batı müziği tarihi 4. ünite barok dönem müziği

advertisement
BATI MÜZİĞİ TARİHİ
4. ÜNİTE BAROK DÖNEM
MÜZİĞİ
3. KONU: BAROK DÖNEMDE KULLANILAN
ÇALGILAR
4.KONU: BAROK DÖNEM BESTECİLERİ
5. KONU: ÇOK SESLİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİVE
ROKOKO
İÇERİK
Barok dönemde kullanılan çalgılar.
 Barok dönem bestecileri.
 Çok sesliliğin tarihsel gelişimi ve rokoko.

BAROK DÖNEMDE KULLANILAN ÇALGILAR
Rönesans’taki bağımsız seslerin oluşturduğu
çokseslilik yerine besteciler, bu dönemde güçlü
bir tiz sesin yanında bas sesinin (basso continio
(basso kontinyo); sürekli bas) gücünün belirli bir
çalgı ile arttırılmasını istemişlerdir.
 Barok müziğinin özelliği olan sürekli bas
çalgıları, lavta, klavsen, org ve gitardır.
 Bu dönemde çalgılar arasında zıtlık anlayışına
dayanan yapı ve abartılı süslemeler ile ifade
zenginliği en üst düzeyde kullanılmıştır.

Barok Dönemin en önemli çalgısı olan klavsen,
piyanonun atası olan bir çalgı olarak bilinmekle
beraber piyano ile tek benzer yanı, iki çalgının da
klavyeli olmasıdır.
 Fransızların klavsen, Almanların çembalo,
İngilizlerin harpsikord ismini verdikleri metalik
sesli bir çalgıdır.
 Piyanodan daha hafiftir.
 Piyanoda ses; küçük çekiçlerin tellere vurması
ile oluşurken ki bu da piyanonun kimi zaman
vurmalı çalgılar kategorisine girmesine neden
olur, klavsende tuşlara bağlı mızraplar telleri
çeker.

Bu nedenle sesi gitara benzer.
 Nüans yapılamaz ve notalar hep aynı
uzunluktadır.
 İlk klavsen on dördüncü yüzyılın sonlarına
doğru İtalya'da yapılmıştır.
 1710 ? yılında piyanonun icadından sonra birçok
besteci yine klavsen için eser yazmaya devam
etmiştir.
 Klavsen, on sekizinci yüzyıl sonlarına doğru
yerini giderek yaygınlaşan piyanoya bırakmıştır.

BAROK DÖNEMİ BESTECİLERİ
Claudio Monteverdi.(1567-1643)
 İtalyan bestecidir.
 Barok çağı müziğini başlatan bir yetenek olarak
tarihe geçmiştir.
 Ezgi, ritm ve armoni buluşlarıyla önem
kazanmıştır.
 Opera sanatı, Monteverdi ile büyük bir gelişme
kazanmış olup çalgı müziğinin gelişmesini
sağlamıştır.

Ayrıca müzik ve sözün kaynaşmasına ve
müziğinde sözün yanında bir anlam unsuru
olmasına önem vererek kendisinden önce
yapılmış dram müziği çalışmalarını daha ileriye
götürmüştür.
 Başlıca eserleri: 12 opera, 316 madrigal ve dini
eserlerdir.

JEAN BAPTİSTE LULLY
(1632-1687)
Fransız bestecidir.
 Küçük yaşta Fransız sarayına girmiş ve burada
yetişmiştir.
 Saray orkestrası ve balesinde çalışmış daha
sonra bu orkestrada orkestra şefi olmuş ve
bestecilik alanında bale eserleri ve operalar
yazmıştır.
 Başlıca eserleri: 16 bale müziği, 16 opera ve 3
dini müzik eseri.

ARCANGELO CORELLİ
(1653-1713)
İtalyan besteci ve kemancıdır.
 17. yy. büyük kemancılarından.
 Yazdığı birçok keman eseri yanında konçertoyu
da geliştirmiştir.
 Başlıca eserleri: 12 konçerto bestelemiştir.

FRANCOİS COUPERİN
(1668-1733)
Fransız bestecidir.
 Birçok müzikçi yetiştirmiş bir ailenin en ünlü
sanatçısıdır.
 Zamanının en önemli klavsencilerinden birisi
olup klavsen için birçok eser yazmıştır.
 Başlıca eserleri: Dini müzik eserleri olan missa
ve motetler ile oda müziği eserleri ve suitler
yazmıştır.

ANTONİO VİVALDİ
(1678-1741)
İtalyan besteci ve kemancıdır.
 18. yy. ilk yarısının en önemli bestecilerinden
biridir.
 Konçertonun babası diye bilinir.
 Çalgı müziğinin ilerlemesine yardımcı olmuştur.
 Başlıca eserleri: obua, fagot, flüt ve çeşitli
çalgılar için konçertolar ile 38 opera, birçok
kantat, oratoryo ve missa yazmıştır.

JEAN PHİLİPPE RAMEAU
(1683-1764)
Fransız besteci ve müzik kuramcısıdır.
 Barok dönemin en büyük orgcularından ve
bestecilerindendir.
 Klavsen için yazdığı eserlerin yanında operalar
yazmış ve müzik teorisi alanında eserler
vermiştir.
 Başlıca eserleri: birçok opera ve dini müzikler,
klavsen ve bale müzikleri yazmıştır.

DOMENİCO SCARLATTİ
(1685-1757)
İtalyan bestecidir.
 Klavsen için birçok eser bestelemiş bu eserler
klasik dönemde gelişecek olan sonat biçiminin
hazırlayıcısı olmuştur.
 Yepyeni bir klavsen çalma tekniği geliştirmiş
olması ile de müzik tarihinde önemli yer
edinmiştir.
 600’ü aşkın klavsen eseri bulunmaktadır.

JOHANN SEBASTİAN BACH
(1685-1750)
Alman bestecidir.
 Müzik sanatına büyük hizmetlerde bulunmuş ve
ölümsüz eserler vermiş bir sanatçıdır.
 Yazdığı müziklerde dönemine kadar olan
kontrpuan ile o çağlarda İtalya’da başlayan
armonik çok seslilik anlayışını birleştirmiştir.
 Bach, söz ile sesi görülmeyen bir incelikle
bağdaştırmıştır.
 Füg, kantat, passion, suite, konçerto ve tocatto
gibi müzik biçimlerine yenilik getirmiştir.


Başlıca eserleri: 200 kadar kilise kantatı, 48
prelude, 10 suite, birçok oratoryo, füg, tocatto
eserleri ile klavsen eşliğinde çalgılar için sonatlar
ve konçertolar yazmıştır.
GEORGE FRİEDRİCH HAENDEL
(1685-1759)
Alman bestecidir.
 Bach’ın çağdaşı ve iki büyük besteciden biridir.
 Henüz 20 yaşında sahneye koyduğu iki opera ile
büyük bir başarı kazanmıştır.
 Müzik çalışmalarına Hamburg ve İtalya’da
devam etmiştir.
 Ancak en büyük ilgiyi İngiltere’de görmüş ve
buraya yerleşmiştir.
 Başlıca eserleri: 40 kadar opera, 30 kadar
oratoryo, 100 kadar kantat ve birçok sonat ve
konçerto yazmıştır.

GEORGE PHİLİPP TELEMANN
(1681-1767)
Alman bestecidir.
 En fazla eser yazan birkaç besteci arasında yer
almıştır.
 Telemann rococo yazı stilini benimsemiş ve bu
stilin öncüsü olmuştur.
 Başlıca eserleri: 40 opera, 44 passion, 600 suite,
orkestra ya da org eşlikli 3000 parçadan oluşan
kantat ve motet, birçok oda müziği eseri ve
oratoryolar yazmıştır.

ÇOK SESLİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİM VE
ROCOCO
Klasik müziğin temel özelliği, çok sesli olmasıdır.
Bu çok seslilik anlayışı yüzyıllar boyu iki farklı
şekilde uygulanmıştır:
 1.Kontrpuan (Yatay çok seslilik)
 2.Armoni (Dikey çok seslilik)
 Kontrpuan çalışmaları İtalya’da on altıncı
yüzyılda görülmeye başlar.
 Ezgiye karşı ezgi anlayışına dayanan kontrpuan
yöntemi üzerine ilk çalışmalar, özellikle
Floransa, Venedik, Napoli, Roma şehirlerinde
yapılmıştır.

Bu çalışmaları başlatan besteci Giovanni
(Covanni) Palestrina (1526-1594)’dır.
 Daha sonra Orazio Renevoli (Oratziyo
Renevoli,1605-1672) ile Giocorna Carrisimi
(Ciokorna Karisimi,1605-1674) ile geliştirilmiş ve
zirveye çıkarılmıştır.
 Carrisimi’nin yapmış olduğu çalışmalara müzik
tarihinde Roma Ekolü adı verilmiştir.

Birbiriyle uyumlu seslerin aynı anda tınlaması
anlayışına Yunanca uyum anlamına gelen
armoni (dikey çok seslilik) denilir.
 İtalya’da operanın müzik sanatına
kazandırılmasıyla çok seslilik uygulamasında
özellikle Monteverdi’nin 1607 yılında yazdığı
Orfeo operasıyla kontrpuan önemini kaybederek
yerini armoniye bırakmıştır
 Ancak Barok Dönemde armoni ile birlikte bir
süre daha kullanılan kontrpuan yöntemi,
dönemin sonlarına doğru tamamen
kaybolmuştur.

Rococo, Barok Dönem ile Klasik Dönem arasında
yer alan bir geçiş sürecidir.
 Müzik tarihinde süsleme sanatı olarak bilinir.
 Latinceden, kaya işi anlamını taşıyan rocaille (
rokay) kökünden türemiştir.
 Barok Dönemin aşırı süslemelerine karşı
başlayan Rokoko, zarif, eğlenceli, kolay anlaşılır
ve hemen parlayan, özellikler taşıyan eserlerin
bestelenmesiyle kendini göstermiş, Klasik
Dönemle birlikte etkisini kaybetmiştir.

Download