Evrimsel İktisat ve Eleştirisi Hüseyin Özel Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü [email protected] İnsanın Evrimi Çalıştayı Şirince, 20-23 Nisan 2013 Özet Evrim kavramı iktisatta, çok sık, ancak farklı yaklaşımlar tarafından farklı, hatta birbirine karşıt biçimlerde kullanıldığından, giderek anlamını yitirme tehlikesiyle en çok karşılaşan kavramlardan birisi gibi görünmektedir. Özelllikle son yıllarda, “değişme”, “dinamizm”, “kaos”, “karmaşıklık” gibi terim ve kavramların sosyal bilimlerde de yaygınlık kazanması, bu tehlikenin daha da artmasına neden olmaktadır. Aslında bu durumun, kendilerine fiziğin dışında bir model arayan sosyal bilimlerin kendi tarihlerinde de sık sık rastlanan bir durum olduğunu gözlemek çarpıcıdır. Bu durumda akla gelecek doğal bir soru, birbirinden bu kadar farklı, hatta birbirine karşıt görüşte olan sosyal düşünürlerin neden aynı kavram ve yaklaşımı kullanmakta bu kadar istekli olduğu sorusudur. Bu sunuş da, öncelikle bu soruyla ilgilenmektedir; sunuş, özellikle iktisatta evrim kavramının neden gerekli olduğu ve hangi tür evrimsel yaklaşımların kullanıldığı ve bu yaklaşımlardan hangilerinin daha uygun olduğu gibi soruları dikkate almaktadır. Evrim düşüncesinin iktisat ve sosyal teorideki kullanımları, kimi sakıncalar yaratabilir: İlkin, genel olarak sosyal teoride evrim kavramı çoğu kez içeriği ortaya konmadan kullanılmakta, bu da belirsizlik yaratmaktadır. Evrimsel benzetmeler, sosyal dünyayı da açıklayacak nedensel mekanizmalar gibi görüldüğünden, belirsizliğin artması kaçınılmazdır. İkincisi, evrimci düşünce daha çok “Panglosscu”, yani iktisattaki rasyonel seçim kuramı gibi optimizasyon ilkesiyle uyumlu bir biçimde kullanılmaktadır. İşlevselci düşünce ile eşleşen böyle bir kullanım, her toplumsal oluşum, ilişki, kurum vsnin. mutlaka bir işlevi yerine getirdiğini ileri sürmektedir. Üçüncüsü de, evrim anlayışının sosyal dünyaya birebir uygulanmaya çalışılması, insanın niyetli davranışını gözardı ederek bireyleri değişme sürecinin “kuklaları” haline getirme tehlikesini taşımasıdır Evrimsel İktisat Biçimleri (Araz-Takay ve Özel, 2008) Evrimsel İktisat Biçimleri “Geleneksel” Avusturya İktisadı YeniSchumpeterci “Yeni” Evrimsel İktisat Evrimci Oyun Teorisi Evrim Kavrayışı Sosyal – Kültürel Evrim Biçimi Seçilim Birimi Nedensel Mekanizma Darwinci / Lamarckcı Eğretileme Ne Darwinci Ne de Lamarckcı Evrim Süreci Öncüler Toplum / Kurumlar Tedrici Kesintisiz Veblen Piyasa Sistemi Tedrici Kesintisiz Hayek Metcalfe, Nelson, Winter, Mokyr, Dosi, Freeman, Soete Eğretileme Lamarckcı Teknoloji / Bilgi Tedrici Kesintisiz ya da Radikal (Kesintili) Eğretileme Ne Darwinci Ne de Lamarckcı Ekonomi / Kapitalizm / Bilgi Radikal / “Kesintili Denge” K. Dopfer, U.Witt, J.Foster, Ne Darwinci Ne de Lamarckcı Seçime bağlı (herşey) Kesintili, konjonktürel M. Smith, J. Hofbauer, K. Sigmund Nedensel Mekanizma? Evrim Kavrayışı Eğretileme (Metafor) (“Evrimci El”) Varlık Felsefesi (Ontoloji) (“BeingBecoming) Nedensel Mekanizma (“Doğal Seçilim”) “Evrimcilik” (Evolutionism) (Schumpeter, 1954: 435-46) 1. Felsefecinin Evrimciliği (Hegel): Bütüncül metafizik bir varlığın (“Ruh” vs.) evrimi (teleolojik); (varlık felsefesi) 2. Marksist Evrimcilik: Hegel ve Darwin’den bağımsız; toplumsal evrim; (Eğretileme) 3. Tarihçinin Evrimciliği: Toplumsal Aşama Kuramları; (Eğretileme) 4. Entelektüel Evrimcilik (Condorcet ve Comte): Akla Uygunluk, Aydınlanma, vs. (eğretileme) 5. Darwinci (Biyolojik) Evrim: Darwin (ve Lamarck). (nedensel mekanizma) Bütün bu evrimci yaklaşımlar birbirinden bağımsız gelişmiş, ancak birbiriyle ilişkilidir; evrimci bakış açısı, 19. yüzyılın temel düşünüş biçimlerindendir. “Görünmez El” - “Evrimsel El” 1. Görünmez El (Invisible Hand): Uyumlu (Harmonious) düzen; sosyal kontrat yaklaşımı; bireyci ve liberal teori ; 1a. Senkronik Düzen: Adam Smith; Walrascı Genel Denge İktisadı; 1b. Diyakronik (Evrimsel) Düzen: Hayek; “Kendiliğinden Düzen” Anlayışı. 2. “Evrimsel El” Dinamik Düzen): Sistem/yapı/kurum vs. nin ortaya çıkma ve yeniden üretim sürecinde farklılık ve değişimi öne çıkarır (Dosi). Kusurlu (dışsallıklar, periyodik krizler vs.) ve etkin olmayan durumlara olanak verir (Keynes?? Marx, Veblen, Weber, Polanyi, Schumpeter). Sosyal Teoride Evrim Kavramının Kullanımında Sorunlar: 1.Belirsizlik: “Evrim” teriminden ne anlaşılması gerektiği açık değildir. Genellikle Eğretileme olarak kullanılır; ancak nedensel mekanizma muamelesi görür. “Charles Darwin gezegenimizdeki organik doğanın gelişme yasalarını keşfetti. Marx, insanlık tarihinin ilerleme ve kendisini geliştirmesinin temel yasasısını keşfetti” (Friedrich Engels). “’Biyolojik’ sıfatı kullanılsın ya da kullanılmasın, evrim ilkesinin canlı şeylerin dünyası için geçerli olduğu sağlam bir biçimde temellenmiştir.... Organik evrim ya da değişmenin bu türden temel kavramları olan seçilim, uyarlama, farklılaşma ve bütünleşme, toplum ve kültür alanına yerinde bir biçimde uyarlandıklarında, ilgi alanımızın temelinde yer almaktadırlar.” (Parsons) “Evrim, yinelenen biçim, süreç ve işlevlerle ilgileniyor diye görülebilir.... Kültürel evrim, ya özel bir tür yeniden kurma ya da özgül bir yöntembilim ya da yaklaşım diye düşünülebilir.” (Steward) “Evrim (hem doğal hem de toplumsal), kendi kendisini sürdüren, kendi kendisini dönüştüren ve kendi kendisini aşan, zaman içinde belirli bir yöne giden ve bu yüzden de tersinmez olan, ilerleyişinde daha taze yenilikler, daha çok çeşitlilik, daha karmaşık örgütler, daha yüksek farkındalık düzeyi, ve giderek artan bilinçli zihinsel etkinlik yaratan bir süreçtir.” (Huxley) “Evrim, biçimlerin zamansal bir dizisi diye tanımlanabilir: bir biçim diğerinden doğar; kültür bir aşamadan diğerine ilerler. Bu süreçte zaman, biçimdeki değişme kadar tamamlayıcı bir etkendir. Evrimci süreç tersinmez ve yinelenmez niteliktedir.... Evrimci süreç, hem zamansal, ve hem de bu yüzden tersinmez ve yinelenmez olması bakımından tarihsel süreç ya da yayılma sürecine benzer.” (White) “Biyolojik ve kültürel alanların ikisinde birden evrim eşzamanlı olarak iki yönde devinir. Bir yandan, uyarlayıcı ayarlamalarla çeşitlilik yaratır: yeni biçimler eskilerden farklılaşır. Öte yandan, evrim ilerleme yaratır: daha yüksek biçimler, daha düşüklerden doğar ve onları aşar. Bu yönlerden ilki, Özgül Evrim ve ikincisi de Genel Evrimdir.... evrimin bu iki yönünü incelemek için farklı bir sınıflama gerekmektedir. Aynı soydan gelenlerle ilgilendiğinden, spesifik evrim incelemesi, filojenetik [bir organizma ya da organizma grubunun evrimci gelişimi) sınıflama kullanır. Genel evrimin bakış açısında vurgu, ilerlemenin kendisinin niteliği üzerine kaydırılır ve biçimler, filojeniye herhangi bir gönderme olmadan gelişme aşamaları ya da düzeylerine göre sınıflanırlar.” (Sahlins) Örnek: Evrimsel Sosyal Teori (Bhaskar) Soy (lineage) = tarih Kopyalayıcı (replicator) = sosyal yapı Etkileşimci1 (interactor1) = pratik /kurum Etkileşimci2 (interactor2) = eyleyen (agent) Çevre (environment) = biyosfere yerleşmiş olan etkileşimciler topluluğu. “Seçilim Birimi ya da Evrilen Nedir?” a. Tarih, Toplum (Marx), b. Kurumlar (Veblen, Kurumsal İktisat), c. Kapitalizm (Schumpeter) d. Firmalar (Evrimsel İktisat) e. Teknoloji, Bilgi (Evrimsel İktisat) f. Hepsi? Kapitalizme İlişkin (Schumpeterci) Önermeler: 1. Kapitalizm “yaratıcı yıkım” süreciyle nitelenen “evrimsel” bir gelişme gösterir. 2. Yenilikler (innovations) demetler (clusters) halinde gelir. 3. Kurumsal düzenlemeler demetler halinde gelir. Kapitalizmin evrimi yaratıcı yıkım – yenilik – kurumsal dönüşümler süreci ile nitelenir. Schumpeterci “Gelişme”: “Ekonomik sistemin bir normdan ötekine, aradaki geçişin küçük küçük parçalara bölünemeyecek biçimde olduğu biçimdeki geçişi” (Schumpeter 2005: 11). Gelişme, “sonuçları bilinmeyen bir gelişen (emergent) süreçtir”. (Foster 2000: 323). The Dead Christ by Andrea Mantegna (1430 - 1506). Yenilikler: 1. Belirli bir ürünün biçimlerinde ufak tefek değişiklerin yapıldığı “derece yeniliği” (incremental innovation); 2. Yeni bir ürünün (ya da yöntemin, sürecin vs.) keşfedildiği “radikal” yenilikler, 3. Bütün bir sektörde geçerli olan üretim yöntemlerinin değişikliği anlamındaki “teknoloji sistemlerindeki değişmeler” 4. Bütün bir ekonomik, teknolojik ve toplumsal yapıdaki dönüşüme işaret eden “tekno-ekonomik paradigma” Yeni teknoekonomik paradigmadaki özellikler: 1. Firmanın ya da üretim yerinin düzenlenmesinde yeni bir “en iyi uygulama” içerir. 2. İşgücünde yeni bir beceri profili ortaya koyar. 3. Anahtar faktöre bağlı olarak yeni bir ürün karışımı ortaya çıkarır ve bu ürün karışımının GSYİH içindeki payı giderek artar. 4. Hem radikal hem de dereceli yeniliklerde yeni eğilimleri ortaya çıkarır. 5. Yatırımların coğrafi konumunda (hem ulusal hem de uluslararası düzeyde) yeni bir eğilim ortaya çıkarır. 6. Belirli türden bir altyapı yatırımları dalgası yaratır; 7. Yenilikleri getiren türden küçük firmaların girişine yol açar; 8. Büyük firmaların konsantrasyonuna yol açar. Sosyal Teoride Evrim Kavramının Kullanımında Sorunlar: 2. İşlevselcilik / Uyarlamacılık (Optimizasyon): Bir nedensel mekanizma olarak evrim süreci, seçilim biriminin çıkarları (hedefleri, vs.) ile açıklanabilecek bir optimizasyon süreci olarak anlaşılır; böyle olmasa da. “Bir tavuk, yumurtanın başka yumurtalar üretmesinin en iyi yoludur.” (Samuel Butler) “Beden, genlerin varoluşlarını sonsuza kadar sürdürmesi için geliştirilen bir makinedir” (Dawkins) Evrimci “Açıklama” Aşamaları (Cohen): (i) İşlevsel Tez: ineğin kuyruğu sinekleri kovmakta işlevseldir. (ii) Sonuç Tezi : Bu yüzden, inekler kuyruk geliştirir; (iii) (ii) içinde dile getirilen bağlantının kuramsal olarak işlenmesi (Darwinci doğal seçilim); (iv) Ele alınan durumun ayrıntılı doğal tarihi (kuyruksuz / kısa kuyruklu inekler ortadan kalkar). Örnek 1: “Tarihsel Materyalizm” (a la Cohen) Örnek 2: “Kendiliğinden Düzen” (a la Hayek) İşlev Biçimleri (Mahler ve Bunge, 2001): İçsel (biyotik) Etkinlik (İşlev1): Bir organizma sistem ya da altsistemindeki (bir doku ya da organ gibi) gerçekleşen bütün süreçler (örnek: karaciğerde gerçekleşen biyokimyasal süreçler). Bu kavram hiçbir evrimsel, uyarlanmacı ya da teleolojik içerik taşımaz. Dışsal (biyotik) Etkinlik (İşlev2): Organizma sistem/altsisteminin bir bütün olarak organizmayla ya da organizmanın kendisinin çevresiyle ilişkisi içinde oynadığı rol. Altsistemin parçası olduğu süpersistemin içinde yerine getirdiği işlevler. (örnek: karaciğerin diğer organlarla etkileşimi) Bu haliyle çok geneldir; her türlü işleve göndermede bulunur. Spesifik hale getirilmelidir. Toplam İşlev (İşlev3): İçsel ve dışsal etkinlikler birbirine bağımlı olduğu için, bu ikisinin birlikte, etkileşim içindeki durumları. (örnek: ayakların yerine getirdiği işlev, kasların hareketini sağlayan fizyolojik süreçlere bağlıdır.) Bunların kimileri organizma için yararlıdır (kalbin işleyişi gibi), kimi de yararsızdır (apandisit gibi); Uygunluk (Aptation) (İşlev4): Organizma için yararlı olan işlevlerin herhangi birisi. [Eğer işlev nötr ise bu durumda “uygun olmama” (nullaptation) “işlev görmeme” (dysfunction) adını alır.] Uyarlanma (Adaptasyon) (İşlev5): Uygunluğun tesadüfen ya da arızi olarak ortaya çıkması değil, seçilimin ürünü olması durumu. Bütün uyarlanmalar uygunluk özelliğine sahiptir; ancak tersi doğru değildir. Uyarlanma özelliğine sahip olmayan uygunluk durumları “uyarlanamama” (malaptation) denir. İçsel etkinlik (işlev1) Toplam Etkinlik (işlev3) Dışsal etkinlik (işlev2) Aptasyon (İşlev4) Adaptasyon (İşlev5) İşlev Biçimleri Arasındaki Mantıksal İlişki İçsel etkinlik Teleo(sosyo)işlev1 Dışsal etkinlik Toplam Etkinlik Uygunluk (İşlev4) Teleo(sosyo)işlev3 Teleo(sosyo)işlev5 Adaptasyon Teleoişlev5 Teleo(sosyo)işlev2 Teleoişlev : İşlevin belirli bir hedefe (amaca) yönelmiş olması. Bireysel düzeyde [“görünür” (manifest) işlev] ya da sistem düzeyinde [“örtük” (latent) işlev] gerçekleşebilir. Sosyal Teoride İşlevselcilik Biçimleri (Mahner ve Bunge, 2001): 1.“Biçimselci” (formalist): Birleşim bakımından farklı iki sistemin içsel etkinliklerinin(işlevler) öz bakımından aynı olması. (teleoişlev1) 2.“Kara kutucu” (black boxist): Birleşim bakımından farklı iki sistemin, aynı dışsal etkinlikleri gerçekleştirmesi. Bu durumda işlevselcilik, sözkonusu sistemlerin iç işleyişlerini dikkate almaz. (teleoişlev2) 3.“Uyarlanmacı” (adaptationist): Belirli türden sistemler belirli işlevi (“amacı”) yerine getiriyorsa sözkonusudur. (teleoişlev4-5). 4.“Erekselci” (teleological): Sosyal ya da teknolojik işlevler, teleoişlev olduğunda geçerlidir. Bunlar kişi ya da gruplar için yararlı olan ya da yararlı olması planlanan işlevlerdir. (işlev5). Sosyal Teoride Evrimin Yarattığı Sorunlar: 3. Niyetli İnsan Eyleyeni (Intentional Human Agency): Evrim süreci insanın niyetlerine gönderme yapmadan, tümüyle otomatik olarak anlaşılabilecek bir süreç değildir. Ancak, insanların niyetli davranışları toplum mühendisliği), evrim sürecini ne kadar etkiler (“aklın hilesi”)? “Bir toplumun yalnızca insanların isteği ve iradesiyle biçimlendirilebileceğini varsaymak, bir yanılsamadır.” (Polanyi) Sosyal Teoride Kullanılan Evrim Biçimleri (Nedensel Mekanizma) 1. Uyarlanmacı /Panglosscu Evrim (Gould ve Lewontin. 1979: 581-98; Lewontin. 1991: 145-46, Lewontin, 2007; Dawkins, 1977): (Neoklasik & Avusturyacı İktisat ) Doğal Seçilim, optimizasyon peşinde koşan bir eyleyen (agent) gibi davranır. Temel Kabuller: 1. Organizma, atomize “özellikler”den (traits) oluşur; her bir özellik doğal seçilim tarafından belirli işlevleri en iyi biçimde yerine getirmek üzere tasarlanmıştır. Bu özelliklerin herbirisi için ayrı bir çevresel koşullara uyarlanma öyküsü anlatılır. 2. Eğer organizmanın, birbiriyle rekabet içinde olan farklı unsur ya da özellikleri, işlevlerini yerine getirirken öteki unsur ya da özelliklerin işleyişini engelleyebiliyorsa, bütünün uyarlanmasını bozmayacak biçimde, farklı unsurlar arasındaki “uzlaşmaları” (trade off) dikkate almak gerekmektedir. Başka deyişle parçalar düzeyinde optimal olmayan durumlar olanaklıdır; ancak organizmalar bir bütün olarak, farklı talepler arasında ulaşılabilecek en iyi uzlaşmaları temsil etmektedir. “Dünyamız soyut bir anlamda iyi olmayabilir; ancak, bizim sahip olabileceğimiz en iyisidir. Her bir özellik kendi rolünü, tam da üzerine düşen biçimde oynar” (Gould and Lewontin1979: 151). 2. “Kesintili Denge” (Punctuated Equilibrium) (Eldredge and Gould, 972 ve1997; Lach 1999: 161). (Evrimsel İktisat a la Foster & Co.) Türlerin evrimi uzun ve istikrarlı dönemler içerisinde sürerken, ani değişmeler ve yeni türler ortaya çıkabilir (Fialho, Hasenclever and Alberto 2003: 311). İstikrar dönemleri boyunca türlerin sayısı çok artmaz, ancak bu denge birdenbire yeni türlerin oluşumu ile kesintiye uğratılır. Bu tür sıçramalar sırasında çok sayıda yeni tür ortaya çıkabilir. ALTERNATİF EVRİM ANLAYIŞLARI (VARLIK FELSEFESİ HİPOTEZİ) (Foster, 2000; Schumpeter , 2005 “UYARLANMACI”/ PANGLOSSCU EVRİM “KESİNTİLİ” EVRİM “Nedensel” niceliksel: Fonksiyonel, Doğrusal, tersinir (Reversible): Çok nedenden tek sonuca (Many-to-one-mapping) Çizgisel Gelişim/determinizm “Gelişme,” Yenilik” Uyarlanmacı, Doğrusal Olmayan, Tersinemez (Irreversible) Tek nedenden çok sonuca (One-to-many-mapping) Dallanma (Bifurcation) DENGE “Newtoncu”: Güçler arası denge Denge ve Dengesizlik (Disequilibrium) Termodinamik: Yapısal Değişme Yokluğu Kesintili Denge (Punctuated Equilibrium) Dengedışılık (Nonequilibrium); DÜZEN Kendiliğinden/İstikrarlı (Optimizasyona dayanan; kesintisiz) Oluşan (Emergent) İstikrarsız/Dağılan (Dissipative) Uyarlanmacı Doğal Seçilim: Belirli, deterministik ve etkin (niyetlenilmemiş) sonuçlar: Rasgele Mutasyon Oluşan, belirsiz ve öngörülmeyen /niyetlenilmemiş sonuçlar DEĞİŞME EVRİM SÜRECİ “Görünmez El” “Görünmez Ters El” / “Evrimci El” Yapının İkiliği (Duality of Structure) (Giddens 1984) Yapı(lar) Sistem(ler) Yapılaşma (Structuration) Kurallar ve kaynaklar ya da toplumsal sistemlerin özellikleri olarak düzenlenmiş dönüşüm ilişkileri kümeleri Yapanlar (actors) ya da topluluklar arasındaki düzenli toplumsal pratikler olarak düzenlenmiş yeniden üretilmiş ilişkiler Yapıların sürekliliğini ya da değişimini, dolayısıyla da toplumsal sistemlerin yeniden üretimini yöneten koşullar SONUÇ: “EVRİMSEL” SOSYAL TEORİNİN YÖNTEMBİLGİSEL İLKELERİ (Varlık Felsefesi Görüşü) 1. TARİHSELLİK: Evrim sürecinin kendi tarihi vardır. a. “Yolak Bağımlılık” (Path Dependence): “İnsanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar; ne ki istedikleri gibi değil. Kendi seçtikleri koşullar altında değil, doğrudan karşılaştıkları, verili olan ve geçmişten taşınan koşullar altında tarihi yaparlar.” (Marx 1963: 15) b. “Sürdeterminasyon” (Overdetermination): “Birbirine çarpıcı biçimde benzeyen ancak farklı tarihsel koşullar altında gerçekleşen olaylar tümüyle farklı sonuçlara yol açarlar “ (Marx and Engels, Selected Correspondences); 2. TELEOLOJİK OLMAYAN EVRİM / TARİH: “Kaderin herkes üzerine koyduğu bir “tarihsel-felsefi marche générale kuramı yoktur” (Marx and Engels); insan niyetliliği (intentionality) önemlidir. 3. YAPININ İKİLİĞİ: Toplumun yeniden üretiminde / dönüştürülmesinde insan etkinliği önemlidir; ancak “niyetlenilmemiş sonuçlar” da mümkündür. Bu sonuçların her zaman optimal olması gerekmez. 4. “OLANAKLARA DAYANAN İNSAN DOĞASI”: “Genel olarak insan doğası” ile “ her bir çağda değişen insan doğası” (Marx 1976: 759n); Aristotelesci insan doğası anlayışı insanların kendilerini gerçekleştirmelerini etik bir sorun olarak gördüğünden, evrimin etik boyutu her zaman sözkonusudur.