SİGARA BAĞIMLILIĞI TIBBEN TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR “HASTALIK

advertisement
analiz
SİGARA BAĞIMLILIĞI TIBBEN TEDAVİ
EDİLEBİLİR BİR “HASTALIK”TIR
Prof. Dr. Oğuz KILINÇ
Türk Toraks Derneği
Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı
Dünya genelinde tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle yılda
yaklaşık 6 milyon kişi hayatını kaybediyor ve ülkemizdeki tüm ölümlerin %23’ü tütüne bağlı hastalıklar
sebebiyle oluyor. Tütün kullanımı bu
şekilde devam ederse, 2030 yılında
tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin
sayısının 8 milyonu aşması bekleniyor. Sigara günde sadece 1 tane içilse
bile, sigaranın ilk temas ettiği organlar olan akciğer ve kalpte ciddi riskler
oluşuyor, ayrıca sigara saç telinden
ayak tırnağına kadar vücuttaki bütün hücrelere zarar veriyor. Erkek ve
kadın kısırlığında, kadınlarda görülen kadın üreme organı kanserleri ve
meme kanserleri oluşma sıklığında
da artış yaratıyor ve yaşlanmayı hızlandırıyor, sigara içen kadınların ömrünü 23 yıl, erkeklerin ömrünü ise 28
yıl kısaltıyor. Sigarada 4.000’den fazla
kimyasal madde bulunuyor ve bunların yaklaşık 90’ı kanserojen.
Sigara bağımlılığını tıbben bir “hastalık” olarak tanımlayabiliriz. Neyse
ki bu “hastalığın” tedavi çeşitleri her
geçen gün artıyor. Sigarayı bırakırken
hekimlerden ve bu işin eğitimini almış sağlık çalışanlarından destek al-
50
SAĞLIK ve İNSAN / TEMMUZ 2016
mak çok önemli. Sağlık profesyonellerinin denetiminde kullanılan ilaçlar,
davranışsal tedavilere eklendiğinde
sigarayı bırakma şansını artırıyor. Bu
ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından
ruhsatlandırılmış ve Sağlık Bakanlığı
yönetmelikleriyle kullanımına izin
verilen ilaçlar olmalı. Bunun dışında
Sağlık Bakanlığı onayı olmadan, ilaç
adı altında ya da sigara bırakma tedavisi adı altında sunulan tüm yöntemlerden kaçınmak gerekiyor. Çünkü bu
yöntemlerin etkinlikleri konusunda
güvenilir bilgi yok. Ayrıca bu tedaviler, sigara bağımlıların etkili tedavilere ulaşmalarına da engel olabiliyor. Bu nedenle, bırakma kararı alan
kişinin mutlaka en etkili yöntemle
tedaviye başlaması, bırakma sürecini
kolaylaştırıyor.
Ne yazık ki sigarayı bırakmak isteyenlerin sadece %15’i bilimselliği
kanıtlanmış yöntemlere başvuruyor.
Bilimselliği kanıtlanmamış yöntemler
etkili yöntemler olmadığı için, bunları deneyenler genelde sigarayı bırakamıyor. Bırakamayınca da bu durum
bir umutsuzluk olarak etki gösteriyor.
Kişi sigarayı asla bırakamayacağını
düşünüyor. Hiç kimse verem olduğunda ot çayı içerek ve bir takım
psikolojik telkin yöntemlerine başvurarak, “her yöntemi denedim ama
verem hastalığım geçmiyor” demez.
Kanıtlanmış tedavilere başvurur.
Ancak maalesef sigara basit bir alışkanlık, tiryakilik gibi düşünüldüğü
için bilimsel yöntemlere başvurmaya
gerek duyulmuyor. Sigarayı bırakmak
için hekimlerden, Sağlık Bakanlığı’na
bağlı kurumlar ve üniversiteler bünyesinde yer alan sigara bırakma polikliniklerinden destek alınması çok
önemli.
2012’de yapılmış Küresel Gençlik Tütün Araştırması’na göre Türkiye’de
tütün kullanım yaşı 12’ye kadar düşmüş. 13-15 yaş grubunda sigara içme
oranı erkeklerde %11,1’den %20,
3’e, kadınlarda ise %4,4’den %12,8’e
yükselmiştir. Bu yaş grubunda sigara
içmeyenler arasında, ‘Önümüzdeki
bir yıl içinde sigara içmeyi düşünüyor musunuz?’ sorusuna ‘Evet’ yanıtı verenlerin oranı 2003 yılına göre
2012 yılında %96 artmış durumda.
Türkiye’deki 15 milyon bağımlının 2,2
milyonunun geçtiğimiz senelerde
çeşitli desteklerle sigarayı bıraktığını
söyleyebiliriz ama gençler arasında
da önüne geçilemeyen bir artış söz
konusu. Bu durum karşısında sağlık
profesyonellerinin, gençlerde tütün
kullanımını önleyecek uygulamaları
gündeme alması gerekiyor. Bunun
dışında sigara paketlerinin reklam
etkisinin ve çekiciliğinin önlenmesi
ve sigaralardaki katkı maddelerinin
kesin olarak yasaklanması gerekiyor.
Piyasadaki ürün çeşitliliğinin azaltılması da önemli, çünkü ürün çeşitliliği %10 arttığında, tüketimin %4
arttığını biliyoruz. Sağlığın sosyal
belirleyicileri arasında bulunan sosyoekonomik durumun düşük olması
gelir dağılımındaki eşitsizlikte tütü-
ne başlamayı kolaylaştıran önemli bir
faktördür. Bu nedenle insanların ortalama gelirlerinin artması, gelir dağılımının dengesizliğinin giderilmesi de
bu tür bağımlılıklarının oluşmasında
çok önemli koruyucu bir önlem.
Sigaradan çekilen her nefeste sıkıntılı, öldürücü ya da sakat bırakıcı bir
hastalığın başlama riski %50’dir. Dolayısıyla genç içicilerin sigaradan zarar görme ihtimali kesinlikle daha düşük değildir ve sigara ne kadar erken
terk edilirse, kalıcı hasar bırakma ihtimali o kadar azalır. Çünkü kanser riski
kolay azalan bir şey değildir. Bir yıl
düzenli sigara içmiş bir insan bıraktıktan ancak 15 yıl sonra kanser riski
açısından, içmemişlerle benzer hale
geliyor. Sigara içilen süre uzadıkça,
bıraktıktan sonraki risklerin azalma
süresi de uzuyor.
Sigaraya karşı verilen savaşta, ülkemizdeki “dumansız hava sahası” uygulaması önemli bir adım. Bir araştırmaya göre, sigara içenler dahil olmak
üzere, halkımızın %90’ından fazlası
temiz hava soluma hakkının gözetilmesi gerektiğini düşünüyor, ancak
ihlal oranı da yüksek. Örneğin İzmir
ölçeğinde %32 düzeyinde ihlal var.
İhlali yapanların çoğu 40 yaş altı erkekler. İhlalde bulunanların uyarılma
oranı ise yalnızca %25. Yani halen bu
konuda uyarı yapmaya çekiniyoruz.
Sigara içenlerin %96’sı diğer insanların temiz hava soluma hakkı olduğuna inandıklarını söylese de, sonuçlar
pek öyle değil. Ayrıca işletmelerde bir
kapalı ve açık alan karmaşası yaşanıyor. En fazla ihlal mekanlardaki muşamba örtülü veya camla çevrilmiş
açık alanlarda saptanıyor. Bu nedenle
mutlaka hedefe yönelik etkili denetimlerin sürdürülmesi ve farklı yöntemlerle desteklenmesi gerekiyor.
Sigarayı bırakanlardaki iyileşme sürecini ise aşama aşama şöyle özetleyebiliriz:
• Sigarayı bırakanların kalp atış hızı
ilk 20 dakikadan itibaren düşüyor
Prof. Dr. Oğuz KILINÇ
riski, sigara içen birinin yarısı seviyesine geriliyor
yılda akciğer kanseri riski si• 12 saatte kandaki karbon monok- • 10
gara içenlerin taşıdığı riskin yarısı
sit seviyesi normale dönüyor
• 2 hafta ila 3 aylık bir süreden son-
ra kalp krizi riski azalmaya, akciğer
fonksiyonları düzelmeye başlıyor
seviyesine gerilerken ağız, gırtlak,
yemek borusu, böbrek, mesane ve
pankreas kanseri riskleri de azalıyor
• 1 ila 9 aydan sonra öksürme ve ne- • 15 yılda, koroner kalp hastalığı
fes darlığı azalıyor
riski, sigara içmeyenlerin taşıdığı
• 1 yılda koroner kalp rahatsızlığı riskle aynı seviyeye geriliyor.
SAĞLIK ve İNSAN / TEMMUZ 2016
51
Download