TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(1) Araştırma/Research Article TAF Prev Med Bull 2010; 9(1):51-54 Kronik Otitis Medialı Hastaların Kültürlerinde Üreyen Mikroorganizmaların Antibiyotik Duyarlılıkları [Antibiotics Susceptibility of the Microorganisms which Reproducing the Culture of Patients with Chronic Otitis Media] ÖZET AMAÇ: Bu çalışmada; Kronik süpüratif otitis media tanısı almış hastalarda bakteri izolasyonu ve antibiyotik duyarlılıklarını ortaya koymayı amaçladık. YÖNTEM: Çalışmaya altmış üç hasta dâhil edildi. Akıntılardan alınan örneklerin ekimleri yapıldı. Antibiyotik duyarlılık testlerine Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI)’ın önerileri doğrultusunda bakıldı, tür tespitleri yapıldı. BULGULAR: Çalışmaya alınan 63 hastadan %36,5’inde Staphylococcus aureus izole edildi. Bu bakteri için, penisilinG, ampisilin/sulbaktam, gentamisin, amikasin ve TMP/SMX’e karşı direnç oranlarının yüksek olduğu tespit edildi. Pseudomonas aeruginosa (% 32.69) ve Escherichia coli (%23.07) sırasıyla diğer sık izole edilen bakterilerdi. P. aeruginosa seftriakson, sefuroksim, amikasin, gentamisin, ampisilin, TMP/SMX ve amoksisilin/klavulonat artmış direnci oranları tespit edilirken, E. coli’de gentamisin, ampisilin, ampisilin/sulbaktam ve amoksisilin/klavulonat’a karşı artmış direnç tespit edildi. SONUÇ: Direnç oranları dikkate alınarak yapılacak Kronik süpüratif otitis media tedavisinin daha rasyonel ve tatmin edici olacağını düşünmekteyiz. SUMMARY AIM: Study; we aimed the isolation of bacteria and establishment of their susceptibility to antibiotics in patients diagnosed as Chronic Supurative Otitis Media. METHOD: Sixty-three patients were included in the study. The samples of suppurative material were cultured. Antibiotic susceptibility testing was performed as recommended by Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI) and species was identified. RESULTS: S.aureus was isolated in 36,5 % of the 63 patients enrolled in the study. For this bacterium, increased rates of resistance to antibiotics penicillin G, ampicillin /sulbactam, gentamicin, amicacin ve TMP/SMX are detected. The other mostly isolated bacteria are P. aeruginosa (32.69%) and E. coli (23.07%) in turn. P. aeruginosa showed increased ratio of resistance to ceftriaxone, cefuroxime, amicacin, gentamicin, ampicillin, TMP/SMX and amoxicillin/clavulanate and also E. coli showed increased rates of resistance to gentamicin, ampicillin, ampicillin /sulbactam and amoxicillin/clavulanate. CONCLUSION: We consider Chronic Supurative Otitis Media therapy regarding antimicrobial susceptibility rates will be more rational and satisfying. GİRİŞ Kronik süpüratif otitis media (KSOM), orta kulak ve mastoid kemikte yerleşmiş mikroorganizmaların yaptığı, akıntı ve işitme kaybı ile belirti veren kronik enfeksiyondur. Kulakta tıkanıklık hissi, tinnitus, baş dönmesi, diğer yakınmalar arasında yer alır. Genellikle tekrarlayan akut otit atakları ve kronik efüzyonlu otitis mediayı takiben gelişir (1). Tubal disfonksiyon, rinosinüzit, nazofarengeal ve paranazal enfeksiyonlar ile üst solunum yolu enfeksiyonları gibi predispozan faktörler ve diğer enfeksiyonların varlığı hastalığın gelişimini kolaylaştırır. KSOM hemen her yaş grubunda gelişen işitme kayıplarının en önemli nedenlerindendir (2). Kronik süpüratif otitis media etkenleri karmaşık yapıdaki bakteri gruplarını barındırdığı için www.korhek.org Duran Tok1, 2 Ömer Coşkun 1 Kayseri Asker Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Servisi, Kayseri, 2 GATA Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD, Ankara. Anahtar Kelimeler: Kronik, Otitis, Media, Antibiyotik, Duyarlılık. Key Words: Chronic, Otitis, Media, Antibiotic, Susceptibility. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Ömer Coşkun GATA Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD, Ankara, Türkiye. [email protected] tedavilerinde zorluklar yaşanmaktadır. Yapılan pek çok çalışmada bakteri grupları ortaya konulmuştur. Çalışmalarda daha çok gram negatif basiller ve stafilokoklar ön plana çıkmakla birlikte anaerop bakterilerinde tespit edildiği gözlenmektedir (3). Mikroorganizmaların doğru bir şekilde saptanması ve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesi hem sekellerin hem de oluşabilecek yeni enfeksiyon ataklarının önlenmesine katkı sağlayacaktır (4). Çalışmamızda kulak burun boğaz (KBB) polikliniğine başvuran KSOM tanısı almış hastalarda bakteri izolasyonlarını ve antibiyotik duyarlılıklarını belirlemeyi amaçladık. 51 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(1) GEREÇ YÖNTEM Ekim 2007 ve Ağustos 2009 tarihleri arasında 3 ay içinde 3 kez kulak enfeksiyonu nedeniyle tedavi gören ve kulak zarında problem olan 63 hasta KSOM tanısı ile çalışmaya alındı. Kadın erkek oranı 41/11, yaş ortalaması 23,3±1,8 ve yaş dağılımları 19–25 olarak hesaplandı. Son 15 gün içinde antibiyotik tedavisi alanlar ve immun yetmezlikli hastalar çalışmaya dâhil edilmediler. Olguların tümünden yaşları cinsiyetleri antibiyotik tedavi öyküleri risk faktörleri gibi konularda ayrıntılı anemnez alındı. Fizik muayeneleri yapıldı. Kulak muayenelerini takiben steril yöntemler kullanılarak orta kulaktan swap ile akıntı materyali alındı. Laboratuara iletilen materyallerden aerobik üretim için %5 koyun kanlı agar (Merck, Darmstadt, Almanya) ve EMB (eozin metilen blue) agar (Merck) besiyerine ekildi. Besiyerleri 18–24 saat 35°C’lik etüvlerde %5–10 karbondioksitli ortamda inkube edildi. İzolatlar klasik yöntemler kullanılarak tanımlandı (5). İzolatlar, çalışmaya başlanmadan önce %15 gliserol içeren trypticase soy broth (Merck) içinde -70°C’de saklandı. İzole edilen bakterilerin antibiyotik duyarlılık testleri Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI)’ın önerileri doğrultusunda disk difüzyon yöntemi ile tespit edildi. Gram negatif bakterilerin antibiyotik duyarlılık tayininde Ampisilin (Oxoid, Hampshire, İngiltere), Amp/Sulbaktam siprofloksasin, seftriakson, sefepim, sefprozil, sefuroksim, amikasin/ netilmisin, gentamisin, sefaperazon, trimetoprim/sülfametaksazol, amoksisilin/klavulanik asit, İmipenem ve seftazidim diskleri, gram pozitif bakteriler için ise penisilin G, ampisilin/sulbaktam, metisilin, siprofloksasin, trimetoprim/sülfametaksazol, imipenem, amoksisilin, amikasin, netilmisin, vankomisin, gentamisin diskleri kullanıldı. Antibiyotik diskleri firmalardan tedarik edildi. İstatistiksel değerlendirmeler student t-testi ile yapıldı. BULGULAR Hastalardan alınan anemnezler ile olgularda hastalık süreleri belirlendi. Buna göre son altı aydan beri hastalığı devam eden olgu sayısı beş, bir yıl öncesinde hastalık tespit edilenler 12, hastalık geçmişi bir yılı aşan olguların sayısı ise 37 olarak saptandı. Hastalık süresi bir yılı aşan olguların yapılan fizik muayenesinde adenoid vejetasyona üç olguda yine aynı gruptan dört hastada ise septum deviasyonu ameliyatına rastlandı. 52 Tablo1. Enfeksiyon etkeni olan bakterilerin tür ve sayıları ETKEN SAYI % Staphylococcus aureus 19 36,53 P. aeruginosa 17 32,69 E. coli 12 23,07 Klebsiella türü 2 3,84 Haemophilus influenzae 2 3.84 Tablo 2. S.aureus’un antibiyotik duyarlılıkları Antibiyotikler S. aureus (%) Penisilin G 40 Ampisilin/Sulbaktam 40 Metisilin 100 Siprofloksasin 90 Trimetoprim/Sülfametaksazol 70 İmipenem 100 Amoksisilin 100 Amikasin 70 Netilmisin 90 Vankomisin 100 Gentamisin 70 Hastaların tamamından uygun koşullarda örnek alındı, örnek alınan hastaların 52 olgu (%83) ünde üreme saptandı. Örnekler arasında birden fazla bakteri izolasyonuna rastlanmadı. İzole edilen mikroorganizmalar arasında 33 (%64) bakteri gram negatif bakterilere, 19 (%36) bakteri gram pozitif etkenlere aitti. En sık olarak izole edilen bakterinin S. aureus 19 (%36,53) ikinci olarak P. aeruginosa 17 (%32,69) idi. Sonra sırasıyla E. coli 12 (%23,07), Klepsiella türü 2 (%3.84) ve H. influenzae 2 (%3.84) olarak sıralandı (Tablo1). On bir hastada herhangi bir şekilde bakteri izole edilemedi. Hastalık geçmişleri bir yılı aşan olgularda genelde gram negatif ağırlıklı bakteri izolasyonları anlamlı olarak yüksek hesaplandı (p<0.001). İncelenen S. aureus suşlarının metisilin, imipenem, vankomisin ve amoksisiline tamamının duyarlı oldukları görüldü (19/19). Penisin G ve ampisilin/sulbaktama ise direnç saptandı(7/19). www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(1) Tablo 3. Gram negatif bakterilerin % antibiyotik duyarlılıkları Antibiyotikler P. aeruginosa (n=17) E. coli (n=12) H. influenzae (n=2) Klebsiella türü (n=2) Siprofloksasin 90 100 100 0 Seftriakson 50 100 100 50 Sefepime 90 100 0 0 Sefprozil 90 100 100 50 Sefuroksim 40 90 0 0 Amikasin 80 100 100 100 Netilmisin 95 80 50 50 Gentamisin 50 70 0 0 Ampisilin 60 60 100 100 Amp/Sulbaktam 50 60 100 50 TMP/SMX 70 90 50 0 Sefaperazon 90 90 0 100 Amoksisilin Klavulanik asit 50 70 100 100 İmipenem 100 100 100 100 Seftazidim 100 100 100 100 İkinci sıklıkta izole edilen P. aeruginosa suşlarının tamamının seftazidim ve imipeneme 17/17 duyarlı oldukları, siprofloksasine bir suş hariç duyarlı olduğu 16/17 saptandı (Tablo 3). Sefuroksimde ise direnç tespit edildi (7/17). İncelenen E. coli suslarında imipeneme, seftriaksona, sefepime, amikasine seftazidime ve siprofloksasine yüksek derecede duyarlılık saptandı (12/12) (Tablo 3). TARTIŞMA Kronik süpüratif otitis media genellikle tedavi edilmemiş veya iyileşmemiş akut otitis media (AOM) sonucu meydana gelen östaki disfonksiyonları neticesinde gelişmekte ve hastalarda uzun süreli antibakteriyel tedavilerin uygulanmasına neden olmaktadır (6). Kronik süpüratif otitis media’ya neden olanların başında P. aeruginosa ardından S. aureus gelmekte iken, AOM etkenlerinin daha çok Streptococcus pneumonia, H. influenza ve Moraxella catarrhalis’in olduğu bilinmektedir (7). Bu bakteriler arasında taşıdığı direnç potansiyeli ve tekrarlayan enfeksiyonlara sebep olması açısından değer taşıyan P. aeruginosa (%32,69) bizim çalışmamızın www.korhek.org sonucunda metisilin duyarlı S. aureus’dan (%36,53) sonra ikinci yüksek sıklıkta bulunduğu gözlenmiştir. Kronik süpüratif otitis media hastalarında hastalık sürelerine bağlı olarak etken patojenlerde farklılıklar saptanmaktadır. Hastalık süreleri uzadıkça ve atak sıklığı arttıkça gram negatif basil tespit etme sıklığı da artmaktadır. Tekrarlayan enfeksiyonlar sonucu oluşan doku harabiyeti lokal savunma mekanizmaları üzerine baskılayıcı etki göstermekte ve patojenler daha kolay kolonize olabilmektedirler. Ayrıca gram negatif bakteriler barındırdıkları kolay direnç geliştirebilme potansiyeli ile KSOM enfeksiyonlarında ciddi sonuçlara yol açabilmektedirler (2). Kronik süpüratif otitis medialı hastalarda yapılan çalışmalar incelendiğinde en sık olarak P. aeruginosa %22.5 ve S. aureus’un %20.7 oranlarında izole edildiği görülmüştür (7). Farklı sonuçlar bulunan çalışmalarda sırasıyla P. aeruginosa %4–84, S. aureus ise %6–33 oranında saptanmıştır (8). Ülkemizde yapılan çalışmalarda Kılıç ve ark. P. aeruginosa oranını %33, S.aureus oranını ise %5 ve Proteus türleri %3 olarak bulmuştur (9). Ülkemizde 75 hasta üzerine yapılan bir diğer çalışmada P. aeroginosa, S. aureus, Proteus türü oranları sırasıyla %43.5, %20.5, %8.9 olarak tespit edilmiştir (10). Bizim 53 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(1) çalışmamızda ise P. aeruginosa %32.69, S. aureus %36.53, E. coli ise %23.07 oranında tespit edilmiş olup gram negatif etkinlik yoğunluğu diğer literatürlerle paralellik göstermiştir. Diğer literatürlerde dikkat çekici oranlara sahip olmayan ancak kültürlerde bulunan E. coli sıklığı bizim çalışmamızda yüksek bulunmuştur (%23.07). Kronik süpüratif otitis media olgularında etkenler arasında yer alan anaerobik bakteri oranları yaklaşık %30–50 oranında bildirilmektedir. Bu olgular %90 oranında kolestatoma bulunan olgulardır (11). Bizim çalışmamızda anaerop çalışma yapılamamış hem aerob izolatlar hem de anaerop izolatlar yönünden geniş etken profili olan KSOM olguları sadece aerop bakteriler yönünden değerlendirilmeye tabi tutulmuştur Çalışmamızda izole edilen ve kültür antibiyogramı yapılan P. aeruginosa suşları siprofloksasin, netilmisin, imipenem ve seftazidime yüksek oranda duyarlı bulunmuştur. S.aureus suşları imipenem, amoksisilin, vankomisin ve siprofloksasine duyarlı bulunmuştur. Çalışmamızda üçüncü sıklıkta izole edilen E. coli suşları ise imipeneme, seftriaksona, sefepime, amikasine, seftazidime ve siprofloksasine duyarlılık saptanmıştır. Siprofloksasinin her üç bakteri için duyarlı antibiyogram sonuçları vermiştir. Kinolonların yumuşak doku ve kemik dokuda yüksek konsantrasyona ulaşabilir olması, geniş etki spektrumlu olmaları ve oral kullanım avantajına sahip olması KSOM enfeksiyonlarının tedavisinde ön plana çıkmalarını sağlamıştır (12). Ancak yinede küçük yaş grubunda kullanımları halen bazı şüpheleri barındırmaktadır. Yetişkin yaş gruplarında ampirik tedavide akla gelecek ilk seçenek olmalıdır. Kronik süpüratif otitis media infeksiyonları ciddi mortalite ve morbidite riski taşımaktadırlar. Bu enfeksiyonlarda seçilecek antibiyotikler oldukça rasyonel ve yüz güldürücü olmalıdır. Laboratuarların imkân ve kabiliyetleri ölçüsünde anaerop çalışmalar dışlanmamalı ve uygun antibiyotik seçimi maksadıyla kültür örnekleri alınmalıdır. KSOM tedavisine yönelik duyarlı antibiyotiklerin bilinmesi bizi hem rasyonel antibiyotik kullanımına yöneltecek hem de tedavimizin başarısına neden olacaktır. 3 Erkan M, Aslan T, Sevük E, Güney E. Bacteriology of chronic suppurative otitis media. Ann Otol Rhinol Laryngol. 1994; 103: 771-4. 4 Öztürk İİ, Avcı İY, Coşkun Ö, Gül HC, Eyigün CP. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında görev yapan hekimlerin sık görülen toplum kaynaklı enfeksiyonlardaki antibiyotik seçimleri ve bunu etkileyen faktörler. Fırat Tıp Dergisi. 2008; 13(4): 255-60. 5 Koneman EW, Allen SD, Janda WM, Schreckenberger PC, Winn WC. Guidelines for the Collection, Transport, Processing, Analysis, and Reporting of Cultures From Spesific Specimen Sources. Color Atlas and Textbook of Diagnostic Microbiology. 5 ed. Philadelphia. JB Lippincott Co, 1997, p. 121-62. 6 Fishman AJ, Marrinan MS, Huang TC, Kanowitz SJ. Total tympanic membrane reconstruction: AlloDerm versus temporalis fascia. Otolaryngol Head Neck Surg. 2005; 132(6): 906-15. 7 Indudharan R, Haq JA, Aiyar S. Antibiotics in chronic suppurative otitis media: a bacteriologic study. The Annals of Otology, Rhinology, and Laryngology. 1999; 108(5): 440-5. 8 Arguedas A, Loaiza C, Herrera JF, Mohs E. Antimicrobial therapy for children with chronic suppurative otitis media without cholesteatoma. The Pediatric Infectious Disease Journal. 1994; 13(10): 878-82. 9 Kılıç R, Kılıç D, Şafak MA, Samim E, Yetkin A, Tülek N. Kronik pürülan otitis media etkenleri ve antibiyotik duyarlılıkları. Otoskop dergisi. 2001; 1: 13-9. 10 Başak S, Aydın N, Nar H, Eyigör M, Erpek G, Gürel M. Kronik süpüratif otitis media’dan izole edilen mikroorganizmaların antibiyotik duyarlılıkları. İnfeksiyon Dergisi. 2000; 14: 245-8. 11 Finegold SM. Anaerobic bacteria: general conceprs. In: Mandell GL BJ, DolinR, ed. Principles and Practice of Infectious Diseases. 4ed. New-York. Churcill livingstone, 1995, p. 2156-73. 12 Owens RC Jr, Ambrose PG. Antimicrobial safety: focus on fluoroquinolones. Clin Infect Dis. 2005; 41(Suppl 2): 144-57. KAYNAKLAR 1 Armağan İ. Kronik Süpüratif Otitis Media. Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci. 2005; 1(7): 66-70. 2 Klein OJ. Otitis externa, otitis media, mastoiditis. In: Mandel GL BJ, Dollin R, ed. Principles and practice of infectious diseases. 4 ed. New York. Churchill Livingstone, 1995, p. 579-84. 54 www.korhek.org