Kalp için bel çevresine dikkat

advertisement
BASIN BÜLTENİ
8 NİSAN 2015
Kadınlarda 88, erkeklerde 102 santimi geçiyorsa tehlike kapıda
KALP İÇİN BEL ÇEVRESİNE DİKKAT
Sağlıksız beslenmeden hareketsizliğe günümüzde yanlış yaşam tarzı, kalp ve damar hastalıklarına
davetiye çıkarıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İlke Sipahi,
“Bel çevresi kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçtiyse kalp hastalıkları için risk anlamına
geliyor” diyor. Prof. Dr. Sipahi, 5-12 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında, artık çok genç
yaşlarda da kapıyı çalabilen kalp hastalıklarına karşı çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kalbimiz vücudumuza 1 dakikada yaklaşık 5 buçuk litre kan pompalayan hayati öneme sahip
organımız. Oysa onun bakımı için pek çoğumuz yeterince özen göstermiyoruz. Günümüzde
sağlıksız beslenme alışkanlıklarından hareketsizliğe, sigaradan strese birçok faktör kalbimizi
yorup yıpratırken, bunun sonucu olarak kardiyovasküler hastalıklar artık yaşlıları olduğu kadar
gençleri de tehdit ediyor. Kalp ve damar hastalıklarından ölümler hem dünyada hem de
ülkemizde ilk sırada yer alırken, her 7 kişiden 1’i de kalp kriziyle karşı karşıya. Acıbadem
Maslak Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İlke Sipahi, toplumumuzda kalp
hastalıklarının erkeklere özgü bir hastalık gibi algılandığını, bu nedenle kadınların kalp
hastalıklarına karşı farkındalıklarının yeterince olmadığını belirtirken bunun ciddi bir yanılgı
olduğuna işaret ediyor. Zira pek çok kadın farkında değil ama kalp ve damar hastalıkları kadınları
da fazlasıyla tehdit ediyor. Hatta halk arasındaki yaygın izlenim kadınların en çok kanserden
(özellikle meme kanserinden) hayatını kaybettiği yönünde olsa da Prof. Dr. İlke Sipahi bunun
doğru olmadığını belirterek “Kadınlarda kalbe bağlı yaşam kaybı, tüm kanserlere bağlı ölümlerin
toplamından bile fazla” diyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, kadınlarda damar sertliğine bağlı
ilk bulguların aslında 30’lu yaşlarda çıkmaya başladığını, risk grubundaki kişilerde bunun kalp
krizine de yol açabildiğini ortaya koyuyor. 40’lı yaşlarla beraber hele bir de erken menopoz da
söz konusuysa, şişmanlık, diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği olan kadınlarda kalp
krizi ve kalp yetersizliği gibi hastalıkların riski çok daha fazla artmaya başlıyor. 50’li yaşlardan
sonra da bu hastalıklar daha da aşikar hale gelebiliyor.
Bel çevresi 88 cm’yi geçiyorsa dikkat!
Prof. Dr. İlke Sipahi, yaşın damar sertliği gelişiminde tek başına risk faktörü olmadığını belirterek
“Örneğin yaşam boyu kolesterol seviyeleri düşük olan, hiç sigara içmeyen, normal kilolu, düzenli
egzersiz yapan 80 yaşında bir kişinin kalbi tümüyle sağlıklı olabilirken, 40 yaşında olup obezitesi
olan, sigara içen, ailesinde kolesterol yüksekliği olan bir kişide ileri derecede damar tıkanıklığı
olabiliyor” diyor. Sigaranın hem kanser hem de kalp hastalıkları riskini dramatik olarak artırdığı
için kesinlikle bırakılması gerektiğini, düzenli egzersiz ve kilo vermenin de çok önemli olduğunu
1
vurgulayan Prof. Dr. Sipahi “Bel çevresi kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçtiyse kalp
hastalıkları için risk anlamına geliyor. Bu değerlere yaklaşılmışsa vücut alarm veriyor demektir.
Derhal gıda tüketimi genel olarak azaltılmalı, hareket arttırılmalı, düzenli egzersiz yapılmalıdır”
diyor.
Erken teşhis hayat kurtarıyor
20 yaşından itibaren kadın-erkek herkesin kolesterol seviyelerini kapsamlı ölçtürmesi, açlık
kolesterol seviyelerine baktırması şart! Bunun en önemli tetkiklerin başında geldiğini belirten
Prof. Dr. Sipahi “Çünkü artık kolesterol seviyelerini güvenle düşürebilecek ve kalp krizini önemli
ölçüde engelleyebilecek ilaçlarımız var. Ancak kimi hastalarımız “kolesterol kalp hastalığından
korur” gibi hiçbir şekilde bilimsel olmayan çeşitli açıklamalara inanarak bu ilaçları kesebiliyorlar.
Gün geçmiyor ki kolesterol ilacını kesip kalp krizi ile bir hasta hastanemize gelmesin!” diyor. Açlık
kan şekeri ölçümünün ise özellikle obezite ya da ailede şeker hastalığı olanlar açısından önem
taşıdığını belirten Prof. Dr. Sipahi, diyabet hastalığının tespitinin de kalp krizlerini engellemede
kritik rol oynadığını söylüyor. Bunlara ek olarak bir hekim tarafından yapılacak muayene, çeşitli
kalp hastalıklarının ortaya çıkarılmasını sağlayabilirken Prof. Dr. Sipahi “Bazı yüksek riskli
hastalarda da efor testi, koroner kalsiyum skorlaması veya ekokardiyografi gibi yöntemlerle gizli
kalp hastalıklarını tespit edebiliriz. 50’li yaşlardan itibaren bu tetkiklerin de gerekliliğinin her
hasta için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Tabi tansiyon ölçümünü de unutmamak lazım.
Yüksek tansiyon sadece kalp krizi ve kalp yetmezliği riskini arttırmıyor aynı zamanda inme riskini
çok belirgin olarak yükseltiyor” diyor.
Basın İletişimi İçin:
Funda ÇATAR / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 29 60 / 0533 256 03 04 / [email protected]
Aslı TEKÖZ KAHRAMAN / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 501 11 45 / [email protected]
Duygu YILMAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 773 67 11 / [email protected]
Sezen MUTLU / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 96 93 / 0539 584 86 54 / [email protected]
2
Download