https://www

advertisement
https://www.flptr.com/fonksyonelbesinlerbuyuk.jpg
İçeceklerimiz sonumuzu hazırlamasın!
Hergün çokça tükettiğimiz ve faydalı olduğunu zannettiğimiz bir çok içeceğin aslında
sağlığımızı ciddi ciddi tehdit ettiğinden haberdar mıyız?DNA mızı olumsuz yönde etkileyen
içecekleri tanıyalım.
Hangi marka olursa olsun, asitli içeceklerin aslında içeriği bir çeşit zehir. Yapılan bir çok
araştırma; küçük yaşlardan itibaren asitli içecek içen çocuklarda, kemik kırıklarında artış
olduğunu göstermiş. Açıklaması da çok basit. Bir bardak asitli içecek içildiği zaman, vücut
bunu alkaliye çevirmek için 31 bardak alkali su tüketmek zorunda ki kendine zararı
dokunmasın. Tabii vücudumuzun dili olmadığı için “ hadi bakalım şimdi 31 bardak alkali su
bulda iç” diyemiyor. Peki, ne yapıyor bu asidi nötralize etmek için, kemik ve dişlerimizden
kalsiyum çekiyor. Azalan kalsiyum da, kemik kırıklarına ve diş çürüklerine yol açıyor
İngiliz Independent on Sunday gazetesinin manşetten verdiği habere göre, Sheffield
Üniversitesi'nin maya hücreleri üzerinde yaptığı araştırmada, sodyum benzoat (E211) adlı
koruyucu maddenin, hücrelerin "güç istasyonu" olarak tanımlanan mitokondride DNA
hasarına yol açtığı görülmüş.
Araştırmayı yapan moleküler biyoloji ve biyoteknoloji profesörü Peter Piper, "Bu kimyasal
maddeler mitokondrideki DNA'yı tamamen devre dışı bırakıyor" demiş.
Mitokondrinin oksijeni enerjiye dönüştürdüğünü söyleyen Prof. Piper, "Buradaki hasar,
hücrelerin ciddi şekilde bozulmasına yol açıyor. DNA'nın zarar görmesiyle, parkinson, sinir
sistemi bozukluğu hastalıkları ve yaşlanma arasında bir bağ bulunuyor" diyor.
Gazlı içeceklerin sebep olduğu bir diğer problem ise, çay, kahve ve alkol gibi su atıcı diüretik
etkiye sahip olması Bu içeceklerin hepsi sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir. Günlük sıvı
ihtiyacımızı karşılamak için bitki çayları, besleyici çorbalar ve etsuları, ayran gibi mayalı
içecekler ve saf su içmek çok daha sağlıklı. Bu içecekler sindirim sistemine zarar değil, fayda
verirler.
Sporcu İçecekleri
Spor yapan öğrencilere hareket ederken kaybettikleri elektrolitleri geri kazandırmak amacıyla
"ergojenik destek" adıyla içecekler veriliyor. Bu içecekler üç nedenle sakıncalı Bir, diüretik
etkileri olduğu için kaybolan suyu kazandırıcı değil, suyu dışarı atıcı etki yaparlar. İki, çoğu
insan hareket sırasında az elektrolit kaybeder. Bu elektrolitler de su içmekle, ayran içmekle ve
deniz tuzu/kaya tuzu içeren bir diyetle beslenme yoluyla doğal yoldan vücuda alınabilir. Üç,
susamış çocuklara şeker içeren bu içecekleri verdiğinizde şekerin sindirimi için kan mideye
gider. Kanın yerinin değişmesi vücudun diğer organlarında kan hacmini düşürür. Bu da
kramplara veya ısı nedeniyle ortaya çıkan rahatsızlıklara neden olur.
Enerji İçecekleri
Gazlı içecekler endüstrisi son keşfi olarak normalden çok daha yüksek oranda kafein ve diğer
uyarıcılar içeren enerji içeceklerini üretti. Aralık 2000'de The Lancet'ta yayınlanan bir
makaleye göre, 18 yaşında bir gencin basketbol oynarken ölmesi üzerine İrlanda hükümeti
enerji içecekleri hakkında "acil araştırma" yaptırılması kararını aldı. Ölen genç ("Red Bull"
isimli) enerji veren bu içecekten üç kutu içmişti. Makaleye göre, hafif sarhoş olmuş gençlerin
bu içecekleri içmesiyle gece yarısı şiddet olaylarında da artış yaşandığı gözlemlenmiş. Şiddet
olaylarının çapı nedeniyle, İrlanda'da bazı işletmeler enerji içeceği satmayı reddetmiş. Tüm
AB ülkeleri bu konuyu ciddiye alarak bilim komitelerinden enerji içecekleri hakkında
araştırma yapmalarını istemişler ancak ABD'de henüz bu konuda araştırma yapmamış.
Kemik kırılması
Son 30 yılda gazlı içecek tüketimini artan osteoporoz ve kemik kırılmaları ile ilişkilendiren
araştırmalar yayınlanmaya başladı Yeni bulgulara göre kalsiyum ve diğer minerallerin
eksikliği ve bunlar nedeniyle kemik kırılmaları artış gösterdi. 1994 yılında Adolesan Sağlığı
dergisinde yayınlanan bir araştırma 76 kız, 51 erkek çocuk üzerinde "kızlarda kola tüketimi ve
kemik kırılmaları arasında kuvvetli bir bağ" bulunduğunu bildirmişti. Yüksek kalsiyum alımı
bir oranda koruma sağlıyordu. Erkek çocuklarda, sadece düşük kalorili bir diyet kemik
kırılmaları ile ilişkiliydi. Araştırma aşağıdaki sonuç ile aktarılmıştı " Gazlı içeceklerin yüksek
oranda tüketimi ve sütün daha az içilmesi, genç kız ve kadınlarda, hayatlarının ilerleyen
dönemlerinde osteoporoza daha açık olmalarına neden olarak toplum sağlığını tehdit
etmektedir."
Haziran 2000'de "Pediatri ve Adölesan Tıbbı" dergisinde yayınlanan başka bir çalışma ise
okul çağındaki 460 kız çocuğu üzerinde yapıldı. Bu çalışmaya göre de "gazlı içecekler kemik
kırılmaları ile yakından ilişkili" idi. Fosforik asit ve diş çürümesi
Gazlı içecekler artık her okulda satılmaya başladığından beri diş hekimlerinin fark ettiği bir
sorun var Aslında sadece yaşlılarda görülebilecek diş minesi kaybıyla, çocukların dişleri
sararmaya başladı. Bunun sorumlusu ise, diş çürümesinin yanı sıra sindirim sorunları ve
kemik kaybına da yol açabilen fosforik asit. Diş hekimleri, düzenli olarak gazlı içecek içen
genç kız ve erkeklerde ön dişlerin diş minesinin tamamen kaybolduğunu belirtiyorlar.
Normalde tükürük salgımız 7.4 pH derecesi ile hafif alkalidir. Gençlerde olduğu gibi, bütün
gün gazlı içecek içildiğinde, fosforik asit tükürük pH'ını asidik seviyelere düşürür. Asidik
tükürük salgısını tamponlamak ve pH dengesini tekrar 7'ye getirmek için vücut dişlerden
kalsiyum iyonlarını çeker. Bunun sonucunda diş minesi hızla yok olur.
Meyve Suları
Tüketiciler genellikle, gazlı içeceklerden daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle meyve sularını
tercih ediyorlar. Aslında, meyve suyu üretimi son derece endüstriyel bir işlem. Örneğin
portakal suyu, devasa miktarlarda üretiliyor. Portakallar bütün olarak sıkılıp tankın içine
gidiyor, bu da demektir ki, portakal kabuğundaki kimyasal böcek ilacı kalıntılarını da
içiyoruz. Meyve suları yüksek sıcaklıklarda pastörize edilmelerine rağmen ısıya ve basınca
dayanıklı mantarlar meyve suyunda yaşayabilir. Soya proteini ve pektinden yapılan bir
bileşim portakal suyuna opak bir görünüm vermek ve tortunun dibe çökmesini engellemek
için kullanılır.
Üzüm gibi diğer meyvelerin suları, meyve üretiminde kullanılan florid içerikli böcek ilaçları
nedeniyle daha büyük risk taşır. Meyve sularının şeker içeriği yüksektir ve dişlere en az gazlı
içecekler kadar zararı vardır!
Eğer meyve suyu içmek istiyorsanız, kendi meyve suyunuzu, kimyasal böcek-tarım ilacı
kullanılmamış, organik olarak üretilmiş meyvelerden, kendiniz sıkın Elde ettiğiniz meyve
suyunu su veya maden suyu ile hafif inceltebilirsiniz. Bir lokantaya gittiğinizde ise maden
suyunu içine bir dilim limonla isteyip içebilirsiniz.
Bunlara ilaveten, ayran gibi mayalı içecekleri bol bol tüketebilirsiniz. Bu tür içecekler
bağırsak yapısına yardımcıdır. Bağırsak ve peklik sorunlarına iyi gelir, emzirme döneminde
sütü çoğaltır, hastaları güçlendirir ve tüm vücuda kuvvet verir.
Bu asitli içeceklerin bazılarının içinde % 0.5 gr. etil alkol bulunabilmektedir Yani gazlı bir
içeceğin 330 ml'lik bir kutusunda 10 ml. , yani yaklaşık olarak şaraptakine (ki şarapta %15
etil alkol bulunduğu göz önüne alınırsa) eşit değerde etil alkol söz konusudur. Alkolün etkileri
konusunda ise bu saatten sonra çok fazla söze de gerek yok sanırız.
250 ml’lik bir bardak içecekte 83.3 ml kafein bulunmaktadır. Kafeinli maddelerin
kullanımının sonucunda; huzursuzluk, sinirlilik, heyecan, uykusuzluk, yüz kızarıklılığı, fazla
idrar ve sindirim şikâyetleri gibi rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. İşte gazlı içecekleri
çocuklara içirmememiz için, iki esaslı neden daha!
Şu an eminiz; bir çok dinleyici içlerinden şu soruyu geçiriyorlar. “İyi, güzel, üstelik çok da iyi
anladık ancak, çocukları bu içeceklerden nasıl vazgeçireceğiz?” Efendim. İlk önce kendiniz
içmeyeceksiniz. Çünkü, çocuğunuz öncelikle sizi örnek alacak. Sonra onlara bu tür
içeceklerin zararlarını anlatacaksınız. Alternatif olarak onlara ayran, taze sıkılmış meyve suyu
önerebilirsiniz, hatta meyve suyu sıkma ya da ayran yapma işlemini kendilerine yaptırırsanız;
kendilerini önemli bir şey yapmayı becerebildikleri için mutlu hissedecekler ve kendi
imalatlarına daha da sahip çıkacaklardır. Belki de canı meyve suyu istediğinden değil, meyve
suyu sıkmak istediğinden, içecek talepleri yön değiştirecektir. Kimbilir?
Doğal beslenip sağlıklı ve mutlu kalmanız dileği ile..
Kadın ve aile
mustafa özkan güven/teknik öğretmen
Download