AB MEVZUATI DANIŞMANLIK HİZMETLERİ Küresel ekonominin çarklarının işleyişini Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları belirlemektedir. Bu kurallara tabi olan Türkiye, ayrıca AB kurallarının da uygulanmasından sorumludur. Bu kurallar ülkeleri bulundukları yerden alıp, genel kümenin içine katarak harmanlama amacını taşımaktadır. Ancak, bunun zıddı olan ulusalcılık ve ekonominin yerel değerlerini yükseltme yaklaşımı da, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de benimsenmektedir. Bu karşıtlık ortamı Dış Ticaret Kuralları üzerindeki ağırlığı arttırmaktadır. Organizasyonlar ise ancak bu karmaşık kuralları doğru okuduklarında değer yaratabilmektedirler. Ustalık düzeyinde Dış Ticaret Kuralları’nın işleyişine hakim olan SIRF organizasyonlara koruyucu hizmetler sunmakta; ayrıca üretim/tedarik fonksiyonunun ülkeler arasında çeşitlendirilmesi gibi, rekabet üstünlüğü elde etmelerine yönelik yönlendirici hizmetler sağlamaktadır. Antidamping “İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi” olarak da adlandırılan antidamping uygulamalarına ilişkin kurallar Türkiye’de Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğü Damping ve Sübvansiyon Araştırma Dairesi (DTM) tarafından yürütülmektedir. DTM, yürüttüğü soruşturmalar ile dampingli ithalatın varlığı ve bu ithalatın yol açtığı zararların tespitlerini yapar. SIRF, antidamping soruşturmalarında yerli veya yabancı üreticiler ile ihracatçıları temsil etmekte olup, bu temsil görevini verimli ve etkin bir şekilde yerine getirebilmek için Türkiye içinde ve dışında her türlü insan kaynağına ve teknik imkana sahiptir. SIRF, yerli üreticilerin bir antidamping soruşturmasına başarılı ve maliyet etkinliği olan bir şekilde taraf olmalarını sağlamak için mevzuat, muhasebe ve danışmanlık alanlarında kapsamlı hizmet sunmaktadır. SIRF, aynı zamanda Antidamping Denetimleri ve Uyum Programları da yürütmekte ve bu konularda danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. Bu sayede müşterilerinin ihracatlarıyla ilgili riskleri değerlendirmekte ve en aza indirgemektedir. Washington, Brüksel ve Pekin’deki yerel işbirlikleri ile SIRF, birçok antidamping soruşturmasında yer almış ve bu soruşturmalarda büyük ölçekli üreticileri temsil ederek Uyum Programlarını yürütmüş; ayrıca kazandığı geniş antidamping ve rekabet tecrübesi sayesinde pek çok sektörde kapsamlı bilgi ve deneyime sahip olmuştur. SIRF, son dönemlerde Çin Halk Cumhuriyeti’nde yerleşik üreticileri çeşitli soruşturmalarda (araba lastikleri, renkli TV, patinaj zincirleri, fermuarlar, dokunmuş kadife, klimalar) temsil etmiştir. Türkiye’de faaliyet gösteren ve “yerli sanayi” konumunda olan firmaların kendilerini zarara uğrattığını iddia ettikleri ithalata karşı, harekete geçme süreçleri genellikle bu zararların neredeyse telafi edilemez boyutlara geldiği aşamada ortaya çıkmaktadır. Oysa ithalata ilişkin yıllık artışların takibi ve değerlendirmesi neticesinde zarara ilişkin önlemlerin alınması gerektiğine ilişkin verilerin çok daha önceden bir araya getirilmesi, ileride doğabilecek büyük zararların önüne geçebilmektedir. Bu aşamada, farklı mekanizmaların devreye sokulması talebiyle ilgili mercilerin yerli sanayi üzerindeki riskler konusunda zamanında bilgilendirilmeleri de gerekmektedir. SIRF, ithalatın gidişatının belirlenmesi ve sanayi dalı üzerinde oluşan zararın ölçümlenmesi suretiyle gözetim uygulama gereksinimini ortaya koyacak veya bu gereksinimin bulunmadığını belirleyecek iktisadi raporların hazırlanması ve başvuru işlemlerinin yapılmasında danışmanlık hizmetleri vermektedir. Uluslar arası hizmet yapan birçok firma paralel ticaretten duydukları rahatsızlıkları dile getirirken bu ticaret şeklinin kurallara aykırı olduğu gibi bir yanlıştan hareket etmektedirler. Ancak, belirli şartları yerine getirmesi kaydıyla, mutlak tekel pozisyonunu ortadan kaldırması sebebiyle paralel ticaret rekabetçi bir uygulama olarak mevzuatlarla teşvik edilmektedir. Menşe sapması ise genelde ithalata ilişkin olarak alınmış olan çeşitli tedbirlerin etkisiz kılınması için başvurulan bir yöntem olarak algılanmaktadır. Menşe kurallarının katma değer yaratıcı bir uygulama olarak sanayinin gelişmesine yönelik bir teşvik olarak algılanması daha doğru olacaktır. SIRF, Türkiye’nin DTÖ anlaşmasından kaynaklanan yükümlülükleri, AB ile ortaklık hukuku ve üçüncü ülkelerle imzaladığı ikili anlaşmaları kapsamında, Gümrük Değerleme Anlaşması, menşe kuralları ve trafik sapmaları alanlarında strateji belirleme, danışmanlık, inceleme ve başvuru hizmetleri sağlamaktadır. SIRF Dünya ticaret Örgütü müzakerelerinin gelişimi doğrultusunda teşebbüslerin ve sektör temsilcisi kuruluşların pozisyon belirlemelerinde yararlanacakları değerlendirme notlarını hazırlar ve sonraki müzakere aşamalarına yönelik görüşler oluşturur. SIRF, Rusya Federasyonu, Türkî cumhuriyetler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde dış ticaret kuralları, gümrük mevzuatı ve ihtilafları, fikri mülkiyet hakları, standardizasyon rejimi, sınaî mevzuat ve rekabet kurallarına yönelik ilerlemeleri izleyerek bu alanlarda AB ve Türk şirketlerine bilgi sağlar. SIRF ihtisas alanındaki konularda yerli ve yabancı şirketlerin stratejilerinin belirlenmesi için danışmanlık desteği verir. Ayrıca işbirliklerinin geliştirilmesi ve ihtilaflarda etkin çözüm sağlanmasına yönelik olarak müşterilerinin yerel idareler ve bürolar ile koordinasyonunu sağlar. SIRF, ayrıca Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki Çözüm ortaklığı vasıtasıyla Çin ekonomisinin hedef sektörlere ilişkin gidişatı üzerine ekonomik raporlar hazırlamakta; Türkiye ile Çin arasındaki iki yönlü işbirliği olanakları ve dış ticaret yoluyla oluşan tehditlerden kaynaklanan konularda danışmanlık hizmetleri sağlamakta; idari işlemlerde temsilcilik hizmetleri sağlamakta ve yerel ihtilaflarda etkin çözüm elde etmeye yönelik olarak kardeş hukuk büroları ile işbirliği yapmaktadır. AB üyesi olma süreci Avrupalı yatırımcıları ve şirketleri de Türkiye’ye sermaye getirmeye ve yatırım yapmaya yöneltmektedir. Mevcut Gümrük Birliği ile oluşturulan yatırım ortamı ile birlikte birçok şirket doğrudan ya da yerel ortakların katılımıyla yatırım gerçekleştirmektedir. Mevcut durumda ise Türkiye, Avrupa Birliği’ne karşı yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla bir hukuki uyumlaştırma sürecinde bulunmaktadır. Buna bağlı olarak, tam üyelik müzakereleri ile birlikte, her alanda yeni ve detaylı kanunlar ve düzenlemeler yürürlüğe girmektedir. sırf , Türk ve AB kaynaklı iş kesiminin performansı üzerinde belirleyici bir etkisi olacak AB mevzuat uyumu sürecinde danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır. Bu kapsamda, SIRF, tam üyelik müzakerelerinin takvimi ve içeriği doğrultusunda özel sektörün ihtiyaç duyabileceği AB Hukuku hizmetlerinin önceden belirlenmesi ve “bilgiye erken ulaşma”nın yaratacağı rekabetçi avantajların sağlanmasına yönelik olarak Brüksel Çözüm ortağı Temsilciliği aracılığıyla sivil toplum örgütlerine ve özel sektöre; • AB mevzuatına uyum sürecinde mevzuat analizleri yapmakta, • Uyuma ilişkin sektörel etki rapor çalışmaları sağlamakta, • AB Fonlarının Türk işletmelerine kullandırılmasına yönelik proje ve başvuru işlemlerinde danışmanlık hizmetleri vermekte, • Uyum takvimi doğrultusunda firmalara strateji belirlemekte, • Komisyon, Adalet Divanı, OLAF ve diğer AB • Kurumlarına gerekli başvuruları gerçekleştirmekte, • AB ve TC kurumları nezdinde sektör ihtiyaçları doğrultusunda lobi çalışması ve bilgilendirme çalışmaları yapmaktadır.