Otozomal dominant kalıtım: (OD)

advertisement
Kalıtım Biçimleri
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
TIBBİ GENETİK
ANABİLİM DALI
Prof.Dr.İlhan Sezgin





Otozomla dominant
Otozomal resesif
X’e bağlı dominant
X’e bağlı resesif
X’e bağlı kodominant
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)

Tek mutant geni taşıyanlarda da etkinin görüldüğü kalıtım biçimidir.
Yapısal protein bozukluklarına yol açan gen mutasyonları genellikle
dominant tip kalıtım örneği gösterir. Bu tip kalıtımın özelliği,
bozukluğun anne ya da babadan çocuklara iki ya da daha fazla
kuşakta vertikal geçişidir. Dominant kalıtım biçimi gösteren
hastalıkların, hasta anne ya da babadan doğan çocuklarda olma
olasılığı %50’dir, bu olasılık kız ve erkek çocuklarda eşittir. Ancak aynı
dominant mutant geni taşıyanlarda anormal karakterin ortaya çıkışı
kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu durum ekspresyon farklılıklarına
bağlıdır. Bazen dominant geni taşıyan kişide hiç belirti olmayabilir, bu
durum ise penetrans yokluğu ile açıklanabilir. Ayrıca, OD geçişli
hastalıkların bir kısmı yeni mutasyonlar sonucunda olmaktadır. Bu
nedenle ebeveynleri normal, OD geçişli bir hastalığı olan bir çocukta
yeni bir mutasyon mu var yoksa ailede mevcut mutant genin
ekspresyonu mu yok araştırılmalıdır.
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)

Mendelyen hastalıkların yarısından
fazlasını oluştururlar ve sıklıkları en
fazla olan gruptur. Tipik bir OD
kalıtımında ; etkilenmiş kişi, etkilenmiş
bir anne ya da babadan doğar. Hastalık
genellikle kuşak atlamaz. Erkekten
erkeğe geçiş özelliği nedeniyle, X’e
bağlı dominant kalıtımdan ayrılır.
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Otozomal Dominant Hastalıklar
Familial
hypercholesterolemia
Familial hypercholesterolemia
Punnett Square
“a” = normal allel
“A” = mutant allel
Maternal
P
A 1/2
Bu gebelikte olasılık
nedir?
a Aa
Paternal
1/2
a Aa
1/2
a 1/2
aa
1/4
1/4
+
aa +
1/4
1/4
hasta
1/2
normal
1/2
Polidaktili
Polidaktili
otosomal dominant kalıtım
Brakidaktili
otosomal dominant kalıtım
Otozomal dominant kalıtımın
özellikleri
• Her generasyonda görülür
• Hasta bireyin anne veya babası hastadır
• Hasta bireyde % 50 çocuklara geçme riski vardır
• Hasta olamayan bireylerden çocuklara risk yoktur
• Eşey farkı gözetmez
• Yeni mutasyonlar oldukça çoktur
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)

Öldürücü (letal) gidiş gösteren
hastalıklar,genelikle taze mutasyonla
yeniden meydana gelmektedir.Çünkü
bireyler çocuk sahibi olacak kadar
yaşamamaktadırlar.Eğer bu hastalıklar
taze mutasyonlarla yeniden
oluşmasaydı bu mutasyonun tamamen
yok olması gerekirdi(Hardy-Weinberg
Yasası).
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)


Örneğin;akondroplazik cüceliğe sahip 8 aileden
7’sinde taze mutasyon meydana gelmektedir.,bu
nedenle böyle ailelerde tek olgu görülmektedir.
Bilindiği gibi şiddetli gidiş gösteren OD hastalıklarda
bireyin evlenmesi mümkün olamadığından genelikle
tek olgu şeklinde görülmekte.Örneğin; Apert
sendromunda (acrocephalosyndactyly)olduğu
gibi.Buna karşın Won Willebrand(yalancı hemofoli)
gibi şiddetli olmayan hastalıklarda yada Huntington
korea gibi geç görülen durumlarda ayrıca dominant
polidaktili,brakidaktili hallerinde hastalığın birkaç
soy devam ettiği belirlenmiştir.
Otozomal dominant hastalıklarda ekspresyon
farkı oluşur:
1. Penetrans-özelliğin fenotipte görülebilme oranı
2. Expressivite-Fenotipin özelliği gösterme düzeyi
3. Pleiotropi- Bir genetik kusurun birden fazla özelliği
etkilemesi
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Pleiotropi



Bazen bir gen birden fazla karakteri tayin eder. Bir genin
birden fazla karakterden sorumlu olması durumuna pleiotropi
denir.
Bu duruma bir genin hücre metabolizmasında birden fazla
olayı etkilemesi yol açmaktadır.
Örneğin, Aquilegia vulgaris bitkisindeki tek bir gen,
yapraklarda antokyan oluşumunu, çiçeklerin kırmızı renkte,
gövdenin uzun, tohum testasının berrak, endospermin koyu
renkli olmasını ve tohum ağırlığının artmasını sağlar. İnsanda
da kolların, bacakların ve parmakların çok uzun olmasına
(örümcek parmaklılık) neden olan bir dominant gen aynı
zamanda göz merceğinin tam yerinde olmamasına (ectopia
lentis) yol açar.Osteogenezis imperfekta’da bunun için bir
örneklik oluşturabilir
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Etkinlik (Penetrans) ve Etkinlik Derecesi
(Ekspresivite)


Bir gen hemen hiçbir zaman tek başına fenotipik bir karakteri
belirlemez, çoğu kez başka genlerle ve ortam koşullarıyla
bağlantılıdır. Bir gene yüklenen bir fenotip aslında başka
etkenlere de bağlıdır ve bu etkenlerin bir çoğunun yapısı ve
etki biçimi kesin olarak bilinmemektedir. Bu nedenle bir
karakterden temelde sorumlu olduğu kabul edilen bir genin
etkisi, dominant bile olsa, bulunduğu bireylerin hepsinin
fenotipinde ortaya çıkmayabilir ve buna ek olarak ortaya çıktığı
bireylerde de etkisinin derecesi farklı olabilir.
Genotip-fenotip ilişkisinin saptanmasında önemli olan bu
özellikler etkinlik (penetrans) ve etkinlik derecesi
(ekspresivite) kavramlarını ortaya çıkarmıştır.
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Etkinlik (Penetrans)


Bir genin (veya gen kombinasyonunun) fenotipte kendini
gösterme sıklığına etkinlik denir. Etkinlik sahip olduğu genotipi
fenotipte gösteren bireylerin populasyondaki oranıyla
tanımlanır. Bir genin etkinliği bu genin sorumlu olduğu
karaktere sahip bireylerin sayısının populasyondaki o geni
taşıyan birey sayısına oranlanmasıyla hesaplanır. Örneğin, bir
populasyonda genotiplerinde bir tane A alleli taşıyanların (Aa
heterozigotlarının) sayısı 100 ise ve bunların 70’i bu allele ait
karakteri fenotiplerinde gösteriyorlar ise A allelinin etkinliği
%70’dir.
İnsanlardaki çok parmaklılık (polidaktili) özelliği bir genin
dominant etkili bile olsa, her zaman fenotipte ortaya
çıkmadığına ait iyi bir örnektir.
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Etkinlik Derecesi (Ekspresivite)




Bu kavram bir bireyde belli bir genotipin fenotipik olarak belirme
derecesini veya boyutunu tanımlamakta kullanılır. Bir genin etkinlik
derecesi etkin bir genin fenotipte meydana getirdiği etkinin
derecesidir.
Etkinlik derecesini açıklamak için de örnek olarak çok parmaklılık
özelliği verilebilir. P geni etkin olsa bile, parmak sayısı beşten fazla
olan bireylerde bu anormalliğin boyutu çok değişkenlik gösterebilir.
Çok parmaklılık el ve ayakların her ikisinde veya sadece birinde
ortaya çıkabilmekte, parmak sayısındaki artış ve fazla parmakların
gelişim derecesi farklı olabilmekte, hatta bazen gözle görülemeyen bu
fazlalık ancak rontgen çekimiyle anlaşılabilmektedir.
Aynı şekilde Drosophila’da dominant “lobe” göz renginin heterozigot
koşullarda etkinliği tam değildir.
Aynı dominant gene sahip iki birey farklı ortam koşullarında
bulunduğunda bu genin etkinlik derecesi farklı olabilir.
b
Farelerde genlerin etkinlik derecesine ait
örnekler.
a) tüylerde beyaz lekelerin oluşumu,
b) kısa kuyrukluluk
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)


Otozomal dominant hastalıkların ortaya
çıkışında, ilerlemiş baba yaşı nedeniyle
oluşan taze mutasyonlar önemli bir yer
tutmaktadır.
OD hastalıklarında, soyağacında hastalar
bazen kuşak atlamış gibi görülebilmektedir.
Bunun nedenlerinden biri Penetrans
eksikliğidir.
OD kalıtım gösteren
hastalıklara örnekler








- Akondroplazi
- Cruson hast.
- Familyal hiperkolesterolemi
- Huntington koresi
- Nörofibromatoz Tip I
- Marfan Sendromu
- Osteogenezis İmperfekta
- Adult polikistik böbrek
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)

Dominant kalıtımda bireyin genellikle
ya annesi yada babası aynı hastalığı
klinik olarak gösterirler.Bazı
durumlarda hem annesinin hemde
babasının sağlam olduğu görülebilir.Bu
durum birkaç şekilde açıklanabilir…
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
1.Paternite (babalık) doğru değildir.Yani bizce bilinen resmi baba
biyolojik baba değildir.Biyolojik baba hastadır.
2.Anne yada baba bu hastalığın penetransını tam
göstermemiştir.Bireyin klinik olarak sağlıklı olduğu tanısına
yanlışlıkla varılmıştır.
3.Anne ve baba gerçekten sağlamdır.Hasta olan birey (indeks
olgu) sporadik olgudur.Mutasyon ilk kez olmuştur.ilgili hastalık
için bireyin kardeşleri sağlam olacaktır.
4.Hastalık esasen dominant bir hastalık değildir.Dominant
hastalığa benzeyen genetik olmayan bir hastalık yada
otozomal resesif bir hastalıktır.(Fenokopi)
Otozomal dominant
kalıtım: (OD)
Normal anne ve babadan birden fazla hasta
çocuğun olması halinde…
1.Paternite yalnıştır.Yani resmi baba biyolojik baba
değildir,biyolojik baba hastadır.
2.Mutasyon önceki kuşaklarda başlamış ancak penetre
olmamıştır.
3.Anne yada babada embriyonik dönemde sadece
gonadla ilgili bir mutasyon olmuştur.Bunun yanında
vucudun diğer dokuları sağlam kalmıştır.
4-Fenokopi
Böyle durumlarda hasta olmayan çiftlerin birden fazla
çocuğunda hastalık görülebilmektedir.

Otozomal Resesif
İki heterozigotun evliliği ile ortaya çıkar.
Eşey farkı gözetmez.
Hastalar ayni generasyonda ve genelde kardeştir.
OTOZOMAL RESESİF
KALITIM

Otozomal resesif kalıtım: Mutant gen etkisinin, ancak geni
homozigot olarak taşıyanlarda ortaya çıktığı kalıtım biçimidir.
Doğuştan metabolizma bozukluklarının büyük bir bölümü bu
gruptandır. Taşıyıcı olan kişilerin fenotipleri normalden farklı
olmadığı için genelde bu kişiler farkedilmez, tesadüfen iki
taşıyıcı evlenip de hasta bir çocuk doğduğunda durum
farkedilir. Fenotipi normal olan, ancak her ikisi de mutant geni
heterozigot olarak taşıyan anne ve babadan doğan çocuklara
hastalık %25 olasılıkla geçer. Böyle bir anne-babadan, normal
veya hasta genotipte bir çocuğun olma olasılığı %25, çocuğun
taşıyıcı olma olasılığı %50’dir.
OTOZOMAL RESESİF
KALITIM

OR hastalıklar, akraba evliliğinden doğan çocuklarda
daha sık görülür. Bu durum, bu tip evliliklerde, anne
ve babanın aynı mutant geni ortak aile bireylerinden
alma olasılığının, ortak bir atadan gelmeyen kişilerin
yaptığı evliliklerdekinden daha yüksek olmasından
kaynaklanır. Akraba evlilikleri, ender görülen resesif
hastalıkların toplumdaki sıklığını arttırır. Akraba
evliliklerinden doğan çocuklarda doğumsal
hastalıkların görülme oranı, genel toplumda
bildirilenden yaklaşık %3-4 oranında yüksektir.
Akrabalığın derecesine göre bu oran genel
toplumun iki katı ya da daha yüksek olabilir.
OTOZOMAL RESESİF
KALITIM


-Otozomal resesif kalıtımlı hastalıklara
toplumda diğer kalıtımsal hastalıklara
göre daha az rastlanır
-Hastanın anne babasının akraba olma
olasılığı yüksektir
OTOZOMAL RESESİF
KALITIM
Örneğin;
10.000’de bir görülen bir OR hastalık için
Anne baba akraba değilse heterozigot
olma frekansları 1/50 iken
Anne babanın 1.dereceden akraba
olmaları halinde hetrozigotluk frekansı
1/8 olur

OTOZOMAL RESESİF
KALITIM
Ailelerdeki akrabalık durumunu ortaya
çıkarmak için aile kayıtlarının düzenli bir
şekilde tutulması gerekir
Örneğin;verilerin bu şekilde düzenli olmasıyla
zeka geriliği,spastik displazi,iktiyoziz
bulgularını taşıyan Sjögren Larsson
sendromunun çıkış noktalarının 18.yüzyıl
ikinci yarısında Kuzey İsveçte yaşayan bir
çift olduğu saptanmıştır.

OTOZOMAL RESESİF
KALITIM
Bir başka örnek;
1744 yılında Almanya’dan göç ederek
izole bir şekilde yaşayan iki evli çiften
oluşan Amish topluluğundan
verilebilir.Bu toplulukta McKusick ve
arkadaşları nadir bir OR hastalık olan
Ellis –Van Creveld sendromunu
saptamışlardır.

OR kalıtıma ilişkin
özellikler




Karakterin kuşak içinde kardeşler arasında
ortaya çıkması (horizontal patern)
Anne ve baba heterozigot (taşıyıcı) ise
bebek %25 olasılıkla normal, %25 olasılıkla
homozigot, %50 olasılıkla heterozigot olarak
doğar
Anne ve babadan biri homozigot ise tüm
bebekler heterozigot olarak doğar
Erkek ve kızlar için eşit risk vardır.
OTOZOMAL RESESİF
KALITIM
OR kalıtımda yanıltıcı bir durum şu şekilde ortaya
çıkabilir eğer OR hastalığı olan bir kişi bu mutant
gen için heterozigot taşıyıcı olan birisi ile evlenirse
,çocukların yarısı hasta ve yarısı fenotip olarak
normal ,ancak taşıyıcı olacaktır.Böylece aile ağacına
bakıldığında ,ailede anne yada babadan birinin
hasta olması,çocuklarında %50 hasta olması
otozomal dominant bir hastalığı
düşündürmektedir.Bu kalıtıma bu yüzden
quasidominant (dominant kalıtıma
benzer)denmektedir
OR kalıtım gösteren
hastalıklar arasında











- a -1 antitriptin eksikliği
- Albinizm
- FKU
- Alkaptanuri
- Kistik fibrozis
- Hurler Sendromu (Mukopolisakkaridozis)
- Orak hücreli anemi
- Glikojen depo hastalığı
- a –talasemi
- Tay-Sachs
- Adrenogenital sendrom
Cystic FibrosisPaternal
A-normal CF gen
a-mutant CF gen
a
Maternal
A
a
Aa
aa
1/4
A AA
Aa
1/4
Aa
Aa
aa
Bu gebeliklerin etkilenme oranı
1/4
1/4
normal
1/4
taşıyıcı
1/2
affectedaffected
1/4
hasta
Akraba evlilikleri
Phenylketonuria
(PKU)
• Ortak atadan gelen
bireylerin evliliği
• Otozomal resesif
hastalıkların ortaya
çıkışında önemli.
aa
a
a
a
a
a
a
aa
X kromozomuna bağlı
resesif kalıtım

X kromozomu erkeklerde bir adet bulunduğundan, bütün
erkekler X kromozomu üzerindeki genler için hemizigotidir ve
mutant bir gen resesif karakterde olsa bile hastalık ortaya
çıkar. Kadınlar iki X kromozomu taşıdıkları için ancak her iki X
kromozomunda da mutant geni taşıyanlar hastalığı gösterir,
aksi durumda taşıyıcı olurlar. Genellikle X’e bağlı hastalıklar
erkeklerde görülür, ancak hastalık geni fenotipi normal olan
taşıyıcı kadınlar tarafından aktarılır. Hasta bir erkeğin erkek
çocukları, anneden gelen X kromozomunu taşıdıklarından
hasta olmaz. Ancak hasta erkeğin bütün kızları taşıyıcı
olacağından, erkek torunlarında %50 olasılıkla hastalık
görülecektir
X ‘e bağlı resesif kalıtım
X’e bağlı resesif bir hastalık kızlarda görülürse..
a)Birey XY yapısındadır .Ancak dış genitalya dişi tipinde
olduğundan dolayı dişi gibi büyütülmüş (testiküler
feminizasyon)
b)XO yapısında olabilir (Turner sendromu).Bu durumda tek X
mutant olduğundan hastalık kendisini gösterecektir.
C)Mutant X kromozomu otozomal kromozomlar üzerine transloke
olabilir.Bu durumda hasta X aktif ,sağlam X ise inaktif
olacaktır.
d)Dişi birey her iki X’indede aynı geni taşıyor, yani
homozigottur(anne taşıyıcı baba hasta)
e)Lyonizasyon olayında sağlam X’in inaktif olması artmıştır ve
hasta X aktif durumdadır.

X ‘e bağlı resesif kalıtım
X’e bağlı resesif bir hastalık kızlarda
görülürse..(devamı)
f)Anne taşıyıcı, babadan gelen X ringdir.
g)Baba hasta, anneden gelen X
kromozomunda delesyon vardır.

X ‘e bağlı resesif kalıtım
X’ e bağlı hastalık ,aile içinde tek olgu
şeklinde karşımıza çıkmışsa…
a)Annenin ovumunda ilk defa bir
mutasyon olmuştur.Yani anne taşıyıcı
değildir.Bu durumda mutasyon ilk defa
bu çocukta olduğundan diğer
kardeşleri sağlam olacaktır.

X kromozomuna bağlı
resesif kalıtıma ilişkin
özellikler:




Hasta olan erkekler mutant geni yalnızca
anneden alırlar.
Hasta olan erkeğin tüm kızları taşıyıcı fakat
erkek çocukları normaldir.
Taşıyıcı olan kadın mutant geni %50
olasılıkla kız veya erkek çocuğuna nakleder.
Hastalık büyük oranda erkeklerde görülür.
X kromozomuna bağlı resesif
kalıtım gösteren hastalıklar
arasında:








Duchenne kas distrofisi
- Agammaglobülinemi (Bruton)
- Frajil X sendromu
- Oküler albinizm
- Hemofili A,B
- G6PDH enzim eksikliği
- Hunter sendromu
- Retinitis pigmentoza
X’ bağlı resesif
kalıtım
• X e bağlı resesif olarak
da adlandırılır.
• Dişiler için iki X’de de
hastalığın taşınması
gerekli
• Erkekler hemizigot halde
hastalığı gösterir
Paternal
Hemophilia A
X
Maternal
X
x
XX
Xx
1/4
Y
XY
1/4
XY
xY
1/4
1/4
F
Olası hasta
M
normal
1/2 1/2
taşıyıcı
1/2
affected
hasta
1/2
-Generasyon atlar
- erkekleri etkiler
-- Hemophilia (no factor VIII)
Princess Alix (Alexandra) left
Queen Victoria
center
Princess Irene
right
X’e bağlı resesif kalıtım
(özet)





Taşıyıcı anneler tarafından taşınır.
Erkekten erkeğe geçmez.
Taşıyıcı dişiler de bazen
etkilenebilir.
(X inaaktivasyonu veya
Lyonization).
Aile ağacı oblik bir kalıtım şekli
gösterir.
X’e bağlı resesif kalıtım
Lyon hipotezine göre ,embriyonel dönemin
16.gününde X’lerden biri inaktif
olmaktadır.Genelikle inaktif olan X’lerin
(anne-baba orjinli olarak),%50’si anneden
ve %50 ‘si babadan gelen X kromozomu
şeklindedir.(Bunun varyasyonları
mümkündür )Böylece mutant X ,% 50
oranında hücrelerde aktif olmaktadır.Eğer
mutasyon X’e bağlı bir enzimle alakalı ise
%50 oranında enzimatik aktivitenin düştüğü
saptanabilir.
1932 Müller
dişi drozofila XX
erkek drozofila XY
Genotip farklı ama fenotip aynı
Dişide fazla gen var.
a) Erkekte tek X iki kat çalışır
b) Dişide X’in birisi %50 çalışır
“Dozaj Kompanzasyonu”
1961 Mary Lyon
a) Dişi memelilerde 2 X’den biri
inaktif.
16. gün embriyo. Seks kro.=İnak.X
b) İnaktivasyon rastgele
maternal %50
paternal %50
c) İnaktivasyon irreversible
X’e bağlı dominant kalıtım

X kromozomu üzerinde çok az sayıda
olmakla birlikte, dominant karakterde gen
mutasyonları olabilmekte ve kadınlarda da
klinik belirtilere yol açabilmektedir. Bu
durumda hastalık hem erkeklerde hem de
dişilerde görülür. Ancak belirtiler erkeklerde
daha ağırdır, hatta ölümcül olabilir. X’e bağlı
dominant kalıtımla geçen hastalıklar
enderdir. Bunlar arasında en iyi bilinen D
vitamine dirençli raşitizmdir.
X’e bağlı dominant kalıtım
X’e bağlı dominant hastalıklarına;
 D vitaminine dirençli raşitizm
 Xg kan grubu
 Psödohipoparatiroidizm
 Incontinentia pigmenti ve rett
sendromu örnek olrak gösterilebilir
X’e bağlı dominant kalıtım

X’e bağlı dominant kalıtım ile geçen
hastalıklarda hasta bir babanın bütün kız
çocukları hasta, erkek çocukları ise
normaldir. Hasta kadınların ise erkek ve kız
çocuklarının yarısı hastadır. Bu tip kalıtım,
otozomal dominant kalıtımla karışır, ancak
belirtilerin erkeklerde daha ağır olması ve
babadan erkek çocuğuna geçiş olmaması ile
ayrılır.
X kromozomuna bağlı
dominant kalıtıma ilişkin
özellikler:





Hastalık hem erkeklerde hem de dişilerde
görülür
Belirtiler erkeklerde daha ağır hatta
ölümcüldür
X’e bağlı dominant kalıtımla geçen
hastalıklar enderdir.
Hasta bir babanın tüm kız çocukları hasta,
erkek çocukları ise normaldir.
Hasta bir kadının ise çocuklarının yarısı
hastadır.
X’e bağlı dominant
hypophosphatemic rickets, vitamin D-resistant rickets
Y Kromozomuna Bağlı
Kalıtım(Holandrik kalıtım)
İnsanda döllerde sadece erkek bireylerde gözlenen
bazı karakterlere ait genlerin Y kromozomunda
taşındığı (holandrik genler) uzun süre kabul
görmüştür.
Bu karakterlere ait ilk örneklerden biri İngiltere’de
Lambert ailesindeki kirpi derisi (ichthyosis hystrix)
karakteridir. Bu karakter ilk kez, 1710’da doğan
Edward Lambret’te gözlenmiş ve döller boyunca
sadece erkeklerde devam ettiği izlenmiştir.
Ichtyosis hystrix karakteri
gösteren Lambert soy ağacı
Edward Lambert’in ichtyosis hystrix
karakteri gösteren bir erkek
torununun genel görünümü
Y Kromozomuna Bağlı
Kalıtım(Holandrik kalıtım)


Ayrıca kalıtım biçimindeki özellik nedeniyle
ikinci ve üçüncü ayak parmaklarının birbirine
bağlı olması (yapışık parmaklılık) kulak
içinde çok sayıda uzun kılların oluşumu gibi
bazı karakterlerin de holandrik genler
tarafından meydana getirildiği kabul ediliyor.
En fazla geni 1. kromozom (2.968)
içerdiği halde en az geni Y kromozomu
(231) içermektedir.
Y kromozomu ve üzerindeki
bazı gen bölgeleri
Y kromozomunun P kolu
üzerindeki bazı genler
Y kromozomunun q kolu
üzerindeki bazı genler
Kodominantlık (A1=A2)

Bu tip etkileşimde allel genlerin fenotipte
belirme kuvvetleri eşittir, bu nedenle
heterozigot durumlarda her ikisi de etkilerini
birlikte gösterirler. Böyle bir etkileşim
genellikle, bir genin allellerinin aynı yapı
veya fonksiyona ait değişik yapı taşlarının
oluşumunu etkilediği durumlarda ortaya
çıkar ve heterozigot durumda her iki yapı
taşı da meydana gelir.
Kodominantlık (A1=A2)


İnsanlarda M-N kan grubu sistemlerinden sorumlu
olan genin allelleri arasında kodominantlık ilişkisi
bulunur. İnsanda bu sistem bakımından 3 çeşit kan
grubu söz konusudur. LMLM homozigotları M, LMLN
heterozigotları MN ve LNLN homozigotları ise N kan
grubundandır. Kan grupları kandaki alyuvarların
(eritrositlerin) yüzeylerindeki özel antijenlerin
varlığıyla belirlendiğinden LMLN genotipindeki
bireylerde iki çeşit antijen de (M ve N antijenleri)
bulunur.
İnsanda benzer biçimde etkileşim, A-B-O kan grubu
sistemindeki A ve B allelleri arasında da geçerlidir.
Kodominantlık (A1=A2)

İnsanda kodominantlığın önemli diğer bir örneği
orak hücreli anemi hastalığında bulunur. Dünyadaki
insanların büyük bir çoğunluğu alyuvarların
yapısında bulunan ve oksijen taşınmasında iş gören
hemoglobin molekülünün normal tipine (hemoglobin
A) sahiptir. Buna göre insanların çoğunluğunun
hemoglobin bakımından genotipleri HbAHbA dır.
Afrika’daki bazı zenci topluluklarında gözlenen bir
anemi olayına yol açan değişik bir hemoglobin tipi
(hemoglobin S) saptanmıştır. Genotipleri HbSHbS
olan kişilerde alyuvarların çoğu orak biçimini alır.
HbAHbS genotipindeki
insanlarda normal ve orak
biçimli alyuvarlar
Kodominantlık (A1=A2)

Bu hücreler kılcal damarları tıkayarak kan dolaşımını
önemli ölçüde engellerler ve kanda oksijen
taşınması işlevi tam olarak yapılamaz. Bunun
sonucunda da böyle kişilerde normal oksijen basıncı
koşullarında bile ölüme yol açabilen bir kronik
anemi ortaya çıkar. Heterozigotlarda (HbAHbS)
düşük oksijen basıncı bulunan yerlerde yaşadıkları
zaman kanlarında hem normal hem de orak
biçiminde alyuvarlar gözlenir.HbA ve HbS allelleri
arasında kodominantlık ilişkisi vardır.
FANKONİ ANEMİSİ
Otozomal resesif
Sitogenetik:
nonspesifik
Gelişme Geriliği
kırıklar,
Mikrosefali
triradial
Cücelik
oluşum
Baş parmak X veya
disentrik
Kahverengi Döküntüler kromozom
HbF yüksek
SCE NORMAL
DNA replikasyonu bozuk
BLOOM SENDROMU
Otosomal resesif
Büyüme Gelişme Geriliği
Yanaklarda kelebek görüntüsü
DNA tamir mek. bozuk UV hassas
SCE YÜKSEK
Nonspesifik kırıklar,
quadraradial oluşum,
Disentrikler
Frajil (X) Sendromu
Xq27.3
Erkekler hasta
Kızlar 1 / 3 hasta
Dişiler taşıyıcı
Çok nadir erkekler taşıyıcı
1-1.8 / 1000
Büyük testis
Büyük testis
Uzun yüz
Duchenne and Becker dystrophy
• Dystrophin genindeki mutasyon sebebiyla oluşur.
–
–
–
–
–
–
Xp21’de lokalizedir
Bilinen en büyük gendir. ( 2,300,000 bazdan fazla)
Mutasyonların yaklaşık % 70’i , delesyon
Mutasyonların yaklaşık % 20’si, nokta mutasyonlar
Mutasyonların yaklaşık % 5’i duplikasyonlardır.
Yaklaşık % 15 – 25’sinde yeni mutasyon bulunur:Aile
hikayesinde daha önce genetik bir hastalık bulunmayan
• Küçük mutasyonlar hastalığın ciddi olacağını
gösterir.
Duchenne Muscular Dystroph (DMD)
SEMPTOMLAR:





1 / 3500 erkek
doğumda
5 yaşından önce görülür
Progressive kas zayıflığı
Çoğunlukla 13 yaşlarında
tekerlekli sandalyeye
bağımlılık gelişir.
Sonuçta letaldir.
DİNLEDİĞİNİZ
İÇİN TEŞEKKÜR
EDERİM
Download