osmanlı ımparatorlugu

advertisement
OSMANLI
IMPARATORLUGU
DEVRIN CIHAN SULTANLARI
OSMANLI DEVLETİ
OSMANLI PADISAHLARI
ISTE SULTANLARIMIZ
Istanbulun fethi
OSMAN DEVLETI KURULUSU





Mogollar‘in Türkistan‘i istilası sirasında, batiya dogru kacan yüzlerce gruptan biri de;
Kayi Boyu'ndan Ertugrul Gazi'nin aşiretidir. İstiladan, Mogollar'ın henüz
ulasamadiklari Anadolu'ya gelen bu Türkmenler, Selcuklular tarafindan kabul edilip
batiya yerlestiriliyorlar ve baslarindaki reislerine Uc Beyi deniliyordu.
Adlarina "Horasan Erenleri" denilen tarikat ehli kisiler, uc beylikleri arasında
dolaşarak sohbet edip, insanlari Allah'a çagiriyolardi. Göçebe kitlelerin çogu, bu
erenlere samimiyetle baglaniyolardi.
Seyh Edebali, Ahmet Yesevî Hazretleri'nin Uzaksark'ta yetistirip, mürsid, muallim,
mübellig olarak Bati Türklüğüne gönderdigi Horasan erenleri zincirindendir. Anadolu,
bu
söhretsiz evliyaların ve Hak erenlerinin eliyle sekillendi. Devlet, onlarin yüzü suyu
hürmetine sahlandı.
Osman Bey, Seyh Edebâli Hazretleri'ni sik sik ziyaret eder, onun tatli sohbetlerini
dinlemekten cok zevk alırdı.
Edebali Hazretleri, Allah‘in kendisine bildirmesiyle biliyordu ki; Osman Bey'in
kuracagi devlet, teslim dînini tüm dünyaya yaymak için yasayacak, aleme nizam
verecek, Allah icin savasacakti. Bu devletin temelini atma vakti geldigi zaman, Edebali
Hazretleri mübarek eliyle bizzat Osman Bey'e kilic kuşatti ve Osman Bey adina okunan
ilk hutbenin besmelesini de kendisi çekti. Bununla da kalmadı Edebali Hazretleri, dervişlerine emir
verdi:

.
devami



"Demirci, kalayci, örscü, marangoz ve sanat erbabı herkes köy köy
dolasacak, Türk boyları arasina dagilip, boylari kendi iclerinden
fethedecektir. Böylece yıllardır Türk boyları arasında süren kavgalar
boylarin Osman Bey'in buyrugu altina girmesiyle son bulacaktir."
Şeyhlerinden bu emri alan dervisler Anadolu'ya dagildilar. Sevgi dolu,
kardeşlik dolu sohbetleriyle insanlari Allah'a cagirdilar, bir olmaya
cagirdilar. "Devlet-i Ebed-Müddet"in temelini imanla
saglamlaştirdilar.
İşte Osmanlı, temelini Allah'ın evliyasinin attigi bir devlet, böyle
kurulmustu. Sultan Osman'dan baslayarak her biri mürsidlerine
yüzde yüz bağliydi. Allah‘in padisahlarinin yönetimindeki Osmanli, bir
süre sonra Nizam-i Âlem adini aldi. 400 yil icinde, bir cihan
hakimiyetini Allah'ın yardimi, erenlerin himmetiyle bu kücük beylik
olusturdu
OSMAN GAZI

Doğum / Ölüm: 1258-1326
Saltanat Süresi: 1281-1324Osmanlı İmparatorluğu'nun hükümranlığı süresince, dillere destan olan dürüstlük, sevgi ve
adaletin temeli, Osman Bey zamanında atılarak; tüm ülke de uygulanması sağlanmıştır. Devrin gönül sultanlarından
ve ahilerinden, Şeyh Edebâli Hazretleri'ne tâbîdir. Ülkenin yönetimi konusunda, Şeyh Edebâli Hazretleri'ni sık sık
zaviyesinde ziyaret ederek bilgiler almış ve küçük bir Kayı boyu olarak teslim aldığı ülkesinin hudutlarını, kısa
zamanda genişletmiştir. ŞEYH EDEBÂLİ'NİN VASİYETİEy oğul, artık Bey'sin! Bundan sonra öfke bize, uysallık
sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Haksızlık bize, bağışlamak sana. Ey oğul! Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek
açmaz. Şunu da unutma ve insanı yaşat ki; devlet yaşasın. Ey oğul! İşin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah
yardımcın olsun!
OSMAN GAZİ'NİN VASİYYETNÂMESİÂkıbet-i kâr budur herkese, bâd-ı fenâ pîr ve civâna ese Azmi-bekâ eylersem
ben bu dem, devlet-i ikbal ile ol muhterem! Çünkü, senin gibi halef koymuşum, rihlet edersem bu cihândan ne gam.
Lîk vasiyyet ederim gûş kıl! Gayri gam-ı denî ferâmûş kıl! Dilerim ey sâhib-i ikbâl-câh! İtmeyesin cânib-i zulme
nigâh! Adl ile bu âlemi âbâd kıl! Resm-i cihâd ile beni şâd kıl! Râh-ı cihâd içre edip fütûhât, memleket-i Rûm'da kıl
adl-ü dâd! Eyle riâyet ulemâya temâm. Tâ ki bula, emr-i şerî'at nizâm! Her nerede işidesin ehl-i ilm, göster ona
rağbet-ü ikbâl ü hilm! Asker ve mal ile gurûr eyleme! Şer'i şerîf ehlini dûr eyleme! Şer'dir mâyeşi şâhi ve bes! Şer'a
muhalif işe etme heves! Matlabımız dîn-i Hudâdır bizim! Mesleğimiz râh-ı Hudâdır bizim. Yoksa kuru mihnet ve
gavga değil, şâh-ı cihân olmaya dâvâ değil! Nusret-i dîn oldu çü maksad bana, maksadıma kasd yaraşır sana. Âleme
in'âmını âm ide gör. Memleket emrini temâm ide gör! Hıfz-ı re'âyâ çalış rûzü şeb! Tâ ki karîn ola sana lutf-i Rab!
Vasiyetnâmenin özü şöyledir:"Allahû Tealâ'nın emirlerine muhalif bir iş eylemeyesin! Bilmediğini şeriat ulemâsından
sorup anlayasın. İyice bilmeyince bir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri hoş tutasın! Askerine in'âmı, ihsanı eksik
etmeyesin ki; insan ihsanın kulcağızıdır. Zalim olma! Âlemi adaletle şenlendir ve Allah için cihadı terk etmeyerek beni
şâd et! Ulemâya riayet eyle ki, şeriat işleri nizam bulsun! Nerede bir ilim ehli duyarsan, ona rağbet, ikbal ve hilm
göster! Askerine ve malına gurur getirip şeriat ehlinden uzaklaşma. Bizim mesleğimiz Allah yoludur. Ve maksadımız
Allah'ın dînini yaymaktır. Yoksa, kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır. Daima herkese
ihsanda bulun! Memleket işlerini noksansız gör! Hepinizi Allahû Tealâ'ya emanet ediyorum!"
ORHAN GAZI

Doğum / Ölüm: 1281-1360
Saltanat Süresi: 1324-1360Orhan Gazi, hâlim selim olup, oldukça da merhametliydi. Kolay kızmaz, kızınca da belli
etmezdi. Askerlerini ve tebaâsını kendisinden fazla korurdu. Çok adildi. Fethettiği topraklarda, hristiyan ahâliye
gösterdiği adil davranışları nedeniyle çok sevilirdi. Onun adaletine gıpta eden hristiyanlar, kendi soyundan ve
dîninden hanedanların yerine, Osmanlı idaresini tercih ederlerdi. İyi bir teşkilatçı, mükemmel bir idareciydi. Üstün
dehaya sahip bir askerdi. Dedesi Şeyh Edebâli ve Dursun Fakih gibi zatlardan feyz alıyordu. Evliyalara, mürşidlere
hürmet eder, sohbetlerine katılır; devlet yönetimi konusunda onları rehber edinirdi. Zamanında kurulan yeniçeri
ocağının manevî pîri, Hacı Bektâşi Velî Hazretleri idi. Hacı Bektâşi Velî Hazretleri, Yeniçeri Ordusu'na dua ederek
askerlere İslâm dînini anlattı. Bu yüce zatın kendilerine manevî pîr olması ile yeniçeri ordusu, disiplinini ona
bağlamıştı. O da: "Mesleğimiz râh'ı Hudâdir bizim, yoksa kuru mihnet ve gavga değil, şâh-ı cihân olmaya dâvâ
değil!" (Mesleğimiz Allah yoludur. Maksadımız Allah'ın dînini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası
değildir.) diyen babası gibi, oğluna i'lâ-yı kelimetullah için savaşmayı, adaletle hükmetmeyi vasiyet etmişti.ORHAN
GAZİ'NİN VASİYETİ"Oğul! Saltanatına mağrur olma. Unutma ki dünya, Hazreti Süleyman'a kalmamıştır. Unutma
ki; dünya saltanatı geçicidir; lâkin büyük bir fırsattır. Allah yolunda hizmet ve Peygamberimiz (S.A.V)'in şefaatine
mazhâriyet için, bu fırsatı iyi değerlendir! Dünyaya ahiret ölçüsüyle bakarsan; ebedî saadeti feda etmeye değmediğini
göreceksin. Oğul! Rumeli fethini tamamla! Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) ya fethet, yahut fethe hazırla! Civardaki
Türk Beyleri ile mesele çıkarmamaya çalış. Ahâli her ne kadar bizi isterse de, başlarında bulunan beyler,
beyliklerinden geçme taraftarı gözükmez. Daha bir zaman idare edecekler, lâkin sonunda olmuş meyve gibi avucuna
düşeceklerdir. Anadolu'da gîle çıkmazsa, Rumeli işini rahat halledersin. Bu yüzden, Anadolu'nun sessizliğini
bozmamaya gayret et. Cennet mekan babam Osman Gazi Han, Söğüt ve Domaniç'ten ibaret bir avuç toprağı beylik
yaptı. Biz, Allah'ın izniyle beyliği hanlığa, sultanlığa ikmal ettik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın! Osmanlı'ya iki
kıta üstünde hükmetmek yetmez. Zira i'lâ-yı kelimetullah azmi, iki kıtaya sığmayacak kadar yüce bir azimdir.
Selçuklu'nun vârisi biz olduğumuz gibi, Roma'nın vârisi de biziz!Oğul! Kur'ân-ı Kerîm'in hükmünden ayrılma!
Adaletle hükmet! Gâzileri gözet! Dîne hizmet edenlere hizmeti şeref say! Fakirleri doyur! Zalimleri cezalandırmakta
tereddüt gösterme! Adaletin en kötüsü, geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli bile olsa, geciken adalet
zulümdür! Oğul, biz yolun sonuna geldik. Sen daha başındasın. Cenab-ı Mevlâ saltanatını mübarek kılsın."
SULTAN 1CI MURAT

Doğum / Ölüm: 1326-1389
Saltanat Süresi: 1360-1389
Osmanlı padişahlarının üçüncüsü, velî ve ahî şeyhi Murat Hüdâvendigâr, devrin âlimleri tarafından
tam bir ihtimamla yetiştirildi. Padişahlığı süresince 37 savaşın tamamında galip gelmeyi başaran I.
Murat, son derece cömert, dikkatli, sabırlı bir insandı. Çalışkan ve çevikti. Her şeyden evvel iyi
düşünür, amacını temin için hiçbir şeyi ihmal etmez ve unutmazdı. Murat Han, maiyetini heybetiyle
titretir, bununla beraber onlara hiçbir kumandanın gösteremiyeceği yumuşaklık, şefkat ve
muhabbetle muamele ederdi. Samimi şahsiyeti ile içte ve dışta sevgi uyandıran büyük bir
hükümdardı. Şehit olmak için dua ettiği Kosova Savaşı'nda, duasından birkaç dakika sonra şehit
olarak vefat etmiştir.SULTAN I.MURAT'IN KOSAVA DUASISultan 1. Murat'ın Kosava Meydan
Savaşı'nda ölmeden birkaç dakika önce okuduğu dua: (bugünün Türkçesi ile)Peygamberin yüzünün
suyu, Kerbelâ'da akan kan, ayrılık gecesinden ağlayan göz, aşkının yolunda sürünen yüz, dertlilerin
hazin gönlü ve canlara tesir eden yakarışları için, lütfunu bizimle beraber kıl ve muhafazanı bizden
eksik etme yarabbi!Yarab! İslâm ehline yardımcı ol, düşmanın elini bizden uzak tut! Günahımıza
değil, candan ve gönülden gelen âhımıza bak!Mücahidlerini telef ve bizi düşman oklarına hedef
ettirme. Vücutlarımızı mezardan sakla, İslâm'ı tehlikelerden uzak tut. Bunca senedir ettiğimiz
duaları ve dîn uğruna yaptığımız savaşları boşa çıkarma. Adımı kahrın ile perişan, yüzümü halkın
içinde siyah etme! İslâm topraklarını ayaklar altında çiğneten, utanç içindeki insanların yaşadığı bir
yer haline getirme.Yarabbi, bilirim ki İslâm ehline lütufların çoktur, bu lütuflarını bu savaşta da
göster. Dîn yolunda şehit olunacaksa, beni et de ahirette mutlu bir yere ulaşayım.
YILDIRIM BEYAZID

Doğum / Ölüm: 1360-1403
Saltanat Süresi: 1389-1403Yıldırım Bâyezıd; ordusu
tasavvufu yaşayan, esnafı tasavvufu yaşayan, halkının da
büyük kısmı tasavvufu yaşayan bir ülkenin tasavvufta
olmayan padişahıydı. Damadı Emir Sultan Hazretleri,
Allah'ın büyük bir evliyasıydı. Ölümünden sonra bile
serhat boylarında gazilerin görmeye devam ettikleri,
zamanında kerametler sultanı diye anılan Emir Sultan
Hazretleri, Yıldırım'ın Timur ile savaşmaması için çok
gayret etti. Savaştan sonra ne olacağını biliyordu. Savaş
başlamadan önce ayağına kadar giden Allah'ın bu büyük
mürşidini dinlemeyen Yıldırım Bâyezıd, acı dolu bir
hayata sürüklüyor kendisini ve Osmanlı'nın Ankara
savaşından sonra fetret devrine girdiğini görüyoruz.
CELEBİ MEHMED





Sultan Mehmed Çelebi, 1389 yılında Edirne'de doğdu. Babası Yıldırım Bayezid,
annesi de Germiyanoğullarından Devlet Hatun'dur. Orta boylu, yuvarlak yüzlü,
beyaz tenli, kırmızı yanaklı ve geniş göğüslüydü. Kuvvetli bir vücuda sahipti.
Gayet hareketli ve cesurdu. Güreş yapar ve çok kuvvetli yay kirişlerini bile
çekebilirdi. Padişahlığı süresince bizzat 24 savaşa katılan Mehmed Çelebi, bu
savaşlarda kırka yakın yara aldı. Başında kullanmış olduğu sarık, altın işlemeli
kavuğu ile gayet güzel görünürdü. İçi kürklü ve yakası dik olan bir kaftan giyinirdi.
Sultan Mehmed Çelebi Müslümanlara karşı göstermiş olduğu adaleti, aynı zamanda
Hıristiyan topluluklara karşı da gösterirdi. İyi bir idareci ve politikacıydı. Tahsilini
Bursa Sarayı'nda tamamladı. Daha sonra babası tarafından Amasya sancakbeyliğine
tayin edildi ve bu sırada devlet işlerini öğrendi.
Fetret Devri'nden sonra Anadolu'daki beylikleri tekrar bir araya toplamayı başaran
Sultan Mehmed Çelebi'ye Osmanlı İmparatorluğu'nun ikinci kurucusu gözüyle de
bakılabilir.
Sultan Mehmed Çelebi 26 Mayıs 1421 de Edirne'de vefat etti. Ölüm haberi
gizlendi. Osmanlı Padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah o oldu. Cenazesi
Bursa'ya getirilerek Yeşil Türbe'ye defnedildi.
Erkek Çocukları: Mustafa Çelebi, İkinci Murad, Ahmed, Yusuf, Mahmud.
Kız Çocukları: Fatma ve Selçuk Hatun.
SULTAN 2Cİ MURAT




Sultan İkinci Murad 1402 yılında doğdu. Babası Mehmed Çelebi, annesi
Dulkadiroğulları beyliğinden Emine Hatun'dur. Uzun boylu, beyaz tenli,
doğan burunlu ve güzel yüzlü bir padişahtı. Çok güzel konuşurdu.
Kendisinin en büyük mutluluğu, Fatih Sultan Mehmed gibi eşine az
rastlanacak bir insanın babası olmaktı.
Sultan İkinci Murad sakin ve huzurlu bir hayat yaşamayı arzu eden, fakat
gerektiği takdirde çok hareketli, cesur ve hiçbir şeyden yılmayan bir
kişiliğe sahipti. Otuz yıllık saltanatı süresince, ülkesini çok büyük bir şan
ve şerefle idare ederek, emri altında bulunan herkesin sevgisini kazandı.
Dindar, adil ve lütufkar bir padişahtı. Çocukluğu Amasya'da geçen Sultan
İkinci Murad, tahta çıktığında 19 yaşındaydı.
Erkek çocukları: Fatih Sultan Mehmed, Ahmed,Alaaddin, Orhan, Hasan,
Ahmed.
Kız çocukları: Şehzade ve Fatma Hatun.
FATIH SULTAN MEHMET

Doğum / Ölüm: 1432-1481
SaltanatSüresi:1444-1446/1451-1481 Yedinci Osmanlı Padişahı ve İstanbul Fatihi'dir. Küçük yaşta
tahsiline ve yetişmesine çok ehemmiyet verilen şehzade Mehmed, devrin en mümtaz âlimlerinden ilim
öğrendi. İlk hocası Molla Yegan'dı. Daha sonra, meşhur dîn ve fen âlimi, zâhirî ve batınî ilimlerde
mütehassıs mürşidi Akşemseddin Hazretleri'nin terbiyesine verildi. Akşemseddin Hazretleri,
şehzadenin her şeyiyle bizzat ilgilenirdi. Güzel bir eğitimden geçip matematik, hendese (geometri),
hadis, tefsir, fıkıh, kelâm ve tarih ilimlerinde iyi şekilde yetişti. İdare edeceği memleketlerden kim
gelirse gelsin, ona kendi dili ile hitap etmek için Arapça, Farsça, Latince, Yunanca öğrendi. Sultan
Mehmed'in hayal gücü çevresini bile korkutuyordu. İstanbul'un alınması için, mürşidi Akşemseddin
Hazretleri'nin himmeti ve büyük mucitlere has tahayyül dehası ile, yürüyen zırhlı kuleler yaptırmış,
havan topunu icat etmiş, mühendisliğini kendisinin yaptığı toplar döktürmüştü. Mürşidine itaati,
azmi ve Allah vergisi dehası sayesinde, Allah'ın yardımıyla İstanbul'u fethetmiştir. O devirlerde
Fatih'in karşısında olanlardan Dukas şöyle diyor: "İkinci Mehmed, topların ve muhasara aletlerinin
nerelere konması, muharebe ilerledikçe nasıl yer değiştirmesi icap ettiğini düşünüyor, tespit ediyor,
emir veriyordu. Lağım açılacak yerleri, harp planları üzerinde işaretliyor, hendeklerin başlarını ve
merdivenlerin surların neresine dayanacağını gösteriyordu. Bütün gece bunları hazırlıyor, gündüz
emirlerinin nasıl tatbik edildiğini kontrol ediyordu. Sanılır ki hiç uyumuyordu. Kimsenin aklına
gelmeyen hileleri bulup tatbik etmekte, galiba emsali gelmemişti." 21 yaşında genç bir İtalyan olan
Zorzo Dolfin ise Fatih ile ilgili şu satırları yazıyor: "Sultan Mehmed çok az güler. Zekâsı daima
çalışma halindedir. Çok cömerttir. Her işte fevkalâde atılgandır. Kesin konuşur. Kimseden çekinmez.
İçki içmez, zevk ve sefadan uzaktır. Türkçe, Yunanca ve Sırpça'yı iyi konuşur.
2CI BEYAZID

Sultan Beyazid ilme, âlimlere, evliyalara çok hürmet eder, onlara ihsanlarda
bulunurdu. Adalet ve merhametten ayrılmayan, vakarlı, hilmiyle meşhur bir
padişah olduğu için, Velî Bayezid olarak bilinir. Allahû Tealâ'nın rızası için
ilim öğrenen ve insanlara nasihat eden mürşidlerin, evliyaların sözlerinden
çıkmaz, onların nasihatlerini can kulağı ile dinlerdi. Seyyid Sadreddin
Muhammed Horasani ve Zeyneddin Hafi Hazretleri'nin halifelerinden
Abdurrahim Merzifoni'nin sohbetlerinde bulundu. Şeyh Hamdullah Agah'dan
hat dersleri aldı. Seyyid Sadreddin Muhammed'in oğlu ve halifesi olan ve
"babam" diye bahsettiği Seyyid İbrahim Çelebi'nin ilminden istifade etti.
Çelebi halife adıyla meşhur, Cemal-i Halife'nin ve Ebussuud Efendi'nin
babası, Yavsı Şeyh namıyla meşhur, Muhyiddin İskilibî gibi büyük evliya
zatlarının dualarına kavuştu. Çelebi, halife sultan olacağını 40 gün önceden
haber verdi. Tarihî kaynaklar onun, babası Fatih Sultan Mehmet'ten sonra en
bilgin Osmanlı padişahı olduğunda birleşmişlerdir. Sağlığında saltanatı, oğlu
şehzade Selim'e teslim etmiştir. Otuz seneden fazla süren saltanatı boyunca,
sulh ve sukûnu tercih etmesi, donanmayı yenileyip hazırlıklar yapması,
kendisinden sonra tahta geçen oğlu Yavuz Sultan Selim Han'ın fasılasız cihad
ile meşgul olmasına vesile oldu.
YAVUZ SULTAN SELIM

Doğum / Ölüm: 1470-1520
Saltanat Süresi: 1512-1520 Daha şehzadeliğinde halkın "Yavuz" dediği ve tam adı "Selim Şah" olan
Sultan Selim, zevk ve sefadan uzak bir hükümdardı. Her zaman devlet işleriyle meşguldü. Yavuz'un
bütün gösterişi, devlet işlerindeydi. Hususi hayatında mahcup, mütevazı ve sakin bir adamdı. Çok
çevik ve zeki idi. Evliyaya çok rağbet ederdi, onların sohbetlerine katılmayı bulunmaz bir ni'met
sayardı. Mürşidi Sümbül Efendi Hazretleri'ydi. Yavuz Sultan Selim ve ordusu, dünya üzerinde çölü
13 gün gibi kısa bir sürede geçebilmiş tek orduydu. Yavuz Sultan Selim, bu sefer sırasında ordusuyla
çölde ilerlerken, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i gönül gözüyle görmesi ve bu şekilde Peygamber
Efendimiz'in onlara çölün nasıl geçileceğinin yolunu göstermesiyle başarılmıştır. Kulağı küpeli tek
padişahtır. Mısır seferi sırasında, paşaların kullarını tanıyabilmek için (her paşa farklı renkte küpe
kullandırırmış) kullarına küpeler taktırdıklarını görmüş, bunun üzerine kendisinin Allah'ın kulu
olduğunu manasını taşıyan küpesi, kendisinin isteğiyle Mısır seferi sırasında takılmıştır. Yavuz Sultan
Selim, Mısır'ı fethettiğinde bakıyor ki insanların kulaklarında küpeler var . "Bu küpeler ne?" diyor.
Renk renk küpeler; bir kısmı siyah küpe, bir kısmı beyaz küpe. Bir kulaklarına bir küpe takmışlar;
siyah, demirden küpe. "Bu" diyorlar, "Siyah olanlar Süleyman Paşa'nın kulları; beyaz olanlar Hasan
Paşa'nın kulları" (Bunlar hep Paşaların kullarını tanımak için kulaklarına taktığı şey.) "Getirin!"
diyor "Hangi renk yok, o renkten bir tane de benim kulağıma takın" diyor. "Eeee" diyorlar, "Hangi
paşanın rengini takacaksın?" "Ne paşası?" diyor "Orası var. Allah var. Onlar paşaların kulları
olmaya devam etsinler. Ben Allah'ın kuluyum." diyor. Ve herkes Yavuz Sultan Selim'i küpeli olan o
resmiyle görünce, "Allah Allah, ne biçim padişah bu!" diyorlar, "Gayri ciddi bir padişah, kulağı
küpeli padişah." Oysa ki; orada çok derin bir mana var. O küpe onun Allah'ın kulu olduğunu ispat
ediyor herkese.
KANUNİ SULTAN SULEYMAN

Doğum / Ölüm: 1495-1566
Saltanat Süresi: 1520-1566Osmanlı Sultanları'nın onuncusu Yavuz
Sultan Selim Han'ın oğlu, ismini Kur'ân-ı Kerîm'de geçen Hazreti
Süleyman'ın isminden aldı. Kânûni lakabıyla meşhur oldu.
Avrupalılar, Büyük Türk ve Muhteşem Süleyman lakablarını verdiler.
Kanûni Sultan Süleyman Han, evliyalara mürşidlere çok hürmet eder,
izzet ve ikramlarda bulunurdu. Sümbül Efendi ve talebesi Merkez
Efendi'ye, Ubeydullah-ı Ahrâr Hazretleri'nin halifelerinden Baba
Haydar'a ve İstanbul'daki diğer evliyaya çok hürmet gösterirdi. Allah
dostlarına danışmadan hiçbir iş yapmaz, Allah dostlarının nazarlarını
üzerinden eksik etmezdi. Her Osmanlı padişahı gibi Kânûnî Sultan
Süleyman da kul hakkına riayet eder, ahirette kendinden hesab
sorulmasından çok korkardı. Eşsiz bir adalet duygusuna sahipti.
Mürşidi Yahyâ Efendi Hazretleri'ydi.
SULTAN 2CI SELİM

Doğum / Ölüm: 1524-1574
Saltanat Süresi: 1566-1574
Babası Kânûni Sultan Süleyman, Annesi Hürrem
Sultandır. Devlet işleriyle daha çok vezirleri ve özellikle
Sokullu Mehmet Paşa ilgilenmiş, annesi Hürrem Sultan da,
devlet işlerinde söz sahibi olmuştu. Saraya ilk cinci hoca,
Hürrem Sultan zamanında girmiş, Osmanlı artık yavaş
yavaş gücünü kaybetmeye başlamıştı. Sakız ve Kıbrıs
adaları fethedilmesine rağmen, İnebahtı yenilgisi artık
Osmanlı'nın yavaş yavaş gücünü kaybettiğinin izlerini
taşıyordu. Sarayda Allah'ın evliyalarının hakimiyeti
azaldıkça Osmanlı, giderek gerilemeye başladı. Akçe'nin
gümüş oranı %7 azaltılmış, her alanda görülen gerileme
Osmanlı'nın ekonomisinide etkilemiş, hazine boşalmaya
yüz tutmuştu.
SULTAN 3CÜ MURAT

Osmanlı'nın içinde bulunduğu gerileme
dönemine rağmen fetihler gerçekleşmiş,
Lehistan krallığı ve Fas Sultanlığı onun
zamanında Osmanlı himayesine girmişti.
İran Azerbaycanı tamamiyle feth edilmiş,
Hazar Denizi'nde hakimiyet
oluşturulmuştu. III. Murat, Muradî
mahlasıyla şiirler de yazmıştır.
SULTAN 3CÜ MEHMET


Doğum / Ölüm: 1566-1603
Saltanat Süresi: 1595-1603
Eğri Seferi ve Haçova Meydan muharebesi
zamanında gerçekleşmiş. Haçovada büyük bir
zafer kazanılmıştır. Kazanılan büyük zaferlere
rağmen III. Mehmet döneminde, Osmanlı'nın
artık duraklama dönemine girdiği hissedilir. III.
Mehmet'in mahlas ve lakapları: Adlî, Eğri Fatihi
ve Gazi'dir. Osmanlı devlet yönetimine karşı çıkan
ayaklanmalar (Celalî isyanları) sebebiyle, III.
Mehmet devrinde devlet, ağır yaralar almıştı
SULTAN 1Cİ AHMET

Doğum / Ölüm: 1590-1617
Saltanat Süresi: 1603-1617
Osmanlı padişahlarının on dördüncüsüdür. On dört
yaşında padişah olup, on dört sene hükümdarlık yapmıştır.
Kaynaklar, I. Ahmet'in çok genç yaşta tahta geçmesine
rağmen, bilgili ve becerikli bir hükümdar olduğunu yazar.
Medrese, imaret, akıl hastanesi içeren altı minareli Sultan
Ahmet Camii'ni inşa ettirmiş, Mekke ve Medine'de hayır
eserleri yaptırmıştı. Zamanında devlet içindeki
olumsuzlukları, entrikaları ve çekişmeleri farkederek ciddi
tedbirler almıştı. Bahtî mahlasıyla şiirler yazan, I.Ahmet'in
kendisine ait bir divanı da vardır. Lakabı Gazi'dir.
SULTAN 1Cİ MUSTAFA


Doğum / Ölüm: 1592-1639
Saltanat Süresi: 1617-1618/1622-1623
Kardeşi Sultan I. Ahmet'in ölümünden sonra, 25
yaşında tahta çıkarılmış, 96 gün sonra indirilmiş,
Genç Osman'ın katlinden sonra yeniden tahta
çıkarılmış ve 1 yıl 3 ay 22 gün tahtta kalmıştır.
Giderek bozulmaya başlayan devlet yönetimi, iyice
çığırından çıkmıştı. Kösem Sultan'ın entrikaları,
rüşvetler, iltimaslar..... Devlet ileri gelenlerinin
toplanıp aklen hasta olduğu düşünülen padişahı
hal'e karar vermesiyle I. Mustafa, ikinci defa
tahttan indirilmişti.
GENC OSMAN

Doğum / Ölüm: 1604-1622
Saltanat Süresi: 1618-1622
On dört yaşında Osmanlı tahtına oturdu. Devletin
tekrar yapılanması gerektiğini düşünüyordu.
Osmanlı'nın içinde bulunduğu durumdan hiç de
memnun değildi. Yapmaya çalıştığı değişiklikler
askeri, devlet yönetimindeki kesimi rahatsız
etmişti. Dört yıllık hükümdarlığı döneminde,
Lehistan'a büyük bir sefer düzenlendi. Avrupa'da
zaferler kazanıldı. 18 yaşında hacca gitmek üzere
hazırlandığı sırada, kapıkulu ocağı ayaklandı.
İsyancılar tarafından yakalanan Genç Osman,
Yedikule zindanlarında katledildi.
SULTAN 4CÜ MURAT

Doğum / Ölüm: 1612-1640
Saltanat Süresi: 1623-1640
Annesi Kösem Sultan, babası I. Ahmet'tir. 11 yaşında tahta
çıktığında, devlet işleriyle daha çok annesi ilgileniyor
gibiydi; ama o da Genç Osman gibi çabuk olgunlaştı.
Annesini devlet yönetiminden uzaklaştırdı. Devletin kötüye
gidişini, saraydaki entrikaları, bozulan ahlâkı büyük ve
müthiş bir şiddetle durdurmaya çalıştı. Revan'a ve
Bağdat'a fetihler düzenledi. 1638'de Bağdat'ı fethederek
"Bağdat Fatihi" ünvanını aldı. Saltanat sürdüğü 7.5 yıl
içinde, devlet otoritesinin üzerinde hiçbir kuvvet
olamayacağını gösterdi. Musikiye de düşkünlüğü olan IV.
Murat'ın aynı zamanda besteleri de vardır.
SULTAN 1Cİ İBRAHİM

Doğum / Ölüm: 1615-1648
Saltanat Süresi: 1640-1648

Annesi Kösem Sultan, babası I. Ahmet'tir.
Döneminde Girit fethedilmiştir. Saltanatı,
sekiz yıl altı ay sürmüş; Şeyhülislam ve
askerî erkanın hareketiyle çıkan büyük bir
isyanda azledilmiş ve yerine IV. Mehmet
tahta çıkarılmıştır
SULTAN 4CÜ MEHMET


Doğum / Ölüm: 1642-1693
Saltanat Süresi: 1648-1687
Babası Sultan İbrahim'in tahttan indirilmesi üzerine, yedi
yaşında iken tahta oturdu. Padişahlığının ilk
dönemlerinde, büyükannesi Mahpeyker, Kösem Sultan ve
adamları söz sahibiydi. Devlet; Bosna, Dalmaçya,
Yunanistan, Mora ve Venediklilerin hepsiyle birden aynı
anda karşı karşıyaydı. Avusturya'da yenilgi üstüne yenilgi,
Tuna'nın kuzeyindeki toprakların çoğunun kaybı ve 1683'
de Budin'in düşman eline geçmesi. Osmanlı
İmparatorluğu, artık gerileme dönemindeydi; toprak
kaybediyordu. IV. Mehmet 1687'de ulemâ ve devlet
erkanının oy birliği ile tahttan indirildi.
SULTAN 2Cİ SÜLEYMAN

Doğum / Ölüm: 1642-1691
Saltanat Süresi: 1687-1691

Hükümdar olduğunda 45 yaşındaydı.
Padişahlığının ilk yılları, bozulmuş devlet düzeni
ve askerî yenilgilerin verdiği sıkıntılarla geçti.
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'yı sadrazam yaptı ve
kaybedilen topraklar, yeniden ele geçirilip büyük
zaferler kazanıldı. II. Süleyman iyi bir hattat ve
nazik bir hükümdardı. 49 yaşında iken 1691'de
Edirne'de öldü
SULTAN 2Cİ AHMET

Doğum / Ölüm: 1643-1695
Saltanat Süresi: 1691-1695
Sultan İbrahim'in üçüncü oğludur. Hat sanatında
yetenekli olan II. Ahmet, 49 yaşında tahta
geçmiştir. 1694'de Sakız adasının düşman eline
geçmesini, içine sindirememişti. II. Ahmet'in Sakız
adası için: "Macaristan'ın tümü fethedilse bile,
Sakız'ın acısı içimden çıkmaz." demesi üzerine,
zamanında Sakız'ın fethi için uğraşılmış; fakat
Sultan II. Ahmet, fethi göremeden 1695'te
ölmüştür.
SULTAN 2Cİ MUSTAFA

Doğum / Ölüm: 1664-1703
Saltanat Süresi: 1695-1703
Sultan IV. Mehmet'in oğlu olan II. Mustafa, 31
yaşındayken amcasının ölümü üzerine tahta geçti. İyi bir
eğitim görmüştü. 1695'te Avusturya seferine çıktı. Bir çok
yeri fethederek geri döndü. 1696'da bir kez daha
Avusturya seferine çıkıp, yine büyük zaferler kazandı.
1697'de çıktığı üçüncü sefer, yenilgiyle sonuçlanıp Karlofça
Anlaşması imzalandı. Bu sırada ülke içinde çalkantılar
yaşanıyordu. Asker ve halk, birlikte isyan çıkardı. İsyanı
bastıramayacağını düşünen II.Mustafa, saltanatı küçük
kardeşi III. Ahmet'e bırakarak tahttan indi.
SULTAN 3CÜ AHMET


Doğum / Ölüm: 1673-1736
Saltanat Süresi: 1703-1730
III. Ahmet'in padişahlığının ilk döneminde, pek çok iç
huzursuzluklar, savaş sıkıntıları ve başarısızlıklar yaşandı.
Padişahlığının ikinci dönemi ise Nevşehirli Damat İbrahim
Paşa'nın sadarete geçmesiyle başlayan "Lale Devri'dir".
III. Ahmet, yazı sanatıyla uğraşmış, müzik sanatıyla
yakından ilgilenmiş ve "Necip" mahlasıyla şiirler
yazmıştır. Patrona Halil isyanıyla tahttan indirilen III.
Ahmet, tahttan indirildikten altı sene sonra, 63 yaşında
ölmüştür.
SULTAN 1Cİ MAHMUT

Doğum / Ölüm: 1696-1754
Saltanat Süresi: 1703-1730
I. Mahmut, II. Mustafa'nın büyük oğludur.
Zamanında içte asayiş ve emniyet, dışta askerî
başarılar kazanıldı. Bu sebeple I. Mahmut,
"Gazilik" ünvanı da aldı. Memleketin her yerine
kütüphaneler kuruldu. Patrona Halil isyanıyla,
faaliyeti durdurulan matbaa, yeniden faaliyete
geçirildi. Ordunun yenilenmesi için çaba
sarfedildi. Ülke tarihindeki ilk kağıt fabrikası,
onun emriyle Yalova'da kuruldu. Bilim ve sanat
adamlarına hürmet gösterdi. 1754'te 59 yaşında
öldü.
SULTAN 3CÜ OSMAN

Doğum / Ölüm: 1699-1757
Saltanat Süresi: 1754-1757

Tahta çıktığı zaman, 56 yaşında idi. 2 yıl 11 ay
süren saltanatı sırasında, İstanbul'da yangınlar,
veba salgını, Haliç'in baştan başa donması gibi
olaylar yaşanmıştı. Dışta ayaklanmalar
başgöstermiş; Mısır, Belgrad gibi önemli
eyaletlerin valileri, görev yapamaz hale gelmişti.
III. Osman'ın hiç çocuğu olmadığından,
öldüğünde yerine III. Mustafa geçmiştir
SULTAN 3CÜ MUSTAFA

Doğum / Ölüm: 1717-1774
Saltanat Süresi: 1757-1774
Amcası Sultan III. Osman'ın ölümüyle tahta geçen III.
Mustafa, 16 yıl 3 ay hükümdarlık yaptı. Vergiler, vakıf
gelirleri, dışalım alanlarında reformlar gerçekleştirdi.
Askerlik alanında, topçu sınıfıyla ilgilendi. Kâğıthane'de
topçuluk eğitimi için okullar açtı. Artık gerileme
döneminde olan Osmanlı, kuvvetini yitiryordu. Ruslarla
yapılan hemen hemen bütün savaşlar kaybediliyordu.
Kırım'ın da kaybedilmesinin ardından, 1774'de kalp
yetmezliğinden hayata veda eden Sultan III. Mustafa'nın
yerine, kardeşi I. abdülhamid geçti.
SULTAN 1Cİ ABDULHAMİD


Doğum / Ölüm: 1725-1789
Saltanat Süresi: 1774-1789
49 yaşında, ağabeyinin ölümüyle tahta geçen I.
abdülhamid, devletin gerilemesine sebep olan unsurları
arayıp yok etmeye çalıştı. 1768'de başlayan Osmanlı Rus
savaşı ve mali sorunlarla uğraştı. 1787'de, yeniden bir
Osmanlı-Rus ve Avusturya savaşı başladı. Başarılı
olamayan Osmanlı ordusu, güç durumda kaldı. 1788'de
Ozi kalesinin Ruslar tarafından alındığı haberinin
ertesinde, felç geçiren I. abdülhamid, bir süre sonra
yaşama veda etti.
SULTAN 3CÜ SELİM

Doğum / Ölüm: 1761-1808
Saltanat Süresi: 1789-1807 28.

Osmanlı padişahı olan III. Selim, III. Mustafa'nın
oğludur. Amcası I. abdülhamid ölünce tahta çıktı.
Saraydaki altın ve gümüş eşyaları eritip para
bastırarak, ekonomik durumu düzeltmeye çalıştı.
Islahat hareketlerine girişti Nizam-ı Cedid adı
altında, yeni bir ordu kurdu. Osmanlı tarihinde
ilk kez, Londra'ya, Paris'e, Viyana'ya elçiler atadı.
Kabakçı Mustafa isyanıyla tahttan indirildi.
SULTAN 4CÜ MUSTAFA


Doğum / Ölüm: 1779-1808
Saltanat Süresi: 1807-1808
1 yıl 2 ay gibi kısa bir süre tahtta kalan IV.
Mustafa'nın padişahlığı, kendisini tahta
çıkaran Alemdar Mustafa Paşa'nın
isyanıyla uğraşmakla geçti. Sonunda
Alemdar Mustafa Paşa tarafından, tahttan
indirilerek yerine II. Mahmut geçirildi.
SULTAN 2Cİ MAHMUT

Doğum / Ölüm: 1785-1839
Saltanat Süresi: 1808-1839

23 yaşında tahta çıktı. Amcası III. Selim'in himayesinde iyi
bir eğitim görmüştü. Devrinde pek çok yenilikler yaptı.
Sekban-ı Cedit ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye
adıyla, yeni ordular kurup Yeniçeri Ocağını ortadan
kaldırdı. Takvim-i Vekayi adıyla, ilk resmî gazetenin
çıkmasını sağladı. Devletin insan ve servet durumunu
belirlemek amacıyla, yalnız erkekleri kapsayan nüfus
sayımı yaptırdı. İlköğretimin zorunlu ve parasız olduğunu
ilan etti. Rüştiye, Harbiye ve Tıbbiye gibi okullar açıldı.
SULTAN 1Cİ ALDULMECİD


Doğum / Ölüm: 1823-1861
Saltanat Süresi: 1839-1861
Babasının ölümü üzerine, henüz 17 yaşında iken
tahta geçen Abdülmecit, saltanatının dördüncü
ayında, ilan ettiği Gülhane Hatt-ı Hümâyûn'u
nedeniyle, dönemine Tanzimat dönemi denir.
1856'da Tanzimat Fermanı'na ek olarak, Islahat
Fermanı'nı da ilan etti. Döneminde dış ve iç
borçlanmalar giderek çığ gibi büyüdü.
SULTAN ABDULAZİZ


Doğum / Ölüm: 1830-1876
Saltanat Süresi: 1861-1876
Ağabeyi Abdülmecit'in vefatıyla, 32 yaşında iken Osmanlı
tahtına oturdu. Sultan Aziz, necib vasıf ve hasletleri olan
merd bir padişah idi. Sultan Abdülaziz'in saltanat devrini,
ilki bir şan, şevket, intizam, kuvvet ve kudret, diğeri
kargaşa, basiretsizlik ve siyasetsizlik olarak birbirine zıd
iki safhaya ayırmaya sebep olan iki şahsiyet vardır ki; biri
Ali Paşa ve diğeri Mahmud Nedim Paşa'dır. Sultan Aziz
dönemiyle beraber, ülkenin felaketi de başlamıştı. Osmanlı,
artık yavaş yavaş eriyordu.
SULTAN 5Cİ MURAT

Doğum / Ölüm: 1840-1904
Saltanat Süresi: 30 Mayıs 1876-30 Ağustos 1876

Abdülaziz tahttan indirildikten sonra tahta çıkan
V.Murad, Abdülaziz'in tahttan indirilmesi
sırasında çıkan olaylardan ve tahta çıkışından
sonra, devlet adamlarının meşrutiyetin ilanı
konusunda birbirlerine düşmesinden, sinirleri
ciddi biçimde bozulmuştu. 93 gün tahtta kaldıktan
sonra, iyileşmesi için Çırağan Sarayı'na
gönderildi. Yerine II. Abdülhamid geçirildi
SULTAN MEHMET REŞAD


Doğum / Ölüm: 1840-1904
Saltanat Süresi: 1909-1918
31 Mart olayından sonra tahttan indirilen ağabeyi
II. Abdülhamit'in yerine, 27 Nisan 1909'da
padişah oldu. 30 Eylül 19122'de Balkan Devletleri,
Osmanlılar'a savaş ilan ettiler. 18 Ekim 1912'de
yapılan barış antlaşmasıyla, Trablusgarb'ı
İtalya'ya bıraktı. 23 Ocak 1913'de İttihat ve
Terakki Partisi, Bab-ı Ali baskınıyla yönetime
egemen oldu. V. Mehmet, tüm etkinliğini yitirdi.
MEHMET VAHDETTİN


Doğum / Ölüm: 1861-1926
Saltanat Süresi: 1918-1922
Son Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid Han'ın en küçük oğludur.
Küçük yaşta anne ve babasını kaybettiğinden, ağabeyi ikinci
Abdülhamid Han'ın himayesinde yetişti. 4 Temmuz 1918'de, Mondros
Mütarekesi imzalandı. Sultan Vahdeddin, bu mütarekeye imza koyan
delegeleri kabul etmedi. 16 Mart 1920'de İstanbul, İtilaf Devletleri
tarafından işgal edildi. 10 Ağustos 1920 tarihinde, Sevr Antlaşması
imzalandı. Mondros mütarekesine dayanarak Yunanlılar İzmir'i,
İtalyanlar Güneybatı, Fransızlar da Güney Anadolu'yu işgal ettiler.
Bunun üzerine Türk milleti, bütün imkânlarını seferber ederek,
İstiklal harbini başlattı.
SULTAN İKİNCİ ABDULHAMİD

Doğum / Ölüm: 1842-1918
Saltanat Süresi: 1876-1909 Sultan Abdülhamid XIX. Asrın sonları ile XX.asır başlarında
uzun müddet, tam bir şahsi idare ile ülkenin başında kalmıştır. Dünyanın en önemli
siyasilerinden biri sayılır. Hakkında her dilde yayınlar yapılmış, yerin dibine batırıldığı
gibi göklere de çıkarılmıştır. 33 yıl süren saltanatının yalnız 30 yıl, 5ay, 8 günü kendi
şahsi idaresine aittir.(ilk meclisi mebusanın tatili ile II. Meşrutiyetin ilanına kadar süren
devre) 1878 yılı, Sultan Hamid'i şahsi idaresi o devre için buhranlar içindeki
imparatorluğun anarşiye gitmesinden hayırlıydı.II. Abdülhamid, kan dökmemeyi kesin
bir prensip olarak kabul etmiş ve 30 yıl boyunca tatbik etmiştir. Çok merhametli olması,
en büyük düşmanlarının bile rızıklarıyla oynamayıp bol maaşlarla sürgüne göndermesi
gibi özelliklerinin yanısıra Sultan Abdülhamid bir siyaset dahisiydi. Hasım devlet
adamları Sultan Abdülhamid'in diplomasisini daima çekinilecek bir unsur olarak
görmüşler, düşman olmuş; fakat kudretini inkar edememişlerdi. Sultan Abdülhamid
siyasi dehası bir yana, fevkalade zekası ve hafızası ile ünlüdür. Tarihçiler kendisinin
devrinin bütün devlet adamlarının üstüne çıkan bir zeka kurnazlık ve tecrübeye sahip
olduğunda birleşmektedirler. İnsanlar üzerinde tesiri de çok övülmüştür. Kendi özel
meselelerinde çok nazik olması, herkesi ayakta karşılaması, padişah huzurunda yer
öpme adetini kesin şekilde yasaklaması, hiçkimseye, hatta çocuklarına "sen" diye hitab
etmemesi bir çok şahsı kendisine bağlamış ve 30 yıllık şahsi iktidarının sebeplerinden
biri olmuştur.
İSTANBULUN FETHİNE BİR
GAZEL





Vur pençe-i Âlî’deki şemşîr aşkına
Gülbang-ı âsmânı tutan pîr aşkına
Ey leşker-i müfettihü’l-ebvâb vur bugün
Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına
Vur deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilâl içün
Gelmiş bu şehsüvâr-ı cihangîr aşkına
Düşsün çelengi Rum’un, eğilsün ser-i Firenk
Vur Türk’ü gönderen yed-i takdîr aşkına
Son savletinle vur ki açılsın bu sûrlar
Fecr-i hücûm içindeki Tekbîr aşkına.
Download