Ekonomik Yakla m, Cilt : 22, Say : 81, ss.1-16 MAL YEYE ALTERNAT F B R YAKLA IM OLARAK MAL SOSYOLOJ : ÖNCÜLER* Mesut SERT** Özet Maliyeye ele tirel bir yakla m olan mali sosyolojiyi üzerine olan bu çal ma, bir disiplin olarak maliyenin ortaya çk ndaki Kta Avrupas ve AngloSakson gelenekler arasndaki farkll temel hareket noktas olarak ele alr. Ortaya çk sürecindeki bu farkll n, günümüz maliye disiplini açsndan belirleyici oldu unu ileri sürer. Çal mada, Anglo-Sakson gelene in bir devam olarak, mali sorunu teknik bir düzeye indirgeyip toplumsal ve tarihsel ba larndan kopuk bir ekilde ele alan hâkim neo-klasik maliye yakla m kar snda; Kta Avrupas gelene inden beslenen mali sosyolojinin alternatif olma özelli i, ilk öncüler olarak ele alabilece imiz Goldscheid, Schumpeter ve OConnorn görü leri çerçevesinde ele alnm tr. Anahtar Kelimeler: Maliye, Mali Sosyoloji, Goldscheid, Schumpeter, OConnor. JEL Snflamas: H00, B10, N94, Z13. Fiscal Sociology as an Alternative Approach to the Public Finance: Pioneers Abstract This article, as an alternative approach to the public finance which is about fiscal sociology is started from the differences between the Continental Europe and Anglo-Saxon tradition wherein the public finance emerged as an independent discipline. It asserts that this discrepancy in emergence continuum is decisive in contemporary public finance discipline. In this article the neoclassical public finance approach that addresses financial issues by reducing it in technical field and by breaking it up from its social and historical context will be evaluated critically by the standpoints of Goldscheid, Schumpeter and OConnor who could be taken as pioneers. Keywords: Public Finance, Fiscal Sociology, Goldscheid, Schumpeter, OConnor. JEL Classification: H00, B10, N94, Z13. * ** Büyük ölçüde Ulus Devlet ve Vergiler: Kar la trmal Tarihsel Bir Analiz ba lkl doktora tezine dayanan bu çal ma, tez dan manm Prof. Dr. aya Ü üre çok ey borçludur. Dr., Akdeniz Üniversitesi, . .B.F., Maliye Bölümü, [email protected]. Mesut SERT 2 Giri Ba msz bir disiplin olarak Maliyenin1, ara trma konular, yöntemi ve ba ta iktisat olmak üzere di er disiplinlerle olan ili kileri, tart lmaya de er bir konu olarak görünmektedir. Bu tart maya, Türkiye özelinde Maliye bölümlerinin üniversite örgütlenmesi içindeki konumu veya i gal etti i yeri dâhil etmek de pekâlâ mümkündür. Günümüz Maliye disiplinine genel olarak bakld nda, Maliyeye hâkim yakla mn, iktisattaki neo-klasik yakla ma paralel ekilde, mali alan teknik bir düzeye indirgeyip onu toplumsal, tarihsel ve snfsal ba larndan kopuk olarak ele ald söylenebilir. Bu açdan bakld nda iktisat için geçerli olan tarihsizle tirmenin (Hodgson, 2001) benzeri Maliye için de geçerli görünmektedir. Söz konusu tarihsizle tirme, bir yandan disiplinin kendi içindeki dü ünsel geli iminin izlenememesi, bir ba ka ifadeyle Maliye Dü ünce Tarihi gibi bir alann olmamas ile ilgiliyken; di er yandan mali sorunlar, ba ta tarih ve sosyoloji olmak üzere di er disiplinlerle ili kisini dikkate almakszn her zaman ve her yerde geçerli teoriler çerçevesinde açklamas ile ilgilidir. Maliyenin ba msz bir disiplin olarak Türkiye akademisinde i gal etti i yer açsndan bakld nda ise giderek mali hukuk alanna sk m , mevzuat ve onun yorumuna ili kin bilgi üreten bir alan oldu unu söylemek mümkün görünmektedir. Oysa bir disiplin olarak Maliyenin ortaya çk sürecine yakndan bakt mzda; günümüz hâkim Maliye yakla mna da kaynaklk te kil eden ve mali sorunu teknik düzeyde ele alan Anglo-Sakson gelenek kar snda; günümüz ele tirel Maliye anlay nn üzerine in a edilebilece i ve sorunu toplumsal, tarihsel bütünlü ü içinde ele alan Kta Avrupas gelene i arasnda bir ayrm oldu u söylenebilir. Bu görü lerden hareketle olu turulan çal mada ilk olarak Maliyenin tarihi, devletlerin zenginli i kar snda uluslarn zenginli i eklinde de adlandrabilece imiz, 18. yy Kta Avrupas ve Anglo-Sakson gelenekler arasndaki farkllklar temelinde açklanacaktr. Ardndan günümüzde hâkim Maliyeye alternatif bir yakla m olarak ele alabilece imiz mali sosyoloji, ilk öncüler olarak adlandrabilece imiz Goldscheid, Schumpeter ve OConnorn görü leri çerçevesinde açklanacaktr. Sonuç bölümünde ise ele tirel gelene in günümüz Maliye disiplinine yapaca katklarn nitelikleri üzerinde bir de erlendirmede bulunulacaktr. 1 Çal ma boyunca, literatürde Kamu Maliyesi olarak yer alan bilim dalnn, tanmlanmasna ili kin sorunlar ve farkl yakla mlarn varl na i aret eder ekilde Maliye olarak kullanlmas tercih edilmi tir. Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 3 1. Maliyenin Tarihi ya da Devletlerin Zenginli i Kar snda Uluslarn Zenginli i Bir bilim olarak Maliyenin ortaya çk sürecine bakt mzda günümüz açsndan anlaml olan iki farkl gelenekten bahsetmek mümkün görünmektedir. Bu çerçevede Kta Avrupas gelene i ile Anglo-Sakson gelene i arasnda bir farkllk oldu u söylenebilir. Kta Avrupasnda iktisadn bir disiplin olarak ortaya çk 18. yy ba larna (1723) rastlar. Prusya kral Frederickin kendi devlet memurlarn yeti tirmek üzere Halle ve Frankfurt Üniversitelerinde Kameral bilimler alannda iki bölüm açmasyla kurumsal anlamda iktisat e itimine ba lanm tr. Kameral bilimler günümüz anlamyla kamu maliyesine kar lk gelmekle birlikte onun da ötesinde bir anlam ta r. Söz konusu olan, daha ziyade temel olarak iktisat, devlet ve onun kurumlarn ana kaynak olarak ele alan bir kamu maliyesidir. Kamu maliyesi bilimi Kameral niteli i öncesinde, Goldscheidn deyimiyle chrematistics2 bir a amadan geçmi tir. Serematistik çal malarn özünde kraln zenginli ini artrma amacnn yatt n ileri süren Goldscheida göre bu yakla m en iyi ekilde XIV. Louisnin devlet benim sözü özetler niteliktedir (Goldscheid, 1925/1964: 203). Kta Avrupas gelene i açsndan bakld nda daha ortaya çk ndan itibaren Kameral bilimler bütünü içerisinde ele alnan ktisat ve Maliye arasnda yakn bir ili ki oldu u görülür. Bu ili ki ayn zamanda üniversitelerin kurumsal örgütlenmelerinde de kendini gösterir. Almanca Staatswissenschaften3 olarak adlandrlan bu bütünlüklü yap, sadece ktisat ve Maliyeyi de il bunlarn yan sra günümüz anlamyla, kamu yönetimi, siyaset bilimi, sosyoloji, tarih ve siyaseti de içermektedir (Backhaus, 2002: 56). Kta Avrupasndaki bu geli menin gerisinde ise ekonomi politi in temel amacnn devletin zenginli i ve mutlulu unu artrmak oldu u eklindeki dü ünce yer alr görünmektedir. Birey kar snda devleti esas amaç olarak gören geleneksel Alman dü üncesinin bir yansmas olarak da de erlendirilebilecek bu dü ünce biçiminde devletin zenginli i, dolayl olarak vatanda larnn da zenginli i anlamna gelmektedir. Buna kar n ngilterede devlet kar snda birey odakl liberal gelene e uygun ekilde, iktisadn amac veya çk noktas, uluslarn zenginli inin nedeni ve do asn incelemek olarak belirlenmi tir. Bu gelene in kurucularndan saylan 2 3 Aristoteleste, kaynaklarn toplumun tüm üyelerinin uzun dönemli çkarlar do rultusunda yönetimi anlamnda oikonomia kar snda ksa dönemli bireysel çkarlarn maksimizasyonu anlamnda kullanlan chrematisticsin Türkçe kar l olarak çal mann devam eden bölümlerinde serematistik kullanlm tr. Tam Türkçe kar l olmamakla birlikte bu deyim Türkçede Devletin iktisat bilimi olarak kar lanabilir. 4 Mesut SERT Adam Smith, uluslarn zenginli inin kayna nda i bölümünü görmekle kalmaz; devleti ele al bakmndan da Alman gelene inden ayrlr. Bu yakla mda devlet, iktisadi faaliyetin aktif bir katlmcs olmaktan ziyade kamu düzenini sa lama ve vergileme gibi snrl i levler üstlenmi tir (Backhaus, 2002: 55-56). Smithin öncülü ünü yapt klasik (liberal) iktisat gelene inde devlet, esas olarak iktisadi faaliyetin d na itildi inden, temel iktisadi etkinlik iki alanla snrlandrlm tr. Bir yanda hane içi ekonomisi (domestic household) diyebilece imiz geçimlik ekonomi varken; di er yanda piyasa ekonomisi yer alr. Bunlara ilaveten üçüncü bir faaliyet alan olarak kamu ekonomisinin (public household) analize dâhil edilmesi ise görece daha yakn bir tarihe rastlar. 1920lerde özellikle Alman ve Avusturyal iktisatçlar tarafndan devlet maliyesi (state finance) sorunlaryla ilgili olmak üzere kullanlan bu kavram, ça r trd sosyolojik ima nedeniyle Kamu Maliyesi ya da Kamu Kesimi kavramlarndan ayrlr4 (Bell, 1976: 220-221). Kavramsal düzeyde var olan bu farkllk, günümüz Maliye biliminin ara trma konular yan sra kulland yöntem açsndan da önemlidir. Maliyeye hâkim olan yakla m, liberal gelene i takiple devletin gelir ve harcamalarn salt birer iktisadi olgu olarak ele alp bunlarn gerisindeki mant incelemekten ziyade sorunu, gelir ve giderlerin bir denkle tirme arac olarak bütçe, piyasann aksaklklarn gidermek üzere kamu müdahaleleri ve teknik bir gerekçeye dayandrdklar kamu mallar ve d sallklar çerçevesinde ele alr. Bu yakla mda devlet rasyonel bir aktör olarak ele alnd ndan maliye politikalar neo-klasik etkinlik kriteri çerçevesinde incelenir. Yöntem açsndan bakld nda ise günümüzde Maliye bilimi, yerle ik iktisat yakla myla paralel ekilde gerek sosyoloji ve gerekse tarihle ba koparlarak ele alnmaktadr. Bellin deyi iyle; Kamu maliyesinin iktisat ve siyasetle bütünle mi bir teorisi bulunmad gibi, vergileme sorununda snflar ve gruplar arasnda yapsal çeli kinin sosyolojik bir teorisi de yoktur (1976: 221). Maliye bilimini eksik oldu u sosyolojik ve tarihsel temele kavu turmaya yönelik çabalarn 20. yy ba larnda hz kazand söylenebilir. Söz konusu eksiklik açktr ki yukarda bahsedilen geleneklerden günümüzde hâkim olan Anglo-Sakson gelenek açsndan bakld nda bir eksikliktir. Kta Avrupas 4 Kamu Maliyesi ve Kamu Kesimi veya Kamu Ekonomisi kavramlar arasnda da kullanm açsndan farkllklar vardr. Kamu maliyesinin geleneksel olarak devletin gelir ve harcama süreçlerini içerdi ini ileri süren Musgrave bu kavramn ima etti i dar kapsam kar snda kamu ekonomisi kavramnn kullanlmas gerekti ini dü ünür. Ona göre sorun salt devletin gelir ve harcamalarnn yer ald bütçe ile snrl olmayp bütçelerin kaynak tahsisi, gelir da lm, tam istihdam, fiyat istikrar ve büyüme gibi genel ekonomi ile ili kilerini de kapsamaldr (Musgrave, 1959: 3-4). Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 5 gelene inde böyle bir eksiklikten ziyade Maliyenin ortaya çk ndan itibaren mali sosyoloji oldu u ileri sürülebilir5. 2. Mali Sosyoloji: Öncüler 20. yy ba larnda özellikle Goldscheid ve Schumpeterin katklaryla geli en bir alan olmakla birlikte mali sosyolojinin kökenini daha gerilere götürmek mümkün görünmektedir. Kökenler konusunda çe itli görü ler olmakla birlikte genel olarak Bodinin mali [konular] devletin sinirleridir (Aktaran: Padget, 1981: 76) eklindeki görü üne sklkla referans yaplr6. Günümüz hâkim Maliye anlay nn yöntemsel olarak kar snda yer almas anlamnda ele tirel Maliye içinde de erlendirebilece imiz bir alan olarak mali sosyoloji, en genel anlamda, vergiler ve harcamalarn siyasal, kültürel ve tarihsel faktörler gibi ekonomik olmayan faktörlerden nasl etkilendi i ve bunlar nasl etkiledi i üzerinde durur. Bu açdan bakld nda mali sosyoloji, di er yakla mlardan, toplum ve devlet arasnda mali politikalar ve onlarn etkilerini biçimlendiren karma k toplumsal etkile imler yan sra kurumsal ve tarihsel ba lam üzerinde durmas noktasnda ayrlr (Camphell, 1993: 164). Padgete göre ise mali sosyoloji, e er var olacaksa, her eyden önce devlet ve toplum arasndaki eklemlenme ile ilgilenmelidir. Bunun yan sra mali sosyoloji; (a) hükümetin harcama ve/veya vergi politikasnn i lemesi ve geli mesinin tarihsel tanmlanmas yan sra yapsnn kurumsal analizini, (b) sistem içindeki d sal gruplar ve/veya snf çkarlarnn temsiliyet mekanizmalarnn analizini, (c) harcama ve vergileme politikalarnn ekonomik büyüme, gelir da lm, gruplar aras ekonomik ili kilerin düzenlenmesi ve siyasetin kendisinin de i en yaps gibi daha geni ölçekli sosyal olgular üzerindeki etkilerinin nedensel analizini de içermelidir (1981: 76). Mali sosyolojinin yüzyl ba nda özellikle I. Dünya Sava sonrasnda yaygnlk kazanmasnn gerisinde ise, sava n ba ta ma lup devletler olmak üzere devletlerin finansman sistemleri üzerinde yaratt ykm yer alr görünmektedir. Sava finansman sistemi sadece Alman ve Avusturya ittifaknn devlet kurumlarn tahrip etmekle kalmam ayn zamanda ma lup devletlerin sava öncesindeki biçimiyle i levlerini yerine getiremeyece ini de göstermi tir (Backhaus, 2002: 58). Bu noktada yeni bir düzenin nasl olmas gerekti ine yönelik tart malar içinde 5 6 Bu konuda önemli örneklerin ba nda Almanyann yan sra talya gelmektedir. talyan mali gelene inde ekonomik okul kar snda sosyolojik okul diyebilece imiz alternatif bir yakla m daha vardr. Bu konuda ayrntl açklamalar için (Boggeri, Sundelson, 1938)e baklabilir. Bir ba ka görü e göre mali sosyoloji kayna n 14. yyda bn Haldunda bulur. Bu konuda bir kar la trma için: (Andç,Andç, 1985/1999)a baklabilir. bn Haldunun Mukaddimesinin (1378) çe itli bölümlerinde devletin mali meseleleri üzerinde durmu sa da özellikle Birinci Kitapn 3. Bölümünün 39. ve 41. alt ba lklar bu konuda referans olarak gösterilebilir ( bn Haldun, 1990). Mesut SERT 6 ortaya çkan iki isim Goldscheid ve Schumpeter mali sosyolojinin öncüleri olarak da ele alnabilir. Bir ba ka ola anüstü dönem olarak ele alabilece imiz 1970li yllarda ise mali sosyoloji kriz ba lamnda tekrar gündeme gelmi tir. Ya anan krizi farkl bir ekilde de erlendiren OConnor ise, krizi te his etmekle kalmayp sosyolojik bir ba lama [oturtmas] (Block, 1981: 2) nedeniyle mali sosyolojinin bir ba ka öncüsü saylabilir. 2.1. Goldscheid: Kamu Maliyesine Sosyolojik Yakla m Kavram ilk kullanan ki i olan Goldscheid7, I. Dünya Sava sonrasnda ülkesinin ya ad mali krizin toplumsal nedenlerini açklama ve krize alternatif çözümler getirme amacndan hareket eder. Sorunu ele al biçimi açsndan kendinden önceki yakla mlardan açk bir ekilde farklla an Goldscheida göre; sosyal bilimler bütünü içerisindeki en önemli eksikliklerimizden birisi mali sosyoloji teorisinin olmamas ve kamu maliyesi sorununun sosyolojik temel olmakszn ele [alnmasdr] (1925/1964: 202). Disipline sosyolojinin dâhil edilmesinin gereklili inin altn çizen Goldscheida göre sosyolojik yakla m, kamu maliyesinin nesnel teorisinin temel ko uludur. Her ne kadar tarih, sosyoloji ve mali istatisti[ i] tek ba na kamu maliyesi teorisini destekleyebilecek üç sütun olarak görse de mali sosyolojinin bunlardan en önemlisi oldu unu söyler. Çünkü ancak mali sosyoloji sayesinde toplumlarn geli mesinde kamu gelirlerinin kökeni ve bile iminin oynad rol gösterebilir. (Goldscheid, 1925/1964: 206-207). Bu açdan bakld nda Goldscheida göre mali sosyoloji, belirli bir tarihsel kurulumda (historical setting) devletin do as yan sra devletin finansman ve toplumsal geli me arasndaki i levsel kar lkl ba mllk olarak tanmlanr (Aktaran: Musgrave, 1992: 99). Toplumlarn evrimi ile kamu gelirleri ve kamu harcamalar arasndaki kar lkl etkile im üzerinde duran Goldscheidn analizi açsndan önemli bir nokta, gelir ve harcamalar bir bütün olarak ele almasdr. Ona göre; gelir ve harcama arasndaki kar lkl birbirine ba mllk mekanizmas, kamu maliyesi biliminin birincil meselesi olmaldr. Toplumun yapsndaki i levsel ili kileri aç a çkarma gibi bir amac olan kamu maliyesi bilimi, gelir ve harcama arasndaki bu ili kinin analizi yerine bunlarn yüzeysel kar la trmasna dayand sürece bu amac gerçekle tirmekten uzakla r. Oysa ona göre kamu maliyesinin bile enlerinin her zaman ulusal ve toplumsal evrimde belirleyici etkisi olmu tur. 1917de; kamu 7 Goldscheidn mali sosyoloji ile ilgili açklamalar esas olarak Staatssozialismus oder Staatkapitalismus isimli 1917 çal masnda yer alr. Buradaki açklamalar onun 1925 tarihli Staat, öffentlichter Haushalt und Gesellschaft, Wesen und Aufgaben der Finanzwissenschaften vom Standpunkte der Soziologie ba lkl çal masndan Musgrave ve Peacockun (1964) derlemesine dayanmaktadr. Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 7 maliyesinin yazgsn oldu u gibi emekçilerin yazgsn da belirleyen tarihin bir di er yönü daha vardr. Burada kimi uluslarn kalp at larn tüm çplakl yla duyarken kimi toplumsal sefaletin kayna nda durur der (Aktaran: Musgrave, 1992: 99). Kamu maliyesinin bile enlerinin toplumsal evrimde oynad rolü gösterirken Goldscheid ilk olarak bilimin erken biçimi olan serematistikten ba lar. Ona göre kamu maliyesi biliminin erken biçimi serematistiktir ve bu bilimin amac kraln hazinesini zenginle tirmektir. Daha sonra ise salt gelir ve harcamalarla ilgili kameralistik bir bilim haline gelmi tir. Kamu maliyesi bilimindeki bu evrimle devletin karakterindeki de i imi de açklayan Goldscheida göre; erken dönemde bir yandan kraln ki isel mal varl günümüz devletinkinden çok daha büyük iken; di er yandan günümüzde oldu u gibi kamusal hizmetler de yaygn olmad ndan bütün olarak krallar [devlet olarak da okunabilir] günümüzle kar la trld nda daha zengindir. Vergilere yer olmayan böylesine bir ortamda ö ür (tithes), gümrük resmi gibi uygulamalar ikincil önemdedir ve sadece kamu mülklerine ekleme ya da sava , yöneticilerin yanl idaresi veya savurganlklar gibi ola and harcamalar kar lama amacyla salnrlar8 (Goldscheid, 1925/1964: 203). Goldscheida göre Otuz Yl Sava lar sonrasnda sava finansman nedeniyle ortaya çkan bütçe ihtiyaçlarnn art ve ülkelerin sava ta gördü ü a r tahribat, ekonomi politikalar alannda yeni yakla mlarn ortaya çkmasna neden olmu tur. Goldscheidn devletin mülksüzle mesi olarak adlandrd bu süreç sonunda mülklerini kaybederek fakirle en devlet büyük ölçüde borç ve vergiye ba ml hale gelmi tir. Fakir devleti yaratan, Goldscheida göre geli kin kapitalizmdir ve kapitalizmin erken biçiminde kamu maliyesi ve vergi sistemi belirleyici bir rol oynar. Bu belirleyicilik üzerinde ilk defa, kamu borçlarnn sermaye birikiminin kaldrac oldu unu söyleyen Marx, dursa da Goldscheida göre bu büyük öngörüsünü bütün doktrini içinde kurmay ba aramam tr (1925/1964: 203-204 )9. Marxn bu konudaki eksikli ini giderme amacnda olsa da Goldscheidn yakla m Marksistler tarafndan ele tirilmi tir. Ücretli eme in mülksüzle mesinden ziyade devletin mülksüzle mesine yapt vurgu yan sra devletin vergi ve borca ba ml hale gelmesine çözüm önerisi olarak getirdi i devletin mülklerine yeniden kavu turulmas eklindeki öneri Marksistler tarafndan ele tirilmi tir. 8 9 Vergilerin geçici nitelikten kalc niteli e dönü mesiyle ilgili olarak F.K.Mann, modern maliye tarihinde vergi kavramnn iki önemli de i im geçirdi ini söyler. 16.yydan 18.yya kadar olan dönem boyunca vergi toplama acil zamanlarda ba vurulan ve mümkün olan en ksa zamanda kamu mülklerinden elde edilen gelirle de i tirilen geçici bir çare olarak görülürken zamanla kalc bir boyut kazanm tr (Mann, 1943: 225). Marxn kamu maliyesine ili kin dü üncelerinin sadece devlet borcu üzerine olmad na ili kin kapsaml bir çal ma için (Gürkan, 2011a)e baklabilir. Mesut SERT 8 Goldscheida getirilen bir di er ele tiri ise yakla k ayn dönemde yazan Seligmandan gelmi tir. Maliye biliminin toplumsal teorisini yapmaya çal t n ifade eden Seligman yakla mnn Goldscheidn mali sosyolojisiyle kar trlmamas gerekti ini özellikle belirtir. Ona göre Goldscheidn mali sosyolojisi iki önermeye dayanr ki; bunlardan ilki yeni de ilken, ikincisi yeni olmasna ra men yanl tr. Seligmana göre ilk önerme, bütün vergilerin sava zamanlarnda uygulanmaya konuldu undan hareketle Maliye biliminin bar bilimi olmaktan ziyade sava bilimi oldu u yönündeki görü tür. Oysa vergilerin ço unun sava harcamalarn finanse etmek için uygulamaya konuldu u do ru olmakla birlikte; sava bir kural olmaktan ziyade gerçekte istisnadr ve bu açdan bakld nda Maliye bilimi gerçekte bir bar bilimidir. Seligmann ele tirdi i ikinci önerme ise Goldscheidn devletin mülksüzle mesine ili kin görü leridir. Ona göre bu görü yanl tr, çünkü günümüzde devlet ekonomik olarak etkinsizdir ve bundan dolay siyasal olarak zayftr. Devletin yoksullu u görü ü, temel olarak ortaça a özgüdür ve siyasal ya amn modern demokratik kavramsalla trmasnda yer alamaz. Seligmana göre e er mali sosyoloji bu demekse sosyolojiyi maliye bilimiyle daha az birle tirmek her ikisi için de daha iyi olacaktr (Seligman, 1926: 194 ). 2.2. Schumpeter: Vergi Devleti Mali sosyolojinin öncüllerinden sayabilece imiz bir ba ka isim olan Schumpeter de Goldscheidla ayn dönemde benzer sorunlar üzerine durur. Sava sonras Avusturyasnn ya ad mali ykm her ikisi için de ba langç noktas olmakla birlikte soruna getirdikleri çözüm konusunda farklla tklar söylenebilir 10. Schumpeterin bu konudaki önemli katks 1918 tarihli The Crisis of The Tax Statede yer alr11. Çal masnn da temelini olu turan vergi devleti kavramn Schumpeter gerçekte piyasa sistemiyle özde anlamda kullanr. Ona göre vergi devletinin yükseli i ile kapitalizmin yükseli i benzer süreçlerin parçalardr (Musgrave, 1980: 364). Vergi devleti, I. Dünya sava sonrasnda bir krizle kar kar yadr ve bu krizin nedenlerini ara trr. Onun yakla mnda kriz basit bir bütçe krizi olmayp nedenleri daha derinlerde, Avusturya toplumunun yapsal zayfl nda 10 11 Schumpeter, Goldscheid gibi ya anan sorunlarn ekonomik düzende temel de i iklikler olmakszn çözülemeyece i görü üne katlmaz. Bu açdan bakld nda Schumpeterin bu çal mas Goldscheidla polemik niteli indedir. Schumpeter bu çal masn yeni kurulan Avusturya Cumhuriyetinin Renner ba kanl ndaki koalisyon hükümetinde Maliye Bakan olmasndan bir yl önce yazm tr. lk olarak Viyana Sosyoloji Toplulu unda sunulan bu çal ma, mali sosyoloji olarak adlandrlan yeni bir disiplinin temellerini olu turmay önermekteydi (Musgrave, 1992: 90). Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 9 yer alan bir krizdir. Yakla mn mali sosyolojiye yakla tran unsur bu noktada gizlidir. Ona göre bütçe verilerinin yüzeysel gerçe inin ötesine geçti imizde mali sorunlar ile toplumsal yap arasndaki ba lant noktalar ortaya çkar ki; asl yaplmas gereken bunlar arasndaki tarihsel kar lkl etkile imin incelenmesidir12 (Musgrave, 1992: 90). Mali sorunlar Schumpetere göre toplumlar incelemede iyi bir ba langç noktasdr (1918/1991:101). Özellikle I. Dünya Sava sonras Avusturyasnn da içinde bulundu u gibi, eski biçimlerin ortadan kalkp yeni yaplarn yükselmeye ba lad dönemlerde mali meselelerin önemi daha da ön plana çkar. Schumpetere göre 20. yy ba larnda yklan eski düzen, kökleri 16. yya dayanan vergi devletidir. Schumpeterin yakla mnda mali sorunlarn önemi toplumlarn ya ad de i imlerin nedeni olmaktan ziyade belirtileri olmalarnda gizlidir (1918/1991: 101) Bu konuda örnek olarak Schumpeter bütçenin nasl okunmas gerekti ini bilen ve uluslararas piyasalardaki geli meleri dikkatli bir ekilde izleyen bir ki i dünya sava nn geli ini en az on yl önceden görür (1918/ 1991: 101) der. Avusturya ve Almanyann feodal toplumlarnn incelenmesinde bu belirtilerin üzerinde duran Schumpeterin temel hareket noktas, bu toplumlarn yükseli leri ve dü ü lerinin mali nedenlerinin neler oldu u ve bu toplumlarn modern vergi devletlerine geçi süreçleri üzerinedir (Musgrave, 1992: 91). Açklamalarna Avrupa feodalizminin parçal yapsndan ba layan Schumpetere göre güç/iktidar, prensler ve lordlar arasnda bölünmü tür ve hiç biri mutlak yönetici de ildirler. Her birinin egemenlik sürdü ü bölgeyi ki isel mülkü (patrimonium) olarak görmesinin bir sonucu olarak yönetimin bütün maliyetlerine de kendileri katlanr. Temel gelir kaynaklar ise kendi topraklarndan elde etti i ürünler ve serflerinin yapt ödemelerdir. 13. yydan itibaren nakit olarak yaplan bu ödemeler, 16. ve 17.yya kadar prenslik ekonomisinin en temel gelir kayna n olu tururlar (Schumpeter, 1918/1991: 104) Bunun yan sra vasallardan gelen hediyeler, kilise katklar ve baz feodal haklardan da yararlanmakla birlikte bunlarn hiçbiri vergi de ildir. Feodal Avrupada özel ve kamusal hukuk arasnda bir ayrm olmad gibi özellikle vergileme gibi bir kavram da henüz yoktur (Schumpeter, 1918/1991: 103-104). sava 12 13 14. ve 15.yy boyunca devam eden bu sistemin sürdürülmesi özellikle artan maliyetleri nedeniyle gittikçe zorla r13. Sava maliyetlerinin art n Ancak OConnor Schumpeteri bu konuda ele tirir ve onda bütçe a r ve çplak gerçeklerin toplanmas olmasna ra men henüz sosyolojinin bir alan de ildir der (OConnor, 1973: 4). Schumpeter bu süreçte etkili olan di er unsurlar, yönetimin etkinsizli i ve sarayn savruklu u olarak sayar. 10 Mesut SERT Schumpeter basit bir ekilde barutun icad gibi bir nedene ba lamaz14. Ona göre sorun daha derinlerde, feodal ili kilerin çözülü ünde yatar. Tersine döndürülemez toplumsal de i iklikten kaynakl a ikâr, kaçnlmaz ve süre giden ba arszlklar (Schumpeter, 1918/1991: 106) bu süreçte etkendir. 16. yya gelindi inde Schumpeterin ki ili in mirasla mas (1918/1991: 106) (patrimonialization of the personality) olarak özetledi i süreç sonunda bir yandan fief fiili olarak miras konusu olurken; di er yandan vasallar giderek kendini lord olarak hissetmeye ba lam lardr. Böylesine bir düzende feodal ba llk temeline dayal bir askeri sistemin sürdürülmesi güçle mi ve paral ordularn önemi giderek artm tr. Eski düzenin ortadan kalkmasyla birlikte geleneksel finansman biçimleri yetersiz hale gelmi , düzenin mali temeli sürdürülemez olmu tur. Bunun hazinelere yansmas ise prenslerin borç bata na saplanmas eklinde olmu tur (Schumpeter, 1918/1991: 105-106). Daha fazla borçlanmann mümkün olmad durumda ise prensler ile malikâneler arasndaki ili kiler de i meye ba lam tr. Prenslerin malikânelerden vergisel bir talebinin olmayaca n kabul etmesi ve bunu yazl bir ekilde garanti altna (letters of indemnity) almas15 yeni bir dönemin ba langcnn da göstergesidir. Bu yeni dönem bütün ki isellikleri içine alan ve her bir ailenin bireysel ekonomisinin kendi varl nn merkezi oldu u (Schumpeter, 1918/1991: 106) bir dönemdir. Artk prensler ba ta sava lar olmak üzere ya adklar sorunlarn salt kendi sorunlar olarak görülemeyece ini, bunlarn ortak gereklilikler konusu oldu unu ileri sürerler. Schumpetere göre vergi devletini yaratan da bu ortak gerekliliktir (1918/1991: 106). Devlet bir varlk, toplumsal bir kurum olarak var olduktan sonra kendini daha da geli tirir ve faaliyetlerini geni letir. levleri çe itlenen devlet, ortak ihtiyaçlarn kar lanmas için gerekli kaynaklar sa lamak amacyla vergi toplamann ötesinde ba ka i levler de üstlenir. Bireylerin ekonomik ya amlarn sürdürebilmeleri için gerekli transfer mekanizmalarn sa lamak bu çe itlenen i levlerden birisidir. Schumpetere göre modern devletin ya amnda mali taleplerin temel belirleyici olmasnn nedeni bu noktada gizlidir (1918/1991: 110). Gelinen yeni a amada artk devlet ve toplumsal gerçeklik sadece mali bak açsyla anla lamaz ve maliye hizmet edici bir araç haline gelir. Schumpetere göre E er maliye modern devleti yaratm ve ksmi olarak biçimlendirmi se artk onun bir parças olarak devlet onlar biçimlendirir ve geni letir (Schumpeter, 1918/1991: 110-111). 14 15 De i imleri ate li silahlarn/barutun icad gibi bir nedene ba lamay Schumpeter lise ders kitaplarna özgü bir açklama biçimi olarak ele tirir (1918/1991: 105). ngiltere örne inde bu geli meler daha erken tarihli Magna Chartada ifadesini bulur. Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 11 Vergi devleti artan yönetim ve sava maliyetlerini kar layabilmesine ra men bireylerin kamu harcamalarna yönelik artan talepleri ile özel mülkiyet ve ya am biçimlerine ili kin bütünüyle yeni fikirler tarafndan kontrol edilir. Ayrca devletin mali potansiyeli özel ekonominin vergilendirilebilir kapasitesi tarafndan snrlanr. Söz konusu bu snrlar vergi devletinin ya amasn zorla tran krizi yaratr ve vergi devleti giderek da lr (Schumpeter, 1918/1991: 116). Vergi devletini krize götüren süreçte Schumpeterin temel vurgusu Goldscheida benzer ekilde devletin özel sektöre ba mll üzerinedir. Ancak onun kastetti i ba mllk farkldr ve bu farkllk kendini krize yönelik çözüm önerisinde de gösterir. Schumpetere göre özel sektör üretimin özel getirisi ile ilgilendi inden, vergileme, ekonomik güdüye bir müdahale anlamna gelir. Özellikle devletin gelir ihtiyacnn artt zamanlarda bu müdahale daha fazla sürdürülemez ve vergi devleti çöker (Musgrave, 1980: 364). Bunu engellemenin yolu olarak Schumpeter, Goldscheidn tersine sistem içi çözümden yanadr. Özellikle bakanl srasnda hazrlad reform plan büyük ölçüde devletin gelir kaynaklarn artrmaya çal rken bunun özel ekonomi üzerinde yarataca olumsuz etkileri de en aza indirmeyi amaçlamaktadr16 (Musgrave, 1992: 93). 2.3. OConnor: Devletin Mali Krizi Yüzyl ba nda Goldscheid ve Schumpeterin önemli katklar sonrasnda mali sosyoloji uzunca süren bir sessizlikten sonra 1970lerde krizle birlikte tekrar gündeme gelmi tir. Bu dönemde özellikle OConnorun katklar önemlidir17. OConnorla birlikte mali kriz kavram iktisat ya da Maliyenin konusu olmaktan çkp sosyolojinin konusu haline gelmi tir. OConnorn bu süreçte katks krizi basit bir ekilde belirlemek ve te his etmekten öte sosyolojik ba lama oturtmu olmasdr. OConnora göre mali kriz, basit bir ekilde hükümet gelirleri ve harcamalar arasndaki orantszlk olmayp; daha ziyade geli mi kapitalist ülkelerde devletin ve 16 17 Schumpeterin hazrlad reform plannn temel vurgusu borçlar yeniden yaplandrmak, bütçe dengesini sa lamak ve yabanc sermaye çekmek üzerinedir. Sermaye vergisi öngören plan bu sayede bir yandan a r likiditeyi çekip ulusal para biriminin yabanc para birimleri kar snda de er kazanmas yoluyla güçlü para yaratmay amaçlarken; di er yandan orta gelir düzeyi üzerindeki gelir vergisini güçlendirmek, yüksek gelir düzeyindeki oranlar sabitlemek ve zorunlu olmayan mallardaki dolayl vergileri artrmay kapsayan vergi reformu sayesinde borçlarn uzun vadede geri ödenebilmesini sa lamaya çal r. Yeniden kurulum sürecinde sermayenin rolünü korumaya yönelik bu öneri, ekonominin ksmi sosyalizasyonunu amaçlayan kabinenin sosyalistlerinden yeterli deste i görememi ve Schumpeter sekiz aylk bir çal madan sonra kabineden ayrlm tr (Musgrave, 1992: 93). Onun öncesinde 1940larda F.K. Mann eliyle sosyolojinin tekrar mali sorunlar incelemeye dâhil edildi i söylenebilir. Vergilerin ekonomik i levi yan sra toplumsal kontrol i levinin de oldu unu ileri süren Manna göre; bu sayede vergiler artk sadece ekonomik alann bir özelli i olmaktan çkp sosyolojinin alanna girmeye ba lam tr (Mann, 1943: 225-226). 12 Mesut SERT ekonomin i leyi i arasndaki daha temel bir çat may ifade eder (Block, 1981: 2-3). Söz konusu çat mann gerek nedenleri gerekse yansmalarnn hükümet bütçelerinde görülebilece ini ileri süren OConnor [bunu] açklayan dü ünme yöntemleri geli tirmeye (OConnor, 1973: 3) çal r. Bu çerçevede yerle ik kamu maliyesi literatürünün ele ald biçimiyle sorunu bir optimalite sorunu olarak ele almaktan18 ziyade bütçenin ekonomi politik anlamn ke fetmeye (OConnor, 1973: 3) çal r. Bütçeye yakla mn hükümet veya devlet maliyesinin19 sosyolojik temellerini ara trma anlamna gelen mali politika (fiscal politics) olarak adlandrr. Ona göre mali politikann temel sorunu, devlet maliyesinin ve harcamalarnn hacmi ve tahsisini ve vergi yükünün çe itli ekonomik snflar arasnda da lmn yöneten ilkelerin ke fedilmesidir (OConnor, 1973: 3). Sorunu Marksist bir perspektiften ele alan OConnor söz konusu ilkelerin piyasa kurallarndan ziyade snf ve gruplar arasndaki ekonomik çat ma (1973: 2) tarafndan belirlendi ini ileri sürer. OConnora göre piyasa mekanizmasnn devlet harcamalar ve programlarnn miktar, bile imi, yöntemi ve da lmnn belirlenmesinde do rudan bir rolü yoktur. Tekelci sermaye bu rolü devletin kar lamakla yükümlü oldu u ihtiyaçlar kar l bütçede harcama kalemleri olu turma dolaymyla gerçekle tirir. Söz konusu ihtiyaçlar, hizmetleri de kapsar ekilde maddi üretime dönü türen mekanizmalar ise özel piyasa alannda hâkim olan mekanizmalardan oldukça farkldr. Sermaye, üretimi piyasa için organize edip sadece kâr beklentisi oldu u durumda emek gücü istihdam ederken; devlet yönetimi, çe itli siyasal kararlara ba ldr. Bu siyasal kararlar ise belirli toplumsal ili kiler çerçevesi içinde ve toplumsal, ekonomik ve siyasal çat malarn birer sonucudur (OConnor, 1973: 64). OConnorn kriz açklamasnn temelinde kapitalist bir devletin birbiriyle çeli en iki temel i levi oldu u görü ü yatar. Birikim ve me ruiyet i levleri olarak adlandrd bu i levlere göre devlet, bir yandan sermaye birikiminin mümkün olaca ko ullar sa lama ve bunu sürdürme zorunda iken (birikim i levi) ayn zamanda toplumsal uyumun ko ullarn da sa lamak ve sürdürmek (me ruiyet i levi) zorundadr20. OConnora göre kapitalist devlet kendi zorlayc güçlerini bir 18 19 20 Bu çerçevede OConnor Musgravei örnek verir. Musgravein ünlü kitabnda (Theory of Public Finance 1959) meseleyi kamu kesiminin (public household) normatif veya optimal teorisi olarak ortaya koydu unu söyler (OConnor, 1973:4). Kamu maliyesi söyleminin yerle ik Ortodoks iktisadn ideolojik içeri ine ba l oldu unu söyler ve bunun yerine devlet maliyesi kavramn kullanr. Benzer gerekçeyle OConnor kamu kesimi yerine de devlet kesimi ifadesini kullanr. Bunun nedeni olarak ise; böylesine bir kullanmn kamunun gerçekte ne oldu u ve finansal i lemlerin devlet sektöründe nasl gerçekle ti ini ara trmad n söyler. Ona göre örne in sözde kamu yatrm denilen ey özel yatrmn belirli bir biçiminden ba ka bir ey de ildir (OConnor, 1973: 10). OConnorn yakla mnda devlet harcamalarnn ikili bir karakteri vardr. Toplumsal sermaye ve Toplumsal masraflar. Toplumsal sermaye karl özel birikimi gerektirecek harcamalardr ve dolayl Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 13 snf aleyhine di er snfn birikimi için kulland nda me ruiyetini kaybeder ve bu noktada kriz ortaya çkar (OConnor, 1973: 6). Ona göre mali krizi anlamak için önemli noktalardan biri bütçe kontrolü ve politikalarndaki de i imin kar lkl uyumudur. Tarihsel süreç içinde bütçe üzerindeki kontrole bakan OConnor, Goldscheid ve Schumpeterle benzer ekilde feodal dönemde kamu mülkiyeti ve özel mülkiyet arasnda bir ayrm olmad n söyler21. Sanayi kapitalizminin geli mesiyle birlikte özel mülkiyet kendini özerk bir ekilde kurarken kamu mülkü artan ekilde kamunun kontrolüne geçmi tir. Bu geçi ayn zamanda bütçeleme ilkelerinde bir de i im anlamna da gelir (OConnor, 1973: 71). Ona göre Liberal dönemde geçerli bütçe ilkelerinden ilki ola an harcamalarn, devletin gelecekteki borçlarn ödemesini sa layacak fonlarn garanti altna alnmas için minimum düzeyde tutulmasdr. kinci ilke vergilemenin hem vergi sömürüsünü gizlemek hem de devleti özel çkarlarn kötüye kullanmndan korumak için dolayl olmasdr. Üçüncü ilke borçla finansmann ba ta sava olmak üzere istisnai durumlarla snrlandrlmasdr. Borçlanma konusunda bir di er ilke devletin özel borç alanlarla ayn artlarda borçlanmasdr. Dördüncü ilke, parann sadece geçici olarak yaratlmas veya para arznn yönetici snfn mutlak kontrolünde olmasdr. Sonuncu ve en önemli ilke ise denk bütçe ilkesidir. Bu sayede devletin ekonomik faaliyetlerine bir snrlama da getirilmi olur. Devlet kapitalizmi ve tekelci sanayi geli tikçe liberal devletin saylan bu bütçeleme ilkeleri de terk edilmi tir. De i ikliklerden biri dolayl vergilemenin do rudan vergilerle ikame edilmesidir. Bir di eri denk bütçe ilkesinin terk edilmesidir. Üçüncüsü ise konvertibl olmayan ka t paraya geçilmesi ve borçla finansmana yeni bir rol verilmesidir (OConnor, 1973: 71-72) Bütçenin finansmannda vergilerin oynad role ili kin olarak OConnor vergi ile finansman ekonomik sömürünün bir biçimi olarak görür ve bundan dolay vergilerin bir snf analizi sorunu oldu unu ileri sürer. Goldscheida atfla vergi sisteminin amacnn d sal koruma ile iktidar/güç ve baz snflarn di erleri kar snda zenginle tirilmesi (1925/1964: 203) oldu u görü üne katlr. Bundan dolay devletin, vergi yapsnn e itsiz içeri ini ve snf yapsnn sömürücü do asn gizlemek için adil bir vergileme biçimi kurmaya çal t n ileri sürer. Devletin bunu ba aramad durumda vergi isyan (ve bundan dolay snf isyan) ve devletin mali 21 olarak üretkendir. ki tür toplumsal sermaye vardr: toplumsal yatrm ve toplumsal tüketim. Toplumsal yatrm veri emek gücünün ve di er faktörlerin verimlili ini artrarak kar orann artran hizmetler ve projeleri içerir. Toplumsal tüketim ise kar oranlarnn yükselmesine yarayan emek ve di er faktörlerin yeniden üretim maliyetlerini azaltan proje ve hizmetleri kapsar. Toplumsal masraflar ise toplumsal uyumun devamn sa lamak için gerekli olan proje ve hizmetlerden olu ur. Buradaki amaç devletin me ruiyeti i levini sa lamaktr ( OConnor, 1973: 6-7). Feodal devletlerin bütçelerine bakld nda yükümlülükler altnda özel ve kamu harcamalarnn bir kar mn bulundu unu buna kant olarak gösterir (OConnor, 1973: 71). Mesut SERT 14 sorunlarnn (ve bundan dolay siyasal sorunlarnn) iddetlenmesi riski (OConnor, 1973: 203) oldu unu ileri sürer. Ona göre vergi sistemi snf sisteminin belirli bir biçimidir ve snflar ve siyasal güçler dengesindeki her önemli de i iklik vergi yapsnda yansmasn bulur. OConnor bununla ilgili iki tarihsel örnekten bahseder. lki Avrupada feodal dönemde kapitalizm geli tikçe burjuvazinin vergi sistemini, köylülü ü özel sermaye birikiminin gerekleri do rultusunda uyarlamann bir arac olarak kullanmasdr. kincisi ise Birle ik Devletlerde tarifeler üzerinde 1820li yllarda yürütülen mücadele ile ilgilidir. Güneyli çiftçi ve toprak sahipleri ile yükselen sanayi burjuvazisi arasndaki mücadelenin bir yansmas olarak tarifeler 1820lerin sonlarna kadar yükseltilirken ç Sava ta güneyin ma lup olmas sonucu 1830lardan itibaren dü ürüldü ünü söyler (OConnor, 1973: 203-204). Söz konusu de i ikliklerin topluma yansmas ise çe itli biçimler almaktadr. Bu çerçevede OConnor yönetici snflarn temel amacnn vergi sömürüsünü ideolojik olarak gizlemek, do rulamak22 veya rasyonalize etmeye [çal mak] (OConnor, 1973: 204) oldu unu ileri sürer. Sonuç ve Genel De erlendirme Burada ele alnd biçimiyle mali sosyoloji, günümüzde hâkim Maliye anlay nn, toplumsal gerçeklikten uzakla t ölçüde giderek açklama yetene ini yitirmesi kar snda; mali sorunlar toplumsal ba lam içinde ele almas açsndan ele tirel Maliye gelene i diyebilece imiz alann en önemli bile enlerinden biri olarak de erlendirilebilir. Maliye söz konusu oldu unda ele tirel bir gelene in varl ve hâkim yakla m kar sndaki gücü konusunda, iktisatla kar la trld nda, iyimser olmak güçtür. Neo-klasik iktisada Marksist ele tiriler yan sra evrimci ve kurumcu gelenekten yöneltilen ele tiriler, kimi zaman ders kitab bilgisi düzeyinde dahi kendisine yer bulurken; benzer eyi Maliye açsndan söylemek mümkün görünmemektedir. Bunda, Maliyenin kat disipliner yapya sk skya ba l kalarak d ar ile ba n büyük ölçüde koparmasnn etkili oldu u söylenebilir. D ar ile ili kisi açsndan bakld nda Maliyenin d arda tuttu u alanlarn ba nda tarih ve sosyoloji gelmektedir. Bu durum iktisat açsndan da büyük ölçüde geçerli olmakla birlikte; Maliyeyi farkl klan nokta, disiplinin kendi içinde, bu alanlar kapsar ekilde bilim yapma yöntemi konusunda bir tart mann da ya anmam olmasdr. Tarihle tek ili kisi, bilimin kendi tarihine ili kin olarak ders 22 OConnor hakim maliye yakla mnda vergileme ilkeleri olarak yer alan te vik etme, ödeme gücü ve yatay e itlik ilkelerini vergi sömürüsünün do rulanmas ilkeleri olarak görür (1973: 204). Maliyeye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler 15 kitaplarnn giri bölümlerinde birkaç sayfada yaplan açklamalarla snrl kalmakta ve bu sayede hâkim yakla m, bir anlamda, öncesiz klnmaktadr. Öncesizlikten daha da önemlisi, bilime bu yönlü bir yakla m, örtük olarak sonraszlk ya da alternatifsizli i ça r tran ideolojik bir i lev görmektedir. Yüzyl ba nda Maliyeye, tarih ve sosyolojiyi yeniden ça ran yakla mlarn önemi bu çerçevede de erlendirilebilir. Goldscheidn mali sorunlarn sosyolojik bir temelde ele alnmas gerekti ine yönelik analizine paralel ekilde Schumpeterin mali meseleleri toplumsal ba lam içinde ele alan yakla m, Maliyeyi yoksun oldu u tarihsel ve sosyolojik bir temele kavu turma açsndan önemli görünmektedir. Di er yandan Goldscheidn analizi ile birlikte ele tirel Maliye gelene inin Marksist ele tirilere de kap açt söylenebilir. Goldscheidn, her ne kadar içerden ele tirilse de, açk bir ekilde Marksizmden etkilenen analizi bu yönde ilk adm olarak da de erlendirilebilir. Bu ilk adm, OConnorn devletin mali krizi kavramsalla trmas bütünü içinde vergi ile finansman ekonomik sömürünün bir biçimi olarak ele almas ve vergi sistemini snf sisteminin belirli bir biçimi olarak ele alan analizi ile birlikte bir adm öteye ta nmakla birlikte günümüz açsndan bakld nda Maliyenin hâlâ ekonomi politi in konusu olmaktan uzak oldu u söylenebilir. KAYNAKÇA ANDIÇ, F. , S. Andç (1985/1999), An Exploration into Fiscal Sociology: Ibn Khaldun, Schumpeter, and Public Choice, in The Legacy of Joseph A. Schumpeter Volume II, H. Hahush (eds.), Edward Elgar, USA: 1999, pp. 199-214. BACKHAUS, J. (2002), Fiscal Sociology What For?, American Journal of Economics and Sociology, 61 (1), January 2002, 55-77. BLOCK, F. (1981), The Fiscal Crisis of the Capitalist State, Annual Review of Sociology, 7, 1981, 1-27. BELL, D. (1976), The Cultural Contradictions of Capitalism, Basic Books, New York, 1976. BOGGERI, M.L., J.W. Sundelson (1938), Italian Theories of Fiscal Science, Political Science Quarterly, 53 (2), Jun, 1938, 249-267. CAMPHELL, J.L. (1993), The State and Fiscal Sociology, Annual Review of Sociology 19, 1993, 163-185. 16 Mesut SERT GÜRKAN, C. (2011a), Marxn Ekonomi Politi inde Devlet Borcu ve Vergiler, içinde Kriz ve Maliye Dü üncesinde De i im: zzettin Öndere Arma an, A., Pnar vd. (der), SAV Yaynlar: stanbul, 2011, ss. 215-249. GÜRKAN, C. (2011b), Ekonomi Politik Olarak Kamu Maliyesi: Kavramsal ve Yöntembilimsel Bir nceleme, Toplum ve Bilim 121, Temmuz 2011, 174-200. GOLDSCHEID, R. (1925/1964), A Sociological Approach to Problems of Public Finance, in Classics in the Theory of Public Finance, R. Musgrave, A Peacock (eds), London St Martin Pres, 1964, pp. 202-13. HODGSON, G. M. (2001), How Economics Forgot History: The Problem of Historical Specificity in Social Science, Routledge: London and New York, 2001. BN HALDUN (1990), Mukaddime, 2 Cilt, Çev. Z.K. Ugan, M.E.B. Yaynlar, stanbul: 1990-1991. MANN, F. K. (1943), The Sociology of Taxation, The Review of Politics, 5 (2), 1943, 225-235. MUSGRAVE, R.A. (1959), The Theory of Public Finance, A Study in Public Economy, McGraw-Hill, New York, Toronto, London: 1959. MUSGRAVE, R. A. (1980), Theories of Fiscal Crisis: An Essay in Fiscal Sociology, in H. Aaron, M. Boskin (eds.), The Economics of Taxation, The Brooking Institution, Washington: 1980, pp. 361-390. MUSGRAVE, R.A. (1992), Schumpeters Crisis of the Tax State: An Essay in Fiscal Sociology, Journal of Evolutionary Economics, 2, 89-113. MUSGRAVE, R., PEACOCK, A. (eds) (1964), Classics in the Theory of Public Finance, London St Martin Pres, 1964. OCONNOR, J. (1973), The Fiscal Crisis of The State, St. Nartin Pres, New York: 1973. PADGET, J. H. (1981), Hierarchy and Ecological Control in Federal Budgetary Decision Making, The American Journal of Sociology, 87 (1), 1981, 75-129. SERT, M. (2010), Ulus Devlet ve Vergiler: Kar la trmal Tarihsel Bir Analiz, Yaynlanmam Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi SBE., 2010. SCHUMPETER, J. (1918/1991), The Crisis of Tax State, in R. Swedberg (eds.) Joseph A. Schumpeter: The Economics and Sociology of Capitalism, Princeton New Jersey: Princeton University Press, 1991, pp. 99-140. SELIGMAN, E.R. (1926), The Social Theory of Fiscal Science I, Political Science Quarterly, 41 (2), June 1926, 193-218.