Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Dersin Adı: Yoksulluk ve Sosyal Hizmet Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Emine ÖZMETE Konu: Yoksulluğun kadınlaşması Yoksulluğun belirlenmesinde mutlak yoksulluğun yeterli olmadığı göreli yoksunluğun da açıklanması gerekliliği anlaşılmaktadır. Buna bağlı olarak; kentsel yoksulluk, kırsal yoksulluk, kadın yoksulluğu, yaşlı yoksulluğu gibi yeni yoksulluk türleri tanımlanmıştır. Örneğin yaşlı yoksulluğu, yalnızca ekonomik yetersizlik olarak değil; yalnızlık, hastalık, güçsüzlük, fonksiyon kaybı, sosyal alana dâhil olamama, bakım problemi, güvenli yaşam alanının sağlanamaması gibi boyutlarıyla ele alınmaktadır. Dünya İnsani Gelişme 2010 Raporuna göre uzun vadeli insani gelişme indeksine dayalı olarak özellikle yoksulluk açısından kadınlar ve erkekler arasındaki uçuruma; Güney Asya’da ve Afrika’da yoksulluğun çok boyutlu bir şekilde yaşandığına dikkat çekilmektedir. İnsani gelişme indeksine göre 1970 yılından bu yana her yıl hazırlanan insani gelişme raporlarına dayanarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) koordinatörü Heleng Clark; “Raporlar bugün insanların geçmişe göre daha sağlıklı, daha eğitimli ve daha çok refah içinde olduklarını göstermektedir. Bütün göstergeler olumlu olmamasına rağmen birçok ülke insan yaşamında gelişme sağlayabilmiştir. Bu gelişme uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi kadar yerel liderliğin de desteklenmesine bağlıdır.” şeklinde insani gelişme bağlamındaki ilerlemeleri açıklamıştır. Tüm bu ilerlemelere karşın 2010 yılında yayınlanan bu raporda halen; 104 ülkedeki yaklaşık 1.7 milyar insanın çok boyutlu olarak yoksulluğu yaşadıkları, 1.3 milyar insanın ise günde 1.75 dolar ya da daha az para ile geçinmek zorunda kaldıkları belirtilmiştir (UNDP, 2011). Maddi olarak herhangi bir gelirinin olmaması durumunda kadınlar çalışarak kendisi ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kalmaktadır. Fakat çalışarak maddi gelir elde etmesi gereken kadınların ayrıca işgücü piyasası içerisinde de yaşamış oldukları sorunlar mevcuttur. Örneğin, işgücü piyasası içerisinde özellikle cinsel istismara maruz kalma oranının fazla olması, çocuklarının, özellikle 0 – 12 yaş arası, bakım ve sorumluluklarını da yerine getirmek zorunda olması nedeniyle çalışma yaşamına katılamaması, çocukları için ayrıca bir bakım elemanı bulmasında yüksek ücretler ile karşılaşması, eğitim düzeyleri ve mesleki bilgi ve becerilerindeki eksiklikler lideri kadın olan tek ebeveynli aileler de kadının çalışamamasına engel olması ile yoksulluk fazla oranda görülmektedir.