sayfa 27 - Ayrıntı Dergisi

advertisement
ÖZET: Özel Lider Hastanesi Genel Cerrahi bölümünden
Operatör Doktor Ali Yılmazcan Hemoroid (basur), Meme Kanseri,
Reflü, Guatr ve Guatr Kanseri hakkında bilgi verdi.
Yılmazcan: “Makattaki toplardamar ve bağ dokusunun
yapısının bozularak makat içinde veya dışında içi kirli kanla dolu
meme oluşumuna Hemoroid denir. Hemeroidi olanlar; baharatlı
yemekler, pişmemiş salça yememeli, kabızlık yapabilecek
yiyecekleri az tüketmelidir.(siyah, çay, kola, süt, muz gibi).
Kadınlar arasında en sık görülen kanser meme kanseridir.
Doğum yapmamış veya ilk doğumunu 30 yaş üzerinde yapmış olan
kadınlar, ailesinde yumurtalık kanseri olanlar risk grubundadır.
Besinler, ağızda çiğnenip tükürükle yumuşatıldıktan sonra
yemek borusu aracılığı ile mideye ulaşır. Mideye gelen besinler
mide özsuyu ve güçlü asit ortam ile karışarak boza kıvamına gelir.
Bu asitle yoğrulmuş içeriğin yemek borusuna geri kaçışı reflü
olarak adlandırılır. Reflü’den Korunmak için: Yatarken vücudun
üst kısmı ve başın yüksekte olması yararlıdır, Bunun için yastık
sayısı artırılabilir veya yatağın baş kısmı yükseltilebilir.
Yemeklerden sonra bir süre yatılmamalı ve uzanılmamalıdır. Kolalı
içecekler, kahve, çikolata, salçalı, yağlı, acılı, baharatlı
yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
İltihaplı guatrda; ön plandaki şikâyetler daha çok psikolojik
kökenli olabilmekte, bazen de aşırı uyuma ihtiyacı, yorgunluk,
halsizlik, kilo alma, saçlarda dökülme, ciltte kurulaşma, el, yüz ve
ayaklarda şişme gibi şikâyetler de olabilmektedir.
Guatr kanseri: Bölgemizde Guatr sık görülmektedir. İyot
eksikliğinin neden olduğu bu durum çoğumuzda şikâyete sebep
olmaz. Ancak aşırı büyümesi ve nodül oluşumuyla boyunda baskı
hissi, boyun- omuz ve baş ağrısı, kollarda uyuşma gibi şikayetlere
sebep olabilmektedir.” dedi.
ANAHTAR KELİMELER: Lider Hastanesi, Ali Yılmazcan,
hemeroid, meme kanseri, reflü, guatr, anoskop, kepek, kabızlık,
temizlik, menopoz, mammografi, ultrasonografi, faranjit, sinüzit,
nodül, tiroid, iyot, kemoterapi.
ABSTRACT: Ali Yılmazcan, the Operating Doctor of Private
Lider Hospital informed about hemorrhoid, breast cancer, reflux,
goitre and goitre cancer.
Mr. Yılmazcan reports 'The formation of dirty blood filled
nipple in or out of anus which is caused of the deformation of
vascular and vessel tissues at anus is called Hemorrhoid. patients
should consume spicy foods and uncooked salsa; the constipating
food - like tea, coke, milk, banana … etc - should be consumed less.
The most observed cancer in women is breast cancer. The
women who haven't delivered a baby yet or who have a baby after
30, and who have ovarian cancer at her family are at the highest
risk.
After the nutriments chewed and macerated in saliva they
reach to the stomach through gullet. All of the food arrived to the
stomach mixes with the stomach acid and turns into half solid
matter in the acidic place. The travel of this acid mixed matter back
into the esophagus is called Reflux. Not to suffer reflux: It is useful
that the head is higher than the body while sleeping. Therefore
pillows may be duplicated or the upper part of the bed may be
elevated. After the meals, the patient should not lie or sleep. Coke,
coffee, chocolate, saucy, fat, spicy food should be avoided. Smoking
and drinking alcohol also should be avoided.
Inflamed Goitre may have symptoms like oversleeping,
fatigue, lassitude, weight gain, hair loss, dry skin, swollen hand,
face or feet although the most of the fronting symptoms may be
psychological.
Goitre Cancer is frequently observed in this region. Most of us
do not complain of this disorder which is caused by the deficiency of
iodine. However by overgrowth and nodule production it may cause
the complaints like pressure feeling on throat, aches on the throat,
shoulders and head, paresthesia on arms .'
GENEL
CERRAHİ
MEME KANSERİ HAKKINDA
BİLİNMESİ GEREKENLER
MODERN ÇAĞIN YENİ HASTALIĞI,
REFLÜ
İLTİHAPLI GUATRA DİKKAT
Operatör Doktor Ali Yılmazcan
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 27
HEMOROİD
(Basur,
Mayasıl)
HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Çoğu kulaktan dolma olduğu için
doğrusundan çok yanlışın bilindiği bir
hastalıktır. Kısaca makattaki toplardamar ve
bağ dokusunun yapısının bozularak makat
içinde veya dışında içi kirli kanla dolu meme
oluşumuna Hemoroid denir. İkisi iç ikisi dış
olmak üzere dört tipi vardır. 1 ve 2. derece,
olanlar makat dışına çıkmadıklarından
dışarıdan bakmakla görülmez. Ancak
anoskop denen ve makatın 4-5 cm içini
gösteren ışıklı aletlerle görülebilir. Ağn
yapmazlar sıklıkla kanama kaşıntı, makatta
yanma hissi, bazen iç çamaşırda kirlenme
yapabilir.
Tedavisinde; ilaçlar, uygun diyet ile
Skleroterapi (iğne ile kurutma), Cryoterapi
(Dondurarak kurutma), Koterizasyon (elektrik
ile yakarak kurutma) ve Bağlama yöntemleri
(seans(lar) halinde) kullanılarak olumlu
sonuçlar alınabilir.
Üçüncü derecedekiler, 2.derecedekilerle
aynı şikâyetlerin üstüne ıkınmakla memeler
dışarı çıkar ve kendiliğinden içeri girer. Eğer
içeri girmezse çok şiddetli ağrı ve anormal
dışkılama hissi ile tromboze hemoroid denen
ve meme içinde kirli kan pıhtılaşması sonucu
aniden çok hassas ve sert meme oluşumuna
sebep olabilir. Bu durumda şiddetli ağrı olur.
Tedavide yukarıda sayılan yöntemlerden bin
veya birkaçı kullanılır. İçeri zor giren hastalara
ameliyat da gerekebilir. Bu tip hastalar, kapalı
hemoroid uygulamalarından da çok fayda
görürler.
Dördüncü derece hemoroid ise memeler makatın dışına taşar ve sürekli dışarıda
durur Ağrı,kanama, tromboz, kasıntı, düzensiz boşalma gibi şikayetlere sebep olur.
Makatın tamamını kaplarsa inkontinans
denen büyük abdesti tutamama gibi
şikâyetlere de sebep olur Tedavisi cerrahidir
Yukarıda sayılan ve ayaktan uygulanabilen
yöntemlerden çok sınırlı derecede fayda
görür.
1 -Kabızlık ve ishal hemoroide sebep
olduğu için mutlaka ikisinin de tedavi edilmesi gerekmekledir Günlük hayata daha çok
kabızlıkla karşılaştığımızdan bunu önlemek
için çok dikkat edilmelidir Bunun için
öncelikle her gün yeterli miktarda su içilmelidir. Bu miktar kişinin bünyesine, yaptığı işe
ve terleme durumuna göre değişir.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 28
2-Dengeli beslenmeye özen gösterin.
Kepek ekmeği, pişmemiş sebze, kabuklu
meyve yeşil salatayı her öğün yemeğe çalışın.
3-Baharatlı yemekler, pişmemiş salça
yemeyiniz.
4-Kabızlık yapabilecek yiyecekleri az
tüketin. (siyah, çay, kola, süt, muz gibi)
5-Tuvalet alışkanlığınızın düzenli olması
için her gün aynı saatlerde bağırsaklarınızı
boşaltmaya gayret etin. Tuvaletlerinizi bekletmek ve geciktirmek te kabızlığa yol açar.
Tuvalet alışkanlığınızın düzenli olması için her
gün en ideal olanı kahvaltıdan sonra büyük
tuvaletinizin olmasa bile beş dakika kadar
bekleyin.
6-Lokal kişisel temizliğe özen gösterin.
7-Sürekli kullanıldığında tahriş edebilecek (dar iç çamaşırlar ve sıkı giysiler vb)
8-Uzun süre oturmak veya ayakta
kalmak tehlikeli olabilir.
9-Ağır işlerde çalışmak veya ağır şeyler
kaldırmak ve ani hemoroid oluşmasına sebep
olabilir.
10-Jimnastik, yürüme ve yüzme gibi
düzenli egzersizler yapınız.
11-Fazla kilolar ve karın yağları karın içi
basıncı arttırarak hemoroid oluşumunu
kolaylaştıracağından fazla kilolarınızı verin.
12- Son olarak hemoroid kansere
dönüşmez, ancak kanser başta olmak üzere
diğer makat rahatsızlıklarında da benzeri
şikâyetler olduğu için hem erken teşhis tem
de erken tedavi için gecikilmemelidir.
MEME
KANSERİ
HAKKINDA
BİLİNMESİ GEREKENLER
Kadınlar arasında en sık görülen
kanserdir.
10 kadından biri hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmaktadır.
Erken tanı ile bu hastalıktan kurtulabilmek mümkündür. Erken tanı kendi kendini
muayene, ultrason ve mamografi tarama
programları ile yapılmaktadır.
Meme kanserine yakalanan kadınların
üçte ikisi 50 yaş ve üzerindedir.
Meme kanseri genç kadınlarda da
görülebilir.
Meme kanseri az da olsa erkeklerde de
görülebilir.
Risk grubu kimlerdir?
Yalnızca kadın olmak en önemli risk
faktörüdür.
50 yaş ve üzeri kadınlar.
Doğum yapmamış veya ilk doğumunu
30 yaş üzerinde yapmış olan kadınlar
Ailesinde, özellikle menopoz öncesi
dönemde meme kanserine yakalanmış
olanlar
Ailesinde yumurtalık kanseri olanlar
Meme kanserinin belirtileri nelerdir?
Meme ve koltuk altında şişlik
Memenin şekil ve büyüklüğünde olan
değişiklikler
Meme başında ve meme derisinde
oluşan çekinti ve buruşukluklar
Meme başından kendiliğinden akıntı
gelmesi, ağrı olup olmaması bir ön belirti
teşkil etmez.
Kendi kendine meme muayenesi
Ayna karşısında;
1-Meme ve koltuk altlarınıza bakın.
2-Kolunuzu kaldırın ve memede, meme
başlarınızda cildinizde herhangi bir değişiklik
olup olmadığına bakın.
3-İki elinizle kalçalarınızı tutup bastırın
ve göğüs kaslarınızı kasın. İki meme arasında
fark var mı bakın.
Duşta;
4-Sağ kolunuzu yukarı kaldırıp sol
memenizi dairesel olarak muayene edin.
5-Sol kolunuzu yukarı kaldırıp sağ
memenizi dairesel olarak muayene edin.
Yatakta uzanarak;
6-Sağ omuzunuzun ve başınızın altına
yastık koyun.
7-Sağ elinizi başınızın altına koyup, sağ
meme ve koltuk altınızı muayene edin.
8- Sol omuzunuzun ve başınızın altına
yastık koyun.
9- Sol elinizi başınızın altına koyup, sol
meme ve koftuk altınızı muayene edin.
Meme kanserinin erken tanısı için
yapılması gerekenler nelerdir?
1-Kendi kendini muayene
20 yaş ve üzerinde her ay yapılmalıdır.
Doktor muayenesi ise 20-35 yaş arası 3
yılda bir 35 yaş ve üzerinde yılda bir kez
yapılmalıdır.
2-Mammografî
ve
Ultrasonografi
taramaları
35-39 yaş arası ilk kontrol mammografisi
çekilmelidir.
40-50 yaş arası 2 yılda bir mammografi
çekilmelidir.
50 yaş ve üzerinde yılda bir kez mammografi çekilmelidir.
Muayeneyi tüm memelerin üzerinde
dairesel hareketler ile elinizi dolaştırarak
yapın. Sertlik, şişlik, kalınlaşma, şekil ve renk
değişikliği, deride buruşma meme başında
çekilme fark edilir İse, hemen bir doktora
başvurmalısınız.
Teknik: İşaret, orta ve yüzük
parmaklarının iç yüzünü muayene için
kullanın.
Sağ meme için sol elinizi ve sol meme
için sağ elinizi kullanın.
MODERN ÇAĞIN YENİ HASTALIĞI,
REFLÜ
Besinler, ağızda çiğnenip tükürükle
yumuşatıldıktan sonra yemek borusu aracılığı
ile mideye ulaşır. Mideye gelen besinler mide
özsuyu ve güçlü asit ortam ile karışarak boza
kıvamına gelir. Bu asitle yoğrulmuş içeriğin
yemek borusuna geri kaçışı reflü olarak
adlandırılır.
Normalde yemek borusu ile midenin
birleşme
yerinde
bulunan
kapak
mekanizması bu olaya engel olur; hatta
midesini doldurmuş bir insan baş aşağıda ve
ayakları havaya kalkmış bir vaziyette dursa
bile midedeki gıdalar bu koruyucu kapak
mekanizması sayesinde geriye yani ağza
gelmez. Hatta bu vaziyetteyken yemek yense
veya su bile içilse yemek borusunun yukarıya
kasılma hareketi sayesinde mideye kadar
ulaşır. İşte bu mekanizmanın bozulması
halinde mideden ağza doğru asit kaçması
meydana gelir ki buna Gastro-ösefagial Reflü
denir.
Reflü’nün Nedenleri Nelerdir?
Şişmanlık, aşırı yemek yeme, yağlı ve
sindirimi güç yiyeceklerle beslenme, alkol,
sigara, uzun süre basınç altında kalma, ağır
işlerde çalışma, mide fıtığı ve gebelik gibi
faktörler reflüye neden olabilir.
Reflü hangi şikâyetlere sebep olur?
1.Mideden göğüs kemiği boyunca
yayılan yanma, ağrı ve ağza acı - ekşi su
gelmesi (Halk arasında acı geğirik olarak ta
söylenir. )
2.Boğazda gıcıklanma, sıkca boğaz
temizleme ihtiyacı,
3.Kronik öksürük,
4.Faranjit,
5.Sinüzit,
6.Larenjit, ses kısılması ve ses
değişiklikleri, ses yorgunluğu
7.Astım, (özellikle ilk 2-3 yaşta ki astımlı
çocukların %20 sinden reflü sorumludur.)
8.Kalp yanması,
9.Diş çürüğü hastalığın önemli
bulgularıdır,
10.Eğer reflü önlenmezse, yemek
borusunda ülserlere ve daralmaya hatta uzun
dönemde kansere bile sebep olabilir.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 29
Yetişkin nüfusun %10-30'unu etkileyen
önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkar.
Reflü’den
Korunmada
neler
yapmalıyız?
Reflünün önlenmesinde, ilaç tedavisi
yanında yaşam şartlarında yapılacak bazı basit
düzenlemeler önemli yer tutmaktadır. Bunlar:
1-Yatarken vücudun üst kısmı ve başın
yüksekte olması yararlıdır, Bunun için yastık
sayısı artırılabilir veya yatağın baş kısmı
yükseltilebilir,
2-Yemeklerden
sonra
bir
süre
yatılmamalı ve uzanılmamalıdır
3-Fazla kilolar verilmelidir, çünkü karın içi
basıncı
artacağından
yakınmalar
şiddetlenebilir
4-Kolalı içecekler, kahve, çikolata, salçalı,
yağlı,
acılı,
baharatlı
yiyeceklerden
kaçınılmalıdır.
5-Bir defada çok fazla yemek yerine, sık
sık ve az miktarda yemek tercih edilmelidir,
6-Alkol ve sigara kullanılmamalıdır.
7-Karın bölgesini sıkan kıyafetler ve
kemer ve korse kullanılmamalıdır.
8-Kullanmakta olduğunuz bazı ilaçlar
reflüyü artırabilir, Örneğin tansiyon ilaçları,
anti romatizmal ağrı kesiciler, aspirin gibi
9-Ayrıca gebelikte karın içi basınç artışı
da reflüye neden olabilir,
10-Ağır kaldırma ve ağır yük taşıma
reflüye sebep olabilir.
11-Doğumsal veya sonradan oluşan
mide fıtıklarında da reflü oluşabilir.
İLTİHAPLI GUATRA DİKKAT
Halk arasında Gizli veya İltihaplı Guatr
Gizli denilen ve genelde bezde büyüme
olmadan ve fark edilemeyen bir iltihaplanma
nedeniyle tiroid hücrelerinin yavaş yavaş
ölmesiyle görevini yapamamasından dolayı
kanda hormon düzeyinin eksilmesi ve buna
bağlı olarak, kilo alma, kabızlık, aşırı uyku hali,
zihinde zayıflama ve unutkanlık, saç dökülmesi, üşüme, el, kol, bacaklar ve yüzde şişmeuyuşukluk, sinirlilik gibi şikâyetlere neden olur.
Bu tip guatrlarda genelde fazla büyüme
olmadığından boyunda guatr fark edilmeyebilir. Hastalar boyunlarında bir sıkıntı da
hissetmeyebilirler.
Özellikle
Guatr
düşünülerek araştırılmazsa tanıda gecikmeler
olabilir. Bu durumda ise yukarıda saydığımız
şikâyetlerin artması ve şiddetlenmesinden
başka damar setliği, tansiyon yüksekliği, vb
ciddi Kalp damar sorunları ile Komaya kadar
giden durumlara sebep olabilir Kesin Teşhis
Kan tetkiki ve/veya Boyun Ultrasonu ile yapılır.
Bu son tip özellikle son 5-6 aydır günlük
pratiğimizde daha sık görülmeye başlamıştır.
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 30
Nedeni tam olarak bilinemeyen bu hastalık,
orta yaş ve üstü kadınlarda daha sık görülmekte olup, hamilelik - doğum vb stres durumlardan sonra da sıkça ortaya çıkabilmektedir.
Ön planda boyunla ilgili şikâyetler
olmadığından
tanıda
gecikmeler
yaşanabilmektedir. Hastalar şikâyetlerinin
guatrdan
olabileceğini
duyduklarında
genelde “Benim boynumdan şikâyetim yok ki
“ diyerek şaşkınlıklarını ifade edebilirler. Çünkü
ön plandaki şikâyetler daha çok psikolojik
kökenli olabilmekte, bazen de aşırı uyuma
ihtiyacı, yorgunluk, halsizlik, kilo alma, saçlarda
dökülme, ciltte kurulaşma, el, yüz ve ayaklarda
şişme gibi şikâyetler de olabilmektedir. Bu
hastalığa tutulan kişiler genelde ilaçla tedavi
edilir. Tedavi genellikle ömür boyu devam
eder. Kanserleşme riski diğer guatr tiplerine
göre düşüktür. Ancak iltihap sonrası iyileşme
fizbrozisle olduğundan zamanla boyunda
takıntı hissi, yutma güçlüğü gibi sıkıntılara yol
açabilir.
Geç Kalmaktan Kork; Guatr Kanseri
Bilindiği gibi bölgemizde Guatr sık görülmektedir. İyot eksikliğinin neden olduğu bu
durum çoğumuzda şikâyete sebep olmaz.
Ancak aşırı büyümesi ve nodül oluşumuyla
boyunda baskı hissi, boyun- omuz ve baş
ağrısı, kollarda uyuşma gibi şikayetlere sebep
olabilmektedir.
Bilindiği gibi her organın değişik türlerde
kanseri vardır. Guatr hastalığında nodül
oluşması durumunda kanser riski ortaya
çıkmaktadır.
Nodül oluşmayan diffüz büyümelerde
kanserleşme riski yoktur.
Guatr da ultrasonla tespit edilen bu
nodüllerin kanserleşme riski nodülün
büyüklüğü ve oluşma süresiyle orantılıdır.
Ancak çok küçük nodüllerde de kanser
olabilmektedir. Nodüllere bağlı hastalarda
genellikle şikâyet olmayabilir.
Birden
fazla
nodülü
olanlarda
kanserleşme riski %1 ile % 5 arasındadır. Buna
karşı tek nodülü olanlarda ise kanserleşme
riski %20 ye kadar çıkabilmektedir.
Dışarıdan bakıldığında gözle ve elle
yapılan muayenede nodüller fark edilemeyebilir. Çünkü nodüllerin çoğu bezin dışına
taşmadan büyüme yapabilir. Bundan dolayı
mutlaka muayenede ultrason yapılmalıdır.
Bazen guatr kanserlerinde boyunda, ensede
ve çene altına doğru olan bölgede lenf bezi
büyümesine bağlı nohut ya da fındık
büyüklüğünde bezeler oluşabilmektedir.
İlerlemiş guatr kanserlerinde ise boyun,
baş, omuz ağrıları ve ses kısıklığı, yutma
güçlüğü olabilmektedir.
Bazı tiroid kanserleri çarpıntı terleme
sinirlilik kilo kaybı gibi zehirli guatr belirtileri
gösterebilmektedir.
Birinci derece akrabalarında guatr,
meme, böbrek, beyin ve kemik kanseri
olanların özellikle erken tarama muayenesinden geçmeleri gerekmektedir
Boyna değişik nedenlerle ışın alınması da
guatr kanseri için risk oluşturmaktadır.
Gutar kanserinin tanısı boyun ultrasonu,
kan tahlilleri, biyopsi ve ameliyatla yapılır.
Tiroid kanserinin tedavisinde erken
olanlarda ameliyatla tiroid bezinin tamamının
geride doku bırakmadan çıkarılması ile olur.
İlerlemiş. Vakalarda ise daha büyük ameliyatlar
ışın ve kemoterapiler gerekebilir.
Download