Otizm nedir?

advertisement
OTİZM VE OTİSTİK BOZUKLUĞU OLAN
ÇOCUKLAR
Şeyda Demir
Otizm nedir?
Otizm, bireylerin
sosyal etkileşim,
iletişim ve davranışlarını
olumsuz yönde etkileyen
yaygın gelişimsel bir
bozukluktur
İlk kez 1943’te
Amerikalı psikiyatrist Leo
Kanner tarafından
tanımlanan otizm,
günümüzde hala gizemini
korumaktadır.
1
Yapılan birçok
araştırma ve çalışma
otistik çocukların
özelliklerinin
tanınmasını
kolaylaştırsa da,
nedenleri, tedavi ve
eğitim yöntemleri
hakkındaki tartışmalar
sürmektedir
2
TANI
Amerikan Psikiyatri
Derneği’nin geliştirdiği
DSM-IV’te (Mental
Bozuklukların Tanımsal
ve Sayısal Kitabı) otsitk
çocukların özellikleri
belirlenmiştir.
A. En az ikisi (1)’inci
maddeden ve birer tanesi (2)
ve (3)’üncü maddelerden
olmak üzere (1), (2) ve
(3)’üncü maddelerden toplam
altı (ya da daha fazla)
maddenin bulunması
3
1. Aşağıdakilerden en az ikisinin
varlığı ile kendini gösteren
toplumsal etkileşimde nitel
bozulma:
a.Toplumsal etkileşimi sağlamak
için yapılan el kol hareketleri,
alınan vücut konumu, takınılan
yüz ifadesi, göz göze gelme gibi
sözel olmayan bir çok davranışta
belirgin bir bozulmanın olması.
b.Yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine
uygun ilişkiler geliştirememe,
c.Diğer insanlarla eğlenme,
ilgilerini ya da başarılarını
kendiliğinden paylaşma arayışı
içinde olmama ( örn. İlgilendiği
nesneleri göstermeme, getirmeme
ya da belirtmeme)
4
d. Toplumsal ya da duygusal
karşılıklar vermeme
2. Aşağıdakilerden en az birinin
varlığı ile kendini gösteren
iletişimde nitel bozulma:
a. Konuşulan dilin gelişiminde
gecikme olması ya da hiç
gelişmemiş olması (el, kol ya
da yüz hareketleri gibi diğer
iletişim yollarıyla bunun yerini
tutma girişimi eşlik
etmemektedir.)
b. Konuşması yeterli olan
kişilerde, başkalarıyla
söyleşiyi başlatma ya da
sürdürmede belirgin bir
bozukluğun olması.
c. Basmakalıp ya da yineleyici
ya da özel bir dil kullanma,
5
d. Gelişim düzeyine uygun çeşitli,
imgesel ya da toplumsal
taklitlere dayalı oyunları
kendiliğinden oynamama.
3. Aşağıdakilerden en az birinin
varlığı ile kendini gösteren
davranış, ilgi ve etkinliklerde
sınırlı, basmakalıp ve yineleyici
örüntülerin olması:
a. İlgilenme düzeyi ya da
üzerinde odaklanma açısından
olağandışı, bir ya da birden
fazla basmakalıp ve sınırlı bir
örüntüsü çerçevesinde
kapanıp kalma.
b. Özgül, işlevsel olmayan,
alışageldiği üzere yapılan
gündelik işlere ya da törensel
davranış biçimlerine hiç
esneklik göstermeksizin sıkı
6
sıkıya uyma,
YGB grubunda yer alan
Basmakalıp ve yineleyici motor
bozuklukların birbiriyle benzer
mannerizmler (örn. Parmak
özellikleri olması nedeniyle, tanı
şıklatma, el çırpma ya da
koyma aşamasında herhangi bir
burma ya da karmaşık tüm
kategoride yer alan çocuk otistik
vücut hareketleri)
olarak tanımlanabilmektedir.
d. Eşyaların parçalarıyla sürekli
Bu durumda öğretmenler,
uğraşıp durma.
otizm tanısı alan ancak aslında
B. Aşağıdaki alanlardan en az
diğer bir gruba ait olan, bu nedenle
birinde, 3 yaşından önce
gelişimi ve kullanılacak öğretim
gecikmelerin ya da olağandışı
stratejileri farklılaşan çocuklarla
bir işlevselliğin olması:
karşılaşabilmektedirler.
1. Toplumsal etkileşim,
Bu grupta, en fazla bilinen
2. Toplumsal iletişimde kullanılan
YGB olan otizmin dışında, Rett
dil ya da
Sendromu, Asperger Sendromu
3. Sembolik ya da imgesel oyun.
otizm ve PDD-NOS (başka türlü
C. Bu bozukluk Rett Bozukluğu ya
adlandırılamayan yaygın gelişimsel
da Çocukluk Dizintegratif
bozukluk) ve çocukluk dizintegratif
Bozukluğu ile daha iyi
bozuklukları yer almaktadır (Kirk ve
açıklanamaz.
diğ., 2002; Gallagher ve
7
8
Anastasiow, 2000).
c.
Her 10.000 kişiden %’inde
görüldüğü kabul
edilmektedir.
Tıbbi ölçütler yerine
eğitimsel ölçütler temel
alındığında (otizmle ilgili
diğer bozukluklar da temel
alındığında) her 10.000
bireyden 20’sinin otizm ve
ilgili bozukluklardan
etkilendiği söylenebilir
(Peeters, 1995)
9
SINIFLANDIRMA
Sevin ve arkadaşları otistik
çocukları 4 gruba ayırmışlardır.
Atipik otizm: otistik
özellikleri en az olan ve
ortalama olarak en üst düzey
zekaya sahip çocuklardır
Hafif derecede otizm: orta
düzeyde zihinsel becerileri ve
işlevsel dil becerileri olan
gruptur ve bu gruptaki
çocuklarda sosyal problemler
ile çevrelerinde aynılığı koruma
isteği vardır. Günlük rutinlerde,
eşyalarda değişiklik yapılmasını
istemezler
10
SINIFLANDIRMA (devam)
Orta derecede otizm:
sallanma ve el çırpma gibi
yinelenen hareketler, sosyal
tepkilerde sınırlılık, sınırlı
konuşma becerileri ve orta
derecede zihinsel engel.
Ağır derecede otizm: içe
kapanık, iletişim becerileri
olmayan ve ağır derecede
zihinsel engele sahip çocuklar
da bu grup içinde yer
almaktadır.
Otistik savant (dahi): tüm
otistik bireylerin %5’ini
oluştururlar (Deutsch-Smith,
11
1998)
OTİZMİN
NEDENLERİ
1960’lı yıllara kada:
çocukların anne babalarının
özellikleri ile çocuk yetiştirme
stillerini temel alan psikanalitik
yaklaşım ile açıklanmaya
çalışılmıştır.
 Soğuk çocuklarıyla yakınlık
kuramayan, yüksek eğitim
düzeyindeki anne babaların
çocuklrarında otizmin daha fazla
görüldüğü, bebeklik
dönemindeki psikolojik bir
travma ya da çocukların yanlış
yetiştirilmesi ve ev ortamındaki
duygusal problemlerin otizmi
ortaya çıkardığı kabul edilmiştir.
12
OTİZMİN NEDENLERİ
(devam)
Otistik bir çocuğun tek yumurta
ikizinde otizm görülme olasılığı
Bettelheim’in“buzdolabı
%50’dir.
anne” kavramı
Beyin ve beyin sapı: beynin
Otistik özellikler sevgisiz ve
frontal lobunda görülen
tehdit edici ortamlarda
farklılıklar yinelenen davranışlar;
yetiştirilmeye tepki olarak
dil, planlama, sosyal ipuçlarını
gelişmektedir
değerlendirme
Bu kuram pek çok araştırmayla
Beyincik ve beyin sapı küçük
incelenmiş ancak doğruluğu
Döllenmeden sonra 20-24. gün
kanıtlanamamıştır.
arasında gelişimde bazı genlerin
Günümüzde: beyin, beyin yanlış işlemesi (malfunctioning)
sapı, beyincikteki farklılıklar ile Hamilelik ve doğum  beyinde
genetik faktörlerin otizmle
ortaya çıkan incinmeler (bu
araştırmalar ilişkiseldir
ilişkisi araştırılmaya
çalışılmaktadır.
Genetik: Otistik kardeşi olan
çocukların %3-8’inde otistik
olma olasılığı bulunmaktadır.
13
(genel
populasyonun iki katı)
14
Her otistik çocuk için
otizme yol açan nedenler
halen bilinmemektedir, büyük
olasılıkla otizme yol açan tek
bir neden yoktur, birden fazla
neden vardır ve büyük
olasılıkla temel neden, algı ve
anlamayı olumsuz yönde
etkileyen beyindeki
anomaliler/farklılıklar ile
biyokimyasal
dengesizliklerdir (Schopler,
1980; Akt. Kirk ve diğ., 2002)
Otizmin nedeni organiktir
15
OTİSTİK BİREYLERİN
ÖZELLİKLERİ
Dil ve Konuşma Becerileri
Dil ve iletişim yetersizlikleri
Bu yetersizlikler hiç
konuşmamaktan yaşına uygun
sözcük dağarcığı olmasına
karşın dili işlevsel olarak
kullanamamaya kadar geniş bir
yelpaze içinde
değişebilmektedir (DatlowSmith, Belcher ve Juhrs, 1995).
Otistik çocukların yaklaşık
¼’ü hiç konuşmamakta işaret
ve mimiklerle bile iletişim
kurmamakta
%50’si ise farklı düzeylerde
sözel iletişim kurabilmektedir16
Dil ve Konuşma Becerileri
(devam)
Sözel becerileri olan
çocuklarda sıklıkla gözlenen bir
özellik ekolalidir.
Ekolali: Çocuğun
çevresindekilerden duyduğu
sözcükleri anında ya da daha
sonra tekrar etmesidir.
Ekolali engelli olmayan ve
zihinsel engelli çocuklarda dilin
öğrenildiği dönemlerde ortaya
çıkabilen bir özelliktir. Çocuk
büyüdükçe bu özellik
kaybolmakta ve başkalarının
söylediği cümlelerle ilişki
kurmak yerine çocuk daha
yaratıcı cümlelerle iletişim
17
kurmaktadır.
Otistik çocuklar ise bu dönemde
kalmakta ve yaratıcı cümleler
kurma aşamasına
geçememektedir (Peeters,
1995). Kullandıkları dil
ezberlenmiş cümle setlerinden
oluşmakta ve var olan dil
becerilerini yeni durum ve
ortamlara uyarlayamamaktalar
(Jordan, 1999).
Ekolaliyi çocuk iletişim
kurma amaçlı kullanmaktadır
Ekolalik ifadelerin anlamını
çözebilmek her zaman mümkün
olmamakta; grubun yaklaşık
%75’i açık ve net anlaşılabilir
ekolalik ifadeler kullanırken
%25’inin ifadeleri daha az
anlaşılmaktadır.
18
Ben, sen gibi şahıs
zamirlerini kullanmadaki
güçlükler (Cleeland ve Swartz,
1982; Sousa, 2001).
Ben yerine sen
demektedirler
Bu güçlüğün nedeni bireyin
kendi benliğini, ben kavramını
geliştirememesidir (psikolojik
yaklaşım) Ancak günümüzde
zihinsel esneklik yetersizliğinin
bu duruma neden olduğu
açıklanmaktadır.
Ses tonu: monoton ve
duygularını ifade etmeyen ses
tonu kullanımı (Jordan, 1999;
Sousa 2001, 2000).
Sözcüklerin mecaz
anlamlarını,
deyimleri, soyut
19
Sözcükleri ve dile dayalı
şakaları anlamadaki güçlükler
(Jordan 1999).
Dilin edimbilim alanında
zorluklar yaşamaktadırlar
Konuşma becerileri
olanların sadece kendi ilgi
alanlarına yönelik konuştukları
görülebilmektedir.
20
SOSYAL BECERİLER
Sosyal etkileşim için göz
kontağının az olması,
iletişimde yüz ifadeleri ve
jest ve mimikleri kullanmama
İlgilerini/başarılarını ya da
çeşitli etkinlikleri diğerleri ile
paylaşma isteğinin (ilgilendiği
nesneleri diğerlerine
göstermesi, getirme ya da
işaret etme isteği) olmaması
Ortak dikkatteki sınırlılık
(bireyin kendisi ve
karşısındakinin bir konu, olay
ya da kişi üzerinde ortak
dikkatlerinin olması)
Taklit becerilerindeki
21
sınırlılıklar
Oyun davranışları  hayali
oyun gelişmemektedir ve
genelde yalnız başlarına oyun
oynamayı tercih etmektedirler
BİLİŞSEL BECERİLER
Dikkat, bilgi işleme süreci ve
hafıza becerileri
Uyaranların tüm
özelliklerine dikkat etmede
güçlük olarak tanımlanan aşırı
seçicilik (overselectivity) tipik
bilişsel özelliklerindendir bu
durum öğrenmeyi de olumsuz
yönde etkilemektedir
22
Zihin kuramındaki
Bilgi işleme süreçlerinde
sınırlılıklar  aldıkları bilginin yetersizlikler  diğerlerinin
genellikle bir boyutuna dikkat duygu, düşünce, eğilim ve
isteklerini anlama becerisidir.
etme  anlamada sınırlılık
Çocukların kendi
Saklanan/biriktirilen bilgiyi
bir bütün olarak hatırlamakta  davranışlarını diğerlerinin
davranışlarına göre
bilgiyi farklı durum ve
değiştirebilmesini
ortamlarda kullanabileceği
uyarlayabilmesini sağlar
şekilde yeniden
Otistik çocuklar ise
düzenleyememektedir. 
kavram gelişimi ayrıca sosyal diğerlerinin duygu ve
ve iletişim becerilerini olumsuz düşüncelerini, onların yüz
ifadelerini ya da
etkiler
Ezberlemede sıkıntıları yok davranışlarını
anlayamamaktadır.
ancak belirgin bir ipucu
Sosyal körlük zihin
olmaksızın ezberlediklerini
körlüğü olarak
hatırlamaya ilişkin güçlükleri
isimlendirilebilmektedir
vardır
23
24
DAVRANIŞSAL ÖZELLİKLER
Yinelenen tekrarlanan
davranışlar
Duygusal olarak rahatlama
(etrafta çok fazla uyaran
olduğunda) veya kaygı
nedeniyle yapılıyor olabileceği
görüşleri ile yetersiz bilişsel
işlevlerden kaynaklandığını
belirten araştırmacılar da var
Görsel işitsel ya da
dokunmaya ilişkin duyusal
uyarılara sıklıkla olağandışı ya
da tutarsız tepkiler
Otistik çocukların %510’unda olağandışı yetenekler
gözlenebilmektedir
25
EĞİTİM
Gelişimi her alanda
desteklemek
İletişim ve sosyal beceri
öğretimine önem vermek
Doğal ortamlarda öğretim
yapmak
Yoğun eğitim (hafta 20-40
saat)
Lovaas “Küçük Otistik
Çocuklar Programı”
OÇİDEP Yeşim Güleç Aslan
Otistik Çocuklar için
Davranışsal Eğitim Programı
26
Kaynaştırma sınıfı
öğretmenlerinin bilmesi
EĞİTİM
gerekenler
Otistik çocuklar
LEAP “learning
öğrendiklerini başka ortamlara
experiences: an alternative
genelleştirmekte çok güçlük
program for preschoolers”
çekerler. Bu nedenle her
“okulöncesi çocuklar ve
öğretim ortamı çocuk için
ebeveynleri için alternatif
program/öğrenme deneyimleri) farklıdır
Diğer çocukların
PCDI Princeton Child
öğretilmeden öğrendikleri birçok
Development Institute
beceriyi kendiliklerinden
TOHUM Otizm Vakfı
Kaynaştırma ve akranlarla öğrenemeyebilirler. Birçok
becerinin doğrudan öğretilmesi
eğitim
gerekli olabilir.
Soyut ifadeleri, deneyimleri,
şakaları anlamda güçlükleri
vardır.
27
28
Grup etkinliklerine, oyunlara
katılmakta sınırlılıkları vardır,
katılmak istemeyebilir.
Yaramazlık, söz dinlememe
gibi görülen bazı
davranışlarının çocuk için
anlamı vardır. Bu davranışlar
çocuk için diğerleriyle iletişim
kurma ya da kendilerini ifade
etmenin tek yolu olabilir.
ÖĞRETMEN SINIFTA NELERE
DİKKAT ETMELİDİR
Sınıf programını ve günlük
etkinlikleri yapılandırın.
Çocukların, ne zaman, nerede,
ne yapacaklarını bilmesi
gereklidir. Günlük programınızı
otistik öğrenciniz için
29
resimleyin.
Günlük programda bir
değişiklik olursa bunu mutlaka
çocuğa önceden bildirin. Eğer
değişikliği bilmezse direnecek
ve tepki verecektir.
Açık ve net cümleler kurun.
“Gürültüden başım şişti” gibi
soyut anlamları olan ifadelerden
kaçının. Çocuk üst düzey dil
becerilerine sahip olsa bile bu
ifadeleri anlamakta
zorlanacaktır.
Derslerde olabildiğince
görsel materyal kullanın
30
Çocuğun endişelendiğini ya
da kaygılandığını gösteren
küçük ipuçlarını fark edin.
Böylece endişe ya da kaygı
veren ortamlarda değişiklikler
yaparak çocuğun bazı
tepkilerini ya da istenmedik
davranışlarını önleyebilirsiniz.
Sıraya girme, izin alma,
parmak kaldırma gibi sosyal
kuralları tek tek öğretin.
Bütün sınıfa yönerge
verdiğiniz zaman, yönergenizi
bir kez de onun adını
söyleyerek tekrarlayın
Bazı davranışların
(olumsuz, istenmedik, problem
davranışlar) size yönelik
31
olduğunu
düşünmeyin
Öğretim sırasında sınıf
ortamında az sayıda uyarıcı
bulunmasına dikkat edin.
Çocuğun ilgilerini ve
yeteneklerini keşfedin ve bu
yeteneklerini/var olan
becerilerini kullanması ve
geliştirmesi için cesaretlendirin
Teneffüslerde diğerlerinin
onunla alay etmelerini önleyin
Arkadaşlarının dikkatini
bireysel farklılıklar üzerine
çekerek onun özel
gereksinimlerini fark etmelerini
sağlayın.
Grup etkinliklerine
katılmasını sağlayın ancak bazı
etkinliklere katılmak istemiyorsa
32
katılmamasına izin verin
33
34
Download