Ulaştırma ve Mühendislik - İnşaat Mühendisleri Odası

advertisement
ULAŞTIRMA: DiSiPLiNLERARASI ÇALIŞMA ALANI
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ulaştırma Kurulu Görüşü
Ulaştırma Nedir?
Tanım olarak bakıldığında ulaştırma “yük ve yolcuların bir yerden bir başka yere –fayda
sağlamak için –taşınması” olarak ifade edilebilir. Geçmişten bugüne bakıldığında bu iş için
değişik araç, enerji ve alt yapı teknolojilerine bağlı olarak farklı “ulaştırma sistemleri” (kara, hava,
deniz, raylı vb.) ve “ulaştırma türleri” (özel araç, toplu taşıma vb.) geliştirildiği görülmektedir.
Ulaştırma planlaması ve yönetimi genel ulusal seviyedeki (makro) planlardan daha bölgesel ve
hatta bazen yerel (mikro) planlara doğru bir bütünlük içerisinde geliştirilmeli ve seçilen hedeflere
ve belirlenen ihtiyaçlara göre önceliklendirilmelidir. Bu noktada günümüzde yaygınlaşmakta olan
ve gelecekte kaçınılmaz olacak “sürdürülebilirlik”, “verimlilik” gibi küresel kavramlarla ve
“güvenlik” gibi vazgeçilemez unsurlarla ters düşmemek çok önemlidir.
Ulaştırma kimin işidir?
Hangi ulaştırma hizmetinin kimin tarafından verileceği tartışmasından önce konuşulması
gereken bir nokta herhangi bir “ulaştırma sisteminin” planlanması, yapılması ve yönetimi
aşamalarında mutlaka mühendislik –özellikle de inşaat mühendisliği – bilgisi gerektirdiğidir. Bu
ilişkiden dolayı uluslararası üniversite eğitim yapılanmasında da “ulaştırma” her zaman “inşaat
mühendisliği” eğitiminin bir alt dalı olarak yer almıştır. Hatta “yayaların, hayvanların ve araçların
ulaştırma sistemleri üzerindeki hal ve hareketleri” olarak tanımlayabileceğimiz “trafik” kavramı
ulaştırmanın da altında bir başlık olarak incelenir.
Diğer yandan ulaştırma belirli bir noktadan başka bir noktaya yönlendiği ve kişilerin/firmaların
sağlamak istedikleri “fayda” için gerçekleştirildiği göz önüne alındığında da ulaştırma
etkinliklerinin var olan yerel/bölgesel arazi kullanımı, ekonomik planlar/öncelikler vb. konular ve
olumsuz etkileri ile değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu ilişkilerden dolayı ulaştırma
sistemlerinin tasarımı şehir ve bölge planlama, harita mühendisliği, çevre mühendisliği gibi
alanlardan destek alınması gereken disiplinlerarası bir konudur. Son yıllarda gelişen yeni
teknolojilerin Akıllı Ulaşım Sistemleri kapsamında ulaştırma sistemleri ve trafik yönetimi
alanında da kullanımıyla, bu disiplinlerarası özelliği, özelliği elektrik ve elektronik mühendisliği,
bilgisayar teknoloji vb. gibi alanları da kapsayacak şekilde genişlemektedir.
Diğer bir ifadeyle, ulaştırma sistemlerinin planlanması, tasarımı, yapımı ve yönetimi konularında,
disiplinlerarası takım çalışması, etkin ve verimli ulaştırma hizmetlerinin üretilebilmesi için bir
zorunluluktur. İnşaat mühendisleri, lisans öğretim programlarında bulunan zorunlu ulaştırma
dersleri aracılığıyla, özellikle tasarım ve yapım konularında, seçmeli ulaştırma dersleri
aracılığıyla da planlama ve yönetim konularında bilgi ve beceri kazanmaktadırlar. İnşaat
mühendisleri, sahip oldukları bu özellikleriyle ulaştırma sektöründe önemli roller
üstlenmektedirler.
Ulaştırma alanında uzmanlaşma gereksinimi ne yöndedir?
Gerek küresel hareketlilikteki artış ve gerekse kentsel alan nüfuslarındaki artış ülkemizde
ulaştırma talebini hem arttırmakta hem de bu sistemlerin yönetimini karmaşıklaştırmaktadır.
Gelişmekte olan ulusal ulaştırma ağımızda (karayolu, demiryolu, hava yolu ve denizyolu) büyük
altyapı projeleri için farklı alanlarda uzmanlık gereksimi olduğu görülmektedir. Bu tür projeler için
gereken ve projelere çok yönlü bakış sağlayacak uzmanlık ancak lisans sonrası (yüksek lisans
ve doktora) eğitimi ile sağlanabilir.
Diğer taraftan giderek karmaşıklaşan kentsel alanlardaki ulaştırma hizmetleri geçmişe göre daha
farklı sorunlarla karşımıza çıkmakta; bu hizmetlerin/sistemlerin planlama, tasarım, yapım ve
yönetim konularında farklı uzmanlıklara ihtiyaç olduğu görülmektedir. Sistemlerin planlama,
tasarım ve yapım evreleri mühendislik, mimarlık ve şehir planlaması bilgisi gerektirecek sorunları
içerebilmektedir; bunun için gerekli olan, belediyelerin bünyesinde bu sorunları inceleyip
çözümler üretebilecek inşaat mühendisi, mimar ve şehir plancılarından oluşacak bir “ulaştırma
ekibi” kurmasıdır. Diğer yandan, kentsel ulaştırma sistemlerinde düzenli kontrol ve bakım
gerektiren trafik yönetimi ile ilgili sorunlar (kavşak sinyalizasyonu, kaldırım düzenlemesi vb.)
kısmi uzmanlık gerektiren konular olup, “kalifiye ara eleman” istihdamı yoluyla çözüme
kavuşturulabilir.
Bu yüzdendir ki ulaştırmada uzmanlaşma ihtiyacını doğru tespit edebilmek için önce ulaştırma
sorunlarını iyi tanımlamak ve incelemek gerekir.
Ulusal ulaştırma sektörü:
Ulusal ulaştırma sektörü incelendiğinde daha çok şehirlerarası ya da bölgelerarası yük ve yolcu
taşımacılığı odaklı olduğu görülmektedir. Bu noktada, bütün ulaştırma türlerini kapsayan makro
planlar ve stratejiler ele alınmak zorundadır. Bu yönüyle ulaştırma sistemleri ve çalışmaları
ulusal ekonomik analizlerin ve büyük ölçekli bölgesel planların bir parçası olarak karşımıza
çıkmaktadır. Ulaştırma projelerinin, bu kapsamda, bölgesel ve çevresel etkileri ve katkılarıyla
mali ve ekonomik fizibiliteleri ele alınır. Son yılların önemli kavramlarından olan sürdürülebilirlik
ve verimlilik açısından bakıldığında ulaştırma sistemleri arasındaki pazar payı dağılımı (türel
dağılım) gibi ulaştırma türleri arasındaki karşılaştırmalı incelemeler de ayrıca ulusal boyutta
incelenmesi gereken bir konudur. Ulaştırma sektöründe ulusal boyutta olan ya da olabilecek
ücretlendirme, özelleştirme vb. konular bu bakış dahilinde yer alması gereken konulardan
sadece bir kaçıdır ve hukuk, kamu yönetimi gibi diğer disiplinlerin desteği ile incelenmesi gerekir.
Bu konuların çoğu gerek Ulaştırma Bakanlığı ve gerekse Karayolları Genel Müdürlüğü
sorumluluğu içinde tanımlanmış olup birçoğu için uluslararası standartların kullanımı ya da
uyarlanması ile mevzuat gereksinimleri karşılanmaya çalışılmıştır. Farklı ülkelerde gelişen yeni
uygulamaların ve kavramların Türkiye’ye getirilebilmesi ve uyarlanması konusunda görevli ve
sorumlu kurumların desteklenmesi önemlidir.
Kentsel ulaştırma sektörü:
Kentsel ulaştırma hizmetleri/sistemleri genel olarak yerel idarelerin (belediyelerin)
sorumluluğunda olup planlaması, tasarımı, yapımı ve yönetimi genelde bu birimlerce
yapılmaktadır. Kentsel ulaştırma sistemleri için ulusal standartları belirlemek üzere Türk
Standartları Enstitüsü görevlendirilmiş ve birçok konu ve tasarım bileşeni için standart
geliştirilmiş olmakla birlikte şu anki sistem içinde belediyelerin bu standartlara uymaması
durumunda kontrol ve yaptırım uygulayacak bir yasal yapı olmadığı bilinmektedir. Bu yüzden de
belediyelerin verdiği ulaştırma hizmetleri ve uyguladığı altyapı projelerinde gözlemlenen çeşitlilik
içinde çok iyi örnekler olduğu gibi çok kötü örnekler de bulunmaktadır.
Daha da önemlisi kilometrelerce yol ağı ve ulaştırma hizmet sorumluluğu olan bu kurumlarda her
zaman ulaştırma alanında uzman çalıştırılmadığı görülmektedir. Buradan da anlaşılabileceği
üzere kentsel bölgelerdeki “ulaştırma” hizmetleri ile ilgili sorunlar bir ölçüde uygun eleman
çalıştırılmamasından kaynaklanmaktadır; çözüm arayışında da öncelikli olarak uygun eleman
istihdamı, meslekiçi eğitim ve ara eleman ihtiyacının giderilmesi konuları ele alınmalıdır.
Ulaştırma konusuna yeni bakış nasıl olmalıdır?
Ulaştırma planlama, tasarım yapım ve yönetiminde bütünleşik ve gereken disiplinlerarası
uzmanların görev alacağı bir takım çalışması yaklaşımı hem ulusal seviyede hem de yerel
yönetimlerce benimsenmeli ve uygulanmalıdır.
1) Ulusal ulaştırma strateji planının nasıl uygulanacağını gösteren “ulusal bir eylem planı”
hazırlanmalıdır ve geliştirilen bütün bölgesel ya da yerel planlar bu plana uyumlu olup
olmadığı yönünde değerlendirilmelidir
2) Ulaştırma konusunda hizmet veren birimlerde projelere ve sorumluluklarına uygun
uzmanların çalıştırılması sağlanmalıdır; bu alanda çalışan/çalışacak personelin teknolojik
ve tasarım konularındaki gelişmelerden haberdar olabilmesi için meslekiçi eğitim alması
sağlanmalıdır.
3) Farklı seviyelerde uzmanlık gerektiren konular için üniversitelerle ortak yüksek lisans
ve/veya sertifika programları geliştirilmelidir.
Ulaştırma konusunda üniversite eğitiminde yapılanma nasıl olmalıdır?
Bu kadar geniş ve farklı uygulama alanları ve sorumlulukları içeren “ulaştırma” konusu sadece 4
yıllık bir lisans eğitimi ile verilebilecek bir meslek alanına daraltılamaz; böyle bir eğitim
sonucunda mezun olacak “ulaştırma” profesyonellerinden doğası gereği “disiplinlerarası olan ve
çok yönlü bakış gerektiren ulaştırma sorunlarını” tek başlarına çözmesi beklenemez. Bunun
yerine dünyada saygın birçok üniversitede olduğu gibi;
a) Ulaştırmanın mühendislik konuları inşaat mühendisliği kapsamında verilmelidir; var olan
üniversite programlarında ulaştırma alanında eğitim verenlerinin kadrolarının
çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi için yeni yapılanma sağlanmalı,
b) Doğası gereği disiplinlerarası takım çalışması gerektiren bu alanda, öğrencilerin lisans
eğitimi yıllarında bunu farklı alanlardan alabilecekleri, program (yan dal eğitimi gibi), ders
ve projelerle öğrenebilmesi sağlanmalı,
c) Lisans sonrası (yüksek lisans ve doktora) programlarında ulusal ulaştırma stratejisi ve
hedeflerine uygun uzman yetiştirilmesi için plan ve bütçelendirme yapılmalı,
d) Lisans ya da lisans sonrası eğitimi gerektirmeyecek uzmanlıklar için (önlisans düzeyinde)
ara eleman yetiştirme programları geliştirilmelidir.
Download