ESTETİK PEYZAJ TASARIM PRENSİPLERİ Peyzaj tasarım prensipleri her tipteki peyzajlar için aynıdır. Bunlar, alana bağlı olarak, müşteri istekleri ve tabi ki tasarımcının bilgisi ve seçimleri doğrultusunda birçok farklı yolla uygulanırlar. Sanat elementleri ile benzer olarak, bu prensipler; peyzaj tasarımını etkileyen birincil konseptleri (kavramlar)temsil ederler ve hatta prensipler tipik olarak bir tasarıma aynı anda uygulansa da, bunları tanımlı bileşenlere ayırma kabiliyeti, peyzaj tasarımı mesleğine başlangıçta önemli bir yetenektir. Daha önemlisi, bu, tasarımını bir müşteriye satarken ve anlatırken tasarımcının neyi gördüğünü ve neye yardım ettiğini anlamada tasarımcıya yardımcı olmaktadır. En son çıkan bahçe tasarım kitapları veya televizyon şovlarına göre, uzmanlar üç ila on iki peyzaj prensiplerinden bahsetmektedir. Bu yazıda yedi prensibe odaklanılmıştır: düzen, tekrar, ritim, birlik, denge, oran-ölçek ve vurgu (Şekil 1). Prensipler birlikte olarak peyzajının nasıl olduğunu (genellikle düzen, tekrar ve ritimden etkilenir) ve nasıl göründüğünü ve hissettirdiğini (genellikle birlik, denge, oran ve ölçek ve vurgu) belirlemektedir. Yine de çoğu zaman bunların tasarım üzerindeki etkisi sayısız tasarım uygulamalarının sağlanarak, örtüşmesi veya bir araya getirilmesi ile oluşmaktadır. Örneğin ritim; bir yürüyüş yolunun güçlü eğrileri ve değişken genişliklerinin, bitişik çim alana mekânsal tanımlama ve yapısallık sağlamasıyla oluşur ancak eğriler aynı zamanda görsel ilgi sağlar ve bunu hisseden gözlemciler yol boyunca harekete başlar. Tablo 1 farklı prensiplerin nasıl örtüştüğü ve peyzajda nasıl göründüğünün örneklerini göstermektedir. Şekil 1: Birden fazla tasarım ilkelerini birleştirerek müşteri için kapsamlı, foksiyonel ve keyifli peyzaj oluşturmak (Steven Rodie) Prensip Tipik Uygulaması Zenginleştirecek Güçlendirecek Öğeler Düzen (Tasarım olgusu olarak) İyi tanımlanmış ve istikrarlı parterlerin kullanımı Tek tek bitkilerin vereceği görünüm yerine bitki topluluklarının görüntüsü üzerine odaklanma Peyzaj içerisinde, bitkilerin oluşturduğu duvar veya bölmelerle, ağaçların gölgelikleri veya yapısal peyzaj unsurları (Perdeler, pergolalar, duvarlar vb.) ile tanımlı oda (mekan) yaratılması Denge: Düzeni daha fazla algılatacak ve daha fazla hissettirecektir Tekrar Temel sanat elemanlarından (form, renk, doku, boyut) bir veya birkaçının tekrarı ile Bitki veya yapısal öğelerinin bütünlüklü kullanımı ile Ve çok fazla tekrarın sıkıcı ve bunaltıcı etkisini unutmadan Ritim: Tekrar eden motiflerin ve elemanların yaratılmasıyla Ritim Bitki parteri, yol, bitki topluluklarının yükseklikleri gibi farklı peyzaj elemanlarının kenarları veya kontur çizgileri ile, ileri ve geri veya yukarı ve aşağı yönlenme ile Farklı genişlikteki zemin elemanları ( çim alan veya patikalar) ritmi sağlar Ritim geniş ve güçlü kullanımlarla ayarlanabilir (Örneğin birbirini takip eden ufak “s” biçimli yollar yerine, boylu boyunca uzanıp, hafif kıvrılarak giden uzun “S” biçimli yol gibi) Tekrar Tekrar ve Vurgu Birlik Mekanlardaki ve desenlerdeki çizgilerin birbirini takip etmesi Örneğin bir patikanın kesip üstünden geçtiği bir bitki parterinin patikanın diğer tarafında devam etmesi, sanki patikanın üstünde de parterin devam ettiği izlemini uyandırır Denge Simetrik mekan karakterine göre yapılmış tasarımda, elemanların; kapı önü, ön bahçe, pencere önü gibi alanların her iki tarafında da bulunması ki bu durum en iyi bu elemanlardan birinin eksik olduğu durumda yaşanan dengesizlik duygusu ile algılanır Asimetrik mekan karakterine göre yapılmış tasarımda, örneğin ön bahçenin bir köşesinde bulunan küçük soliter ağaç ve öteki köşe de bulunan büyük üçlü çalı grubu gibi, bu tasarımda daha küçük çalılar onlara göre daha büyük gözüken soliter ağacı dengeleyici rol oynarlar Proporsiyon ve Ölçek Vurgu Bina köşesinde bulunan bitkilerin bina saçağına göre uzunluğu 2/3’e 1 oranında olmalıdır (bu orandan daha küçük bitkiler görsel etkiye sahip değildir, uzun olanlar ise evi küçük gösterirler) Arzu edilen bir arka teras mekanında, iç mekanın tavanı ile aynı yükseklikte (yaklaşık olarak 2,4 m.) taç yapan soliter gölge ağacı veya pergola olmalıdır. Çevreleyen elemanlarla karşıtlık oluşturacak şekilde, eşsiz bir form, biçim, doku veya renk (ya da bu bileşenlerin kombinasyonu da olabilir) yerleştirmek Elemanları benzersiz kılmak, daha çok ilginin toplanmasını sağlar Tablo 1: Prensiplerin bir peyzaj içine nasıl uygulanabileceğine dair tasarım prensipleri ve önerilerinin kısa özeti Tasarım prensipleri sadece prensiplerdir. Bunlar katı bağlılık gerektiren kesin kurallar değildir, ancak bunun yerine etkili tasarımların oluşturulmasının sağlanmasında evrensel konseptlerin (kavramların) bir çerçevesini belirtmektedir. Bu prensiplerin etkisiz uygulamaları, görsel sıkıcılık ve kaos oluşmasına neden olabilir. Yaratıcı tasarımcılar bu prensipleri başlangıç noktası olarak kullanmaktadırlar ve onlar bu prensipleri gererler, yeniden yapılandırır, içini dışına çıkartır ve böylece hem estetik hem de fonksiyonel peyzaj isteklerini karşılayan yeni düşünceler uygulamaya koyana kadar çabalamaktadırlar. 1- Düzen ya da Tasarım Çerçevesi Düzen bir tasarımın genel çerçevesi olarak düşünülebilir. Başlangıçta düzen; formal, informal veya yapılandırılmış informallik gibi tutarlı tasarım temalarının kullanılmasıyla elde edilebilir (Şekil 2). Üç planın hepsi de bir çim alan içermektedir ve her birinde çim alan açık ve düzenlidir ancak planların genel çerçevesi dramatik şekilde değişmektedir. En önemlisi, her planda çimin açık alanı rekreasyon alanı olarak kullanılmalıdır, çimin kesilmesi kolaydır ve peyzaj içinde baskın bir mekanı oluşturur. Şekil 2: Formal (a), informal (b) ve yapılandırılmış informallik (c) içeren genel tasarım çerçevelerinin örnekleri (Lynn Kuhn) Bitkilerin gruplandırılması ve sert peyzaj burada elementler arasında fiziksel bağlantıyı oluşturur ve bu da düzeni arttırır ve uyumlu bütünü oluşturur(Şekil 3). Şekil 3: Peyzaj içinde bütün birleşiğin oluşturulması: Birbirini tekrar eden bitki parteri ve yürüyüş yolu çizgisi, girişteki beyaz ahşap yapı ve evin beyaz kesimleri, kaya ve bitkilerin arajmanıyla güçlendirilmiş bitki parteri (Ross and Beth Brockshus) Düzen, daha sonrasında bireysel bitkilerin peyzaj boyunca saçılması yerine, bitkilerin birlikte kümelenerek grup oluşturmasıyla güçlendirilir(Şekil 2’de gösterildiği gibi). Bitkilerin tek sayıda bitki ile gruplandırılması, çift sayıda gruplara göre daha doğal bir görünüm verir çünkü tek sayıda bitkiyle yapılan gruplandırmalar görsel olarak iki parçaya bölünmeye karşı dayanıklıdır. Örneğin; iki bitki tek bir kümeye göre yan yana iki bireysel bitki gibi gözükmeye eğilimlidir. Eğer 10 bitkiden daha fazla bitki içeren bir gruplama ya da beraber hızlı büyüyen bitkiler kullanılıyorsa, tek sayıda bitki kullanma kuralı daha az kritiktir. 2- Tekrar Tekrar, peyzaj içinde herhangi bir öğe tekrar ettiğinde oluşturulur ki bu renk, form, doku, belli bir bitki, aynı bitki kümesi veya bir bitki kombinasyonu içermektedir. Tekrar eden bitkiler veya bitkilerin oluşturduğu gruplar, bu prensibe ulaşmanın en açık yoludur. Bir gruplama sadece bir türde bitki içerebilir ya da bir takım farklı türlerin toplanması olabilir. Örneğin; grup (a) beş geniş çalıyı, üç orta boy çalıyı ve otsu yerörtücülerin kümesini içermektedir(Şekil 4a). Grup (b), küçük süs ağacı, üç geniş çalı ve herdem yeşil yerörtücü kümesine sahiptir(Şekil 4b). Daha sonraki adım bu iki farklı bitki gruplamasını birleştirmiştir ve bu birleşmiş gruplama peyzaj içinde tekrar etmektedir(Şekil 4c). Bu tipte tekrar, tasarımı oluşturan farklı bitki türleri arasında bir birlik duygusu ile sonuçlanır. Şekil 4: Tekrar, bitkilerin veya bitki gruplarının tekrar etmesiyle ulaşılır. Bu örnekte grup a ve grup b’nin birleştirilmesi görece daha büyük bitki kümesinin oluşturulduğu grup c ile tamamlanmaktadır. (Elizabeth Crimmins) Başlangıç seviyesindeki tasarımcıların yaptığı genel hata bir planda çok fazla farklı bitki türünü kullanmaktır. Küçük peyzajlar için, geniş peyzajlarda kullanılan bitki türünden daha az bitki türü kullanılması akılcıdır. Çok fazla bitki çeşitliliği peyzaj içinde düzensizlikle sonuçlanır. Eğer bir bireysel bitki tek başına dikilecekse bu bitki, özgün boyutta, belirgin biçimde ya da çekici mevsimsel özellikleri olan örnek bir bitki olmalıdır. 3- Ritim Ritim, zamanın faktörleri ve peyzaj içinde hareketle ilgilidir. Ritim hareketin organize edilmesidir. Tıpkı müzikteki gibi peyzajda ritim, tüm peyzajda belirli bir mizaç veren elementlerin altta yatan dizisidir. Bu, doğru uygulandığında fark edilmeyen prensipken, yanlış uygulandığında peyzajda bir şeylerin eksik olduğunu açıkça hissettiren bir prensiptir. Peyzajlar nadir olarak anlık deneyimlenir ama birey zaman geçtikçe mekanı keşfeder. Yolculuk, bireyi fransız kapısından çıkartıp, yüksek terasa ulaştırır, merdivenden geniş çim alana indirir ve köşeyi dönen taş yürüyüş yolu çiçek açmış ağacın altındaki bankta sonlanır. Peyzajda ritim görsel veya fiziksel olabilir ve tasarımın hem yatay hem de dikey düzlemlerinde algılanabilir. Görsel ritimde göz, peyzaj boyunca bir yerden diğer yere yönlenir ve önlü arkalı ya da yukarı aşağı dizilir. Dikey görsel ritme bir genel örnek, bitkilerin kısadan uzuna azar azar ilerlemesidir. Bu tipte ritme diğer bir örnek, çit direklerinin üzerinde bulunan işlemenin göze çarpması olabilir (Şekil 5). Bir birey çitin uzunluğuna baktığında çit direklerinin üzerindeki işlemenin açık bir desen oluşturduğunu görecektir. Şekil 5: Çit ayakları ve tepe süsleri bu peyzajda belirgin ritmi oluşturmaktadır. (Steven Rodie) Yatay görsel ritim sıklıkla bitki parterleri ya da sert peyzaj elemanlarıyla oluşur (Şekil 6). Bu yer düzlemi sınırları, gözü geniş eğrilerin keskin eğrilerle ara vermesi boyunca yönlendirir ve ritmik bir sıra oluşturur. Her biri diğerine paralel olan yan yana bitki parterleri, yatay ritmi desteklemektedir (Şekil 7) ve karşıtlık oluşturan desenler ve dokular alan içinde mekânsal tanımlamayı geliştirebilir. Şekil 6: Bu peyzajdaki yatay ritim, yıllık bitkilerin bitki parterleri ve bitki yataklarının eğriliğinde görülür. (Thomas W. Cook) Şekil 7: Tasarımdaki paralel bitki yatakları parterdeki bitkilerin arajmanıyla peyzajda güçlü paralel ritim oluşturmaktadır. (Ross and Beth Brockshus) Bir insanın peyzaj boyunca hareket etmesi ve fiziksel olarak peyzajla etkileşimi bir bakıma tasarım ritmi tarafından belirlenmektedir. Fiziksel ritmi etkileyen elementlerin örnekleri; yürüyüş yolu genişliği ve yönü, boyutlar ve adım taşlarının yerleşimi ve terasın yeri ve diğer oturma veya dinlenme elemanlarını içermektedir. Görece geniş ve kaba dokulu, aynı tipte yüzeye sahip bir yol, bireyi peyzaj boyunca hızlı bir yürüyüşe teşvik etmektedir. Eğer yol görece düz ya da yumuşak eğrili ise sürati yüksek olacaktır. Ancak eğer yol ani kıvrımlara sahipse yürüyüş, bireyin tasarladığı hızda yavaşlayacaktır. Geniş adım taşları birbirinden uzak yerleştirilirse uzun adımlara teşvik edecektir, bunun gibi küçük taşlar birbirine yakın yerleştirilirse ölçülü hızlı bir yürüyüş gerçekleşecektir (Şekil 8). Ve sonuç olarak bir teras ya da küçük oturma alanı bireye küçük soluk alma molası verir ve onların çevrelerindeki peyzajı izlemek için durmalarını sağlar. Şekil 8: Geniş adım taşlarının yakın yerleştirilmesi bahçede yürümeyi kolaylaştırmaktadır. (Ann Marie VanDerZanden) Fiziksel ritim, peyzaj tasarımcısı tarafından daha göze çarpmayan yollarla tasarıma dahil edilebilir. Örneğin, eğer bir yol daralıp sonrasında geniş bir alana açılıyorsa, bireyin yürüyüşü sıklıkla sınırlandırılmış alanda hızlanır ve geniş açıklığa ulaştığında yavaşlar (Şekil 9). Aynı şekilde, değişik yüksekliğe sahip bir yol, yokuş yukarı çıkarken üst katlara doğru yavaşlarken, yokuş aşağı alt kotlarda hızlanarak ritme etki etmektedir. Ne olursa olsun ritim tasarım içinde bütünleştirildiğinde, hem güzel görünüş ve hem de ilgi çekici yürüyüşler ve deneyimler için bir peyzaj oluşturmada önemli bir parçadır. Şekil 9: Bu yürüyüş yolu geniş çim alanı geçmeden önce her iki tarafta sınırlayıcı bitkilerle sınırlandırılmıştır. (Ann Marie VanDerZanden) 4- Birlik Birlik; bitkiler, sert peyzaj öğeleri ve yapı arasında bağlantı oluşturan prensiptir. Birlik, tasarım kompozisyonu içinde bağlantısallık hissini oluşturmaktadır. Başarılı bir peyzaj tasarımı, yapıyı ve peyzajı birbirine bağlamakta ve evin uzantısı bir dış mekan yaşama alanı oluşturmaktadır. Evde bulunan yapı materyalleri ve renklerden esinlenilerek kullanılan materyaller, birlik ilkesine ulaşmak için bir yoldur. Örneğin eğer ev, dökme demir detaylı bronz renkteyse, bronz ten rengi ve gri döşemeleri birleştirerek teras ve yürüyüş yolları oluşturulur, parterler için açık kahverengi mulch atılır ve bahçe süsleme elemanları dökme demirden yapılır. Parterler, teras sınırları, oturma mekanları ve yürüyüş yolları evin çizgilerinden ilham alınarak yapılırsa ev ve peyzaj birlik sağlar (Şekil 10). Birlik, tasarım boyunca eğrisel ya da dikdörtgen parterlerin tutarlı kullanımı ile sağlanabilir. Birleşmiş yerörtücü bile peyzajda birliği sağlayabilir. Sadece tekrarla bitkilerin bir kümeleri ve bu kümelerin peyzaj boyunca tekrarı, birlik tasarım prensibinin önemli bir parçasıdır. Şekil 10: Bu şekildeki peyzajda birlik bitkilendirme alanlarının ve sert peyzajın birbirini takip eden çizgileriyle ve döşeme renginin yapı ve çevresiyle aynı renkte olmasıyla oluşturulmuştur. (Kathleen Wilkinson) 5- Denge Peyzajda dengenin iki genel tipi simetri ve asimetridir. Bir üçüncüsü olan radyal denge özellikle konut bahçelerinde daha az yaygındır. Simetrik denge, formal bahçelerde yaygındır. Bu peyzajlar belirgin bir merkez eksene sahiptir ve aksın bir tarafında olan herşey, aksın diğer tarafında da aynı ölçüde bulunmaktadır. Eksen burada ayna işlevi görmektedir (Şekil 11). Kesin ve açık kurallar simetrik peyzajların kolaylıkla tasarlanmasını sağlarken bu tasarım tipinin formalliği her yapı stilinin iyi harmanlanmasını sağlayamamaktadır. Yapılandırılmış informallik planı, daha öncesinde Şekil 2c’de gösterildiği gibi tümden simetrik tasarıma iyi bir alternatiftir. Şekil 11: Simetrik planın açık merkez ekseni peyzajı daha rahat görünülebilecek bir tasarım prensibi yapmıştır. (Ann Marie VanDerZanden) Şekil 12: Asimetrik denge doğru yapıldığında daha organik, doğal ve peyzaj içinde açık olmayan şekildedir. (Ross and Beth Brockshus) Asimetrik denge, ayrı bir eksen veya denge noktasının her iki tarafında farklı objeleri birleştirmektedir, eksen veya noktanın her iki tarafında benzer görsel kümeler ile sonuçlanır (Şekil 12). Asimetrik tasarımlarda bitki parteri sınırları eğriseldir ve genel his, simetrik denge tasarımlarına göre daha informal davranır. Bu informallik, eğrisel bitki parteri sınırlarının akışıyla birleştirildiğinde, birçok konut peyzajlarıyla iyi uyumlu bir denge oluştururlar. Bu tipte planda yapılan genel hata, kalın bitki parteri sınırlarının eksikliği ve peyzaj içinde dominant bir mekanın yokluğudur. Bir dizi form kompozisyonunu tamamlamak, tasarımcının mekanı daha etkin organize etmesine ve tasarımcının peyzaj içinde mekan oluştururken yeterli sayıda görsel ağırlığın sağlanmasında uygun ölçüyü bulmasına yardımcıdır(Şekil 13). Şekil 13: Bu iki form kompozisyonu farklı bitki parterlerinin ve yürüyüş yollarının konut peyzajı içinde mekan arajmanını göstermektedir. (Julie Catlin) Radyal denge, eşit dağılımlı elementlerin bir merkez nokta çevresinde yerleştirilmesi ile oluşturulur (Şekil 14) ve desenin ortasında güçlü bir odak oluşmaktadır. Radyal denge, simetrik denge ile karşılaştırılabilen formallik hissi oluşturmaktadır. Ancak radyal desenin değişmesi ya da desenin yalnızca bir kısmının kullanılması informallik hissi oluşturur. Radyal desenler etkin olarak teraslarda ve döşeme ile kaplanmış alanlarda olduğu kadar bitkinin ve sert peyzaj elemanlarının kaynaştığı geniş alanlarda da kullanılabilir. Şekil 14: Radyal denge daha formaldir ama simetrik ya da asimetrik peyzajla birleştirilebilir. (Steven Rodie) 6- Oran ve Ölçek Oran ve ölçek peyzaj içindeki farklı elementlerin arasındaki boyut ilişkisine işaret etmektedir. Thomas Church (1955) bu prensibin tanımlanmasının zor olduğunu ve hiçbir kesin kuralının olmadığını işaret etmiştir. Church iki tip ölçeğin olduğunu söylemiştir: Kesin ve göreceli. Göreceli ölçek, tasarımda bir parçanın diğer parçayla olan oran ilişkisidir. Normalde bu bütün peyzajın ev ile ilişkisidir. Ev sıklıkla konut tasarımının dominant elementidir ve tasarımın bazı elementlerinin uygun ölçüde olmasını gerektirir. Bu konuda Church (1955) şöyle yazmıştır “En iyi genel kural şudur ki; eğer kararsızsan daha büyüğünü yap. Göz cömert olandan daha kolay yetersiz olanı görür.” Tam ölçek belirli tasarım elementlerinin insan ile ilişkisidir. İki katlı ev, 15 metre uzunluğunda herdem yeşil ağaç ya da 46 metrekare teras gibi geniş elementlerin bulunduğu peyzajlar, içinde bulunan insanlarda cücelik hissi oluşturur. Diğer yandan uzun ağaçlarla çevrelenmiş, iki katlı ev ve kapalı bir teras alanı, birey üzerinde dış dünyaya karşı koruma ve kapalılık hissi oluşturur. Tam karşıt hisler de birey için doğru olabilir, eğer birey, 91 cm’nin altında ölçülere sahip bir saksı, sadece dört sandalye ve bir masa alacak ölçülere sahip bir teras, dış çevreyi rahatça görebileceği alçak bir çit gibi görece küçük elementleri sağlayan bir peyzajın içindeyse rahatlık hissedebilir. Müşteri isteklerini anlamak, bu tasarım prensibine gelindiğinde, müşterinin isteklerini karşılayan bir mekan oluşturmada önemlidir. Bitki materyalleri peyzaj içindeki boyut ilişkisini belirlemekte yardımcıdır. Bitki materyallerinin dahil olduğu ana ilişkiler şunları içermektedir: bitkilerin yapıyla olan ilişkisi, bitkilerin bitkilerle ilişkisi ve bitkilerin insan ile ilişkisi (Şekil 15). Çünkü bitkiler yaşayan ve dinamik varlıklardır, bu oransal ilişkiler, bitkinin mevsimlik veya otsu olmasına göre mevsimden mevsime ve bitkiler olgunlaştıkça değişmektedir. Şekil 15: Bu teras rahat peyzaj mekanının bir parçasıdır çünkü iyi oranlı bitkiler, sert peyzaj, masa ve sandalyeler, alanın tüm boyutu ev ve çevresindeki peyzajla ilişki içerisindedir.(Ross and Beth Brockshus) Doğru orana ulaşabilmek için, peyzaj tasarımı bitkilerin olgun uzunluğuna ve yayılımına göre yapılmalıdır. Ölçek, bitkiler gençken devre dışıdır ancak onlar doğru oranda büyüme göstermelidir. Bitkilerin farklı yetişme oranı olduğundan, müşteriye geniş bitkilerin yerleştirilmesi teklif edilebilir (örneğin 5 gallon ya da balled ve burlapped) yavaş gelişen bitkiler ve küçük türler (örneğin 1 ya da 3 gallon) hızlı gelişen bitkiler. Bu sayede tüm tasarım daha hızlı orana kavuşur. Her şey dışarıdan büyüktür. Bir dış mekan yerleşkesi için ölçek hissi belirlemek, ev içinde rahat olan belirli ölçülerin ve boyutların, dış mekan yapılarında büyütülmesine ihtiyaç duyulur. Örneğin birçok dış mekan baş üstü yapısı sadece 10 cm x 10 cm ayaklara ihtiyaç duyar ama bir tak ya da pergolanın peyzaj içinde göze çarpması için geniş kolonlar (15 cm x 15 cm) daha uygun bir oranda görülür. Bu yapılar sıklıkla iç mekan tavanlarından daha uzun tavanları oluşturur ki bunlar yine dış mekan kurulumuna daha uygundur. Diğer bir örnekse merdivenlerdir. İç mekan merdivenleri tipik olarak 20 cm uzunluk ve 28 cm basamağa sahip ve düzgün açılıdır ancak iç mekanlar için zorunlu olarak kattan kata bu merdiven ölçüsü kullanılmalıdır. Dış mekan merdivenleri daha geniş alanlar için ölçekli olmalı ve insanlar dış mekanda daha geniş adımlar atmalıdır. Merdivenler kısa uzunlukta 10 ve 18 cm ve geniş basamaklar 30’a 33 cm ve 46’ya 48 cm’ye kadar uzanarak dış mekana uygun olmaktadır. Geniş basamaklar sadece geniş mekana uyumlu ya da geniş adımlara uygun olmakla kalmaz ayrıca onlar bitkilendirme için daha geniş alanlar ve informal oturma yerleri içinde yer sağlamaktadırlar. Thomas Church’ün “Eğer şüphen varsa geniş yap.” Sözü birçok durumda doğru bir sözdür. 7- Vurgu Odak noktaları, bir birey peyzajın tamamını izlerken ilgisini çeken özellikli peyzaj yerleridir. Bunlar belirli alanları vurgular ve akılda kalıcı, canlı ve heyecan verici peyzaj elementleri ve peyzajın geri kalanları arasında kontrast oluştururlar. Onlar izleyicinin gözünü harekete geçirir ve görsel olarak izleyiciyi peyzaj içinde bir yerden diğerine gezdirir. Bir odak nokta; özel bir bitki, bahçe dekorasyonu öğesi ya da su yapısı olabilir. Bu; sıradışı çizgisi, dokusu ya da renk ile ilgiyi çekebilir (Şekil 16). Peyzaj içindeki bir ana alan (örneğin ön bahçe ve arka bahçe) en az bir görsel noktaya sahip olmalıdır. Eğer alan, geniş ve bölünmüş birkaç küçük mekana ayrılmışsa, çok sayıda odak noktası kullanılabilir. Odak noktaları yerleştirirken, peyzajın düzenli olarak en çok nereden izlendiği akılda tutulmalıdır, örneğin eğer müşteri arka bahçeyi sıklıkla kahvaltı köşesinde bulunan kapının penceresinden izliyorsa, görsel odağın yeri bu alandan izlenebilecek bir yerde olmalıdır (Şekil 17). Seyredilmeyen görsel odak kullanışsızdır. Şekil 16: Bu bank gibi odak noktaları yön bildirmektedir ve ziyaretçileri bahçeye çağırmaktadır.(Ann Marie VanDerZanden) Şekil 17: Odak noktasının yeri odak noktasının değeri kadar kritiktir. Bu odak noktası her sabah kahvaltıda masadan ev sahibi tarafından izlenmektedir.(Thomas W. Cook) Kaynak: VanDerZanden, A. M. ve S. N. Rodie, 2008. Landscape Design: Theory and Application Canada: Thomson Delmar Learning Çeviren: Ekin OKTAY