ANLATIM BOZUKLUĞU Anlatım bozukluğu Ygs anlatımlarında en

advertisement
ANLATIM BOZUKLUĞU
Anlatım bozukluğu Ygs anlatımlarında en son anlatılan konudur. Çünkü daha önceki birçok
konunun bilinmesini gerektirir. Örneğin tamlama yanlışlığından kaynaklanan anlatım
bozukluğu vardır dediğinde otomatik olarak tamlamayı öğrenmiş olmanız gerekir. O yüzden
bundan önceki hemen hemen tüm konuları özellikle dil bilgisini çok iyi bilmek gerekir. Bu
konudaki soruları daha iyi çözmek için tüm şıkların okunduktan sonra işaretleme yapılması
daha mantıklıdır. Çünkü anlatım bozukluğu denen şeyi günlük hayatta fazlasıyla yaptığımız
için soruyu hazırlayan da şıklara böyle cümle yazmış olabilir. Diyelim ki şıkları okumaya
başladınız A şıkkında anlatım bozukluğu var diye düşünüyorsunuz olabilir de ama diğer bir
şıkta daha bariz ve net görülen bir anlatım bozukluğu olabilir o yüzden tüm şıklar okunduktan
sonra işaretleme yapılması yararınıza olacaktır. Bir de şıklarda gördüğünüz cümleleri günlük
hayattaki gibi düşünmemek gerekir. Diyelim ki şıklardaki bir cümlede size göre anlatım
bozukluğu yok çünkü ben normalde de böyle kullanıyorum diye düşünüp bu cümlede anlatım
bozukluğu yoktur yargısına varmamak gerekir. Cümlenin kurallara göre değerlendirilmesi
gerekir. Günlük hayattaki kullanımına göre değil. Çünkü konuşma dilinde anlatım
bozukluklarına dikkat etmeden kullanırız. Bu konu biraz daha dikkat isteyen bir konudur
kuralları iyi bilmeyi gerektirir.
A-) ANLAMA DAYALI BOZUKLUKLAR
1-) Gereksiz sözcük Kullanımı
2-) Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı
3-) Yanlış Yerde Sözcük Kullanımı
4-) Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı
www.harunardic.net
1
5-) Sıralama ve Mantık Yanlışları
6-) Anlam Belirsizliği
7-) Karşılaştırma Yanlışlıkları
8-) Yardımcı Eylemle İlgili Yanlışlıklar
B-)YAPIYA DAYALI BOZUKLUKLAR
1-) Yüklemle İlgili Bozukluklar
2-) Ek Eylem Eksikliği
3-) Çatı Uyumsuzluğu
4-) Özne -Yüklem Uyumsuzluğu
5-) Özne Eksikliği
6-) Tümleç Eksikliği
7-) Tamlama Yanlışları
8-) Ek Yanlışlıkları
9-) Noktalama Yanlışlığı
10-) Bağlaçlarla İlgili Yanlışlıklar
11-) Fiilimsilerle İlgili Yanlışlıklar
www.harunardic.net
2
Şimdi bunları ayrıntılı olarak inceleyelim.
A-) ANLAMA DAYALI BOZUKLUKLAR
Eklerin, kelimelerin ve kelime gruplarının aralarında oluşturdukları anlam bağıntılarına
bağdaşıklık denir. Yani bağdaşıklık anlama dayalı anlatım bozuklukları demektir. Soru
olarak hangisinde bağdaşıklık ilkesine aykırılık vardır diye soru sorulabilir. Eğer bu şekil bir
soru tarzına rastlarsanız anlama dayalı bozukluklar aklınıza gelsin.
1-)Gereksiz Sözcük Kullanımı
Aynı anlama gelen kelime veya eklerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım
bozukluğudur. Bu gibi durumlarda aynı anlamı taşıyan kelimelerden biri çıkartılır. Aşağıda
koyu tonda yazan kelimeler anlatım bozukluğu sebebidir.
İki lider, üç saat süreyle görüştüler.
Hangi amaç ve gaye için çalışırsanız çalışın doğruluktan ayrılmayın
Okulun basketbol takımında, boyu en kısa oyuncu
Tolga mecburen karakola gitmek zorunda kalmış.
Ali ders çalışmaya tekrar, yeniden başladı.
Derneğe karşılıksız bağışta bulundular.
Kış gelmeden önce botlarımı almalıyım.
Müdürle görüşmeye seninle birlikte gitsek nasıl olur?
www.harunardic.net
3
2-) Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı
Anlam ya da yazım bakımından birbirine yakın olan kelimelerin, birbirlerinin yerine
kullanılmasından kaynaklanır. Aşağıda koyu tonda yazan kelimeler anlatım bozukluğu
oluşturmuştur. Doğru olan kelime de parantez içinde verilmiştir.
Çocukların birbiriyle uygunluk içinde olmaları annelerini çok sevindirdi.(uyum)
Ders kaydında kardeşinden, öğretim durumumu gösteren bir belge istemişler.(öğrenim)
Patronun verdiği para öyle küçümsenecek bir para değildi.(azımsanacak)
Acun Ilıcalı 29 Mayıs 1969 yılında Edirne’de dünyaya gelmiş.(tarihinde)
Çocuklarına bu kadar bağımlı bir anne görmedim.(bağlı)
Deterjan yüzüne elleri tahrip olmuştu.(tahriş)
Bazıları derste çok çekimserdi.(çekingendi)
Kahramanmaraş’ın kendine özgün yemekleri vardı.(özgü)
Bu muhteşem ödül Seda’ya, çok çalışmasına karsın verilmişti.(karşılık)
Öğretmen sınıfta ders anlatırken çektiğim resimleri bulamıyorum.(fotoğrafları)
Ayşe’nin saçları bayağı büyümüştü.(uzamıştı)
Fidanlar belediye tarafından ekildi.(dikildi)
Bu operasyonda ölme şansımız yüzde kaç?(riskimiz)
Protesto bütün televizyonlarda yayımlandı.(yayınlandı)
Not 1: Sonu sıfır ile biten rakamlar birden fazla yıl anlamına gelebilirken sıfır dışındakiler
yalnızca söylendiği yılı ifade eder.
www.harunardic.net
4
1960’lı yıllar Türkiye için çok zor geçti.(doğru)
1965’li yıllar Türkiye için çok zor geçti.(anlatım bozukluğu)
Not 2: Atasözleri ve deyimler, kalıplaşmış sözler olduğu için eş anlamlılarıyla dahi
değiştirilmesi, atasözleri ve deyimlerin anlamına uygun olmayan cümlelerde kullanılması ve
ayrıca deyimin anlamı ile birlikte yer alması gereksiz sözcük kullanımı olacağı için anlatım
bozukluğu oluşturur.
Müjdeli haberi alınca etekleri tutuştu.(etekleri zil çaldı )
Ak koyun ak bacağından, siyah koyun siyah bacağından asılır.( atasözünün orijinali kara
sözcüğüdür.)
Arkadaşını gözüm ısırıyor; daha önce bir yerde görmüş gibiyim.(deyim açıklamasıyla
verilmiştir.)
3-) Yanlış Yerde Sözcük Kullanımı (söz dizimi yanlışlığı)
Cümlede,
bir
sözcüğün
gerektiği
yerde
kullanamamasından
kaynaklanan
anlatım
bozukluğudur. Böyle durumda iki farklı anlam çıkabilmektedir. Bu anlatım bozukluğuna
aşağıda örnekler ve doğru şekilleri parantez içinde verilmiştir. Aşağıda koyu tonda yazan
kelimeler o şekli ile yazılınca önündeki altı çizili sözcükleri etkilemektedir.
Cumhurbaşkanı birkaç gün içinde yapımı tamamlanan alışveriş merkezini hizmete açacak.
birkaç içinde sözcüğü bu hali ile alışveriş merkezinin birkaç gün içinde yapıldığını
anlatmaktadır ya da bu anlam cümleden çıkmaktadır. Halbuki birkaç gün içinde olacak şey
alışveriş merkezinin açılışıdır. (Cumhurbaşkanı yapımı tamamlanan alışveriş merkezini birkaç
gün içinde hizmete açacak.)
Öğretmene kısaca bildiklerini anlattı.( Öğretmene bildiklerini kısaca anlattı.)
www.harunardic.net
5
Alınan karar, polisin daha çok ölmesine yol açtı.( Alınan karar, daha çok polisin ölmesine yol
açtı)
Her Ankara’ya gelişimde hüzünlenirim.(Ankara’ya her gelişimde hüzünlenirim.)
Kalktığımda ilk aklıma sen geliyorsun.(Kalktığımda aklıma ilk sen geliyorsun.)
Eve girdiğimde ilk gözüme çarpan senin kitabındı.(Eve girdiğimde gözüme ilk çarpan senin
kitabındı.)
Bugün çok canı sıkılıyordu( Bugün canı çok sıkılıyordu.)
ABD Başkanı, bir iki gün içinde petrol üreten ülkeleri ziyaret edecek.(ABD Başkanı, petrol
üreten ülkeleri bir iki gün içinde ziyaret edecek.)
Ebru, çok güneşte kaldığından hastalanmış.( Ebru, güneşte çok kaldığından hastalanmış.)
4-) Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı
Anlam bakımından birbiriyle ters düşen sözcüklerin aynı cümlede kullanılmasından
kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır. Özellikle kesinlik ve ihtimal bildiren cümlelerde olur.
Şüphesiz bu sözleriniz onu üzmüş olabilir.
Mutlaka bu konudan soru çıkabilir.
Şüphesiz bu sözleri herkes duymuş olmalı.
5-) Sıralama ve Mantık Yanlışları
Cümlede dile getirilen durum veya olayların önem sırasına göre söylenmemesinden ya da
mantık bakımından tutarsızlıktan kaynaklanan anlatım bozukluğudur. Aşağıda bu anlatım
bozuklukları ve doğru kullanımları verilmiştir.
www.harunardic.net
6
Ailesinden değil bir gün, bir ay bile ayrı kalamazdı. (Ailesinden değil bir ay, bir gün bile ayrı
kalamazdı.)
Kurallara uymazsan okuldan atılabilirsin hatta disiplin cezası bile alabilirsin.( Kurallara
uymazsan disiplin cezası alabilirsin hatta okuldan bile atılabilirsin.)
Kavgadan sonra yürümeyi bırakın koşamıyor bile.( Kavgadan sonra bırakın koşmayı
yürüyemiyor bile.)
Bırakın gömlek almayı, takım elbise bile alamaz.( Bırakın takım elbise almayı gömlek bile
alamaz.)
Bu feci kazada ölebilirdin; hatta sakatlanabilirdi.(Bu feci kazada sakatlanabilirdin hatta
ölebilirdin.)
6-) Anlam Belirsizliği
Tamlayanı ikinci tekil (senin) veya üçüncü tekil (onun) kişi zamiri olan isim tamlamalarda
tamlayan düştüğünde; tamlananın ikinci tekil kişiye mi, yoksa üçüncü tekil kişiye mi ait
olduğunun anlaşılmamasından ya da bir cümlenin yapısından dolayı iki anlama gelecek
şekilde, oluşturulmasından kaynaklanır. Bu anlam kargaşasının önüne geçmek için senin ya
da onun sözcüğünün cümlede kullanılması gerekir. Aşağıdaki cümlelerin başına onun ya da
senin sözcüğünün getirilmemesi anlatım bozukluğu oluşturmuştur. Dikkat edilirse her iki
sözcük de cümleye uymaktadır.
Okuldan ayrılacağını duyunca herkes şok oldu.
Pasaportunu çaldılar mı?
www.harunardic.net
7
7-) Karşılaştırma Yanlışlıkları
Bu tür cümlelerde de çift anlamlılık olduğu için anlatım bozukluğudur. Aynı zamanda anlam
belirsizliği de söz konusudur ama sorularda karşılaştırma yanlışlığı diye çıkmaktadır.
Gülcan makarnayı Mine’den daha çok sever.
1. anlam: Gülcan hem makarnayı hem de Mine’yi sevmektedir ama bu sevgide makarnayı
daha fazla sevmektedir.)
2. anlam: Gülcan ve Mine makarnayı sevmektedir ama Gülcan’ın makarna sevgisi Mine’nin
makarna sevgisinden daha fazladır.)
Annem televizyonu babamdan çok sever.
1. anlam: annem hem televizyonu hem babamı sevmektedir ama televizyon sevgisi daha
fazladır.
2. anlam: annem ve babam televizyonu sevmektedir ama annemin televizyon sevgisi babamın
televizyon sevgisinden daha fazladır.
8-) Yardımcı Eylemle İlgili Yanlışlıklar
Yardımcı eylemin gereksiz kullanımı ya da eksik kullanımı anlatım bozukluğu oluşturur.
Umut ederim bizi hatırlar.(Umarım)
Kuşku etmekte haklıydı sanki.(kuşkulanmakta)
Hasta olduğu için derse gelemedi.(hastalandığı)
İş yerine başvuruda bulunan çok insan vardı.(başvuran)
www.harunardic.net
8
B-)YAPIYA DAYALI BOZUKLUKLAR
Eklerin, kelimelerin ve kelime gruplarının dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana
getirilmesine yani bunlarla cümle oluşturulmasına bağlaşıklık denir. Bağlaşıklık demek
yapıya dayalı anlatım bozuklukları demektir. Bağlaşıklık ilkesine aykırı kullanım vardır
dendiğinde yapıya dayalı anlatım bozuklukları akla gelmelidir.
1-) Yüklemle İlgili Bozukluklar
Ortak yükleme bağlanamayan birden çok cümlenin aynı yükleme bağlanmasıyla ortaya çıkan
anlatım bozukluğudur. Bu anlatım bozukluklarının örneği ve doğru kullanımı parantez içinde
verilmiştir. Parantez içinde yazanlar koyu tonda yazan kelimelerden sonra gelmelidir.
Ben babamı sen ustanı unutma.(unutmayayım)
İşin bütün cefasını ben, sefasını o sürüyor.(çekiyorum)
İster aşağı, ister yukarı çık fark etmez benim için.(in)
Siz hikayeden, ben romandan hoşlanıyorum.(hoşlanıyorsunuz)
Bugünkü nöbeti sen, yarınkini de Mert tutacak.(tutacaksın)
Ben tiyatroyu, Selda ise sinemayı seviyor.(seviyorum)
Bale ile az, opera ile ise hiç ilgilenmem.(ilgilenirim)
2-) Ek Eylem Eksikliği
Sıralı cümlelerde bazen birinci cümlede ek-fiil kullanılmaz. Bu durumda ikinci cümlenin ekfiili birinci cümlenin ek-fiiliyle ortak kullanılır ama bazen bu ek-fiiller birbiriyle uyuşmadığı
için anlatım bozukluğu oraya çıkar. Aşağıda bunların örnekleri ve doğru kullanımları
verilmiştir.
www.harunardic.net
9
İfadesi düzgün; ama mimikleri anlamlı değildi.(düzgündü)
Bahçedeki saksılar büyük; saksıların toprakları da az değildi.(büyüktü)
Aldığın ayakkabının rengi çok güzel; ama rengi hoş değildi.(güzeldi)
Mehtap çalışkan; ama hiç mutlu değildi.(çalışkandı)
3-) Çatı Uyumsuzluğu
Fiilimsilerin ve yüklemlerin çatı bakımından birbirine uymamasıdır. Birinin etken iken
diğerinin edilgen olması ya da tersi durumdur. Düzeltirken de cümleye daha uygun olan
hangisi ise o, diğerine benzetilir.
Tüm evraklar detaylı araştırılarak bir rapor düzenleyeceğiz.(düzenlenecek)
İşten çıktıktan sonra biraz yürüyüp öyle arabaya binildi.(yürünüp)
Ona çok kırgın olduğunu ve onu bir daha görmek istemediğini söylendi.(söyledi)
Ben çırakların ustalarla çalışılmasının uygun olacağını düşünüyorum.(çalışmasının)
4-) Özne -Yüklem Uyumsuzluğu
Üç grupta incelenir.
a-) Kişi Uyumu: Aşağıdaki semboller tekil kişileri temsil etmektedir. Yani I sembolü birinci
tekil kişiyi; II sembolü ikinci tekil kişiyi; III sembolü üçüncü tekil kişiyi temsil etmektedir.
Özne I, II, III. tekil kişi olursa yüklem birinci çoğul kişi olur.
Özne I, II. tekil kişi olursa yüklem birinci çoğul kişi olur.
Özne I ve III. tekil kişi olursa yüklem birinci çoğul kişi olur.
Özne II ve III. tekil kişi olursa yüklem ikinci çoğul kişi olur.
www.harunardic.net
10
Sen ve o, teneffüste kütüphaneye gelin.
Tuğçe, Sude ve ben ayrılmaz arkadaşlarız.
Tolga ve ben akşam gezeceğiz.
Ben ve annem hiç anlaşamayız.
Sen ve kardeşin birbirinize hiç benzemiyorsunuz.
b-) Tekillik – Çoğulluk Uyumu: Özne tekilse yüklem tekil olur. Özne insansa ve çoğulsa
yüklem hem tekil hem çoğul olabilir.
Ümit, zil çalınca teneffüse çıktı.
Öğrenciler zil çalınca teneffüse çıktı.(çıktılar)
Not 1: Özne insan dışında bir varlıksa, çoğul dahi olsa yüklem tekil olur. Ama insan dışındaki
varlığa insan özelliği kazandırılırsa yani kişileştirme sanatı yapılırsa öznenin çoğul olması
durumunda yüklem hem tekil hem çoğul olabilir. Yani bu durumun oluşması için öznenin
insan olması ya da insan özelliği kazandırılmış varlık olması önemli. Diğer durumlarda zaten
öznenin çoğul olması durumunda dahi yüklem tekil oluyor.
Kitaplar kayboldu.
Kitap kayboldu.
Bardaklar adeta birbiriyle şakalaşıyordu.(Şakalaşmak insan aittir)
Bardaklar adeta birbiriyle şakalaşıyorlardı.(Şakalaşmak insan aittir)
Not 2: Alay ve saygı bildiren cümlelerde özne tekil de olsa yüklem çoğul olabilir.
Beyefendi, henüz teşrif etmediler.(alay)
www.harunardic.net
11
Cumhurbaşkanımız, daha gelmediler.(saygı)
Not 3: Özne birinci tekil kişi olmasına karşın övünme, küçümseme, alçakgönüllülük anlamı
gösterme amacı ile ben yerine biz kullanabilir bu da anlatım bozukluğu değildir.
Biz ne sevdalar görmüş adamız.
Not 4: Özne belgisiz zamir ve belgisiz sıfat ise yüklem tekil olur.
Birçok öğrenci derste suspus oluyordu.
Bazıları ödevlerini yapmamıştı.
c-) Olumluluk – Olumsuzluk Uyumu
Hiçbiri, hiç kimse ve kimse sözcükleri özne olduğunda yüklem olumsuz olmalıdır.
Hepsi, herkes ve tümü gibi sözcükler özne olduğunda yüklem olumlu olmalıdır.
Hiçbiri dersi dinlemiyor.
Hiç kimse beni anlamıyor
Herkes çabuk soruları çözsün.
5-)Özne Eksikliği
Sıralı, bağlı ya da bileşik cümlelerde, farklı yüklemlerin aynı özneye bağlanmasından
kaynaklanan anlatım bozukluğudur. Aşağıda koyu tonda yazan kelimelerden sonra parantez
içinde yazan özneler geldiğinde anlatım bozukluğu giderilmiş olur.
Bu romanda hem yanlışlar vardı hem de sahne diline uygun değildi.(roman)
Nurten’in ateşi düşerse daha çabuk iyileşecekti.(Nurten)
Annesinin dişleri dökülmüş, bu yüzden konuşmakta zorlanıyormuş.(annesi)
www.harunardic.net
12
Kahve fincanı çatladığı için yerlere döküldü.(kahve)
Kitapçıktaki sorular incelendi ve öğrencilere dağıtıldı.(kitapçık)
6-) Tümleç Eksikliği
Nesne, dolaylı tümleç, edat tümleci ve zarf tümleci eksikliğidir. Aşağıda bunların örneği
verilmiştir cümlenin doğru şekli ise parantez içindeki kelimelerin koyu tonda yazan
kelimelerden sonra gelmesiyle olur.
Herkes bu uygulamanın topluma ne getireceğini ne götüreceğini düşünüyor.(toplumdan,
dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğudur.)
Çocuğa ne kadar soru sorarsanız o kadar bilgi alırsınız. (çocuktan → dolaylı tümleç
eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğudur.)
Cumartesi sizi bekliyorum, anlatacaklarım var. (size → dolaylı tümleç eksikliğinden
kaynaklanan anlatım bozukluğudur.)
İstanbul’a yerleşmiş, bir türlü kopamamıştı.(İstanbul’dan → dolaylı tümleç eksikliğinden
kaynaklanan anlatım bozukluğudur)
Büyüklere gereken saygıyı göstermeli, incitmemeliyiz.(onları → nesne eksikliğinden
kaynaklanan anlatım bozukluğudur)
Söylenenlere hemen inanıyor ve her yerde savunuyordu.(söylenenleri → nesne eksikliğinden
kaynaklanan anlatım bozukluğudur)
Seni her zaman anar, dilinden düşürmezdi.(hiçbir zaman → zarf tümleci eksikliğinden
kaynaklanan anlatım bozukluğudur)
www.harunardic.net
13
Bu zorluklara yıllarca nasıl katlandı, nasıl başa çıktı çözemedim(onlarla → edat tümleci
eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğudur)
Çocuklarını yanına çağırdı ve para verdi.(çocuklara → dolaylı tümleç eksikliğinden
kaynaklanan anlatım bozukluğudur)
7-) Tamlama Yanlışları
İsim ve sıfat tamlamalarının aynı tamlanana bağlanmasından kaynaklanan anlatım
bozukluğudur. Aşağıda koyu tonda yazan tamlamalar bu anlatım bozukluğuna örnektir. Doğru
kullanımları da parantez içinde verilmiştir.)
Evinde resmi ve iş mektuplarını saklıyordu.(resmi mektuplar ve iş mektuplarını)
(resmi mektuplar sıfat tamlaması;
iş mektupları isim tamlaması olup aynı tamlanana
bağlandığı için anlatım bozukluğu olmuştur.)
Batı Türkiye’ye teknik ve bilgi yardımında bulunulacak.(teknik yardımda ve bilgi
yardımında )
Siyasî ve ekonomi ilişkileri iki ülkenin olmazsa olmazlarıydı.(siyasi açıdan ve ekonomi
açısından)
Bu bölge, coğrafî ve iklim açısından diğer bölgelerden ayrılır.(coğrafi açıdan ve iklim
açısından)
Kar nedeniyle tüm özel ve devlet okulları tatil edildi.(özel okullar ve devlet okulları)
İstanbul’da dün çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi.(kültürel etkinlikler ve
sanat etkinlikleri)
www.harunardic.net
14
8-) Ek Yanlışlıkları
Eklerin yanlış ya da gereksiz kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır. Aşağıda
bu anlatım bozuklukları ve doğru kullanımı verilmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır(aşağıdakilerin)
Adı geçen şahıslar diğerleriyle aynı suçu işlemelerine rağmen hataları affedilmedi. (şahısların)
Hilal Hanım, okulumuzun kurucu ve müdürüdür.(kurucusu)
İnsanlar, başarılı olmak için eğitimi göz ardı etmemeleri gerekir.(insanların)
Birçok insanlar senin yaptığını yapmaz bile.(birçok insan)
Bisiklet sürmesini bile bilmiyor.(sürmeyi → yanlış yapılandırılmış sözcük diye de karşımıza
çıkar)
Resim yapmasını severim.(yapmayı → yanlış yapılandırılmış sözcük diye de karşımıza çıkar)
9-) Noktalama Yanlışlığı
Noktalama işaretleri, cümle içerisinde anlam karışıklığını önlemek, düşünceleri daha anlaşılır
bir hale getirmek için kullanılır. Noktalama işaretlerinin yanlış, eksik veya gereksiz kullanımı
anlatım bozukluğuna yol açar. Aşağıdaki virgüller kullanılmadığı takdirde anlam
değişmektedir.
Hırsız, çocuğu kovaladı.
Genç, adama seslendi.
www.harunardic.net
15
10-) Bağlaçlarla İlgili Yanlışlıklar
Cümleye uygun bağlacın kullanılmaması anlatım bozukluğu sebebidir.
Ders çalıştı ve bir türlü sınavı geçemedi.(ama)
Ne benim yanıma ne de onun yanına gitme.(git)
11-) Fiilimsilerle İlgili Yanlışlıklar
Cümlede kullanılması gereken fiilimsinin kullanılmaması anlatım bozukluğu sebebi olur.
Aşağıda koyu tonda yazan kelimeden sonra parantez içindeki kelimenin gelmesiyle anlatım
bozukluğu giderilmiş olur.
Bu suçlamaların gereksiz ve doğru olmadığı ifade edildi.(olduğu)
Dershanemize çalışkan ve üşengeç olmayan kişiler alınacaktır.(olan)
Birbiriyle karıştırılan sözcükler ve anlamları
Yanlış anlamda kelime kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu sorularında işe
yarayacak kelimeler ve anlamlarını içermektedir. Birbiriyle karıştırılabilen aşağıdaki
kelimelerin anlamlarının bilinmesinde fayda vardır.
Süre: Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman
Süreç: Olay ve hareketler dizisi
Ayrım: başkalık, fark
Ayrıntı: Bir bütünün parçası
Ayrıcalık: Başkalarından ayrı ve üstün tutulma, imtiyaz.
www.harunardic.net
16
Anlamak: kavramak
Algılamak: bilinç alanına almak
Azımsamak: Sayıca az bulmak
Küçümsemek: Hor görmek
Basım: Gazete, dergi gibi basılı eserleri basma işi
Basın: Gazete, dergi gibi basılı eserlerin tümü
Büyümek: Boyutların enine ve boyuna çoğalması
Uzamak: Boy olarak artmak, ilerlemek
Çekingen: Ürkek, sıkılgan
Çekimser: kararsız
Dikmek: bitkiyi toprakta dik olarak durdurmak
Ekmek: bitkiyi üretmek için toprağa yerleştirmek
Duyurmak: İlan etmek, duyulmasını sağlamak
Hatırlamak: Bilinen bir şeyi akla getirmek, anımsatmak
Etkin: aktif
Etken: neden
Etki: Bir kimse ya da nesnenin başka bir kişi ya da şey üzerindeki gücü, tesir
www.harunardic.net
17
İkilik: İkiye bölünmüş olma durumu
İkilem: İnsanın iki durum arasında kalması
İddia etmek: ileri sürmek
Savunmak: bir görüşü veya kimseyi doğru ya da haklı göstermek
Fiyat: bir malın para karşılığı değeri
Ücret: İş gücünün, hizmetin karşılığı olan para
Karşılık: Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı başka bir davranış, cevap
Karşın: Rağmen
Karşıt: zıt
Kapsamak: İçine almak, içermek
Kaplamak: Yayılarak her yanını örtmek
Neden olmak: Olumsuz durumlar bir şeyin olmasına zemin hazırlamak
Sağlamak: Olumlu durumlar için bir şeyin olmasına zemin hazırlamak
Olasılık: İhtimal
Olanak: İmkân, uygun koşul
www.harunardic.net
18
Özgün: Orijinal, başkalarından bir yönüyle farklı olan
Özel: Yalnız bir kişiye ait olan
Özgü: Bir şeye ait olan, yalnız onda bulunan, has
Özge: Başka
Öğrenim: Tahsil görmek
Öğretim: Bilgi verme, öğretme işi
Son: Olmuş bitmiş olan, nihayet
Sonuç: Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, sona erenden elde edilen veri
Şans: Talih
Risk: Zarara uğrama tehlikesi
Yayım: Kitap, gazete gibi okunacak şeylerin basılıp dağıtılması işi
Yayın: Yazılı ya da görsel araçlarla halka duyurulan şey
Tanıştırmak: Tanıtmak
Tanıştırmak: Birbirini tanımayanların eylemi
Görüntü: Zihinde beliren, yer edinen şey
Görünüş: Gözün ilk gördüğü veya zihnin doğruca algıladığı şey, manzara
www.harunardic.net
19
Görev: Bir kimsenin veya bir şeyin yaptığı iş veya kendisinden beklenen eylem.
Sorumluluk: Bir kimsenin üstüne aldığı, yapmak zorunda olduğu veya yaptığı bir iş için
gerektiğinde hesap verme durumu.
www.harunardic.net
20
Download