_____________________________________________________________________________________ Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date 3.07.2017 Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 13.09.2017 Yrd. Doç. Canan SÖNMEZDAĞ ZÖNGÜR Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümü [email protected] HİNDUİZM’İN ÖNEMLİ TANRI VE TANRIÇA HEYKELLERİ Öz Heykel sanatının konusu, uzun süre çok tanrılı dinlerde yer alan Tanrı ve Tanrıçaların insan bedenleri biçiminde idealize edilmiş tasviri olmuştur. Bu durum Hinduizm için de geçerlidir. Hinduizm inancında aslında tek ve görünmez bir Tanrı vardır fakat bu durum sanatsal temsil açısından zordur. Bu nedenle Hindu’lar somut olarak görülen ve ibadet edilebilen insan bedenlerinde betimlenmiş Tanrı ve Tanrıçalara değişik karakter ve görevler tanımlayarak heykel ve resimlerini yapmışlardır. Hinduizm’in temel tanrıları Üçleme (Trimurti) olarak tasvir edilmiştir. Bunlar Vişnu, Şiva ve Brahma’dır. Araştırmada bu üç Tanrının yanı sıra diğer önemli Tanrı ve Tanrıçalardan Lakşimi, Durga, Sarasvati, Krişna, Rama, Hanuman, Ganeşa, Kali, Nandi, Ganga ve Buda isimli tanrılardan bahsedilmiştir. Her birinin kendine özgü özellikleri ve görevleri vardır. İlk bakışta birbirine benzemekle birlikte Hindu inancı ile ilgili bazı kavram ve semboller tanımlandığında birbirlerinden farkları açıkça ortaya çıkmaktadır. Çalışmada, bu kavramlardan bahsedilerek Tanrı ve Tanrıçaların kim oldukları, görevleri ve heykellerinin hangi noktalar ve kavramlar dikkate alınarak yapıldığı araştırılmıştır. Anahtar kelimeler: Heykel, Hinduizm,Tanrılar,Tanrıçalar Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri IMPORTANT GOD AND GODDNES SCULAPTURE OF HINDUISM Abstract The subject of sculpture has been model into in the form of idealized human bodies of gods and goddesses who have long lived in polytheistic religions. The situation is also true for Hinduism. In Hinduism, in fact there is a single invisible God, but this is a difficult situation in terms of artistic representation. For this reason, Hindus have made sculptures and paintings by describing different characters and tasks to God and Goddess depicted in human bodies that can be seen and worshiped. The basic gods of Hinduism have been depicted as the Trinity (Trimurti). These are Vishnu, Shiva and Brahma. In the present research, in addition to these three gods, Lakshimi, Durga, Sarasvati, Krishna, Rama, Hanuman, Ganesha, Kali, Nandi, Ganga, and Budha were mentioned. Each has its own characteristics and tasks. At first glance they are similar, but when they define some concepts and symbols related to Hindu belief, their differences are obvious. In the study, these concepts were mentioned and it was researched how the Gods and Goddesses, their duties and sculptures were made by taking into account the points and concepts. Keywords: Sculpture, Hinduism, Gods, Goddess 114 Giriş Heykel sanatının tarihi süreci incelendiğinde 20.yy’a kadar yapılan heykellerin konusunun genellikle din ve mitoloji olduğu görülmektedir. İlkel toplumlar doğada açıklayamadıkları olayları tanrılara atfetmiş ve zamanla bu tanrıları insan bedenlerinde tasvir etmeye başlamışlardır. Farting’in bu konu ile ilgili görüşü şu şekildedir: İnanılan kutsal varlıkların insan bedeniyle betimlenmesi aslında pek çok kültürde Hitit, Antik yunan, Mısır gibi uygulanmıştır. İnsanlığın üstünde ve insan kavrayışının ötesinde, somut olmayan fakat yine de içgüdüsel olarak anlaşılabilen Tanrısal varlık kavramı Şekil sanatlarının ana ilham kaynaklarından biri olmuştur. Binlerce yıl boyunca çoğu zaman büyük ve unutulmaz sanat eserlerinin manevi kaynaklığını yapmıştır. Tanrısallığın sureti sembollerden insan, hayvan veya insan ile hayvan formlarının birleşmesine kadar değişen farklı yollarla temsil edilebilir. Eski Yunanlılarda tanrı ve tanrıçalarını idealize edilmiş insan formlarında, tanrısallıklarını belirtecek sıfatlarla örneğin Afrodit veya Apollo olarak anılmışlardır ve uygulama Hıristiyanlar tarafından azizlerin tasviri için benimsenmiştir. Bu anlayış Hinduizm içinde geçerli olmuştur. İnanılan Tanrılar, farklı insan bedenlerinde betimlenmiş, değişik karakterler ve görevlerde sembolize edilmişlerdir. Bu durum heykel plastiği açısından çeşitlilik yaratmasının yanı sıra çok sayıda ve birbirinden farklı eserlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Araştırmanın amacı önemli ve en çok bilinen Hindu tanrı ve tanrıçalarının heykellerini inceleyip benzerlik ve farklılıklarını ortaya koymanın yanı sıra Hindistan’ın her bölgesinde tapınaklarda şehir meydanlarında evlerde çok sık karşılaşılan bu tanrıların kimler olduğu, nasıl sembolize edildiği ve nasıl tanınabileceği gibi soruları cevaplamaktır. En eski halklardan biri olan Hintlilerin inandıkları Hinduizm, Hristiyanlık ve İslamiyet’ten sonra dünyanın en çok inanılan üçüncü dini olarak bilinmektedir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Hinduizm, Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin tâbi olduğu; Batı ülkeleri de dahil olmak üzere Hindistan dışında da 45 milyondan fazla mensubu bulunan bir dindir. Hindistan dışındaki 45 milyon inanandan 18 milyonu, Hinduizm’i devlet dini ilan eden tek ülke olan Nepal’de yasamaktadır (Erbaş, 2010). Hinduizm’in ana metinleri Vedalar, Upanişhadlar, Mahabharata ve Ramayana’dır. Bu yazılar da inançlarının temeli olan ilahi felsefe, ritüel, şiir ve öyküler yer almaktadır. Dini kurallar, davranışlar, ibadetler bunlara göre şekillenmektedir. Vedalar (M.Ö. 1300-600) ve Upanişhadlar (M.Ö. 800-500), ancak müritler tarafından tamamen anlaşılabilecek yüksek metafizik öğretiler içermektedir (Farthing, 2010). MÖ. 500’den MS. 500’e kadarki on yüzyıllık dönem klasik Hinduizm dönemidir. Hindu sentezi olarak da adlandırılan bu dönem, bugün hala geçerliliğini muhafaza eden temel kavramların yerleştiği bir dönemdir. Altı görüş ya da felsefi ekollerin ve kast düşüncesinin her bir Hindu’nun hayatının altı safhaya ayrılmasını içerir, kutsal metinler arasında vahiy ve gelenek şeklindeki ayırımların ortaya çıktığı dönemdir. Veda döneminin sonunda rahipler olarak etkilerinin çoğunu kaybetmekle birlikte, yegâne eğitilmiş̧ elit ve dolayısıyla da Sanskrit ve yazılı geleneğin tek koruyucusu olarak Brahminler öne çıkmışlardır. Yeni sınıfların, halkların ve kültlerin içinde eriyebileceği yeteri derecede elastiki bir din ve toplum yapısı oluşmasında temel aracı olmuşlardır (Erbaş, 2010). “Hindistan” kelimesi Sanskritçede Sindhu’dan gelmiştir. Sindhu ise Aryanların dilinde “İndus bölgesine verilen addır. Dinsel yazıları olan Vedalarda, açık tenli Aryanların kendilerini yerli koyu derili toplumlardan daha üstün gördükleri anlaşılmaktadır. Irksal farklılıklar daha sonra bulanıklaşmış fakat renk Ganj Ovasında kentlerin büyümesinin sonucu olarak gelişen dört kademeli karmaşık sınıf sisteminin temeli olarak kalmıştır. Rahipler (Brahmalar), toplumun en üst tabakasını temsil etmektedirler. İkinci tabaka askerler ve dünyevi yöneticiler (ksihatriyalar), üçüncü tabaka çiftçiler ve tüccarlar (vaishayalar), en alt sınıf ise kölelerden (shudralar) oluşmaktadır. Toplumsal konum doğumla başlamakta ve temeli ırka göre belirlenmektedir (Hollingsworth, 2009). Genel özellikleri ve toplumsal yapısı kutsal yazılarla şekillenmiş olan Hinduizm sanatsal açıdan da belli kurallara göre şekillenmiştir. Hindu tanrılarının ilk tasvirleri aynı zamanlarda yontulmuştur. Tanrıların ayırıcı özellikleri başlangıçta tahminen din görevlileri tarafından belirlenmiş ve bu bilgiler bir heykeltraş kuşağından bir sonrakine aktarılmıştır. Altıncı yüzyıla gelindiğinde bu bilgiler, Manasara Silpasastra gibi kuralları belirleyen eserlerde toplanmıştır. Örneğin Şiva’nın tasviri dört kol ve üç gözle donatılmalı ve başına düz saç konulmalıdır. Hinduizm’de Ishvar tek tanrı için kullanılan bir isimdir. Ancak tek, görünmez, aşkın ve her şeye gücü yeten bir tanrı vardır fakat sanatsal temsil açısından zorluklar çıkarır. Bu nedenle Hindular temel tanrıların Trimurti’sini (Üçleme) tasvir ederler. Koruyucu ve kollayıcı Vişnu, Yıkıcı ve dönüştürücü Şiva ve yaratıcı Brahma (Farthing, 2010). Bu üç tanrıdan bahsederken belirtilmesi gereken üçünü birden sembolize eden ve bir beden üzerine yapılmış üç başı olan heykeller yapılmıştır. Ayrıca bu dinlerde yer alan bazı kavramları örneğin reenkarnasyon, avatar, karma, nirvana, meditasyon, yoga, Om gibi kavramları açıklamak gerekmektedir. Çünkü bu kavramlar tanrıları ve özelliklerini açıklamak için sıklıkla kullanılmaktadır. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 115 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Reenkarnasyon ve Karma kavramları Chandra (2001) kitabında şu şekilde açıklanmaktadır: Hindu, ölümden sonra yaşama inanmaktadır. Aynı zamanda insanın ektiğini biçtiğine de inanmaktadır. Bu temel olarak karmanın kuralıdır. Modern bilimsel terim olarak her etki tepkiyi doğurur denilebilir. Hindu, her düşüncenin ve hareketin ebedi adalet terazisinde tartıldığına inanır. Karmanın bu ilk doktrini Vedalardan beri vardır ve çok iyi açıklanmıştır. Hinduizm’e göre sadece beden ölmekte ruh asla ölmemektedir. Ancak ruhun aldığı yol geçmiş eylemlerle belirlenir. Eski bedenin eylemleri bedenle birlikte ölmez, geçmişteki eylemler ruha bağlıdır ve ruhun seyahat yoluna karar verirler. Zengin ya da fakir olarak doğmanız, önceki hayatınızdaki hareketleriniz yüzündendir. Ruh karmanın ağır yüküyle bir hayattan diğerine seyahat eder ta ki bitkin düşene ya da tatmin olana kadar. Sonra Brahman’a, yani evrensel olana, kozmik benliğin kaynağına ulaşır. Reenkarnasyon bu şekilde açıklanırken önemli ve sıkça bahsedilen kavramlardan bir diğeri ise Avatar sözcüğüdür. Sankritçede iniş anlamına gelmektedir. Hindu dininde bu sözcük Vişnu’nun ruh halinden cisim haline geçmesi anlamında kullanılır. Bu anlamda avatar sözcüğü Vişnu’nun her tanrısal ruhsal varlığın cisimleşmesidir. Ama asıl cisimleşme ve tam yetkinliğin sonuncu gelişte olacağına inanılır (Hançerlioğlu, 2013). Avatar kelimesi diğer tanrıların enkarne (yeniden dünyaya gelme) olmuş halleri için de kullanılmaktadır. Örneğin Tanrıça Durga’nın avatarı Parvati’dir ve ikisi de Şiva’nın eşi olan önemli Tanrıçalardır. Diğer bahsedilmesi gereken kavram meditasyondur. Bu konunun ne olduğunu ve sonucunu açıklayan binlerce kitap vardır. Bu yüzden basitçe anlatmak gerekirse meditasyon zihni dinginleştirme sanatıdır. Zihin için de binlerce tanım yapmak mümkündür. En basit tanımla zihin, düşüncelerin yer aldığı bir alandır. Pek çok yogi (yoga yapan kişi) meditasyonun önkoşulu olarak zihnini kontrol edebilir. Aslında zihnin kontrolü meditasyonun sonucu ya da meyvesidir. Zihni kasten kontrol etmeye çalışmak ormanda koşan bir maymunu kontrol etmeye çalışmak gibidir. Kimse zihinle savaşıp kontrolü kazanamaz. Zihin çok güçlü bir kuvvettir. Sadece uygun bir metotla ehlileştirilebilir. Pek çok farklı meditasyon yöntemi vardır bazıları doğrudan bazıları dolaylıdır (Chandra, 2001). Nirvana kavramını açıklamak için insan olma kavramını açıklamak gerekir. Hint literatüründe insanlık halini ifade etmek için bağlanma, zincirlenme, tutsaklık veya unutma, sarhoşluk, uyku, bilisizlik, imgeleri aynı anlamda kullanılır ve insanlık halinin yok oluşunu, özgürlüğü, kurtuluşu (mokşa, mukti, Nirvana vb) ifade etmek için ise tam tersine bağlardan kurtulma ve perdenin yırtılması (veya gözleri örten bir bağın çözülmesi) veya uyanma, hatırlama vb. imgelere başvurulur (Eliada, 2000). Yoga ile ilgili ise ilk ve kesin göndermeler Brahmana’larda ve özellikle de Upanişhadlar’da ortaya çıkar. Ama daha önce Veda’larda da çok sayıda yarı-Yoga nitelikli uygulamada ustalaşmış ve “olağanüstü güçlere” sahip bazı çilecilerden ve simgecilerden söz edilmektedir. Yoga terimi çok erken bir çağdan itibaren her türlü çile tekniği ve her türlü meditasyon yöntemini ifade etmeye başladığı için Yoga uygulamaları Hindistan’ın aşağı yukarı her yerinde hem Brahmacı, hem Budist çevrelerde rastlanmaktadır (Eliada, 2000). Yogi (yoga yapan kişi), bir dizi bedensel ve psişik disiplin kuralını uygulamalıdır. Bu kurallar temizlik, sükûnet, riyazet, yoga metafiziğinin öğrenilmesi ve Tanrı’yı her eylemin gerekçesi haline getirme çabasıdır. Gerçek anlamda yoga tekniği asana uygulaması ile başlar. Asana; sağ- The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 116 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri lam, dengeli, hoş, diye tanımlanan ve bilinen yogi duruşunu ifade eder. İnsan varoluşunu yönetmeye yönelik ilk adımdır. Asana beden düzeyinde tek bir noktaya yoğunlaşmaktır (Eliada, 2000). Tanrı ve Tanrıça heykellerinin pek çoğu asana duruşu diye adlandırılan yoga hareketleriyle betimlenmiştir. Bu hareketlerde tanrılar meditasyon yaparken tasvir edilmiştir. Om ise en kutsal hecedir. Tüm Vedalarda belirtilen ulaşılmak istenen sadelik ve ılımlı hedeftir. Bu hece Brahman’dır. Om veya Aum Hinduizm’de büyük önem taşır. Om sembolü yüce gücün ilk sesidir, müziğin ve dilin her bir sesini ayrı ayrı ortaya çıkarandır. Upanishadlar’da bir mistik ses, kutsal ses olarak ortaya çıkar ve kutsal ilahilerin, kutsal metinlerin temeli olarak görülür. Geçmiş, şimdi ve gelecek hepsini bu tek bir ses içinde barındırır. Bu nedenle Om, Tanrı’nın açıklanamayan yönlerini temsil eder. Üç Sanskrit harfinden oluşur. Aa, au, ve ma birleştiğinde sesi Aum veya Om yapar. Meditasyon sırasında Om sesi çıkarıldığında kozmik titreşimle bağlantı kurulur evrensel olan enerji yakalanır. Şekil 1’de Hindistan’da her yerde görmek mümkün olan om sembolü yer almaktadır. 117 Şekil 1 Om işareti Hinduizm’de tapınaklar Veda döneminde yer almamakla birlikte, besinci yüzyıldan itibaren Hinduizm’in ayırt edici özelliklerinden biri haline gelmiştir. Cemaatle ibadet Hinduizm’de zorunlu değildir. Hindu tapınakları, bireysel olarak kendisine tapınılan ve bir imgede mevcut olan tanrı için yapılan yerlerdir. Çeşitli şekilleri olmakla birlikte ana tarz, kuzey Hindistan’a özgü̈ olan nâgara ve güney Hindistan’a has olan drâvida tarzlarıdır (Klostermaier,1999). Tapınaklar eskiden beri Hindular için dini önem taşımış yerlerde yapılmış ve genellikle güneşin doğuş ve batışındaki hesaba dayanan doğu-batı eksenine yerleştirilmiştir. Tasarım ve yapımlarının çeşitli aşamaları Hint düşüncesinde fark gözetilmeyen astronomi ve astrolojiye göre belirlenmiştir. Bu yöntemle tapınak ayinlerle çağrılabilen tanrısal varlıklardan birinin meskeni haline gelebilir. Hindu tapınakları adeta sonu gelmez şekilde birbirini izleyerek lento lento üstüne çatı çatı üstüne binmektedir. Binanın en temel formu bile defalarca tekrar edilmekte ve bazen tüm dış yüzey bir diğerinin üstüne kademelendirilmektedir (Honour ve Fleming, 2016). Şekil 2’de Gujarat bölgesinde yer alan Güneş tapınağı yer almaktadır. Dış cephe rölyef ve bezemelerle yapılmış, iç mekanda mistik ve loş bir atmosfer oluşturulmuştur. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 2 Güneş Tapınağı, 10.yy Gujarat Heykeltıraşlar ve tapınak bezemesinin biçimsel ana çizgilerini dini metinlere göre oluşturan rahiplerin çok yakın iş birliği söz konusudur. Hindu heykeltıraşları yalnızca teknik değil, kutsal metinleri ve yorumlarını da öğrenmişlerdir. Ana imgeler ve biçimsel modeller gelenekle belirlenmiştir ve Batı’nın anladığı şekliyle özgünlük onlar için pek bir anlam taşımamaktadır. Bir heykel, eğer imgenin manevi anlamını yansıtabiliyorsa kusursuzluğa ulaşmış demektir. Bu durum Hindu ritüelinin bir parçası olarak dansın taşıdığı önemi yansıtacak şekilde jestlerin, oranların ve duruşların incelikli farklarıyla ifade edilir (Hollingsworth, 2009). Tanrısal varlıkların tasvirleri, ikonografik teamüllere göre diğer yontu eserlerinden daha katı kurallara tabi tutulmuş olsa da, gençliğin fiziki güzellik ideallerini aynen uygulamışlardır. (Hint sanatında yaşlı tanrı veya tanrıçalar görülmez (Honour ve Fleming, 2016). Hindu tapınağı sadece bir mimari virtüözite değil aynı zamanda önemli heykellerin de bulunduğu bir anıttır. Çünkü tapınağın dış yüzeyi ve çeşitli tanrısal heykellerle çevrilmiştir. Tapınakların dış cepheleri buna önemli örneklerdir. Önemli Tanrı ve Tanrıça heykelleri Hinduizm sıklıkla 330 milyon tanrısı olan bir din olarak sınıflandırılmaktadır. Bu yanlış anlamanın nedeni Hindu tapınaklarında yer alan sembollerin insanlar tarafından yanlış anlaşılmından kaynaklanmaktadır. Uzaydaki tek bir kuvvet matematiksel olarak çeşitli uzaysal bileşenlere sahip olduğu düşünülür, üstün varlık veya tanrı, nihai gerçekliğin kişisel biçimi, Hindu tarafından çeşitli yönlere sahip olarak düşünülür. Tüm tanrı ve tanrıçalarla aynıdır. Onlar birbirine rakip değil tek bir ilkenin farklı yönleridir. Hindu tanrısı sayısız formda sunulmuştur. Her biri ancak belirli bir yönü işaret eden bir simgedir ve hiçbiri tanrının asıl doğasını kapsamadığından, Tanrı'nın görünüm ve tezahürlerine tüm dizinin resmi tamamlamak için ihtiyacı vardır (Bansal, 2003). Hinduların Ramayana destanında Rasa kavramından bahseder. Rasa'nın anlam çeşitliliği vardır ancak en basit olarak, bir tecrübenin özü, artan keyif veya mutluluk hali olarak tanımlanabilir. Natyasastra ise dramatik sanatlar, dans, müzik ve estetik üzerine Hintlilerin kodlamasını temsil eder. Sanata ilahi kökler verilmiştir. Brahma ilk defa kutsal dansın yapılması için dansı yaratmıştır. Bu dans Mandapa’dır ve her Hindu tapınağının ayrılmaz bir parçasıdır, Tapınakta hizmet eden kadınların görevlerinden biri de kutsal danstır. Natyasastra iki şekilde görülür taklit etmek ve pür dans, her iki dramatik araç da güçlü bir ruh haline ulaşmak için kullanılır. Rasa bu hassas deneyimi elde etmek için duygusal ve estetik unsurları bir araya getirir. Bu bağlamda tapı- The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 118 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri nak sanatında heykeltıraşlara tutku, ifade, jest gibi dramatik ifadeler kullanmaları öğretilmiştir. Rasa kavramı, görsel ve beceri açısından sanatın her alanında yüksek estetik başarı için merkezi bir kriter olarak ortaya çıkmaktadır. Ramayana’da Brahma tarafından tanımlanmış sekiz duygudan ya da ruh halinden bahsedilmektedir. Her birine ayrı isim verilmiştir ve hint heykeli dağarcığında erotik, komik, üzücü, öfkeli, kahramanca, korkunç, iğrenç ve muhteşemdir. Ramayana, psikolojik durumlarla kısa bir liste vermektedir. Aşk, neşe, öfke, enerji, korku, tiksinme ve aşkınlık gibi. Tapınak heykelleri aracılığıyla duygusal durum incelenirken, bu kavramlardan yola çıkarak incelemenin hangi estetik teoriye dayandığını belirlemede kolaylık sağlar. Renkler de duyguların ifadesinde önemlidir. Örneğin, erotik (yeşil), komik (beyaz), üzücü( gri), öfkeli (kırmızı), kahraman (sarı), korkunç (siyah), iğrenç (mavi), muhteşem ( altın rengi)dir. Bu duyguların her biri belirgin bir Hindu tanrısı ile açıkça tanımlanır. Örneğin, Brahma muhteşem ya da Vişnu erotik gibi. Buna göre heykeltraşlar, belirli duruşlar, hareketler, süs eşyaları ve rollerine uygun vücut ve yüz ifadelerine dikkat etmelidirler. Tanrılar bazen ayakta ya da oturmuş olarak temsil edilirler, bazen ise yolculuk araçları olan bir hayvan ile tasvir edilirler. Tanrıların danstan ödünç alınan jest ve duruşlarının, ellerinin dilini anlamak Tanrıların mesajlarını algılamak için oldukça önemlidir. Bu bütün Hindistan tarafından paylaşılan bir inançtır. Evrensel el hareketi (abhayamudra) Tanrının koruması anlamına gelmekte dirsekten yere paralel olarak karşıya doğru ve avuç içi dışa dönük olarak betimlenmektedir. Diğer elin hareketinin (varadamudra) anlamı bağışlama ve kutsamadır, el aşağı doğru açılır. Ellerde sık sık Tanrıların sembolleri olan nesneler tutulur. Bunlar hangi tanrının olduğunu da belirlemekte yardımcı olmaktadır. Örneğin Vişnu’nun korkuyla savaşmayı sağlayan diski gibi. Hinduizm’in en önemli, en fazla bilinen ve betimlenen tanrıları Chandra (2001) Hindu Tanrı ve Tanrıçaları ansiklopedisi isimli kitabına göre belirlenmiştir. Tanrıları Trimurti, Brahma, Vişnu, Şiva, ve bunların eşleri olan tanrıçalar Lakşimi, Durga, Sarasvati, ve diğer önemli tanrılar Krişna, Rama, Hanuman, Ganeşa, Kali, Nandi, Ganga ve Buda isimli tanrılardır. Her birinin kendine özgü özellikleri ve görevleri vardır. Trimurti Hindu Tanrı üçlemesi, evrenin yaratıcısı Brahma, koruyucusu ve destekçisi Vişnu, ile yok edicisi Şiva’dan meydana gelir. Fakat özlerinde aynı olmalarına rağmen aralarındaki roller değişebilir ve her biri diğerinin özüyle eşleşebilir. Şiva, kendisine adanmış, Mumbai limanından 9.6 km uzaklıktaki Elephant adasındaki kayalıklardan oyma bir tapınakta bir üçleme olarak betimlenmiştir. Üç başlı 5 metre yüksekliğindeki büstü, girişin karşısındaki karanlık bir oyuğun zemininde sanki yükselerek çıkmaktadır. Şekil 3 Sol taraftaki kobra ve ölüm başlıklı bıyıklı, sert bir erkek profili, diğer taraftaki çekici dudakları ve yapılı saçlarıyla yumuşak bir şekilde modellenmiş kadın eşdeğerini dengelemektedir. Kutsal ruhtan veya yukarıdan bakarak yüce yerini koruyan merkezdeki çift cinsiyetli çehrenin temsil ettiği Mutlaktan türeyen kadın ve erkek, yıkıcı ve yaratıcı ilkeleri belirtmektedirler (Honour ve Fleming, 2016). The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 119 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 3 Elephand adası 8-9 yy Trimurti heykeli Diğer bir Trimurti heykel de Gri kum taşından yontulmuş yüksek rölyefte Şekil 4 Brahma, Şiva, Vişnu üç tanrı figürü yan yana görülmektedir. Hindistan’ın Rajastan eyaletinde 11. Yy’ da yapılmıştır. Üç tanrı da sağ elleriyle Abhayamudra (daha önce bahsedilen koruma duruşu) hareketi yapmaktadır. Brahma’nın elinde bir çiçek, tesbih ve kitap, Vişnu’nun disk ve asa, Şiva’nın ise çiçekle tasvir edilmiştir. Ayaklarının altında onlara eşlik eden ya da binekleri olan üç hayvan vardır. Bu hayvanlar, aynı zamanda bu tanrıların sembolü olan Brahma’nın Hamsa (kuğu), Vişnu’nun Garuda ( mitolojik kuş), Şiva’nın Nandi ( Beyaz Boğa) yer almaktadır. Şekil 4 Rajastan 11.yy Trimurti heykeli, Rajastan The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 120 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Brahma Brahma, Hindu kozmolojisinde tasvir edildiği gibi evrenin yaratıcısıdır. Hindu kutsal kitaplarının en eski olanları Vedalar, Brahma’ya atfedilmiştir. Bu nedenle Hinduizm’in babası olarak anılır. Trimurti’den biri olarak anılmasına rağmen popülerliği Vişnu ve Şiva ile uyuşmamaktadır. Brahma, kutsal metinlerde, evlerde, tapınaklarda çok daha az bulunmaktadır. Aslında Brahma’ya adanmış tapınak çok azdır. Brahma Yüce varlık Brahman ve dişi enerji Mayadan doğduğu ifade edilmektedir. Brahman, önce tohumu yerleştirdiği suyu yaratmış bu tohum Brahmanın ortaya çıktığı altın bir yumurtaya dönüşmüştür. Başka bir efsaneye göre ise Vişnu’nun göbeğinden büyüyen bir lotus çiçeğinden kendiliğinden doğmuştur. Brahma genelde dört başlı, dört kollu ve kırmızı tenli olarak tasvir edilir. Diğer Hindu tanrılarından farklı olarak Brahma elinde silah taşımaz. Bir su kabı, bir kaşık, lotus çiçeği, dua kitabı ve tesbih taşır. Pembe bir lotus üzerinde oturur ve beyaz bir kuğu onu taşır. Sıklıkla uzun beyaz sakallı tasvir edilir. Şekil 5’te yer alan heykel Brahma ve eşi Sarasvati’yi betimlemektedir. Brahma’nın heykelleri diğer tanrılar kadar çok olmadığı için nadir bulunan bir örnektir. Hindistan’ın Gujarat eyaletinde, Ahmedabad şehrinde 11.yy’da yapılmış olan Ran ki Vav , Queen Stepwell yeraltı su kuyularında bulunmaktadır. Suyun depolanması için yapılan ve M.Ö 3.yy’dan sonra yapılmaya başlanan bu yapılar daha sonraki dönemlerde çok katlı sanat eserlerine dönüşmüştür. Burada Hinduizm’in önemli pek çok tanrı ve tanrıçalerının heykellerini görmek mümkündür. Şekil 5.Brahma ve Sarasvati Queen stepweel Patan, Gujarat Vişnu Vişnu Hint Vedalarının üç büyük tanrısından biri ya da tek tanrının görünümüdür. Diyalektik bir sav, karşı sav ve bireşim (tez-anti tez-sentez) üçlüsüdür. Tanrı Vişnu bu gelişmeyi ve geliştirmeyi sanki daha iyi belirtebilmek için çeşitli avataralarda (yeryüzüne inişlerde) bulunur. Özellikle balık, Kaplumbağa, Yabandomuzu, Aslan, Cüce, Rama, Krişna gibi biçimlerinde çeşitli efsaneleri vardır (Hançerlioğlu, 2013). Vişnu heykellerinde çeşitli sembollerle yer almaktadır. Kendisine adanmış tapınaklarda yer alan heykellerinin yanı sıra diğer tapınaklarda da heykel ve rölyeflerini görmek mümkündür. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 121 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri 122 Şekil 6 Vishnu Yılan Shesha’nın üzerinde uyurken M.S 5 yy Deogarh, Madya Paradesh Hint tanrılar pantenonunun belli başlı tüm üyeleri, Şekil 6 Orta Hindistan’da bulunan Deogaeh tapınağındaki Gupta döneminin güzel bir rölyefinde bir araya toplanmıştır. Tapınağın adandığı Vişnu ise en önemli konumdadır. Dünya ve üstündeki tüm yaratıklara, çoğu zaman Vişnu’ nun rüyalarının veya kabuslarının mahsulü denilerek atıfta bulunulmaktadır. Burada uyurken kozmik sularda yaşayan, ilahi olduğu kadar bu dünyaya da ait olan Ananta (sonsuz) adlı dev yılanın boğumları üzerinde uzanmış haldedir. Tanrı ile dokuz başını kaldırarak onun üzerinde bir gölgelik oluşturan yılan tek bir ilahi kozmik özün, yaşamın tüm biçimlerinin altında yatan ve saklayan enerjinin tezahürleridir. Eşi Lakşimi, Vişnu’nun ayağını tutmakta ve okşamaktadır. Yukarı kesitin merkezindeki yoga pozu almış bir figür, üç yüzüyle Brahma olduğunu açığa vurmasaydı Buda ile karıştırabilirdi. Vişnu’nun göbeğinden büyüdüğü söylenen nilüfer çiçeğinden bir tahta oturmuştur. Sol tarafında filine binen diğer tanrıça İndra vardır, sağında ise Şiva ile eşlikçisi Nandi’ye binmişlerdir (Farthing, 2010). Şekil 7 Vişnu'nun evrenin istikrarını ve kalıcılığını temsil ettiği görkemli bir simgedir. Dört elinde, Alevli disk, deniz kabuğu ve asa onun en üst otoritesinin amblemidir, Kalan el hareketleri güvence ve koruma anlamında ( abhayamudra ) şeklindedir. Daha önceki heykellerinde bu elde Lotus çiçeği görülür. Heykel Tamil Nadu eyaletinin Coimbatore bölgesinde yapılan kazılarda çıkarılmış 10.yy a ait olduğu düşünülmektedir. Guy (2007)’ın bu heykeli Vişnu’nun heykellerinde yer alan genel duruşu, sembolleri ve formları içermektedir. Tapınaklarda bulunan heykelleri tanımak açısından önemli örneklerden biridir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri 123 Şekil 7 Vişnu Heykeli Bronz 10.yy Coimbatore, Tamilnadu Şekil 8’de Queen Stepwell de bulanan Vişnu heykeli yer almaktadır. Bu heykel de yine Vişnu’nun klasik temsili olarak ifade edilebilir. Duruş yogada dağ duruşu diye adlandırılan iki ayağını yere sağlam basarak ellerinde sembolleriyle betimlenmiştir. Şekil 8 Vişnu heykeli 11. Yy Queen Stepwell , Patan, Gujarat Khajuraho, Madya Paradesh bölgesinde bulunan önemli bir tapınak kompleksidir. Başlangıçta 85 adet olduğu düşünülen bu muhteşem yapılardan günümüze 25 adet kalabilmiştir. Chandela hanedanlığı tarafından yaptırılan Brahmatik tapınaklar Hindu tanrılara adanmıştır. En büyük tapınaklar Laksmana, Kandariya, Mahadeva’dır. Vişnu ve Şiva’ya adanmıştır. Bu tapınak The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri kompleksinde 7000 civarında heykel bulunmaktadır. Bu heykeller Tanrı ve Tanrıçaları, önemli mitolojik karakterleri, günlük yaşamı, savaş ve cinselliği konu almaktadır. Şekil 9 da yapının merkezinde yer alan Vişnu heykeli ellerinde sembolleri ve kendine özgü duruşu ile görülmektedir. Şekil 9 Khajuraho, Lakshmana Tapınağı, M.S. 1yy Madta Paradesh Eyaleti Şiva Hindu Tanrılarının en karmaşık olan tanrılarından biridir. Doğanın yenilenmesini temsil ettiğinden hem evrenin koruyucusu hem de onun yıkıcısı olarak gösterilmektedir. Yine bu nedenle kimi zaman Şiva zamanı simgeleyen Kala olarak kabul edilmiştir. Şiva’yı üç değişik açıdan değerlendiren heykelleri onun çatışan rollerini şekil olarak betimlemektedir. Yaratıcı Vamadeva olarak kadınsı ve kibardır, koruyucu Mahadeva merhametli ve sakindir. Yıkıcı Bhairava her zaman çirkindir. Aynı zamanda Şiva bereketin ve cinsel gücün simgesidir. Sıklıkla lingam adı verilen bir fallus ile sunulur. Şiva’nın dans eden imgesi, kozmik yaratıcı yıkım güçlerinin arasındaki bitmeyen çatışma üzerine kurulmuştur. Fazla bir çift kol onun doğaüstü güçlerini ifade eder. Şiva’nın kozmik döngü içindeki yaratıcılık eylemi ateşle simgelenen yıkıcı güçle sürekli bir çelişki içerisindedir. Şiva’nın karmaşık duruşu Hindu dans ritüelinin standart unsurudur (Hollingsworth, 2009). Tamilnadu kazısında bulunan 12.yy a ait 81cm yüksekliğinde Şekil 10’da yer alan dans eden Şiva heykeli Şiva’nın dansın efendisi olarak sembolize ettiği Hindistan’da bulunan çok sayıda tezahürleri içinde en popüler olandır. Dans eden Şiva heykelleri ilk olarak 5.yy da görülmeye başlar. Arındırıcı ateşten oluşan bir çemberin içinde mutluluk dansını yapan Şiva, kozmosun yaratıcılığını ve devamlılığını temsil etmektedir. Şiva, sağ ayağıyla cehaletin şeytanı olan Apasmara’yı ezmektedir. Birçok niteliği zıddıyla birlikte bünyesinde barındıran Şiva’ya özgü bir biçimde çatışan ruh hallerini ifade eder. Dansta vahşi bir kendinden geçiş ve aynı zamanda kontrollü bir dinginlik vardır. Figürün havadaki sağ avucu dinginleştirici ve merhametli iken sol eli ise bir sığınma mekanı olan ayağını işaret eder. Şiva’nın ateş çemberi içindeki dansı ibadet edenlere yaşam döngüsünü, ölümü ve bu ikisinin Şiva’ da birleştiğini hatırlatır. Dans esnasında Şiva beş elementi ortaya çıkarır. Üzerinde dans ettiği lotus çiçeği dünyanın ve evrenin yaratılışını, kanatları rüzgarı, alevli çember ateş ve güneşi, saçları ise akmakta olan ganj nehrini ve The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 124 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri suyu temsil eder. Evrenin kendisi de Şiva’nın kolları ve kanatlarıyla kesişen çember ile temsil edilir (Farthing, 2010). Şekil 10 12.yy Danseden Şiva heykeli, Tamilnadu Şiva’nın tasvirleri diğer tanrılarınkinden biraz farklıdır. Saçları başının üstünde toplanmıştır ve içinde hilal şeklinde ay formu vardır. Ganj nehri saçlarından doğmaktadır. Boynunun etrafında, yaşamdaki manevi enerjiyi temsil eden sarmal bir yılan vardır. Sol elinde küçük bir davul ile bağlanmış 3 dişli mızrak vardır. Kaplan postuna oturur ve yanında su kabı vardır. Vücudu kül ile bulanmıştır. Şiva, pasif ve bileşik bir eğilimle en yüksel münzevi olarak tasvir edilir. Bazen de çelenklerle süslenmiş Nandi denilen bir boğaya biner. Şiva ve Karısı Parvati’nin evlilikleri de Hindu heykelinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle Güney Hindistan’da yer alan bazı tapınaklarda evlilik törenlerini tasvir eden grup heykelleri ve çiftin erotik heykelleri de yer almaktadır. Şekil 11 Khajuraho tapınak kompleksinde yer alan bir heykeldir. Burada birbirine sarılmış iki figür görülmektedir. Şiva’nın karısı Parvati heykellerin çoğunda Şiva’ya eşlik eder, yalnız betimlendiği heykeller Parvati bölümünde yer almaktadır. Erotik heykellerin neden yapıldığı ile ilgili Honour ve Fleming (2016)’in görüşü şu şekildedir: Dini veya başka nitelikli eski metinler doğrudan kendilerine atıfta bulunmadığı için çok fazla tartışmaya yol açmalarına rağmen asıl önemlerinin ne olduğu gizemli kalmıştır. İnsan ruhunun tanrısallıkla birleşmesinin yarattığı kendinden geçişin benzetmesi olarak yorumlanmıştır. Tantrik düşünceyle yani kadının yönetici, evrendeki başat kuvvet olduğunu, erkek gücün aksi takdirde harekete geçmeye teşvik edilemeyeceğini öğreten, Budizm’i olduğu kadar Hinduizm’i de etkileyerek mikro kozmik ruh içinde cinsel ikiliği meditasyonla çözmeyi teşvik eden düşünceyle ilişkilendirilmiştir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 125 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 11. Şiva ve Parvati heykeli, Khajuraho, Madya Paradesh Şiva ve Parvati’nin düğün sahnesini betimleyen fildişi üzerine yontulmuş Şekil 12’ deki rölyefte dört figür yer almaktadır. Vişnu ve Lakşimi’nin da yer aldığı düğün sahnesi Tanrıların sembolleri ile tasvir edilmiş, figürler eşit görsel ağırlıkta hassas bir dikey eksenin iki yanına yerleştirilmiştir. Rölyef 17.yy’a tarihlenmekte 16x11cm ölçülerindedir ve Madurai, Güney Hindistan da bulunmuştur. Ocvirck ve diğerleri 2015 Şekil 12. Şiva ve Parvati Düğünü Rölyef, 17. Yy Madurai, Güney Hindistan Şiva’nın Parvati ile bir beden oluşturduğu yarısı kadın diğer yarısı erkek olan heykelleri de tapınaklarda görülmektedir. Bu heykellere Ardhanarishvara denilmektedir. Şekil 13’te yer alan bu The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 126 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri hermafrodit heykel Şiva’nın tezahürüdür. Yanında kutsal eşlikçisi Nandi yer almaktadır.11.yy da Kuzey Hindistan’da yapılmış olan Gangaikonda Cholapuram tapınağında yer almaktadır. 127 Şekil 13 Şiva’nın Ardhanarishvara tezahürü 11yy Gangaikondacholaputam Tapınağı, Lingam Brahmatik Hint tapınaklarında iki çok önemli sembol ortaya çıkmaktadır. Biri insan biçiminde temsil edilen Vişnu ve ikincisi Şiva’yı temsil eden Lingam’dır (Guy, 2007). Tapınaklarda Şiva genellikle hem yaşayan dünyayı hem de bütünü oluşturan dünyayı, hayat için gerekli olan enerjiyi temsil eden “Lingam” adında bir sembolle temsil edilir. Linga kelime anlamı olarak işaret demektir. Şiva’nın tezahürü olarak erkek cinsiyetinin işaretidir. Şiva’nın yaratıcı enerjisini temsil ederken aynı zamanda da cinsel gücün zihin gücüne dönüşmesini, yoga meditasyonu aracılığıyla duygusaldan doğaüstü alana yükselişini simgelemektedir. Çoğu zaman kadın üreme organını simgeleyen daire yoni üstüne yerleştirilmekte böylelikle evrenin ikiliği içinde birliği sembolize etmektedir. Eski bereket kültlerinin kabarık fallusu artık yalın neredeyse geometrik bir forma bürünmüş ve tüm erotik duyarlılığın izlerinden arınarak ruhani bir anlam kazanmıştır (Honour ve Fleming, 2016). Şekil 14’te Nandi ve Lingam heykelleri birlikte görülmektedir. Tapınaklarda Lingam heykeline yakın ya da onu koruyormuş gibi bir kompozisyonla yerleştirilen bu iki Şiva sembolü açık alanlarda da bu kompozisyonla yerleştirilmektedir. Şekil 15’te Tapınak içinde yer alan ve ibadet eden Hinduların ritüellerini gerçekleştirdiği iç mekan yer almaktadır. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 14 Nandi ve Lingam Maheshwar, Madya Paradesh Şekil 15 Lingam Khajuraho, Madya Paradesh Parvati Parvati, Hinduların en önemli tanrıçalarından biridir. İlk yaşamında Durga olarak dünyaya gelmiş ve kendisini ibadete adamıştır. İkinci yaşamında Parvati olmuştur. İki yaşamında da Şiva’nın eşidir. Himalayaların kızı olarak anılmaktadır. İlk yaşamında Satee adında Dashha’nın kızı olarak Şiva ile evlenmiş ve ikinci yaşamında da yine Şiva ile evlenmek istemiştir. Fakat Şiva’nın ilk karısını kaybetmesinden dolayı evliliğe olan ilgisi yok olmuştur. Parvati, Şiva’nın ilgisini evliliğe çekmenin ve tekrar evlenmek istemesinin tek yolu olduğunu fark etmiştir. Tanrı Şiva’yı hoşnut etmek için binlerce yıl boyunca dua edilen ilahileri okunan estetik ayinler düzenlemiştir. Ancak bundan sonra Şiva evliliğe ikna olmuş ve Partavi evlenmeye layık görülmüştür. Şiva ve Parvati’nin düğün törenleri oldukça renklidir. Puranik edebiyatında evlilik süreci ile ilgili dilencilerin, göçebelerin söylediği pek çok şarkı bestelenmiş ve söylenmiştir (Chandra, 2001). Parvati genellikle heykellerinde güzel ve çekici bir kadın olarak tasvir edilir. Şiva bölümünde bahsedildiği gibi pek çok heykel de ona eşlik eder. Şekil 16’da Khajuraho’da yer alan bir heykelde zarif ve güzel bir kadın olarak betimlenmiştir. Şekil 17 de Parvati ve Şiva’nın hayvanı Nandi birlikte yer almaktadır. Burada da yine zarif bir kadın olarak betimlendiği görülmektedir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 128 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri 129 Şekil 16 Parvati Khajuraho, Madya Paradesh Şekil 17 Parvati ve Nandi Kalilasanatha Tapınağı,8.yy Yoga yapan Parvati Şekil 18 oldukça nadir bir örnektir. Şiva’nın ilgisini kazanmak için çaba göstermektedir. Bir ayağı yukarıda iki eli başının üzerinde bir çeşit meyvenin çekirdeğinden yapılmış bir tesbih tutmaktadır. Bir eli koruyucu pozda diğer elinde ise meyve vardır. Bu Rölyefte Parvati Şiva’nın estetiğiyle yarışacak bir cesarettedir (Guy, 2007). Şekil 18 Yoga yapan parvati rölyefi 9-10yy Palnad Talıga bölgesi, Andra Pradesh The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Durga Bu Tanrıça’ya Hindistan'ın dört bir yanından milyonlarca insan tarafından ibadet edilmektedir; bunların büyük bir çoğunluğu Durga’ya Tanrı Şiva’dan daha fazla önem vermektedir. Durga, evrenin annesidir. Dünyanın yaratılması, korunması ve tahrip edilmesinin arkasındaki güçtür. Durga’nın inananlarını kötülüklerden koruduğu ve sefaletten kurtardığına inanılır. Durga 8 ya da 10 elle tasvir edilir ve bu inananlarını her yönden koruduğunu simgeler. Durga’nın da Şiva gibi üç gözü vardır. Sol gözü arzuyu ( ay), sağ gözü eylemi (güneş) ve merkezi gözü bilgiyi ( ateş) temsil eder. Aslan güç ve kararlılığı sembolize eder. Aslana binen Anne Durga, tüm bu nitelikleri taşırken ego şeytanını aşmak için bu niteliklere sahip olmayı ima eder. Durga’nın elindeki deniz kabuğu “Om” adlı mistik kelimeyi ya da sesi sembolize eder. Yay ve oklar enerjiyi gösterir. Hem yayı hem de okları tutarak enerjinin her iki yönünü de kontrol ettiğini göstermektedir. Şimşek dayanıklılığı, tam açmamış lotus çiçeği başarıyı simgeler ama tam açmaması sürecin henüz tamamlanmadığı anlamına gelir. Lotus şehvet ve açgözlülüğün dünyevi çamurunun içindeki adanmışların ruhsal kalitesinin sürekli gelişimi anlamına gelir. Tanrıça’nın işaret parmağının etrafında dönen disk tüm dünyanın Durga’nın iradesine boyun eğmiş ve onun komutasında olduğunu belirtir. Durga’nın elinde tuttuğu kılıç netliği olan bilgiyi simgeler. Tüm şüphelerden arınmış bilgi kılıç parlamasıyla simgelenmektedir. Şekil 19’da Durga’nın önemli bir rölyefi yer almaktadır. Bir mağaranın içinde bulunan rölyefte aslana binmiş, sığır başlı adama karşı cüce ordusuyla savaşan bir kadın tanrıça betimlenmiştir. Bu kadın her şeyin annesi, yüce tanrıçanın kişileştirmelerinden biridir. Yaratılışı o kadar karmaşıktır ki birbirleriyle ilişkili çeşitli rollerine göre farklı isimler verilmiştir. Bu isimler edilgen, müşvik, felsefi yönlerini de cisimleştirebileceği Şiva’nın enerji katan kadın eşdeğeri ve eşi Parvati’den ölümü simgeleyen ürkütücü Kali’ye kadar değişir. Burada enerjiyi cisimleştiren, tanrılar tarafından yaratılmış ve gücü onlardan daha büyük sığır iblise karşı savaşması için silahlandırılmış Durga olarak gösterilmektedir. İyi ve kötü arasındaki ebedi çatışma, anlatılan hikayenin ağırlık noktasıdır. Durga’nın zaferi burada gösterildiği üzere dini idrake erişilmesine dair bir metafor olarak anlaşılmalıdır. Kompozisyonun merkezindeki yay iki temel gücü yani iblisi ve o esnada geri çekilmeye başlamış maiyetini ayırır. En önemli figür olmasına rağmen ince yapılı Durga, iblisten ve yandaşlarından ufaktır (Honour ve Fleming, 2016). The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 130 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 19 Durga ve şeytan Mahişa’nın savaş sahnesi 7.yy Mahisasaramardini mağarası, Mamallapuram Şekil 20’de Durga’nın Mahişa ile mücadelesi oldukça küçük bir heykelde yer almaktadır. Bu heykelde bütün figürler dinamik bir hareketle betimlenmiştir. Şekil 20 Durga ve Mahişa mücadelesi 9-10 yy 4.5 cm Bakır Katmandu,Nepal Ganeşa Hindu destan ve Puranalarında yer alan Ganeşa bilgelik ve sağduyunun tanrısıdır. M.S 4. Yy’dan itibaren bilinen ve günümüzde de inanılan önemli bir tanrıdır. Diğer ismi Ganapati’dir. Sanatsal referansları genellikle bronz, taş heykeller ve rölyeflerdir. Edebi kaynakları Mahabharata nüshaları Puranalardır. Ganeşa erdem ve sanatın tanrısıdır. İyi huylu bir tanrıdır, insanlara yardım eder ve güçlüklerin üstesinden gelir. Şiva ve Parvati’nin oğludur. Genellikle fil kafası ve The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 131 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri insan bedeni olan hibrit bir tanrı olarak dört elle tasvir edilir. Her biri bazı sembolleri örneğin nilüfer, deniz kabuğu, kırbaç, disk taşır. Kutsal hayvanı faredir. Bazen bir dişi vardır. Uzun bir yolculuğa çıkmadan yeni bir eve taşınırken ya da yeni bir işe başlarken Ganeşa ya dua edilir (Chandra, 2001). Ganeşa’nın fil kafası ile ilgili farklı hikayeler vardır. En yaygın olanı Parvati banyo yaparken oğlundan koruma ve mahremiyet sağlamak için nöbet tutmasını ister. O sırada Şiva seyahatten döner ve eve girmek ister fakat Ganeşa onun kim olduğundan habersiz bir şekilde reddeder. Şiva sinirlenir ve Ganeşa’nın kafasını keser. Kavgayı duyan Parvati görünür ve kötü haberi duyunca üzülür. Bunun üzerine Şiva hizmetkârına dışarda uyuyan ilk çocuğun kafasını getirmesini emreder. Sadece fil uyumaktadır ve filin kafasını getirirler ve Şiva fil kafasını oğlunun bedenide yerleştirir. Ganeşa herkesin kolaylıkla tanıyabildiği en çok bilinen tanrıdır. Şekil 21 ve 22 de Khajuraho tapınağında yer alan iki farklı Ganeşa heykeli görülmektedir. Ellerinde sembolleri vardır ve bir ayağı yere temas ederken diğer ayağı yukarıda ve yere paralel oturmaktadır. Bu pozisyonun anlamı da dünya ile bağlantısı olduğu halde manevi varlığının farklı noktada olduğudur. 132 Şekil 21 Ganeşa Khajuraho, Madya Parades Şekil 22 Ganeşa Khajuraho, Madya Paradesh Şekil 23’de Queen Stepwell Patan, Gujarat’ta bulunan bir grup heykelidir. Burada Ganeşa diğer tanrılarla birlikte sol başta yerini almıştır. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 23. Ganeşa ve diğer tanrılar , Queen Stepwell Patan, Gujarat Nandi Birçok tanrının kendisine eşlik eden ve seyahat etmesini sağlayan hayvanı vardır. Nandi’de Şiva’nın kutsal boğa aracıdır. Nandi’nin heykelleri efendisine ithaf edilen tapınakların önünde bir kaideye oturmuş boğa olarak görülür. Nandi, Mandapa olarak bilinen özel sütunlu bir yapıda oturur ve ana tapınaktaki Şiva’nın Lingam’ını görecek şekilde konumlandırılır. Boğa sıklıkla ibadet edenler tarafından çanlar, tıraş bıçakları, çiçek ve kolyelerle bezenir. Günümüzde bile Boğa’nın kutsal sayılması bununla ilişkilidir. Nandi Şiva’nın aracı olmasının yanı sıra Puranalar’da yer alan cüce ordusunun da lideridir. Genellikle altın bir koşum takımı taşır. Diğer görevleri ise Şiva’yı kutsal dansını yaparken korumak ve müzik yapmaktır. Ganesha’nın kafası kesildiğinde kafa bulma görevi de ona verilmiştir. Nandi heykeli Şekil 24 Khajuraho’da yer alan Visvanatha tapınağındadır. M.S 1000 yıllarında yapılmıştır. Kapalı formdan yapılmış heykel parlak ve pürüzsüz biçimde zımparalanmış ve cilalanmıştır. Net desenlerle bezenmiştir. Sade ve basit biçimlerle yontulmuştur. Sınır ve köşe yoktur fakat oldukça dinamik bir plastikliğe sahiptir. Anıtsallık ve hareketsizlik oldukça iyi çözümlenmiştir (Kramrisch, 2013). Şekil 24 Nandi Khajuraho, Madya Paradesh The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 133 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Rama Koruyucu Vişnu’nun avatarlarından en mükemmel olanıdır. Cesaret ve erdemin en popüler simgesi olan Rama gerçeğin, ahlakın, ideal oğul ve ideal kocanın ve en önemlisi ideal kralın sembolüdür. Vişnu’nun 7. avatarıdır. Rama’nın dönemin kötü güçlerini yok etmek için doğduğu söylenir. Antik Sanskrit şairi Valmiki’nin yazdığı büyük Hindu destanının kahramanıdır. Gerçek bir tarihsel figür olduğu düşünülmektedir. Başında gösterişli bir taç bulunur. Vişnu ve Krişna gibi mavi renkle sembolize edilir. Ramayana destanı Rama’nın hikayesini anlatır. Rama çoğu tasvirlerinde Vişnu yada Krişna’dan farklı değildir. En sık ayakta duran figür olarak tasvir edilir. Sağ elinde bir ok, solunda bir yay, sırtında ok kılıfı yer alır. Bir Rama heykeline genellikle eşi Sita ve efsanevi maymun tanrı Hanuman eşlik eder. Rama heykeli Şekil 25’te bir elinde yay tutmakta diğer elini yay çekmektedir. 134 Şekil 25 Rama 17.yy Bronz 77cm Tamilnadu The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Hanuman Hanuman, kötü güçlere karşı yaptığı seferde Rama’ya yardım eden güçlü maymun tanrıdır. Hindu tapınaklarında en güçlü ve en çok görülen tanrılardan biridir. Şiva’nın avatarı olduğu düşünülen Hanuman’a fiziksel güç, azim ve özveri simgesi olarak ibadet edilir. Hanuman, Rama’ya eşlik eden ideal ve sadık hizmetkarı simgeler. Rüzgarların tanrısı Pavana’nın oğludur. Fiziksel güç, özveri ve azmin sembolüdür. Hızı ve çevikliğiyle dikkat çeken Hanuman’a genellikle genç erkekler ve atletler tarafından ibadet edilir. Maymunlardan oluşan efsanevi bir orman ordusunu yönettiği rivayet edilmektedir. Uzun kuyruklu bir maymun olarak tasvir edilir. Ramayana destanında anlatılan iblis Ravana tarafından kaçırılan Tanrıça Sita’nın kurtarılmasında önemli rol oynar. Güney Hindistan’ da daha çok köylülerin inandığı ve taptığı bir tanrıdır. Çoğu zaman beş elle tasvir edilir. Yay, topuz ve yele ile sembolize edilir. En çok bilinen ve yüzyıllar boyunca pek çok tapınakta heykelleri yer alan bir tanrıdır. Ayakta ya da ibadet eder biçimde bağdaş kurarak oturan heykelleri vardır (Chandra, 2001). Şekil 26’da yer alan Hanuman heykeli 10. Yy’da kumtaşından yapılmıştır, yaklaşık 116 cm boyunda ve 54 cm genişliğinde ve bir adamın gövdesi ve maymun başı olan çömelmiş bir konumda tasvir edilmiştir. Şekil 27 düşmanlarıyla savaşırken betimlenmiş Hanuman heykelidir. Gwalior’da Gujari Mahal arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. 135 Şekil 26 Hanuman 10.yy Kumtaşı, Anne Lemaistre Şekil 27. Hanuman 8.yy Gujari Mahal arkeoloji müzesi Gwalior Krişna Vişnu’nun enkarnasyonudur ve her enkarnasyonunda daha kusursuz olan Vişnu, son gelişinde Krişna olarak gelmiştir. M.Ö. 300 yıllardan gönümüze kadar bilinen ve inanılan bir Tanrıdır. Sanatsal referansları genellikle bronz ve taş heykellerdir. Vedik yazılarda görülmüş ve zaman içinde popülaritesi artmıştır. İnsanların arzularını ve eksiklerini birlikte özetleyen bir tanrıdır. Dolayısıyla hem Hinduların kahramanı hem de içki içen bir kadın avcısı olarak tanımlanır. Onun resmi bir eşi yoktur ama evli bir kadın olan Radha onun baş metresidir. Ayrıca 16.000 kadar ilişkisi olmasıyla da ünlüdür. Krişna, Mahabarata destanında yer alan çobanların, bitki örtüsünün ve doğurganlığın tanrısı olarak anlatılmıştır. Evren onun bedeniyle tasvir edilir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Krişna, genellikle flüt çalan yetenekli bir müzisyen olarak tasvir edilir. Sesi doğanın sesidir, fırtınalar bu sesle sakinleşir, nehirler bu sesle sakin akar ve tohumlar yeşerir. Krişna’nın renkleri siyah ve mavidir. Sembolleri; flüt, Govardhana (parmak üzerinde yükselerek durulan bir hareket) hareketidir, çoban eşyaları ve silindirik formda ibadet için kullanılan bir alettir. Krişna resimlerinde ve heykellerinde çok farklı biçimlerde tasvir edilir ve sanata en çok konu olan Tanrıdır. Bazen kek yiyen bir çocuk olarak, bazen at üzerinde bazen ise bakirelerle dans ederken genellikle flüt çalarken tasvir edilir. Şekil 28 Şeytan Yılan Kaliya’nın kafasında dans eden Krişna heykeli Krişna’nın betimlendiği önemli bir örnektir. 136 Şekil 28 Şeytan Yılan Kaliya’nın kafasında dans eden Krişna heykeli 15.yy , Tamildanu Krişna’nın tapınaklarda yer alan heykelleri genellikle flüt çalan genç ve düzgün fiziği olan bir erkek olarak tasvir edilir. Şekil 29 Krişna’nın flüt çalan heykeli Kevasa Tapınağı’nda bulunmaktadır. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri 137 Şekil 29 Krişna 13.yy Somnathpur, Kevasa Tapınağı Lakşimi Hindu tapınaklarında yer alan Tanrı ve Tanrıçalar arasında Lakşimi, şans ve zenginliğin tanrıçası olarak bilinir. Aynı zamanda cazibenin, zarafetin ve hoşluğun tanrıçasıdır. Genellikle bir Lotus çiçeğinin üzerinde oturarak ya da ayakta tasvir edilir. Vişnu’nun en sadık partneri olarak bilinir ve onun her enkarnasyonunda Lakşimi’de enkarne olarak ona eşlik eder. Bu Tanrıça bazen dört kolla tasvir edilir. Fakat genellikle iki kolludur. Sadece onun için yapılan bir tapınak yoktur ama genellikle Vişnu heykellerinin yanında yer alır. Hala Hindistan’da bütün evlerde ve işyerlerinde Ganeşa gibi tanınan bir tanrıçadır. Bazı tasvirlerinde Vişnu ile bereber pençelerinde yılan tutan kutsal bir kartal olan Garud un üzerinde tasvir edilir. Temsil ettiği şeyler ne olursa olsun Lakşimi inananlar tarafından iyi şeyler için çağırılır. Onun heykelleri evlerin kapılarının üzerinde iyi şans getirmesi ve kötülükleri kovması için tutulur. Tanrıçaya sık sık içinde çiçek The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri düzenlemeleri yapılmış sepet ya da seramik kaplarla dua edilir. Aynı şekilde kendisini sepete ekilmiş pirinç fideleriyle de göstermektedir (Chandra, 2001). Şekil 30 Vişnu ve Lakşimi Khujaraho Mahadeva Tapınağı’nda görülmektedir. Figürler birbirine bakmakta, Vişnu’nun sol eli Lakshmi’nin belini tutmakta ve diğer elleri yine onun sembollerini taşımaktadır. 138 Şekil 30 Vişnu ve Lakşimi Khujaraho Mahadeva Tapınağı, M.S.1 yy Madya Paradesh Şekil 31’de 2015 yılında ITM üniversitesi kampüsünde yapılan açılış töreni için düzenlenen çiçekler ve Lakşimi heykeli yer almaktadır. Tanrıça’nın yanında yer alan şamdanla mumlar yakılmış ve sanatçıların her birine çiçekten kolyeler takılmıştır. Alınları kırmızı boya ile nokta şeklinde boyanarak açılış törenine geçilmiştir. Küçük Lakşimi heykeli lotus çiçeğine oturmuş ve müzik aletini çalan tanrıça olarak betimlenmiştir. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 31 Lakşimi heykel sempozyumu açılış töreni için düzenleme ITM üniversitesi Baroda 2014 Ganga Ganga, Ganj nehridir. Bir tanrıça olarak tapılan belki de tek nehirdir. Hindistan Himalayalar’dan 4.100m deniz seviyesinden yüksekte Gangotri buzullarından kaynaklanmakta ve Doğu Hindistan ve Bangladeş’teki Bengal körfezi ile buluşmadan 2.525 km kuzeydoğuya akmaktadır. Nehir olarak Ganga, Hindistan’ın toplam su kaynaklarının %25 inden fazlasına katkıda bulunmaktadır. Bir Tanrıça olarak tapılır ve kutsal anne “Ganga Maiya” olarak anılır. Tasvirlerinde elinde su kasesi bulunan beyaz bir taç giyen güzel bir kadın olarak tasvir edilir. Tanrıça evcil bir timsahla seyahat eder. Kutsal yazılar olan Puranalar’da Ganga’ya temas eden kişinin yalan söylemeye ve hilekarlık yapmaya cesaret edemeyeceği, suya temas edenin tüm günahlarından arınacağı belirtilmektedir. Ganga’nın aktığı topraklar kutsal olarak kabul edilir. Bu nehir etrafında ölenlerin günahlarını yıkanarak göksel yerlere ulaşacağına inanılmaktadır. Ganga kıyılarındaki ölü bir cesedin yakılması veya ölenlerin küllerinin suya dökülmesi kurtuluşa yol açar. Varanasi ve Hardwar en önemli Hindu cenaze törenlerinin yapıldığı bölgelerdir. Mitolojik olarak Ganga’nın Vişnu’nun ayaklarının terinden oluştuğuna inanılır. Her yaz Ganga festivali düzenlenir ve bu günlerde nehirde yıkanarak günahlar temizlenir. Tütsü, mum ya da lamba yakılır, sandal ağacı, çiçek ve süt konulur. Sudaki balıklar ve diğer hayvanlar beslenir. Şekil 32 de Yaşlı bir Hindu’nun arınma ritüeli yer almaktadır. Şekil 32 Ganjda arınma The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 139 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 33 de bir Tanrıça olarak tasvir edilen Ganga’nın rölyefi yer almaktadır. Bir timsahın üzerinde betimlenmiştir. Şekil 33 Ganga Rölyefi M.S.3 yy Keleniya Tapınağı, Sri Lanka Kali Kali, karanlıklar tanrıçasıdır ve ana tanrıça Durga’nın korkunç formudur. Kötü güçlerle olan savaşlardan birinde Durga’nın kaşağından doğmuş ve güçlü bir tanrıça şeklini M.S. 6 yy’da almıştır. Tanrıçanın betimlemelerinde genellikle Mahatmya kompozisyonu ile popüler olmuştur. Bu kompozisyonda kötü güçlerle yaptığı savaşta Tanrıça Durga kaşağından doğmuş gibi gösterilir. Şekil 34’te görüldüğü gibi domuz figürünün boynunda Kali’ye oranla daha küçük bir figür yer almaktadır. Efsaneye göre Kali öldürme çılgınlığına o kadar kapılmıştır ki görünen her şeyi öldürmeye başlamıştır. Onu durdurmak için Şiva kendini Kali’nin ayaklarının altına atmış bu durum Kali’de görme şoku yaratmış ve şaşkınlık içinde dilini ağzından çıkarmış ve ısırmıştır. Kali’nin heykellerinde görülen form genellikle bu efsane ile ilgilidir ve tasvirlerde Şiva’nın göğsünde ayakta durur ve dili sıkışmış biçimde betimlenir. Kali çok ilginç özelliklerle tasvir edilmiştir. Bir elinde kılıç, diğer elinde iblis olan sekiz kolu vardır. Diğer iki eli inananlara korkmamalarını söyler. Küpeleri kafatasındandır, kolye olarak da kafatası dizisi ve kemer olarak ise insan elinden yapılmış bir dizi taşır. Dili ağzından çıkmış biçimde, yüzü ve gözleri kanla sulanmıştır. Siyah cildi onu saran aşkın doğasını simgeler. Çıplaklığı tıpkı doğa gibi ilkel, sade ve şeffaftır. Sanskritçe alfabesinin 50 harfini temsil eden elli insan kafasından oluşan bir taç takar. Üç gözü geçmişi, günümüzü ve geleceği temsil eder. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 140 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 34 Kali heykeli, Queen Stepwell Patan, Gujara Şekil 35 ve 36’da bronz Kali heykelleri Kali’nin tüm özelliklerini taşımaktadır. Hindu tanrıları daha önce de belirtildiği gibi daima genç, dinamik ve güzel tasvir edilir. Bu bağlamda Kali’nin bu kadar ürkütücü betimlenmesi önemli ve farklı bir örnektir. 141 Şekil.35 Kali Bronz, Chidambaram Tapınağı, Tamilnadu Şekil 36 Kali heykeli Bronz 13.yy Nepal Sarasvati Sarasvati, bilgi ve sanat tanrıçasıdır. Şiva ve Durga’nın kızıdır. Bu tanrıçanın insanları konuşma, bilgelik ve öğrenme güçleriyle desteklediğine inanılır. Öğrenmede dört insanın kişilik özelliklerini temsil eden dört eli vardır. Zihin, zeka, uyanıklık, ve egodur. Şekil sunumlarında bir elinde kutsal yazıları ve karşıt elde gerçek bilginin sembolü bir lotus çiçeği vardır. Diğer iki eliyle sevginin ve hayatın müziğini Veena adlı bir telli çalgıyla seslendirir. Saflığın sembolü olan bir beyaz kuğu üzerinde dolaşır. İnananlar Sarasvati’ye dua ederek Moksha’ya (ruhun nihai kurtuluşu) ulaşabileceklerine inanırlar. Özellikle eğitim kurumlarında bu tanrıçaya önem veri- The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri lir. Festivalleri coşkuyla kutlanır. Brahma’nın eşi olması bazı heykellerde onunla tasvir edilmesine neden olmuştur. Şekil 37’de iki elinde çalgısıyla, diğer elinde ibadet için kullandığı tespih ve lotus çiçeğiyle oturmuş bir biçimde tasvir edilmiştir. 142 Şekil 37 Sarasvati 14.yy Hoysaleshwara Tapınağı, Tamilnadu Buda Buda’nın Hindu tanrılarının içinde değerlendirilmesinin nedeni Hinduizm inancında Vişnu’nun avatarı olduğu inancıdır. Buda kelimesi saskritçe de aydınlanmış kişi anlamına gelir. Siddhartha Gautama M.Ö (563-484) Sakya ailesi prenslerinden biri olarak Nepal’de doğmuştur. Dünyadan elini eteğini çekmiş meditasyonlarla aydınlanmış ve kozmik bilince ulaşmıştır(Honour ve Fleming, 2016). Buda’nın Hinduizm ile ilişkisi o kadar yakındır ki bazen bu iki din birbiriyle karıştırılır. Hindular Buda’nın avatar olarak gelişinin nedeninin dinsizliğin yaygınlaşması olduğuna ve Buda’nın Hindu olduğuna inanırlar. Aslında Buda Hindu dinine bazı yenilikler de getirmiştir. Hindu kast sistemi, bir kişinin doğumuyla belirlenen toplumdaki konumunu tanımlar. Buda, Hindu kast sistemini kınamıştır ve birinin kastını belirlemesi gereken doğum değil kişinin karması veya iyi ve kötü davranışları olması görüşündedir. Ahlakı ve eşitliği bir kişinin soy ağacından daha yüksek bir yere yerleştirmek fikrini ortaya koymuştur (Guy, 2007). Budizm ve Hinduizm inancının birleşimi Buda’nın doğduğu Nepal’de hala yaygındır. Budizm ise kurucusunun kendini ne tanrının bir peygamberi, ne de onun temsilcisi ilan ettiği, üstelik Tanrı-Yüce varlık düşüncesini bile reddeden tek dindir. Ama o kendisinin “Uyanmış” (Budha) olduğunu söyler ve bu noktadan hareketle ruhani rehber ve üstat olduğunu ileri sürer. Onun tebliği insanların kurtuluşunu amaçlar. Bu kurtuluş çağrısını bir din haline getiren ve tarihsel Siddharta kişiliğini oldukça erken bir dönemde tanrısal bir varlığa dönüştüren de onun bu kurtarıcılık yönüdür. Budist din alimlerinin teolojik spekülasyonlarına ve masalsılaştırma çabalarına The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Buda’yı mitsel bir kişilik veya güneş simgesi olarak gören Avrupa kaynaklı kimi yorumlara karşın, bu kişiliğin tarihselliğini inkar etmek için bir neden yoktur (Eliada, 2000). Buda heykelleri, biçimsel olarak en kolay tanınan heykellerdir. Saçları tepesinde toplanmış biçimdedir. Oturan yada ayakta duran figürlerde sağ elini kaldırıp dışa çevirmiş duruşu iki anlam ifade eder; birincisi bu el kalkanı yani korumayı temsil eder, ikinci anlam korkuyu aşmak anlamındadır. Sol eli dışa doğru uzanır, iki orta parmak içe bükülür ve bu korkuyu aşmak anlamına gelir. Şekil 38 ve 39’da bu anlatımı ifade eden Buda heykelleri yer almaktadır. 143 Şekil 38 Buda Bakır 13.yy Tamilnadu Şekil 39 Buda 6-7 yy Bronz Mathura Şekil 40’ta yer alan oturan Buda heykelinde Buda’nın el hareketleri öğretisini sembolize eden anlamlar içermektedir. Arka plandaki çark Adaletin çarkını çevirmek anlamına gelir ve bu karma yasasıyla ilgilidir. Diğer çark ile figürler adanmışları göstermektedir. Buda incecik bir bornoz giyer, bu zarif bir biçimde bileğinden bacağına dökülür. Dingin ve meditatif bir görüntüsü vardır. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri 144 Şekil 40 Buda’nın ders verişi M.S 5 yy Sarnath Müzesi, Uttar Paradesh Hindistan Sonuç Çok Tanrılı dinlerde ve mitolojilerde tanrıları insan bedenleriyle betimleme ve kişileştirme geleneği pek çok kültürde yer almaktadır. Antik Yunan ya da Mısır tanrıları sanat tarihinde yer almasına karşın Hint mitolojisi diğerleri kadar yer almamaktadır. Tarihi M.Ö. 4000’li yıllara uzanan zengin, kendine özgü kültürü ve sanat eserleriyle Hinduizm, üzerinde durulması gereken bir konu olarak düşünülmüş ve araştırılmıştır. Hindu tanrı ve tanrıçaları binlerce yıldır Hindistan halkının inandığı ve ibadet ettiği tanrılardır. Her birinin ayrı görev ve sorumlulukları olduğuna inanılmıştır. Bu Tanrı ve Tanrıçalar sanatsal olarak temsil edilen, farklı biçimleri olan, oldukça kapsamlı ve karmaşık yapıdadır. Özellikle heykellerin bazıları birbirine çok benzemekte hatta biri diğerinin avatarı olan heykeller görülmektedir. Başlangıçta tanımak ve anlamak güç olsa bile her tanrının bazı kendine özgü özelliklerinin ve sembollerinin bilinmesi bu heykelin hangi tanrı ya da tanrıça olduğuna dair ip ucu vermektedir. Birbirine benzer bir duruş ve beden yapısıyla yapılmış heykeller de örneğin birinin elinde flüt diğerinin elinde yay olması onun Krişna ya da Rama olduğunun anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Bu kadim ve zengin kültürün anlaşılması inançlarının Hint sanatını nasıl etkilediği gibi konuları heykel sanatı perspektifinden ele alarak irdelenmiştir. Görüldüğü gibi Hindu tanrıları diğer mitolojilerde olduğu gibi ölümsüz ya da yarı ölümlü değildir. Bu tanrılar ölmekte ve insanların ihtiyacı olduğunda tekrar dünyaya gelmektedir. Bu yeni formlarında başka isim ve The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri kişilikte tamamen farklı efsanelerle anılmaktadırlar. Bu durum sanatsal açıdan zenginlik ve çeşitlilik yaratsa da oldukça karmaşık ve detaylı bir hale getmektedir. Bu çalışma ile en önemli ve yaygın olan Hindu tanrı ve tanrıçalarının kimler olduğu ve görevleri hakkında bilgi vererek heykellerinin nasıl biçimlendirildiği konusu heykel plastiği açısından değerlendirilmiştir. KAYNAKLAR Bansal, S.P. (2005). Hindu gods and goddesses, Smriti Books, New Delhi. Chandra, S. (2001). Encyclopaedia of Hindu gods and gonnesses, Sarup&Sons, New Delhi. Eliada, M. (2000). Dinsel inançlar ve düşünceler tarihi, 2. Cilt, (A. Berktay, Çev.), Kabalcı Yayınevi, İstanbul. Erbaş, A., Gündüz, Ş., Harman, Ö.F., Aydın, F, Taşpınar, İ, (2010). Yaşayan dünya dinleri, Anadolu üniversitesi yayınları, Eskişehir. Farthing, S. (2010). Sanatın tüm öyküsü, Hayalperest Yayınevi, Çeviri, Çin. George, H. (2014). The elements of sculpture, Phaidon Press Limited, Printed China. Hançerlioğlu, O. (2013). Dünya inançları sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul. Hollingsworth, M. (2009). Dünya sanat tarihi, İnklap Yayınevi, İstanbul. Honour, H. ve Fleming, J. (2016). Dünya sanat tarihi, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul. Guy, J. (2007). Indian temple sculpture, V&A Publications, London. Kramrisch, S. (2013). Indian sculpture, ancient, classical and mediaeval, RP Jain at NAB printing, Delhi. Ocvirk, G. O., Stingson, R. E., Wigg. P. R., Bone, R. O., Cayton, D. L., (2015). Sanatın temelleri, (N. Kuru, A. B. Kuru, Çev.) Karakalem Yayınları, İzmir. Phaiton, P. (2007). 30,000 years of art: the story of human creativity across time and space, Phaidon Press Limited, China. Şekil listesi Şekil 1 Om sembolü Kaynak: wwww.thoughtco.com/om-hindu symbol 20-05-2017 Şekil 2 Güneş Tapınağı, 10.yy Gujarat Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşiv 2014 Şekil 3. Şekil 1 Elephand adası 8-9 yy Trimurti heykeli Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 4. 11.yy Trimurti heykeli, Rajastan Kaynak:http://www.columbia.edu/itc/mealac/ pritchett/00routesdata/0400_0499/pantheon/trimurti3gods/trimurti3gods.html 03-05-2017 Şekil 5..Brahma ve Sarasvati Queen stepweel 11.yy Patan, Gujarat Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşiv 2014 Şekil 6 . Vishnu Yılan Shesha’nın üzerinde uyurken, M.S 5 yy Deogarh, Madya Paradesh Kaynak: Phaiton, P., (2007). 30,000 Years of Art: The Story of human creativity across time and space, Phaidon Press Limited, China The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 145 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 7. Vişnu Heykeli 10.yy Coimbatore, Tamilnadu Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 8. Vişnu heykeli, Queen Stepwell Patan, Gujarat Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 9. Vişnu heykeli, Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2016 Şekil 10. Danseden Şiva heykeli 12.yy , Tamilnadu Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 11. Şiva ve Parvati heykeli, Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 12. Şiva ve Parvati’nin düğünü, Rölyef, 17. Yy Madurai, Güney Hindistan Kaynak: Ocvirk,G.O,Stingson.R.E,Wigg.P.R.Bone,R.O,Cayton,D.L,(2015)SanatınTemelleri, Çeviri:Kuru,N. B, Kuru,A,Karakalem yayınları,İzmir Şekil 13. Şiva’nın Ardhanarisvara tezahürü 11yy Gangaikondacholaputam Tapınağı Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 14. Nandi ve Lingam Maheshwar, Madya Paradesh Kaynak: http://www.findmessages.com/ sculpture-nandi-linga-ghats-maheshwar-madhya-pradesh-2 2805-2017 Şekil 15. Lingam Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 16. Parvati Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 17. Parvati ve Nandi Kalilasanatha Tapınağı,8.yy Kanchipuram Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 18 Yoga yapan Parvati rölyefi 9-10yy Palnad Talıga bölgesi, Andra Pradesh Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 19 Durga ve şeytan Mahişa’nın savaş sahnesi 7.yy Mahisasaramardini mağarası, Mamallapuram Kaynak: Chandra, Suresh, (2001),Encyclopaedia of Hindu Gods and Gonnesses,Sarup &Sons,New Delhi Şekil 20 Durga ve Mahişa mücadelesi 9-10 yy 4.5 cm Bakır Katmandu,Nepal Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 21 Ganesha Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 22 Ganesha Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 23. Ganesha ve diğer tanrılar , Queen Stepwell Patan, Gujarat Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 24 Nandi Khajuraho, Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 25 Rama 17.yy Bronz 77cm Tamilnadu Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 26 Hanuman 10.yy Kumtaşı, Anne Lemaistre Kaynak: Chandra, (2001),Encyclopaedia of Hindu Gods and Gonnesses,Sarup &Sons,New Delhi The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 Suresh, 146 Hinduizm’in Önemli Tanrı ve Tanrıça Heykelleri Şekil 27. Hanuman 8.yy Gujari Mahal arkeoloji müzesi Gwalior Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 28 Şeytan Yılan Kaliya’nın kafasında dans eden Krişna heykeli 15.yy Tamilnadu Kaynak: GeorgeH., (2014) The elements of Sculpture,Phaidon Press Limited,Printed China Şekil 29 Krishna 13.yy Somnathpur, Kevasa Tapınağı Kaynak: http://www.beontheroad.com /2015/01/somnathpur-keshava-temple-offbeat.html# 28-05-2017 Şekil 30 Vişnu ve Lakshmi Khujaraho Mahadeva Tapınağı, M.S.1 yy Madya Paradesh Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 31 Lakshmi heykel sempozyumu açılış için düzenleme ITM üniversitesi baroda 2014 Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil 32 Ganjda arınma Kaynak : http://indiafacts.org/cleaning-the-ganga-lets-not-forgetinvasive-species / 28-05-2017 Şekil 33 Ganga Rölyefi M.S.3 yy Keleniya Tapınağı, Sri Lanka https://lanka.com/about/attractions/kelaniya-temple/#gallery/23196/1618 28-05-2017 Kaynak: Şekil 34 Kali heykeli, Queen Stepwell Patan, Gujarat Kaynak: Canan Zöngür Kişisel arşivi 2014 Şekil.35 Kali Bronz, Chidambaram Tapınağı, Tamilnadu Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 36 Kali heykeli Bronz 13.yy Nepal Kaynak: Phaiton, P., (2007). 30,000 Years of Art: The Story of human creativity across time and space, Phaidon Press Limited, China. Şekil 37 Sarasvati 14.yy Hoysaleshwara Tapınağı, Tamilnadu Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 38 Buda Bakır 13.yy Tamilnadu Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 39 Buda 6-7 yy Bronz Mathura Kaynak: Guy, John,(2007) Indian Temple Sculpture, V&A Publications,London Şekil 40 Buda’nın ders verişi M.S 5 yy Sarnath Müzesi, Uttar Paradesh Hindistan Kaynak: Phaiton, P., (2007). 30,000 Years of Art: The Story of human creativity across time and space, Phaidon Press Limited, China. The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 113-147 147