplum içerisinde kazandıkları ve uygulamaya başladıkları zaman bir bilgi toplumunda yaşayan birer dünya vatandaşı kimliği alarak yeni bir statü kazanmaktadırlar. Bilgi toplumunun bireylerinin farkında olmadan üstlendikleri bir misyon da dikkatleri çekmektedir. Bu bireylerin yaşam biçimleri ve özellikleri, o toplum içerisinde aynı seviyeye gelmemiş olan bireylere örnek teşkil etmekte , kamçılayıcı bir etki yaratmakta ve doğal olarak toplumun kalitesinin arttırılması yönünde değerli katkıları olmaktadır. Bilgi toplumunun bireylerini temel özellikleri açısından inceledikten sonra bu bireyleri bir de birer tüketici olarak incelemek yararlı olacaktır. Bireylerin dünya vatandaşı statüsü kazanırken geçirdikleri değişim sonucunda oluşan yeni yapıları tüketici olarakta farklı özelliklere sahip olmalarını sağlamıştır. Kendileri ve yakınları için ürün yada hizmet alımlarında işlem başlangıcı, gelişimi ve sonrasında farklı beklentileri oluşmuştur. Ürün yada hizmet alımlarının her safhasında bireyler kusursuz sayılabilecek hizmeti almak arzusundadırlar. Burada kusursuz hizmetten kastedilen ürün yada hizmeti almadan önce tüketicinin önüne tüm seçeneklerin ve karşılaştırılmaların eksiksiz sunulması , tüketicinin bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi , ürün veya hizmet alımının yapılması sırasında tüketicinin talep ettiği tüm ödeme sistemlerinin geçerli olması , tüm ürün teslim şekillerinin zamanında ve eksiksiz bir şekilde gerçekleştirilmesi ve satış sonrası tüketicinin zaman içerisinde oluşacak taleplerinin iyi bir “Satış Sonrası Hizmet” paketi dahilinde değerlendirilmesidir. YES bireyleri profili içerisinde yer alan tüketicilerin kusursuz hizmet taleplerinin yanında bir adım daha ileri gittikleri görülmekte ve “Bire Bir İlgi” prensibi çerçevesinde oluşmuş olan kişiselleştirilmiş hizmet talepleri bulunmaktadır. Tüketiciler kişiselleştirilmiş hizmetlerin verildiği ve sağlandığı şirketlerin ürün ve hizmetlerini “kusursuz hizmet” anlayışlarına da uyması durumunda tercih etmekte olup , bilgi toplumunun tüketicileri bu hizmet anlayışları ve yüksek beklentileri sebebi aynı sistem içerisinde faaliyet göstermekte olan şirketleride değişime ve gelişime sevketmektedir. YES’in sosyal açıdan etkilelerini detaylı olarak inceledikten sonra sistemi kurumsal etkileri açısından ele alarak , bu etkilerin yönetim , iş yapma yöntemleri ve ticaret hayatı üzerindeki sonuçlarını gözlemleyerek sistemin bir bütün üzerinde yarattığı değişimlerin incelenmesini tamamlamış olacağız. YES’in sistemsel özellikleri içerisinde yer alan unsurlardan biri olan iletişimi teknolojinin yardımı ile farklı kanallardan oluşturması ve bilgiye kolay ulaşımı sağlaması, aynı bu bilgi toplumunun bireylerine sağladığı yarar gibi şirketlere de yarar sağlamaktadır. Kurumlar açısından iletişim ve erişim fırsatlarını detaylı olarak ele almak gerekmektedir. YES içerisinde yer alan farklı iletişim kanalları şirketler tarafından dahili ve harici olarak iki şekilde kullanılmaktadır. Öncelikle bu teknolojik özelliklere sahip iletişim kanallarının etkili ve hızlı iletişim sağlaması sebebi ile şirketlerin kendi içlerindeki iletişim şekillerini bu kanallar üzerine kurmalarına sebep olmaktadır. Kendi içlerinde hızlı ve etkili bir şekilde iletişim kuran şirketler, kendilerine yeni sistem tarafından verilen bu farklı iletişim kanallarını harici iletişimlerinde de kullanmaktadırlar. Bu iletişim kanallarını kullanarak sürekli ticari faaliyette bulundukları firmalar , kendi tedarikçileri ve en önemlisi bilgi toplumunun yüksek beklentili tüketicileri yani kendi bireysel müşterileri ile etkili ve hızlı iletişim kurabilmektedirler. Şirketlerin kendi oraganizasyon yapıları içerisinde bulunan farklı bölgelerdeki ofislerin birbirleri ve genel merkezleri ile bu iletişim kanallarını kullanarak hızlı ve etkili bir şekilde haberleşmeleri ve gelişmeleri anlık olarak takip edebilmeleri , yine şirketlerin, tedarikçileri ve iş yaptıkları diğer şirketler ile kapalı devre özel ağlar kurarak haberleşmeleri , tüketicilerden gelen istek ve şikayetleri internet ve benzeri iletişim kanalları aracılığıyla almaları ve cevaplamaları ya da satışlarını direkt olarak bu kanalları kullanarak yapmaları yeni iletişim şekillerinin şirketlere getirmiş olduğu alternatifleri ve faydaları ortaya koymaktadır. YES’in sağlamış olduğu bilgiye hızlı erişim kolaylığı bugün YES içerisinde faaliyet gösteren şirketler için vazgeçilmez olmuştur. Farklı kanalların kullanımı sayesinde şirketlerin istemiş oldukları bilgiye hızlı bir şeklide ulaşmaları ciddi anlamda fayda sağlamaktadır. Şirketlerin bu faydayı kullandığı en önemli alanların başında kendi rakipleri hakkında bilgi toplama işlemleri gelmektedir. Eski sistemlerde erişim kanallarının eksikliği ve bilgiye ulaşmadaki zorluklar sebebi ile şirketler kendilerine rakip gördükleri şirketlerin faaliyetleri , organizasyon yapıları ve benzeri bilgileri almakta oldukça zorlanmaktaydılar. Oysa bugün bu kanalların kullanımı sayesinde örneğin Internet aracılığı ile şirketler kendi rakiplerinin internet sitelerine girerek o firma ile ilgili hemen hemen tüm bilgileri edinebilmektedirler. Bu bilgi erişim kanalları sadece şirketlerin rakipleri için bilgi toplama işlemleri için değil aynı zamanda pazar araştırmaları yapmak içinde kullanılabilmektedir. Şirketler pazara sürmek istedikleri bir ürün veya hizmetin pazardaki benimsenme payı ya da o ürün veya hizmete gelen taleplerin ölçülmesi amacıyla da bu bilgi erişim kanallarını kullanabilmektedirler. YES’in şirketlere sunmuş olduğu fırsatlardan bir tanesi de ulusal platform kabuğundan sıyrılıp , global olarak hareket etme imkanıdır. İletişim kanallarının zenginliği , erişim kaynaklarının geniş olması ve hepsinden önemlisi bu kaynakların kullanımının eski ekonomi iletişim kaynaklarına göre çok daha az maliyetli olması, bugün şirketlerin sadece ulusal bazda değil aynı zamanda tüm dünya ile iletişim halinde olmalarını sağlamaktadır. Bu kanalların kullanımı ile şirketler için aslında müşteriler tüm Dünya’da bulunmakta ve diğer pazarlara giriş daha kolay ve etkili bir şekilde gerçekleşebilmektedir. Tüm Dünya ile sürekli iletişim kapıları açık olan şirketler kendi markalarını ve faaliyetlerini doğru zamanda doğru pazara doğru bir şekilde duyurdukları zaman uluslararası müşterilere kavuşarak, ulusal şirketler olmaktan uluslararası şirketler olma yolunda adım atmış olmaktadırlar. Şirketlerin bilgiye ulaşmasının kolaylığı ve düşük maliyeti ile iletişim kanallarının çok seçenekli ve etkili olması sonucunda uzmanlaşılan ürünler dışında şirketler diğer ürün veya hizmet çeşitlerinin üretimine de hızlı araştırma ve geliştirme yöntemleri sonucunda girebilmekte ve ürün ve hizmet gamlarını genişletebilmektedirler. Şirketler için bu çalışmalar hem bulundukları sektördeki ürün gamlarını genişletmek için hemde farklı sektörlere girebilmek için geçerli olmaktadır. YES’in sosyal etkilerinden bahsederken bilgi toplumunun nasıl oluştuğunu ve bu toplumun bireylerinin temel özelliklerinden bahsetmiştik. Bireylerin temel özelliklerinden biri de bilgili ve de insan kaynakları açısından kalifiye olmaları idi. Bu bilgili ve kalifiye bireyler, YES’te şirketler için olmazsa olmaz unsurlardan en önemli olanlarıdır. Kaliteli , bilgili , araştırmacı ve yeniliğe ve gelişime açık özelliklere sahip bu beyin gücü sayesinde şirketler ulaşmak istedikleri tüm hedeflere diğer şirketlere göre daha çabuk ve etkili bir şekilde ulaşacaklardır. Doğal olarak şirketlerin arzu ettkilere hedeflere ulaşmaktaki tek silahları kaliteli insan kaynakları olmayacaktır. Şirketlerin YES içerisinde hedeflerine ulaşma yolunda yerine getirmeleri ve onlara yardımcı olan daha birçok unsur bulunmaktadır. Kaliteli insan kaynakları bu unsurlardan belkide en önemlisi olup , diğer unsurlara ilerleyen bölümlerde yer verilecektir. Şirketlerin YES içerisinde kazanmış oldukları iletişim, erişim , globalleşme ve beyin gücü fırsatları ve yararlarının doğal sonucu olarak şirketler için çok önemli iki fırsat ortaya çıkmaktadır. Bu fırsatlardan birincisi, şirketlerin doğru zamanda doğru iletişim kanalı ile kritik kitle tabir edilen kişilere ulaşmaları sonucu başka hiçbir yöntem ile sağlayamayacakları kadar yarar görmeleridir. Kritik kitleye ulaşan şirketlerin önlerinde doğal olarak hızlı bir büyüme ve genişleme fırsatı doğmuş olmaktadır. YES içerisinde şirketlere sunulan bir diğer fırsat ise büyüme gerçekleştiren ve hepsinden önemlisi kurumsal kimliği ve faaliyetleri ile büyüme potansiyeli olan şirketlerin, eski ekonomi sistemlerinde sıkça başvurulan ağırlıklı olarak fiziksel varlıkları (bilanço) çerçevesinde değerlendirilmeleri yerine bu indikatörler vasıtası ile değerlendirilmeleri ve piyasa değerlerinin belirlenmesidir. Bugün YES şirketlerinde biri olan Amazon (http://www.amazon.com) online kitap satışı ile başlamış olduğu ticari faaliyetlerini birçok ürünü kapsayacak şekilde devam ettirmiş ve piyasa değeri firmanın potansiyel büyüme vaad etmesi sonucu yüksek rakamlara ulaşmıştır. Yine YES içerisinde yer alan Yahoo! ‘ nun (http://www.yahoo.com) piyasa değeri 400 milyon Usd’den 5 milyar Usd’ye çıkmıştır. Bu artışın sebebi bilançosu ve fiziksel varlıkları değil, piyasadaki marka bilinirliliği ve gelecek vaadetmesidir. Model II.2.2 YENİ EKOSOSYAL SİSTEM’ DE KURUMSAL GELİŞİM/DEĞİŞİM MODELİ FIRSATLAR VE ETKİLER Y İletişim / Erişim Globalleşme E Esnek Hareket Beyin Gücü S Büyüme Fırsatı Piyasa Değeri YES KURUMLARI PROFİLİ D E Ğ İ Ş İ M S Ü R E C İ Modern Yönetim Anlayışı Teknolojik Altyapı Müşteri Odaklı Hizmet Yenilikçi Anlayış Gelişime Açıklık Model II.2.2’de görüldüğü gibi YES tarafından sağlanan fırsat ve faydaları alan şirketler belirli bir değişim süreci geçirdikten sonra YES kriterlerine uygun ve bilgi toplumunun bireylerini ya da kendilerinin müşterilerini memnun edecek birtakım özellikler kazanırlar. Kazanılan bu özellikleri tek tek ele almak ve incelemek yararlı olacaktır. Öncelikle, YES tarafından sunulan fırsatları değerlendiren ve kendi içerisinde değişim sürecinden başarı ile geçen şirketlerin “Modern Yönetim Şekilleri”ne döndükleri gözlenmektedir. Modern yönetim şekillerinden bahsederken konuyu birkaç açıdan ele almak yaralı olacaktır. Modern yönetim anlayışı içerisinde, yöneticilerin iş yapma şekilleri ve davranışları , insan kaynakları sistemi ve organizasyon yapısı en ön sıraları almaktadır. YES’in etkileri sonucu değişim sürecini başarı ile tamamlamış olan şirketlerde etkinin ilk görüldüğü yer doğal olarak bu değişim sürecini destekleyen ve tamamlanmasını sağlayan yönetim kadrosudur. Eski tip yönetici kabuğundan sıyrılıp ya da yönetim değişikliğine giden şirketlerdeki yeni tip yöneticilerin iş yapma şekilleri hem teknolojinin yardımı hemde zamanın YES içerisindeki önemi sebebi ile değişikliğe uğramıştır. Yeni tip yöneticiler, teknolojiyi yoğun olarak kullanmakta, iş yapma şekillerini buna bağlı olarak değiştirmekte ve hızlandırmaktadırlar. Bu tip yöneticiler kapalı kapılar ardında oturmamakta, tam tersine her seviyedeki çalışanlara yakın olmakta ve bilginin paylaşımını desteklemektedirler. Kapıları ardına kadar açık olan bu tip yöneticilerin YES iş dünyası içerisindeki sayıları ve değerleri her geçen gün artış göstermekte ve eski tip yönetici kavramı özellikle YES profili çizen şirketlerde barınamamaktadır. Yeni yöneticilerin bir diğer özelliği ise eleştiriye açık olmaları ve şirketin yeni sistem içerisinde başarılı bir şekilde yoluna devam edebilmesi için gerektiğinde hatalarını kolaylıla kabul ederek astlarının yönlendirmelerine uymalarıdır. Bu tip uygulamalar şirketlerde fikir zenginliğini arttırmakla beraber hata yapma oranını da en aza indirgemektedir. Yeni yönetim şekillerinde yer alan ikinci önemli unsurda şirketlerin organizasyon yapılarında meydana gelen yapısal değişikliklerdir. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin zamana karşı yarışmaları ve pazarda büyümek ve gelişmek için hem harici olarak hızlı hareket etme hemde müşterilere hızlı hizmet verme zorunluluğu sebebleri ile organizasyon yapılarında merkeziyetçi ve hiyerarşik dizilimden yatay ve merkez uzak dizilime geçiş olmuştur. Yeni organizasyon yapılarında şirketler içerisinde yer alan yatay organizasyon , bölümler ve birimler arasında bilginin daha hızlı yayılmasını, karar mekanizmasının hızlı işlemesinin ve doğal olarak geri dönüş hızının artmasını sağlamaktadır. Hiyerarşik yapının kaybolması ile şirketler içerisinde oluşan dinamizm ve hız , bu şirketlerin ticari faaliyetlerine dolayısıyla müşterileri ile olan ilişkilerine de yansıyarak, olumlu sonuçlar doğurmaktadır. YES şirketleri içerisinde Insan kaynakları uygulamaları da şirketlerin yeni sistemin özelliklerine uygun olarak düzenlemiştir. Eski sistemlerde yer alan “Personel Yönetimi” mantığının yerine “Insan Kaynakları Yönetimi” gelmiştir. Yeni yönetim şekli ile öncelikle değer çalışanın kendisine ve fikirlerine verilmektedir. Yeni sistemde personelin mutluluğunun ve çalışma isteğinin şirketlerin başarısı ile direkt olarak bağlantılı olduğu anlaşılmış ve tüm çalışmalar bu bağlantı üzerine yapılandırılmıştır. Dahili müşteri kavramı ortaya çıkarak aslında şirketlerin müşterilerinin sadece dışarıda değil, kendi içlerinde de her birimin bölümün ve bireyin biribirinin müşterisi olduğu ve içerideki mutluluk ve uyumun dış faaliyetlere de yansıdığı anlaşılmıştır. Yeni insan kaynakları yönetim şeklinde “Ben Merkezli” çalışma şeklinin yerini “Takım Çalışması” almıştır. Eski sistemlerde yer alan bireyselleşme ve bireysel çalışma ve başarı kavramlarının yeni sisteme uymadığı ve bunların yerini daha verimli sonuçlar veren “Takım Çalışması” ve “Takım Başarısı” uygulamalarının alması gerektiği anlaşılmıştır. Bugün yeni sistemde faaliyet gösteren ve sistemin gereklerini yerine getiren tüm şirketlerde çalışmaların tabanını gruplar içerisinde farklı görevler alan bireyler ve onların bir araya gelerek bütününü tamamladığı “Takımlar” oluşturmaktadır. Yine yeni İnsan Kaynakları Yönetimi ile birlikte gelen ve direkt olarak iş performansına etkili olan kavramlardan biri de “Yetkilendirme” olarak göze çarpmaktadır. Eski tip sistemlerde yer alan “Personel Yönetimi” prensiplerini içerisinde çalışanların kesinlike görev tanımları dışında herhangi bir konuda fikir beyan edememe ya da yetki alamama gibi uygulamalar bulunmaktaydı. Günümüzde hala bu tip anlayışlarla yönetilen şirketler bulunmaktadır. Yeni şirketlerinde ise çalışanların belirli kalıplar içerisine sıkışmalarını ve yaptıkları işlerin monotonlaşmasını engellemek amacıyla farklı metodlar kullanılmaktadır. Bu metodlardan birisi çalışanlara belirli konularda yetkiler vererek onlarında karar mekanizmasının içerisine yerleştirilmelerini sağlamaktır.Karar mekanizmasında yer aldığını hisseden çalışanların işlerine karşı olan tutumları ve düşünceleri farklılaşmakta ve olumlu yönde değişmektedir. Bu çalışanlar eskiye oranla işlerini daha fazla sahiplenmekte ve yoğun olarak çalışmaktadırlar. Çalışanların performanlarında artışı sağlayan bir diğer önemli uygulamada “İş Zenginleştirme ve Genişletme” yöntemleridir. Bu yöntemler sayesinde çalışanın yapmış olduğu işlerin zaman zaman değişiklğe uğratılması , yeni işlerle değiştirilmesi veya çalışanın iş faaliyet alanının genişletilmesi sağlanmaktadır. Bu uygulamaların sonucu olarak yine çalışanın iş hayatının monotonlaşması engellenmekte ve işine karşı heyecanının ve sahiplenme duygusunun artması sağlanmaktadır. Yeni insan Kaynakları yönetim şeklinde yer alan etkili uygulamalar neticesinde , modern yönetim anlayışında en önemli unsurlardan biri olan “çalışan memnuniyeti” sağlanmış olmakla beraber bu uygulamaların başarısının sürekliliğinin sağlanması amacıyla çalışanlar için performans sistemi oluşturulmuştur. Performans sisteminin oluşturulmasının en önemli sebebi , şirketler içerisinde yer alan bölüm ve çalışanların yeni yönetim prensipleri çerçevesinde oluşturulan uygulamalar sonucunda etkilenme derecelerini ölçmek ve etkili çalışmalarının devamını sağlamaktır. Bugün şirketler tarafından uygulanan birçok performans ölçüm metodları ve bunların kriterleri bulunmaktadır. Bu ölçümler sonucunda çıkan neticelere bakılarak öncelikle çalışanların bireysel peformansları ölçülmekte, daha sonra da şirketi oluşturan bölümlerin performansları değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler sonucunda tüm şirketin genel insan kaynakları performans ölüçümü ortaya çıkarak, şirketin faaliyetleri açısından ölçümleme yapılmakta ve gerekli aksiyonlar alınmaktadır. Yapılan bireysel değerlendirmeler sonucunda görülen eksiklikler, eğitimler veya birebir görüşmeler sonucunda giderilmekte ve çalışanlar tekrar kazanılmaktadır. Yeni Ekososyal sistem içerisinde yer alan şirketlerin değişim süreci sonrasında kazanmış oldukları bir özellik de teknoloji ile bütünleşmiş olmalarıdır. Bu özellikleri sayesinde yeni sistem şirketleri bulundukları pazarda ve uluslararası arenada rekabetin gerisinde kalmamaktadırlar. Değişim süreci sonrasında oluşan yeni teknolojik şirketler hem dahili hemde harici uygulamalarda teknolojiyi kullanmakta ve geliştirmektedirler. Bu uygulamaların detaylarına geçmeden önce yeni sistem teknolojik şirketlerin ortak özelliklerine değinmek yararlı olacaktır. Öncelikle yeni sistem şirketleri, teknoloji kullanımının varlıklarını kayıp vermeden sürdürmenin ve pazarda bulundukları konumdan daha ileri gitmenin vazgeçilmez unsuru olduğu bilincine varmışlardır. Bu çerçevede yeni sistem şirketleri organizasyonlarının her bölümünde ve her faaliyetlerinde teknolji kullanımı yaygınlaştırmış ve entegre etmişlerdir. Buna bağlı olarak, faaliyet gösterdikleri sektör ve alanlar ne olursa olsun, kendi operasyon ve hizmetlerine yönelik yeni teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte ve gerekli uygulamaları zaman kaybetmeden sağlıklı bir şekilde sistemlerine entegre etmektedirler. Bu disiplin içerisinde hareket eden şirketler pazarda faaliyet gösteren diğer rakiplerden geri kalmamakta ve hatta bu uygulama entegrasyonlarının geri dönüşleri sonucu rakiplerine göre avantajar elde etmektedirler. Yeni sistem teknolojik şirketlerin teknoliji kullanımını ve entegrasyonunu hem dahili hem de harici olarak uyguladıklarını belirtmiştik. Yeni sistem şirketlerinin dahili uygulamaları öncelikle kurum içi iletişim,üretim ve hizmet alanlarında gerçekleşmektedir. Yeni sistem şirketlerinini özellikleri içerisinde bulunan modern yönetim anlayışının detayları üzerinde durulurken verilen iletişim metodları bu uygulamalara birebir örnek teşkil etmektedir. Kurum içi iletişimde en alt düzey personelden en üst düzey yöneticilere kadar tüm kadro teknolojik altyapılı iletişim araçlarını kullanmakta ve hızlı iletişim imkanı bulmaktadır. Çalışanların mail yoluyla birbirleri ile iletişim kurmaları, ortak elektronik çalışma alanlarının yaratılması ve projelerin elektronik ortamda takip edilmesi gibi birçok iletişim şekli bu tip uygulamalara örnek olarak verilebilmektedir. Bu ileitşim uygulamalarına ek olarak, şirketlerin müşteileri tanımak yada genel iş stratejileri oluşturmak için ihtiyaçları olan pazarlama yada istatistik raporlarını da teknolojinin yardımı ile kolaylıkla alabildikleri ve kullanabildikleri görülmektedir. Oluşturulan veritabanları ve Yönetim Bilgi Sistemleri - MIS (Management Information Systems) uygulamaları bu tip raporların alınmasında ve dolayısıyla verilerin ve bilginin değerlendirilmesinde şirketlere kolaylık sağlamaktadırlar. Dahili olarak teknolojinin kullanımı sağlanan alanlardan biri de üretim ve hizmet operasyonlarıdır. Fiziksel üretim yaparak bir ürün ortaya çıkaran kurumların üretim bantları tam otomasyon sistemine geçmiş olmakla beraber bu metod üretimde hem zaman hem de para kazandırmaktadır. Bu uygulamanın yanında stok kontrol sistemleri de yine teknolojinin yardımı ile manuel olmaktan çıkmış tamamen elektronik ortama aktarılmıştır. Stokların belirli bir azalma göstermesi ve yeni stok alınması gereken durumlarda teknolojik altyapı gerekli uyarılar yapmakta ve muhtemel hataları ve bunların sonucunda oluşabilecek üretim eksikliği ve zaman kayıplarını ortadan kaldırmaktadır. Belirli bir ürün üretmeyen ve hizmet veren firmalar ise teknolojiyi yine dahili operasyonlarında kullanmaktadırlar. Bu tip uygulamalara verilebilecek en iyi örneklerin başında kargo şirketlerinin kendi kontrolleri için kurmuş oldukları “Gönderi İzleme Sistemleri”dir. Bu sistemler sayesinde kargo şirketleri gönderinin son durumu ve bir gecikme yaşayıp yaşamayacağı konusunda bilgi sahibi olmakta ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmaktadırlar. Bugün DHL ve UPS gibi büyük yeni sistem şirketleri bu teknolojik uygulamaları kullanmakta ve yararını görmektedirler. Bu uygulamaya ek olarak küçük kurye şirketlerinin bile dağıtımcıları izleme ve yönlendirme şansları olmaktadır. Küçük kurye şirketleri de dağıtıcıların araçlarında bulunan “GKS” adı verilen “Global Konumlandırma Sistemi” sayesinde araçların yerini ve konumlarını görebilmekte ya da taşıyıcıların yanında bulunan cep telefonlarından kişisel olarakta nerede olduklarını izleyebilmektedirler. Yeni sistem şirketlerinin teknolojiyi dahili olarak nasıl kullandıklarını örneklerle inceledikten sonra, bir de bu şirketlerin teknolojiyi harici olarak nasıl kullandıklarını ve sistemlerine entegre ettkilerini incelemekte yarar vardır. Yeni sistem şirketleri teknolojiyi harici uygulamalarında ağırlıklı olarak müşteri ilişkileri ve tedarikçi operayonlarında kullanmaktadırlar. Bugün yeni sistem içerisinde yer alan hemen hemen tüm şirketler müşterilere ulaşmakta , iletişim kurmakta ve hizmet vermekte teknolojiyi ağırlıklı olarak kullanmaktadırlar. Yeni sistem şirketlerinin müşterilerine ulaşmakta kullandıkları ana araçlar “Alternatif Dağıtım Kanalları” dır. YES şirketleri , bu kanalları kullanarak hem zaman tasarrufu sağlamakta hemde maliyetlerinde düşüş yaşamaktadırlar. Şirketlerin net üzerinde kurmuş oldukları internet siteleri ve çağrı merkezleri bu dağıtım kanallarının en önemli olanlarındandır. Şirketler bu kanalları kullanarak müşterilerine bilgi vermekte , satış yapmakta, teknik destek sağlamakta ve yeni ürün ve hizmetleri kolaylıkla duyurabilmektedirler. Konuyu maliyet açısından ele alacak olursak , bu kanalların kullanımının şirketlerin ve müşterilerin iki taraflı kazanım sağladıkları bir ortam hazırladığını görmekteyiz. Tanım II.2.1 ALTERNATİF DAĞITIM KANALLARI Yeni EkoSosyal Sistem’in doğasında bulunan rekabet koşulları ve Bilgi Toplumu bireylerinin profilleri çerçevesinde kurumlar ile tüketiciler , kurumlar ile kurumlar ve tüketiciler ile tüketiciler arasında iletişim kurma ve hizmet verme işlemlerinin yapılmasında kullanılan, fiziksel temasın bulunmadığı ya da en aza indirgendiği, düşük maliyetli , hızlı ve etkili hizmet ve iletişim kanallarına verilen isimdir. Örneğin, finans sektöründe bulunan ve bankacılık alanında faaliyet gösteren bir kurumda bu kanalların kullanımının etkisi açıkça ortaya çıkmaktadır. Birçok şubesi olan ve yurt çapında yaygın bir bankanın klasik kanallar ile hizmet verirken karşılaştığı maliyetlerin, alternatif dağıtım kanallarının uygulamaya geçmesi ile yaşadığı düşüş oldukça önemlidir. Bugün bir banka müşterisinin müşterisi olduğu şubeye giderek işlem yapması hem kendisi için hemde banka için bir maliyet oluşturmaktadır. Bu maliyet, müşterinin fiziksel olarak şubeye gitmeden Internet şubesi aracılığıyla yada Çağrı Merkezini arayarak işlemlerini yaptırması sonucu işlem başına sıfır ila bir Usd arasına gerilemektedir. Klasik kanallar aracılığı ile yapılan işlemleri ise dört ila beş dolar arasında değişmektedir. Görüldüğü üzere alternatif dağıtım kanalları yeni sistem şirketleri için vazgeçilmez bir hizmet ve tasarruf unsuru olmaktadırlar. Fiziksel üretim yapan YES şirketleri teknolojiyi tedarikçi ilişki ve operasyonlarında da kullanmaktadırlar. Bugün üretim faaliyetlerinde, hammaddeden tam mamül oluşum kısmına kadar geçirilen sürecin birden fazla firma tarafından paylaşılması ya da ürünlerin hammaddelerinin tedarikçilerden satın alınması durumlarında yeni sistem şirketleri tedarik zincirleri kurarak faaliyet göstermektedirler. Kurulan elektronik tedarik zincirleri sayesinde üretici firmalar tedarikçiler ile teknolojik altyapıyı kullanarak hızlı ve etkili iletişim kurabilmekte, üretim sıkıntısına düşmeden hammadde ve parça temini yapabilmekte ve JIT (Just in Time) prensipleri çerçevesinde hareket edebilmektedirler. Elektronik tedarik zincirleri kuran ve uygulamalarını eksiksiz olarak yerine getiren yeni sistem firmaları, bu uygulamalara geçmemiş olan firmalara göre operasyonlarını daha verimli , daha düşük maliyetli ve daha az zamanda tamamlayarak, planlamalarını etkili bir şekilde yapabilmektedirler. YES sisteminde yer alan kurumların değişim süreci sonrasında elde etmiş oldukları özelliklerden en önemlilerinden biri de “Müşteri Odaklı Hizmet” anlayışına geçmiş olmalarıdır. Eski sistem şirketlerinin ana iş stratejilerini oluşturan satış ve kar amaçlı faaliyetlerin yerini YES şirketlerinde “Müşteri Odaklı Hizmet” anlayışı almıştır. Bu anlayış ve çalışma prensibi çerçevesinde YES şirketleri için vazgeçilmez unsur koşulsuz müşteri memnuniyeti olmakla beraber , genel iş stratejilerini de, eski sistem şirketlerinde bulunan satış artışı ve karlılık mantığını aksine müşteri memnuniyetinin oluşması sonucunda meydana gelen müşteri sadakati oluşturmaktadır. Yeni sistem şirketleri satış artışı ve karlılığın oluşması için öncelikle müşteri sadakatinin oluşması gerektiğinin farkına varmışlar ve tüm iş stratejilerini bu şekilde yeniden düzenlemişlerdir. Koşulsuz müşteri memnuniyeti yaratmak amacıyla YES şirketlerinin başvurdukları bir takım metodlar bulunmaktadır. Bu metodlara geçmeden önce çok önemli bir konuyuda açıklığa kavuşturmak yararlı olacaktır. YES şirketlerini bu değişime iten ve koşulsuz müşteri memnuniyeti stratejisini benimseten en önemli etken YES birey profillerinin bu konudaki zorlayıcı etkileridir. YES bireylerinin daha önce belirtildiği gibi araştırmacı , kalite hizmet talep eden ve seçici özellikleri sebebi ile pazarda tutunmak ve ilerlemek isteyen şirketler bu prensipler içerisinde çalışmak zorunda kalmışlardır. Bu prensipleri benimsemeyen ve eski sistem şirketlerinin genel iş startejilerine bağlı kalan şirketler mevcut müşterilerini kaybedecek ve yeni müşteriler kazanamayacaklardır. Bu açıdan konunu sosyal etkileri de değişim sürecinde önemli bir yer tutmaktadır. YES şirketlerinin genel iş stratejileri içerisinde yer alan koşulsuz müşteri memnuniyetinin oluşturulması ve buna bağlı olarak müşteri sadakatinin sağlanması, tüketicilerin satış veya hizmet öncesi bilgilendirilmesi , karşılaştırılmalı seçeneklerin sunulması ve satış sonrası hizmetlerin kusursuz bir şekilde yerine getirilmesi ile tamamlanmış olmamaktadır. Bu hizmet tipi YES içerisinde yer alan tüketicilerin bekledikleri standart hizmet tiplerini oluşturmakta olup bir adım sonrası ya da diğer bir değişle “Müşteri Sadakati” nin oluşması için yeterli olmayacaktır. Yeni sistem şirketleri müşteri sadakatini sağlamak amacıyla öncelikle bire bir hizmet anlayışının oluştuğu ve müşterinin kendini özel hissetiği uygulama ve metodlar ile hizmet vermektedirler. Müşterilerinin her gelişlerinde farklı bir “Tecrübe” yaşadıkları ve süprizler ile karşılaştıkları , alışkanlıklarının izlendiği ve alışkanlılarına göre kişiselleştirilmiş hizmet aldıkları şirketler tam anlamıyla müşteri sadakatını yakalama şansını bulmaktadırlar. Bu uygulamalar tam anlamıyla “Müşteri İlişkileri Yönetimi” başlığı altında üçüncü bölümde detaylı bir şekilde ele alınacaktır. YES sistemi içerisinde faaliyet gösteren kurumların önem taşıyan son iki özelliğide “Yenilikçi Anlayış ve Gelişime Açıklık” prensipleri ile faaliyet göstermelidir. Bu özellik yeni sistem içerisinde yer alan kurumların statiko’cu anlayıştan çok değişen piyasa koşullarına çabuk uyum sağlama , yeniliklere açık olma ve hızlı değişim kabiliyetlerini içermektedir. Yeni sistem şirketlerinin hem dahili hemde harici olarak yüksek dinamizimleri bulunmakta ve bu dinamizm sayesinde şirketler yeniliklere ve değişimlere hızlı bir şekilde uyum sağlaya bilmektedirler. YES şirketlerinin bu dinamizmi doğal olarak sistemin kendisinin de özelliklerinden biri olan dinamik yapıyı oluşturmaktadır. YES içerisinde yer alan kurumların değişim süreci sonucunda kazanmış oldukları özellikleri ele aldıktan ve yeni sistem kurumlarının genel profilini çizdikten sonra YES’in model olarak işleyişini detaylı bir şekilde ele alarak bölümümüzü kapatabiliriz. YES özellikleri konusunda daha önce de belirtildiği gibi kendi içerisinde dinamik bir yapısı olan ve sürekli değişim ve gelişimi destekleyen ve bu özelliği sayesinde tıkanma ve duraklama riski taşımayan bir sistem olarak ortaya çıkmaktadır. YES bireyleri ve kurumları bu dinamik yapı içerisinde birbirleri arasındaki iletişim sayesinde olumlu ya da olumsuz geri dönüş mekanizmaları oluşturmuş durumdadırlar. Örneğin, bir kurumun müşterilerine vermiş olduğu hizmet tam anlamıyla memnuniyet yaratmadığı zaman, müşterilerin kuruma göndermiş oldukları mesajlar kurumun hemen harekete geçerek gerekli aksiyonları almasını sağlamaktadır. Diğer taraftan müşterilerin kurumun hizmetini alırken olumlu olumsuz herhangi bir konudaki tutumları da aynı şekilde kurum tarafından tüketiciye iletilmekte ve yine tüketici konu ile ilgili aksiyonları hızlı bir şeklide alarak değişimi sağlamaktadır. Kurumların ve müşterilerin birbirleri arasındaki geri dönüş mekanizması, modelin çekirdeğini oluşturan “Sistem Dinamiği” ni harekete geçirerek , bu geri dönüşlerin sistem içerisindeki gerekli değişikliklerin yapılması amacıyla YES’e yönlendirilmesini sağlamaktadır. YES’e gelen mesajlar sistem tarafından işleme alınmakta ve kurumlar ile bireylere yeni gelişim/değişim fayda ve etkileri olarak geri dönmektedir. YES içerisinde oluşan bu döngü yukarıda da belirttiğimiz üzere sistemin sürekli bir dinamik içerisinde hareket etmesini ve gelişim ve değişime açık bir şekilde kalmasını sağlamaktadır. Diğer sistemlerin aksine YES bu yapısı sebebi ile radikal değişiklikler geçirebilecek ve en önemlisi içerisinde yer alan parçalarının da bu değişikliklere kolayca adapte olabilmelerini sağlayacak bir kapasiteye sahiptir. Model II.2.3 YENİ EKOSOSYAL SİSTEM (YES ) DİNAMİK DEĞİŞİM/GELİŞİM MODELİ KURUMLAR Y FAYDA/ETKİ İletişim / Erişim Globalleşme Esnek Hareket Beyin Gücü Büyüme Fırsatı Piyasa Değeri E D E Ğ İ Ş İ M S Ü R E C İ Modern Yönetim Anlayışı Teknolojik Altyapı Müşteri Odaklı Hizmet Yenilikçi Anlayış Gelişime Açıklık Geri Dönüşler GERİ DÖNÜŞ Sistem Dinamiği Gelişim/Değişim FAYDA/ETKİ İletişim Kolaylığı Bilgiye Erişim Hız ve Zaman Sosyalleşme Gelişim Fırsat Bilgili ve Kalifiye D E Ğ İ Ş İ M S Ü R E C İ Teknolojiyi kullanan Sosyal Araştırmacı Yenilikçi Gelişime Açık Kusursuz Hizmet Talebi Bire Bir İlgi Talebi S BİREYLER 3. YES’te Risk ve Başarı : Şirketler İçin Beş Temel Strateji Geride kalan ilk iki bölümde Yeni EkoSosyal Sistem’in ne anlama geldiği, içeriği , işleyişi ile sosyal ve kurumsal etkileri üzerinde durduk. Bu konularda ortaya çıkan en önemli faktör sistemin kendi içerisinde dinamiğini oluşturmuş olması ve değişikliklere ve gelişim ihtiyaçlarına çok hızlı bir şekilde cevap verebiliyor olması idi. Sistemin bu özelliği toplumda yaşayan bireylere ve faaliyet gösteren şirketlere de çeşitli özellikler kazandırmış ve “e-dönüşüm süreci”nin tamamlanmasını sağlamıştır. Tanım II.3.1 eDÖNÜŞÜM SÜRECİ Yeni EkoSosyal Sistem’in (YES) etkileri sonucu şirketlerin pazar paylarını korumak ve yükseltmek amacıyla eski ekonomi şirketi kimliğinden YES şirketi kimliğine geçişte yaşamış oldukları yönetimsel , organizasyonel , teknolojik ve stratejik gelişimlerin tamamlanmasında geçen operasyona ve süreye verilen isimdir. Özellikle altının çizilmesi gereken en önemli konulardan biri de YES değişim süreci sonucunda belirli özellikler kazanan şirketlerin pazarda başarıyı yakalamalarının garanti olmayışıdır. Sistemin dönüş hızı sebebi ile bugün çok başarılı gözüken ve pazarda yüksek paya sahip olan bir şirketin hem tüketicinin hemde rakiplerin hızlı reaksiyon ve aksiyonları sonucu ani bir şekilde pazar liderliklerini rakiplerine kaptırma veya tamamen rekabetten kopma gibi riskleri bulunmaktadır. Buna karşılık, pazarda alt sıralarda yer alan bir şirketinde doğru hamleleri yaparak rakiplerinin önüne geçme ve yükselme şansı yüksektir. Sistemin bu özellikleri şirketler için risk teşkil etmesi sebebi ile YES içerisinde yer alan şirketlerde sürekli başarı için zaman zaman belirli riskleri almak ve taşımak durumundadırlar. YES’in doğasına uymayan statiko’cu anlayışı YES şirketlerinden birinin uyguluyor olması, o şirketi eski ekonomi şirketlerinden farksız yapacaktır. Bu tip şirketlerde sonunda rakipleri karşısında rekabetten düşerek, yarışı kaybedeceklerdir. Bugün Amazon‘un başarısı işte bu YES Pazar risklerinin alınması sonucu oluşmuştur. Bu riskler alınmamış, genişleme ve önce tüm Amerika’ya sonra da tüm Dünya’ya açılma gerçekleşmeseydi, bugün “Amazon” Seattle’da online kitap satan bir yöresel şirket olacaktı. YES içerisinde risk ve başarı bundan daha önce hiçbir sistemde olmadığı kadar yakın ve dost olarak bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, eski ekonomi sistemlerinde şirketlerin başarısı daha az risk almaktan geçmekteyken, bugün YES içerisinde yer alan şirketlerin başarı ve pazar liderliği yolu, mantıklı risk alma stratejisinden geçmektedir. Bu stratejinin uygulanma başarısı, YES şirketlerin pazarın yükselen yıldızı olması ile başarısızlığa uğraması arasındaki çok ince hayat çizgisini oluşturmaktadır. Bu bölümde YES içerisinde yer alan şirketlerin başarı ve risk kavramlarını nasıl birbirleri ile bağdaştırabilecekleri ve başarıya giden yolda şirketler için belirlemiş olduğumuz 5 temel stratejiyi inceleyeceğiz. Teknolojik Yatırım YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin eski ekonomi şirketlerine göre teknolojik altyapı açısından bir adım önde olduğunu belirtmiştik. Süper lige yükselen ve daha zor bir rekabet ortamına adım atan bu şirketlerin işleri eskisinden daha zor duruma gelmektedir. YES içerisinde yer alan şirketlerin yapabilecekleri en önemli hatalardan biri mevcut teknolojik altyapılarını yeterli sayarak, teknolojik versiyon yükseltme işlemlerine ve gelişime kapılarını kapamak olacaktır. Günümüzde teknolojik gelişmeler o kadar hızlı ilerlemektedir ki , uygulanan teknoloji ilk gününden kısa bir süre sonra bir üst vesiyonunun piyasaya çıkması ve uygulanması sebebi ile eskimeye ve yine kısa bir süre sonra şirketleri mevcut teknolojileri ile iş yapamaz duruma getirmeye başlamıştır. Bugün bu gelişmelerin en basit örneği, şirketlerde kullanılan PC’lerin işlemci ve donanım açısından kısa bir süre sonra eski teknoloji sınıfına düşmesi ve bu sebeble de bazı uygulamaları çalıştıramaz hale gelmesidir. Bu açıdan YES şirketleri teknolojik gelişmeleri ve son teknolojik ürünleri yakından takip etmeli , gerekli versiyon yükseltmeleri ve değişimlerini zamanında yapmalıdırlar. YES içerisinde bir şirketin başarısı teknolojik altyapısının yeterlilik derecesi ile paralellik göstermektedir. Yeni teknolojik gelişmelerin takibinin ve uygulanmasının yanında çok önemli bir konuda bu teknolojik altyapının etkili ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Son teknolojik uygulamaların yer aldığı ve tam donanımlı bir şirketin bu uygulamaları çalıştıramaması veya tam anlamıyla verim alabilecek kadar bilgi sahibi olmaması, bu teknolojiye sahip olmamak ile eş anlamlıdır. Bu açıdan YES şirketleri sahip oldukları teknolojik kabiliyeti farkında olmalılar ve teknolojiyi pazarda kendilerine göre rekabet avantajı oluşturacak şekilde kullanmayı öğrenmelidirler. YES şirketleri teknoljiyi eski ekonomi şirketlerinin aksine şirket içi iletişimde , üretimde , satışta ve satış sonrası hizmetlerinde ve tedarikçi ilişkilerinde kullanabilmektedirler. YES şirketlerinin teknolojik altyapılarını iç iletişim ve müşteri hizmetlerinde ne şekilde kullanabildiklerine göz atacak olursak, İngiltere’nin üçüncü büyük mobil operatörü “Orange” şirketi bu konuda en çarpıcı örneklerden biri olacaktır. Bugün İngiltere’de marka bilinirliliği ve güvenirliliği açısından tüketicinin gözünde en üst sıralarda gelen şirketin teknolojiye sürekli yatırım yapması ve bu teknolojiyi kullanarak hem kendi çalışanlarının hemde tüketicilerin hayatını kolaylaştırması bu başarıyı elde etmesindeki en önemli etkenlerden biri olmuştur. Orange firması teknolojik altyapı ve yazılıma yapmış olduğu yatırımlar sonucu (YHDBD) Yüksek Hız Devirli Bilgi Dağıtımı sistemini kurmuştur. Bu sistem ve diğer yardımcı uygulamalar sayesinde şirket çalışanları sesli ve görüntülü mobil iletişim imkanı bulmuşlardır. Şirket içi iletişim kolaylığı çok ciddi boyutlarda iş kalitesinde ve hızında artışlara sebeb olmuştur. Teknoloji üretimi , kullanımı ve yeni teknolojilerin araştırma ve geliştirme işlemlerinin YES içerisinde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu daha iyi kavrayabilmek için Amerika Birleşik Devletler’indeki bilgi teknolojileri sektöründeki şirketlerin faaliyetlerine bakmak gerekmektedir. ABD içerisinde faaliyet gösteren YES şirketlerinin yaptıkları yatırım ve harcamalara bakıldığında ABD toplumu gibi bir örnek bilgi toplumunda teknolojik yatırımların ne kadar önem arz ettiği ortaya çıkmaktadır. Tablo II.3.1 ŞİRKETLERİN EKİPMAN VE YAZILIM HARCAMALARI Kaynak::Digital Economy 2002 , ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomi ve İstatistik Dairesi 2000 (Milyar Dolar) Q1 Q2 Q3 Q4 2001 (Milyar Dolar) Q1 Q2 Q3 Q4 Toplam Ekipman ve Yazılım 1.075 1.109 1.125 1.128 1.112 1.065 1.040 1.029 BT Ekipman ve Yazılımı 573,6 601,5 621,0 641,8 620,9 588,1 572,1 572,9 Endüstriyel Ekipman 159 160,5 165,1 165,6 170,7 161,2 151,3 146,7 Taşımacılık Ekipmanı 200,6 200,8 193,2 176,2 177,4 174,4 174,0 171,8 Diğer 141,8 146,7 146,1 144,1 143,3 141,1 142,3 137,1 BİR ÖNCEKİ ÇEYREĞE GÖRE DEĞİŞİM ORANLARI (%) Toplam Ekipman ve Yazılım - 3,16 1,44 0,26 - 1,41 - 4,22 - 2,34 - 1,05 BT Ekipman ve Yazılımı - 4,86 3,24 3,34 - 3,25 - 5,28 - 2,72 0,13 Endüstriyel Ekipman - 0,94 2,86 0,30 3,07 - 5,56 - 6,14 - 3,04 Taşımacılık Ekipmanı - 0,09 - 3,78 - 8,79 0,68 - 1,69 - 0,22 - 1,26 Diğer - 3,45 - 0,40 - 1,36 - 0,55 - 1,53 0,85 - 3,65 Tablo II.3.1 ‘de yer alan 2000 ve 2001 yılı rakamlarına bakıldığında BT alanında şirketlerin toplam yapmış oldukları harcamaların toplam ekipman ve yazılım harcamalarının içerisindeki payına oranlandığında, teknolojinin YES içerisinde ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermektedir. 2000 yılı içerisinde yapılan toplam ekipman ve yazılım harcamaları içerisinde BT ekipman ve yazılım harcamaları % 55 ‘lik kısmı oluşturmaktadır. Bu oran 2001 yılı verilerine bakıldığında ise % 55.5 ‘e yükselmiştir. Oranlardan anlaşıldığı gibi ekonomik durgunluğun ağır olarak hissedildiği 2001 yılında bile teknolojiye yapılan yatırımlar artış göstermektedir. Bu veriler ABD içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin tam anlamıyla teknolojik yatırımın, pazarda rekabet etmek ve geri kalmamak için kaçınılmaz olduğunu anladıklarını göstermektedir. Şirketlerin yapmış oldukları ekipman ve yazılım harcamalarının dışında, daha önce üzerinde durmuş olduğumuz Araştırma ve Geliştirme faaliyetleri de YES şirketlerinin üzerinde durması gereken bir konudur. Bu alanda ABD şirketleri yine dünyada örnek teşkil edebilecek rakamlara sahiptir. ABD şirketlerinin 1997 ile 2000 yılları arasında Araştırma ve Geliştirme faaliyetleri için yapmış oldukları harcamalara baktığımızda rakamların ciddi boyutlarda olduğu görülmektedir. Sadece imalat sanayinde dört yılda yapılan ARGE harcamaları toplamda 400 milyar doların üzerine çıkmıştır. Ortalama yıllık artış oranı % 3,2 olan bu harcamalar şirketlere rekabet avantajı , maliyet düşüşü ve pazarda yükselme gibi avantajlar getirmiştir. Bilgi teknolojileri alanında yapılan ARGE araştırmalarına bakıldığında ise en yüksek harcama tutarlarının donanım üzerine yapıldığı görülmektedir. 1997 ile 2000 yılları arasında yapılan toplam 4 yıllık ARGE harcama tutarı 110 milyar doların üzerinde olup , ODO (Yıllık Ortalama Değişim Oranı) ise % 8,3 olarak gerçekleşmiştir. Dört yılı kapsayan bu süre içerisinde Bilgi Teknolojileri hizmet alanında ise toplamda 75 milyar doların üzerinde harcama yapılmış olup, ODO % 14,6 olarak gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin sektörleri ve faaliyet alanları ne olursa olsun teknoloji yatırımı ve yenilemesi olmadan bir adım ileri gitmeleri ve pazarda rekabet etmeleri mümkün gözükmemektedir. Tablo II.3.2 ŞİRKETLERİN ARAŞTIRMA GELİŞTİRME HARCAMALARI Kaynak:Digital Economy 2002 , ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomi ve İstatistik Dairesi 1997 ** 1998 ** 1999 ** 2000 ** ODO % * Tüm Endüstriler 133,6 145 160,3 180,4 10,5 İmalat 101,2 102,2 99,9 110,8 3,2 İmalat Dışı 32,4 42,8 60,4 69,7 29,5 BT – Donanım + Hizmet 37,3 40,4 37,6 48,0 9,7 BT – Donanım 25,0 26,4 21,3 29,5 8,3 Bilgisayar 7,7 8,3 4,1 5,2 - 5,3 İletişim Ekipmanı 2,8 8,4 5,8 11,2 87,4 Elektronik Parça 14,0 9,1 10,6 12,8 0,7 Diğer Elektronik 0,5 0,6 0,8 0,3 - 3,1 BT – Hizmet 12,3 13,9 16,3 18,5 14,6 Yazılım 7,2 9,2 10,9 12,6 20,6 Teknik Dizayn 3,0 2,9 4,0 4,9 19,0 Telekomünikasyon 2,1 1,8 1,4 1,0 - 21,7 ** Tabloda yer alan harcama tutarları Milyar Dolar bazındadır. * ODO: Yıllık Ortalama Değişim Oranı (%) İnsan Kaynakları YES içerisinde faaliyet gösteren şirketler için başarıya giden yolda atılması gereken bir adım da insan kaynakları alanında bulunmaktadır. Bilgi toplumu bireylerinin ve doğal olarak çalışanlarının yüksek profilleri, doğru kişileri doğru zamanda ve doğru konumda çalıştırdıkları zaman şirketlere çok ciddi avantajlar getirmektedir. Bu konuda en doğru strateji çalışanların geçici bir süre hizmet verecek ve daha sonra ayrılacak gözüyle algılanmaması, tam aksine çalışanların çalışma hayatlarının son gününe kadar aynı şirkette çalışacakmış gibi algılanmalarıdır. Bu anlayış çerçevesinde YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin öncelikle değeri, iç müşterileri olan ve teknoloji ne düzeyde olursa olsun en önemli güçleri olan çalışanlara vermeleri gerekmektedir. Çalışanların titizlikle hazırlanmış bir İnsan Kaynakları stratejisi çerçevesinde iş tatmini , gelişim , gelir ve kariyer konularında tam anlamıyla tatmin olmaları gerekmektedir. Öncelikle çalışanların yaptıkları işi severek yapmaları konusunda ciddi bir adım atılması gerekmektedir. Çalışanların bilgili oldukları ve yapmaktan zevk aldıkları işleri yapmaları ve eğer bunun aksi bir durum varsa duruma müdahale edilerek ilgili iş değişiklikleri sağlanmalıdır. Çalışanların iş tanımlarını eski ekonomi şirketlerinde olduğu gibi sınırlar ile çerçevelemek ve bunun dışına çıkmalarına veya sorumluluk almalarına engel olmak doğru bir strateji değildir. Bu tip iş uygulamalarında çalışanların kısa bir süre monotonluk hissine kapılmaları ve verimlerinin düşme tehlikesi mümkündür. Bu bölüm içerisinde YES sisteminin kurumsal etkileri konusunda değinildiği gibi bu tip tehlikelerin önlenmesi amacıyla “İş Zenginleştirme ve Geliştirme” metodları uygulanmaktadır. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin önem vermeleri gereken bir diğer konuda çalışanların kişisel gelişimlerine katkıda bulunulmasıdır. Bilgi toplumunda yaşayan bireylerin ortak özelliği olan gelişime ve öğrenmeye açık yapıları, bu bireylerin birer çalışan olarak şirketleri tarafından sürekli olarak eğitime tabi tutulmasını ve gelişmelerine olanak sağlanmasını zorunlu tutmaktadır. Bu tip bir uygulamalaya tabi olmayan YES bireyleri bağlı bulundukları şirkette bu konuda mutsuzluk yaşayarak farklı arayışlara yönelebileceklerdir. Konuya birde diğer yönden bakacak olursak, çalışanların sürekli eğitilmesi ve daha kalifiye hale gelmeleri şirketlerin kendileri için de çok ciddi bir kazanç olacaktır. Kaliteli insan kaynaklarına sahip şirketler pazarda her zaman bir adım önde olacaklardır. YES şirketlerinin çalışan memnuniyeti ve tatmini konusunda dikkat etmeleri gereken bir diğer konuda çalışanların kazançlarının piyasada bulunan ortalamanın altında kalmaması ve tatmin edici oranda olmasıdır. Bu konuda YES içerisinde yer alan tüm şirketlerin çalışan bağlılığı yaratmak amacıyla çok dikkatli ve hassas bir şeklide hareket etmeleri gerekmektedir. Çalışanların olması gerekenden daha yüksek bir ücrete tabi tutulmaları veya daha düşük bir ücretle çalışmaları ciddi sorunlara sebeb olacaktır. Daha yüksek ücret alan çalışanların şirket içerisinde dengesizliklere yol açmaları veya çalışmalarının karşılığında getirilerinin bu ücretin daha altında kalması gibi performans sorunlarıda ortaya çıkabilecektir. Diğer taraftan, piyasanın altında ücretle çalışan personelden yeterli verimin alınamaması veya bu personelin daha yüksek ücret sunan şirketlere yönelmesi tehlikeleri de mevcuttur. Genel olarak, YES şirkerlerinde çalışan personelin ücret skalasıda eski ekonomi şirketlerine göre ciddi farklılık göstermektedir. Örneğin, bilgi toplumu bireylerinin profilleri çerçevesinde,çalışan olarak kalitelerinin diğer topluluklara göre daha yüksek olması ve bu çalışanların daha verimli olabilmeleri sebebi ile ücretlerinde de farklılıklar olabilmektedir. Bu farklılık bir toplum içerisinde farklı sektörler ve alanlarda ortaya çıkabildiği gibi, iki ayrı ülkenin iş gücü maliyetlerinde de kalite farkı sebebi ile ortaya çıkabilmektedir Grafik II.3.1 Kaynak:Digital Economy 2002 , ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomi ve İstatistik Dairesi ÇALIŞAN BAŞINA DÜŞEN YILLIK ÜCRETLER $73.800 80000 70000 $58.500 60000 50000 40000 30000 $41.800 $44.500 $25.400 $49.700 $35.000 $26.200 $28.300 $31.500 20000 10000 0 1992 1994 1996 1998 2000 BT Üretimi yapan endüstriler Diğer tüm özel endüstriler Grafik II.3.1’de görüldüğü gibi ABD içerisinde yer alan ve BT üretimi yapan şirketlerde çalışan personelin diğer özel şirketlerde çalışan personellere göre oldukça ciddi yıllık gelir farkları bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi gelir farklılıkları hem aynı ülke içerisinde yer alan şirketler arasında hemde iki ülke arasında ortaya çıkabilmektedir. Bilgi topumunun üyeleri olan çalışanlar, yıllık gelir düzeyi olarak ortalama 73,800 Usd. ücret alırlarken aynı ülkede yaşayan diğer bireyler ve özellikle bilgi toplumunun bir parçası olamamış olanlar yaklaşık yılda ortalama 35,000 Usd. kazanmaktadırlar. İki kazanç rakamı arasında % 100’den daha fazla bir fark bulunmaktadır ki bu fark bir bireyin hayat standartını ciddi bir şekilde etkilemektedir. Diğer bir deyişle bu fark sebebi ile bir kesim diğerinden daha yüksek sosyo-ekonomik sınıfta yer almaktadır. Diğer dikkat edilmesi gereken bir noktada bilgi topumu üyelerinin yıllara göre ücretlerinde meydana gelen artış diğer bireylere oranla yüksek seyretmektedir. YES şirketleri içerisinde yer alan personelin 1992 ile 2000 yılları arasındaki ücretlerinde meydana gelen ortalama artış % 15.47 iken aynı oran diğer şirket çalışanları için sadece % 8,38 olarak gerçekleşmiştir. Bu konuyu ülkeler arasında karşılaştırma yapmak amacıyla ele alacak olursak, bilgi toplumunun dominant olduğu gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin iş gücü ücretlerinde de derin uçurumlar bulunmaktadır. Bu konuya bir örnek verecek olursak , ABD veya gelişmiş Avrupa ülkelerindeki ortalama yıllık ücretler ile Uzakdoğu veya Ortadoğu’da ki ortalama yıllık ücretler arasında da büyük uçurumlar bulunmaktadır. Diğer taraftan, gelişmekte olan ülkelerdeki bilgi toplumu bireylerin almış oldukları ücretler, gelişmiş ülkelerdeki bilgi toplumu üyelerinin aldıkları yıllık ortalama ücretlerin altında kalsa bile, aradaki uçurum çok büyük değildir. YES şirketlerinin ücretlendirme konusunda dikkat etmeleri gereken en önemli noktalardan biri kişilerin ücret memnuniyetlerini de en üst seviyede tutarak insan kaynağı kalitesini düşürmemek ve kaliteli personeli rakiplerine kaptırmamaktır. Şirketlerin İnsan Kaynakları konusunda çalışan memnuniyeti yaratmak ve bunun olumlu geri dönüşlerini almak için uygulamaları gereken bir önemli strateji de çalışanların kariyer gelişimlerinin planlanması ve uygulanmasıdır. Bilgi toplumu bireylerinin profilleri içerisinde yer alan gelişime açıklık ve daha fazlasını elde etme özelliği, YES şirketlerinin bu konuda oldukça titiz davranmalarını gerektirmektedir. YES şirketleri çalışanlarının sabah gelip akşam giden ve herhangi bir kariyer planı olmayan çalışanlar olması mümkün değildir. Bu tür bir anlayış YES’in dinamiklerine ve temel özelliklerine ters düşmektedir. Şirketler, çalışanlarına şirketleri için daha yararlı olduklarında , kazançlarının karşılığında şirketin genel performansına katkıda bulunduklarında ve gerçekten performanslarını üst düzeye getirip istikrar sağladıklarında kendilerini hem maddi hemde manevi olarak tatmin edecek bir kariyer planının işleyeceğini direkt ve indirekt mesajlar ile aktarmalıdırlar. Bu uygulamaları yapan YES şirketleri diğer firmalara karşı hem kendileri hemde çalışanları için çok ciddi artılar sağlamış olacaklardır. Bugün Türkiye’de yer alan birçok firma kağıt üstünde bu uygulamalara yer veriyor gibi gözüksede aslında pratikte uygulamalar hiç olmamakta ya da gerektiği gibi yapılmamaktadır. Uluslararası şirketlerde yapılan uygulamalar ile ülkemizde şirketlerde yapılan uygulamaları karşılaştırdığımızda profesyonel yönetim anlayışının eksikliği sebebi ile çalışanların kariyer mutsuzlukları oluştuğu görülmektedir. Model II.3.1 YES ŞİRKETLERİNDE İNSAN KAYNAKLARI MODELİ YES ŞİRKETİ GELİŞİM KARİYER P E R F O R M A N S B A Ğ L I L I K İŞ TATMİNİ GELİR PERSONEL İnsan Kaynakları konusunda YES şirketlerinin Model II.3.1’de yer aldığı gibi iş tatmini , gelişim , gelir ve kariyer konularının üzerinde hasassiyetle durmaları ve bu uygulamaları eksiksiz bir şekilde yerine getirmeleri sonucunda personelden daha yüksek performans alınması ve personelin kuruma bağlılık göstermesi gibi etkiler oluşmaktadır. Oluşan bu etkiler kurumun genel performansının da artmasına sebeb olmaktadır. YES şirketlerinde İnsan Kaynakları modeli üzerindeki açıklamalarımızı tamamlamadan önce, önemli bir konuya değinmek yararlı olacaktır. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin, YES’te risk ve başarı kavramlarının birbirine çok yakın olması sebebi ile başarıya giden yolda mantıklı riskler alması gerektiğini daha önce belirtmiştik. Bu çerçevede, YES İnsan Kaynakları modelinde yer alan personelin iş tatmini , gelişimi , geliri ve kariyeri konusunda bağlı bulundukları şirketlerin tatminkar bir düzenleme içerisinde hareket etmesi kaçınılmaz olmakla beraber, bu düzenleme ve stratejilerde aşırılığa kaçılması da mantıklı risk kavramının dışına çıkılmasına ve ciddi sorunlarla karşılaşılmasına sebeb olacaktır. Bu konudaki en güzel örneklerden biri 2000 yılında meydana gelen e-kriz sırasında yaşanan personel çıkarma uygulamalarıdır. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin hızlı ve bilinçsiz büyüme sonucu yaptıkları yüksek oranlarda istihdam ve yüksek ücretlendirme, 2000 yılı e-kriz sırasında şirketleri personel azaltmaya ve mevcut ücretleri aşağıya çekmeye zorlamıştır. Bu uygulamalar sonucunda binlerce kişi işsiz kalmıştır. Diğer taraftan kriz öncesi sağlıklı stratejiler ile minimum maliyet maksimum fayda prensibi çerçevesinde hareket eden şirketler kriz dönemini en az kayıp ile atlatmış ve çalışanların da bu şirketlere güveni ve doğal olarak bağlılığı artış göstermiştir. Marka ve Müşteri Eski ekonomik sistem ile YES arasındaki şirketlerin uyguladıkları iş ve pazarlama stratejileri arasındaki en büyük farklardan biri de yeni sistemde başarıya giden yolun markalaşma ve müşteri ilişkileri yönetiminden geçmiş olmasıdır. Başarıya giden yolun ilk durağı “Marka yaratma” ve yaratılan markanın değerinin sürekliliğinin sağlanmasıdır. “Marka yaratma” işlemi sanıldığı gibi tamamen yüksek reklam bütçeleri oluşturup, ismin ve logonun beyinlere kazınmasından ibaret değildir. YES içerisinde yer alan şirketler bir araya gelen birtakım önkoşul ve uygulamaları müşteri nezdinde oluşturarak gerçek “Marka Yaratma” işlemini başarılı bir şekilde tamamlayabileceklerdir. Tüketicilerin günlük konuşmalarında ve zihinlerinde markanın yerleşmiş olması isminin ve logosunun kolay söylenebilir ve algılanabilir olmasından geçmektedir. Kolay söylenilebilen ve algılanabilen marka , marka bilinilirlik oranının pazarlama iletişim kanalları aracılığı ile yükseltilmesi sonucunda başarıya giden yolun ilk durağına gelmiş olacaktır. YES şirketlerinin bütçeleri dahilinde bu çalışmaya önem vermeleri gerekmektedir. YES toplumu içerisinde bilinmeyen ve zihinlere kazınmamış olan bir marka yarışı baştan kaybetmiş sayılacaktır. Başarılı bir marka olmak, tüketicilerin zihninde, ilgili ürün ya da hizmet grubunda bir ihtiyaçları doğduğunda, otomatik olarak akla gelen ilk isim olmaktır. İkinci olarak, markanın tüketici tarafından kabul görmüş olması gerekmektedir. Tüketici kabulü, marka bilinilirliğinin yükselmesi sonucu bu marka ile yaşanmış olan tüketici tecrübelerinin olumlu sonuçlanması neticesinde meydana gelen markaya karşı tutumdur. Markaya karşı oluşan olumlu tutumların ve markanın tüketici tarafından kabul görmüş olması, tecrübelerini sürdüren müşterilerin kaliteli hizmet ile beslenmeleri sonucunda “Marka Bağlılığını” oluşturmaktadır. Marka bağlılığı oluşan tüketici ise YES toplumunda markanın kendisine vermiş olduğu olumlu hisler sonucu, o markaya YES toplumu içerisinde hiçbir iletişim aracının yapamayacağı bir katma değer yaratacaktır. Bir marka ile yaşanmış olan tecrübe sonucunda alınan olumlu sonuçların ve iyi hizmetin tüketici tarafından çevresine anlatılması ve markanın tavsiye edilmesinin yarattığı katma değer bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden biridir. Diğer taraftan, yaşanan kötü bir tecrübede o markanın aynı yol ile onaramayacağı zararlara sebeb olabilecektir. Model II.3.2 YES ŞİRKETLERİNDE MARKA OLUŞTURMA MODELİ YES ŞİRKETİ MARKA TÜKETİCİ YES şirketlerini başarıya götüren yolun öncelikle “Marka yaratma” işlemi olduğunu belirtmiştik. Yaratılan markanın devamının sağlanması bu konudaki karar merci olan tüketicilere bağlıdır. Tüketicilerin üretilmiş olan markaya karşı bağlılıklarının sürekli olması, aldıkları hizmet ve ürünlerdeki kalitenin sürekliliği ile doğru orantılıdır. İstikrarlı bir şekilde iyi ürün ve hizmetler sunan şirketlerin yaratmış oldukları markalar pazarda rakiplerine göre her zaman bir adım daha önde olacaklardır. Eski ekonomik sistemde tüketici nezdinde marka bağlılığının oluşmasında en önemli rolü süregelen kaliteli ürünler ve hizmetler oluşturmaktaydı. Bugün, YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin pazarda başarılı olması ve markalarına bağlı bir tüketici kitlesine sahip olmaları için hizmetlerinin ve ürünlerinin kalitesi yeterli olmamaktadır. Bugün bu özellikler pazardaki rekabetin artması ve birçok şirketin hizmet ve ürün kalitelerinin belirli bir standartta olması sebebi ile başarılı olmak için yeterli olmamakta ve bir sonraki aşamaya yani tüketiciler için kişiselleştirilmiş hizmet uygulamasına geçilmektedir. YES şirketlerinde müşteri bağlılığı için altın kural, etkili bir müşteri ilişkileri yönetimi ve kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı çerçevesinde yüzde yüz müşteri memnuniyetini oluşturmaktır. Müşteri bağlılığının oluşması için gerekli olan unsurlardan biri ve en önemlisi müşterilerin marka ile yaşamış oldukları tecrübelerde olumlu etkiler almalarıdır. Bu tecrübeler yaşanırken, tüketiciye, o markayı tercih ederek ayrıcalık sahibi olunduğu hissinin verilmesi ve bu hislerin gerçek tecrübelerle pekiştirilmesi (kampanya,promosyon ve süprizler) müşterinin bağlı duruma gelmesine ve bağlılığını sürdürmesine sebeb olacaktır. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin uyguladıkları “Marka Yönetimi” ve “Müşteri İlişkileri Yönetimi” stratejilerinin başarı oranı bu şirketlerin pazarda rakipleri karşısındaki durumlarını ve pazar paylarını ciddi boyutta etkileyecektir. Geniş Vizyon ve Esneklik YES’in özellikleri içerisinde bulunan sınırsızlık kavramı bugün pazar içerisinde faaliyet gösteren şirketler içinde bir fırsat doğurmaktadır. YES şirketlerinin eski ekonomi şirketlerinin aksine global bazda , geniş ürün çeşitleri ile farklı alanlara yönelen bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. YES dünyasında gerek ulusal gerekse uluslararası alanda sınırların kalkması , iletişimin ve ticaretin çıtasını yükseltmiş, tüm dünyanın birbirinin hem müşterisi hemde rakibi olmasını sağlamıştır. Bugün YES şirketleri için müşterileri ve rakipleri eski sistemde olduğu gibi ulusal bazda değil global bazda oluşmaktadır. Bir YES sistemi şirketi teknoloji tabanlı pazarlama iletişim kanallarını kullanarak tüm dünyaya açılabilmekte, tüm dünyadan müşteriler kazanabilmektedir. Yine bu YES şirketi uluslararası alanda bulunda diğer pazarlara kolaylıkla girebilmekte ve faaliyetlerini uluslararası alanlara genişleterek , çokuluslu şirket konumuna gelebilmektedir. YES şirketlerinin global olarak hareket imkanlarına madalyonun diğer tarafından baktığımızda ise bu imkanların başka ülkelerdeki diğer şirketler içinde geçerli olabileceğini ve bu sebeble uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren diğer şirketlerin de YES şirketinin faaliyet gösterdiği ulusal pazara gelerek ciddi bir rakip haline gelmesinin mümkün olabileceğini görürüz. Bu çerçevede YES sisteminin hakim olduğu tüm uluslararası platformlarda farklı ülkelerden gelen farklı oyuncular karma bir lig içerisinde rekabet etmektediler. Bu rekabet içerisinde geri kalmamak ve gerekli Pazar payına ulaşarak, bu pazar payını korumak için şirketlerin vizyonlarını ve hedeflerini genişletmeleri gerekmektedir. Kendileri ile aynı kulvarda koşan ulusal ve uluslararası rakiplerine karşı bir adım öne geçmek için farklılaşmak zorundadırlar. Farklılaşmak için en önemli unsurlardan biri de mevcut hizmet ve ürünlerin genişletilmesidir. YES şirketleri mevcut ürün gamlarını genişleterek hem markalarının gücünü pekiştirmiş hemde hizmet seçeneklerini genişletmiş olacaklardır. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda YES toplumunu oluşturan tüm kitlelere ulaşılabilmesi amacıyla farklı iletişim kanallarının kullanımının uygulanmasıdır. Bu konuda verilebilecek en iyi örnek , e-dönüşüm sürecini başarı ile tamamlayan eski ekonomi şirketlerinden İngiltere kökenli John Charcol’dur. John Charcol şirketi İngiltere’de 25 yılı aşkın bir süredir emlak danışmanlığı yapan bir firmadır. 1999 yılının Eylül ayına kadar, geleneksel yollar ile emlak danışmalığı yapan ve YES toplumu bireylerinin çokta ilgisini çekmeyen ve yavaş yavaş marka gücünü kaybetmeye başlayan bu şirket, yeni yönetici direktöleri Toby Strauss’un göreve gelmesi ile ciddi bir değişim ve gelişim içerisine girmiştir. Bu gelişimin başlangıcı şirketin geleneksel müşterilerine sunmuş olduğu yüz yüze hizmet seçeneğinin yanına YES toplumu bireyleri için İnternet üzerinden hizmet veren Charcol Online’nın kurulmasıdır. Charcol Online’ın kurulması ve YES toplumu müşterilerine hizmet vermeye başlaması daha önce John Charcol firmasının hiç tanışmadığı yeni bir kitle ile buluşmasını sağlamıştır. Yapılan değişimin sonuçları kısa bir sürede ortaya çıkmış ve genel işlem adetleri ile cirolarda artış sağlanmıştır. Toby Strauss, bu yeniliği sigorta gibi diğer finansal ürün ve hizmet çeşitlendirmesi ile de besleyerek şirketlerini YES bireyleri için tatminkar bir hizmet alma mecrası haline getirmiştir. Bu aşamada, şirket YES içerisine girerek hem eski geleneksel müşterlerini memnun etmeye devam etmiş hemde yeni bir YES birey kitlesini kendisine doğru harekete geçirmiştir. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin başarıya giden yolda hedefleri her zaman pazar liderliğine soyunmak ve faaliyet gösterdikleri alanda her zaman ilklere imza atarak, pazarı yönetme gücünü elde etmek olmalıdır. Bu sebeble tüm YES şirketlerinin statikocu yerine atılımcı ve yenilikçi , başarı için risk alan , vizyonu geniş ve nihai hedefi pazar liderliği olan bir anlayış içerisinde hareket etmeleri gerekmektedir. Şirketler bu hedeflere ulaşırken faaliyet alanlarındaki rakiplerine karşı güçlü oldukları özelliklerini kullanmalıdırlar. Bu konuda bir örnek verecek olursak Türkiye mağaza ve kredi kartları pazarı en iyi örneklerden biri olacaktır. Türkiye çok markalı kredi ve mağaza kartları pazarında yer alan Advantage Kart , pazarda ilk taksit uygulamalarını yaparak büyük bir avantaj elde etmiştir. Rakiplerin mevcut Advantage kart sistemini özelliklerini alarak bu özelliklerin üzerine birde yeni özellikler ekleyerek pazara girmeleri ve Advantage kart sisteminin gerekli değişim ve yenilikleri zamanında uygulayamaması sebebi ile bu kart sisteminin pazar payı ciddi oranlarda düşmeye başlamıştır.Birçok kart sisteminin mevcut olduğu pazarda Akbank’ın çıkarmış olduğu Axess Kredi kartı sistemi ise henüz bu pazarda uygulanmamış kampanya yönetimi programı sayesinde tüm mevcut kart sistemlerinin sistemsel özellikleri açısından bir adım ötesine geçmiştir. Bu özellikleri sebebi ile de 2002 yılında dünyada en hızlı büyüyen master kart logolu kart sistemi ödülünü almıştır. YES şirketlerinin sistem içerisinde faaliyet gösterirken her ne kadar rakipleri ile amansız bir rekabete girmekte olsalarda zaman zaman eski ekonomi şirketlerinin aksine kendilerinin tek başına finansal ve operasyonel çerçevede gerçekleştiremeyecekleri bazı proje ve uygulamalarda rakipleri ile stratejik ortaklıklar kurdukları ve başarıya ulaştıkları görülmektedir. YES şirketleri gerektiği durumlarda aynı pazarda pazar payı için savaştıkları rakipleri ile o alanların farklı uygulamalarında ortak hareket edebilir ve her iki taraf içinde avantaj sağlayıcı projeler üretebilirler. Sonuç olarak, YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin başarılı olmaları için geniş bir vizyona sahip olmaları , eski ekonomi şirketlerinde bulunan sınırlar ve katı prensipler çerçevesinde hareket etmemeleri ve tüm dünyanın hem müşterileri hemde rakipleri olduğunun bilincinde olmaları gerekmektedir. Kriz Yönetimi Günümüzde ulusal ve uluslararası platformda yaşanan ekonomik hareketlilik yeni dünya ekonomik sisteminin bir özelliği haline gelmiştir. Tarih boyunca hiçbir zaman mali piyasalar bugün olduğu kadar dış etkilere hassas ve hemen cevap verir hale gelmemişti. Yapılan küçük bir açıklama , ağızlardan çıkan yanlış bir kelime tüm piyasalarda olumlu ya da olumsuz ciddi hareketlere sebeb olmaktadır. Bugünün koşulları içerisinde YES’te faaliyet gösteren şirketler de bu sistem içerisinde tutunmak ve meydana gelecek olumsuz gelişmeler sonucunda zor durumda kalmamak için her zaman bir kriz planına sahip olmak zorundadırlar. 1999 sonlarında ve 2000 yılı başlarında yaşanan e-kriz sonucu yüzlerce internet firmasının kapanması ve binlerce kişinin işsiz kalmasının en temel sebelerinden biri de bu kriz planlarının mevcut olmaması ya da zamanında uygulamaya koyulamaması idi. YES’te şirketlerin kriz dönemlerinde hazırlıksız yakalanmalarının ve yakalandıları zamanlarda da kurtuluşu gerçekleştirememelerinin en önemli sebelerinden biri kontrolsüz büyüme olmuştur. Minumum maliyet maksimum fayda prensibi çerçevesinde hareket etmeyen şirketler çıkması muhtemel ilk krizde ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Şu anda pazarda faaliyet gösteren ve altyapısı yeterli olmayan Internet şirketlerinin % 75’inin önümüzdeki beş yıl içerisinde iflas edeceği tahmin edilmektedir ve yine yapılan tahminlere göre ayakta kalan şirketlerin yine % 75’inin mali durumları bu şirketlerin satışını engelleyecek kadar kötü olacaktır. Bu şirketlerin bu duruma düşmelerine sebeb olacak en büyük sebep ani çıkan krizler ve bu krizler karşısında şirketlerin kriz planlarının olmayaşıdır. YES şirketlerinin hareket kabiliyetlerinin yüksek olması ve olası krizler sonucunda gerekli olan değişimlerin çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu esnekliğe sahip olan YES şirketlerinin rakiplerine göre pazarda oluşacak ani krizler sonucunda ayakta kalmaları daha yüksek bir ihtimal olacaktır. Yeni şartlara ve pazara uyum sürecinin tamamlanma süreci şirketin varlığının devamı için oldukça önemli bir etkendir. YES içerisinde faaliyet göstermekte olan şirketlerin başarıya ulaşmaları için olmazsa olmaz mantığı çerçevesinde uygulamak zorunda oldukları beş ana stratejinin incelemesini burada tamamlamış oluyoruz. Son olarak , YES içerisinde teknoljik altyapıya sahip ve teknolojiyi verimli bir şekilde kullanabilen, modern yönetim anlayışlarını benimsemiş, marka yönetimi ile müşteri ilişkileri yönetiminde başarılı olan , odak noktası müşteri olan, vizyonu geniş ve krizleri önceden sezebilen ve bu krizlere karşı hazırlanmış olan planları bulunan şirketlerin pazarda tutunmak ve yükselmek anlamında rakiplerine oranla çok daha yüksek şansları olacağını söyleyebiliriz. 4. Ulusal ve Uluslararası Tehditler : Dijital Bölünme Eski ekonomi sisteminden YES’e geçilerek katedilen büyük aşama ve gelinen uç teknolojik nokta bugün tüm topululuklar ve topluluklar içinde yaşayan tüm kitleler için geçerli değildir. Sınırları kaldıran, iletişim alanında uzaklık kavramını tamamen yok eden bu sistemi incelerken 1999 yılında tüm dünyada yaşayan insanların yarısının henüz bir telefon görüşmesi bile yapmadığını belirtmek madalyonun diğer yüzünü de ortaya çıkarmaktadır. Bugün tüm dünya üzerinde bulunan toplumlar,toplumların içerilerinde yaşayan kitleler ve ticaret yapan şirketler arasında teknolojiyi kullanma , iletişim kanallarına erişme ve bilgiye ulaşma anlamında ciddi farklar bulunmaktadır. Tanım II.4.1 DİJİTAL BÖLÜNME Dünya üzerinde bulunan toplumların ve şirketlerin ulusal ve uluslararası alanda bilgiye erişim , iletişim kurma , teknolojiyi kullanma ve ticaret yapma fırsatları, istekleri ve kabiliyetleri açısından aralarında oluşan fark neticesinde ortaya çıkan iki kutuplu ulusal ve uluslararası düzensizliğe verilen addır. Bu bölümde dijital bölünme kavramını incelerken etkili olduğu iki alan üzerinde durulacaktır. Bunlardan ilki toplum içerisindeki farklı kitleler arasında oluşan ve ikincisi ise uluslararası alanda farklı ülkeler arasında oluşan dijital bölünmedir. Bu iki alanda oluşan dijital bölünme kavramı incelenirken , dijital bölünmenin belirtileri , oluşma sebebleri , sakıncaları ve ortadan kaldırılması için uygulanan ve uygulanması gereken politikalar üzerinde durulacaktır. Bugün dünya üzerinde toplumlar içindeki farklı kitleler ve uluslarası alanda farklı ülkeler arasında oluşan dijital bölünmenin en önemli indikatörü, bu kitle veya toplumların teknolojik iletişim araçlarına erişim ve teknolojik ürünleri kullanma yüzdeleridir. Bu bölümde dijital bölünme’nin ölçülmesi ve incelenmesinde dünya üzerindeki bölgelerin , toplam nüfusları ile sabit ve mobil penetrasyon yüzdeleri , PC sahip olma oranları, Internet kullanım oranları gibi istiatistikleri kullanacağız. Tablo II.4.1 DÜNYA’DA DİJİTAL BÖLÜNME’NİN RAKAMSAL VERİLERİ Nüfus (Milyon Kişi) Telefon ( Bin Kişi ) PC Sayısı (Bin Adet) Internet (Bin Kişi ) BÖLGE ‘99 ‘00 ‘01 ‘99 ‘00 ‘01 ‘99 ‘00 ‘01 ‘99 ‘00 ‘01 Afrika 751,4 778,8 798,7 25,8 34,8 44,3 5,90 6,69 7,55 2,81 4,60 6,7 Amerika 814,1 824,5 842,4 404,7 471,4 518,3 170,7 196,5 218,2 123,6 156 182 Asya 3,500 3,569 3,606 457,1 588 727,3 86,724 103,5 117 65,8 108 158 Avrupa 795,79 796,9 800,4 487,1 608,6 675,4 115,3 130,6 140,5 71,2 108 144 Okynsy. 30,07 30,46 30,86 19,8 23,1 26,1 9,5 10,7 11,8 6,4 7,6 8,5 DÜNYA 5,892 6,005 6,079 1,394,7 1,726,2 1,991,6 388,06 448 495 269,2 384 500 Tablo II.4.1’de görüldüğü gibi dünya üzerindeki 5 ana kıtada telefon aboneliği sayısı , PC sayıları ve internet kullanıcı sayıları ciddi farkılıklar göstermektedir. En yüksek telefon aboneliği sayısı Asya kıtasında gözükmekte ise de bu rakamları nüfusa göre oranladığımız zaman ortaya pekte olumlu bir tablo çıkmamaktadır. Aynı tablo içerisinde yer alan PC sayısı ve İnternet kullanıcı sayılarına da nüfusa oranla bakıldığında bazı kıtaların penetrasyon anlamında çok geride kaldıkları görülmektedir. Bölgeleri penetrasyon anlamında incelemeye başlamadan önce toplam telefon abone sayısı , PC sayısı ve İnternet kullanıcı sayılarının bölgelere göre yüzdesel oranına bakmak faydalı olacaktır. Grafik II.4.1’de tüm dünya’da ki telefon aboneliği sayısının kıtalara göre dağılımına yer verilmiştir. Grafikte görüldüğü gibi sayısal bazda tüm abone sayısının % 37’lik kısmı Asya kıtasında yaşamaktadır. Asya kıtasını, sırasıyla % 34’lük oranla Avrupa , % 26’lık oranla Amerika, % 2’lik oranla Afrika ve % 1’lik oranla Okyanusya izlemektedir. Grafikte yer alan yüzdeleri değerlendirmelerde temel alarak dijital bölünme kavramının değerlendirilmesinde yanlış sonuçlara ulaşılabilir. Bu sebeble, ülkelerin nüfuslarına göre telefon penetrasyon oranlarının çıkartılması dijital bölünme’nin boyutlarının net bir şeklide görülmesinde faydalı olacaktır. Grafik II.4.1 *Grafikte yer alan dağılım yüzdeleri 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. DÜNYA'DA TOPLAM TELEFON ABONELİĞİ BÖLGESEL DAĞILIMI Avrupa Okyanausya 34% 1% Afrika 2% Amerika 26% Asya 37% Grafik II.4.2’de dünyada yer alan beş bölgenin nüfuslarına göre telefon aboneliği penetrasyon oranları verilmiştir. Grafikte’de görüldüğü gibi Grafik II.4.1’de abone sayısı baz alındığında dünya’daki toplam abone sayısı içerisinde % 37’lik pay ile birinci durumda olan Asya kıtası, nüfusa göre penetrasyon oranı baz alındığında % 20,17’lik oranla % 5,56’lık penetrasyon oranına sahip olan Afrika’dan sonra en düşük penetrasyon oranına sahip kıta konumundadır. Nüfusa göre telefon aboneliği penetrasyon oranlarında en yüksek orana sahip kıta % 84,58’lik penetrasyon oranı ile Okyanusya olup , bu kıtayı sırasıyla % 84,38’lik oranı ile Avrupa ve % 61,56’lık oranı ile Amerika kıtaları izlemektedir. Ortaya çıkan bu tabloya bakıldığında Afrika kıtasında her yüz kişiden sadece beşi ve Asya kıtasında ise her yüz kişiden yirmisi telefon aboneliğine sahiptir. Diğer taraftan Okyanusya’da her yüz kişiden seksen beşi, Avrupa’da seksen dördü ve Amerika’da 61’i telefon aboneliğine sahiptir. Bu oranlarla ortaya çıkan gerçek telefon gibi aslında eski ekonomik sistemin içerisinide yer alan bir iletişim aracının bile bazı kıtalarda henüz yeterli abonelik oranlarına ulaşamamış olmasıdır. Dijital bölünmenin en temel göstergelerinden biri, telefon penetrasyon oranları olarak gözükmektedir. Grafik II.4.2 *Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. DÜNYA'DA TELEFON ABONELİĞİ BÖLGESEL PENETRASYON ORANLARI 100,00 84,38 80,00 84,58 61,56 60,00 40,00 20,00 20,17 5,56 0,00 Afrika Amerika Asya Avrupa Okyanausya Dijital bölünmenin belirtilerinin incelenmesinde başvuracağımız ikinci indikatör ise yine Dünya üzerinde yer alan beş kıtanın, bilgi toplumunun oluşmasında başrolü oynayan en önemli ürünlerinden biri olan PC’ler açısından incelemmesi olacaktır. Dünya üzerinde yer alan beş kıtanın toplam PC sayılarındaki yüzdesel oranları ve bu kıtalarda kişi başına düşen PC sayılarının incelenmesi Dijital bölünmenin boyutu konusunda bize bir önemli bilgi daha verecektir. Grafik II.4.3’de dünya’da bulunan PC sayısının beş ana kıtaya göre yüzdesel dağılımı verilmiştir. Grafikte de görüldüğü gibi Amerika kıtası tüm PC sayısının % 44’lük kısmını oluşturarak bu alanda ilk sırayı almaktadır. Amerika kıtasını sırasıyla % 28’lik oranla Avrupa , % 24’lük oranla Asya ve % 2’şerlik oranlarla Afrika ve Okyanusya kıtları izlemektedir. Grafik II.4.3 *Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. DÜNYA'DA TOPLAM PC SAYISI BÖLGESEL DAĞILIMI Avrupa 28% Okyanausya 2% Afrika 2% Am erika 44% Asya 24% Beş kıtanın telefon aboneliği dağılımında olduğu gibi PC sayısınında da nüfusa göre oranlama yapılmadığı taktirde dijital bölünmenin boyutları konusunda sağlıklı bir bilgi alınamayacaktır. Grafikte Asya kıtası % 24’lük oran ile üçüncü sırada ve Okyanusya kıtası % 2 oran ile son sırada bulunsada , konuyu PC başına düşen kullanıcı sayısına göre ele aldığımızda çok farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Grafik II.4.4 *Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. DÜNYA'DA BÖLGELER BAZINDA PC BAŞINA DÜŞEN KULLANICI SAYILARI 120,0 105,6 100,0 80,0 60,0 30,8 40,0 5,7 3,9 20,0 2,6 0,0 Afrika Amerika Asya Avrupa Okyanausya Grafik II.4.4’te dünya üzerindeki beş kıtada nüfusa oranla PC başına düşen kullanıcı sayıları görülmektedir. Toplam PC sayılarının bölgelere göre oranlanmasında çıkan sonuçların aksine Okyanusya kıtası PC başına düşen 2,6’lık oranla ilk sırayı almaktadır. Bu oran Okyanusya kıtasında ortalama olarak her ailede bir PC’nin bulunduğunu göstermektedir. Okyanusya kıtasını sırasıyla 3,9 kişi ile Amerika , 5,7 kişi ile Avrupa , 30,8 kişi ile Asya ve 105,6 kişi ile Afrika kıtası izlemektedir. Grafik II.4.3’te çıkan sonuçlara göre tüm dünyadaki PC sayısının % 24’lük kısmına sahip olan Asya kıtası PC başına düşen kullanıcı sayısı oranında 30,8 kişi ile Afrikadan sonra teknolojinin en az kullanıldığı kıta olarak gözükmektedir. Telefon penetrasyonu ile beraber PC penetrasyonu da toplumların YES’e ne kadar yakın veya uzak olduklarını gösteren bir indikatördür. PC penetrasyonunda son sıralarda yer alan bölgeler ve bu bölgelerde yaşayan toplumlar çok yakın bir gelecekte ciddi problemler ile yüz yüze kalacaklardır. Dijital bölünmenin indikatörleri arasında yer alan son bölüm kıtalar bazında incelenmiş olan Internet kullanıcı sayıları ve penetrasyon oranlarıdır. Grafik II.4.5 *Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. DÜNYA'DA TOPLAM INTERNET KULLANICI SAYISI BÖLGESEL DAĞILIMI Am erika Avrupa 29% Okyanausya 2% Afrika 1% 36% Asya 32% Kıtalararası internet kullanıcılarının dağılımlarına bakıldığında % 36’lık oranla Amerika’nın tüm dünyadaki internet kullanıcıları içerisinde en fazla sayıda kullanıcıya sahip olduğu görülmektedir. Amerikayı , % 32’lik oranla Asya , % 29’luk oranla Avrupa , % 2 ve % 1’lik oranlarla ise sırasıyla Okyanusya ve Afrika izlemektedir. Dünya’da internet kullanımı bölgesel dağılımları açısından incelendiğinde diğer indikatörlerde olduğu gibi Asya Kıtası sayısal olarak yukarı sıralarda bulunmaktadır ancak konuyu tekrar nüfusa oranla inceleyecek olursak sıralamada farkılılıkların oluştuğunu ve Asya’nın oranlama açısından gerilere düştüğünü ve sayısal dağılımda son sıralarda yer alan Okyanusya’nın ise üst sıralarda bulunduğunu görebiliriz. Grafik II.4.6 *Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. DÜNYA'DA BÖLGELER BAZINDA INTERNET KULLANICI PENETRASYONU 27,56 30,00 21,69 25,00 18,04 20,00 15,00 10,00 5,00 4,38 0,84 0,00 Afrika Amerika Asya Avrupa Okyanausya Kıtalar bazında Internet kullanıcı penetrasyonu oranlarına baktığımızda Okyanusya’nın % 27,56’lık bir oranla ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Okyanusya’yı sırasıyla % 21,69’luk oranı ile Amerika kıtası , % 18,04’lük oranı ile Avrupa kıtası, % 4,38’lik oranı ile Asya kıtası ve % 0,84’lük oranı ile Afrika kıtası izlemektedir. Afrika kıtasında internet kullanan kitlenin oranı yüzde bire bile varamamıştır. Kullanıcı sayılarında üst sıralarda bulunan Asya kıtası ise nüfus göre oran hesaplandığında sondan ikinci kıta durumunda kalmaktadır. Dijital bölünmenin son indikatörü olan Internet kullanıcı sayıları ve penetrasyon oranları incelememizi tamalamadan önce Okyanusya’da yaşayan yaklaşık her dört kişiden birinin internet kullanıcısı olduğunu, bu oranların diğer kıtalarda sırasıyla Amerika’da yaklaşık 5 kişi , Avrupa’da yaklaşık 6 kişi, Asya’da yaklaşık 23 kişi ve Afrika’da yaklaşık 119 kişi olduğunu belirtmek yararlı olacaktır. Asya’da ve Afrika’da yaşanan durum gerçekten dijital bölünmenin ne kadar büyük boyutlarda olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Dijital bölünme’nin ne anlama geldiğini açıkladıktan ve ana belirtilerinin incelenmesini tamamladıktan sonra dijital bölünme’nin bir toplum ya da uluslararası düzen üzerindeki etkilerini incelemek gerekmektedir. Bugün grafik ve tablolarda verilmiş olan rakamlara bakıldığında dünya üzerinde farklı toplumlar ve bir ülkeye ait toplum içerisindeki farklı kitleler arasında dijital bölünme’nin belirtileri görülmektedir. Bir toplum içersinde Dijital bölünme’nin oluşması için o toplum içerisinde yaşayan insanların ekososyal boyutta ciddi eşitsizlik yaşamaları gerekmektedir. Yaşanan dijital bölünme’nin sosyal ve ekonomik boyutları kısa bir süre içerisinde olumsuz etkilerini göstermektedir. Öncelikle dijital bölünme’nin sosyal boyutunu ele alacak olursak toplumdaki kesimler arasındaki farklı sebeblerden dolayı oluşmuş olan dijital bölünme , dijital bölünmenin alt kutubunda yaşayan kitlenin diğer kitleden uzaklaşmasına ve yabancılaşmasına sebeb olmaktadır. Dijital Bölünme’nin üst kutubunda yer alan kitleden uzaklaşan ve yabancılaşan kitle , kendi yaşama tarz ve alışkanlıklarını belirlemeye ve kendi içlerinde oluşturdukları bir refkles sebebi ile diğer kitlenin yaşam tarzının yanlışlığı konusunda önyargı taşımaktadırlar. Toplum içerisinde oluşan kutuplaşma ve yabancılaşma sonucunda toplumun sosyal dengelerinde sarsılmalar ve iç huzursuzluklar baş göstermektedir. Toplum içerisinde yer alan bir kitlenin son teknolojiyi kullanan ve bilgi toplumu bireylerinden oluşmasına karşın diğer yanda bu teknolojilere , yaşam tarzına ve bilgi toplumu bireylerine yabancı ve hatta zaman zaman düşman bir kitle bulunmaktadır. Toplum içerisinde meydana gelen dijital bölünme ve etkileri ülkenin ekonomik altyapısına da zarar verebilmektedir. Dijital Bölünme’nin en yoğun yaşandığı ülkelerde, kaliteli iş gücü eksikliği , üretim potansiyeli eksikliği ve hepsinden önemlisi gelir dağılımı bozukluğu görülmektedir. Toplumun bir kesimi hızlı bir şeklide gelişmeye devam ederken ve toplam gelirin büyük bir kısmına sahip olurken , dijital bölünmenin alt kutubunda yer alan kesim gelir dağılımı adaletsizliği , işssizlik ve benzeri sıkıntıları yaşamaya mahkum olmaktadır. Dijital bölünme’nin ülke içerisinde yarattığı sosyal ve ekonomik etkiler o ülkenin uluslararası alanda ciddi sorunlar ile karşılaşmasına sebeb olmaktadır. Dijital Bölünme’nin bir ülke üzerindeki uluslararası etkilerini incelerken konuyu iki açıdan ele almak gerekmektedir. Öncelikle dijital bölünme’nin sebeb olduğu uluslararası ticaret olumsuzluklarından başlamak yararlı olacaktır. Çok doğal olarak dünyaya pencerelerini açmış olan her ülke için ihracat ve ithalat vazgeçilmez ticaret uınsurlarıdır. Bir ülkenin yurt dışına yapmış olduğu ihracat rakamı çok önemli bir gelir kalemi olarak görülmektedir. Ülkeler ürettikleri belirli ürünleri düşük maliyet ile üretmeyi ve uluslararası platformda rakiplerine göre daha uygun fiyatlarla satmayı hedef haline getirmişlerdir. Bu noktada dijital bölünme’nin boyutu bir ülkenin ihracat yapma ya da diğer bir deyişle uluslararası piyasada rekabet etme kabiliyetini nasıl etkilediğini incelemek gerekmektedir. Uluslararası pazarda talep gören ürünler genelde alıcı için maliyeti düşük ancak kaliteli ürünlerdir. Bugün dijital bölünme’nin yoğun olarak yaşanmadığı ülkeler, teknolojinin yardımı ile üretimde çok ciddi maliyet düşüşleri sağlamakta ve aynı zamanda ürünlerin kalitesini de en üst seviyede tutabilmektedirler. Diğer taraftan, dijital bölünme’nin yoğun yaşandığı ve teknolojinin daha üretime ve günlük hayata dominant olarak yansımadığı ülkelerde, üretim ve iş yapma maliyetleri yüksek ve buna karşılık ürün ve hizmet kaliteleride düşük olabilmektedir. Bu tip ülkelerin uluslararası pazarda rekabet güçleri yok olmakta ve ekonomileri her geçen gün ciddi bir şekilde kan kaybetmektedir. Dış ticarette iyi getiri sağlayamayan ekonomiler , dışa bağımlı ekonomik programlar çerçevesinde yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Dijital bölünme’nin ülkelere uluslararası alanda yapmış olduğu olumsuz bir etkide, sosyal ve ekonomik bir istikrarsızlık ile ciddi problemler yaşayan ülkelerin uluslararası siyasi platformda dahil olmak istedikleri ya da olmaları gereken siyasi oluşumlar tarafından dolaylı yoldan reddedilmeleridir. Bu konuda Türkiye’yi ele alacak olursak , dijital bölünmenin yoğun yaşandığı bir ülke olarak sosyal,siyasal ve ekonomik istikrarsızlığı yaşamaktadır. Avrupa Birliği ile bütünleşmeyi en önemli ve öncelikli dış politika konularından biri olarak gören Türkiye , AB’ye girerek ekonomik , sosyal ve siyasal istikrara kavuşacağına inanmaktadır. AB’nin üyelik konusunda çok sıcak olmamasının en önemli sebebi, ülkenin bozulmuş olan siyasi , sosyal ve ekonomik yapısıdır. Tam üyelik sonrası sınırların yada diğer bir deyişle vize uygulamalarının kaldırılacak olması ve yüzbinlerce işsizin diğer üye ülkelere göç etmeye çalışacakları düşünülürse , AB’nin üyeliğe neden bu kadar sıcak bakmadığı ortaya çıkmaktadır. AB’nin sıcak bakmamasının sebebleri çok doğal olarak bir takım hukuksal konularda bulunmaktadır. Sonuç olarak , bölüm içerisinde yer alan tablo ve grafiklere bakıldığında dijital bölünme’nin yoğun yaşandığı kıtaların ve bu kıtaları oluşturan ülkelerin bir çoğunun sosyal,ekonomik ve siyasal alanda çok ciddi sıkıntılar çektiği görülmektedir. Dijital bölünme’nin belirtilerinin incelenmesini tamamlarken ülkelere göre PC penetrasyon ve internet erişim oranlarına göz atmamız ve bu bilgileri takiben dijital bölünme’yi ortaya çıkaran farklı faktörleri sırasıyla ele almamız yararlı olacaktır. Dijital bölünme’nin oluşmasında en büyük paya sahip olan gelir oranı , kırsal ve kentsel kesim ayırımı , aile yapısı farklılıkları , yaş ve cinsiyet farklılıkları ve son olarak etnik köken farklılıkları tek tek çeşitli ülkelerden alınmış istatistiki bilgiler ışığında incelenmesi ve çözüm yollarının açıklanması, sorunun neden kaynaklandığını ve çözümünün nasıl olacağı konusunda aydınlatıcı olacaktır. Gerek toplumsal olarak gerekse iş hayatı için dijital bölünme’yi ölçmenin en sağlıklı yollarından biri o topluluğun PC penetrasyon oranlarını ve İnternet erişim oranlarını öğrenmekten geçmektedir. Düşük PC penetrasyon oranlarına sahip olan ülkeler diğerlerine göre iş hayatımızı sürdürmek için bir şart haline gelen bir aracı kullanmayarak, YES’e aday bile olamamaktadırlar. Grafik II.4.7’de çeşitli kıtalardan seçilmiş bazı ülkelerin nüfuslarına göre PC penetrasyon oranlarına yer verilmiştir. Grafikte’de görüldüğü gibi Hollanda PC penetrasyonunda % 65’lik oranla en yüksek kullanıcı oranına sahiptir. Hollanda’yı % 54’lük penetrasyon oranı ile Avusturalya ve % 51’lik oranı ile ABD izlemektedir. PC penetrasyonu çeçrevesinde oluşan dijital bölünmenin en yoğun yaşandığı Avrupa ülkeleri ise % 20,9’luk oranı ile İtalya ve % 27’lik oranı ile Fransa’dır. Bu iki ülke de Avrupa Birliği üyesi ve gelişmiş ülke konumunda olmalarına rağmen henüz teknolojiyi tam anlamıyla evlerin içerisine yerleştirememiş ve tam bir YES üyesi olamamışlardır. Grafik’te yer alan bir diğer ilginç sonuç ise, teknoloji ülkesi Japonya’da PC penetrasyon oranının beklendiği kadar yüksek olmaması ve Japonya’nın % 38,6’lık penetrasyon oranı ile Danimarka (% 45) ve Finlandiya’nın (% 43,4) arkasından altıncı sırada yer almasıdır. Grafik II.4.7 Kaynak: Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD). ÜLKELERDE NÜFUSA GÖRE PC PENETRASYON ORANLARI İtalya(1999) 20,9% 27,0% Fransa (2000) İngiltere (1998) 33,0% 36,4% Kanada (1997) 37,5% Yeni Zelanda (1999) 38,6% Japonya (2000) 43,4% Finlandiya ( 1999) 45,0% Danim arka (1998) 51,0% ABD (2000) 54,0% Avusturalya (2000) 65,0% Hollanda (1999) 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% Bir toplumun teknolojik yaşamın neresinde olduğunu ölçmek ve dijital bölünmenin o toplum içerisinde ne aşamada olduğunu anlamak için PC penetrasyon oranları baz alınmakla beraber , PC’lerin bir toplumun YES teknolojisine ilk adımı olduğu ve devamının mutlaka gelmesi gerektiği unutulmamalıdır. PC penetrasyonunun oluşması YES’e atılan ilk adım olurken , devamında teknolojinin sosyal ve iş hayatında kullanılmasını sağlayan başka bir araçta önem kazanmaktadır. Bu araç bugün 500 milyonun üzerindeki kişiyi hergün birbiri ile buluşturan internettir. Toplumların YES teknolojisine ne kadar yaklaştıklarını ölçmek ve o toplumlardaki dijital bölünmenin boyutlarını ölçmek için ülkelerin internet erişim oranlarına bakmak yeterli olacaktır. Ülkelerin internet erişim oranlarına baktıktan sonra dijital bölünmenin oluşmasındaki faktörleri tek tek ele alarak dijital bölünme kavramının incelenmesini sürdüreceğiz. Grafik II.4.8’de çeşitli kıtalardan seçilmiş ülkelerin nüfuslarına göre internet erişim oranları yer almaktadır. Tablo’da görüldüğü gibi nüfusa göre en yüksek internet erişimi % 58,1’lik oranla İsveç’te bulunmaktadır. İsveç’in ardından sırasıyla % 53,6’lık oranı ile Danimarka , % 53,3’lük oranı ile Hollanda , % 51,1’lik oranı ile Finlandiya ve % 47,9’luk oranı ile Avusturya ilk beş sırayı almaktadırlar. Yüksek internet erişim oranlarına sahip ülkelerden biri de % 47,1’lik oran ile ABD olarak gözükmektedir. Internet erişim oranlarında Avrupa Birliği ortalaması % 31,1 olarak gözükmekte olup , Almanya , Fransa , İspanya ve Yunanistan gibi AB üyesi ülkeler bu ortalamanın altında kalmaktadır. Özellikle Yunanistan % 10,3’lük erişim oranı ile grafikte son sırada yer almaktadır. Dijital bölünme boyutunun toplumlardaki en önemli indikatörleri içerisinde yer alan PC penetrasyonu ve internet erişim oranlarını inceledikten sonra bu bölünmeye sebeb olan ya da diğer bir deyişle toplumların bir kısmını bilgi toplumu haline getiren ve diğer taraftan kalan kısımları ise teknolojik hayattan uzak tutan faktörleri incelemeye başlayabiliriz. Günümüzde dijital bölünmenin oluşmasındaki en önemli faktörlerden biri o ülke içerisinde bulunan gelir dağılımı bozukluğu ve alt gelir gruplarının teknolojiyi kullanmak için yeterli maddi imkanlara sahip olmayışlarıdır. Gelir gruplarına göre dijital bölünmenin boyutları incelenirken yine çeşitli ülkelerdeki PC penetrasyon ve İnternet erişim oranları baz alınacaktır. Grafik II.4.8 Kaynak: U.S. Department of Commerce, Anation Online: How Amerikans are expanding their use of the Internet. AVRUPA BİRLİĞİ VE AMERİKA'DA INTERNET ERİŞİM ORANLARI Yunanistan 10,3% 21,3% Portekiz 22,5% İspanya 24,5% Fransa İzlanda 26,6% 29,2% Alm anya 29,2% Belçika Avrupa Birliği Ort. 31,1% 36,2% Lüksem burg İrlanda 39,7% 39,8% İngiltere 47,1% ABD (2000) 47,9% Avusturya 51,1% Finlandiya 53,3% Hollanda 53,6% 58,1% Danim arka İsveç 0,0% 10,0% 20,0% 30,0% 40,0% 50,0% 60,0% Grafik II.4.9 Kaynak: Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD). *Grafikte yer alan oranlar 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır. GELİR GRUPLARINA GÖRE PC PENETRASYON ORANLARI 89,0% 85,0% 90,0% 80,0% 73,0% 69,0% 66,0% 70,0% 60,0% 50,0% 40,0% 33,0% 31,0% 30,0% 19,0% 20,0% 12,0% 11,0% 10,0% 0,0% Avusturalya Fransa Hollanda Alt Gelir Grubu ABD Japonya Üst Gelir Grubu Grafik II.4.9’da çeşitli kıtalardan seçilmiş olan ülkelerin alt ve üst gelir gruplarının PC penetrasyon oranları görülmektedir. Genel olara bakıldığında, gelir düşüklüğünün doğal bir sonucu olarak her ülkede alt gelir gruplarının PC penetrasyon oranları üst gelir gruplarına göre daha düşük oranlarda gerçekleşmektedir. Üst gelir gruplarında en yüksek PC penetrasyonuna sahip olan ülke % 89’luk oranı ile Hollanda olarak görülmektedir. Hollanda’yı sırasıyla % 85’lik oranı ile ABD , % 73’lük oranı ile Fransa , % 69’luk oranı ile Avusturalya ve % 66’lık oranı ile Japonya izlemektedir. Alt gelir gruplarına bakıldığında ise , en yüksek PC penetrasyon oranı % 33 ile Hollanda’da görülmektedir. Hollanda’yı sırasıyla Avustralya , ABD , Japonya ve Fransa izlemektedir. Bu bilgiler ışığında dijital bölünme’nin gelir gruplarına göre en çok yaşandığı iki ülke Fransa ve Japonya’dır. Fransa %73’e % 11 gibi bir oranla ve Japonya’da % 66’ya % 12 gibi bir oranla ciddi dijital bölünme sorunları yaşamaktadırlar. Bu ülkelerin gelir gruplarına göre PC penetrasyon oranlarını inceledikten sonra bir de ikinci adım olan İnternet erişim oranlarına göz atmak gerekmektedir. Grafik II.4.10 Kaynak: Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD). *Grafikte yer alan oranlar 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır GELİR GRUPLARINA GÖRE INTERNET ERİŞİM ORANLARI 80,0% 77,0% 70,0% 57,0% 60,0% 50,0% 50,0% 49,0% 45,0% 50,0% 38,0% 40,0% 30,0% 18,0% 20,0% 10,0% 0,0% 7,0% 2,0% 5,0% 11,0% 7,0% 2,0% Avusturalya Kanada Fransa Alt Gelir Grubu Japonya Hollanda İngiltere ABD Üst Gelir Grubu Grafik II.4.10’da çeşitli kıtalardan seçilmiş ülkelerin gelir gruplarına göre internet erişim oranları yer almaktadır. Grafikte görüldüğü gibi üst gelir grupları içerisinde en yüksek internet erişim oranı % 77’lik oran ile ABD’ye aittir. ABD’yi sırasıyla , Hollanda , Avusturalya , Fransa , İngitere ve Kanada izlemektedir. Düşük gelir gruplarının internet erişim oranlarına bakıldığında ise en yüksek oran % 18 ile Avusturalya’da görülmektedir. Avusturalya’yı sırasıyla ABD , Hollanda , Kanada , Japonya , İngiltere ve Fransa izlemektedir. PC penetrasyon oranlarında üst gelir grubu ile alt gelir grubu arasındaki farkta en ön sırada yer alan Fransa, internet erişim oranlarının farkında da birinci sırada yer almaktadır. Fransa’da alt gelir grubunun % 11’i PC kullanırken , bu grubun sadece % 2’si internet’e erişim sağlayabilmektedir. Bu veriler özellikle bir AB üyesi olan Fransa’da dijital bölünmenin oldukça ciddi boyutlarda yaşandığını göstermektedir. Dijital Bölünme’de önemli yer tutan diğer bir faktörde ekonomik gelir dağılım bozuklukları ve kültürel altyapı farklılıkları sonucu oluşan kentsel ve kırsal teknolojik penetrasyon oranları arasındaki farklılıklardır. Günümüzde ülkelerde yer alan bölgeleri ikiye ayırırken kentsel ve kırsal kesim olarak tanım yapmamızın temel sebebi bir tarafta üretimin ve tüketimin ağırlığının oluştuğu kentsel bölgeler ve diğer taraftan üretimde,tüketimde ve hatta nufüs yoğunluğunda geride kalan kırsal bölgelerin arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklardır. Grafik II.4.11 Kaynak: Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD). ÜLKELERDE KIRSAL VE KENTSEL BÖLGELERDE INTERNET ERİŞİMİ ORANLARI 42,3% 45,0% 38,9% 40,0% 32,6% 35,0% 30,0% 28,7% 23,7% 22,7% 25,0% 17,7% 20,0% 13,6% 15,0% 10,0% 5,0% 0,0% Kanada (1999) Japonya (2000) Kırsal Hollanda (1999) ABD (2000) Kentsel Grafik II.4.11’de çeşitli kıtalardan ülkelerin kırsal ve kentsel kseimlerindeki internet erişim oranları görülmektedir. ABD bu ülkeler içerisinde hem kentsel hemde kırsal kesimin internet erişiminde en yüksek oranlara sahip olan ülke olarak gözükmektedir. ABD’de 2000 yılı içerisinde elde edilen verilere göre kentsel bölgelerde yaşayan her yüz kişiden 42 tanesi internet erişimi sağlayabilmekte ve buna karşın kırsal bölgelerde yaşayan her yüz kişiden 39 tanesi de internet erişimi sağlayabilmektedir. Bu rakamlara bakıldığında konuyu kırsal ve kentsel kesimlerin karşılaştırılması açısından ele aldığımızda ABD’de dijital bölünme ciddi boyutlarda değildir. Kırsal ve kentsel bölgelerin internet erişimi karşılaştırmalarında en yüksek oran farkı Kanada’da gözükmektedir. Bu fark Kanada’da internet erişiminin kentsel kesimlerde kırsal bölgelere göre çok daha yüksek olduğunu ve bu kriterler açısından dijital bölünme’nin boyutlarının grafikte yer alan ülkelere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm ülkelerde kırsal kesimlerin internet erişimi oranlarının kentsel kesimlere göre daha düşük olmasının en önemli sebelerinden bir tanesi de internet erişim ücretlerinin kırsal kesimlerde kentsel kesimlere göre daha yüksek olması ve erişim kalitesinin de daha düşük olmasıdır. Gelir düzeyi düşük olan kırsal kesim halkı için internet erişim ücretleri oldukça yüksek kalmaktadır. Buna ek olarak , kırsal kesimdeki altyapı kalitesinin henüz kentsel kesimdeki kadar gelişmemiş olması sebebi ile internet erişimlerinde aksamalar ve etkisizlikler oluşmaktadır. Bu aksamalar erişimin maliyetini kentsel kesimlere göre daha da arttırmakta ve sonuç olarak kırsal kesimlerde erişime talep olsa bile, yüksek maliyet ve düşük kalite sebebi ile erişim oranları kentsel kesimlere göre düşük kalmaktadır. Dijital Bölünme’nin ortaya çıkmasında rol oynayan faktörlerden biri de toplum içerisindeki yaş ve cinsiyet gruplarının teknolojiye bakış açılarının farklılık göstermesidir. Tüm dünya’da farklı yaş gruplarının PC penetrasyon ve internet erişimi oranlarına bakıldığında çıkan sonuçlar birbirlerine paraleldir. Küçük yaş gruplarının PC penetrasyon ve internet erişim oranları daha büyük yaş gruplarına göre yüksek olmaktadır. Örneğin, hemen hemen tüm ülkelerde 35-45 yaş arası grubun hem PC penetrasyonu hemde internet kullanım oranları diğer yaş gruplarına göre daha yüksek olmakla beraber , yaş grupları büyüdükçe penetrasyon ve kullanım oranları düşüş göstermektedir. Fransa ve Hollanda’da yapılan araştırmalar sonucunda en düşük yaş grubunun en yüksek internet kullanım oranına sahip oldukları gözlemlenmiştir. Nüfus içerisinde genç yaş gruplarının ağırlıklı olduğu ülkelerde PC penetrasyon oranları ve internet erişim oranları yüksek görülmekle beraber , bu oranlar nüfusun yaş ortalamasının yüksek olduğu ülkelerde düşük olduğu gözlenmektedir. İnternet erişim oranlarının farklılık göstermiş olduğu diğer bir alanda cinsiyet dağılımlarına bakıldığında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak, cinsiyetlerine göre bir dağılım yapıldığında internet kullanıcıları arasında Amerika eşit bir konumda yer alırken , İsveç bu konuda kadınların üstünlüğüne sahiptir. Japonya’ ya bakıldığında ise erkeklerin kadınlara göre evlerinden iki kat daha fazla internete girdikleri saptanmıştır. İngiltere’de Temmuz 2000 tarihinde yapılan bir araştırmada erkeklerin % 52’sinin ve kadınların % 39’unun internet kullandığı saptanmştır. Gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ükelere geçildiğinde ise erkekler lehinde oluşan bu fark biraz daha büyümektedir. Dijital Bölünme’nin ortaya çıkışında etkisi olan dördüncü önemli faktör ise toplum bireylerinin eğitim seviyeleridir. Bir toplumun bilgi toplumu düzeyine gelebilmesi için öncelikle eğitimin gerekli olduğunu ve eğitim sayesinde değişim ve gelişimin mümkün olabileceğini belirtmiştik. Bu gerçekten yola çıkarak ülkelerde yaşanan dijital bölünmeye eğitim düzeyinin yapmış olduğu etkiyi görmek için Hollanda’da 1999 yılılnda yapılan bir araştırmanın verilerini incelemek yararlı olacaktır. Hollanda’da eğitim düzeyi yüksek kitlenin PC penetrasyon oranı % 85 olarak gerçekleşirken , düşük eğitim seviyesine sahip kitlenin PC penetrasyon oranı % 40 olarak gerçekleşmiştir. Aynı kitleler için internet erişim oranları ise % 45’e % 13 civarındadır. Bu örnekte açıkça, eğitim düzeyinin ,bir toplumun teknolojiye yatkınlık ve penetrasyon oranlarını nasıl etkilediği görülmektedir. Kırsal kesimler ile kentsel kesimler arasındaki penetrasyon farkının oluşmasında iki kesim arasındaki eğitim düzeyi farklılıklarınında önemli rolü olmaktadır. Aile yapısı ya da diğer bir deyişle çocuklu aileler ile çocuksuz ailelerin PC penetrasyon ve internet erişimi oranları, dijital bölünmeye sebeb olan faktörlerden birisidir. Yapılan araştırmalar gelen anlamda çocuklu ailelerin PC penetrasyonu ve internet erişim oranlarının çocuksuz ailelere göre oldukça yüksek düzeyde bulunduğunu göstermektedir. Grafik II.4.12 Kaynak: Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD). *Grafikte yer alan oranlar 1999 ve 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır AİLE YAPISINA G ÖRE PC PENETRASYONU VE INTERNET ERİŞİMİ O RANLARI 90,0% 81,0% 73,0% 74,0% 80,0% 70,0% 60,0% 42,0% 53,0% 51,0% 52,0% 60,0% 46,0% 43,0% 50,0% 33,0% 40,0% 25,0% 30,0% 21,0% 18,0% 22,0% 7,0% 20,0% 10,0% 0,0% Avusturalya Fransa Hollanda PC/Çocuklu PC/Çocuksuz Internet/Çocuklu ABD Internet/Çocuksuz Grafik II.4.12’de çeşitli kıtalardan alınmış ülkelerin çocuklu ve çocuksuz ailelerinin PC penetrasyonu ve internet erişim oranları yer almaktadır. Grafikte görüldüğü gibi çocuklu ailelerin çocuksuz ailelere oranla PC penetrasyonu oranları oldukça yüksektir. Aynı fark internet erişimi oranlarında da ortaya çıkmaktadır. Çocuklu aileler içerisinde PC penetrasyonunda en yüksek orana sahip olan ülke % 81’lik oran ile Hollanda olarak görülmektedir. Hollanda’yı %74 ile Avusturalya , % 73 ile ABD ve % 51 ile Fransa izlemektedir. Çocuklu aileler ile çocuksuz ailelerin PC penetrasyonu oranlarındaki en büyük fark Fransa’da görülmektedir. Bu farkın en düşük olduğu ülke ise yüzdesel olarak ABD’dir. Fransa’da çocuksuz ailelerin PC penetrasyonunda oldukça düşük bir orana sahip oldukları ve bu sebeple ülkede bu kriterler göz önünde bulundurulduğunda dijital bölünme’nin yoğun olarak hissedildiği anlaşılmaktadır. Aynı tablo üzerinde internet erişim oranlarına bakıldığında ise çocuklu aileler içerisinde en yüksek oranın % 60 ile ABD olduğu görülmektedir. ABD’yi sırasıyla Avusturalya, Hollanda ve Fransa izlemektedir. Çocuklu ailelerin ve çocuksuz ailelerin internet erişim oranları arasındaki en büyük fark Fransa’da ortaya çıkmaktadır. Son olarak, bir ülkede dijital bölünmeye etki eden faktörlerden biri de etnik grupların farklı PC penetrasyon ve internet erişim oranlarıdır. Grafik II.4.13’de Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Asya-American ve Pasifik Adalı ile beyaz ve siyah ırkın PC penetrasyon ve internet erişim oranları yer almaktadır. Görüldüğü gibi ABD’de hem PC penetrasyonu hemde internet erişimi oranlarında Aya-Amerikan ve pasifik adaları ırkı yüksek oranlara sahiptir. Bu ırkı, sırasıyla beyaz ırk ve siyah ırk izlemektedir. ABD içerisinde yaşayan siyah ırk sosyo-ekonomik anlamda diğer ırklara göre daha düşük bir seviyede olmasından dolayı , bu ırkın PC penetrasyon ve internet erişimi oranlarıda diğer ırklara göre daha düşük seviyelerde bulunmaktadır. Ülkelerde yaşanan dijital bölünme’ye sebeb olan faktörlerin incelenmesini tamamladıktan sonra ülkelerin genel olarak bu teknolojik kullanım dengesizliğini ortadan kaldırmak için uygulamakta oldukları ve uygulamaları gereken politikaları incelemekte fayda vardır. Grafik II.4.13 Kaynak: Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD). *Grafikte yer alan oranlar 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır ABD'DE ETNİK KÖKENE GÖRE PC PENETRASYONU VE INTERNET ERİŞİMİ ORANLARI 65,0% 70,0% 56,0% 55,0% 60,0% 47,0% 50,0% 35,0% 40,0% 23,0% 30,0% 20,0% 10,0% 0,0% Asya-Am erican ve Pasifik Adalı Beyaz Irk PC Siyah Irk Internet Dijital Bölünmenin sebeb olduğu faktörlere baktığımızda bu faktörlerin etkilerini minimize ederek dijital bölünmenin oratadan kalkmasını sağlamak amacıyla uygulanması gerekenlerin beş ana başlıkta toplanabildiğini görmekteyiz. Bu politikalar sırasıyla, iletişim altyapısının geliştirilmesi , tüm bireyler ve kurumların penetrasyonunu arttırıcı uygulamaların oluşturulması , eğitim olanaklarının ülkenin her bölümüne eşit olarak dağıtılması , küçük işletmelerin desteklenerek teknolojiyi kullanmalarının sağlanması ve devletin bireyler ve kurumlar tarafından üretilen projlere finansman desteği vererek projelerin hayata geçirilmesinin sağlanmasıdır. Teknolojik altyapının bölgeler arasında eşit olmayan dağılımı , tam olarak oluşturulmaması ya da diğer bölgelere göre yetersiz kalması sonucunda o bölgelerde yaşayan halkın teknolojiyi kullanma ve hayatının bir parçası haline getirme çabaları hangi boyutta olursa olsun, dijital bölünme’nin yaşanması kaçınılmaz olmaktadır. Bu çerçevede, dijital bölünmenin önüne geçilmesinde atılacak ilk ve en önemli adım teknolojik altyapının ülkenin her bölgesinde yeterli ve etkili bir şeklide oluşturulmuş olmasıdır. Altyapı yeterliliği her bölgede yaşayan insanların eşit miktarda ve maliyetlerde teknolojiyi kullanma şansını oluşturmaktadır. Teknolojik altyapının eşit bir şekilde oluşturulması sonucu her birey için yakalanan fırsatların , iletişim hizmetlerinin, özelleştirilme sonucu doğan rekabet koşullarında daha düşük fiyatlarla tüketiciye ulaştırılması ile pekiştirilmesi , farklı gelir grubuna mensup bireylerin kolayca teknolojiyi kullanmalarını sağlayacak ve dijital bölünme’yi minimize edecek etkilere sahip olacaktır. Dijital bölünme’nin ortadan kaldırılması için gerekli olan önkoşulu ya da diğer bir deyişle teknolojik altyapının eşit dağılımı ve oluşumunu tamamladıktan sonra atılacak ikinci adım toplum içerisindeki tüm kesimlerin teknolojik iletişim ürünlerine kolayca ulaşmalarını sağlamaktır. Tüm okullarda ve halka açık olan birçok yerde iletişim araçlarının rahatlıkla kullanabileceği ortamlar oluşturulması gerekmektedir. Özellikle okullarda ve diğer kurumlarda teknolojik iletişim araçlarının günlük hayatta yoğun yer tutuması sağlanmalı , günlük işlerinde bu teknolojik araçların kullanımı ile tamamlanması sağlanmalıdır. Tüm yapılan çabaların sonuca varması için uygulanması gereken bir diğer ve çok önemli politika da “Ulusal Eğitim” politikasıdır. Ulusal eğitim politikasının uygulanması ülkenin tüm bölgelerindeki bireylere teknolojik altyapı sağlandıktan sonra ve gerekli imkanlar verildikten sonra bu yaşam tarzını benimsemeleri açısından çok önemlidir. Tüm bölgelerdeki okullarda gerekli altyapının hazırlanması ve tüm öğrencilerin bu teknolojilerin kullanımı ile ilgili eğitim alması ve bu teknolojilerin kullanımını yaşamlarının bir parçası olarak görmeleri sağlanmalıdır. Dijital Bölünmenin iş dünyasındaki yansımasının önüne geçilmesi için ülke içerisindeki ihracata yönelik çalışan küçük ve orta ölçekli şirketlerin teknolojik yatırım yapmaları ve teknolojiyi iş faaliyetlerinin içerisine almaları açısından devlet tarafından sürekli desteklenmeleri ve özellikle teknolojik eksiklikler sebebi ile uluslararası rekabet avantajlarını kaybetmelerine izin verilmemelidir. Devletin uygulaması gereken bir diğer politika da bu şirketlerin e-dönüşüm sürecini başarı ile tamamlamalarına kadar ücretsiz ve tam zamanlı danışmanlık hizmetlerinin sağlanmasıdır. Model II.4.1 DİJİTAL BÖLÜNMEYE KARŞI DEVLET POLİTİKALARI ALTYAPI D E V L E T P O L İ T İ K A L A R I ÖZELLEŞTİRME EĞİTİM TEŞVİK VE DANIŞMANLIK PROJE FİNANSMANI D İ J İ T A L B Ö L Ü N M B İ L G İ GELİŞİM T O P L U M U E Son olarak, devletin dijital bölünmeyi engellemesi amacıyla uygulaması gereken politikalardan biri de birey ve kurumların planladıkları projelerin devlet finansmanı ile yürütülmesi ve projenin tamamlanma sürecine kadar devlet desteğinin sürdürülmesidir. Projeler kendi finansmanını sağlayacak konuma geldiğinde ise ilgili projede rolü tamamlanan devletin projeyi gerçek sahiplerine bırakarak , diğer benzer proje desteklerine yönelmesidir. ~@~ TARTIŞMA KONUSU II.4.1 TÜRKİYE’DE YES DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE DİJİTAL BÖLÜNME Bu bölümde, dünyada birçok gelişmiş toplumun içerisinde bulunduğu Yeni Ekososyal Sistem’in (YES) özellikleri , bireylerin ve kurumların YES’e geçişinde gelişim ve değişim modelleri ve özellikleri, YES şirketlerinin uygulaması gereken temel stratejiler, dijital bölünmenin içeriği , indikatörleri , oluşmasına sebeb olan faktörler ve devletlerin dijital bölünmeyi ortadan kaldırmak için uygulamaları gereken politikalar üzerinde durulmuştur. Bilgi toplumu olabilmek ve YES içerisinde yer alabilmek amacıyla ülkelerin katetmeleri gereken sosyal, ekonomik ve siyasal aşamalar bulunmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’yi ele aldığımızda hem sosyal hem ekonomik hemde siyasal platformda henüz çok eksiklikleri olduğu ve YES içerisinde yer almak için bu üç platformda ciddi revizyon ve gelişimlere ihtiyacı olduğu görülmektedir. Bu bölümde yapılan incelemeler ışığında Türkiye’nin bugünkü fotografını çekip mevcut resim içerisinde • Türkiye’nin YES içerisine girmek ve Bilgi Toplumu olabilmesi için alınması gereken sosyal , ekonomik ve siyasal aksiyonları • Türkiye’de Dijital bölünme’nin boyutlarını ve mevcut bölünmenin ortadan kaldırılması amacıyla uygulanması gereken devlet politikalarını tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz Referanslar ARONİCA , Fingar : “The death of e and the birth of the real new economy” , 2001 ; Meghan – Kiffer Press Tampa , Florida, Usa. Organization for Economic Co-operation and Development – OECD : “Understanding the Digital Divide” , 2001 , www.oecd.org U.S Department of Commerce : “A nation Online: How Americans Are Expanding their use of of the Internet” , Februrary 2002 , www.commerce.gov Organization for Economic Co-operation and Development – OECD : “OECD Information Technology Outlook” , 2002 , www.oecd.org U.S Department of Commerce Economics and Statistics Administration: “Digital Economy 2002” , 2002 , www.commerce.gov WRIGHT Jonathan , RIGBY Rhymer , LONGHURST Richard , Business 2.0 Magazine: “ 10 Risks business must take to succeed” , 2002 , www.ecommercetimes.com ELEKTRONİK İŞ 1. Elektronik İş Kavramı 2. Elektronik Ticaret’e Giriş 3. Elektronik Ticaret’in EkoSosyal Etkileri 4. İşletmeler Arası Elektronik Ticaret (B2B) 5. İşletmeden Tüketiciye Elektronik Ticaret (B2C) 1.Elektronik İş Kavramı Elektronik İş , kısaca elektronik ortamda iş yapış şekli olarak tanımlanabilir. Elektronik İş , Elektronik Ticaret ve İnternet Ticareti ile karıştırılan bir kavramdır. Birinci bölümde şekil I.2.1 ‘de gösterildiği gibi Elektronik Ticaret , elektronik ortamda yapılan her türlü mal , hizmet , ürün alım-satımı ve elektronik sistemler vasıtasıyla para transferlerini kapsamaktadır. e-Ticaret Elektronik İş ‘in önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat Elektronik İş daha geniş kapsamlı bir kavramdır ve tüm iş süreçlerinin elektronik ortamda yürütülmesi anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle elektronik iletişim teknolojileri kullanmak suretiyle bilginin stratejik olarak kullanılmasıdır. Bilginin elektronik ortamda stratejik olarak kullanılmasının anlamı , insanlar arasındaki bilgi aktarımının , yani iletişim III. BÖLÜM _____________ gerektiren tüm iş süreçlerinin elektronik ortama taşınması suretiyle , organizasyonun iç ve dış iletişiminin arttırılıp , etkinleştirilmesi ve iş süreçlerinin otomasyona sokulması olarak tanımlanabilir. Elektronik Ticaret ise organizasyonun dış iletişiminin sadece bir kısmını kapsamaktadır. Elektronik İş uygulamalarının amacı çalışanların verimliliğini arttırmak ve maksimum müşteri memnuniyetine ulaşmak suretiyle müşteri karlılığını arttırmaktır. Tanım III.1.1 VERİMLİLİK İşin daha az maliyetle , daha hızlı , daha kolay yapılması ve yönetilmesi , karar alma süreçlerinin hızlı ve daha az yanlışlık oranına sahip olmasıdır. İş verimliliğinin artması , maliyetlerin düşmesi ve iş süreçlerinin kısalması ile mümkündür. Elektronik İş uygulamalarında esas olan iş süreçlerinin her aşamasının doğru planlanmak suretiyle elektronik ortama taşınmasıdır. Elektronik İş uygulamalarını sadece web üzerinden ürün tanıtımı ve sipariş almak olarak algılayan firmaların ömrü uzun sürmemektedir. Ödeme ve sipariş gönderme aşamalarında sorunlar yaşanmaması için tüm iş süreçlerinin internet ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Buna basit bir örneklendirme yapılabilir. Örnek olarak bir mahalle bakkalı elektronik ticaret sitesi kurarsa , potansiyel pazarını bir anda genişletecektir. Fakat sipariş gelmeye başladığında , bu siparişlere cevap vermesi için muhasebe sisteminin , fatura sisteminin , lojistik olanaklarının , tedarikçilerinin kapasitesinin , stok sisteminin , kısaca tüm süreçlerinin internet üzerinden sipariş almaya uygun olması gerekmektedir. Bu çok basit bir örnek olmasına rağmen daha gelişmiş şirketlerde de Elektronik İş denilince çoğu zaman tedarikçi ve bayiler ile entegre olmak ve son kullanıcıya yönelik Elektronik Ticaret siteleri kurmak anlaşılmaktadır. Fakat Elektronik İş tüm iş süreçlerinde insanlar arasında bilgi aktarımının elektronik ortamda yapılmasıdır. Elektronik İş süreçleri ve modelleri internet öncesi dönemde de mevcuttu. Teleks ve faks kullanılan sistemler ile Elektronik İş modelleri oluşturulmaya çalışılmaktaydı. Fakat günümüzde Elektronik İş internet ile özdeşleşme süreci içersine girmiştir. İnternetin önemi farklı formatta elektronik iletişin yöntemlerini kullanan kurumlar arasındaki iletişimde yaşanan teknolojik zorlukların aşılmasında ortaya çıkmaktadır. Bu tür format farklılıkları web tabanlı uygulamalar ile aşılabilmektedir. Ayrıca teknoloji altyapısı zayıf kırsal kesimlerde bulunan tedarikçi veya bayilerin Elektronik İş modeli içersine dahil edilmesinde internet en etkin çözümdür. İnternet Elektronik İş modellerine gereken esnekliği kazandırmaktadır. Tanım III.1.2 ESNEKLİK Esneklik bir organizasyonun veya sistemin çevresel değişikliklere hızlı bir şekilde uyum sağlıyabilmesidir. Organizasyonun hammadde temini , üretim , stok kontrol , sipariş yönetimi , satış yönetimi , finans yönetimi , tanıtım ve pazarlama gibi tüm iş süreçlerinin elektronik ortama taşınmasında dikkat edilmesi gerekli husus , kurulacak olan Elektronik İş sisteminin organizasyonun çevresel değişikliklere hızlı bir şekilde uyum sağlaması için gerekli esnekliğe sahip olmasıdır. Kurulacak Elektronik İş sistemi organizasyona detaylı ve büyük miktardaki verileri kullanılabilir bilgiye dönüştürme , bilgileri depolama , depolanan bilgileri hızla sorgulama , güncelleme ve analiz etme imkanı vermelidir. Organizasyon içersinde yapılan iletişimin ve organizasyonun dışarı ile olan iletişiminin kontrol altında tutulması, iletişimle ilgili tüm süreçlerin optimize edilmesi Elektronik İş uygulamaları ile mümkün olabilmektedir. Tüm pazarlama , satış aktivitelerinin firmaya getirisinin sağlıklı bir şekilde ölçülmesi , müşteri karlılığının tesbiti , müşteri karlılığına göre firmanın kaynaklarının tahsisi , müşteriye ürünlerin doğru zamanda , doğru iletişim kanallarını kullanmak suretiyle sunulması Elektronik İş uygulamalarının temel amacıdır. Elektronik İş uygulamalarının ölçülebilir faydaları artan gelir , verimlilik , müşteri memnuniyeti ve iletişim kalitesinin artması olarak özetlenebilir. Satın alma süreçlerindeki verimsizlikler , telefon faks giderleri , stok seviyesinin yüksek olması gibi görünmeyen maliyetlerin Elektronik İş uygulamaları sayesinde düşürülmesi sağlanmaktadır. Elektronik İş uygulamalarının bazı faydaları aşağıda listelendiği gibidir: • Hızlı , etkin iç ve dış iletişim. • Yönetim maliyetlerinin düşmesi ve daha etkin yönetim sağlanması. • İnsan faktöründen kaynaklanan hataların azaltılması. • Kayıt dışı gerçekleşen tüm işlemlerin kayıt altına alınması , kontrol süreçlerinin etkinleşmesi , özellikle devlet kurumlarında rüşvet olayının engellenmesi . • Her kademede karar alma süreçlerinde hata oranının azalması ve karar alma süreçlerinin hızlanması. • Verimlilik ve karlılıkta artış. • Müşteri memnuniyetinin artması. Fakat Elektronik İş uygulamalarının asıl avantajı müşteri memnuniyetinin artmasıdır. Elektronik İş uygulamalarının temeli iletişimdir. İletişim , organizasyon içersindeki iletişim ve organizasyonun dışarı ile olan iletişimi olmak üzere ikiye ayrılır. Organizasyon içi iletişim aşağıda belirtildiği gibi üçe ayrılmaktadır : • Aşağı Doğru İletişim : Üstlerden aşağı doğru iletişimdir. Hedef ve stratejilerin uygulatılması , iş talimatlarının verilmesi , fikir empozesi , performans geri bildirimleri vs. ‘yi içermektedir. • Yukarı doğru iletişim : Astlardan yukarı doğru iletişimdir. Sorunların bildirilmesi , iş talimatları ile ilgili geribildirimler , öneriler , şikayetler , çeşitli raporlar vs. içermektedir. • Yatay İletişim : Organizasyonun departman ve bölümleri arasındaki iletişimdir. Departmanlar arası sorunların çözülmesi için yapılan yazışmalar , eşgüdüm sağlanması için çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle yapılan iletişimler vs. kapsamaktadır. Organizasyonun dış iletişimi ise , organizasyon dışındaki tüm kişi ve kurumlar ile yapılan iletişimi kapsamaktadır. Organizasyonun dış iletişimde bulunduğu kişi ve kurumlardan bazıları aşağıda listelenmiştir. • Hissedarlar • İş başvurusunda bulunanlar • Kurumsal müşteriler • Bireysel müşteriler • Stratejik ortaklar • Bayiler • Tedarikçiler • Üreticiler • Sendikalar • Sigorta şirketleri • Nakliye şirketleri • Denetim şirketleri • Muhasebe şirketleri • Danışmanlık şirketleri • Reklam şirketleri • Devlet kurumları • Medya kurumları • Bankalar ve diğer finans kurumları Bu listenin dahada uzatılması mümkündür. Görüldüğü gibi organizasyonun dış iletişimi iç iletişimine göre daha karmaşık bir konudur. Tüm bu kişi ve kurumlar ile organizasyon arasındaki iletişim kanallarının açık olması , iletilen bilginin doğru işlenmesi ve karar alma mekanizmalarına hızla iletilmesi gerekmektedir. Günümüzde bir organizasyon için bilgi en kritik kaynaktır ve organizasyonun etkileşimde olduğu tüm dış çevresinden topladığı ham verileri hızlı bir şekilde kullanılabilir bilgiye dönüştürmesi çok önemlidir. Bir Elektronik İş modeli kurulurken en büyük sorun tüm bu kişi ve kurumlarla etkin iletişimi sağlayacak ortak bir formatın bulunmayışıdır. İletişim kurulan tüm taraflar ile farklı kanallar kullanmak suretiyle bilgi alış verişi yapılmaktadır. Elektronik İş modelleri oluşturulurken mevcut iletişim kanallarının kapatılmamasına dikkat edilmelidir. Mevcut iletişim kanallarını arttıracak bir sistem olmalıdır. Uygulanacak olan Elektronik İş modelinin tarafları kendi sistemlerini uyumlu hale getirdikçe , diğer iletişim kanalları tedrici olarak kaldırılmak suretiyle iletişimin en verimli kanal üzerinden sürdürülmesi sağlanmalıdır. Tüm tarafların sistemlerini uyumlu hale getirmesi ancak kurulacak Elektronik İş sisteminin kendi menfaatlerini arttıracak bir sistem olması ile mümkündür. Örnek olarak müşteri ile iletişimin tümü ile internet üzerinden yürütüldüğü bir Elektronik İş modeli , Türkiye gibi internet penetrasyonun düşük olduğu ve müşteri ile organik ilişkinin önemli olduğu ülkelerde , her zaman iyi sonuçlar vermez. Elektronik İş kurulma çalışmalarının her aşamasında izlenmesi gereken temel kural , yeni uygulamaların mevcut iletişimin etkinliğinin arttırılması yönünde olmasıdır. Organizasyonun iç ve dış iletişimini azaltıcı yönde oluşturulan Elektronik İş uygulamaları tamamen ters sonuçlar meydana getirecektir. Özellikle müşteri iletişiminde kullanılan Elektronik İş yöntemleri mevcut iletişim kanallarına ek olarak müşteriye sunulmalı ve avantajları , özendirici tedbirler ile müşteriye anlatılmalıdır. Diğer kanallar ise zaman içersinde kullanımlarındaki azalmaya bağlı olarak tedrici olarak ortadan kaldırılmalıdır. Elektronik İş iletişim kanallarının müşteriye mutlaka bir getirisi olmasına dikkat edilmelidir. Örneğin aşırı güvenlik şifreleri ile girilen karmaşık bir sistem ile uğraşmaktansa müşteri telefon ile iletişimi sürdürmeyi tercih edebilir. Elektronik İş sisteminin müşteri tarafından benimsenebilmesi için mutlaka basit ve geleneksel iletişim yöntemlerinden daha etkin bir sistem olması gerekmektedir. Bilginin kurum içersinde hızlı şekilde aktarılması , Elektronik İşin temel prensibidir. İletişim hızlandıkça organizasyonun verimliliğide hızla artacaktır. Kurum içi Elektronik İş kavramı B2E olarak adlandırılmaktadır. Tanım III.1.3 B2E İngilizce Business-to-Employee kelimelerinin kısaltmasıdır. Kurum içi iş anlamına gelmektedir. Rekabet şartlarına uyum sağlamak için , iç müşteri anlayışına göre elektronik ortamda oluşturulmuş , iç iletişim sistemlerini tanımlamak için kullanılan terimdir. B2E kurum içi haberleşme , kurum içi bilgi paylaşımı , izin kullanım , müşteri veritabanına erişim , telefon kayıtları , yazışma kayıtları gibi muhaberat kayıtlarının tutulması gibi işlemlerin tümünün elektronik ortamda yapılmasını içermektedir. Elektronik İş uygulamalarında aşılması en kolay zorluklar teknolojik zorluklardır. Fakat insan faktörü Elektronik İş uygulamalarında aşılması en zor engeldir. Değişim süreçlerinde insan en önemli faktördür. İnsanları uzun yıllar sürdürdükleri iş yapış tarzlarından vazgeçirmek çok zor bir iştir. Yeni iş modellerine geçiş özellikle eski ve büyük organizasyonlarda çok sancılı olmaktadır. Elektronik İş altyapısının kurulması ve organizasyon içinde uygulanmasına öncelikle personelden direnç gelmesi muhtemeldir. Bu nedenle Elektronik İş projelerinin yoğun bir eğitim programı ile desteklenmesi ve üst yönetimin kesin kararlı bir tutum sergilemesi gerekmektedir. Yönetim kararları titizlikle ve tavizsiz uygulamalıdır. Uygulamaların mutlaka departmanlar üstü mercilerce koordine edilmesi gerekmektedir. Karar alma mekanizmaları sadece organizasyon içindeki departmanların istekleri doğrultusunda işletilmemelidir. Karar alma mekanizmalarında öncelikli olarak müşteri fikirleri olmak üzere , tedariçilerin , bayilerin vs. fikirleri etkili olmalıdır. Elektronik İş uygulamalarına çalışanlardan gelen direncin bir sebebi de , çalışanların mevcut sistemde kendileri tarafından yapılan işlerin sistem tarafından yerine getirilmesinin , işlerini kaybetmelerine sebep olacağı korkusudur. Bayi ve tedarikçilerin otomasyonu uygulanırken de özendirici unsurlar kullanılması çok önemlidir. Örnek olarak daha önce telefonla sipariş verdiğinde indirim alan bir bayinin , internet üzerinden sipariş verdiği zaman mutlaka daha yüksek bir oranda indirim alacağını bilmesi gerekir. Aksi taktirde bayiler sistemi kullanmaktan kaçınacaklardır. Genelde internet üzerinden verilen siparişlerde bayilerden nakliye ücreti alınmaması şirketler tarafından Elektronik İş uygulamalarını özendirici bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Elektronik İş kurulması için ilk iş olarak organizasyonun elektronik sinir sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Tanım III.1.4 LAN İngilizce Local Area Network kelimelerinin kısaltmasıdır. Bölgesel alan ağı anlamına gelmektedir. Göreceli olarak küçük alanlarda kurulan bilgisayar ağlarına verilen isimdir. Genelde bir bina veya bir kaç binada bulunan bilgisayarları birbirine bağlamak için kullanılır. Organizasyon içersinde bulunan tüm bilgisayarların tek bir sunucuya bağlanmak suretiyle tüm organizasyondaki iletişimin tek sunucu üzerinden yürütülmesi , organizasyonun tek noktadan internete çıkması suretiyle organizasyonun iç ve dış iletişiminin kontrol altına alınması sağlanabilir. Bu şekilde tasarlanan bir yapı organizasyon içersinde veri , yazılım ve donanım paylaşımı sağlayacağı için maliyetleri düşürücü etkisi vardır. Ağ lisansı ile paylaşılacak programlar sunucu üzerine kurulabilir. İlgili uygulamalar kullanıcılar tarafından çalıştırılabilir, paylaşılabilir , ama silinemez olarak belirlenir ve kullanıma açılır. Bu şekilde programların kurulma ve bakım maliyetleri düşürülebilir. Bölgesel Alan Ağı – LAN (Local Area Network) adı verilen bu ağlar bina veya ofis içi gibi sınırlı alanlar içerisinde kurulurlar. Diğer ağ tiplerine göre daha hızlı çalışırlar ve bünyelerinde bilgisayarlar, yazıcılar gibi çevre birimleri yer alır Ayrıca kablosuz çevre birimleri ile de entegre edilebilmektedirler. Organizasyonun merkez dışındaki şubeleri , bayileri , tedarikçileri ile iletişim ise Geniş Alan Ağları – WAN (Wide Area Network) kurmak suretiyle sağlanabilir. Organizasyon çok geniş alanlara yayılmış ise Geniş Alan Ağı kurulurken uydulardan faydalanılır. Geniş Alan Ağı coğrafi olarak geniş bir alana yayılmış olan organizasyonlarda iletişimi sağlamaktadır. Fakat Geniş Alan Ağlarının kurulum , bakım ve geliştirme maliyetleri çok yüksektir. Coğrafi olarak çok geniş alanlara yayılmış organizasyonlar için en ucuz çözüm internet üzerinden güvenliği sağlanmış şekilde iletişimdir. Bu bağlamda günümüzde Sanal Özel Ağ – VPN (Virtual Private Networks) adı verilen , organizasyonun açık ağ üzerinden güvenli şekilde iletişimde bulunmasını sağlayan yazılım çözümleri önem kazanmaya başlamıştır. Tanım III.1.5 VPN İngilizce Virtual Private Network kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Sanal özel ağ anlamına gelmektedir. Şifreleme ve güvenlik sistemleri kullanmak suretiyle açık ağ üzerinde , sadece sisteme tanımlı olan kullanıcıların girebildiği özel ağlar oluşturulması için kullanılan teknolojinin adıdır. Elektronik ağ yapıları ile oluşturulmuş sinir sistemlerinin organizasyonun maliyetleri üzerinde yazılım paylaşımı yanında pek çok olumlu etkisi daha vardır. Örneğin video konferans gibi eş zamanlı iletişim yöntemleri sayesinde toplantılar için yapılması gereken seyahatlere vs. gerek kalmamaktadır. Sonuçta karar verme süreleri kısalmakta ve maliyetler düşmektedir. Büyük coğrafi alanlara yayılmış bulunan bankalar gibi büyük organizasyonlar düşünüldüğü zaman , tüm organizasyonu birbirine bağlayan elektronik sinir sisteminin önemi daha iyi kavranabilir veya üreticileri dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan küresel bir şirketi düşünürsek , bu şirket için üreticilerin stok durumunu eş zamanlı izlemek ve bayilere siparişleri hızla iletmenin ancak elektronik iletişim ağı ile mümkün olabileceği anlaşılır. Coğrafi olarak dağınık organizasyonların iletişim ihtiyaçları için Geniş Alan Ağları – WAN (Wide Area Network) kurmaları ve bu iletişim ağını kendi kadroları ile işletmeye çalışmaları yatırım , personel ve sürekli teknolojik yenileme maliyetlerinin yüksek olması sebebi ile verimli değildir. Bu durumda Sanal Özel Ağ – VPN (Virtual Private Networks) ’lar vasıtasıyla internet üzerinden iletişim kurulması en maliyetsiz yöntem olarak görülebilir. Fakat ileride değinileceği gibi internet alt yapısının günümüzde eksiklikleri ve yetersizlikleri bulunmaktadır. Etkin bir Elektronik maddelenmiştir: • İş altyapısının içermesi gereken öğeler aşağıda Bilgi Yönetimi: Elektronik iletişim imkanları vasıtasıyla organizasyonun iletişimde bulunduğu tüm kişi ve kurumlardan toplanan ham verilerin işlenerek kullanılabilir bilgiye dönüştürülmesi ve bu bilginin kayba uğramadan organizasyonun karar alma mekanizmaları içerisine hızla sokulması gerekmektedir. Fakat tüm kanallardan gelen ham bilgiler aynı formatta olmayacaktır. Değişik elektronik iletişim yöntenleri kullanan kurumlardan farklı iletişim kanalları vasıtasıyla toplanan verilerin depolanması ve işlenmesi için kurulan Elektronik İş sisteminin heterojen bir yapıya sahip olması gerekmektedir. Bu şekilde Elektronik İş sistemi içersinde ham verilerin kullanılabilir bilgiye dönüştürülmesine bilgi yönetimi adı verilmektedir. • Bütünleştirme: İzole olmuş Elektronik İş sistemleri başarısız olmaya mahkumdur. Sistemin mutlaka organizasyonun dış iletişimde bulunduğu kişi ve kurumların kullandıkları sistemler ve iletişim kanalları ile entegrasyonu şarttır. Tüm taraflar ile ortak standartlara sahip kapalı bir ağ vasıtasıyla haberleşmek mümkün olmadığı için , Elektronik İş modelinin web tabanlı olarak tasarlanması iyi bir çözümdür. Tanım III.1.6 ERP İngilizce Enterprise Resource Planning kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Girişim kaynak planlaması anlamına gelmektedir. Organizasyon içersindeki tüm iş süreçlerinin planlanması için kullanılan iş yönetim sistemidir. Planlama , üretim , satış ve pazarlama süreçlerini içermektedir. Entegrasyon için hızlı ve maliyet düşürücü iş süreçleri uygulanmalıdır. Organizasyon içinde ERP , organizasyon dışı iletişim içinde B2B ve Tedarik Zinciri Yönetimi - SCM (Supply Chain Management) uygulamak suretiyle organizasyon ile müşteri , tedarikçi ve iş ortaklarının iletişimi arttırılmalıdır. Tanım III.1.7 CRM İngilizce Customer Relationship Management kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Müşteri ilişkileri yönetimi anlamına gelmektedir. Bir organizasyonun müşteri ile etkileşiminin tüm boyutlarının yönetilmesidir. Yeni web teknolojileriden dolayı sürekli değişen müşteri davranışları CRM’in önemini arttırmıştır. Oluşturulan sistem hızla değişen iş çevresine uyum sağlıyabilecek şekilde tasarlanmalıdır. • İletişim Ağı: Eletronik İş uygulamaları ile artan bilginin organizasyonun her yerine hızla iletilmesi ve tüm organizasyonun artan dış iletişimine paralel olarak sistem kapasiteside arttırılmalıdır. Planlama aşamasında sistemde bilgi akışınının hızlı olması tasarlanmışken eğer sistem kapasitesi düşük kalırsa , sistem hızı düşüklüğü zaman kaybına sebep olacak ve Eletronik İş uygulamalarının organizasyonun verimini arttırmasına engel teşkil edecektir. Tasarlanan iş modeline uygun teknoloji altyapısının kurulması çok önemlidir. Yetersiz sistem kapasitesi bazı durumlarda elektronik ortamdaki iş süreçlerinin kağıt ortamdaki iş süreçlerinden daha yavaş gerçekleşmesine sebep olmaktadır. Eğer iş süreçleri tamamen elektronik ortama taşınmış ise sistem arızalarının meydana gelmesi organizasyonun tamamen felç olması anlamına gelecektir. Bu tür sistem yetersizlikleri organizasyon üzerinde büyük zararlara sebep olabilir. Bundan dolayı teknolojik altyapı yatırımlarında masraftan kaçınmak ileride daha büyük maliyetlerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. İyi bir iletişim alt yapısının sahip olması gereken özellikler aşağıda özetlendiği gibi dir: a- Her an her yerden erişilebilirlik (mobil cihazlar ile veya internet bağlantısı olan her yerden). b- Farklı üreticiler tarafından üretilmiş cihazlar ile uyumlu olma. c- Sistem hızının yüksekliği. d- Sistem güvenliğinin sağlanmış olması. e- Sistemin 24 saat kesintisiz çalışabilir durumda kalabilmesi. f- Yüksek kapasiteli yardım masası ve teknik servis hizmetinin bulunması . g- Organizasyonun verimliliğinin ve performasının sistem tarafından ölçülebilmesi. Otomasyon ile Eletronik İş genelde birbirlerine karıştırılan kavramlardır. Halbuki otomasyon Eletronik İşin vazgeçilmez bir parçası olmasına rağmen farklı anlama gelmektedir. Eletronik İş iletişimin arttırılması, etkinleştirilmesi ve bilginin organizasyon içersinde daha verimli işlenmesi amacıyla elektronik iletişim sistemlerinden faydalanılmasıdır. Otomasyon ise iş süreçlerinde karar alma aşamalarının bazılarında insan faktörünün devre dışı bırakılarak , insan müdahalesi olmadan sistem tarafından yapılması demektir. Tanım III.1.8 OTOMASYON Endüstride , yönetimde ve diğer iş süreçlerinde insan aracılığı olmadan , işlerin otomatik olarak yapılmasıdır. Eletronik İş uygulamaları iletişimin verimli şekilde yapılmasını sağlar. İletişim olması içinde insan faktörü olmalıdır. Eğer iletişim gerektiren tüm iş süreçleri otomasyona sokulursa , bu durumda insan faktörü olmadan organizasyonun hayatını sürdürebileceği anlamı çıkar ki , böyle bir durum sözkonusu değildir. Otomasyonun faydaları kişiye göre farklı uygulamalar yerine tüm organizasyon uygulamalarının standart hale gelmesi , müşteri verimliliğinin daha sağlıklı ölçülmesi , iş süreçlerinin kısalması olarak özetlenebilir. Günümüzde internet altyapısı tüm iş süreçlerinin internet üzerinden yürütülmesine uygun değildir. İşle ilgili tüm belgelerin web tabanlı uygulamalar vasıtasıyla gönderilmesi, özellikle büyük organizasyonlarda veri akışının yoğunluğu buna karşılık internet hızının yetersizliğinden dolayı , iş süreçleri üzerinde yavaşlatıcı etki yaratacaktır. I.bölümde değinilen Yeni Kuşak İnternet – NGI (Next Generation Internet) girişimi internet alt yapısının teknolojideki gelişmelere uygun olarak yeniden tasarlanmasını amaçlamaktadır. Alt yapı yetersizliğinden dolayı şimdilik interneti Eletronik İş uygulamalarının merkezine koymak hata olacaktır. Elektronik belgelerin (e-Belge) hukuksal geçerlilik kazanması iş süreçlerinin internete taşınması için çok önemlidir. Çünkü günümüz iş hayatında hukuksal olarak geçerli olan belgeler kağıt belgelerdir. Bu belgelerin internet üzerinden iletilmesi ise bunların resim dosyasına dönüştürülmesi ile mümkündür. Bu tür dosyalar çok yer kaplamaktadır ve bu tür büyük dosyaların mevcut internet alt yapısı vasıtasıyla iletilmesi ise zaman almaktadır. Eğer iş hayatında kullanılan tüm belgelerin elektronik versiyonları hazırlanıp , hukuki geçerlilikleride çıkarılan yasalarla kabul edilirse , gerekli kurumlarca elektronik olarak imzalanmış e-Belgeler internet üzerinden iletilmeye başlayacaktır. Bu gelişmelere paralel olarak alt yapınında gelişmesi ile Eletronik İş uygulamaları internet merkezli hale gelebilecektir. Küresel şirketler için uzun vadeli Eletronik İş stratejilerini internet üzerine kurmak kaçınılmazdır. Dünya üzerine yayılmış pek çok merkez , şube , bayi vs. ile ancak internet vasıtasıyla etkin iletişim sağlanabilir. İnternet iş süreçlerinde ve organizasyonların yapılarında radikal değişikliklere sebep olacaktır. Fakat bir kavram hiç değişmeyecektir. Oda müşteri memnuniyetinin bir şirketin yaşaması için hayati önemidir. Bu nedenle tüm Eletronik İş stratejilerinin merkezinde müşterinin bulunması gerekmektedir. Ektkin olan bir Eletronik İş uygulaması müşteri ile organizasyonun etkileşimini arttırmalıdır. Eletronik İş uygulamaları genellikle ürün odaklı olarak tasarlanmaktadır. Fakat günümüz iş dünyasındaki eğilimler müşteri odaklı organizasyonlara doğrudur. Tanım III.1.9 SUNİ ZEKA Bilgisayarların insan benzeri davranışlar yapması için kullanılan programlara verilen addır. Ürün odaklı bir Eletronik İş stratejisi şirket karlılığının düşmesi anlamına gelir. Buna örnek olarak müşteri şikayetleri artmasına rağmen personel giderlerinin azalacağı ve üretimde verimliliğin artacağı umuduyla yapılan uygulamalar gösterilebilir. Başlangıçta verim artışı olmasına rağmen artan müşteri şikayetleri sonunda rakiplerin öne geçmesine sebep olacaktır. Bu nedenden dolayı Eletronik İş uygulamaları hazırlanırken detaylı planlama yapılmalıdır. Geri dönüşü olmayan büyük yatırımların sonunda organizasyonun iflasına bile sebep olunabileceği akıldan çıkarılmaması gereken bir husustur. Eskiden şirketler kendi ürün ve hizmetlerini üretip sonra bu ürünü müşteriye beğendirmeye çalışıyorlardı. Günümüzde ise ürünler müşteri istekleri doğrultusunda üretilip pazara sunulmaktadır. Günümüzde Eletronik İş çağında alıcı gücü giderek artmaktadır. Müşteriler internet vasıtasıyla ürünler arasında detaylı karşılaştırma yapabilmektedir. Şirketler için müşteri memnuniyeti en önemli başarı unsuru haline gelmiş durumdadır. İnternetin ilk zamanlarında Eletronik İşin tüm iş süreçlerini otomasyona sokma ve internet üzerinden satış yapmak olduğu sanılıyordu. İnternet üzerinden suni zeka ve internet robotları sayesinde müşteri iletişiminin tamamının otomasyona sokulabileceği düşünülüyordu. Tanım III.1.10 BOT Otomatik olarak kendi kendine çalışabilen bilgisayar programlarına verilen addır. Fakat zamanla anlaşıldı ki müşterilerin çoğunluğu karşılarında gerçek insanlar görmek istemektedirler. Eletronik İşin temel amacı müşteri memnuniyetini sağlamaktır. Müşteriyi robotlar ile konuşturmak değildir. Asıl amaç elektronik ortamda müşteri ile bütünleşmek ve müşteriyi organizasyonun bir parçası haline getirmektir. Tarihsel olarak şirketlerin kendilerini değiştirmekten anladıkları genel olarak ürün özellikleri ve fonksiyonelliğini arttırmak , yeni ürünler piyasaya çıkarmak olarak algılanmaktaydı. Fakat günümüzde yeni ürünlerin rakipler tarafından taklit edilmesi çok kısa sürmektedir. Bu sebepten dolayı önemli olan memnuniyetinin sağlanmasıdır. Müşteri memnuniyetini sağlanması için müşteri ile organizasyon arasındaki iletişim engellerinin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Burda çağımızın en önemli iletişim aracı internetin önemi ortaya çıkmaktadır. Eletronik İş uygulamalarının organizasyonlar için kaçınılmaz olmasının sebebi , günümüzde müşteri beklentilerinin internet dolayısıyla çok artmış olmasıdır. Müşteriler her organizasyondan uygulama özelliklerinin aynı kapasitede olmasını beklemektedirler. Örneğin bir banka müşterisi bankanın internet şubesinden tüm işlemlerini bankaya gitme ihtiyacı duymadan yapabiliyorsa aynı uygulamayı sigorta şirketinden , menkul kıymet aracı kurumundan vs. beklemektedir. Bu durum Eletronik İş uygulamalarının hayata geçirilmesi konusunda organizasyonların harekete geçmelerini zorunlu kılmaktadır. Çünkü tüm iş süreçlerinin temelinde müşteri vardır ve müşteri beklentileride Eletronik İş yönünde hızla gelişmektedir. İkinci önemli husus müşterilerin kişiselleştirmeye verdikleri önemin artmasıdır ki bu günümüzde elektronik ortamda CRM uygulamaları ile arttırılabilmektedir. Tanım III.1.11 KİŞİSELLEŞTİRME Organizasyon ile müşteri arasındaki iletişimde kullanılan yöntem ve kanalların müşteri tercihleri doğrultusunda belirlenmesidir. Müşteri bilgilerinin çok ayrıntılı bir şekilde toplanması , depolanması ve istenildiği anda kullanılabilir durumda olması ancak bilgi teknolojileri uygulamaları ile mümkündür. Müşteri ile yapılan tüm iletişimin kayıt altına alınması ve toplanan verilerin çok iyi işlenmesi gerekmektedir. Bu kadar büyük miktarda ve ayrıntılı bilginin toplanması , hızla işlenmesi ve karar alma mekanizmalarına iletilmesi Elektronik İş sistemlerinin kurulması ile mümkün olabilir. Müşteri beklentilerinin hızla arttığı dünyamızda firmaların iş süreçlerini elektronik ortama taşımak için acele etmeleri gerekmektedir. Tanım III.1.12 VERİ Ham , özetlenmemiş , analiz edilmemiş , sayısal , sözel veya görsel öğelerdir. Elektronik İş uygulamalarında sistem mimarisi müşteri merkezli olarak kurulmalıdır. Bilgi işleme mekanizması kurulurken dikkat edilmesi gerekli hususlardan biri toplanan müşteri bilgilerinin departmanlar bazında ayrılmamasıdır. Örnek olarak telefonla satış yapan bir şirket aynı zamanda bayileri vasıtasıylada satış yapıyorsa ve telefonla pazarlama depatmanı müşteri bilgilerini ayrı bir veri tabanında saklıyor ise , bayiden ürün almış bir müşterinin mükerrer olarak aranması ve telefon ile pazarlama yapılması mümkündür. Bu departmanlar arası müşteri bilgilerinin güncellenmesinde kopukluk var demektir. Bu durumda müşteri rahatsız edilmiş olur hemde zaman kaybı meydana gelir. Ayrıca müşteri nezdinde kişiselleştirme hissi yok olur . Onun yerine müşteri kendisini isimsiz , şirket tarafından tanınmayan biri olarak algılar. Elektronik İş süreçlerinde departmanlar arası bilginin verimli olarak iletilmesi , bilginin verimli şekilde işlenmesi ve departmanlar arasında kopukluk olmaması yukarıda verilen örnekten de anlaşılacağı üzere çok önemlidir. Aksi durumda Elektronik İş vasıtasıyla iletişim arttırılması planlanırken daha kötü sonuçlar alınabilir. Elektronik İşin bel kemiğini Müşteri İlişkileri Yönetimi – CRM (Customer Relationship Management) oluşturmalıdır. Büyük miktardaki kullanılabilir hale getirilmiş müşteri bilgisi satış ve pazarlama departmanlarının hizmetine sunulmalıdır. Organizasyonun ana bilgi deposu oluşturulup , burda tüm iletişim kanallarından toplanan bilgiler kullanılabilir yönetim bilgisine dönüştürülmelidir. Tanım III.1.13 BİLGİ Anlamlı hale dönüştürülmüş , birbiri ile ilişkilendirilmiş verilerden oluşan ve zihinsel olarak değerlendirilebilen öğelerdir. Bu bilgiler stok maliyetlerinin çıkarılması , etkin yönetim muhasebesi yapılabilmesi , çalışan performansı ve organizasyon verimliğinin ölçülmesi vs. sağlıyacaktır. Bilginin yönetilmesi belirsizliğin yönetilmesi anlamına gelmektedir ki , günümüz iş dünyasında belirsizlik hakim unsur haline gelmiştir. Bu durum bigi teknolojilerinin öneminin her geçen gün artmasına sebep olmaktadır. Tanım III.1.14 BİLGİ TEKNOLOJİSİ Donanım , yazılım , telekomünikasyon , veritabanı yönetimi ve diğer teknolojilerin , bilginin depolanması , işlenmesi ve dağıtılması için kullanılmasıdır. Bilgi teknolojisi uygulamaları bilgisayar yardımı ile üretim , stok kontrolü , karar alma gibi yönetimsel fonksiyonların yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Burda bilgi ile verinin farkını ortaya koymak gerekmektedir. Veri analiz edilmemiş ve özetlenmemiş ham rakkamlar ve öğelerdir. Bilgi ise verilerin işlenmiş anlamlı hale getirilmiş halidir. Tablo III.1.1 KALİTELİ BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ • Zaman Boyutu İçerik Boyutu Format boyutu • • İhtiyaç duyulduğu zaman erişilebilen Güncel Yapılan güncellemelerin takip edilebildiği • • • Hatasız Kullanıcı ihtiyaçlarına uygun Tüm gerekli bilgiyi içeren • • Kolay anlaşılabilen Kullanıcının özet veya detay alabilmesine uygun Görsel , sözel ve sayısal öğeleri içeren • Organizasyonlar stratejik plan geliştirmek , problemleri belirleyebilmek için yüksek kalitede bilgiye ihtiyaç duyarlar. Organizasyon içi bilgi yönetimi sistemleri yönetimsel bilgi sistemleri ve operasyonel bilgi sistemleri olmak üzere ikiye ayrılır. Yönetimsel Bilgi sistemleri – MIS(Management Information Systems) üst yönetimin stratejik karar alma mekanizmalarında ihtiyaç duyduğu bilgiyi sağlayan sistemlerdir. Operasyonel bilgi sistemleri ise , günlük operasyonel işlemlerde alt seviye karar alma mekanizmalarında ihtiyaç duyulan bilgiyi sağlıyan sistemlerdir. Elektronik İş uygulamalarında iletişimi arttırmak suretiyle daha fazla veri toplanması ve bilgi sistemleri sayesinde bu verilerin işlenip kaliteli bilgiye dönüştürülmesi gerektiğini söylemiştik. Tablo III.1.2 YÖNETİM SEVİYELERİNE GÖRE BİLGİ SİSTEMLERİ • Stratejik Yönetim Taktik Yönetim Yönetimsel Bilgi Sistemleri • • • Operasyonel Yönetim Operasyonel Bilgi Sistemleri • • Üst seviye bilgi sistemleri Karar destek sistemleri Bilgi raporlama sistemleri Ofis otomasyon sistemleri İşlem kayıt sistemleri Süreç kontrol sistemleri Kaliteli bilginin özellikleri Tablo III.1.1 ’de de görüldüğü gibi üç boyutta incelenebilir. Birincisi zaman boyutudur. Bu boyutta bilgi kalitesi değerlendirilirken dikkat edilmesi gereken hususlar bilginin kullanıcı tarafından ihtiyaç duyulduğu zaman , gerekli güncellemeler yapılmış şekilde kullanılabilir olmasıdır. Ayrıca yapılan güncellemelerden sonrada bilginin eski durumu ve yapılan güncellemenini hangi tarihte kimin tarafından yapıldığı konusunda sistem üzerinden sorgulama yapılabilmelidir. Kaliteli bilginin içerik boyutunda ise değerlendirmede dikkat edilecek hususlar , bilginini hatasız olması , kullanıcı ihtiyaçlarına uygun olması , gereğinden fazla bilgi içermemesidir. Gereğinden fazla bilgi gerekli bilginini ayrıştırılması için zaman kaybına sebep olacaktır. Gerekli olan bilgininde eksiksiz olması gerekmektedir. Kaliteli bilginin format boyutunda dikkat edilmesi gereken hususlar ise , kolay anlaşılabilir olma , kullanıcıya özet ve detay bilgiyi ayrı ayrı sunma , görsel , sayısal ve sözel ifadeler içerme olarak özetlenebilir. Organizasyon içersinde kullanılan bilgi sistemleri alt seviye karar alma mekanizmalarından yukarıya doğru aşağıda açıklanmıştır: • Süreç Kontrol Sistemleri: Fabrikada bulunan üretim araçlarının fiziksel durumlarını sürekli kontrol eden otomatik kontrol sistemleridir. • İşlem Kayıt Sistemleri: Rutin olarak yapılan tüm işlemleri otomatik olarak kayıt altına alan sistemlerdir. • Ofis otomasyon Sistemleri: Kağıt ortamında yapılan tüm işlemlerin elektronik ortamda yapılmasını sağlayan sistemlerdir. • Bilgi Raporlama Sistemleri: Günlük karar alma mekanizmalarında gerekli olan raporları üreten sistemlerdir. • Karar Destek Sistemleri: Kara alınmasını kolaylaştırmak için bilgisayar ortamında karar modelleri oluşturan sistemlerdir. • Üst Seviye Bilgi Sistemleri: Bilgiyi üst yönetimin ihtiyaçlarına göre işleyip karar alma mekanizmasını destekleyen sistemlerdir. Yukarıda açıklanan bilgi sistemlerine ilaveten grup halinde karar alınması için organizasyonun çeşitli seviyelerinde bulunan çalışanların karar mekanizmasına katılmasını sağlayan bilgi teknolojileride mevcuttur. Tanım III.1.15 İŞ ZEKASI Organizasyon içi ve dışı ile yapılan iletişimler sonucu elde edilen verilerin depolanması ve bu verilerin kullanılabilir bilgi haline dönüştürülüp , bu bilgiler doğrultusunda iş stratejilerinin yönlendirilmesidir. Elektronik İş sistemlerinin değişen çevre şartlarına hızla uyum sağlıyabilmesi için mutlaka dinamik olarak tasarlanması gerektiğini belirtmiştik. Bu dinamizmi sağlıyabimek için kullanıcı taleplerine hızla cevap verebilecek kapasiteye sahip bilgi teknolojileri bölümünün bulunması gerekmektedir. Tersi durumda statik bir sistem kurulması zaman içerisinde mevcut sistemin organizasyon için en büyük dezavantaj haline gelmesine sebep olacaktır. Geleceğin Elektronik İş sistemleri çalışanların ve organizasyonun iletişim içinde bulunduğu kurum ve kuruluşların her an her yerden bağlanabildikleri sistemler olacaktır. Fiziksel ofis , iş saati , tatil günü gibi kavramlar giderek önemini kaybedecek ve internetin zamandan bağımsız olma özelliği sayesinde , tüm çalışanların aynı zaman diliminde aynı fiziksel ortamda bulunmalarına gerek olmayan 24 saat boyunca çalışanların evlerinden çalışmalarına imkan veren iş ortamlarına doğru bir değişim yaşanacaktır. e-Belgelerin hukuksal geçerlilik kazanması ile birlikte tüm iç ve dış ticaret işlemleri e-Belgeler kullanılmak suretiyle yapılmaya başlayacaktır. Aynı şekilde e-Belgeler organizasyonların tüm iç ve dış iletişimlerinde kullanılmaya başlayacak , kağıt belgelerin kullanımı ise tamamen ortadan kalkacaktır. Her yerden erişilebilen ve 24 saat çalışabilen bilgi sistemleri sayesinde fiziksel bürolara bağlılık giderek azalacaktır. Tüm bu gelişmeler sonucunda , günümüzde kağıt evraklar ve dosyalar ile dolu büyük ofislerde faaliyet gösteren şirketlerin yerini , hiç kağıt kullanılmayan küçük ofislerde yerleşmiş hatta hiç ofis kullanmayan şirketler alacaktır. Bilgi ise şirketlerin en değerli kaynağı haline gelecektir. Ülkemizin bu gelişmelerden geri kalmaması , Türk şirketlerinin Elektronik İş uygulamalarını hızla benimsemesi ile mümkündür. Fakat burda birkez daha vurgulamak gerekir ki , Elektronik İş uygulamalarının kurulması sırasında aşılması en kolay engeller teknolojik engellerdir. Önemli olan insan faktörüdür. Bu nedenle I.Bölümde de belirtildiği üzere , Türkiye’nin internet devrimini yakalayabilmesi için öncelikle eğitim seferberliği yapılması gerekmektedir. TARTIŞMA KONUSU III.1.1 SUNİ ZEKA VASITASIYLA MÜŞTERİ İLE İLETİŞİM KURULABİLİR Mİ? Elektronik İş uygulamalarının temeli , müşteri ile yapılan iletişim başta olmak üzere , organizasyonun tüm iç ve dış iletişiminin arttırılması ve etkinleştirilmesidir. Sonuçta ulaşılmak istenen amaç müşteri merkezli bir organizasyon kurulması ve müşteri memnuniyetinin maksimum seviyeye çıkarılmasıdır. Otomasyon ise iş süreçlerinde insan müdahalesini kaldırmak suretiyle işlerin otomatik olarak yapılmasını sağlamaktır. Bu bağlamda insan davranışlarını taklit eden bilgisayar programları kullanmak suretiyle organizasyonun müşteri ile olan ilişkilerini otomasyona sokup insan faktörünü devre dışı bırakmak sizce akıllıca bir e-İş stratejisi olarak uygulanabilir mi? Tartışma sorusunu değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. 2.Elektronik Ticarete Giriş Elektronik İş konusuna giriş yaptıktan sonra, Elektronik İşin alt dallrından bir tanesi olan Elektronik Ticaret konusunu detaylı bir şekilde ele alabiliriz. Bu bölümde Elektronik Ticaretin tanımı, tam olarak hangi uygulamaları kapsadığı, çeşitleri,tarihi,boyutları ve etkileri üzerinde durmaya çalışacağız. Günümüzde, klasik ticaret yöntemlerinin yerini elektronik ortamda yapılan ticaret yöntemleri almaya başlamış ve kalsik yöntemleri ısrarla uygulamaya devam eden şirketler, rekabet avantajlarını yitirmeye başlamışlar ve dolayısıyla varlıklarını sürdüremez duruma gelmişlerdir. Bütün bu gelişmelerin çekirdeğini Elektronik İş kavramı oluştururken, Elektronik Ticarette Elektronik İş uygulamalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Elektronik Ticaret konusunda birçok uzman ve otorite faklı tanımlar oluşturmakta ve bu konu üzerinde tartışmaktadır. Kısaca özetleyecek olursak, bazı otoriteler Elektronik Ticaretin, dijital ortamlarda ya da bilgisayar ağları aracılığı ile iletişim kurmayı, ürünlerin üretim, tedarik ve pazarlama faaliyetlerini yürütmeyi kapsadığını öne sürerken, diğer taraftan farklı otoriteler de Elektronik Ticaretin tüm bu faaliyetlerinin yanısıra ödeme sistemlerini de kapsaması gerektiğini, diğer bir deyişle ödeme işlemlerinin de elektronik ortamda gerçekleştiği faaliyetlerin Elektronik Ticaret kapsamına alınabileceğini belirtmektedirler. Örneğin, Türkiye’de Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Elektronik Ticareti, “Bilgisayar ağları aracılığı ile ürünlerin üretilmesi, tanıtımının, satışının,ödemesinin ve dağıtımının yapılması işlemidir.“ şeklinde tanımlamıştır. Diğer taraftan Dünya Ticaret Örgütü, Elektronik Ticareti, “Mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış, ve dağıtımlarının telekominikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır.“ şeklinde tanımlamıştır. Bu konuda en detaylı tanım Birleşmiş Milletler tarafından kullanılmaktadır. BM , Elektronik Ticareti, “ İş, yönetim ve tüketim faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılanmış ve yapılanmamış iş bilgilerinin, üreticiler, tüketiciler ve kamu kurumları ile diğer organizasyonlar arasında elektronik araçlar üzerinden paylaşılmasıdır.“ şeklinde tanımlamaktadır. Görüldüğü gibi, henüz elektronik ticaret konusunda dünyada yaygın olarak kabul gören tek bir standart tanıma ulaşılamamıştır. Tüm tanımlara baktığımızda elektronik ticaret konusunda dikkatimizi çeken en önemli unsur, ticaretin elektronik ortamlarda yapılması sebebi ile tanımsal olarak, başlangıcından bitişine kadar tüm evrelerinde işlemlerin elektronik ortamlarda gerçekleşmesi gerektiğinin vurgulanmamış olmasıdır. Konuyu daha açık duruma getirebilmek için bir örnek vermek daha yaralı olacaktır. Örneğin, iki firma arasında oluşan bir ticari faaliyette, ürünlerin siparişinin elektronik ortamdan verilmesi ancak ödemenin geleneksel yöntemlerle örneğin çek kullanılarak yapılması, bu ticari faaliyeti elektronik ticaret kapsamına sokmakta mıdır? Yukarıda yer alan tanımlara baktığımızda, hiçbir tanım, ticari faaliyetlerin Elektronik Ticaret kapsamına girmesi için elektronik ortamda başlayıp yine elektronik ortamda sonuçlanması gerektiğini vurgulamamış ve böyle bir zorunluluk getirmemiştir. Bu çerçevede, bugün dünyada Elektronik Ticaret kapsamına dahil edilen ticari faaliyetler tam anlamıyla elektronik ortamda başlayan ve yine elektronik ortamda sonuçlandırılan işlemler değildir. Örneğin, bir firmanın tedarikçiden almak istediği ürünlerin siparişi bilgisayar ağları yolu ile verildiğinde ödemenin hangi araçlar kullanılarak yapıldığına bakılmaksızın, Elektronik Ticaret kapsamına alınmaktadır. Tanım III.2.1 ELEKTRONİK TİCARET Tüzel ve gerçek kişiler arasında üretim, tedarik, pazarlama ve satış işlemlerinin bilgisayar ağları aracılığı ile yürütlmesi ve yine aynı ortamda ödeme işlemlerinin tamamlanması koşulu ile süregelen ticari faaliyetler kümesine verilen addır. Tanım III.2.1’de görüldüğü gibi Elektronik Ticaretin tam anlamıyla oluşması için bir ticari faaliyetin tüm evrelerinin elektronik ortamda gerçekleşmesi gerekmektedir. Elektronik Ticaretin sağlıklı bir şeklide tanımlanması bu bölüm içerisinde değineceğimiz Elektronik Ticaretin boyutlarının hesaplanması konusunda da önemli etkilere sahiptir. Bugün uzmanların yapmış oldukları tanımlardan yola çıkılarak hesaplanan elektronik ticaret hacimleri, bazı hatalar içeriyor olabilmektedirler. Örneğin, iki firma arasında yapılan bir anlaşma çerçevesinde, A firması bilgisayar ağlarında işleyen bir sistem aracılığı ile B firmasından 100 milyar değerinde X ürünü sipariş ediyor olsun. Klasik tanımlara göre, ödeme şekline bakılmaksızın bu sipariş tutarı sipariş elektronik ortamda verildiği taktirde, o yıl gerçekleşen elektronik ticaret hacmi içerisinde yer alacaktır. Eğer ödeme işlemleri geleneksel yöntemler ile yapıldı ise bu ticari faaliyet tam anlamıyla Elektronik Ticaret kapsamına girmemektedir. Diğer taraftan, bu ticari faaliyet sonucu oluşan ödeme işlemi elektronik ortamlar kullandırılarak yapıldı ise, bu sefer yapılan tanımlar gereği bu işlemler ayrı ayrı sayıldığı için, A şirketinden B şirketine verilen sipariş 100 milyar değer ve yine A şirketinden B şirketine yapılan ödeme 100 milyar değer olarak Elektronik Ticaret hacmi hanesine yazılmaktadır. Görüldüğü gibi, aslında toplam değeri 100 milyar TL olan bir ticari faaliyet, tanımların eksikliği ve ölçülme zorlukları sebebi ile elektronik ticaret hacmi hanesine 200 milyar TL. olarak yazılabilmektedir. Oluşabilecek bu büyük yanlışlığın önlenmesi için Elektronik Ticaretin tanım III.2.1’de yer alan standartlar içerisinde yorumlanması ve boyutlarının da bu standartlar dahilinde hesaplanması gerekmektedir. Elektronik Ticaret ile ilgili tanımlar konusunda gerekli açıklamaları yaptıktan ve önemli husuları belirttikten sonra, bugün dünyada çok hızlı bir şekilde gelişen ve hem ulusal hemde uluslararası ticarette bir devrim gerçekleştiren bu uygulamaların geçmişine değinmek yararlı olacaktır. Elektronik Ticaret kavramı her ne kadar yeni bir kavram olarak karşımıza çıkıyor olsa da, dünya üzerinde ve özellikle A.B.D’de uzun yıllardır uygulanmakta ve sürekli gelişmektedir. Örneğin, adı Elektronik Ticaret olmasa da, uygulama esasları olarak benzer olan ilk uygulamalar 1980’lı yıllarda A.B.D.’de gerçekleşmiştir. Dünyanın ilk elektronik işlemsel telegraf ağı, ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere A.B.D’de kurulmuştur. 1960’lı yıllara gelene kadar geçen 100 yıllık süre içerisinde de bu tip ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere çeşitli bilgisayar ağları kurulmuştur. Elektronik Ticaretin tam anlamıyla uygulanması ise 1960’lı ve 1970’li yıllarda sırasıyla Elektronik Veri Alışverişi ve Elektronik Fon Transferi sistemlerinin faaliyete geçmesi ile birlikte başlamıştır. 1960’lı yılların ortalarında Amerikan Nakliye Endüstrisinin lider firmaları yapılan ticari işlemlerde kağıt kullanımını minimize etmek ve seferlerde meydana gelen gecikmeleri ortadan kaldırmak amacıyla, endüstri içerisinde dökümanların alışverişinin sağlanacağı bir standart geliştirmişlerdir. Yine 1960’lı yıllarda, bu kez farklı bir alanda, gemicilik endüstrisi de elektronik döküman alışverişleri için bir ağ kurmuştu. Gemicilik endüstrisinde kurulan bu ağda, alışverişi yapılan dökümanların belirli bir standartı olmayışı, her kurumun kendi standartlarını kullanmasına yol açıyordu. Bu sebeble, birden fazla kurum aynı anda döküman alışverişi yapamıyordu ve her işlem için ayrı bir döküman işleme alınmak zorunda kalıyordu. 1968 yılına gelindiğinde ise A.B.D demiryolları endüstrisinde yer alan önemli şirketler, Nakliyat Veri Koordinasyon Komitesi’ni kurmuşlardır. Bu komitenin görevi dökümanların alış verişinde tek tip standart oluşturmaktı. Bu komitenin çalışmaları sonucu 1970 yılında bugün Elektronik Veri İletişimi (EDI – Elektronik Data Interchange) sistemi olarak bildiğimiz sistem ortaya çıkmıştır. 1970 yılında EDI’nin ortaya çıkışı ve her endüstrinin kendi formatlarını belirlemesi sonucu, aynı endüstri içerisinde yer alan şirketler ortak bir standartta döküman alış verişi yapabilmeye başlamışlardır. Bu noktada, bir önemli sorun daha ortaya çıkmıştır. EDI sistemi bu şekli ile aynı endüstri içerisinde yer alan şirketlerin döküman alışverişlerini kolaylıkla yapmalarını sağlarken, farklı endüstrilerde yer alan şirketlerin döküman alışverişi yapmalarına yardımcı olamıyordu. Bu sorunun çözülmesi amacıyla, 1981 yılında Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü, Nakliyat Veri Koordinasyon Komitesi’nin çalışmaları üzerinden bir komite kurarak ANSI X 12 standartını ortaya çıkarmıştır. Bu standart sayesinde, jenerik mesaj formatları ile endüstri içerisinde ve dışarısında elektronik döküman alışverişleri yapılabilecek duruma gelinmiştir. Kısa bir süre sonra, birçok endüstri ANSI X 12 standartını kullanarak döküman alışverişine başlamışlardır. Tanım III.2.2 ELEKTRONİK VERİ ALIŞ VERİŞİ (EVA) İngilizce Electronic Data Interchange (EDI) olarak bilinen, kurumların belirlenmiş standartlar çerçevesinde geniş alan ağları üzerinden karşılıklı elektronik döküman alışverişi yapabildikleri sisteme verilen addır. ANSI X 12 standartının altında yer alan endüstri bazlı standartlar sayesinde, her endüstri ANSI X 12’ye uygun kendi standartlarının oluşturuyor ve kullanıyordu. Örneğin, Amerika’da otomotiv endüstrisinde mesajlar ANSI X 12 standartına uyumlu, Otomobil Endüstrisi Aksiyon Grubu standartları çerçevesinde oluşturuluyordu. Diğer bir örnek olan toptan gıda endüstrisinde ise mesajlar evrensel ürün kodları standartlarına göre oluşturulup kullanılıyordu. Grafik III.2.1 EDI SİSTEMİ TEKNİK İŞLEYİŞ MODELİ ENDÜSTRİ 1 ENDÜSTRİ 2 GENİŞ ALAN AĞLARI D Ö K Ü M A N İŞLEM EDI POSTA KUTU ANSI X 12 EDI POSTA KUTU GENİŞ ALAN AĞLARI İŞLEM D Ö K Ü M A N EDI sisteminin kurumlar için sağlamış olduğu en büyük yaralardan biri yüksek hacimdeki mesaj trafiğini kolayca kaldırabiliyor olmasıydı. Grafik III.2.1’de yer alan EDI Teknik işleyiş modeline baktığımızda sistemin çok basit bir mantık ile işlediğini görmekteyiz. Grafik’te yer alan Endüstri 1’de faaliyet gösteren bir firma göndereceği dökümanı ANSI X 12 uyumlu mesaj standartı ile göndermektedir. Yola çıkan döküman geniş alan ağları aracılığı ile ANSI X 12 mesaj standartında, endüstri 2’de faaliyet gösteren firmanın EDI posta kutusuna varmaktadır. Endüstri 2’de yer alan firmanın posta kutusuna gelen döküman, sistem tarafından ANSI X 12 uyumlu Endüstri 2 mesaj standartına çevrilmekte ve okunabilmektedir. Basit bir şeklide özetlenecek olursa, EDI sistemi iki endüstri arasında alışverişi yapılan dökümanın bilgilerini ulaştığı endüstrinin mesaj standartının içerisine kopyalamaktadır. EDI sisteminin şirketler açısından ciddi yararları olmakla beraber, bazı önemli sorunlarda ortaya çıkmıştır. Bu sorunlardan ilki, belirli bir tedarik zincirinde bulunan firmaların EDI sistemine geçişinde tümünün bu sistemi kurmak için yüksek maliyetlere katlanmak zorunda kalmalarıydı. Örneğin, birkaç endüstriden oluşan bir tedarik zincirinde, zincirin halkasını oluşturan tüm firmalara EDI sistemini kurmak için bir yazılıma ve donanıma ihtiyaç bulunmaktaydı. Bunun yanısıra, bu sistemi bir de geniş alan ağlarına bağlama maliyetleri ortaya çıkıyordu. Tedarik zincirinde yer alan küçük firmalar için bu maliyetler çok zorlayıcı olmakta ve EDI’nin yayılımını yavaşlatan bir faktör olarak görülmekteydi. EDI sistemine giren küçük firmaların bu sistemin işlerliğini sürdürmesi için bir bilgi teknolojileri departmanı kurmak zorunda kalmaları ve buna bağlı olarak insan kaynağı yatırımı yapmaları, bu şirketlerin bütçelerini ciddi anlamda zorlamaktaydı. EDI’nin uygulanmasında yaşanan ikinci büyük sorun ise, A.B.D’de ANSI tarafından oluşturulan X12 standartının sadece bu ülkede geçerli olması ve dünyanın diğer ülkelerinde farklı standart ve metodların kullanılması idi. A.B.D ve diğer ülkeler arasında ortak bir standartın olmaması, EDI’nin uluslararası alanda uygulanışını ciddi ölçüde baltalamaktaydı. Örneğin, A.B.D’de ağ sunucuları ANSI’nin ağ standartlarını kullanırken, Avrupa’dakiler Uluslararası Telekominikasyon Birliği’nin standartlarını kullanmaktaydılar. Dünya’da yaşanan bu standart sorununun çözümü amacıyla 1988 yılında BM tarafından UN/EDIFACT komitesi kurulmuştur. Bu komitenin oluşturmuş olduğu UN/EDIFACT standartı dünyada elektronik döküman alışverişlerinin tek bir dilde yürütülüyor olmasını sağlayacaktı. Dünyada EDI standartı olarak tanımlanan EDIFACT standartı, A.B.D’deki ANSI X12 standartının tahtını pek fazla sarsamamıştır. A.B.D içerisinde oturmuş bir standart olan X12, hem A.B.D içerisinde hemde Amerikan şirketlerinin yüksek hacimli iş yaptıkları diğer ülke şirketleri tarafından kullanılmaya devam etmiştir. EDI sisteminin kullanılmasında yaşanan problemlere karşın, Dünya Bankası tarafından 1995 yılında yapılan bir araştırmada, Avrupa’da 30 bini aşkın şirketin EDI sistemini kullandığı tespit edilmiştir. 1997 yılında ise Giga Bilgi Grubu’nun yapmış olduğu bir araştırmada, EDI sistemi kullanılarak yapılan ticaret hacminin toplamının 2,7 trilyon USD’yi bulduğu ortaya çıkmıştır. EDI sisteminin katma değer ağlar üzerinden çalışıyor olmasının oluştuduğu maliyet problemi Internet’in dünyada yaygınlaşması sonucu ortadan kalkmaya başlamıştır. Yine Giga Bilgi Grubu’nun yapmış olduğu bir araştırmaya göre, 1997 yılında tüm EDI işlemlerinin % 95’lik bir kısmı katma değer ağlar üzerinden gerçekleşmekle beraber bu oranın 2002 yılı sonrasında % 50’nin altına düşeceği tahmin edilmektedir. 1960 yıllarında hızlı bir şekilde başlayan gelişim süreci, internetin kullanılmaya başlanması ile birlikte Elektronik Ticaret uygulamalarının ağırlıklı olarak internet üzerinden gerçekleşmeye başlamasına sebeb olmuştur. Bugün Elektronik Ticaret olarak adlandırdığımız ticaret şekli birden çok uygulama alanı ile karşımıza çıkmaktadır. Tablo III.2.1 ELEKTRONİK TİCARET UYGULAMA ALANLARI UYGULAMA ALANI İşletmeden İşletmeye İşletmeden Tüketiciye Tüketiciden Tüketiciye Tüketiciden İşletmeye İNGİLİZCE ADI B2B (Business to Business) B2C ( Business to Consumer) C2C (Consumer to Consumer) C2B (Consumer to Business) İŞLEVLER Tedarik – Satış - Üretim Bilgi – Satış Açık Arttırma – Satış Toptan Satın Alma Tablo III.2.1’de bugün Elektronik Ticaret uygulama alanları içerisinde en ağırlıklı olarak kullanılan dallar özetlenmiştir. İngilizce B2B olarak olarak adlandırılan alan, şirketlerin bilgisayar ağlarını kullanarak karşılıklı sürdürdükleri tedarik, pazarlama, satış ve ödeme faaliyetlerini içermektedir. B2C olarak adlandırılan alan, şirketlerin ağırlıklı olarak internet üzerinden tüketicilere ürünlerini sergileme ve satış yapma faaliyetlerini içermektedir. Ağırlıklı olarak kullanılan üçüncü bir elektronik ticaret uygulama alanıda C2C olarak adlandırılan ve tüketiciler arasında açık arttırma siteleri kanalı ile alışveriş yapılması faaliyetlerini içermektedir. Bu tabloda yer alan dördüncü uygulama alanı ise, C2B olarak adlandırılmaktadır. Bu uygulama alanı aynı ürün talebinde bulunan tüketicilerin bir araya gelerek , toptan satın alma grubu oluşturarak fiyatlarda indirim veya belirli bir ürün için satın alma teklifi vererek işlem yapma faaliyetlerini içermektedir. Tabloda yer alan B2B ve B2C uygulama alanları bu bölüm içerisinde detaylı bir şekilde incelenecektir. Elektronik Ticaret uygulama alanlarına kısaca değindikten sonra bugün toplam Elektronik Ticaret hacminin hangi noktalara geldiğini incelemek gerekmektedir. Tablo III.2.2 DÜNYA ELEKTRONİK TİCARET HACİM TAHMİNLERİ ( Milyar USD ) Kurum Forrester IDC eMarketer * 2000 354,9 278,1 2001 615,3 474,3 2002 2.293 823,4 2003 3.878 1.408,5 * e-Marketer firması sadece B2B tahminlerine yer vemiştir. Kaynak: OECD, E-Commerce and Development Report 2002 2004 6.201 2.367,4 2005 9.240 4.600 - 2006 12.837 - Tablo III.2.2’de görüldüğü gibi dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketlerinin yapmış olduğu Elektronik Ticaret hacimleri içerisinde en yüksek tahminler Forrester şirketine aittir. Forrester’ın tahminleri doğrultusunda 2006 yılında dünya Elektronik Ticaret hacmi 12.8 trilyon USD’nin üzerine çıkacaktır. Daha önce de belirttiğimizi gibi bu tahminler arasında oluşan farklılıklar tamamen Elektronik Ticaretin tanımlama ve kapsamı konusundaki farklı görüşlerden kaynaklanabilmektedir. Elektronik Ticaretin tahmini hacimleri üzerinde dururken aynı zamanda dünyadaki farklı bölgelerdeki durumu ile ilgili de bazı saptamalar yapmak yararlı olacaktır. Tablo III.2.3 BÖLGE VE KLASMANLARA GÖRE e-TİCARET HACİM TAHMİNLERİ Bölge Gelişen Asya ve Pasifik Latin Amerika Geçiş Ekonomileri Afrika Toplam Gelişen Ülkeler Kuzey Amerika Gelişmiş Avrupa Gelişmiş Asya ve Pasifik Toplam Gelişmiş Ülkeler Dünya Toplamı 2002 87,6 7,6 9,2 0,5 Pay (%) 3,8 0,3 0,4 0,001 1.677,3 246,3 264,8 73,1 10,7 11,5 104,9 2.188,4 2.293,5 4,6 95,4 - Kaynak: OECD, E-Commerce and Development Report 2002 2006 660,3 100,1 90,2 6,9 Pay (%) 5,1 0,8 0,7 0,1 7.469 2.458,6 2.052,1 58,2 19,2 16,0 857,5 11.979 12.837,3 6,7 93,3 - Tablo III.2.3’de dünya üzerinde farklı sınıftaki ülke ve bölgelerin 2002 yılı içerisinde Elektronik Ticaret hacimleri içerisindeki payı ve 2006 yılında aynı tablonun nasıl bir şekil alacağı ile ilgili tahminler görülmektedir. Tabloda görüldüğü gibi 2002 yılında gelişmekte olan ülkelerin toplam elektronik ticaret hacmi içerisindeki payları % 4,6 iken 2006 yılında yaklaşık % 45’lik bir artış ile bu payın % 6,7’ye çıkacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, 2002 yılında dünya Elektronik Ticaret hacmi içerisindeki payı % 95,4 olan gelişmiş ülkelerin 2006 yılında paylarının % 93,3’e düşeceği tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerin toplam Elektronik Ticaret hacmi içerisindeki payı azalırken, bu ülkeler içerisinde içerisinde gelişmiş Avrupa ülkelerinin payının 2002 yılında gerçekleşen % 10,7’lik orandan 2006 yılında % 19,2 oranına yükselmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Kuzey Amerika’nın kaybettirdiği kanı gelişmiş Avrupa ülkeleri bir nebze olsun kurtarmış olacaklardır. 3.Elektronik Ticaretin EkoSosyal Etkileri Elektronik Ticaret uygulamalarının bugün sahip olduğu boyutu ve yakın gelecekte ne kadar büyük bir hacime ulaşacağını gördükten sonra , Elektronik Ticaretin etkileri konusunda detaylı bir inceleme yapmak yararlı olacaktır. Bir önceki bölümde yer verilen rakamsal hacimler göz önüne alındığında, Elektronik Ticaretin etkilerinin ne kadar büyük olabileceği konusunda fikir yürütmek çok zor olmayacaktır. Elektronik Ticaretin etkileri üzerinde değerlendirme yaparken, bu etkilerin ilk dalgasının doğal olarak şirketler üzerinde olacağı şüphesiz olsa da, bu etkiler sadece bu alanla sınırlı kalmamaktadır. Grafik III.3.1 ELEKTRONİK TİCARETİN EKOSOSYAL ETKİLERİ MALİYET FİYAT PAZAR REKABETİ ÜRETİM ELEKTRONİK TİCARET DAĞITIM TEDARİK ULUSLARARASI REKABET Grafik III.3.1’de görüldüğü gibi Elektronik Ticaret uygulamalarının yaygınlaşması,öncelikle şirketlerin üretim, tedarik, fiytalama, rekabet, dağıtım faaliyetlerinde etkisini göstermekte ve daha sonra uluslararası boyuta da taşınmaktadır. Şimdi grafikte yer alan etki başlıklarını detaylı bir şeklide incelemeye başlayabiliriz. Ticari faaliyet içerisinde bulunan firmaların en önemli iki işlevi üretim ve tedariktir. Değişen dünya düzeninde ve yeni pazar ekonomisinde artık ayakta kalmak ve varlığını sürdürmek şirketler açısından oldukça zor olmaktadır. YES içerisinde faaliyet gösteren şirtketler acımasız bir rekabet ortamında sürekli kendilerini geliştirmek zorunda kalmaktadırlar. Değişime ve yeni koşullara ayak uyduramayan şirketler kısa bir süre içerisinde pazarda kaybetmeye mahkum olmaktadırlar. Bu çerçevede şirketler tüm faaliyetlerinde teknolojiyi iş süreçlerinde kendilerine kazanç sağlayacak şekilde kullanmaya başlamalı ve organizasyonlarının tüm birimlerine yaymalıdırlar. Elektronik Ticaret uygulamalarını benimseyen ve bu uygulamaları efektif olarak kullanmaya başlayan şirketlerin pazardaki şansları, bu uygulamaları reddeden şirketlere oranla daha yüksektir. Elektronik iş kavramını üretim işlevi içerisine dahil eden şirketler ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sağlamaktadırlar. Şirketlerin üretim işlevlerinde ileri düzeyde teknolojik metodlar kullanmaları, zaman ve maliyet tasarruflarının yanısıra, ürün kalitesinde de ciddi kazanımlara sebeb olmaktadır. Daha kısa sürede üretilmiş, daha kaliteli ve daha düşük maliyetli ürünler şirketlerin pazardaki mevcut durumlarını daha da iyi bir seviyeye yükseltmelerine sebeb olabilmektedir. Tüm bu olumlu gelişmeler firmalara pazarda rekabet gücü kazandırmakta ve bunun doğal sonucu olarak firmalar pazar paylarını arttırabilmektedirler. Üretim işlevinde teknolojinin ve Elektronik Ticaret uygulamalarının en üst seviyede kullanılması maliyetleri aşağıya çekerken, ürün kalitesini yükseltmekte olup tüm hammadde ya da parça tedarikinde teknolojiden ve elektronik ticaret uygulamalarından faydalanan firmaların maliyetlerinin daha da aşağıya çekilmesine sebeb olmaktadır. Örneğin, geleneksel ticaret yöntemleri ile hammadde tedarik eden bir şirket birçok aracı ile çalışmak zorunda kalırken, Elektronik Ticaret uygulamalarını kullanan bir şirket aracıları ortadan kaldırarak, direkt olarak tedarikçiden satın alma yapabilmektedir. Katma değer içerisinde yer alan aracıların ortadan kalkması firmalara firmaların tedarik işlemlerinin maliyetinin düşmesine sebeb olmaktadır. Bu alandaki maliyet düşülerine rakamsal olarak yaklaşacak olursak, OECD’ye bağlı bir çok ülkede katma değer zinciri içerisinde yer alan aracıların, bir ürün üreticiden çıkıp, tüketiciye satış noktasına gelene kadar fabrika satış fiyatının üzerine ortalama % 33’lük bir fark eklendiği tespit edilmiştir. Tablo III.3.1 KATMA DEĞER ZİNCİRLERDE ARACILARIN MALİYET KATKILARI (%) Ülke A.B.D (1987) Japonya (1985) Fransa (1987) Avusturalya (1986-87) Avusturya (1988) Hollanda (1990) İsveç (1985) Kişisel Tüketim 38,0 34,0 29,8 37,4 26,8 36,6 - Gıda Giyim 32,8 27,8 29,5 34,5 21,4 31,8 21,7 45,9 32,4 40,9 46,1 38,4 43,6 39,3 Deri Ayakkabı 50,1 33,9 42,7 49,0 37,6 38,8 35,4 İlaç 40,8 41,3 71,9 34,7 52,9 44,8 Motorlu Araçlar 18,9 28,1 24,6 30,8 16,0 18,3 14,4 Elektrikli Aletler 38,7 41,5 38,1 34,8 29,8 36,1 17,6 Kaynak: OECD Publications , The Impact of Electronic Commerce on the efficiency of the Economy Tablo III.3.1’de bazı OECD ülkelerinde ürünlerin tüketici satış fiyatları içerisindeki aracıların payları verilmiştir. Görüldüğü gibi Elektronik Ticaret uygulamaları sonucu şirketlerin tedarik zincirlerinde ciddi bir maliyet düşüşü olma ihtimali oldukça yüksektir. Üretim ve tedarik işlemlerinde teknolojiyi ve elektronik ticaret yönetemlerini kullanan firmalar, toplam üretim maliyetlerinde yaşanan düşüş sonrası, pazar fiyat rekabetinde avantajlı bir duruma gelebilmektedirler. Elektronik Ticaret uygulamalarının şirketlerin ürün satış fiyatlarına etkisi sadece üretim ve tedarik maliyetlerinin aşağıya çekilmesi ile değil, aynı zamanda satış işlemleri yapılırken oluşan maliyetlerinde minimize edilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Genel olarak şirketlerin ürün satış fiyatları belirlenirken üretim ve tedarik maliyet kalemlerinin yanısıra satış ve sonrasında üstlendikleri maliyetlerde hesaba katılmaktadır. Bu maliyetlere örnek verecek olursak, satış faaliyetlerinin yürütüldüğü fiziksel ortamın satın alma veya kiralama maliyetleri , satın alma işlemlerinin yürütülme maliyetleri , müşterilere satış sonrası verilen hizmet maliyetleri bu kategorinin içerisinde yer almaktadır. Klasik hizmet yöntemleri ile faaliyetlerini sürdüren ve ürün satışlarını fiziksel mağazalar aracılığı ile yapan bir firmanın katlanmış olduğu satın alma veya kiralama maliyetleri oldukça yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Elektronik Ticaret uygulamaları aracılığı ile satış faaliyetlerinin bir kısmını veya tamamını internet ortamında gerçekleştiren bir firma ise , geleneksel yöntemler ile ticaret yapan bir firmaya oranla daha düşük maliyetlere katlanmaktadır. Fiziksel ortamda birçok mağaza açarak yüksek maliyetlere katlanmak yerine internet üzerinde daha düşük maliyeti olup aynı zamanda 24 saat açık olan bir mağaza yaratmak daha mantıklı olmaktadır. Doğal olarak her ürün dokunulmadan veya yakından görülmeden satın alınamayacağı için her sektörde fiziksel mağaza olmaksızın bu uygulamaları yapmak mümkün olmayacaktır. Diğer taraftan satışların internet üzerinden yapılmayıp, fiziksel mağazada yapılıyor olması Elektronik Ticaret uygulamalarının yararını azaltmamaktadır. Tüketiciye satılan ürünler ile ilgili detaylı bilgi sunan bir internet sitesi, tüketicilerin fiziksel mağazaya gitmeden önce detaylı bilgi almasını ve bunun doğal sonucu olarak satış sürecinde zaman tasarrufu sağlanmasına sebeb olmaktadır. Bu konudaki en güzel örneklerden biri A.B.D’de faaliyet gösteren ve telefon ile satış yapan Micron Bilgisayar firmasının satış temsilcilerinin yaşadıkları tecrübelerdir. Satış temsilcileri Micron internet sitesini ziyaret ederek ürünler hakkında geniş bilgi alan tüketicilerin satış işlemlerini ortalama 2 dakika içerisinde tamamlarken, siteyi ziyaret etmeden direkt arama yapan müşteriler için bu süre ortalama 20 dakikayı bulmuştur. Diğer bir örnekte, A.B.D’de faaliyet gösteren otomobil galerisi sahiplerinden gelmektedir. Otomobil satışlarında internet üzerinden yapılan bir satın alma teklifini satışa çevirmek için ortalama 25 USD harcanırken , bu tutar yüz yüze görüşmelerde yüzlerce USD’yi bulabilmektedir. Geleneksel yöntemlerle yapılan satış işlemlerinde siparişlerin kontrolü ve faturalandırılmasında meydana gelen hatalar yüksek maliyetlere sebeb olmaktadır. Elektronik Ticaret uygulamaları sonucu bu hatalar minimize edilerek maliyetler aşağıya çekilebilmektedir. General Elektric ve Cisco firmaları siparişlerinin % 25’inin yanlış işlem sonucu tekrar elden geçirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Cisco firması işlemleri elektronik ortama aktardıktan sonra hata oranı % 25’ten % 2’ye düşmüştür. Fiyatlara etki eden bir diğer maliyet kalemi olan satış sonrası hizmet maliyetleri de elektronik ticaret uygulamalarına geçiş ile birlikte minimize olabilmektedir. Örneğin, geleneksel ticaret uygulamaları ile hareket eden bir firmanın, satış sonrası hizmet sunabilmesi için personel ve çağrı merkezi kurulum maliyetleri bulunmaktadır. Diğer taraftan, elektronik ticaret uygulamalarına geçen firmalar, müşterileri sanal ortama çekerek burada hazırlanmış olan satış sonrası destek paketleri ile daha iyi bir şekilde tatmin edebilmekte ve maliyetlerini de aşağıya çekebilmektedirler. Bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden biri, Federal Express adlı kargo şirketinin kargo gönderimi yapan müşterilerinin kargolarını çağrı merkezlerini arayarak değil internet sitesi üzerinden takip etmelerini sağlayarak, 1998 yılında aylık 1 milyon takip işleminden doğan maliyeti minimize etmesidir. Tablo III.3.2 CİSCO FİRMASININ MALİYET TASARRUFLARI (1997) MALİYET KALEMİ Ürün Katalog Basımı Yazılım Dağıtımı Telefon Teknik Destek TASARRUF TUTARI (Milyon USD) 270 130 125 Kaynak: OECD Publications, The Impact of Electronic Commerce on the efficiency of the Economy. Elektronik Ticaret uygulamalarının ürün fiyatlarına etkisinin oluşmasında, bu uygulama alanının devreye girmesi sonucu personel giderlerinin de gözle görülür bir şekilde azalması etkili olmaktadır. Örneğin, dünyaca ünlü iki kitap satıcısının karşılatırılması bu konuyu daha da açık bir şekilde ortaya koyacaktır. Amazon.com Elektronik Ticaret yolu ile satış yapan ve 1998 yılı itibari ile 614 çalışanı olan bir şirket iken, geleneksel yöntemler ile ticaret yapan Barnes&Noble şirketinin 27.200 çalışanı bulunmaktaydı. Amazon.com 148 milyon USD yıllık ciro rakamı ile çalışan başına 267.000 USD rakamına sahip iken, Barnes&Noble 2,8 milyar USD yıllık ciro ile çalışan başına 103,000 USD rakamına sahiptir. Örnekte görüldüğü gibi elektronik ticaret yöntemleri ile ticari faaliyette bulunan Amazon.com şirketi daha verimli bir yapıya sahip olmuştur. Elektronik Ticaretin fiyatlar üzerindeki etkilerini detaylı bir şeklide ele aldıktan sonra, pazardaki rekabet üzerindeki etkilerini de ele almak gerekmektedir. Firmaların üretim, tedarik ve diğer maliyetlerinde yaşanan düşüş doğal olarak bu firmaların ürünlerini pazara sunarken daha düşük fiyatlar ile lanse etmelerine ve fiyat konusunda rekabet avantajı kazanmalarına neden olmaktadır. Doğal olarak, geleneksel ticaret uygulamaları çerçevesinde faaliyet gösteren ve üretim yada tedarik işlevlerinde teknolojiyi etkili bir şekilde kullanmayan şirketler, Elektronik Ticaret uygulamalarını kullanan şirketler karşısında rekabet edemez duruma gelmektedirler. Elektronik Ticaret uygulamalarını kullanan firmalar arasında ise tüketicilere en uygun fiyatlı ve en kaliteli hizmeti sunmak amacıyla ciddi bir rekabet ortamı oluşmaktadır. YES toplumu içerisinde yer alan tüketicilerin ürünler konusundaki duyarlılığı, mükemmel hizmet alma istekleri, ürün ve fiyat karşılaştırmalarını çok hızlı bir şekilde çeşitli kanallar vasıtası ile yapabilmeleri, firmaları fiyatlandırma konusunda oldukça rekabetçi bir duruma getirmiştir. Oluşan rekabet ortamı firmaları bu konuda titiz davranmaya ve müşterilerinin kaybetmemek amacıyla ürün ve hizmet kalitelerini en üst seviyede tutmaya zorlamaktadır. Tüm sektörlerde olmasa bile bazı sektörlerde satılan ürünlerin dağıtım metodları maliyetlerde ciddi farklılıklara sebeb olmaktadır. Örneğin, Elektronik Ticaret uygulamaları ile tüketicilere satışı yapılabilecek ürün gruplarının, dağıtımının geleneksel yöntemler ile Elektronik Ticaret uygulamaları ile yapılması arasında ciddi maliyet farkılıkları bulunmaktadır. Örneğin, 1996 yılında Bollier firması tarafından A.B.D’de yapılan bir araştırmada bir yazılım ürününün geleneksel yöntemler ile, telefon aracılığı ile sipariş alınarak müşteriye gönderilmesi , ve internet aracılığı ile dağıtımının yapılması arasındaki dağıtım maliyetleri analizi ortaya çıkarılmıştır. Aralştırma sonucunda, yazılımın geleneksel yöntemler ile dağıtımının yapılması işlem başına 15 USD iken, aynı işlemin telefon aracılığı ile dağıtımına başlanması 5 USD ve yine aynı işlemin internet aracılığı ile yapılması ise 0,20 ile 0,50 USD arasında değişmektedir. Görüldüğü gibi Elektronik Ticaret uygulamalarının kullanılması dağıtım maliyetlerinde de oldukça yüksek bir düşüşe sebeb olmaktadır. Son olarak, Elektronik Ticaret uygulamalarının hayata geçmesi ve yaygınlaşması bir ekonominin tüm endüstrilerinde verimlilik artışı ve ürünlerin kalitesinde artışa sebep olmaktadır. Pazarda yer alan şirketlerin ulusal pazar dışında uluslararası alanda da rekabet avantajı elde etmeleri söz konusu olmakla beraber, bu avantajın doğal sonucu olarak ülke ekonomisi de olumlu yönde etkilenmektedir. Bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden bir tanesi, uzakdoğu ülkelerinin teknolojik ürünlerin üretilmesinde düşük maliyetlere sahip olmaları, fiyat konusunda rekabet avantajı yakalamaları ve dünya pazarını ellerinde bulundurmalarıdır. TARTIŞMA KONUSU III.3.1 e-TİCARET UYGULAMALARININ İNSAN KAYNAKLARINA ETKİSİ NEDİR? Bu bölüm içerisinde teknolojinin kullanımı ve Elektronik Ticaret uygulamalarının hayata geçirilmesi ile birlikte şirketlerin gerek organizasyonel yapılarında gerekse iş akışlarında ciddi değişiklikler oluşmaya başladığını belirtmiştik. Bu değişikliklerden birisi de verilen örneklerde de görüldüğü gibi insan kaynağına olan ihtiyacı azaltması ve yeni istihdam yaratılmasının engellemesidir. Bu çerçevede, şirketler içerisinde teknolojik altyapıların kurulması ve Elektronik Ticaret uygulamalarının kullanılmaya başlanmasının günümüzde insan kaynakları konusunda ne gibi etkileri bulunmakta ve bu etkiler toplum üzerinde ne gibi sonuçlar oluşturabilmektedir? Tartışma sorusunu değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. 4. İşletmeler Arası Elektronik Ticaret (B2B) Elektronik Ticaretin genel anlamda tanımı, kapsamı, uygulama alanları, boyutu ve etkileri ile ilgili incelemelerimizi tamamladıktan sonra, bu yeni ticaret şeklinin ana uygulama alanlarından en önemlileri üzerinde daha detaylı bir inlemeye girebiliriz. 1990’lı yıllardan itibaren internetin dünyada kullanımının hızlı bir şeklide artması ve iletişim özelliğinin yanına ticaret işlemlerinde bir araç olarak kullanılma özelliğinin de eklenmesi sonucu dünya ticari hayatında sessiz ama çok hızlı bir devrim yaşanmaya başlanmıştır. Ticari hayatın en önemli unsurlarından ikisi olan şirketler ve tüketiciler için internet, hem yeni satın alma mecrası hemde satış yapma mecrası haline dönüşmüştür. Bugün özellikle Elektronik Ticaret işlemlerinin tamamına yakını işletmeden işletmeye (B2B) ve işletmeden tüketiciye (B2C) uygulama alanlarında gerçekleşmektedir. Bu bölümde Elektronik Ticaretin tamamına yakın bir bölümünü oluşturan bu iki uygulama alanından daha yüksek hacimi olan B2B uygulama alanını genel hatları ile incelemeye çalışacağız. Elektronik Ticaretin tarihi ile ilgili incelememizde, adı o zamanlar Elektronik Ticaret olmayan ancak doğası ve işlevi tamamen aynı olan uygulamaların 1960 yıllarına dayandığını belirtmiştik. Bu uygulamaların kısa sürede gelişmesi ve 1970 yıllarında bilgisayar ağları aracılığı ile geniş alan ağlarında EDI uygulamalarının ortaya çıkması bugün B2B olarak adlandırdığımız Elektronik Ticaret uygulama alanının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Tanım III.4.1 İŞLETMEDEN İŞLETMEYE ELEKTRONİK TİCARET (B2B) İngilizce Business to Business e-commerce (B2B) olarak bilinen, kurumların bilgisayar ağlarını kullanarak özel ve genel ağlar dahilinde tedarik ve satış işlemlerini yürüttükleri Elektronik Ticaret uygulama alanına verilen addır. Elektronik Ticaret alanında şirketler arasındaki ticari işlemleri kapsayan B2B faaliyetleri bugün dünyada gerçekleşen toplam Elektronik Ticaret hacminin % 80’lik payından daha yüksek bir orana sahiptir. B2B işlemlerinin toplam Elektronik Ticaret hacmi üzerindeki hakim durumu hem şirketlerin ticari hayattaki işlem hacimlerinin bireylerin satın alma hacimlerine oranla çok daha yüksek olması hemde B2C işlem hacimlerinin bazı önemli sorunlar sebebi ile yeterli büyümeyi gösteremiyor olmasıdır. Önceki bölümde Elektronik Ticaret hacminin ölçülmesinde karşılaşılan zorlukları ve farklı araştırma ve danışmanlık şirketlerinin farklı hacim ve büyüme oranı tahminleri yaptıklarını belirtmiştik. Elektronik Ticaretin tanımlanmasından kaynaklanan problemler sonucu, bu şirketlerin aynı yıl için gerçekleştirmiş Elektronik Ticaret hacmi rakamları bile farklılık göstermektedir. Tablo III.4.1 KURUM Forrester IDC eMarketer Gartner Group B2B HACİM TAHMİNLERİ (Milyar USD) 2000 282 278 433 2001 516 474 919 2002 2.160 917 823 1.929 2003 3.675 1.573 1.409 3.632 Kaynak: OECD , E-Commerce and Development Report 2002 2004 5.904 2.655 2.367 5.950 2005 8.823 4.329 8.530 2006 12.275 - Tablo III.4.1’de dünyanın önde gelen araştırma kurumları ve danışmanlık şirketlerinin 2000-2006 yılları arasında B2B ticaret hacimleri ile ilgili yapmış oldukları tahminleri görmekteyiz. Tabloya bakıldığında dikkatimizi çeken en önemli nokta ilgili araştırma şirketlerinin belirtilen yıllar için yapmış oldukları tahminlerin ciddi rakam farklılıkları gösteriyor olmalarıdır. Genel olarak Forrester ve Gartner Group şirketlerinin tahminleri diğer kurum ve şirketlere göre yüksek ve birbirine yakın rakamları içermektedir. Elektronik Ticaretin bugünkü durumu ve özelliklede B2B uygulamalarından kaynaklanan ticaret hacminin hızlı artış oranı ve tabloda yer alan en kötümser tahmine göre bile 2005 yılında 4,3 trilyon USD’nin üzerinde gerçekleşmesi ihtimali, bu uygulamaların ne kadar önemli bir noktaya varmaya başladığını göstermektedir. Tablo III.4.2 2006 YILI BÖLGELERE GÖRE B2B HACİM TAHMİNLERİ (Milyar USD) BÖLGE HACİM PAY (%) Kuzey Amerika 7.127 58,1 Asya / Pasifik 2.460 20,0 Batı Avrupa 2.320 18,9 Latin Amerika 216 01,8 Doğu Avrupa 84 0,7 Afrika / Orta Doğu 69 0,6 Total 12.275 100 Kaynak: OECD , E-Commerce and Development Report 2002 Tablo III.4.2’de 2001 yılında Forrester araştırma ve danışmanlık şirketinin 2006 yılında B2B uygulamaları sonucu oluşan Elektronik Ticaret hacminin bölgelere göre hacimsel ve yüzdesel dağılım tahminleri yer almaktadır. Tabloya baktığımızda ortaya bugünkünden farklı bir dağılım çıkmadığı görülmektedir. Dikkat çeken konulardan biri ise Asya / Pasifik ve Batı Avrupa bölgelerinin biraz daha atılım içerisine girerek, Kuzey Amerika’nın payından alarak % 20 seviyelerine gelmiş olmalarıdır. Bugün tüm dünyada B2B olarak adlandırılan Elektronik Ticaret uygulama alanı sadece internet üzerinde yer almayıp farklı mecralarda da yürütülmektedir. B2B’nin kökeninde yer alan EDI sistemi ve diğer uygulama şekilleri bugün B2B’nin büyük bir bölümünü oluşturmaktadırlar. 2003 yılı içerisinde bulunduğumuz bu günlerde B2B faaliyetleri geniş alan ağları kullanılan geleneksel EDI, internet tabanlı EDI , internet ve e-pazaryerleri aracılığı ile yürütülmektedir. Önceki bölümlerde geniş alan ağları üzerinden çalışan EDI sistemi ile ilgili açıklamalar yapmıştık. Bu sistem 1970’lerden bu yana halen kullanılmaktadır. Giga Bilgi Grubu’nun 2001 yılında yapmış olduğu bir araştırma sonucunda, A.B.D’de 2004 yılı sonu itibari ile B2B faaliyetlerinde bulunan şirketlerin % 27,2’sinin bu eski yöntemi kullanıyor olacakları ortaya çıkmıştır. 1970’lerde ortaya çıkan EDI sistemi 1990’larda internetin kullanılmaya başlanması ile birlikte internet tabanlı bir özellikte kazanmıştır. Bugün birçok şirket geniş alan ağları dahilinde işlev gören geleneksel EDI sistemi yerine, bu sistemin yeni versiyonu olan internet tabanlı EDI sistemini kullanmaya başlamışlardır. Giga Bilgi Grubu’nun araştırmasında internet tabanlı EDI sistemini kullanması beklenen şirketlerin oranı % 25,1 olarak verilmiştir. Diğer taraftan, Elektronik Ticaret faaliyetlerini sadece internet üzerinden ya da kurulmuş olan extranet’ler üzerinden sürdürmekte olan şirketlerde bulunmaktadır. Yapılan araştırmada bu şirketlerin oranınında 2004 yılı sonunda % 9,5 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Yukarıda söz etmiş olduğumuz B2B uygulama yöntemlerinin hiçbiri internetin ortaya çıkışı ile birlikte oluşmaya başlayan e-Pazaryerlerinin şirketlere sağlamış olduğu yararları tam anlamıyla sağlayamamıştır. Gerek teknolojinin eskimeye başlaması ve gerekse geleneksel EDI sistemlerinin kurulum ve işletim maliyetlerinin yüksek oluşu, firmaları internetin en büyük nimetlerinden biri olan e-Pazaryerlerini kullanmaya teşvik etmeye başlamıştır. Yapılan bir araştırmada, 2004 yılı sonu itibari ile A.B.D’de B2B uygulamaları yapan şirketlerin % 25’inin e-Pazaryerlerini tercih ediyor olacakları tahmin edilmektedir. 1970 yıllarından bugüne kadar gelen EDI sisteminin tahtı, internetin kullanılmaya başlanmasından sonra oluşturulan e-Pazaryerlerinin hızlı çıkışı sonucunda sallanmaya başlamıştır. Büyük bir ihtimalle 2010 yılı gelmeden önce geleneksel EDI sistemini kullanan firmaların büyük bir bölümü e-Pazaryerlerini kullanmaya başlayacaklar ve e-Pazaryerlerinin toplam B2B pastası içerisindeki payı % 50’lerin üzerine çıkacaktır. Orta vadede ciddi büyüme vadeden e-pazaryerleri konusunda detaylı bir inceleme yapmak ve konuyu ayrıntılı bir şekilde ele almak yararlı olacaktır. Öncelikle, bugüne kadar tanımların, pazarın ve piyasanın hızlı değişimi sebebi ile e-Pazaryerlerinin tanımı ve yapılarında ciddi değişiklikler meydana geldiğini belirtmek gerekmektedir. Bugün oldukça karışık bir durum almış olan bu konuyu toparlamak ve basite indirgemek amacıyla e-Pazaryerlerini yapılarına ve işlevlerine göre incelemek oldukça yararlı olacaktır. e-Pazaryerlerini kategorize etmek istersek üç şekilde incelemeye başlayabiliriz. Yapılarına göre ayırım yapacak olursak e-Pazaryerleri hedefledikleri pazara, mülkiyet çeşitlerine ve son olarak işlemsel özelliklerine göre sınıflandırılabilirler. Grafik III.4.2 E-PAZARYERLERİ SINIFLANDIRMASI E-PAZARYERLERİ PAZAR HEDEFİ DİKEY İŞLEV TİPİ MÜLKİYET HAKKI YATAY ÖZEL ORTAKLIK GENEL KATALOG SATIŞ ARZ İŞLEMLERİ TİCARİ PORTAL VORTAL MEZAT e-Pazaryerlerini hedefledikleri pazara ya da endüstrilere göre sınıflandırdığımızda karşımıza iki ana sınıf çıkmaktadır. Bunlar sırasıyla dikey ePazaryerleri ve yatay e-Pazaryerleridir. Dikey pazaryerleri önceden belirlenmiş spesifik endüstrilerin alıcı ve satıcılarını biraraya getirmek amacıyla kurulmuşlardır. Dikey pazaryerlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi ağırlıklı olarak geleneksel endüstri kollarını içeriyor olmalarıdır. Örneğin, çelik endüstrisi için kurulmuş olan e-steel.com, enerji endüstrisi için kurulmuş olan fuelquest.com, otomotiv endüstrisi için kurulmuş olan covisint.com ve kimya endüstrisi için kurulmuş olan chematch.com, bu endüstrilerde faaliyet gösteren alıcı ve satıcıları bir araya getirerek ticaret hacmi oluşturan dikey ePazaryerleridir. Dikey e-Pazaryerlerinin ortak bir özelliğide hedef aldıkları endüstrilerde tedarik zincirinde yer alan firmaların coğrafi olarak geniş bir alanda ve yayılmış olmaları , zincirin birçok şirketten kurulu olması yani uzun olması ve iş süreci olarak da karmaşık olmasıdır. Daha açık bir dille açıklayacak olursak, dikey e-Pazaryerleri sayıca yüksek alıcı ve satıcıların bulunduğu ve coğrafi dağılımı yüksek olan endüstrileri hedef almaktadırlar. Doğal olarak geleneksel yöntemler ile ticari faaliyetlerde bulunmanın zor ve maliyetli olduğu endüstrilerde, dikey e-Pazaryerleri kullanım olarak avantajlı konuma geçmektedirler. Dikey e-pazaryerlerinin hedeflemiş olduğu endüstrilerin bir başka ortak özelliği de hızlı değişime sahne olabilmeleri ve piyasadaki dalgalanmalara karşı hasas olmalarıdır. Örneğin, çelik endüstrisinde faaliyet gösteren e-steel.com, geleneksel yöntemler ile ticaret yapıldığında oluşan iletişim bozukluklarını ortadan kaldırmayı ve stok fazlalıklarının meydana getirdiği maliyetleri aşağıya çekmeyi hedefleyerek yola çıkmıştır. Son olarak, bazı dikey e-Pazaryerleri birden fazla dikey endüstriyi bünyesinde barındırmaya çalışmaktadır. Bu yönteme başvuran e-Pazaryerleri, genellikle kurulum ve işletim maliyeti çok yüksek olan sitelerin tek bir endüstrinin işlem hacmi karşısında karlılık elde edememesi sonucunda operasyonlarını birden fazla endüstriye yaymaya başlayanlardır. Örneğin, Vertical Net adlı e-Pazaryeri bünyesinde 14 dikey endüstriden toplam 57 farklı pazaryeri barındırmaktadır. Hedeflenen pazara göre sınıflandırmada yer alan ikinci sınıf yatay ePazaryerleridir. Yatay e-Pazaryerleri dikeylerin aksine spesifik endüstriler yerine bir çok endüstrinin bir arada bulunduğu ve farklı hizmet ve ürünlerin alınıp satılabileceği mecralardır. Yatay e-Pazaryerleri ağırlıklı olarak bitmiş bir ürünün parçalarından daha çok, bu ürünün satışını veya dağıtımını destekleyen ürünlerin bulunduğu mecralardır. Firmaların ofis ekipmanı, nakliyat hizmetleri ve organizasyon içi iş süreçlerini sürdürmeleri sağlayan yazılımlar günümüzde yatay e-Pazaryerlerinde sıkça rastlanan ürün ve hizmetlerdir. Yatay ePazaryerlerinin en direkt işlevinin şirketlere bazı hizmet ve ürünlerde dış kaynak kullanımı sağlamak olduğu söylenebilmektedir. Bugün dikey e-Pazaryerlerinin sayısı yatay e-Pazaryerlerinden çok daha fazladır. Deloitte araştırma şirketinin yapmış olduğu bir araştırmada bugün tüm e-Pazaryerleri içerisinde dikeylerin oranının % 78 , yatayların oranının ise % 22 olduğu tespit edilmiştir. e-Pazaryerlerinin sınıflandırması yapılırken göz önüne alınacak bir diğer noktada e-Pazaryerlerinin mülkiyet haklarına göre kategorize edilmeleridir. ePazaryerlerini mülkiyet haklarına göre sınıflandırdığımızda karşımıza özel ePazaryerleri, tüm şirketlere açık e-Pazaryerleri ve birden fazla şirketin kurmuş olduğu ortaklık e-Pazaryerleri çıkmaktadır. Özel e-Pazaryerleri alıcı durumda olan bir firmanın tedarikçilerine özel olarak açtığı bir e-Pazaryerini kullanarak ürün tedarik işlemleri, koordinasyon ve iletişim işlevlerini yerine getirmesinde kullanılmaktadır. Bu tip e-Pazaryerleri özel olarak üyelik verilmiş olan ve onaylı üyeler dışındaki tedarikçilere kapalıdır. Alıcı firmanın izni olmaksızın herhnagi bir tedarikçi bu tip e-Pazaryerlerini kullanamamaktadır. Örneğin, IBM firması Ariba ve i2 adlı e-Pazaryerleri ile özel bir pazaryeri kurmakta ve bu pazaryerinde tedarik, üretim kordinasyonu ve iletişim işlevlerini yerine getirmektedir. Firmaların özel e-Pazaryerlerini kullanırken yapabilecekleri birçok işlev bulunmaktadır. Örneğin, alıcı konumunda olan ve e-Pazaryerinin kurucusu olan firma kendi üretim ve koordinasyon sistemlerini tedarikçi firmaların sistemleri ile entegre ederek, tedarik zinciri içerisinde yer alan tüm firmaların ana firmanın stok durumu, üretim planlaması, ürün ihtiyacı gibi konuları eş zamanlı olarak takip etmesini sağlayabilmekte ve dolayısıyla tedarik zincirinin maksimum işlerlik kazanmasını sağlayabilmektedir. Özel e-Pazaryerlerinde faaliyet göstermekte olan firmaların kazanmış oldukları bazı avantajlar bulunmaktadır. Öncelikle üye firmalar için herhangi bir güvenlik ve karşılıklı güvensizlik sorunu bulunmamaktadır. Bu mecrada yer alan firmalar sürekli karşılıklı ticari faaliyette bulunan ve birbirlerini iyi tanıyan firmalar olmaları sebebi ile ticari faaliyetlerde kuşku ve endişe taşımamaktadırlar. İkinci olarak, alıcı firmanın tedarikçileri tanıması ve süregelen bir ticari faaliyet içerisinde olmaları nedeni ile , sözleşmelerin her seferinde yapılması gerekmemekte ve bir ana sözleşme kapsamında uzun süreli bir ticari faaliyet sürdürülebilmektedir. Üçüncü ve önemli bir avantaj da firmaların süregelen üyelikleri boyunca mevcut teknolojik altyapıdan faydalanarak yeni yatırımlar yapmamalarının gerekmemesi ve maliyetlerin düşük tutulmasıdır. Örneğin, tedarikçi bir firma farklı alıcı firmalar ile çalışmak arzusunda olup her biri ile yarı bir sistem kurmaya çalıştığında üstleneceği maliyetler oldukça yüksek olabilecektir. Bunun yerine mevcut kurulmuş bir özel e-Pazaryerine dahil olmak ve burada kurulu olan altyapıdan yaralanmak tedarikçi firmaların tercih ettikleri bir yöntemdir. Günümüzde e-Pazaryerlerinin büyük bir bölümü özel e-pazaryeri tabir ettiğimiz özellikleri taşımaktadır. E-marketer adlı araştırma şirketinin yapmış olduğu bir araştırmada e-Pazaryerlerinin % 93’lük bir kısmının özel e-Pazaryerleri olduğu tespit edilmiş olup, 2003 yılı sonrasında bu oranın daha da yükseleceği tahmin edilmektedir. e-Pazaryerlerinin mülkiyetlerine göre incelenmesinde ikinci durağımız tüm şirketlere açık olan genel e-Pazaryerleridir. Genel e-Pazaryerleri üçüncü taralarca kurulan, alıcı veya satıcılara karşı tarafsız olarak davranan girişimcilik örnekleridir. Bu tip e-Pazaryerlerinde hedeflenen pazar dikey ya da yatay olabilmektedir. Genel e-Pazaryerlerinin hedefi hem alıcılar hemde satıcılar tarafında uzun tedarik zinciri halkası olan ve coğrafi olarak dağılmış olan endüstrilerde faaliyet göstermektir. Genel e-Pazaryerlerinin üyelerine sağlamış olduğu en önemli avantajlardan bir tanesi her iki tarafa karşı tarafsız olan bir mecrada ticari faaliyette bulunuyor olmalarıdır. Alıcılar için genel e-Pazaryerleri önemli avantajlar sunmaktadır. Alıcılar bu mecrayı kullanarak ürün araştırma maliyetlerini minimize etmekte, birçok tedarikçiye aynı anda ulaşmakta, toplu pazarlık şansı yakalamakta ve genel anlamda maliyetlerini aşağıya çekmektedirler. Satıcılar için ise yine alıcılar için geçerli olan birçok avantaj bulunmaktadır. Yeni müşterilere ulaşma şansını yakalamak, yeni ürünler için piyasa yaratma şansına sahip olmak, pazarlama ve satış maliyetlerini minimize etmek ve alıcılar hakkında önemli bilgilere ulaşmak genel e-Pazaryerlerinin satıcı firmalar tarafından kullanılmasında kazanılan avantajlara örnek olarak verilebilirler. e-Pazaryerlerinin mülkiyetlerine göre yapılan sınıflandırmada son kategori, sektörlerinde ilk sıraları paylaşan büyük şirketlerin bir araya gelerek ilgili endüstrinin ihtiyacı olan tedarik zinciri işlemlerine yardımcı olması amacıyla kurulan konsorsiyum e-pazaryerleridir. Bu mecra kurucu şirketlerin ortak olarak atadıkları bir yönetim tarafından yönetilmekte ve dikey bir e-Pazaryeri olarak faaliyet göstermektedir. Bu tip e-Pazaryerleri aynı zamanda özel e-Pazaryerleri kategorisine girmektedirler. Kurucu firmalar bu mecrada tamamen endüstrilerinin tedarik zincirini elektronik ortama aktarmak amacıyla ve işlemlerinde maliyet tasarrufu ve verimlilik kazanmak amacıyla faaliyette bulunmaktadırlar. Örneğin, 200 yılında GM, Ford ve Daimler Chrysler gibi üç dev, otomotiv endüstrisinin yararlanması amacıyla Covisint adlı konsorsiyum ePazaryerini kuracaklarını açıklamışlardır. Bu gelişme sonrasında diğer endüstrilerde de benzer oluşumlar tamamlanmıştır. Bu üç devin kurmuş olduğu e-Pazaryerinin en temel amacı tüm endüstri için verimli bir tedarik zinciri oluşturarak, üretilen her motor parçasında yaklaşık olarak 1,200 – 3,000 USD arasında maliyet düşüşü sağlamaktı. e-Pazaryerlerinin kategorize edilmesinde yararlı olan bir araçta bu mecraların işlevsel özelliklerine göre ayrılmalarıdır. İşlevsel özelliklerine göre sınıflandırma yapılırken öncelikle iki grup üzerinde durulmalıdır. Bunlar ticari e-Pazaryerleri ve arz e-Pazaryerleridir. Daha önce yapmış olduğumuz sınıflandırma çeşitlerine benzerlik gösterselerde işlevlerine göre yapılan ayırımda da bu noktaları belirtmekte yarar vardır. Ticari e-Pazaryerleri genel anlamda bir çok satıcı ve alıcının bir araya geldiği ve farklı ürünlerin ticaretinin yapıldığı mecralardır. Ticari e-Pazaryerleri hem dikey hemde yatay özellik taşıyabilmektedirler. Bu mecralarda yer alan ürünler genel olarak karma ürünler yada diğer bir deyişle hem hammadde hemde üretim dışı ürünler olabilmektedirler. Ticari e-Pazaryerlerinde her ne kadar iki tür üründe yer alıyor olsa da ürerim dışı ürünlerin ağırlığı daha fazladır. Bu mecralarda alıcılar genel olarak ürün çeşitliliğine bakmazsızın fiyat duyarlı hareket etmektedirler. Ticari e-Pazaryerlerinde üyeler genel olarak ürün araştırmalarında ve satın alma işlemlerinde WEB tarayıcıları kullanmakta olup, bu mecrada ücretlendirmeler genel anlamda satıcıların yapmış oldukları satışlardan işlem başına bir ücret alınması ile gerçekleşmektedir. Ticari e-Pazaryerlerinin gelir kalemleri içerisinde reklam gelirleri ve üyelere sağlanan teknolojik hizmet ücretleri yer almaktadır. Bu mecralar, daha önce belirtildiği gibi alıcılara birçok avantajlar sunmaktadır. Bunlar sırasıyla, geleneksel tedarik zinciri dışına çıkarak farklı tedarikçiler ile ticari faaliyetlere girebilmek, fiyat karşılaştırmaları ve sözleşme koşullarını inceleyebilmek, yüksek pazarlık şansına sahip olabilmek, düşük araştırma maliyetlerine sahip olmak ve istenilen ürünlere stok problemi yaşamadan hemen ulaşabilmektir. Diğer taraftan, ticari e-Pazaryerleri satıcılara da birçok avantajlar sunmaktadır. Bunlar sırasıyla, müşteri ağını genişletme şansına sahip olmak, hazır kurulu bir teknolojik altyapıdan yararlanarak maliyetsiz bir teknolojik sisteme sahip olmak, müşteri stoklarını takip edebilme sonucu acil stok ayırımı yapabilme şansı, fazla stok eritimi yapma şansıdır. Ticari e-Pazaryerleri içerisinde üç temel e-Pazaryeri türü yer almaktadır. Bunlar sırasıyla, katalog satışçıları, mezatlar ve portal’lardır. Ticari e-Pazaryerleri arasında yer alan katalog satışçı özelliğe sahip ePazaryerleri üye firmaların kağıt ortamındaki kataloglarını elektronik versiyonlarını barındıran ve bu kataloglar vasıtası ile ticari faaliyetlerde bulunulmasını sağlayan mecralardır. Bu mecralar ticari faaliyette bulunmak isteyen firmaların araştırma işlemlerini kolaylaştırmakta ve alıcıların kolayca ürünleri bulup farklı satıcıların fiyatları ile karşılaştırabilmektedirler. Bu tip ePazaryerlerinden grainger.com ve neoforma.com’un ortak özellikleri arasında, kolay ürün arama ve farklı satıcıların aynı ürün için vermiş oldukları fiyatları aynı anda araştırma fırsatı vermeleri, sipariş verme ve daha önce verilmiş olan siparişleri izleme imkanı vermeleri, her zaman sipariş ürün sepetinde değişiklikler yapmalarına imkan vermeleri sayılabilmektedir. Bu tip ePazaryerlerinin gelir kaynakları genel olarak işlem başına aldıkları ücretler, reklam ücretleri, üyelerine veritabanına bağlanmak amacıyla sundukları yazılım kullanım ücretleridir. Bugün katalog e–Pazaryerleri arasında yer alan bazı önemli e-Pazaryerlerini belirtmek ve özelliklerini aktarmak yararlı olacaktır. BioSupplies (www.biosupplies.com) 100.000 adetin üzerinde bioteknoloji ürünlerinin segilendiği bir e-Pazaryeridir. Equal Footing ( www.equalfooting.com) Bu e-Pazaryeri endüstriyel ve ticari faaliyetler kapsamında ihtiyaç bulunan malzeme ve hammaddelerin alışverişini sağlamaktadır. Ağırlıklı olarak KOBİ’lerin bu mecrayı kullanmasını desteklemekte ve 500,000 adetin üzerinde ürünü içermektedir. MILPro ( www.milpro.com ) Milacron Inc. Şirketine ait olan bu e-Pazaryerinde kesim aletleri, metal işlerinde kullanılan sıvılar ve araçları yer almaktadır. Bu e-pazaryerinin çok geniş bir katalog veritabanı bulunmaktadır. Industrial Zones ( www.industrialzones.com ) Java tabanlı WEB sitesine sahip bu e-Pazaryerinde ürün sınırlaması olmaksızın birçok endüstriden ürün sorgulaması yapılıp, alım işlemleri e-Pazaryerinin sağlamış olduğu sistem ile yürütülebilmektedir. Partminer ( www.partminer.com) Elektronik endüstrisi için hazırlanmış olan bu e-Pazaryerinde bu alanda satış yapan firmaların kataloglarına online bağlantı imkanı bulunmaktadır. İsteyen üyeler bu işlemleri e-Pazaryerinin sunduğu yazılım araçları ile de yapabilmektedirler. Works ( www.works.com ) Bu e-Pazaryeri üye firmalara birçok endüstriden birçok ürünü satan firmaların kataloglarını sunarken, kendi yaratmış olduğu yazılım ile üyelerinin alım yapmalarını da sağlayabilmektedir. OnlineMRO ( www.onlinemro.com ) Özellikle ofis ve sarf malzemelerinin sunulduğu bu e–pazaryerinde ürünler çok detaylı bir şekilde araştırılabilmekte ve online satın alma işlemleri yürütülebilmektedir. Ticari e-Pazaryerlerinin bir türü de mezat olarak tabir edilen mecralardır. Mezatlar genel olarak alıcı ile satıcıları bir araya getirerek aralarında ticari faaliyetlerinin oluşmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. Mezatlarda kendi aralarında üç ana sınıfa ayrılmaktadırlar: Satıcı merkezli , Alıcı merkezli ve iki taraflı mezatlar. Satıcı merkezli mezatlarda genelde bir satıcı ürününü birden fazla alıcının görüşüne çıkarmaktadır. Satıcı ürünlerini sergilerken alıcı firmalar fiyat konusunda çekişme içerisine girmekte ve en iyi fiyatı veren alıcı ürünü satın almaktadır. Satıcı merkezli mezatlar genel kullanıma açık olabilmekte ve belirli kriterleri sağlayan ya da satıcı tarafından uygun görülen her alıcı firma satıcının ürünü için teklif geçebilmektedir. Diğer taraftan, satıcı merkezli mezatlar özel olarak uygulanabilmekte ve satıcı firma sadece bildiği ve istediği alıcı firmaları özel davet yolu ile çağırabilmektedir. Satıcı merkezli mezatların en önemli avantajlarından üç tanesi tedarikçilere hızlı bir şekilde ürünü satma şansı vermesi,yeni pazarlara girmelerini sağlamaları ve aracıları oratadan kaldırmalarıdır. Mezatların ikinci türü olan alıcı merkezlilerde ise bir alıcı birden fazla satıcıdan istediği ürün için fiyat teklifleri alabilmektedir. Bu mezat türünde yine satıcı merkezlide olduğu gibi işlemler belirli kriterleri yerine getiren ve e-Pazaryeri tarafından uygun görülen her firmaya açık olabilmekte ya da alıcı firma sadece kendi tedarik zinciri olarak belirlediği firmaları mezat işlemlerine davet edebilmektedir. Alıcı merkezli mezatlar, alıcıların yeni tedarik zincirleri oluşturmalarını sağlamakta ve hızlı işlem kabiliyetleri vasıtasıyla maliyetleri aşağıya çekmelerine sebeb olmaktadırlar. İki taraflı tabir edilen mezatlarda ise birden fazla alıcı ve satıcı bir araya gelerek fiyat tekliflerini geçmekte ve ticari faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bugün dünyanın en önemli mezatlarına ve özelliklerine aşağıda yer verilmiştir. Freemarkets ( www.freemarkets.com ) Bu mezat firmaların bir araya gelerek endüstriyel malzemelerin alım ve satımında ticari faaliyette bulunmalarını sağlamaktadır. Yaklaşık olarak 50 adeti aşkın bir ürün grubunuda hizmet veren firmanın yıllık işlem değeri toplamı 1 milyar USD’yi geçmektedir. Trade Out ( www.tradeout.com ) 100 çeşidi aşkın stok fazlası ürünlerin alış ve satışının yapıldığı mezatın 1000’in üzerinde şirket üyesi bulunmaktadır. Firma site üzerinden tamamlanan işlemler sonucunda satıcı firmadan komisyon almaktadır. Ticari –pazaryerlerinin üçüncü tipi ise portal olarak adlandırılan mecralardır. Portal’lar işlev olarak endüstriler hakkında yeni haberleri ve gelişmeleri vermekte, ziyaretçileri önemli linkler sunmakta ve zaman zaman işlemleri belirli standarda getirmek amcıyla çeşitli hizmetler sunmaktadırlar. Portalların sadece belirli bir endüstriyi kapsayan ve sadece o endüstri ile ilgili yukarıda belirtilen işlevleri yerine getiren türüne de “Vortal” (Dikey Portal) adı verilmektedir. Portal ya da vortal olarak faaliyet göstermekte olan firmalar ile ilgili kısa bilgiler aşağıda yer almaktadır. Purchasing Center ( www.purchasingcenter.com) Ofis malzemesi ya da benzeri ürünlerin alım satımı ile ilgili olarak gerekli bilgi ve linkleri taşıyan ve tarafları bir araya getirebilen bir sitedir. Suppliermarket ( www.suppliermarket.com ) Firma endüstriyel ürünler konusunda ticaret yapmak isteyen firmaları bir araya getirmekte ve endüstriler ile ilgili haber,bilgi ve linkler vermektedir. Alıcı ve satıcı firmalar site üzerinde alış veya satış emri verebilmektedirler. SupplyForce.com ( www.supplyforce.com ) Firma elektrikli ve endüstriyel ürünlerin karşılıklı olarak alışverişinin yapılmasını sağlamakta olup ilgili endüstriler için bir bilgi ve link kaynağı durumundadır. e-Pazaryerlerinin işlev tiplerine göre ayrılımı yapılırken gelinen ikinci noktada arz e-Pazaryerleridir. Arz e-Pazaryerleri bir büyük alıcı firmanın kendisine tedarik zinciri kurmak amacıyla oluşturduğu mecralardır. Alıcı firma birçok tedarikçi firmadan ürün satın almak amacıyla teknolojik bir altyapı kurarak faaliyette bulunmaktadır. e-Pazaryerinde oluşturulmuş olan yazılım ve teknolojik altyapı belirli bir ücret karşılığında tedarikçilerin kullanıma açılmakta ve alıcı ile satıcı arasında iletişim köprüsü kurulmaktadır. Bunun yanısıra, ePazaryerinde yapılan her işlem sonucunda satıcılardan belirli oranda bir komisyonda alınmaktadır. Arz e-Pazaryerlerinin kurulması alıcılara ciddi avantajlar sunmaktadır. Öncelikle tedarik işlemlerinde meydana gelen zaman tasarrufu ve işlem hata paylarının sıfıra kadar indirgenmesi ciddi maliyet düşüşlerine sebeb olmaktadır. Tedarik yazılımları sonucunda tedarik işlemleri ciddi anlamda verimlilik kazanmaktadırlar. JIT - Just in time prensibinin uygulanmasına yardımcı olan ePazaryeri uygulamaları gereksiz stok maliyetlerini oratadan kaldırmaktadır. Arz e-Pazaryerlerinin alıcılara olduğu kadar satıcılara da yararları olmaktadır. Öncelikle satıcılar yeni müşteri kazanımları sağlayabilmektedirler. Alıcının teknolojik altyapısını kullanarak ciddi bir altyapı masrafından kurutulunmuş olunmaktadır. Tüm pazarlama faaliyetlerinde daha düşük maliyetli ve daha etkili sonuçlar alınmaktadır. Tüm işlemleri başından sonuna kadar izleme fırsatı bularak gerekli noktada müdahele etme şansı bulmaktadırlar. 1990’lı yılların ortalarında bulundukları endüstrilerde yer alan tedarik zincirlerinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla kurulan e-Pazaryerlerinin 2001 yılında A.B.D’deki toplam sayısı 1.300 adete çıkmıştır. Bu noktadan sonra da sayılarında her geçen gün azalma meydana gelmeye başlamıştır. Uzmanlar kısa bir süre sonra aralarında oluşacak birleşmeler ve kapanmalar sebebi ile sayılarının 200 ila 400 arasında kalacağını belirtmektedirler. e-Pazaryerlerinin zor günler geçirmeye başlamalarının ve sayılarının azalmaya başlamasının en önemli sebeblerinden biri yönetim bozukluklarıdır. Yeni kurulan e-Pazaryerleri başlangıçta müşterilerinin taleplerinin karşılayan konumda olsalarda zaman sürecinde gerek teknolojik gerekse işlevler açısından rakiplerine oranla geri kalmış ve oyun dışı kalmışlardır. e-Pazaryerlerini zora sokan diğer bir etkende yüksek sayıya ulaşan bu mecraların arasında oluşan sert rekabet koşulları sonucunda müşterilerden alınan işlem başına ücretlerde yaşanan yüksek düşüşlerin artık bazı pazaryerlerinin rekabet edemez duruma getirmesidir. Diğer taraftan birçok e-Pazaryeri müşterilerine basit tedarik işlemleri fırsatı ve pazarlama imkanlarından başka bir şey sunamamıştır. Örneğin, tedarik zincirlerinde otomatik ödeme sistemlerinin kurulması, online müşteri desteği ve birçok alıcı veya satıcı işlmlerini aynı anda yönetmeyi sağlayan yazılımlar birçok e-Pazaryerinin sunduğu hizmetler arasında yer almamaktadır. Sonuç olarak, gerek eski ekonomide gerekse YES sisteminde olduğu gibi pazar içerisinde yaşanan belirli süreçler sonucunda, 1990’lı yılların ortalarından itibaren hızlı olarak yükselen e-Pazaryerleri sayıları, hızlı bir düşüşe geçerek, pazar yine en iyilerin ayakta kalacağı duruma gelecektir. 5. İşletmeden Tüketiciye Elektronik Ticaret (B2C) Elektronik Ticaret ugulama alanları içerisinde yer alan ikinci büyük ve önemli bir türde İşletmeden Tüketiciye (B2C) elektronik ticarettir. İlletmeden tüketiciye Elektronik Ticaret, B2B uygulama alanında olduğu gibi uzun bir tarihe sahip değildir. B2C’nin ortaya çıkışı herşeyden önce 1990’lı yıllarda internetin bir ticaret aracı olarak kullanılmaya başlanmasından sonra olmuştur. Tanım III.5.1 İŞLETMEDEN TÜKETİCİYE ELEKTRONİK TİCARET (B2C) İngilizce Business to Customer e-commerce (B2C) olarak bilinen, şirketlerin ağırlıklı olarak bilgisayar ağları ya da dijital platformlar aracılığı ile tüketicilere ürünlerinin pazarlama, satış ve dağıtım faaliyetlerini gerçekleştirdikleri Elektronik Ticaret uygulama alanına verilen addır. Tanım III.5.1’de yer aldığı gibi şirketler özellikle internetin kullanımının yaygnlaşması ve iletişim özelliğinin yanında ticaret aracı olarak ta kullanılmaya başlanması sonucu sanal ortamda müşterilerine ürünlerinin tanıtımını yapmaya başlamışlar ve bu faaliyetlerine satış işlemlerini de ekleyerek B2C’nin ortaya çıkmasını sağlamışlardır. B2C uygulama alanı ile ilgili incelememize başlamadan önce, bu alanın işleme koyulduğu mecranın internet olması sebebi ile bugün internet kullanımında gelinen son noktaya kısaca değinmek yararlı olacaktır. Tablo III.5.1 INTERNET KULLANICI SAYILARI TAHMİNLERİ ( Milyon Kişi ) KAYNAK 2001 2002 ITU (2001) 500,7 655 NIELSEN/NET RAITINGS (2002) 498,2 IDC (2002) 497,7 NUA.COM (2002) 527,57 580,78 Kaynak: OECD , E-commerce and Development Report 2002 Tablo III.5.1’de dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketlerinin internet kullanıcı sayıları ile ilgili tahminleri yer almaktadır. Uluıslararası Telekominikasyon Birliği’nin (ITU) tahminlerine göre internet kullanımı 2001 yılından 2002 yılına geçilirken % 31’lik bir artışa sahne olarak 655 milyon kişi sayısına ulaşacaktır. ITU’nun 200 yılı için yapmış olduğu 385 milyon kullanıcıya oranlandığında ise iki yılda toplam % 60’ın üzerinde bir artış gerçekleştiği görülmektedir. Tablo III.5.2 BÖLGELERE GÖRE HER 10,000 KİŞİYE DÜŞEN KULLANICI SAYILARI BÖLGE 2001 2000 DEĞİŞİM (%) AFRİKA 85 59 43,4 LATİN AMERİKA 497 373 33,5 KUZEY AMERİKA 4.932 4.469 10,4 ASYA 437 303 44,3 AVRUPA 1.805 1.359 32,7 OKYANUSYA 2.772 2.511 10,4 DÜNYA 823 641 28,4 Kaynak: OECD , E-commerce and Development Report 2002 Tablo III.5.2’de görüldüğü gibi dünyada internet kullanımında 2000 yılından 2001’e geçildiğinde ortalama % 28,4’lük bir artış yaşanmıştır. Bölgelere göre baktığımızda ise bu yıllar arasında en yüksek artışı % 44,3 oranı ile Asya ve % 43,4 oranı ile Afrika bölgeleri gerçekleştirmiştir. Dünya üzerinde her 10,000 kişiye düşen internet kullanıcı sayısı en yüksek olan bölge ise, toplam internet kullanıcı sayısının en yüksek olduğu ve en yüksek Elektronik Ticaret hacmine sahip olan Kuzey Amerika’dır. Dünya üzerindeki internet kullanıcı sayılarına kısaca göz attıktan sonra, B2C ile ilgili incelemelerimize başlayabiliriz. Daha önce de belirttiğimiz gibi B2C alanının gelişimi ve boyutları öncelikle dünyada internet kullanımının yaygınlaşması ve bu kullanıcıların interneti bir alışveriş mecrası olarak algılama ve benimsemesi koşululunun gerçekleşmesi ile yakın ilişki içerisindedir. Internet kullanımı 1990 yıllarından itibaren çok hızlı bir gelişim sürecine girmiş ve her geçen yıl kullanıcı sayılarında şaşırtıcı artışlar yaşanmış olsa da B2C uygulama alanı bu performansa paralel bir görüntü çizememiştir. Aslına bakacak olursak B2C uygulamalarının tam anlamıyla ortaya çıkışı ve yaygınlaşmaya başlaması 1990’lı yılların ortalarına denk gelmiştir. 1995 yılında internet üzerinden kitap satışına başlayan Seattle kökenli şirket Amazon.com bugün B2C’nin en büyük başarı hikayelerinin başında gelmektedir. Yine 1990 yılların ortalarından itibaren birçok firma satış kanallarının bir kısmını internete kaydırarak B2C faaliyetlerine başlamışlardır. Kitap ürünleri dışında 1990’lı yılların ortalarından itibaren CD, yazılım ve donanım, dergi, film gibi ürünlerinde satışı internet üzerinde yaygınlaşmaya başlamıştır. 1998 yılına gelindiğinde, çok hızlı bir gelişim süreci geçiren B2C uygulamaları, kısa tarihinin en iyi ve verimli yılını geçirmeye başlamıştır. Amazon.com firması bu alanda liderliğini pekiştirmeye başlamış ve ürün gamının genişleterek, farklı ürün satışlarına da başlamıştır. Bu gelişmeler olurken, geleneksel yöntemlerle ticaret yapan perakendeci firmalarda internetin fırsatlarını görmeye başlamışlar ve bu konuda faaliyetlerde bulunmuşlardır. Gap, Sears ve Toys ‘R’ US gibi firmalar, B2C alanında faaliyete geçmişlerdir. Bu gelişmeler sonucunda 1998 yılında rekor kırılmış ve internet üzerinden B2C faaliyetleri ile gerçekleştirilen satış rakamı 13 milyar USD’yi bulmuştur. 1998 yılında gerçekleştirilen bu satış rakamının 5,3 milyar USD’lik kısmını Amazon.com gibi sadece internet üzerinden satış yapan firmalar oluşturmuştur. Tablo III.5.3 B2C ELEKTRONİK TİCARET HACİM TAHMİNLERİ ( Milyar USD ) KURUM 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 Forrester 133 203 297 417 562 IDC 72 99 271 - Tablo III.5.3’de Forrester danışmanlık şirketinin ve IDC’nin yıllara göre B2C elektronik ticaret hacmi konusundaki hacim tahminleri yer almaktadır. Görüldüğü gibi sürekli ve hızlı bir artış göstermesi tahmin edilen B2C elektronik ticaret hacmi Forrester firmasının tahminlerine göre 2006 yılında 562 milyar USD rakamını yakalayacaktır. 1995 yılı sonrasında yaşanan hızlı gelişim süreci içerisinde Amazon.com firmasının kitap satışı ile başlayan B2C uygulamalarındaki artış, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin çeşitli ürün kategorilerini bu uygulamalara dahil etmesi ile daha da hız kazanmıştır. Örneğin, dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden biri olan Jupiter Communications, 2002 yılı için B2C hacim tahminlerini yaparken, toplam hacim içerisinde bilgisayar donanım ürünlerinin % 30,1, seyahat ürünlerinin % 29,6, kitapların % 9,2 ve diğer ürünlerin % 31,1’lik bir orana sahip olacaklarını tahmin etmiştir. Tablo III.5.3 B2C e-TİCARET HACMİNİN ÜRÜN/HİZMET DAĞILIMI ( Milyar USD ) ÜRÜN/HİZMET 1997 2001 Finansal Hizmetler 1,20 5,00 Donanım/Yazılım 0,863 3,80 Seyahat 0,654 7,40 Eğlence 0,286 2.700 Kitap/Müzik 0,156 1,10 Giyim 0,92 0,514 Bilet 0,79 2,00 Kaynak: E-Tailing , Tiernan, Bernadette , Dearbon A Kaplan Professional Company Tablo III.5.4’de görüldüğü gibi Jupiter Communications şirketi 2001 yılında B2C uygulamalarından kaynaklanan hacmin büyük bir bölümünün seyahat paketleri satışından oluştuğunu bildirmiştir. Bu ürün grubunu sırasıyla, finansal hizmetler ve bilgisayar donanım/yazılım ürünleri izlemektedir. 1998 yılında yaşanan B2C uygulamalarındaki artış ve oluşan 13 milyar USD tutarındaki ticaret hacmi, yapılan araştırmalara göre toplam 16 milyon kişinin yapmış olduğu internet alışverişleri sonucunda oluşmuştur. A.B.D’de faaliyet gösteren Ulusal Perakendecilik Federasyonu ve Medya Metrix kurumunun yapmış olduğu araştırmaya göre 1998 yılında 16 milyon olan internette alışveriş yapan tüketici sayısı, 1999 yılında 23,1 milyon kişiye, 2000 yılında 33,4 milyon kişiye, 2001 yılında 45,2 milyon kişiye ve 2002 yılında 61,1 milyon kişiye yükselmiştir. Bu bölüm içerisinde değindiğimiz B2C elektronik ticaret hacimlerinin incelemesi yapıldığında, başlangıcından bugüne kadar belirli bir çizgide yükseliş trendinde olduğu görülmekle beraber, yaşanan yükselişin boyutlarının ve “online tüketici” sayısının gerçek anlamda yeterli olmadığı ve düşük kaldığı görülmektedir. ITU kurumunun 2001 yılında yaptığı araştırma sonuçlarına göre 2002 yılında dünyada toplam 655 milyon internet kullanıcısı olacağının tahmin edildiğini görmüştük. Jupiter Communications şirketi ise 2002 yılında dünyada 61 milyon kişinin “online tüketici” olacağını tahmin etmiştir. Tüm dünyadaki internet kullanıcı sayısını online tüketici sayısına oranladığımızda ortaya % 10’un altında bir oran çıkmaktadır. Diğer bir deyişle, her 10 internet kullanıcısından 1 tanesi bile internet üzerinden alışveriş yapmamaktadır. B2C Elektronik Ticaretinin tüketiciler tarafından tercih edilmemesinin ya da oranın düşük kalmasının dünya üzerindeki bölgeler ya da ülkelere göre farklı sebebleri olsa da temelinde değişmeyen çok önemli etkenler bulunmaktadır. Bu etkenleren en önemlileri, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının zor değişime uğraması ve güvenlik çekinceleridir. Geçtiğimiz bölümlerde tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının değişmesinin ne kadar zor olduğunu ve değişiklik göstermesi için oldukça ciddi bir fayda görmeleri gerektiğini belirtmiştik. Yeni alışveriş metodunun ya da mecrasının kullanımının tercih edilmesi için tüketicilerin görebilecekleri en önemli fayda fiytalar konusunda meydana gelebilecek düşüşlerdir. Bu bölüm içerisinde Elektronik Ticaretin etkileri üzerinde durulurken, Elektronik Ticaret uygulamalarının ürün satış fiyatları üzerindeki etkisi konusuna detaylı bir şekilde deyinmiştik. Elektronik Ticaret uygulamalarına geçiş ile birlikte, teknolojik yöntemlerin de kullanımı söz konusu olduğunda üretim, tedarik ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan düşüşler, pazardaki rekabetin de etkisi ile birlikte fiyatlarda düşüşe yol açmaktadır. Bu düşüş trendi, internet üzerinden satışı yapılan ürünlerin fiyat açısından fiziksel ortamda satışı yapılan ürünlere oranla daha avantajlı olmalarını sağlayabilmektedir. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını değiştirebilecek etkilerden ve faydalardan bir tanesi işte bu fiyat farklılıkları olabilmektedir. Tüketicilerin henüz tam anlamıyla internet üzerinden alışveriş yapma alışkanlığı edinememelerinin bir diğer önemli sebebi ise yaşadıkları güvenlik endişesidir. İnternet üzerinden alışveriş yapılırken gelinen son nokta ödeme işlemleridir. Ödeme işlemlerinde kullanılan araçlar içerisinde bugün en yaygın olanları ve aynı zamanda en çok tereddütle bakılanları kredi kartlarıdır. Genel olarak, tüketiciler kredi kartı bilgilerini internet üzerinde deşifre etmekten ve hiç yüzyüze gelmedikleri şirket yetkililerine vermekten rahatsızlık duymaktadırlar. Internet üzerinden kredi kartı ile yapılan alışverişlerde tüketicilerin en önemli çekinceleri, kredi kartı bilgisini verdikleri şirketlerde farklı sebeblerden dolayı oluşan ihmaller veya suistimaller sonucu bu bilgilerin izinsiz kullanılması, satılması veya işlemler yapılırken tüketiciler ve şirketler arasına sızan internet korsanlarının bu bilgileri çalarak, kredi kartlarını kullanmaya başlamalarıdır. B2C Elektronik Ticaret uygulamalarının internet kullanıcıları içerisinde kullanım açısından yüksek oranlara çıkmasını engelleyen ve dolayısıyla B2C hacminin yeterli büyümeyi gösterememesinin iki önemli sebebini oluşturacağımız bir model ile açıklamak daha yararlı olacaktır. Tüketicilerin internet üzerinden alışveriş yapmaya kısacası bir ürünü fiziksel bir mağazaya gitmeden internet üzerinden almaya karar vermelerini etkileyen unsurların içerisinde yer alan alışveriş alışkanlıklarının değişimi ve güvenlik sorunlarına, ürünleri hissetmeden veya ürünlere dokunmadan satın alma faaliyetlerinin getirdiği olumsuzluğuda eklemek gerekmektedir. Bir tüketicinin bir ürünü internet üzerinden satın almaya karar verebilmesi için, bu ürünün alımından sağlayacağı faydanın, ürünü fiziksel ortamdan aldığı taktirde elde edeceği faydadan çok daha yüksek olması gerekmektedir. Matematiksel modelimizin ayrıntılarına geçmeden önce, her tüketicinin belirli bir ürünü satın alması sonucu, o üründen elde edeceği maksimum düzeyde bir fayda biriminin mevcut olduğu belirtmek yararlı olacaktır. Eğer tüketicinin ürünü satın almak isterken, o ürünün fiyatı müşteriye sağlayacağı maksimum fayda değerinden daha yüksek bir değerde ise, tüketici büyük bir ihtimalle bu ürünü satın almaktan vazgeçecektir. Bizler günlük hayatlarımızda böyle bir durumla karşılaştığımızda “Bu ürüne değmez” ya da “bu ürüne bu para ödenmez” şeklinde görüş bildiririz. Elektronik Ticaret uygulamalarının etkisinin büyüklüğü tüketicilerin internet üzerinden alışveriş yapma oranının artışını direkt olarak etkilemektedir. Şimdi bu konu ile ilgili matematiksel modelimizi ayrıntılı olarak ele almaya başlayabiliriz. Modelimizde yer alan ürünün bir kitap olduğunu varsayalım. Tüketicimizin önünde bu kitabı satın almak için iki şeçenek olsun. Bu seçeneklerden ilki, kitabı geleneksel yöntemler ile satan bir kitabevine giderek almak ya da ikincisi, yine aynı kitabı internete bağlanarak bir sanal kitabevinin sitesine girerek satın almaktır. Müşteri kitabı hangi şekilde satın alırsa alsın, bu kitabın kendisine sağlayacağı maksimum bir fayda miktarı bulunmaktadır. Bu fayda miktarı her iki satın alım şeklinde de aynı olup, alışveriş şekli alınacak maksimum faydada bir değişiklik yapmamaktadır. Bu müşteri kitabı fiziksel mağazaya giderek satın aldığında müşteriye kitabın maliyeti mağazada satış fiyatı+ulaşım ücreti ‘dir. Müşteri kitabı internet üzerinden satın almaya karar verdiğinde ise maliyet kalemleri kitabın internet sitesindeki satış fiyatı + internet bağlantı ücreti + kargo ücretinden oluşmaktadır. Müşterinin kitabı internet üzerinden satın almasında bazı çekinceleri bulunmaktadır. Bunlar öncelikle güvenlik çekinceleri ve daha sonrada ürüne dokunmadan ya da yakından görmeden almanın yaratığı olumsuzluklardır. Bu çerçevede, F = Ürünün müşteriye sağladığı toplam fayda F f = Ürünün fiziksel ortamdan satın alınmasının toplam maliyeti. ( Mağaza satış fiyatı + mağazaya ulaşım ücretleri) F i = Ürünün internet ortamından satın alınmasının toplam maliyeti. ( İnternet bağlantı ücreti + İnternet mağazasındaki satış fiyatı + kargo ücreti) G = Ürünün internet ortamından satın alınmasının yaratığı risk primi maliyeti D Ürünün internet ortamından satın alınmasının yaratığı dokunanamama veya yakından görememenin yaratığı olumsuzluk primi maliyeti. = olsun. Yukarıda yer alan kriterler dahilinde, bir tüketicinin söz konusu kitabı internet ortamından satın alması için aşağıda yer alan koşulun mutlak olarak sağlanması gerekmektedir. F - Ff < F – ( Fi + G + D ) Yukarıda yer alan modelde görüldüğü gibi bir tüketicinin bir ürünü satın alması sonucunda alabileceği maksimum fayda (F) biriminden tüketicinin fiziksel mağazadan bu ürünü satın aldığında katlanmış olduğu maliyeti (F f ) çıkardığımızda kalan fayda birim değerinin, yine bu ürünü satın alması sonucunda elde edeceği maksimum fayda biriminden (F) bu ürünü internet üzerinden satın alması durumunda katlanmış olduğu maliyet (F i ), güvenlik risk primi değeri ( G ) ve dokunulmadan alınan ürünün verdiği hoşnutsuzluk birimlerinin (D) toplamı çıkartıldığında kalan fayda birim değerinden daha düşük olması gerekmektedir. Yukarıda yer verdiğimiz bu modeli rakamsal bir örnek ile oluşturduğumuzda daha açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Örneğin, bir tüketicinin alacağı kitabı hangi metodu veya mecrayı kullanarak satın alacağına karar vereceğini tahmin etmeye çalışalım. Tüketicinin elindeki değerlerin, F = 150 birim F f = 100 birim Fi = 80 birim G = 10 birim D= 5 birim olduğunu varsayalım. Bu durumda tüketicinin satın alma modeli aşağıdaki şekilde oluşmaktadır. F - Ff < F – ( Fi + G + D ) 150 – 100 < 150 – ( 80+10+5 ) = 50 < 150 – 95 = 50 < 55 Yukarıda yapılan hesaplama sonucunda müşterinin fiziksel ortamda satın alma toplam maliyeti 100 birim ve internet ortamında satın alma toplam maliyeti 80 birim olan bir kitabı, internet üzerinden satın almaya karar vereceği anlaşılmaktadır. Bunun kararın sebebi, müşterinin kitabı internet ortamından satın alması durumunda kendisine kalan toplam faydanın fiziksel ortamıdan yapılacak alışverişten daha yüksek oluşudur. Bu çerçevede, müşteri kendisine en yüksek faydayı sağlayacak ya da en düşük maliyeti olacak mecrayı seçme yoluna gidecektir. Diğer taraftan, bu kitabın internet üzerinden satın alınma maliyeti 80 birim yerine fiziksel ortamdan satın alma toplam maliyeti olan 100 birime daha yakın bir rakam, örneğin 90 birim olsa idi, bu durumda yapılan model hesaplamasında internet üzerinden sağlanan fayda, fiziksel ortamda sağlanan faydadan daha düşük çıkacak ve dolayısıyla tüketici ürünü internet yerine fiziksel ortamdan satın almaya karar verecekti. Modelimizde de görüldüğü gibi bugün internet kullanıcı sayılarının çok hızlı bir şeklide yükselmesi ancak online tüketici sayısının aynı performansı gösteremiyor olmasının en önemli sebeblerinden biri fayda analizinde yatmaktadır. Bu fayda analizi çerçevesinde, tüketicileri internet alışverişlerini sevdirecek ve alışveriş alışkanlıklarını bu mecraya kaydırabilecek en önemli silahlardan biri fiyat faydaları olarak göze çarpmaktadır. B2C Elektronik Ticaret hacminin arzu edilen boyutlara ulaşması, internet üzerindeki ürün fiyatlarında fiziksel ortamdaki ürün fiyatlarına oranla ciddi farkılıklar bulunması ve aynı zamanda güvenlik konusunda tüketicileri rahat hisettirecek daha verimli çözümler bulunması ile direkt ilişkilidir. B2C Elektronik Ticaret uygulama alanı ile ilgili önemli incelemeleri tamamladıktan sonra bu alanda ne tür faaliyetlerin yer aldığını ve bu faaliyetleri gösteren önemli kurumların hangileri olduğunu görebiliriz. B2C Elektronik Ticaret uygulama alanında B2B alanındaki kadar yüksek miktarda uygulama alanı mevcut değildir. Ürün ve hizmet satışlarının ağırlığını şirketlerin tüketicilere fiziksel ve dijital ürün satışları almaktadır. 1995 yılında hız kazanan B2C faaliyetleri sonucunda bugün dünyada ve Türkiye’de en önemli B2C kurumları arasında yer alan şirketler aşağıda yer almaktadır. Kitap Satışları Amazon.com (www.amazon.com) Seattle kökenli olan firma, 1995 yılında internet üzerinden kitap satışlarına başlayarak B2C alanında dünyanın önde kuruluşları arasında yer almıştır. İlerleyen dönemlerde ürün çeşitliliğine giderek kısa sürede dünyanın en büyük sanal perakendecisi konumuna gelmiştir. Bugün sanal ortamda bir dev olan firma, kitap, müzik ve film cd ve dvd ürünleri , elektronik ürünler , elektrikli ev aletleri gibi birçok ürünün online satışını yapmaktadır. Barnes & Noble ( barnesandnoble.com ) Dünyanın en büyük kitap mağazaları zincirine sahip olan firma Amazon.com firmasının internet satışlarında elde ettiği başarıya kayıtsız kalmayarak B2C alanında faaliyet göstermeye başlamıştır. Satışları Amazon.com’un yarısı kadar bile olmasa da firma B2C alanında hızlı bir yükseliş trendine girmiştir. Alibris ( www.alibris.com ) Firma, alanında liderliği eline bulunduran Amazon.com ve takipçisi Barnes & Noble’a rağmen kendisine niş bir alan bularak ciddi sayılarda müşteriyi kendisine çekmektedir. Firma ağırlıklı olarak piyasada kolay bulunamayan, basımı durdurulmuş, koleksiyon olan ve kurgu bilim kitaplarının satışı ile faaliyet göstermektedir. Tüketiciler ikinci el kitaplarda ücret teklifi yapabilmektedirler. Firma bu özelliği sayesinde diğer iki büyük kitap satıcısına rağmen ayakta durabilmektedir. Çocuk Bilgi Siteleri ve Oyuncak Satışları eToys ( www.etoys.com ) Kaliforniya Santa Monice bölgesi kökenli ve bir girişimcilik örneği olan firma faaliyetlerine 1998 yılında başlamıştır. Bugün 2500 adetin üzerinde oyuncak satışı yapan firmanın 1999 yılı cirosu 15 milyon USD rakamına ulaşmıştır. Firmanın en büyük rakiplerinden biri Toys ‘R’ US firması olup, firma 100 milyon USD. ciro ve 5000 adetin üzerinde oyuncak çeşidi satışını hedeflemektedir. Baby Center Inc. ( www.babycenter.com ) Öncelikle hamilelik ve bebek bakımı konusunda danışmanlık hizmeti vermek amacıyla kurulan firma daha sonra bebek ürünleri satışı yapan bir sanal mağaza da açarak B2C alanında faaliyet göstermeye başlamıştır. Firmanın sanal mağazasından bebekler ile ilgili her türlü ürünü satın almak mümükün olabilmektedir. e-Bebek.com ( www.ebebek.com ) Türkiye İstanbul merkezli olan firma hamilelik ve bebek bakımı ile ilgili bilgi ve danışmanlık merkezidir. Uzman doktorların yazıları ve tavsiyelerini içeren site aynı zamanda bebek ürünleri ile ilgili bir de sanal mağazaya sahiptir. Mağazadan birçok ithal bebek ürünü sipariş edilebilmektedir. Mağaza tüketicilere taksitli alışveriş imkanıda vermektedir. Teknolojik Ürünler Satışı Dell ( www.dell.com ) Bilgisayar donanım ve çözümlerinde bir dünya devi olan firma internet kanalı ile B2C alanında da faaliyet göstermektedir. Firmanın 1999 yılı sonunda internet üzerinden tüketicilere ve küçük ölçekli işletmelere yaptığı satışların toplam hacmi 500 milyon USD. tutarındadır. Tüketiciler bulundukları ülkedeki Dell firmasının resmi sitesine girerek ya da distribütörleri aracılığı ile online bilgisayar siparişi verebilmektedirler. Hepsiburada.com (www.hepsiburada.com) Firma Türkiye’de faaliyet göstermekte olup İstanbul merkezlidir. Türkiye’nin önde gelen internet servis sağlayacılarından biri olan e-kolay.net’in bir iştiraki olup, geçmişine bakıldığında tam bir girişimcilik örneğidir. Bilgisayar ürünlerinden, ev elektroniğine kadar birçok ürünün sergilendiği sitede aynı zamanda tüketicilere taksitli ödeme seçenekleri de sunulmaktadır. Cyberian Outpost ( www.outpost.com ) Firma bilgisayar donanım ve yazılım ürünlerinin internet üzerinden satışı konusunda önde gelenlerden biridir. Fiyat konusunda oldukça rekabetçi olan firma A.B.D içerisinde genel olarak 24 saat içerisinde teslimat yapmaktadır. Sitede ücret karşılığında download edilebilecek 100,000 adetin üzerinde yazılım da mevcuttur. Rezervasyon ve Seyahat Bileti Satışları Priceline.com ( www.priceline.com ) Firma öncelikle tüketicilere internet üzerinden uçak bileti satışı konusunda faaliyet göstermeye başlamış ve daha sonra hizmetlerini otel rezervasyonu, araba satışı ve bireysel kredi satışları gibi alanlarada genişletmiştir. Firmanın uçak biletleri konusunda oldukça ilginç bir uygulaması bulunmaktadır. Tüketiciler gitmek istedikleri bölgeye göre alacakları uçak bileti için bir ücret teklif etmektedirler. Tüketiciler tekliflerine ulusal uçuşlar için bir saat içerisinde, uluslararası uçuşlar içinse 24 saat içerisinde cevap almaktadırlar. Travelocity.com ( www.travelocity.com ) Business Week dergisi tarafından en çok ziyaret edilen internet sitelerinden biri olarak lanse edilen mağazada tüketiciler uçak bileti rezervasyonu, otel odası rezervasyonu, araba kiralama işlemleri ve seyahat paketi satın alma işlemlerini yapabilmektedirler. Book In Turkey ( www.bookinturkey.com ) Türkiye İstanbul merkezli ve Koç Grubu iştiraklerinden olan sitede otel rezervasyonu, tur paketleri satışı ve uçak bileti rezervasyonları gibi hizmetler verilmektedir. Site Türkiye’nin en büyük turizm portalı durumundadır. Mezat Satışları eBay Inc ( www.ebay.com ) Kaliforniya San Jose bölgesi kökenli olan firma hemen hemen herşeyi siteleri üzerinden satmaktadır. 1999 yılı içerisinde sitede yaklaşık olarak 13,6 milyon adet açık arttırma işlemi yapılmıştır. Firma dünyanın en büyük B2C mezatı haline gelmiştir. Sitede günde yaklaşık olarak 400,000 online işlem yapılmaktadır. Firma tamamlanan her satış sonucunda yaklaşık % 5 komisyon almaktadır. Onsale.com ( www.onsale.com ) Bu alanda dünya liderliğini elinde bulunduran eBay Inc. firmasının arkasından pazarda en büyük paya sahip olan firmalardan biridir. Özellikleri açısından eBay firmasına benzerlik göstermekte olsa da işlem adeti açısından çok düşük seviyelerde kalmaktadır. Tüketiciler için ikinci bir seçenek görevini sürdürmektedir. Eskidji A.Ş. ( www.eskidji.com ) Türkiye İstanbul merkezli olan Eskidji A.Ş Türkiye’deki en büyük açık arttırma şirketlerinden bir tanesidir. Faaliyetlerini internet ortamına taşıyarak tüketicilere hizmet vermeye başlayan firmanın sitesinden birçok ürünle ilgili canlı açık arttırmalara katılınabilmektedir. Sanat ve Müzik Ürünleri Satışı Art.com ( www.art.com ) Dünyadaki en büyük sanat eserleri satış sitesi olan Art.com 100.000 adetin üzerinde sanat eserini detaylı arama ve satın alma işlemlerini içermektedir. Tüketiciler siteyi kullanarak çeşitli arama kriterleri çeçrevesinde istedikleri eseri arayarak, fiziksel ortamdaki satış fiyatlarının % 20 ila % 50 arasında daha ucuz fiyatına satın alabilmektedirler. e-Music.com, Inc. ( www.emusic.com ) Firma tüketicilere çeşitli tarzlardaki parçaların MP3 formatında satışı konusunda faaliyet göstermektedir. İsteyen tüketiciler kendi CD’lerini oluşturarak satın alabilmektedirler. Firma yeni müşterilerine 50 adet MP3 hediye etmektedir. ~@~ TARTIŞMA KONUSU III.5.1 TÜRKİYE’DE B2C HACMİNİN BÜYÜMESİ NEYE BAĞLIDIR? Bu bölüm içerisinde B2C Elektronik Ticaret uygulama alanı ilgili oluşturmuş olduğumuz matematiksel modelde tüketicilerin internet üzerinden alışveriş yapmalarını engelleyen bazı çekinceleri bulunmakta olduğunu görmüştük. Dünyadaki internet kullanıcı / online tüketici oran ortalamalarının da altında yer alan Türkiye’de B2C Elektronik Ticaretinin ilerlemesi ve arzu edilen noktaya gelmesi için tüketicilerin nasıl teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir? Sizce Türkiye’deki tüketiciler için fiyat faydaları mı daha önemlidir yoksa güvenlik konuları mı? Başarıya ulaşmak için B2C firmalarının yapmaları gerekenler nelerdir ve nasıl yapmalıdırlar? Tartışma sorusunu değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.ecplaza.net B2B konusunda önde gelen sitelerden biri olan ecplaza.net ,üyelik, e-Posta adresi ve ticaret alarmı hizmetlerini ücretsiz olarak sunmaktadır. Bu siteyi inceleyerek nasıl para kazandıklarını tesbit etmeye çalışın. ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI III.1 Kaynak: www.sahibinden.com SAHİBİNDEN.COM SİTESİNİN GÜVENLİ e-TİCARET SİSTEMİ Tüketiciler arası ikinci el piyasasında (C2C) faaliyet gösteren sahibinden.com sitesi üyelerine ücretsiz ilan verme imkanı sunmaktadır. Site ilanlar vasıtasıyla alıcı ve satıcının iletişim kurmasını sağlamakta , sonrasında ise alıcı ve satıcı alış veriş işlemini yüz yüze gerçekleştirmektedir. Sahibinden.com geliştirdiği yeni yöntem olan “güvenli e-Ticaret” adı verilen yöntemle alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para haraketinede aracalık etmeyi tasarlamaktadır. Ürün alıcı tarafından onaylanmadan ödemenin yapılmamasını, ödeme gerçekleşmedende ürünün teslim alınamamasını sağlamaya yönelik olarak hazırlanan sistem ana hatları ile aşağıdaki şekilde çalışmaktadır: • Alıcı sahibinden.com sitesi üzerinden satın alacağı malın ödemesini kredi kartı , havale veya EFT yoluyla gerçekleştirir. • Para sahibinden.com’a ulaşır. • Sahibinden.com ücretin kendisine teslim edildiğini satıcıya bildirdikten sonra , satıcı ürünü alıcıya ulaştırmak üzere kargoya verir ve kargo referans numarasını sahibinden.com sitesi üzerinden güvenli e-Ticaret sistemine girer. • Alıcı ürünün kendisine ulaşmasından itibaren 2 gün içerisinde ürünü sistem üzerinden onaylar. • Alıcı onayı alındıktan sonra mal bedeli sahibinden.com satıcının hesabına aktarılır. tarafından Bu sistem bireyler arası ikinci el piyasası için kullanılabilir bir sistem olarak görülmektedir. SORULAR : 1. Aynı sistemi dış ticaret işlemlerine uygulamak suretiyle dış ticarette bankaların rolü azaltılabilir mi? 2. Dış ticaret işlemlerinde taşıma ücretleri bireyler arasındaki kurye ücretlerine nazaran çok daha yüksek olacağı için ürünün alıcı tarafından onaylanmaması durumunda gerçekleşecek olan mahrece iade işlemlerinden dolayı alıcıların taşıdıkları risk oranı böyle bir sistem içerisinde nasıl düşürülebilir. 3. Dış ticaret işlemlerinde böyle bir sistem içerisine gözetim şirket- lerinin dahil edilmesi çözüm olabilir mi? 4. Bu sistemin çalışmasından ve yaygın olarak kullanılmasından sahibinden.com sitesi nasıl kar sağlayacaktır? Not: Bu Örnek Olay sorularını çözmeden önce VI.Bölümü okumanızı önemle tavsiye ederiz Referanslar Manufacturers Alliance/MAPI, “The Emerging Role for e-marketplaces in Manufacturing”, 2000, www.mapi.net ARONİCA, Fingar: “The death of e and the birth of the real new economy”, 2001; Meghan-Kiffer Press Tampa, Florida, USA. Organization for Economic Co-operation and Development –OECD: “OECD E-Commerce and Development 2002”, 2002, www.oecd.org Hibernian Consulting Group, “Strategies for Managing B2B Exchanges” BUTLER,Steve :eMarketer, “Tracking the Early Growth of B2B ecommerce”, 2001, www.e-marketer.com Deloitte Research, “Online B2B Exchanges: The New economics of markets”, 1999, www.dc.com FRIEDMAN Matthew & BLANSHAY Marlene, “Understanding B2B”, 2001, Dearborn Trade – A Kaplan Professional Company, Canada. POIRIER Charles & BAUER Michael, “E-Supply Chain: Using the Internet to Revolutionize Your Business”, 2001, Berrett-Koehler Publishers Inc., San Francisco, USA. TIERNAN Bernadette, “E-Tailing”, 2000, Dearborn Trade – A Kaplan Professional Company, Canada. WESTLAND J. Christopher & CLARK Theodore, “Global Electronic Commerce: Theory and Case Studies”, 2000, the MIT Press, London, England. e-PAZARLAMA VE e-MARKA 1. e-Pazarlama ve Markalaşmaya Giriş 2. İnternette Marka Yaratmada İlk Adım: WebSitesi 3. e-Pazarlama, e-Reklam ve Markalaşma 1. e-Pazarlama ve Markalaşmaya Giriş Bugün içerisinde bulunduğumuz Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’in şirketler açısından en önemli kurallarından biri pazarda marka olmak amacıyla tüketiciye verebileceği en iyi hizmeti vermek ve müşteri bağlılığı yaratmaktır. YES sisteminde markaların oluşması için öncelikle bağlı ya da diğer bir deyişle sadık müşteri kitlesine sahip olunması gerekmektedir. Sadık müşteri kitlesine sahip olmayan bir şirketin markasını yaratması ya da mevcut IV. BÖLÜM _____________ markanın pazarda tutunmasını sağlaması mümkün olamamaktadır. Bu bölümde YES sisteminde yer alan ve faaliyetlerini internet üzerinde gerçekleştiren şirketlerin markalaşmak amacıyla nasıl bir strateji izlemeleri gerektiğini ele alacağız. İnternette pazarlama stratejileri ve markalaşma konusunun detayına girmeden önce kısaca günümüzde pazarlama konusuna değinmek yararlı olacaktır. YES sistemi içerisinde yer alan şirketlerin markalaşma konusunda atmaları gereken en önemli adımlardan biri tüketicilere ulaşmak ve tüketicileri kendilerine ve yaratmak istedikleri markaya bağlı duruma getirmektir. Şirketlerin bu amaçlarına ulaşmaları için ya da diğer bir deyişle müşteri kazanmaları için ilk adımları ürünlerini tüketicilere duyurmak ve satış sürecine hazırlık yapmaktır. Ürünlerin duyurumu ve satış sürecinin başlatılması faaliyetlerinin çekirdeğini pazarlama faaliyetleri oluşturmaktadır. Günümüzde pazarlama faaliyetleri eskiye oranla daha fazla araçla ve yolla yapılabilmektedir. Bugün en yaygın olarak kullanılan doğrudan pazarlama faaliyetleri içerisinde sırasıyla, yüz yüze pazarlama, mektup ve katalog ile pazarlama , telefonla pazarlama , televizyon kanalları ve ücretli dijital kanallar ile pazarlama ve epazarlamadır. Yukarıda sayılmış olan pazarlama metodlarının bir kısmı geleneksel yöntemler ve bir kısmı da YES içerisinde oluşmuş olan metodlardır. Şimdi kısaca bu pazarlama metodlarını ele almaya başlayabiliriz. Bugün kullanılmakta olan pazarlama metodlarının içerisinde en eski olanı ve geleneksel yöntemler ile ticaret yapan birçok firmanın kullandığı yüz yüze pazarlamadır. Yüz yüze pazarlama ağırlıklı olarak potansiyel müşterilerin ürünü ya da hizmeti satın almaları amacıyla müşteri ile aynı ortamda yüz yüze görüşerek yapılan pazarlama faaliyetidir. Bu pazarlama metodu özellikle endüstriyel ürünlerin pazarlanmasında ya da müşterilerin güveninin tam sağlanması gereken veya yüz yüze görüşme ile satılabilecek hizmetlerin pazarlanmasında kullanılmaktadır. Bu tip hizmetlere örnek olarak finansal hizmetler verilebilmektedir. Yüz yüze pazarlama yöntemi YES öncesi eski ekonomi sistemlerinde ağırlıklı olarak kullanılmış ancak YES sisteminde ortaya çıkan diğer pazarlama metodlarına oranla maliyetli olarak kalmış ve günümüzde birçok şirket tarafından hala kullanılmakta olsa bile yaygınlığını gün geçtikçe yitirmeye başlamıştır. Yüz yüze pazarlama metodu yarattığı insan kaynağı maliyeti sebebi ile diğer pazarlama metodlarını kullanma şansına sahip olan şirketler tarafından yavaş yavaş terkedilmektedir. Örneğin, bu metodun yaygın olarak kullanıldığı finans sektöründe bile artık internet üzerinden pazarlama metodları geliştirilmeye başlanmış, bankalar insansız bankacılık uygulamalarına geçmeye ve şube sayılarını da azaltmaya başlamışlardır. Bu gelişmelere paralel olarak yatırım şirketleride pazarlama faaliyetlerini farklı metodlar ile yürütmeye başlamışlardır. Bugün pazarlama faaliyetleri arasında yer alan mektup ve katalog ile pazarlama metodu ise şirketlerin müşterilere yönelik pazarlama faaliyetlerini yüz yüze yürütmek yerine daha önceden belirlenmiş olan hedef kitleyi içeren bir tüketici topluluğuna şirketlerini,ürünlerini ve hizmetlerini anlatan yazılı bir dökümanı çeşitli araçları kullanarak gönderme işlemlerini kapsamaktadır. Mektup ile pazarlama yönteminin kullanımında en önemli noktalardan biri öncelikle yazılı dökümanların gönderilebileceği bir müşteri kitlesine ait listenin bulunmasıdır. Şirketler ürün ya da hizmetlerini anlatan yazılı dökümanları bu müşteri kitlesinin adreslerine göndermektedir. Mektup ile yapılan pazarlama yöntemlerinde oluşan maliyeti daha da aşağıya çekmek amacıyla zaman zaman şirketlerin özellikle diğer şirketlere yönelik pazarlama faliyetlerinde faks yolu ile de pazarlama yaptıkları görülmektedir. Mektup gönderimi ve faks yolu ile yapılan pazarlama işlemleri yüz yüze yapılan pazarlama faaliyetlerine oranla daha düşük maliyetli olsa dahi hiçbir zaman yüz yüze pazarlama faaliyetlerinin müşteri üzerinde yaratmış olduğu etkiye de ulaşamamaktadır. Öncelikle belirli ürün ve hizmetlerde müşteriler karşılarında bir yetkili görmek istemektedirler. Bu etkenin yanısıra, mektup yolu ile yapılan pazarlama faaliyetlerinde gönderim yapılacak olan listenin ciddi bir şeklide güncel tutulması gerekmektedir. Güncel olmayan bir hedef müşteri listesi zaman içerisinde adres değişikliği gibi nedenler sebebi ile müşteri geri dönüşlerinde azalmalar yaşanmasına sebeb olacaktır. Yazılı dökümanlar ile yapılan pazarlama faaliyetleri içerisine giren diğer bir metod ise katalog ile yapılan pazarlamadır. Bu tip pazarlama faaliyetinde yine daha önceden hazırlanmış olan bir müşteri listesinde yer alan kişilerin adreslerine ürün görselleri ve fiyatlarını içeren kataloglar gönderilmektedir. Bu tip pazarlama metodu mektup ile pazarlama yöntemine göre daha maliyetli olup ancak aynı zamanda daha da etkilidir. Katalog ile pazarlama yöntemi özellikle internetin ortaya çıkmasından önceki zamanlarda en yüksek talep gören metodlardan biri olmuştur. Bugün katalogların elektronik ortamda yer alması ve maliyetlerin aşağıya çekilmiş olması, geleneksel katalog pazarlama yönteminin kullanımı azaltmış olsa da bu pazarlama yöntemi ile yapılan satışların hacmi yüksek tutarlara ulaşmıştır. Örneğin, A.B.D’de katalog pazarlaması sonucu oluşan satışların toplamı 63 milyar USD üzerinde gerçekleşmiş ve bu tutarın 39 milyarını bireysel müşteriler, 24 milyarını ise kurumsal müşteriler oluşturmuştur. 1999 yılına gelindiğinde toplam katalog satışları 99 milyar USD üzerinde gerçekleşmiştir. Bu tutarın 59 milyarını bireysel müşteriler, 37 milyarını ise kurumsal müşteriler oluşturmuştur. 2000 yılında ise toplam hacim 110 milyar USD seviyesine ulaşmıştır. 2000 yılında yapılan katalog satışlarının 67 milyar USD’lik kısmını bireysel müşterilere yapılan satışlar ve 42 milyarını ise kurumsal müşterilere yapılan satışlar oluşturmuştur. Görüldüğü gibi katalog satışları cazibelerini günden güne yitiriyor olsa bile rakamsal büyüklükleri küçümsenemeyecek düzeyde bulunmaktadır. Pazarlama metodları arasında yer alan bir diğer yöntem ise telefonla pazarlamadır. Telefon ile pazarlama yöntemi genel olarak yukarıda yer alan pazarlama metodlarının maliyetli olarak görüldüğü ürün ya da hizmet gruplarında, pazarlama ve satış süreçleri arasında kısa zaman dilimi olan durumlarda kullanılan bir metod olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yöntem ağırlıklı olarak tüketiciler tarafından detaylı olarak bilinen ürün ya da hizmetlerin pazarlanmasın da kullanılan yöntemdir. Diğer pazarlama yöntemleri ile karşılaştırıldığında, mektup ya da katalog pazarlama yöntemlerine göre zaman zaman daha olumlu sonuçlar verebilmektedir. Bu pazarlama yöntemi özellikle A.B.D’de büyük boyutlu bir endüstri konumuna gelmiştir. Her ne kadar Time Dergisi yapılan bir araştırma sonucunda telefon ile pazarlama metodunu 20.yüzyılın en kötü 100 fikri arasından dördüncü olarak seçmiş olsa da bu endüstri büyüme hızını yapılan tüm engellemelere rağmen sürdürmektedir. 2001 yılında telefon ile pazarlama çalışmaları yapan şirketler toplamda 600 milyar USD’nin üzerinde bir gelir elde etmişler ve 6 milyon kişiden fazla kişiye iş imkanı sağlamışlardır. 2001 yılı boyunca telefon yolu ile pazarlama faaliyetleri sonucunda 185 milyonun üzerinde ürün satışı gerçekleşmiştir. Diğer taraftan telefon ile pazarlama yöntemlerinin tüketicilerin izni olmaksızın ve telefon açma yöntemi ile gerçekleşmesi sebebi ile A.B.D’de federal hükümetler, tüketici dernekleri ve telefon ile pazarlama şirketleri arasında bitmek bilmeyen bir savaş sürmektedir. Federal hükümetler, tüketici derneklerinin baskısı ile “Beni Arama” listeleri oluşturarak, telefon ile pazarlama şirketlerine bu listeleri vermekte ve bu kişilerin arandığının müşteri şikayeti ile ispat edilmesi durumunda telefon ile pazarlama şirketlerine ciddi cezalar vermektedirler. Bu listeler bu tip pazarlama şirketleri tarafından aranmak istemeyen tüketicilerin adlarını listeye ekletmesi sonucu oluşmaktadır. Bugün ayda ortalama bin adet şikayet dilekçesi alan tüketici dernekleri bu pazarlama şirketlerinin faaliyetlerini daraltması amacıyla federal hükümetler ile görüşmelerini sürdürmektedir. Bugün uygulanan pazarlama yöntemleri arasında oldukça sık kullanılmaya başlayan ve her geçen gün yaygınlaşan bir diğer pazarlama yöntemi de televizyon kanalları ve ücretli dijital kanallar ile pazarlamadır. Televizyon kanalları ile pazarlama yönteminde, kanallar üzerinden tüketicilere ulaşılma ve ürün ve hizmetlerin tanıtımının yapılması sağlanmaktadır. Tüketiciler şirketlerin ürün tanıtım programlarını izlemekte ve ürünü almaya karar verdiklerinde verilmiş olan telefon numarasını arayarak sipariş verebilmektedirler. Bu tip pazarlama yöntemleri içerisinde bir diğer yol da pazarlama işlemlerinin dijital yayın yapan ücretli kanalların uydu ve telefon bağlantılarını kullanarak kanallar içerisinde dijital mağzalar oluşturmaları ve tüketicilere ürün ve hizmetleri bu dijital mağazalardan pazarlamalarıdır. Dijital mağazalar aracılığı ile ürün ya da hizmetleri almaya karar veren müşteriler herhangi bir telefon araması dahi yapmadan, dijital yayın kumandalarından sipariş onayı verebilmektedirler. Satın alınan ürünün bedeli tüketicilerin aylık ücretli kanal faturalarına eklenerek gelmekte ve siparişte adreslerine otomatik olarak teslim edilmektedir. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde televizyon kanalları ve ücretli dijital kanallar aracılığı ile yapılan pazarlama faaliyetlerinin ciddi bir büyüme içerisine gireceği tahmin edilmektedir. Yukarıda yer alan pazarlama yöntemleri eski ekonomik sistemde ve YES’e geçiş sürecinde uygulanmaya başlamışlardır. Bugün ise bu pazarlama yöntemlerine elektronik pazarlama adında yeni bir yöntem daha da eklenmiştir. Bu yöntem pazarlama yöntemleri grubuna eklenen son üye olmakla beraber, etkisi her geçen gün diğer pazarlama yöntemlerine göre daha da artmaktadır. Elektronik pazarlama içerik olarak yukarıda yer alan yöntemlerin hemen hemen hepsinin özelliklerini kapsamakta ve maliyet açısından da diğerlerine göre avantajlı bir konumda bulunmaktadır. Öncelikle elektronik pazarlama faaliyetleri ağırlıklı olarak internet üzerinden yapılmaktadır. Internet üzerinden yapılan pazarlama faaliyetleri çok büyük bir tüketici kitlesine haftanın yedi günü 24 saat boyunca ulaşma imkanı sunmaktadır. Elektronik pazarlama faaliyetlerinin en büyük avantajı maliyet açısından diğer pazarlama yöntemlerine göre oldukça avantajlı olması, özellikle yüksek maliyet içeren mektup ve katalog ile pazarlama yöntemlerinin bu yönteme kaydırılmasına sebeb olmaktadır. Elektronik pazarlama yöntemleri içerisinde en büyük iki araç internet üzerinde kurulu olan WEB siteleri ve e-Posta yolu ile yapılan pazarlama faaliyetleridir. Şirketler tüketicilere ürünlerini ve hizmetlerini sergilemek ve satışını yapmak amacıyla internet üzerinde WEB sitelerini kurmaktadırlar. Bugün A.B.D’de 7 milyonun üzerinde WEB sitesi bulunmaktadır. Bu sitelere her gün ortalama 7.500 adet yeni site eklenmektedir. Bu rakamlar Avrupa ülkelerinde daha az sayıda olmakla beraber, örneğin İngiltere’de 5 milyona yakın internet sitesi bulunmaktadır. WEB siteleri elektronik pazarlama yönteminin çekirdeğini oluşturmakla beraber bu konuda kullanılan diğer bir araçta elektronik posta ile pazarlama yöntemidir. Elektronik posta ile pazarlama yöntemi, ellerinde tüketicilerin e-mail adresi listesi olan şirketlerin ürün ve hizmetlerini anlatan online katalogları veya haber bültenlerini e-Posta yolu ile bu müşterilere ulaştırmalarını kapsamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu pazarlama yapmak amacıyla ePosta gönderilen tüketicilerden kendilerine e-Posta gönderilmesi konusunda gerekli iznin alınmış olması gerekliliğidir. Bu çerçevede, izin alınmadan yapılan her türlü e-Posta pazarlama faaliyeti aynı telefon ile yapılan pazarlama yönteminde olduğu gibi çeşitli şikayetlere sebeb olabilecektir. Telefon ile pazarlama yönteminde olduğu gibi e-Posta yolu ile yapılan elektronik pazarlama faaliyetleri de büyük bir hacim kazanmıştır. Rakamsal olarak baktığımızda, 2001 yılında toplamda 289 milyar adet ve 2002 yılında 430 milyar adet pazarlama amaçlı e-Posta gönderilmiştir. Bu rakamların 2003 yılında 549 milyar adet, 2004 yılnda 674 milyar adet, 2005 yılında 796 milyar adet ve 2006 yılında 939 milyar adet olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bugün dünyada kullanılmakta olan pazarlama yöntemlerine kısaca değindikten sonra şimdi internet üzerinde markalaşma konusunda detaylı bir inceleme yapmaya başlayabiliriz. Konunun detaylarına geçmeden önce, internet üzerinde pazarlama faaliyetlerinde bulunan şirketlerin genel olarak iki gruba ayrıldığını belirtmek gerekmektedir. Bu gruplardan ilki, fiziksel ortamda mağazaları bulunan ve pazarlama mecrası olarak interneti de kullnamaya başlayan firmalar olup, ikinci grubu ise fiziksel ortramda faaliyet göstermeyen ve sadece internet üzerinde faaliyet gösteren şirketler oluşturmaktadır. Bu bölüm içerisinde yer vereceğimiz internette marka yaratma modelimizde, Amazon.com gibi ikinci grupta yer alan “.com” şirketlerinin markalaşmak için uygulamaları gereken stratejilere yer verilecektir. GRAFİK IV.1.1 İNTERNETTE MARKA YARATMA MODELİ MARKA BİLİNİLİRLİK e-REKLAM MARKA e-PAZARLAMA CRM WEB SİTESİ İnternette marka yaratma modelinde görüldüğü gibi marka oluşumunda etkili olan faktörler ve faaliyetler bulunmaktadır. Modelde de görüldüğü gibi internet üzerinde marka olmak için öncelikle her şirketin bir web sitesine sahip olması gerekmektedir. Web sitesine sahip olan bir şirketin müşterilere ulaşmak amacıyla e-pazarlama yapmaları ve daha yüksek kitlelere ulaşmak için e-reklam faaliyetlerini yürütmeleri gerekmektedir. e-pazarlama ve e-reklam faaliyetleri sonucu şirketin bilinilirliği ve marka tanınma oranı artmaktadır. Bu noktadan sonra şirketlerin mevcut müşterilerine kişiselleştirilmiş hizmet vermeye başlamaları ya da diğer bir deyişle müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarını sağlamaları sonucu sadık müşteriler ve bu müşterilerin sadık oldukları bir marka ortaya çıkmaktadır. 2.İnternette Marka Yaratmada İlk Adım : Web Sitesi İnternette faaliyet göstermek isteyen şirketlerin sahip olmaları gereken ilk araç ürün ve hizmetlerini sundukları bir Web sitesidir. Eğer bir şirket fiziksel ortamda faaliyet göstermiyor ve sadece internet üzerinde açmış olduğu sanal mağaza ile tüketicilere birtakım ürün ve hizmetleri sunmak istiyorsa bu durumda web sitesinin önemi oldukça artmaktadır. Bu bölümde kısaca web sitesinin şirketler tarafından hangi sebebler ile kurulduğu, nasıl oluşturalacağı ve nasıl yönetilmesi gerektiği konularına deyineceğiz. Web sitesi ile ilgili incelemelerimize geçmeden önce, fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerin web sitelerini bir pazarlama aracı olarak kullunmaları durumunda sadece bu mecrada kalmanın doğru olmayacağını ve diğer pazarlama araçlarını da eş zamanlı olarak kullanmaları gerektiğini hatırlatmak yararlı olacaktır. Sadece internet üzerinde faaliyet gösteren şirketler ise diğerlerinin aksine tüm pazarlama faaliyetlerini bu mecrada yürütecekleri için çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Elektronik pazarlama yöntemlerinin pazarlama yöntemleri zincirine dahil olması ile beraber web sitesi sahibi olan şirketlerin sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Sadece internet üzerinden faaliyet gösteren şirketlerin dışında fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerde tüketiciler ile internet ortamında buluşmak ve tüketicilere tanıtım hatta satış yapmak amacıyla web siteleri kurmuşlardır. Yapılan bir araştırmada , 1997 yılında A.B.D’de Web sitesi sahibi şirketlerin % 35’lik kısmının maliyetlerini düşürmek amacıyla Web sitesi kurdukları ortaya çıkmıştır. Aynı araştırmada, % 13’lük kısmın pazarlama faaliyetleri, % 18’lik kısmın satış yapmak ve % 2’lik kısmın müşterilere hizmet vermek amacıyla web sitesi sahibi oldukları görülmektedir. Yine A.B.D’de yapılan bir araştırmada web sitesi sahibi olan firmaların pazar imajını arttırma konusunda % 70’in üzerinde bir başarı elde ettikleri görülmektedir. İnternet üzerinde bir web sitesi aracılığı ile ürün ve hizmetlerin pazarlama ve satış işlemlerini yürütmek isteyen şirketlerin söz konusu web sitesinin kurulumu konusunda yapmaları gereken işlemler bulunmaktadır. Şimdi sırası ile bir web sitesinin nasıl oluşturulacağı ve nasıl yayınlanmaya başlanacağı konusuna değinebiliriz. Öncelikle, şirketlerin web sitesi sahibi olma amaçları farklı olsa da, bu bölümde üzerinde duracağımız şirket türleri sadece internet üzerinde faaliyet gösteren şirketler olduğu için, bu şirketlerin web sitesi sahibi olma amaçları varolma amaçları ile paralellik göstermektedir. Diğer bir deyişle bu şirketler fiziksel ortamda mağaza sahibi olmadıkları için tüm pazarlama ve satış faaliyetlerini web siteleri üzerinden yürütmektedirler. Tüm pazarlama ve satış faaliyetlerini internet üzerinde kurdukları web sitesi aracılığı ile yürüten şirketlerin web sitesi kurmaları için yapmaları gerek işlemler aşağıda sıralanmıştır. 1. 2. 3. 4. Alan adı kaydı. Web sitesi dizaynı. Teknik altyapı oluşturulması. Ödeme sistemlerinin kurulması. Bir web sitesinin oluşturulmasından önce ilgili şirketin kendi ismini taşıyan veya yaratmak istediği markanın adını taşıyan bir alan adını şirket adına kayıt ettirmesi gerekmektedir. Alan adı kayıtları konusunda dünyada hizmet veren birçok kurum bulunmakla beraber bu şirketlerden en köklü olanlarından bir tanesi register.com’dur. Alan adı kayıdı yaptırmak isteyen şirketler öncelikle şirketlerinin ya da markalarının adını bu kurum aracılığı tüm dünyada geçerli olmak üzere kayıt yaptırmaladırlar. Genel olarak, alan adlarının sonunda faaliyet alanı ile ilgili bir uzantı yer almaktadır. Kuruluşlar faaliyet alanlarına göre bu uzantılardan birini seçebilmektedirler. TABLO IV.2.1 İNTERNETTE ALAN ADI UZANTILARI ALAN ADI KISALTMASI AÇIKLAMASI .com Şirketler .edu Eğitim Kurumları .gov Kamu Kurumları .net Bilgisayar Ağları .int Uluslararası Kuruluşlar .org Kar amaçlı olmayan organizasyonlar .mil Askeri Kurumlar .name Bireysel Kullanıcılar Tablo’da bugün internet alan adlarında en sık kullanılan uzantıların bir listesi yer almaktadır. Bu bölümde internette markalaşma amacında olan kuruluşların kar amaçlı kurulmuş olan şirketler olması sebebi ile alınması gereken alan adı uzantısı “.com” olmalıdır. Bu alan adı uzantısının dışında bilgisayar ağları ile ilgili faaliyet gösteren şirketlerin “.net” uzantısını almaları da doğru olabilmektedir. Alan adları isteğe bağlı olarak yıllık veya daha uzun süreli olarak kayıt ettirilebilmektedir. Zamanı dolmadan önce de tekrar kayıt işleminin ilgili ücret ödenerek yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde alan adının başka bir kurum tarafından satın alınması mümkün olabilmektedir. Alan adları uzantılarına ek olarak şirketler, orijinlerini göstermek ya da diğer sebeblerden dolayı faaliyet gösterdikleri ülkelerin uzantılarını da bu alan adlarını uzantılarına ekleyebilmektedirler. Örneğin, Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirket alan adının sonuna “.tr” uzantısını ekleyebilmektedir. TABLO IV.2.2 İNTERNETTE ÜLKELERİN ALAN ADI UZANTILARI ÜLKE KISALTMASI ÜLKE .be BELÇİKA .ca KANADA .de ALMANYA .dk DANİMARKA .il .jp .kz .nz .ph .ro .tr .uk .us .za İSRAİL JAPONYA KAZAKİSTAN YENİ ZELLANDA FİLİPİNLER ROMANYA TÜRKİYE İNGİLTERE A.B.D. GÜNEY AFRİKA Tablo 4.4.2’de görüldüğü gibi alan adları uzantılarının arkasına farklı ülkelerde o ülkeleri simgeleyen kısaltmalar eklenebilmektedir. Web sitelerinin alan adı uzantıları ile ilgili açıklamaları yaptıktan sonra şimdi web sitesi kurulumunda diğer bir işlem olan web sitesi dizaynı işlemlerini incelemeye başlayabiliriz. İnternet üzerinde faaliyet gösteren her şirketin ve özellikle sadece internet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin en önemli silahları sahip olacakları web siteleridir. Sadece internet üzerinde faaliyet gösterecek olan şirkelerinin mağazaları ve vitrinleri bu web siteleri olup, web sitelerinin tasarımı aynı fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerin mağazalarının tasarımı kadar önemli bir konumdadır. İnternet üzerinden yürütülen ticari faaliyetlerde müşterilerin uğrak yeri olan web sitelerinin hazırlanışın da dikkat edilmesi gereken önemli noktalar yer almaktadır. Bu noktalara geçmeden önce kısaca web sitelerinin nasıl hazırlandığı konusunda birkaç bilgi vermek yararlı olacaktır. Günümüzde web sitelerinin hazırlanması işlemi için öncelikle bu sitelerin bir internet gezgin programında sağlıklı bir şeklide görülmesini sağlayan dilin kullanıldığı web tasarım programına ihtiyaç vardır. İngilizce “Hypertext Markup Language (HTML)” olarak adlandırılan bu dil, internet sayfalarının temelinde yer alan bir kodlama sistemidir. HTML kodlama sistemini kullanan web tasarım programları kullanılarak şirketin ihtiyaçları doğrultusunda bir web sitesi oluşturulmalıdır. Web sitesinin oluşturulmasında dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan biri her ne alanda faaliyet gösteriliyor olunursa olunsun, web sitesinin müşterilerin kolayca dolaşabileceği, dolaşırken geri dönmekte zorlanmayacağı şeklide dizayn edilmiş olması zorunluluğudur. Yapı olarak karmaşık, menü geçişleri zor ve kolay kullanım sağlamayan web siteleri müşteriler kısa sürede yormakta ve sitede kalış sürelerine olumsuz etki yapmaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda, hazırlanmış olan web sitesinin çok fazla karmaşık bir görüntüye sahip olamadan sade ve profesyonel bir şeklide dizayn edilmiş olması gereğidir. Sadelikten uzak, göz yoran ve profesyonel görüntü vermeyen web siteleri hem müşterileri siteden uzaklaştırmakta hemde güvenizlik yaratmaktadır. Özellikle sadece internet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlere göre tüketicilerin güveni konusunda dezavantajları bulunmaktadır. Bu çerçevede, profesyonel bir görüntüsü olmayan ve kalitesiz bir görüntü sergileyen web siteleri bu şirketlerin olumsuzluklar yaşamalarına sebeb olabilmektedir. Web siteleri konusunda en önemli noktalardan biri de işlem sürelerinin kısa ya da uzun oluşlarıdır. Tüketiciler şirketin web sitesine gelip bilgi alma işlemlerini ya da satın alma işlemlerini yaparken en hızlı şekilde yol almak isteyeceklerdir. Web sitelerinin içerisinde mecbur kalınmadıkça çok fazla resim ve benzer uygulamalara yer verilmemeledir. Bu tip uygulamalar sitenin sayfaları arasında dolaşma işlemlerini ya da diğer bir deyişle sayfaların yüklenme sürelerini uzatmaktadır. Bu tür uzun süreli işlemler müşterilerin siteyi terketmelerine sebeb olabilmektedir. Bu önemli noktalar atlanmadan oluşturulan bir web sitesi tüketicilerin sıkılmadan ziyaret edip, dolaşabilecekleri bir durumda olabilecektir. Web sitesi dizaynı ile ilgili önemli noktalara değindikten sonra madalyonun diğer kısmını oluşturan teknik altyapı konusuna da değinmek gerekmektedir. İnternet üzerinde faaliyet gösteren bir şirketin tüketicilere görsel olarak sunulan web sitesi ne kadar önemli ise, bu sitenin teknik altyapısının sağlıklı çalışması da aynı müşterilerin memnuniyeti açısından o kadar önemlidir. Görsel olarak çok tatmin edici ve beğeni kazanmış bir web sitesinin teknik olarak müşterilere iyi hizmet veremiyor olması, bu web sitesinin görsel olarak kazanmış olduğu puanları yok edebilmekte ve müşteri kayıplarına yol açabilmektedir. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin web sitesinin internet üzerinde yayınlanması ve site içerisinde birtakım işlevlerin yerine getirilmesi için yapmaları gereken işlemler bulunmaktadır. Öncelikle, bir şirketin web sitesinin yayınlanabilmesi için iki temel yol bulunmaktadır. Birincisi, şirketin sitenin yayınını sağlayacak sunucu, kiralık hat gibi donanımları kendi bünyesinde barındırmasıdır. Bu yolu tercih eden şirketler, şirket bünyelerinde kurdukları bir sunucu ve bulundukları şehirde telekominikasyon hizmeti veren kurumun örneğin Türkiye’de Türk Telekom, sağlayacağı bir kiralık hat ile sitelerinin internet üzerinde yayınlanmaya başlamasını sağlayabilmektedirler. Bu yöntem maliyet açısından oldukça yüksek rakamlara ulaşabilmektedir. Yüksek maliyeti ortaya çıkaran unsurlardan biri de donanım maliyetleri dışında bu sistemin kontrolü, bakımı ve sürekliliğinin sağlanması amacıyla insan kaynakları yatırımı gerektiriyor olmasıdır. Bu sisteme alternatif olarak düşünülebilecek bir diğer alternatif ise, şirketin bu hizmetleri profesyonel bir “web hosting” şirketinden alıyor olmasıdır. Bu alternatifte şirket kendi bünyesinde herhangi bir donanım bulundurmamakta ve tüm bu işlemleri bir şirket üzerinden yaptırmaktadır. Şirket, yıllık bir ücret ödeyerek web sitesinin yayınlanmasını sağlayabilmektedir. Türkiye’de şirketler bu tip “hosting” hizmetlerini Turk.net veya Superonline gibi firmalardan alabilmektedirler. Bu tip teknik altyapı konusunda bir diğer önemli nokta ise veritabanı uygulamalarıdır. Şirket sadece internet üzerinden faaliyet göstermekte olduğu için, fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerin yaptığı gibi fiziksel mağazaya gelen müşterilerin bilgilerini toplama şansına sahip olamamaktadır. Bu çerçevede, şirket müşterileri ile ilgili tüm işlemleri internet üzerinde yapacağı için, kendisine ait müşterilerin bilgilerini saklayacağı bir veritabanına ihtiyaç duyacaktır. Web sitesinin yayını konusunda dahili bir sistem ile çalışan şirketler veritabanlarını da doğal olarak bu sunucu üzerinde tutacaklardır. Kendi bünyelerinde herhangi bir sunucu tutmayan ve bu hizmeti başka şirketlerden alanlar ise zorunlu olarak veritabalarını da bu hizmeti satın aldıkları şirketlerdeki sunucular üzerinde tutacaklardır. Gerek sunucu hizmetinin başka şirketlerden alınması ve buna bağlı olarak müşteri veritabanlarının da bu şirketlere ait sunucularda tutulması yüksek sayıda müşteriye sahip olan şirketlere tavsiye edilen bir çalışma yöntemi değildir. Mümkün olduğunca her şirket müşteri veritabanı bilgilerini güvenlik gerekçeleri sebebi ile kendi bünyelerinde tutmalı veya mecbur kaldığı taktirde bu tip hizmetleri çok güvenilir şirketlerden alma yoluna gitmelidir. Web sitesinin kurulum aşamasında gelinen son nokta internet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin satışlarını bu ortam üzerinde yapacak olmaları sebebi ile tüketiciler için ödeme sitemlerini kurmalarıdır. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketler ödeme sistemlerini kurarken iki ana gruba ayrılmaktadırlar. Bu gruplardan birincisi ödeme işlemlerini mevcut web sitesi üzerinde kuranlar ve ikincisi ise ödeme sistemlerini web sitesi dışına taşıyanlardır. Birinci grupta yer alan internet şirketleri ideal elektronik ticaret tanımına uygun olarak bir tüketici alışverişinde yer alan tüm evreleri web sitesi üzerinde tamamlamaktadırlar. Diğer bir deyişle müşteri ürün seçim işlemlerini, sipariş işlemlerini ve ödeme işlemlerini web sitesi üzerinden yaparak alışverişi tamamlamaktadır. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin günümüzde kullanmış oldukları belli başlı elektronik ödeme sistemleri bulunmaktadır. Bu sistemlerden ilki ve günümüzde en yaygın olanı kredi kartı ile ödeme imkanı veren sanal POS uygulamalarıdır. Bu sistemde tüketiciler alışverişlerini tamamlamadan önce alışveriş sonucu oluşan sepet toplamını kredi kartı bilgilerini vererek öderler ve işlemlerini tamamlamış olurlar. İnternet şirketlerinin bu uygulamaya geçmeleri için sanal POS hizmeti veren bir banka ile görüşerek, bu hizmeti almaya başlamaları gerekmektedir. İnternet ortamında karşılaşan sahtekarlık ve bilgi hırsızlığı suçları sebebi ile tüketiciler kredi kartı kullanımlarında çekimser davranmaktadırlar. Bu sebeblerden dolayı klasik kredi kartlarına ek olarak internet üzerinde kullanılmak üzere farklı türlerde kredi kartları üretilmiştir. Örneğin, birçok banka internet üzerinde kullanılmak üzere, limiti olmayan ve tüketicinin hesaplarına bağlı çalışan kredi kartları üretmişlerdir. Tüketiciler internet üzerinden alışveriş yapacakları zaman hesaplarından bu kredi kartlarına bakiye aktarabilmekte ve gerekli harcamayı yaptıktan sonra limitleri sıfırlayabilmektedirler. İnternet alışverişlerinde müşterilerin ilgili kart numaraları çalınmış olsa bile kartın belirlenmiş bir limiti olmadığı ve kullanım dışı durduğu için çalınan kart numarası herhangi bir işe yaramamakta ve böylece tüketiciler zarar görmemektedirler. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şişrketlerin kullandıkları diğer bir ödeme sistemi ise elektronik para sistemidir. Elektronik para sisteminde tüketiciler daha önce mevduat hesaplarında yer alan bakiye karşılığında elektronik para satın almaktadırlar. Satın aldıkları elektronik paraları web siteleri üzerinde yaptıkları alışveriş tutarlarını öderken kullanabilmektedirler. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketler elektronik para sistemine bankalar ve finansal kuruluşlar ile görüşerek üye olabilmektedirler. Elektronik para gibi oluşmuş diğer bir ödeme sistemide elektronik çek sistemidir. Bu sistemde tüketiciler bankalarında bulunan mevduat hesaplarındaki bakiye karşlığında şifrelenmiş çek numaraları satın alırlar. İnternet üzerinden yapılan alışveriş sonrasında ödemelerini elektronik çek numaralarını girerek yapabilirler. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketler ise yine diğer ödeme sistemlerinde olduğu gibi bu hizmeti bankalarından temin edebilmektedirler. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin kullanmış oldukları diğer bir ödeme sistemi ise web sitesi harici ödeme sistemidir. Bu sistemde tüketiciler alışveriş işlemlerini sipariş sonrası sona erdirmekte ve ödeme işlemleri geleneksel yöntemler ile yapmaktadırlar. Örneğin, web sitesinde ödeme işlemlerine yer vermeyen bir internet şirketi ödemeleri banka hesabına havale , EFT veya çek ile alabilmektedir. 3. e-Pazarlama, e-Reklam ve Markalaşma İnternet üzerinde faaliyet gösterecek olan bir şirketin ürünlerinin pazarlama ve satış faaliyetlerini sürdüreceği bir web sitesinin hazırlıklarının tamamlanması ve yayına geçecek duruma gelmesi sonucu artık bu şirketin atması gereken bir sonraki adım müşteri kazanmak ve ürünlerini pazarlamaktır. e-pazarlama faaliyetleri tamamlandıktan ve belirli bir müşteri kitlesine ulaşıldıktan sonra ise artık mevcut müşterileri bağımlı duruma getirecek stratejilerin uygulanması gerekecektir. e-pazarlama startejilerinin ilk bölümü olan müşteri kazanımı ve ürün pazarlama işlemleri için atılması gereken ilk adım müşterilerin bu şirketin web sitesinden haberdar olmalarını sağlamaktır. İnternet şirketlere kendi web sitelerini tanıtmak amacıyla birçok araç sunmaktadır. Şirketler klasik reklam faaliyetleri dışında bu araçlarıda kullanarak ciddi bir tanıtım yapabilmektedirler. Bu konuda şirketlerin önündeki alternatiflerden bir tanesi web sitelerini önde gelen arama motorlarına kaydettirmeleridir. Bugün Google ve Yahoo gibi çok büyük ölçekli arama motorları en çok ziyaret edilen ve arama yapılan web sitelerindedir. Şirketlerin mevcut web sitelerini buralara kaydettirmeleri sonucu kendi alanlarında bir arama yapılması durumunda arayıcı kişilerin karşısına bu şirketlerin web siteleri çıkabilmektedir. Her ne kadar arama motorları müşterilerin şirketlere ulaşmaları için önemli bir araç olsa da, bu arama motorlarında oluşturulmuş olan kayıtların çok yüksek rakamlarda olması sebebi ile müşterilerin önüne araştırma yaptıkları konuda birçok seçenek çıkabilmekte ve bu sebebten dolayı yeni katılan şirketlerin web siteleri çok gerilerde kalarak, ulaşılması zor olabilmektedir. Şirketlerin web sitelerinin duyurumunu yapabilecekleri ikinci bir araçta, hem geleneksel yazılı basına hemde internet üzerinde faaliyet gösteren online dergi ya da haber sitelerine basın duyurusu göndermektir. Buralara gönderilecek kısa ve etkili olarak hazırlanmış olan basın duyuruları, ilgili yayın organları tarafından kullanıldığında çok ciddi bir müşteri kitlesinin bu şirketin varlığından haberdar olmasını sağlayabilmektedir. Yine bu tip araçlardan biri de internet üzerinde oluşturulmuş olan tartışma grupları ve internet topluluklarına tanıtım yazısı göndermektir. Web sitesi ve faaliyet alanlarını içeren bu tanıtım yazıları, tartışma grupları ya da internet topluluklarına ulaştığında hem bu grup ve toplulukların üyeleri tarafından öğrenilmiş olmakta hemde bu üyelerin çevrelerine hızlı bir şekilde yayılabilmektedir. Yeni kurulan şirketin duyurumunun yapılabileceği bir diğer mecrada internet üzerinde oluşturulmuş olan e-Posta gruplarıdır. Bu gruplardan bazıları çok yüksek sayıda üyeye sahip olduğu için, yöneticilerinden izin alınarak yapılan bir tanıtım web sitesine çok yüksek sayıda ziyaretçi çekilmesine ve iyi bir tanıtım yapılmış olmasına olanak sağlayacaktır. Yukarıda yer alan tanıtım faaliyetlerinin ortak özelliği ciddi maliyetleri içermiyor olmasıdır. Bu tip tanıtım faaliyetleri çok düşük maliyetler ile geniş kitlelere ulaşma yolunda kullanılabilecek önemli araçlardır. Bu araçlar özellikle web sitesinin ilk duyurum aşamasında kullanılabilecek olup, bu ilk aşama geçildikten ve sitenin ziyaretçi sayılarında yavaş yavaş artışlar gözlenmeye başlandıktan sonra tanıtım konusunda daha detaylı aksiyonlarda alınmaya başlanmalıdır. Bu aksiyonların en önemlilerinden bir tanesi internet üzerinde sıkça kullanılan e-Posta yolu ile tanıtım faaliyetleridir. Web sitesinin faaliyete geçişinin duyurumu konusunda yapılan ilk aşama çalışmaları her ne kadar verimli olsa da, hedeflenen kitleye ulaşmada ve onları web sitesine çekerek alışveriş yapmaya teşvik edecek özellikte ve detayda olamayabilmektedir. İşte bu noktada şirketin daha verimli ve hedefi onikiden vuracak yeni bir pazarlama aracına ihtiyacı olacaktır. e-Posta yolu ile pazarlama faaliyetleri, hedeflenen kitleye ulaşıp, web sitesi üzerinden sunulan ürün ve hizmetlerin detaylı bir tanıtımını yapmak konusunda çok önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Şirketlerin bu konuda faaliyette bulunmak için önlerinde iki adet seçenek bulunmaktadır. Bunlardan ilki, genel tanıtım faaliyetleri sonucunda web sitelerine gelerek kayıt yaptıran ve yeni ürün ve hizmetlerden haberdar olan müşterilere e-Posta yolu ile ulaşmaktır. Bu durumda şirketler müşterilerin ilgilendikleri konularda hazırlanmış olan tanıtımlarını müşterinin e-Posta adresine göndererek bilgilenmelerini sağlarlar. Bu faaliyetin amacı yeni müşteri kazanımı yerine mevcut müşterilerin siteye tekrar gelmelerini sağlamaktır. İkinci olarak, genel duyurum faaliyetleri sonucu ulaşılamayan veya ulaşıldığı halde yeterli tanıtımın yapılamadığı müşterilere, e-Posta yolu ile ulaşılması ve daha detaylı bir tanıtım yapılmasıdır. Bu tür bir pazarlama yönteminin hayata geçirilmesi için, veritabanı pazarlama hizmeti veren bir şirket ile anlaşılarak, bu şirkete ulaşılmak istenilen kitlenin özellikleri verilmelidir. Bu hizmetin bedeli genel duyurum faaliyetlerine oranla daha yüksek olacağı için, hedef kitlenin dikkatli ve özenle seçilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, genel duyuru faaliyetlerinde geniş kitlelere ulaşma amacının aksine e-Posta pazarlama faaliyetlerinde artık şirketin kendi sitesine gelerek alışveriş yapacak olan kitleyi ulaşmaya çalışıyor olacağıdır. Bu çervede anlaşılan veritabanı pazarlama şirketi, hazırlanmış olan tanıtım mesajını belirlenmiş olan hedef kitleye göndermektedir. e-Posta pazarlama faaliyetlerinde dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Öncelikle, gönderilecek olan mesajın içeriği çok önemlidir. e-Posta pazarlama faaliyetlerinde yeni müşterilerin kazanılması konusunda en kritik faktör mesaj formatı ve içeriğidir. Öncelikle eğer mümkün ise HTML tabanlı mesajlar tercih edilmelidir. Mesaj içerikleri hedef kitlenin özelliklerine göre hazırlanmaladır. Örneğin, hedef kitlenin sosyoekonomik düzeyi yüksek bir seviyede ise, mesaj içerisinde tanıtımı yapılan ürün veya hizmetlerin fiyatından daha çok kalite ve özellikleri ön plana çıkarılmalıdır. Sosya-ekonomik düzeyi yüksek bir kitle fiyat hassasiyetinden daha çok kalite ve özellik konusunda hassas olacaktır. Diğer taraftan, eğer hedef kitle daha düşük bir sosyo-ekonomik seviyeye sahip ise bu durumda mesaj içeriği daha farklı bir şekilde hazırlanmalıdır. Bu kitlenin diğer kitleye oranla daha fiyat hassas davranabileceği göz önüne alınarak ürünlerin fiyat avantajları ve ödeme kolaylıkları ile ilgili bölümleri ön planda tutulmalıdır. Bunun yanısıra mesajın tüketiciyi sıkmaması gerekmektedir. Bu sebeble verilmek istenilen mesaj hap şeklinde tüketiciye verilmeli ve mesaj içeriği karmaşık ve uzun olmamalıdır. Unutulmaması gereken en önemli nokta, e-Posta pazarlama faaliyetlerinin kazanılmamış müşterilere web sitesinde her şeyi bir mail içerisinde aktarmak değil, onları web sitesine çekecek olan temel noktaları kullanarak, bu potansiyel müşterilerin siteye gelmelerini sağlamaktır. Şirketlerin pazarlama faaliyetleri sonucu tanıtımlarını yapmaları belirli bir müşteri portföyüne sahip olmaları konusundaki açıklamaları tamamlayıp, e-pazarlama startejileri ve markalaşma konusunda geçmeden önce bu konuda kalan son önemli noktaya da değinmek yararlı olacaktır. Şu ana kadar açıklaması yapılan tüm pazarlama faaliyetleri müşteri portföyünün oluşturulmasına yönelik faaliyetlerdir. Bu noktadan sonra daha geniş kitlelere ulaşmak veya oluşturulmaya başlanan markanın bilinirliliğini daha da arttırmak amacıyla pazarlama faaliyetlerinin yanında bir de reklam faaliyetlerine yer vermek gerekmektedir. Özellikle internet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin geleneksel reklam araçlarının yanında internet ortamında ortaya çıkmış olan reklam araçlarını da kullanmaları gerekmektedir. Bu konudaki açıklamalara geçmeden önce çok kısa olarak elektronik reklam faaliyetlerinin toplam reklam harcamaları içerisindeki payına bakmak yararlı olacaktır. 2002 yılının Ağustos ayında e-marketer araştırma firmasının A.B.D’de yapmış olduğu bir araştırma sonucunda elektronik reklam harcamaları tutarının toplam reklam harcamaları içerisindeki payının 2000 yılında % 3,1, 2001 yılında % 2,9 olduğu ortaya çıkmıştır. Bu oranın 2002 yılında % 2,5, 2003 yılında 2,5, 2004 yılında 2,6 ve 2005 yılında ise 2,8 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmiştir. Görüldüğü gibi 2002 yılında toplam reklam harcamaları 237 milyar USD olarak gerçekleşen bir endüstride, elektronik reklam harcamaları % 2,5’ini ya da diğer bir deyişle yaklaşık olarak 6 milyar USD’lik bir kısmını oluşturmuştur. Bu bilgiyi verdikten sonra internet şirketlerinin daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla ve marka bilinirliliğini oluşturmak amacıyla internet üzerinde hangi reklam araçlarını kullanabileceklerine bakabiliriz. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin geleneksel yöntemler yerine ağırlıklı olarak internet üzerinde reklam faaliyetlerini yürütmeleri, internet kullanıcılarına direkt olarak ulaşmalarını sağlayacağı için daha mantıklı olabilmektedir. Bu konuda yapılacak en önemli saptama aslında internet üzerinde yapılacak olan reklam faaliyetlerinin ağırlıklı olarak yeni müşteriler kazanmaya yarayacağı ve diğer taraftan geleneksel yöntemler ile yapılan reklam faaliyetlerinin ise ağırlıklı olarak marka bilinirliliğini arttırmaya yönelik olacağıdır. İnternet üzerinde yapılan reklam faaliyetleri içerisinde en yaygın olarak kullanılanlardan birisi ziyaretçi sayısı yüksek olan çeşitli sitelere “banner ve pop up” verilmesidir. İnternet üzerinde faaliyet gösteren alışveriş siteleri, haber siteleri, arama motorları ve bunun gibi birçok siteye belirli bir ücret karşılığında verilen “banner ve pop up” reklamlar ciddi boyutlarda müşteri kazanımı sağlayabilmektedir. Bu reklamların maliyetleri reklamın verileceği sitenin zaiyaretçi sıklığından, reklam boyutuna, zamanına ve ulaşması istenilen kişi sayısına göre değişiklik göstermektedir. Bu tip reklam faaliyetlerinin maliyetlerinin zaman zaman yüksek olabilmesi sebebi ile reklamın verileceği sitelerin çok dikkatli seçilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde reklam bütçesi etkisiz reklamlar sonucunda boşuna harcanmış olabilecektir. Bu noktada hedeflenen müşteri kitlesinin ağırlıklı olarak ziyaret ettiği siteler tercih edilmelidir. Örneğin, profesyonel iş adamlarını içeren bir hedef kitleyi siteye çekebilmek için bu tip müşteri profilinin gün içerisinde ziyaret ettiği haber ve ekonomi sitelerine reklam verilmesi doğru olacaktır. Bu hedef kitlenin hiç tercih etmediği bir siteye ilan vermek boşa kürek çekmekten başka bir şey olmayacaktır. İnternet ortamında yürütülebilecek bir diğer reklam faaliyeti de diğer web siteleri ile karşılıklı anlaşma yolu ile banner reklam değişimi yapmaktır. Özellikle hedef kitlelerin uyuştuğu durumlarda bu tip banner reklam değişimleri hem diğer reklam faaliyetlerinin yanında maliyetsiz olabilmekte hemde ciddi anlamda müşteri kazanımı sağlayabilmektedir. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin yeni müşteri kazanımlarını sağlamak amacıyla yaptıkları e-reklam faaliyetleri dışında marka bilinirliliğini arttırmak amacıyla geleneksel reklam yöntemlerine de başvurabilmektedirler. Geleneksel reklam yöntemleri ağırlıklı olarak e-reklam faaliyetlerine göre daha geniş kitlelere ulaşabilmekte ve buna bağlı olarakta daha yüksek maliyetler içermektedirler. Geleneksel yöntemler ile yapılan reklam faaliyetlerinde en çok kullanılan reklam mecraları bilgisayar ve internet ile ilgili dergilere ve gazetelere verilen reklamlardır. İnternet kullanıcılarını ağırlıklı olarak satın aldığı dergilere verilen reklamlar yeni müşteri kazanımları ve marka bilinirliliğinin artması için oldukça etkili bir yöntemdir. Hedeflenen kitlenin tercih ettiği günlük gazetelere verilecek olan reklamlarda zaman zaman oldukça iyi etkiler yapabilmektedirler. Bu mecraların yanında daha az olarak kullanılmakla beraber dış mekan (outdoor) reklamları da geniş kitleler üzerinde marka bilinirliliğini arttırmak konusunda oldukça başarılı olabilmektedir. Geleneksel reklam mecraları içerisinde en pahalı olanı ise kuşkusuz televizyondur. Televizyonlara verilen reklamlar internet şirketleri içerisinde en az tercih edilenleri olmakla beraber bir internet şirketi için çok gerekli bir reklam mecrası değildir. İnternet üzerinde yapılan pazarlama ve reklam faaliyetlerine değindikten sonra şimdi bu faaliyetler sonucunda belirli bir müşteri portföyü elde etmiş olan şirketlerin müşteri bağlılığı yaratmak ve markalaşmak amacıyla uygulamaları gereken pazarlama stratejilerini incelemeye başlayabiliriz. İnternet üzerinde markalaşma süreci içerisinde katedilmesi gereken son aşama doğru ve etkili pazarlama stratejilerini uygulamak şartı ile başarılı bir şekilde tamamlanabilmektedir. Bugüne kadar markalaşma iddiası ile kurulmuş olan ve büyümeyi hedefleyen birçok internet şirketinin bu son aşamada yaptıkları önemli hatalar sonucu pazardan silindikleri görülmüştür. Bu tip hataların oluşmaması için pazarlama stratejilerinde çok dikkatli ve titiz bir şeklide hareket edilmesi gerekmektedir. Markalaşma yolunda atılacak en önemli adımlardan bir tanesi müşterilerin bağlı hale gelmeleri için uygulanacak pazarlama stratejileridir. Öncelikle bir şirketin markalaşma konusunda adımlarını atarken daha önce belirlemiş olduğu hedef kitlenin özelliklerini çok iyi analiz etmesi gerekmektedir. Bu hedef kitlenin özelliklerine uygun olan bir ürün ve fiyat politikası izlenmelidir. Örneğin, daha önce pazarlama faaliyetlerinde bahsetmiş olduğumuz gibi yüksek sosyo-ekonomik düzeyi olan tüketicilere ürün satışı yapan bir internet şirketinin düşük fiyat politikası izlemesinin çok büyük bir yararı olmamakla beraber ürün politikasında kalite ve hizmet sürekliliği kavramlarını hedef kitlede yer alan tüketicilerin hafızasına kazıması gerekmektedir. Diğer bir deyişle hedef kitlede yer alan tüketicilerin bu şirket ile ilgili ilk akıllarına gelen kelimelerin “düşük fiyat” yerine “kaliteli ürün ve hizmet” olması gerekmektedir. Bu yaklaşımın yanlış anlaşılmaması konusunda önemli bir hatırlatma yapmak yararlı olacaktır. Her ne kadar hedef kitle yüksek sosyo-ekonomik bir düzeyde olsa da YES sisteminde yer alan tüketiciler her zaman araştırmacı ve takipçi oldukları için kaliteli ürün ve hizmet politikaları ön planda tutulurken fiyat politikasında da yapılacak yanlışlıklar işlerin ters gitmesine sebeb olabilmektedir. Örneğin, aynı hedef kitleye sahip olan ve aynı kalitede ürün ve hizmet sunan bir diğer şirket ile arada ciddi fiyat farklılıkları yer aldığında tüketici tercihini daha düşük fiyat politikası uygulayan şirketten yana kullanabilecektir. Bu çerçevede, ürün ve fiyat politikaları belirlenirken bir tanesi tamamen göz ardı edilmemeli ancak hedef kitlenin özellikleri doğrultusunda bir tanesine daha fazla önem verilmelidir. Müşterilerin bağlılık derecelerini arttırmak amacıyla uygulanması gereken pazarlama stratejilerinin hayata geçirilmesi için öncelikle hedef kitlenin analizinden sonra mevcut müşterilerin davranış şekillerinin de incelenmesi gerekmektedir. Web sitesini ziyaret ederek alışveriş yapmış ve bu şirketin müşterisi olmuş tüketicileri bağlı birer müşteri konumuna getirmek amacıyla öncelikle bu müşteriler hakkında detaylı bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Yaş, cinsiyet gibi standart bilgilerin dışında özellikle ilk alışverişleri sırasında alışkanlıkları, kişisel özellikleri, hobileri ve eğitim seviyeleri gibi önemli bilgilerinde müşterilerden alınması gerekmektedir. Bu bilgiler daha sonra müşteri portföyünde yapılacak olan analizlerde oldukça yardımcı olacak unsurlardır. Bu bilgilere sahip olduktan sonra müşterilerin alışveriş sıklıkları ve alışkanlıklarını izleyen yazılımlar kullanılarak ideal müşteri profilleri ortaya çıkarılmalıdır. İdeal müşteri profillerinin ortaya çıkması sonrasında ise tüm müşteri protföyününün ideal müşteri profillerinden başlanarak, en çok istenilen ve tercih edilmeyen müşteri profillerine doğru segmentlere ayrılması gerekmektedir. Bu çalışma sonucunda müşterilere yönelik pazarlama stratejilerinin oluşturulmasına başlanmalıdır. İdeal müşteri profili olarak ortaya çıkan tüketicilerin ve diğer müşterilerin bağımlı olmalarını sağlayacak stratejiler belirlenmeli ve uygulamaya geçmelidir. Örneğin, müşterilerin siteye daha sık gelmelerini sağlamak amacıyla ürünler ve hizmetler konusunda makalaler, ürünler ile ilgili son gelişmeler, mesaj tahtaları, ücretsiz e-Posta bildirimleri ve bunun gibi uygulamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Doğal olarak sadece bu uygulamaları hayata geçirmek bu müşterileri şirkete bağlı birer müşteri haline getirmemektedir. Bu noktada, site üzerinde verilecek olan hizmetin her segmente hatta müşteriye göre özelleştirilmesi ya da diğer bir deyişle “müşteri ilişkileri yönetimi” uygulamalarına geçiş yapılması gerekmektedir. Müşterilerin site üzerindeki geçmiş hareketlerinin kayıtları ve bilgi bankasında bulunan özel bilgileri sayesinde her müşteri siteye geldiğinde kendi görmek istediği ürünler ve hizmetler karşısına çıkmalıdır. Her müşteri için kişiselleşen bir hizmet bu müşterilerin bu siteye olan bağlılıklarını her geçen gün arttıracaktır. Müşterileri bağlılığı yaratmak ve markalaşma konusunda son adımı atmak için uygulanması gereken stratejilerden sonuncusu kampanya yönetimidir. Müşteri portföyü içerisinde yer alan farklı segmentlere yönelik hatta kişisel bazda uygulanacak olan kampanyalar ciddi bir müşteri bağlılığı yaratmaktadır. Örneğin, en yüksek segment olan ideal müşteri profillerinin kendilerin özel hissetmelerini sağlayacak bazı kampanyaların uygulanması bu müşterilerin siteyi daha sık ziyaret etmelerini ve daha fazla alışveriş yapmalarını sağlayabilecektir. Bu tip müşteriler hali hazırda en sık alışveriş yapan müşteriler oldukları için, onlara özel fiyat indirimleri ve ücretsiz verilen ürünler bu müşterileri daha da bağlı hale getirecektir. Diğer taraftan, daha düşük segment içerisinde yer alan müşterlerin de ideal müşteri segmentine yükselmeleri ya da diğer bir deyişle siteyi daha fazla ziyaret ederek daha sık alışveriş yapmalarını sağlamak amacıyla bu segmente de yüksek ontanlı veya adetli alışverillerinde indirim sağlanması ya da ücretsiz ürün verilmesi gibi kampanyaların yapılması yararlı olacaktır. Bağlılık kampanyaları segmentler dışında kişilere göre de yapılabilmektedir. Kişisel özellikleri bilinen ve geçmiş dönem alışveriş alışkanlıkları takip edilen müşterilere ilgilendikleri ürün türünde özel teklifler yapılmalı ve bu müşteriler daha sık alışveriş yapamaya teşvik edilmelidirler. Bu bölümde açıklamaları yapılan e-pazarlama yöntemleri ve stratejileri sonucunda müşterilerin siteye olan bağlılıkları artarak marka bağlı duruma gelmektedirler. Bir internet şirketinin tam olarak markalaşması için bu bölümde yer verilen e-pazarlama yöntemlerini ve stratejilerini uygulaması büyük ölçüde yeterli olmakla beraber, YES sisteminde yer alan tüketicilerin ortak özelliği olan iyi ve kaliteli ürün ve hizmet arama prensibi çerçevesinde bu şirketlerin müşterileri olan ilişkilerinde müşteri odaklı hareket ederek, satış sonrası hizmetlerini de aynı ciddiyetle ele almaları gerekmektedir. Her ne kadar markalaşan bir şirketin tüketicinin aklında kaliteli ürün, hizmet, süreklilik ve güven kelimelerini bir araya getirdiği görülsede bu 4 unsurdan bir tanesinin zedelenmesi tüketicilerin tutumu açısından telafi edilemeyecek sonuçlara sebeb olabilecektir. ~@~ Referanslar TIERNAN Bernadette, “E-Tailing”, 2000, Dearborn Trade – A Kaplan Professional Company, Canada eMarketer, “Media Spending Outlook 2003”, 2002, www.e-marketer.com SMITH Ellen Reid, “e-Loyalty”, 2000, Harper Business, New York. KIRCOVA, İbrahim, “Internette Pazarlama”, 2002, Beta Basım A.Ş., İstanbul. ELEKTRONİK BELGELER 1. Çıkmaz Yol 2. e-Belge Nedir ? 3. e-Belge Türleri 4.e-Belgelerin Özellikleri 5.e-Belgelerin Faydaları 6. XML Devrimi 7.Mevcut Uygulamalar a-Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen Projeler b-SWIFT c-Bolero International Ltd. d-e-Belge Pazarında Faaliyet Gösteren Diğer Şirketler e-Türkiye’de ki Çalışmalar 8.e-Belgelerin Hukuksal Geçerliliği 9.e-Belgelerde Güvenlik 10.Gelecekte e-Belge 1.Çıkmaz Yol V. BÖLÜM _____________ « Elektronik İş çalışmaları çıkmaz bir yola mı girdi? » « B2B kurumsal işlemlere yeterli katma değeri kazandırıyor mu ? » 2003 yılına girerken yukarıda belirtilen sorular tartışılmaktadır. Bu konuların tartışılması gayet doğaldır. Çünkü günümüzde Elektronik İş alanında çok garip bir durum meydana gelmiştir. Organizasyon içi iletişim ve organizasyonun dışında bulunan kişi ve kurumlar ile iletişim Elektronik İş uygulamaları sayesinde inanılmaz şekilde artmış ve hızlanmıştır. Fakat garip olan şudur ki : İş dünyasında kullanılan ve hukuksal geçerliliği olan belgelerin tümü kağıt belgelerdir ve halen posta yolu ile iletilmektedir. Günümüz iş dünyasında hukuksal geçerliliğe sahip kağıt belgelerin internet üzerinden gönderilmesi , bunların resim dosyasına dönüştürülmesi ile mümkündür. Bu tür dosyalar çok yer kaplamaktadır ve büyük dosyaların mevcut internet hızı ile iletilmesi zaman almaktadır. Fakat asıl önemli husus , resim dosyasına dönüşen bu belgelerin hukuksal geçerliliklerini kaybetmeleridir. Yani kağıt belgelerin sadece ıslak imzalı olan orjinallerinin hukuksal olarak geçerli olması gibi bir durum vardır. Başta sorulan , « B2B kurumsal işlemlere yeterli katma değeri kazandırıyor mu ? » Sorusuna bu bağlamda cevabımız hayır olacaktır. Çünkü firmaların birbirlerini bulmasına kadar ki süreç elektronik ortamda gerçekleşmesine rağmen , budan sonra yapılan tüm ticaret işlemleri klasik sistemler dahilinde kağıt ortamında gerçekleştirilmektedir. Daha önceki konularda da değinildiği üzere , bir firmanın internet vasıtası ile potansiyel pazarını genişletmesi , işlem hacmini arttırması için yeterli değildir. Tüm iş süreçlerinin internet ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Fakat günümüzde ticari işlemlerde kullanılan belgelerin kağıt olması bunu mümkün kılmamaktadır ve iş süreçlerinin bu sebepten dolayı hala kağıt ortamında geleneksel olarak sürdürülmesi zorunluluğu vardır. Ayrıca farklı formatta tedarik sistemlerine sahip B2B sitelerinin ve e-Pazaryerlerinin sistem entegrasyonu açısından birbirleri ile uyum sorunu bulunmaktadır. Başta sorulan , « Elektronik İş uygulamaları çıkmaz bir yola mı girdi ? » sorusunu ele alım. Günümüzde Elektronik İş uygulamaları belli bir standart olmadan , her kurumun kendi ihtiyaçları doğrultusunda geliştirildikleri için , büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Bu nedenle bu soruyada evet cevabı verilebilir. Elektronik İş uygulamalarındaki karmaşanın ortadan kaldırılması , birbirleri ile elektronik ortamda iletişimde bulunan kurumların sistemlerinin entegre olması ile sağlanabilir. Elektronik İş uygulamalarındaki bu karmaşanın ortadan kaldırılması ve B2B uygulamalarının kurumlar arası işlemlere gerçekten katma değer kazandırması için çözüm yolu e-belgelerin hukuksal geçerlilik kazanmasından geçmektedir. e-Belgelerin uluslararası standartlarının belirlenmesi ve hukuksal geçerliliklerinin tanınması ; iş süreçlerinin internete taşınması , süreçlerin bütünleştirilmesi ve basitleştirilmesi için hayati öneme sahiptir. Elektronik İş uygulamalarının önünde engel teşkil eden bu tıkanıklığın giderilmesi için Birleşmiş Milletler bünyesinde tüm devletlerin bir araya gelerek , iş süreçlerinde kullanılan belgelerin uluslararası standartlarını belirlemeleri ve hukuki geçerliliklerini kabul etmeleri gerekmektedir. İş süreçlerinde kullanılan tüm belgelerin elektronik versiyonlarının hazırlanıp , hukuki geçerlilikleride çıkarılan yasalar ile kabul edilirse , kurumlar tarafından elektronik olarak imzalanmış belgeler internet üzerinden iletilmeye başlayacaktır. Bu tıkanıklığın açılmasını sağlayacak olan en büyük etken , internet üzerinden e-Belgelerin kolayca iletilmesini sağlayacak olan , XML devrimidir. Geçmişte e-Belge uygulamaları EDI standartlarına bağlanmıştı. Fakat bu standartların tüm dünyaya yayılmasının maliyeti çok yüksektir. Bunun yanında XML dökümanları web tarayıcıları ve PC ‘ler üzerinde yaygın olarak kullanılan ofis programları ile uyumlu olarak kullanılabilmektedirler ve internet üzerinden ileletilebilmektedirler. Bu durum tüm dünyada geçerli olacak e-Belge standartlarının geliştirilmesi için bir umut oluşturmuştur. Tanım V.1.1 EDI İngilizce Electronic Data Interchange kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Elektronik Veri Aktarım Sistemi anlamına gelmektedir. EDI, bilgisayar terminalleri arasında , bilgisayar ağları vasıtasıyla , ticari elektronik belgelerin , alım-satım talimatlarının , ticari bilgi vs.’nin gönderilmesini sağlayan sistemdir. e-Belgelerin ticari hayata girmesi artık çok yakındır. Kağıt belgeler artık eski çağlarda kullanılan kil tabletler veya parşömenler gibi eskide kalacaktır. eBelgelere geçiş artık sadece zaman meselesidir. Çünkü teknoloji buna uygun hale gelmiştir , sadece ticari kurumların uyum süreci kalmıştır. e-Belge standartları Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmeli , altyapı ise kar amacı güden dinamik şirketler tarafından sunulmalıdır. Konu kar amacı gütmeyen kurumlara veya Birleşmiş Milletler gibi yavaş karar alma mekanizmasına sahip organizasyonlara emanet edilemeyecek kadar önemli bir konudur. 2.e-Belge Nedir ? Elektronik araçlar vasıtasıyla oluşturulan , iletilen , saklanan , kişi veya kurumların belli bir konudaki beyanını veya bir olguya tanıklık eden verileri içeren , yazı-resim gibi nesnelerin bir araya gelmiş bir bütünü olarak tarif edilebilir. Word , pdf , html , xml vs. gibi farklı formatta oluşturulmuş dosyaların kişi veya kurumları bağlayıcı nitelik kazanması için kendisini gönderen kişi tarafından elektronik ortamda imzalanması gerekmektedir. Yani elektronik ortamda oluşturulan , yazı ve resim gibi nesnelerden oluşan , çeşitli bilgisayar programları vasıtasıyla oluşturulmuş dosyaların elektronik belge olarak adlandırılması için elektronik olarak imzalanması gerekmektedir. Elektronik belgelerin hukuksal anlamda belge olarak nitelenebilmesi için taşıdıkları imzaları ve belge bütünlüğünü teyit eden elektronik noter niteliğinde üçüncü güvenilir taraf olarakda adlandırılan onay otoritelerine gereksinim vardır. Kısaca elektronik belge bir onay otoritesi tarafından taşıdığı imzanın doğruluğu ve içeriğinin orjinal olduğu teyit edilmiş olan , herhangi bir bilgisayar programı vasıtasıyla oluşturulmuş bir dosya olarak tanımlanabilir. 3.e-Belge Türleri e-Belgeler kaynaklarına göre kurumlar tarafından üretilen ve bireyler tarafından üretilen belgeler olmak üzere ikiye atrılır. a- Kurumlar Tarafından Üretilen e-Belgeler : • Kurumlardan kurumlara gönderilen belgeler. Proforma faturalar , irsaliyeli açık faturalar , kapalı faturalar , konşimentolar vs. • Kurumlardan bireylere gönderilen belgeler. Banka dekontları , sigorta poliçeleri vs. b- Bireyler Tarafından Üretilen e-Belgeler. • Kurum çalışanları arasında gönderilen belgeler. İş talimatları , kurum içi yazışmalar vs. • Bireylerden kurumlara gönderilen belgeler. Sözleşmeler , taahhütnameler , talimatlar vs. • Bireyler arasında gönderilen belgeler. Özel yazışmalar , senetler , özel anlaşmalar , ipotek belgeleri vs. Tablo V.3.1 eBELGE TÜRLERİ Kurumlardan kurumlara Kurumlar Tarafından Üretilen e-Belgeler Kurumlardan bireylere Kurum çalışanları arasında Bireyler Tarafından Üretilen e-Belgeler Bireylerden kurumlara Bireyler arasında 4.e-Belgelerin Özellikleri e-Belgelerin sahip olması gereken özellikler aşağıda sıralanmıştır : • Web ortamında kullanılan ve farklı web görüntülenebilen formatlara sahip olmalıdır. • Güvenli olmalıdır. Kopyalanamaz ve üzerinde tahrifat yapılamaz bir yapıya sahip olmalıdır. Dijital olarak imzalanmak suretiyle gerçekliği ve bütünlüğü garanti altına alınmış olmalıdır. • Tüm iş sistemleri ile entegre olabilmeli. Tüm ofis uygulamalarını ve geçerli belge türlerini desteklemeli. Farklı formatlara kolayca dönüştürülebilir olmalıdır. • Üzerinde gerçekleşen tüm işlemleri denetlenebilecek şekilde kayıt altına alabilmelidir. • Hukuksal geçerliliği olmalı. Elektronik imzanın geçerli olmadığı ülkelerde kullanıcılar özel sözleşmelerle hukuksal olarak bağlanmalıdır. • Uluslararası standartlara göre hazırlanmış olmalı , şekil şartları uluslar arası standartların dışında olmamalıdır. • Eş zamanlı olarak ilgili tüm taraflarca görüntülenebilen , web tabanlı kullanılabilirliğe sahip olmalıdır. 5.e-Belgelerin Faydaları • Maliyetin düşmesi: tarayıcıları vasıtasıyla Birleşmiş Milletler tahminlerine göre dünyada ticareti yapılan ürünlerin maliyetlerinin %10’luk kısmı ticari işlemlerdeki kağıt işinden kaynaklanmaktadır. Bu maliyetler sadece tekrarlanan veri girişleri , posta ve kurye masrafları , belgelerdeki hatalar ve kaybolmasından kaynaklanan maliyetlerdir. Kagıt belgelerin elektronik eşdeğerlerinin kullanılması ilk aşamada bu %10’luk maliyetin sıfırlanması anlamına gelmektedir. Bundan sonra şirketlerin verimliliğinin artması , çeşitli iş süreçlerinin tamamen ortadan kalkması gibi etkiler meydana gelecektir. • İşlem sürelerinin kısalması: - Özellikle dış ticaret işlemlerinde kağıt belgelerin posta ve kurye ile iletilmesi günler bazende haftaları bulmaktadır. Halbuki e-Belgeler gidecekleri yere 1-2 sn içerside ulaşabilirler. - e-Belgeler ilgili kurumlar arasında gidip gelmek yerine , tüm ilgili kurumlar tarafından eş zamanlı olarak görüntülenebilir. - Yanlışlıkların düzeltilmesi için evrakların geri istenmesine gerek kalmadan düzeltmeler yapılabilir. - Evraklar arası uymsuzlukların tesbiti için günler süren inceleme süreleri tamamen ortadan kalkacak. Çünkü uyumsuzluklar sistem tarafından hızla kontrol edilebilecektir. • Uygulama farklılıklarının ortadan kalkması: e-Belgeler ilgili oldukları işlemin standartlarına uygun olarak , içermesi gereken tüm bilgileri içerdiği için , farklı uygulamalardan ve değişik standartta üretilmiş belgelerin mahiyetinden kaynaklanan şirketler arasındaki veya devlet kurumları vs. ile şirketler arasındaki uyumsuzluk ve anlaşmazlıklar ortadan kaldırılacaktır. • Kullanılabilirliğin (Interoperability) artması: e-belgeler organizasyon içinde kullanılan sistemler ve dışında bulunan kurum veya kişilerin sistemleri ile uyumlu olursa , iş süreçlerindeki mükerrer kayıtlar ortadan kalkar. Örneğin bir elektronik fatura alındığında bu fatura için ayrıca muhasebe kaydı yaratılmasına gerek kalmaz , sistem faturayı tanıyıp gerekli muhasebe kayıtlarını geri planda kendisi oluşturabilir. Dış entegrasyona örnek olarak , bir elektronik fatura üzerinde vergi belirtilmiş ise bu verginin belge tanzim edildiği anda vergi dairesine otomatik olarak ödenmesi gösterilebilir. Tanım V.5.1 KULLANILABİLİRLİK (INTEROPERABILITY) Farklı üreticiler tarafından üretilmiş donanım ve yazılımlar kullanan bilgisayarlar arasındaki veri aktarımının yapılabilirlik oranına verilen isimdir. Kullanılabilirliğin yüksek olması , verilerin farklı sistemler arasında kolayca iletilmesi anlamına gelmektedir. • İnsan faktörünün etkisinin azalması: Belgeleri farklı yorumlamaktan kaynaklanan anlaşmazlıkların ortadan kalkması , rüşvet , kişilere iltimas geçilmesi gibi iş süreçlerine insan müdahalesinden kaynaklanan sorunların giderilmesini sağlanacaktır. Tüm dünyada ortak standartlar doğrultusunda çalışan bir e-Belge , gerekli şartlar yerine getirildiği taktirde , kendi işini kendi görmeye başlayacak , kendisini onaylayacak makamların sistemine saniyeler içersinde ulaşıp eğer uygunsa kısa sürede onaylanıp , nihayi hedefine ulaşacaktır. • Arşiv maliyetlerinin ortadan kalkması: Kağıt belgelerin arşivlenmesi , özellikle bankalar , devlet kurumları gibi büyük organizasyonlar için çok maliyetli bir iştir. Bu belgelerin yangın , nem , çalınmaya karşı tedbir alınmış depolarda 10 yıl gibi bir süre saklanması zorunluluğu vardır. Süre sonunda bu belgelerin güvenli bir şekilde imha edilmesi gerekmektedir. Bu çok maliyetli bir iştir sadece gerektiği zaman bazı belgelerin arşivden çıkarılması bile başlı başına bir maliyet ve zaman kaybıdır ki , istenen belgelerin arşivden çıkarılması haftalar sürmektedir. Halbuki elektronik belgelerin otomatik olarak sistem tarafından zaman sınırlaması olmaksızın , çok az bir maliyetle arşivlenmesi mümkündür. Klasik sistemde örnek olarak 7 yıl öncesine ait bir belgenin arşivden istenmesi haftalar sürerken e-Belgeler saniyeler içersinde görüntülenebilir ve sadece arşivinde tutulduğu kurumda değil , kurumlar arası entegrasyonun sağlanması halinde tüm kurumlarda geçirdiği iş süreçleride görüntülenebilecektir. • Ekonominin kayıt altına alınması: e-Belgelerin kullanılması , kayıt dışı ekonomiyi tamamen ortadan kaldıracak , vergi kaçırmak , usulsüzlük yapmak tamamen imkansız hale gelecektir. istatistiki verilerin daha sağlıklı olarak tutulması sağlanacaktır. • Sahteciliğin önlenmesi: Sahte belgeler vasıtasıyla yolsuzluk , sahtecilik ve dolandırıcılık olayları ortadan kalkacaktır. Belgeler üzerinde tahrifat yapılmasının önüne geçilecektir. • Karmaşık ödeme yöntemlerinin ortadan kalkması: e-belge sisteminin tüm dünya genelinde bankalar ve gümrükler gibi kurumları kapsayacak şekilde entegre olması akreditif gibi karmaşık , belge bazlı ödeme yöntemlerinin ortadan kalkmasına sebeb olacaktır. Dış ticaret ödeme yöntemleri belge ve banka merkezli olmaktan çıkıp , mal ve gümrük merkezli hale gelecektir. Örneğin malın gümrükten çekildiği e-Belge üzerine işlendiği anda , banka hesapları arası transfer hiç manuel müdahale gerektirmeden gerçekleşecektir. Banka hesapları müsait değil ise zaten eBelge malın gümrükten çekilmesine izin vermeyecektir. Eğer alıcı gerekli parayı ödemez malın gümrükte beklemesine sebep olursa direk olarak elektronik sözleşmeye rücu edilmek suretiyle sorun çözülmeye çalışılacaktır. Taraflardan birinin haksız olması o tarafın sistem dışına itilmesine sebep olacağı için , dış ticaret işlemlerinde dolandırıcılık sebebi ile mahkemelere başvurma oranı düşecektir. • Belge sayısının azalması: Örnek olarak bir dış ticaret işlemini gerçekleşmesi için , her ülkenin mevzuatında farklı olmasına rağmen ortalama 40 değişik belge 28 değişik kurum tarafından tanzim edilmektedir. Tüm dış ticaret belgeleri birleştirilmek suretiyle evrensel tek bir dış ticaret belgesi haline getirilebilir ve bu belge işlemin mahiyetine göre ilgili olduğu tüm kurumlara aynı anda ulaştırılabilir. e-İç Ticaret Belgesi ve e-Dış Ticaret Belgesi gibi iki adet belge ile tüm dış ticaret işlemleri yürütülebilir. • Ticari bilginin edinilmesinin kolaylaşması: Günümüzde çok karmaşık mevzuatlar , işlem türlerine göre farklılıklar , ülkeler arası uygulama farklılıkları dolayısı ile dış ticaret yapmak için konulara göre uzmanlaşılması gerekmektedir. Fakat bir e-Belge oluşturulması sırasında , kullanıcıyı yaptığı işlemi kapsayan çerçeve içerisinde kalmaya sistem tarafından zorlanacaktır , yapılan yanlışlıkların maliyetleri kağıt belgelerde olduğu gibi çok olamayacaktır , kullanıcılar çoğu zaman sistem tarafından yanlış uygulamalardan men edilecektir. Örnek olarak bir ihracat işleminde sistem vergi ödemenize müsade etmeyecektir veya bir ülke mevzuatında sigortayı alıcının yaptırması gibi bir kural var ise sistem o ülkeye ihracat yapacak bir kişinin sigorta yapmasına izin vermeyecektir. Bu suretle aşırı uzmanlaşma ve aşırı detay bilgilere ihtiyaç kalmadan dış ticaret yapılabilecektir. Bu durum firmaların danışmanlık ve yeni pazara girme masraflarını düşürecektir. • Ticaret hacminin artması: e-Belgelerin dünya çapında kullanılabilirliğinin (interoperability) en üst seviyeye çıkması durumunda hız artışı ve maliyet düşüşünden dolayı dünya ticaret hacminde artış meydana gelecektir. Bu durum malların ucuzlaması ve insanların daha müreffeh yaşaması anlamına gelmektedir. • Maliyetlerin önceden öngörülebilir olması: Belgelerin gecikmesi , kaybolması , yanlış düzenlenmesi gibi sorunlardan kaynaklanan demoraj , antrepo masrafları , tazminat ödenmesi gibi beklenmiyen maliyetlerin ortadan kalkması , firmaların bankalara , sigorta şirketleri , nakliye şirketlerine ödeyecekleri ücretleri , gümrük masraflarını vs. işlemin mahiyetine göre sistemden hesaplamaları , firmaların beklenmeyen maliyetlerden dolayı sıkışıklığa düşmeden ticaret yapabilmelerini sağlayacaktır. • Firmaların ana faaliyet alanları üzerine daha fazla yoğunlaşması: Operasyonel işlemlerin yükünden kurtulan firmalar , pazarlama , araştırma geliştirme faaliyetleri gibi alanlara daha çok kaynak ayırıp , daha fazla müşteri odaklı hale geleceklerdir. Bunun anlamı küresel olarak insanların kurumlardan daha kaliteli bir hizmet alması olacaktır. Sonuç olarak yaşam kalitesi artacaktır. • Dil farklılıklarının sorun olmaktan çıkması: e-Belgelerin çok dilli olarak hazırlanıp istenilen dilde görüntülenmesi mümkün olacaktır. 6. XML Devrimi 1979 yılında Charles Goldfarb tarafından Standart Genelleştirilmiş Tasarım Dili – SGML (Standard Generalized Markup Language) geliştirildi. 1992 yılında bu dilin çok küçük bir alt kümesi olan HTML geliştirildi ve kullanım kolaylığından dolayı web üzerinde kısa sürede hakim oldu. 1996 yılında yine SGML dilinin bir alt kümesi olarak XML geliştirildi. XML , HTML dilinden daha güçlü bir dil olup sabit imler kullanmak yerine , yeni imler tanımlanmasına olanak tanımaktadır. HTML ile XML arasındaki temel farklar aşağıda sıralanmıştır: • HTML dili verinin web tarayıcısında nasıl görüntüleneceğini tanımlar. XML ise verinin kendisini tanımlar. Bir XML belgesinin farklı formatlarda görüntülenmesi mümkündür. Örneğin bir XML belgesi web tarayıcısında farklı , e-Posta dosyası olarak farklı görüntülenebilir veya aynı belge bir ses dosyası olarak dinlenebilir. • HTML dilinde tasarım yapanlar önceden tanımlanmış imleri kullanmak zorundadırlar. Halbuki XML dilinde tasarım yaparken her veri türü için yeni imler tanımlanabilir. • HTML dilinde aynı im kümesi farklı veri türleri için kullanılabilir. Fakat XML dilinde her veri için farklı im tanımlanır. • HTML dilinde verinin web tarayıcısındaki görüntüsü bellidir. Fakat XML belgelerinin tarayıcıda nasıl görüleceği stil sayfaları vasıtasıyla belirlenir. Örnek olarak aynı XML dosyası Türkçe veya İngilizce olarak görüntülenebilir. XML belgelerine eklenen imlerin belge içeriğine göre belge türü tanımlamasının (DTD – Document Type Definition) yapılması gerekir. Belge betimleyicileri sayesinde arama motorları çok daha doğru sonuçlar vermektedir. Tanım V.6.1 XML İngilizce Extensible Markup Language kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Genişletilebilir Tasarım Dili anlamına gelmektedir. HTML dilininde türemiş olduğu SGML (Standard Generalized Markup Language) dilinin bir alt kümesidir. Özellikle web dökümanları için tasarlanmıştır. HTML ‘den daha güçlü bir dildir , çünkü imler tanımlanmasına izin verir. XML dili giderek popüler olmaktadır. XML dökümanların önemli bir özelliği pek çok program tarafından anlaşılması ve işlenebilmesidir. Access , Oracle , SQL veya mySQL veri tabanları ve standart ofis programları ile uyumludur. Standart web tarayıcıları tarafından görüntülenebilirler , print alınabilirler veya e-Posta ile gönderilebilirler. Tanım V.6.2 DTD İngilizce Document Type Defination kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Belge Türü Tanımlaması anlamına gelmektedir. Bir XML belgesine eklenecek imlerin , belge içeriğine göre , özellik değerlerinin tanımlanmasıdır. Bu özelliklerinden dolayı XML dili elektronik belgelerin tasarlanması için en uygun formatı oluşturmaktadır. PDF , WORD gibi formatlarda hazırlanmış bir eBelge , web üzerinde eş zamanlı olarak kullanıcılar tarafından görüntülenemiyecektir. Halbuki XML belgelerinin en önemli avantajı web tarayıcıları tarafından görüntülenebilmeleridir. EDI gibi sistem uyum problemleri yoktur. Bu nedenlerden dolayı XML küresel olarak geçerli olması düşünülen ticari belgelerin tasarlanması için en ideal formattır. Tanım V.6.3 cXML İngilizce Commerce XML kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Ticari XML anlamına gelmektedir. Yeni , bir seri XML belge türü tanımlamasıdır. Meta imlerine benzer şekilde çalışıp , her bir ürün bazında gerekli bilgileri tanımlamaktadır. Ürün katalog içeriklerinin internet üzerinden iletilmesi ve alım-satım talimatlarının geçilmesi standartlarının oluşturulması amacıyla tasarlanmıştır. 7.Mevcut Uygulamalar a-Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen projeler : UNECE’ye Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası ticaret standartlarını oluşturma görevi verilmiştir. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu UNECE (United Nations Economic Commission for Europe) 1960 ’ların başından itibaren ticari belgelerin uluslararası standartlarının belirlenmesi ve standart ticari belgeler oluşturulması yönünde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu bağlamda ticari belgeler gruplara ayrılarak tasarımları yapılmıştır. IATA airwaybills , FIATA Standart Freight Forwarders Docs gibi standart ticari belgeler belirlenmiştir. UNECE’nin elektronik belgeler konusunda ilk çalışmaları, EDI standartları üzerine olmuştur. Birleşmiş Milletler Yönetim , Ticaret ve Taşımacılık için EDI - UN/EDIFACT (United Nations EDI for Administration , Commerce and Transport) Amerika dışında çok yaygın olarak kullanılan EDI standartlarını oluşturmaktadır. Daha önceki bölümlerde de belirtildiği gibi kuzey amerikada yaygın olan EDI standartları X12 standartlarıdır. Fakat EDI standartlarının tüm dünyadaki ticari belgelere uygulanması çok büyük mali kaynaklara ihtiyaç göstermektedir. İnternetin gelişimi ve XML devriminin gerçekleşmesi ile internet üzerinden e-Belgelerin web tabanlı olarak kullanılabilir duruma gelmesi , dünya çapında ortak ticari belge standartlarının belirlenmesi için büyük bir fırsat oluşmuştur. Aynı şekilde e-İş ve B2B uygulamalarında yaşanan tıkanıklığı çözecek mucize XML ‘dir. Çok boyutlu bar kodlarının mevcut kağıt ve EDI formatlı belgelere uygulanması ile XML formatlı belgelerin mevcut uygulamalara zıtlık teşkil etmeden entegre olması ve bu suretle mevcut uygulamaları dışlamadan XML formatındaki e-Belgelere tedrici olarak geçilmesi sağlanabilir. Bu tarz bir uygulama sayesinde eski sistemleri kullanan küçük şirketler ile gelişmemiş ülkeler için e-Belgelere geçişi sağlayacak bir yol açılmış olacaktır. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler bünyesinde Bilinçlenme Bildirgesi – MOU (Memorandum of Understanding) çerçevesinde Uluslararası Standartlar Kurulu – ISO (The International Organization for Standardization) , Uluslararası Telekomünikasyon Birliği – ITU (The International Telecommunication Union) , Uluslararası Elektroteknik komisyonu – IEC (International Electrotechnical Commission) tarafından oluşturulan çalışma grupları aşağıdadır : Resim V.7.1 STANDART FIATA KONŞİMENTO Kanak:The International Freight Forwarders Association • ebXML : Birleşmiş Milletler Ticareti ve Elektronik İşi Hızlandırma Merkezi UN/CEFACT (United Nations Center for Trade Facilitation and Electronic Business) ve Yapılandırılmış Bilgi Mesajlarının Geliştirilmesi Organizasyonu– OASIS (Organization for the Advancement of Structured Information Standards) tarafından oluşturulmuş uluslararası bir girişimdir. XML dilinin e-İş alanında küresel olarak kullanımı için standartların belirlenmesi amacı ile kurulmuştur. ebXML projesinin temel amacı iş belgelerinin internet üzerinden , herkez tarafından kullanılan web ve e-Posta protokolleri kullanılmak suretiyle iletilmesidir. • UN/CEFACT : Birleşmiş Milletler Ticareti ve Elektronik İşi Hızlandırma Merkezi UN/CEFACT (United Nations Center for Trade Facilitation and Electronic Business) ticari işlemlerin kolaylaştırılması ve hızlandırılması amacıyla kurulmuştur. Uluslararası EDI standartları (UN/EDIFACT) gibi pek çok uygulamaları bulunmaktadır. • OASIS : Kullanılabilirlik (interoperability) standartlarının uluslararası zeminde belirlenmesi amacı ile kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak , çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşların bir araya gelmesinden meydana gelmiştir. XML uygulamaları konusunda dünyadaki en büyük organizasyondur. Ek Metin V.7.1 OASIS ÜYESİ BAZI KURUMLAR Accenture , Access360 , Adobe Systems , AND Data Solutions , Bentley Syatems , Boeing Commercial Airplanes , Bowstreet , Business Logic Corporation , Chrystal Software , Cincom Systems , Choesia , Commerce One , Critical Path , CrossLogix , Datachannel , Dataloom , Deutsche Post AG , Documentum , EADS Airbus , election.com , empolis , Engage , Enigma , Excelergy , eXcelon , Extricity Software , First Call Corporation , Hewlett Packard , IBM , Informix , Infoteria , Innodata , Intel , Interwoven , IPNet Solutions , ITEDO Software , Ivis Group , Jamcracker , Logistics Management Institute , Mediaplex , Mercator Software , Microsoft , Netegrity , NetFish Technologies , Netscape/AOL ,Netscape/AOL , NextPage , NII Enterprise Promotions Association , Nimble Technology , NIST , Nowell , ObjectSpace , Oblix , OpenNetwork Technologies , Pearson Education , Planet 7 Technologies , Popkin Software , Reuters Limited , SAA Consultants , Sabre , SAP , SeeBeyond , Sequoia Software , Silverstream Software , SoftQuad Software , Software AG , Sterling Commerce , StreamServe , Sun Microsystems , Synth-Bank , Tata Consultancy Services , The Tamalpais Group , Thomas Technology Solution , Tibco , US Defense Information Systems Agency , Virtual Access Networks , Visa International , Wavo , webMethods , Whitehill Technologies , Xerox , XML Global , XML Solutions and Xyvision Enterprise Solutions. • UNeDocs Projesi: UNeDocs projesinin amacı günümüzde uluslararası ticarette kullanılan kağıt belgelerin elektronik eşdeğerlerinin oluşturulmasıdır. Bu proje yürütülürken göz önünde tutulan en önemli husus uygulanacak sistemin internet ile ve PC’ler üzerinde yaygın olarak kullanılan ofis programları ile uyumlu olmasıdır. Bu projenin amacı kağıt belgeleri tamamen ortadan kaldırmaktan çok , kağıt belgelerden e-Belgelere geçiş için bir yol açmaktır. UNeDoc projesi aşağıda listelenen çalışma grupları ile birlikte yürütülmektedir. - Uluslararası Ticari Süreçler Çalışma Grubu - ITPWG (Internetional Trade Procedures Working Group) . - Batı Asya Bölgesel Sosyal ve Ekonomik Komisyonu – ESCWA (The Regional Social and Economic Commission of Western Asia) . - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) . Resim V.7.2 XML FORMATINDA ELEKTRONİK KONŞİMENTO Kanak: UNeDocs Bu projeye destek veren kuruluşlar ise aşağıda listelenmiştir: - İngiltere Ticareti Hızlandırma Kurulu - SITPRO (The Simpler Trade Procedures Board) , ELECTRA projesi ile elektronik belge standartlarının geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. - EPFL (Ecole Poly Technique Federale de Lausanne) XML dökümanlarının uygulama araştırmaları konusunda uzmanlaşmış bir İsviçre üniversitesidir. Projeye yazılım geliştirme konusunda katkıda bulunmaktadır. Tablo V.7.1 UNeDocs ÜYESİ KURULUŞLAR Kanak: UNeDocs Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu - UNECE (United Nations Economic Commission for Europe) MOU çerçevesinde ISO , ITU ve IEC ile birlikte UNeDocs projesini başlatmıştır. İngiltere Ticareti Hızlandırma Kurulu SITPRO (The Simpler Trade Procedures Board) bir seri uluslararası belge geliştirmek suretiyle projeye katkıda bulunmaktadır. XML belbeleri konusundaki araştırmalar üzerine uzmanlaşmış bir üniversite olan EPFL (Ecole Poly Technique Federale de Lausanne) , AR-GE çalışmalarının yürütülmesi konusunda projeye katkıda bulunmaktadır. e-Ticaret çözümleri konusunda danışmanlık yapan bir şirket olan GEFEG , EDI konusundaki tecrübesi ile UNeDocs prototip çözümlerini hazırlamaktadır. TATIS LTD , akıllı mali çözümler gibi B2G uygulamalarını gerçekleştirmektedir. TATIS projeye gümrük , yazılım mühendisliği ve finansal kaynaklar konusunda katkıda bulunmaktadır. - GEFEG – GEFgmbh , EDI uygulamaları ve e-Ticaret çözümleri konusunda danışmanlık yapan bir şirkettir. EDI uzmanlığı ile projeye katkıda bulunmaktadır. - TATIS LTD , akıllı mali çözümler gibi B2G uygulamalarını gerçekleştirmektedir. TATIS projeye gümrük , yazılım mühendisliği ve finansal kaynaklar konusunda katkıda bulunmaktadır. Tanım V.7.1 B2G İngilizce Business to Government kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. İş-Devlet anlamına gelmektedir. B2G özel kurumlar ile devlet kurumlarının , bir merkez web sayfası üzerinden bilgi alış-verişinde bulunması olarak tanımlanabilir. b-SWIFT : Dünya Çapında Bankalar Arası Finansal Telekomünikasyon Sınırlı Sorumlu kooperatif Topluluğu – SWIFT.SCRL (Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication Limited Liability Cooperative Society) finans sektöründe elektronik ortamda güvenli iletişim amacıyla kurulmuş bir kurumdur. Merkezi Belçikada bulunan SWIFT.SCRL üyesi olan kuruluşlar tarafından kontrol edilmektedir. 197 ülkeye dağılmış 7000 finans kurumu SWIFT topluluğunun üyesi durumundadır ve sadece 2001 yılında bu kurumlar arasında 1,5 milyara yakın mesaj gönderilmiştir. Ödeme mesajlarının günlük ortalama tutarı 6 trilyon doların üzerindedir. SWIFT sistemi gelecekte standart elektronik belgelerin tüm sektörlerde küresel bazda kullanımı için iyi bir örnek teşkil etmektedir. Swift mesajları bankalar ve diğer finans kurumları arasında gerçekleşen iletişimin elektronik ortama taşınmasını sağlamıştır. Günümüzde elektronik belgelerin tartışıldığı ortamda SWIFT sistemi sektörel bazda başarılı bir örnek olarak durmaktadır. SWIFT sistemi sayesinde finans kurumları arasındaki pek çok karmaşık ve yüksek tutarlı işlem ıslak imza kullanılmadan gerçekleşmektedir ve finansal kurumların kendi sistemlerini uygun duruma getirmeleri halinde SWIFT mesajları insan müdahalesi olmadan işleme alınmaktadır. PC ortamında çalışan pek çok sistem ile birlikte kullanılabilirlik oranı yüksek olmasından dolayı e-İş uygulamaları için başarılı bir örnek teşkil etmektedir. SWIFT anlaşması bulunan bankalar arasında gönderilen SWIFT mesajları , gönderen bankanın en üst düzeyden temsil yetkisine sahip çalışanları tarafından imzalanmış kabul edilir. SWIFT uygulamaları sayesinde elektronik belgelerin hukuksal geçerliliği sorunu sektörel bazda bir oranda giderilmiş sayılabilir. Ama unutmamak gerekir ki bu durum sadece finans sektörü için geçerlidir ve SWIFT mesajlarının hukuksal geçerliliği karşılıklı anlaşmalara dayanmaktadır. Elektronik belgelerin küresel anlamda tüm ticari işlemlerde hukuksal geçerliliğe sahip olması daha karmaşık bir konudur ve SWIFT topluluğuna benzer şekilde üçüncü bir otoritenin varlığını gerektirmektedir. Mesajların gerçekliğini denetleyecek ve elektronik noter fonksiyonu bulunacak ve tüm sektörleri kapsayacak onay kurumlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Swift sisteminin finans sektörüne sağladığı faylar kısaca aşagıda sıralanmıştır: • Maliyetlerin düşmesi • Kurumlar arasındaki iletişim hızının ve kalitesinin artması • İş otomasyonun sağlanması • Denetleme ve kayıt altına alma mekanizmalarının daha verimli şekilde işlemesi • Kurumlar arasında işlemlerin daha güvenli şekilde yürütülmesi • Yönetim riskinin azalması • Kurumlar arasındaki format farklılıklarının azalması SWIFT halen finansal kurumlar dışında kullanılabilirliğini arttırmak amacıyla XML tabanlı mesajların geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapmaktadır. e-İş ve e-Ticaret uygulamalarının ticari faaliyetlere gerçek anlamda katma değer kazandırabilmesi için , hukuksal geçerliliğe sahip elektronik belgelerin kağıt belgelerin yerini almasının gerekliliği artık herkez tarafından kabul edilmiş bir konudur. Grafik V.7.1 YILLARA GÖRE SWIFT MESAJ SAYILARI Kanak: www.swift.com 1,60 Mesaj Sayıları (Milyar) 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 1990 1992 1994 1996 1998 2000 2002 Yıllar Fakat küresel olarak elektronik belgelerin kağıt belgelerin yerini alması , internet uygulamalarında ki gelişmelere rağmen henüz gerçekleşememektedir. Halen de pek çok hukuksal ve mevzuatsal engel bulunmaktadır. Bu bağlamda finans sektörü içersinde başarı kazanmış olan SWIFT kuruluşunun tarihini gözden geçirmek faydalı olacaktır. SWIFT 1973 yılında Belçikanın başkenti Brüksel’de 15 ülkede bulunan 239 bankanın desteği ile kurulmuştur. 1974 yılında üye kurumlarında katılımı ile çok yoğun bir geliştirme programı başlatıldı. Bu dönemde 503 adet müşteri bulunuyordu , mesaj sayısı ise sıfırdı. 1975 yılında üye kuruluşların sorumluluk sınırlarını belirleyen temel SWIFT prensipleri hazırlandı. Müşteri sayısı 510 adeti bulmuştu fakat gönderilen mesaj sayısı halen sıfırdı. 1976 yılında ilk operasyon merkezi kuruldu . Fakat mesaj sayısı hala sıfırdı. 1977’de yani kuruluşunun 4. yılında SWIFT sistemi test ortamından gerçek ortama geçti ve bu yıl içersinde 22 ülkede yerleşik 518 kurum arasında 3.400.000, adet mesaj gönderildi. Ertesi yıl ise tüm iyimser tahminlerin bile üzerine çıkarak 21.600.000, mesaj adetine ulaşmıştı. 1979 yılında kuzey Amerikada operasyon merkezi açıldı. 1980 yılında ise ilk Asya ülkeleri SWIFT sistemine katıldı. Günümüzde 197 ülkede 7000 finansal kuruluş SWIFT sisteminin üyesi durumundadır ve yıllık mesaj sayısı 1,5 milyara yaklaşmış durumdadır. SWIFT sisteminin finans sektörü içersindeki bu hızlı yayılışından çıkarılacak dersler vardır. Bu derslerin en önemlisi şudur: Bu gün SWIFT sistemine dahil olmayan bankaların müşteri memnuniyetini yakalamaları mümkün değildir. Aynı şekilde gelecekte tüm sektörlerde elektronik belgeler iş yapış şekillerini değişikliğe uğratacaktır ve hiç bir firma bu sistemin dışında kalmayacaktır. c-Bolero International Ltd : Bolero International Ltd. 1998 yılında, finansal ve lojistik topluluklar olan SWIFT ve TTclub (Through Transport Mutual Insurance Association) yönetiminde kurulmuştur. Bolero International Ltd.’nin temel amacı yapılandırılmış ticari belgeler oluşturmak suretiyle , karaşılıklı veri aktarım anlaşmalarına gerek kalmadan , tüm dünyada geçerliliği kabul edilmiş elektronik ticari belgeler oluşturmaktır. SWIFT ve TTclub toplulukları arasındaki birleşme dünya çapında navlun komisyoncuları , konteyner filo taşıyıcıları , liman otoriteleri ve finansal kurumlar olmak üzere 12.500, adet kurumu bir araya getirmiştir. Bu suretle hükümetler üzerinde etkili olabilecek bir baskı grubuda oluşturmuştur. Bolero International Ltd. elektronik belgeler konusunda özel sektör tarafından yürütülen en önemli projedir. Dünya genelinde pek çok sektörden Bolero projesine katılan kuruluşların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bolero projesi özellikle okyanus ötesi taşımacılık üzerine yoğunlaşmış olup , deniz taşımacılığında kullanılan konşimentonun elektronik ortamdaki karşılığı olan elektronik konşimentonun dünya çapında geçerli ve yaygın bir belge haline gelmesi için çalışmaktadır. İnternet üzerinden gönderilen ticari elektronik belgeler vasıtasıyla dış ticaret yapılabilmesi için mevcut dış ticaret ödeme yöntemlerininde sadeleştirilip elektronik ortama uyarlanması gerekmektedir. Kağıt ortamında iş yapmanın zorluklarından kaynaklana pek çok detay prosedürün aynen elektronik ortama taşınması gereksizdir. Daha sade işlem standartlarının hatta mümkünse tüm klasik ödeme yöntemlerinin yerini alacak tek bir standartın elektronik ortamda kullanılması yerinde olacaktır. Bu suretle kağıt ortamında üzerinde uzun yıllar uzmanlaşılması gereken iş süreçleri uzmanlık gerektirmeden de yürütülebilir hale gelecektir. Bunun sonunda firmaların operasyonel maliyetlerinde çok belirgin düşüşler yaşanacağı açıktır. Tanım V.7.2 KONŞİMENTO Deniz taşımacılığında kullanılan , malların gemiye yüklendiğini ve hangi limanda kime teslim edileceğini gösteren taşıma belgesidir. Karayolu ve havayolu taşımacılığında kullanılan belgelerden farklı olarak malın mülkiyetini temsil etmektedir. Konşimentonun elektronik eş değerinin yaratılmasının zorluğu hukuki yapısından kaynaklanmaktadır. Çünkü diğer taşıma belgelerinin aksine malın mülkiyetinide temsil etmektedir ve konşimentonun ciro yolu ile deviredilmesi malın sahibinin değiştiği anlamına gelmektedir. Bolero International Ltd. asıl amacı tüm ticari belgelerin elektronik eş değerini oluşturmaktır. Fakat yukarıda da belirtildiği gibi konşimento kilit öneme sahip bir ticari belge durumundadır. Tanım V.7.3 BXA İngilizce the Bolero XML Analyzer kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bolero XML analizcisi anlamına gelmektedir. BXA XML formatlı belgelerin windows ortamında çalışmasını sağlayan kullanıcı arayüzüne verilen isimdir. XML bilgisi olmayan kullanıcıların Bolero elektronik belgelerini kolayca kullanmalarını sağlamaktadır. BXA yakın zamanda web tabanlı olarak çalışmaya başlayacaktır. Bolero XML geliştirme özetlenmiştir: ve uygulama süreci aşağıda maddeler halinde • Bir endüstri koluna özel elektronik belgeler oluşturulacağı zaman , öncelikle endüstri kolunun temsilcileri ile ortak standartlar geliştirmek için bir anlaşma imzalanır ve ortak standartların belirlenmesi için çalışma grupları oluşturulur. • İkinci aşamada birinci aşamada ortaya çıkarılan elektronik belge örneklerinin , iş süreçlerine ve gereksinmelerine göre detaylı analizleri yapılır. • Üçüncü aşamada Bolero yönetimi tarafından ilk standart teklifi endüstri temsilcilerine sunulur. • Endüstri temsilcilerinin yönlendirmeleri sonucunda nihayi standartlar belirlenir. • Yeni standartlar CMP platformuna tanımlanır. Tanım V.7.4 CMP İngilizce the Bolero Core Messaging Platform kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bolero çekirdek mesaj platformu anlamına gelmektedir. Bolero sistemi üzerinden gönderilen elektronik belgelerin Bolero standartlarına uygunluğunu denetleyen sistemdir. • Bolero belgeleri P-Statüsünde (Proposed Status) yani teklif statüsünde , Bolero International Ltd. ‘nin danışmanlığı ve nezareti altında endüstri kolunda faaliyet gösteren kurumlar arasında kullanılmaya başlar. • 6 hafta içersinde belgelerin statüsü P ‘den F ‘ye dönüştürülür. F-Statüsü (Final status) geliştirme aşaması tamamlanmış belgeler için kullanılmaktadır. Bolero elektronik belgelerinin isimlerinin sonuna eklenen yayın numaraları 3 kademeden oluşmaktadır. 1) Versiyon numarası: Belge üzerinde yapısal değişikler yapıldıkça artmaktadır. Versiyon numarasının başına ’V’ harfi getirilmektedir. 2) Yayın numarası: Her bir belge , bir belge tanımlanma denetimin grubunun üyesidir. Belgenin hangi denetim grubunda bulundugu yayın numarası ile belirlenir. Yayın numarasının başına ’R’ harfi getirilir. İngilizce release kelimesinin baş harfidir. 3) Statü simgesi: Belge statüsünü göstermektedir. Belge statüleri aşağıda listelenmiştir. • P-Statüsü: Onay süreci içersindeki belgeleri gösterir . • S-Statüsü: Geçici çözümler için kullanılan özel belgeleri tanımlar. İngilizce Special kelimesinin baş harfi ile simgelenmektedir. • F-Statüsü: Sektör temsilcileri tarafından onaylanmış belgeleri tanımlamaktadır. Örnek: Versiyon numarası Statü simgesi Yayın numarası Beneficiary Certificate 499 V1 R4 P.DTD Teklif statüsünde bulunan 1.Versiyon 4.Yayın numaralı Lehdar Sertifikası isimli Bolero belgesinin ismi sonuna eklenen yayın , vesiyon ve statü numaraları yukarıda görülmektedir. Ek metin V.7.2 ‘de bu güne kadar yayınlanmış tüm Bolero belgelerinin isimleri görülmektedir. Ek Metin V.7.2 BOLERO ELEKTRONİK BELGELERİNİN LİSTESİ Administrative Accompanying Document 953 V1 R1 P.DTD Advance Shipment Notice 730 V1 R4 P.DTD Advice Of A Third Banks Documentary Credit 473 V1 R3 P.DTD Air Waybill 740 V1 R5 P.DTD Arrival Notice 781 V1 R3 P.DTD Beneficiarys Certificate 449 V1 R4 P.DTD Beneficiarys Documentary Credit Amendment Acceptance or Refusal 471 V1 R4 P.DTD Bill of Lading 705 V1 R7 P.DTD Booking Confirmation 336 V1 R3 P.DTD Cargo Analysis Voyage Report 260 V1 R1 P.DTD Cargo Movement Event Log 259 V1 R1 P.DTD Cargo Report Export 829 V1 R4 P.DTD Cargo Report Import 940 V1 R4 P.DTD Certificate of Analysis 1 V1 R4 P.DTD Certificate of Origin 861 V1 R4 P.DTD Certificate of Origin Application 860 V1 R4 P.DTD Certificate of Quality 3 V1 R3 P.DTD Certificate of Weight 14 V1 R4 P.DTD CFSP Clearance 130 V1 R1 P.DTD Collecting Banks Collection Instruction 437 V1 R2 P.DTD Collection Advice of Non Payment or Non Acceptance 440 V1 R2 P.DTD Collection Amendment Advice 443 V1 R2 P.DTD Collection Amendment Request 442 V1 R2 P.DTD Collection Status Advice 446 V1 R2 P.DTD Collection Status Request 445 V1 R2 P.DTD Combined Transport Document 760 V1 R1 P.DTD Commercial Invoice 380 V1 R9 P.DTD Contract 315 V1 R2 P.DTD Cover Letter 200 V1 R5 P.DTD Credit Advice 454 V1 R3 P.DTD Credit Note 381 V1 R2 P.DTD Debit Advice 456 V1 R3 P.DTD Debit Note 383 V1 R2 P.DTD Despatch Advice 351 V1 R4 P.DTD Destination Declaration 318 V1 R2 P.DTD Documentary Credit 465 V1 R6 P.DTD Documentary Credit Acknowledgement 462 V1 R5 P.DTD Documentary Credit Advice 461 V1 R5 P.DTD Documentary Credit Advice of Discrepancy 475 V1 R5 P.DTD Documentary Credit Advice of Discrepancy Discharge 476 V1 R4 P.DTD Documentary Credit Advice of Discrepancy Refusal 477 V1 R4 P.DTD Documentary Credit Amendment 469 V1 R6 P.DTD Documentary Credit Amendment Request 470 V1 R4 P.DTD Documentary Credit Application 460 V1 R7 P.DTD Documentary Credit Copy 463 V1 R5 P.DTD Documentary Credit Notification 466 V1 R6 P.DTD Documentary Credit Reimbursement Authorisation 468 V1 R6 P.DTD Documentary Credit Reimbursement Claim 467 V1 R6 P.DTD Entry Acceptance Advice 120 V1 R1 P.DTD Export Declaration 830 V1 R4 P.DTD Exporters Collection Instruction 435 V1 R2 P.DTD Exporters Documentary Credit Presentation Instruction 480 V1 R4 P.DTD Export License 811 V1 R1 P.DTD Firm Booking Request 335 V1 R4 P.DTD Forwarders Cargo Receipt 624 V1 R4 P.DTD Forwarding Instructions 610 V1 R2 P.DTD Freight Invoice 780 V1 R3 P.DTD House Air Waybill 742 V1 R2 P.DTD House Bill of Lading 714 V1 R4 P.DTD Import Declaration 941 V1 R4 P.DTD Insurance Certificate 520 V1 R4 P.DTD Insurance Policy 530 V1 R4 P.DTD Issuing Banks Documentary Credit Presentation Instruction 482 V1 R5 P.DTD Notice of Completion 483 V1 R1 P.DTD NVOCC Bill of Lading 717 V1 R1 P.DTD Packing List 271 V1 R4 P.DTD Packing List 271 V1 R5 P.DTD Paying Banks Documentary Credit Presentation Instruction 481 V1 R4 P.DTD Payment Instruction 450 V1 R3 P.DTD Presenting Banks Collection Instruction 438 V1 R2 P.DTD Price Fix Letter 316 V1 R2 P.DTD Price Fix Rolling Letter 317 V1 R2 P.DTD Proforma Invoice 325 V1 R4 P.DTD Provisional Booking Request 358 V1 R2 P.DTD Purchase Order 216 V1 R6 P.DTD Purchase Order Acceptance 217 V1 R4 P.DTD Purchase Order Cancellation 219 V1 R4 P.DTD Remitting Banks Collection Instruction 436 V1 R2 P.DTD Sea Waybill 710 V1 R6 P.DTD Shipping Instructions 340 V1 R5 P.DTD Standby Documentary Credit 464 V1 R6 P.DTD Statement of Facts 634 V1 R2 P.DTD Trade Confirmation 314 V1 R3 P.DTD Yukarıda Ek metin V.7.2 ‘de görülen Bolero elektronik belgeleri alım-satım , nakliye , sigorta , finans-ödeme , devlet ile ilgili belgeler olmak üzere 5 kategori altında toplanmıştır. • Alım-satım belgeleri: Alım-satım anlaşmaları , ticari faturalar , menşe sertifikaları , dolaşım sertifikaları , çeki listeleri , kargo beyannameleri vs. • Nakliye belgeleri: Taşıma kontratı , konşimentolar vs. • Sigorta poliçeleri ve sigorta sertifikaları. • Finans ve ödeme belgeleri: Akreditifler , poliçeler vs. • Devlet ile ilgili belgeler: Gümrük beyannameleri , tehlikeli madde kontrol sertifikaları vs. tesellüm belgeleri , navlun faturası , Bolero sistemi kendi XML formatları dışındaki elektronik belgelerinde gönderilmesine müsaade etmektedir. Resim V.7.3 BOLERO XML STANDARTLARINDAKİ BELGELERİN BAŞLIK KISMI Kanak: Bolero XML Guide to eUCP Resim V.7.3 ve Resim V.7.4 ‘te Bolero XML standartlarındaki belgeler ile farklı elektronik formatlarda üretilmiş belgelerin Bolero sistemine tanıtılması esnasındaki ekran görüntüleri görülmektedir. Resim V.7.4 BOLERO FORMATLARINDAN FARKLI FORMATTAKİ e-BELGELERİN BAŞLIK KISMI Kanak: Bolero XML Guide to eUCP Bolero sistemi ithalatçılar , ihracatçılar , navlun komisyoncuları , gözetim şirketleri , taşıma şirketleri , gümrük komisyoncuları , gümrük idareleri ve finans kurumlarından oluşan dış ticaret taraflarını kapsayan bir sistem tasarlamaktadır. Mevcut EDI sistemi şirketler , endüstri grupları veya bölgesel ticari gruplar arasında kullanılmakta olup , tüm dünyaya açık , paylaşılabilir bir ticari platforma duyulan ihtiyacı giderememiştir. Bu durumun temel sebebi dış ticaretin tüm taraflarını kapsayan bir sistemin işleyebilmesi için SWIFT sisteminde olduğu gibi sektörde faliyet gösteren şirketlerin mutabakat içinde bulunmalarının yeterli olmayışıdır. Bu konu devletler arası ortak karar alınmasını gerektiren hukuki bir konudur. Bolero hukuki sorunları aşmaya uğraşırken bir yandanda kendi XML standartlarını tüm dünyaya yaymaya ve diğer XML standartları ile uyumlu hale getirmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda Bolero XML proje grubu ile UN/CEFACT tarafından yürütülen ebXML proje grubu arasında dünya çapında XML standartlarının belirlenmesi amacıyla ortak çalışma yürütülmektedir. Dünyada elektronik belgelerin ortak standartlar altında kullanılabilirliğinin artması için Bolero kendi kendi ana faaliyet alanı olmasına rağmen kendi standartlarını ebXML proje grubunun kullanımına sunmuştur. Ortak standartların oluşturulması yolundaki en büyük adımlardan biriside Hong Kong ‘un en büyük elektronik ticaret şirketi TradeLink ‘in Bolero ile işbirliği anlaşması imzalamasıdır. TradeLink Hong Kong yönetimi ile özel sektör ortaklığında kurulmuş , ticari elektronik belgeler konusunda faaliyet gösteren bir kuruluştur. Bolero ile imzalanan işbirliği anlaşması TradeLink üyelerinin deniz aşırı ülkelerde bulunan alıcı ve satıcılara Bolero sistemi üzerinden ulaşmalarını sağlamıştır. Resim V.7.5 BOLERO SİSTEMİNE BELGE İBRAZ YERİNİN GİRİLMESİ Kanak: Bolero XML Guide to eUCP Ticari işlemlerin internet üzerinden yürütülmesini amaçladığı için Bolero sisteminin temeli güvenliktir. Bolero elektronik belgeleri internet üzerinden CMP sistemi vasıtasıyla iletilmektedir. CMP sistemi gelişmiş kriptografik teknikleri kullanmaktadır. Bu sistem üzerinden gönderilen elektronik belgeler kağıt eş değerlerine göre çok daha güvenlidir. Örnek olarak bir kağıt belge çok kolay bir şekilde taklit edilebilirken , Bolero sistemi üzerinden gönderilen bir elektronik belge üzerinde tahrifat yapılması veya bu sistem üzerinde sahte belge düzenlenip gönderilmesi mümkün değildir. Bolero belgeleri ilgili oldukları tüm kurumlar tarafından eş zamanlı olarak görüntülenebildikleri için belge üzerinde gönderildikten sonra yapılan her hangi bir değişiklik gönderici tarafından anında görülebilecektir. Bu özellik göndericinin belge akibetinden anında haberdar olmasını sağlamaktadır ve belge üzerinde bilgisi dışında tahrifat yapılmasını engellemektedir. Bolero belgelerinin diğer bir avantajıda bir elektronik belge gönderildiği zaman karşı tarafın eline ulaştığından emin olunmasıdır. Bolero mesaj protokolü mesaj ulaştığı zaman alındı mesajını belgeyi düzenleyen tarafa ulaştırmaktadır. Ayrıca CMP sistemi üzerinden gönderilen belgelerin orjinal olduğu (Belgenin orjinal düzenlenme şeklinden bir karakterin dahi değişikliğe uğramadığı) Bolero tarafından garanti edilmektedir. Bolero sisteminin en önemli özelliklerinden biride , her kurum için kendine özel referans sistemi bulunmasıdır. Kurum bu referansı belgenin ilgili olduğu diğer kurumlar ile paylaşabilmektedir. Sistemde üretilen her belgenin tek ve ait olduğu kuruma özgü referans numarasının bulunması kurumlar arasındaki elektronik iş uygulamalarının entegrasyonu açısından çok önemlidir. Bu sistemi kullanan kurumlar arasında referans uyumsuzluklarından dolayı ortaya çıkan iletişim kopukluklarıda bu suretle ortadan kalkacaktır. Ortak referans sisteminin kullanılması detetim görevi yapan devlet kurumlar vs. için çok faydalı olacaktır. Bolero sistemi üzerinde işlem yapılan elektronik belgeler 3 yıl boyunca Bolero bünyesinde saklanmaktadır. Bir Bolero konşimentosunun geçirdiği iş süreçleri aşağıda listelenmiştir: 1) İthalatçı ve ihracatçı arasında alım-satım anlaşması yapılır ve ihracatçı malları taşıyıcı firmaya teslim eder. Malları teslim alan taşıyıcı firma Bolero konşimentosunu tanzim eder. Bu konşimento üzerinde yükleyici taraf olarak ihracatçı , konşimentonun emrine düzenlendiği taraf olarakta ithalatçı görülür. 2) Eğer işlem akreditifli bir işlemse düzenlenen bu elektronik konşimentoya ithalatçının bankası rehin tutucu taraf olarak atanır. (kağıt konşimentolardan farklı olarak Bolero konşimentosunda rehin tutan banka hanesi vardır. Halbuki kağıt konşimentolar alıcının parayı ödemeden malı gümrükten çekmesini engellemek amacıyla direk olarak banka emrine düzenlenir). 3) Diğer belgelerde hazırlanarak elektronik konşimento ile birlikte dijital imzalı bir şekilde gönderilir. Tüm belgelerin aynı anda gönderilmesi gerekliliği yoktur. Belge ibrazı parça parça yapılabilmektedir. Resim V.7.6 ’da Bolero sistemimdeki belge ibrazı tamamlama penceresi görülmektedir. Resim V.7.6 BOLERO SİSTEMİNDE BELGE İBRAZININ TAMALANMASI Kanak: Bolero XML Guide to eUCP 4) İhracatçının bankası elektronik konşimento ve ekindeki diğer belgeleri inceleyerek , belgeler açılan akreditifin şartları ile uyumlu ise ihracatçıya ödeme yapar ve belgeleri ithalatçının bankasına gönderir. 5) İthalatçının bankası belgeler üzerinde inceleme yapar ve ithalatçıdan parayı tahsil eder. İthalatçının bankası parayı tahsil ettikten sonra elektronik konşimento üzerindeki rehin hakkını kaldırıp , ithalatçı firmayı elektronik konşimentonun hamili olarak atar ve Bolero sistemi tarafından malların artık kendi emrinde olduğu ithalatçıya ihbar edilir. Eğer ithalatçı daha mallar yolda iken bir alıcı bulup malları satmışsa , bu durumda elektronik konşimentoyu başka biri adına devir edebilir. 6) İthalatçı veya alıcı firma kendi adına olan konşimentoyu taşıyıcı firmaya göndererek malların kendisine teslim edilmesini ister. Yukarıda maddeler halinde verilen iş akışında görüldüğü üzere , Bolero sistemi geleneksel akreditif iş akış yapısına uygun şekilde yapılandırılmıştır. Fakat elektronik belge kullanımının dış ticarette yayılması ile birlikte gümrükler , sigorta ve nakliye firmaları , bankalar vs. gibi taraflar arasında tam entegrasyonun sağlanması , klasik sistemde yaşanan kopuklukları ortadan kaldırabilir. Örnek olarak yukardaki örnekte ihracatçının bankası belgeler üzerinde inceleme yaptıktan sonra belgeler uygunsa ödeme yapmaktadır. Fakat ithalatçının bankası aynı belgeleri tekrar incelemekte ve herhangi bir uyumsuzluk durumunda ödemeyi gerçekleştirmemektedir. Bu durumda ihracatçının bankası zor durumda kalacaktır. Bu tür riskler dış ticaret işlemlerinin finansal maliyetlerini arttırmaktadır. Çünkü bankalar bu tür riskleri alabilmek için yüksek komisyon oranları talep etmektedir. Sistemin herhangi bir suiistimale müsade etmeyecek şekilde tasarlanması durumunda finansman maliyetleride düşecektir. Örnek olarak dış ticarette kullanılan akreditifli ödeme yöntemi ihracatçıyı , ithalatçının malı alıp bedeli ödememesi veya son anda malı almaktan vazgeçmesi risklerine karşı tasarlanmış bir ödeme yöntemi olmasına rağmen ihracatçıyı tam olarak korumamaktadır. Çünkü akreditifte temel olarak mallar değil belgeler baz alınmaktadır. Malda hiç hata olmamasına rağmen belgelerdeki uyumsuzluklardan dolayı zaman ve para kaybı meydana gelmektedir. Halbuki mal gümrüğe geldiğinde , malın iki taraf arasında imzalanan elektronik anlaşmaya uygun olduğunu belirten , tarafsız bir gözetim şirketi tarafından tanzim edilmiş , gözetim belgesinin banka ve gümrük otoritelerine aynı anda gönderilmesi paranın ödenmesi ve malın gümrükten çekilmesi işlemlerinin aynı anda senkron olarak gerçekleşmesini sağlayacaktır.Fakat bu tür basit ödeme yöntemlerinin hayata geçirilmesi bir sonraki bölümde ayrıntısı ile incelenecek olan Ticaret Noktalarının ortaya çıkması ile mümkün olabilecektir. BIL - Bolero International Ltd. kendi sisteminin müşterilere satılması işini tamamen farklı bir kuruluş olan BAL – Bolero Association Ltd. Üzerinden yürütmektedir. Bolero sistemine üye olmak isteyen kurumlara uygulanan kayıt prosedürü aşağıda belirtilen sıra ile yürütülmektedir: • BAL hizmet sözleşmesinin imzalanması. • Kullanıcılar ile Bolero arasında çok yönlü bir anlaşma olan Bolero kurallar kitabı (The Bolero Rule Book) anlaşmasının imzalanması. • Kurum hakkında detaylı bilgilerin bulunduğu BAL başvuru formunun doldurulması. • Aşağıda listelenen hizmet şeçeneklerinden birinin şeçilmesi. a) Küresel ticaret zinciri. b) Büyük kurumlar. c) Orta büyüklükteki kurumlar. d) Küçük işletmeler. • Seçilen hizmet paketi ile ilgili operasyonel hizmet sözleşmesinin imzalanması. • Kuruma ait dijital imzayı teyit edecek sertifikanın talep edilmesi. • Kurumun ticari varlığını kanıtlayan belgelerin eşliğinde Bolero International Ltd.’ye başvuru formu gönderilmesi. • Bolero Internetional Ltd. tarafından kayıt tamamlandığına dair teyidin BAL ’a gönderilmesi. işleminin Bolero sisteminin sağladığı faydalardan bazıları aşağıda listelenmiştir: • Hız artışı. Kağıt belgeler çoğu zaman malların alıcının ülkesine ulaşmasından sonra alıcının eline geçmektedir. Halbuki elektronik belgeler saniyeler içersinde gideceği yere ulaşmaktadır. • Genel hukuksal bir platformda ticaret yapan tüm tarafları bir araya toplayan ortak bir ağ oluşturmaktadır. • Yönetim maliyetleri ve operasyonel maliyetlerin düşmesi. Kağıt belgelerin hazırlanması , arşivlenmesi , kontrol edilmesi çok ağır operasyonel maliyetler getirmektedir. Elektronik belgeler kullanılması durumunda ise bu maliyetler ciddi oranda düşmektedir. • Hata oranının ve hataları düzeltme sürelerinin düşmesi. Kağıt belgelerde bir hata olması durumunda belgelerin geri çağrılıp tekrar düzeltme yapılması gerekmektedir. Halbuki elektronik belgeler sistem üzerinden hızlı bir şekilde düzeltilebilir. • Kagıt belgelerin kuryeleme masraflarının ortadan kalkması. • Sahtecilik ve güvenlik risklerinin ortadan kalkması. • Farklı sistemler kullanan kurumlar arasında entegrasyonun sağlanması. Ortak standartlar ve referans sistemlerinin kullanılması ile gerçekleşecektir. • Stok kontrol işlemlerinin daha sağlıklı yapılması. • Şirket içi denetleme , değerlendirme , raporlama vs. ‘nin daha sağlıklı yapılması. • Nakliye şirketleri , gümrük idareleri vs. gibi dış ticaretin tarafları arasında bilgi paylaşımının daha verimli şekilde yapılmasını sağlayacaktır. Örnek olarak gümrük idarelerinin resmi yazı ile bankalardan veya diğer kurumlardan araştırma talepleri olmaktadır. Halbuki sistemlerin entegre olması ile bu tür araştırmalar işlem referansı bazında gümrük idarelerinin kendi sistemleri üzerinden bankadaki işlemleride kapsayacak şekilde yapılabilecektir. • Dış ticarette kullanılan karmaşık ödeme yöntemlerinin giderek basitleşmesi. • İşlemlerin basitleşmesi ile uzmanlık gerektiren işlemlerin azalması. Bu suretle kalifiye elemana duyulan ihtiyacın azalması. • Gümrük işlemlerinin sadeleşmesi. Gümrüklerdeki yolsuzluk olaylarının azalması. • Devletler tarafından kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması ve vergi tahsilatının daha verimli yapılması. • Belirli mallara uygulana kota kontrollerinin kolaylaştırılması. • İleride çok fonksiyonlu belgelerin tasarlanması ile birlikte belge sayısının azalması. • Finansal risklerin düşmesi. • Dünya çapında ortak ticari veri aktarım standartlarının oluşturulması. • Bolero nakit akışının izlenmesi gibi karar alma mekanizmalarını kolaylaştıran ve iş süreçlerinin entegrasyonunu sağlayan hizmetleri firmalar sunmaktadır. d-e-Belge Pazarında Faaliyet Gösteren Diğer Şirketler : Müşterilerine tarih damgalı ve değiştirilemez elektronik belgeler oluşturma imkanı veren , bireyler arasında , bireyler ile kurumlar arasında , kurum içi veya kurumlar arasında çözümler sunan bazı şirketler web adresleri ile birlikte aşağıda listelenmiştir. AuthentiDate.com CertifiedMail.com Click2send.com Content technologies Disappearing, Inc. e-Lock Technologies eLynx, Ltd. eOriginal Inc. ePage Solitions, INC. eParcel , Inc. Ethentica Hushmail Communications Corp. ID2 Technologies Ilumin Corp. Itralinks, Inc. MessagingDirect Ltd. MicroVault Corp. NetEx , Inc. onSign , Inc. PostX corp. Private Express,Inc. Slam Dunk Networks,Inc. Trend Micro, Inc. XYAN, Inc. ZipLip.com www.authentidate.com www.certifiedmail.com www.click2send.com www.mimesweeper.com www.disappearing.com www.elock.com www.elynx.com www.eoriginal.com www.sysprint.com www.eparcel.com www.ethentica.com www.hushmail.com www.smarttrust.com www.ilumin.com www.intralinks.com www.messagingdirect.com www.microvault.com www.netex.com www.onsign.com www.postx.com www.privateexpress.com www.slamdunknetworks.com www.antivirus.com www.xyan.com www.ziplip.com e-Türkiye’de ki Çalışmalar : Türkiye’de elektronik belgelerin ticari hayatta etkinlik sağlamaları yolunda en önemli proje gümrük müsteşarlığı bünyesinde yürütülen elektronik gümrük projesidir. Bu sistemde firmalar gümrük beyannamelerini bir EDI mesajı olarak ofislerinden bilgisayar ortamında gümrüklere göndermektedirler. Fakat bu projenin başarılı olması için gümrük beyannamelerinin firmalar ve gümrük arasında giden bir EDI mesajı yerine web tabanlı bir XML belgesi olarak tasarlanması gerekmektedir. Bu suretle elektronik ortamda gümrüklere gönderilmiş olan gümrük beyannamesinin yazıcı çıktısının alınıp farklı kurumlara ibrazına gerek kalmayacaktır. Bankalar gibi , dış ticaret işlemlerini gerçekleştirmek için gümrük beyannamesini görmeleri gereken kurumlar beyannameleri internet üzerinden sorgulamak suretiyle işlerini yürütecektir. Gümrük beyannamesi taahhütleri XML formatındaki belge üzerinde sürekli güncelleneceği için çeşitli kurumlarca takip ve dosyalama için harcanan zamandan tasarruf sağlanacaktır. Bu projenin başarılı olması çok önemlidir. Çünkü diğer elektronik dış ticaret belgelerinin kullanımının artması gümrüklerin elektronik ortama entegrasyonu ile doğru orantılıdır. Yani gümrük beyannamesi dışındaki dış ticaret belgelerinin gümrük sistemine entegrasyonu sağlanırsa , bankalar , nakliye şirketleri , sigorta şirketleride sistemlerini elektronik belgeler ile uyumlu hale getirmek zorunda kalacaklardır. Ayrıca devletin elektronik belgeleri vergi indirimi vs. gibi tedbirler vasıtası ile desteklemeside geçiş sürecini kısaltacaktır. Ek Metin V.7.3 ETİK (e-TİCARET KURULU) DIŞ TİCARETTE e-BELGE UYGULAMA GRUBU 09.05.2002 TARİHLİ TOPLANTI TUTANAĞI DTM, OAIB, TBD, IGEME, Maliye Bakanlığı, TOBB, UND, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TEV kurum/kuruluşlarıyla Gümrük Müsteşarlığı’nda yapılan toplantıda aşağıda yer alan hususlar üzerinde mutabakata varılmıştır : 1. Dış Ticarette e-Belge Uygulama Grubu çalışmalarının belgebilgi çalışmaları, kısa vadeli ve uzun vadeli uygulamalar başlıkları altında yürütülmesi, 2. Belge-bilgi çalışmasının kısa zamanda tamamlanacak şekilde, ekte (EK-1) belirtilen kurum/kuruluşlardan oluşturulacak Çalışma Grubunda ele alınması, 3. Çalışma Grubunun ekte (EK-2) belirlenen çerçeve ve prensipler ışığında çalışmalarını Uygulama Grubu genel toplantısında anlatması ve raporlaması, (Ekli Çerçeve Çalışma Planı Taslağı’nda yer alan hususlarla ilgili katkı beklenmektedir). 4. İlgili olabilecek diğer kurum/kuruluşlardan Çalışma Grubu çalışmalarında istifade edilmesi, 5. Çalışma Grubu temsilcileri isimlerinin(bir asil bir yedek isim olacak şekilde) ilgili kurum/kuruluşlar tarafından en geç 13 Mayıs 2002 Pazartesi günü mesai saati bitimine kadar (18:30) Gümrük Müsteşarlığı’nın [email protected] adresine eposta ile bildirilmesi, 6. İsim bildiren kurum/kuruluşların dış ticaretle ilgili kendi belgelerini gözden geçirerek, bunlarda yer alan bilgi alanlarını (field) belirlemesi ve bu konuda oluşturulacak değerlendirmenin Çalışma Grubunun ilk toplantısına getirilmesi, 7. Çalışma Grubunun ilk toplantısını 5 Haziran 2002 tarihinde Gümrük Müsteşarlığı’nda yapması, 8. Kısa vadeli uygulama için Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) tarafından teklif edilen ve toplantıya katılan kurum/kuruluşlar tarafından da kabul gören Gemlik Gümrük Müdürlüğü bünyesinde işlemleri gerçekleştirilen Bursa Serbest Bölgesi’nde dış ticaret işlemlerinin pilot olarak seçilmesi ve Haziran ayı içerisinde Bursa Serbest Bölgesi’nde düzenlenecek panele ilgili üye kuruluşların DTM tarafından davet edilmesi, bu vesileyle Serbest Bölgede çalışmaların yerinde görülebilmesi (Dış ticaret-gümrük işlemleri v.b.), 9. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından Çalışma Grubu’nda değerlendirilecek bilgi-belge ve bunların dış ticarette akışıdolaşımına ilişkin XML şeması oluşturma işinin yürütülmesine destek olunması, 10. Maliye Bakanlığı ile TOBB, İGEME, İhracatçı Birlikleri gibi kurum/kuruluşlar tarafından firma bilgileri konusunda işbirliğine gidilmesi, bilgilerin kaynağından standart formatta kullanma imkanının sağlanması ve belgelerde bilgi mükerrerliğinin önlenmesi, e-Belge Çalışma Grubu Listesi 1. 2. 3. 4. 5. Gümrük Müsteşarlığı Maliye Bakanlığı Bankalar Birliği TOBB DTM 6. OAIB 7. UND 8. TİM e-Belge Çalışma Grubu Çerçeve Çalışma Planı Taslağı e-Belge Çalışma Grubunda aşağıda belirtilen çerçeve ve prensipler ışığında çalışmalar yürütülecektir : 1. Kapsam : Gümrük Beyannamesi elektronik ortamda gerçek zamanlı olarak işlem gördüğünden, beyanname dışında dış ticarette kullanılan belgeler ve bu belgelerde yer alan bilgilerin bu sisteme entegrasyonu. 2. Usül : İlk bir-iki toplantıda yüzyüze gelinmesi, müteakip çalışmaların e-posta yoluyla yürütülmesi. Çalışmalar olgunlaştığında Uygulama Grubuna bilgi sunulması ve raporlama yapılması. 3. Yürütülecek Çalışmalar : a. Çalışma planının zamanlama ve görev dağılımı ile birlikte oluşturulması (PERT), b. Belgeler ve bunlarda yer alan bilgilerin envanterinin çıkartılması, c. Envanterde yer alan belgelerin birer örneğinin (elektronik ortamda hazırlanması tercih edilir) dosyalanması, d. Belge-bilgi envanteri üzerinde kısa vadeli uygulama hedefi de gözetilerek XML’e çevrilecek belgelerde önceliklerin belirlenmesi, e. Kısa vadeli uygulama proje taslağının oluşturulması, f. e-Belge ve bilgilerin kurum/kuruluşlar arasında dolaşımının en hızlı ve en etkin nasıl sağlanacağı konusunda çalışma yapılması, 4. Raporlama : e-Belge Çalışma Grubu raporu e-Türkiye/eTicaret Rapor formatında* hazırlanarak Uygulama Grubunun görüş ve değerlendirmeleri alındıktan sonra Gümrük Müsteşarlığı tarafından e-Ticaret Kurulu (ETİK) sekreteryasına iletilir. Türkiye’de özel sektör tarafından elektronik belge çözümleri üretilmesi konusunda yürütülen ciddi bir çalışma yoktur. Sadece Bolero Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bolero elektronik belge sisteminin Türkiye’de pazarlanması için bir ön anlaşma imzalanmıştır. Halbuki Türkiye’de devletin ve özel sektörün konuya ortaklaşa eğilip , dünya ile entegre e-Belge standartlarının tüm ülkeye yayılması için çalışmaları gerekmektedir. e-Belgeler ticarette sağladıkları önemli maliyet düşüşlerinden ötürü stratejik öneme sahiptir ve Türkiye’nin bölgesinde bir ticaret merkezi haline gelebilmesi için bir fırsat teşkil etmektedir. Henüz dünya genelinde de e-Belge kullanım oranları düşük olduğu için ciddi yatırımlar yapmak suretiyle Türkiye özellikle bölgesinde elektronik ticaret konusunda lider konumuna gelebilir. e-Belgeler konusu basit bir teknolojik gelişme olarak ele alınmayıp , stratejik bir fırsat olarak görülmeli ve derhal ulusal eylem planı hazırlanmalıdır. 8.e-Belgelerin Hukuksal Geçerliliği « Hukuk geriden gelir . . . . » Hukuk toplumda kişiler ve kurumlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların bütünüdür. Hukuk kurallarının en belirgin özelliği , bu kurallara uymanın devletin zorlayıcı gücü vasıtasıyla sağlanmasıdır. Hukuk kurallarının oluşma biçimi , yani kaynakları vardır. Bunlar toplumsal örf ve adetler , bilimsel görüşler, mevcut yasalar , mahkeme içtihatları (kararları) hukukun kaynaklarını oluşturmaktadır. Yeni bir toplumsal olgu ortaya çıktığında , bu olgu üzerinde toplumdaki bireyler arasında oluşan anlaşmazlıklar , bu olguya özgü bir yasa bulunmaması durumunda diğer kaynaklara başvurulmak suretiyle çözüme kavuşturulur. Zamanla içtihatlar ortaya çıktıkça yeni olguların kendilerine has hukuksal kaynaklarıda ortaya çıkmaktadır. Yani hukuk biliminin gelişme mekanizması ana hukuk kurallarına dayandırılmak suretiyle zamanla oluşan örnek olayların birbirleri ile olan ilişkilerinden yeni hukuk kurallarının türetilmesi şeklindedir. Hukuk tabiatı gereği geriden gelmektedir. Toplum hayatına yeni girmiş bir kavram hakkında , henüz toplumdaki bireyler tarafından etkin bir şekilde kullanılmaya başlamadan , eksiksiz yasaların belirlenmesi düşünülemez. Elektronik belgelerin hukuksal geçerliliğinin tüm dünyada uluslararası platformda tanınması ve elektronik belgeler konusunda özel yasaların oluşturulması zaman içersinde gerçekleştirilecektir. Bu tür özel yasaların olmaması , günümüzde elektronik belgelerin hiç bir hukuksal temele dayanmadığı anlamına gelmemektedir. Mevcut ticari belgeler için kullanılan uluslararası yasalar ve teamüller , elektronik belgeler konusunda yaşanacak anlaşmazlıkların çözümünde hukuksal kaynak teşkil etmektedir. Dış ticaret belgelerinin dayandığı hukuksal kaynaklar aşağıda listelenmiştir. • Uluslararası anlaşmalar. (Örnek: Genel gümrük tarifeleri ve ticaret anlaşması – GATT – General Agreement on Tariffs and trade) • Uluslararası taşımacılık kuralları. (Örnek: Deniz ve Taşımacılık Kanunu - Maritime and Transport Law) • Ulusal taşımacılık kuralları. (Örnek: ABD ulusal taşımacılık kuralları – COGSA – Carriage of Goods by Sea Act) • Ulusal ticari kanunlar. (Örnek: Borçlar kanunu , Türk parasının kıymetini koruma kanunu) • Ulusal dış ticaret genelgeleri , gümrük ve kambiyo mevzuatları . (Örnek: T.C. dış ticaret mevzuatı ve T.C. kambiyo mevzuatı) • Uluslararası ticari kural ve teamüller. (Örnek: Milletler arası ticaret odasının akreditifler konusunda yeknesak teamül ve uygulamalar adlı 500 sayılı broşürü – UCP500 – Uniform Customs and Practices for Documentary Credits , Uluslararası ticarette teslim şekilleri – INCOTERMS – International Commercial Terms) • Özel kurallar. Uluslararası taşıma belgelerinin hukuksal geçerliliği 1924 yılında Lahey ’de Kabul edilen Uluslararası Deniz Taşımacılığı anlaşmasına dayanmaktadır. Bu anlaşma ve pek çok ulusal taşımacılık kuralları kağıt konşimentoyu esas almakta, elektronik konşimentoyu kapsamamaktadır. Bu nedenden dolayı elektronik taşıma belgelerinin hukuksal geçerliliği taraflar arasında yapılan ikili veya çok taraflı anlaşmalara dayandırılmaktadır. Aynı zamanda dijital imzanın ABD ve AB kanunlarında yeralması elektronik belgeleri hukuksal temele kavuşturmuştur. Fakat henüz uluslararası taşıma kuralları ve ulusal dış ticaret mevzuatları tam anlamıyla elektronik belgeleri tanımamaktadır. Bu sorun hukukun geriden gelme prensibinden dolayı zaman içersinde aşılacaktır. Mevcut hukusal altyapı uluslararası ticarette elektronik belgelerin kullanılmasına engel teşkil etmemektedir. Sadece bazı hukuksal boşluklar mevcuttur ve bu boşluklarda zaman içersinde doldurulacaktır. Örnek olarak bankalar arasında gönderilen akreditif mektuplarının hemen hemen tamamı günümüzde elektronik ortamda ve ıslak imza taşımadan gönderilmektedir ve milletler arası ticaret odasının akreditifler konusunda yeknesak teamül ve uygulamalar adlı 500 sayılı broşürü – UCP500 – (Uniform Customs and Practices for Documentary Credits) ‘de elektronik akreditifleri destekler biçimde tasarlanmıştır. 2002 yılından itibarende UCP500 ‘ün elektronik belgelerin ibrazı ile ilgili eki olan eUCP yayınlanmıştır. eUCP akreditifler tahtında elektronik belgelerin ibrazını düzenleyen kurallardan oluşmaktadır. Akreditifler uzun yıllardır elektronik ortamda açılmalarına rağmen , akreditifler tahtında ibraz edilen belgeler kağıt belgelerdir. Elektronik belgelerin gelecekte ticari hayatta çok etkin olacağını öngören MTO – Milletler Arası Ticaret Odası (ICC – International Chamber of Commerce) 2000 yılı başında bir çalışma grubu oluşturarak , akreditifler tahtında elektronik belgelerin ibrazı konusundaki belirsizliğin ortadan kaldırılması yönünde çalışmalara başladı. Sonuçta eUCP adı verilen ve akreditifler tahtında elektronik belgelerin ibrazı konusunda yeknesak kuralları kapsayan broşür 1 Nisan 2002 tarihi itibari ile yürürlüğe girdi. eUCP genel başlıklarıyla aşağıdaki konuları içermektedir. • İbraz edilecek elektronik belgelerin formatları ve ibraz prosedürleri. • eBelgelerin bankalar tarafından incelenmesinde izlenecek prosedürler. • Akreditifi açan bankanın sisteminin eBelgelerin ibrazına uygun olmaması durumunda yapılması gerenler. • eBelgelerin kabul ve red edilmesinde izlenecek prosedürler. • eBelgelerde orjinal kavramı. • Bir eBelge virüs veya başka bir sistem sorunu sebebi ile tahrip olursa yapılması gerekenler. • eBelgelerin tanzim tarihlerinin tesbit edilmesi. • eBelgelerin iletilmesi. Zaman içersinde elektronik ortamda yapılan anlaşmaların ve elektronik belgelerin eş değeri olan kağıt belgelerden daha güvenli oldukları anlaşılacaktır. Bunun en güzel örneği finans sektöründe kullanılan SWIFT sistemi üzerinden günde ortalama 6 trilyon dolar tutarındaki işlemin hiç bir suretle ıslak imza kullanılmadan gerçekleştirilmesidir. Demek ki sorun elektronik imzanın hukuksal geçerliğinden ziyade internet ortamında güvenlik sorunlarının tam olarak çözülmemiş olması ve dünya çapında ortak elektronik belge standartlarının belirlenmemiş olmasıdır. Zaman içersinde hukuk sistemininde elektronik belgelerle uyumlu hale gelmesi ile birlikte belkide kağıt belgeler ticari hayattan tamamen çıkacaktır. Çünkü yukarıda verilen akreditif örneğinde olduğu gibi artık bankalar kağıt ortamındaki akreditifleri güvensiz oldukları için tercih etmemektedirler ve bankalar arasında açılan akreditiflerin büyük çoğunluğu elektronik ortamda açılmaktadır. Halbuki hala geçerli yasalarda akreditif mektup olarak tarif edilmektedir. Sonuç olarak elektronik belgelerin önündeki asıl engelin hukuksal altyapıdan çok internet üzerindeki güvenlik sorunları , internet penetrasyonunun düşüklüğü ve ortak standartların belirlenmeyişinin olduğu anlaşılır. SWIFT gibi belirli bir sektörde kullanılan güvenli sistemlerin tüm ticari işlemleri kapsayacak şekilde bir elektronik belge platformuna dönüştürülmesi maliyetinden dolayı başarılı olamaz. Çünkü küçük ticari firmaların bankalar veya diğer finans kurumları gibi bu tür pahalı sistemlere yatırım yapması mümkün değildir. Elektronik ticari belgelerin yayılması ancak web tabanlı uygulamalar ile mümkündür. Bu uygulamaların yayılması ise güvenlik sorunlarının tam olarak çözülmesi ve standardizasyonun sağlanması ile doğrudan ilgilidir. Sonuç olarak AB ve ABD ‘de dijital imzanın yasallaşması ile elektronik belgelerin hukuksal geçerliliği açısından büyük yol kat edilmiştir. Bu suretle hukuksal temeli oluşturacak kaynaklar ortaya çıkmıştır. Birleşmiş milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu – UNCITRAL (United Nations Commission on International Trade Law) dünya üzerindeki hükümetler için örnek teşkil edecek model yasalar oluşturmuş durumdadır. İnternet üzerindeki güvenlik sorunlarının çözülmesi ve uluslararası XML standartlarının belirlenmesi ile birlikte hukukun bu yeni ticari ortama uyumu sadece bir zaman sorunu haline gelecektir. Zaman elektronik belgelerin lehine kağıt belgelerin ise aleyhine işlemektedir. 9.e-Belgelerde Güvenlik İnternet üzerinde elektronik belgelerin güvenliği kavramı aşağıda belirtilen dört ana öğeden oluşmaktadır. • Kimlik doğrulanması: Belgeyi gönderen kişinin kimliğinin belirlenmesi. • Yetkinin tesbit edilmesi: Belgeyi gönderen ve imzalayan kişinin gönderdiği belgeyi imzalamaya yetkili olup olmadığının belirlenmesi. • Bilgi bütünlüğü: Belgenin içeriğinin internet üzerinde iletimi sırasında değişmeden kalmasının güvence altına alınması. • Karıştırma: Belge içeriğinin sadece gönderici ve alıcı tarafından görülebilecek şekilde karıştırılması ve sadece son iletim noktasında özgün haline gelmesidir. Tüm bu güvenlik öğeleri kriptografi yöntemleri ile çalışan açık anahtar altyapısını kullanan onay otoritelerinin varlığı ile gerçekleştirilebilir. Tanım V.9.1 CA İngilizce Cetificate Authority kelimelerinin kısaltılmış halidir. Onay otoritesi anlamına gelmektedir. Kendilerine özgü dijital imzalarını oluşturmaları için kullanıcıları adına dijital sertifikalar tanzim eden güvenilir üçüncü parti olarak adlandırılan organizasyonlara verilen isimdir. Açık anahtar altyapısı kullanıcıların biri açık biri kapalı iki anahtar vasıtasıyla birbirlerine şifreli mesaj gönderebildikleri sistemin adıdır. Bir gizli anahtar tarafından şifrelenen belgeler ancak o gizli anahtar ile uyumlu olan bir açık anahtar vasıtasıyla çözülebilir. Bu durumda belgenin sadece gönderildiği kişi tarafından okunması garanti altına alınmış olur. Bu sistemde kullanıcıların kimlik doğrulaması güvenilir üçüncü taraf konumunda olan onay kurumlarınca gerçekleştirilir. XML belgelerine açık anahtar altyapısı – PKI (Public Key Infrastructure) teknolojisi kullanmak suretiyle dijital imza eklenebilmektedir. Web tabanlı olarak kulanılan XML belgeleri HTML gövde içersine gömülmüş XML imleri içeren melez bir dil olan XHTML ile hazırlanmaktadır. Tanım V.9.2 XHTML İngilizce Extensible Hypertext Markup Language kelimelerinin kısaltılmış halidir. HTML ve XML dillerinin ortak olarak kullanıldığı dil türüdür. Web tabanlı form tarzında elektronik belgelerin hazırlanmasında kullanılmaktadır. HTML gövdesi içersine XML imlerinin gömülmesi suretiyle hazırlanır. XHTML dili ile hazırlanan bir elektronik belgenin HTML gövde , gövde içine gömülmüş XML imleri ve açık anahtar altyapısı ile belgeye eklenmiş olan dijital imzadan oluşan üç ana parçası bulunmaktadır. Şekil V.9.1 XHTML FORMATINDA BiLEŞENLERi HAZIRLANMIŞ Başvuru Formu Adı : Soyadı : Adresi : Telefon : ********* ********* ********* ********* İmza : ********* Tarih : ********* ► HTML ► XML ► PKI BİR e-BELGENİN Tanım V.9.3 DİJİTAL İMZA Islak imza bir kimsenin , bir yazının altına bu yazıda yazılanlanları onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya işarettir. Dijital imza ise elektronik ortamda gönderilen bir belgeye eklenen ve göndericisinin kimliğini ve yetkisini belirten dijital koda verilen isimdir. Islak imzaya benzer olarak kişinin belgede yazılanları onayladığını belirtir. Dijital imza prosedürü belge içeriğinin sadece gönderici ve alıcı tarafında görüntülenmesini sağlamak için karıştırma işlemi ile başlar , sonra belgeye kişiye özel gizli anahtar eklenir. Bu suretle belgeye dijital imza eklenmiş olur. Şekil V.9.2 DİJİTAL İMZA PROSEDÜRÜ Orjinal Belge Belge İçeriğinin Karıştırılması Gizli Anahtar Eklenmesi Dijital İmzalı Belge Elektronik ortamda bir kişinin kimliğinin tesbit edilmesi kullanıcı adı ve şifre vasıtasıyla yapılmaktadır. Açık anahtar altyapısı – PKI (Public Key Infrastructure) teknolojisi sayesinde belgeler kullanıcı adı ve şifre ile kimlikleri belirlenen kişiler tarafından elektronik ortamda imzalanabilmektedir. Bu sistemde kişilerin kimlikleri bir onay otoritesi tarafından doğrulanmaktadır. Tanım V.9.4 KARIŞTIRMA (HASHING) Bir elektronik belgenin içeriğinin sadece gönderen kişi tarafından bilinen bir formül doğrultusunda karıştırılarak okunamaz duruma getirilmesidir. Dijital imzanın ıslak imzaya gore pek çok avantajları bulunmaktadır. Öncelikle ıslak imzanın gerçekten kime ait olduğunun tesbit edilmesi uzun bir prosedür gerektirmektedir. Kağıt belgeler üzerindeki imzaların doğruluğunun teyit edilmesi imza sirkülerleri ile yapılmaktadır. Fakat ayrıca imza sirkülerin sahte olup olmadığının veya süresinin geçip geçmediğinin tesbit edilmesi gerekmektedir. Bir elektronik imzanın ise doğrulunun teyit edilmesine gerek yoktur. Çünkü belge üzerindeki imza tarfsız bir onay otoritesi tarafından doğruluğu onaylanmış bir şekilde gelmektedir. Islak imzanın yetki durumununda ayrıca teyit edilmesi gerekmektedir. İmzayı atan kişinin adına imza attığı kurumu hangi konularda temsil etmeye yetkili olduğunun tesbit edilmesi gerekmektedir. Fakat elektronik imzanın yetki durumu onay otoritesi tarafından teyit edilmiş şekilde geleceği için ayrıca yetki teyit işlemine gerek kalmamaktadır. Elektronik ortamda sisteme yetki tanımlamaları yapılmak suretiyle kişilerin yetkili olmadıkları belgeleri göndermeleri baştan kısıtlanacağı için bir elektronik belge üzerindeki dijital imzanın ayrıca yetkili olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Ayrıca ıslak olarak imzalanmış bir belge üzerine sonradan ekleme veya tahrifat yapılıp yapılmadığının tesbit edilmesi zordur. Halbuki elektronik imza prosedürü belge bütünlüğünüde garanti altına almaktadır. Ayrıca belge içeriği gönderici ve alıcı dışında biri tarafından okunamayacak şekilde karıştırılmış olarak gönderilmektedir. Buda belgenin güvenliği yanında gizliliğinide garanti altına almaktadır. Bir belge dijital olarak imzalandığı anda zaman etiketi belge üzerine eklenir ve bu suretle belgenin tam olarak hangi tarih ve saatte imzalandığı kolayca tesbit edilmektedir. XML formatında web tabanlı bir elektronik belgeye sadece görüntüleme yetkisi olan kişiler tarafından istenilen zamanda internet bağlantısı bulunan her yerden ulaşılabilir. Kişilerin belgeyi yanında taşıması gerekmemektedir. Bu durum değerli belgelerin çalınma riskinide ortadan kaldırdığı için önemli bir güvenlik unsurudur. Aynı şekilde belgelerin fiziksel olarak ofis ortamında tutulması ve arşivlenmesi gerekmediği için kaybolması ve istenmeyen kişilerin eline geçmesi engellenmiş olur. Kullanılan elektronik imza çeşitleri arasında en güvenli olanları PKI sertifikaları ve biyometrik imzalardır. Ayrıca ıslak imzanın bir resim dosyası halinde elektronik belgeye bir kullanıcı adı ve şifre eşliğinde eklenmesi suretiyle yapılan farklı elektronik imza yöntemleri mevcuttur. Fakat bu yöntemler belge bütünlüğünü garanti altına almamaktadır. Tanım V.9.5 BİYOMETRİK Kişiye özel biyolojik karakteristikleri inceleyen bilim dalıdır. Bilgisayar güvenliği alanında , bigisayarlar tarafından kimlik tesbitinin kişinin biyolojik karakteristikleri sayesinde yapılması anlamına gelmektedir. Örnek olarak parmak izi , ses ve göz bebeklerinden kişinin kimliğinin tesbit edildiği yöntemler verilebilir. Tüm avantajlarına rağmen halen internet ortamında ciddi güvenlik açıkları bulunmaktadır. Elektronik belgelerin kullanımlarının yaygınlaşması için öncelikle internet üzerinde güvenlik konusuna ağırlık verilmesi gerekmektedir. İkinci önemli konuda ortak standartların tesbit edilmesidir. Zaman içersinde bu engeller aşıldığı taktirde elektronik belgeler ticari hayatta çok önemli bir yer tutacaktır. 10.Gelecekte e-Belge Elektronik belgeler ülkelerin ticari stratejileri üzerinde ve şirketlerin elektronik iş stratejileri üzerinde önemli değişikliklere sebep olmuştur. Uluslararası düzeyde birleşmiş milletlerin ve özel sektörde küresel şirketlerin öncelikli stratejisi tüm dünyada kullanılacak ortak elektronik belge standartlarına ulaşmak ve internet güvenliğinin ticari işlemlerin riskini düşürecek şekilde arttırılmasıdır. EDI standartlarının küresel anlamda beklenen oranda yayılmamış olması ve halen büyük oranda ticari faaliyetlerde kağıt belgelerin kullanılmasına devam edilmesi internetin tüm teknolojik gelişmelere rağmen ticarete beklenen katma değeri katamamasına sebep olmaktadır. Bu çıkmazın çözüm yolu XML teknolojisidir. XML teknolojisinin gelişmesi ve ortak standartlara doğru yol alınmaya başlanması artık kağıt belgelerin sonunun yaklaştığına dair belirtiler olarak değerlendirilmelidir. Tüm iş süreçlerinin internet üzerinden yürütüleceği ve küresel bazda kurumlar arası entegrasyonun sağlanacağı günler yaklaşmaktadır. İnternet devriminin ikinci evresi başlamıştır ve önümüzdeki günlerde ticaret hayatında büyük değişiklikler olacaktır. Bu bağlamda şirketlerin özellikle elektronik belgeleri stratejik seviyede ele alma zorunlulukları vardır. Elektronik belge stratejisi belirlenirken şirketlerin öncelikle iş süreçleri üzerine yoğunlaşmaları gerekmektedir ve iş süreçleri elektronik belgeler ile uyumlu şekilde tasarlanmalıdır. Sistem farklı formattaki elektronik belgeleri ve elektronik imzaları desteklecek şekilde tasarlanmalıdır. Sonuç olarak şirketlerin elektronik iş stratejilerinin en önemli kısmını elektronik belgelerin oluşturması gerektiği söylenebilir. Şirket içi ve dışı tüm iletişimin elektronik imza kullanılmak suretiyle elektronik belgeler vasıtasıyla yapılması ve çok detaylı bir içerik yönetimi sisteminin teşkil edilmesi gerekmektedir. ~@~ TARTIŞMA KONUSU V.1 ORTAK e-BELGE STANDARTLARININ BELİRLENMESİ : e-BELGELERİN TEKELLEŞMESİ Bolero Internetional Ltd. günümüzde elektronik belge uygulamaları konusunda önderliği elinde tutmaktadır. SWIFT sisteminin finans sektöründe yakaladığı başarıya benzer bir gelişim süreci içersine girmiştir. SWIFT günümüzde bankalar arasında uygulanan elektronik ödeme ve iletişim yöntemi olarak alternatifsiz bir konuma gelmiştir. Bolero ise dış ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin elektronik eş değerlerini devreye sokmak istemektedir. Bu suretle Bolero sistemi içersine giren firmalar ciddi maliyet düşüşlerinden dolayı pazar paylarını arttırırken sistem dışında kalanlar zamanla pazar paylarını kaybedeceklerdir. Yani sistem dışında kalanlar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalcaklardır. Eski sistemleri kullanan küçük şirketler ve gelişmemiş ülkeler ticaret sistemi dışında kalma tehlikesiyle karşılaşabilecektir. Aynı durum SWIFT sistemi örneğinde yaşanmıştır. Günümüzde SWIFT sistemini kullanmayan bir bankanın uluslararası bankacılık yapması çok zordur. Yukarıda belirtilen görüşler doğrultusunda , Bolero’nun zaman içersinde dış ticaret belgeleri konusunda tekel oluşturmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.UNeDocs.org Birleşmiş milletler elektronik belge projesi – UNeDocs hakkında yukarıda verilen web adresinden bilgi toplayınız. • http://www.bolero.net Yukarıda verilen adresten Bolero Internetional Ltd. şirketinin amaçlarını ve bu sistemi kullanan dünya üzerindeki küresel şirketlerin isimlerini tesbit etmeye çalışın. ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI V.1 Kaynak:Bolero International Ltd. ; www.bolero.net KOLOMBiYA KAHVE YETİŞTİRİCİLERİ MİLLİ FEDERASYONU FNC (The National Federation of Coffee Growers of Colombia) Dünyanın en büyük kahve ihracatçısı olan FNC kolombiyalı 560 bin kahve yetiştiricisinden topladığı kahveleri 5 kıtada bulunan müşterilerine ihraç etmektedir. FNC kendi öğütme tesisleri , kendi limanı ve kendi depolarından oluşan büyük bir altyapıya sahiptir. Kahve fiyatlarının son 30 yılın en düşük seviyesine ulaşması FNC ‘nin verimi arttırmak için iş süreçlerini yeniden gözden geçirmesine sebeb olmuştur. FNC öncelikle müşterilere büyük esneklik sağlayan online sipariş sistemini kurmuştur. Fakat bu sistem ile istenilen verimlilik artışı sağlanamamıştır. Çünkü online sipariş almak yeterli değildir. Sipariş alma işlemi dışındaki tüm diğer işlemler hala kağıt üzerinde yürütülmektedir. Kayıp olan , yanlış düzenlenen , geciken kağıt belgeler , fazladan ödenen depo ve faiz giderlerine sebeb olmaktaydır. Kağıt bazlı dış ticaret belgelerinin hazırlanması , kontrolü , düzeltilmesi ve gönderilmesi için fazla sayıda personele ihtiyaç duyulmaktaydır. Ayrıca kağıt belgelerin riskli ve yavaş olması finansal maliyetleride arttırmaktadır. Sonuç olarak FNC kahve alıcıları ile arasındaki işlemleri Bolero sistemi vasıtasıyla yürüterek , kağıt belge devrine son verme kararı aldı. Ticari işlemlerini başta BK-Bolero Konşimentosu (BBL-Bolero Bill of Lading) olmak üzere Bolero’nun XML formatındaki elektronik belgelerini kullanmak suretiyle yürütmeye başladı. Aşağıdaki diyagramda elektronik ortamdaki iş süreçleri görülmektedir. Aşağıdaki diyagramda görüldüğü gibi malın mülkiyetini temsil eden BK-Bolero Konşimentosunun el değiştirmesi ile ters yönde mal ve para hareketi gerçekleşmektedir. Nakliyeci malı teslim aldığında BK’yi tanzim etmektedir. Yükleyici firma olarak FNC ‘yi rehin bankası olarakta ihracatçının bankasını atamaktadır. Sonuçta paranın ödenmesi karşılığı BK üzerindeki rehin kaldırılıp mal nakliyeci tarafından alıcıya teslim edilmektedir. Bolero sistemi ile gerçekleşen kahve ticaretinde ihracatçı , ithalatçı, taşıyıcı ve bankalar olmak üzere dört taraf bulunmaktadır ve bu sistemin kullanılmasından bu dört tarafta aynı anda zincirleme olarak maliyet düşüşü sağlamaktadır. Yani FNC kendi iş süreçlerinde maliyet düşüşü sağlamanın yanında , müşterisi olduğu banka ve nakliye firmalarınında operasyonel maliyetlerinin düşmesine sebeb olmuştur. Yukarıdaki diyagramda görüleceği gibi FNC ile alıcılar arasındaki işlemler , ödemenin gerçekleşmesi karşılığında bankaların malın mülkiyetini temsil eden Bolero konşimentosunu alıcıya teslim etmesi temel mantığına göre işlemektedir. 1B K FNC 5B NAKLİYECİ KAHVE $ K İTHALATÇI KAHVE 2B $ K İHRACATÇININ BANKASI 4B K $ İTHALATÇININ BANKASI 3B K genişletirsek bu sistem sayesinde SORU : maliyetleri düşürülebilecek kurum Elektronik belge sistemi kullanan tüm sayısını tesbit etmeye çalışın. tarafların maliyetlerinde zincirleme bir düşüşe sebeb olmaktadır. Yukarıdaki diyagramı dış ticaretteki tüm iş süreçlerini dahil etmek suretiyle Referanslar SMITH, Bruce : “eCommerce in Government” , March 2002 ; Presentation to the National association of Local Government Auditors HANCOCK, Wayland : “Securing and storing e-documents” , 22.01.2001 ; Network World Technology Executive Newsletter “Guide to Bolero XML – Version 3” , October 1, 2001 ; Bolero Internetional Ltd. ASHLEY, Steven M. ; KENNISON, Craig R. : “Secure e-Document Delivery” , October 2000 “eUCP – Supplement to UCP500 for Electronic Presentation” , 1 April 2002 ; ICC- International Chamber of commerce BULDAS, Ahto : “On Long-Term Validation of e-Documents”, Cybernetica akadeemia , Estonia LEVITT, Jason “From EDI to XML and UDDI : A Brief History of Web Services” , October 1, 2001 ; www.informationweek.com MARCHAL, Benoit : “XML By Example” , 2000 ; QUE PANDEY, Pramod : “Bolero for Decision Makers ” , 2000 ; Webcommerce Publication “Bolero XML Guide to eUCP” , July 31, 2002 ; Bolero Internetional Ltd. WILDE, Candee “Legally Binding e-Documents Move Closer to Reality” , March 6, 2002 ; www.informationweek.com 1.Ticaret Noktası Kavramı 1992 yılının şubat ayında Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) tarafından Ticarette Etkinlik İnsiyatifi – TEI (Trade Efficiency Initiative) adı altında bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun ana amacı Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programını – TPP (Trade Point Program) uygulamaktı. Bu program çerçevesinde dünya üzerinde Birleşmiş Milletler ve devletler tarafından desteklenen Ticaret Noktaları oluşturulmaya başlandı. Ticaret Noktası fikrinin ana çıkış noktası bu insiyatif olmasına rağmen , Ticaret Noktası programı çerçevesinde dünya üzerinde oluşturulan 200’e yakın Ticaret Noktası, program başlatalı 10 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç biri gerçek Ticaret Noktası olarak nitelendirilemeyecek durumdadır ve B2B sitesi olmaktan daha ileri gidememiş birer ticari portal olarak faaliyetlerini sürdürmektedirler. Birleşmiş milletler tarafından yürütülen projelerin detaylarına son konuda değinilecek olup ilk üç konuda esas olarak gerçek Ticaret Noktasının nasıl olması gerektiği anlatılacaktır. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve devletler tarafından desteklenen Ticaret Noktalarının yerine özel sektör tarafından oluşturulan Ticaret Noktalarının gerekliliğine değinilecektir. Birleşmiş milletler tarafından yürütülen Ticaret Noktaları Programı bölgesel bazda Ticaret Noktaları oluşturulması ve bu Ticaret Noktalarının Küresel Ticaret Noktası Ağı - GTPnet (Global trade Point Network) adı verilen bir ağ ile birbirine bağlanması gibi internet ile ters düşen bir mantıkla kurulmuştur. Halbuki internet coğrafi sınırları tanımaz. Bu nedenden dolayı Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları programı kapsamında kurulan Ticaret Noktaları bu kitapta tanımlanacak olan gerçek Ticaret Noktasının fonksiyonlarından sadece ülke bazlı ePazaryeri uygulamasını kapsamaktadır. Tam fonksiyonel bir Ticaret Noktası aşağıdaki gibi tanımlanabilir : « Ticaret Noktası tüm ticari işlemlerin başından sonuna kadar internet ortamında yapılmasını sağlayan, ticaretle ilgili tüm öğelerin verimli şekilde bir araya getirildiği , ticari işlemlerde rol alan tüm kurum ve kuruluşların ortak bir platformda belgeli ve belgesiz olarak iletişimde bulunmalarını sağlayan sanal ticaret merkezidir. Ticaret Noktası ticaret yapan kişi veya kurumların kağıt belge kullanmadan, fiziksel dosya açmadan , yapacakları ticari işlemlerin pazarlamadan operasyonel işlemlere kadar tüm aşamalarının tek bir referans altında yürütüldüğü , sorgulandığı ,otomatik olarak muhasebeleştiği ve vergilendiği bir sanal ortam sayesinde fiziksel büroya olan bağımlılıklarını azaltarak , kırtasiye ve eleman maliyetlerini düşürüp bürokrasiyi azaltan , işlem hızlarını artıran akıllı elektronik belgeler kullanan web tabanlı bir sistemdir .» Ticaret Noktasının etkinliğini arttırmak için bireysel ve karma hizmetlerin üçüncü bir boyut olarak eklenmesi gerekmektedir. Sadece kurumları bir araya getiren bir platform olarak tanımlamak hata olur. Birleşmiş Milletler desteği ile veya özel girişimciler tarafından kurulan Ticaret Noktalarında rastlanan temel hata budur. Sadece kurumlara yönelik olarak kurulan ve internet üzerinden kurumlar arası ticari iletişimini (B2B) ön planda tutacak şekilde tasarlanmış bu ticari portallar ikinci konuda ayrıntısı ile değinilecek olan Ticaret Noktası fonksiyonlarından sadece kurum-kurum ePazaryeri veya ürün bazında alıcısatıcı arası iletişim fonksiyonlarını yerine getirmektedirler. Tanım VI.1.1 AKILLI ELEKTRONİK BELGE e-belge bir onay otoritesi tarafından taşıdığı imzanın doğruluğu ve içeriğinin orjinal olduğu teyit edilmiş olan , herhangi bir bilgisayar programı vasıtasıyla oluşturulmuş yazı , resim veya ses içeren bir dosyadır. Akıllı elektronik belge ise kullanıldığı işlem için özel olarak tasarlanmış , kendisi vasıtasıyla gerçekleştirilecek iş süreçlerini bilen, değerlendiren ve kısmen otomatik olarak yerine getiren belgelerdir. Örnek olarak düzenlendiği zaman damga vergisi doğacağını bilen ve vergiyi düzenlendiği anda tahakkuk ettirip , kendisini tanzim eden kişinin banka hesabından tahsil ederek ilgili vergi dairesinin hesabına yatıran bir belge verilebilir. Ticari işlemler çok taraflı olduğu için , tüm iç ticaret ve dış ticaret işlemlerinde tam otomasyonun sağlanabilmesi için tüm ticari tarafları bir araya toplayan entegre bir sistem (Ticaret Noktası sistemi) üzerinde çalışan akıllı belgelerin kullanılması gerekmektedir. Önceki bölümlerde de aktarıldığı gibi , internet üzerinden sadece alıcı ve satıcı arasında iletişim kurulması yeterli değildir. Çünkü alıcı ve satıcının birbirlerini bulmasına kadar ki süreç elektronik ortamda gerçekleşmesine rağmen , sonraki tüm aşamalarda ticari işlemler klasik uygulamalar dahilinde kağıt ortamında gerçekleşmektedir. Amaçları alıcı ve satıcıyı elektronik ortamda bir araya getirmek olan B2B sitelerinin ticari işlemlere yeterli katma değeri kazandıramamasının temel sebebide budur. İnternet vasıtasıyla bir firmanın potansiyel pazarının artması o firmanın ticaret hacminin artacağı anlamına gelmemektedir. Önemli olan iş süreçlerinin tümünün internete uyumlu hale gelmesi ile birlikte maliyetlerin düşmesi ve ürün kalitesinin artmasıdır. Ancak bu durumda internet sayesinde arttırılan potansiyel pazara ürün satmak mümkün olabilecektir. Buda ancak internet üzerinde tüm ticari unsurları ve tarafları bir araya getiren ve bu taraflara ortak standartlara sahip elektronik belgeleri kullanmak suretiyle ticaret yapma fırsatı tanıyan Ticaret Noktaları ile mümkün olabilir. Ortak standartlar ve taraflar üzerinde hukuki bağlayıcılığı olan elektronik belgelerin kullanılabilmesi için tarafsız bir otoritenin varlığına ihtiyaç vardır. Taraflara etkin iletişim imkanı sağlayan ve aynı zamanda elektronik noter fonksiyonunu yüklenecek olan bu otoriteye Ticaret Noktası adı verilmektedir. Ticaret Noktasının tanımını yaparken ticaretle ilgili tüm unsurları ve tarafları etkin bir şekilde bir araya getiren platform olarak tanımlamıştık. Etkin olarak bir araya getirme fonksiyonunu sağlayacak olan hukuksal geçerliliğe haiz elektronik belgelerdir. Bu belgelerin hukuksal geçerliliğini sağlayan unsur ise taşıdıkları dijital imzadır. Elektronik belgelerin taşıdıkları imzaların geçerliliği ve belgenin güvenliği bir onay otoritesi tarafından sağlanmaktadır. e-Belgeler konusunda ayrıntısıyla değinildiği gibi elektronik belgelerin kağıt belgelere göre sayısız üstünlükleri bulunmaktadır. e-Belgelerin kağıt belgelerin yerini alması ile birlikte operasyonel maliyetler minimuma inecektir. Buda firmaların pazarlama ve araştırma-geliştirme faliyetlerine daha fazla kaynak ayırmalarını , sonucunda da daha kaliteli ürünlerin ortaya çıkması ve ticaretin kolaylaşmasıylada tüm dünya genelinde ticaret hacminin ve refahın artması anlamına gelmektedir. Ticaret Noktası kavramının arkasındaki temel felsefede budur. Günümüzde şirket içi elektronik iş uygulamaları çok gelişmiş olup çoğu büyük şirket iç iletişimlerini verimli bir şekilde elektronik ortama taşımış durumdadır. Fakat başka bir ülkede bulunan bir firma ile dış ticaret yapacağı zaman veya yurt içindeki ticari faaliyetlerini yürütürken kullanıcağı belgeler kağıt olacağı için aynı verimli iş süreçlerini dış iletişiminde uygulayamamaktadır. Ticaret Noktasının amacı ticaretin tüm taraflarını ortak standartlarda elektronik belgeleri kullanabilecekleri böylelikle iç ve dış iş süreçlerini birbirleri ile entegre edebilecekleri bir platformu oluşturmaktır. Bu suretle bürokrasi ve kağıt işi azalacağı için firmalar zaman ve iş gücünden tasarruf edecekler ve maliyetlerini düşüreceklerdir. İş süreçlerini basitleşmesi özellikle küçük firmaların ürünleri için potansiyel pazarlarını gerçekten arttırmaları anlamına gelmektedir. B2B , ürün bazında ePazaryeri gibi uygulamalar ile potansiyel pazarını genişleten firmalar gerçekte aşırı mevzuatsal düzenlemeler , gereksiz derecede karmaşık dış ticaret ödeme yöntemleri ve öngörülemeyen maliyetlerin (ülke gümrüklerinin özelliklerinden veya belgelerin kaybolması vs. gibi gecikmelerden doğan antrepo masrafları , demoraj gibi) bulunması küçük firmaların dış ticaret yapmasını zorlaştırmaktadır. Halbuki dış ticaret işlemlerinin başından sonuna kadar elektronik belgeler kullanılmak suretiyle yapılabildiği , sigorta şirketleri , bankalar , devlet kurumları , nakliye şirketleri , ticaret ve sanayi odaları , gümrük idareleri , gözetim şirketleri vs. gibi tüm ticari tarafları bir araya getiren bir sistemin bulunması , sadece maliyetlerin düşürülmesi değil daha önemlisi maliyetlerin öngörülebilir olmasını sağlayacaktır. Örnek olarak elektronik belgelerin kaybolma , çalınma ve postada gecikme riskleri yoktur. Ayrıca elektronik belgelerin kullanıldığı bir sistemde iş süreçlerine insan müdahalesi en aza indiği için rüşvet vs. gibi beklenmeyen talepler ile karşılaşmak mümkün değildir. Sistem işlemin türüne göre önceden maliyetleri hesaplayabileceği için maliyetler öngörülebilir duruma gelecektir. Maliyetlerin öngörülebilir olması ticari riskin en aza inmesi anlamına gelmektedir ki buda finansman maliyetlerinin azalması anlamına gelmektedir. Dış ticaret işlemlerinde riskleri ortadan kaldırmak için dış ticaret firmaları tarafından faktöring kuruluşlarına veya bankalara ödenen komisyonlar ciddi bir maliyet oluşturmaktadır. Sistem kullanıcıları standartlar dışına çıkmamaya zorlayacağı için yanlışlık yapma riski de en aza inecektir. Sistem satılan malın cinsine ve satıldığı ülkenin mevzuatına uygun işlem türlerine izin verip uygun olmayan işlemlerin yapılmasına müsaade etmeyeceğinden , kullanıcıların çok detaylı bilgiye sahip olmadan çok karmaşık dış ticaret işlemlerini bile kolayca yapılmalarını sağlayacaktır. XML formatındaki belgelerin farklı dillerde görüntülenebilme özelliği sayesinde farklı ülkeler arasındaki iletişim kolaylaşacaktır. Kullanıcılar belgeleri kendi dilleri ile hazırlaya bilecektir. Bu belgeyi görüntülemek isteyen diğer kurumlarda kendi dillerinde aynı belgeyi görüntüleme imkanı sağlayacaktır. Bu uluslararsı ticarette dil engelini çözecek bir gelişmedir. Sonuç olarak uluslararası pazarlarda rekabet eden firma sayısının artması ve aracıların azalması ürün fiyatlarının dünya genelinde düşmesi anlamına gelmektedir. Yukarıda değinilen konulardanda anlaşılacağı üzere Ticaret Noktası sadece elektronik belgelerin ticarete taraf olan kurumlar arasında gönderilmesini , belgelere elektronik imza eklenmesini ve elektronik olarak arşivlenmesini sağlayacak bir kurum değildir. Elektronik belgelerin taraflar arasında gönderilmesinin yanında tüm tarafların elektronik iş sistemlerini entegre etmelerini sağlayacak , tüm iş süreçlerini kapsayan web tabanlı elektronik sistemdir. Kurumlar bu sistemi kendi sistemlerinden bağımsız olarakta kullanabilecekleri için organizasyonların fiziksel büroya olan bağlılıklarıda azalacaktır. Bu durum ev ofis denilen ticari oluşumların ticari hayatta daha etkin olmasını ve serbest çalışma kavramının dahada gelişmesi sonucunu doğuracaktır. Tüm bunlar maliyetlerin düşmesine sebep olacaktır. Esas amaç çağımızın en etkin iletişim aracı olan internetin ticari işlemlerin her aşamasında en iyi şekilde kullanılmasıdır. Kullanıcılar tarafından web üzerinde eş zamanlı olarak görüntülenebilen XML formatlı elektronik belgelerin kullanılmaya başlanması iş süreçlerinin internette taşınması yolunda büyük bir adım olmuştur. Fakat sadece elektronik belgelerin kurumlar arasında gidip geldiği bir ortam oluşturmak yeterli değildir. Önemli olan ticari süreçlerin otomasyona sokulmasıdır. Gelişen bilgisayar teknolojileri sayesinde pek çok kurum iç iş süreçlerini kısmen otomasyona sokmuştur. Fakat dış süreçler için böyle bir durum söz konusu değildir. XML teknolojisi ile oluşturulmuş elektronik belgelerin tüm kurumların sistemleri ile entegre olmalarını sağlayacak web tabanlı bir sistemin kurulması dış iş süreçlerinin otomasyonu için bir gerekliliktir. Ticaret Noktası sistemini kullanacak olan tüm kurumların sistemleri ile entegre akıllı elektronik belgelerin uluslararası standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. Kağıt belgelerin tüm hukuksal özelliklerine sahip elektronik belgelerin kullanılmaya başlanmasıda tam fonksiyonlu bir Ticaret Noktası oluşturulması için yeterli değildir. Asıl olarak tasarlanması gereken belgeler , iş süreçlerini bilen , bu süreçleri ya otomatik olarak gerçekleştiren ya da kullanıcıları yönlendiren akıllı elektronik belgelerdir. Bu belgeler sayesinde iç iş süreçlerinin otomasyonu ve iç iletişimin etkinleştirilmesinin yanında dış iş süreçlerinin otomasyonu ve dış iletişimin etkinleştirilmeside sağlanacaktır. Akıllı belgelerin Ticaret Noktası sistemi üzerinden kullanılmaya başlanması ile birlikte, üretimin elektronik ortamda izlenmesi , iş anlaşmalarının elektronik ortamda yapılması , elektronik ortamda stok ve sevkiyat kontrolü ve vergilendirme sağlanabilecektir. İşlemlerin elektronik ortamda otomatik olarak muhasebeleştirilmesi ve oluşturulan tüm belgelerin elektronik ortamda arşivlenmesi mümkün olabilecektir. Özellikle elektronik arşivleme büyük organizasyonlar için çok önemli bir Ticaret Noktası fonksiyonudur. Bankalar veya devlet kurumları gibi büyük organizasyonlarda önemli evrakların 10 yıl gibi bir süre için saklanması zorunluluğu vardır. Kağıt belgelerin 10 yıl boyunca depolarda tutulması çok maliyetli bir iştir. En önemliside bu belgelere ihtiyaç duyulduğunda arşivden çıkarılmalarının uzun zaman almasıdır. Halbuki elektronik noter fonksiyonuna sahip olan Ticaret Noktasının sisteminde otomatik olarak kayıt altına alınan ve elektronik ortamda tutulan belgelerin arşivlenmesi için kurumların herhangi bir ek maliyet üstlenmelerine gerek yoktur. Ayrıca belgelerin arşivden bulunması için günler veya haftalara gerek yoktur. Web üzerinden sorgulama yapmak suretiyle bu belgelere ulaşmak mümkün olacaktır. Sistem sorgulanan işlemle ilgili olan tüm kurumların sistemleri ile entegre olacağı için , belgelerin tüm kurumlarda geçirdiği iş süreçleri ve ilgili oldukları diğer belgelerde sistem üzerinden ayrıntılı olarak ve hızla sorgulanabilecektir. Buna benzer çok önemli fonksiyonları yerine getirecek olan Ticaret Noktalarının hızla ticari hayatta yer alabilmeleri için öncelikle Ticaret Noktası konusundaki kargaşanın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Günümüzde Ticaret Noktası adı altında Birleşmiş Milletlerin bünyesinde oluşturulmuş olan 200’e yakın Ticaret Noktasının fonksiyonları açısından bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu durum temelde , Ticaret Noktası adı altında kurulan bu organizasyonların kar amacı gütmeyen ve yavaş karar alma mekanizmalarına sahip kuruluşlar olmalarından kaynaklanmaktadır. İnternet bu güne kadar insanlık üzerinde etkili olan tüm buluşlardan daha büyük etkileri olacak olan yeni bir iletişim aracıdır. Fakat unutmamak gerekir ki çok yeni bir buluş olmasından dolayı henüz gerçek etkileri ortaya çıkmış değildir. Henüz internet penetrasyonu pek çok ülkede yeterli seviyeye ulaşmamış olsada , küresel iletişim hiç bir dönemde bu derece artmamıştır. Fakat internetin asıl görünen etkisi ancak ticari hayatta etkin olarak kullanılmaya başlanması ile ortaya çıkacaktır. Bilgisayar teknolojilerinin hızla gelişmesi ticari kuruluşların iç iş süreçlerinde ciddi oranda verim artışına sebebiyet vermiştir. Fakat dış iş süreçleri adını verdiğimiz , ticaret yapan kuruluşların , gümrükler , vergi daireleri gibi devlet kurumları ile veya sigorta şirketleri , nakliye şirketleri vs. gibi kuruluşlar ile yürütmek zorunda oldukları iş süreçleri hala kağıt ortamında yürütülmektedir. İnternet adı verilen günümüzün en güçlü iletişim aracı bu süreçlerin tamamen dışında kalmaktadır. Bunun sebebi bu kurumların internet üzerinde ortak standartlar ile çalışmamalarıdır. Çünkü her kurumun sistemi kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve kendi iç iş süreçlerine uygun olarak tasarlanmıştır. Tüm kurumların sistemlerinin entegre edilmesi ve ortak standartlara getirilmesi ise ancak tarafsız bir kurum tarafından gerçekleştirilebilecek bir iştir. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle ticari işlemlerin basitleştirilmesi ve bu işlemlere ait iş süreçlerinin dünya genelinde ortak standartlarının belirlenmesi ile işe başlamak gerekmektedir. İkinci olarak bu elektronik iş standartlarına uygun iş süreçlerinin yürütülmesine müsait web tabanlı bir sistemin kurulması gerekmektedir. Bu sistem alıcı-satıcı arasındaki iletişim , alıcı ve satıcının diğer kurumlar ile (devlet kurumları , bireyler , sigorta şirketleri , nakliye şirketleri vs.) iletişim sağlayıp ticareti başlatmalı ve günümüzde kağıt belgelere dayalı olan tüm iş süreçlerini elektronik belgeler vasıtasıyla yürütülmesini sağlamalıdır. Ayrıca tüm taraflara güncel ticari bilgiyi sunmak suretiyle piyasalarda taraflar arası simetrik olmayan bilgiden kaynaklanan sorunları giderebilmelidir. Tanım VI.1.2 İNTERNET PENETRASYONU İnternet girişim hızı olarakda tanımlanabilir. Bir insan topluluğunda interneti aktif olarak kullanan bireylerin sayısındaki artış hızıdır. Tüm bu fonksiyonların ilerki aşaması ise iş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştirecek akıllı elektronik belgelerin ticari hayata girmesidir. Bunun anlamı tam otomasyon ve büroya olan bağımlılığın ortadan kalkmasıdır. Sonuç olarak ticari işlem maliyetleri en az seviyeye çekilerek küresel olarak büyük ticari kayıpların önüne geçilmiş olacaktır. İnternetin gerektiği şekilde verimli olarak kullanılmasının yegane yolu budur. Bu sebepten dolayı Ticaret Noktalarının , Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Ticaret Noktalarınında yetersizliği göz önünde tutularak hızla özel sektör tarafından ele alınması mecburiyeti vardır. Unutulmaması gereken şudur : « Ticaret Noktaları geleceğin ticari hayatına yön verecek en önemli oluşumlardır ». Günümüz Ticaret Noktası yöneticilerininde konuyu bu açıdan ele almaları gerekmektedir. Ticaret Noktasının sağladığı : • İç ve dış iş süreçlerinin entegrasyonu . • Tüm kurum ve kuruluşlar arasında tek belge ve tek referans sisteminin kullanılması. • Bir ticari işlemin tüm taraflarının tek çatı altında toplanması. Sayesinde ticari işleme katılan tüm tarafların sistemleri arasında veri alış verişinin ve iş akışının otomatik veya yarı otomatik olarak gerçekleşmesi ve bu suretle en üst seviyede verim artışı sağlanması mümkün olacaktır. V.Bölümün çıkmaz yol bahsinde sözü edilen internet çıkmazının açılmasının ve internetin ticarete maksimum katma değeri kazandırmasının yegane yolu bu kitapta ayrıntısıyla tanımlanan tam fonksiyonlu Ticaret Noktalarının teşkil edilmesidir. 2.Ticaret Noktasının Fonksiyonları Ticaret Noktasının aşağıda listelenen dört ana fonksiyonu bulunmaktadır. • Ticari taraflar arası belgesiz iletişim • Onay kurumu üzerinden elektronik belgeler vasıtasıyla iletişim • Ticari bilgi temini • Denetleme , istatistik ve raporlama fonksiyonları Bu fonksiyonlar en önemli ve ana fonksiyon olan ticari taraflar arası iletişimden başlayarak anlatılacaktır. Çünkü bir Ticaret Noktası oluşturabilmek için ana çatıyı oluşturacak sistemin mutlaka ticari taraflar arası iletişimi en etkin şekilde gerçekleştirebilecek bir yapıda tasarlanması gerekmektedir. 2.1. Ticari Taraflar Arası İletişim : Belgesiz İletişim Sistemi Alıcı ve satıcı arasındaki ticari işlemler tarafları hukuki olarak bağlayıcı niteliğe sahip belgeler vasıtasıyla yürütülmektedir. Fakat ticaretin başlangıç aşamasını oluşturan alıcı ve satıcının buluşması , alım – satım şartları konusunda anlaşmaları , tarafları bağlayıcı niteliği bulunmayan çeşitli iletişim yöntemleri kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. Taraflar arası belgesiz iletişimin uygulandığı B2B ve B2C siteleri olarak nitelendirilen pek çok elektronik ticaret sitesi bulunmaktadır. Fakat bu siteler sadece alıcı ve satıcıyı bir araya getirmekte fakat asıl ticari işlemler yine kağıt ortamında gerçekleşmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktasının kazandıracağı asıl katkı tüm ticari süreçlerin internet üzerinden yürütülebilir duruma gelmesidir. Buda alıcı ve satıcıyı bir araya getirmek fonksiyonundan başlayarak iki taraf arasındaki ticaretin daha ilerki seviyelerinde gerleşecek işlemlere doğru tüm süreçlerin aynı platformda birleştirilmesidir. Yani Ticaret Noktası ticaretle ilgili tüm tarafları ve unsurları bir araya getirirken bu tarafların aralarında yürüttükleri tüm iş süreçlerini zaman boyutunda da bir araya getirmektedir. Ticaret Noktasının belgesiz iletişim aşamasında kazandıracağı katkılar şunlardır: • Taraflar arası tanışma ve iletişim kurulmasından başlamak suretiyle tüm iş süreçlerini zaman boyutunda birleştirmek. • Kurum-kurum , kurum-birey ve birey-birey ePazaryerlerini entegre ederek tüm ticari aktiviteleri kapsayan ticaret matriksinin çekirdeğini oluşturmak. • Taraflar arasında e_posta sertifikaları kullanılmak suretiyle iletişimin güvenli şekilde gerçekleştirmek. Tablo VI.2.1 TİCARET NOKTASININ FOKSİYONLARI 1.TiCARi TARAFLAR ARASI iLETiŞiM : BELGESiZ iLETiŞiM SiSTEMi A- Alıcı – Satıcı arası iletişim : A1- ePazaryeri : • Kurum-Kurum ePazaryeri • • Ticaret Rehberi Ürün Bazlı ePazaryeri Ülke Bazlı ePazaryeri Sanal Fuar Alanı Kurum-Birey ePazaryeri Birey-Birey ePazaryeri A2- TAS : Ticaret Alarmı Sistemi B- Diğer ticari taraflar arası iletişim : B1- İnsan kaynakları portalı B2- Danışmanlık portalı B3- Lojistik portalı B4- Sigorta portalı B5- Gözetim portalı B6- Finans portalı 2.ONAY KURUMU ÜZERiNDEN iLETiŞiM : eBELGE SiSTEMi ABCDE- eNoter ve Onay Otoritesi Fonksiyonları Ticaret Noktası Tek Belge Sistemi Tek Referans sistemi Arşivleme Sistemi Otomasyon 3.TiCARi BiLGi TEMiNi ABCDEF- Ticari Haber Bültenleri Ülke Bilgisi İçerik Paylaşımı Akademik Çalışmalar Eğitimler Finans ve Risk Sermayesi 4.DENETLEME iSTATiSTiK VE RAPORLAMA Her ne kadar başka iletişim kanalları kullanılanmak suretiyle ticari ilişki başlatılabilsede tüm fonksiyonların ilerki aşamalara doğru etkin bir şekilde kullanılabilmesi için taraflar arası tüm iletişimin başından itibaren Ticaret Noktası üzerinden yürütülmesinin yararı vardır. 2.1.1 Alıcı-Satıcı Arası İletişim Yukarıda da belirtildiği gibi Ticaret Noktasının amacı ticaretin tüm unsurlarını ve taraflarını bir araya getirmektir ve ticarette alıcı ve satıcı olmak üzere iki ana taraf bulunmaktadır. Ayrıca alım-satım işlemlerinde devreye giren devlet kurumları , nakliye şirketleri vs. gibi kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır. Alıcı ve satıcı arasındaki iletişim Ticaret Noktası üzerinden gerçekleşen iletişimin temelini oluşturmaktadır. Kurumlar veya bireyler alıcı veya satıcı konumunda bulunabilirler ve Ticaret Noktası bünyesinde alıcılar ile satıcıların kurum veya birey olmasına bağlı olarak ayrı ayrı oluşturulmuş ePazaryeri modülleri bulunmaktadır. Bu modüller ayrı ayrı alıcı ile satıcı arasında iletişim fonksiyonunu yerine getirmekten ziyade birbirlerini bütünleyecek ve bir ticaret matriksi oluşturacak şekilde tasarlanmalıdır. Ticaret Noktası bünyesinde üç ana ePazaryeri bulunmaktadır. A1) ePazaryeri Modülleri • Kurum-Kurum ePazaryeri Ticaret Noktasına kayıtlı bulunan kurumlardan alıcı ve satıcı niteliğine haiz olanların en etkin şekilde bir araya getirilmesi amacıyla oluşturulmuş web tabanlı çalışan sistemler vasıtasıyla gerçekleşen Ticaret Noktası fonksiyonudur. Bu fonksiyon aşağıda listelenen dört ana web platformu ile yerine getirilmektedir. • Ticaret Rehberi • Ürün Bazlı ePazaryeri • Ülke Bazlı ePazaryeri • Sanal Fuar Alanı Bu fonksiyonun etkin biçimde yerine getirilebilmesi için yukarıda listelenen dört ana platformun birbirleriyle uyumlu şekilde çalışması gerekmektedir. 1) Ticaret Rehberi Farklı ülkelerde yerleşik Ticaret Noktasına kayıtlı uluslararası pazarda veya kendi ülke iç pazarlarında aktif ürün talebi veya arzında bulunan veya ürün talep ve arzında bulunmayıp sistem içersinde pasif durmayı tercih eden tüm firmaların rakiplerini veya müstakbel iş ortaklarını tanımak için kullandıkları arama modülüdür. Firmaların ülkesi , sektörü , ürünleri ve faaliyet alanları gibi ana kriterler çerçevesinde aranması ve arama sonucunda derlenen ham bilgilerin rafine edilmesi , firmaların derledikleri bilgileri kendi sistemlerine aktarmaları suretiyle saklamaları veya firmalara tahsis edilen web alanının büyüklüğüne bağlı olarak web üzerinde tutulması (firmaların büroya olan bağımlılıklarının azaltılması ve firmaların gerekli bilgilere internet erişimi bulunan her yerden ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla) gibi ana fonksiyonları yerine getiren , genel XML tanımlayıcıları vasıtasıyla indekslenmiş veriler ile doğru arama sonuçlarının elde edildiği ticaret rehberi sayesinde firmalar piyasaya ürün arz ve talebi gerçekleştirmeden önce rakipler veya potansiyel müşteriler hakkında bilgi toplama imkanına sahip olurlar. Klasik yöntemler ile yapılması mümkün olmayan sürat ve doğrulukta rakip firmalar veya potansiyel müşteriler konusunda istatistiki bilgilere ulaşmak ve web üzerinden bot’lar kullanmak suretiyle ham verileri hızlı bir şekilde ticari bilgiye dönüştürmek mümkün olacaktır. Ticaret hayatında başarılı olmanın ön koşulu pazarda faaliyet gösteren rakipler hakkında detaylı bilgiye sahip olmak ve potansiyel müşteri portföyünün alım gücü ve beklentilerini doğru değerlendirmektir. Bu bağlamda ticaret rehberi çok önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir. 2) Ürün Bazlı ePazaryeri Ticaret Noktasına kayıtlı firmalardan iç ve dış pazara aktif olarak ürün sunan veya pazardan ürün talep eden firmaların piyasaya arz ettikleri ürünlerin veya talep ettikleri ürünlerin niteliklerini girdikleri veri tabanına bağlı olarak çalışan arama modülüdür. Ürünlerini piyasaya arz eden firmaların stok durumları , siparişleri karşılama kapasitelerinin izlenebildiği , ürün talep eden firmalarında hangi miktar ve hangi sıklıkta ürün talep ettiklerine bağlı olarak satıcılardan özel fiyat talep edebildikleri , ürünlerin kalite ve satış koşullarına göre (taşıma ücretleri vs. göz önüne alınmak suretiyle) fiyatlarının belirlendiği bir platformdur. Ürün bazlı ePazaryerine arz edilen ürünler uluslararası gümrük tarifeleri istatistik pozisyon numaralarına (HS-Codes ; Harmonized Standart Codes) göre veri tabanına kayıt edilmektedir. Bu kodlar tüm dünya genelinde standart olduğu için arama sonuçları doğru şekilde alınabilmektedir. Arama kriterlerinde firmaların kalite belgelerine sahip olup olmadıkları ve firma kapasitesinin uluslararası gözetim kuruluşlarınca tesbitide yer almaktadır. Aynı şekilde ürün talebinde bulunan, fiyat veren kuruluşlarında üretim kapasiteleri ve son kullanıcıya ulaşan dağıtım kanalı kapasitelerine göre indirim talebinde bulunabildikleri bir ortam olan ürün bazlı ePazaryeri tüm dünya çapında ürünlerin kalitelerine göre gerçek fiyatlarının oluştuğu bir ortamdır. Dünya genelinde her ürün HS kodları adı verilen kendine özgü bir koda sahip olduğu için firmalar kendi faaliyet alanlarındaki ürünlerin kodlarına göre fiyat değişimlerini bu modül sayesinde anlık olarak takip edebileceklerdir. Ürün pazarı sistemine alım-satım emri giren firmalar piyasa koşullarına göre bu emirlerde her an değişiklik yapabileceklerdir. Ayrıca hiç ürün satış veya alım emri girmeden de piyasa koşullarını bu modül sayesinde takip etmek mümkün olacaktır. 3) Ülke Bazlı ePazaryeri Direkt olarak kendilerine hedef pazar olarak belirlemiş oldukları ülkeye yönelik pazarlama faaliyetlerinde bulunan firmaların kendileri ile aynı sektörde veya farklı sektörlerde faaliyet gösteren fakat aynı ülke pazarında yer alma çabası içersinde olan diğer firmaları bulması ve münferiden hedef ülke pazarına girmeyi planlayan bu firmaların pazarlama güçlerini birleştirmek suretiyle yeni pazara giriş sürecini kolaylaştırmayı ve yeni pazara giriş maliyetlerini düşürmeyi amaçlayan bir modüldür. Günümüz rekabet ortamında yeni pazara girmenin maliyetinin çok yüksek olduğu gözönünde tutulduğunda firmaların tanıtım ve pazarlama maliyetlerini paylaşmalarına olanak verecek ve güç birliği yapmalarını sağlayacak ortak bir platformun bulunması firmaların birbirlerinin pazar paylarını daraltmak yerine daha kuvvetli bir şekilde küresel pazarda yer almalarını sağlayacak bir çözümdür. Örnek olarak aynı ülke pazarını hedefleyen firmalar sanal fuar yeri özelliğine sahip ülke bazlı ePazaryerini hedef ülke basınında ortak olarak hazırladıkları reklam bütçesi ile tanıttıklarında çok küçük bir reklam harcaması ile hedef ülke genelinde 24 saat yayın yapan sanal pazaryerine ziyaretçi çekmek suretiyle ürünlerini tanıtmaları mümkün olacaktır. 4) Sanal Fuar Alanı Ticaret Noktasına kayıtlı bulunan firmaların iştirak etmek suretiyle ürün kataloglarını internet üzerinden sunabildikleri sanal fuar organizasyonlarının tertiplendiği Ticaret Noktası bölümüne verilen addır. Ticaret noktası bünyesinde yer alan sanal fuar alanı bünyesinde üyelerin talepleri doğrultusunda çeşitli konularda sanal fuar organizasyonları tertiplenebilir. Ticaret Noktasına kayıtlı tüm firmalar arzu etmeleri halinde bu fuarlara iştirak ederek sanal stantlar açmak suretiyle ürünlerini tanıtabilirler. • Kurum – Birey ePazaryeri Ticaret Noktasına kayıtlı olan kurumsal üyelerden internet üzerinden eTicaret siteleri vasıtasıyla son kullanıcılara satış yapanlar kendi e-Ticaret sitelerini Ticaret Noktası Kurum-Birey ePazaryerine kayıt ettirmek suretiyle Ticaret Noktası üyesi olan bireylere Ticaret Noktası üzerinden ulaşma imkanı bulurlar. Bireylerde aynı ürünü satan e-Ticaret siteleri arasında tercih yapılmasını kolaylaştıran karşılaştırma modülü sayesinde ürünleri en uygun fiyattan satın alma imkanını bulurlar. Ticaret Noktası ePazaryeri vasıtasıyla son kullanıcıya satış yapan e-Ticaret sitelerine tek tek yer vermek yerine kayıt olan tüm sitelerin veri tabanında arama yapan ve alıcının arama yaptığı kriterlere en uygun koşullarda ürün satan siteleri listeleyecek bir arama modülü olarak tasarlanmalıdır. Birinci el piyasada sisteme maliyet altı ürün sunularak arz ve talep dengesinin bozulması engellenmelidir. Bu tür maliyet altı satışlar ancak ikinci el piyasası olan Birey-Birey ePazaryerinde mümkün olabilir. • Birey – Birey ePazaryeri Bireysel üyeler arasında ikinci el ürünlerin alınıp satıldığı bir platformdur. İlan verme temeline dayanmaktadır. İkinci el eşyasını satmak isteyen bireyler Ticaret Noktası birey-birey ePazaryerine girerek ürünün türüne göre tasarlanmış olan veritabanına ilan girerler ve bu ürün türünden talep eden alıcılarda ürünün fiyatı ve diğer niteliklerine göre arama yaparak ihtiyaç duydukları ürünü satan kişinin kontak bilgilerine ulaşırlar. A2) TAS – Ticaret Alarmı Sistemi İnternet bağlantısı yavaş olan firmaların ürün pazarına daha etkin bir şekilde internet gezgini (browser) kullanmaya gerek kalmadan erişimlerinin sağlanması için kullanılan sistemin adıdır. Amacı bir firmanın sadece faaliyet alanındaki ürünleri kapsayan HS-Kodu (HS-Codes ; Harmonized Standart Codes) bazındaki ürünlerle ilgili ürün pazarında gerçekleşen arz ve taleplerin firmalarca en kolay şekilde izlenebilmesidir. Tanım VI.2.1 ARMONİZE SİSTEM Armonize sistem uluslararası ticareti kolaylaştırmak amacıyla devletlerin ortaklaşa çalışmaları sonucunda taşınabilir tüm malların sınıflandırılması için oluşturulmuş nomanklatürün adıdır. Tüm taşınabilir malları bu nomanklatür içersinde bulmak mümkündür. Tüm mallar 21 bölüm ve 97 fasılda toplanmıştır. Off-line olarak kendi sistemleri üzerinde açabildikleri TAS – Ticaret Alarmı Sistemi adı verilen program özellikle çevirmeli bağlantı kullanan küçük firmalarda , internete bağlantı kurulduğunda ürün pazarında en son girişten sonra gerçekleşen ilgili HS-Kodu bazında ki yeni girişleri çekecek ve bağlantı kesildiğinde veriler off-line olarak işlenebilecektir. Bu durumda firmalar uzun sure internete bağlı kalma gereği duymadan ürün pazarını etkin bir şekilde kullanabileceklerdir. TAS sistemi her girişte bir önceki girişten sonra oluşacak kayıtları firma sistemine taşıyacağı için mükerrerlik sözkonusu değildir. Ek Metin VI.2.1 ARMONİZE SİSTEM NOMANKLATÜRÜ FASIL NUMARALARI Kaynak: Gümrük Genel Tebliği Fasıl No ÜRÜN ADI 1 Canlı hayvanlar 2 Etler ve yenilen sakatat 3 Balıklar,kabuklular,yumuşakçalar ve suda yaşayan diğer omurgasılar 4 Süt ürünleri ,kuş ve kümes hayvanlarının yumurtaları, tabii bal 5 Diğer hayvansal menşeli ürünler 6 Canlı ağaçlar ve diğer bitkiler,yumrular kökler,kesme çiçekler 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 Yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular Yenilen meyvalar ve sert kabuklu meyvalar,meyva kabukları Kahve , çay , paraguay çayı ve baharat Hububat Değirmencilik ürünleri,malt,nişasta, inülin, buğday gluteni Tohum ve meyvalar, sanayide ve tıpta kullanılan bitkiler,saman ve yem Lak , sakız , reçine ve diğer bitkisel özsu ve hülasalar Örülmeye elverişli bitkisel maddeler , diğer bitkisel ürünler Hayvansal ve bitkisel katı sıvı yağlar ve bunların parçalanma ürünleri Et,balık,kabuklu hayvanlar,yumuşakcalar ve müstahzarları Şeker ve şeker mamülleri Kakao ve kakao müstahzarları Hububat , un , nişasta veya süt müstahzarları,pastacılık ürünleri Sebzeler,meyvalar,sert kabuklu meyvalardan edilen müstahzarlar Yenilen çeşitli gıda müstahzarları Meşrubat , alkollü içkiler ve sirke Gıda sanayinin kalıntı ve döküntüleri,kaba yemler Tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddeler Tuz , kükürt , topraklar ve taşlar , alçılar , kireçler ve çimento Metal cevherleri , cüruf ve kül Mineral yakıtlar ve yağlar ve damıtılma ürünleri,bitümen,mineral mumlar Anorganik Kimyasallar,metallerin organik ve anorganik bileşikleri Organik kimyasal ürünler Eczacılık ürünleri Gübreler Boya hülasaları,boyalar,pigmentler,vernikler,macunlar, mürekkepler Uçucu yağlar ve rezinoitler,parfümeri,kozmetik ve tuvalet müstahzarları Sabun,yıkama,yağlama ve temizleme müstahzarları, mumlar,patlar Albüminoidler,değiştirilmiş nişasta esaslı ürünler,tutkallar enzimler Barut,patlayıcı maddeler,piroteknik mamulleri,kibritler,ateş alıcı maddeler Fotoğrafçılıkta veya sinemacılıkta kullanılan eşya Muhtelif kimyasal maddeler 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 Plastikler ve mamulleri Kauçuk ve kauçuktan eşya Ham postlar , deriler ( kürkler hariç ) ve köseleler Deri eşya,eyer,koşum,seyahat eşyası,hayvan bağırsağından mamul eşya Postlar , kürkler ve taklit kürkler , bunların mamülleri Ağaç ve ahşap eşya , odun kömürü Mantar ve mantardan eşya Hasırdan,sazdan ve örülebilir diğer maddelerden mamuller, sepetler Odun ve diğer lifli selülozik madde hamurları,geri kazanılmış kağıt Kağıt ve karton , kağıt hamurundan , kağıttan veya kartondan eşya Basılı kitaplar,gazeteler,resimler ve baskı sanayii mamulleri,el yazısı metinler İpek Yapağı ve yün, ince veya kaba hayvan kılı ve bundan dokunmuş mensucat Pamuk Dokunabilir bitkisel lifler,kağıt ipliği ve kağıt ipliğinden mensucat Sentetik ve suni filamentler Sentetik ve suni devamsız lifler Keçe ve dokunmamış mensucat,sicim,kordon,ip,halat ve mamul eşyaları Halılar ve diğer dokumaya elverişli maddelerden yer kaplamaları Özel mensucat,dantela,duvar halıları,şeritçi ve kaytancı eşyası Emdirilmiş,sıvanmış,kaplanmış,lamine edilmiş dokunabilir mensucat Örme eşya Örme giyim eşyası ve aksesuarı Örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı Dokunabilir maddelerden hazır eşya,kullanılmış giysi, paçavralar Ayakkabılar , gentrler , tozluklar ve benzeri eşya , bunların aksamı Başlıklar ve aksamı Şemsiyeler,güneş şemsiyeleri,bastonlar,kırbaçlar ve bunların aksamı Hazırlanmış kuş tüyleri ve bunlardan eşya, yapma çiçekler Taş , alçı , çimento , amyant , mika veya benzeri maddelerden eşya 69 70 71 96 Seramik mamülleri Cam ve cam eşya inciler,kıymetli-yarı kıymetli taşlar ve metaller, ürünleri ve taklitleri Demir ve çelik Demir veya çelikten eşya Bakır and bakırdan eşya Nikel ve nikelden eşya Aluminyum ve aluminyumdan eşya Kurşun ve kurşundan eşya Çinko ve çinkodan eşya Kalay ve kalaydan eşya Diğer adi metaller , sermentler , bunlardan eşya Adi metallerden aletler ve bunların aksam ve parçaları Adi metallerden çeşitli eşya Nükleer reaktörler,kazanlar,makinalar,mekanik cihazlar ve aletler Elektrikli makina ve cihazlar ve bunların aksam ve parçaları Demiryolu ve benzeri hatlara ait taşıtlar ve malzemeler Motorlu kara taşıtları , traktörler , bisikletler , motosikletler Hava taşıtları , uzay taşıtları ve bunların aksam ve parçaları Gemiler ve suda yüzen taşıt ve araçlar Optik aletler,ölçü,kontrol,ayar cihazları, tıbbı veya cerrahi cihazlar Saatler ve bunların aksan ve parçaları Müzik aletleri , bunların aksam , parça ve aksesuarları Silahlar ve mühimmat, bunların aksam , parça ve aksesuarları Mobilyalar,aydınlatma cihazları,ışıklı tabelalar,prefabrik yapılar Oyuncaklar , oyun ve spor malzemeleri , bunların aksesuarları Çeşitli mamul eşya 97 Sanat eserleri , koleksiyon eşyası ve antikalar 72 73 74 75 76 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 TAS sistemi sürekli internet bağlantısı kullanan firmalar içinde çok kullanışlı bir sistemdir. Çünkü yeni giriş olup olmadığını bilmeden günün belirli saatlerinde sürekli olarak web üzerinden ürün pazarının taranması ve Ticaret Noktası sistemine giriş çıkış yapılması zaman alıcı bir iştir. Fakat sürekli internete bağlı bir system kullanan bir firma ürün pazarına yeni giriş olduğu anda ekranda belirecek uyarı işaretleri vasıtasıyla ürün pazarında yeni ürün arz veya talebi belirdiği veya bazı ürünlerin fiyatlarında değişiklik olduğu konusunda anında Ticaret Noktası sistemine log-on olmadan ve sistemde yürüttükleri diğer işlemlere engel olmadan anında haberdar olacaklardır. TAS sisteminin sağladığı temel faydalar şunlardır: • Veriler üzerinde off-line çalışabilme. • Firmaları Ticaret Noktası sistemine web üzerinde defalarca log-on olma ihtiyacı duymadan verileri hızla kendi sistemlerine aktarabilmeleri. • Ürün pazarındaki değişimlerden anında haberdar olabilme. 2.1.2 Diğer Ticari Taraflar Arası iletişim Ticaretin esas unsurları olan alıcı ve satıcı arasında mal ve para hareketi anlamına gelen ticaret gerçekleştirilirken iş süreçlerine katılan danışmanlık şirketleri , devlet daireleri , gümrükler , sigorta şirketleri , gözetim şirketleri , ticaret odaları , ihracatçı birlikleri , sanayi odaları , nakliye şirketleri , bankalar , fatöring şirketleri vs. gibi kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır. Ayrıca firmalar ticari faaliyetlerini sürdürmek için bireyler ile sürekli iletişim halinde bulunmaları gerekmektedir. Firmanın insan kaynakları ihtiyacını gidermek ve kaliteli insan kaynağına erişmek için bireyler ile iletişim kurulması gerekmektedir. Son kullanıcıya satış yapan firmaların bireysel müşterileri ile olan iletişimi ise alıcı ve satıcı arasındaki iletişim konusunda değinilen kurum-birey ePazaryeri bahsi içersinde ele alınmıştır. Bu konuda değinilecek olan kurum-birey ilişkisi ise direk ticarete taraf olmayan ve firmalara insan kaynağı teşkil eden , firmalardan iş talebinde bulunan bireyler ile serbest danışmanlık yapan bireylerdir. Ticaret Noktasının amacı kağıt belge kullanımını ortadan kaldırıp günümüz ticari hayatında kullanılan tüm belgelerin fonksiyonlarını yerine getiren tek bir elektronik belgenin kullanılmasıdır. Akıllı elektronik belge olarak tasarlanacak bu belge iş süreçlerini yarı otomatik olarak gerçekleştirecektir. Bu belge üzerinden iş süreçleri yürütülürken kullanıcıların bazı seçimler yapması gerekmekte olduğu için bu belge yarı otomatik olarak nitelendirilmiştir. Örnek olarak firma hangi sigorta şirketi ile çalışacağına karar vermekte serbestir. Aksi taktirde tam otomatik olarak tasarlanmış bir belge sigorta şirketine kendi karar verecek bu durum ise serbest piyasa ve rekabet şartlarına uygun olmayacaktır. Bu sebebten dolayı ticari işlemler yürütülürken firmaların Ticaret Noktasına kayıtlı sigorta şirketi , nakliye şirketi veya gözetim şirketleri arasında belgeyi yönlendirecekleri en uygun olanları seçmeleri için bu kurumların kayıtlı bulunduğu ayrı ayrı portallar tasarlanmıştır. Hukuksal geçerliliği olan elektronik belgenin gönderilmesinden önce firmalar Ticaret Noktasına kayıtlı kurumlar arasında tercih yapmak zorundadırlar. Bu bağlamda alıcı ve satıcı konumundaki firmaların ticarette diğer taraflar olarak adlandırılan sigorta şirketleri , nakliye şirketleri , bankalar ve gözetim şirketleri vs. ile iletişim kurabilmeleri amacıyla lojistik portalı , sigorta portalı , finans portalı ve gözetim portalı olmak üzere Ticaret Noktası bünyesinde ayrı ayrı portallar oluşturulmuştur. Bireyler ile iletişim ise insan kaynakları portalı üzerinden yürütülmektedir. Danışmanlık portalı ise hem danışmanlık şirketleri hemde belirli bir kuruma bağlı olarak çalışmayan serbest danışmanlar ile danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyan firmalar arasında iletişimi sağlamaktadır. B1) İnsan Kaynakları Portalı Günümüzde şirketler bireyler ile olan iletişimlerini kendi kurumsal web siteleri üzerinden gerçekleştirmektedirler. Kurumlar kendi web siteleri üzerinde insan kaynakları bölümü oluşturmak suretiyle adayların bu bölümde bulunan iş başvuru formunu doldurarak iş başvurusunda yapmalarını sağlayabilmektedirler. Fakat kendi siteleri üzerinden sağlıyabilecekleri insan kaynağı kısıtlı olacaktır. Tüm firmaların ihtiyacına yönelik insan kaynağı veritabanına sahip ve sadece insan kaynakları konusuna yoğunlaşmış siteler vasıtasıyla aday araması yapmak çok daha doğru olacaktır. Bu bağlamda ticarette ilgili tüm tarafları birleştiren Ticaret Noktasının bünyesinde yer alan insan kaynakları portalı firmaları ücret ve sosyal olanaklarına göre karşılaştırma imkanı sunacağından dolayı piyasadaki iş imkanlarını araştıran bireyler için cazip bir ortam oluşturacaktır. Ticaret ile ilgilenen bireylere yönelik farklı hizmetler barındıran ( serbest danışmanlık , ticari içerik vs.) Ticaret Noktası kurumsal ziyaretçi yanında bireysel ziyaretçi sayısınında yüksek olmasından dolayı zengin bir insan kaynakları veritabanına sahip olacaktır. Tablo VI.2.2 TİCARET NOKTASI İNSAN KAYNAKLARI PORTALI HİZMETLERİ KURUMSAL BİREYSEL • Aday havuzu • Aday havuzuna kayıt • Aday alarmı • İş fırsatı alarmı • İlan verme • İlan arama Ticaret Noktasına kayıtlı firmalar Ticaret Noktası insan kaynakları portalı üzerinden iş ilanı verebilecek , aday havuzunda çeşitli kriterlere göre arama yapabilecek ve aday alarmı sayesinde kendi sektörlerinde çalışmak isteyen yeni adaylar hakkında anında haberdar olabileceklerdir. Bireysel üyeler ise aday havuzuna kayıt olduktan sonra ilan arama modülünden kendi ilgi alanlarındaki iş fırsatlarını takip edecek veya iş fırsatı alarmı sayesinde sisteme yeni giren iş ilanlarından anında haberdar olabileceklerdir. B2) Danışmanlık Portalı Ticaret Noktası danışmanlık bölümü danışmanlık firmalarının faaliyet alanlarına göre kayıtlı olduğu kurumsal danışmanlık veri tabanı ile bir firmaya bağlı olarak çalışmayan ve serbest olarak çalışmak isteyen bireylerin uzmanlık alanlarına göre kayıtlı oldukları serbest danışmanlık veritabanından oluşmaktadır. Ticaret Noktası danışmanlık portalının amacı Ticaret Noktası üyesi olan kurum ve kuruluşları elektronik ticaret , yeni iş geliştirme , yeni pazara girme , müşteri ve ortak bulma , hukuksal konular ve dış ticaretle ilgili her türlü konu vs. hakkında danışmanlık hizmeti veren şirketler veya kendi alanında uzman olan ve belli bir kuruma bağlı olmadan serbest çalışmayı tercih eden bireyler ile buluşturmaktır. Web üzerinde serbest danışmanlık sisteminin yaygınlaşması ile firmaların maliyetleri düşecektir. Örnek olarak küçük bir işletmenin yöneticisi olarak hızlı bir mali analize ihtiyaç duyduğunuzu düşünelim. Kısa süreli bir kontrat ile bir serbest danışman tutmak suretiyle ihtiyaç duyduğunuz mali analizi yaptırabilirsiniz. Tanım VI.2.2 e-LANCER Kendi hesabına çalışan anlamına gelen freelancer kelimesinden türemiştir. Web üzerinden kısa süreli proje bazlı işlere başvuran , bir kuruma bağlı olmadan kendi hesabına çalışan birey anlamına gelmektedir. Türkçe’ye serbest danışman olarak çevrilebilir. Firmaların sürekli olarak ihtiyaç duymadıkları ve uzmanlık gerektiren işler için kendi bünyelerinde sürekli eleman istihdam etmeleri maliyetleri büyük ölçekte arttıracak bir olgudur. Örnek olarak ofiste tek bir belgenin yabancı bir dile çevrilmesi gerekmekte ise bunun için tercüme bürosuna gitmeye gerek kalmadan internet üzerinden bir serbest danışman ile bağlantı kurularak faks ile çeviri yaptırılabilir. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ticaret Noktası firmalar ile serbest danışmanları (e-Lancers) danışmanlık portalı üzerinde oluşturulan ve serbest danışmanların uzmanlık alanlarına göre aranabildiği bir modül sayesinde buluşturmaktadır. Ticaret Noktası ile serbest danışmanlar arasında serbest danışmanlık sözleşmesi elektronik ortamda yapılmaktadır. Ek Metin VI.2.2 SERBEST DANIŞMANLIK SÖZLEŞME ÖRNEĞİ Kaynak: www.tetpo.net SERBEST DANIŞMANLIK SÖZLEŞMESİ 1- Serbest Danışmanlık bölümünde sunulan danışmanlık hizmetinden Ticaret Noktasına kayıtlı bireysel ve kurumsal üyeler yararlanabilir. 2- Serbest Danışmanlık portalı Ticaret Noktası bünyesinde danışmanlık almak isteyen ve bu hizmeti sunan üyelerin buluştuğu bir platform olarak kurulmuştur. Ticaret Noktası üyeler arasında ki ilişkilere direkt müdahalede bulunmaz, bu ilişkiden doğabilecek anlaşmazlıklarda herhangi bir sorumluluk taşımaz. 3- Serbest Danışmanlık hizmeti kapsamında sunulan bilgilerin doğruluğu ve güncelliğinden Ticaret Noktası sorumlu değildir. 4- Serbest Danışmanlık hizmetinden ve bu kapsamda kullanılan bilgilerden doğabilecek her türlü kayıp ve zarardan danışmanlar sorumlu olup, Ticaret Noktası bu hizmet ve bilgilerin dağıtımında yalnızca aracılık görevi üstlenmiştir. Bu zarar ve kayıplardan ve bunların tazmininden sorumlu değildir. 5- Ticaret Noktasına, danışmanlık hizmeti verecek üyelerine ait CV lerin iyi niyet çerçevesinde doğru ve eksiksiz doldurulduğuna inanmaktadır. Bu formda bulunan bütün kişisel bilgilerin güncelliği ve doğruluğundan formun sahibi olan danışmanlar sorumludur. 6- Danışmanlık hizmeti almak isteyen üye firmalar, birlikte çalışmak istedikleri uzmanları danışman havuzumuzdan kendileri seçeceğinden, CV göndermiş olmak iş garantisi sağlamak anlamına gelmez. 7- Serbest Danışmanlık sözleşmesi Ticaret Noktası ÜYELİK ANLAŞMASI şartlarına tabiidir. 8- Ticaret Noktası, geçici veya sürekli olarak, herhangi bir zamanda ya da zaman zaman, haber vererek veya vermeyerek sunmuş olduğu hizmeti değiştirmek ya da durdurmak hakkını saklı tutar. Ticaret Noktası yapmış olduğu herhangi bir değişiklikten, ertelemeden ya da servisi sona erdirmesinden dolayı hiç kimseye karşı sorumlu değildir. İnternet üzerinden serbest danışmanlık yöntemi esas olarak, firmaların proje başına ücret alan ve zaten bir işte tam zamanlı çalışmakta olan veya evde çalışmayı tercih eden , belirli konularda uzmanlığı olan bireyler ile kısa süreli sözleşmeler yapmak suretiyle çalışmalarıdır. Ticaret Noktası serbest danışman veri tabanına kayıtlı bireyler , firmaların belirli alanlarda oluşacak danışmanlık ihtiyaçlarına cevap vermek suretiyle gelir elde edebilirler. B3) Lojistik Portalı Lojistik konusu elektronik ticarette en önemli konulardan biridir. Çünkü internet vasıtasıyla bir firmanın potansiyel pazarını tüm dünya sathına yayması mümkündür , fakat satılan mal yine fiziksel ortamda hareket edeceği için lojistik problemleri dolayısıyla fiilen potansiyel pazarın tüm dünya sathına yayılması mümkün değildir. Amazon.com gibi bütün dünya genelinde perakende satış yapan elektronik ticaret siteleri çok ciddi lojistik problemleri ile karşı karşıya bulunmaktadır. Çünkü perakende elektronik ticarette çoğu zaman uzun mesafeler için taşıma ücretleri malın fiyatını geçmektedir ve çok sayıdaki siparişin hazırlanması , stok kontrolü vs. çok ciddi operasyonel yük anlamına gelmektedir. Toptan alım – satım işlemlerinde de lojistik problemleri mevcuttur. Uygun taşıma vasıtasının bulunması , yükleme ve boşaltmanın zamannında yapılması gerekmektedir. Malın gecikmesi ve yolda zarara uğraması gibi sebeplerden nakliyeci firmalar ile alıcı-satıcı firmalar arasında sorunlar yaşanmaktadır. Ticaret Noktası üzerinde ticareti gerçekleştiren ana unsurlar olan alıcı ve satıcıdan sonraki en önemli unsur malın hareketini sağlıyan taşımacılık şirketleridir. Taşımacılık yurt içi taşıma ve uluslararası taşımacılık olarak ikiye ayrılabilir. İhraç edilecek malın üretim yerinden gümrüğe kadar olan taşıma işlemi yurt içi taşıma , gümrük çıkış işlemleri tamamlanıp fiili ihracı gerçekleştirilen bir malın alıcı ülke gümrüklerine kadar ki taşıma işlemi ise uluslararası taşımacılık kapsamına girmektedir. Taşımacılıkta en önemli husus zamanlamanın iyi yapılmasıdır. Geminin gecikmesi veya beklenenden erken gelmesi ticari zararlara sebep olmaktadır ve depo , antrepo , demoraj gibi hesapta olmayan ve malın maliyetine etki eden ekstra harcamalar meydana gelmektedir. Günümüzde malını taşıtmak isteyen alıcı ve satıcı ile nakliyeci firmalar nakliye broker’ı adı verilen aracı kurumlar vasıtasıyla biraraya gelmektedir. Ticaret Noktası lojistik portalında hem yurt içi taşıma hem de uluslararası taşımayı kapsayan bir aracı olarak çalışmaktadır. Ticaret Noktasına kayıtlı tüm nakliye firmalarına ait boş olan nakliye vasıtaları , taşıma yaptıkları güzergahlar ve malın gideceği yere tahmini varış süreleri gibi bilgilerin kayıtlı olduğu bir veri tabanıdır. Tanım VI.2.3 NAVLUN Deniz , kara veya hava yoluyla taşınan mallar için ödenen nakil ücretidir. Navlun ücreti bir malın taşınmasının taahhüt edilmesi anlamına gelen navlun sözleşmesine göre tahakkuk eder. Bu portalda kayıtlı bulunan nakliye firmalarının bu bilgileri sürekli güncel tutmaları gerekmektedir. Portal içersinde bulunan arama modülleri güncel kayıtlara arama sonuçları içersinde öncelik vermelidir. Malını taşıtacak olan alıcı veya satıcının lojistik portalına kayıtlı olan nakliye firmaları arasından seçimde bulunması gerekmektedir. Seçimde bulunmadan önce malın nakliye yönteminin tesbit edilmesi gerekmektedir. Nakliye yöntemini belirleyen faktörler aşağıda listelendiği gibidir: Resim VI.2.1 YURT İÇİ LOJİSTİK • Malın Türü Malın türü nakliye yönteminin belirlenmesinde çok önemlidir. Ürünün türüne göre nakliyatta kara , hava veya deniz yolarından birinin kullanılmasına karar verilir. Örnek olarak petrol nakliyatı için en uygun yol deniz yoludur. Uzun mesafelere kara yolu veya hava yolu ile petrol nakletmek maliyetli olacağı için tercih edilmez. • Zamanlama Sevkiyatın zamanlaması uluslar arası ticarette çok önemlidir. Özellikle sezonluk malların pazara sürülmesinde nakliyattaki gecikmeler büyük ticari zararlara sebebiyet verebilir. • Güvenlik Kırılabilir malzemeler ve çalınma riski yüksek mallardan oluşan kargoların taşınması için özel yöntemlerin uygulanması gerekmektedir. • Navlun Bedeli Navlun bedelinin mal bedeline oranı dikkat edilmesi gereken bir husustur. Navlun bedelinin malın nihayi satış noktasındaki birim fiyata etkisi iyi değerlendirilmelidir. Örnek olarak ABD’den Türkiye’ye tek bir kitabı özel kurye ile gönderecek olursanız taşıma ücreti kitabın bedelinden daha pahalıya gelecektir. Ticaret Noktası lojistik portalında malını taşıtmak isteyen firmalar yukarda belirtilen kriterlere göre en uygun koşullarda malı sevk edebilecek olan nakliyecilerin listesini arama modülünden temin eder ve bu nakliyecilerden bir tanesini seçer. Bundan sonra Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi adı verilen ve klasik ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin fonksiyonlarını üzerinde toplayacak olan elektronik belge malın teslim şekline göre alıcı veya satıcı tarafından nakliyeciye yönlendirilmek suretiyle sonraki evre olan belgeli iletişim aşamasına geçilir. Belgeli iletişim aşamasına geçildikten sonra Ticaret Noktası lojistik portalı görevini tamamlamış olur. Lojistik portalının ana görevi alıcı ve satıcının malın evsafına ve taşımanın güzergahına en uygun olan taşıma yöntemini belirlemesi ve malı taşıyacak en uygun nakliye firmasını bulmalarını sağlamaktır. B4) Sigorta Portalı Lojistik portalı bölümünde değinildiği gibi nakliye esnasında risk unsurları bulunmaktadır ve bu risklerin nakliye öncesinde sigorta kapsamına alınması gerekliliği vardır. Bu sebepten dolayı sevk edilen ticari malların taşınması sırasında karşılaşabilecekleri ziyan , hasar ve zararlara karşı nakliye sigortası yapılmalıdır. Mal sevkiyatı yapılmadan önce muvakkat sigorta yapılır. Sevkiyat gerçekleştikten sonra ise muvakkat sigorta kati sigortaya dönüştürülür. Ticaret Noktasında tüm bu aşamalar tek belge üzerinde yürütüleceği için sevkiyat öncesi belgenin uygun bir sigorta şirketine yönlendirilerek muvakkat sigortanın tanzim ettirilmesi gerekmektedir. Bu aşamada alım – satım anlaşmasında belirlenen teslim şekline göre alıcı veya satıcıdan sigorta yaptırması gereken taraf Ticaret Noktası sigorta portalından , Ticaret Noktasına kayıtlı sigorta şirketlerini taramak suretiyle en uygun olanı ile temasa geçer ve vakit kayıp etmeden TNDTB – Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi adı verilen ve diğer ticari belgelerin fonksiyonlarının yanında sigorta poliçesininde fonksiyonlarını üzerine toplamış olan elektronik belgeyi Ticaret Noktası sistemi üzerinden bulduğu sigorta şirketine yönlendirir. Sigorta portalının ana görevi alıcı ve satıcıya en uygun sigorta şirketinin bulunması konusunda yardımcı olmak ve TNDTB ’nin bu şirkete yönlendirilmesini sağlamaktır. B5) Gözetim Portalı Ticaret Noktası üzerinden ticari işlemlerin yürütülmesinde gözetim kuruluşlarının önemi büyüktür. Çünkü klasik ticarette belgelerin uygunluğu ödemenin gerçekleşmesinde ön plana çıkmasına karşılık Ticaret Noktasında işlemler belge odaklı olmaktan kurtulup mal evsafı gerçekten taraflar arasında yapılan anlaşma şartlarına uygunsa ve uygun şekilde sevk edilmişse paranın ödenmesini sağlayacak ödeme modelleri tasarlanmıştır. Ticaret Noktası üzerinde kullanılacak olan ve dış ticarette kullanılan tüm belgelerin fonksiyonlarını üzerinde toplayacak olan tek dış ticaret belgesi üzerinde üçüncü taraf gözetim kuruluşlarının onayı gerekecektir. Bu bağlamda alıcı ve satıcı firmaların malın özelliklerine en uygun gözetim şirketini , gerçekleştirilen ticari işlemin ödeme yöntemine göre (Ticaret Noktası üzerinde şartlı havale modeli ve geri tazmin modeli olmak üzere iki adet ödeme yöntemi ön görülmektedir) Ticaret Noktası gözetim portalından arama modülleri vasıtasıyla bulunmaları gerekir. Her gözetim şirketinin ihtisaslaşmış olduğu alanlar farklı olacağı için malın ve sevkiyatın özelliklerine uygun gözetim şirketinin , kullanılan ödeme yönteminin şartlı havale veya geri tazmin olamasına bağlı olarak işlemin çeşitli evrelerinde devreye girmesi gerekmektedir. Gözetim portalının ana amacı alıcı ve satıcı firmaları ticari işlemin hususiyetine göre en uygun olan gözetim kuruluşu ile internet üzerinden buluşturmaktır. Gözetim kuruluşunun işi kabul etmesi ile söz konusu işlemin yürütülmesini sağlayan TNDTB- Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi gözetim şirketine yönlendirilmek suretiyle belgeli iletişim evresine geçilir. TNDTB devreye girinceye kadar yapılan belgesiz iletişim Ticaret Noktası gözetim portalı üzerinden yürütülür. B6) Finans Portalı Ticaretin alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para hareketi olduğunu önceki bölümlerde belirtmiştik. Ticaretteki mal hareketi nakliye şirketleri tarafından sağlanmaktadır. Ticarette alıcı ve satıcı arasındaki para hareketi ise bankalar vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir. Genel olarak her firmanın çalıştığı ve kredi ilişkisi içersinde bulunduğu bankalar bulunmaktadır.Fakat firmaların Ticaret Noktası tek belge sistemi üzerinden ticari işlemlerini başından sonuna kadar yürütebilmeleri için Ticaret Noktasına kayıtlı olan bankalardan birinin kullanılması gerekmektedir. Bu bağlamda finans portalı alıcı ve satıcının belgeli iletişim sistemi üzerinden ticari işleme başlamadan önce TNDTB – Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde şartlı ödeme garantisi veya geri tazmin garantisi verecek olan bankalar ile ön iletişimde bulunmalarını sağlamaktadır. Vadeli gerçekleşen ticari işlemlerde ise belgeli iletişim bittikten sonra vadesinde ödeneceğine dair banka garantisi taşıyan TNDTB’nin vadesinden önce paraya çevrilmesi söz konusu olduğu taktirde faktöring kuruluşları devreye girecektir. Bu aşamada TNDTB’nin yönlendirileceği faktöring kuruluşunun bulunması ve bu kuruluş ile irtibata geçilmesi konusunda firmaların karar verme aşamasında yine finans portalı devreye girecektir. Ayrıca Ticaret Noktasının ana fonksiyonlarından olan ticari bilgi temini konusunda değinilecek olan finansal bilgide bu portal üzerinden Ticaret Noktası üyelerine ulaştırılacaktır. 2.2. Onay Kurumu üzerinden iletişim : eBelge Sistemi Daha önceki bölümlerde değinildiği gibi kurumların iç iş süreçlerinin entegrasyonunda ve iç iletişimin elektronik ortama taşınmasında hayli yol alınmasına rağmen dış entegrasyon konusunda fazla bir yol alınmamıştır. Bunun temel sebebi firmaların birbirlerini bulmasından sonraki tüm ticari işlemlerin klasik sistemler dahilinde kağıt ortamında gerçekleştirilmesidir. Günümüz elektronik ticaret ve B2B siteleri sadece alıcı ve satıcıyı buluşturma görevini yerine getirmekte fakat alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen ticaretin sonraki aşamalarında devreden çıkmaktadırlar. Bu sebepten dolayıda internet ticarete yeterli katma değeri kazandıramamaktadır. Ticari işlemleri oluşturan tüm iş süreçlerinin internet üzerinden gerçekleşebilmesi için ticaretin ana tarafları olan alıcı ve satıcı ile diğer taraflar olarak isimlendirdiğimiz bankalar , nakliye şirketleri , sigorta şirketleri vs. ’nin sistemlerinin birbirleriyle entegre olması ve bu kurumlar tarafından günümüzde kullanılan kağıt belgelerin elektronik eş değerlerinin kullanılması gerekliliği vardır. Ticarette fonksiyonları ve tanzim edildikleri kuruluşlar farklı olan pek çok kağıt belge bulunmaktadır. Elektronik ortamda bu belgelerin ayrı ayrı tanzim edilmesi gerekliliği yoktur. Tek belge üretilmesi yeterli olacaktır . Bu belgenin üretilmesi , bu belgeye erişecek olan ticari tarafların ayrı ayrı güvenlik koduna sahip olması ve işlemler sona erdikten sonra belgenin elektronik ortamda arşivlenmesi gerekmektedir. Bu işlemleri yerine getirecek olan sisteme Ticaret Noktası eBelge sistemi adı verilmektedir. 2.2.1 eNoter ve Onay Otoritesi Fonksiyonları Ticaret Noktası tek belge sistemi üzerinde kullanılacak olan belgelerin hukuksal geçerliliğinin olabilmesi için öncelikle elektronik olarak imzalanması gerekmektedir. Bunun için Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi – TNDTB üzerine dijital imza koyacak tüm tarafların kimliklerini ve yetki derecelerini tanımlayacak olan bir Açık Anahtar Altyapısınına ihtiyaç vardır. İkinci olarakta üretilen her belge için ayrı bir referans üretilmesi ve bu referans altında bu belgelerin tarafsız bir kurum bünyesinde tutulması gerekmektedir. Belgelerin ve üzerindeki imzaların orjinal olduğunu teyit edecek olan bu sistemin adı elektronik noter sistemidir. Bu bağlamda Ticaret Noktasının kullanıcılara açık anahtar altyapısı – PKI (Public Key Infrastructure) sunan onay otoritesi fonksiyonunu ve güvenilir üçüncü taraf olarak belgeleri nezdinde tutan eNoter fonksiyonlarını birarada yürütmesi gerekmektedir. Bu suretle tüm ticari belgelerin fonksiyonunu üzerinde toplayan TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesinin onay otoritesi ve eNoter fonksiyonlarını bir arada yerine getiren Ticaret Noktası eBelge sistemi üzerinde kullanılması mümkün olacaktır ve bu sistem ticari tarafların sistemlerinin entegrasyonunu sağlayacaktır. B2B uygulamaları tarafından çözülemeyen sorun olan kurumlar arası sistem entegrasyonu sorunu ancak bu tarz bir elektronik belge sistemi vasıtasıyla çözümlenebilir. Ana amaç kağıt belge kullanımını ortadan kaldırmak ve kurumlar arası entegrasyonu sağlamaktır. Bu anlamda Ticaret Noktası hem bir onay otoritesi hem de bir eNoterdir. eNoter fonksiyonları Ticaret Noktası ile anlaşmalı bir noter tarafından yerine getirilebilir fakat kullanıcı kimlik tesbiti ve imza doğrulaması mutlaka Ticaret Noktası tarafından yapılmalıdır. Bu sebepten dolayı Ticaret Noktası kendi açık anahtar altyapısına sahip bağımsız bir onay otoritesi konumunda bulunmalıdır. Elektronik belgelerin güvenliği açısından Ticaret Noktası bünyesinde üretilmeleri , kullanılmaları ve arşivlenmeleri gerekmektedir. Eğer eNoter Ticaret Noktası ile dışardan anlaşmalı olacak ise , sisteme dışardan erişmek suretiyle noterlik fonksiyonunu yerine getirmelidir. Ya da kendi sisteminin kapasitesi yeterli ise üretilen tüm belgelerin bir nüshasını kendi sistemine aktararak kopyalar ile orjinalleri refarans bazında karşılaştırmak suretiyle belge ve üzerindeki imzaların doğruluğunu teyit edebilir. 2.2.2 Ticaret Noktası Tek Belge Sistemi Ticarette kullanılan ve hukuksal geçerliliği olan belgeler önceki bölümlerde de değinildiği gibi halen kağıt belgelerdir. Bu belgeler kendilerini tanzim eden kuruluşlarda bulunan yetkili kişiler tarafından imzalanmak suretiyle hukuksal geçerlilik kazanmaktadır. Ticarette kullanılan belgeler çok çeşitlidir ve farklı kurumlar tarafından tanzim edilip farklı fonksiyonları yerine getirmektedirler. Elektronik ortamda bu belgelerin eş değerinin hazırlanması için her bir belgenin ayrı ayrı tasarlanmasına gerek yoktur. Ticaret Noktası açık anahtar altyapısı içersinde her kuruluşun imza yetkileri tanımlanmış olduğu için web tabanlı çalışan tek bir XML belgesine erişmek suretiyle her kurum belge üzerinde kendileri için tasarlanmış farklı haneleri kullanmak suretiyle ayrı ayrı tanzim edilen tüm belgelerin fonksiyonlarını bu belge üzerinde yerine getirebilirler. İç ticaret ve dış ticaret işlemleri için TNDTB (Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi) ve TNİTB (Ticaret Noktası İç Ticaret Belgesi) olmak üzere ayrı ayrı iki belge tanımlanması yeterli olacaktır. Ticaret Noktası tek belge sistemi üzerinde ticari işleme taraf olan tüm kurumların sistemlerinin entegrasyonu aşağıda listelenen proseslerin uyumlu bir şekilde çalışması ile mümkün olacaktır: I. Birey Kimlik Tesbiti Bir kurumu temsil yetkisine sahip olan bireyler Ticaret Noktasında işlem yapan bireylerin statüleri arasında profesyonel statü olarak adlandırılır (Bkz. Ticaret Noktasında Taraflar ; Bireyler). Ticaret Noktası bünyesinde kayıtlı bulunan her bireyin her ne statüde bulunursa bulunsun mutlaka kişisel kimlik kodu (Personal digital ID) bulunmaktadır ve işlem yapmak üzere sisteme giriş yapması için önce kullanıcı adı ve şifresi vasıtasıyla Ticaret Noktası açık anahtar altyapısı üzerinde kimlik tesbiti yapılır. II. Birey Yetki Tesbiti Ticaret Noktası üzerinde profesyonel statüde bulunan bireylerin kurumlar adına yürütecekleri işlemler iki kademeli bir yetkilendirme sistemi ile belirlenir. İlk kademe kurumun yetki sınırıdır. Her kurumun faaliyet alanına göre TNDTB üzerinde erişim sağlayabileceği alanlar farklıdır. Örnek olarak nakliye şirketleri malın hareketi ile ilgilenirler ve belge üzerinde sadece kendilerine ayrılmış olan alanlara giriş yapabilirler. Bankalar ise sadece ticari işlemin para hareketini ilgilendiren kısmı ile ilgilenirler ve belge üzerinde işlemin türüne göre gereken kurumların onayı varsa ödemeyi gerçekleştirirler. Her bir kurumun yetki çerçevesi Ticaret Noktası tarafından belirlenir. Bu kurumları temsil eden ve Ticaret Noktası üzerinde işlemleri bu kurumlar adına yürütmekle yetkili olan bireylerin yetki sınırları ise kurumların kendileri tarafından belirlenir. İşlem türü , meblağ vs. gibi çeşitli kriterlere göre her bireye sistem üzerinde farklı yetkiler tahsis edilebilir. Birey kimlik tesbiti yapılıp sisteme login olduktan sonra Ticaret Noktası yetki tesbit sistemi ile bireyin sadece yetkisi olduğu işlemleri yapabilmesi sağlanır. Bireyin yetkisiz olduğu ekranlara erişimi ise engellenir. III. Belge Üretimi Kurumlar arası entegrasyon sorununun çözülmesinin ilk şartı kurumların aralarında ortak bir referans sisteminin kullanması ve ortak bir arşiv sisteminin bulunmasıdır. Bunları sağlamak için ayrı ayrı kurumlar tarafından üretilen pek çok ticari belgenin bir araya getirilmesi ve tarafsız bir kurumun bünyesinde tek referans tahtında üretilip arşivlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktası tek belge sistemi nezdinde TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi ve TNİTB-Ticaret Noktası İç Ticaret Belgesi üretilmektedir. IV. Referans Atanması Ticaret Noktası üzerinde tüm kurumlar entegre bir şekilde bir işlemin tüm süreçlerini aynı referans altında yürütürler. Ticari işleme müdahil olan tüm kurumların aynı işleme atadıkları referansın aynı olması ve zaman boyutunda işlemin başından sonuna kadar bu referansın kullanılması kurumlar arası entegrasyonun sağlanması için vazgeçilmez bir gerekliliktir. V. Belge Yönlendirme Güvenlik açısından bir ticari belgenin sadece işlem ile ilgili olan kurumlar tarafından görüntülenebilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Ticaret Noktası belgeleri bir kere üretildikten sonra belgeyi üreten tarafın mutlaka belgeyi işleme taraf olacak kurumlara yönlendirmesi gerekecektir. Ticaret Noktası belgeleri web tabanlı belgeler oldukları için e-Posta ile gönderilen belgelerin şifrelenip karıştırılması (hashing) yöntemi kullanılmaz. Sadece belgeye erişim sağlanması istenen kuruma belgenin linki gönderilir. Bu kurumun belge üzerine erişim için yetkilendirildiği anlamına gelmektedir. Linkin gönderildiği kurum dışındaki bir kurum aynı linki kullanarak belge üzerine erişemeyecektir. Örnek olarak TNDTB önce satıcı tarafından tanzim edilir ve alıcıya yönlendirilir. Alıcı bu belgeyi Ticaret Noktasına kayıtlı bir gözetim şirketine yönlendirmek suretiyle gözetim kuruluşunu yetkilendirmiş olacaktır. VI. Elektronik arşivleme Üzerinde yürütülen iş süreçleri tamamlanmış belgelerin statüsü kapalıya dönüşür ve otomatik olarak arşivlenir. Ticaret Noktası arşiv sistemi üzerinden belgeler zaman sınırı olmaksızın geriye doğru sorgulanabilir. Dış ticaret çok daha karmaşık bir konu olduğu için TNDTB – Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi daha çok sayıda ve daha karmaşık fonksiyonları yerine getirmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktası tek belge sisteminin ayrıntılarına geçmeden once klasik dış ticaret belgelerini ve fonksiyonlarını incelemekte fayda vardır. • Dış Ticarette Kullanılan Kağıt Belgeler 1) Faturalar : a) Proforma Fatura (Proforma Invoice) Satıcı tarafından hazırlanan mal evsafını ve satış koşullarını gösteren teklif niteliğinde bir belgedir. Alıcının teklifi kabul etmesi halinde proforma faturaya uygun olarak diğer belgeler tanzim edilir. b) Ticari Fatura (Commercial Invoice) Satıcılar tarafından alıcı adına düzenlenen , kesin satışın yapılmış olduğunu gösteren belgelere verilen addır. Uluslararası ticari kurallara göre faturada bulunması gereken bilgiler aşağıda listelenmiştir. • • • • • • • • Tarih ve numara Alıcı ve satıcının ticari ünvan ve adresleri Mal tanımı Birim fiyat Toplam tutar Ödeme şekli Teslim şekli Mal miktar ve ağırlığı c) Konsolosluk Faturası (Consular Invoice) Konsolosluk faturası eğer alıcı tarafından malın satış faturası üzerine kendi ülkesinin konsolosluğu tarafından onay verilmesi isteniyor ise , ticari faturanın konsolosluk tarafından tastik edilmesi suretiyle oluşturulmaktadır. d) Navlun Faturası (Freigth Invoice) Taşıma şirketinin navlun sözleşmesi kapsamında malı taşıtan taraf adına kestiği faturadır. 2) Taşıma Belgeleri : Malın sevk edilmek üzere teslim alındığını veya taşıma aracına yüklendiğini gösteren belgedir. a) Deniz Konşimentosu ( Marine Bill of Lading) Deniz konşimentosu taşıyıcı tarafından yükletenin isteği üzerine düzenlenen bir belgedir. Bu belge taşıyıcının malı teslim aldığını ve varış yerine ulaştıracağını beyan eder. Kıymetli evrak niteliğinde olup ciro edilmek suretiyle malların mülkiyetinin devrini sağlar. b) Kısa Form Konşimento (Short Form Bill of Lading) Navlun sözleşmesi ile ilgili şartların belgenin arkasında gösterilmeyip ön yüzde bir yasaya veya anlaşmaya tabi olduğunun belirtildiği konşimentolardır. c) Düz Hat Konşimentosu (Liner Bill of Lading) Gemilerinin uğrayacağı limanlar ve taşıma ücretleri tarifeye bağlı olan , düzenli sefer yapan taşıma şirketleri tarafından tanzim edilen konşimentolardır. d) Konteyner Konşimentosu (Container Bill of Lading) Malların konteynerler konşimentolarıdır. içinde taşınması durumunda düzenlenen deniz e) Karma Nakliyat Konşimentosu (Multimodal B/L) Denizyolu , karayolu , havayolu , demiryolu gibi taşıma yollarından en az iki farklı nakliye biçiminin kullanılması durumunda düzenlenen belgelerdir. f) Kira Sözleşmeli Konşimento (Charter Party B/L) Bir geminin tamamının veya belli bir bölümünün kiralanması için taşıma şirketi ile malını taşıtan taraf arasında yapılan kira sözleşmesine dayanılarak düzenlenen konşimentolara verilen addır. g) Ciro Edilemez Deniz Konşimentosu (Non-Negotiable Sea Way Bill) Deniz konşimentosu gibi ciro edilebilir bir kıymetli evrak olmayan denizyolu taşıma senetlerine verilen addır. h) ikinci Kaptan Makbuzu (Mate Receipt) Malların ikinci kaptan tarafından gemiye alındığını gösteren belgelerdir. Kıymetli evrak niteliğinde değildir. i) Hava Yolu Konşimentosu (Air Way Bill) Havayolu taşımacılığında kullanılan taşıma belgesidir. Makbuz niteliğindedir ve kıymetli evrak niteliğinde değildir , malların mülkiyetini temsil etmez. j) Demiryolu Hamule Senedi (Rail Way Bill) Demiryolu idaresi tarafından tanzim edilen bir makbuzdur. Kıymetli evrak niteliğinde değildir. Sadece malların sevk edilmek üzere demiryolu idaresine teslim edildiğini gösterir. k) Karayolu Taşıma Belgesi (CMR-Convention Merchandises Routiers) Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı Avrupa ülkelerinin imzaladığı bir taşımacılık anlaşması olan Convention Merchandise Routiers hükümlerine tabi olarak düzenlenir. Malların nakliyeci tarafından iyi durumda teslim alındığını ve taşıma sözleşmesinin yapıldığını gösterir. Ciro edilemez ve kıymetli evrak niteliğinde değildir. l) Nakliyeci Makbuzu (FCR-Forwarder’s Certificate of Receipt) Navlun komisyoncuları tarafından düzenlenen bir belgelerdir. Navlun komisyoncuları taşıyıcı veya acentası olmadıkları için taşıyıcı adına hareket edemezler ve taşıma senedi tanzim edemezler. Bu nedenle FCR sadece malların navlun komisyoncuları tarafından sevk edilmek üzere teslim alındığını gösterir. m) Posta veya Kurye Makbuzları (Courier or Mail Receipt) Malların posta veya kurye ile gönderildikleri durumda posta idaresi veya özel kurye şirketi tarafından tanzim edilen ve malların teslim alındığını gösteren makbuzlardır. n) FIATA Belgeleri (Federation of Forwarding Agents Association) Uluslararası Nakliye Acentaları Birliği – FIATA (Federation of Forwarding Agents Association) tarafından standartları belirlenmiş olan ve malların taşınmak üzere teslim alındığını belirten makbuzlardır. Sık kullanılan FIATA belgeleri aşağıda açıklanmıştır: • FIATA FCR: FIATA’ya üye nakliye acentaları tarafından düzenlenen teslim alındı makbuzlarıdır. Kıymetli evrak niteliğinde değildir ciro edilemezler. • FIATA FBL: FIATA’ya üye nakliye acentaları tarafından düzenlenen karma taşıma konşimentosudur. Karma nakliyat konşimentosu (Multimodal B/L) ile aynı özelliklere sahiptir. • FIATA FCT: FIATA’ya üye nakliye acentaları tarafından düzenlenir. Ciro edilerek deviredilebilme özelliğine sahiptir. 3) Sigorta Belgeleri: a) Sigorta Policesi (Insurance Policy) Malların yükleme yerinden varış yerine kadar karşı karşıya olduğu risklere karşı sigorta kapsamına alındığını gösteren , sigorta acentası veya şirketi tarafından düzenlenen belgedir. b) Sigorta Belgesi (Insurance Certificate) Birden fazla nakliye için şartları önceden belirlenmiş olan abonman veya flotan poliçelere bağlı olarak tanzim edilen ve mal yüklemesine bağlı olarak parti parti kullanımları gösteren sigorta belgeleridir. c) Kuvertür Mektubu (Cover Note) Sigorta komisyoncuları tarafından , sigortanın yapılmış olduğunu ya da yapılacağını üçüncü şahıslara duyurmak amacıyla düzenlenen belgelerdir. Bu belgeler sigorta poliçesi veya belgesi yerine geçmez. 4) Finansman Belgeleri: a) Poliçe (Bill of Exchange) Kanunla şekil şartları belirlenmiş olan , belli bir bedelin ödenmesi için tanzim edilen kıymetli evraktır. Alacaklı tarafından düzenlenir. b) Bono (Promissory Note) Poliçenin aksine borçlu tarafından düzenlenen ve alacaklısına teslim edilen , belli bir bedelin ödenmesi için tanzim edilen kıymetli evrak niteliğine haiz belgelerdir. 5) Uygunluk Belgeleri a) Menşe Şahadetnamesi (Certificate of Origin) Ticarete konu olan malların hangi ülke menşeli olduğunu gösteren belgelerdir. Firmalar tarafından düzenlenip ticaret odalarına onaylatılmaktadır. b) Çeki Listesi (Weight List) Tartı ile ölçülebilen malların ağırlığını ayrıntılı bir şekilde göstermek amacıyla satıcı tarafından düzenlenen belgelerdir. c) Ambalaj Listesi (Packing List) Gönderilen malların koliler halinde ambalajlanması durumunda , her kolinin içersinde hangi maldan kaç adet bulunduğunu gösteren listedir. d) Gözetim Belgesi (Inspection Certificate) Bağımsız üçüncü taraf gözetim şirketleri tarafından tanzim edilen , alımsatım sözleşmesinde yer alan şartlar çerçevesinde malın üretilip ambalajlandığını , yüklenip taşındığını ve kullanıma alındığını uzman gözetmenler aracılığı ile tesbit eden belgelerdir. e) Sağlık Sertifikası (Healt Certificate) Gıda maddeleri , canlı hayvan , et , deri gibi malların sağlık koşullarının uygun olduğunu gösteren , tarım bakanlığı tarafından tanzim edilen belgelerdir. f) Bitki Sağlık Sertifikası (Phytosanitary Certificate) Bitki , bitki parçaları ya da bitkisel ürünlerin hastalık ve haşerelerden korunmuş olduğunu gösteren belgedir. Tarım bakanlığınca tanzim edilir. g) Analiz Sertifikası (Certificate of Analysis) Malların kimyasal niteliğinin ve kalitesinin saptanması için yapılan analizler sonucu düzenlenen belgelerdir. 5) Dolaşım Belgeleri: a) ATR Türkiye – Avrupa Topluluğu arasındaki gümrük birliği uyarınca , serbest dolaşıma tabi ürünlerin serbest dolaşımını sağlıyan belgedir. İhracatçı tarafından tanzim edilir , sanayi veya ticaret odaları ve gümrük idareleri tarafından onaylanır. b) EUR.1 Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi – EFTA (European Free Trading Area) ülkeleri (İsviçre , Norveç , Liechtenstein , İzlanda) ile Türkiye arasında yapılan ticari işlemlerde kullanılan serbest dolaşım belgesidir. İhracatçı tarafından tanzim edilir. Sanayi veya ticaret odaları ve gümrük idareleri tarafından onaylanır • Ticaret Noktası Tek Belge Sistemi Günümüzde dış ticarette kullanılan kağıt belgelerin genel bir listesi yukarıda görüldüğü gibidir. Bu belgeler ticaretin taraflarını oluşturan kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenmektedir. Bu belgelerin amacı alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para hareketini sağlamaktır. Bu belgeler değişik kurumlar tarafından hazırlanmakta ve ticarete taraf olan kurumlar arasında el değiştirmek suretiyle dolaşmaktadır. Bu belgeler üzerine farklı kurumlar tarafından düşüm , kaşe , imza gibi eklemeler yapılmaktadır. Kağıt belgelerin fiziksel olarak kurumlar arasında dolaşması büyük zaman kaybına sebep olmaktadır ve belgeler üzerinde yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi çok zordur. Halbuki elektronik belgeler kurumlar arasında çok hızlı hareket edebilmekte ve yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi kolaylıkla yapılabilmektedir. Ayrıca sahte belge düzenlenmesi , belge üzerinde tahrifat yapılması gibi sorunların elektronik ortamda kolaylıkla önüne geçmek mümkündür. Belge statüsü belgeyi tanzim eden ve ilgili tarafa gönderen kurum tarafından online olarak sürekli kontrol edilebildiği için kağıt belgeler gibi akibetlerinin tesbit edilmesi zor değildir. Elektronik belgelerin bunlara benzer pek çok faydası olmasına rağmen (Bkz. Bölüm V e-Belgelerin Faydaları) dünya genelinde ticari işlemlerde kağıt belgeler halen yaygın olarak kullanılmaktadır. Milletlerarası Ticaret Odası – ICC (International Chamber of Commerce) tarafından akreditifler tahtında elektronik belgelerin ibrazını düzenleyen eUCP broşürü yayınlanmış olmasına rağmen bankalar arasında akreditifler tahtında elektronik belge ibrazı ihmal edilebilecek kadar azdır. Kağıt belgeler halen ticari hayattaki hakimiyetlerini sürdürmektedirler. Ana sorun tüm dünyada kullanılabilecek ortak standartların olmayışıdır. Bu noktada XML teknolojisinin gelişmesi ve dünya genelinde ortak olarak kullanılacak olan XML standartları yönündeki çalışmalar umut verici görülmektedir. Fakat bu çalışmaların ortak yönü yukarıda en çok kullanılanları listelenmiş olan kağıt belgelerin eş değeri olan XML formatlı belgelerin ayrı ayrı hazırlanmasıdır. Halbuki bu tamamen gereksizdir. Çünkü XML belgelerinin asıl mucizesi olan web tabanlı kullanılabilir olma özelliği gözardı edilmektedir. Yani bir XML belgesinin kağıt belgeler gibi ayrı ayrı hazırlanma zorunluluğu yoktur. Bir kere üretildikten sonra alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para hareketine müdahil olan tüm kurumlar tarafından web üzerinden erişilmek suretiyle gerekli kontrol , düşüm , onay ve imza işlemleri aynı belge üzerinde ve internet vasıtasıyla belgeye erişmek suretiyle gerçekleştirilebilir. Bu durumda kağıt belgelerin elektronik eş değerlerinin tek tek oluşturulmasının gerekliliği yoktur. Tek tek oluşturuldukları taktirde bu belgelerin elektronik ortamda tek referans altında birleştirilmeleri ayrıca bir işlem yapılmasını gerektirecektir ve iş süreçlerinin karmaşıklaşmasına sebep olacaktır. Tek belgenin üretilmesi için tüm tarafları birleştiren eNoter ve onay otoritesi niteliklerine haiz bağımsız üçüncü taraf bir kurumun mevcudiyetine gerek vardır. Bu kitapta tanımlanan fonksiyonların hepsini gerçekleştirebilen bir Ticaret Noktasının oluşturulması suretiyle ticaretin tüm unsurlarını bir araya getirmek ve ticari süreçleri zaman boyutunda birleştirmek ve başından sonuna kadar aynı ortamda yürütmek mümkün olacaktır. Ticaret Noktası tek belge sistemi dış ve iç ticarette kullanılmak üzere Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi – TNDTB ve Ticaret Noktası İç Ticaret Belgesi – TNİTB adı verilen iki çeşit belgenin üretilmesini ve ticari işlemlerin başından sonuna kadar bu belgeler üzerinden yürütülmek suretiyle en yüksek verime ulaşılmasını sağlayacaktır. Onay otoritesi fonksiyonu sayesinde tüm taraflara açık anahtar altyapısını sunan Ticaret Noktası bünyesinde faaliyet gösteren her kurumun kendine özel imza yetkileri tanımlanabilecek ve tek belge sistemine erişerek taraf oldukları ticari işlemin üzerinde yürütülmekte olduğu Ticaret Noktası belgesine erişebilecekler ve bu belge üzerinde kendilerine tahsis edilmiş olan hanelere giriş yapmak suretiyle ticari fonksiyonları bu tek belge üzerinde yerine getirebileceklerdir. Bu belgenin kurumlar arasında gönderilmesi söz konusu değildir. Ticaret Noktası bünyesinde üretilecek ve saklanacak olan bu belgeye kurumlar web üzerinden erişebileceklerdir. Belirli bir kurumun belgenin varlığından haberdar edilmesi veya belgenin ilgili kurumun incelemesine sunulması istenildiğinde belgeyi web üzerinde barındıran adresin linki istenen kuruma Ticaret Noktası belge yönlendirme modülü vasıtasıyla gönderilebilecektir. Belgeye erişim sadece belgenin yönlendirildiği kurumun yetkili kullanıcı adı ve şifreleri ile olacağı için web üzerinden belgenin üzerinde yürütüldüğü ticari işleme taraf olmayan bir kurum veya bireyin belgeyi görüntülemesi mümkün olmayacaktır. İlgili kurumlar internetten Ticaret Noktası tek belge sistemine erişmek suretiyle, belgeler üzerinde sistemde kendilerine atanmış yetkiler dahilinde ve belge üzerinde kendilerine ayrılmış olan alanlar üzerinde giriş , değişiklik , onay gibi işlemleri gerçekleştirebileceklerdir. Tek belge kullanımı ticarette devrim niteliğinde olup farklı kurumlar arasında tek referans sisteminin ve ortak elektronik arşiv sisteminin kullanılmasını , ilerki aşamalarda ise işlemlerin bir kısmını otomatik olarak gerçekleştirebilecek akıllı elektronik belgelere geçişi sağlayacaktır. Model VI.1 klasik iş akışında görüldüğü gibi , pek çok kurum ticari süreçlere farklı evrelerde katılmakta ve kurumlar arasında belgeler gidip gelmektedir (Bkz. Model VI.1 Klasik İş Akışı). Halbuki Model VI.1 ’de tanımlanmış olan Ticaret Noktası üzenden iş akışı için Şartlı Havale ve Geri Tazmin modellerinde işlem tüm tarafların Ticaret Noktası nezdinde tutulan TNDTB- Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesine web üzerinde işlemin çeşitli evrelerinde kendilerine ait kullanıcı adı ve şifleri kullanmak suretiyle (kimlik tesbiti ve imza doğrulamaları sistem tarafından otomatik yapıldığından klasik sistemde kağıt belgelerin imza doğrulamaları için gereken uzun prosedürlere gerek kalmamaktadır) erişerek gerekli fonksiyonları yerine getirmeleri şeklinde yürümektedir. Ticaret Noktası tek belge sisteminin önemli özelliklerinden biride belge üzerinde yapılan tüm işlemlerin zamanının işlemi gerçekleştiren kurum çalışanın kimliği ile birlikte sistem üzerinde kayıt altına alınmasıdır. Zaman damgası (Time Stamp) adı verilen bu fonksiyon sayesinde belge üzerindeki tüm güncellemeler kayıt altında tutulabilecektir. Tek elektronik belge üzerinden tüm iş süreçlerinin yürütülmesinin faydalarından bazıları aşağıda listelenmiştir. • Ayrı ayrı farklı kurumlar tarafından tanzim edilen ticari belgelerin biraraya getirilmesine gerek kalmayacaktır. • Tek belge ve tek referans altında tüm iş süreçleri tamamlanabilecektir. • Klasik ticarette çokça rastlanan belgeler arası uyumsuzluk sorunu ortadan kalkacaktır. • Sahte belge düzenlenmesi ve belgeler üzerinde tahrifat yapılması mümkün olmayacaktır. • Belgeler elektronik ortamda kurumlar arası ortak tek bir referans sistemi tahtında arşivlenebilecektir. • Bir kısım iş süreçlerinin belgenin kendisi tarafından otomatik olarak gerçekleştirilmesi mümkün olabilecektir. • Kurumlar arası sistem entegrasyonu sorunu çözülebilecektir. • Belgelerin kurumlar arasında gidip gelmesine gerek kalmayacaktır. • Belge kaybolması veya postada gecikmesi sorunları kalmayacaktır. • Belge üzerinde yapılan hatalar belgenin gönderildiği kurumdan geri getirilmesine gerek kalmadan kolayca düzeltilebilecektir. • İstatistiki veriler ve raporlar daha doğru sonuçlar verecektir. • Elektronik belgelerin imza doğrulaması sistem tarafından otomatik olarak gerçekleşeceği için kağıt belgelerde olduğu gibi ayrıca imza doğrulamasına gerek yoktur. • Fiziksel ofis ortamına ihtiyaç duymadan internet bağlantısı kurulabilen her yerden erişilebilecektir. • Posta ve kurye masrafları ortadan kalkacaktır. • Kağıt belgelerin arşivlenmesi için gereken yüksek maliyetler ortadan kalkacaktır. • Farklı kurumların sistemlerindeki mükerrer veri girişlerine gerek kalmayacaktır. • Kurumlar ve ülkeler arası uygulama farklılıkları en az seviyeye indirilecektir. Çünkü verimli bir şekilde ticaret yapmak ve maliyet avantajından faydalanmak isteyen herkes ortak standartlara uymak zorunda kalacaktır. • İş süreçlerine insan müdahalesi en az seviyeye ineceği için rüşvet vs. gibi sorunlar önlenecektir. • Karmaşık ödeme yöntemleri yerine tek elektronik belge üzerinden gerçeleşen Model VI.1 ’de tanımlanan ödeme yöntemleri gibi basit ödeme yöntemlerinin kullanılması ile uzmanlaşma ve aşırı detay bilgiye gerek kalmadan ticaret yapılabilecektir. Bu durum özellikle dış ticaret şirketlerinde uzman personel maliyetlerini düşürecektir. • XML belgelerinin çok dilli görüntülenebilme özelliği sayesinde elektronik belgeler ticari tarafların ana dilinde hazırlanabilecek ve istenilen dilde görüntülenebilecektir. Bu durum ticari taraflar arası iletişimin kolaylaşması ve dil sorunun çözülmesi açısından önemlidir. • Belge statüsünün ve belge üzerindeki değişikliklerin ticari işleme müdahil olan tüm kurumlar tarafından eş zamanlı olarak takip edilmesi mümkün olacaktır. Uzak ülkelere gönderilen kağıt belgelerin akibetinin tesbitindeki zorluklar göz önüne alındığında bu özelliğin önemi daha iyi anlaşılacaktır. • Zaman damgası fonksiyonu sayesinde elektronik belge üzerinde tüm kurumlar tarafından yapılan güncellemelerin zamanı sistem üzerinde kayıt altına alınabilecektir. Belge üzerinde hangi tarihte ne tür işlemlerin gerçekleştiğinin tesbit edilmesi ticari işlemler üzerinde geriye dönük çalışmalar açısından önem arz etmektedir. Yukarıda görüldüğü gibi ticari işlemlerin tek bir elektronik belge üzerinde yürütülmesinin sayılamayacak kadar faydası bulunmaktadır. Ticaret Noktası tek belge sisteminin faydalarının daha iyi anlaşılabilmesi için Model VI.1 ’de dış ticaret işlemlerinde klasik iş akışı ile Ticaret Noktası üzerinde tasarlanan iş akışları çeşitli yönlerden karşılaştırılmak suretiyle irdelenmiştir. MODEL VI.1 DIŞ TiCARETE UYGULANAN KLASiK iŞ AKIŞININ TiCARET NOKTASINA UYARLANMASINA DAİR MODEL M Emre Civelek , T. Kürşad Akpınar ; Ekim 2002 • Tek Referans Sistemi Daha önceki konularda değinildiği gibi Ticaret Noktasının ana amacı ticaretin tüm unsurlarını bir araya getirmek ve ticari işlemlerin tarafları olan kurumların sistemlerinin birbirleriyle entegrasyonun ve bu kurumların iç iş süreçleri ile dış iş süreçlerinin entegrasyonunun sağlanmasıdır. Kurumlar arası iş süreçlerinin entegrasyonunun sağlanmasının ilk şartı kurumlar tarafından yürütülen işlemlerin referanslarının çakışmaması ve her işlem için farklı referans üretilmesidir. Aynı şekilde aynı işlemle ilgili bütün kurumların gerçekleştirdiği tüm iş süreçlerinde zaman boyutununda tek referans altında toplanması gerekmektedir. Farklı kurumlar tarafından ayrı ayrı üretilen elektronik belgeler ile bu tür bir referans birleştirmesi yapmak çok karmaşık iş süreçleri tasarlanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle tek referans sistemi kullanılabilmesi için tek belge sisteminin kullanılması ve başından sonuna kadar tüm iş süreçlerinin bu belge üzerinde yürütülmesi gerekmektedir. Belge ilk üretildiği anda sistem tarafından otomatik olarak sadece bu işleme özel bir referans üretilerek bu belge üzerine atanmalı ve ticari işlem tamamlandıktan sonra belge statüsü kapalıya çevrilmek suretiyle yine aynı referans tahtında elektronik ortamda arşivlenmelidir. Tek belge ve tek referans kullanılması , iş süreçlerinin otomasyonu ve verimli bir elektronik arşivleme için çok önemlidir. Eğer farklı kurumlar herbiri kendi belgesini ayrı ayrı üretir ise herbir kurum kendi referans sistemine göre belgelere referans atayacak ve kendi sistemleri içersinde bu belgeyi arşivleyecektir. Fakat bu kurumlar arası iş süreçlerinin ve e-iş sistemlerinin entegrasyonu için büyük bir engel teşkil etmektedir. Bunun yerine üçüncü taraf güvenilir bir kuruluşun bünyesinde tek referans sistemi ile üretilen tek belge üzerinde işlemlerin yürütülmesi kurumları kendi ürettikleri belgeleri ayrı ayrı arşivleme derdinden kurtaracaktır. Belgeler ayrı ayrı üretilip arşivlendiği taktirde belge ile bağlantılı olarak diğer kurumlar nezdinde gerçekleştirilen iş süreçlerinin sorgulanmasıda mümkün olmayacaktır. Fakat Ticaret Noktası büyesinde tutulan elektronik arşivde , tek referans sistemi altında arşivlenen ve tüm iş süreçlerini üzerinde toplayan tek elektronik belgenin sorgulanması ile işlemin tüm boyutları kısa süre içersinde sorgulanabilir. Böyle bir sistemin önemini daha iyi kavrayabilmeniz için iki yıl önce yapılmış olan bir ticari işlemin detaylarına ihtiyacınız olduğunu ve bu işlemin yaklaşık on adet ticari belge kullanılarak yürütüldüğünü düşünün. Bu belgelerin her biri farklı kurumlar nezdindeki arşiv depolarında tutuluyor olsun. Her bir kuruma yazı yazmak suretiyle başvurup bilgi istemek gerekecektir ve kurumların bu belgeleri arşivden bulup gerekli bilgileri derlemeleri ise haftalar hatta aylar sürebilir. Halbuki elektronik ortamda arşivlenmiş ve tek belge , tek referans tahtında yürütülmüş bir ticari işlemi isterseniz on yıl sonra sorgulayın fark etmeyecektir , gerkli detaylara saniyeler içersinde ulaşılabilecektir. İşte internetin asıl mucizesi burda saklıdır. İnternet henüz tüm boyutlarıyla insanlık tarafından verimli olarak kullanılmaya başlanmış değildir. İnternet gerçekten ticari hayatta verimli bir şekilde kullanılmaya başlandığında dünya üzerinde çok büyük değişikliklere sebep olacaktır. • Arşivleme Sistemi Kağıt belgelerin arşivlenmesi özellikle büyük organizasyonlar için çok maliyetli ve zaman kaybettirici bir iştir. Özellikle devlet kurumları , bankalar gibi büyük organizasyonların , üzerinde işlem yürüttükleri belgeleri on yıl gibi bir süre muhafaza etme mecburiyetleri vardır. Günde binlerce işlemin yapıldığı , on binlerce sayfa kağıt harcanarak işlemlerin yürütüldüğü bir kurumun kağıt belgeleri muhafaza etmek için nem , yangın ve hırsızlığa karşı güvenli büyük depolara ve arşivlenecek bu belgelerin istenildiği zaman bulunması için kolileme , tasnif ve taşıma işlemlerinde görevlendirilecek yeterli sayıda elemana ihtiyaçları olacaktır. Bu sayılanlar bir kurum için çok büyük maliyet anlamına gelmektedir. Ayrıca bir belgenin ihtiyaç duyulduğu zaman arşivden çağrılması günler sürmektedir. Halbuki Ticaret Noktası bünyesinde elektronik ortamda yürütülen işlemler yine Ticaret Noktası bünyesinde elektronik ortamda otomatik olarak arşivleneceği için ve sistem içersinde işlemler tek referans ve tek belge ile yürütüleceği için firmalar ekstra bir maliyet altına girmeden ve ayrıca kendi firmaları nezdinde bir arşiv sistemi oluşturmaya gerek duymadan direkt olarak Ticaret Noktası üzerinden işlemleri sorgulayabileceklerdir. Bunun neticesinde özellikle büyük kurumlar için arşivleme bir sorun olmaktan çıkacaktır. Bu nedenle arşivleme sistemi Ticaret Noktasının ticari işlem maliyetleri üzerine en etkili fonksiyonlarından biridir. • Otomasyon Sadece tek belge sistemi ve elektronik arşivleme ile iş süreçlerinde kağıt kullanımını ortadan kaldırmak ve iş süreçlerini hızlandırmak internetin verimli şekilde kullanılması için yeterli değildir. İş süreçlerinin bir kısmının otomatik olarak gerçekleşmesini sağlamak gerekmektedir. Bunu sağlamak için akıllı elektronik belge adı verilen , kullanıldığı işlem için özel olarak tasarlanmış , kendisi vasıtasıyla gerçekleştirilecek iş süreçlerini bilen , değerlendiren ve kısmen otomatik olarak gerçekleştirebilen elektronik belgelere ihtiyaç vardır. Akıllı elektronik belgelerin ana fonksiyonları aşağıda açıklandığı gibidir: 1. Kullanıcıyı yönlendirme: Bilindiği gibi özellikle dış ticaret uzmanlaşma gerektiren bir konudur. Bunun sebebi ülkelerin dış ticaret mevzuatlarının farklı olması , farklı ödeme yöntemleri ve uygulamalarının bulunmasıdır. İlk kez çalıçağı bir ülke ile yürütülen işlemlerde yanlışlıklar yapan ve bu yanlış uygulamalar dolayısıyla zarara uğrayan firma sayısı oldukça yüksektir. Ticaret Noktası üzerinde tüm iş süreçlerini kapsayacak olan elektronik belge akıllı bir belge olarak tasarlanırsa her bir adımda kullanıcıları yönlendirerek işlemlerin yanlış yapılmasını engelleyebilir. Örnek olarak teslim şekli FOB olan bir işlem yürütülürken sistem alıcıyı sigorta yaptırması konusunda uyarabilir , ya da sigortanın alıcı tarafından yapılması dış ticaret mevzuatında zorunlu tutulan bir ülkeye ihracat yapılırken sistem satıcıyı CIF teslim şeklini kullanmaması gerektiği konusunda uyarabilir veya ithalatta ihraç ülkesinde bulunan konsolosluğunun faturaya onay vermesi konusunda dış ticaret mevzuatında hüküm olan ülkelere ihracat yapılacaksa , TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi satıcı tarafından imzalanıp ticari fatura niteliği kazandığı aşamada satıcı sistem tarafından uyarılarak faturanın alıcının ülkesinin konsolosluğuna yönlendilmesi temin edilebilir. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkündür. Sonuç olarak akıllı elektronik belgeler kullanıcıların asgari bilgi ile kullanabilecekleri şekilde kullanıcıyı işlem süresince çıkan uyarılar ile yönlendirebilir. Buda gereksiz detaylar üzerine insanların uzmanlaşmak için zaman harcamaları yerine , zaman kaynağını müşteri memnuniyetini arttırma ve araştırma-geliştirmeye yönlendirmelerini sağlayacaktır. 2. Değerlendirme: Akıllı elektronik belgeler üzerinde kullanıcılar işlemin anlık maliyetini ve gelecekteki muhtemel maliyetleri izleyebilmelidir. Akıllı elektronik belge üzerinde gerçekleşen işlemler firma sisteminde otomatik olarak muhasebe kaydı yaratmalı ve aynı anda Ticaret Sistemi içersinde istatistiki bilgi haline dönüştürülmelidir. Yani bir akıllı belge üzerinde gerçekleşen işlemler kullanıcılar tarafından her boyutu ile değerlendirilebilmelidir. 3. İş süreçlerini otomatik gerçekleştirebilme: İş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştirebilme akıllı elektronik belgelerin en önemli fonksiyonudur. Tek belge sistemiyle ticari taraflar arasında yürütülen işlemlerin hızları ve kaliteleri yükseltilebilir. Bu suretle önemli seviyede zaman kazanımı ve maliyet düşüşü sağlanabilir. Fakat buda yeterli değildir. Bazı iş süreçlerinin otomasyona sokulması ve karar alma aşamalarının bazılarında insan faktörünün devre dışı bırakılması gerekmektedir. Bu suretle bazı rutin işlemlerin insan müdahalesi olmadan sistem tarafından yapılması sağlanacaktır. Ticaret Noktası sisteminde otomasyon belge üzerinden sağlanacağı için Ticaret Noktası tek belge sistemi üzerinde kullanılan belgelerin akıllı elektronik belgeler olarak tasarlanması gerekmektedir. Web tabanlı bir elektronik belge üzerinden işlemlerin otomatik gerçekleşmesi için belgelerin geri planda çeşitli uygulamaları otomatik olarak çalıştırabilecek şekilde tasarlanmaları gerekecektir. Otomasyona örnek olarak belge üzerinde yapılan işlemler ile ilgili tahakkuk eden vergilerin otomatik ödenmesi veya kullanılan ödeme yöntemine göre alım-satım sözleşmesi şartları yerine geldiğinde alıcı ve satıcı hesapları arası para transferinin otomatik gerçekleşmesi vs. verilebilir. İşlemlerin otomasyona sokulması işlem hızını ve kalitesini arttıracağı gibi asıl önemi iş süreçlerine insan müdahalesinin azaltılmasıdır. Bu suretle insan müdahalesinden kaynaklanan pek çok dezavantajdan kurtulmak mümkün olacaktır. İş süreçlerinin otomatik gerçekleşmesi sayesinde insan müdahalesinin azaltılmasının bazı faydaları aşağıdaki gibi özetlenebilir: • İnsan hatasından kaynaklanan sorunların ortadan kalkması. • Rutin işler için kullanılan personel sayısının azaltılması. • Rüşvet , iltimas vs. gibi iş süreçlerine insan müdahalesinden kaynaklanan sorunların ortadan kalkması. Görüldüğü gibi akıllı elektronik belgelerin en önemli fonksiyonu üzerinde gerçekleşen iş süreçlerinin bir kısmını otomatik olarak gerçekleştirebilmesidir. 4. Belge içi tutarsızlıkların otomatik olarak tesbiti: Akıllı elektronik belge üzerinde çeşitli kurumlar tarafından girilen bilgilerin birbirleriyle tutarlı olup olmadığını otomatik olarak kontrol etmelidir. Örnek olarak mal tanımı buday ise birim olarak tane seçilmesine izin verilmemelidir veya birim başına girilen fiyatın ürün ile uyumlu bir fiyat olup olmadığı belge tarafından otomatik olarak kontrol edilmelidir. Eğer herhangi bir kurum tarafından belge üzerine girilen bilginin diğer kurumların girdiği bilgiler ile uyumsuz olduğu tesbit edilirse kullanıcı yanlış giriş yaptığı konusunda uyarılarak belge üzerindeki yanlışlıklar dolayısıyla meydana gelebilecek gecikmelerin önceden önüne geçilebilecektir. 5. Güncelleme kayıtlarının tutulması: Belge üzerinde çeşitli kurumlar tarafından yapılan güncellemelerin kurumdaki hangi birey tarafından , hangi tarih ve saatte yapıldığının belge üzerinde kayıt altına alınması gerekmektedir. Bu suretle belge üzerinde sorgulama , bilgi girişi , düzeltme , onaylama vs. gibi , çeşitli kurumlarda çalışan farklı yetki grubundaki kişilerce yapılan işlemlerin elektronik belge üzerinde kimin tarafından yapıldığı zaman damgası ile birlikte sorgulanabilecektir. İşlemlerin iz kaydının ayrıntılı bir şekilde tutulması geriye dönük çalışmalar yapılması açısından çok önemlidir. 2.3. Ticari Bilgi Temini Ticaret Noktası ticareti gerçekleştiren unsurları ve tarafları biraraya getirmek , taraflar arası iletişimi en üst seviyeye çıkarmak ve kurumların elektronik iş sistemlerinin entegrasyonunu sağlamak için belgesiz iletişim sistemi ve eBelge sistemi üzerinden pek çok fonksiyonu yerine getirmektedir. Fakat Ticaret Noktası fonksiyonları kurumlar arası iletişimin arttırılması ve kurumların elektronik iş sistemlerinin entegrasyonu ile sınırlı değildir. Ticaret Noktası aynı zamanda ticaretle ilgili tüm birey ve kurumlara en güncel ticari bilgiyi sunan bir platformdur. Ticaret Noktasının üyelere yönelik ticari bilgi kanalları aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır: • Ticari Haber Bültenleri Düzenli ticari haber bültenleri almak isteyen bireysel ve kurumsal üyeler Ticaret Noktası üzerinden hangi konularda ticari bülten almak istediklerini belirten başvuru formunu doldurmak suretiyle e-Posta ile düzenli olarak ticari haber bültenlerini almaya başlarlar. Ticaret Noktası üyelerine sunduğu tüm içerikler ile ilgili güncellemeleri anında üyelerine duyuran e-Posta servisi, ilgilenen üyelere sunulur. Ticari konular ile ilgili Ticaret Noktasının çeşitli bölümlerinde yayınlanan yazı , röportaj , akademik çalışmalar , elektronik kitaplar vs. gibi içeriklere yenileri eklendiğinde üyelere e-Posta ile otomatik duyuru yapılmaktadır. Ticaret Noktasının geri planda çalışan içerik yönetimi modülü ile bağlantılı olarak çalışan bir e-Posta modülü bulunmalı ve bu modül Ticaret Noktası üzerinde yapılan tüm içerik güncellemelerini ilgili üyelere otomatik olarak e-Posta ile bildirmelidir. • Ülke Bilgisi Bir ürünü uluslararası pazara sürerken hedef pazarın tüm boyutlarıyla incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda ürünlerin satılacağı ülkenin ekonomik durumu , dış ticaret ve gümrük mevzuatı , gümrüklerindeki özel uygulamalar vs. gibi bilgiler üyelere sunulmalıdır. Ülke bilgisi bölümü Ticaret noktasının ticaret rehberi portalı içersinde ayrı bir bölüm olarak bulunmaktadır. Bu bölümde mevzuatsal bilgilerin yanında ülkeler hakkında genel bilgiler , konaklama ve seyahat bilgilerinede yer verilmelidir ve ülke içersinde ki değişik ürünlere özel uygulama örnekleri üyelere sunulmalıdır. İhracat yapılacak ülkenin ekonomik durumu , bankalarının güvenilirliği , dış ticaret ve gümrük mevzuatındaki farklılıklar , Ticaret Noktasına üye ihracatçı firmalar açısından çok hayati bilgilerdir. Bu nedenle bu bölümün düzenli olarak güncellenmesi gerekmektedir. • İçerik Paylaşımı Çağımız bilgi çağıdır ve internet ise bilgi paylaşımının en önemli mecrasıdır. Bu bağlamda Ticaret Noktası üyeleri arasındaki bilgi paylaşımını sağlayıcı imkanları üyelerine sunmalıdır. Herkesin oluşturduğu içerikleri özgürce paylaşabildiği Ticaret Noktası açık içerik bölümünün amacıda budur. Açık içerik bölümü içeriğin internet üzerinde paylaşımına ve tekrar kullanımına izin veren , ama aynı zamanda yazarın haklarınıda koruyan , içeriği interaktif hale getiren bir platformdur. Ek Metin VI.2.3 TİCARET NOKTASI AÇIK İÇERİK KURALLARI ÖRNEĞİ TİCARET NOKTASI AÇIK İÇERİK KURALLARI 1- Açık içerik , içeriğin sanal ortamda paylaşılmasına ve tekrar kullanımına izin veren , ama aynı zamanda yazarın haklarınıda koruyan bir Ticret Noktası hizmetidir. 2- Ticret Noktası internet sayfasına kişisel üyelik veya kurumsal üyelik kullanıcı adı ve şifreleri ile login olan her Ticret Noktası üyesi açık içerik hizmetini kullanabilir. 3- Ticret Noktası internet sayfası üzerinden içerik paylaşımı yapan üyeler her türlü Telif Haklarına riayet etmek zorundadırlar. Alıntı yapıldığı zaman mutlaka kaynak belirtilmelidir. 4- Ticret Noktası sayfasından yapılacak içerik paylaşımı dış ticaret ve elektronik ticaret konuları ile sınırlanmıştır. 5- Ticret Noktası sayfası üzerinden genel ahlak kurallarına ve kanunlara aykırı yayın yapılmaz. 6- Üyeler tarafından Ticret Noktası sayfası üzerinden yapılan yayınların doğruluğu ve güncelliği konusunda Ticret Noktası tarafından sorumluluk alınmaz. 7- Üyelerin Ticret Noktası sayfasına gönderdiği içeriklerin yayınlanma zorunluluğu yoktur . Ticret Noktası yayınlanan içeriklerin ,istediği zaman yayınına son verme hakkını saklı tutar. 8- Yayınlanan içeriklerden Telif Hakkı konusunda meydana gelen anlaşmazlıklardan içeriğin yazarı sorumludur. Açık içerik bölümü yazılarını yayınlamak isteyen üyelerin Ticaret Noktasına yazılarını gönderebildiği içerik gönderme modülü ve belirli bir konuda içerik arayan üyelerin konulara göre arama yapabildiği arama modülünden oluşmaktadır. • Akademik Çalışmalar Ticaret Noktası akademik çalışmalar bölümünde ticari konular ile ilgili yapılan akademik çalışmalar ve elektronik kitaplar yayınlanacaktır. Elektronik kitap formatında yayınlanacak olan çalışmalar XML teknolojisi vasıtasıyla çok ayrıntılı bir şekilde metin içersindeki cümlelere kadar arama yapabilen arama modülleri ile konularına göre tasnif edilebilecektir. Ticari konular üzerine internet vasıtasıyla ayrıntılı araştırma yapmak isteyen bireyler bu bölümden faydalanabileceklerdir. Elektronik kitap bölümünde yazarlara kitaplarını Ticaret Noktası bünyesinde elektronik ortamda yayınlama ve satma imkanı sunulacaktır. Ek Metin VI.2.4 TİCARET NOKTASI e-KİTAP YAYIN KURALLARI ÖRNEĞİ TİCARET NOKTASI e-KİTAP YAYIN KURALLARI 1- Ticaret Noktası elektronik kitap yayın bölümüne yazarları tarafından önerilecek kitapların bütün öğeleriyle tamamlanmış biçimde gönderilmesi, sonradan köklü ya da büyük ölçekli değişikliklerin yapılmaması gerekmektedir. 2- Ticaret Noktası gerek içerik ve gerekse yayın politikası açısından hiç bir medya kuruluşu ile veya web sitesi (veya web sitesi kurup işleten bir kuruluş, vb ile) ilişkide olmayıp kendi yayın ploitikasını kendi belirler. 3- Elektronik kitapların Microsoft uyumlu bir CD içinde, yazılım türü belirtilerek başvuruya eklenmesi gerekmektedir. 4- Ticaret Noktası yazarlardan kitapların e-kitap formatına getirilip internet üzerinden yayına hazır hale getirilmesi için bir defaya mahsus kurulum ücreti talep eder. 5- Kitap satışlarından elde edilen gelir üzerinden Ticaret Noktası ile yazar arasında belirlenen oran dahilinde , yazara ödeme yapılır. 6- Ticaret Noktası sitesinde yayınlanması için yazarı tarafından gönderilen eserlere telif ücreti ödenmeyeceği gibi gönderen kişi veya kurumlarca kendilerine e-kitap satışlarından sağlanan komisyon dışında , kendilerine herhangibir şekilde ücret ödenmesi istenemez. 7- e-Kitap haline getirilen eserler arasında seçme ve yayınlama hakkı Ticaret Noktasına ait olup herhangi bir eserin e-kitap haline getirildikten sonra yayınlanmaması durumunda herhangi bir yere şikayette bulunulamaz. 8- e-kitapların yayın süreleri Ticaret Noktası tarafından tesbit edilir. 9- Ticaret Noktası üzerinde yayınlanan eserlerin sorumluluğu yazarlara ait olup içerik açısından Ticaret Noktası sorumlu tutulamaz. Ticaret Noktası yayınlanacak olan her tür eser, yayınlanmadan önce gerek içerik gerekse teknik açıdan kontrol edilmekte , yayınlanmasında sakınca olmayan eserler yayınlanmaktadır. Ancak herşeye rağmen gözden kaçan hususlar ve konular nedeniyle Ticaret Noktası sorumlu tutulamaz. 10-Ticaret Noktası bünyesinde yayınlanmış bir eserin çalıntı olduğunun anlaşılması halinde o eserin yayımına son verilir. Fakat bu nedenle eserin gerçek sahibi veya sahipleri tarafından Ticaret Noktası hiç bir şekilde sorumlu tutulamaz. Gönderilen herhangi bir eserin çalıntı olup olmadığını araştırmak Ticaret Noktasının görevi ve sorumluluğu kapsamında değildir. 11-Ticaret Noktası üzerinde yayınlanan herhangi bir eserin ideolojik içerik taşımaması, belli kurum ve kuruluşlar ile kişilere hakaret edilmemesi, küçük düşürücü, aşağılayıcı içerik bulundurmaması özellikle dikkat edilen konuların başında gelmektedir. Bu türden yayınların Ticaret Noktasında yer alması söz konusu değildir. 12- Ticaret Noktası dahilinde pornografi, yetişkin içerikli hiç bir eser yayınlanamaz. Ticaret Noktası insan haklarına, genel ahlak kurallarına saygılı bir yayın politikası izlemekte olup pornografik, yetişkin içerikli eserlere yer verilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte, Ticaret Noktası tarafından e-kitap haline getirilmiş eser içersinde bu tip unsurların varlığı sonradan fark edilmiş ise , yayınlanmasına derhal son verilir. 13- Ticaret Noktası e-kitap bölümü ayrı bir bölüm olup, buraya eser göndermek ve eserlerini e-kitap halinde yayınlatmak isteyen yazarlar ve araştırmacılar için Ticaret Noktası Elektronik Kitap Yayın Kuralları Geçerlidir. Herhangi bir anlaşmazlık durumunda Ticaret Noktası Açık İçerik Kurallarına rücu edilemez. 14- Ticaret Noktasında yayınlanan hiç bir eser her ne olursa olsun başka bir sitede kopya edilmek suretiyle yayınlanamaz. Bu gibi faaliyetler internet ve yayın korsanlığı kapsamına girmekte olup, Ticaret Noktası herhangi bir eserin izin alınmaksızın kopya edilmesi ve yayınlanması durumunda gereken tedbirleri almak ve yasal yaptırım uygulatmak hakkını saklı tutulmaktadır. Ayrıca bu gibi bir durumla karşılaşıldığı takdirde söz konusu web sitesi aleyhinde her türlü uyarıcı yayını yapmak hakkı da bulunmaktadır. 15- Ticaret Noktası internetteki teknik olanaklar elverdiği süre ve ölçüde kendi yayınını aksatmaksızın devam ettirmeyi garanti eder. Fakat Ticaret Noktası dışında, Ticaret Noktasının yüklü olduğu HOST servisinde, erişim hatlarında, interNIC sisteminde ve benzer destek birimlerinde meydana gelebilecek teknik sorunlar kapsamında yayının belli bir süre aksaması veya durması halinde Ticaret Noktası sorumlu tutulamaz, söz konusu durumdan zarara uğranıldığı öne sürülerek herhangi bir talepte bulunulamaz. Ayrıca e-kitap satın alınması sırasında kullanıcıların kendi ISS’lerinden, telefon hatlarından veya bilgisayarlarından kaynaklanabilecek sorunlar nedeniyle Ticaret Noktasına erişmelerinde meydana gelebilecek zorluklar da Ticaret Noktasının sorumluluğu dışındadır . 16- Ticaret Noktası e-Kitap bölümünde eserleri satılan yazarlar ve bu eserleri satın alan internet kullanıcıları yukarıda açıklanmış bulunan bu kuralları peşinen ve aynen kabul etmiş sayılır. Herhangi bir durumda bu kurallardan habersiz olduğunu öne sürerek hiç bir talepte bulunulamaz ve Ticaret Noktası her ne şekilde olursa olsun sorumlu tutulamaz. Bunun haricinde kuralları kabul etmiş olsun olmasın, üçüncü şahıslar, kurum ve kuruluşlar hiç bir şekilde muhatap kabul edilmez. Üçüncü şahıslar hiç bir şekilde Ticaret Noktası yayınlanmış olan bir yazıdan, eserden vb dolayı Ticaret Noktası aleyhine yasal yaptırıma gidemeyecekleri gibi, Ticaret Noktası bu gibi durumlarda üçüncü kişileri ikna etmek,aydınlatmak veya tazmin etmek zorunda değildir. Elektronik yayıncılık vasıtasıyla internet bağlantısı olan her yerden ucuz fiyata ticari bilgi temini mümkün olacaktır. Elektronik yayıncılık henüz ülkemizde yaygın olmadığı için elektronik yayın kurallarına örnek olarak ek metin VI.2.4‘de Ticaret Noktası e-Kitap yayın kuralları taslak metin olarak verilmiştir. • Eğitimler Eğitimler bölümü ticari taraflar arası iletişim fonksiyonlarında açıklanmış olan danışmanlık portalının bir alt bölümünü oluşturmaktadır. Danışmanlık portalının iletişim fonksiyonuna danışmanlık portalı konusunda değinilmiş olup, Ticaret Noktasının bilgi temini fonksiyonlarından biri olan eğitimler danışmanlık portalının bir alt bölümü olmasına rağmen bu bölümde anlatılmıştır. Danışmanlık bölümünün önemli fonksiyonlarından biride firmaların eğitim ihtiyaçlarını karşılıyabilmek amacıyla başvurabildikleri bir portal olmasıdır. Danışmanlık portalı üzerinden firmalar danışmanlık firmaları tarafından verilen eğitimlere başvurabilirler veya direkt olarak Ticaret Noktası bünyesinde oluşturulan uzaktan eğitim programlarına katılabilirler. Öğrenciler ile eğitimcilerin fiziksel olarak aynı ortamda bulunmalarına gerek kalmadan , öğrencilerin kendi kendilerine internet üzerinden eğitim botları vasıtasıyla gerçekleştirilebilecek eğitimler firmaların çalışanlarını eğitmek için kullanabilecekleri bir yöntemdir. Bu şekilde hem daha etkin öğrenme , hemde eğitim harcamalarında düşüş ile birlikte daha fazla sayıda personelin eğitimlere katılımı sağlanacaktır. Tanım VI.2.4 SANAL EĞİTİM e-Learning veya internet ile uzaktan eğitim adı verilen sanal eğitim , sanal ortamda farklı mekanlarda bulunan öğretmen veya öğrencilerin bir araya gelmesi ya da öğrencilerin direkt olarak internet botları vasıtasıyla bir konuyu kendi kendilerine öğrenmeleridir. • Finans ve Risk Sermayesi Danışmanlık portalı gibi finans portalıda çift fonksiyonludur. Asıl fonksiyonu alıcı ve satıcının belgeli iletişim sistemi üzerinden ticari işleme başlamadan önce TNDTB – Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde şartlı ödeme garantisi veya geri tazmin garantisi verecek olan bankalar ile ön iletişimde bulunmalarını sağlamaktadır. Finans portalı içersinde ana fonksiyonunun yanında üyelere çeşitli finansal bilgiler , web tabanlı finansal hesaplama araçları vs. ile risk sermayesi kuruluşlarına web üzerinden ulaşma imkanı sunulmaktadır. 2.4. Denetleme , İstatistik ve Raporlama Ticaret noktası ticaretle ilgili tüm unsurları ve tarafları internet üzerinde tek sisteme bağlı olarak çalışan duruma getireceği için ve ticari işlemler başından sonuna kadar Ticaret Noktası üzerinden yürütüleceği için , ticari işlemler üzerinde fiili bir denetleme gücüne sahip olacaktır. Bağımsız bir kuruluş olsada elindeki verileri devletlerin denetimine açmak zorunda kalacağı aşikardır. Bu suretle devletler kayıt dışı ekonomik aktiviteleri daha kolay denetim altında tutabileceklerdir. Tek belge ve tek referans sistemi altında yürütülen işlemler ile ilgili raporlama ve istatistik çalışmaları çok daha doğru sonuçlar verecektir. Ticari işlemlerde şeffaflığın sağlanması için Ticaret Noktası altında kurulacak istatistik ve raporlar bölümünden bu bilgilerin kullanıma açık hale getirilmesi daha uygun olacaktır. Bu bölümde bulunan rapor ve istatistik modüllerinden çekilecek raporlar vasıtasıyla ham verilerin ticari bilgiye dönüştürülmesi mümkün olacaktır. 3.Ticaret Noktasında Taraflar Bir ticari işleme herhangi bir şekilde müdahil olan bireyler veya kurumlar Ticaret Noktasının taraflarını oluşturmaktadır. Alıcı ve satıcı arasında mal hareketi anlamına gelen ticaretin gerçekleşebilmesi için alıcı veya satıcı dışında pek çok kurum ticari işleme karışmaktadır ve ticari işlemin başından sonuna kadar çeşitli evrelerde alıcı ve satıcı dışında kalan pek çok birey ve kurumda ticari işleme taraf olmaktadır. Ticaret Noktası ticaretin tüm unsur ve taraflarını bir araya getiren bir platform olduğu içinde başta alıcı ve satıcı olmak üzere ticari işleme katkıda bulunan tüm birey ve kurumlar Ticaret Noktasının taraflarını oluşturmaktadır. Ticaretin ana tarafları alıcı ve satıcıdır. Ticarette mal hareketi sağlayan ve para haraketini sağlayan ana taraflar ise sırasıyla taşımacılık şirketleri ve bankalardır. Malın hareketi nakliye şirketleri tarafından sağlanır ve dış ticarette gümrük idareleride mal hareketini denetler. Para hareketi ise bankalar tarafından sağlanır ve kambiyo müdürlükleri vs. gibi kurumlar tarafından denetlenir. Mal hareketi sırasında mal üzerindeki risklerin kontrol altına alınması içinde sigorta şirketleri devreye girmektedir. Bunların dışında devlet kurumları , vergi daireleri , gözetim şirketleri , ticaret ve sanayi odaları gibi kurum ve kuruluşlarda ticari işlemlerde bir takım fonksiyonları yerine getirmektedirler. Ticari işlemlere herhangi bir şekilde karışan bir birey veya kurum doğal olarak Ticaret Noktasının taraflarından birini oluşturmaktadır. Ticaret Noktasının taraflarından belli başlıları aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır: • Alıcı ve Satıcı Daha önceki bölümlerde de değinildiği gibi ticaretin oluşabilmesi için ortada satışa sunulmuş bir mal veya hizmetin olması ve bunu talep eden bir alıcının bulunması gerekmektedir. Bu nedenle alıcı ve satıcı ticaretin ana unsurlarını oluşturmaktadır. Ticaret Noktasının ana görevide alıcı ve satıcıyı internet ortamında bir araya getirmektir. Alıcı ve satıcının internet ortamında birbirlerini bulması ve iletişime geçmesini sağlayan Ticaret Noktası fonksiyonları kurumkurum , kurum-birey ve birey-birey ePazaryeri fonksiyonlarıdır. Fakat ticaret sadece alıcı ve satıcının birbirlerini bulması değildir. Asıl karmaşık ve ticari işlem maliyeti yüksek olan evre bundan sonra başlamaktadır. Alıcı ve satıcı ilişkisi günümüzde basit B2B veya B2C siteleri sayesinde internet üzerinden kurulabilmektedir. Fakat bundan ilerki aşamalarda bulunan iş süreçleri internet üzerinden yürütülemediği için asıl maliyeti oluşturan işlemler yine kağıt ortamında yapılmaktadır ve internet devre dışı kalmaktadır. Bu nedenle Ticaret Noktasının ana misyonu burda başlar. İlk evre TAS - Ticaret Alarmı Sistemi ile desteklenmiş , B2B ve B2C sitelerinin fonksiyonlarının biraraya getirilmesi ile oluşturulmuş , gelişmiş bir ePazaryeri modelidir. Asıl maliyet düşürücü ve Ticaret Noktasının fonksiyonlarının odaklandığı alan e-Belge sistemidir. Ticari işlemlerin ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin fonksiyonlarını üzerinde toplayan tek belge vasıtasıyla kağıt kullanılmadan yapılması bu sistem RESİM VI.3.1 TİCARET NOKTASINDA TARAFLAR tarafından sağlanacaktır. Tek belge kullanılması kurumlar arasında ortak bir referans sisteminin ve ortak bir elektronik arşivleme sisteminin kurulmasını sağlayacaktır. Günümüz B2B siteleri kurumlar arası sistem entegrasyonunun sağlanmasından çok uzaktır. Kurumlar arası entegrasyonun sağlanması için kurumların web üzerinden ortak kullandıkları bir referans sisteminin ve bu referans sistemine bağlı ortak bir elektronik arşiv modülünün bulunması gerekmektedir. Günümüzde elektronik belgelerin tasarlanmasıyla uğraşan bazı kuruluşların amaçladığı gibi dış ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin eş derlerinin hazırlanması kurumlar arasında tek referans sisteminin kullanılmasını sağlamayacağı için kurumların sistemleri arasında entegrasyonun sağlanmasına yetmeyecektir. Çünkü bu belgeler yine kağıt belgelerde olduğu gibi ayrı ayrı kurumlar tarafından tanzim edilecek ve her biri kendisini tanzim eden kuruluşun atadığı referansı taşıyacaktır ve doğal olarakda kendini üreten kurumun sisteminde elektronik olarak arşivlenecektir. Kurumlar arası entegrasyonun sağlanması için öncelikle tüm ticari belgelerin fonksiyonunu üzerinde toplayan ve güvenilir üçüncü taraf konumundaki bir kurum tarafından üretilecek olan tek bir belgeye ihtiyaç vardır. Bu kurumun ticaretin tüm unsurlarını biraraya getiren Ticaret Noktası olması en uygun olanıdır. Ticaret Noktası bünyesinde yer alacak olan tek belge sistemi vasıtasıyla tüm ticari belgelerin fonksiyonunu üstlenen elektronik belgeler üretilecek ve bu suretle kurumların ortak referans sistemini ve bu sistem ile bağlantılı çalışan ortak arşiv sistemini kullanmaları sağlanacaktır. Ancak bu şekilde kurumlar arası entegrasyon sağlanabilir. Ticaret Noktasının ana tarafları olan alıcı ve satıcı tüm iş süreçlerini başından sonuna kadar yürütmek suretiyle büyük bir maliyet avantajı elde etmiş olurlar. • Bireyler Bireyler Ticaret Noktası üzerinde gerçekleştirdikleri işlemleri farklı statüler dahilinde gerçekleştirirler. Ticaret Noktası bünyesinde işlem yapan bireylerin statüleri aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır: a) Profesyonel Statü : Bir kurumun temsil yetkisi olan bir çalışanı olarak aktif şekilde ticari işlemlere taraf olan bireyin statüsüdür. b) Çalışan Statüsü : Bir kurumdan iş talebinde bulunan veya kurumda halen çalışmakta olan ve ticari işlemlerde pasif olarak taraf olan bireyin statüsüdür. c) Serbest Danışman Statüsü : Bir kuruma bağlı olarak çalışmayan , belirli süreliğine proje bazında kurumlar için belli işleri yerine getiren bireylerin statüsüdür. d) Alıcı Statüsü : İnternet üzerinden ürün talebinde bulunan ve ürün satın alan bireyin statüsüdür. e) Satıcı Statüsü : Şahsi mallarını internet üzerinden ikinci el piyasasına arz eden bireyin statüsüdür. f) Araştırmacı Statüsü : Akademik , bilimsel , mesleki eğitim veya kişisel merak sebebi ile Ticaret Noktası üzerinden ticari içerikleri okuyan , derleyen , rapor ve istatistikleri değerlendiren bireylerin statüsüdür. g) İçerik Sağlayıcı Statüsü : Kendi yazdığı yazı , makale , kitap vs. gibi eserleri elektronik ortamda Ticaret Noktası üzerinden yayınlayan bireylerin statüsüdür. Ticaret Noktası üzerinde kayıtlı bulunan bir birey bu statülerden birkaçına birden sahip olabilir. Ticaret Noktası üzerinde kurumlar arasında gerçekleşen ticari işlemlerde esas olarak işlemler kurumları temsil eden bireyler tarafından sistem üzerinde yapılacağı için bireylerin statü kodları altında bağlı bulundukları kurumlar nezdindeki yetki grupları tanımlanır. Ticaret noktasındaki yetki grupları farklı kurumların organizasyon yapılarına uyarlanabilecek şekilde esnek olarak tasarlanmalıdır. Firmalar kendilerini temsil edecek bireylerin yetkilerini işlem türü ve meblağ sınırına göre kendileri belirleyebilmelidir. Örneğin Ticaret Noktası e-Belge sistemi üzerinde kullanılacak olan TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde her kurumun yetki sınırları ayrı ayrı tanımlanmıştır. Kurumlarda organizasyonlarının yapılarına göre alt yetki gruplarını kendileri belirleyeceklerdir. Yetki grupları her bir işlem türüne göre ayrı ayrı alt yetki gruplarında iki boyutlu olarak tanımlanabilecektir. Bir dış ticaret şirketinde işlemlerin yetki gruplarına göre dağılımını gösteren örnek tablo aşağıdaki gibidir: Firma Çalışanı X Y Z P O R S Yetki Grubu Onay Onay Onay Bilgi Giriş Bilgi Giriş Sorgu Sorgu İşlem Türü İhracat ve İthalat İhracat İthalat İthalat İhracat İhracat ve İthalat İthalat Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere kurumlar Ticaret Noktası tarafından kendilerine ana yetki grupları çerçevesinde tahsis edilmiş olan yetkileri elemanlarına iki boyutlu bir yetkilendirme sistemi dahilinde tevzi edebilirler. Ticaret Noktasında kayıtlı her bireyin kimlik tesbitinin yapılabilmesi için Ticaret Noktası açık anahtar altyapısı üzerinde her bireye kullanıcı adı ve şifre tahsis edilmiştir. Açık anahtar altyapısı vasıtasıyla bireylerin kimlik tesbiti yapılır. Bireylerin hangi yetki grubunda bulunduğu ve erişim sağladığı belge üzerinde ne tür işlemler yapmaya yetkili olduğunun tesbitide Ticaret Noktası yetki sistemi sayesinde yapılmaktadır. Böylelikle Ticaret Noktası bireysel üyeleri sistemde tanımlanmış olan yetki üst grubuna göre ve eğer bir kurum üyesi ise kurumun bulunduğu üst yetki grubu çerçevesinde , kurum tarafından belirlenmiş yetki alt grubuna göre Ticaret Noktası fonksiyonlarını kullanabilirler. • Nakliye Şirketleri Ticaretin alıcı ve satıcı arasında mal ve para hareketi olduğuna değinmiştik. Ticarette mal hareketini nakliye şirketleri sağlamaktadır. Malın yolda zarar görmesi veya gecikmesi ticari kayıplara sebep olacağı için nakliye şirketleri ticarette çok önemlidir. Nakliye şirketleri Ticaret Noktası lojistik portalı üzerinden Ticaret Noktasına kayıt olabilirler. Çalıştıkları güzergahları ve taşıma kapasitelerini Ticaret Noktası lojistik portalına girmek suretiyle malını taşıtacak olan firmalarla bu portal üzerinden irtibat kurarlar. Firmalar ticari işlemin özelliğine en uygun olan nakliyeci firmayı Ticaret Noktası lojistik portalı üzerinden belirledikten sonra işlemin üzerinde yürütülmekte olduğu TNDTB’ni nakliyeciye yönlendirirler. Nakliyeci web tabanlı belgeye erişimi sağlayan linki aldıktan sonra belge üzerinde ön onay verir ve daha sonra yüklemeyi gerçekleştirir. Yükleme gerçekleşip mal yola çıktıktan sonra nakliyeci firma belge üzerine sevk onayını koyar. Nakliyeci firma yapılan ticari işlemin teslim şekline göre navlun bedelini sevk edilir edilmez satıcıdan veya varış yerinde alıcıdan tahsil eder. Eğer navlun peşin ödendi ise navlun ödendi (freight prepaid) kutusu TNDTB üzerinde nakliyeci firma tarafından işaretlenir. Navlun eğer alıcı tarafından ödenecek ise navlun tahsil edilecek (freight collect) kutusu işaretlenir. Dış ticarette bazı durumlarda navlun ödenmediği taktirde taşıyıcı firmaların taşınan mala el koyma hakları olduğu için bu ibarelerin TNDTB üzerinde yer alması çok önemlidir. Mal alıcıya teslim edildikten ve navlunda ödendikten sonra nakliye firmalarının ticari işlemdeki fonksiyonu sona ermiş olur. • Sigorta Şirketleri Sigorta şirketlerinin ticaretteki fonksiyonu malın satıcı ile alıcı arasındaki hareketi esnasında doğabilecek riskleri kontrol altına almaktır. Ticarette mal üzerindeki risklerin kontrol altına alınabilmesi için alım-satım anlaşmasında belirlenen teslim şekline bağlı olarak alıcı veya satıcı tarafından nakliye sigortası yaptırılır. Nakliye sigortası sevkiyat esnasında satıcı ve alıcı arasında nakledilen malın taşınması sırasında karşılaşabileceği zarar , hasar ve ziyanlara karşı yaptırılan sigorta türüdür. Nakliye sigortaları bir seferlik yapılan taşıma riskini kapsamaktadır. Bunun yanında yıl içinde yapılan tüm sevkiyatları kapsayacak şekilde abonman sigorta yaptırılabilir. Sevkiyat öncesinde muvakkat (geçici) sigorta yapılır ve sevkiyat ile ilgili eksik bilgiler tamamlanınca muvakkat sigorta kati sigortaya dönüştürülür. Nakliye sigortaları gerçekleştirilecek sevkiyatın özelliklerine göre dar teminat , geniş teminat veya mücbir sebep risklerini kapsayacak şekilde yapılır. Ticaret Noktasına kayıtlı olan sigorta şirketleri ve bunların acentaları malını sigorta ettirmek isteyen ticari taraflar ile Ticaret Noktası sigorta portalı üzerinden buluşturulur. Malını sigorta ettirmek isteyen taraf sigorta portalı üzerinden istediği sigorta şirketiyle iletişim kurup fiyat alabilir ve uygun bulduğu sigorta şirketine TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesini yönlendirmek suretiyle belge üzerine sigorta şirketinin onayını ister. Sigorta şirketinin TNDTB üzerine onay vermesi ile ayrıca sigorta poliçesi tanzim edilmesine gerek kalmaz. TNDTB sigorta poliçesinin fonksiyonlarını üstlenmiş olur ve böylelikle Ticaret Noktası üzerinden yürütülen ticari işlemlerdeki mal hareketi sırasında karşılaşılacak risklerde teminat altına alınmış olur. Mal sevk edildiği anda TNDTB üzerine nakliye şirketi tarafından sevk onayı konur. Sevk onayı TNDTB üzerine konulduktan sonra belge otomatik olarak belge üzerinde muvakkat sigorta onayı olan sigorta şirketine yönlendirilir. Sigorta şirketi bunu kati sigorta talebi olarak algılamak suretiyle derhal belge üzerine kati sigorta onayını koyar. Bu şekildeki bir otomatik yönlendirme Ticaret Noktası üzerinde akıllı belge otomasyonuna güzel bir örnektir. Bu suretle sevk detaylarının sigorta şirketlerine geç veya yanlış ulaştırılması engellenmiş olacaktır ve aynı zamanda firmalar muvakkat sigorta yaptırdıktan sonra ayrıca kati sigorta yaptırmak için takip sorumluluğundan kurtulacaklardır. RESİM VI.3.2 SİGORTA BAŞVURUSU • Gözetim Şirketleri Ticaret Noktası üzerinde tasarlanan ödeme yöntemleri olan şartlı havale ve geri tazmin modellerinin her ikisinde de gözetim şirketleri ön plana çıkmıştır. Bunun temel sebebi Ticaret Noktası üzerinde klasik ticarette büyük sorun olan belge uyumsuzluğu sorunun çözülmüş olmasıdır. Ticari işlemler belge odaklı olmaktan çıkarılıp mal evsafı ve sevk koşulları taraflar arasında yapılan alımsatım sözleşmesinin şartlarına uygunsa ödemenin gerçekleşmesi esasına dayandırılmıştır. Bu bağlamda gözetim şirketlerinin imalat veya yükleme esnasında , gümrük veya boşaltma yerinde , montaj veya kullanım safhasında yaptıkları gözetimler önem kazanmaktadır. Küçük montanlı işlemlerde gözetim şirketlerinin kullanılmasının birim maliyete etkisi göz önüne alındığı için gözetim şirketlerinin sadece olumsuz durumlarda devreye sokulduğu geri tazmin modeli tasarlanmıştır (Bkz.Model VI.1 Geri Tazmin Modeli). Büyük montanlı işlemlerde ise işlemin sıhhatti açısından ödemenin gerçekleşmesi için mutlaka bir bağımsız gözetim şirketinin onayı şart koşulmuştur (Bkz.Model VI.1 Şartlı Havale Modeli). Ticaret Noktası üzerinde yürütülen dış ticaret işlemlerinde onay verecek olan gözetim şirketlerinin mutlaka Ticaret Noktasına kayıtlı gözetim şirketlerinden biri olması gerekmektedir. Uluslararası bir gözetim kuruluşunun üyesi olan veya kendisi bir fiil gözetim kuruluşu olan inceleme ve tetkik kuruluşları Ticaret Noktası gözetim portalına kayıt olmak suretiyle Ticaret Noktası üzerinde yürütülen işlemlere alıcı ve satıcının talebi üzerine üçüncü taraf gözetim kuruluşu sıfatı ile müdahil olabilirler ve TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerine verdikleri olumlu onay , aynı belge üzerine şartlı havale garantisi vermiş olan Ticaret Noktasına kayıtlı bankalarca kabul edilir. Bu suretle klasik ticarette kullanılan gözetim sertifikalarının (Inspection Certificate) fonksiyonu Ticaret Noktası üzerinde kullanılan tek belge olan TNDTB üzerine yüklenmiştir. Gözetim raporu için ayrı bir belge düzenlenmesine gerek kalmadan gözetim sonuçları web üzerinden TNDTB ’ne yerleştirilebilir. • Bankalar Ticarette alıcı ve satıcı arasındaki para hareketini sağlayan taraf bankalardır. Fakat özellikle dış ticarette bankalar para hareketine bağlı çeşitli fonksiyonları yerine getirmektedirler. Örnek olarak gümrük beyanname taahhütlerini takip etmek suretiyle ihracatçı firmaların süreleri içinde alış yaptırıp yaptırmadıklarını kontrol etmek veya akreditifler tahtında yapılan belge ibrazlarında belgelerin akreditif ile uyumluluğunu belirlemek için dış ticaret belgelerini incelemek gibi. Halbuki TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi akıllı bir elektronik belge olduğu için pek çok iş sürecini otomatik olarak yerine getirecektir ve bu suretle bankaların pek çok yükümlülüğünü üzerine almaktadır. Örnek olarak bankalar dış ticaret işlemlerinin çeşitli evrelerinde tahakkuk eden vergileri firmalardan tahsil etmek yükümlülüğüne haizlerdir. Halbuki TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi kendisi vergi tahakkuk ettirip ödemesini mükellefin banka hesaplarından otomatik olarak tahsil edip vergi dairesine otomatik olarak ödemek suretiyle gerçekleştirebilecektir. Başka bir örnek olarak TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi kendi taahhüt takibini kendisi otomatik yapacağı ve kambiyo ihbarlarını kendisi kambiyo müdürlüklerine otomatik olarak elektronik ortamda gerçekleştireceği için Ticaret Noktası üzerinden yürütülen işlemlerde bankaların taahhüt takip yükümlülükleri ortadan kalkacaktır. Ticaret Noktası üzerinde tasarlanan ödeme modelleri olan şartlı havale ve geri tazmin modellerinin her ikisinde de bankalar tarafından belge incelenmesine gerek kalmamaktadır. Bankaların tek yapacakları, ödemeyi gerçekleştirmek için belge üzerinde gözetim şirketinin onayını ve nakliye şirketinin sevk onayını aramaktır. Bu suretle Ticaret Noktası üzerinden yapılan dış ticaret işlemlerinde bankalar sadece ana fonksiyonları olan ödeme fonksiyonunu yerine getirmektedirler. Ticaret Noktası üyesi bankalar geleneksel dış ticarette işlemleri yerine getirmek için katlanmak zorunda oldukları yüksek operasyonel maliyetlerden kurtulmakta sadece esas fonksiyonları olan para transferlerine yönelmektedirler. Bu fonksiyonu yerine getirmek üzere müşteri talebine bağlı olarak internet üzerinde TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesine şartlı ödeme veya geri tazmin garantisi verirler ve bu suretle firmalara gayrinakdi kredi vermiş olurlar. Bu nedenle alıcı ve satıcının Ticaret Noktası üzerinden yürüttükleri dış ticaret işlemlerinde kullandıkları bankaların kredi ilişkisi içersinde oldukları Ticaret Noktasına kayıtlı bankalardan biri olması gerekmektedir. • Gümrükler Dış ticarette satıcı tarafından alıcıya sevk edilen mallar , satıcının ülkesi çıkış gümrük idaresinde ve alıcı ülkesi giriş gümrük idaresinde olmak üzere iki kere kontrole tabi tutulur. Çıkış gümrüğünde satıcının , giriş gümrüğünde de alıcının gümrük idaresine söz konusu malın evsafını ve satış koşullarını beyan etme mecburiyeti vardır. Ticaret Noktası üzerinde yürütülen dış ticaret işlemlerinde ise satcı Ticaret Noktasına kayıtlı ülkesi ihraç gümrük idaresine TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesini yönlendirmek suretiyle ihraç onayı için başvurur. TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde yer alan bilgiler ihracatçı beyanı yerine geçmektedir ve ayrıca gümrük beyannamesi tanzim edilmesine gerek yoktur. Gümrük idaresi TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi ve mal üzerinde yaptığı kontroller sonrası mala ihraç iznini TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerine çıkış onayını koymak suretiyle verir. XML belgelerinin farklı dillerde görüntülenme özelliği sayesinde klasik ticarette ticari faturadan ayrı olarak tanzim edilme ve gümrük idarelerine ibraz edilme zorunluluğu olan Türkçe ihraç faturasının ibrazına gerek kalmamaktadır. • Diğer Taraflar Ticari işlemlere taraf olan vergi daireleri , ticaret ve sanayi odaları , ihracatçı birlikleri , konsolosluklar gibi pek çok kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bu kurumların hepsi Ticaret Noktasının doğal taraflarını oluşturmaktadırlar ve ticari işlemlerde yerine getirmeleri gereken fonksiyonları ayrıca belge tanzim etmelerine gerek kalmadan Ticaret Noktası üzerinde kullanılan web tabanlı belge üzerinde kendilerine ayrılmış bölümlere erişim sağlamak suretiyle yerine getirebilirler. Örneğin alıcı malın menşei konusunda ticaret odasının onayını talep ederse , TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi ticaret odasına yönlendirilmek suretiyle belge üzerine ticaret odasından menşe onayı istenir. Alıcının satıcının ülkesindeki konsolosluğundan onay gerekiyorsa bu seferde TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi alıcının satıcı ülkesindeki konsolosluğuna yönlendirilerek onay talep edilir. Eğer iş süreçlerinin başından sonuna kadar işleme karışan kurumlardan bir tanesi bile Ticaret Noktasına kayıtlı değil ise o zaman iş süreçlerinde aksama meydana gelecektir. Bu nedenle Ticaret Noktası bünyesinde tüm tarafların ayrı bir önemi vardır. İşlemler kurumların sistemleri dışında Ticaret Noktası sistemi içersinde yürütüleceği için kurumların sistemleri arasındaki farklılığın bir önemi bulunmamaktadır. İnternet bağlantısı ve bilgisayar bulunan her yerden sisteme bağlantı kurularak işlem yapılabilir. Bu bağlamda Ticaret Noktası sisteminin sahip olması gereken başlıca özellikler aşağıda listelenmiştir: 1- Ticaretin tüm taraflarınca kullanılacağı için uluslararası bir niteliğe sahip olmalıdır. 2- Entegrasyonun sağlanabilmesi için mutlaka ticaretle ilgili tüm kurumların bu sisteme dahil olması gerekir. 3- Belgelerin bünyesinde üretileceği kurum aynı zamanda uluslararası bir onay otoritesi konumunda bulunmalıdır. 4- Uluslararası olmanın yanında yerel mevzuat ve uygulamalarlada uyum sağlayabilmelidir. 5- Herhangi bir elektronik sisteme sahip olmayan sadece internet bağlantısına sahip olan kurumlar kolayca sisteme dahil olabilmelidir. Dördüncü maddede belirtilen yerel mevzuat ve uygulamalar ile uyumlu olma en zor konulardan biridir. Çünkü her ülkenin farklı uygulamaları bulunmaktadır. Örnek olarak Türkiye’de uygulanan ihracat ve yatırım teşvik mevzuatı incelendiğinde farklı fonksiyonlara sahip ve farklı kurumlar tarafından tanzim edilen ve kapatılan belgeler bulunduğu görülür. Bu belgeler (DİİB-Dahilde İşleme İzin Belgesi , VRHİB-Vergi Resim Harç İstisna Belgesi ,YTB-Yatırm Teşvik Belgesi) Tablo VI.3.1 İHRACAT VE YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ kapsamında kullandırılan krediler ve uygulanan vergi istisnalarının belgeler üzerine bu istisnaları uygulayan kurumlarca (Banka , noter vs.) düşülmesi gerekmektedir. Bu tür yerel istisna uygulamalarının tek belge sistemine uyarlanabilmesi için tüm ülke mevzuatlarını kapsayan çok detaylı bir çalışma yapılması ya da ülkeler arasında bir anlaşma yapılmak suretiyle ortak uygulama standartlarının belirlenmesi gerekmektedir. 4.Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı Ticaret Noktası ticaretle ilgili tüm unsurları ve tarafları bir araya getiren bir çatı vazifesi göreceği için ilk bakışta çok karmaşık bir organizasyon yapısına sahip olması gerektiği düşünülebilir. Halbuki Ticaret Noktası pek çok fonksiyonu yerine getirirken dış kaynak kullanımına (Outsourcing) gidebilir. Bu suretle her bir fonksiyonun farklı kurumlar tarafından yerine getirildiği bir yapı oluşturulabilir. Ticaret Noktasının faaliyetlerini yürütebilmesi için çeşitli kurumlar ile ilişki içersinde bulunması gerekmektedir ve hatta bazı durumlarda bu ilişki ortaklığa kadar gitmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktasının kuruluş aşamasından başlamak üzere Ticaret Noktası ile ortak çalışmak isteyen kurumların oluşturduğu bir konsorsiyum kurulması gerekmektedir. Ticaret Noktasının kurulma , geliştirilme ve olgunluk evresinde faaliyetlerini çeşitli kurumlar ile uyum içersinde yürütebilmesi için oluşturulan bu konsorsiyuma Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı (Trade Point Developers Network) adı verilmektedir. Başlangıç evresinde kar eden bölümlerin geliştirilen bölümleri finanse ettiği modüler bir yapı oluşturulması gerekmektedir. Olgunluk evresinde ise Ticaret Noktası üzerinden yapılan işlemlerin büyük boyutlara erişmesi ile birlikte Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı üyesi kurumlar avantajlı duruma geçeceklerdir. Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağının hukuksal altyapısı , Ticaret Noktası ile ortak çalışması gerekli kuruluşların yapılarına göre tasarlanmış anlaşmalardan oluşmaktadır. Bu anlaşmalardan bazıları aşağıda listelenmiştir: • AR-GE Anlaşmaları Ticaret Noktası ile birlikte yeni yazılım teknolojileri geliştirip bunları Ticaret Noktası mecrası üzerinden kullanıcılara sunacak olan yazılım geliştirme kurumları ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır. • Mümessillik Anlaşmaları Ticaret Noktası ürünlerinin (örneğin TAS-Ticaret Alarmı Sistemi) kullanıcılara dağıtımı ve pazarlanmasını üstlenecek olan kurumlar ile yapılan anlaşmalardır. Ya da Ticaret Noktasına kendi ürünlerinin pazarlanması konusunda talepte bulunan kuruluşlar ile yapılan anlaşmalar bu gruba girmektedir. • Hizmet Ortaklığı Anlaşmaları Ticaret Noktası fonksiyonlarının bir kısmını üstlenip Ticaret Noktasına komisyon vermek suretiyle bu hizmeti Ticaret Noktası üzerinden , Ticaret Noktası adına sunmayı üstlenen kurumlar ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır. • İçerik Ortaklığı Anlaşmaları Ticaret Noktası web sayfasına içerik sağlayacak kuruluşlar ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır. • Düzenleyicilik Anlaşmaları Ticaret Noktası fonksiyonlarının üzerinde düzenleyici kurum (Regulatory Body) olarak denetleme ve düzenleme görevini yerine getirecek kar amacı gütmeyen kurumlar ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır. 5.Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen Projeler Birleşmiş Milletler tarafından , uluslararası ticaretin elektronik sistemler kullanılmak suretiyle etkin ve hızlı bir şekilde yapılmasına yönelik olarak yürütülen projelerden üç tanesi Ticaret Noktası kavramı ile doğrudan ilgilidir. Bu projelerden her birine aşağıda ayrı ayrı değinilmiştir. 5.1. ASYCUDA Dünya çapında pek çok ülke bağımsız gümrük otomasyon projeleri yürütmektedir. Örnek olarak İngiltere’de CHIEF , ABD’de ACS , Fransa’da SOFIX adı verilen sistemler kullanılmaktadır. Türkiye’de de gümrük müsteşarlığı bünyesinde elektronik gümrük projesi yürütülmekte ve BILGE yazılımı kullanılmaktadır. Fakat ülkelerin bağımsız olarak yürüttükleri projeler dış ticaret işlemlerinin otomasyonu için yeterli değildir. Ticaretin ana tarafları olan alıcı ve satıcı dış ticaret işlemlerinde farklı ülkelerde bulunmaktadır. İşlemlerin otomasyona sokulmasının ön şartı kurumlar arası entegrasyonun sağlanması olduğu için , eğer alıcı ve satıcının ülkesi gümrükleri farklı sistemler kullanıyor ise kurumlar arası entegrasyon bozulacaktır. Dış ticaret işlemlerindeki tüm tarafların sistemlerinin entegrasyonunun sağlanabilmesi için öncelikle uluslararası standartların oluşturulması gerekmektedir. Buna örnek olarak ABD ve İngiltere gümrük idareleri arasında yürütülmekte olan projeyi verebiliriz. Bu projeye dahil olan çıkış gümrük idarelerine elektronik ortamda gönderilen gümrük beyannameleri diğer ülke gümrüklerinde aynı anda giriş gümrük beyannamesi olarak işleme alınmakta ve mal daha gümrüğe gelmeden gümrük muamelerine başlanmaktadır. İngiltere ve ABD arasında yürütülen bu projeye benzer olarak tüm dünya ülkelerinin gümrük idarelerini kapsayacak bir sistemin kurulmasının gerekliliği vardır. Bu bağlamda uluslararası gümrük otomasyon projeleri arasındaki en geniş kapsamlı olanı 30 ülke tarafından kullanılan Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) koordinatörlüğünde geliştirilen Gümrükler için Otomasyon Sistemi - ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) gümrük beyannamelerinin elektronik ortamda işleme alınmasını sağlamaktadır. Ayrıca ham ticari verileri istatistiksel ekonomik bilgiye dönüştüren bir yönetim bilgi sistemi özelliğine sahiptir. Bu sistemin dezavantajları aşağıda listelenmiştir: • Gümrük beyannamelerinin EDI mesajları formatında olması ve tarafların sistemleri arasında gönderilmesi ilgili tüm kurumlar tarafından web üzerinden eş zamanlı olarak görüntülenmeleri için engel teşkil etmektedir. Halbuki bu kitap içerside başından beri vurgulandığı üzere , kurumlar arası entegrasyon ancak tüm işlemlerin tek referans altında yürütülmesi ve kurumlar arasında ortak elektronik arşiv sisteminin kullanılması ile sağlanabilir. Bunlar içinde tüm iş süreçlerini ve tüm dış ticaret belgelerinin fonksiyonlarını üzerinde toplayan bir elektronik belgenin bağımsız bir kurum nezdinde oluşturulması ve Resim VI.5.1 ASYCUDA GÖRÜNTÜSÜ Kanak: http://www.asycuda.org KULLANICI ARAYÜZÜNÜN EKRAN saklanması gerekmektedir. EDI formatındaki bir belge ancak yönlendirilen kurumun sisteminde görüntülenir. Halbuki web tabanlı bir belgeye internet üzerinden işlemle ilgili tüm kurumlar tarafından eş zamanlı olarak erişilebilir. Gümrükler için Otomasyon Sistemi – ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) temel dezavantajı web tabanlı XML teknolojileri yerine EDI sisteminin kullanılmasıdır. • Gümrükler için Otomasyon Sistemi - ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) yazılımını geliştiren firma dışındaki taraflar yazılım üzerinde sadece yönetim modülünde belirlenen değişiklikleri yapabilmektedirler. Kaynak kodları açık olmadığı için programda her türlü değişikliğin yapılması mümkün değildir. Yukarıda belirtilen dezavantajlarına rağmen Gümrükler için Otomasyon Sistemi – ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) fazla sayıda ülke tarafından kullanılmasından dolayı dünya ülkeleri genelinde yürütülen gümrük otomasyon projeleri arasında en dikkate değer olanıdır. Her ne kadar kaynak kodları açık olmamasına rağmen programda yerel mevzuatlara uygun düzenlemeler yapılmasını sağlayan ayrıntılı bir yönetim modülü bulunmaktadır. Gümrükler için Otomasyon Sistemi – ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) ’nin bazı faydaları aşağıda listelenmiştir: • Gümrüğe beyanda bulunma ve malın gümrükten çekilmesi işlemlerinin sürelerinin kısalması. • Gümrük işlemlerine insan müdahalesinin azalması ile rüşvet vs. gibi sorunların engellenmesi. • Kontrolün merkezleşmesi ile vergi kaçaklarının önüne geçilmesi ve vergi gelirlerinin artması. • İşlemlerin elektronik ortamda yürütülmesinden dolayı gümrüklerde personel maliyetinin düşmesi. • Kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması. • Daha detaylı ve doğru istatistiksel değerlendirmelerin yapılabilmesi. 5.2. ACIS Lojistik ticaretin en önemli unsurunu oluşturmaktadır. Çünkü ticaretin yapılabilmesi için fiziksel olarak malın hareket etmesi gerekmektedir. Para hareketi elektronik ortamda sağlanabilir , ticari belgelerde elektronik ortamda hazırlanıp taraflar arasında gönderilebilir , müşteri iletişimide elektronik ortamda sağlanabilir. Tüm bu unsurların elektronik ortama taşınması teorik olarak mümkündür. Fakat her durumda malın fiziksel ortamda hareket etmesi gerekmektedir. İnsanların gereksinimlerini karşılayabilmeleri için çeşitli maddelerin bol bulundukları ve kolay üretildikleri bölgelerden , dünya üzerinde bu maddelere ihtiyaç duyan insanların bulunduğu diğer bölgelere taşınması gerekmektedir. İlk kez insanların arasında mal takası olarak başlayan ticaretin temel yapılma sebebi budur. Zamanla insanlar para gibi ticareti kolaylaştırıcı araçlar geliştirmişlerdir. Ticaretin elektronik ortamda yapılmaya başlandığı ve Ticaret Noktası gibi ticari işlemlerin en yüksek verimle yürütülmesini sağlayacak sistemlerin tasarlanmaya başlandığı günümüzde dahi ticaretin temel unsuru olan malların dünya üzerindeki bir noktadan diğer noktaya hareket ettirilmesi olgusu değişmemiştir. Tüm taşıma vasıtalarının hızını arttırıp yükleme , gümrükleme gibi süreçleri kısaltılsa dahi gelecekte tüm ticari işlemler internet üzerinden yapılmaya başlandığında malın hareket hızı ticari işlemlerin yürütülme hızına göre çok yavaş olacaktır. Bu bağlamda lojistik konusunda yapılabilecek tek şey interneti ve diğer elektronik sistemleri kullanarak malların dünya üzerindeki hareketini optimum hız ile gerçekleştirmektir. Bunun için internet üzerinde pek çok tedarik zinciri yönetim sistemleri ve internet üzerinde gerçek zamanlı kargo izleme sistemleri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan en dikkat çekici olanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) ve Savi Technology firmasının birlikte yürüttükleri Gelişmiş Kargo Bilgi Sistemi – ACIS (Advanced Cargo Information System) projesidir. Gelişmiş Kargo Bilgi Sistemi – ACIS (Advanced Cargo Information System) gerçek zamanlı veri toplama teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak web tabanlı oluşturulmuş bir lojistik bilgi sistemidir. Proje 1988 yılında başlamıştır. Asya ve Afrika kıtalarında bulunan 20 kadar ülkede kullanılmaktadır ve bu proje için bu güne kadar 15 milyon dolara yakın para harcanmıştır. Sistem Radyo Frekans Teşhis sistemi – RFID (Radio Frequency Identification) ve ve web tabanlı gerçek zamanlı veri yönetim sisteminin (Real Time Data Management) birleşiminden oluşmaktadır. Sistem malın taşınması sırasında gerçekleşen tüm olayların alarmlar şeklinde kullanıcılara ulaştırılması mantığına göre çalışmaktadır. Örnek olarak kargo gecikmesi , kaza vs. gibi olayları alıcı veya satıcıya , yetkisiz bir konteynerin ülkeye girişini ilgili devlet otoritelerine alarm olarak bildirmektedir. Demiryolu izleyicisi (RailTracker) , Liman izleyicisi (PortTracker) , Karayolu izleyicisi (RoadTracker) , Göl izleyicisi (LakeTracker) adı verilen dört ayrı modülden oluşmaktadır. Bu modüller sırasıyla demiryolu , denizyolu , karayolu ve tatlı su taşımacılığında mal hareketinin izlenmesi için kullanılmaktadır. Bu dört modül transit işlemlerinin ve karma taşımacılığın hızlanması açısından birbirleriyle bağlantılı olarak çalışan modüler bir yapıya sahiptir. Bu modüler yapı bel kemiği sistemi (Backbone System) adı verilen ve ASYCUDA sistemi ile bir arayüz vasıtasıyla bağlantılı olan bir ana sistem üzerinde çalışmaktadır. Gelişmiş Kargo Bilgi Sistemi – ACIS (Advanced Cargo Information System) ve Gümrükler için Otomasyon – ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) sistemleri entegre bir şekilde kullanıldığı zaman özellikle transit ve çok şekilli taşıma (Multimodal Transport) işlemlerinde hızı arttırmaktadır. Tanım VI.5.1 ÇOK ŞEKİLLİ TAŞIMA (MULTIMODAL TRANSPORT) Bir malın tek taşıma belgesi kapsamında çıkış ülkesinden varış ülkesine kadar farklı taşıma yöntemleri kullanılmak suretiyle taşınmasıdır. 5.2. TPP ve GTPnet 1992 yılında Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) bünyesinde oluşturulan Ticarette Etkinlik İnsiyatifi – TEI (Trade Efficiency Initiative) önderliğinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin uluslararası pazara erişimini kolaylaştırmak amacıyla Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) başlatıldı. Bu program kapsamında Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet (Global Trade Point Network) oluşturuldu ve bölgesel bazda kurulan Ticaret Noktaları bu ağ vasıtasıyla birbirlerine bağlandı. Günümüzde 130 ülkede 54’ü işlevsel olmak üzere toplam 200 adet Ticaret Noktası bulunmaktadır. Bu Ticaret Noktaları üzerinden firmalar Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet (Global Trade Point Network) ’ nı kullanarak Elektronik Ticaret Fırsatları – ETO (Electronic Trading Opportunities) adı verilen ticari mesajları gönderip alabilmektedirler. Bu mesajlar firmalar tarafından e-Posta ile gönderilebilmektedir. Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet (Global Trade Point Network) ’in merkezsiz bir yapıda olması istendiği için bünyelerinde sunucular barındıran bölgesel Ticaret Noktası Geliştirme Merkezleri – TPDC (Trade Point Development Center) oluşturulmuştur. Ana sunucu ise İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunmaktadır. Sonuç olarak dünya üzerinde bulunan Ticaret Noktalarının temel hizmeti Elektronik Ticaret Fırsatları – ETO (Electronic Trading Opportunities) mesajlarının gönderilip alındığı bir platformun firmaların hizmetine sunulmasıdır. Halbuki bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası çok farklı bir yapıyı ön görmektedir. Kitabın Ticaret Noktaları ile ilgili bölümünün Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) ile başlatılması ve yine aynı konu Resim VI.5.2 TİCARET NOKTALARI (1997 YILI ) Kanak: http://www.wtpfed.org Resim VI.5.3 TİCARET NOKTALARI (KURULUŞ YILARINA GÖRE ) Kanak: http://www.gtpnet-e.com ile bitirilmesi bir tesadüf değildir. Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) Ticaret Noktası kavramının çıkış noktası olmasına rağmen program başlatalı 10 yıl geçmiş olmasına rağmen program kapsamında oluşturulan 200’e yakın Ticaret Noktasının her biri gerçek Ticaret Noktası kavramından çok uzaktadır. Üzerinden sadece firmalar arasında ticari mesaj gönderilebilen küresel bir ağ kurmak Ticaret Noktası kurmak değildir. Kaldı ki bölgesel bazda bağlantı noktaları oluşturup bunları bağımsız bir ağ ile birbirine bağlamak internet ile ters düşen bir mantığın ürünüdür. Halbuki internet coğrafi sınırları tanımaz. Tek bir sayfa üzerinden tüm dünyaya aynı anda yayın yapmak mümkünken , her ülkede farklı bir internet sitesi kurulup , bunları internetten bağımsız bir ağ vasıtasıyla birbirine bağlanması projenin mantığının baştan yanlış kurulduğunun bir göstergesidir. Bu kitapta Ticaret Noktası tanımlanırken ticaretin tüm unsur ve taraflarını aynı platformda bir araya getirmesi gerektiğine değinmiştik. Fakat GTPnet sistemini kullanan alıcı ve satıcı farklı ülkelerde bulunduğu için doğal olarak kendi ülkesinde bulunan Ticaret Noktası üzerinden işlem yapacaktır. Ayrıca GTPnet sadece alıcı ve satıcıyı bir araya getirmektedir. Halbuki ticari işlemlerde alıcı ve satıcı dışında pek çok kurum ve kuruluş işlemlere taraf olmaktadır. GTPnet bu kitapta belirlenmiş olan Ticaret Noktası fonksiyonlarından sadece alıcı ve satıcı arası iletişim başlığı altındaki birkaç fonksiyonu yerine getirmektedir. Fakat asıl önemli olan kurumlar arası entegrasyonun sağlanmasıdır. İnternetin asıl gücü burda saklıdır. Çünkü internet farklı kurumların sistemlerinin entegre edilmesi için yegane araçtır. Kurumlar arası entegrasyonun sağlanabilmesi kurumlar arasında ortak referans sistemi ve ortak arşiv sisteminin kullanılmasını gerektirmektedir. Bunun sağlanması içinde tüm ticari belgelerin fonksiyonlarının tek bir elektronik belge üzerinde toplanması ve bu belgeninde bağımsız tek bir kurumun sisteminde üretilmesi gerekmektedir. Ticaret Noktası oluşturulması ve kurumlar arası entegrasyonun sağlanması için anahtar kelime “tek“ dir. Halbuki Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) ‘nın temel amacı GTPnet’in merkezsiz bir yapıda oluşturulması ve dünyanın çeşitli bölgelerinde Ticaret Noktası teşkil edilmesi yönündedir. Projenin böyle bir mantık çerçevesi içersine oturtulmuş olması neden 10 yıldır başarılı sonuçlar alınamadığının cevabını vermektedir… ~@~ TARTIŞMA KONUSU VI.1 MÜKEMMEL TİCARET NOKTASI NASIL OLMALI : BİR TİCARET NOKTASININ BAŞARILI OLMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR ? Birleşmiş Milletler bünyesinde yürütülen Ticaret Noktaları Programı kapsamında kurulmuş olan 200’e yakın Ticaret noktasının bu kitap içersinde fonksiyonları tanımlanmış olan Ticaret Noktasından çok gerilerde olduğu görülmektedir. Buna rağmen bu kitap içersinde tanımlanan Ticaret Noktası fonksiyonlarının tamamını eksiksiz bir şekilde yerine getiren ve ticaretin tüm unsurları ile taraflarını en verimli şekilde bir araya getiren bir Ticaret Noktasının kurulmuş olduğunu düşünelim. Bu kitaptaki bilgiler doğrultusunda zihninizde oluşturduğunuz Ticaret Noktası ile bağlantılı olarak aşağıdaki soruları cevaplandırınız. • Zihninizde canlandırdığınız Ticaret Noktasının başarılı olabilmesi için sadece Ticaret Noktası fonksiyonlarını kusursuz bir şekilde yerine getirecek bir sisteme sahip olması yeterli olur mu? Sistemin yanında ne gibi faktörler başarıya etki edecektir? • Ticaret Noktaları kamu kuruluşumu yoksa özel kuruluş mu olmalı? Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programında tanımlandığı gibi kar amacı gütmeyen organizasyonlar yerine Ticaret Noktalarının kar amacı güden özel kuruluşlar şekline gelmeleri daha etkin olmalarını sağlar mı? • Ticaret Noktası üzerinden yürütülen dış ticaret işlemlerinin uluslararası düzeyde hukuksal geçerliliği sadece Ticaret Noktası bünyesinde uluslararası bir açık anahtar altyapısı sistemine bağlı olarak çalışan bir onay otoritesi oluşturmak suretiyle sağlanabilir mi? Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. TARTIŞMA KONUSU VI.2 TÜM KURUMLARIN ORTAK PLATFORMDA BULUŞTURULMASI : TEK ORTAK SİSTEM KAVRAMI UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) bünyesinde oluşturulan Ticarette Etkinlik İnsiyatifi – TEI (Trade Efficiency Initiative) önderliğinde yürütülen Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) kapsamında dünya üzerinde bölgesel bazda Ticaret Noktaları kurularak Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet (Global Trade Point Network) adı verilen bir ağ ile birbirlerine bağlandı. Bu kitapta kurumlar arasında entegrasyonun ancak kurumlar tarafından ortak bir sistemin tek bir platform üzerinde kullanılması ile sağlanabileceği vurgulanmış olduğu halde , Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulmuş bu dağınık alt yapı üzerinde kurumlar arası entegrasyonun sağlanması için nasıl bir sistemin kullanılması gerektiğini tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] gönderebilirsiniz. adresine • http://www.igeme.gov.tr Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) kapsamında 1999 yılında Türkiye’de kurulmuş olan Ankara Ticaret Noktasını bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası fonksiyonları kapsamında değerlendiriniz. • http://www.tetpo.net Türkiye’nin ilk özel Ticaret Noktası olan TETPO’yu bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası fonksiyonları kapsamında Ankara Ticaret Noktası ile karşılaştırınız. ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI VI.1 BOLERO INTERNATIONAL LTD. Bolero International Ltd. 1998 yılında, finansal ve lojistik topluluklar olan SWIFT ve TTclub (Through Transport Mutual Insurance Association) yönetiminde kurulmuştur. Bolero International Ltd.’nin temel amacı yapılandırılmış ticari belgeler oluşturmak suretiyle , karaşılıklı veri aktarım anlaşmalarına gerek kalmadan , tüm dünyada geçerliliği kabul edilmiş elektronik ticari belgeler oluşturmaktır. SWIFT ve TTclub toplulukları arasındaki birleşme dünya çapında navlun komisyoncuları , konteyner filo taşıyıcıları , liman otoriteleri ve finansal kurumlar olmak üzere 12.500, adet kurumu bir araya getirmiştir. Bolero International Ltd. elektronik belgeler konusunda özel sektör tarafından yürütülen en önemli projedir. Dünya genelinde pek çok sektörden Bolero projesine katılan kuruluşların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bolero projesi özellikle okyanus ötesi taşımacılık üzerine yoğunlaşmış olup , deniz taşımacılığında kullanılan konşimentonun elektronik ortamdaki karşılığı olan elektronik konşimentonun dünya çapında geçerli ve yaygın bir belge haline getirilmesine çalışmaktadır. Bolero tarafından konşimentonun yanında diğer ticari belgelerinde elektronik eş değerleri oluşturulmuştur (Bkz. Ek Metin V.7.2 Bolero Elektronik Belgelerinin Listesi). Yani Bolero sisteminde klasik ticari belgelerin elektronik eş değerleri ayrı ayrı belgeler olarak kullanılmaktadır. Bolero’nun temel amaçlarından biride tüm kurumlar tarafından paylaşılabilir bir ortam oluşturulmasıdır. Bolero sisteminde her kurum için kendine özel referans sistemi bulunmaktadır. Kurum bu referansı belgenin ilgili olduğu diğer kurumlar ile paylaşabilmektedir. Bolero sistemi üzerinde işlem yapılan elektronik belgeler 3 yıl boyunca Bolero bünyesinde saklanmaktadır. Bolero sistemindeki iş akış modelleri geleneksel dış ticaret ödeme yöntemlerinin elektronik ortama uyarlanmış şeklidir. SORU : Bolero sistemi bir Ticaret Noktasının ana sistemi olarak kullanılabilir mi? Soruyu Ticaret Noktasının sahip olması gereken özellikler ve yerine getirmesi gereken fonksiyonlar açısından değerlendirdikten sonra cevaplandırınız (Dış ticarette halen kullanılmakta olan karmaşık ödeme yöntemlerinden basit ödeme yöntemlerine geçişin ve tek belge kullanımının öneminide dikkate alınız). Referanslar CİVELEK, M. Emre : “Dış Ticarette Bankacılık İşlemlerinin İnternete Geçiş Aşamaları” , Haziran 2000 CİVELEK, M. Emre : “An Approach To Trade Point Concept In Internet Perspective” , Ekim 2000 , www.emrecivelek.com CİVELEK, M. Emre : “Ticaret Noktası İşlem Prosedürleri” , Kasım 2000 CİVELEK, M. Emre ; AKPINAR, T. Kürşad : “Dış Ticarette Uygulanan Klasik iş Akışının Ticaret Noktasına Uyarlanmasına Dair Model“ , Ekim 2002 BENESKO, Gary : “Globalization of e-Business” , September 2001 MARCH, Victor : “Monitoring Cargo in Africa” , September 2002 AKIN, Hakan : “Yeni işim Dış Ticaret” , Agustos 1999 eDEVLET 1. Devlet Kavramı 2. Elektronik Devlet 3. e-Devletin Ekonomik ve Sosyal Etkileri 1. Devlet Kavramı « Devletin görevi erdemli insanlar yetiştirmektir » Platon Devlet sınırları belirlenmiş bir toprak üzerine yerleşmiş bir insan grubunun yönetiminin merkezi öğelerini ve kamu güçlerinin tümünü bir araya getiren en üst seviyede siyasal birliği ifade eden oluşum olarak uyruğuna tabi olan bireyleri temsil eden tüzel kişiliktir. Bu tüzel kişilik sayesinde bir insan topluluğu ortak irade teşkil etmek suretiyle savunma ve yaşam olanaklarının geliştirilmesi yönünde stratejiler belirleyebilirler. Ayrıca devletin bireylerin tek tek hukuksal haklarını koruma görevi vardır. Devlet görevlerini kamu kurumları aracılığı ile yerine getirir. VII. BÖLÜM _____________ Tanım VII.1.1 KAMU Bir devletin idaresi altında yaşayan bireylerin tümünün oluşturduğu topluma verilen addır. Kamu kurumları belirli kamu hizmetlerini yerine getirmek üzere devlet tarafından kurulan tüzel kişilerdir. Kamu kurumları kamu idarelerine bağlı olarak çalışırlar. Devlet en büyük kamu idaresidir. Devletin altında il özel idareleri , belediyeler , köyler bulunmaktadır. Kamu idareleri birbirleri içersine girmiş şekildedirler. Örneğin belediyelerin kamu hizmetlerini gördüğü alan aynı zamanda devletinde bir takım kamu hizmetlerini gördüğü alandır. Devletin kamu hizmetlerini yerine getirebilmesi için çok kapsamlı bir organizasyon yapısına sahip olması gerekmektedir. Devlet esas olarak bir bilgi yönetim organizasyonudur. Devletin kamu hizmetlerinin temelini kar elde edilemediği için özel sektör tarafından yerine getirilemeyecek olan hizmetler oluşturmaktadır. Bu hizmetlerin karşılığında da halktan vergi toplanmaktadır. Tabi bu teoride böyledir , yani devletin fonksiyonları sadece bunlarla sınırlı değildir. Devlet tüm fonksiyonlarını yerine getirirken hem kendi arasında hem de toplumu oluşturan bireyler ve özel kuruluşlar ile iletişimde bulunması gerekmektedir. Devletin fonksiyonlarını yerine getirmek için yürütmek zorunda olduğu iletişim türleri aşağıda listelenmiştir : • Devlet kurumları arasında iletişim • Devlet kurumları ile özel kuruşlar arasında ki iletişim Ek Metin VII.1.1 T.C. DEVLET TEŞKİLAT YAPISI TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ CUMHURBAŞKANLIĞI BAŞBAKANLIK ADALET BAKANLIĞI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI İÇİŞLERİ BAKANLIĞI DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MALİYE BAKANLIĞI MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI SAĞLIK BAKANLIĞI ULAŞTIRMA BAKANLIĞI TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI KÜLTÜR BAKANLIĞI TURİZM BAKANLIĞI ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRE BAKANLIĞI ANAYASA MAHKEMESİ YARGITAY DANIŞTAY ASKERİ YARGITAY ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ YÜKSEK SEÇİM KURULU SAYIŞTAY YEREL YÖNETİMLER ÖZERK KURUM, KURULUŞ VE KURULLAR MESLEK KURULUŞLARI DERNEKLER • Devlet ile vatandaşları arası iletişim • Devlet ile başka devletler arası iletişim • Devlet ile yabancı uyruklu bireyler arası iletişim Devletin etkin bir yönetim yapısına sahip olması için yukarıda listelenen iletişim türlerinden her birinde en güçlü iletişim kanallarını kullanması gerekmektedir. Resim VII.1 İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TEŞKİLAT ŞEMASI Kanak: http://www.icisleri.gov.tr 2. Elektronik Devlet Çağımız bilgi ve iletişim çağıdır. Tarihi incelendiği zaman toplumsal gelişmeleri takip edemeyen devletlerin tarih sahnesinden silindiği görülür. Günümüzde hakim olan fikir gelecekte ülke sınırlarını teknolojinin belirleyeceğidir. Devletin esasen bir bilgi yönetimi organizasyonu olduğunu ve fonksiyonlarını yerine getirmek için kurduğu kamu kurumları vasıtasıyla sürekli olarak çeşitli birey ve kurumlar ile iletişim içersinde bulunduğunu belirtmiştik. Bu bağlamda güçlü bir devletin öncelikle kendi kurumları arasında ki iletişimin çok etkin bir şekilde yapılması gerekmektedir. İç iletişimin etkinliği sağlanmadan dış iletişimin arttırılması ve kalitesinin iyileştirilmesi düşünülemez. Bilgi çağı olarak adlandırılan ve bilgi ekonomisine doğru bir geçişin yaşandığı günümüzde , toplumda özellikle internet sayesinde yaşanan böyle bir değişime devletin seyirci kalması beklenemez. Bilgi yönetim organizasyonu olan devletin bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmelerden uzak kalması , devletin toplumdan uzaklaşması ve toplumu yönetememesi anlamına gelir. Bu sebepten dolayı pek çok devlet büyük bir hızla e-Devlet projeleri geliştirmeye başlamışlardır toplum için ürettikleri hizmetlerin kalitesini arttırmaya başlamışlardır. ve Tanım VII.2.1 e-DEVLET Tüm devlet kurumlarının kullandıkları sistemlerin elektronik ortamda entegrasyonu ile bireylere ve kurumlara kamu hizmetlerinin ve bilgi temininin elektronik ortam üzerinden sağlanmasıdır. Toplum beklentileri yönünde çeşitlenen hizmetler aynı zamanda devlet kurumları üzerindeki yüküde arttırmaktadır. Kağıt üzerinde yürütülen işlemler hem bürokrasiyi hemde kamu harcamalarını arttırmaktadır. Kamu harcamalarının düşürülebilmesi için elektronik ortama geçiş bir zorunluluk haline gelmiştir. Bununla beraber önümüzdeki internet çağında internetten kopmak halktan kopmak anlamına geleceği için e-Devlet projeleri normal işlemler yanında bir seçenek olarak görülmemeli , toplum ve devletin bir arada gerçekleştireceği bir dönüşüm projesi olarak ele alınmalıdır. İnternet vasıtasıyla devlet toplumun her kesimi ile buluşturulabilir. Fakat devlet projeleri uygulanırken toplum kesimleri arasında eşitlik temin edilebilmesi için özellikle taşradakilere yönelik bilgisayarlaşma kampanyaları yürütülmelidir. Öncelikle halkın bilgilendirilmesi gerekmektedir. Buda eğitim sisteminin internet çağına uygun şekilde tasarlanması ile mümkün olur. Bilgisayarlaşma kampanyaları altyapı sorunlarının giderilmesi olarak değil esas olarak internet konusunda eğitimsizlik sorununun giderilmesine yönelik bir toplumsal eğitim projesi olarak ele alınmalıdır. e-devlet projelerinin başarısı için ülke genelindeki internet penetrasyon oranı çok önemlidir. Örnek olarak bilgisayar kullanım oranının çok düşük olduğu bir ülkede devleti internete taşımak ve kanunları internete uyarlamak imkansızdır. Tablo VII.2.1 ÜLKELERE GÖRE e-DEVLET KULLANIM YÜZDESİ Kanak:eDevlet Technologies eDevlet Kullanım Yüzdesi Ülkeler Norveç Danimarka %53 %47 Kanada Finlandiya ABD Hong Kong Avustralya Hollanda Tayvan Estonya Hindistan Fransa Macaristan İspanya Çekoslovakya Almanya Kore Japonya İngiltere Malezya Latviya Slovakya Litvanya Polonya Rusya Federasyonu Endonezya Türkiye Ortalama %46 %45 %34 %31 %31 %31 %26 %25 %22 %18 %18 %17 %17 %17 %17 %16 %11 %11 %8 %8 %5 %5 %3 %3 %3 %26 Resim VII.2.1 ONLINE BAŞVURU FORMU ÖRNEĞİ (SSK) Kanak: www.ssk.gov.tr SSK Sigortalı Bildirim Formu BİLDİRİMDE BULUNANIN ADI : SOYADI : İLK SOYADI : BABAADI : DOĞUM TARİHİ : DOĞUM YERİ : SİGORTA NUMARANIZ VAR MI : Evet Hayır SİGORTA SİCİL NUMARASI : ADRESİ : İŞE BAŞLADIĞI TARİH : EV TELEFONU : İŞ TELEFONU : CEP TELEFONU : E-POSTA : ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞI İŞYERİNİN ÜNVANI : İŞYERİ ADRESİ : İŞYERİ SİCİL NUMARASI : İlk defa bildiriyorum Tekrar bildiriyorum Resim VII.2.2 ONLINE SORGU ÖRNEĞİ (M.B. İNTERNET VERGİ DAİRESİ) Kanak: www.gelirler.gov.tr • • Bu hizmet Otomasyona Geçilen Vergi Daireleri için verilebilmektedir. Lütfen PLAKA NUMARANIZI bitişik giriniz. • • 01/03/1998 tarihinden sonra alınan taşıtlar için vergi kimlik numarası girilmesi zorunludur. Daha fazla bilgi için AÇIKLAMALAR bölümüne bakınız. Lütfen aracınızla ilgili bilgileri girip "Araç Bilgileri" butonuna basınız. Plaka No Vergi Kimlik Numarası Tescil Tarihi 01 Ocak 2002 Gelirler Genel Müdürlüğü Sorularınız için [email protected] 2.1. Elektronik Devletin Faydaları 1) Devlet kurumları tarafından bilginin en verimli şekilde kullanılmasıyla etkin ve güçlü bir devlet yapısının teşkil edilmesi sağlanır. 2) Tüm devlet kurumlarının ortak veri tabanı , elektronik arşiv ve referans sistemini kullanmalarını sağlayarak devlet kurumlarının birbirleriyle entegrasyonu dolayısıyla devletin iç entegrasyonunu sağlar. Bu suretle devlet kurumları arası uygulama farklılıkları ortadan kalkar. 3) Hantal devlet teşkilatlarından daha esnek organizasyon yapısına geçilmesi sağlanır. 4) Elektronik devlet teknik bir olgudan ziyade devlette zihniyet değişikliğini temsil ettiği için toplumla devletin bütümleşmesini sağlar. Devlet tarafından toplumun ortak hedefler doğrultusunda daha iyi bilgilendirilmesi ve halkın devlet yönetiminde daha katılımcı olması sağlanır. 5) Taşrada , uzak bölgelerde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların devlete yakınlaşmaları sağlanır. 6) Kağıt işinden , posta ve aşırı personel masraflarından kaynaklanan maliyetlerin düşmesi ile devlet kurumlarının sürekli zarar eder durumdan verimli hale dönüşmeleri sağlanır. 7) İşlem sürelerinin kısalması ile tüm toplum genelinde hem kurumsal anlamda hem de bireysel anlamda verimliliğin artması sağlanır. 8) Devletin elektronik ortama geçişiyle birlikte Ticaret Noktaları gibi ileri ticari uygulamaların hayata geçirilmesinin kolaylaşması , bu suretle dünya ticaret hacminde artışın önünün açılması sağlanır. 9) İnsan faktörünün etkisinin azalması ile devlet içersinde yolsuzluk , rüşvet gibi sorunların önlenmesi sağlanır. 10) Elektronik devletin özel sektör tarafından oluşturulmuş elektronik sistemler ile (Ticaret Noktaları , banka ödeme sistemleri vs.) entegrasyonu sayesinde kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması sağlanır. 2.2. Elektronik Devlet Projelerinin Gelişim Evreleri Geleneksel devletten elektronik devlete uzanan yolda dört ayrı evre bulunmaktadır. Kamu kurumlarının ayrı ayrı web üzerinde varlık göstermesi ile başlayan ve büyük bir toplumsal dönüşüm halini alacak olan elektronik devletin gelişim evreleri aşağıda listelendiği gibidir: • Varlık gösterme evresi: Elektronik devletin ilk aşaması tüm kamu kurumlarının kendilerine özel web sayfaları oluşturup , bu sayfalar üzerinden vatandaşlar ile iletişime geçmeleridir. Bu evrede vatandaşlar devlet kurumları nezdinde işlerini yine kağıt belgeler ile yürütecekleri için kamu kurumları tarafından ayrı ayrı kurulan siteler üzerinden sadece boş başvuru formlarını ve dilekçe örneklerini kendi bilgisayarlarına yükleyip yazıcı çıktısı alabilecekler ve yürütecekleri işlemler ile ilgili ön bilgileri internet üzerinden temin edebileceklerdir. • Bütünleşme evresi: Bu evrede tüm kurumların ayrı ayrı portallar üzerinde verdikleri hizmetler tek bir portal üzerinde verilmeye başlanacak ve kurumlar arasında ortak online hizmet standartları belirlenecektir. Bütünleşme evresinde tek portal üzerinde tüm vatandaşların kullanıcı adı ve şifreye sahip oldukları bir açık anahtar altyapısı oluşturulması suretiyle vatandaşların devlet kurumlarına online başvuru yapabilmeleri ve devlet kurumları ile yaptıkları e-Posta yazışmalarını elektronik olarak imzalanmış şekilde yapmaları sağlanacaktır. • Entegrasyon evresi: Bu evrede devlet kurumlarında kağıt belge kullanımına son verilerek tüm işlemlerin elektronik belgeler vasıtasıyla yürütülmesine başlanacaktır. Tüm devlet kurumlarının sistemleri ortak bir referans - arşiv sistemine ve ortak veritabanlarına bağlanarak mükerrer kayıt yaratılmasına ve vatandaşların bir iş için farklı kurumlara tekrar tekrar başvuru yapmalarına son verilecek. Hangi işlem için başvurulmuş ise işlem, iş süreçlerini ve onay alması gereken kurumları bilen ve iş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştiren akıllı elektronik belgeler vasıtasıyla yürütülecektir. Web tabanlı ve XML formatındaki bu akıllı elektronik belgelerin kullanılmaya başlanması ile birlikte devlet kurumları arasında tam entegrasyon sağlanacaktır. • Toplumsal dönüşüm evresi: Bu evrede toplum içersinde internet kullanan bireyler ile internet kullanmayan bireyler arasında dijital bölünmenin gerçekleşmesinin engellenmesi için toplumdaki tüm bireyleri kapsayacak yaygın eğitim kampanyaları gerçekleştirilecektir. Ayrıca örgün eğitim kurumlarında okutulan müfredat elektronik toplum yaratmaya yönelik olarak değiştirilmelidir. Büyük bir eğitim seferberliği düzenlenerek çağımızda internet kullanıcısı olmanın okuryazarlık ile bir farkı olmadığı , internet kullanmayan bireylerin ilerki hayatlarında çok zorluk çekeceklerinin vurgulanması gerekmektedir. Bu suretle internet tüm topluma ve devlet kurumlarına eş zamanlı olarak benimsetilerek vatandaş ve devletin internet üzerinde buluşması sağlanır. 2.3. Elektronik Devlette iletişim Türleri Devlet bir bilgi işleme merkezidir. Bu merkeze çeşitli kanallardan bilgi yağmaktadır. Devleti oluşturan kurumlardan birine ulaşan bilginin yok olamadan veya tahrifata uğramadan diğer ilgili kurumlara ulaşması gerekmektedir. Kısacası bilginin işlenebilmesi için çok iyi bir sinir sistemine ihtiyaç vardır. Bilgiler devlete kendi vatandaşı olan veya olmayan çeşitli birey veya kurumlar ile değişik kanallar vasıtasıyla gerçekleştirdiği iletişimler yoluyla ulaşmaktadır. Devletin gerçekleştirdiği iletişim türleri aşağıda maddeler halinde listelenmiştir. • Devlet Kurumları Arasında iletişim Bilgi yönetim sistemi olan devletin ham verileri ve bilgileri kullanılabilir bilgiye dönüştürmesi ve bilgi toplumuna doğru dönüşüm yaşayan toplumun ihtiyaçlarını giderebilmesi için öncelikle kendi kurumları arasındaki iletişim sorununu çözmesi gerekmektedir. Klasik devlet yapısında devlet kurumları arasında ciddi bir entegrasyon eksikliği gözlemlenmektedir. Bu sorunun bertaraf edilmesi ve devlet kurumları arasındaki entegrasyon sorununun çözülmesinin tek yolu devlet kurumlarının kağıt belgeleri kullanmaktan vaz geçip tüm kurumları arasında ortak olarak kullanılan bir elektronik belge sistemine geçilmesidir. Bu suretle tüm kurumların tek referans ve arşiv sistemleri ile ortak veri tabanlarını kullanmaları sağlanacaktır. VI. Bölümde ayrıntısı ile açıklandığı gibi kurumlar arası entegrasyonun ilk şartı ortak referans ve arşiv sisteminin kullanılmasıdır. Akıllı elektronik belgeler sayesinde devlet kurumları arasında entegrasyonun oluşturulması ve bu belgeler üzerinde yürütülen işlemlerin vatandaşların farklı kurumlara tekrar tekrar başvuru yapmalarına gerek kalmadan otomatik olarak gerçekleşmesi sağlanacaktır. Bu bağlamda vatandaş memnuniyetini ön planda tutan elektronik devlet uygulamalarının başarılı olmasının ilk şartı devlet kurumları arasında entegrasyonun sağlanmasıdır. Devlet kurumları arasında gizlilik gerektiren iletişimin ise kesinlikle internet üzerinden gerçekleştirilmemesi gerekmektedir. Kırılamayacak şifre olmadığı unutulmamalıdır. • Devlet - Vatandaş Arası İletişim Bireyler hayatlarının doğumdan ölüme kadar ki tüm evrelerinde devlet ile iletişim kurmak zorundadırlar. Doğum , eğitim , sağlık , evlilik , ölüm gibi hayatlarında karşılaştıkları pek çok olayda gereksinimlerini karşılamak ve vatandaşlık haklarını kullanmak için devlete müracat etmek ve çeşitli kamu kurumları ile iletişime geçmek zorundadırlar. Günümüzün en güçlü iletişim aracı olan internetin vatandaşlar ile devlet arasındaki bu iletişimin yürütülmesi için kullanılmaya başlanması aslında geleneksel devlet anlayışında büyük bir değişimin başlangıcı olarak algılanmalıdır. Elektronik devletin ana stratejisi tek bir portal üzerinden vatandaşlar ile olan iletişimin sürdürülmesi olmalıdır. Bu portal üzerinde işlem yapabilmeleri için vatandaşların devletin organizasyonu ve iç iş akışları konusunda bilgi sahibi olma zorunluluğunun bulunmaması gerekmektedir. Elektronik devlet projeleri büyük bir toplumsal değişim projesi olarak ele alınmalı ve kurulacak olan elektronik devlet portalının tasarımı bu zihniyeti yansıtır şekilde yapılmalıdır. Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik sayfalar bulunmalı ve çocukluk çağından itibaren insanların vatandaşı oldukları devlet ile yakın ilişki içersinde olması sağlanmalıdır. Topluma devletin kendilerine hizmet için var olduğunun bilinci bu portal sayesinde yayılmalıdır. Elektronik devlet projesi sadece portal kurmak ile yapılabilecek bir iş değildir. Büyük bir eğitim seferberliği düzenlenmeli ve okullarda okutulan vatandaşlık derslerinin içeriği yeni elektronik devlet stratejisi yönünde değiştirilmelidir. Dünya tarihi incelendiğinde teknolojik gelişmelerin devletlerin sınırlarını çizdiği görülmektedir. Daha önceki konulardada değinildiği gibi internet toplumların yapısında bu güne kadar yaşanmayan ölçülerde değişikliklere sebep olacak bir teknolojik gelişmedir. Ekonomik ve sosyal etkilerin askeri tedbirlerin önüne geçtiği günümüzde bu değişimi basit bir teknolojik gelişme olarak gören devletlerin tarih sahnesinden silinmesi tehlikesi çok yüksektir. Bu bağlamda elektronik devlet uygulamalarının en üst stratejik seviyede ele alınması ve vatandaş ile devlet arasındaki iletişim engellerinin internet sayesinde ortadan kaldırılarak geleneksel devlet anlayışına son verilmesi gerekmektedir. Vatandaşlara yönelik bir eDevlet portalında yer alması gereken ana kategoriler aşağıda listelenmiştir : • Nufus ve kimlik işlemleri a) b) c) d) e) f) g) h) i) • Doğum Ölüm Sayım Seçim İkamet işlemleri (tapu ve muhtarlık işlemleri) Sürücü belgesi işlemleri Pasaport işlemleri Evlilik işlemleri Kimlik yenileme Eğitim işlemleri a) Okul kayıt b) Öğrenci seçme ve yerleştirme işlemleri c) Kredi ve yurt işlemleri d) Mezuniyet işlemleri • Hukuksal işlemler • Vergi işlemleri • Sosyal güvenlik a) Emeklilik işlemleri b) Sağlık işlemleri c) İş ve işçi bulma • Ulusal güvenlik ve savunma a) Askerlik işlemleri b) Sivil savunma bilgileri • Polis ve trafik işlemleri • Haberleşme hizmetleri a) Telefon b) Posta c) Diğer haberleşme işlemleri • Ev yaşamı a) b) c) d) • Doğal gaz Elektrik Su Diğer belediye hizmetleri Vatandaşlığa geçiş ve çıkış işlemleri Geleneksel devlet anlayışından kaynaklanan vatandaş ile devlet arasındaki iletişim engelleri sadece yukarıda belirtilen hizmetlere internet vasıtasıyla erişilmesi ile çözülebilecek bir sorun değildir. Kuruluş ve varlık amacı vatandaşlarına en iyi şekilde hizmet olması gereken devletin vatandaşlarını bir müşteri olarak görmeye başlaması ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan müşteri merkezli yeni bir organizasyon yapılanmasına gitmesi gerekmektedir. • Devlet – Özel Kuruluşlar Arası iletişim Devlet ile kendi sınırları içersinde faaliyet göstermekte olan tüzel kişiler arasındaki iletişim iş hayatının ve sosyal hayatın gelişmesi açısından çok önemlidir. Örnek olarak vergi işlemleri , dernek ve vakıf kurma işlemleri , şirket kurma işlemleri ve sermaye arttırım işlemleri vs. için tüzel kişilerin devlet ile ilişki içersinde olması gerekmektedir. Özellikle ticari amaçla kurulmuş olan şirketlerin devletle olan ilişkilerinin hızlı ve az maliyetle gerçekleşmesi ekonomik durumun iyileşmesi açısından çok önemlidir. Devlet iş hayatına zorluk çıkaran değil destek olan bir konuma gelmeli ve iş hayatında oluşan son teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlamalıdır. Özellikle geleceğin ticari hayatında etkin olacak olan Ticaret Noktaları içersinde devletin rolü önemlidir. Devlet kurumları Ticaret Noktası sistemine dahil olarak tüm ticari işlemlerin tek bir merkezden yürütülmesini desteklemelidir. Devlet ayrıca Ticaret Noktası üzerinden üzerinden yürütülen işlemlerde denetleme görevini yerine getirmelidir. Ek Metin VII.2.3.1 T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI MERKEZ ANA HİZMET BİRİMLERİ SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SANAYİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÜÇÜK SANATLAR VE SANAYİ BÖLGELERİ VE SİTELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLATLANDIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AVRUPA TOPLULUĞU KOORDİNASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖLÇÜLER VE STANDARTLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜKETİCİNİN VE REKABETİN KORUNMASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI MERKEZ DANIŞMA VE DENETİM BİRİMLERİ TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI APK KURULU BAŞKANLIĞI HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ BAKANLIK MÜŞAVİRLERİ BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ MERKEZ YARDIMCI BİRİMLER PERSONEL DAİRESİ BAŞKANLIĞI İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİLGİ İŞLEM VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI SAVUNMA SEKRETERLİĞİ ÖZEL KALEM MÜDÜRLÜĞÜ SÜREKLİ KURULLAR SANAYİ ŞURASI ESNAF VE SANATKARLAR ŞURASI BAĞLI KURULUŞLAR TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ İLGİLİ KURULUŞLAR KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE SELÜLOZ VE KAĞIT FABRİKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ÇİMENTO VE TOPRAK SANAYİİ A.Ş. TÜRKİYE GÜBRE SANAYİİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI SANAYİ VE TİCARET İL MÜDÜRLÜKLERİ • Devlet - Devlet Arası iletişim İleride devletler arasında rutin işlemler için yapılan iletişimde internet üzerinden yapılacaktır. Elçilikler , konsolosluklar vs. aracılığıyla yürütülen çeşitli işlemler devletlerin ilgili kurumları arasında internet üzerinden direkt iletişim ile yürütülebilecektir. • Devlet – Yabancı Uyruklular Arası iletişim Devlet ile kendi vatandaşı olmayan yabancı uyruklu bireyler arasındaki iletişiminde bütünleşme aşamasından itibaren oluşturulacak olan tek devlet portalı üzerinden yürütülmesi gerekmektedir. Bunlara örnek olarak göçmenlik başvuruları , çalışma izni başvuruları vs. verilebilir. 2.4. Türkiye’de e-Devlet Çalışmaları Türkiye’nin son yıllarda içinde bulunduğu kriz ortamı kamu kurumlarının maliyetlerinin düşürülmesine ve kamu hizmetlerinin verimli şekilde görülmesine olan ihtiyacı en üst düzeye çıkarmıştır. Türkiye’nin son yıllarda sürekli hale gelen bu kriz ortamlarından tamamen kurtulması için büyük bir toplumsal dönüşüm geçirmek suretiyle ekonomisini bilgi tabanlı bir ekonomi haline getirmesi gerekmektedir. Bunun için toplumsal dönüşüm evresine kadar ayrıntılı olarak planlanmış elektronik devlet uygulamalarının hayata geçirilmesi ve Ticaret Noktası gibi ileri ticari web uygulamalarının devlet tarafından desteklenerek Türk firmalarının dünya ile entegre olması sağlanmalıdır. Daha öncede değinildiği gibi interneti basit bir teknolojik gelişme olarak görme hata ve rehavetine kapılmamak gerekmektedir. Kitabın sunuş bölümünde verilen ılık suda rehavet içinde haşlanmayı bekleyen kurbağalar örneğinde olduğu gibi içinde bulunduğumuz krizi bir rastlantı olarak algılamayıp internetin ve diğer iletişim araçlarının dünyada meydana getirdiği büyük değişimin bizi çok daha büyük ekonomik krizlerin pençesine düşürmesine izin vermemeliyiz. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin elektronik devlet çalışmalarına en üst seviyede stratejik öncelik vermesi gerekmektedir. Fakat ne yazık ki Türkiye’de elektronik devlet çalışmaları Avrupa birliğine aday ülkeler için eAvrupa+ adı ile başlatılan girişimin çerçevesinde aday ülkelerin yerine getirmesi gereken eylemlerin bir parçası olarak görülmektedir. Halbuki elektronik devlet projeleri başkalarının yol göstermesi ile değil kendi ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarımız doğrultusunda planlanmalıdır. Türkiye’de farklı devlet kurumları tarafından uygulanan elektronik devlet çalışmaları arasında koordinasyon olduğu söylenemez. Türkiye’de yürütülen en önemli elektronik devlet projeleri başbakanlık koordinasyonunda yürütülen e-Türkiye çalışması ve KamuNet teknik kurululu tarafından yürütülen çalışmalardır. e-Türkiye çalışmaları Türkiye’nin e-Avrupa+ projesine Avrupa Birliği liderler zirvesinde imza atmasından sonra başlamıştır. 13 çalışma grubu kurulmuş ve vatandaş devlet ilişkisinin elektronik devlet uygulamaları vasıtasıyla yürütülmesi yönünde çalışmalara başlanmıştır. Ek Metin VII.2.4.1 e-TÜRKİYE ÇALIŞMA GRUPLARI 1-Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu – Milli Eğitim Bakanlığı 2-Altyapı Çalışma Grubu – Ulaştırma Bakanlığı 3-Hukuki Altyapı Çalışma grubu – Adalet Bakanlığı 4-Standartlar Çalışma Grubu – Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı 5-Güvenlik Çalışma Grubu – Genelkurmay Başkanlığı 6-E-Ticaret Çalışma Grubu – Dış Ticaret Müsteşarlığı 7-Yatırımlar ve Planlama Çalışma Grubu – DPT Müsteşarlığı 8-Arşiv ve Dijital Depolama Çalışma Grubu – Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü 9-Uluslararası İzleme ve E-Avrupa+ Çalışma Grubu – AB Genel Sekreterliği 10-Özel Projeler Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Vakfı 11-Mevcut Durumun Tespiti Çalışma Grubu – KAMUNET Teknik Kurulu 12-Ulusal Bazda Takip, Koord. ve İzleme Çalışma Grubu– Türkiye Bilişim Derneği 13-e-Sağlık ve Çevre Çalışma Grubu – Başbakanlık Türkiye’de yürütülen ikinci önemli elektronik devlet çalışmasıda KamuNet projesidir. Bu çalışmanın temel amacı tüm kamu kuruluşlarının yer aldığı ulusal bir bilgisayar ağı olan KamuNet’in kurulması ve e-Kurumlar oluşturmak suretiyle devlet – vatandaş arasındaki ilişkileri elektronik ortama taşımak için devlet e-Kapısı (portal) oluşturmaktır. 1998 yılında kurulan KamuNet teknik kurulunun elektronik devlete geçiş eylem planında yapılacak işler kısa , orta ve uzun dönem olarak sınıflandırılmıştır. Ek Metin VII.2.4.2 TÜRKİYE’DE ÖRNEKLER • Kİ e-DEVLET PORTALLARINDAN BAZI www.icisleri.gov.tr Elektronik ortamda pasaport başvurusu yapılabilmektedir. • www.khgm.gov.tr Kırsal ve tarımsal altyapı veritabanı ile Türkiye toprak veri tabanı sorgulanabilmektedir. • www.gumruk.gov.tr Gümrük beyannameleri doldurulabilmektedir. elektronik ortamda • www.ssk.gov.tr Sigortalılara ilişkin sorgulanabilmektedir. • bilgiler internet üzerinden www.maliye.gov.tr Kimlik bilgileri , vergi numaraları ve motorlu taşıtlar vergisi borç bilgileri sorgulanabilmektedir. • www.milliemlak.gov.tr Satış ve kira ihale ilanları verilmektedir. • www.emekli.gov.tr Sağlık kurumları ile emekli sandığı arasındaki işlemler internet üzerinden yürütülebilmektedir. • www.dmo.gov.tr Sanal katalog yoluyla satışlar ve yıllık tedarik planı ile ihale duyuruları yapılmaktadır. Kısa dönemde yapılacak işlerin başında her kurumun bünyesinde bir eKurum proje grubu oluşturulması ve tüm kurumların bir araya getirildiği tek bir portalın oluşturulması bulunmaktadır. Orta ve uzun vadede ise elektronik belge , elektronik imza ve elektronik ihale gibi çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalar ümit verici olmasına rağmen dünyadaki gelişmelere oranla çok yavaş ilerlemektedir ve karar alma mekanizmaları için çok fazla zaman harcanmaktadır. Tekrar altını çizmek gerekir ki yaşadığımız kriz ortamları bir raslantı sonucu meydana gelmemektedir. Temel sebep dünyadaki teknolojik gelişmeleri takip edememek ve üretim verimliliğimizi arttıramamaktır. Bu bağlamda kaybettiğimiz zamanı bize kazandıracak çok kapsamlı bir elektronik devlet uygulamasının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Tablo VII.2.4.1 T.C. DEVLET e-KAPISINDA YER ALMASI TASARLANAN ANA MENÜLER Kanak:DPT Müsteşarlığı KamuNet Teknik Kurulu Çalışmaları SEKTÖRLER Nüfus Hizmetleri HİZMETLER − Doğum, ölüm ve evlilik başvuruları − Vataşlık numarası alma/sorgulama − Nüfus sureti alma İkametgah İşlemleri − Adres değişikliği bildirme − İkametgah belgesi alma − On-line muhtarlık işlemleri − Tapu hizmetleri Askerlik − Askerlik başvurusu − Askerlik erteletme işlemleri − Askerlik muayenesi − Askerlik Şubeleri Basın/Yayın − On-line TV programları − On-line TV izleme − On-line gazete, dergi vb yayın üyelikleri Bankacılık − On-line bankacılık işlemleri − Elektronik para − Serbest piyasa ve banka döviz kurları Eğitim − Okul telefon/adres sorgulama − On-line kayıt işlemleri − Kütüphane telefon/adres sorgulama − Kütüphane doküman bilgilerine erişim ve on-line üyelik/rezervasyon − Okula erişim/servis işlemleri − On-line veli/idare iletişimi (karnelerin vb belgelerin elektronik ortamdan ulaştırılması) − MEB tarafından yönetmelik, bildiri, duyuru, tebliğ dergisi vb. İnternet üzerinden sunulması . MEB . Okullar . Üniversiteler . ÖSYM . YÖK . Kredi ve Yurtlar Kurumu Güvenlik (Emniyet) − Polis merkezleri telefon/adres sorgulama − Sürücü ceza puanı öğrenme − Trafik cezası ödeme − MİT − Pasaport Hizmetleri − Trafik Hizmetleri Diğer − Benzin vb sık kullanılan ürünlerin fiyatları − On-line kargo hizmetleri ve paket takibi − On-line patent başvurusu yapma ve alma − On-line kiralık/satılık emlak/araba işlemleri − Oy verme − Haberler − Hava durumu − Anket − Yardım − Kanun-mevzuat − Site haritası − Arama − Başbakanın demeçleri − İstatistik hizmetleri Haberleşme − İl telefon kodu sorgulama − Telefon rehberi sorgulama − Telefon faturası ödeme − Kablo TV faturası ödeme − Posta İdaresi − Telsiz − Önemli telefonlar Hukuk/Adli Sicil − Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü − Mahkemeler − Ceza ve Tevkif Evleri Sağlık − Hastane randevu sistemi − Nöbetçi eczane telefon/adres sorgulama − Hastane telefon/adres sorgulama − Rapor belgelerinin ilgili kuruluşlara gönderilmesi − Hastalıklarla ilgili on-line bilgi − On-line ilkyardım bilgisi − Diet menüleri Sosyal Güvenlik − ES, SSK ve Bağ-Kur işlemleri − Emekli maaşı ve tazminat hesaplama − On-line prim ödeme − İşsizlik sigortası işlemleri − İş ve işçi arama − Sigorta Hizmetleri ( sağlık, hayat, kaza, Yangın, deprem, Yolculuk) − İş ve İşçi Bulma Kurumu Turizm − Turistik yerler ve tanıtımları − Otel, restoran, sinema, tiyatro vb tanıtım/rezervasyon − Seyahat acentaları, Otobüs firmaları − Yangın/deprem korunma bilgisi − Milli Piyango/Loto/Toto sonuçları − Yemek tarifleri − Tüketici şikayetleri ve şikayet ile ilgili alınan kararlar, ulaşılan sonuç − İl rehberleri - valilik belediye bağlantıları Ulaşım − İl plaka, iller arası uzaklık sorgulama − Yurtiçi/yurtdışı otobüs saatleri, fiyatları ve rezervasyon işlemleri − Yurtiçi/yurtdışı uçak saatleri, fiyatları ve rezervasyon işlemleri − Yurtiçi/yurtdışı gemi/feribot saatleri, fiyatları ve rezervasyon işlemleri − Servis taşımacılığı fiyatları/iritbat kurma Üniversiteler − Öğrenci harç başvurusu − Öğrenci katkı payı başvurusu − On-line üniversite kayıt sistemi Vergi İşlemleri − Çevre vergisi takibi/ödeme − Çöp vergisi takibi/ödeme − Araç vergisi takibi/ödeme − Gelir vergisi takibi/ödeme Alış-Veriş − E-ticaret linkleri Yerel Yönetimler − İtfaiyeler telefon/adres sorgulama − Elektrik faturası ödeme − Su faturası ödeme − Yerel vergiler − Evlendirme işlemleri − Ölüm işlemleri − Su ve gaz dağıtım hizmetleri Dışişleri − Konsolosluklar, Büyükelçilikler Yüksek Seçim Kurulu − Seçmen Listesi − (Elektronik) Seçim Sistemi Diyanet Hizmetleri Gençlik ve Spor Kurumlar ve Kamu Yararına Dernekler − Kızılay Çocuk Esirgeme Kurumu Siyasi Partiler Meslek Örgütleri . Odalar . Birlikler . Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Sendikalar Dernekler Kooperatifler − Noterler Ekonomi Anketler 3. e-Devletin Ekonomik ve Sosyal Etkileri Teknolojik gelişmelerin dünya tarihi üzerinde çok önemli etkileri bulunmaktadır. Teknolojik gelişmelere hızla ayak uyduran toplumların tarih boyunca daha etkin oldukları ve diğer topluluklara hükmettikleri görülmektedir. Gelişmelere ayak uyduramayan toplumlar ise tarih boyunca hep sömürülmeye mahkum olmuşlardır. İnternet günümüz dünyasında toplumda bireyler bazında değişime sebep olacak bir teknolojik gelişme olarak ortaya çıkmıştır. Fakat dünya üzerindeki tüm toplumlar bu teknolojik gelişmeden eşit olarak nasibini almamaktadır. Bu durum dünya üzerinde küresel boyutta bir bölünmenin başlangıcıdır. Bu bölünmeye dijital bölünme adı verilmektedir. Dijital bölünme toplumda teknolojiyi kullananlar ile kullanmayanlar arasında bilgiye erişme ve iletişim kurma yetenekleri açısından oluşan fark neticesinde meydana gelen dengesizliktir. Dijital bölünme iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi ülkeler arasındaki fark ikincisi ise bir ülkenin vatandaşlarını oluşturan toplum kesimleri arasındaki farktır. Bu durum internetin bir dezavantajı olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü toplumda alt gelir grupları ile üst gelir grupları arasında bulunan farkın internetin sağladığı avantajların toplum kesimleri arasında eşit dağılmamasından dolayı derinleşmesidir. Özellikle Türkiye dijital bölünmenin ciddi tehtidi altında bulunmaktadır. Türkiye ülkeler bazında internet erişiminde son sıralarda olmasının yanında gelir dağılımının bozukluğu sebebi ilede toplum kesimleri arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bu bağlamda Türkiye için elektronik devlet uygulamalarının önemi ortaya çıkmaktadır. Dijital bölünme bir taraftanda küresel boyutta bir bütünleşme meydana getirmektedir. Yeni iletişim teknolojilerini etkin olarak kullanan bireyler arasındaki devlet sınırları giderek ortadan kalkmakta küresel bir bilinç ve kültür ortaya çıkmaktadır. Yeni ekonomik sisteme dahil olan bu bireyler ile klasik ekonomik sistem içersinde kalan bireyler arasındaki uçurum ise hızla açılmaktadır. Çünkü yeni ekososyal sistem bireyleri adı verilen bu bireyler kendilerini klasik sistem bireylerine oranla çok daha hızlı bir şekilde geliştirmektedirler. Bunun temel sebebi internet vasıtasıyla öğrenme kavramında meydana gelen değişimdir. Örgün eğitim kurumlarındaki kalıplaşmış müfredat programlarına göre yürütülen eğitimden insanların kişisel merak ve araştırmalarına dayalı eğitime geçiş sağlanmıştır. İnternet belirli bir konuda kendini geliştirmek isteyen bireyler için sınırsız bir kaynak teşkil etmekte ve bireylere araştırdıkları konu üzerinde sınırsız derinleşme imkanı tanımaktadır. Tarih boyunca devletlerin toplumsal değişimlerin gerisinde kalması büyük devrimlerin ve toplumsal patlamaların meydana gelmesine sebep olmuştur. Toplumun dijital olarak bölünmesi ve yeni ekososyal sisteme dahil olan bireylerin devletten beklentilerinin artması toplumdaki bazı bireylerin kafasındaki devlet kavramının farklılaşması anlamına gelmektedir. Bu durumda devletlerin yapması gereken en önemli eylem alt gelir gruplarındaki bireylerin yeni ekososyal sisteme dahil edilmelerini sağlayacak bir toplumsal dönüşüm projesinin yürürlüğe konulması ve bu suretle tüm seviyelerdeki bireylerin devletten beklentilerinin karşılanmasıdır. Devletin geleneksel devletten elektronik devlete doğru e-Dönüşüm geçirmesi varlık gösterme , bütünleşme , entegrasyon ve toplumsal dönüşüm evresi adı verilen dört evrede gerçekleşmektedir. En son evre olan toplumsal dönüşüm evresi elektronik devlet uygulamalarının en önemli evresini oluşturmaktadır. Bu evrede elektronik devlet uygulamaları vasıtasıyla vatandaş ve devletin internet üzerinde buluşması ile toplum içersinde yeni ekososyal sistem bireyleri ve internet kullanmayan eski ekonomik sistem bireyleri arasındaki dijital bölünmenin engellenmesi yönünde çalışılacaktır. Elektronik devletin asıl ekonomik ve sosyal etkileri bu evrede ortaya çıkacaktır. Bu evrede başarılı olunması durumunda toplum bilgi toplumuna dönüşecek ve bireysel bazda üretkenliği artacaktır. Bireysel gelişimlerin bir araya gelmesi ile oluşan sinerji vasıtasıyla sağlıklı ve üretken bir toplum oluşturulabilecek , toplum küreselleşme adı altında gerçekleşen küresel yozlaşmanın etkilerinden korunabilecektir. Bu bağlamda elektronik devlet uygulamaları devletlerin geleceğin dünyasında varlıklarını sürdürebilmelerini sağlayacak veya tarih sahnesinden silinmelerine neden olabilecek derecede stratejik öneme haiz projeler olarak ele alınmalıdır. ~@~ TARTIŞMA KONUSU VII.1 İNTERNET DEVLETİ Dijital bölünme neticesinde oluşan küresel dijital kültüre mensup bireylerin ülke sınırlarından bağımsız toprağa sahip olmayan bir internet devleti kurmaları mümkün müdür? Devlet kurabilmek için toprağa sahip olmanın ilk ve temel şart olduğunu düşünüyorsanız toprağa sahip olan küçük bir ada devletinin internet vasıtasıyla dünya üzerinde yaşayan bireyleri vatandaşlığa kabul edebilme imkanını tartışınız. Bu durumu büyük devletlere uyguladığımızda bir devletin başka bir devletin vatandaşlarını internet üzerinden vatandaşlığa kabul etmesinin devletler üzerinde ne tür bir tehtid unsuru oluşturabileceğini düşününüz. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.ukonline.gov.uk Devletin tüm hizmetlerinin tek portal üzerinden vatandaşlara verilmesine yönelik olarak İngiltere devleti tarafından hazırlanmış eDevlet uygulamasını inceleyiniz (Özellikle gençlere yönelik sayfalara dikkat ediniz) . • http://www.khgm.gov.tr Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü web sayfasını inceleyerek e-Devlet gelişim evrelerinden hangisinde bulunduğunu tesbit ediniz. • http://www.ssk.gov.tr T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu web sayfasını inceleyerek e-Devlet gelişim evrelerinden hangisinde bulunduğunu tesbit ediniz. ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI VII.1 Kaynak: www.ezgov.com İNGİLTERE GELİRLER KURUMU WEB ÜZERİNDEN VERGİ BEYANI PROJESİ İngiltere gelirler kurumu (IR – Inland Revenue) İngiliz vatandaşlarına ve devletine vergi toplama hizmeti vermek ile yükümlü olan bir kurumdur. Bu kurum vatandaşların elektronik ortamda vergi beyannamelerini doldurabilmelerinin sağlanması için bir sistem kurmak istemektedir. Bu amaçla EzGov firmasını mevcut sistemin analizi ve yeni system önerilmesi amacıyla görevlendirmiştir. EzGov vergi beyannamelerinin elektronik form olarak web üzerinden gönderilebileceği bir sistem önermiş ve bu sistem içersinde kullanıcılara çeşitli web tabanlı hesaplama araçlarının sunulması gerektiğini belirtmiştir. SORU : üzerinde işlem yapacak olan tüm bireyler ve kurumlar hukuksal geçerliliği olan bir dijital imzaya sahip Böyle bir sistem nasıl bir güvenlik olmalı mıdır? altyapısına sahip olmalıdır. Bu sistem Referanslar WEST, Darrell M. : “Assessing e-Government : The Internet , Democracy and Service Delivery” , September 2000 ; Brown University STATE SERVICES COMMISSION : “New Zealand e-Government Strategy” , December 2001 ; www.e-government.govt.nz “DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI” , Nisan 2002 ; KamuNet Teknik Kurulu e-Devlet Çalışmaları HOLMES, Douglas : “e-Business Strategies for Government” EV OFİSLER VE İNTERNET 1. Serbest Çalışma ve Ev Ofis Kavramı 2. Ev Ofis Türleri 3. Ev Ofislerin Avantajları 4. Ev Ofis Kurulurken İzlenmesi Gereken Adımlar 5. Ev Ofisin Kredibilitesinin Korunması 6. Ev Ofis Girişimcilerinin Özellikleri 1.Serbest Çalışma Ve Ev Ofis Kavramı VIII. BÖLÜM _____________ «Ofis ortamının politik yapısı yaratıcılığı yok eden en önemli etkendir. » Günümüzde pek çok organizasyon klasik hiyerarşik düzenlerini korumaktadır. Hiyerarşik organizasyonların en büyük dezavantajı yaratıcı insanların böyle bir ortamda gerçek potansiyellerini ortaya koyamamalarıdır. Yaratıcı ve gerçekten yeni bir şeyler ortaya koymak isteyen insanlar ofis ortamının politik yapısı içersinde hep ikinci plana itilirler. Yaratıcı ve üretken insanlara engel olunması ise şirketin faaliyet gösterdiği sektördeki değişimlere uyum sağlayamayan hantal bir kuruma dönüşmesine sebep olur. Günümüz internet teknolojileri fiziksel ofis ortamına olan ihtiyacı giderek azaltmaktadır. Belirli mesai saatleri içersinde elemanları belirli bir ofis ortamında toplamak yerine günün 24 saati istenilen yerden erişilebilen iş sistemlerinin kullanılmaya başlanması şirketlerin verimini arttıracaktır. İnternet büyük kurumlarda çalışan elemanların evlerinden çalışmasını sağladığı gibi kendi hesabına çalışan bireylerinde evden iş yapabilme imkanlarını genişletmiştir. Bu şekilde belirli kurumlara bağlı olarak çalışmayan ve kendi uzmanlık alanlarında firmalara hizmet sunan girişimci bireylerin sayısı ise günden güne artmaktadır. Tanım VIII.1.1 GİRİŞİMCİ Risk almayı gerektiren bir iş fikrini benimseyen ve işi başlatıp geliştiren yaratıcı bireylere verilen isimdir. Kendi kendine çalışmak , kendi kaderini kontrol etmek ve kendinin patronu olmak kavramları çekici olmasına rağmen çok ciddi bir maliyet hesaplaması gerektirmektedir. Esasen kendi hesabına evden çalışmak herkese göre değildir. Şahsi iş disiplinine sahip olmayı gerektirir. Çünkü ev ofis tabanlı tekil işlerde işi başlatan , yöneten ve işi yapan hep aynı kişidir. Bu kişiler kendi başlatan insan tipi adı verilen bireyler olmalı ve yüksek enerji seviyesine sahip olmalıdırlar. Sahip oldukları enerjiyi kanalize edebilme yeteneğine sahip olan bu tip bireylerde erteleme ve sürüncemede bırakmak gibi kötü özelliklerin bulunmaması gerekmektedir. Kendi hesabına tekil çalışma internet öncesi dönemdede vardı fakat asıl yeni olan kavram ev tabanlı ağ organizasyon adı verilen tamamen sanal ortamda faaliyetini sürdüren organizasyonlardır. Tanım VIII.1.2 EV TABANLI AĞ ORGANİZASYONLAR Hukuksal olarak geçerli şirket kimliğine sahip olan fakat elemanların fiziksel ofis ortamında değil tamamen evden çalıştığı organizasyonlardır. Ev tabanlı ağ organizasyonlar maliyet ve verimlilik açısından fiziksel ortamda oluşturulmuş olan organizasyonlara nazaran avantajlara sahiptir. En büyük avantajı yapılan iş başına ücret ödenebilen serbest bireyler (Freelancers) ile çalışılabilmesidir. Geçici işler için kullanılanılacak personelin tam zamanlı olarak işe alınması sakıncalıdır. Bunun yerine bu tür işler internet üzerinden kısa süreli bir kontrat ile serbest danışman tutmak suretiyle yaptırılabilir. Hatta yaptıkları iş tüm günü kapsamayan ana kadroda bulunan personelide yarım gün çalıştırmak suretiyle personnel maliyetleri düşürülebilir. Bu tür ev tabanlı ağ organizasyonların asıl avantajı fiziksel bir ofis olmamasıdır. Ofis kirası , personele ödenen servis , yemek ücretleri , ofis malzemelerine yapılan yatırımlar , elektrik , su , sigorta vs. gibi masraflar tamamen ortadan kalkmaktadır. Ayrıca elemanların yaptıkları işin kalitesi ve hızına göre ücret alması , elemanların evde rahat bir ortamda çalışmaları verimi arttırmaktadır. Fiziksel ofis ortamlarının yaratıcılığı yok eden politik yapısıda otomatik olarak ortadan kalkmaktadır. Bu tür ev tabanlı organizasyonlar internetin zaman ve mekandan bağımsız iletişim sağlama imkanı sayesinde kurulabilmektedir. 2000 yılı Nisan ayında yaşanan internet balonunun patlaması hadisesinden sonra bu tip organizasyonların kredibilitesi düşmüş olmasına rağmen zaman içersinde oluşturdukları maliyet avantajı sayesinde geleneksel şirketlerin önüne geçeceklerdir. Günümüzde evden çalışma daha çok teknoloji şirketleri tarafından uygulanmaktadır. Fakat gelecekte üretim yapan şirketler dışındaki şirketlerin fiziksel ofis ortamına ihtiyaç duymayacakları günler gelecektir. İnternetin dünya üzerinde zaman ve mekan kavramlarını ortadan kaldırdığı günümüzde belirli mesai saatleri içersinde belirli bir fiziksel mekana bağlı olarak çalışan şirketlerin ise maliyetleri günden güne artacaktır. 2.Ev Ofis Türleri Ev ofisler tekil ve organizasyon ev ofisler olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır. 1. Tekil Ev Ofisler: Bir kuruma bağlı olmadan kendi hesabına kendi evinden çalışan bireylerdir. Genelde kendi konusunda bağımsız hareket edebilecek derecede uzman bireyler tarafından tercih edilen çalışma şeklidir. Bu bireyler yarı zamanlı veya tam zamanlı olmak üzere evlerinden çalışabilirler. a) Tam-Zamanlı Tekil Ev Ofisler: Evden yürüttükleri işi esas işi olarak gören ve bu işi tüm gün boyunca evden yürüten bireylerdir. b) Yarı-Zamanlı Tekil Ev Ofisler: Tam zamanlı yapıldığında yeterli gelir getirmesi imkansız olan işlerdir. Genelde bir kurumda çalışan ve artan vakitlerinde evden yürüttükleri faaliyetlerinden ek gelir elde eden bireylerdir. 2. Organizasyon Ev Ofisler: Evlerinden çalışan bireylerin internet vasıtasıyla bir organizasyon çatısı altında toplanmasından meydana gelirler. Tamamen kurumsal kimliğe sahip organizasyonlardır. Elemanların tamamının veya bir kısmının evden çalışan bireylerden oluşmasına bağlı olarak tam ağ organizasyon veya yarı ağ organizasyon adını alırlar. Bu tip organizasyonlara ağ organizasyon adının verilmesinin sebebi elemanlar arası koordinasyon ve iletişimin ağırlıklı olarak internet üzerinden yürütülmesinden dolayıdır. Tam ağ organizasyon kurulabilmesi için iş akışları içersinde kagıt belge kullanılmaması ve tüm iş süreçlerinin internet üzerinden yürütülmesi gerekmektedir. Günümüzde pek az sektör bu tür iş akışları oluşturulmasına müsaittir. Bu nedenle genelde internet şirketleri ev tabanlı yarı ağ organizasyon yapısını kullanmaktadır. Fakat ileride elektronik belgelerin tüm ticari işlemlerde kullanılmaya başlanması ile dünyada fiziksel ofislerde faaliyet gösteren kurumların devri kapanıp ev tabanlı ağ organizasyonların devri başlayacaktır. Şirketler ile kısa süreli kontratlar bazında evden kendi hesabına çalışan bireylerin sayısıda buna bağlı olarak artacaktır. Bu durum günümüzdeki geleneksel kariyer kavramında gelecekte çok büyük değişiklikler meydana geleceğini göstermektedir. Gelecek kendini tek kişilik bir iş olarak düşünen , bir şirketin kendisine uzmanlaşacağı alanı tahsis etmesini beklemeden kendisine uzmanlık alanı tanımlayan ve bunu çevresine kabul ettiren bireylerin olacaktır. a) Tam Ağ Organizasyonlar: Fiziksel ofis kullanmayan ve elemanlarının tümü evden çalışan bireylerden oluşan organizasyonlardır. b) Yarı Ağ Organizasyonlar: Sadece uzaktan çalışmaya müsait işler için kısmen evde çalışan bireyler istihdam eden ve bu şekilde fiziksel ofis maliyetlerini kısmen düşüren şirketlerdir. Şekil VIII.2.1 EV OFİS TÜRLERİ 3.Ev Ofislerin Avantajları • İhtiyaç duyulan ofis alanı küçüleceği için ofis giderleri düşecektir. • Elemanlar daha rahat bir ortamda çalışacağı için eleman verimliliği artacaktır. • Elemanlar için ödenen yol parası , servis ücretleri gibi ücretlerden tasarruf sağlanacaktır. • Elemanların trafikte harcadıkları zamandan tasarruf sağlanabilecektir. • Zaman kavramı ortadan kalkacağı için esnek çalışma programı uygulanabilecektir. • Kendi hesabına evden çalışan bireylerin yarı-zamanlı olarak çalıştırılması sayesinde , geçici süre ile çalıştırılması gereken personelin tam zamanlı olarak işe alınmasının sakıncaları ortadan kaldırılacaktır. • Ofis ortamının politik yapısından doğan dezavantajlar ortadan kalkacak, yerine herkesin ürettiği iş kalitesine ve hızına göre sistem tarafından değerlendirildiği bir ortam oluşturulacaktır. Bu suretle yaratıcı bireylerin organizasyon içersinde önü açılabilecektir. 4.Ev Ofis Kurulurken İzlenmesi Gereken Adımlar Kendi işini kurup evden sürdürmek ilk bakışta cazip görünmesine rağmen çok büyük zorluklar ile karşılaşılabilir. Bir ev ofisin kurulması sırasında izlenmesi gereken adımlar aşağıda listelenmiştir: 1) Kendini değerlendirmek: Kim olduğunu tanımlamak ve nereye gitmek istediğini bilmek anlamına gelen kendini değerlendirme ev ofis kurulmadan önce yapılması gereken en önemli iştir. Çünkü daha öncede belirtildiği gibi evden çalışmak herkese göre değildir. Sağlam bir iş disiplinine sahip olmayı gerektirmektedir. 2) İş planının hazırlanması: İster ev ofis tabanlı ağ organizasyon olsun ister ev tabanlı tekil iş olsun ev ofis tabanlı bir iş kurulurken öncelikle iş planının hazırlanması gerekmektedir. Ev ofis tabanlı bir iş planında bulunması gereken ana başlıklar aşağıdaki gibidir: • İcraat özeti • Ürünün tanımı ve rekabet avantajları • Pazar değerlendirmesi • Finansal değerlendirme • Aksiyon planı 3) Pazarlama planının hazırlanması: İş planı içersinde pazar değerlendirmesi yapılmış olsada pazarlama planının ayrıntılı bir şekilde ayrıca hazırlanması gerekmektedir. Çünkü pazarlama işin en önemli kısmını oluşturmaktadır. 4) Finansal planın hazırlanması: Pazarlama planına benzer şekilde finansal planında ayrıca ve ayrıntılı şekilde hazırlanması gerekmektedir. Finansal plan hazırlanırken gereksiz harcama kalemlerine yer verilmemesine ve mümkün mertebe kredi kullanılmayıp yatırımların öz kaynak ile yapılmasına dikkat edilmelidir. 5) Şirket kurulması konusunda karar verilmesi: Yapılacak ticari faaliyetin faturalanması , vergilendirilmesi gibi işlemlerin nasıl yapılacağına karar verilmesi gerekmektedir. Bir mali müşavire danışılarak işin mahiyetine göre şirket kurulması gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. 6) İsim bulunması: Kurulacak şirkete kısa , akılda kalıcı ve her dilde telaffuz edilebilen bir isim bulunmalıdır. 7) Muhasebeleştirme alt yapısının kurulması: İşin yoğunluğuna göre muhasebe programları kullanılması veya bir serbest muhasebeci ile anlaşılması gerekmektedir. 8) Evin ofis haline getirilmesi: Ofis ortamı olarak ev ortamından tecrit edilmiş bir oda oluşturulmalı ve bu odaya sadece iş amaçlı kullanılacak bir telefon hattı ile diğer gerekli tüm ofis malzemeleri yerleştirilmelidir. 9) Teknoloji ihtiyaçlarının belirlenmesi: Yapılacak iş için gerekli olan ofis ekipmanları satın alınmalıdır. Genellikle çok fonksiyonlu ofis araçları tercih edilmelidir. 10) Şirket imajının belirlenmesi: Şirketin imajını oluşturacak olan logo , renkler vs. ’ye karar verilmesi gerekmektedir. 11) Kırtasiye ihtiyaçlarının giderilmesi: Bir matbaa ile anlaşılıp kartlar , antetli kağıtlar , zarflar , kaşeler vs. ’nin hazırlatılması gerekmektedir. 12) İş süreçlerinin tesbiti: Tüm eksiklikler tamamlandıktan sonra işe başlamadan önce bir iş gününün nasıl geçirileceği , hangi işe ne kadar zaman ayrılması gerektiği ayrıntısı ile planlanmalıdır. Web tabanlı bir iş yapılacak ise öncelikle yapılacak işe uygun web sayfasının tasarlanması ve web üzerinde uygulanacak ödeme sisteminin kurulması ile işe başlanmalıdır. 5.Ev Ofisin Kredibilitesinin Korunması Fiziksel ofis kullanılmadığından dolayı oluşacak olan ön yargılar karşısında kredibilitenin korunması için yapılması gerekenler aşağıda maddelenmiştir: • Kartlarda ve antetli kağıtlarda ev adresi değil mutlaka posta kutusu kullanılmalıdır. Daha profesyonel bir etki bırakacaktır. • Kullanılacak kartlar profesyonel bir şekilde dizayn edilmelidir. • İş için ev telefonu kesinlikle kullanılmamalı , ayrı bir telefon hattı satın alınarak mümkünse otomatik santrale bağlanmalıdır. • Telefonlara profesyonel bir tarzda cevap verilmelidir. • Mutlaka telefon hattından ayrı otomatik bir faks makinası bulunmalıdır. • Evde üretilecek iş dökümanlarına profesyonel bir görünüş vermek için çok fonksiyonlu ofis araçları satın alınmalıdır. 6.Ev Ofis girişimcilerinin Özellikleri Günümüzde yeni iş fikirlerini geliştiren bireyler maliyetleri minumumda tutabilmek için genelde ev ofis olarak faaliyetlerine başlamaktadırlar ve bu tip bireylerin çoğu girişimci bireyler olup aşağıdaki temel özelliklere sahiptirler: • Öz Disiplin: Yeni bir iş oluşturmak ve bu işi evden yürütmek ciddi bir öz disipline sahip olmayı gerekmektedir. Öz disiplin erteleme ve sürüncemede bırakma eğilimi göstermeden yapılması gereken işleri önceliklerine göre sıraya koyup belirli bir zaman planlaması dahilinde bitirebilmektir. • Girişimcilik: Aksiyonları kendi başlatma , yürütme ve risk alma özelliğidir. • Enerji: Yüksek enerjiye sahip olmak ve bu enerjiyi kendi amaçları doğrultusunda kanalize edebilmektir. • Sabırsızlık: Geçen zamanın farkında olma ve hızla aksiyona geçme eğilimidir. • Heyecan: Yeni iş fırsatları yükselmesidir. • ve gelişmeler karşısında enerji seviyesinin hızla Kendine Güven: Zor ve belirsiz durumlarda başarılı olacağına dair inancını kaybetmemektir. ~@~ TARTIŞMA KONUSU VIII.1 YARATICI ORGANİZASYON : ORGANİZASYON İÇİ GİRİŞİMCİLİK Günümüz klasik organizasyonlarında yaratıcı ve girişimci bireyler ofis ortamının politik yapısından dolayı ön plana çıkamamaktadırlar. Yaratıcı ve girişimci bireylerin enerjilerinin kurum menfaatleri doğrultusunda en verimli şekilde kullanılabilmesi için ne tür bir organizasyon kurulmalıdır ? İnternet üzerinde kurulacak bir ev tabanlı ağ organizasyon bu sorunu çözebilir mi ? Tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.tetpo.net Türkiye’nin ilk özel Ticaret Noktası olan TETPO ‘nun danışmanlık bölümü bir firmaya bağlı olarak çalışmayan ve serbest olarak çalışmak isteyen bireylerin uzmanlık alanlarına göre kayıtlı oldukları serbest danışmanlık veri tabanından oluşmaktadır. Siteyi inceleyerek firmalar açısından böyle bir sistemin faydaları konusunda düşünün. • http://www.herhomeoffice.com Kendi evlerinden serbest çalışan bireylere yönelik içerik sağlamak amacıyla kurulmuş olan siteyi inceleyiniz. Referanslar MALONE, W. Thomas ; LAUBACHER,Robert J.: “The Dawn of The e-Lance Economy ” , September 1998 ; Harvard Business Review STUART,Anne : “Netrepreneurs” , December 1998 ; WebBusiness Magazine BICK,Julie : “The New Face of Self-Employment” , November ; www.inc.com DAVINROY,Elaine : “Self-Employed and satisfied” , February 2001 ; Home Office Connections EDWARDS,Sarah and Paul : “Secrets of Self Employment ” KNOLMAYER,F. GERHARD : “Cybermediaries Supporting the Management of Independent Workers : A Case Study of Extended Outsourcing Relationships” RİSK SERMAYESİ IX. 1. Risk Sermayesine Giriş 2. Etkili Bir İş Planı ve Başarıya Açılan Yol 1. Risk Sermayesine Giriş Tarih boyunca ticari faaliyetlerin içeriği ve metodları değişse bile değişmeyen tek yönü belirli bir sermaye ile başlatılan ticari faaliyetler sonucunda, ortaya koyulan maddi değerden daha fazlasını elde etme ve mevcut döngüden kazanç sağlama amacıdır. Tarih boyunca temel amacı bu olan ticari faaliyetlerin günümüze yaklaştıkça boyutları büyümeye ve yapılış şekilleri de değişmeye başlamıştır. Endüstri devrimi sonrası yaşanan değişimler ve ikinci dünya savaşı sonrası yavaş yavaş yaşanmaya başlayan globalleşme sonucunda tüm dünyada ciddi boyutlarda ticaret hacimleri oluşmuş ve bu gelişmelere paralel olarak yeni iş kolları ve iş fırsatları ortaya çıkmaya başlamıştır. Global olarak bakıldığında artan ticaret hacimleri ve yeni açılan iş sahaları belki de tarih boyunca hiç olmadığı kadar fırsat dolu bir dünya yaratmıştır. Bir iş kolunda yeni bir fikir sahibi olan ya da hiç BÖLÜM _____________ düşünülmemiş bir iş sahası yaratmış olan ancak bu konuda faaliyete geçecek ya da faaliyetini sürdürecek yeterli sermayesi olmayan birçok şahıs veya firma sermaye yetersizliği sebebi ile yarı yolda kalmıştır. Yeni iş kollarının ortaya çıktığı ve fırsatlarla dolu dünyada zeki ticaret adamları 1950’li yıllardan itibaren yeni bir iş kolunu ortaya çıkarmışlardır. Bu yeni iş kolu bugün “Risk Sermayesi” kavramı olarak bildiğimiz konunun temelini oluşturmaktadır. 1950’li yıllarda, parlak ticari fikirleri olan ancak bir ticari faaliyeti başlatacak veya yürütecek sermayeleri olmayan girişimcilere , ihtiyaçları olan sermayeyi sağlayarak kurulan şirketten kendilerine pay alan risk sermayedarları bulunmaktaydı. Tanım IX.1.1 RİSK SERMAYESİ İngilizce Venture Capital olarak bilinen, herhangi bir iş dalında veya mevcut olmayan bir iş dalının oluşturulması konusunda yeni fikirleri olan, mevcut bir ticari faaliyette orta vadede başarılı olacağı tahmin edilen veya mevcut bir iş dalında kısa vadede büyümesi muhtemel olan girişimcilere hedeflerine ulaşmaları amacıyla aktarılan fonlara verilen genel addır. 1950’li yıllardan itibaren uzun bir süre risk sermayedarları şirketlerden daha çok varlıklı iş adamları olmuşlardır. O günlerden günümüze gelinmeye başlandığında ise bu kişilerin yerini profesyonelce yönetilen risk sermayesi şirketleri almıştır. Günümüzde hala birey olarak risk sermayedarlığı yapan kişiler bulunmakta ve bu kişilere genel olarak “melek yatırımcı” adı verilmektedir. Bugün dünya üzerinde binlerce risk sermayesi şirketi onbinlerce parlak iş fikirleri olan girişimcilere sermaye sağlamaktadır. 1950’li yıllarda adı “Risk sermayesi” olan bu fonların adıda “Girişim Sermayesi” olarak değişim geçirmektedir. Risk sermayedarlarının genel özelliklerine kısaca bakıldığında , genel olarak yeni ve hızlı büyüme potansiyeli gösteren firmalara sermaye sağladıkları, yeni ürün veya hizmet üretimlerinde yardımcı oldukları, sermaye sağlamanın yanında aynı zamanda yönetimsel fonksiyonlara sahip oldukları, yüksek kazançlar için yüksek riskler alabildikleri ve uzun vadeli hareket edebildikleri görülmektedir. Risk sermayesi şirketleri genel olarak kendilerine başvuru yapan girişimcilerden ya da şirketlerden gelen iş planlarını detaylı bir incelemeden geçirdikten sonra çok az sayıda adaya gerekli sermaye katkısını sağlamaktadırlar. Şirketler kararlarını verirken genelde orta vadede örneğin yedi ila on yıl arasında bir dönemde yüksek getiri vaadeden projelere sıcak bakmaktadırlar. Bu firmalar sermaye katkısı sağladıkları şirketlerin yönetiminde söz sahibi olmaktadır ve genel anlamda finansör olarak değil kendileride birer girişimci kimliğinde hareket etmektedirler. Zaman zaman birden fazla risk sermayesi şirketinin bir proje için ortak fon kurarak hareket ettikleri ve bir seferde birkaç yeni projenin finansmanını üstlendikleri görülebilmektedir. Bugüne kadar özellikle A.B.D’de birçok risk sermayesi şirketi bugün dünyanın en büyük şirketleri arasında yer alan firmaların kuruluşu aşamasında sermaye desteği vererek başarılı çalışmalar yapmışlardır. Örneğin, Apple, Federal Express, Compaq, Sun Microsystems, Intel ve Microsoft gibi firmalar kuruluşlarının ilk dönemlerinde risk sermayesi şirketlerinden fon desteği almış olanlardan birkaç tanesidir. Bugün faaliyet göstermekte olan risk sermayesi şirketlerini iki ana çatı altında toplamak doğru olacaktır. Bunlardan ilki, belirli bir endüstri ya da sektöre yönelik çalışma yapmayan ve tüm endüstrilerde faaliyet gösteren “genel” risk sermayesi şirketleridir. Diğer taraftan, “uzman” risk sermayesi şirketleri ise belirlemiş oldukları endüstrilerde ya da belirli bir coğrafi alan sınırları içerisinde faaliyet gösteren ve bu endüstriler dışında yer alan projeler ile ilgilenmeyen şirketlerdir. Risk sermayesi şirketlerinin genel olarak yeni kurulmakta olan şirketlere yatırım yaptıkları düşünülsede aslında bu tam anlamıyla gerçeği yansıtmamaktadır. Risk sermayesi şirketlerinin yatırım yaptıkları belirli kademeye gelmiş şirketlerde bulunmaktadır. Konuyu özetleyecek olursak, risk sermayesi şirketlerinin temel yatırım kademelerini beş ana grupta toplayabiliriz. Bir şirketin ya da şahsın projesi ile ilgili ürünün henüz oluşturulmamış veya şirketin henüz kurulmamış olduğu noktalarda risk sermayesi şirketlerinin devreye girdikleri durumlara “Tohum Yatırımı” adı verilmektedir. İkinci olarak, şirketlerin kuruluşlarının ilk dönemlerinde operasyonlarını oluşturmaya başlamalarını ve ürünlerini tüketicilere sunmalarını sağlamak amacıyla risk sermayesi şirketlerinin belirli bir yatırım yapma işlemlerine “Başlangıç devresi Yatırımı” adı verilmektedir. Üçüncü kademede risk sermayesi şirketleri, başlangıç devresini geçmiş ve gelişme sergilemeye başlayacak olan firmalara gerekli yatırımı yapmaktadırlar. Bu kademede yapılan yatırımlara “Gelişim Devresi Yatırımları” adı verilmektedir. Gelişim devresi yatırımları genel olarak yedi ila on yıllık süreçleri kapsamaktadır. Dördüncü olarak, risk sermayesi şirketleri, bazı şirketlerin ürünlerini ya da hizmetlerini büyük kitlelere duyurma ve ulaştırmalarına yardımcı olabilmektedirler. Bu tip yatırımlara ise “Genişleme Devresi Yatırımı” adı verilmektedir. Genişletme devresi yatırımları başlangıç devresi yatırım süreçlerine oranla daha kısa zamanlı yatırımlardır. Son olarak, risk sermayesi şirketlerinin genişleme devresini geçen ve daha da büyümeyi amaçlayan şirketlere ihtiyaçları olan sermayeyi sağladıkları yatırım kademesine de “İleri Dönem Yatırımları” adı verilmektedir. 1950’li yıllarda melek yatırımcılar ile ortaya çıkan risk sermayesinin boyutları günümüze yaklaştıkça risk sermayesi yatırımlarının tutarı ve her yıl oluşturulan projelerin sayısı, her geçen yıl büyüyen ekonomiler ile yükselmeye başlamış ve çok ciddi rakamlara ulaşmıştır. Tablo IX.1.1 A.B.D’DE YILLARA GÖRE RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI YIL FİRMA SAYISI PROJE SAYISI YATIRIM TUTARI ( Milyon USD) 1992 1065 1415 3.594,6 1993 955 1212 3.876,3 1994 992 1241 4.202,2 1995 1583 1902 7.683,0 1996 2126 2660 11.598,2 1997 2612 3251 15.548,7 1998 3495 4208 21.525,4 1999 4514 5686 55.136,0 2000 6478 8221 106.556,5 2001 3878 4712 41.296,5 2002 2495 3011 21.179,0 Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey Tablo IX.1.1’de 1992 yıllarından günümüze kadar A.B.D’de oluşan risk sermayesi yatırımlarının hacmi ile ilgili veriler bulunmaktadır. Tabloda dikkat çeken ilk nokta 1992 yılından itibaren gerek risk sermayesi fonu sağlayan firma adetlerinde gerekse yatırım tutarlarında ciddi bir artış eğiliminin oluşması ve bu trendin 2000 yılı sonuna kadar devam etmiş olmasıdır. Tabloda da görüldüğü gibi 2000 yılında 6478 risk sermayesi fonu açan şirket, toplam 8221 projeyi kabul etmiş ve bu projeler için toplam 106 milyar USD’nin üzerinde yatırım tutarına ulaşılmıştır. 2000 yılı sonrasında ise bu yükseliş eğilimi sona ererken, ciddi bir düşüş dönemine girilmiştir. Bu dönem içerisinde risk sermayesi fonu sağlayan şirket sayıları, buna bağlı olarak kabul edilen proje sayıları ve yapılan yatırım tutarları hızlı bir düşüş yaşamıştır. Sırasıyla, 2001 yılında 3878 şirket, 4712 projeyi kabul edip, toplamda 41.2 milyar USD tutarında yatırım yaparken, 2002 yılında şirket sayısı 2495’e, kabul edilen proje sayısı 3011’e ve yatırım tutarıda 21.1 milyar USD’ye gerilemiştir. 2000 yılı sonrasında yaşanan bu düşüş eğiliminin en önemli sebepleri arasında 1998 ve 2000 yılları arasında çok hızlı bir şekilde artan risk sermayesi yatırım tutarlarının, gerek ekonomik gerileme gerekse belirli Elektronik Ticaret projelerinin başarısız oluşu yer almaktadır. Bu dönem içerisinde yapılan bir çok risk sermayesi yatırımı, projelerin beklenen verimi sağlayamaması sonucu boşa gitmiştir. Bu başarısızlık sonucunda birçok risk sermayesi şirketide zor durumda kalmış ve daha önce risk sermayesi fonu açan çok sayıda şirket fonlarını kapatmıştır. 2000 yılı sonrası risk sermayesi şirketleri daha önceden yaşanan başarısız projelerden ders alarak daha dikkatli davranmaya başlamışlardır. 2000 yılı öncesinde yapılan yatırımların birçok bölümü tohum ya da başlangıç devresinde olan projeleri kapsamaktayken, bu projelerin kısa süre içerisinde olumsuz sonuç vermesi, 2000 yılı sonrası risk sermayesi şirketlerini bu tip projeler yerine gelişme ya da genişleme devresine girmiş olan ürün veya hizmetler için fon ayırmaya yöneltmiştir. Tablo IX.1.2 A.B.D 2002 IV.ÇEYREK DEVREYE GÖRE RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI DEVRE ŞİRKET SAYISI YATIRIM TUTARI (Milyon USD) Tohum 26 47,7 Başlangıç Devresi 95 496,3 Gelişim Devresi 83 248,1 Genişleme Devresi 391 2708,6 İleri Dönem Devre 97 652,1 Toplam 692 4152,9 Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey Tablo IX.1.2’de 2002 yılının son çeyreğinde A.B.D’de projelerin ya da şirketlerin bulundukları devrelere göre yapılan risk sermayesi yatırımları yer almaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi 2000 yılı sonrası yaşanan olumsuzluklar sonucunda risk sermayesi şirketleri çoğunlukla yatırımlarını genişleme devresi ya da ileri dönem devre yatırımlarına kaydırmışlardır. Tabloda da görüldüğü gibi 2002 yılının son çeyreğinde en yüksek hacimde yatırım genişleme devresinde bulunan şirketlere yapılmıştır. Genişleme devresinde olan 391 adet şirkete toplamda 2708,6 milyon USD yatırım yapılmıştır. Bu devreyi takip eden ileri dönem devresinde ise toplam 97 adet şirkete 652 milyon USD tutarında yatırım yapılmıştır. 2002 yılının son çeyreğinde en düşük tutarda yatırım ise tohum halinde olan 26 şirkete toplamda 47,7 milyon USD tutarında gerçekleşmiştir. 2002 yılının son çeyreğinde yapılan toplam yatırım ise 692 şirkete yapılmak üzere toplam 4,1 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılının son çeyreğinde gerçekleşen risk sermayesi yatırımlarının devresel bazda incelenmesi sonrasında yine aynı dönemdeki risk sermayesi yatırımlarının sektörel bazdaki dağılımlarını incelemek, hangi endüstrilerin daha revaçta olduğunu görmek açısından yararlı olacaktır. Tablo IX.1.3 A.B.D 2002 IV.ÇEYREK SEKTÖRLER RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI SEKTÖR ŞİRKET SAYISI YATIRIM TUTARI (Milyon USD) Yazılım 183 869,3 Telekominikasyon 79 561,8 Bioteknoloji 61 474,4 Tıbbi Cihaz/Malzeme 57 486,1 Network/Malzeme 48 467,7 Endüstriyel/Enerji 38 140,7 BT Hizmetleri 33 217,7 Medya/Eğlence 32 142,4 Yarı İletken 28 242,7 İş Ürünleri/Hizmeti 27 81,0 Bilgisayar 26 134,0 Tüketici Ürünleri 18 68,4 Sağlık Hizmetleri 17 98,2 Finansal Hizmetler 17 52,0 Perakende/Dağıtım 16 61,6 Elektronik 11 53,0 Diğer 1 2,0 Toplam 692 4152,9 Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey Tablo IX.1.3’de görülen 2002 yılı son çeyrek risk sermayesi yatırımları içerisinde en yüksek yatırım yapılmış olan sektör toplam 183 şirkete açılan 869,3 milyon USD’lik yatırım ile yazılım sektörüdür. Yazılım sektöründe gerçekleşen risk sermayesi yatırımlarının bu kadar yüksek olması bilgisayar ve internet kullanımlarının her geçen gün artması ve bu sektörlerin ciddi potansiyele sahip olmasıdır. Yazılım sektörüne yapılan yatırımlarda geri dönüşün diğer sektörlere oranla daha hızlı olması da yazılım sektörünü daha şanslı kılmaktadır. Yazılım sektörünün başlangıç maliyetleri diğer sektörlere göre daha yüksek olmakla beraber, ürün ortaya çıktıktan sonra sabit maliyetlerin sıfıra yaklaşması bu sektörde başarılı projelerin ciddi kazançlar sağlamasına sebeb olmaktadır. 2002 yılının son çeyreğinde yapılan risk sermayesi yatırımları içerisinde yazılım sektörünü sırasıyla 561,8 milyon USD yatırım ile telekominikasyon, 474,4 milyon USD ile Bioteknoloji, 486,1 milyon USD ile Tıbbi Cihaz ve Malzemeleri ve 467,7 milyon USD ile network ve malzemeleri sektörleri izlemektedir. 2002 yılının son çeyreğinde sektörlere göre risk sermayesi yatırımlarının dağılımına göz attıktan sonra, bu konuda internet ve teknolojileri ile ilgili yapılan yatırımların detayına inebiliriz. Tablo IX.1.3 A.B.D 2002 IV.ÇEYREK İNTERNET RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI SEKTÖR ŞİRKET SAYISI YATIRIM TUTARI (Milyon USD) e-Ticaret Projeleri 136 632,6 İnternet Yazılımı 116 682,5 İletişim/Donanım 88 825,4 Toplam 340 2140,5 Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey A.B.D’de 2002 yılının son çeyreğinde internet ile ilgili yapılan risk sermayesi yatımlarının yer aldığı tabloya baktığımızda toplam 2,1 milyar USD tutarında yatırım gerçekleştiği görülmektedir. 2002 yılının son çeyreğinde yapılan tüm yatırımlar içerisinde internet ile ilgili yapılan toplam risk sermayesi yatırımlarının oranı yaklaşık % 51’dir. Aynı şeklide Elektronik Ticaret projeleri için sağlanan finansman hacmine baktığımızda ise bu oranın yaklaşık % 15 olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. 2000 yılı sonrasında yaşanan “.com” krizine rağmen Elektronik Ticaret projelerinin risk sermayeleri içerisindeki yüzdesel oranı küçümsenemeyecek kadar yüksek gerçekleşmektedir. Risk sermayesi yatırımları için en yüksek hacimlerin ortaya çıktığı ülke A.B.D olurken, Türkiye’de risk sermayesi kavramı gelişme dönemindedir. Gerek ekonomik belirsizlikler, gerekse bir ülkede risk sermayesi sektörünün tam anlamıyla gelişmesi için minimum 15 yıllık bir dönemin geçmiş olması zorunluluğundan, henüz proje yatırımları tam anlamıyla hız kazanmamıştır. Genel olarak Türkiye’de yatırımlar finansman ortaklığı şeklinde gerçekleşmekte olup, tohum ya da başlangıç devresi yatırımlarından daha çok gelişme dönemi yatırımları ön plana çıkmaktadır. Bunun en temel sebebi ekonomik belirsizliğin yüksek olduğu ülkemizde tohum ya da başlangıç devresi projelerine yatırım yapma riskinin kolaylıkla alınamamasıdır. Türkiye’de risk sermayesi yatırımları için 2000 yılı başlarında 7-8 adet yabancı risks sermayesi şirketinin toplamda 500 milyon USD’lik bir fonu ayrıdıkları ancak çıkan ekonomik kriz ile birlikte bu fon tutarlarının düşürüldüğü hatta beklemeye alındığı bilinmektedir. Bu yabancı şirketler içerisinde ön plana çıkan AIG şirketinin Türkiye’ye ayırmış olduğu 100 milyon USD’lik fonu bulunmakta ve yatımı yapmak istemektedir. AIG daha önce Galatasaray Klubü ve AFM Sinemaları ile ilgili projelere fon aktarmıştır. Türkiye’de risk sermayesi yatırımları planlayan yabancı şirketlerin yanında Türk şirketleri de faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin en büyük ve aktif iki tanesi Vakıf Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. ve İş Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’dir. 1996 yılında Vakıflar Bankası tarafından 2 trilyon TL. kayıtlı sermaye ile kurulmuş olan Vakıf Risk, Haziran ayından itibaren faaliyete geçmiştir. Vakıf Risk sektör ayırımı yapmaksızın her türlü projeyi değerlendirmeye almakta ve karar verdiği taktirde fon aktarmaktadır. Vakıf Risk Sermayesinin bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu üç önemli yatırım bulunmaktadır. İlk yatırımları fiziksel buharlaşma yöntemi ile çalışan bir kaplama reaktörünü Türkiye’de ilk kez tasarlamış ve üretmiş olan Teknoplazma A.Ş. ‘ye yapılan gelişme devresi yatırımıdır. Bu firma yaptıkları sistem ile dayanıklı ve sert seramik kaplamalar üretmektedir. Vakıf Risk sermayesinin ikinci önemli yatırımı bioteknoloji sektöründe gerçekleşmiştir. Çeşitli hastalıkların ve hamilelik testlerinin hızlı bir şeklide teşhis edilmesinde kullanılan tanı kitlerinin çeşitli işlemler sonucunda üretilmesini sağlayan Inova Biyoteknoloji A.Ş. ‘ ye gerekli olan fon aktarımı sağlanmıştır. Vakıf Risk’in üçüncü ve son yatırımı ise telekominasyon alanında gerçekleşmiştir. Türkiye’nin ilk internet servis sağlayıcı şirketi olan Ortadoğu Yazılım Hizmetleri A.Ş. ‘nin bir bölüm hissesinin satın alınması ile gerçekleşen yatırım sonucunda Türkiye’nin en büyük kurumsal internet sağlayıcı şirketlerinden biri ortaya çıkmıştır. Türkiye’de faaliyet gösteren Türk risk sermayesi şirketlerinden ikincisi ise İş Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’dir. 2000 yılında faaliyete geçen İş Risk, Vakıf Risk’in yapmış olduğu gibi sektör farkı gözetmeksizin her türlü projeyi değerlendirmekte ve karar verdiği taktirde fon aktarımı yapmaktadır. İş Risk’in ortaklık yapısına baktığımızda , İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin % 45 ile en yüksek oranda pay sahibi olduğu görmekteyiz. İş Risk, en önemli iki yatırımı 2002 yılında gerçekleştirmiştir. Bunlardan en önemlisi, 1991 yılında kurulmuş olan ve sesli sistemler, ödeme sistemleri ve e-iş alanında hizmet veren İletişim Teknoloji Danışmanlık Ticaret A.Ş. (ITD) ‘ye % 39,99 oranında ortak olmalarıdır. Toplam 30 milyon USD tutarında bir risk sermayesi fonunu yöneten kuruluş, 2002 yılında ilk yatırımını da bilgi teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren Probil Bilgi İşlem Destek ve Danışmanlık San. ve Tic. A.Ş.’ ne % 10 oranında ortak olarak gerçekleştirmiştir. Vakıf ve İş Risk’in fon aktarmış oldukları proje ve şirketler dışında Türkiye’de başarıya ulaşmış olan önemli projelerden biri de Biletix’tir. Ali Abhary ve Dave Dorner’ın tarafından kurulmuş olan firma sinema , tiyatro, gösteri ve maç biletlerinin internet üzerinden satışının yapılması konusunda faaliyet göstermektedirler. İki girişimci projelerinin iş planını yaptıktan sonra bu sistemin kurulması ve yürütülebilmesi için en az iki milyon USD ’lik bir fona ihtiyaçları olduğunu anlayınca risk sermayesi şirketleri ile görüşmeye başlamışlardır. Yapılan görüşmeler sonucunda Koç Holding ile anlaşmaya varan girişimciler bugün internet üzerinden bilet satışı yapan Türkiye’nin en büyük şirketinin ortaklarıdır. Biletix bir yılda 1.5 milyon adetin üzerinde satış yaparak çok büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu proje Türkiye’de risk sermayesi konusunda elde edilen başarılardan en önemlisidir. Türkiye’de yer alan risk sermayesi şirketlerinin fon aktardıkları proje ya da şirketlerin sayısının oldukça düşük olduğu görülmektedir. 2002 yılında A.B.D’de fon aktarılmış olan proje sayısı 3001 adet iken Türkiye’de bu rakam İş Risk’in fon aktarmış olduğu 2 adet proje ile sınırlı kalmıştır. Risk sermayesi konusunda Türkiye’nin önünde alması gereken oldukça uzun bir yol olmakla beraber, risk sermayesi sektörünün geleceğini etkileyecek olan en önemli faktörlerin başında ise yabancı yatırımcıların ve yerli yatırımcıların piyasalara güveninin oluşması ya da diğer bir deyişle ekonomik istikrar gelmektedir. 2.Etkili Bir İş Planı ve Başarıya Açılan Yol Gerek Dünya’da gerekse Türkiye’de parlak bir projeye sahip kişiler ya da gelecek vaadeden ancak yeterli sermayeye sahip olmayan şirketler risk sermayesi şirketleri ile görüşmekte, projelerini ve şirketlerinin geleceğe yönelik iyi sinyaller verdiklerini anlatmakta ve bu risk sermayesi şirketlerinden gerekli sermayeyi almaya çalışmaktadırlar. Genel olarak, tüm risk sermayesi şirketlerinin kendilerine özgü çalışma metodolijleri ve prosedürleri bulunmakla beraber, yeni bir projenin değerlendirilmesinde izledikleri prosedürler benzerlik göstermektedir. O LANSMAN YATIRIM SÖZLEŞMESİ SON DEĞERLENDİRME ORTAK ÇALIŞMA İLK DEĞERLENDİRME İŞ PLANI SUNUMU Yeni bir proje ile bir risk sermayesi şirketine başvuru yapan kişi ya da şirketlerden ilk istenen bu proje ile ilgili detaylı bir iş planıdır. Proje sahibi iş planını risk sermayesi şirketinin proje değerlendirme bölümüne teslim eder ve projesi ile ilgili sunumu yapar. Risk sermayesi şirketinin ilgili bölümü projeyi sunulmuş olan iş planı üzerinden detaylı bir şekilde inceledikten sonra, projenin görüşmelere başlanması için uygun olduğunu belirler ve başvuru sahibini görüşmeye davet eder. Bu şekilde iş planı sunumu ve ilk değerlendirme basamakları tamamlanmış olmaktadır. Karşılıklı yapılan görüşme sonrasında mutabık kalınması durumunda başvuru sahibinin projesi üzerinde minimum 5 yıllık bir plan oluşturulur. Bu planda projenin teknik ve mali yönleride yer almaktadır. Fizibilite çalışması da tamamlandıktan sonra ortak çalışma basamağı tamamlanmış olur ve değerlendirme basamağına geçilir. Değerlendirme basamağında taraflar oluşturmuş oldukları plan üzerinde görüşmelere başlarlar. Bu arada risk sermayesi şirketide projeye finansman sağlama konusunda kararını ve katılım şartlarını bu basamakta belirler. Bu basamağın tamamlanması sonucunda, taraflar karşılıklı hak ve yükümlülüklerini kapsayan bir sözleşme imzalayarak anlaşmaya varırlar. Sözleşmesinin karşılıklı olarak imzalanması durumunda artık sıra projenin lasman basamağına gelmiştir. Proje ile ilgili bir şirket kurulur, organizasyonu tamamlanır ve gerekli fon aktarımı risk sermayesi şirketi tarafından sağlanır. Proje lansmanı sonrasında ise hayata geçen projenin başarıyı yakalaması sonucu risk sermayesi şirketi daha önce sözleşmede yer alan şartlar dahilinde tüm projeyi girişimciye bırakarak, şirket üzerindeki tüm hissesini devreder. Risk sermayesi şirketlerinin bir projeyi kabul etmelerinde rol oynayan en kritik nokta tüm görüşmelere kapıyı açan iş planıdır. Bir girişimcinin projesi ne kadar iyi olursa olsun eğer iyi bir iş planına sahip değilse projesini risk sermayesi şirketine kabul ettirmesi zor olabilmektedir. Bu sebeble uzmanlar iyi bir iş planınının kısa sürede hazırlanmasının mümkün olmadığını ve en az altı aylık bir hazırlanma süreci geçirmesi gerektiğini belirtmektedirler. Hazırlanacak olan iş planının titiz ve düzenli bir çalışma sonucunda ortaya çıkması gerekmektedir. Risk sermayesi şirketlerine iş planlarını sunacak olan girişimcilerin sorulacak olan her soruya rahatlıkla cevap verebilecek kadar hazırlıklı ve konuya hakim olmaları gerekmektedir. İyi bir iş planının oluşturulması için öncelikle projenin konusu ve içeriği ile ilgili çok ciddi boyutta bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Girşimci projesine ait iş planını hazırlarken araştırma süresini efektif olarak kullanmalı ve konu ile ilgili tüm detaylar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Örneğin, Türkiye’de internet üzerinden bilet satışı ile ilgili projesi olan bir kişinin Biletix’in varlığından haberdar olmaması ve kendi projesinin gerçekleştiği taktirde Türkiye’de bir ilk olacağını savunması, risk sermayesi şirketinin bu projeyi direkt olarak reddetmesine sebeb olabilecektir. Hazırlanacak olan iş planında aşağıda yer alan bölümlerin bulunması gerekmektedir. 1. Kapak 2. İçindekiler 3. İcra Özeti 4. Şirket Misyonu ve Açıklaması 5. Yönetim 6. Ürün veya Hizmetler 7. Pazar Analizi ve Hedef Kitle 8. Pazarlama ve Satış 9. Finansal Projeksiyonlar ve Planlar 10. Kapanış Kapak ve içindekiler bölümünün profesyonelce hazırlanmış bir görüntüde olması ve sade olması en önemli noktaları teşkil etmektedir. Şimdi, kapak ve içindekiler bölümü sonrasında yer alan bölümlerin incelemesine geçmek yararlı olacaktır. 1. İcra Özeti İcra Özeti, iş planının risk sermayesi şirketine verilmesi sonucunda bu şirkette yer alan yöneticilerin iş planınızın kısa bir özetini görebilecekleri ve tamamı hakkında bir fikir sahibi olabilecekeri bölümdür. Bu bölümde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, icra özetinin uzun ve karmaşık olmaması ve iş planının geri kalan kısmının da okunması için çarpıcı noktalara değiniyor olmasıdır. İcra özetinin içerisinde iş planında yer alan bölümler hakkında kısa bilgiler ve açıklamalar bulunmalıdır. 2. Şirket Misyonu ve Açıklaması Bu bölümde detaylı bir şekilde şirketin misyonu ve açıklamasına yer verilmelidir. Şirketin misyonu açıklanırken varoluş sebebi ve hedefi açık ve sade şeklide belirtilmelidir. Şirket misyonu hazırlanırken öncelikle girişimcinin kendisi bir beyin fırtınası yapmalıdır. Tüm aklına gelen ve çevresinden yakaladığı fikir ve cümleleri yazarak, şirket için en doğru misyon cümlesini oluşturmalıdır. Şirket misyonunun yazılması tamamlandıktan sonra şimdi sıra şirketin detaylı açıklamasına gelmektedir. Bu bölümde kurmak istenilen şirket ile ilgili detaylı bilgiler yer almaktadır. Bu bilgiler, kuruluş tarihi ya da kurulacağı tarih, geçirdiği evreler ya da geçirmesi planlanan evreler, organizasyon ile ilgili bilgiler, satılacak ürünlerin kısa açıklamaları, pazar ile ilgili bilgiler ve beklentilerdir. 3. Yönetim Bir iş planında yer alan en önemli bölümlerden biri de kurulmuş ya da kurulacak olan şirketin yapısının anlatıldığı, yöneticilerin tanıtıldığı yönetim bölümüdür. Bu bölümde öncelikle yönetimde yer alan kişilerin profesyonel yönleri ve uzmanlık alanları ve organizasyon içerisindeki görevleri ve tanımları ile tanıtılıyor olmaları gereklmektedir. Bu bölüm içerisinde organizasyona ait bir grafik ve personel alımlarında nasıl bir yöntem izlenmek istendiği ve toplam çalışan sayıları ile ilgili bilgilerin de verilmesi gerekmektedir. 4. Ürün veya Hizmetler Bu bölümde girişimci projesinde yer alan ürün ya da hizmetlerin detaylı açıklamasını yapmaktadır. Ürünün tüm özellikleri ve pazarda kendisine rekabet avantajı yaratacak olan yönleri bu bölümde açıklanmalıdır. Ürünün pazarda tutunması için geçerli olan sebebler aktarılmalı ve açıklamalar mantık zemininde yer almalıdır. Eğer mümkünse tüketicilerin ya da şirketlerin bu ürünü hangi sebeblerden dolayı tercih edeceklerini açıklayan bir çalışmanında bu bölüme eklenmesi gerekmektedir. 5. Pazar Analizi ve Hedef Kitle Bu bölüm Ürün veya Hizmetler bölümünden sonra projenin kabulü konusunda etkisi olan en önemli ikinci bölümdür. Risk sermayesi şirketleri yatırım yapacakları ürün ya da hizmetlerin pazar durumları konusunda oldukça hassas olmaktadırlar. Öncelikle bu bölümün sağlıklı olarak hazırlanabilmesi için ciddi bir ön çalışma yapılmalıdır. Aylar sürebilecek olan bir çalışma sonucunda pazarda yer alan rakipler ile ilgili çok kapsamlı bilgiler edinilmeli ve herhangi bir bilgi eksikliği veya yanlış bilgi bulunulmamalıdır. Yapılan araştırmada rakiplerin pazar büyüklüğü, tüketicilerin bu şirketler ya da markalar için düşünceleri, fiyatlama stratejileri, müşteri bağlılık oranları gibi birçok konu detaylı bir şeklide ele alınmalıdır. Bu bilgiler ışığında rakiplerin önüne geçilmesini sağlayacak olan stratejilere de bu bölümde detaylı bir şekilde yer verilmelidir. Bu bölüm içerisinde yer verilmesi geren diğer önemli bir konuda hedeflenen müşteri kitlesinin detaylarıdır. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, risk sermayesi şirketlerinin müşteri kitlesi açık ve net bir şekilde belirtilmeyen iş planlarını yeterli görmemesidir. 6. Pazarlama ve Satış Bu bölüm içerisinde, daha önce pazar yapısı incelenen ve hedef kitlesi belirlenen ürünün müşterilere hangi kanallar kullanılarak pazarlanacağı ve hangi satış kanalları ya da metodlarının uygulanacağı gibi konular ele alınmalıdır. Bu bölüm içerisinde hedef kitle olarak belirlenen müşterileri kazanmak ve bağlı birer müşteri haline dönüştürmek için uygulanacak olan stratejilerinde detaylı bir şekilde açıklanması gerekmektedir. 7. Finansal Projeksiyonlar ve Planlar Bir iş planında yer alan bölümler içerisinde projeyi beğenen risk sermayesi şirketi yetkililerinin belkide bakmaya sabırsızlıklandıkları bölümlerden biri de bu bölümdür. Girişimci bu bölümde projenin lansmana kadar oluşacak maliyet çalışmasını çok detaylı bir şekilde oluşturmalıdır. Yapılacak tüm kurulum masrafları ve ürünün ortaya çıkışına kadar oluşacak maliyetlerin kalemsel bazda bu çalışmada yer alması gerekmektedir. Maliyetler ile ilgili bu bölüm tamamlandıktan sonra ise projenin lansmanı sonrası oluşması planlanan gelir kalemlerini içeren bir çalışmanın yapılması gerekmektedir. Bölümün sonunda ise belirli bir tarih itibari ile, örneğin lansmanın ilk yılının sonucunda, gelinecek olan noktanın gelir-gider tablosu şeklinde ortaya konulması gerekmektedir. 8. Kapanış Kapanış bölümü artık kararı verecek olan yetkililere son bir söz söylenebilecek şansın olduğu bölümdür. Her ne kadar kararı etkileyen noktalar iş planınının içerisinde yer alsa da kapanışta yer alacak çok çarpıcı bir son söz kararın oluşmasında olumlu bir etki yaratabilmektedir. ÖRNEK IX.1 ~@~ TİCARET NOKTASI BÜNYESİNDE LOKAL KAYIT OTORİTESİ OLUŞTURULMASINA DAİR İŞ PLANI TETPO - Türk Elektronik Ticaret Noktasının Aralık 2000 tarihli “Ticaret Noktası Güvenlik Altyapısı” konulu iş planından izin alınmak suretiyle uyarlanmıştır. IX. Bölümün birinci kısmında risk sermayesi kavramı, boyutları, dünyada ve Türkiye’de risk sermayesi şirketlerinin durumu incelendikten sonra ikinci kısımda risk sermayesi şirketlerine projelerin kabul ettirilmesi ve ihtiyaç duyulan sermayenin aktarılmasını sağlamak için en önemli araç olan İş Planları’nın nasıl oluşturulması ve neleri içermesi gerektiği üzerinde durulmuştu. Bu örnekte ise, girişimciler tarafından kurulan ve başlangıç devresindeki bir internet şirketinin gelişme dönemine geçmek ve projesini tamamlamak üzere ihtiyaç duyduğu fonu sağlamak üzere risk sermayesi şirketlerine verebileceği örnek İş Planı yer almaktadır. VI.Bölümde değinildiği üzere Ticaret Noktası belgeli iletişim sisteminin kurulmasının ön şartı kullanıcıların kimlik tesbitini ve kullanıcılar adına dijital sertifika tanzim edilmesini mümkün kılacak olan bir Açık Anahtar Altyapısı - PKI (Public Key Infrastructure) ‘nın kurulmasıdır. Ticaret Noktası işlemlerinde kullanılacak olan elektronik belgelere eklenecek olan dijital sertifikaların dünya çapında kabul görmüş olan bir onay otoritesi tarafından tanzim edilmesi sistemin küresel olarak hukuksal geçerlilik kazanması açısından önemlidir. Bu bağlamda uluslar arası kabul görmüş bir Onay Otoritesinin Lokal Kayıt Otoriteliği – LRA (Local Registration Authority) ‘nin alınması amacıyla aşağıdaki iş planı hazırlanmıştır. İş Planınında belgeli iletişim sisteminin temelini oluşturacak olan LKO anlaşmasının yapılmasını sağlamak amacıyla, anlaşma yapılması planlanan Onay Otoritesi konumundaki kuruma sistemin kar edebilir olduğunun gösterilmesi amaçlanmıştır. Belgeli iletişim sisteminin yanı sıra Ticaret Noktası belgesiz iletişim sisteminin çekirdeğini oluşturan Ticaret Rehberi ve TAS – Ticaret Alarmı sistemlerinin güvenlik hizmetleriyle eş zamanlı olarak gelişimine de yer verilmiştir. TİCARET NOKTASI İŞ PLANI www.(-).net.tr İÇİNDEKİLER 1. İCRA ÖZETİ Giriş Şirket Vizyonu Şirket Misyonu Şirket Gelişim Planı 2. ŞİRKET VE YÖNETİM Giriş Ortaklık Yönetim ve Organizasyon Yapısı Şirket Ulaşım Bilgileri Şirket Kuruluş Evreleri 3. HİZMETLER VE WEB SİTESİ Giriş İş Modeli Site Konumlandırması Üye Sayısı Tahminleri Site Trafiği Tahminleri 4. PAZAR VE RAKİP ANALİZİ Giriş Pazar Segmentasyonu Pazarın Son Durumu Rakipler 5. PAZARLAMA STRATEJİLERİ Giriş Güvenlik Ürünleri Stratejileri Ticaret Rehberi Stratejileri Pazarlama ve Reklam Programları Stratejik İşbirlikleri 6. FİNANSAL TABLOLAR Giriş Geçmiş Dönem Maliyet Tabloları Yatırım Maliyet Tabloları Gelir Tahminleri Gelir-Gider Tablosu 1.İCRA ÖZETİ Giriş İnternetin dünya ticareti üzerindeki gerçek etkisi dış ticaret işlemlerinde taraf olan tüm kurumların kullandıkları sistemlerin entegrasyonunun sağlanması ile ortaya çıkacaktır. Kurumlar arası entegrasyon sorunu ise ancak kurumların ortak bir referans ve arşiv sistemini kullanması ve dış ticaret işlemlerinde kullanılan tüm belgelerin fonksiyonlarının bağımsız bir kurum bünyesinde üretilen , tarafların web yoluyla erişebildiği bir XML belgesi üzerinde toplanması ile çözülebilir. Kurumlar arası entegrasyonun ilerki aşaması ise iş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştirecek akıllı XML belgelerinin devreye girmesidir. Bunun anlamı tam otomasyon ve büroya olan bağımlılığın ortadan kalkmasıdır. Sonuç olarak ticari işlem maliyetleri en az seviyeye çekilerek küresel olarak büyük ticari kayıpların önüne geçilmiş olacaktır. Dış ticaret işlemlerinin taraflarını oluşturan kuruluşlar yürütmek zorunda oldukları iş süreçlerini hala kağıt ortamında yürütülmektedirler. İnternet ise bu süreçlerin tamamen dışında kalmaktadır. Bunun sebebi bu kurumların internet üzerinde ortak standartlar ile çalışmamalarıdır. Çünkü her kurumun sistemi kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve kendi iç iş süreçlerine uygun olarak tasarlanmıştır. Tüm kurumların sistemlerinin entegre edilmesi ve ortak standartlara getirilmesi ise ancak tarafsız bir kurum bünyesinde gerçekleştirilebilecek bir iştir. Ticaret Noktası adı verilen bu kurum aşağıdaki şekilde tanımlanabilir: « Ticaret Noktası tüm ticari işlemlerin başından sonuna kadar internet ortamında yapılmasını sağlayan, ticaretle ilgili tüm öğelerin verimli şekilde bir araya getirildiği , ticari işlemlerde rol alan tüm kurum ve kuruluşların ortak bir platformda belgeli ve belgesiz olarak iletişimde bulunmalarını sağlayan sanal ticaret merkezidir. Ticaret Noktası ticaret yapan kişi veya kurumların kağıt belge kullanmadan, fiziksel dosya açmadan , yapacakları ticari işlemlerin pazarlamadan operasyonel işlemlere kadar tüm aşamalarının tek bir referans altında yürütüldüğü , sorgulandığı ,otomatik olarak muhasebeleştiği ve vergilendiği bir sanal ortam sayesinde fiziksel büroya olan bağımlılıklarını azaltarak , kırtasiye ve eleman maliyetlerini düşürüp bürokrasiyi azaltan , işlem hızlarını artıran akıllı elektronik belgeler kullanan web tabanlı bir sistemdir .» Dünya üzerinde henüz Ticaret Noktasının fonksiyonları tam olarak tanımlanmış değildir ve Ticaret Noktası adı altında faaliyetlerini sürdüren pek çok internet sitesi gerçek Ticaret Noktası fonksiyonlarını yerine getirmekten çok uzaktır. Bu fiili durum projenin ana iş fırsatını oluşturmaktadır ve Ticaret Noktasının fonksiyonlarının belirlenmesi , bu fonksiyonlara işlerlik kazandırılması yönünde çalışmalar hızla sürdürülmektedir. Ticaret Noktasının iki ana fonksiyonu bulunmaktadır. Bu fonksiyonlardan birincisi ticari taraflar arasında resmi olmayan iletişimin sağlanmasıdır. Bu iletişimi sağlayan sisteme Ticaret Noktası belgesiz iletişim sistemi adı verilmektedir. Ticaret Noktasının ikinci fonksiyonu ise günümüzde kullanılan kağıt ticari belgelerin fonksiyonunu üzerine alacak olan belgeli iletişim fonksiyonudur. Bu iletişimi sağlayan sistemede Ticaret Noktası tek belge sistemi adı verilmektedir. Ticarette kullanılan ve hukuksal geçerliliği olan belgeler halen kağıt belgelerdir. Bu belgeler kendilerini tanzim eden kuruluşlarda bulunan yetkili kişiler tarafından imzalanmak suretiyle hukuksal geçerlilik kazanmaktadır. Ticarette kullanılan belgeler çok çeşitlidir ve farklı kurumlar tarafından tanzim edilip farklı fonksiyonları yerine getirmektedirler. Elektronik ortamda bu belgelerin eş değerinin hazırlanması için her bir belgenin ayrı ayrı tasarlanmasına gerek yoktur. Ticaret Noktası açık anahtar altyapısı içersinde her kuruluşun imza yetkileri tanımlanmış olduğu için web tabanlı çalışan tek bir XML belgesine erişmek suretiyle her kurum belge üzerinde kendileri için tasarlanmış farklı haneleri kullanmak suretiyle ayrı ayrı tanzim edilen tüm belgelerin fonksiyonlarını bu belge üzerinde yerine getirebilirler. İç ticaret ve dış ticaret işlemleri için TNDTB (Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi) ve TNİTB (Ticaret Noktası İç Ticaret Belgesi) olmak üzere ayrı ayrı iki belge tanımlanması yeterli olacaktır. « Projenin ana ürünü Ticaret Noktası belgeli iletişim sistemidir. Bu sistem PKI altyapısı ile uyumlu olarak çalışan ve tüm ticari belgelerin fonksiyonlarını üzerinde toplayan tek elektronik belge olarak tasarlanmaktadır. Ticaret Noktasının fonksiyonlarından bir tanesini oluşturan bu belgenin XML belgesi olarak geliştirilmesi ve teknik özellikleri yanında hukuksal temellerininde ayrıntılı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ticaret Noktası belgeli iletişim sisteminin kurulmasının ilk şartı Ticaret Noktası bünyesinde bir Açık Anahtar Altyapısının kurulmasıdır. Bu bağlamda dünya çapında faaliyet gösteren bir Onay Otoritesi Kurumu ile Ticaret Noktası A.Ş. arasında anlaşma yapılarak Ticaret Noktası bünyesinde dijital sertifika üretilmesi mümkün kılınmalıdır. Bunun ilk aşaması bir Onay Otoritesi Kurumu ile Ticaret Noktası arasında Lokal Kayıt Otoritesi – LRA (Local Registration Authority) anlaşması imzalanmasıdır. Bu iş planı Ticaret Noktası projesenin ilk aşamasında dijital sertifika satışlarından kar sağlanmasını ve projenin diğer safhalarınıda finanse edebilecek bir yapının kurulmasını kapsamaktadır. » Şirket Vizyonu Ticaret Noktası A.Ş. ‘nin vizyonu internetin geleceğin ticari hayatında yaratacağı değişimleri idrak etmek ve buna bağlı olarak tüm Ticaret Noktası üyelerinin internet üzerinden en ileri teknoloji web tabanlı ticari iletişim sistemlerini kullanarak işlem yapmalarını sağlamaktır. Şirket Misyonu Ticaret Noktası A.Ş. özellikle Türk firmalarının dış ticaret işlemlerini Ticaret Noktası adı verilen en ileri teknoloji ticari platform üzerinde yürüterek maliyetlerini aşağıya çekmelerini ve uluslararası pazarda rekabet avantajı elde etmelerini sağlamayı hedeflemektedir. Şirket Gelişim Planı Ticaret Noktası A.Ş’nin üç aşamalı olarak belirlenen bir gelişim planı bulunmaktadır. Öncelikle www.(-).net.tr adresinden yayın yapan Ticaret Noktasının gelişiminde ilk aşaması site ziyaretçilerine Elektronik Ticaret, uluslararası ticaret ve benzer alanlarda içerik sağlanmasıdır. Bu aşamada ayın konukları ve yazarları bölümleri ile hem bireysel hemde kurumsal ziyaretçilerin sürekli siteye gelmeleri sağlanacaktır. İkinci gelişim aşamasında site üzerinden üyelik işlemleri başlatılarak bireylerin makalelere ulaşmaları ve şirketlerin de yatay e-Pazaryeri özelliği kazanan sitenin ticaret rehberi hizmetlerinden yararlanmaları sağlanacaktır. İkinci aşamada Ticaret Noktasının kuruluşu için gerekli olan bazı önemli stratejik işbirlikleri de oluşturulmaya başlanacaktır. Ofis bölümü altında yer alan Banka, Sigorta, Gümrük ve Nakliyat bölümleri için sektörlerinin önde gelen kuruluşları ile işbirliği anlaşmaları imzalanarak, kurumsal üyelerin bu bölümler altından ilgili kurumlar ile irtibata geçmeleri sağlanacaktır . İnternet Güvenlik işlemleri konusunda da dünyanın önde gelen kuruluşlarından bir tanesi ile Lokal Kayıt Otoritesi anlaşması yapılacaktır. Bu anlaşma çerçevesinde Ticaret Noktası A.Ş. anlaşma yapılan uluslararası şirketin adına Türkiye’de internet güvenlik ürünlerinin satışını yapabilecektir. 2004 yılı sonunda Ticaret Noktası’nın 500 bireysel ve 1000 adet kurumsal üyesi olması planlanmaktadır. Üyeliklerinin ilk altı ayı içerisinde herhangi bir ücret ödemeyecek ve deneme süresinde olacak olan üyeler, yedinci aydan itibaren aylık 10 USD. Üyelik aidatı ödemeye başlayacaklardır. Toplam üye sayısı sırasıyla 2005 yılı sonunda 3.000, 2006 yılı sonunda 5.500, 2007 yılı sonunda 7.750 ve 2008 yılı sonunda ise 10.000 adete ulaşacaktır. Ticaret Noktasının üçüncü gelişim aşamasında ise Ticaret Noktası oluşumunun tamalanması için gerekli yatırımlar yapılacak ve düğmeye basılacaktır. Kurulacak olan Ticaret Noktası çerçevesinde tüm üye şirketler dış ticaret işlemlerini elektronik ortamdan gerçekleştirebileceklerdir. 2.ŞİRKET VE YÖNETİM Giriş Ticaret Noktası A.Ş. 15.02.2003 tarihinde İstanbul merkezli olarak kurulan bir şirkettir. Ortaklık Yapısı • Ortak 1 40 % • Oratk 2 40 % • Ortak 3 20 % Yönetim ve Organizasyon Yapısı Ortak 1 (Genel Müdür) Finans sektörü geçmişi olan Ortak 1, özellikle B2B ve B2C Elektronik Ticaret, uluslararası pazarlama ve insan kaynakları yönetimi konularında uzman konumdadır. Ortak 1’in uzman olduğu konuda çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış makaleleri bulunmaktadır. Ortak 2 (Genel Koordinatör) Ortak 2 finans sektörü kökenli olup, özellikle dış ticaret uygulamaları ve Ticaret Noktaları konusunda uzman düzeyindedir. Birçok gazete ve dergide makaleleri yayınlanmıştır. Ortak 3 (Pazarlamadan Sorumlu GMY) Finans sektörü kökenli olan Ortak 3, genel olarak sigortacılık ve pazarlama Stratejileri alanında uzmanlaşmıştır. Yönetici 4 (BT’den Sorumlu GMY) Bilgi Teknolojileri kökenli olan Yönetici 4, XXX , YYY , ZZZ şirketlerinde çalıştıktan sonra 2003 yılında Ticaret Noktası A.Ş.’de görev almaya başlamıştır. Organizasyon Yapısı: GENEL MÜDÜR GENEL KOORD. PAZARLAMA GMY PAZARLAMA MÜDÜRÜ DEPARTMAN FİN. VE MUH. GMY BT GMY BT MÜDÜRÜ FİNANSMAN MÜDÜRÜ DEPARTMAN MUHASEBE MÜDÜRÜ DEPARTMAN Şirket Ulaşım Bilgileri Ticaret Noktası A.Ş. ‘nin Genel Müdürlüğü aşağıda yer alan adreste bulunmaktadır. XXX Mahallesi XXX Sokak. No: X XXX-İstanbul Telefon: XXX – XXXXXXX E-mail: info@(-).net.tr Internet Sitesi: www.(-).net.tr Genel Müdürlük dışında şirketin bir de XXX semtinde bölge ofisi bulunmaktadır. Site Kuruluş Evreleri Ticaret Noktası A.Ş’nin kuruluş aşamasından bugüne kadar yaşanan önemli gelişmeler ve tarihleri ile 2004 yılında hayata geçirilmesi planlanan uygulamalar aşağıda yer alan tablolarda görülmektedir. Gelişim Süreci Önemli Tarihler (2003Yılı) Site Dizayn İçerik Oluşum 1. Lansman Reklam Anlaşmaları Yeni Dizayn Testler 2. Lansman Sigorta Bölüm Anlaşması Ocak Şub. Mar. Nis. May Haz. Tem. Ağt. Eyl. Ek. Kas. Planlanan Uygulamalar (2004 Yılı ) Online Sigorta Testleri Gümrük Anlaşması Online Sigorta Lansman Gümrük Lansmanı Ara. Güvenlik Anlaşması Ticaret Rehberi Veritabanı Güvenlik Lansmanı Ocak Şub. Mar. Nis. May Haz. Tem. Ağt. Eyl. Ek. Kas. Ara. 3.HİZMETLER VE WEB SİTESİ Giriş Ticaret Noktası’nın en önemli aracı İnternet sitesidir. Ticaret Noktası tüm hizmetlerini internet sitesi üzerinden sunacaktır. Ticaret Noktası internet sitesi üye kuruluşların işlem yapma, haberleşme ve bilgi alma fonksiyonlarını yerine getirmelerine yardımcı olmak için tasarlanacaktır. İş Modeli Kuruluş aşamasında Ticaret Noktası iş modeli üç temel hizmet üzerinde yoğunlaşacaktır. Birinci olarak, kurumsal üyelerin diğer kurumsal üyeler ile buluştukları ve ticari faaliyetlerde bulunma şansı yakalayacakları Ticaret Rehberi’dir. Bu bölüm içerisinde üye kuruluşlar aramalarını, istedikleri ürün, ticaret yapmak istedikleri ülke, ürün hacmi ve benzeri kriterler doğrultusunda yapabileceklerdir. Ticaret Noktası’nın ikinci önemli hizmetide hem bireysel hemde kurumsal müşterilere Lokal Kayıt Otoritesi olması sonrasında internet güvenlik ürünleri sağlayacak olmasıdır. Ticaret Noktası üyesi birey ve kurumlar bu ürünleri satın aldıklarında belirli bir yüzdesel indirimden faydalanacaklardır. Bireylere yönelik sunulacak sertifikalardan oluşacaktır. internet güvenlik ürünleri ağırlıklı olarak dijital Kurumsal açıdan ise sunulacak olan ürünler SSL sertifikaları ve akıllı kart (smart card) teknolojileri olacaktır. Ticaret Noktası’nın üçüncü ve son hizmetide gerçek Ticaret Noktası altyapısının oluşmasını takiben kurumsal üyelerin tüm dış ticaret işlemlerini web sitesi üzerinden gerçekleştiriyor olmalarıdır. Site Konumlandırması Ticaret Noktası sitesi uluslararası alanda ticari faaliyetlerde bulunmak isteyen ve ticari işlemlerini internet üzerinde yürütmek isteyen firmaların aklına gelen ilk internet sitesi olacaktır . Tüm kurumlar Ticaret Noktası’nı internet üzerindeki uluslararası ticaretin kaynağı olarak görecekler ve Ticaret Noktası aracılığı ile ticaret yapmanın kendilerine zamandan, maliyetlerden ve insan kaynağından tasarruf sağladığını bileceklerdir. Üye Sayısı Tahminleri Aşağıda yer alan grafik ve tablolar Ticaret Noktası’nın 2008 yılına kadar sahip olacağı bireysel ve kurumsal üye sayısı tahminlerini içermektedir. TİCARET NOKTASI ÜYELERİ 12000 10000 8000 TOPLAM ÜYE 6000 KURUMSAL BİREYSEL 4000 2000 0 1 2 3 4 5 YILLAR YILLAR 2004 2005 2006 2007 2008 Site Trafiği Tahminleri ÜYE TİPİ BİREYSEL KURUMSAL 500 1000 2000 3250 4000 1000 2000 3500 4500 6000 Ticaret Noktası sitesinin trafiğinin oldukça yoğun olması hedeflenmektedir. Site trafiğini ölçerken üç kriter kullanılacaktır. Bu kriterler, sırasıyla, tekil kullanıcı oturum sayısı, bir kullanıcı oturumunda ziyaret edilen sayfa sayısı ve online zaman harcamalarıdır. Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası Sitesinin Ofis Bölümünün 2008 yılı sonuna kadar sahip olması hedeflenen trafik istatistik hedeflerini içermektedir. YILLAR KULLANICI OTURUMLARI ORT. ZİYARET EDİLEN SAYFA ONLINE ZAMAN (Dakika) 2004 2005 2006 2007 2008 6.000 15.000 30.000 60.000 100.000 5 5 5 5 5 5 15 25 35 40 Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası Sitesinin Ticaret Rehberi Bölümünün 2008 yılı sonuna kadar sahip olması hedeflenen trafik istatistik hedeflerini içermektedir. YILLAR KULLANICI OTURUMLARI ORT. ZİYARET EDİLEN SAYFA ONLINE ZAMAN (Dakika) 2004 2005 2006 2007 1.000 2.500 7.000 70.000 10 15 25 50 15 30 50 65 2008 500.000 100 120 Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası Sitesinin tamamının 2008 yılı sonuna kadar sahip olması hedeflenen trafik istatistiklerini içermektedir. YILLAR KULLANICI OTURUMLARI ORT. ZİYARET EDİLEN SAYFA ONLINE ZAMAN (Dakika) 2004 2005 2006 2007 2008 10.000 20.000 50.000 250.000 1.100.000 15 25 45 110 150 25 45 65 100 150 4.PAZAR VE RAKİP ANALİZİ Giriş İnternet kullanımı konusunda Türkiye’de rakamlar istenilen hızla büyümemesine rağmen 2008 yılı sonunda bu rakamın 10 milyon kişiyi geçeceği tahmin edilmektedir. Bugün Türkiye’de yaklaşık olarak 1.200 adet Elektronik Ticaret uygulamalarına yer veren şirket bulunmaktadır. Bu şirketlerin sayıları her geçen yıl hızlı bir şeklide artmaktadır. Pazar Segmentasyonu Ticaret Noktası’nın nihai hedefinin sanal Ticaret Noktası işlevlerini yerine getirmek olması sebebi ile Elektronik güvenlik uygulamaları, Ticaret rehberi uygulamaları ve uluslararası ticaret uygulamaları gibi alanlara konsantre olunacaktır. Bu çerçevede, hedeflenen iki ana pazar kategorisi belirlenmiştir. Öncelikle, daha önce de belirtildiği gibi uluslararası alanda faaliyet gösteren ve internet güvenlik ürünleri satışı yapan büyük markalardan bir tanesi ile anlaşılarak, Ticaret Noktası’nın Lokal Kayıt Otoritesi ( LKO) olması sağlanacaktır. LKO olarak Ticaret Noktası, elektronik iletişim ve Elektronik İş uygulamalarını güvenli duruma getirmek isteyen bireysel ve kurumsal müşterilerine dijital sertifikalar ve WEB Sunucu Sertifikaları (SSL) satışı yapacaktır. Bu hedefe ulaşmak amacıyla öncelikle kurumsal olarak Web sunucu sertfikalarını müşterilerine yabancı kurumlardan alarak sunan WEB Dizayn firmaları ( yaklaşık 500 adet ), kurumsal müşterilerine sanal POS hizmeti veren bankalar, kendi sunucuları üzerinden yayın yapan Elektronik Ticaret firmaları ( yaklaşık 200 adet ) ve elektronik iletişim işlemlerini güvenli bir şekilde sürdürmek isteyen tüm bireylere pazarlama yapılacaktır. İkinci olarak, Ticaret Rehberi bölümünde hedeflenen kurum kitlesi ithalat ve ihracat ağırlıklı çalışan ve uluslararası alanda faaliyet göstermek isteyen KOBİ’lerdir. Bu bölüm için hedeflenen pazar kategorisinde hem ulusal hemde uluslarası kurumlara duyurular yapılacaktır. Pazarın Son Durumu Türkiye’de internet kullanımı ve Elektronik Ticaret uygulamalarına geçen firmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Gün geçtikçe artan rekabet, firmaları maliyetlerini düşürmek için yeni fırsatlar bulmaya zorlamakta ve birçok firma maliyetleri düşürme isteği ile Elektronik Ticaret uygulamalarına yer vermeye başlamaktadır. Bu sebeplerden dolayı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Elektronik Ticaret uygulamalarına yer veren firmaların sayısı hızla artacaktır. Elektronik Ticaret uygulamalarına geçen firmaların sayısı arttıkça bu alandaki güvenlik uygulamalarının da önemi artacak ve bu ürünlere yüksek talep oluşmaya başlayacaktır. LKO yetkisi alacak olan Ticaret Noktası’da Türkiye’de bu konuda pazar liderliğine oturacak ve en yüksek kredibiliteye sahip şirketlerden biri olacaktır. Elektronik Ticaret uygulamalarına yer veren şirketlerin sayılarının artması bu şirketlerin internet üzerinden kendileri ile ticaret yapacak ticari ortak ihtiyaçlarını da arttıracaktır. İşte bu noktada Ticaret Noktası’nın ticaret rehberi bölümü devreye girerek firmalara kendilerine ve ürünlerine uygun bir ticaret ortağı arayıp bulma fırsatı sunacaktır. Ticaret Noktası’nın yüksek üye sayısı da tüm beklenti içerisindeki firmaların öncelikle Ticaret Noktası sayfasını ziyaret etmelerini ve üye olmalarını sağlayacaktır. Hızla yükselen üye sayısı hem veritabanı olarak çok yararlı olacak hemde aylık üyelik ücretleri sebebi ile yüksek gelir kalemi oluşturacaktır. Rakipler Ticaret Noktası’nın ağırlıklı olarak hedeflediği iki ana pazar olması sebebi ile rakiplerin incelenmesinde bu iki pazar üzerinde durulacaktır. Öncelikle, internet güvenlik ürünleri pazarında faaliyet gösteren rakiplerin incelemesi yapılacak olup, daha sonra da ePazaryeri uygulaması yapan rakipler detaylı bir şekilde incelenecektir. Türkiye’de Elektronik Ticaret ve internet güvenlik ürünleri pazarları henüz başlangıç hatta oluşum aşamasında bulunmaktadır. Pazara baktığımızda bugün itibari ile henüz fazla sayıda katılımcı firma bulunmamaktadır. Bugün Türkiye’de dijital sertifika ve Web Sunucu sertifikaları satışı alanında faaliyet göstren tek uluslararası firma “XXX Sign Türkiye’dir. İstanbul’da bir ofiste faaliyet gösteren firma, bireyler için dijital sertifika ve Elektronik Ticaret uygulaması yapan firmalar için ise Web sunucu sertifikaları satışına başlamıştır. Türkiye pazarında faaliyet gösteren diğer firmaların Türkiye’de ofisleri bulunmamaktadır. Bu firmalar içerisinde en çok tanınan ve dijital sertifikalar ve Web sunucu sertifikaları konusunda en yüksek pazar payına sahip olan firma XXX Sign Co. ‘dur. XXX Sign Co. şahıs ve firmalara dijital sertifika ve Web server sertifikalarını mevcut internet sitesi üzerinden satmaktadır. Bugün birçok finansal kurum, İnternet Servis sağlayıcı şirketi, Web Dizayn firması XXX Sign Co.’nun ürünlerini tercih etmektedir. Bunun en temel sebebi Türkiye pazarına ilk giren firma oluşudur. Diğer taraftan geri kalan AAA Ltd. gibi uluslararası firmalar daha küçük pazar paylarına sahip olup, bilinilirlikleri düşüktür ve tercih edilmemektedirler. Aşağıda yer alan tabloda Türkiye internet güvenlik ürünleri pazarında faaliyet göstren firmaların ürün fiyatları ve pazar payları yer almaktadır. FİRMALAR TÜRKİYE OFİSİ WEB SUNUCU SERTİFİKASI (USD/YIL) DİJİTAL SERTİFİKA (USD/YIL) PAZAR PAYI (%) XXX SIGN TR. XXX SIGN CO. AAA LTD. VAR YOK YOK 299 895 300 20 14 15 9 79 12 * Pazar payı verisi 100 adet Elektronik Ticaret firması üzerinde yapılan araştırma sonucunda oluşturulmuştur. Tabloda görüldüğü gibi, XXX Sign TR.’nin Türkiye’de bir ofisi bulunduğu halde pazar payı yüksek değildir. Diğer taraftan Türkiye’de mevcut bir ofisi olmayan ve sadece internet sayfası üzerinden bu sertifikaların satışını gerçekleştiren XXX Sign Co. firması en yüksek pazar payına sahiptir. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu sonucun temel sebebi bu firmanın Türkiye pazarına ilk giren firma oluşudur. Firmaların fiyat politikalarına baktığımızda ise, XXX Sign Co. firması Web Sunucu sertifikalarında en yüksek fiyatlandırmaya sahip firma olarak göze çarpmaktadır. Diğer taraftan, kişisel dijital sertifikalarda ise XXX Sign TR. yılık 20 USD ile en yüksek fiyata sahip olandır. Ticaret Noktası’nın lider konuma geçmek istediği diğer pazar ise e-Pazaryerleri ve ticaret rehberi uygulamalarıdır. Bugün görülen tabloya baktığımızda, pazarda çok fazla sayıda faaliyet göstren firma olmamakla beraber, pazar henüz oluşum aşamasındadır. Bugün pazarda faaliyet gösteren ve hizmet çeşitliliği bulunan üç büyük firma bulunmakla beraber bu firmaların hiçbiri tam anlamıyla ticaret rehberi fonksiyonlarını yerine getirememektedir. Bu pazarda yer alan ilk firma BBB LTD. özellikle nakliyat ve ürün hizmetlerinde uzmanlaşmıştır. Bu site üzerinde üye kurumlar bir ürününün hedef noktası için nakliyat teklifi geçebilmekte ve birçok farklı nakliyat şirketinden fiyat teklifi alabilmektedirler. Diğer taraftan özel bir ürünün istenilen yere nakledilmesi için gerekli olan bilgiler de site üzerinde mevcut olmakla beraber, üye kurumlar bu işlemleri yapabilecek nakliyat firmalarının bilgilerine de ulaşabilmektedirler. BBB LTD. şu anda üyelerinden herhangi bir ücret talep etmemekte olup, toplam 1719 üyeye sahiptir. CCC A.Ş. bu pazarda faaliyet gösteren ikinci büyük firmadır. CCC A.Ş. e-Pazaryeri uygulamalarını rakiplerine göre biraz daha ciddiyetle yapmakta ve sektör ayırımı yapmaksızın, üye kuruluşlar birçok ürün kategorisnde alım ve satım teklifini site üzerinden yapabilmektedirler. CCC A.Ş. yatay bir e-Pazaryeri görüntüsü vermektedir. Üye olan ya da olmayan firmalar site üzerinde istedikleri ürünler ile ilgili araştırma yapabilmekte olup, fiyat teklifi yapmak için üye olmak zorunda kalmaktadırlar. CCC A.Ş. üyelik için herhangi bir ücret talep etmemekte olup, toplamda 12.000 üyesi bulunmaktadır. Firmanın en büyük gelir kalemi günlük reklam alma ücretlerinden oluşmaktadır. Firmanın sitesi üzerinde bir günlük spot banner reklam verme bedeli 19 USD ’dir. Türkiye’de ticaret rehberleri pazarında faaliyet gösteren üçüncü büyük firma ise DDD A.Ş.’dir. DDD A.Ş. aynı CCC A.Ş.’de olduğu gibi yatay e-Pazaryeri olarak faaliyet göstermekte olup, işlerlik açısından aralarında ciddi farklar bulunmaktadır. Klasik olarak ticaret ortağı arama, ürün araştırma ve ürünler için fiyat teklifi verme gibi faaliyetleri içeren e-Pazaryeri üyeler için herhangi bir ücret talep etmemektedir. e- Pazaryerinin bugün itibari ile 14.700 adet kurumsal üyesi bulunmakta olup, en önemli geliri reklam ücretlendirmelerinden elde etmektedir. Aşağıda yer alan grafik pazarda faaliyet gösteren üç firmanın toplam kurumsal üye sayılarını göstermektedir. ÜYE SAYILARI DAĞILIM 1.719; 6% BBB LTD. CCC A.Ş. 14.700; 52% 12.000; 42% DDD A.Ş. 5.PAZARLAMA STRATEJİLERİ Giriş Türkiye’de Elektronik Ticaret uygulamalarının henüz genişlik kazanmaması ve internet kullanımının henüz istenilen seviyelere yükselmemiş olması, bu alanlarda faaliyet gösterecek olan firmaların pazarlama stratejilerini çok dikkatli belirlemeleri zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Yanlış belirlenen bir pazarlama stratejisi, pastası henüz çok küçük olan bu pazarda firmanın rakipleri karşısında ezilmesine sebeb olabilecektir. Türkiye’de internet kullanıcılarının ve şirketlerin internet ve Elektronik Ticaret uygulamaları hizmeti veren şirketlerin dikkat etmesi gereken önemli özellikleri bulunmaktadır. Öncelikle, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kullanıcılar için güvenlik en önemli konuların başında gelmektedir. Bu nedenle internet kullanıcı sayılarının hızla artması ve Elektronik Ticaret uygulamalarının genişlemesi sonucu Türkiye’de güvenlik ürünleri pazarında normalin üzerinde bir büyüme beklenmektedir. İkinci olarak, Türkiye’de tüketicilerin her geçen gün biraz daha fiyat hassasiyetleri artarken, fiyat politikasının da bu şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, öncelikle fiyat politikasında esnek olmak bir zorunluluk olarak gözükmektedir. Şimdi Ticaret Noktası’nın Türkiye güvenlik pazarı ve ticaret rehberi pazarı ile ilgili pazarlama stratejilerini incelemeye başlayabiliriz. Güvenlik Ürünleri Stratejileri Ticaret Noktası güvenlik ürünleri pazarına Web Sunucu Sertifikaları ve Bireysel Dijital Sertifikaları olmak üzere iki temel ürün ile girecektir. Ticaret Noktası’nın pazar içerisinde yaşayacağı en büyük avantajlardan biri bu ürünleri sağlayan az sayıda şirketten biri olması ve daha da önemlisi pazarda yer alacak olan ikinci lokal firma olmasıdır. Özellikle Türkiye’de Türk firmalarının ilk tercihleri kendi dillerini konuşan ve kendi ülkelerine ait bir firma olacaktır. Ticaret Noktası uluslararası bir Onay Oteritesi Kurumunun Türkiye’deki LKO’su olarak hareket ederek, Türkiye’deki internet kullanıcısı bireylere kişisel dijital setifika satışı yapacaktır. Türkiye’deki internet kullanıcılarının güvenlik konusunda oldukça hassas olmaları sebebi ile kullanıcılar ürünün yararı konusunda yeterli derecede ikna oldukları taktirde bu ürünlere oldukça büyük ilgi göstereceklerdir. Ticaret Noktası’nın Türkiye içerisinde faaliyet göstermesi ve her şeyden önce bir Türk firmasi olması ve iletişim konusunda kolaylıklar sağlaması sebebleri ile kısa sürede bu alanda tercih edilen firmalar arasına girmesi yüksek bir ihtimal olarak görülmektedir. Pazarın ve rakiplerin analizi yapılırken yer vermiş olduğumuz tabloya baktığımızda, kişisel dijital sertifika fiyatlarının 14 ila 20 USD arasında değiştiğini görmekteyiz. Pazarda fazla sayıda firmanın faaliyet göstermemesinin sonucu olarak bu ürünlerin fiyatlarında gereğinden fazla bir yükseklik oluşmuştur. Ticaret Noktası, pazara girerken düşük bir fiyat politikası izleyecektir. Ticaret Noktası’nın yıllık kişisel sertifika satış ücreti 6 USD tutarında olacaktır. Bu fiyat politikası sonucunda Ticaret Noktası pazar payını kısa sürede arttırmayı hedeflemektedir. Ticaret Noktasının güvenlik ürünleri pazarında satmaya başlayacağı web sunucu sertifikalarında durum kişisel sertifikalardan farklı değildir. Türkiye’de faaliyet gösteren internet güvenlik firmalarının web sunucu sertifika fiyatlarının bir yıllık kullanım bedellerinin 299 ila 895 USD arasında değiştiğini görmekteyiz. XXX Sign Co. firması yüksek fiyatına rağmen en çok tercih edilen firmalardan biridir. Her ne kadar lokal bir firma olmasa da pazara ilk giren firma olmanın avantajını en iyi şekilde kullanmaktadır. Ticaret Noktası, en önemli uluslararası güvenlik firmalarından bir tanesinin Türkiye LKO’su olarak kişisel dijital sertifikalarda ki düşük fiyat politikasını Web sunucu sertifikalarında uygulamayacaktır. Ticaret Noktası bu üründe farklılaşma stratejisi yürüterek, lokal bir firma olmanın avantajını sonuna kadar kullanmaya çalışacaktır. Web sunucu setifikaları şirketler ile ilgili olduğu için başvuru prosedürleri ve satın alma sonrası ihtiyaç duyulan hizmetler kişisel dijital sertifikalara göre daha kapsamlı ve karmaşıktır. Bu sebeple şirketler bu tip durumlarda karşılarında kendi dillerini konuşan ve gerektiğinde yüz yüze görüşebilecekleri firmaları tercih edeceklerdir. Sonuç olarak Ticaret Noktası bu nedenlerden dolayı kısa sürede en fazla tercih edilen firmalardan biri olacaktır. Ticaret Noktası bu üründe her ne kadar düşük fiyat politikası yürütmeyecek olsa bile, şu anda pazar lideri olan firmaya göre daha düşük bir fiyat ile pazara girecektir. Sonuç olarak, Ticaret Noktası’nın uygulayacağı etkili pazarlama stratejileri sonucunda 2004 yılının sonunda pazar payını % 20’ye ve 2008 yılında ise toplam pazar payını % 60’a çıkarması hedeflenmektedir. Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası’nın 2004 yılı sonunda Türkiye güvenlik ürünleri pazarında Web sunucu sertifikaları ve kişisel dijital sertifikalar ürünlerinde uygulayacağı stratejilerin özetini içermektedir. ÜRÜN STRATEJİ Web Sunucu Sertifikası AVANTAJLAR Lokal bir firma olması ve pazar Farklılaşma liderinden daha düşük fiyatlandırmaya sahip olması. Lokal bir firma olması ve Dijital Düşük-Fiyat pazardaki en düşük Sertifikalar fiyatlandırmaya sahip olması. Ticaret Rehberi Stratejileri PAZAR PAYI 20 % 20 % Ticaret Noktası’nın liderliği hedeflediği diğer pazarda ticaret rehberi pazarı ya da diğer bir deyişle e-Pazaryerleridir. Ticaret Noktası kısa süre içerisinde farklılışma stratejileri ve en önemlisi daha önce bu pazarda sunulmamış olan farklı hizmetleri biraraya getirerek ilk yıllardan itibaren pazarda lider konuma gelmeyi hedeflemektedir. Türkiye’de bu pazarı incelediğimizde hemen hemen hiçbir firmanın tam anlamıyla ticaret rehberi hizmetlerini yerine getiremediğini görmekteyiz. Ticaret Noktası pazar liderliğini ele geçirmek için üyelerine farklılaşmış üç temel hizmeti sunacaktır. Bunlar, “Ticaret Alarmı Sistemi (TAS) “ , Soru & Cevap “ , ve “Ücretsiz Reklam “ hizmetleridir. YES sistemine yer alan firmalar için en önemli kavram zaman ve en önemli konulardan biri de zaman yönetimi konusudur. Pazarda faaliyet gösteren firmalar hızlı bir şekilde haberleşmek, cevap almak ve ticari faaliyetlerde bulunmak istemektedirler. Ticaret Noktası’nın ticaret rehberi hizmetlerinden biri olacak TAS – Ticaret Alarmı Sistemi sayesinde üye firmalar Ticaret Noktası sitesinden indirecekleri bu yazılım ile sürekli olarak siteye girmeden kendileri ile ilgili doğacak olan ticaret fırsatlarından anında haberdar olacaklardır. Üye firmalar TAS’ı sistemlerine yükledikten sonra hangi ürün grupları ya da hangi ülke ile ilgili ticaret fırsatlarından haberdar olmak istiyorlar ise belirleyeceklerdir. TAS kullanıcılarının belirlemiş oldukları kriterlere uygun bir iş fırsatı ortaya çıktığında, TAS sistemi ekranlarında otomatik olarak açılarak kendilerini uyaracaktır. Bu uygulama sayesinde bütün üye firmalar tüm ticari fırsatlardan anında haberdar olabilecekler ve ciddi bir şekilde zaman kazanmış olacaklardır. Bu hizmet tüm Ticaret Noktası kurumsal üyelerine herhangi bir ekstra ücret talep edilmeden verilecektir. Ticaret Noktası’nın üye kuruluşlara Ticaret rehberi bölümü altında sunacağı ikinci önemli hizmette “Soru&Cevap” bölümüdür. Bu bölümde herhangi bir konu ile ilgili bilgiye ihtiyacı olan üye kuruluşlar sorularını ilgili bölüme bırakacaklardır. Üyelerin sormuş oldukları sorulara gerekli cevaplar hem bu konuda bilgisi olan diğer kuruluşlardan hemde Ticaret Noktası tarafından en kısa sürede verilecektir. Bu çerçevede Ticaret Noktası aynı zamanda üye kuruluşların çeşitli konularda danışmanlığını da yürütmüş olacaktır. Son olarak, Ticaret Noktası’nın üye kuruluşlara sunacağı en cezbedici hizmetlerden biri de “Ücretsiz Reklam” hizmetidir. Pazarda rakiplerin reklam konusunda aldıkları yüksek ücretlere karşın Ticaret Noktası bu hizmeti için herhangi bir ekstra ücret talep etmeyecektir. Doğal olarak hedeflenen yüksek sayıdaki kurumsal üye sayısı sebebi ile her üye kuruluş istediği anda değilde belirli bir program dahilinde ücretsiz reklam verebilecektir. Ücretsiz reklamların haftalık prohgramları oluşturulacak ve her hafta belirli sayıdaki üyenin reklamı ücretsiz olarak sitede yer alacaktır. Ticaret Noktası’nın Ticaret rehberi bölümünde sunacağı bu önemli hizmetler ve diğer geleneksel ticaret rehberi hizmetleri paketini satın alan üye kuruluşlar aylık olarak 10 USD tutarındaki düşük üyelik bedelini ödeyeceklerdir. Pazarlama ve Reklam Programları Dar ancak potansiyeli bulunan bir pazarda Elektronik Ticaret firmalarının üye sayılarını arttırmaya ve gelir hacimleri büyütmeye yönelik pazarlama programlarını oldukça dikkatli hazırlamaları gerekmektedir. Ticaret Noktası pazar payını yükseltmek ve gelir hacmini büyütmek amacıyla oldukça titiz hazırlanmış olan pazarlama ve reklam programlarına sahiptir. Bu bölümde Ticaret Noktası’nın hedeflerine ulaşmak amacıyla hazırlamış olduğu ve Banner, Gazete, Televizyon reklamları ile e-Posta pazarlaması ve ücretsiz yazılımları içeren pazarlama ve reklam programlarını inceleyeceğiz. Ticaret Noktası’nın uygulamaya koyacağı ilk ve en önemli programlar banner, reklam ve TV’den oluşan reklam programlarıdır. Ticaret Noktası bu üç mecrada yayınlanmak üzere hem ticaret rehberi hemde güvenlik ürünleri ile ilgili reklamlar hazırlayacaktır. Yeni bir Elektronik Ticaret firması olarak Ticaret Noktası reklam bütçesinin büyük bir bölümünü bu mecralarda kullanarak, markalaşma yolunda adımlar atacak ve daha sonra da yine aynı mecraları kullanarak marka bilinilirliğini arttıracaktır. Ticaret Noktasının internet üzerinde vereceği banner reklamlar ağırlıklı olarak günümüzün profesyonel iş adamları ve şirket yetkilileri tarafından en çok ziyaret edilen portal ve haber sayfalarında yer alacaktır. Gazete ve dergiler Ticaret Noktası’nın reklam bütçesinde önemli yer tutan mecralardan biri olacaklardır. Ticaret Noktası yöneticileri en çok okunan gazete ve dergilere reklam verecektir. Televizyon reklamları ise Ticaret Noktası’nın reklam bütçesinde yer alacak olsa da reklamlarda ağırlık internet ve basın gibi mecralara verilecektir. Ticaret Noktası’nın pazarlama araçlarından biri de toplu e-Posta pazarlaması olacaktır. Bu yöntem sayesinde binlerce kişi Ticaret Noktası’nın faaliyetleri ve hizmetlerinden haberdar olabilecektir. e-Posta ile pazarlama yönteminde minimum % 10 geri dönüş sağlanma olasılığı bu yöntemin oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede her 100 kişiye gönderilen tanıtım maili sonucunda 10 kişinin Ticaret Noktası sitesini ziyaret etmesi hedeflenmektedir. Diğer bir pazarlama aracı ise, Ticaret Noktası’nın üye kazanmak amacıyla yapacağı ücretsiz dijital sertifika dağıtım kampanyasıdır. Bu kampanyada belirli tarihler arasında Ticaret Noktası üyesi olacak bireylere 1 yıl süre ile kullanacakları dijital sertifika hediye edilecektir. Sonuç olarak, pazarlama ve reklam programları için ayrılacak olan bir bütçe dahilinde en etkili bir şekilde marka yaratma ve üyelendirme faaliyetleri sürdürülecektir. Stratejik İşbirlikleri Diğer tüm ulusal ve uluslararası Elektronik Ticaret firmaları gibi Ticaret Noktası’nın da belirli konularda işbirliği yaptığı stratejik ortakları mevcut olacaktır. Bu alanları özetleyecek olursak, Ticaret Noktası üç ana alanda startejik ortaklıklar kuracaktır: İnternet Güvenlik Ürünleri, Ticaret Rehberi Uygulamaları ve son olarak Ticaret Noktası kurulumu. İnternet güvenlik ürünleri pazarında Ticaret Noktasının uluslararası alanda kabul görmüş bir Onay Oteritesi Kurumu ile stratejik ortaklığı oluşturulacaktır. Ticaret Noktası bu alandaki stratejik ortağı ile çeşitli pazarlama programları oluşturacak ve ilerleyen dönemlerde de bu ortak ile birlikte yeni güvenlik ürünlerinin geliştirilmesine başlayacaktır. Ticaret rehberi uygulamalalarında ise Ticaret Noktası farklı sektörlerdeki firmalar ile ürün geliştirme bazında ortaklıklar kurarak çalışmalarını genişletecektir. Ticaret Noktası kurulumu aşamasında ise dış ticaretin bileşenleri olarak kabul edilen bankalar, sigorta şirketleri, gümrükler ve nakliyat şirketleri ile stratejik ortaklıklar kurularak , Ticaret Noktası sisteminin altyapısı oluşturulmaya başlanacaktır. 6.FİNANSAL TABLOLAR Giriş Ticaret Noktası A.Ş.’nin Ticaret Noktası AR-GE faaliyetleri için sermaye ihtiyacı bulunmaktadır. Şirketin bu güne kadar ki başlangıç devresi harcamaları tamamı ile şirket ortakları tarafından karşılanmıştır. Bu bölümde Ticaret Noktası A.Ş.’nin kuruluşundan bugüne kadar oluşmuş olan maliyetleri, gelecek dönemdeki maliyet tahminlerini, gelir tahminlerini ve 31.12.2004 tarihi itibari ile hedeflenen gelir-gider tablosunun görüntüsünü analiz etmeye çalışacağız. Geçmiş Dönem Maliyet Tabloları Aşağıda yer alan tabloda şirketin kuruluşundan bugüne kadar oluşan maliyetlerin açıklamaları yer almaktadır. HARCAMALAR AÇIKLAMA RESMİ HUKUK DANIŞMANLIK YAZILIM SİTE DİZAYN TEKNİK DONANIM KİRA SİGORTA OFİS KURULUMU DİĞER Alan Adı kayıt ücretleri, şirket kuruluş ücretleri. Resmi işlemler için ödenen danışmanlık ücretleri. Finansal ve diğer konulardaki yazılım satın alma ücretleri. İnternet sitesi için dizayn ücretleri. Hosting ve aylık hizmet ücretleri. Ofis için gerekli olan bilgisayar ve diğer malzeme ücretleri. Peşin ödenmiş olan bir yıllık ofis kirası. Yıllık ödenmiş olan işyeri sigorta ücreti. Ofis mobilyaları ve malzemeleri için ödenen ücretler. Şirket için yapılmış olan diğer tüm harcamalar. Aşağıda yer alan tabloda toplam harcamalar içerisinde kalemlerin dağılımı yer almaktadır. En yüksek harcama kalemi site dizayn kalemine aittir. Diğer önemli kalemler ise donanım ve ofis kurulumuna aittir. HARCAMA DAĞILIMLARI 9% 6% RESMİ 5% HUKUK DANIŞMANLIK YAZILIM 13% 1% 1% SİTE DİZAYN 3% TEKNİK DONANIM 15% 45% KİRA 2% Bugüne kadar yapılan toplam harcama tutarı 19.280 USD olarak gerçekleşmiştir. Bu harcama toplamı içerisinde site dizayn kalemi % 45’lik oran ile ilk sırada yer alırken, bu kalemi % 15’lik oran ile donanım ve % 13’lük oran ile ofis kurulum kalemleri izlemektedir. Yatırım Maliyet Tabloları Bu bölümde Ticaret Noktası A.Ş.’nin hedeflerine ulaşmak amacıyla 2004 yılı sonuna kadar yapması gereken yatırımlarım maliyetlerini içermektedir. Yatırım maliyet tablolarına geçmeden önce, bu maliyet kalemlerinin tahmini olduğu ve yıl içerisinde piyasalarda oluşacak değişikliklerden etkilenebileceğini belirtmek yaralı olacaktır. Aşağıda yer alan tabloda Ticaret Noktası A.Ş.’nin 2004 yılı sonuna kadar yapması gereken yatırım maliyetleri ve açıklamaları yer almaktadır. HARCAMALAR RESMİ İNSAN KAYNAKLARI YAZILIM TEKNİK PAZARLAMA DİĞER TOPLAM DETAY Stopaj Ücretler Diğer Maaş Ödemesi Prim Veritabanı Sistemi Ticaret Alarm Sist. Diğer Site Yayını Alan Adı Kayıt Dial-Up Bağlantı SSL Site Dizayn Banner Reklamları Basın Reklamları Diğer Kira Elektrik Kira TUTAR ($) 1.100 200 1.000 71.420 10.000 5.000 5.000 10.000 130 175 120 499 1.000 7.200 12.000 10.000 3.500 1.000 1.000 140.344 HARCAMALAR AÇIKLAMALAR Resmi Şirkertin tüm ihtiyaç duyduğu resmi işlemlere ait ücretler. İnsan Kaynakları Şirketim tüm maaş ödemeleri ve primleri. Yazılım Tüm yazılım satın alma ücretleri. Teknik Site için ihtyaç duyulan hizmet ücretleri. Pazarlama Tüm pazarlama faaliyetleri maliyetleri. Diğer 2004 yılı içerisinde yapılacak diğer harcamalar. Aşağıda yer alan grafikte 2004 yılı içerisinde oluşması beklenen tahmini yatırım maliyetleri kalemlerinin yüzdesel dağılımları yer almaktadır. HARCAMALAR DAĞILIMI 2004 2% 4% 21% RESMİ İNSAN KAYNAKLARI YAZILIM TEKNİK 1% PAZARLAMA DİĞER 14% 58% Yukarıda yer alan tabloda görüldüğü gibi 2004 yılında planlanan en yüksek harcama kalemi insan kaynaklarından sonra pazarlama faaliyetleri ile ilgilidir. Pazarlama faaliyetleri harcamaları toplam bütçe içerisinde % 21’lik bir paya sahiptir. Gelir Tahminleri 2004 yılı içerisinde Ticaret Noktası A.Ş.’nin en önemli gelir kalemlerini üyelik aidatları, web sunucu sertifika satış gelirleri, kişisel dijital sertifika satış gelirleri ve reklam ücretlerinin oluşturması hedeflenmektedir. Aşağıda yer alan tablo 2004 yılı için hedeflenen gelir kalemleri ve açıklamalarını içermektedir. GELİR KALEMİ Üyelik Aidatları Web Sunucu Sertifikaları Kişisel Dijital Sertifikalar Reklam Anlaşmaları AÇIKLAMA Ticaret rehberi üyelerinden alınan aylık üyelik ücretleri. 128 bit SSL sertifika satış gelirleri. Kişisel Dijital sertifika satış gelirleri. Üye firmalardan reklam anlaşmaları. Aşağıda yer alan tabloda Ticaret Noktası A.Ş.’nin 2004 yılı içerisinde hedeflediği gelir kalemlerinin dağılımı yer almaktadır. GELİR KALEMİ ÜYELİK AİDATLARI WEB SUNUCU SERTİFİKALARI KİŞİSEL DİJİTAL SERTİFİKALAR REKLAM ANLAŞMALARI TOPLAM DETAY Ortalama 500 adet Ticaret Rehberi Üyesi* 100 adet Web Sunucu Sertifikası 37.639 adet Kişisel Dijital Sertifika* Küçük, Orta ve Büyük Ölçekte Reklamlar. TUTAR ($) 60.000 10.000 75.278 22.000 167.278 * Ticaret Rehberi üyelerinin adeti 2004 yılı için ortalaması olarak belirlenmiştir. * 2004 yılı için satılan kişisel dijital sertifika adeti, 2004 yılı bireysel üye sayısından bağımsız olarak hesaplanmıştır. Aşağıda yer alan grafik 2004 yılı içerisinde Ticaret Noktası A.Ş’nin hedeflediği gelir toplamının kalemlere göre dağılımı yer almaktadır. Grafikte de görüldüğü gibi 2004 yılı içerisinde gelir hedeflerine ulaşıldığı taktirde gelir toplamı içerisinde en yüksek pay % 45’ lik oran ile dijital sertifika satışlarından elde edilen gelire ait olacaktır. GELİR DAĞILIMLARI 2004 13% ÜYELİK AİDATLARI 36% WEB SUNUCU SERTİFİKALARI DİJİTAL SERTİFİKALAR 45% REKLAM 6% Gelir – Gider Tablosu Bu bölümde 2004 yılı sonu itibari ile Ticaret Noktası A.Ş.’nin gelmiş olması hedeflenen finansal durum konusunda inceleme yapacağız. Aşağıda yer alan gelir-gider tablosunda Ticaret Noktası A.Ş.’ni 31.12.204 tarihi itibari ile içerisinde bulunması hedeflenen finansal durum özetlenmiştir. TİCARET NOKTASI A.Ş. GELİR-GİDER TABLOSU 31.12.2004 GELİR Üyelik Aidatları ………………………………………...60.000 Web Sertifika Satışları ………………………………… 10.000 Dijital Sertifika Satışları ...…………………………… 75.278 Reklam ……. … ……… ……………………………….. 22.000 Ara Toplam …………………………………………… 167.278 GİDER Resmi … … … ………… … ………………… ... … … … 2.300 İnsan Kaynakları … … … … … … ……………………. 81.420 Yazılım … … … … … … … .. ………………………… 20.000 Teknik … … … … … … … … ……………………… … 1.924 Pazarlama … … … … … … …………………………… 29.200 Diğer … … … … … … …………………………………. 5.500 Ara Toplam ……………………………………………….140.344 Vergi Öncesi Gelir ………………………………………26.934 Vergi Kesintisi … … ...…………………………………. 9.158 NET GELİR … …………………………………………..17.776 TARTIŞMA KONUSU IX.1 TÜRK GİRİŞİMCİLERİ RİSK SERMAYESİ KAYNAKLARINDAN NEDEN YETERİNCE FAYDALANA MIYOR? Avrupa Birliği fonlarında Türkiye için ayrılan kısıma yeterince talep gelmediği için Türk firmaları dışındaki firmalar başvuru yaparak Türkiye için ayrılmış olan fonlardan yararlanabilmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren risk sermayesi şirketlerinin de çoğunun destek verdiği projeler başlanğıç devresindeki şirketlerin projelerinden çok büyük şirketlerin projeleri olmaktadır. Genel olarak Türkiye’de yatırımlar finansman ortaklığı şeklinde gerçekleşmekte olup , tohum ya da başlangıç devresi yatırımlarından daha çok gelişme dönemi yatırımları ön plana çıkmaktadır. Türkiye gibi genç ve girişimci nüfusun çoğunlukta olduğu bir ülkede yukarıda tesbit edilen durumların ortaya çıkmasının nedenlerini tartışınız. Soru veya yorumlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz. • http://www.vakifrisk.com.tr Amacı yüksek teknolojiye dayalı bilginin ticari ürün haline dönüstürülmesi aşamalarında finansal destek vermek olan Vakıf Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. , sektör ayırımı yapmadan risk sermayesi yatırımına uygun her türlü projeyi değerlendirmeye almaktadır. Kurumun sitesini inceleyerek bu güne kadar hangi projelere destek vermiş olduğunu tesbit etmeye çalışın. • http://www.ilab.com.tr Diğer Risk sermayesi şirketlerinden farklı olarak kendisini Risk Sermayesi şirketi olarak değil de Yatırım Holdingi olarak tanımlayan İLAB firmasının diğer risk sermayesi şirketlerinden farkı sadece başlangıç aşamasındaki şirketlere yatırım yapıp devamında bu şirketleri halka açan bir yapıya sahip olmayıp projenin ileri ki aşamalarında da proje içinde bulunmasıdır. Kurumun sitesini inceleyerek bu güne kadar hangi projelere destek vermiş olduğunu tesbit etmeye çalışın. Referanslar EGLASH, Joanne: “How to Write a .com Business Plan” , 2000; McGraw-Hill, New York, USA. National Venture Capital Association, www.nvca.org “Business Plan for Trade Point Public Key Infrastructure”, Dec 2000 ; TETPOTürk Electronic Trade Point , www.tetpo.net SÖZLÜK A ActiveX Bilgisayar üzerinde kullanıcı kontrolü dışında birçok değişikliğin yapılmasına izin veren bir yazılım tekniğidir. Açık Anahtar Altyapısı Bir onay otoritesi bünyesinde dijital sertifika üretimi , anahtar yönetimi , zaman damgası gibi işlemlerin yapılması için oluşturulmuş sisteme verilen addır. Akıllı Elektronik Belge Akıllı elektronik belge ise kullanıldığı işlem için özel olarak tasarlanmış , kendisi vasıtasıyla gerçekleştirilecek iş süreçlerini bilen, değerlendiren ve kısmen otomatik olarak yerine getiren belgelerdir. Alan Adı Alan adları (Domain Name) bir veya birden fazla IP adresine karşılık gelen isimlerdir. Alan adları belirli web sayfalarının host edildiği makinaların adreslerini içermektedir. Alternatif Dağıtım Kanalları Yeni EkoSosyal Sistem’in doğasında bulunan rekabet koşulları ve Bilgi Toplumu bireylerinin profilleri çerçevesinde kurumlar ile tüketiciler, kurumlar ile kurumlar ve tüketiciler ile tüketiciler arasında iletişim kurma ve hizmet verme işlemlerinin yapılmasında kullanılan, fiziksel temasın bulunmadığı ya da en aza indirgendiği, düşük maliyetli , hızlı ve etkili hizmet ve iletişim kanallarına verilen isimdir. Anahtar Şifreleme ve şifre çözme amacıyla kullanılan sayı dizisidir. ANSI İngilizce American National Standarts Institute kelimelerinin kısaltılmış halidir. American Milli Standartlar Enstitüsü anlamına gelmektedir. Applet Web sayfaları içersine yerleştirilen JAVA programlarına verilen isimdir. ARPA 7 Şubat 1958 tarihinde Gelişmiş Araştırma Projeleri Teşkilatı – ARPA (Advanced Research Projects Agency) adı ile kuruldu. Görevi ABD Savunma Bakanlığı tarafında yürütülen yüksek teknoloji projelerinde AR-GE (Araştırma Geliştirme) çalışmalarını yönlendirmek veya bu çalışmaları bizzat yapmaktı. 1972 yılında ismi değiştirilerek DARPA (Defense Advanced Research Projects Agency) haline getirildi. 1993 yılında tekrar SÖZLÜK ARPA adını alan kurum 1996 yılında tekrar DARPA adını aldı. Halen DARPA adını taşımaktadır. ARPANET ABD Gelişmiş Araştırma Projeleri Teşkilatı ARPA (Advanced Research Projects Agency) tarafından 1962 yılında askeri amaçlar ile kurulan dünyanın ilk bilgisayar ağının adıdır. ASCII İngilizce American Standart Code For Information Interchange kelimelerinin kısaltılmış halidir. Amerikan Bilgi Alış verişi Standartı Kuralları anlamına gelmektedir. Veri alışverişi standartlarının belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır. ASP İngilizce Active Server Page kısaltılmış halidir. Aktif Sunucu Sayfaları anlamına gelmektedir. Bir veritabanı ile bağlantılı olarak çalışan dinamik web sayfaları tasarlanması için kullanılan teknolojidir. ASP İngilizce Application Service Provider kelimelerinin kısaltılmış halidir. Uygulama Servis Sağlıyıcı anlamına gelmektedir. Teknoloji hizmetlerinin satın alınması yerine kiralanarak internet üzerinden kulladırılmasını ifade etmektedir. B B2B İngilizce Business to Business kelimelerinin kısaltılmış halidir. İnternet üzerinde kurumlar arası ticari iletişim anlamına gelmektedir. B2C İngilizce Business to Consumer kelimelerinin kısaltılmış halidir. İnternet üzerinde kurumlar ile bireyler arası ticari iletişim anlamına gelmektedir. B2E İngilizce Business-to-Employee kelimelerinin kısaltmasıdır. Kurum içi iş anlamına gelmektedir. Rekabet şartlarına uyum sağlamak için , iç müşteri anlayışına göre elektronik ortamda oluşturulmuş , iç iletişim sistemlerini tanımlamak için kullanılan terimdir. B2G İngilizce Business to Government kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. İşDevlet anlamına gelmektedir. B2G özel kurumlar ile devlet kurumlarının , bir merkez web sayfası üzerinden bilgi alış-verişinde bulunması olarak tanımlanabilir. Banner Reklam amacıyla web sayfalarına yerleştirilen kutucuklardır. SÖZLÜK Bant Genişliği Saniye bazında bir ağ üzerinde aktarılan verinin bit olarak değeridir. BPS (Bits per Second) - saniyede BİT ölçü birimi ile gösterilir. Bilgi Anlamlı hale dönüştürülmüş , birbiri ile ilişkilendirilmiş verilerden oluşan ve zihinsel olarak değerlendirilebilen öğelerdir Bilgi Otoyolu Terim yüksek veri transferine müsaade eden fiber optik kablolar vasıtasıyla mevcut internetin çok daha hızlı bir şeklini , gelecek için tasarlanan internet altyapısını tanımlamaktadır. Bilgi Teknolojisi Donanım,yazılım,telekomünikasyon, veritabanı yönetimi ve diğer teknolojilerin , bilginin depolanması, işlenmesi ve dağıtılması için kullanılmasıdır. Bilgi Toplumu Yeni EkoSosyal Sistem’in getirmiş olduğu fırsatlar ve etkileri sebebi ile toplum içerisinde yaşayan bireylerin değişim sürecine girmeleri sonucunda yeni YES bireysel profillerinin oluşturduğu, elektronik sinir sistemi ile bireyleri arasında iletişim köprüsü kurulmuş olan, bilgi akışının yoğunlaştığı, günlük hayatta teknolojinin ağırlıklı olarak kullanıldığı yenilikçi ve değişime her an hazır olan toplumlara verilen isimdir. BIT İngilizce Binary Digit kelimesinden türetilmiş bir terim olup ikili veri birimi anlamına gelmektedir. 1 ya da 0 ile tanımlanmış olan en küçük veri birimini ifade etmektedir. Biyometrik Kişiye özel biyolojik karakteristikleri inceleyen bilim dalıdır. Bilgisayar güvenliği alanında , bigisayarlar tarafından kimlik tesbitinin kişinin biyolojik karakteristikleri sayesinde yapılması anlamına gelmektedir. Örnek olarak parmak izi , ses ve göz bebeklerinden kişinin kimliğinin tesbit edildiği yöntemler verilebilir. Boot Bir işletim sisteminin başlatılması anlamına gelmektedir. BOT Otomatik olarak kendi kendine çalışabilen bilgisayar programlarına verilen addır. Browser Tarayıcı veya gezgin olarak Türkçe'ye çevrilebilir. İnternet üzerinde web sayfalarının SÖZLÜK görüntülenmesini programlardır. sağlayan Bug Bir bilgisayar programı işletilirken meydana gelen hatadır. C C2C İngilizce Consumer to Consumer kelimelerinin kısaltılmış halidir. Son kullanıcılar arası ticari iletişim anlamına gelmektedir. Bireyler arasında ikinci el piyasasında internet üzerinde yürütülen online iletişim faaliyetlerini ifade etmektedir. CA İngilizce Certificate Authority kelimelerinin kısaltılmış halidir. Sertifika Otoritesi anlamına gelmektedir. Onay Kurumu olarakta isimlendirilmektedir. Sertifika Otoriteleri üçüncü güvenilir taraf olarak bireylerin ve kurumların ağ üzerinde yaptıkları iletişimlerde kimlik doğrulaması yapmak ve veri güvenliğini sağlamak amacıyla bir açık anahtar altyapısı üzerinde dijital sertifika ve dijital imza üreten kurumlardır Cookie Çerez adıda verilen , web sunucusu tarafından ziyaretçilerin sabit diskine yerleştirilen ve ziyaretçinin sonraki ziyaretlerinde tanınmasını sağlayan program parçacıklarıdır. Web sayfalarının kişiselleştirilmesi ve ziyaretçi istatistiklerinin oluşturulması amacıyla kullanılmaktadır. CPM İngilizce Cost Per Thousand Impression kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bin adet izlenim başına maliyet anlamına gelmektedir. Bu terim internet reklamcılığında reklamın değerinin tesbitinde kullanılmaktadır. Web sayfalarında yer alacak banner reklamlarının değeri reklamın ziyaretçiler tarafından görüntülenme sayısına göre belirlenmektedir. CRM İngilizce customer relationship management kelimelerinin kısaltılmış halidir. Müşteri ilişkileri yönetimi anlamına gelmektedir. Müşteriler ile şirketlerin etkileşimlerini tüm boyutları ile kapsamaktadır. cXML İngilizce Commerce XML kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Ticari XML anlamına gelmektedir. Yeni , bir seri XML belge türü tanımlamasıdır. Meta imlerine benzer şekilde çalışıp , her bir ürün bazında gerekli bilgileri SÖZLÜK tanımlamaktadır. Ürün katalog içeriklerinin internet üzerinden iletilmesi ve alım-satım talimatlarının geçilmesi standartlarının oluşturulması amacıyla tasarlanmıştır. D Dijital Bölünme Dünya üzerinde bulunan toplumların ve şirketlerin ulusal ve uluslararası alanda bilgiye erişim , iletişim kurma , teknolojiyi kullanma ve ticaret yapma fırsatları, istekleri ve kabiliyetleri açısından aralarında oluşan fark neticesinde ortaya çıkan iki kutuplu ulusal ve uluslararası düzensizliğe verilen addır. Dijital Cüzdan Elektronik paranın saklanması ve harcanması için kullanılan yazılımlara verilen addır. Dijital İmza Islak imza bir kimsenin , bir yazının altına bu yazıda yazılanlanları onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya işarettir. Dijital imza ise elektronik ortamda gönderilen bir belgeye eklenen ve göndericisinin kimliğini ve yetkisini belirten dijital koda verilen isimdir. Islak imzaya benzer olarak kişinin belgede yazılanları onayladığını belirtir. Dijital Sertifika Bir sertifika otoritesi tarafından üretilen ve kullanıcının açık anahtar bilgilerini içeren , kullanıcıların gönderdikleri elektronik mesajlara eklenerek kimlik doğrulaması ve mesaj güvenliğini sağlayan bir şifreleme sistemidir. Download Download (indirme) bir ana kaynaktan bir çevresel birime veri kopyalanmasına verilen genel isimdir. DTD İngilizce Document Type Defination kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Belge Türü Tanımlaması anlamına gelmektedir. Bir XML belgesine eklenecek imlerin , belge içeriğine göre , özellik değerlerinin tanımlanmasıdır. E e-Belge e-belge bir onay otoritesi tarafından taşıdığı imzanın doğruluğu ve içeriğinin orjinal olduğu teyit edilmiş olan , herhangi bir bilgisayar programı vasıtasıyla oluşturulmuş yazı , resim veya ses içeren bir dosyadır. SÖZLÜK e-Devlet Tüm devlet kurumlarının kullandıkları sistemlerin elektronik ortamda entegrasyonu ile bireylere ve kurumlara kamu hizmetlerinin ve bilgi temininin elektronik ortam üzerinden sağlanmasıdır. EDI İngilizce Elektronic Data Interchange kelimelerinin kısaltılmış halidir. Elektronik Veri Aktarımı anlamına gelmektedir. Bilgisayar terminalleri arasında , bilgisayar ağları vasıtasıyla ticari nitelikteki elektronik mesajların gönderilmesini sağlayan sistemdir. e-Dönüşüm Yeni EkoSosyal Sistem’in (YES) etkileri sonucu şirketlerin pazar paylarını korumak ve yükseltmek amacıyla eski ekonomi şirketi kimliğinden YES şirketi kimliğine geçişte yaşamış oldukları yönetimsel, organizasyonel, teknolojik ve stratejik gelişimlerin tamamlanmasında geçen operasyona ve süreye verilen isimdir. EFT İngilizce Electronic Fund Transfer kelimelerinin kısaltılmış halidir. Elektronik Fon Transferi anlamına gelmektedir. Farklı bankalarda bulunan hesaplar arası para transferinin elektronik ortamda yapılmasını sağlayan sistemdir. e-İş Elektronik İş (e-Business) elektronik ortamda iş yapış şekillerine verilen addır. Bilginin elektronik ortamda kullanılması için iletişim gerektiren tüm iş süreçlerinin yürütülmesidir. e-Lancer Kendi hesabıma çalışan anlamına gelen freelancer kelimesinden türemiştir. Web üzerinden kısa süreli proje bazlı işlere başvuran , bir kuruma bağlı olmadan kendi hesabına çalışan birey anlamına gelmektedir. Türkçe’ye serbest danışman olarak çevrilebilir. Elektronik Para Elektronik para (Digital Cash) bankada bulunan gerçek para karşılığı bir elektronik para kurumu tarafından tedavüle çıkarılan ve internet ortamında alış-veriş amacıyla kullanılan yazılımlardır. e-Posta Belirli bir bilgisayar ağı üzerinde bilgisayarlar arası mesaj gönderilmesini sağlayan sistemdir. ERP İngilizce Enterprise Resource Planning kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Girişim kaynak planlaması anlamına gelmektedir. Organizasyon içersindeki tüm iş süreçlerinin planlanması için kullanılan iş yönetim sistemidir. SÖZLÜK e-Ticaret Elektronik ortamda yapılan her türlü mal , hizmet , ürün alım-satımı ve elektronik sistemler vasıtasıyla para transferlerini kapsamaktadır. Extranet Dış kullanıcılara kısmen değişik seviyelerde erişim imkanı sağlayan intranet sistemlerine verilen isimdir. G Gateway Geçit anlamına gelmektedir. Bir ağ üzerinde diğer bir ağ ile bağlantıyı sağlayan bilgisayarlara verilen addır. Groupware Grup halinde bir bilgi paylaşım platformu üzerinde çalışmayı sağlayan yazılımlara verilen addır. F Firewall Ateş duvarı anlamına gelmektedir. İnternete çıkışı bulunan özel ağlara yetkisi olmayan dış kullanıcıların erişiminin engellenmesi amacıyla kullanılan koruma programlarına verilen genel addır. FTP İngilizce File Transfer Protokol kelimelerinin kısaltılmış halidir. Dosya aktarım protokolü anlamına gelmektedir. FTP bir çalışma istasyonundan bir sunucuya dosya upload edilmesi veya bir sunucudan bir çalışma istasyonuna dosya download edilmesi amacıyla kullanılan protokole verilen isimdir. H Hacker Aşırı bilgisayar meraklıları için kullanılan argo bir terim olup , bilgisayar sistemlerine güvenlik kodlarını kırmak suretiyle , yetkisiz şekilde online erişim sağlayıp verileri çalan veya tahrip eden kişiler için daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Hashing Karıştırma anlamına gelmektedir. Bir elektronik belgenin içeriğinin sadece gönderen kişi tarafından bilinen bir formül doğrultusunda karıştırılarak okunamaz duruma getirilmesidir. Hit Türkçe vuruş anlamına gelmektedir. Bir browser tarafından bir sayfanın görüntülenebilmesi için sunucuya gönderilen talebe verilen addır. SÖZLÜK Host Uzak lokasyonlarda bulunan kullanıcılar tarafından ulaşılan bir bilgisayarı tanımlamak için kullanılır. Terim tipik olarak birbirine modem ve telefon hattı ile bağlı iki bilgisayar için kullanıldığında , veriyi bulunduran makina host bu veriyi talep eden makina ise uzak terminal olarak adlandırılır. Hotspot Bir web sayfasında yer alan bir imaj üzerinde bir link için tanımlanmış olan alana verilen addır. HS-Codes İngilizce Harmonised System Codes kelimelerinin kısaltılmış halidir. Türkçede armonize sistem kodları olarak kullanılır. Armonize sistem uluslararası ticareti kolaylaştırmak amacıyla devletlerin ortaklaşa çalışmaları sonucunda taşınabilir tüm malların sınıflandırılması için oluşturulmuş nomanklatürün adıdır. HTML İngilizce Hyper Text Markup Language kelimelerinin kısaltılmış halidir. Harici metin tasarım dili anlamına gelmektedir. HTML verilerin web tarayıcılarında nasıl görüntüleneceğini tanımlayan dildir. HTTP İngilizce Hyper Text Transfer Protokol kelimelerinin kısaltılmış halidir. Harici metin iletim protokolü anlamına gelmektedir. HTML dili ile hazırlanmış web sayfalarını destekleyen sunucu sistemleri tarafından kullanılan veri iletim protokolüne verilen addır. Hub Bir ağ üzerinde bir ya da daha fazla yönden gelen verileri yine bir ya da daha fazla yöne dağıtıldığı bağlantı ve dağıtım noktalarına verilen addır. Hypertext Hypertext harici metin anlamına gelmektedir. Harici metin bir döküman içersinde bulunan metin parçalarından bazılarının başka dökümanlar ile bağlantılı olması durumudur. Harici metinler web sayfaları arasında üç boyutlu olarak navigasyon sistemi kurulmasını sağlamaktadır. I-İ İnternet Milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlıyan küresel bir ağdır. İnternet merkezi bir kontrol bulunmayan merkezsiz bir ağ olarak dizayn edilmiştir. Her bir host bağımsız olarak çalışmaktadır. SÖZLÜK İnternet Penetrasyonu İnternet girişim hızı olarakda tanımlanabilir. Bir insan topluluğunda interneti aktif olarak kullanan bireylerin sayısındaki artış hızıdır. İnternet Ticareti İnternet üzerinden mal ve hizmet satın alınması veya takas yapılması için alıcı , satıcı ve diğer ticari taraflarca yürütülen tüm faaliyetlerin genel adıdır. Intranet Sadece bir grup makina tarafından oluşturulmuş kapalı ağa verilen addır. IP İngilizce Internet Protocol kelimelerinin kısaltılmış halidir. İnternet Protokolü anlamına gelmektedir. İnternete bağlı herbir makinanın adres bilgisini içeren dört kısımdan oluşan sayıdır. ISDN İngilizce Integrated Services Digital Network kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bütünleştirilmiş dijital ağ hizmetleri anlamına gelmektedir. Aynı kanal üzerinden aynı anda farklı formattaki verilerin taşınmasını sağlayan uluslararası standarda verilen addır. ISP İngilizce Internet Servis Provider kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçe de ISS – İnternet Servis Sağlayıcı olarak kullanılmaktadır. İnternet erişimi sağlayan kurum anlamına gelmektedir. K Kimlik Belirleme Kimlik belirleme (Authentication) herhangi bir bilgisayar sistemine erişimde bulunmak isteyen bir kişinin kimliğinin tesbit edilmesi işlemidir. Kişiselleştirme Organizasyon ile müşteri arasındaki iletişimde kullanılan yöntem ve kanalların müşteri tercihleri doğrultusunda belirlenmesidir. Kriptoloji Şifreleme ve şifre çözme yöntemleri geliştiren bilim dalıdır. Kullanılabilirlik Kullanılabilirlik (Interoperability) farklı üreticiler tarafından üretilmiş donanım ve yazılımlar kullanan bilgisayarlar arasındaki veri aktarımının yapılabilirlik oranına verilen isimdir. Kullanılabilirliğin yüksek olması , verilerin farklı SÖZLÜK sistemler arasında kolayca iletilmesi anlamına gelmektedir. L LAN İngilizce Local Area Network kelimelerinin kısaltmasıdır. Bölgesel alan ağı anlamına gelmektedir. Göreceli olarak küçük alanlarda kurulan bilgisayar ağlarına verilen isimdir. Genelde bir bina veya bir kaç binada bulunan bilgisayarları birbirine bağlamak için kullanılır. M Mainframe Binlerce kullanıcının eş zamanlı olarak erişimine müsait çok büyük bilgisayarlara verilen addır. Mesaj Bilgisayar ağları üzerinde bilgi taşımak amacıyla formatlanmış karakter dizisidir. Meta Bilgisayar biliminde “hakkında” anlamında kullanılan bir ön ek olup HTML dilinde meta imleri bir web sayfasının içeriğini tanımlamak amacıyla kullanılır. Mirror Bir web sayfasının tamamen kopyası olan sayfalara verilen addır. Ziyaretçi sayısı fazla olan sayfalarda mirror’lar oluşturmak suretiyle tek sayfa üzerine yüklenen trafik azaltılmış olur. MODEM İngilizce Modulator-Demodulator kelimelerinin kısaltılmış halidir. Sinyal düzenleyici ve değiştiricisi anlamına gelmektedir. Bilgisayardan gelen dijital sinyalleri analog sinyaller haline dönüştürerek telefon hattı üzerinde taşınmasını mümkün kılan ve telefon hattından gelen analog sinyalleri dijital sinyal haline dönüştüren cihazlara verilen addır. N Navigasyon Bir web sitesi içinde harici metin sayfalarının birlerine olan bağlantılarının ve bu sayfaların başka siteler ile olan bağlantılarının haritalanmasına verilen addır. Network Ağ anlamına gelmektedir. İki veya daha fazla bilgisayarın birbirine bağlanması ile oluşturulmuş bilgisayar grubudur. SÖZLÜK O Onay Kurumu Bkz. CA OS İngilizce Operating System kelimelerinin kısaltılmış halidir. İşletim sistemi anlamına gelmektedir. Bir bilgisayar üzerinde çalışan en önemli ve bilgisayara hayat veren programdır. Diğer programların çalıştırılabilmesi için bilgisayar üzerinde bir işletim sisteminin çalışır durumda olması gerekmektedir. Otomasyon Endüstride , yönetimde ve diğer iş süreçlerinde insan aracılığı olmadan, işlerin otomatik olarak yapılmasıdır P Paket Anahtarlama İnternet üzerinde mesajların gönderilmeden önce paketlere ayrılmasını ve ulaştığı yerde tekrar biraraya getirilmesini sağlayan veri aktarım protokolüne verilen addır. PKI İngilizce Public Key Infrastructure kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bkz. Açık Anahtar Altyapısı. Portal Çeşitli web sayfalarının konularına göre tasnif edilmiş linklerini ve değişik web hizmetlerini içeren referans sayfalarına verilen isimdir. Protokol Bilgisayarlar arası veri aktarımının hangi yöntemler kullanılarak yapılacağını belirleyen kurallar dizisidir. Proxy Gerçek sunucu ile sunucudan talepte bulunan bir browser arasında bulunan sunuculardır. Gerçek sunucuya gönderilen talepleri kendileri karşılayabiliyorlarsa ana sunucuya talebi iletmeden kendisi karşılayan ara sunuculardır. R Router Ağ üzerinde yönlendirmek cihazlardır. veri için paketlerini kullanılan S Sanal Eğitim e-Learning veya internet ile uzaktan eğitim adı verilen sanal eğitim , sanal ortamda farklı mekanlarda bulunan öğretmen veya öğrencilerin bir araya SÖZLÜK gelmesi ya da öğrencilerin direkt olarak internet botları vasıtasıyla bir konuyu kendi kendilerine öğrenmeleridir. Script Kullanıcı talimat vermeden kendiliğinden işletilebilen komutlar dizisine verilen addır. SET İngilizce Secure Electronic Transaction kelimelerinin kısaltılmış halidir. Güvenli elektronik işlem anlamına gelmektedir. İnternet üzerinde kredi kartı işlemlerinin güvenli bir şekilde yapılmasını sağlayan standarda verilen isimdir. Spam İnternet üzerinde bir e-Posta mesajının aynı anda , bu mesajı alma isteği olup olmadığı bilinmeyen kişilerin veya kurumların e-Posta adereslerine , zorlayıcı bir şekilde gönderilmesidir. SQL İngilizce Structured Querry Language kelimelerinin kısaltılmış halidir. Yapılandırılmış arama dili anlamına gelmektedir. Bir veri tabanı ile ağ üzerinden ilişki kurulması amacıyla kullanılan programlama dilidir. SSL İngilizce Secure Socket Layer kelimelerinin kısaltılmış halidir. Güvenli giriş tabakası anlamına gelmektedir. Sunucu güvenliğini sağlayan şifreleme sistemidir. Web sayfaları üzerinden sunuculara gönderilen verilerin güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanılır. Sunucu Bir bilgisayar ağı üzerinde ağ kaynaklarının yönetimi , dosyaların depolanması ve ortak uygulamaların çalıştırılması için kullanılan ana makinalardır. T TCP/IP İnternet üzerinde iki host’un bağlantı kurmasını ve veri alışverişi yapmasını sağlayan protokole verilen addır. İnternet Protokolü - IP (Internet Protocol) ve Aktarım Kontrol Protokolü – TCP (Transmission Control Protocol) olmak üzere iki ayrı protolden oluşur. Tedari Zinciri Üretici firma ile tedarikcisi olan firmaların elektronik ortamda entegrasyonunu sağlayan sistemlerdir. SÖZLÜK Telekomünikasyon Haber , yazı , resim ve her çeşit bilginin elektromanyetik sistemler vasıtasıyla iletilmesidir. Trafik Bir siteye gelen ziyaretçi sayısını ifade eden terimdir. V Veri Ham , özetlenmemiş , analiz edilmemiş , sayısal , sözel veya görsel öğelerdir. Verimlilik İşin daha az maliyetle , daha hızlı , daha kolay yapılması ve yönetilmesi, karar alma süreçlerinin hızlı ve daha az yanlışlık oranına sahip olmasıdır. Veritabanı Bilgilerin belirli kategorilere ayrılmak suretiyle saklandığı sistemdir. Geleneksel olarak kağıt ortamında bilgiler dosyalar vasıtasıyla kategorilere ayrılıp saklanmaktadır. Elektronik ortamda veritabanı , elektronik dosyalama sistemi olarak tanımlanabilir. Virüs Programlara eklenerek kendisini gizleyen ve bilgisayar üzerinde zarar yaratan programlardır. VPN İngilizce Virtual Private Network kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Sanal özel ağ anlamına gelmektedir. Şifreleme ve güvenlik sistemleri kullanmak suretiyle açık ağ üzerinde sadece sisteme tanımlı olan kullanıcıların girebildiği özel ağlar oluşturulması için kullanılan teknolojinin adıdır. W WAN İngilizce Wide Area Network kelimelerinin kısaltmasıdır. Geniş alan ağı anlamına gelmektedir. Göreceli olarak daha büyük bir coğrafi alana yayılmış ağ demektir. İki veya daha fazla bölgesel ağdan (LAN-Local Area Network) meydana gelmektedir. Web hosting Web sitelerini barındırma hizmetidir. Web Master Web sitesinin yönetiminden sorumlu kişidir. Web tabanlı İşlemlerin web üzerinden yürütüldüğü uygulamaları tanımlamak için kullanılan terimdir. SÖZLÜK WML İngilizce Wireless Markup Language kelimelerinin kısaltılmış halidir. Kablosuz ortam tasarım dili anlamına gelmektedir. HTML diline benzer olarak mobil cihazlarda web tasarımı yapılmasını sağlayan dildir. WWW İngilizce World Wide Web kelimelerinin kısaltmasıdır. HTML (Hyper Text Markup Language) formatındaki dökümanları destekleyen bir internet sunucu sistemidir. Tüm internet sunucuları World Wide Web’ in bir parçası değildir. www ile internet birbirine karıştırılan ve aynı manada kullanılma hatasına sık düşülen iki terimdir. İnternet bilgisayarları birbirine bağlayan ağ alt yapısının adıdır. Bu ağ üzerinde bilgi çeşitli protokoller kullanılmak üzere haraket eder. HTML formatındaki dökümanları destekleyen HTTP (Hyper Text Transfer Protocol) protokolü kullanan sunucu sistemine www adı verilir. X XHTML İngilizce Extensible Hypertext Markup Language kelimelerinin kısaltılmış halidir. HTML ve XML dillerinin ortak olarak kullanıldığı dil türüdür. Web tabanlı form tarzında elektronik belgelerin hazırlanmasında kullanılmaktadır. HTML gövdesi içersine XML imlerinin gömülmesi suretiyle hazırlanır. XML İngilizce Extensible Markup Language kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Genişletilebilir Tasarım Dili anlamına gelmektedir. HTML dilininde türemiş olduğu SGML (Standard Generalized Markup Language) dilinin bir alt kümesidir. Özellikle web dökümanları için tasarlanmıştır. HTML ‘den daha güçlü bir dildir , çünkü imler tanımlanmasına izin verir. Y Yapay Zeka Bilgisayarların insan benzeri davranışlar yapması için kullanılan programlara verilen addır. Yeni Ekososyal Sistem Teknolojik gelişmelerin, dünya üzerinde yaşayan toplumları ulusal ve uluslararası alanda elektronik sinir sistemi ile birbirine bağlaması sonucu ortaya çıkan, yeni iletişim,iş, ticaret ve yaşam biçimlerini kapsayan ve sürekli yenilenen ekonomik ve sosyal sistemdir. SÖZLÜK Z Zaman Damgası Zaman Damgası (Time Stamp) bilgisayar ağlarında iletilen mesajlara eklenen ve mesajın yazıldığı zamanı belgeleyen dijital damgadır.