birinci kitAp.indd

advertisement
BİLDİRİ KİTABI I
YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE SES VE YAZI ÖĞRETİMİ VE İŞLEVİ
FOR FOREIGNERS IN THE TEACHING OF TURKISH AUDIO AND
TEXT TEACHING, THE FUNCTION
Mehmet KAHRAMAN1
ÖZET ABSTRACT
Günümüzde dilbilim ve onun alt dallarından biri olan uygulamalı dilbilimin en güncel
konuları dil öğretimi, ikinci dil öğretimi alanları ile bireyin dil edinim süreci, dil kullanımı ve
dilin işlevi olarak sayılabilir. Yine bireyin ses eğitim ve öğretimi, bu seslerin yazıya
aktarılması önemli uğraşı alanı olarak dikkat çekmektedir. Yazı yazma becerisi harf
yazımından başlayıp hece, kelime ve cümleye oradan da paragrafa ve metinlere doğru
genişleyerek devam eden bir süreç ve uzun soluklu bir iştir. İkinci dil öğretiminde yazı eğitim
ve öğretiminin yeterince ve uygun koşullarda etkin biçimde yapılması halinde, dil öğretiminin
diğer beceri alanlarının gelişimini olumlu yönde etkilediği bilinmektedir. Kimi dilbilimciler yazı
öğretimini, bir dilin bütün gramerini öğrenmek olarak ifade etmiştir. Dil öğretiminin temel
beceri alanlarından biri olan yazı öğretiminin işlevi, dört temel beceri olarak ifade edilen
okuma, yazma, anlama, anlatma becerileri üzerinde ayrıntılı olarak durmak gerekiyor.
Biz bu çalışmamızda çocuğun ses eğitim ve öğretiminden başlayıp edinilen seslerin
anlamlı birlikler halinde yazıya geçirilmesi faaliyetlerinin ikinci dil öğretiminde/yabancılara
Türkçe öğretiminde nasıl ve hangi süreçlerden geçerek tamamlandığını araştıracağız.
Anahtar Kelimeler:Öğrenici, öğretici, dil öğretimi, ses-yazı eğitim ve öğretimi,
Today, its sub-branches of linguistics and applied linguistics which is one of the most
current issues in language teaching, language acquisition, second lan-guage teaching areas,
and an individual process, as a function of language use and language considered. Again,
sound education and training of the individual, as an area of significant thing transferred to
transcribe these sounds are noteworthy. Letter writing skills be-gan writing the syllables,
words and sentences in the paragraph and the text there is an ongoing process, and
expanding to a long-term task. Second language teaching writing education and training to
adequately and effectively in appropriate circumstances, a positi-ve impact on the
57
I
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
development of language teaching is known to other skill areas. Some linguists teaching of
writing, learn the grammar of a language as a whole has stated. Which is one of the basic
skills of language teaching education writing function, expressed as the four basic skills of
reading, writing, comprehension, description in detail on the skills you need to stand.
In this study we start from education and training of the child's voice sounds into
meaningful units ins-criptions second language teaching activities / proces-ses through the
completion of which will investigate how and teaching Turkish to foreigners.
Key Words: instructive, Learner, language teac-hing, writing and education and
training
1Dr., Tuzla Üniversitesi Felsefe Fakültesi, Türk dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi,
[email protected]
2
BİLDİRİ KİTABI I
GİRİŞ
Yabancılara
Türkçe
öğretimi
konusunda
ülkemizde
edinilmiş
büyük
bir
tecrübe
mevcuttur. Bu edinilen tecrübe divan-ı Lügat-it Türk'ten Lügat-i Fransavî'ye kadar farklı
dönemlerin farklı dil öğretim biçimlerini ihtiva etmektedir(Bayraktar, 2002).Günümüzde bu
alanda yapılan çalışmalar, İstanbul ve Ankara üniversitesi (TÖ-MER) Türkçe öğretim
merkezleri başta olmak üzere diğer üniversitelerin dil öğretim merkezlerinin katılımıyla etki
alanını genişletmiştir. Bugün özel ve devlet kuruluşlarının da katkılarıyla kurulmuş yurt içi ve
yurt dışında çok sayıda Türkçe öğretim merkezleri mevcuttur.
20. yüzyılda Bloomfield (1933), Sapir (1921) gibi dil bilimcilerin çalışmalarının etkisiyle
batı ülkelerinde planlı programlı yabancı dil öğretim çabaları görülmektedir. Başta Fransa,
İngiltere ve Amerika olmak üzere dünyanın ileri gelen ülkeleri kendi dillerini başka milletlere
öğretmek amacıyla çalışmalar yürütmüşlerdir.Ülkemizde dilimizin başka milletlere öğretimi
konusunda 1950'li yıllarda sınırlı birkaç çalışma dışında pek göze çarpan faaliyet yoktur.
Ancak 1980'li yıllardan sonra ülkemizdeki siyasi, iktisadi ve sosyal değişime paralel olarak
çalışmalar hız kazanmaya başlamıştır(Göçer ve Moğol, 2011: 797-810).
Araştırmamızın başlığını ''Yabancılara Türkçe Öğretiminde Ses ve Yazı Öğretimi ve
İşlevi'' koyduk. Çünkü ikinci dil öğretimi, alfabe öğretimiyle başlar ve bu ses öğretimi
etkinliği karşılığı olarak ifade edilebilir. Bu yönden ikinci dil öğretimi, anadili eğitimi ve
öğretimi etkinliği ile edinilmiş ses ve yazı tecrübesi üzerine inşa edilen bir etkinlik olarak
görülmesi daha uygun olacaktır.
SES E Ğ İT İM VE Ö Ğ RET İM İ
Bir dili öğrenmenin ilk şartı öncelikle o dilin seslerini ve ses yapısını iyi tanıyıp
kavramaktan geçer. Ses-bilimi, sesbirimi(fonem-phonem) adı verilen ve anlam ayırıcı
özelliği bulunan dil içindeki seslerin işlevlerini, görevlerini inceleyen dilbilim koludur (Kıran,
A.E., Kıran, Z., 2010 ).Ses eğitim ve öğretiminin pek çok bileşeni mevcuttur. Uygulamalı
dilbilimin konusu olan yabancı dil öğretimi, ikinci dil öğretimi/Yabancılara Türkçe Öğretimi
konusunda dilbilimin teorik konuları olan sesbilim, görevsel sesbilim, işitiş, söyleyiş ve
görevsel ses bilgisi, ses aygıtı, bir ses ayırıcı simge olarak harf,alfabe bu bileşenlerden
birkaçıdır (Huber, 2008:113-136 ). Dilin felsefesi ve milletlerin alfabe tercihleri gibi teorik
konulara ikinci dil öğretiminde doğrudan veya dolaylı da olsa yer verilmemelidir. Ama bu
konuları bir YTÖ öğreticisi bilirse, dersi daha etkili sunmasına yardımcı olabilir. Yabancılara
3
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
Türkçe öğretiminde ses ve yazı öğretimi konusu ilk bakışta iki ayrı konu gibi gözükse de
aslında ses öğretimi ile yazı öğretimi arasında sıkı bir ilişki vardır.Seslerin doğru öğretilmesi
ile harf olarak yazıya geçirilmesi, birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçası gibidir. Bu
açıdan baktığımızda ses eğitim ve öğretimi süreçleri tamamlandığında sesin doğru telaffuzu
aynı zamanda sesin doğru algılanması ve yazıya doğru geçirilmesi mümkün kılabilir.
Dünyada sesleri yazıya geçirmede ortak bir yol bulma çabası olarak görülebilecek
çabalar vardır. 1886'da IPA(International Phonatic Association) tarafından her dilde bulunan
sesler için geçerli olacak alfabe hazırlanmıştır. Yine benzer bir çalışma SAMPA(Speech
Assesment Methods Phonetic Alphabet) tarafından bilgisayara uyumlu hale getirilmiş bir
alfabe
çalışması
yapılmıştır.
Her
iki
alfabede
bir
sesi
uzatmak
için
'a'
'için
a:'
kullanılmaktadır. İkinci dil öğretiminde bu işaretleme sisteminden faydalanabiliriz (Aksan:
1997: 63-67). Efendioğlu ve İşcan (2010: 121-143), yazdıkları makalelerinde yukarda bahsi
geçen alfabede uzun harfleri göstermek için önerilen (e:/ a:) işaretiyle Türk-çenin uzun
ünlülerini
göstererek, dilimizin ne kadar ahenkli
ve melodik olduğunu göstermeye
çalışmışlardır. İkinci dil öğretiminde bu alfabelerde uzun sesler için önerilen ( a:/ e:) işareti
yardımıyla uzun seslerin ses değerlerini yabancılara kolayca öğretebiliriz.
Çocuklarda dil oluşumu ses oluşumuyla başlar ve belli süreçler ister. Çocuk içine
doğduğu kültürün dilini, fizyolojik ve bedensel olgunlaşmasına bağlı olarak belli bir zaman
içinde edinir. Edinilen bu dil doğal olarak çevre dilidir. Bu çevresel dil okulda işlenerek
geliştirilip düzenlenir ve kültür dili haline gelir. (Alperen, 2001:9).
4
BİLDİRİ KİTABI I
İkinci dil öğretiminde / Yabancılara Türkçe öğretiminde anadili oluşumuna bağlı olarak
Alperen'in ifade ettiği çevresel dil ve kültür dili oluşumu aşamaları birlikte gerçekleşiyor. Bu
süreçte,dil oluşum safhaları geçilirken ses ve yazı öğretimi belirleyici rol üsleniyor.
Çocuklar doğuştan sayısız ses çıkrama yetisiyle dünyaya gelir(Yapıcı, 2004: 1-17).
Çocuklarda Ses oluşumu, anne karnında başlar ve doğuştan itibaren ses eğitimi de başlamış
olur. Ancak çocuk içinde doğduğu kültürün dilini öğrendikçe bu yeti de sınırlanmış olur.
Bireyin ses edimi, ses oluşumu, ses eğitimi ve ses öğretimi gibi süreçlerden geçerek
şekillenir. Ses eğitim ve öğretimi doğal süreç ve planlı süreç olmak üzere iki aşamada
gerçekleştirilirken (Uslu, 2005: 34-43) eğitimciler, plansız ve hazırlıksız aklına geldiği gibi
ders işlememeli; hedefleri önceden belirlenmiş istendik davranış türlerine göre öğretim
aşamalarına ve süreçlerine riayet etmeli; öğretim amaçlarında belirtilen davranışlar değişik
öğrenme biçimlerine yer verilmelidir. (Özyürek, 1983: 347-366).
Bir anlam ayırıcı birim olan seslerin öğretimi, anadil öğretimi sırasında çok geniş
kapsamlı biçimde ele alınıp öğretildiği için yabancı dil öğretimi bu öğrenilmiş olan ses
dağarcığı/ ses birikimi üzerine inşa edilir (Yılmaz, vd, 2005:150-152). Biraz dikkat edilirse
öğrenciler ana dillerinde var olan sesleri çok kısa sürede öğrendikleri görülür. Anadil
öğrenimi sırasında karşılaşılmayan seslerin çok zor öğrenildiği, öğretmeni ve öğrenciyi uzun
süre uğraştırdığı dikkatlerden kaçmaz. Mesela: Türkçedeki â, ince a, ç, ğ, ı, ö, gibi seslerin
zor öğretildiği, öğretmenin bu sesleri öğretirken daha dikkatli olması ve daha uzun süre
ayırması gerektiği bilinir.
Türk dilinde kullanılan alfabenin okunduğu gibi yazılan yazıldığı gibi okunan sesçil
(fonetik) özellik taşıması sebebiyle sesleri öğretmenin çok kolay olduğunu düşünülür. Oysa
Yabancılara Türkçe öğretmeye başlayan herkes ilk günden itibaren sesçil alfabe konusunun
pek de öyle olmadığı, özellikle Arapça ve Farsçadan dilimize geçen kelimeler ile batı
dillerinden geçen kelimelerin ses değerlerinin öğretimi konusunda hayli sorunlar olduğunu
hemen fark eder. Alfabe verilirken inceltmeme düzeltme işareti, genel söyleyişiyle şapka
işaretinin kullanıldığı kelimelerin örnekleme yöntemiyle verilmesi uygun olmaz mı?Mesela:
uzun â, ile kısa yazılıp uzun okunan adem/ âdem, veya kanaat, kıraat ve cemaat gibi
kelimelerin söylenişinde ortaya çıkan e ile a sesi arasında uzun söylenen seslerin
öğretilmesine nasıl yer vermeliyiz? Oğlum / olum (ğ) yumuşak genin çıkarılması için
kendinden
önceki
sesli
harfin
uzatılarak
çıkarıldığının
muhakkak
gösterilmesi
gibi..,Yabancılara Türkçe Öğretimi, nesneleri ve kavramları tanıma ve tanıtma ile başlar.
Yani bu çalışma bir nevi kelime öğretimi olup kelime öğretimi ile birlikte telaffuz öğretimi de
yapılması gerektiriyor.
Her zaman YTÖ öğreticileri dil öğretimine alfabenin öğretimiyle başlar. Alfabe öğretimi
aynı zamanda ölçünlü dilin ses değerleri ile yazı öğretimi faaliyeti olarak değerlendirilebilir.
Bu bağlamda ses değerlerinin öğretimi, doğru telaffuz eğitiminin de başlangıcı, ilk
basamağıdır. Ses öğretimi etkinliği, genel dil öğretimi etkinlikleri içinde her zaman yer
5
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
verilen, hatta tekrarlanan bir konu olarak değerlendirilebilir. Ancak diğer etkinlikler okuma,
yazma, dinleme,anlama, anlatma(sözlü ve yazılı anlatım) karşılıklı konuşma(Kahraman, vd.
2004: 17) uygulamaları içerisinde de ses öğretim etkinliği devam ettirilir.
22 yıldır Yabancılara Türkçe dersi veren biri olarak ses ve yazı öğretimi konusunu
incelemeye karar verdiğimde, önce kendi derslerimde sesleri ve yazı öğretimini nasıl
gerçekleştirdiğimi düşündüm. Sonra Yabancılara Türkçe Öğretim kitaplarına bir kez daha göz
attım. Bu kitaplar, Yabancılar için Türkçe I-II (Se-büktekin, 1969), öğreniyoruz (Hengirmen
ve Koç, 1983: 5-6), alfabeyi büyük ve küçük harf olarak verir ve harflerin sesletimi
öğretmene bırakılmıştır.
Selt Publishing yayını Türkçeye Doğru (Vural, 1997), Yine Dilset Yayınları(Tuncay, vd.
2007:12) arasında çıkan bütün Yabancılara Türkçe Öğretim kitaplarında tanışmadan sora
alfabe verilir. Alfabe tamamlayıcı bilgiler başlığı altında: Türkçede 29 harf vardır,
cümlesinden sonra tablo halinde büyük, küçük, ünlü ve ünsüz harfler verilmiştir. Büyük
harfler: A, B, C, Ç, D, E, F,G, Ğ, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, Ş, T, U, Ü, V, Y, Z.
Küçük harfler: a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h, ı, i, j, k, l, m, n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ğ, v, y, z.
Burada harflerin okunuşu, yani harflerin sesletimi görsel ve işitsel
6
BİLDİRİ KİTABI I
araçlarla desteklenmiş olmakla beraber tamamen hocaya bırakılmıştır. Diğer taraftan bu
kitaplarda 'dilbilgisi' başlığı altında dilin yapısal özellikleri anlatılmakta ve örneklenmektedir.
Bu manada bu kitaplar bir dilbilgisi öğretimi planlamasını ürünü olarak tasarlandığının da
işaretidir. Dilset yayınlarından Günüş,Adım Adım Türkçe gibi eserlerin hepsinde alfabenin
büyük ve küçük harflerin yazımı verilirken görsel malzemeler, resimlerin altlarına isimleri
yazılarak verilir. Ama harflerin sesletimi tamamen öğretmene bırakılmıştır.
Mesela: Yeni Hitit Yabancılara Türkçe ders kitabında (kurt, vd. 2012:6)Aa, Bb, Cc, Çç,
Dd, Ee, Ff, Gg,
Hh, Iı, İi, Jj, Kk, Ll, Mm, Nn, Oo, Öö, Pp, Rr, Ss, Şş, Tt, Uu, Üü,Vv, Yy, Zz büyük ve küçük
harfleri birlikte verip diğer kitaplardan farklı olarak a, be, ce, .e, de, fe, ge, yumuşak/ ge,
he, ı, i, je, ke, le, me, ne, o, ö, pe, re, se, şe, te, u, ü, ve, ye, ze harflerin okunuşuna yer
vermiştir. Burada hece okunuşu, ya da sesletimine geçilip hece yapıları ve örnekleri ile
dilimizin bürünsel özellikleri içinde yer alan vurgu, ton, ezgi, ulama vb, verilebilir.
Yabancılara Türkçe Öğretimi Kılavuzu Temel Seviye (Arslan, 2010: 23-25) alfabe büyük,
küçük harf ile harflerin sesletimi, örnek kelimeler ile verilmiştir. Bir de diğer kitaplardan
farklı olarak Rus alfabesi küçük, büyük harfler ve sesletimi de verilip alfabe farklılıklarına
Rusça üzerinden değinilmiştir. Ama burada da hece eğitimi, hece bilgisi vesaire yer almaz.
Yabancılar İçin Türkçe Dilbilgisi (Koç, 1994:1-78) kitabında ses eğitim ve öğretimine
önem verildiği söylenebilir. Ama bu kitap adı üstünde dilbilgisi kitabı ve bizim geleneksel
dilbilgisi kitaplarının konuyu işleme biçimine görsel malzeme ve resimler eklenerek zenginleştirdiği ifade edilebilir. Yine de ses bahsine bu kadar çok yer ayırması konuya verdiği
önemi göstermesi bakımından önemlidir. Makalelerden Türkçenin Yabancı Dil Olarak
Öğretiminde Bir Sorun Olarak Ünsüz Yumuşaması(Polat, 2002:7-15), sonseste sert
ünsüzlerin yumuşaması bahsi ayrıntılı olarak ele alınmış ve örnekler üzerinden farklılaşma ve
kuralsızlıklara da dikkat çekilmiştir. YTÖ öğreticisinin bu bilgilerden ne kadarını YTÖ dersinde
kullanabileceğine işaret edilmemiştir.
Sonra bütün kitaplarda ünlü ve ünsüzler tablo halinde verilmiştir. Burada alfabeden
sonra ünlüler verilip sonra sesli harfler sessiz harflerle birleşerek heceyi oluşturduğu
gösterilmelidir.Ve sonra da harflerin okunuşu bahsi tahtaya yazılarak tekrarlanabilir.
Mevcut ders kitaplarında hece öğretimi üzerinde fazla durulmadığı, hatta hiç yer
verilmediği görülür. Bazı kitaplarda ki-tap-la-rı-mız, yol-cu, dil-bil-gi-si vb bir iki kelime
üstünde gösterilen hece boğumlanmaları verilip geçilir. Oysa Türkçede bulunan hece tiplerin
farklı uygulama ve örnekleriyle öğrencilere gösterilebilir. Fakat konuyu dağıtmadan ve fazla
ayrıntılara dalmadan, işlevsel kullanış esaslı vermek gerekir. V- o,
a; VK- el, il;KV- bu, şu; VKK-üst, ast; KVK-dil, diş; KVKK- kırk, kast vb.
Burada bir tecrübemi paylaşmak isterim,2002-2003 öğretim yılında meslek taşlarım Aziz
Kılınç ve Musa Şenol beylerle birlikte Türkçe Öğretimi kitabını yazdığımız sırada edindiğimiz
7
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
tecrübenden hareketle yabancı öğrencilere hece öğretimini 1980'lere kadar kullanılan Tüme
varın- parçadan bütüne yöntemini uyguladım. Hece kalıplarının tamamını,
Ba-be, bı,-bi, bo-bu,bö-bü /Ab-eb, ıb-ib, ob-öb, ub-üb
Ca-ce, cı-ci, co-cu, cö-cü / Ac-ec, ıc-ic,oc-uc, öc-üc, vb. şeklinde tahtaya yazdım ve
öğrencilere tekrarlattım. Telaffuzda en çok sorun yaşadığımız Arap öğrencilerimiz de dâhil
bütün öğrenciler geçmiş yıllara göre daha iyi telaffuzlarıyla dikkat çekmişlerdi. Burada dikkat
çekilmek istenen alfabeden sonra hece öğretimine geçip bu konu üzerinde biraz durulduktan
sonra diğer konulara geçilmesidir.
Yabancı dil öğretiminde üzerinde durulması gereken bir diğer önemli konu da dilin
bürünsel ses bilgisi (özellikleri) içinde gösterebileceğimiz uzunluk, vurgu, ton, durak ve
ezgi konularıdır(Huber, 2008:126128). Bu hem ses öğretiminin hem de yazı öğretimini
ilgilendiren bir konudur. Çünkü yazı, okuma, konuşma ve dinleme yoluyla elde edilen
bilginin alfabe yardımıyla yazıya geçirilme işidir. Dinleme yoluyla ulaşan bilginin anlamsal
okumasını yapmak, kişinin kulağına ulaşan seslerin insan beyninde bulunan (bilgi işleme
merkezinde) algı merkezinde(Yalçın; 2002) bir işlemden geçirilmesinden sonra anlam
kazandığı, sözlü ya da yazılı ifadeye dönüştürüldüğü görülür. Algı merke
8
BİLDİRİ KİTABI I
zinde anlamsal okumanın doğru olması için bireyin ses, harf, sesbirim, ses olayları ve
bürünsel ses bilgisi eğitimi ve öğretimini almış olmak gerekir. Yabancılara dil olarak Türkçe
öğretiminde bu bir öğretim faaliyeti olarak gerçekleşmelidir. Aksi halde yeni öğrenilen dil
iletişim görevini yerine getiremez.
Burada kendi sınıf tecrübemize dayanarak devam edersek, ses öğretiminin bir parçası
olarak ünlü uyumu verilir. Ama bizim bildiğimiz klasik dilbilgisi öğretiminde olduğu gibi
''Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde ünlü kalınsa ondan sora gelen bütün ünlüler
kalın olur; inceyse sesince olur
bir tanıma
diye devam eden
yer verilmemelidir. Doğrudan
kalınlık incelik uyumu
örnekler üstünden
verilmelidir.
a-ı-dan sonra a, ıör. kaldı
e-i-den onra e,i ör. eldiven
o-u-dan sonra o,u,ör. okulumuz
ö-ü-den sonra ö-üör. Önlük, öksüz, biçiminde verilir.
•İlerleyen derslerde düzlük yuvarlaklık uyumu verilir.
• ismin hal ekleri verilirken de/da; te/ta biçimi gösterilip ünsüz uyumu verilir:
Kitap-ta, kaş-ta, saç-ta, beş-te, paket-te, sözlük-te vb
Bu örneklerden sonra ''F,s,t, k,ç,ş,h,p'' ünsüleriyle biten kelimelerden sonra hal eki de/date/ta biçiminde getirilir.
•İyelik ekleri verilirken, kaynaştırma sesleri verilir. Ama bunu yaparken Kapı-m Kapı-n Kapıs-ı
buradaki kaynaştırma sesi gösterilir diğer kaynaştırma sesleri de yeri geldikçe verilir.
Hepsi birden verilmemelidir
Kelime sonlarında yer alan 'p, ç,k, t' seslerinin değişini gösterilmelidir.
Kitap ... kit-a-b-ı
Ağaç .... ağ-a-c-ı
Sözlük sözlü-ğ-ü
Git ..... Gi-d-iyoruzvb.
Ancak
bunu
yaparken
sadece
örneklerden
hareket
edilmelidir.
Teorik
bilgi
verilmemelidir.
•Şimdiki zaman çekimi verilirken olumsuzluk eki
—ma/me'nin mı ve mi'ye dönüşmesi gösterilmelidir.
Gel-me-yorum gel-mi-yorum
Gel-me-yorsu gel-mi-yorsun
Oku-mayorum.. .oku-muyorum
Oku-mayorsun.. .oku-mu-yorsun
Bu yapılırken öğrencilere önce gelmeyor, sonra da gelmiyor okuyup hangisi güzel diye
sorulabilir. Burada ses bilgisi aktarılmamalıdır.
9
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
•İle bağlacının ekleşmiş hali olan —la/le ve yla/yle verilirken ses düşmesi olayında i
sesinin düştüğünü söyleyip göstermeliyiz.
•Tren-le,
•at-la gitti.
• Ayrıca burada sesli harfle biten kelimelerde ile bağlacı birleşirken i sesi düşüp araya bir
kaynaştırma sesi y türediğini göstermeliyiz.
Araba-yla (gitti.)
Sopa-yla (dövdü)
Buraya kadar verilen ses öğretimi unsurları işlevsel bir yapı olarak anlatılmıştır. Hiçbir
yerde tanıma yer verilmemiştir. Burada esas olan yabancı dil olarak Türkçe öğrenenler
tanımları değil, işlevleriyle yapıları tanıyıp iletişimde kullanmayı öğrenmelidir. Ancak bir
dilbilgisi öğretimi planlanıyorsa, Yabancılara Türkçe öğretimi hem yapı hem de tanımlar
birlikte verilip öğrencilerin tanımları ezberlemesi ve yapıları tanıyıp öğrenmesi beklenir.
Ancak bu konuda fikir birliği yoktur.
Sonuç olarak ''Yabancılara Türkçe Öğretimi'' için hazırlanmış ders kitaplarında ses
öğretimi
konusu
A1
seviyelerinde
işlevsel
bir
yöntemle
aşağıdaki
biçimde
sıraya
konulmuştur.
* alfabe,
* hece öğretimi,
* ünlü uyumu,
* ünsüz uyumu,
* yumuşak genin öğretilmesi,
* kelime sonlarındaki sert ünsüzlerin yumuşaması,
* kaynaştırma (ı/i) ile y,ş,n sesleri vb. Bu sıralamaya
baktığımızda seslerin öğretilmesi ile ses olayları başlığı ile verilen konuların metin-konubağlam üçgeni içinde verildiği görülür. Fakat bu dilbilimin veya dilbilgisinin bir konusu
olarak değil, tamamen dil öğretiminin gereği olarak oluşan ilişkilendirme ve
10
BİLDİRİ KİTABI I
işlev bağlamında oluşmuş bir sıralama olmalıdır.
YA Z I E Ğ İT İM VE Ö ĞR ET İM İ
Genel olarak yazı bilgisi araştırmaları, kullanılmakta olan geçerli yazım kurallarına ve
tarihsel metinlerin çözümlenmesine veya dilbilimsel bilgi işlemleri dâhil, işleyen sistemdeki
yazı düzeneğinin geliştirilmesine ve değiştirilmesine hizmet eder. Yazı bilgisinin araştırma
konusu doğal dil olgusudur. Bu dil olguları, seslerin yazıya geçirilmesi ve bir dildeki imlânın
gelişmesi ve kesinleştirilmesine yönelik bir çalışma olup ses birimlerinin anlam ayırıcı işlevi
ve ses birilerinin dilin seslerle ve yapılarla olan ilişkisini ve belli bir yazı sisteminin birimlerini
inceler(Kıran, A. E. Kıran, Z. 2010).
Yazı meselesinde ilköğretim okulları için hazırlanan ilk okuma-yazma kitapları ile Türkçe
Öğretimi kitaplarında konu çok geniş biçimde ele alınıp ayrıntılar üzerinde durulduğu
görülür. Ancak ikinci dil öğretiminde sadece yazma becerisi üzerinde yoğunlaşıp yazma
becerisinin türleri ve aşamaları üzerinde durulur. Dil bilimci Huber (2008:120-125)'e göre,
Ğ'nin ses değerinin olmaması gibi alfabe sorunları; öndamak, art damak a'sının bulunduğu
heceye göre değişmesi gibi yazı dizgesi sorunu; gel:cem gibi söyleyişlerin yazıya
geçirilmemesi gibi konuşmadaki bütün seslerin yazıya geçirilememe sorunu; sâhip- sahip;
âmâ-ama ayrımını gösterip göstermeme gibi şapkalı harflerin yazımı sorunuüzerinde
durulması gereken noktalardır. Her dil belli bir alfabeyi esas alarak anlamlı birimlerin
oluşması için kelime ve cümlelerin yazıda belirtilmesini kurallara bağlayıp virgül, nokta,
büyük- küçük harf yazımı, bitişik ayrı yazımı kurallarını koyar. Bütün bunları ikinci dil
öğreticisi dikkate almalıdır.
Biz burada yazı etkinliğini yazı öğretimi ve yazma öğretimi diye iki terim üzerinden
anlamaya ve anlatma çalışacağız. Yazı etkinliği kişilerin duyduğu sesleri yazıya geçirme
işiyle başlar.Yazı öğretiminde önce harf, hece, kelime ve de cümle yazımı verilmelidir. Bu faaliyet deneyimsel kazanım gerektirir.Yazma öğretimi kelime ve cümle ile başlar ve
paragraflarla genişleyerek devam ettirilir. Bu çalışma soyut düşünme ve zihinsel bir
yapılandırma gerektirir. Yazma etkinliği öğrencilerin öğrendiklerini duyduklarını, bildiklerini,
gördüklerini zihinde yapılandırarak yazıya aktarma, metin
kurma işidir(Demirel, 2004:110?).
Dil olgusu, seslerden, seslerin belli bir düzen içerisinde bir araya gelmesiyle oluşan hece
ve kelimelerden, kelimelerin belli kurallar içinde bir araya gelmesiyle oluşan cümlelerden
meydana gelir (Demir ve Yılmaz, 2003: 15). Yabancı öğrenciler için paragraf ve metin
11
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
yazma işi, en çetrefilli işlerden biridir. Bu çalışmada cümleler arasında dil-düşünce bağıntısı
kurmak
ve
anlamlı
birlikler
oluşturmak,
bir
bütünlük
sağlamak
gerekir.Cümle
ve
cümlelerden sorası, paragraf ve metin kurmayı öğretmek uzun ve meşakkatli bir uğraştır.
Emek, çalışma, özen, devamlılık ve denetim isteyen bu iş, öğretmenin öğrenme ve öğretme
tecrübesine bağ-lıdır.Öğreticilerin böyle bir tecrübeyi çıkarım yoluyla elde etmesi çok zor ve
çok uzun zaman ister(Coşkun, 2011: 61). Bu manada YTÖ Öğretmenlerinin hem ders bilgisi
hem de meslekî gelişmelerine dair yapıcı ve yapılandırıcı yeni bir çalışma yürütülmesi
gerekir. Yabancılara Türkçe öğretiminde bu gün için böyle bir çalışmadan söz etmek
mümkün değildir. Buna en güzel örnek ders kitapları ile öğretmen kitaplarının hemen hemen
aynı olması gösterilebilir. Bugün Yabancı Dil olarak Türkçe Öğretimi kitaplarında yazı öğretimi, yazma öğretimi ve yazım (imlâ) öğretimi aşaması planlanmış durumda değildir. Buradan
hareketle
YTÖ
dersinin
her
aşaması
imlâ
öğretimi
olarak
düşünülmesi
gerektiği
anlaşılmaktadır.
Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi içinde yazı öğretimi harf yazımı, hece yazımı, cümle
yazımı ve imlâ ve noktalama işaretlerini yazımı biçiminde farklı aşamalarda gerçekleşir
(Tiryaki, 2011: 38-39). İkinci dil öğretimi, anadil öğretimi konularından ilk oku-ma-yazma
öğretimi tecrübesi üzerine inşa edildiği görülür. Örneğin Türk alfabesini öğrenirken Latin
harfleri kullanan ülkelerden gelen öğrenciler pek zorluk çekmedikleri halde Arap, Çinli ve
Koreli öğrencilerin Türk alfabesini öğrenirken hem yazım hem de sesletim açısında çok
zorlandıkları görülür. Ancak Türk alfabesinde bulunan uzun ve ince a, a-â ile ç, ğ, ı, ö sesleri
12
BİLDİRİ KİTABI I
nin yazımı öğretimi oldukça zor ve zaman almaktadır. Eğer bu sesleri öğrenci iyi
öğrenmemişse yazıda ya hiç kullanmamakta veya uzun a yerine normal a, ç yerine c; ğ ve ö
sesleri yerine o kullanır. Yine ı sesini hiç kullanmadıkları görülür(Okatan, 2012: 79-112). Bu
harflerin önce harf olarak sonra hece ve kelime içinde yazımı üzerinde tek tek durulmalıdır.
Arap alfabesi kullanan ülkelerden gelen öğrenciler, Türkçedeki p sesini b: pırıl pırıl- bırıl
bırıl, kıpır kıpır- kıbır kıbır, şıpır şıpır- şıbır şıbır vb. ö sesini de her zaman o : Ömer- Omer —
Omar, ömür- omü-omur, öptü- obtu-obtü olarak yazma eğilimindedir. Bu öğrencilerin
olduğu sınıflarda bol örnek ve çok tekrar ile bu zorluk aşılabilir. Ama bu konuda acele
dilmemeli ve öğrencilere baskı yapılmamalıdır.
Ses
ve
yazı
eğitim
ve
öğretiminin
işlevi
ve
işlevselliği
konusunda
genel
bir
değerlendirme yapacak olursak, ikinci dil öğretiminde sesin yazıya dönüşmesi için sesin
alfabe denen sembollerle yazıya aktarılması, sesletim öğretimi,hece öğretimi, ses olayları
öğretimi,bürünsel ses bilgisi öğretimi yapılmalıdır. Yine yazı öğretimi içinde harflerin yazımı,
imlâ ve noktalama öğretimi yapılmalıdır. Böylece ses ve yazı öğretiminin işlevi bir bütünün
iki parçası olarak dilin tam ve doğru olarak eksiksiz kullanımıyla ortaya çıkmış olur.
SONUÇ
• Ses bilgisi ile ses öğretiminin bütün bileşenlerini, yazı bilgisi ile de yazı öğretiminin bütün
bileşenleri ifade edilmiştir. Ses ve yazı öğretiminin bütün bileşenlerinin öğretim aşamaları
ve süreçleri ses ve yazı eğitimin sürekliğine işaret eder.
• Yabancılara Türkçe Öğretimi, alfabe öğretimiyle başlar. Bu aynı zaman bir nevi kelime
öğretimi olup kelime öğretimi ile birlikte ses ve telaffuz öğretimi de yapılmasını gerekir.
• Ses öğretimi planlanırken yapısal işlev görenler 'ses olayları' , anlamsal işlev görenler
'bürünsel ses bilgisi' konuları şeklinde bir sınıflama yapılıp konular A1 ve A2; B1 ve B2
seviyelerine göre günlük dil kullanımı ve işlevsellik temelinde yerleştirilmelidir.
• Alfabe verilirken inceltme düzeltme işareti, genel söy-leyişiyle şapka işareti kullanılan
kelimelerin örnekleme yöntemiyle verilmesi gerekir. Mesela: uzun â, ile kısa yazılıp uzun
okunan adem / âdem, alem-âlem, akıl-âkil Çift ünlülerin okunuşunda çift ses yerine çıkan
uzun a: kanaat(kanât), kıraat(kırât)gibi kelimelerin söylenişinde ortaya çıkan e ile a sesi
arasında uzun söylenen seslerin öğretilmesine yer verilmelidir.
• Hece öğretimine daha geniş zaman ayrılmalıdır. Hece öğretimi yapılırken dilbilgisi konusu
olarak verilen '' ses olayları''nın öğrenci seviyelerine uygun biçimde verilmelidir. Burada
istenirse bürünsel ses bilgisi konuları hece öğretimi içinde, kelime öğretimi çalışması
olarak verilebilir. Bu konuda iyi bir ön hazırlık yapılması, somut kelimeler öğretilmeli,
13
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
soyut kelimelerden kaçınılmalı, öğretilen kelimeler öğrencinin günlük kullandığı kelimler
olmalıdır.
• Bürünsel ses bilgisi konusu olan vurgu, ton, durak, ezgi ve ulamaya yer verilmelidir. Bu
konuların bir kısmı kaynaklarda B1 ve B2 seviyelerinde verildiği görülür.
• Bir anlam ayırıcı olmayan ğ'nin alfabe verilirken bir ses olarak öğretilmeyip hece öğretimi
sırasında bir ses olayı olarak gösterilmesi uygun olacaktır.Ders pratiğinde (ğ)yumuşak
genin kendinden önceki sesli harfin uzatılarak çıkarıldığının gösterilmesi oğlum / olum
gibi.. ,
• Türk alfabesinde söylenişi zor â, ğ, ı, ö (arap öğr. İçin p) sesleri öğretimine özel önem
verilmeli ve tekrar tekrar üzerinden geçilmelidir.
• Yazı öğretimi, harf, imlâ ve noktalama işaretlerinin yazımı ve de güzel yazı şeklinde bir
bütün olarak ele alınıp öğretilmelidir. Bunlar YTÖ'de birlikte kazandırılacak alışkanlık ya da
diğer ifadeyle davranış biçimi olarak verilmelidir.Yazma öğretimi, seslerin harflere
dönüşüp anlamlı (kelime ve cümle) söz birliklerinin oluşturmasıyla ortaya çıkan ve yazma
becerisiyle şekillenen bir faaliyettir. Denetimli/güdümlü yazma, serbest yazma, tekrar
yazma, aynen yazma gibi alt başlıkları vardır. Burada yazma konusuna değinilmemiştir.
14
BİLDİRİ KİTABI I
KAYNAKÇA
Aksan, D. (1997) Her Yönüyle Dil, Ana çizgileriyle Dilbilim: Gö-revsel Sesbilim II, Ankara,
TDK Yayınları.
Alperen, N. (1989) Türkçe Öğretim Rehberi. Ankara: Millî Eğitim Bakanlığı yayını.
Arslan, M. (2010) Yabancılara Türkçe Öğretim Kılavuzu — Temel Seviye, Sarajevo: IBU
Publications.
Başkan, Ö.( 2003) Dilbilim Lengüistik Metodu, İstanbul, Multi-lingual Yayınları.
Bayraktar, N. (2003) Yabancılara Türkçe Öğretiminin Tarihsel Gelişimi. Dil Dergisi, 119, 5871ss.
Can, K. (1983) Yabancılar için Türkçe-İngilizce Açıklamalı Türkçe Dersleri, Ankara: ODTÜ
yayınları.
Çoşkun, E. (2011) Yazma eğtiminde aşamalı gelişim, (Ed.:Murat Özbay), Yazma Eğtimi,
Ankara, Pegem Akademi yayıncılık, 45-83 ss.
Demir, N., Yılmaz, E. (2003) Sesbilim ve Sesbilgisi, Türk Dili El Kitabı, Genişletilmiş 5. Bakı,
Ankara, Grafiker yayınları.
Göçer, A. Moğul, S. (2011) Türkçenin Yabancı Dil olarak Öğretimi ile İlgili Çalışmalara Genel
Bakış, Turkish Studies- Volu-me 6/3 Summer, 797-810 ss.
Demirel, Ö. (2004) Yabancı dil Öğretimi, Akara, MEB yayınları.
Efendiolu, S. İşcan, A. (2010) Türkçe Dilbilgisi Öğretiminde Ses OlaylarınınSıflandırılması,
Erzurum, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi (TAED) 43. 121-143 ss.
Hengirmen ve Koç, 1983) Türkçe Öğreniyoruz, Ankara, Engin yayınevi.
Huber, E. (2008)Dilbilimine Giriş, İstanbul, Multiligual yayınları.
Kahraman, M. Kılıç, A. Şenol, M. (2004) Türkçe Öğretimi, Ankara, Anadolu yayıncılık.
Kıran, A.E., Kıran, Z.(2010) Dilbilime Giriş, 3. Baskı, Ankara. Seçkin yayınları.
Koç, N. (1994) yabancılar İçin Dilbilgisi, İstanbul, İnkılap Kita-bevi.
Kurt, T. vd. (2012)Yeni Hitit Yabancılar için Türkçe, Ankara, Ankara Üniversitesi yayınları.
Okatan, İ. (2012) Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesinde Okuyan Yabancı Uyruklu
Öğrencilerin Türkçe Öğrenme Sorunları, Polis Bilimleri Dergisi, cilt: 14(4). 79-112 ss.
Özyürek, M. (1983)A.Ü. Eğitim Bilimleri Dergisi. Sayı:2/2. 347366 ss.
15
ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KONGRESİ
Sebüktekin, H, (2006)Turkish For Foreigners: Yabancılar İçin Türkçe 1, 2, İstanbul, Boğaziçi
yayınları.
Sebüktekin, H.(1969)Yabancılar için Türkçe I-II, İstanbul, Bağa-ziçi yayınları.
Tiryaki, E.N. (2013) Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Yazma Eğiti, Ana Dil Eğitimi
Dergisi, 1(1), 38-44 ss.
Uslu, Z. (2005) Edimbilim ve Yabancı Dil Etkinlikleri, Ankara Üniversitesi Dil Dergisi, Sayı:
127, yıl: 2005. 34-43 ss.
Vural, G. (1997) Türkçeye Doğru 1, 2, 3,İstanbul, Selt publishing.
Yalçın, A. (2002) Türkçe Öğretim Yöntemleri, Ankara, Akçağ yayınları.
Yapıcı, Ş. (2004) Çocukta Dil Gelişimi, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 1/1, 1-17 ss.
İnternet erişim adresi:www.Insan-Bilimleri.com, erişim tarihi: 21.04.2013.
16
Download