Milletlerarası Hukuk İÖ Final Sınavı Cevap Anahtarı (31.05.2016) I.BÖLÜM 1. KEİT Şartı’nın 27. maddesine göre KEİT hukuki kişiliğe sahip olacaktır ve bu kişilik KEİT’in dava açma yetkisini içerecektir. Bununla birlikte Uluslararası Adalet Divanı yalnızca devletler arasındaki hukuki uyuşmazlıkları çözme yetkisini haizdir/ Yalnızca devletler dava açabilir. KEİT uluslararası bir teşkilat olduğundan UAD’a başvuramayacaktır. (5 puan) 2. a) 1969 VAHS md.1’de Sözleşme’nin uygulanacağı kapsam belirlenmiştir. Buna göre: “Bu Sözleşme, devletler arasındaki andlaşmalara uygulanır.” Merkez Anlaşması ise Türkiye ile bir milletlerarası teşkilat arasında akdedildiği için, 1969 VAHS kapsamında bir andlaşma değildir ve söz konusu anlaşmaya VAHS hükümleri uygulanamaz. (5 puan) b) KEİT hükümetler arası bir örgüttür ve KEİT Şartı yalnızca devletlerin taraf olabildiği, milletlerarası hukuka tabi yazılı bir anlaşmadır. VAHS md. 2(a) uyarınca “andlaşma” ister tek bir belgede, isterse iki veya daha fazla ilgili belgede yer alsın ve kendine mahsus ismi ne olursa olsun, devletler arasında yazılı şekilde akdedilmiş ve milletlerarası hukuka tabi olan milletlerarası anlaşma demektir. Dolayısıyla bu anlaşmaya 1969 VAHS hükümleri uygulanabilecektir. (5 puan) 3. a) Milletlerarası barış ve güvenliğinin korunması amacıyla silahlı kuvvet kullanma içeren tedbirler alma konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yetkilidir. Ancak Güvenlik Konseyi KEİT’i yetkilendirmesi halinde KEİT’in böyle bir müdahalesi mümkün olabilir. Aksi halde yapılacak müdahale milletlerarası hukuka aykırı olacaktır. (5 puan) b)BM Güvenlik Konseyi, uzaması uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasını tehdit edebilecek uyuşmazlıklarda 6. Bölüm uyarınca tavsiye niteliğinde ve uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine yönelik tedbirler alabilir. Eğer Güvenlik Konseyi barışın tehdit edildiğini, bozulduğunu ve saldırı fiilinin vuku bulduğunu tespit ederse, 7. Bölüm uyarınca bağlayıcı nitelikte karar (tedbirler) alabilir. Bu tedbirler silahlı kuvvet kullanılmasını içermeyen tedbirler olabileceği gibi ve silahlı kuvvet kullanılmasını da içeren tedbirler de olabilir. (5 puan) c)BM Şartı 12. maddesine göre Güvenlik Konseyi bir durum karşısında Şart'ın kendisine yüklediği görevleri yaptığı müddetçe Genel Kurul bu konuda hiçbir tavsiyede bulunmamalıdır. Ancak Güvenlik Konseyi’nin Genel Kurul’dan talep etmesi halinde bu durum mümkündür. (5 puan) 4. Uluslararası Adalet Divanı 1949 BM Hizmetinde Uğranılan Zararlar danışma görüşünde bu konuyu ele almış ve BM’nin çalışanlarının görevleri esnasında uğradıkları zararlar nedeniyle mahkemeler önünde hak arama yetkisini kabul etmiştir. Teşkilatların bu hakkına fonksiyonel (görevsel) himaye hakkı denilmektedir. KEİT fonksiyonel himaye hakkını kullanarak uluslararası düzeyde sorumlu devlet aleyhine tazminat talebinde bulunabilecektir. (5 puan) 5. Tanıma bir niyet meselesidir. Devletler bir başka devleti tanıma yönünde karar verebilecekleri gibi, örneğin siyasi çıkarlarını gözeterek bir devletin tanınmasından kaçınabilirler. Bununla birlikte milletlerarası hukuk uyarınca bazı hallerde Devletler tanımama yükümlülüğü altındadır. Bu hallerden biri milletlerarası hukuka aykırı kuvvet kullanımı yoluyla edinilen statülerin tanınmamasıdır. Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını Ermenistan’ın hukuka aykırı silahlı müdahalesi neticesinde elde ettiği iddiası bu bağlamda değerlendirilmelidir. (5 puan) 6. Kıyıdaş devletlerin kıyılarından 210 deniz mili açıktaki deniz alanı açık denizdir. Açık denizde serbestlik ilkesi geçerlidir. Açık deniz serbestilerinden biri de avlanma serbestisidir. Karadeniz’e kıyıdaş olsun olmasın tüm devletlerin vatandaşları bu serbestilerden yararlanabilirler. Kıyıdaş devletler bu bölgede tüm devletler için bir sınırlama getiremezler. Ancak birbirlerine karşı böyle bir yükümlülük altında girmeyi kabul edebilirler. (5 puan) II.BÖLÜM 1) İnsan hakkı ihlalleri, çevre sorunları, ulusal ve uluslararası silahlı çatışmalar, iklim değişikliği, kıtlık, yoksulluk ve uluslararası terörizm gibi küresel sorunların ortaya çıkması devletleri ortak bir düzlemde söz konusu sorunların çözümü için bir araya getirmektedir. Bununla birlikte bu gelişmeler küresel sivil toplum anlayışını da güçlendirmiş ve uluslararası hukukunun kişileri bakımından değişimi doğurmuştur. Bu bağlamda küreselleşmenin egemen olduğu günümüzde uluslararası hukuk kişilerinin birbirine olan bağımlılığı artmakta ve uluslararası toplum düzeninin sağlanması bakımından oynadıkları rol daha fazla etkinlik kazanmaktadır. Gerek insan haklarının korunması bakımından küresel çapta kabul edilen asgari standartların kabulünün sağlanması, gerek çevrenin korunması bağlamında devletlerin çıkarlarının birleşmesi gerekse ekonomik işbirliğinin sağlanarak güçlü ekonomilerin yaratılması devletlerarasındaki ilişkileri artırmakta ve uluslararası hukuk kuralları genişleyerek daha fazla önem kazanmaktadır. (5 puan) 2) *Suriye’de isyancılar ile hükümet arasında uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışma mevcuttur. * Koruma sorumluluğu çerçevesinde bir müdahale tartışılabilir. *Silahlı çatışmalar hukuku kurallarının uygun hareket edilmemesinde kaynaklı sorunlar ortaya çıkmaktadır. * Yabancı devletler tarafından Suriye’ye yapılan müdahaleler ise Suriye’deki hükümetin meşruiyeti sorunu temelinde bir takım tartışmalara sebep olmaktadır. * Suriye’deki iç çatışmaların doğurduğu uluslararası hukuk bağlamında tartışılabilecek bir diğer sorun ise kitlesel göçlerdir. (5 puan) 3) Birleşmiş Milletlerin başlıca organları; Genel Kurul; tüm üye devletler eşit şekilde temsil edilmektedir. Genel Kurul’un temel görevi Birleşmiş Milletler Andlaşması kapsamına giren her konuyu görüşme, tartışma ve bunun neticesinde üye devletlere veya Güvenlik Konseyi’ne veya her ikisine birlikte tavsiyelerde bulunmaktadır. Güvenlik Konseyi, 15 üyeden oluşmaktadır. Andlaşma kapsamında uluslararası barış ve güvenliğin korunması konusunda birincil sorumluluğa sahiptir. Konsey’e Birleşmiş Milletler Andlaşması’nın 7. Bölümü çerçevesinde yetkiler verilmiştir. Bu çerçevede Konsey barış ve güvenliği tehdit eden bir durumu varlığına karar vermesi halinde Andlaşma’nın 41. ve 42. maddeleri uyarınca askeri kuvvet kullanma dahil her türlü önlemin alınmasına karar verebilir. Güvenlik Konseyi’nin bu yönde alacağı kararlar üye devletler açısından bağlayıcı niteliktedir. Ekonomik ve Sosyal Konsey, Genel Kurul’un yetkisi altında çalışmakta ve Genel Kurul’a tavsiyelerde bulunmaktadır. Konsey uluslararası ekonomi, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık ve ilgili konularda çalışmalar yapabilir, raporlar sunabilir ve yetkisi çerçevesinde Genel Kurula, Birleşmiş Milletlere ve diğer yardımcı nitelikli uzman organlara tavsiyelerde bulunabilir. Vesayet Konseyi, andlaşma ile başka bir ülke yönetimi altında bulunan topraklarda yaşayan ve kendi kendinin yönetemeyecek durumda bulunan insan toplulukları ve ülkeler Vesayet Konseyinin denetimi altında varlığını sürdürmüştür. Konsey, fiilen bir görevi olmamasına rağmen hukuki varlığını sürdürmektedir. Uluslararası Adalet Divanı; Birleşmiş Milletlerin yargı organıdır. Divan’ın iki önemli görevi bulunmaktadır. Birincisi devletler arasında çıkan uluslararası hukuki uyuşmazlıklar çözmek (yargı görevi). Divanın ikinci görevi ise danışma görüşü vermektir. Sekreterlik; Birleşmiş Milletlerin bütün programlarının yürütülmesini sağlar. Genel Sekreter; Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal ile Vesayet Konseyi’nin kendisine tevdi edeceği görevleri gereğince yapmak zorundadır. (5 puan) 4) Jus ad bellum;BM Şartı’nda yer alan devletlerin güç kullanıp kullanamayacağı diğer bir deyişle silahlı güç kullanımının meşru olup olmadığı, uluslararası hukukun güç kullanımını meşru saydığı hallerle ilgili kurallardır. Jus in bello; silahlı çatışmalar hukuku anlamına gelmektedir. Jus in bello kuvvet kullanmanın hukuka uygun olup olmaması ile ilgilenmez. Uluslararası hukuka aykırı kuvvet kullanılsa dahi silahlı çatışmalar hukuku kurallarına uyulması gerekmektedir. (2 puan) 5) a) Devletin toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığına karşı, BM amaçları ile bağdaşmayacak şekilde kuvvet kullanılması tehdidinde bulunulmasıdır. (5 puan) b) Kuvvet kullanma yasağının temel istisnası meşru müdafaa hakkıdır. Bu hakkın kullanımı silahlı bir saldırının mevcudiyetini gerektirir. Meşru müdafaanın amacı ise silahlı bir saldırıyı defetmektir. Meşru müdafaa hakkı kapsamında kullanılan kuvvetin derhal kullanılması, orantılı ve gerekli olması aranmaktadır. Nikaragua kararında Divan meşru müdafaa hakkın kullanılması için silahlı saldırıya hedef olma şartını aramıştır. Ayrıca asilere silah sağlama veya lojistik destek biçiminde yardımı dolaylı kuvvet kullanma şeklinde kabul etmiş; bu eylemlerin silahlı saldırı kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir. Kuvvet kullanma yasağının bir diğer istisnası; saldırı fiilinin vuku bulması veya milletlerarası barış ve güvenliğin bozulması yahut bozulma tehdidi durumunda VII. Bölüm uyarınca Güvenlik Konseyi’nin silahlı (askeri) bir yaptırım uygulanabilmesi için aldığı bağlayıcı kararlardır. (5 puan) c) Devletin iç işlerine karışmama yükümlülüğü, devletlerin egemen eşitliği ilkesinden kaynaklanmaktadır. BM Genel Kurulunun devletlerin iç işlerine müdahalenin kabul edilemeyeceğine ilişkin bildirgesine göre hiçbir devlet her ne sebeple olursa olsun doğrudan veya dolaylı şekilde başka bir devletin iç ve dış ilişkilerine müdahale hakkına sahip değildir. Eğer bir devletteki karışıklık veya ayaklanma iç savaş boyutuna ulaşmış ise genellikle kabul edilen uygulama BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan müdahalede bulunulmamasıdır. Bu durumun istisnası bir devletin bir başka devletten askeri yardım talep etmesi durumudur. (5 puan) d) Uluslararası alanda barış ve güvenliğin muhafazası veya yeniden inşası bağlamında Genel Kurul kararı ile barış gücü oluşturulabilir. Bu husus BM şartında düzenlenmemiştir, uygulamadan doğmuştur. Genel Kurul kararı kapsamında oluşturulan barış gücünün meşru müdafaa hakkı dışında kuvvet kullanma hakkı yoktur. (5 puan) 6) Diplomatik çözüm yolları; - Görüşme, sadece uyuşmazlık taraflarını içerir. Üçüncü kişiler bulunmamaktadır. Görüşmelere başvurma aralarında yaptıkları bir andlaşmadan ya da teamül kuralından kaynaklanabilir. - Dostça Girişim, taraf devletlerin rızaları doğrultusunda 3. kişilerin katkılarının bulunduğu çözüm yoludur. 3. kişiler taraflar arasında ilişki kurar, uygun ortam hazırlar fakat görüşmelere katılmazlar. Taraflar görüşmelere başladığı anda görevleri sona erer. - Arabuluculuk, 3. kişi uyuşmazlık çözümünde tavsiye vermek ve uyuşmazlık çözümüne ilişkin teklifler sunarak aktif rol oynamaktadır. - Uzlaştırma, uyuşmazlık tarafı devletlerin genellikle oluşturdukları bir komisyon aracı ile uyuşmazlık konusunun araştırılması, incelenmesi ve çözümüne yönelik önerilerin getirilmesini istedikleri çözüm yoludur. Bu görev, uzlaştırma komisyonu yerine 3. devlet, uluslararası örgüt temsilcisi veya tarafların belirlendikleri bir kişi de olabilir. Uzlaştırma Komisyonun görevi tarafların iddialarını incelemek ve çözüm önerisi sunmaktır. Taraflar bu öneri ile bağlı değildir. - Soruşturma; uyuşmazlık konusunun objektif biçimde tespit edilmesi amacıyla bir komisyon görevlendirilmesidir. Komisyonun görevi uyuşmazlığa ilişkin olay tespiti, tanık dinleme ve olay yeri tespitine ilişkin rapor sunmaktır. Bu rapor bağlayıcı değildir. (5 puan) 7)ŞEMA İç Sular: Bir Kıyı devletinin esas çizgisi ile kara ülkesi arasında kalan deniz alanlarıdır. Kıyı devletinin tam egemenliği altında olan alanlardır. Karasuları: esas çizgiden itibaren 12 deniz milidir. Devlet deniz alanlarının üzerindeki hava sahası ve altındaki canlı cansız doğal kaynaklar bakımından da münhasır yetkilidir. Münhasır egemenlik yetkisinin tek istisnası zararsız geçiş hakkıdır. Kıyı devletinin zararsız geçiş hakkını kullanan gemiler üzerindeki hukuki ve cezai yargı yetkisi sadece sınırlı şartlarla mümkündür. Ticaret gemileri üzerindeki hukuki yetki açısından genel kural; kıyı devletinin gerek gemi gerekse gemide bulunan kişi ile ilgili hukuki yargı yetkisinin olmamasıdır. Ancak kıyı devleti geminin karasularında yaptığı yolculuk esnasında veya yolculuk amacıyla üstlendiği veya maruz kaldığı yükümlülükler veya sorumluluklar sebebiyle hukuki yargı yetkisini kullanabilir. Kıyı devletinin cezai yargı yetkisi suçun sonuçları kıyı devletine sirayet ediyor ise, suç ülkenin barışını veya karasularının düzenini bozacak türdense, yerel makamların yardımı gemi kaptanı, bayrak devletinin diplomatik ajanı veya konsolosluk memuru tarafından istenmişse ve bu gibi tedbirler uyuşturucu veya psikotropik maddelerin kanun dışı trafiğini önlemek için gerekliyse mümkündür. Bitişik bölge: esas hattan itibaren 24 deniz milidir. Kıyı devletinin gümrük yasaları mali yasaları göç ve sağlık ile ilgili yasalarının ihlal edilmesini önlemek ve ihlal edenleri cezalandırmak için gerekli kontrolleri yapma yetkisi mevcuttur. Münhasır ekonomik bölge: kıyı devletinin esas hattan itibaren 200 mile kadar MEB ilan etme hakkı vardır. Kıyı devletinin; deniz yatağı, deniz yatağı üzerindeki sular ve deniz tabanı üzerindeki canlı –cansız kaynaklar üzerinde işletilme, korunma ve idare etme hakkı vardır. Ayrıca, bölgede yapay ada, tesis ve yapı yapma bilimsel araştırma yürütme yetkisi vardır. Denize kıyısı olsun veya olmasın diğer devletlerin de birtakım hak ve yükümlülükleri vardır. Bu anlamda her devletin seyrüsefer, uçma, su altı kablolarının ve boru hatlarının döşemesi ve işletmesi hakkı vardır. Kıta sahanlığı: 1982 tarihli Deniz Hukuku Sözleşmesinde kıta sahanlığı “kara ülkesinin doğal uzantısı boyunca karasularının ötesinde kıta kenarının dış sınırına kadar uzanan veya kıta kenarının dış sınırının 200 deniz mile kadar uzanmadığı yerlerde esas hattan itibaren 200 deniz mile kadar uzanan su altı alanlarının deniz yatağı ve toprak altı” olarak tanımlanır. Ancak her halükarda kıta sahanlığı esas hattan itibaren 350 deniz milini aşamayacaktır. Kıyı devleti kıta sahanlığı üzerinde onu araştırmak ve (canlı-cansız doğal) kaynaklarını işletmek amacıyla egemen haklar kullanır. Ayrıca kıta sahanlığı üzerinde suni ada tesis ve yapılar kurabilir. Kıyı devletinin kıta sahanlığı üzerindeki hakları, kıta sahanlığı üzerindeki suların ve hava sahasının hukuki statüsünü etkilemez. Dolayısıyla diğer devletlerin seyrüsefer, uçma serbestileri ve ayrıca kıta sahanlığı üzerinde kablo ve boru döşeme hakkı mevcuttur. Açık deniz: 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesinde açık deniz kavramı “bir devletin münhasır ekonomik bölgesine, karasularına veya iç sularına dâhil olmayan bütün deniz alanları” olarak tanımlanmıştır. Bu sözleşmeye göre açık denizlerin hukuki statüsü “serbestlik” olarak ifade edilmiştir. 1958 Cenevre Açık Deniz Sözleşmesine göre serbestlik ilkesine göre; açık denizler bütün devletlerin yararlanmasına açıktır. Hiçbir devletin açık denizin bir parçası üzerinde egemenlik sahibi olamaz Devletlerin açık denizde sahip olduğu yetkiler ise; ulaşım, balıkçılık, deniz altı kabloları yada boru döşeme özgürlüğü, açık denizler üzerinde uçma, uluslararası hukukun izin verdiği veya diğer yapılar inşa etmek ile bilimsel araştırma yapma özgürlüğü şeklindedir. Devletler bu yetkilerini diğer ülkelerin çıkarlarına gerekli özeni göstermek şartıyla sahiptir. (5 puan) 8) a) Yunanistan, 1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin karasularının 12 deniz miline kadar ilan edilebileceğine ilişkin düzenlemesi ve devletlerin bu yöndeki uygulamalarının uluslararası teamül kuralı haline gelmesi temelinde karasularının hem ana ülke hem de adalar için 12 deniz mili olması gerektiğini iddia etmektedir. Türkiye hiçbir deniz sözleşmesine taraf olmadığı gibi 12 deniz mili karasuyu genişliği kuralına da ısrarlı muhalif konumundadır. Dolayısıyla Türkiye 12 deniz mili karasuları genişliği kuralı ile bağlı olmadığını ileri sürmektedir. (5 puan) b) Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ise Mısır ile eşit uzaklık ilkesi temelinde münhasır ekonomik bölgelerin sınırlandırılmasına ilişkin andlaşma imzalamıştır. Türkiye ise, “hiç kimse sahip olmadığı hakkı başkasına devredemez” ilkesine dayanarak diğer devletlerarasında yapılan andlaşmaların Türkiye ve KKTC’nin deniz alanları egemenlik yetkilerine müdahale ettiği oranda geçerliliğinin olmadığını iddia etmekte; orantılılık ilkesi kapsamında devletlerin tarihsel hakları ve ulusal ve uluslararası limanların varlığı bağlamında seyrüsefer serbestliği hususların da dikkate alınarak sınırlandırma yapılması gerektiğini ileri sürmektedir. (3 puan)