viral hastalıklarda patogenez

advertisement
VİRAL HASTALIKLARDA
PATOGENEZ
Prof.Dr.Ömer POYRAZ
Viral Hastalıkların Özellikleri
• Viral enfeksiyonların esas süreci, konak
hücrede kısmen ya da tamamen virüsün
replikasyon siklusunun başlamasıyla oluşur.
• Bu tür enfeksiyonlara karşı oluşan hücresel
yanıtın derecesi, hücresel ölümün eşlik ettiği
sitopatolojiden hiperplaziye, kansere ya da
hiçbir etki görülmemesine kadar değişir.
• Üçyüzün üzerinde virüs türü insanları enfekte
etmekte olup, bu enfeksiyonlar sonucunda
elliye yakın klinik tablo ortaya çıkmaktadır.
Viral enfeksiyonlarda şu tür
özellikler görülmektedir.
1 - Çoğu viral enfeksiyonlar semptomsuz
seyretmektedir.
2 - Aynı klinik bulgular değişik virüsler
tarafından oluşturulmaktadır.
3 - Aynı virus farklı klinik bulgularla seyreden
hastalıklara yol açmaktadır.
4 - Oluşan hastalıkların virüsün morfolojisiyle
hiç bir ilgileri bulunmamaktadır.
5 - Bazı özel durumlar virüs ile konak hücre
arasındaki etkileşimlerden kaynaklanmaktadır.
Viral Hastalıkların Patogenezi
• Viral patogenez virüse ve konağa bağlı
faktörler sonucunda ortaya çıkmaktadır.
• Şayet bir virüs konağı enfekte eder ve
hastalık oluşumuna yol açarsa, o canlı için
patojendir denir.
• Virüslerin virülansı in vitro kültürlerdeki
sitopatik etki ile doğru orantılı değildir.
• Kültürde CPE oluşturan virüsler, insan için in
vivo zararsız olabileceği gibi, CPE
oluşturmayan virüsler insan için oldukça zararlı
olabilirler.
Viral Hastalıkların Patogenezi
• Hastalık oluşumu için virüslerin ilk önce
konak canlıya ulaşması, duyarlı
hücrelerle temas haline gelmesi,
hücreler içerisinde replike olması ve
hücrelerde hasar oluşturması gerekir.
Viral Patogenez Basamakları
Viral hastalık oluşumunda şu basamaklar yer
almaktadır.
1
2
3
4
-
Virüsün konak organizmaya girişi
Virüslerin organizmada yayılışı
Hücrelerde hasar oluşumu ve hastalık tablosu
Hastalığın sonlanması
Virüslerin Konak Organizmaya Girişi
• Bakteriyel enfeksiyonlarda olduğu gibi, viral
enfeksiyonlarda da hastalık oluşması için virüsün
çeşitli yollardan organizmaya girmesi gerekir.
1 – Solunum Yolu
2 – Oral Yol
3 – Deri ve Mukoza Yolu
4 – Enjeksiyon ve Transfüzyon Yolu
5 – Genital Yol
6 – Plasenta Yolu
• Virüsler girdikleri bölgede primer replikasyonu
takiben kendilerine duyarlı hücrelere ulaştıkları
zaman, maksimum bir replikasyon oluştururlar.
• Bunun sonucu olarak da hastalık belirtileri ortaya
çıkar.
Solunum Yolu
• Bir çok virüs vücuda solunum yolu ile girer.
• Hem lokal hem de sistemik enfeksiyon yapan
virüsler solunum yolu ile konağa girerler.
• Damlacık enfeksiyonu adı verilen bu bulaş
biçiminde, havada bulunan aerosollerdeki, yani
asılı damlacıklardaki virüsün üst solunum yolu
epiteline tutunması ile başlar.
Örnek : Rhinovirus'lar, İnfluenza virüsleri,
Kızamık, Kızamıkçık gibi virüsler bu yolla
bulaşırlar.
Oral Yol
• Virüs ile kontamine su ve gıdaların alınmasıyla oluşan
bulaşma şeklidir.
• Oral yolla vücuda girerek hastalık oluşturan virüsler
genellikle zarfsız virüslerdir.
• Zarflı virüslerdeki lipit yapı nedeniyle, bu tür virüsler
mide asiditesine, safra tuzlarına ve sindirim
enzimlerine karşı dayanıksızdırlar.
• Zarftaki lipit yapı bu tür etkilerle kolaylıkla
parçalanırlar.
• Oral yolla vücuda giren virüsler sindirim sistemi ve
bağırsak epiteline ulaşarak enfeksiyonu başlatırlar.
Örnek : Poliovirüsler, Hepatit A virüsü, Rotavirus
enfeksiyonları.
Deri ve Mukoza Yolu
• Normal koşulllarda sağlam deri virüsler için
uygun bir geçiş yolu değildir.
• Deride oluşan çizikler, travmalar, böcek
sokmaları, hayvan ısırmaları virüslerin bu yolla
vücuda girmelerini kolaylaştırır.
• Mukoza yolu bazı virüslerin vücuda girmesi için
uygun bir yoldur.
• Sağlam mukozadan virüsler kolaylıkla vücuda
girebilirler.
Örnek : Togavirüslerin eklem bacaklı ısırması
ile, Kuduz virüsünün köpek ısırması ile,
Molloscum contagiosum virüsünün mekanik
travma ile vücuda girmesi.
Enjeksiyon ve Transfüzyon Yolu
• Virüs ile kontamine iğneler ile vücuda
enjeksiyon yapılması yoluyla, ya da kan
transfüzyonu ile çeşitli virüsler kana
karışarak kan yoluyla kolaylıkla hedef
organa ulaşıp hastalık oluşturabilirler.
• Örnek : HIV ve Hepatit B Virüslerinin
oluşturduğu enfeksiyonlar.
Genital Yol
• Bazı virüsler genital salgılarda bulunduğu
için cinsel ilişki ile kadından erkeğe, ya
da erkekten kadına bulaşabilir.
Örnek : HIV ve Hepatit B virüsü.
Plasenta Yolu
• Bazı virüsler gebe kadınlarda plasenta
yoluyla fetüse geçerek, fetüste
asemptomatik enfeksiyonlardan, ölü
doğuma kadar değişen tablolarda
hastalıklar oluştururlar.
• Örnek : Rubella, Sitomegalovirus,
Herpesvirus enfeksiyonları
Vücuda Giren Virüslerin
Organizmada Yayılışları
• Çeşitli yollardan vücuda giren virüsün hastalık
oluşturabilmesi için primer replikasyonu takiben,
hedef organlara ulaşmak üzere yayılım göstermesi
gerekir.
• Virüslerin organizmada yayılması için çeşitli yollar
bulunmaktadır.
1 – Lokal Yayılım
2 – Primer Hematojen Yayılım
3 – Sekonder Hematojen Yayılım
4 - Nöral Yayılım
• Vücuda giren virüsler ancak kendilerine uygun olan
yollarla yayılabilirler.
• Bu da virüsün patogenezine göre değişir.
Lokal Yayılım
• Lokal yani sınırlı enfeksiyon yapan
virüsler, yalnızca konağa giriş yerinde
belirli bir mukozal yüzeyde, ya da
organda üreyerek buradan sınırlı bir
çevreye yayılırlar.
• Diğer organlara ya da kana yayılmazlar.
• Örnek : Rhinovirus'lar solunum yolları
enfeksiyonu, Rotavirus'lar gastrointestinal sistem enfeksiyonu yaparlar.
Primer Hematojen Yayılım
• Bu tür yayılımda virüsler çeşitli yollardan
direkt olarak kan dolaşımına karışarak, kan
yoluyla hedef organlarına ulaşırlar.
• Virüsün kana karışarak yayılması olayına viremi
adı verilir.
• Örnek : Enjeksiyon ya da kan nakli yoluyla kana
karışan hepatit B virüsü, direkt olarak kan
yoluyla karaciğere ulaşarak hastalık yapar.
Sekonder hematojen Yayılım
• Bu tür yayılımda virüsler ilk önce vücuda
girdikleri bölgede primer çoğalma gösterirler.
• Burada bir miktar replike olan virüs lenfatik
yolla kana karışarak hedef organa ulaşırlar.
• Primer üreme asemptomatik olarak devam
ederken, esas semptomlar hedef organa
ulaştıktan sonra ortaya çıkar.
• Örnek : Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak
enfeksiyonları.
Nöral Yayılım
• Bazı virüsler yüzeyel dokulardan vücuda
girdikten sonra periferik sinirlere
ulaşarak, sinir sistemi yoluyla merkezi
sinir sistemine doğru yayılırlar.
• Örnek : Kuduz virüsünün oluşturduğu
enfeksiyon.
Virüslerin Organizmada Oluşturduğu
Enfeksiyon Şekilleri
• Virüsler organizmaya girdikten sonra
virüsün özelliğine ve vücuda giriş
kapılarına göre iki türlü enfeksiyon
oluşturur.
1 – Lokal ya da yerel enfeksiyonlar
2 –Sistemik enfeksiyonlar
Lokal ya da Yerel Enfeksiyonlar
• Virüsün yalnızca konağa girdiği bölgede sınırlı yayılım
göstermesi ile oluşan enfeksiyonlardır.
• Bu tür enfeksiyonların sonlandırılmasında yerel
salgılarda bulunan lokal Ig A'lar önemli rol oynarlar.
• Lokal IgA'ların ömürlerinin kısa olması nedeniyle
oluşan bağışıklık kısa sürelidir.
• Bu yüzden lokal viral enfeksiyonlar sık sık
geçirilirilebilirler.
• Yalnızca girdikleri bölgede çoğalarak hastalık
oluşturdukları için inkübasyon süreleri oldukça kısadır.
• Örnek : Rhinovirus'ların oluşturduğu nezle
enfeksiyonu.
Sistemik Enfeksiyonlar
• Bu tür enfeksiyonlar bütün vücudu etkileyen
enfeksiyonlardır.
• Virüs birden çok bölgede üreme
gösterebilmektedir.
• Hastalığa özgün tipik belirtilerin ortaya çıkışı,
ancak hedef organın enfeksiyona yakalanması
ile olmaktadır.
• Örnek : Kızamık virüsü solunum yoluyla vücuda
girer, ilk üremeyi solunum yolu epitel
hücrelerinde yaptıktan sonra kana karışır. Kan
yoluyla hedef organ olan deriye ulaşarak,
deride kızamığa bağlı tipik döküntülerin
oluşumuna yol açar.
Sistemik Enfeksiyonlar
• Sistemik enfeksiyonlarda virüsün primer üremesi
sırasında özgül olmayan birtakım genel hastalık
belirtileri ortaya çıkar.
• Bu belirtilere ön dönem belirtileri anlamına gelen
prodromal dönem adı verilir.
• Örnek : Kızamık hastalığında üst solunum yollarında
virüsün primer replikasyonu sırasında nezleye benzer
semptomlar görülür.
• Sistemik enfeksiyonlarda birkaç farklı bölgede virüs
üremesine bağlı olarak, inkübasyon süresi daha
uzundur.
• Sistemik enfeksiyonlarda hem lokal Ig A, hem Ig G
hem de Ig M antikorları oluşur.
Viral Enfeksiyonlarda Hastalık
Oluşumunu Etkileyen Faktörler
• Bir virüsün organizmaya girerek
çoğalması her zaman için hastalık
semptomlarının ortaya çıkması için
yeterli olmamaktadır.
• Hastalık oluşumunda virüse ve konağa ait
çeşitli faktörler önemli rol oynar.
• Bu faktörler şunlardır:
Vücuda Giren Virüsün Sayısı ve
Virulansı
• Hastalık oluşumu için vücuda yeterli
sayıda ve yeterli virulansa sahip virüsün
girmesi gerekir.
• Yeterli sayıda ve virulansta olmayan
viruslar konağın savunma sistemlerini
aşamayacağı için hastalık oluşturamazlar
Etkenin Vücuda Giriş Yolu ve Hedef
Organa Olan Uzaklığı
• Virüsler girdikleri bölgede kendilerine karşı
reseptör taşıyan hücreler varsa, yalnızca bu
hücrelere tutunarak enfeksiyon yapabilirler.
• Aksi taktirde kısa sürede yaşamlarını
kaybederler.
• Bu yüzden hangi yolla girdiğinde hastalık
yapıyorsa, virüsün o yolla vücuda girmesi
gerekir.
• Örnek : Solunum yoluyla vücuda giren
İnfluenza virüsü, kan yoluyla vücuda girecek
olursa hiç bir hastalık oluşturmaz.
Konağın Virusa Karşı Bağışıklık
Durumu
• Organizma virüs ile daha önce
karşılaşmış ve bu virüse karşı antikor
oluşturmuşsa, aynı virusun ikinci bir
enfeksiyonuna karşı dirençlidir.
• Bu tür kişilerde virus, spesifik
antikorların etkisiyle hastalık yapmasına
fırsat kalmadan nötrlenir.
Konağın Genetik Özellikleri
• Çeşitli genetik faktörler virüs
enfeksiyonlarının gelişimini etkilemektedir.
• Örnek : Bazı kişiler sık sık gripal enfeksiyon
geçirirken, bazıları genetik özelliklerinden
dolayı daha seyrek olarak bu hastalığa
yakalanırlar.
Konağın Beslenme Durumu
• Dengeli beslenen kişilerde immun
sistem daha iyi çalıştığı için viral
enfeksiyonların oluşumu bu tür
kişilerde daha zor olur.
Konağın O Andaki Genel Durumu
• Viral enfeksiyon oluşumu sırasında
konağın hasta veya sağlıklı olması,
hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasında
önemli faktörlerdendir.
• Başka bir nedenle hasta olan kişilerde
immun sistem zayıfladığı için hastalık
oluşumu daha kolay olur.
Konağın Kötü Alışkanlıkları
• Konağın sigara içmesi, içki içmesi, ilaç
bağımlılığı gibi kötü alışkanlıkları vücudu
zayıf düşürdüğü için, bu tür kişilerde
hastalık oluşumu daha kolay olur.
Konağın Psikolojik Durumu
• Konağın psikolojik durumundaki
dengesizlikler, korku, heyecan, stres
gibi faktörler vücudun savunma sistemini
zayıflattığı için, hem primer
enfeksiyonların oluşmasını, hem de
reenfeksiyonların oluşumunu
kolaylaştırır.
VİRAL ENFEKSİYON TİPLERİ
• Bir virüsün organizmaya girerek çoğalması her
zaman için hastalık belirtilerinin ortaya
çıkmasına neden olmaz.
• Çeşitli faktörlerin etkisiyle, virüsün
organizmaya girmesi sonucu üç türlü
enfeksiyon oluşur.
1 - Belirtisiz enfeksiyon
2 – Akut enfeksiyon
3 – İnatçı viral enfeksiyon
Belirtisiz Enfeksiyon
• Bu tür enfeksiyonlar inapparent ve subklinik
enfeksiyonlar olarak da adlandırılırlar.
• Hedef organda virüs replikasyonu olmasına
rağmen hastalık belirtisi ortaya çıkmaz.
• Virüsün tipi, konağın fizyolojik durumu ve yaşı
belirtisiz enfeksiyon oluşumunda önemli
faktördür.
• Örnek : Kızamık, Kabakulak, Kızamıkçık
enfeksiyonları çocukluk döneminde
geçirildiğinde genellikle hafif ya da belirtisiz
şekilde seyreden hastalıklar oluşturmaktadır.
Akut Enfeksiyon
• Hastalığa özgül tipik bulguları ön planda
olan, hızlı gelişen enfeksiyon şeklidir.
• Hastalığın bütün klinik belirtileri
görülür.
• Bu tür enfeksiyonlarda ön belirtilerin
görüldüğü prodromal dönem, tipik
belirtilerin görüldüğü hastalık dönemi ve
iyileşme dönemi görülür.
İnatçı Viral Enfeksiyon
• Bazı viral enfeksiyonlarda hastalık kesin
iyileşme ile sonlanmaktadır.
• Organizmada uzun süreli ya da ömür
boyu enfeksiyon oluşmaktadır.
• Bu da farklı şekillerde ortaya
çıkmaktadır.
1 – Latent enfeksiyon
2 – Kronik enfeksiyon
3 – Yavaş enfeksiyon
Latent Enfeksiyon
• Organizmaya çeşitli şekillerde giren virüsler, konakta
oluşan immun yanıta rağmen tamamen inaktive olmazlar.
• Bu tür virüsler konağın belirli hücrelerine yerleşerek,
hiçbir belirti oluşturmaksızın canlı olarak kalabilirler.
• Bu enfeksiyonlara latent enfeksiyonlar adı verilir.
• Bu tür virüsler korku, heyecan, malign hastalıklar gibi
çeşitli hazırlayıcı faktörlerin etkisiyle bulundukları yerden
aktif hale geçerek, tekrar hastalık tablosu oluştururlar.
• Bu tür reaktivasyondan sonra tekrar latent hale geçerler.
• Örnek : Herpes simplex virüsleri primer enfeksiyonu
takiben latent hale geçerler. Korku, heyecan ve stres gibi
faktörlerin etkisi ile zaman zaman yeniden aktive olarak
uçuk olarak adlandırılan enfeksiyonları oluştururlar.
Kronik Enfeksiyon
• Persistan enfeksiyonlar olarak da adladırılırlar
• Bazı akut enfeksiyonları takiben organizmada
yeterli antikor oluşmaması nedeniyle, virüs
organizmadan temizlenmeyerek uzun süreli,
yani yıllarca süren enfeksiyon oluştururlar.
• Örnek : Bazı kişilerde Hepatit B enfeksiyonu
kronikleşerek yıllarca devam edebilmektedir.
Yavaş Enfeksiyon
• Bazı akut enfeksiyonlardan sonra
tamamen iyileşmeye rağmen, yıllar sonra
enfeksiyonun geç komplikasyonları
ortaya çıkabilmektedir.
• Örnek : Kızamık enfeksiyonu geçiren
kişilerde yıllar sonra Subakut Sklerozan
Pan Encephalit ( SSPE ) tablosu ortaya
çıkar.
İnatçı Viral Enfeksiyon
Oluşumundaki Faktörler
1 - Virüse bağlı faktörler
A - İmmünolojik olmayan bazı virüsler
organizmada yeterli antikor
oluşturmadığı için konaktan
temizlenemezler.
B - Bazı defektli yani eksik olan virüsler
hücresel genetik maddelerle
birleşerek yaşamlarını sürdürürler.
İnatçı Viral Enfeksiyon
Oluşumundaki Faktörler
2 - Konağa Bağlı Faktörler
A - Konağın makrofajlarında virüs üreyerek
immun sistemin etkisinden korunurlar.
B - Konağın bağışıklık sistemindeki yetersizlik
nedeniyle antikor oluşumu tam olmaz.
C - İmmun sistemi çeşitli nedenlerle baskılanmış
kişilerde virüsler organizmadan ekarte
edilemezler.
D - Organizmada nötralizan antikorların
oluşmaması nedeniyle viral antijenlere karşı
tolerans durumu gelişir.
Viral Enfeksiyonlara Karşı
Konağın Yanıtı
• Virüs enfeksiyonlarına karşı savunma
mekanizmaları iki ana grup altında
incelenir.
1 – Nonspesifik savunma mekanizmaları
2 – Spesifik immünolojik savunma
mekanizmaları
Nonspesifik Savunma
Mekanizmaları
Organizmada bulunan virüse özgül olmayan çeşitli savunma
sistemleri viral etkenlerin vücuda girmesine engel olurlar.
A - Derideki Engeller : Sağlam deri travma ya da hastalık nedeniyle
zedelenmedikçe çoğu virüslerin geçişini engeller.
B - Solunum Sistemi : Üst solunum yollarında bulunan siliyer epitel
hücrelerinin mukus tabakasını yukarı doğru
süpürmesi, virüslerin alt solunum yollarına doğru
ilerlemesini engeller.
C - Gastrointestinal Sistem : Mide asiditesi, asitlere duyarlı virüsleri
inaktive ederler.
D - Üriner Sistem : Üriner sistemden sürekli olarak idrar atılımı,
virüslerin bu bölgeye yeleşmesine engel olur.
E - Konjuktiva : Göz yaşı akıntısı gözü sürekli yıkayarak virüslerin
yerleşmesine engel olur.
F - Fagositoz : Çeşitli vücut sıvılarındaki fagositoz yapan
hücreler virüsleri yutarak etkisiz hale getirirler.
Spesifik İmmünolojik Savunma
Mekanizmaları
Virüslere karşı immünolojik savunma mekanizmaları
iki türlü oluşur.
•
•
•
•
•
A- Humoral Antikor Yanıtı :
Virüse karşı vücut sıvılarında oluşan spesifik IgG, IgM ve IgA antikorları
virüsleri nötralize ederek etksiz hale getirirler.
Ig M antikorları enfeksiyonu takiben ilk hafta içerisinde oluşur. Yaklaşık 4 6 hafta sonra ortadan kaybolur.
IgG antikorları genellikle birinci haftadan itibaren pozitifleşmeye başlar ve
pozitiflik uzun süre devam eder.
IgA antikorları ise salgılarda ve kanda bulunur.
Başlıca tükrük, solunum sekresyonları, göz yaşı, intestinal salgılarda
bulunur.
B - Hücresel Yanıt :
• Hücresel immünite vücudun virüse karşı yanıtında önemli rol oynar.
• Virüsle enfekte hücrelerin ortadan kaldırılmasına yönelik bir mekanizmayla
vücudu savunur.
• Bu da T helper, T supresor ve T sitotoksik hücrelerle sağlanır.
Viral Enfeksiyonlar Sırasında
Oluşan Döküntüler
• Bir çok viral enfeksiyonun seyri sırasında
deride ve mukozada çeşitli klinik formda
döküntüler ortaya çıkabilir.
• Bu döküntüler bazı hastalıklarda tüm formları
ile ortaya çıkarken, bazılarında ise bir ya da
birkaç klinik form şeklinde görülür.
• Bu döküntüler sonucunda deride ve mukozada
az ya da çok hasar oluşur.
• Döküntüler şu şekilde sıralanabilmektedir.
Makül
Deride oluşan küçük çaptaki, kırmızı renkli,
kabarık olmayan döküntülerdir.
Papül
Makül şeklinde başlayan döküntülerin, daha
büyük, hafif kabarık, soluk kırmızı renkli hale
gelmesiyle oluşan döküntü formudur.
Vezikül
Papüllerin iç kısımlarının berrak bir sıvı ile
dolması sonucu, kabarcıkların oluşmasıyla
karakterize döküntü formudur.
Püstül
Vezikül sıvılarının irinleşmesiyle ortaya çıkan
döküntü formudur.
Kabuk
İçi irin dolu püstüllerin kuruyarak kabuk
bağlaması sonucu oluşan döküntü formudur.
Eritem
Derinin yaygın ya da lokalize bir şekilde
kızarmasıyla karakterize döküntü tablosudur.
Peteşi ve Ekimoz
Deri içerisinde oluşan küçük nokta
şeklindeki kanamalara peteşi, daha büyük
alanlara yayılan kanamalara ise ekimoz adı
verilir.
Download