DOĞANIN EKSTREMLERİ Günay BOYEKİN M.Kaçıkoç and. Lisesi Coğr. Öğretmeni ISPARTA Konuya Başlarken 1. Ülkemizde resimlerde görülen örneklere benzer olaylar yaşandı mı? Arkadaşlarınızla paylaşınız. Avrupa’da en yüksek sıcaklık 4 Ağustos 1881’de İspanya’nın Sevilla şehrinde 50 ºC Vostok İstasyonu (-89,2 ºC, Antarktika) 21 Temmuz 1983 2. Fotoğraflardaki olayların yaşanmasında hangi doğal süreçler etkili olmuştur? Söyleyiniz. San Francisco (ABD) depremi (1906) 2004 yılında Güneydoğu Asya’da meydana gelen tusunamide 300 binden fazla insan ölmüştür. Sıra Dışı Doğa Olayları “Devam eden olimpiyatlarda bazı sporcular dünya rekorları kırdı. Halterde şu ana kadar kaldırılamayan ağırlık, sırıkla atlamada en uzun yükseklik ve bayrak yarışında ise en kısa süreli koşu gerçekleştirildi.Bu rekorların kırılması çok güç...” Yukarıda anlatılan olaylar insanlar tarafından her zaman ulaşılması kolay olmayan değerlerdir. Dünya üzerinde de buna benzer ekstrem doğa olayları yaşanmaktadır. Ancak doğa olayları herhangi bir yerde normal sürecini yaşarken bazen bu seyrinin dışına çıkarak o güne kadar görülmeyen ya da çok seyrek görülen olaylar şeklinde gerçekleşmektedir. Ekstrem olarak ifade edilen bu olaylar, doğal süreçler üzerinde önemli etkilere sahiptir. Şema 1’ de görülen ekstrem olaylar doğal süreçler üzerinde etkili olmakta ve doğal süreçler bu durumdan etkilenmektedir. Ekstrem Sıcaklıklar (Aşırı Sıcaklar ve Soğuklar) Herhangi bir yerde o güne kadar görülmeyen ya da çok seyrek görülen sıcaklık ve soğuklukların belli bir süre yaşanması, başta insanlar olmak üzere bütün canlıları, olumsuz yönde etkilemektedir. Bugüne kadar yapılan ölçümlere göre yeryüzünde şimdiye kadar en yüksek hava sıcaklığı 57 ºC ile Afrika kıtasının El Azizias kentinde (Libya) 13 Eylül 1922’de ölçülmüştür. Avrupa’da ise en yüksek hava sıcaklığı Sevilla kentinde (İspanya) 4 Ağustos 1981’de 50 oC olarak kayıtlara geçmiştir. Hava sıcaklığında ekstrem değerlerin görülmesinin doğal sistemler üzerindeki en önemli etkisi kuraklıktır. Herhangi bir yerde hava sıcaklığının uzun süre aşırı yüksek veya aşırı düşük değerlerde seyretmesi kuraklığa neden olur. Bu sürenin uzaması kuraklığın şiddetini de artırır. Örneğin, 1980 yılında ABD’de görülen yüksek sıcaklık değerleri büyük bir kuraklığın yaşanmasına neden olmuştur. ABD’de 1997-2001 yılları arasında kış mevsiminde görülen ekstrem düşük sıcaklıklar çok büyük felaketlere sebep olmuştur.Bu olaylara bağlı olarak birçok canlı türünde toplu ölümler meydana gelmiştir. Tsunami Tsunami Türkiye, etkilendiği hava kütleleri, basınç yapılarının özelliği, genel fiziki coğrafya koşulları ve bulunduğu enlem derecesi nedeniyle aşırı sıcak ve soğuklar ile kuraklığın sıkça görülebildiği bir ülkedir. Sibirya kökenli karasal kutbi hava kütlesi ile denizel kutbi hava kütlesinin etkilemesi aşırı soğuk hava dalgasının yaşanmasına neden olur. Bu durum insanların ve diğer canlıların yaşamlarını etkilemekte, akarsular,göller ve göletler donmakta, enerji üretimi aksamakta ve büyük ekonomik kayıplar yaşanmaktadır. Karasal tropikal hava kütlesinin belli dönemlerde yurdumuzun güney ve güneydoğu yönlerinde etkili olması ekstrem sıcaklıkların yaşanmasına neden olmaktadır. Bu durum canlı yaşamını ve ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkilemektedir. Türkiye’de aşırı sıcaklıklar sonucu yaşanan olumsuzluklara örnekler veriniz Tsunami Şiddetli Rüzgârlar ve Fırtınalar Kasırga, hortum ya da tayfun aynı meteorolojik olayı anlatmakta kullanılan sözcüklerdir. Bunlar tropikal alçak basınç etkisi ile oluşmaktadır. Bu fırtınalar sonucu çok büyük enerji açığa çıkmaktadır. Can ve mal kaybına yol açan bu tropikal fırtınalar, yılın belli dönemlerinde belli bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Tsunami Örneğin, Hint Okyanusu’nda ocak-mart ayları arasındaki fırtınalar tayfun olarak adlandırılır. Tsunami Haziran-kasım ayları arasında Florida’da saatte 80-120 km hızla ilerleyen tropikal hortumların çapı 300 ila 1000 km’yi bulur, güzergâhları binlerce km’ye uzanabilir ve etkileri bir hafta devam eder. Alçak basınç noktası civarında, hızı saatte 300 km’yi bulabilen çok kuvvetli rüzgârlar oluşur. Bünyelerine aldıkları nem yüksek irtifada yoğuşarak şiddetli yağmurlara dönüşür. Kasırga karaya ulaştığında giderek hız kaybetse de şiddetli rüzgârlar ve yağışlarla büyük hasara neden olabilir. Deniz seviyesi birkaç metre yükselir, bu da su baskınlarına yol açar. OKUMA PARÇASI Charley, 15 milyar dolar 'hortumladı' Küba'dan sonra ABD'nin Florida sahillerini de vuran 'Charley,' bölgede büyük yıkıma neden oldu. 15 kişinin ölümüne neden olan kasırga, binlerce Tsunami insanı evsiz bıraktı. Hızı zaman zaman saatte 289 km'ye ulaşan Charley kasırgası, ABD'de 15 milyar dolarlık zarara neden oldu. Florida'yı vuran kasırga yüzünden okyanus kıyısındaki otellerin çoğunu su bastı. 2 milyon kişi hâlâ elektrik alamıyor. Miami'deki Ulusal Kasırga Merkezi Başkanı Max Mayfield bu durum için "Sahilde 6 metre yüksekliğinde dalgalar yaratan fırtına, yıllardır üzerinde konuştuğumuz kabus senaryosunun ta kendisiydi" yorumunu yapıyor. Tsunami 1900 yılının eylül ayında etkili olan kuvvetli rüzgârların meydana getirdiği dalgalar nedeniyle Galveston/ Teksas’da çok sayıda insan hayatını kaybetmiş, Galveston şehrinin büyük bir bölümü sulara gömülmüştür. Tsunami Tsunami Tsunami Şiddetli depremler ya da volkanizma nedeniyle okyanus tabanında kırılan büyük plakalar, okyanusta büyük dalgalar meydana getirir . Bu dalgaların saatteki hızı zaman zaman 800 km’ye kadar ulaşır. Kıyıya doğru ilerleyen dalgalar sığ sahillere ulaştıklarında hızları düşer fakat dalga boyu yükseklikleri artar.Tsunami adı verilen dev dalgalar kıyıya ulaştıklarında çok büyük tahribata neden olur. Tsunami, deniz dibinde meydana gelen volkanik patlamalar sonucunda da oluşabilir. Tsunami Örneğin, 22 Mayıs 1960’ta Şili açıklarındaki bir depremin neden olduğu tsunami, sadece Şili kıyılarını değil, Pasifik Okyanusu’nda 15 saatte 12 bin 500 km yol alarak Hawaii Adaları’nı da etkilemiş, 22 saat sonra da Japonya kıyılarını sular altında bırakmıştır. Tsunami 1883 yılında Krakatua (Endonezya) Yanardağı’nın püskürmesine bağlı olarak oluşan tsunamiyle yüksekliği 35 metreye yaklaşan dalgalar, Sumatra ve Java adalarında 36.500 kişinin ölümüne neden olmuştur. 2004 yılında Güneydoğu Asya’da meydana gelen tusunamide 300 binden fazla insan ölmüştür. Tsunami Büyük Okyanus'un güneyindeki Samoa takımadalarında meydana gelen depremin(1 Ekim 2009) yol açtığı tsunamide ölenlerin sayısının 170'e çıktığı açıklandı. Depremler Çok sık görülen bir doğa olayı olan depremlerin çoğu, insanlar tarafından hissedilmez. Ancak yıkıcı olan depremler bazen doğada çeşitli değişimler meydana getirir (Fotoğraf 2). Shensi (Çin), de 1556 yılında yaşanan ve 830 000 kişinin yaşamını yitirdiği deprem tarihe can kaybının en fazla olduğu deprem olarak geçmiştir. Ülkemizde 26 Aralık 1939 yılında Erzincan’da yaşanan 8,0 şiddetindeki depremde 30.000 civarında insan hayatını kaybetmiştir. Bir deprem sonucunda doğada meydana gelen olayları şu şekilde sıralayabiliriz: Yer sarsıntısı, fay oluşumu, zemin sıvılaşması, yamaç ve çamur akıntısı,tsunami, göllerde ve yeraltı su seviyelerinde değişmeler, kaynak ve kaplıca sularında değişmeler. Tsunami 1939 Erzincan Depremi 1999 Gölcük Depremi Volkanik Olaylar Volkanik faaliyetlerin oluşumunda ve devamında ekstrem durumların yaşanması doğa süreçleri üzerinde önemli etkiler bırakabilmektedir. Patlamalar sonucu bol miktarda malzemenin yeryüzüne püskürmesi ile bir yandan volkanik araziler oluşurken bir yandan da duman ve küller atmosferi kaplayarak güneş ışınlarının yeryüzüne gelişini engeller (Fotoğraf 3). Böylece volkanik püskürmelerin şiddetine bağlı olarak sıcaklık değerlerinde kısa süreli veya uzun süreli düşüşler görülür. Örneğin, 1883 yılında Krakatau (Endonezya) Yanardağı’nın Tsunami püskürmesi sonucunda atmosferin alt katlarında sıcaklık değerleri 0,1 ile 0,3 C düşmüştür. Bu soğumanın etkisi yaklaşık iki yıl kadar hissedilmiştir. Haber Köşesi Yanardağ 120 yıllık uykudan uyandı 36 bin kişinin ölümüne neden olan Anak Krakakoa yanardağı yeniden uyandı. Faaliyete geçtiğinde 5 yıl boyunca iklim değişikliğine Tsunami yol açmıştı. Endonezya'da 1883'de faaliyete geçtiğinde 36 bin kişinin ölümüne neden olan Anak Krakatoa yanardağı yeniden aktif hale gelerek lav püskürtmeye başladı. 120 yıllık uykudan kalkan canavarı İtalyan fotoğrafçı Marco Fuller görüntüledi. 1883'de ansızın faaliyete geçen volkan Japonya'nın Hiroşima kentine atılan atom bombasından 13 bin kat daha büyük güçle patlamış, oluşan dev tsunamiler 165 yerleşim birimini ve 13 kilometrelik adayı yutmuştu. 30 Temmuz 2009 Sumatra’daki Toba Dağı yaklaşık 73.000 yıl önce patlamış ve atmosfere yoğun bir şekilde kül ve gaz yayılmıştır. Patlamanın şiddetiyle gökyüzünün karardığı ve bölgede sıcaklık değerlerinin önemli ölçüde azaldığı görülmüştür. Bu nedenle iklimin Buzul Çağı’ndaki duruma döndüğü tahmin edilmektedir.Günümüzde o bölgede patlamadan geriye kalan 5-10 cm kalınlığında kül tabakası mevcuttur. 1815’te Tanbora’da (Endonezya) yaşanan yanardağ patlamasında 92.000 insan hayatını kaybetmiştir. Okyanus tabanında meydana gelen deniz suyu sıcaklığını Fotoğraf püskürmeler 1- Su kıtlığı artırmaktadır.Okyanuslarda yaşayan birçok canlı bu durumdan olumsuz yönde etkilenmektedir. Buzul bölgelerinde meydana gelen püskürmeler buzulların hızla erimesine sebep olmakta ve buzul erimeleri neticesinde büyük sel felaketleri yaşanmaktadır. Aşırı Yağışlar Aşırı yağışlar, yağmur, kar ve dolu şeklinde gerçekleşir. Sel ve taşkınlar, aşırı yağışların ortaya çıkardığı en önemli sorunlardır. Sel ve su baskınları bazen çok tehlikeli boyutlara varabilir. Tarihte büyük hasar veren çok sayıda sel felaketi yaşanmıştır. Fotoğraf 1- Su kıtlığı Haber Köşesi Dün Trakya'yı esir alan ve 7 cana mal olan felaket bugün İstanbul'u vurdu. Marmara Bölgesi, 17 Ağustos depreminden beri ilk kez bu boyutta bir felaket yaşıyor. Pameks Tekstil Fabrikası'na servisle gelen 7 kadın çalışan bir anda sele kapıldı. İkitelli TIR parkında uyuyan 6 şoför uykularında can verdi. İkitelli ve Halkalı'da 8 ceset bulundu. Dün de Çatalca ve Silivri'de 3 kişi hayatını kaybetmişti. İki günde 31 can alan felaket havalimanına ulaşımı felç etti. 9 kişi ise kayıp... 9 Eylül 2009 Kuraklık “Yağışların kaydedilen normal seviyenin altına düşmesi sonucu arazi ve su kaynaklarının bu durumdan olumsuz etkilenmesi ve hidrolojik dengede bozulmanın gerçekleşmesi ile kuraklık yaşanır. Ekstrem olaylardan biri olan kuraklık yavaş gelişir, fakat etkisi uzun sürer. Meteorolojik karakterli doğal afetler içinde tahmini en zor olanıdır ancak etkileri diğerlerine göre daha geniş kapsamlıdır. Yüksek sıcaklıkla birlikte şiddetli rüzgâr ve düşük nem miktarı gibi diğer değişkenlerde birçok bölgede kuraklığın oluşmasında etkili olur. Tsunami Sıcaklığın etkileri doğrudan ya da dolaylı olabilir;Tarımsal ürünlerde, otlaklarda ve ormanlık alanlarda azalma, yangınlarda artma, su seviyesinde düşme, hayvanların ölüm oranında yükselme, balık türlerinin zarar görmesi veya yok olması kuraklığın doğrudan etkilerine örnek olarak gösterilebilir 1907 yılında Çin’de etkili olan kuraklık sonucu yaşanan açlıktan yaklaşık 24 milyon insan etkilenmiştir.1965-1967 yılları arasında Hindistan’da hüküm süren kuraklık 1,5 milyon civarında insanın ölümüne neden olmuştur. Heyelanlar Sera Gölü Heyelanlar, yeryüzünde çok yaygın olarak görülen ve sık aralıklarla meydana gelen bir kütle hareketidir.Heyelanlara bağlı olarak ağaçlar ve bitkiler, toprak tabakası ve anakaya ile birlikte yerinden sökülerek yamaç aşağı taşınır. Bu olaya bağlı olarak bölgede bitki örtüsünün özelliği bozulur. Bağ, bahçe ve tarla gibi tarım alanlarındaki verimli topraklar, heyelanla taşınan verimsiz materyalle örtülür. Tarımsal hasar ve toprak kaybı olmakta, doğal hayat kesintiye uğramakta, bazı canlılar yok olmakta, göller oluşmakta (Ülkemizde Tortum ve Sera göllerinin oluşumu), akarsuların yatağı değişmektedir. Bir sonraki derste görüşmek dileğiyle Günay BOYEKİN M.Kaçıkoç and. Lisesi Coğr. Öğretmeni ISPARTA