“MAL YE”YE ALTERNAT F B R YAKLA IM OLARAK MAL

advertisement
Ekonomik Yakla m, Cilt : 22, Say : 81, ss.1-16
“MAL YE”YE ALTERNAT F B R YAKLA IM
OLARAK MAL SOSYOLOJ : ÖNCÜLER*
Mesut SERT**
Özet
Maliye’ye ele tirel bir yakla m olan mali sosyolojiyi üzerine olan bu
çal ma, bir disiplin olarak maliyenin ortaya çk ndaki Kt’a Avrupa’s ve AngloSakson gelenekler arasndaki farkll  temel hareket noktas olarak ele alr. Ortaya
çk sürecindeki bu farkll n, günümüz maliye disiplini açsndan belirleyici
oldu unu ileri sürer. Çal mada, Anglo-Sakson gelene in bir devam olarak, mali
sorunu teknik bir düzeye indirgeyip toplumsal ve tarihsel ba larndan kopuk bir
ekilde ele alan hâkim neo-klasik maliye yakla m kar snda; Kt’a Avrupa’s
gelene inden beslenen mali sosyolojinin alternatif olma özelli i, ilk öncüler olarak
ele alabilece imiz Goldscheid, Schumpeter ve O’Connor’n görü leri çerçevesinde
ele alnm tr.
Anahtar Kelimeler: Maliye, Mali Sosyoloji, Goldscheid, Schumpeter, O’Connor.
JEL Snflamas: H00, B10, N94, Z13.
Fiscal Sociology as an Alternative Approach to the Public Finance: Pioneers
Abstract
This article, as an alternative approach to the public finance which is about
fiscal sociology is started from the differences between the Continental Europe and
Anglo-Saxon tradition wherein the public finance emerged as an independent
discipline. It asserts that this discrepancy in emergence continuum is decisive in
contemporary public finance discipline. In this article the neoclassical public
finance approach that addresses financial issues by reducing it in technical field and
by breaking it up from its social and historical context will be evaluated critically by
the standpoints of Goldscheid, Schumpeter and O’Connor who could be taken as
pioneers.
Keywords: Public Finance, Fiscal Sociology, Goldscheid, Schumpeter, O’Connor.
JEL Classification: H00, B10, N94, Z13.
*
**
Büyük ölçüde “Ulus Devlet ve Vergiler: Kar la trmal Tarihsel Bir Analiz” ba lkl doktora tezine
dayanan bu çal ma, tez dan manm Prof. Dr. aya Ü ür’e çok ey borçludur.
Dr., Akdeniz Üniversitesi, . .B.F., Maliye Bölümü, [email protected].
Mesut SERT
2
Giri
Ba msz bir disiplin olarak “Maliye”nin1, ara trma konular, yöntemi ve
ba ta iktisat olmak üzere di er disiplinlerle olan ili kileri, tart lmaya de er bir
konu olarak görünmektedir. Bu tart maya, Türkiye özelinde Maliye bölümlerinin
üniversite örgütlenmesi içindeki konumu veya i gal etti i yeri dâhil etmek de pekâlâ
mümkündür.
Günümüz “Maliye” disiplinine genel olarak bakld nda, “Maliye”ye hâkim
yakla mn, iktisattaki neo-klasik yakla ma paralel ekilde, “mali” alan teknik bir
düzeye indirgeyip onu toplumsal, tarihsel ve snfsal ba larndan kopuk olarak ele
ald  söylenebilir. Bu açdan bakld nda iktisat için geçerli olan
“tarihsizle tirmenin” (Hodgson, 2001) benzeri Maliye için de geçerli görünmektedir.
Söz konusu tarihsizle tirme, bir yandan disiplinin kendi içindeki dü ünsel
geli iminin izlenememesi, bir ba ka ifadeyle Maliye Dü ünce Tarihi gibi bir alann
olmamas ile ilgiliyken; di er yandan mali sorunlar, ba ta tarih ve sosyoloji olmak
üzere di er disiplinlerle ili kisini dikkate almakszn her zaman ve her yerde geçerli
teoriler çerçevesinde açklamas ile ilgilidir.
“Maliye”’nin ba msz bir disiplin olarak Türkiye akademisinde i gal etti i
yer açsndan bakld nda ise giderek mali hukuk alanna sk m , mevzuat ve onun
yorumuna ili kin bilgi üreten bir alan oldu unu söylemek mümkün görünmektedir.
Oysa bir disiplin olarak “Maliye”’nin ortaya çk  sürecine yakndan
bakt mzda; günümüz hâkim “Maliye” yakla mna da kaynaklk te kil eden ve
mali sorunu teknik düzeyde ele alan Anglo-Sakson gelenek kar snda; günümüz
ele tirel “Maliye” anlay nn üzerine in a edilebilece i ve sorunu toplumsal, tarihsel
bütünlü ü içinde ele alan Kt’a Avrupa’s gelene i arasnda bir ayrm oldu u
söylenebilir.
Bu görü lerden hareketle olu turulan çal mada ilk olarak “Maliye”nin tarihi,
devletlerin
zenginli i
kar snda
uluslarn
zenginli i
eklinde
de
adlandrabilece imiz, 18. yy Kt’a Avrupas ve Anglo-Sakson gelenekler arasndaki
farkllklar temelinde açklanacaktr. Ardndan günümüzde hâkim “Maliye”ye
alternatif bir yakla m olarak ele alabilece imiz mali sosyoloji, ilk öncüler olarak
adlandrabilece imiz Goldscheid, Schumpeter ve O’Connor’n görü leri
çerçevesinde açklanacaktr. Sonuç bölümünde ise ele tirel gelene in günümüz
“Maliye” disiplinine yapaca  katklarn nitelikleri üzerinde bir de erlendirmede
bulunulacaktr.
1
Çal ma boyunca, literatürde Kamu Maliyesi olarak yer alan bilim dalnn, tanmlanmasna ili kin
sorunlar ve farkl yakla mlarn varl na i aret eder ekilde “Maliye” olarak kullanlmas tercih
edilmi tir.
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
3
1. “Maliye”’nin Tarihi ya da Devletlerin Zenginli i Kar snda Uluslarn
Zenginli i
Bir bilim olarak “Maliye”’nin ortaya çk sürecine bakt mzda günümüz
açsndan anlaml olan iki farkl gelenekten bahsetmek mümkün görünmektedir. Bu
çerçevede Kt’a Avrupas gelene i ile Anglo-Sakson gelene i arasnda bir farkllk
oldu u söylenebilir. Kt’a Avrupas’nda iktisadn bir disiplin olarak ortaya çk  18.
yy ba larna (1723) rastlar. Prusya kral Frederick’in kendi devlet memurlarn
yeti tirmek üzere Halle ve Frankfurt Üniversitelerinde Kameral bilimler alannda iki
bölüm açmasyla kurumsal anlamda iktisat e itimine ba lanm tr. Kameral bilimler
günümüz anlamyla kamu maliyesine kar lk gelmekle birlikte onun da ötesinde bir
anlam ta r. Söz konusu olan, daha ziyade temel olarak iktisat, devlet ve onun
kurumlarn ana kaynak olarak ele alan bir kamu maliyesidir.
Kamu maliyesi bilimi Kameral niteli i öncesinde, Goldscheid’n deyimiyle
“chrematistics”2 bir a amadan geçmi tir. Serematistik çal malarn özünde kraln
zenginli ini artrma amacnn yatt n ileri süren Goldscheid’a göre bu yakla m en
iyi ekilde XIV. Louis’nin “devlet benim” sözü özetler niteliktedir (Goldscheid,
1925/1964: 203).
Kt’a Avrupas gelene i açsndan bakld nda daha ortaya çk ndan
itibaren Kameral bilimler bütünü içerisinde ele alnan ktisat ve “Maliye” arasnda
yakn bir ili ki oldu u görülür. Bu ili ki ayn zamanda üniversitelerin kurumsal
örgütlenmelerinde de kendini gösterir. Almanca Staatswissenschaften3 olarak
adlandrlan bu bütünlüklü yap, sadece ktisat ve “Maliye”yi de il bunlarn yan sra
günümüz anlamyla, kamu yönetimi, siyaset bilimi, sosyoloji, tarih ve siyaseti de
içermektedir (Backhaus, 2002: 56).
Kt’a Avrupas’ndaki bu geli menin gerisinde ise “ekonomi politi in” temel
amacnn devletin zenginli i ve mutlulu unu artrmak oldu u eklindeki dü ünce yer
alr görünmektedir. Birey kar snda devleti esas amaç olarak gören geleneksel
Alman dü üncesinin bir yansmas olarak da de erlendirilebilecek bu dü ünce
biçiminde devletin zenginli i, dolayl olarak vatanda larnn da zenginli i anlamna
gelmektedir.
Buna kar n ngiltere’de devlet kar snda birey odakl liberal gelene e uygun
ekilde, iktisadn amac veya çk noktas, uluslarn zenginli inin nedeni ve
do asn incelemek olarak belirlenmi tir. Bu gelene in kurucularndan saylan
2
3
Aristoteles’te, kaynaklarn toplumun tüm üyelerinin uzun dönemli çkarlar do rultusunda yönetimi
anlamnda oikonomia kar snda ksa dönemli bireysel çkarlarn maksimizasyonu anlamnda
kullanlan chrematistics’in Türkçe kar l  olarak çal mann devam eden bölümlerinde “serematistik”
kullanlm tr.
Tam Türkçe kar l  olmamakla birlikte bu deyim Türkçe’de “Devletin iktisat bilimi” olarak
kar lanabilir.
4
Mesut SERT
Adam Smith, uluslarn zenginli inin kayna nda i bölümünü görmekle kalmaz;
devleti ele al  bakmndan da Alman gelene inden ayrlr. Bu yakla mda devlet,
iktisadi faaliyetin aktif bir katlmcs olmaktan ziyade kamu düzenini sa lama ve
vergileme gibi snrl i levler üstlenmi tir (Backhaus, 2002: 55-56).
Smith’in öncülü ünü yapt  klasik (liberal) iktisat gelene inde devlet, esas
olarak iktisadi faaliyetin d na itildi inden, temel iktisadi etkinlik iki alanla
snrlandrlm tr. Bir yanda hane içi ekonomisi (domestic household)
diyebilece imiz geçimlik ekonomi varken; di er yanda piyasa ekonomisi yer alr.
Bunlara ilaveten üçüncü bir faaliyet alan olarak kamu ekonomisinin (public
household) analize dâhil edilmesi ise görece daha yakn bir tarihe rastlar. 1920’lerde
özellikle Alman ve Avusturyal iktisatçlar tarafndan devlet maliyesi (state finance)
sorunlaryla ilgili olmak üzere kullanlan bu kavram, ça r trd  sosyolojik ima
nedeniyle Kamu Maliyesi ya da Kamu Kesimi kavramlarndan ayrlr4 (Bell, 1976:
220-221).
Kavramsal düzeyde var olan bu farkllk, günümüz “Maliye” biliminin
ara trma konular yan sra kulland  yöntem açsndan da önemlidir. “Maliye”’ye
hâkim olan yakla m, liberal gelene i takiple devletin gelir ve harcamalarn salt
birer iktisadi olgu olarak ele alp bunlarn gerisindeki mant  incelemekten ziyade
sorunu, gelir ve giderlerin bir denkle tirme arac olarak bütçe, piyasann
aksaklklarn gidermek üzere kamu müdahaleleri ve teknik bir gerekçeye
dayandrdklar kamu mallar ve d sallklar çerçevesinde ele alr. Bu yakla mda
devlet rasyonel bir aktör olarak ele alnd ndan maliye politikalar neo-klasik
etkinlik kriteri çerçevesinde incelenir. Yöntem açsndan bakld nda ise
günümüzde “Maliye” bilimi, yerle ik iktisat yakla myla paralel ekilde gerek
sosyoloji ve gerekse tarihle ba  koparlarak ele alnmaktadr. Bell’in deyi iyle;
“Kamu maliyesinin iktisat ve siyasetle bütünle mi bir teorisi bulunmad  gibi,
vergileme sorununda snflar ve gruplar arasnda yapsal çeli kinin sosyolojik bir
teorisi de yoktur” (1976: 221).
“Maliye” bilimini “eksik” oldu u sosyolojik ve tarihsel temele kavu turmaya
yönelik çabalarn 20. yy ba larnda hz kazand  söylenebilir. Söz konusu
“eksiklik” açktr ki yukarda bahsedilen geleneklerden günümüzde hâkim olan
Anglo-Sakson gelenek açsndan bakld nda bir eksikliktir. Kt’a Avrupas
4
Kamu Maliyesi ve Kamu Kesimi veya Kamu Ekonomisi kavramlar arasnda da kullanm açsndan
farkllklar vardr. Kamu maliyesinin geleneksel olarak devletin gelir ve harcama süreçlerini içerdi ini
ileri süren Musgrave bu kavramn ima etti i dar kapsam kar snda kamu ekonomisi kavramnn
kullanlmas gerekti ini dü ünür. Ona göre sorun salt devletin gelir ve harcamalarnn yer ald  bütçe
ile snrl olmayp bütçelerin kaynak tahsisi, gelir da lm, tam istihdam, fiyat istikrar ve büyüme gibi
genel ekonomi ile ili kilerini de kapsamaldr (Musgrave, 1959: 3-4).
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
5
gelene inde böyle bir eksiklikten ziyade Maliyenin ortaya çk ndan itibaren “mali
sosyoloji” oldu u ileri sürülebilir5.
2. Mali Sosyoloji: Öncüler
20. yy ba larnda özellikle Goldscheid ve Schumpeter’in katklaryla geli en
bir alan olmakla birlikte mali sosyolojinin kökenini daha gerilere götürmek mümkün
görünmektedir. Kökenler konusunda çe itli görü ler olmakla birlikte genel olarak
Bodin’in “mali [konular] devletin sinirleridir” (Aktaran: Padget, 1981: 76)
eklindeki görü üne sklkla referans yaplr6.
Günümüz hâkim “Maliye” anlay nn yöntemsel olarak kar snda yer almas
anlamnda ele tirel “Maliye” içinde de erlendirebilece imiz bir alan olarak mali
sosyoloji, en genel anlamda, vergiler ve harcamalarn siyasal, kültürel ve tarihsel
faktörler gibi ekonomik olmayan faktörlerden nasl etkilendi i ve bunlar nasl
etkiledi i üzerinde durur. Bu açdan bakld nda mali sosyoloji, di er
yakla mlardan, toplum ve devlet arasnda mali politikalar ve onlarn etkilerini
biçimlendiren karma k toplumsal etkile imler yan sra kurumsal ve tarihsel ba lam
üzerinde durmas noktasnda ayrlr (Camphell, 1993: 164). Padget’e göre ise mali
sosyoloji, e er var olacaksa, her eyden önce devlet ve toplum arasndaki
eklemlenme ile ilgilenmelidir. Bunun yan sra mali sosyoloji; (a) hükümetin
harcama ve/veya vergi politikasnn i lemesi ve geli mesinin tarihsel tanmlanmas
yan sra yapsnn kurumsal analizini, (b) sistem içindeki d sal gruplar ve/veya snf
çkarlarnn temsiliyet mekanizmalarnn analizini, (c) harcama ve vergileme
politikalarnn ekonomik büyüme, gelir da lm, gruplar aras ekonomik ili kilerin
düzenlenmesi ve siyasetin kendisinin de i en yaps gibi daha geni ölçekli sosyal
olgular üzerindeki etkilerinin nedensel analizini de içermelidir (1981: 76).
Mali sosyolojinin yüzyl ba nda özellikle I. Dünya Sava  sonrasnda
yaygnlk kazanmasnn gerisinde ise, sava n ba ta ma lup devletler olmak üzere
devletlerin finansman sistemleri üzerinde yaratt  ykm yer alr görünmektedir.
Sava finansman sistemi sadece Alman ve Avusturya ittifaknn devlet kurumlarn
tahrip etmekle kalmam ayn zamanda ma lup devletlerin sava öncesindeki
biçimiyle i levlerini yerine getiremeyece ini de göstermi tir (Backhaus, 2002: 58).
Bu noktada “yeni bir düzen”in nasl olmas gerekti ine yönelik tart malar içinde
5
6
Bu konuda önemli örneklerin ba nda Almanya’nn yan sra talya gelmektedir. talyan mali
gelene inde “ekonomik okul” kar snda “sosyolojik okul” diyebilece imiz alternatif bir yakla m daha
vardr. Bu konuda ayrntl açklamalar için (Boggeri, Sundelson, 1938)’e baklabilir.
Bir ba ka görü e göre mali sosyoloji kayna n 14. yy’da bn Haldun’da bulur. Bu konuda bir
kar la trma için: (Andç,Andç, 1985/1999)’a baklabilir. bn Haldun’un Mukaddime’sinin (1378)
çe itli bölümlerinde devletin mali meseleleri üzerinde durmu sa da özellikle Birinci Kitap’n 3.
Bölümü’nün 39. ve 41. alt ba lklar bu konuda referans olarak gösterilebilir ( bn Haldun, 1990).
Mesut SERT
6
ortaya çkan iki isim Goldscheid ve Schumpeter mali sosyolojinin öncüleri olarak da
ele alnabilir. Bir ba ka ola anüstü dönem olarak ele alabilece imiz 1970’li yllarda
ise mali sosyoloji kriz ba lamnda tekrar gündeme gelmi tir. Ya anan krizi farkl bir
ekilde de erlendiren O’Connor ise, “krizi te his etmekle kalmayp sosyolojik bir
ba lama [oturtmas]” (Block, 1981: 2) nedeniyle mali sosyolojinin bir ba ka öncüsü
saylabilir.
2.1. Goldscheid: Kamu Maliyesine Sosyolojik Yakla m
Kavram ilk kullanan ki i olan Goldscheid7, I. Dünya Sava  sonrasnda
ülkesinin ya ad  mali krizin toplumsal nedenlerini açklama ve krize alternatif
çözümler getirme amacndan hareket eder. Sorunu ele al biçimi açsndan
kendinden önceki yakla mlardan açk bir ekilde farklla an Goldscheid’a göre;
“sosyal bilimler bütünü içerisindeki en önemli eksikliklerimizden birisi mali
sosyoloji teorisinin olmamas ve kamu maliyesi sorununun sosyolojik temel
olmakszn ele [alnmasdr]” (1925/1964: 202).
Disipline sosyolojinin dâhil edilmesinin gereklili inin altn çizen
Goldscheid’a göre sosyolojik yakla m, kamu maliyesinin nesnel teorisinin temel
ko uludur. Her ne kadar “tarih, sosyoloji ve mali istatisti[ i] tek ba na kamu
maliyesi teorisini destekleyebilecek üç sütun” olarak görse de mali sosyolojinin
bunlardan en önemlisi oldu unu söyler. Çünkü ancak mali sosyoloji sayesinde
toplumlarn geli mesinde kamu gelirlerinin kökeni ve bile iminin oynad  rol
gösterebilir. (Goldscheid, 1925/1964: 206-207). Bu açdan bakld nda
Goldscheid’a göre mali sosyoloji, “belirli bir tarihsel kurulumda (historical setting)
devletin do as yan sra devletin finansman ve toplumsal geli me arasndaki
i levsel kar lkl ba mllk” olarak tanmlanr (Aktaran: Musgrave, 1992: 99).
Toplumlarn evrimi ile kamu gelirleri ve kamu harcamalar arasndaki
kar lkl etkile im üzerinde duran Goldscheid’n analizi açsndan önemli bir nokta,
gelir ve harcamalar bir bütün olarak ele almasdr. Ona göre; gelir ve harcama
arasndaki kar lkl birbirine ba mllk mekanizmas, kamu maliyesi biliminin
birincil meselesi olmaldr. Toplumun yapsndaki i levsel ili kileri aç a çkarma
gibi bir amac olan kamu maliyesi bilimi, gelir ve harcama arasndaki bu ili kinin
analizi yerine bunlarn yüzeysel kar la trmasna dayand  sürece bu amac
gerçekle tirmekten uzakla r. Oysa ona göre kamu maliyesinin bile enlerinin her
zaman ulusal ve toplumsal evrimde belirleyici etkisi olmu tur. 1917’de; “kamu
7
Goldscheid’n mali sosyoloji ile ilgili açklamalar esas olarak “Staatssozialismus oder
Staatkapitalismus” isimli 1917 çal masnda yer alr. Buradaki açklamalar onun 1925 tarihli “Staat,
öffentlichter Haushalt und Gesellschaft, Wesen und Aufgaben der Finanzwissenschaften vom
Standpunkte der Soziologie” ba lkl çal masndan Musgrave ve Peacock’un (1964) derlemesine
dayanmaktadr.
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
7
maliyesinin yazgsn oldu u gibi emekçilerin yazgsn da belirleyen tarihin bir
di er yönü daha vardr. Burada kimi uluslarn kalp at larn tüm çplakl yla
duyarken kimi toplumsal sefaletin kayna nda durur” der (Aktaran: Musgrave, 1992: 99).
Kamu maliyesinin bile enlerinin toplumsal evrimde oynad  rolü gösterirken
Goldscheid ilk olarak bilimin erken biçimi olan serematistikten ba lar. Ona göre
kamu maliyesi biliminin erken biçimi serematistiktir ve bu bilimin amac kraln
hazinesini zenginle tirmektir. Daha sonra ise salt gelir ve harcamalarla ilgili
kameralistik bir bilim haline gelmi tir.
Kamu maliyesi bilimindeki bu evrimle devletin karakterindeki de i imi de
açklayan Goldscheid’a göre; erken dönemde bir yandan kraln ki isel mal varl 
günümüz devletinkinden çok daha büyük iken; di er yandan günümüzde oldu u gibi
kamusal hizmetler de yaygn olmad ndan bütün olarak krallar [devlet olarak da
okunabilir] günümüzle kar la trld nda daha zengindir. Vergilere yer olmayan
böylesine bir ortamda ö ür (tithes), gümrük resmi gibi uygulamalar ikincil
önemdedir ve sadece kamu mülklerine ekleme ya da sava , yöneticilerin yanl
idaresi veya savurganlklar gibi ola and  harcamalar kar lama amacyla
salnrlar8 (Goldscheid, 1925/1964: 203).
Goldscheid’a göre Otuz Yl Sava lar sonrasnda sava finansman nedeniyle
ortaya çkan bütçe ihtiyaçlarnn art  ve ülkelerin sava ta gördü ü a r tahribat,
ekonomi politikalar alannda yeni yakla mlarn ortaya çkmasna neden olmu tur.
Goldscheid’n “devletin mülksüzle mesi” olarak adlandrd  bu süreç sonunda
mülklerini kaybederek fakirle en devlet büyük ölçüde borç ve vergiye ba ml hale
gelmi tir. Fakir devleti yaratan, Goldscheid’a göre geli kin kapitalizmdir ve kapitalizmin
erken biçiminde kamu maliyesi ve vergi sistemi belirleyici bir rol oynar.
Bu belirleyicilik üzerinde ilk defa, kamu borçlarnn sermaye birikiminin
kaldrac oldu unu söyleyen Marx, dursa da Goldscheid’a göre bu büyük
öngörüsünü bütün doktrini içinde kurmay ba aramam tr (1925/1964: 203-204 )9.
Marx’n bu konudaki “eksikli ini” giderme amacnda olsa da Goldscheid’n
yakla m Marksistler tarafndan ele tirilmi tir. Ücretli eme in mülksüzle mesinden
ziyade devletin mülksüzle mesine yapt  vurgu yan sra devletin vergi ve borca
ba ml hale gelmesine çözüm önerisi olarak getirdi i devletin mülklerine yeniden
kavu turulmas eklindeki öneri Marksistler tarafndan ele tirilmi tir.
8
9
Vergilerin geçici nitelikten kalc niteli e dönü mesiyle ilgili olarak F.K.Mann, modern maliye
tarihinde vergi kavramnn iki önemli de i im geçirdi ini söyler. 16.yy’dan 18.yy’a kadar olan dönem
boyunca vergi toplama acil zamanlarda ba vurulan ve mümkün olan en ksa zamanda kamu
mülklerinden elde edilen gelirle de i tirilen geçici bir çare olarak görülürken zamanla kalc bir boyut
kazanm tr (Mann, 1943: 225).
Marx’n kamu maliyesine ili kin dü üncelerinin sadece devlet borcu üzerine olmad na ili kin
kapsaml bir çal ma için (Gürkan, 2011a)’e baklabilir.
Mesut SERT
8
Goldscheid’a getirilen bir di er ele tiri ise yakla k ayn dönemde yazan
Seligman’dan gelmi tir. Maliye biliminin toplumsal teorisini yapmaya çal t n
ifade eden Seligman yakla mnn Goldscheid’n mali sosyolojisiyle
kar trlmamas gerekti ini özellikle belirtir. Ona göre Goldscheid’n mali
sosyolojisi iki önermeye dayanr ki; bunlardan ilki yeni de ilken, ikincisi yeni
olmasna ra men yanl tr.
Seligman’a göre ilk önerme, bütün vergilerin sava zamanlarnda
uygulanmaya konuldu undan hareketle Maliye biliminin bar bilimi olmaktan
ziyade sava bilimi oldu u yönündeki görü tür. Oysa vergilerin ço unun sava
harcamalarn finanse etmek için uygulamaya konuldu u do ru olmakla birlikte;
sava bir kural olmaktan ziyade gerçekte istisnadr ve bu açdan bakld nda Maliye
bilimi gerçekte bir bar bilimidir.
Seligman’n ele tirdi i ikinci önerme ise Goldscheid’n “devletin
mülksüzle mesi”ne ili kin görü leridir. Ona göre bu görü yanl tr, çünkü
günümüzde devlet “ekonomik olarak etkinsizdir” ve bundan dolay siyasal olarak
zayftr. Devletin yoksullu u görü ü, temel olarak ortaça a özgüdür ve siyasal
ya amn modern demokratik kavramsalla trmasnda yer alamaz. Seligman’a göre
“e er mali sosyoloji bu demekse sosyolojiyi maliye bilimiyle daha az birle tirmek
her ikisi için de daha iyi olacaktr” (Seligman, 1926: 194 ).
2.2. Schumpeter: Vergi Devleti
Mali sosyolojinin öncüllerinden sayabilece imiz bir ba ka isim olan
Schumpeter de Goldscheid’la ayn dönemde benzer sorunlar üzerine durur. Sava
sonras Avusturya’snn ya ad  mali ykm her ikisi için de ba langç noktas
olmakla birlikte soruna getirdikleri çözüm konusunda farklla tklar söylenebilir 10.
Schumpeter’in bu konudaki önemli katks 1918 tarihli The Crisis of The Tax
State’de yer alr11. Çal masnn da temelini olu turan vergi devleti kavramn
Schumpeter gerçekte piyasa sistemiyle özde anlamda kullanr. Ona göre vergi
devletinin yükseli i ile kapitalizmin yükseli i benzer süreçlerin parçalardr
(Musgrave, 1980: 364). Vergi devleti, I. Dünya sava  sonrasnda bir krizle kar 
kar yadr ve bu krizin nedenlerini ara trr. Onun yakla mnda kriz basit bir bütçe
krizi olmayp nedenleri daha derinlerde, Avusturya toplumunun yapsal zayfl nda
10
11
Schumpeter, Goldscheid gibi ya anan sorunlarn ekonomik düzende temel de i iklikler olmakszn
çözülemeyece i görü üne katlmaz. Bu açdan bakld nda Schumpeter’in bu çal mas Goldscheid’la
polemik niteli indedir.
Schumpeter bu çal masn yeni kurulan Avusturya Cumhuriyeti’nin Renner ba kanl ndaki koalisyon
hükümetinde Maliye Bakan olmasndan bir yl önce yazm tr. lk olarak Viyana Sosyoloji
Toplulu unda sunulan bu çal ma, mali sosyoloji olarak adlandrlan yeni bir disiplinin temellerini
olu turmay önermekteydi (Musgrave, 1992: 90).
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
9
yer alan bir krizdir. Yakla mn mali sosyolojiye yakla tran unsur bu noktada
gizlidir. Ona göre bütçe verilerinin yüzeysel gerçe inin ötesine geçti imizde mali
sorunlar ile toplumsal yap arasndaki ba lant noktalar ortaya çkar ki; asl
yaplmas gereken bunlar arasndaki tarihsel kar lkl etkile imin incelenmesidir12
(Musgrave, 1992: 90).
Mali sorunlar Schumpeter’e göre “toplumlar incelemede iyi bir ba langç
noktasdr” (1918/1991:101). Özellikle I. Dünya Sava  sonras Avusturya’snn da
içinde bulundu u gibi, eski biçimlerin ortadan kalkp yeni yaplarn yükselmeye
ba lad  dönemlerde mali meselelerin önemi daha da ön plana çkar. Schumpeter’e
göre 20. yy ba larnda yklan eski düzen, kökleri 16. yy’a dayanan vergi devletidir.
Schumpeter’in yakla mnda mali sorunlarn önemi toplumlarn ya ad 
de i imlerin nedeni olmaktan ziyade belirtileri olmalarnda gizlidir (1918/1991:
101) Bu konuda örnek olarak Schumpeter “bütçenin nasl okunmas gerekti ini bilen
ve uluslararas piyasalardaki geli meleri dikkatli bir ekilde izleyen bir ki i dünya
sava nn geli ini en az on yl önceden görür” (1918/ 1991: 101) der.
Avusturya ve Almanya’nn feodal toplumlarnn incelenmesinde bu
belirtilerin üzerinde duran Schumpeter’in temel hareket noktas, bu toplumlarn
yükseli leri ve dü ü lerinin mali nedenlerinin neler oldu u ve bu toplumlarn
modern vergi devletlerine geçi süreçleri üzerinedir (Musgrave, 1992: 91).
Açklamalarna Avrupa feodalizminin parçal yapsndan ba layan
Schumpeter’e göre güç/iktidar, prensler ve lordlar arasnda bölünmü tür ve hiç biri
mutlak yönetici de ildirler. Her birinin egemenlik sürdü ü bölgeyi ki isel mülkü
(patrimonium) olarak görmesinin bir sonucu olarak yönetimin bütün maliyetlerine
de kendileri katlanr. Temel gelir kaynaklar ise kendi topraklarndan elde etti i
ürünler ve serflerinin yapt  ödemelerdir. 13. yy’dan itibaren nakit olarak yaplan
bu ödemeler, 16. ve 17.yy’a kadar prenslik ekonomisinin en temel gelir kayna n
olu tururlar (Schumpeter, 1918/1991: 104) Bunun yan sra vasallardan gelen
hediyeler, kilise katklar ve baz feodal haklardan da yararlanmakla birlikte bunlarn
hiçbiri vergi de ildir. Feodal Avrupa’da özel ve kamusal hukuk arasnda bir ayrm
olmad  gibi özellikle vergileme gibi bir kavram da henüz yoktur (Schumpeter,
1918/1991: 103-104).
sava
12
13
14. ve 15.yy boyunca devam eden bu sistemin sürdürülmesi özellikle artan
maliyetleri nedeniyle gittikçe zorla r13. Sava maliyetlerinin art n
Ancak O’Connor Schumpeter’i bu konuda ele tirir ve onda “bütçe a r ve çplak gerçeklerin toplanmas
olmasna ra men henüz sosyolojinin bir alan de ildir” der (O’Connor, 1973: 4).
Schumpeter bu süreçte etkili olan di er unsurlar, yönetimin etkinsizli i ve sarayn savruklu u olarak
sayar.
10
Mesut SERT
Schumpeter basit bir ekilde barutun icad gibi bir nedene ba lamaz14. Ona göre
sorun daha derinlerde, feodal ili kilerin çözülü ünde yatar. “Tersine döndürülemez
toplumsal de i iklikten kaynakl a ikâr, kaçnlmaz ve süre giden ba arszlklar”
(Schumpeter, 1918/1991: 106) bu süreçte etkendir.
16. yy’a gelindi inde Schumpeter’in “ki ili in mirasla mas” (1918/1991:
106) (patrimonialization of the personality) olarak özetledi i süreç sonunda bir
yandan fief fiili olarak miras konusu olurken; di er yandan vasallar giderek kendini
lord olarak hissetmeye ba lam lardr. Böylesine bir düzende feodal ba llk
temeline dayal bir askeri sistemin sürdürülmesi güçle mi ve paral ordularn önemi
giderek artm tr. Eski düzenin ortadan kalkmasyla birlikte geleneksel finansman
biçimleri yetersiz hale gelmi , düzenin mali temeli sürdürülemez olmu tur. Bunun
hazinelere yansmas ise prenslerin borç bata na saplanmas eklinde olmu tur
(Schumpeter, 1918/1991: 105-106).
Daha fazla borçlanmann mümkün olmad  durumda ise prensler ile
malikâneler arasndaki ili kiler de i meye ba lam tr. Prenslerin malikânelerden
vergisel bir talebinin olmayaca n kabul etmesi ve bunu yazl bir ekilde garanti
altna (letters of indemnity) almas15 yeni bir dönemin ba langcnn da göstergesidir.
Bu yeni dönem “bütün ki isellikleri içine alan ve her bir ailenin bireysel
ekonomisinin kendi varl nn merkezi oldu u…” (Schumpeter, 1918/1991: 106) bir
dönemdir. Artk prensler ba ta sava lar olmak üzere ya adklar sorunlarn salt kendi
sorunlar olarak görülemeyece ini, bunlarn “ortak gereklilik”ler konusu oldu unu
ileri sürerler. Schumpeter’e göre vergi devletini yaratan da bu “ortak gerekliliktir”
(1918/1991: 106).
Devlet bir varlk, toplumsal bir kurum olarak var olduktan sonra kendini daha
da geli tirir ve faaliyetlerini geni letir. levleri çe itlenen devlet, ortak ihtiyaçlarn
kar lanmas için gerekli kaynaklar sa lamak amacyla vergi toplamann ötesinde
ba ka i levler de üstlenir. Bireylerin ekonomik ya amlarn sürdürebilmeleri için
gerekli transfer mekanizmalarn sa lamak bu çe itlenen i levlerden birisidir.
Schumpeter’e göre modern devletin ya amnda mali taleplerin temel belirleyici
olmasnn nedeni bu noktada gizlidir (1918/1991: 110).
Gelinen yeni a amada artk devlet ve toplumsal gerçeklik sadece mali bak
açsyla anla lamaz ve maliye hizmet edici bir araç haline gelir. Schumpeter’e göre
“E er maliye modern devleti yaratm ve ksmi olarak biçimlendirmi se artk onun
bir parças olarak devlet onlar biçimlendirir ve geni letir” (Schumpeter, 1918/1991:
110-111).
14
15
De i imleri ate li silahlarn/barutun icad gibi bir nedene ba lamay Schumpeter lise ders kitaplarna
özgü bir açklama biçimi olarak ele tirir (1918/1991: 105).
ngiltere örne inde bu geli meler daha erken tarihli Magna Charta’da ifadesini bulur.
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
11
Vergi devleti artan yönetim ve sava maliyetlerini kar layabilmesine ra men
bireylerin kamu harcamalarna yönelik artan talepleri ile özel mülkiyet ve ya am
biçimlerine ili kin bütünüyle yeni fikirler tarafndan kontrol edilir. Ayrca devletin
mali potansiyeli özel ekonominin vergilendirilebilir kapasitesi tarafndan snrlanr.
Söz konusu bu snrlar vergi devletinin ya amasn zorla tran krizi yaratr ve vergi
devleti giderek da lr (Schumpeter, 1918/1991: 116).
Vergi devletini krize götüren süreçte Schumpeter’in temel vurgusu
Goldscheid’a benzer ekilde devletin özel sektöre ba mll  üzerinedir. Ancak
onun kastetti i ba mllk farkldr ve bu farkllk kendini krize yönelik çözüm
önerisinde de gösterir. Schumpeter’e göre özel sektör üretimin özel getirisi ile
ilgilendi inden, vergileme, ekonomik güdüye bir müdahale anlamna gelir. Özellikle
devletin gelir ihtiyacnn artt  zamanlarda bu müdahale daha fazla sürdürülemez ve
vergi devleti çöker (Musgrave, 1980: 364). Bunu engellemenin yolu olarak
Schumpeter, Goldscheid’n tersine sistem içi çözümden yanadr. Özellikle bakanl 
srasnda hazrlad  reform plan büyük ölçüde devletin gelir kaynaklarn artrmaya
çal rken bunun özel ekonomi üzerinde yarataca  olumsuz etkileri de en aza
indirmeyi amaçlamaktadr16 (Musgrave, 1992: 93).
2.3. O’Connor: Devletin Mali Krizi
Yüzyl ba nda Goldscheid ve Schumpeter’in önemli katklar sonrasnda
mali sosyoloji uzunca süren bir sessizlikten sonra 1970’lerde krizle birlikte tekrar
gündeme gelmi tir. Bu dönemde özellikle O’Connor’un katklar önemlidir17.
O’Connor’la birlikte “mali kriz” kavram iktisat ya da Maliyenin konusu olmaktan
çkp sosyolojinin konusu haline gelmi tir. O’Connor’n bu süreçte katks krizi basit
bir ekilde belirlemek ve te his etmekten öte sosyolojik ba lama oturtmu olmasdr.
O’Connor’a göre mali kriz, basit bir ekilde hükümet gelirleri ve harcamalar
arasndaki orantszlk olmayp; daha ziyade geli mi kapitalist ülkelerde devletin ve
16
17
Schumpeter’in hazrlad  reform plannn temel vurgusu borçlar yeniden yaplandrmak, bütçe
dengesini sa lamak ve yabanc sermaye çekmek üzerinedir. Sermaye vergisi öngören plan bu sayede
bir yandan a r likiditeyi çekip ulusal para biriminin yabanc para birimleri kar snda de er kazanmas
yoluyla güçlü para yaratmay amaçlarken; di er yandan orta gelir düzeyi üzerindeki gelir vergisini
güçlendirmek, yüksek gelir düzeyindeki oranlar sabitlemek ve zorunlu olmayan mallardaki dolayl
vergileri artrmay kapsayan vergi reformu sayesinde borçlarn uzun vadede geri ödenebilmesini
sa lamaya çal r. Yeniden kurulum sürecinde sermayenin rolünü korumaya yönelik bu öneri,
ekonominin ksmi sosyalizasyonunu amaçlayan kabinenin sosyalistlerinden yeterli deste i görememi
ve Schumpeter sekiz aylk bir çal madan sonra kabineden ayrlm tr (Musgrave, 1992: 93).
Onun öncesinde 1940’larda F.K. Mann eliyle sosyolojinin tekrar mali sorunlar incelemeye dâhil
edildi i söylenebilir. Vergilerin ekonomik i levi yan sra toplumsal kontrol i levinin de oldu unu ileri
süren Mann’a göre; bu sayede vergiler artk sadece ekonomik alann bir özelli i olmaktan çkp
sosyolojinin alanna girmeye ba lam tr (Mann, 1943: 225-226).
12
Mesut SERT
ekonomin i leyi i arasndaki daha temel bir çat may ifade eder (Block, 1981: 2-3).
Söz konusu çat mann gerek nedenleri gerekse yansmalarnn hükümet
bütçelerinde görülebilece ini ileri süren O’Connor “[bunu] açklayan dü ünme
yöntemleri geli tirmeye” (O’Connor, 1973: 3) çal r. Bu çerçevede yerle ik kamu
maliyesi literatürünün ele ald  biçimiyle sorunu bir optimalite sorunu olarak ele
almaktan18 ziyade bütçenin “ekonomi politik anlamn ke fetmeye” (O’Connor,
1973: 3) çal r.
Bütçeye yakla mn hükümet veya devlet maliyesinin19 sosyolojik
temellerini ara trma anlamna gelen mali politika (fiscal politics) olarak adlandrr.
Ona göre mali politikann temel sorunu, devlet maliyesinin ve harcamalarnn hacmi
ve tahsisini ve vergi yükünün çe itli ekonomik snflar arasnda da lmn yöneten
ilkelerin ke fedilmesidir (O’Connor, 1973: 3). Sorunu Marksist bir perspektiften ele
alan O’Connor söz konusu ilkelerin “piyasa kurallarndan ziyade snf ve gruplar
arasndaki ekonomik çat ma” (1973: 2) tarafndan belirlendi ini ileri sürer.
O’Connor’a göre piyasa mekanizmasnn devlet harcamalar ve
programlarnn miktar, bile imi, yöntemi ve da lmnn belirlenmesinde do rudan
bir rolü yoktur. Tekelci sermaye bu rolü devletin kar lamakla yükümlü oldu u
ihtiyaçlar kar l  bütçede harcama kalemleri olu turma dolaymyla gerçekle tirir.
Söz konusu ihtiyaçlar, hizmetleri de kapsar ekilde maddi üretime dönü türen
mekanizmalar ise özel piyasa alannda hâkim olan mekanizmalardan oldukça
farkldr. Sermaye, üretimi piyasa için organize edip sadece kâr beklentisi oldu u
durumda emek gücü istihdam ederken; devlet yönetimi, çe itli siyasal kararlara
ba ldr. Bu siyasal kararlar ise belirli toplumsal ili kiler çerçevesi içinde ve
toplumsal, ekonomik ve siyasal çat malarn birer sonucudur (O’Connor, 1973: 64).
O’Connor’n kriz açklamasnn temelinde kapitalist bir devletin birbiriyle
çeli en iki temel i levi oldu u görü ü yatar. Birikim ve me ruiyet i levleri olarak
adlandrd  bu i levlere göre devlet, bir yandan sermaye birikiminin mümkün
olaca  ko ullar sa lama ve bunu sürdürme zorunda iken (birikim i levi) ayn
zamanda toplumsal uyumun ko ullarn da sa lamak ve sürdürmek (me ruiyet
i levi) zorundadr20. O’Connor’a göre kapitalist devlet kendi zorlayc güçlerini bir
18
19
20
Bu çerçevede O’Connor Musgrave’i örnek verir. Musgrave’in ünlü kitabnda (Theory of Public
Finance 1959) meseleyi kamu kesiminin (public household) normatif veya optimal teorisi olarak ortaya
koydu unu söyler (O’Connor, 1973:4).
Kamu maliyesi söyleminin yerle ik Ortodoks iktisadn ideolojik içeri ine ba l oldu unu söyler ve
bunun yerine devlet maliyesi kavramn kullanr. Benzer gerekçeyle O’Connor kamu kesimi yerine de
devlet kesimi ifadesini kullanr. Bunun nedeni olarak ise; böylesine bir kullanmn “kamu”nun gerçekte
ne oldu u ve finansal i lemlerin devlet sektöründe nasl gerçekle ti ini ara trmad n söyler. Ona
göre örne in sözde kamu yatrm denilen ey özel yatrmn belirli bir biçiminden ba ka bir ey
de ildir (O’Connor, 1973: 10).
O’Connor’n yakla mnda devlet harcamalarnn ikili bir karakteri vardr. Toplumsal sermaye ve
Toplumsal masraflar. Toplumsal sermaye karl özel birikimi gerektirecek harcamalardr ve dolayl
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
13
snf aleyhine di er snfn birikimi için kulland nda me ruiyetini kaybeder ve bu
noktada kriz ortaya çkar (O’Connor, 1973: 6).
Ona göre mali krizi anlamak için önemli noktalardan biri bütçe kontrolü ve
politikalarndaki de i imin kar lkl uyumudur. Tarihsel süreç içinde bütçe
üzerindeki kontrole bakan O’Connor, Goldscheid ve Schumpeter’le benzer ekilde
feodal dönemde kamu mülkiyeti ve özel mülkiyet arasnda bir ayrm olmad n
söyler21. Sanayi kapitalizminin geli mesiyle birlikte özel mülkiyet kendini özerk bir
ekilde kurarken kamu mülkü artan ekilde kamunun kontrolüne geçmi tir. Bu geçi
ayn zamanda bütçeleme ilkelerinde bir de i im anlamna da gelir (O’Connor, 1973: 71).
Ona göre Liberal dönemde geçerli bütçe ilkelerinden ilki ola an
harcamalarn, devletin gelecekteki borçlarn ödemesini sa layacak fonlarn garanti
altna alnmas için minimum düzeyde tutulmasdr. kinci ilke vergilemenin hem
vergi sömürüsünü gizlemek hem de devleti özel çkarlarn kötüye kullanmndan
korumak için dolayl olmasdr. Üçüncü ilke borçla finansmann ba ta sava olmak
üzere istisnai durumlarla snrlandrlmasdr. Borçlanma konusunda bir di er ilke
devletin özel borç alanlarla ayn artlarda borçlanmasdr. Dördüncü ilke, parann
sadece geçici olarak yaratlmas veya para arznn yönetici snfn mutlak
kontrolünde olmasdr. Sonuncu ve en önemli ilke ise denk bütçe ilkesidir. Bu
sayede devletin ekonomik faaliyetlerine bir snrlama da getirilmi olur. Devlet
kapitalizmi ve tekelci sanayi geli tikçe liberal devletin saylan bu bütçeleme ilkeleri
de terk edilmi tir. De i ikliklerden biri dolayl vergilemenin do rudan vergilerle
ikame edilmesidir. Bir di eri denk bütçe ilkesinin terk edilmesidir. Üçüncüsü ise
konvertibl olmayan ka t paraya geçilmesi ve borçla finansmana yeni bir rol
verilmesidir (O’Connor, 1973: 71-72)
Bütçenin finansmannda vergilerin oynad  role ili kin olarak O’Connor
vergi ile finansman ekonomik sömürünün bir biçimi olarak görür ve bundan dolay
vergilerin bir snf analizi sorunu oldu unu ileri sürer. Goldscheid’a atfla vergi
sisteminin amacnn “d sal koruma ile iktidar/güç ve baz snflarn di erleri
kar snda zenginle tirilmesi” (1925/1964: 203) oldu u görü üne katlr. Bundan
dolay devletin, vergi yapsnn e itsiz içeri ini ve snf yapsnn sömürücü do asn
gizlemek için adil bir vergileme biçimi kurmaya çal t n ileri sürer. Devletin bunu
ba aramad  durumda “vergi isyan (ve bundan dolay snf isyan) ve devletin mali
21
olarak üretkendir. ki tür toplumsal sermaye vardr: toplumsal yatrm ve toplumsal tüketim. Toplumsal
yatrm veri emek gücünün ve di er faktörlerin verimlili ini artrarak kar orann artran hizmetler ve
projeleri içerir. Toplumsal tüketim ise kar oranlarnn yükselmesine yarayan emek ve di er faktörlerin
yeniden üretim maliyetlerini azaltan proje ve hizmetleri kapsar. Toplumsal masraflar ise toplumsal
uyumun devamn sa lamak için gerekli olan proje ve hizmetlerden olu ur. Buradaki amaç devletin
me ruiyeti i levini sa lamaktr ( O’Connor, 1973: 6-7).
Feodal devletlerin bütçelerine bakld nda yükümlülükler altnda özel ve kamu harcamalarnn bir
kar mn bulundu unu buna kant olarak gösterir (O’Connor, 1973: 71).
Mesut SERT
14
sorunlarnn (ve bundan dolay siyasal sorunlarnn) iddetlenmesi riski” (O’Connor,
1973: 203) oldu unu ileri sürer.
Ona göre vergi sistemi snf sisteminin belirli bir biçimidir ve snflar ve
siyasal güçler dengesindeki her önemli de i iklik vergi yapsnda yansmasn bulur.
O’Connor bununla ilgili iki tarihsel örnekten bahseder. lki Avrupa’da feodal
dönemde kapitalizm geli tikçe burjuvazinin vergi sistemini, köylülü ü özel sermaye
birikiminin gerekleri do rultusunda uyarlamann bir arac olarak kullanmasdr.
kincisi ise Birle ik Devletlerde tarifeler üzerinde 1820’li yllarda yürütülen
mücadele ile ilgilidir. Güneyli çiftçi ve toprak sahipleri ile yükselen sanayi
burjuvazisi arasndaki mücadelenin bir yansmas olarak tarifeler 1820’lerin
sonlarna kadar yükseltilirken ç Sava ta güneyin ma lup olmas sonucu
1830’lardan itibaren dü ürüldü ünü söyler (O’Connor, 1973: 203-204).
Söz konusu de i ikliklerin topluma yansmas ise çe itli biçimler almaktadr.
Bu çerçevede O’Connor yönetici snflarn temel amacnn “vergi sömürüsünü
ideolojik olarak gizlemek, do rulamak22 veya rasyonalize etmeye [çal mak]”
(O’Connor, 1973: 204) oldu unu ileri sürer.
Sonuç ve Genel De erlendirme
Burada ele alnd  biçimiyle mali sosyoloji, günümüzde hâkim Maliye
anlay nn, toplumsal gerçeklikten uzakla t  ölçüde giderek açklama yetene ini
yitirmesi kar snda; mali sorunlar toplumsal ba lam içinde ele almas açsndan
ele tirel Maliye gelene i diyebilece imiz alann en önemli bile enlerinden biri
olarak de erlendirilebilir.
Maliye söz konusu oldu unda ele tirel bir gelene in varl  ve hâkim
yakla m kar sndaki gücü konusunda, iktisatla kar la trld nda, iyimser olmak
güçtür. Neo-klasik iktisada Marksist ele tiriler yan sra evrimci ve kurumcu
gelenekten yöneltilen ele tiriler, kimi zaman ders kitab bilgisi düzeyinde dahi
kendisine yer bulurken; benzer eyi Maliye açsndan söylemek mümkün
görünmemektedir. Bunda, Maliyenin kat disipliner yapya sk skya ba l kalarak
“d ar” ile ba n büyük ölçüde koparmasnn etkili oldu u söylenebilir.
“D ar” ile ili kisi açsndan bakld nda Maliyenin d arda tuttu u
alanlarn ba nda tarih ve sosyoloji gelmektedir. Bu durum iktisat açsndan da
büyük ölçüde geçerli olmakla birlikte; Maliyeyi farkl klan nokta, disiplinin kendi
içinde, bu alanlar kapsar ekilde bilim yapma yöntemi konusunda bir tart mann da
ya anmam olmasdr. Tarihle tek ili kisi, bilimin kendi tarihine ili kin olarak ders
22
O’Connor hakim maliye yakla mnda vergileme ilkeleri olarak yer alan te vik etme, ödeme gücü ve
yatay e itlik ilkelerini vergi sömürüsünün do rulanmas ilkeleri olarak görür (1973: 204).
“Maliye”ye Alternatif Bir Yakla m Olarak Mali Sosyoloji: Öncüler
15
kitaplarnn giri bölümlerinde birkaç sayfada yaplan açklamalarla snrl kalmakta
ve bu sayede hâkim yakla m, bir anlamda, öncesiz klnmaktadr. Öncesizlikten
daha da önemlisi, bilime bu yönlü bir yakla m, örtük olarak sonraszlk ya da
alternatifsizli i ça r tran ideolojik bir i lev görmektedir.
Yüzyl ba nda Maliye’ye, tarih ve sosyolojiyi “yeniden” ça ran
yakla mlarn önemi bu çerçevede de erlendirilebilir. Goldscheid’n mali sorunlarn
sosyolojik bir temelde ele alnmas gerekti ine yönelik analizine paralel ekilde
Schumpeter’in mali meseleleri toplumsal ba lam içinde ele alan yakla m,
Maliye’yi yoksun oldu u tarihsel ve sosyolojik bir temele kavu turma açsndan
önemli görünmektedir.
Di er yandan Goldscheid’n analizi ile birlikte ele tirel Maliye gelene inin
Marksist ele tirilere de kap açt  söylenebilir. Goldscheid’n, her ne kadar
“içerden” ele tirilse de, açk bir ekilde Marksizmden etkilenen analizi bu yönde ilk
adm olarak da de erlendirilebilir. Bu ilk adm, O’Connor’n devletin mali krizi
kavramsalla trmas bütünü içinde vergi ile finansman ekonomik sömürünün bir
biçimi olarak ele almas ve vergi sistemini snf sisteminin belirli bir biçimi olarak
ele alan analizi ile birlikte bir adm öteye ta nmakla birlikte günümüz açsndan
bakld nda Maliye’nin hâlâ ekonomi politi in konusu olmaktan uzak oldu u
söylenebilir.
KAYNAKÇA
ANDIÇ, F. , S. Andç (1985/1999), “An Exploration into Fiscal Sociology:
Ibn Khaldun, Schumpeter, and Public Choice”, in The Legacy of Joseph A.
Schumpeter Volume II, H. Hahush (eds.), Edward Elgar, USA: 1999, pp. 199-214.
BACKHAUS, J. (2002), “Fiscal Sociology What For?”, American Journal of
Economics and Sociology, 61 (1), January 2002, 55-77.
BLOCK, F. (1981), “The Fiscal Crisis of the Capitalist State”, Annual
Review of Sociology, 7, 1981, 1-27.
BELL, D. (1976), The Cultural Contradictions of Capitalism, Basic Books,
New York, 1976.
BOGGERI, M.L., J.W. Sundelson (1938), “Italian Theories of Fiscal
Science”, Political Science Quarterly, 53 (2), Jun, 1938, 249-267.
CAMPHELL, J.L. (1993), “The State and Fiscal Sociology”, Annual Review
of Sociology 19, 1993, 163-185.
16
Mesut SERT
GÜRKAN, C. (2011a), “Marx’n Ekonomi Politi inde Devlet Borcu ve
Vergiler”, içinde Kriz ve Maliye Dü üncesinde De i im: zzettin Önder’e Arma an,
A., Pnar vd. (der), SAV Yaynlar: stanbul, 2011, ss. 215-249.
GÜRKAN, C. (2011b), “Ekonomi Politik Olarak Kamu Maliyesi: Kavramsal
ve Yöntembilimsel Bir nceleme”, Toplum ve Bilim 121, Temmuz 2011, 174-200.
GOLDSCHEID, R. (1925/1964), “A Sociological Approach to Problems of
Public Finance”, in Classics in the Theory of Public Finance, R. Musgrave, A
Peacock (eds), London St Martin Pres, 1964, pp. 202-13.
HODGSON, G. M. (2001), How Economics Forgot History: The Problem of
Historical Specificity in Social Science, Routledge: London and New York, 2001.
BN HALDUN (1990), Mukaddime, 2 Cilt, Çev. Z.K. Ugan, M.E.B.
Yaynlar, stanbul: 1990-1991.
MANN, F. K. (1943), “The Sociology of Taxation”, The Review of Politics, 5
(2), 1943, 225-235.
MUSGRAVE, R.A. (1959), The Theory of Public Finance, A Study in Public
Economy, McGraw-Hill, New York, Toronto, London: 1959.
MUSGRAVE, R. A. (1980), “Theories of Fiscal Crisis: An Essay in Fiscal
Sociology”, in H. Aaron, M. Boskin (eds.), The Economics of Taxation, The
Brooking Institution, Washington: 1980, pp. 361-390.
MUSGRAVE, R.A. (1992), “Schumpeter’s Crisis of the Tax State: An Essay
in Fiscal Sociology”, Journal of Evolutionary Economics, 2, 89-113.
MUSGRAVE, R., PEACOCK, A. (eds) (1964), Classics in the Theory of
Public Finance, London St Martin Pres, 1964.
O’CONNOR, J. (1973), The Fiscal Crisis of The State, St. Nartin Pres, New
York: 1973.
PADGET, J. H. (1981), “Hierarchy and Ecological Control in Federal
Budgetary Decision Making”, The American Journal of Sociology, 87 (1), 1981, 75-129.
SERT, M. (2010), Ulus Devlet ve Vergiler: Kar la trmal Tarihsel Bir
Analiz, Yaynlanmam Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi SBE., 2010.
SCHUMPETER, J. (1918/1991), “The Crisis of Tax State, in R. Swedberg
(eds.) Joseph A. Schumpeter: The Economics and Sociology of Capitalism,
Princeton New Jersey: Princeton University Press, 1991, pp. 99-140.
SELIGMAN, E.R. (1926), “The Social Theory of Fiscal Science I”, Political
Science Quarterly, 41 (2), June 1926, 193-218.
Download