PowerPoint Sunusu

advertisement
Yetişkinlerde Dikkat Eksikliği/
Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
Doç.Dr. Bedriye Öncü
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Psikiyatri AD
Ergen Ünitesi
13 Şubat 2010
Çocuklukta
en sık görülen psikiyatrik
bozukluk olan DEHB yetişkinlerde nasıl
seyreder?
İzlem çalışmaları:
 DEHB belirtileri ergenlikle birlikte
kaybolmuyor.
13 Şubat 2010
DEHB
saptanan çocukların
%80’inde ergenlik döneminde,
%50-70 erişkinlikte belirtiler devam
eder.
13 Şubat 2010

10 ülkede yapılmış bir çalışmada
yetişkinlerde DEHB prevalansi %1.2- 7.3
arasında (ort %3.4)
 Düşük gelirli ülkelerde prevalans da
düşükken (%1.9),
 Yüksek gelirli ülkelerde prevalans yüksek
(%4.2).
Fayyad ve ark. Br J Psychiatry. 2007 May;190:402-9
13 Şubat 2010
DEHB’nin tanımı
Kişinin bulunduğu gelişim dönemine
uymayan, kalıcı ve sürekli olarak
 dikkati yoğunlaştırma ve sürdürme
bozukluğu
 dürtüsellik
 aşırı hareketlilik
belirtilerinin görüldüğü bir sendromdur.
13 Şubat 2010
Etiyoloji
Tam olarak bilinmiyor.
Büyük olasılıkla etiyolojide pek çok
etmen sorumlu.
Yani;
her olgu için farklı etmenler söz
konusu olabilir
aynı olguda farklı etmenler birlikte
bulunabilir.
13 Şubat 2010
Etiyoloji: Genetik etmenler
Katekolamin ve serotonin metabolizmasını
düzenleyen genler..
En fazla üzerinde durulan dopamin
13 Şubat 2010
Etiyoloji: Çevresel etmenler
 Beyne zarar veren durumlar:
İntrauterin rubella ve diğer enfeksiyonlar
Gebelikte sigara kullanımı
Perinatal ve neonatal hipoksi
Doğum travmaları
Ensefalit, menenjit
Kurşun zehirlenmesi
Kafa travması
13 Şubat 2010
Etiyoloji; Çevresel etmenler

Çevresel etmenler sonucu beynin
etkilenmesi DEHB belirtilerine neden
olabilir.
Bu etmenler herkeste DEHB’na yol açmaz.
 Çevresel ve genetik etmenlerin etkileşimi
söz konusu

13 Şubat 2010
DEHB’nin Alt Tipleri
13 Şubat 2010
Dikkatsizlik ön planda
13 Şubat 2010
Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik
ön planda
13 Şubat 2010
Bileşik tip
13 Şubat 2010
Dikkatsizlik Belirtileri
1.Ayrıntılara dikkat etmekte zorluk çeker, dikkatsizce hatalar
yapar.
2. Üzerine aldığı görevlerde, oynadığı etkinliklerde dikkati
dağılır.
3. Doğrudan kendisiyle konuşulduğunda dinlemiyormuş gibi
görünür.
4. Ödevleri ya da verilen görevleri bitiremez, verilen
plana/yönergeye uyamaz.
5. Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır.
6. Konsantrasyon gerektiren işleri yapmayı istemez.
7. Üzerine aldığı görev ve etkinlikler için gerekli şeyleri
kaybeder (oyuncak, ödev, kalem-kitap).
8. Günlük etkinliklerinde unutkandır.
9. Dikkati dış uyaranlarla kolayca dağılır
13 Şubat 2010
Aşırı hareketlilik belirtileri
1.Uygunsuz durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır
(ergen ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk hissi olabilir)
2. Elleri ayakları kıpır kıpırdır, oturduğu yerde kıpırdanıp
durur.
3. Sakin biçimde boş zaman geçirme etkinliklerine katılma ya
da oyun oynamada zorlanır
4. Çok konuşur
5. Sınıfta ya da oturması beklenen durumlarda oturduğu
yerden kalkar
6. Sürekli hareket halindedir ya da bir motor tarafından
sürülüyormuş gibi davranır.
13 Şubat 2010
Dürtüsellik Belirtileri
1. Başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının
arasına girer (konuşma ya da oyunlara burnunu
sokar).
2. Sırasını bekleme güçlüğü vardır.
3. Sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını verir.
13 Şubat 2010
DEHB belirtilerinin yaşa göre değişimi
13 Şubat 2010
Ergenlerde dikkat eksikliği
Dağınıktır (odası, çantası, dolapları)
 Ödevlerini, sınavlarını unutur
 Çabuk sıkılır (ders dinlerken, çalışırken,
kitap okurken sıkılır, bilgisayar
oyunlarından sıkılmaz)
 Eşyalarını kaybeder (kalem, kitap, cüzdan,
palto!)
 Akademik başarısı kapasitesinin altındadır

13 Şubat 2010
Ergenlerde dikkat eksikliği
Bazı dersleri bildiği halde başarısız olur
(soruyu yanlış anlar, formülü bilir ama
yanlış sonuç bulur, ya da sonucu doğru
bulduğu halde yanlış seçeneği işaretler).
 Yalnızca dikkat eksikliği varsa ilkokulda
sorun yaşanmamış olabilir
 Beklentiler ve ödevler az
 Derse tek öğretmen giriyor

13 Şubat 2010
Ergenlerde dikkat eksikliği

Orta öğrenimde başarılı olmak için daha
uzun süreler konsantre olabilmek ve daha
çok dikkat gerekir sorunlar fark edilir.
“Biraz daha dikkatli olması lazım” denen
çocuklar..
13 Şubat 2010
Erişkinlerde dikkat eksikliği






Yapılan işe sık sık ara verme ihtiyacı
Randevuları unutma
Projeleri bitirememe
Plan yapma ve işleri düzene/sıraya koyma zorluğu
Konsantrasyon güçlüğü
Yıllardır süren unutkanlıklar sonucu gelişebilen
kompulsiyon benzeri davranışlar (cüzdan, cep
telefonu, evden çıkarken ocak kontrolü vb.)
13 Şubat 2010
Ergenlerde aşırı hareketlilik
Çocuklarda görülen aşırı hareket/
koşturmaların ergenlikte azalması tipik
 Huzursuzluk hissi
 Ayak sallama, ellerle tempo tutma, kalem
çevirme, kıpırdanma
 Çok ve hızlı konuşma devam eder

13 Şubat 2010
Erişkinlerde aşırı hareketlilik
Uzun süre yerinde kalamama (toplantılar,
sinema vb.)
 Çeşitli bahaneler bularak oturduğu yerden
kalkma (su içme, kahve alma vb.)

13 Şubat 2010
DEHB belirtilerinin yaşa göre değişimi
13 Şubat 2010
Ergenlerde dürtüsellik





Ergenliğin doğası gereği bu dönemde dürtüsellikte
hafif bir artış olabilir.
Çabuk tepki verme, kavga etme
Erken yaşta alkol ve madde kullanımı
Erken yaşta cinsel deneyim
Tehlikeli işlere girişme, tehlikeli araba kullanma
Devamsızlık, okulu bırakma, sık iş değiştirme
13 Şubat 2010
Erişkinlerde dürtüsellik
Öfke kontrolü sorunları
 Para hesabını bilememe, gereksiz/dürtüsel
harcamalar yapma
 Sık iş değiştirme
 Evlilik sorunları
 Sık eş değiştirme

13 Şubat 2010
Erişkinlerde görülen diğer özellikler







Zamanı ayarlayamamak
Pek çok işi aynı anda yürütmeye çalışmak
Genel bir düzensizlik, geç kalma ve telaş hali
Sonuçlarını düşünmeden konuşmak
Yapacağı işleri ertelemek
Hesaplar, raporlar gibi kağıt işlerini bitirmekte
zorluk
Kitap okurken konsantre olamama
13 Şubat 2010
Başarısızlık hissi, potansiyeline
ulaşamadığını hissetme
 Tekrarlayıcı depresyonlar (genellikle
ergenlik döneminde başlar)
 Uzun süreli ilişkiler kurma güçlüğü
 Alkol/madde kullanımı ya da bağımlılığı
 Karar verme sorunları (ani kararlar verme
ya da karar verememe)
 Kolayca hayal kırıklığına uğrama

13 Şubat 2010
Hayal kırıklıklarına tahammül edememe
 Üstlenilen iş ya da projeleri yarım bırakma
eğilimi
 Maymun iştahlılık
 Başkalarını dinlerken dikkatin dağılması
 Gece uykuya dalmakta ve sabah kalkmakta
zorluk ( gece kuşu )
 Tehlikeli araba kullanma, trafik kazaları,
aşırı hız yapma

13 Şubat 2010
Yetişkinlerde DEHB tanısı
13 Şubat 2010
Belirti sayısı ölçüsü
 Başlangıç yaşı
 Birden fazla alanda işlevselliğin olumsuz
etkilenmesi
 İşlevsellikte bozulma

13 Şubat 2010
Belirti sayısı ölçütü (6/9; 6/9)
Çoğu ergen ve erişkin bu sayıda ölçütü
karşılamıyor
 DSM’de ergen ve erişkinler için DEHB tanı
ölçütleri yok
 Ölçütler gelişime duyarsız
 Eşik değerin 6 olarak belirlenmesi için
bilimsel temel yok (özellikle dikkatsiz tipte)

13 Şubat 2010
Tanı koyarken yalnızca ölçüt sayısı değil
kişinin genel gelişimi ve belirtilere bağlı
gelişen bozulma (“impairment”) dikkate
alınmalıdır.
13 Şubat 2010
“Belirtilerin 7 yaşından önce
başlama” ölçütü
Başlangıç yaşı ölçütü de bilimsel temellere
dayanmıyor.
 DSM-IV alan çalışması sonuçları DEHB
tanısı konan pek çok çocukta 7 yaşından
önce bir bozulma olmayabileceğini
göstermiş.
 Ergen ve erişkinlerde geriye dönük tanı
koyma zorluğu

13 Şubat 2010
“İki ya da daha fazla ortamda
bozulma” ölçütü

İki ya da daha fazla ortamda belirtilerden
kaynaklanan bozulma vardır (ev, iş, okul) .

İşlevsellikte bozulma söz konusu olduğunda
erişkinler için daha geçerli olabilecek
olabilecek başka işlev alanları yok.
13 Şubat 2010
“İşlevsellikte bozulma” ölçütü

Toplumsal, okul, ya da mesleki işlevsellikte
klinik açıdan belirgin bozulmaya yol açar.

Erişkinler yıllardır yaşadıkları sorunlar
nedeniyle yaşam tarzlarını değiştirmiş ve
uyum sağlamış olabilir.
13 Şubat 2010
Bozulmanın değerlendirilmesi
Kişinin potansiyeli nedir ve bu potansiyele
ne kadar ulaşabilmiştir?
DEHB belirtilerine bağlı sorunların düzeyi
Dürtüsellik nedeniyle evde, okulda, iş
yerinde ve diğer ortamlarda ne kadar
sorun yaşıyor?
Dikkatsizlik okul ve iş başarısını, günlük
yaşamını ne kadar etkiliyor?
13 Şubat 2010
Bozulmanın değerlendirmesi –2Var olan işlevselliğini korumak için ne
kadar çaba harcıyor?
 Yaşıtlarıyla aynı başarıyı göstermek için
daha çok zaman ve çaba harcıyor mu?

13 Şubat 2010
Tanının gecikmesi
Kişinin kapasitesi ve çabası
 Ailesinin ve kendisinin beklentisi
 Devam ettiği okul, çalıştığı iş
 Dikkatsizlik belirtilerinin şiddeti

13 Şubat 2010
Tanı süreci




Görüşme (temel DEHB belirtilerinin
sorgulanması, genel izlenim, diğer psikiyatrik
durumların sorgulanması)
Ölçekler
 Ergenlerde; hasta, aile ve öğretmenlere
 Erişkinlerde; hasta, eşi ve mümkünse annesine
verilen
Nöropsikolojik testler
Gerekirse yapılacak tetkikler (TFT, EEG vb.)
13 Şubat 2010
Görüşme
Hasta ve mümkünse ailesiyle (anababası ya da eşi)
 Şu andaki ve geçmişteki sorunlar
 Çocukluk öyküsü
 Prenatal dönemden başlayan ve DEHB için risk
etmenlerini ve DEHB belirtilerini sorgulayan
ayrıntılı anamnez
 Prenatal özellikler: Gebelikte ilaç, sigara,
hastalık. Anne karnında hareketli mi?
 Doğum??
 Postnatal sorunlar
13 Şubat 2010
Görüşme
Bebeklik: gazlı, uyku sorunu olan,
huysuz ve bakımı zor bebek mi?
 Gelişim basamakları(yürüme, konuşma,
tuvalet eğititimi)
 Erken çocuklukta dikkat ve hareketlilik
öyküsü (oyunları sürdürme, yerinde
oturabilme, kreşte öğle uykusu?, susam
sokağı vb izleyebilme)

13 Şubat 2010
Görüşme

Okul öyküsü: Okumayı ne zaman öğrenmiş?
Yazısı nasıl? Harf atlama-karıştırma var mı?
Öğretmenleri neler söyler? Kendiliğinden ödev
yapar mı? Başarısı nasıl? Dikkat hataları? Ders
dinleyememe? Derste konuşma, dolaşma, yerinde
duramama?
 OKS ÖSS.. İşlem hataları, soru kaydırma,
paragraf soruları??
 Dersin başında kalma süresi..
13 Şubat 2010
Görüşme
İş öyküsü
 Evliliği, aile ilişkileri
 Geçirilmiş tıbbi hastalıklar, kaza ve
ameliyatlar

13 Şubat 2010
Tanı
Prenatal dönemden başlayan ve DEHB için
risk etmenlerini ve DEHB belirtilerini
sorgulayan ayrıntılı anamnez
 Uygulanan ölçeklerin ve nöropsikolojik
testlerin değerlendirilmesi
 Ayrıcı tanı

13 Şubat 2010
Tanı
Yaşamın erken dönemlerinden beri
hareketlilik- dürtüsellik
Uzun süredir var olan dikkat sorunları
DEHB’yi akla getirmeli..
13 Şubat 2010
DSM’deki ölçütler DEHB’yi diğer
psikiyatrik hastalıklardan ayırabiliyor mu?
Çalışma yok..
13 Şubat 2010
Öte yandan....
Dikkati sürdürme sorunları ve dikkatsizlik,
hareketlilik ve huzursuzluk hali, hızlı
konuşma gibi belirtiler ergen ve erişkinlerde
görülebilen pek çok psikiyatrik hastalıkta
bulunur.
 DEHB’nin diğer psikiyatrik hastalıklarda
ayrılması ve eş tanılar ..

13 Şubat 2010
OKS...ÖSS..ALES..TUS ve diğerleri....

Özellikle ergenlik ve genç erişkinlik
döneminde akademik beklentilerin
artmasıyla birlikte “dikkat eksikliği”,
“dikkatsizlik”, “konsantre olamama” gibi
yakınmalarla pek çok genç kliniklere
geliyor.
Hepsi DEHB mi??
13 Şubat 2010
Ayırıcı tanı ve eştanılar
 Duygudurum bozuklukları
Depresyon
İki uçlu bozukluk
 Kaygı bozuklukları
 Zeka gerilikleri
 Şizofreni
 Kişilik bozuklukları
 Yaygın gelişimsel bozukluklar
 Madde kullanımı
13 Şubat 2010
Depresyon
DEHB ile depresyonu ayırmak zor olabilir
 Belirtiler karışabilir
 DEHB olan erişkinlerde sık görülür
 Genelde hekimin hastada DEHB
olabileceğini düşünmediği durumlarda en
sık konan tanıdır (dikkatsizlik, irritabilite).

13 Şubat 2010
Depresyon- DEHB ayrımı
Depresyondaki dikkat/ konsantrasyon
sorunları ve huzursuzluk hissi sürekli değil
 Anhedoni, disforik duygudurum ya da
irritabilite dönemleriyle sınırlı
 Vejetatif belirtilerin varlığı depresyon
tanısını güçlendirir.

13 Şubat 2010
Depresyon DEHB eştanısı
DEHB’de ergenlikle birlikte depresyon
oranları artar.
DEHB’nda depresyon sık (%10-30).
Ortak biyolojik yatkınlık?
Yıllardır süren başarısızlık?
13 Şubat 2010
İki Uçlu Bozukluk
Ikiuçlu bozukluk tanısı konan çocuk ve
ergenlerin %90’ında DEHB
 DEHB olan yetişkinlerin %5-10’unda iki
uçlu bozukluk olduğu tahmin ediliyor
 Ayırmak kolay değil..Kesitsel
değerlendirmede ayrım neredeyse imkansız.

13 Şubat 2010
İki Uçlu Bozukluk
 Manik nöbet belirtileri:
enerji artışı
hareketlilik
çok konuşma
dikkatin kolayca dağılması
sinirlilik
DEHB’de aynı belirtiler var!!!
13 Şubat 2010
İki Uçlu Bozukluk
Belirtiler manik nöbetle sınırlıysa DEHB
tanısı dışlanır.
 Özellikle çocuklarda ayrım çok güç
olabilmektedir.

13 Şubat 2010
İki Uçlu Bozukluk
İUB’da öyküde ötimik, depresif dönemler
 DEHB belirtileri aynen sürer
 DEHB’nda uyarıcılarla belirtiler azalır;
manide azalmaz, artabilir.

13 Şubat 2010
Anksiyete bozuklukları

Anksiyete belirtileri ve DEHB belirtileri
karışabildiği gibi, bildirilen komorbidite
oranları da oldukça yüksek (%30-50).
13 Şubat 2010
Alkol – madde kötü kullanımı ve
bağımlılığı
Eş hastalanma oranları %10-40.
 Alkol ve madde bağımlılığı için psikiyatriye
başvuran kişiler içinde DEHB olanların
oranı oldukça yüksek

13 Şubat 2010
Davranım bozukluğu



DEHB olan ergenlerin % 40- 60’ında davranım
bozukluğu belirtileri görülür.
Davranım bozukluğu gelişiminde çevresel
faktörlerdeki olumsuzluğun (hatalı ana baba
tutumları, destekleyici bir çevrenin olmaması)
etkili olduğu biliniyor.
DEHB ve davranım bozukluğu birlikteliği erişkin
dönemde Antisosyal Kişilik Bozukluğu gelişme
riskini arttırıyor.
13 Şubat 2010
Kişilik bozuklukları
Antisosyal
 Sınır (duygu durumdaki oynamalar)
 Histrionik (dikkat çekme ihtiyacı, labil
affekt, impulsif davranışlar)
kişilik bozukluklarıyla bir arada
bulunabilmekte ve karışabilmektedir.

13 Şubat 2010
Tedavi
DEHB’nin etkin tedavisi çok boyutlu bir
yaklaşım gerektirir:
 İlaç tedavisi
 İlaç dışı tedaviler
 Eğitim ve danışmanlık
 Psikoterapiler
 TMS
13 Şubat 2010
İlaç Dışı Tedaviler
13 Şubat 2010
Eğitim



DEHB tedavisinde ilk adım
Yetişkin döneme kadar tedavisiz kalmış kişilere
DEHB tanısı konması yıllardır süren sorunlara
tıbbi bir açıklama getirdiği için genellikle
rahatlama ve suçluluk duygusunda azalmayla
sonuçlanır.
Ancak bazen tedaviden beklenenler tedavinin
verebileceklerinden fazla olabilmektedir.
13 Şubat 2010



Kitle iletişim araçları ve sanal ortamda yer alan
kimi haberlerin akıl karıştırıcı ve tedaviyi
bozabilen etkileri olabilir.
DEHB ile ilgili doğru kaynaklara ulaşabilmek için
uygun yönlendirme yapılmalı.
Ailenin eğitimi ve bilgilendirilmesi de önemli.
13 Şubat 2010
İlaç tedavisi
Ana amaç belirtilerin azaltılmasından
çok kişinin başına gelebilecek ikincil
zararların azaltılması olmalı.
Ergenler için okul başarısızlığı, sınıf tekrarı, kazalar,
arkadaş reddi, disiplin sorunları, antisosyal eylemler, alkolmadde kullanımı/bağımlılığı
Erişkinler için işte başarısızlık, maddi sorunlar, aile ve
eşle ilgili sorunlar, kazalar, alkol-madde kullanımı/
bağımlılığı
13 Şubat 2010
İlaç Tedavisinin Etkileri
Aşırı hareketlilik: Huzursuzluk ve kıpır
kıpırlık azalır, yerinde durabilmeye başlar.
 Dikkatsizlik: Dikkat ve konsantrasyon
artar. İşlerini ve projelerini bitirebilir.
Akademik başarı ve iş yerindeki performans
yükselir. Konuşulanları dinlemeye başladığı
için bozuk ilişkiler düzelmeye başlar.

13 Şubat 2010
İlaç Tedavisinin Etkileri

Dürtüsellik: Azalır. Daha az acele eder.
Başkalarının sözünü daha az keser,
konuşmadan önce düşünmeye başlar. Öfke
patlamaları azalır. Dürtüselliğin azalması da
insanlarla ilişkilerin düzelmesine katkıda
bulunur.
13 Şubat 2010
İlaç tedavisi
Uyarıcılar (Psikostimulanlar)
 Uyarıcı dışı tedaviler

13 Şubat 2010
Uyarıcılar
Metilfenidat (Ritalin, Concerta, Biphentine)
 Deksmetilfenidat (Focalin)
 Dekstroamfetamin (Dexedrine)
 Karışık amfetamin tuzları (Adderal)
 Amfetamin prodrugları (lisdexamfetamin
dimesilat- Vyvanse)

13 Şubat 2010
İlaç tedavisi
Uyarıcılar:
DEHB tedavisinde en etkili ilaç grubudur
Metilfenidat (Ritalin 10 mg tab)
Metilfenidat OROS (Concerta 18, 27,
36, 54 mg)
13 Şubat 2010
Uyarıcıların Yan Etkileri
Uykusuzluk
 İştahsızlık
 Taşikardi ve hipertansiyon (daha nadir)
 Kardiyovasküler öykü alınması ve risk
değerlendirmesi gerekli.

13 Şubat 2010
Metilfenidat (Ritalin 10mg)
İlaç aldıktan sonra 30 dk içinde etki başlar,
4-5 saat sürer.
 Günde 2-3 kez, en yüksek doz 1 mg/kg
olacak şekilde verilebilir.
 Ritalin kullanımı ve dozları bireysel
ihtiyaçlara göre hasta-hekim işbirliğiyle
ayarlanır.

13 Şubat 2010
Metilfenidat OROS (Concerta 18,
27, 36, 54 mg)
Metilfenidatın osmotik salınımını sağlar.
 Gün boyu etkili (12 saat).
 Yetişkinlerdeki çalışmalarda 36-108 mg
arasındaki dozlarda etkili olduğu ve iyi
tolere edildiği gösterilmiş (Adler ve ark. 2009).

13 Şubat 2010
İlaç tedavisi
Uyarıcı dışı tedaviler:
Antidepresanlar
Atomoksetin (Strattera)
13 Şubat 2010
Atomoksetin (Strattera 10, 18,
25, 40, 60 mg)
Atomoksetini Türkiye’de yalnızca çocuk
psikiyatrları reçete edebiliyor.
 A.B.D.’de erişkinler için endikasyon alan
ilk uyarıcı dışı tedavi
 Erişkinlerde 40-100 mg/gün
 Etki 1. haftada başlar, 5-6 haftaya dek
uzayabilir.

13 Şubat 2010
Atomoksetin

Yetişkinlerde sık görülen yan etkiler:
 Ağız kuruluğu,
 Baş ağrısı,
 Uykusuzluk,
 Bulantı, iştahsızlık, kabızlık,
 Taşikardi, hipertansiyon.
13 Şubat 2010
Antidepresanlar
İmipramin (Tofranil): Ritalin kullanmak
istemeyen, yan etkiler nedeniyle
kullanamayan ya da yanıt alınamayan
kişilerde, DEHB ile birlikte depresyon ve
kaygı bozuklukları olanlarda tercih ediliyor
 Etki 3-4 haftada başlar
 25- 100 mg/gün (genelde depresyonda
olduğundan daha düşük dozda etkili)

13 Şubat 2010
Diğer tedaviler

Klonidin, guanfasin, venlafaksin,
reboksetin, buspiron, bupropion,
mekamilamin (nonkompetitif nikotinik
antagonist) vb. üzerinde çalışmalar
yapılıyor.
13 Şubat 2010
DEHB’nun olumlu yönleri
DEHB olan kişiler;
- enerjik
- yeni çözümler bulan, yeni fikirler üreten
- öfkesi uzun sürmeyen
- konuşkan
- yaratıcı
- eğlenceli
- coşkulu ve heveslidirler.
13 Şubat 2010
Birinci basamakta yetişkin
DEHB’ye yaklaşım
13 Şubat 2010


Psikiyatri uzmanlarının yetişkinlerdeki DEHB
konusundaki bilgi düzeyi, hastaları tanıma ve
tedavi istenen düzeyde değil
Birinci basamakta;
 DEHB’nin yetişkinlerde de başarıyla tedavi
edilebilen bir tablo olduğunun bilinmesi
 DEHB’den şüphelenilen olguların
yönlendirilmesi
13 Şubat 2010
İlginize teşekkür ederim...
13 Şubat 2010
Download