BASIN BÜLTENİ 18 KASIM 2014 Bu belirtiler yaşamsal öneme

advertisement
BASIN BÜLTENİ
18 KASIM 2014
Bu belirtiler yaşamsal öneme sahip!
VÜCUDUN 10 “ALARM” SİNYALİ!
‘Başım çatlayacakmış gibi ağrıyor’, ‘Yiyorum ama yine de kilo kaybediyorum, ‘Öyle yorgunum ki
kolumu bile kıpırdatamıyorum’ … Hemen hepimiz sık sık eşe dosta sağlığımızla ilgili yakınsak da,
vücudumuzun verdiği sinyalleri genellikle göz ardı edip, doktora başvurmakta gecikiyoruz. Aslında
önemsiz gibi görünen her ‘belirti’ kimi zaman kanser, kalp damar hastalıkları, diyabet veya
hipertiroidi gibi son derece önemli hastalıkların habercisi olabiliyor. Bu nedenle vücudumuzun
verdiği sinyallerin farkında olmamız, bunu önemsememiz ve zamanında doktora başvurmamız,
hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde büyük önem taşıyor. Aile Bahçelievler Hastanesi İç
Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Uslu, vücudun yaşamsal önem taşıyan 10 sinyalini ve bunların
hangi hastalıklara işaret edebileceğini sıraladı.
BU BELİRTİLER ASLA İHMAL ETMEYİN
1. İstemsiz olarak ayda 3 kilodan fazla ya da son 6 ay içinde vücut ağırlığının yüzde
10’undan fazla kilo kaybı: Hızlı kilo kaybı kimi zaman metabolik hastalıklar olan hipertiroidi
(guatr hormonu fazlalığı) ve tip1 diyabet hastalığına bağlı gelişebileceği gibi, bazen de kanser
hastalıklarının bir belirtisi olarak görülebiliyor. Kilo kaybına eşlik eden çok su tüketme, sık idrara
çıkma gibi belirtiler tip 1 diyabete; berberinde çarpıntı, sinirlilik, aşırı terleme gibi belirtiler varsa
hipertiroidi hastalığına işaret edebiliyor. Kilo kaybıyla beraber, sebepsiz ateş, öksürük, kanlı balgam,
ishal ya da kabızlık ise kanser hastalıklarını düşündürüyor ve zaman kaybetmeden bir hekime
başvurmak yaşamsal önem taşıyor.
2. İstirahatte ya da az bir eforla oluşan göğüs ağrıları ile nefes darlığı: Normal tempoda
yürüme gibi eforla ilişkili olan ya da istirahatte gelen göğüs ağrısı ve nefes darlığı çoğu zaman ciddi
akciğer ile kalp hastalıklarını işaret ediyor. Ağrıya eşlik eden göğüste baskı hissi, ağrının sırta
boyuna ya da kola yayılıyor olması gibi tipik anjina ( göğüs ağrısı) tarzı ağrılarda doğrudan
anjiografi bile düşünülebiliyor. Ağrılar çok tipik değilse hekim uygun gördüğü takdirde efor testi,
ekokardiyografi sintigrafi la da sanal anjiografi gibi diğer girişimsel olmayan tetkikler de
isteyebiliyor. Acilen doktora başvurmak, olası bir kalp krizini veya beklenmedik ölümleri
engelleyebiliyor.
3. Ciltteki değişimler: Safra yolları ve karaciğer hastalıklarında ciltte ve göz akında sararma,
idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde ise beyazlama görülebiliyor. Yine ciltteki morluklar ve cilt
altı kanamaları kan hastalıklarının belirtisi olabileceği gibi, damarları ilgilendiren romatizmal
hastalıklar nedeniyle de oluşmuş olabiliyor.
4. Vücudun herhangi bir yerde gelişen şişlikler: Vücutta daha önce var olan bir şişliğin
büyümeden yıllarca kalması çok önemli olmayabiliyor. Ancak yeni gelişen şişlikler mutlaka dikkatle
ele alınmalı. Her zaman öyle olmasa da ağrılı şişlikler; enfeksiyona, kitle içindeki kanamaya ya da
sinirlerin uyarılmasına bağlı görülürken, ağrısız büyümeler ise kanseri nedeniyle ortaya çıkabiliyor.
5. Ellerde ve/veya ayaklarda güç ve duyu kaybı olması: Ani gelişen his ve güç kaybı beyin
damarlarında tıkanıklığın, uzun sürede gelişenler ise diyabetin, toksinler ya da benzer sebeplere
bağlı gelişen sinir harabiyetinin, beraberinde bel ya da sırt ağrısının da olması durumunda fıtığın
habercisi olabiliyor. Eğer fıtığa bağlı bu belirtilerle beraber idrar kaçırma, ayak düşüklüğü gibi
yakınmalar da varsa acil operasyon gerekebiliyor.
6. Alışılmışın dışında baş ağrısının olması: Ağrının şiddeti, yerleştiği bölge veya süresi
değişmişse ya da başka belirtiler de eşlik etmeye başlamışsa, dikkatli olmalı. Enseden öne yayılan
baş ağrısı çoğu zaman tansiyon yükselmesine düşündürürken, yüzde baskı hissi, burun ve
çevresinde dolgunluk ve burun tıkanıklığıyla seyreden baş ağrısı da sinüzit nedeniyle gelişmiş
olabiliyor. Tekrarlayıcı nitelikte ağrıyla beraber görsel ya da kokusal aura denilen hislerin olduğu,
genelde beynin bir yarım küresini ilgilendiren ağrılar ise migrene bağlı olabiliyor. Baş ağrısına eşlik
eden bulantı, kusma, denge bozukluğu ve bilinç değişiklikleri ise beyin kanaması ya da kafa içinde
kitlenin habercisi olabiliyor.
7. Dinlenmeyle geçmeyen yorgunluk: Kronik akciğer, kalp ve böbrek hastalıklarına, kansızlığa,
hormon veya vücuttaki elementlerdeki eksikliklere bağlı olarak ortaya çıkabileceği için göz ardı
edilmemeli. Üstelik kimi zaman kansızlığa bağlı geçmeyen halsizlik gibi değerlendirilen bir durumun
altında kansızlığa neden olan bir kanser hastalığı yatabiliyor ve hekime zamanında başvurulmazsa
tedavisinde gecikmeye yol açabiliyor.
8. Baş dönmesi veya bayılma: Baş dönmesi veya bayılma tek başına ya da çarpıntı, terleme,
idrar kaçırma ve bilinç değişikliğiyle birlikte oluyorsa asla ihmal edilmemeli. Bu durum emosyenel
stres ve tansiyon düşmesi gibi selim hastalıklara bağlı olabileceği gibi, beyne giden ya da kalpten
çıkan damarlardaki darlıklar, tıkanıklıklar, ciddi kalp kapak hastalıkları veya doğrudan beyinle ilgili
problemlerden kaynaklanabiliyor. Nörolojik ya da kardiyak problemler yönünden mutlaka ele
alınmalı ve konunun uzmanları tarafından değerlendirilmeli.
9. Dışkı, idrar, tükürük ve balgamda kan görülmesi: Vücut sıvılarında ve dışkıda kan
görülmesi pek çok hastalıkla ilişkili olabiliyor. Balgamda kan görünmesi verem, zatürree ve akciğer
kanseri gibi akciğer hastalıklarına işaret edebiliyor. İdrarda ağrısız kanama mesane kanseri, ağrılı ve
yanmanın eşlik ettiği kanama ise böbrek taşı, böbrekte enfeksiyon ya da kum oluşumu nedeniyle
gelişebiliyor. Dışkıda taze kan sıklıkla hemoroid (basur) gibi selim hastalıkların belirtisi olurken,
beraberinde dışkı alışkanlıklarında değişiklik, kilo kaybı ve karın ağrısı gibi şikayetler de oluyorsa,
altta yatan neden kalın bağırsak kanseri olabiliyor.
10. Dışkılama alışkanlığında değişiklikler: 3 günden uzun süren kabızlık ve 24 saatten uzun
süredir idrar yapamama gibi durumlar da asla ihmal edilmemesi gereken belirtilerden. 3 günden
uzun süre devam eden kabızlığa eşlik eden gaz çıkartamama, ateş veya şiddetli karın ağrısı acil
cerrahi gerektiren bağırsak tıkanmalarına işaret edebileceği gibi, uzun süredir sessizce ilerleyen
sinsi bir kanserin habercisi de olabiliyor. Yine aynı şekilde idrar yapamama sorunu ağrısız gelişiyorsa
böbrek yetmezliğine, ağrılı ise idrar yollarında tıkanıklığa, erkekte belki de prostat büyümesine bağlı
gelişebiliyor.
Basın İletişimi İçin:
Birsel SANCAR AYAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 38 49 / 0532 255 29 34 / [email protected]
Funda ÇATAR / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 29 60 / 0533 256 03 04 / [email protected]
Aslı TEKÖZ KAHRAMAN / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 501 11 45 / [email protected]
Duygu YILMAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 773 67 11 / [email protected]
Sezen MUTLU / Basın ve İletişim Uzmanı 0216 544 96 93 / 0539 584 86 54 / [email protected]
Download