BAŞBAKAN YARDIMCISI SN. ALİ BABACAN’IN TÜRKİYE'NİN G20 DÖNEM BAŞKANLIĞINI DEVRALMASI VESİLESİYLE DÜZENLEDİĞİ BASIN TOPLANTISINDA YAPTIĞI AÇIKLAMA (01.12.2014) Değerli Basın Mensupları, Bugün itibariyle, yani 1 Aralık 2014 tarihi itibariyle, Türkiye olarak G-20 Dönem Başkanlığımızı almış bulunmaktayız. Ülkemiz için, G-20 üyeleri için ve dünya ekonomisi için hayırlı olsun. G-20, küresel ekonomik kriz sonrasında, küresel ekonomik işbirliğinin temel platformu olarak kabul edilmektedir. Bugün G20’de yapılan görüşmeler ve alınan kararlar tüm dünyada yakından takip edilmektedir. Ortaya çıkan politika kararları büyük önem taşımaktadır. Bugün sizlere, öncelikle usullerinden kısaca G-20’nin bahsedeceğim. yapısından Daha ve sonra, çalışma ülkemizin dönem başkanlığı ve kurmuş olduğumuz G-20 çalışma yapısını 1 anlatacağım. Sonrasında ise, önümüzdeki yıl G-20’de ele almayı planladığımız konulardan bahsedeceğim. 2 G-20 Nedir? G-20 (Group of 20) platformunun kuruluş amacı küresel ekonomik istikrarın sağlanması ve teşvik edilmesi için ülkeler arasında gayrı sağlanmasıdır. resmi 25 bir Eylül görüş 1999 alışverişi tarihinde ortamının Vaşington’da gerçekleştirilen G-7 Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında bu platformun oluşturulmasına karar verilmiştir. G-20 platformunun üyeleri; Türkiye, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Endonezya, İtalya, Japonya, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, İngiltere ve ABD ile birlikte Avrupa Birliği’dir. Üye ülkelerin yanı sıra her yıl dönem başkanlığını yürüten ülke tarafından 5-6 ülke daha toplantılara gözlemci olarak davet edilmektedir. 2015 yılında ülkemiz, İspanya, Singapur ve Azerbaycan’ın yanı sıra; Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN’ın, Afrika Birliği’nin ve de Afrika Birliği’nin bir parçası olan Afrika’nın Kalkınması için Yeni Ortaklık isimli girişimin (NEPAD) dönem başkanlarını G-20'ye davet etmiştir. ASEAN'ın 3 başkanlığını gelecek sene Malezya'nın üstleneceği netleşmiştir; Afrika Birliği ve NEPAD'ın dönem başkanları yeni yılda belirlilik kazanacaktır. Ayrıca, IMF, OECD, Dünya Bankası ve Finansal İstikrar Kurulu da (FSB) G-20 toplantılarının daimi katılımcılarıdır. G-20 Çalışma Mekanizması G-20 çalışmaları iki temel kanal üzerinden yürütülmektedir. Birinci kanal, Müsteşarları ile ülkelerin Finans’tan Merkez Bankası Sorumlu Başkan Bakanları, ve Başkan Yardımcılarının oluşturduğu “Finans Kanalı”dır. Finans kanalında küresel ekonomi, altyapı yatırımları, finansal düzenlemeler, uluslararası finansal mimari, uluslararası vergi ve iklim değişikliğinin finansmanı gibi konular ele alınmaktadır. İkinci kanal ise “Şerpa Kanalı”dır. Şerpa kanalında tartışılan konular; kalkınma, enerji sürdürülebilirliği, yolsuzlukla mücadele, ticaret ve istihdamdır. Ayrıca, tartışılan gündem maddelerine bağlı olarak gerek “finans” gerekse “şerpa” kanallarında teknik düzeyde çalışma 4 grupları da kurulabilmektedir. Bu çalışmalara IMF, Dünya Bankası, OECD, Uluslararası Ödemeler Bankası(BIS), Finansal İstikrar Kurumu (FSB), Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Birleşmiş Milletler, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) gibi uluslararası kuruluşlar da teknik destek sağlamaktadır. G-20’nin söz konusu çalışmalarına ek olarak, sivil toplumun da katkılarının ve görüşlerinin alınabilmesi için G-20 ile ilişkili çeşitli gruplar oluşturulmuştur. Bu kapsamda, üye ülkelerin özel sektör temsilcileri (B-20), işçi sendikaları (L-20), düşünce kuruluşları (T-20), sivil toplum kuruluşları (C-20) ve gençlik oluşumları (Y-20) da G-20 süreçlerine fikri destek vermekte ve bazı resmi toplantılara da katılım sağlamaktadırlar. 5 G-20 Açılım Grupları B-20 (BUSINESS 20): B-20 İş Zirveleri ile G-20 ülkelerinin önde gelen iş adamları her yıl bir araya gelmekte ve G-20 ülkelerinin hükümetlerine yönelik politika tavsiyeleri üretmektedir. L-20 (LABOUR 20): L-20, işçi kesiminin haklarının G-20 düzeyinde temsil edildiği ve işçi kesimini temsil eden kuruluşlara, G-20 liderlerine ve bakanlarına politika önerileri sunma imkânı sağlayan bir platformdur. T-20 (THINK 20): T-20, düşünce kuruluşlarının küresel gündemde ve G-20 gündeminde yer alan konulara ilişkin görüş ve tavsiyelerini G-20 hükümetleri ile paylaştığı, kamu sektörü ile akademik camia arasında işbirliğini güçlendirmeyi hedefleyen bir platformdur. C-20 (CIVIL 20): C-20, G-20 gündemi hakkında sivil toplum örgütlerinin de katma değer sağlaması ve yapılan görüş alışverişlerinin zenginleştirilmesi amacıyla kurulmuş bir platformdur. Y-20 (YOUTH 20): Y-20, G-20 temsilcilerine, gençliğin talep ve sorunlarını aktarmak üzere teşkil edilmiş bir platformdur. 6 G-20’nin Etkinliği Küresel ekonomik ve finansal sistem açısından büyük önem taşıyan G-20 ülkeleri, dünya ekonomisinin yaklaşık %85’ini, dünya ticaretinin %75’ini ve dünya nüfusunun üçte ikisini temsil etmektedir. Küresel kriz öncesi dönemde G-20, Finans’tan Sorumlu Bakanlar ve Merkez Bankası Başkanları düzeyinde toplantılar düzenlemiş ve küresel ekonomik ve finansal konuları ele almıştır. 2008-09 yıllarında yaşanan finansal krizin küresel ekonomiyi tehdit eder bir boyuta ulaşması sebebiyle G-20, 2008 yılında ilk defa liderler düzeyinde toplanmıştır. Bu tarihten itibaren G-20 Liderleri düzenli olarak bir araya gelmeye başlamışlardır. 2009 yılındaki Pittsburgh Zirvesi’nde G-20’nin uluslararası ekonomik işbirliği kapsamında temel forum olduğu ilan edilmiştir. Bu dönemde, ekonomik ve finansal konuların yanı sıra, istihdam, enerji, ticaret gibi yapısal nitelik taşıyan hususlar da 7 G-20 gündeminde yerini almıştır. Günümüze kadar 9 zirve toplantısı yapılmış olup, 10. Zirve önümüzdeki yıl Kasım ayında Antalya’da gerçekleştirilecektir. G-20’nin Yönetimi ve Dönem Başkanlığı G-20’nin daimi bir sekretaryası bulunmamaktadır. Her yıl bir üye ülke dönem başkanlığını üstlenmekte ve toplantılara ev sahipliği yapmaktadır. Dönem başkanı ülkeye, G-20 yönetiminin devamlılığı açısından bir önceki ve bir sonraki dönem başkanı ülkeler de yardımcı olmaktadır. Bu üçlü yapıya Troyka adı verilmektedir. Dönem başkanlığını üstlenen ülke, o yılın gündemini de belirlemektedir. G-20 gündemi, G-20 bünyesinde tartışılmakta olan mutat konuların yanı sıra, küresel ekonomideki ele alınması gereken mevcut sorunlar ve Dönem Başkanı’nın tartışmaya açacağı yeni konulardan oluşmaktadır. Biz de Türkiye olarak, G-20 bünyesindeki tartışmalara en başından beri aktif bir biçimde katılıyoruz. G-20’nin yönetim mekanizması olan Troyka’ya girişimiz geçtiğimiz yıl Aralık 8 ayında gerçekleşmişti. Söz konusu tarihten itibaren G-20 gündemlerinin belirlenmesinde daha da güçlü bir şekilde rol almaya başladık. Ülke olarak, G-20’nin dönem başkanlığını ise bugün devralıyoruz. Dönem başkanlığımız vesilesiyle 2015 yılı boyunca G-20 gündeminin belirlenmesinde ve tartışmaların yönlendirilmesinde önemli bir rol üstleneceğiz. Bu süreçte geçtiğimiz yılın dönem başkanı Avustralya ve önümüzdeki yıl dönem başkanlığını üstlenecek olan Çin ile de yakın bir işbirliği içerisinde çalışacağız. G-20 ve Türkiye Az önce de ifade ettiğim gibi, Türkiye olarak başından itibaren G-20 çalışmalarına aktif katılım sağlamaktayız. Bugüne kadar düzenlenen tüm toplantılara mümkün olan en üst düzeyde katılım sağlayarak G-20 süreçlerine yapıcı bir katkı sağladık. G-20 Finans Kanalında ülkemiz, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından temsil edilmektedir. Şerpa kanalında temsil ise Dışişleri Bakanlığı Müsteşar 9 Yardımcımız tarafından yürütülmektedir. Dönem Başkanlığı Çalışmaları G-20 Dönem Başkanlığı’na yönelik hazırlıkların yönlendirilmesi ve koordine edilmesi amacıyla 2013/4 sayılı Başbakanlık Genelgesiyle bir Yönlendirme Komitesi kurulmuştur. Komite, benim başkanlığımda; Başbakanlık Müsteşarı, Hazine Müsteşarı, Dışişleri Müsteşarı ve Bakanlığı Müsteşarı, Merkez İçişleri Bakanlığı Bankası Başkanı’nın katılımıyla oluşturulmuştur. Komite çalışmalarına; diğer bakanlıklar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, meslek odaları ve birlikleri ile sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcileri de katkı sağlamaktadır. İçeriğe yönelik amacıyla; teknik Hazine araştırma Müsteşarı, ve hazırlıkları yapmak Bakanlığı Müsteşar Dışişleri Yardımcısı ve Merkez Bankası Başkan Yardımcısının oluşturduğu bir İçerik Yönetim Alt Komitesi kurulmuştur. Ayrıca, İçerik Yönetim Alt-Komitesi altında, görev alanına ilişkin 10 ülke pozisyonumuzu oluşturmak, G-20 bünyesinde müzakere etmek ve G-20 politika belgelerinin oluşturulması için 11 tane çalışma grubu kurulmuştur. Bu 11 çalışma grubu, bizim G-20 bünyesindeki her konu başlığı için oluşturduğumuz bir nevi mutfak görevi yapmaktadır. 2015 Yılı Dönem Başkanlığımız Değerli basın mensupları, Az önce bahsetmiş olduğum komiteler ve çalışma grupları ile yoğun bir hazırlık döneminin ardından, G-20 Dönem Başkanlığımız başlamış bulunmaktadır. Dönem başkanlığımızın ayrıntılarına girmeden önce, sizlere kısaca G-20’nin ilgilendiği konuları anlatmak istiyorum. Halihazırda G-20 tartışmaları 11 alt başlık altında toplanmaktadır. Bunlar: - Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme, - Altyapı yatırımları, - Finansal düzenlemeler, 11 - Uluslararası finansal mimari, - Uluslararası vergi, - Enerji, - Ticaret, - İstihdam, - İklim değişikliğinin finansmanı, - Kalkınma ve - Yolsuzlukla mücadeledir. Önümüzdeki dönemde, G-20’nin etkin bir şekilde çalışarak, kapsayıcı, güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir ekonomik büyümenin sağlanabilmesi adına bu alanlardaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. G-20 platformu bugüne kadar özellikle küresel krizin ardından çok önemli başarılara imza attı. Kriz zamanı dünyanın en önemli ekonomilerini bir araya getirerek ortak hareket etmelerini ve krizin etkilerini azaltmalarını sağladı. Kriz sonrası dönemde ise küresel ekonominin daha sağlıklı bir yapıya kavuşabilmesi için; 12 gerekli para ve maliye politikalarının belirlenmesinde, finansal sektör düzenlemelerinin kurgulanmasında ve kritik uluslararası kuruluşların reformunda büyük bir rol oynadı. İçinde bulunduğumuz süreçte küresel ekonomide yine bir takım sıkıntılar yaşamaktayız. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı gelişmiş ülkelerde büyüme hala istikrara kavuşabilmiş değil. Bunun yanı sıra küresel büyümenin motoru olan bazı gelişmekte olan ülkelerde de ekonomik durgunluk riski baş göstermiş durumda. Buna ilaveten, tüm dünyada işsizlik hala önemli bir sorun olmaya devam etmekte. Ayrıca yine tüm dünyada işgücünün milli gelirden aldığı pay da giderek düşmekte. Gelişmekte olan ülkelerin hayati sorunlarının çözümünde de maalesef ciddi bir mesafe kaydetmiş olduğumuzu söyleyemeyiz. Bu çerçevede G-20’nin, küresel toplumun tamamının, özellikle de en kırılgan kesimlerinin sorunlarına özel bir hassasiyet göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. İşte, 2015 yılı dönem başkanlığımızın G-20 gündemini bu anlayışla belirlemiş bulunuyoruz. 13 Dönem başkanlığımızı tanımlayan üç kelime; Kapsayıcılık, Uygulama ve Yatırım olacaktır. Yani İngilizcedeki tabirlerle üç I’dan bahsedebiliriz: Inclusiveness, Implementation ve de Investment. Kapsayıcılık, uygulama ve yatırım. Kapsayıcılık hususunu yukarıda da ifade ettiğim gibi iki boyutta ele alacağız. Öncelikle küresel ölçekte işgücü verimliliğini artıracak politikalar üzerinde çalışmalar başlatacağız. Böylelikle çalışanların milli gelirden almakta oldukları payın artması için çalışacağız. Bu kapsamda ayrıca, işsizlikle mücadelede önemli bir rolü olan Küçük ve Orta Boy İşletmelerin yani KOBİ’lerin sorunlarına da özel olarak eğileceğiz. Yine bu kapsamda, toplumun bazı kesimlerinin, özellikle de kadınların ve gençlerin istihdamının artırılabilmesi için çaba göstereceğiz. Kapsayıcılığın ikinci boyutu olan uluslararası düzeyde ise, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin sorunlarına eğileceğiz. Bu ülkelerin küresel ekonomiye katılımlarında yaşanan sorunlara çözüm bulmaya çalışacağız. Uygulama kavramı 2015 yılı dönem başkanlığımızın en önemli unsurlarından birisi olacak. Öncelikle, birazdan detaylarını 14 vereceğim büyüme stratejilerinin uygulanmasına odaklanacağız. Yine geçtiğimiz yıllarda önemli aşama kaydedilen finansal düzenlemeler reformunun, uluslararası vergide şeffaflığın sağlanmasına yönelik eylem planlarının ve diğer alanlarda alınan önemli kararların uygulanması için de çaba göstereceğiz. Son olarak yatırım alanında ise, ekonomilerimizin büyüme potansiyelini artırmak için gerekli altyapı yatırımlarının tespiti ve en uygun finansman modelleri ile hayata geçirilebilmesi için gayret göstereceğiz. Değerli basın mensupları, G-20 dönem başkanlığımızın genel prensiplerini bu şekilde sıraladıktan sonra, sizlerle on bir konu başlığına ilişkin düşüncelerimizi ve planlarımızı da paylaşmak istiyorum. 1) Güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyüme alanında, küresel ekonominin karşılaştığı çeşitli riskleri ele alarak, bunlara çözüm üreteceğiz. Küresel ekonomideki durgunluk, son dönemde ekonomi ve finans çevrelerinde yoğun bir şekilde tartışılmakta. Bir görüşe göre durgunlukla mücadelede yatırım ve tüketim talebinin artırılması gerekli iken, diğer bir görüşe göre ise arz 15 yönlü önlemler ve yapısal reformlar ön plana çıkarılmalıdır. Biz bu tartışmayı daha dengeli bir şekilde ele alacağız. Bir taraftan küresel ölçekte kamu mali dengelerini bozmadan talebin desteklenmesi için gerekli tedbirleri tartışırken; diğer taraftan da hayati önem taşıyan yapısal reformların hızlıca uygulanması için çalışmalar yürüteceğiz. Bu kapsamda, az önce de ifade ettiğim gibi kapsamlı büyüme stratejilerimizin zamanlıca uygulanması önceliklerimiz arasında yer alacaktır. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Kasım ayında Avustralya’nın Brisbane şehrindeki G-20 Zirvesinde kapsamlı bir büyüme stratejisi açıklandı. G-20 ülkeleri olarak 1000 civarında makroekonomik politika ve yapısal reform taahhüdü verdik. IMF ve OECD’nin yapmış olduğu analize göre, taahhütlerin tamamının yerine getirilmesi durumunda 2018 yılına kadar küresel ekonomi yaklaşık 2 trilyon dolar daha büyük olacak ve milyonlarca kişiye fazladan istihdam sağlanacak. Bu çerçevede, büyüme stratejilerindeki yapısal reformların uygulanmasını verilebilirlik takip etmek mekanizmaları adına ülkelere geliştireceğiz. yönelik Böylece, hesap verilen 16 taahhütlerin zamanlı bir şekilde uygulanmasının ve 2018 yılına kadar 2 trilyon dolarlık ilave büyüme hedefimize ulaşılmasının sıkı takipçisi olacağız. 2) 2008 yılındaki büyük ekonomik krizin ardından dünyada ciddi bir yatırım ve altyapı açığı oluştu. Altyapı yatırımları alanında öncelikle, ülkelerin potansiyel büyümesini kısıtlayan bu yatırım ve altyapı açıklarını tespit etmeye çalışacağız. Daha sonra ise, bu açıkların kapatılması için G-20 ülkelerinden yatırım stratejileri oluşturmalarını isteyeceğiz. Bu açıkların orta vadeli borç sürdürülebilirliğini bozmadan kapatılmasına özel bir önem vereceğiz. Bu kapsamda, özel kesimin altyapı yatırımlarına katkısını son derece önemli buluyoruz ve bu alanda da çalışmalar yapacağız. Bu kapsamda, özellikle kamu özel işbirliği ve faizsiz finansman gibi alternatif finansman modelleri üzerinde de çalışacağız. 3) Finansal düzenlemeler alanında, reformların zamanında ve tam olarak sonuçlandırılmasına çalışacak ve yine uygulamaya odaklanacağız. Ayrıca, düzenleme çerçevelerinin ekonomilerimiz üzerindeki etkilerinin incelenmesi ve eğer varsa istenmeyen yan 17 sonuçların giderilmesi konularında da çalışmalar yapacağız. 4) Uluslararası finansal mimari alanında 2010 IMF Kota ve Yönetim Reformunun önceliğimiz olacak. uygulamaya Bu alanda, geçirilmesi IMF en bünyesinde temel dinamik ekonomilere ciddi oranda oy gücü transferine imkan tanıyan kapsamlı bir reform çalışması gerçekleştirilmişti. Şimdi bu reformun hayata geçmesinin önündeki tek engel ABD Kongresi'nin onay sürecidir. Bu husustaki gecikmenin devam etmesi halinde ise, reformların ruhuna uygun alternatif çalışmaları başlatacağız. 5) Uluslararası vergide Matrah Aşındırma ve Kâr Kaydırma Projesi kapsamında 2014 yılında yapmış olduğumuz çalışmaları sürdürecek ve bu alandaki eylemlerin sorunsuz bir şekilde uygulamaya geçmesine gayret edeceğiz. Vergi alanında ayrıca, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin sorunlarını da masaya yatıracağız. 6) Enerji sürdürülebilirliği alanında önceliğimiz, dünya çapında enerjiye erişimin artırılması olacaktır. Bugün dünyada, güvenilir enerji kaynaklarına erişimi olmayan 1.3 milyar insan 18 bulunmaktadır. Bu sayının azaltılması için gereken önlemlerin alınması ve enerji yatırımlarının desteklenmesi başlıca odağımız olacaktır. 7) Son dönemde görülen önemli olgulardan bir tanesi de, ekonomik büyümenin itici güçlerinden biri olan dünya ticaret hacmindeki büyümenin, kriz öncesi döneme kıyasla ciddi şekilde azalmasıdır. Ticaret alanında, söz konusu azalmanın sebeplerini araştıracağız. Yine bu kapsamda küresel ticarette serbestliğin artması ve korumacı önlemlerin giderilmesi için çalışacağız. Bugün yaygın bir şekilde kullanılmakta olan ikili ve bölgesel ticaret anlaşmalarının çok taraflı ticaret sistemi ile uyumu konusunda da çalışmalar yapacağız. 8) İstihdam alanında daha fazla ve kaliteli istihdam yaratılması önceliğimiz olacaktır. ülkelerinin ortaya Bu kapsamda, koydukları geçtiğimiz İstihdam Eylem yıl G-20 Planlarının uygulanması için çalışacak ve kadın ve genç istihdamının artırılması için gayret sarf edeceğiz. 9) İklim değişikliğinin finansmanında düşük gelirli gelişmekte 19 olan ülkelerin sorunlarına öncelik vereceğiz. Bu alanda ayrıca, iklim fonları arasındaki uyum ve işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik çalışmaları sürdüreceğiz. 10) Kalkınma konusu en fazla önem verdiğimiz konulardan birisi olacaktır. Bu konuyu gündemimizin merkezine koyacağız. Kalkınmada önemli desteklenmesi bir amacıyla yeri olan proje altyapı yatırımlarının hazırlama süreçlerinin kolaylaştırılması ve finansman imkanlarının geliştirilmesi için çalışacağız. Gıda güvenliğine özel önem verecek, sürdürülebilir gıda sistemlerinin geliştirilmesi için çalışacağız. Türkiye, Gıda Güvenliği ve Beslenme Çerçevesini uygulamaya sokan ilk dönem başkanı olacaktır. 11) Yolsuzlukla mücadele alanında ise sürdürülmekte olan G-20 çalışmalarını devam ettirecek ve 2015-16 Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planının etkin bir şekilde hayata geçirilmesinin takipçisi olacağız. 2015 Yılı G-20 Takvimi Değerli basın mensupları, 20 Daha önce de ifade ettiğim gibi, G-20 dönem başkanlığımız bugün, yani 1 Aralık 2014 tarihinde başlamıştır. Bu büyük sorumluluğu, ülke olarak, 30 Kasım 2015 tarihine kadar üstlenmiş durumdayız. Dönem başkanlığımızın ilk toplantısı Müsteşarlar ve Merkez Bankası Başkan Yardımcıları düzeyinde, 11-12 Aralık tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir. Bu toplantıyı yine İstanbul’da 15-16 Aralık tarihlerinde düzenlenecek Şerpalar toplantısı izleyecektir. 15-16 Kasım 2015 tarihinde ise ülkemiz, Antalya’da gerçekleştirilecek olan Liderler Zirvesi’nde G-20 ülkelerinin liderlerini ağırlayacaktır. Dönem Başkanlığımız boyunca G-20 Bakanları ve Şerpalar dörder defa değişik merkezlerde toplanacaklardır. G-20 Müsteşarları ise, G-20 Bakanları toplantılarının hemen öncesinde gerçekleştirecekleri toplantılara ek olarak iki ayrı müstakil toplantıda buluşacaklardır. Ayrıca, G-20 gündeminde yer alan konulara ilişkin teknik çalışmaları yürüten çalışma grupları da çok sayıda toplantı 21 düzenleyeceklerdir. Gelenek olduğu üzere, G-20 Çalışma ve Ticaret Bakanları 2015 yılında da ülkemizde toplanacak. Bunlara ek olarak, Turizm Bakanlarımızın da toplanmasını arzu ediyoruz. Ayrıca ülkemizde ilk defa G-20 Enerji Bakanlar Toplantısı’nı düzenleyeceğiz. Bu konuda konsensüs sağladık. Yine ilk defa bir G-20 Tarım Bakanları Toplantısı düzenlemek istiyoruz. Küresel gıda güvenliği konularına odaklanacak bir toplantının faydalı olacağına inanıyoruz. Bu toplantı için konsensüs arayışımız sürüyor. Dışişleri Bakanlarımızın da 2015 yılı içinde bir araya gelmesini bekliyoruz. Değerli basın mensupları, Ben tekrar G-20 Dönem Başkanlığımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hazine Müsteşar Vekilimiz Sayın Cavit Dağdaş’a, Merkez Bankası Başkanımız Sayın Erdem Başçı’ya, Dışişleri Müsteşar Yardımcımız Sayın Ayşe Sinirlioğlu’na ve tüm G-20 ekibimize bugüne kadarki hazırlık çalışmaları sebebiyle 22 teşekkürlerimi sunmak istiyorum, hem de bir yıl sürecek bu olağanüstü yoğun dönemde kendilerine başarılar diliyorum. Ülkemizin bu tarihi sorumluluğun gereğini en iyi şekilde yerine getireceğine olan inancımı tekrar vurgulayarak burada sözlerime son veriyorum. Şimdi sorularınızı alabilirim. 23