Şizofrenide: Damgalama, Önyargı, Ayrımcılık

advertisement
Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklar
Prof.Dr. Baybars Veznedaroğlu
EÜTF Psikiyatri AD
PSİKOZ BİRİMİ
“Bütün mutlu aileler birbirine benzer.
Her mutsuz ailenin ayrı bir hikayesi vardır...”
Anna Karenina’’nın ilk cümlesi.
Tolstoy, 1873.
şizofreni: psikoz...
PSİKOZ
 “gerçeği değerlendirme yetisinin kaybı”
------------------------------------------- Sanrılar
 Varsanılar
 Dezorganize düşünce (konuşma) veya
davranış
Psikotik Bozukluklar






ŞİZOFRENİ
Şizofreniform Bozukluk
Kısa Psikotik Bozukluk
Şizoaffektif Bozukluk
Sanrılı Bozukluk (Paranoya)
Şizotipal kişilik bozukluğu
şizofreni: tarihçe...
Kraepelin (1896): “erken bunama-dementia
precox”
1.
2.
3.
Bilişsel süreçte bozulma (demans) vardır
Erken başlangıçlı
Hebefreni + paranoya + katatoni "aynı
hastalık"tır
-------------------------------Demans prekoks manik-depresif
“gidişleri farklı”
şizofreni: tarihçe...
Bleuler (1911): “ŞİZO-FRENİ”
«akıl (zihin) yarılması»

Temel bozukluk:
”düşünce, duygu ve davranışlar
arasındaki entegrasyonun kaybı”

Bunama her zaman gelişmez
«iyileşme olasıdır»
şizofreni: tarihçe...
Schneider (1946): “birinci sıra belirtiler”
 İşitsel varsanılar
 Düşünce sokulması ve çalınması
 Somatik belirtiler
 Düşünce yayımlanması
 Yönetilme
----------------------------Modern tanı sistemlerine (DSM ve
ICD’lere) temel oluşturdu
Şizofreni: bugün...



Birden fazla hastalık birimi içeren bir
sendrom (farklı kişilerde farklı
süreçler)
Hastalık alt birimleri normal beyin
işleyişindeki bozukluklar sonucu oluşur
Bu bozuklukların uzun dönemdeki gidişi
şizofreniyi diğer psikozlardan ayırır
şizofreni: belirtiler...
 Pozitif




Negatif




Duygulanımda donuklaşma
Düşünce içeriği ve konuşmanın fakirleşmesi
İlgi-istek kaybı, sosyal geri çekilme
Dezorganizasyon




Sanrılar
Varsanılar
Katatoni (?)
Düşünce akışında bozulma
Uygunsuz duygulanım
Bizar davranışlar
Depresif belirtiler, agresyon, bilişsel
belirtiler
şizofreni: belirtiler...
Belirtiler
 İçgörü kaybı
 İşitsel varsanılar
 Alınma fikirleri
 Şüphecilik
 İkinci kişiye ait varsanılar
 Sanrılı duygudurum
 Kötülük görme sanrıları
 Düşünce yabancılaşması
 Düşüncelerin yüksek
sesle konuşulması
Sıklık (%)
97
74
70
66
65
64
64
52
50
şizofreni: nöropsikoloji...
Bilişsel bozukluklar: «zihin işlevlerinde bz.lar»

Dikkat




Bellek



Vigilans
Odaklanma
Motor hız
İşleyen bellek
Epizodik bellek
Yürütücü işlevler


Problem çözme, planlama
Refleks yanıtların inhibisyonu
•
•
•
Hastaların %10'u intihar ile yaşamlarını yitirmekte
İntihar paranoid alt tipte daha fazla,
Depresyon, alkolizm varsa dikkat
şizofreni: sosyal sonuçlar
Aileye Etkileri:




Hastalığa neden olabilme ya da hastanın
gereksinimlerine yanıt verememe endişesi,
suçluluk hissi, DEPRESYON
Hastalık ve sonuçlarını anlayamama-kaygılanma
Hastalanma korkusu
Ekonomik: masrafların artması, gelirde azalma
Tanı: DSM-IV (Amerikan Psikiyatri Birliği)

karakteristik belirtiler: 2 adet-1 ay






sanrılar
varsanılar
dezorganize konuşma
ileri dezorganize ya katatonik davranış
negatif belirtiler (duygulanımda donukluk vd.)
veya
bizar sanrılar; yorum yapan veya ikiden fazla ses
Tanı: DSM-IV...


Toplumsal mesleki işlev bozukluğu
Süre: 6 ay
Erken tanı ve tedavi neden önemli?
şizofrenide erken tanı ve tedavi...



Başlangıçtan sonraki 5 yıl tedavide en
önemli dönemi oluşturur, hastalık bu
dönemde şekillenir.
Kronikleşme “erken dönemde” oluşur!,
uzun süre tedavisiz kalmayla ilişkilidir.
Özellikle ilk atağın tedavisi prognozu
etkiler.
şizofreni: alt tipler...





Paranoid
Katatonik
Rezidüel (Tortu)
Dezorganize (Hebefrenik)
Farklılaşmamış
şizofreni: epidemiyoloji...
EPİDEMİYOLOJİ




Yaşam boyu yaygınlığı  % 1
Bütün kültürlerde ve ülkelerde görülmektedir,
yaygınlık oranları bütün ülkelerde benzer
Belirtiler dünyanın dört bir yanında şaşırtıcı
biçimde benzerdir
Gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere
göre daha iyi seyirlidir.
şizofreni: yaş ve cinsiyet...




Sıklık: kadın=erkek
Başlangıç yaşı:
Erkek: 21-26
Kadın: 25-32
Geç başlangıç = iyi gidiş
Kadınlarda daha iyi prognozlu
şizofreni: gidiş ve sonlanış için öngörücüler...
İYİ
KöTü
Kadın
Evli
Ailede affektif hastalık
İyi hastalık öncesi uyum
Akut başlangıç
Yaşam olayı var
Erken tedavi
Affektif belirtiler
Tedaviye iyi yanıt
Paranoid Tip
Erkek
Bekar
Ailede sch öyküsü
Şizoid Kişilik
Sinsi başlangıç
Yaşam olayı yok
Uzun süre tedavi yok
Negatif belirtiler
Tedaviye kötü yanıt
Bizar sanrılar (dezorganize)
Ailede aşırı duygu dışavurumu
Alkol/madde kullanımı
şizofreni: gidiş ve sonlanış...



Tam iyileşme: % 15-20
Hiç iyileşememe-semptomatik kalma, uzun
süreli sosyal/tıbbi denetime gereksinim
duyma: % 20
Hastaların çoğu ilk ataktan sonra
kısmen iyileşirler, fakat hastalık öncesi
işlevselliklerine tam olarak geri
dönemezler VEYA yinelemeler yaşarlar,
VEYA her ikisi meydana gelir.
şizofreni: gidiş ve sonlanış...
İYİ
Premorbid
İşlevsellik
Akut dönemler
Rezidüel
Prodromal
KÖTÜ
10
20
30
yaş
40
50
60
ETYOLOJİ
şizofreni: etyoloji – kalıtım...

Kalıtımsal etkenler
 Tek yumurta ikizlerinde %45
 Birinci derece akrabalarda %10
 İkinci derece akrabalarda %3
 Latent şizofreni-şizotaksi
"akrabalarda şizofreni olarak açığa
çıkmamış özellikler"
Sch çiftin çocuğu
Monozigot ikiz
Tek Ebeveyn
Dizigot ikiz
1 kardeş ve 1 ebeveyn
Kardeş
Çocuklar
Tek ebeveyn ortak kardeşler
Torunlar
Yeğenler
Amca , teyze vs
Hayatboyu şizofreni riski
1.kuzenler ( 3.derece)
Genel popülasyon
0
10
20
% risk 30
40
50
60
• Evlat edinme çalışmaları: yetiştiriliş tarzının
önemi yok
• "Şizofreni, birden fazla genin birbirleriyle ve çevresel
faktörlerle etkileşmesi sonucu ortaya çıkar".
şizofreni: etyoloji
NÖROGELİŞİMSEL TEORİ



1980'lere kadar dejeneratif olduğu
düşünülürdü
Bugün: Beynin gelişimi sırasında
genetik veya çevresel etkilerle oluşan
lezyonun etkileri, beynin olgunlaşması
(ergenlik) sırasında ortaya çıkmakta
Kabaca genetiğin %70, çevresel
faktörlerin %30 etkisi mevcut.
şizofreni: etyoloji
Erken dönemdeki risk faktörleri
Doğum komplikasyonları
İntrauterin enfeksiyonlar
Antenatal açlık
Rh uyuşmazlığı
Ansefalit
Kafa travması
Kış mevsiminde doğmak
artış
4
1.2
2
1.2
7
1.2
1.1
Şizofrenide gelişimsel olaylar
silsilesi:
Kronik sosyal
sorunlar
Göç vb.
İnce motor, bilişsel
ve sosyal defisitler
Sosyal anksiyete,
yarı psikotik fikirler,
depresyon; O.K belirti
• Obstetrik olaylar
• Genler
0
Madde
Ör. kannabis
10
5
Erken Gelişimsel faktörler YAŞ
P
s
Dopamin
disregülasyonu i
k
o
z
Neurotransmitter
genler
Başlangıç
Proksimal etkenler
15
20
şizofreni: yapısal görüntüleme...
Beyinde yapısal değişiklikler
 Kafa içi boşluklarda genişleme
 Beyin dokusu gri cevherde azalma
 Limbik bölge ve talamusda küçülme
Dorsolateral prefrontal korteks katmanındaki spinleri ve Golgi-doldurulmuş
bazilar dendritleri gösteren Brightfield mikrografi fotoğrafları - normal kontrol
deneğinden [[A]) ve şizofrenili 2 denekten ([B] & [C]) 3 piramidal nöron
Glantz et al. Arch Gen Psychiatry 2000; 57: 65-73.
Sun 2008, Pantelis 2003
şizofreni: beynin işlevsel değişiklikleri...
Beyin kan akımı-metabolizma değişiklikleri
 Hipofrontalite (DLPFC): negatif belirtilerle
ilişkili

İşitsel varsanılar:


Broca alanında kan akımında artış (normalde
konuşma veya iç konuşma sırasında aktif)
Üst temporal girusta işlev bozukluğu (normalde
konuşmanın “içeride” olduğunu uyarmak için
aktiftir)
şizofreni: beyin kimyası...
Beyinde biyokimyasal değişiklikler
 Dopaminerjik etkinlikte artış
 Serotoninerjik etkinlikte artış ?
(LSD modeli)

Anormal glutamat salınımı (NMDA
aktivitesinde düşme) ?
(fensiklidin modeli)
Şizofreni ve dopaminerjik yolaklar
Mesokortikal yolak
Hipoaktivite:
negatif belirtiler
bilişsel defisitler
Tuberoinfundibular yolak
Nigrostriatal yolak
Mesolimbik yolak
Hiperaktivite:
pozitif belirtiler
Dopamin hipotezi: pozitif & negatif belirtiler
Hiperdopaminerjik
yolaklar
Hipodopaminerjik
yolaklar
Normal
Pozitif belirtiler
Negatif belirtiler
Dopamin Antagonizması:
Antipsikotik İlaç Etki ve Yan Etkileri
EPS
DA
inhibisyonu
Hipeprolaktinemi
Pozitif belirtilerde düzelme
TEDAVİ
Nöroplastisite ve Nöral Koruma
Psikotik epizodlar
glukokortikoidler
Apoptozis
BDNF & NGF
BDNF
Normal sağkalım
ve büyüme
glukokortikoidler
5-HT and NE
Antipsikotikler
Duman et al. Biol Psychiatry 2000; 48: 732-739
şizofreni: tedavi - farmakolojik...
TEDAVİ:
 Tipik antipsikotikler (nöroleptikler)
«dopamin antagonistleri»
 Atipik antipsikotikler:
dopamin/serotonin antagonistleri vb
 Ek tedaviler: antiepileptikler, lityum
antidepresanlar, benzodiazepinler
 Elektrokonvulzif tedavi (şok)
 Tedavi süresi: 2 yıl-yaşam boyu
Ġlaç Uyumsuzluğunun Saptanması
Uyumsuzluk
N=52, 12 hafta
Velligan 2007; Byerly, 2005; Remington 2007
N=25, 12 hafta
N=52 4 hafta
Ġlaca Uyum
Neden önemli?
Yineleme de en önemli neden ilaç kesilmesi
İyilik halinin korunması için düzenli ilaç kullanımı
şart
Robinson 2002, Lambert 2004, Vauth 2004, Elbogen 2005, Lacro 2002
Sürekli Tedavi & Kesintili Tedavi:
Bir Yıllık Alevlenme Oranları
Ġlaç kesidiğinde 1 yılda alevlenme 2 kat daha sık
Kane 1996
Tekrarlayan atakların etkisi: daha geç
iyileĢme
140
120
Remisyona
dek geçen gün
130
100
76,5
80
60
47
40
20
0
1.atak
Lieberman, J Clin Psychiatry 1996
2.atak
3.atak
Yineleyen Psikotik Ataklar:
ĠĢlevsellikte düĢme
120
100
İşlevsellik
80
60
40
20
0
0
1
2
3
Epizod sayısı
4
5
6
tedavi: diğer girişimler
İLAÇ DIŞI TEDAVİLER




Psikososyal beceri eğitimi
Aile tedavileri
Bilişsel-davranışçı tedaviler
------------------------------------------Erken müdahale: bir sonraki basamak
Şizofrenik
Bozukluğu Olan Hastaların
Damgalamanması...



Önyargı: Bir kişiye ya da nesneye karşı,
yeterli bilgi veya gerekçe olmaksızın
alınan olumlu ya da olumsuz tutum

Damgalama: Ortaçağda suçluların
tanınabilmesi için uygulanmış bir
yöntem

Ayrımcılık: AIDS, tüberküloz veya
zihinsel hastalık gibi, bazı tanıları alan
kişilere oluşan “önyargı”
Şizofreniye ilişkin önyargılar ve
damgalar...




Şizofrenili hasta kesinlikle iyileşemez.
Şizofreni irade ve kişilik zayıflığından
kaynaklanır
Şizofreni anne-babanın suçudur.
Şizofrenisi olanlar birden fazla kişilik
taşımaktadır.
Önyargılar ve damgalar...

Şizofreni:
 karasevdadan
 cinden, büyüden
 çok kitap okumaktan
 aşırı masturbasyondan
 inançsızlıktan kaynaklanır...
Önyargılar ve damgalar...
Şizofrenisi olanlar...
 ne yapacakları belli olmaz
 saldırgan ve tehlikelidir
 çalışamazlar (çalışmamalıdırlar)
 hastalıkları yaşamları boyunca giderek
ağırlaşır
 hastanede kapatılmaları gerekir.
Tedavide Damgalama...


İlaçlar: uyuşturucudur...
Sağlık çalışanları: tuhaf, yarı delidir
(körle yatan şaşı kalkar...)

Hastane ve kurumlar, hatta şehirler:
tımarhane... Manisalık...
Önyargılar ve damgalar:
Sonuçlar...





Sosyal olarak izole olma
İş verilmemesi, ev kiralanmaması
Benlik saygılarında düşme, depresyon
İyileşme sürecinin yavaşlaması,
prognozun kötü etkilenmesi
Aile: suçluluk-utanma, paylaşamama
Önyargılar ve damgalar:
Sonuçlar...



Daha az yatırım, diğer hastalarla eşit
bakım alamama
Yaşanılan çevrede psikiyatrik kurumlar
istenmemesi
Medyada yanlış-olumsuz yorumlar (kısır
döngü)
OYSA:
destekleyici bir çevre, uygun tedavi ve
yüreklendirme ile
şizofrenili hastaların toplumumuzda
üretken bireyler olmasına katkıda
bulunabiliriz”
Unutma: BİRGÜN SEN VEYA BİR YAKININ
HASTALANABİLİR!
Dikkatiniz için teşekkürler!
Prof.Dr.Baybars Veznedaroğlu
Psikiyatri Anabilim Dalı
SANRISAL BOZUKLUK ve DĠĞER
PSĠKOTĠK BOZUKLUKLAR
SANRISAL (PARANOĠD) BOZUKLUK

Kalıcı ve ısrarlı bir ya da daha fazla sayıda
sanrının klinik görünüme egemen olduğu bir
bozukluktur

Daha çok orta ve geç hayat dönemlerinde
ortaya çıkar

Sanrılar uzun seyirli, inatçı ve değiĢmeyen
niteliktedir
SANRISAL BOZUKLUK-I

Sanrılar bizar özellikli değildir

ĠĢitsel ve görsel varsanılar olsa da, baskın
nitelikte değildir

Koku ve dokunma varsanıları, sanrısal
inanıĢın bir parçası olarak bulunabilir
Epidemiyoloji

Prevalansı 25-30/100 bin

Tipik baĢlangıç zamanı orta ve geç yetiĢkinlik
çağıdır

Ortalama baĢlangıç yaĢı 40 civarıdır

Kadınlarda biraz daha fazla görülür (%45-55)
Epidemiyoloji-I

DüĢmanlık görme sanrılarının baskın olduğu tip
erkeklerde, somatik ve erotomani tipleri
kadınlarda daha fazladır

Kıskançlık tipi kadınlarda 2-4 kat daha fazladır

Genel nüfusa göre evlilik oranları düĢüktür ve
yalnız yaĢayanların oranı daha fazladır
Etiyoloji

Genetik Etkenler


Sanrısal Bozuluklu hastaların akrabaları arasında
Sanrısal Bozukluk oranı ve bu bozukluk ile iliĢkili kiĢilik
özellikleri (Ģüphecilik, kıskançlık gibi) yüksek orandadır
Biyolojik Etkenler

Sanrısal Bozukluk ile limbik sistem ve subkortikal
çekirdekler arasında nöroanatomik bir iliĢki

Anterior singulat ve lateral orbitofrontal etkinlik artıĢı

Fahr Sendromu: Globus pallidus veya diğer bazal
gangliyonlarda kalsifikasyon
Etiyoloji-2
-
Epilepsi hastalarında epileptik etkinliğin amigdala ve diğer limbik
bölgelerde neden olduğu hücre kaybı, gliosis ve diğer deneratif
oluĢumlar
-
Kokain, metil-fenidat, pemolin ve amfetaminlere bağlı

Psikososyal etkenler
 Freud’a göre bilinçdıĢı eĢcinsel dürtüler
 Premorbid paranoid kiĢilik
 Toplumsal olarak soyutlanma (mahkumlar, göçmenler,
mülteciler ve iĢitme kaybı olanlar)
Sınıflandırma
1- Persekütüvar tip→ En sık. Hak arama paranoyası
2- Grandiyöz tip→KeĢif sanrısı biçiminde olanlar en sık
3- Kıskançlık tipi→(Othello Sendromu) Alkol bağımlılığı ile iliĢkili
biçimleri sıktır
4- Erotomanik tip (Clerembault Sendromu)→ Genellikle kadınlarda
sıkdır
5- Somatik tip→Monosemtomatik hipokondriyak psikoz. Madde
kullanımı ve kafa travması olanlarda sıkdır
6- Mikst tip
7- BelirlenmemiĢ tip
GidiĢ/Sonlanım ve Tedavi








Genellikle stabil gidiĢlidir
Uzun dönemli izlemde hastaların yarısında
düzelme
%20 belirtilerde azalma
%30 belirtilerde değiĢme olmaz
Tedavide antipsikotikler kullanılır
Özellikle somatik tipde pimozid etkindir
Ġçgörüye yönelik destekleyici terapiler
BiliĢsel ve davranıĢcı tedaviler
ġĠZOFRENĠFORM BOZUKLUK

ġizofreninin bütün klinik belirtileri vardır

Bulgular en az bir ay, en fazla altı ay
sürmelidir

Hastalar hastalık atağı düzeldikten sonra
hastalık öncesi normal düzeylerine geri
dönerler
Epidemiyoloji ve Etiyoloji

Ergenler ve genç eriĢkinlerde sıkdır

Sıklığı Ģizofreni sıklığının yarısından azdır

Bazı hastalar Ģizofreniye, bazı hastalar da affektif
bozukluğa benzer hastalığa sahipdir

Beyin görüntüleme çalıĢmaları ile Ģizofreniye
benzerlik bulunurken, elektrodermal aktivite ve
göz izleme hareketleri ile ilgili çalıĢmalarda
Ģizofreniden farklı sonuçlar bulunmuĢtur

“ĠYĠ” prognostik özellikler→AĢağıdaki
belirtilerden
ikisi ya ÖZELLĠKLER
da daha fazlasının birlikte
PROGNOSTĠK
olması
1- Olağan davranıĢlarda ya da iĢlevsellikte ilk görünür
değiĢiklikten sonraki 4 hafta içinde psikotik bulguların
baĢlaması
2- Psikotik epizodun dorukta olduğu sırada konfüzyon
olması
3- Hastalık öncesi toplumsal ve mesleki iĢlevselliğin iyi
olması
4- Affektin künt ya da donuk olmaması
GidiĢ ve Tedavi

BaĢlangıçta geçici olarak Ģizofreniform bozukluk
tanısı alan hastaların 1/3’ü 6 aylık süre içinde
iyileĢir ve son tanı Ģizofreniform bozukluk olur

Geriye kalan 2/3’lük bölüm ise Ģizofreni ya da
Ģizoaffektif bozukluk tanısı alır

Hospitalizasyon sıklıkla gerekir
Antipsikotik tedavi ile 3-6 ayda psikotik belirtiler
tedavi edilir
Ap tedaviye Ģizofreniden daha hızlı yanıt
Lityum, KBZ, VPA profilaktik amaçla kullanılabilir



ġĠZOAFFEKTĠF BOZUKLUK

Temel özellik→ġizofreninin A tanı ölçütleri ile
beraber majör depresif, manik ya da mikst
atakların bir arada görüldüğü kesintisiz bir
hastalık dönemi olması

Aynı hastalık döneminde belirgin affektif
belirtilerin olmadığı en az 2 haftalık bir sürede
varsanı ve sanrıların bulunması gerekmektedir

Affektif belirtiler hastalığın toplam süresinin
önemli bir bölümünde yer almalıdır
Epidemiyoloji ve GidiĢ

Kadınlarda daha sıkdır

Bipolar tip genç eriĢkinlerde, depresif tip ise yaĢlı
eriĢkinlerde yaygındır

ġizofreniden daha az sıklıkta görülmektedir

GidiĢi Ģizofreniden daha iyi, affektif
bozukluklardan daha kötüdür

Bipolar tip’in gidiĢi bipolar bozukluğa, depresif
tip’in didiĢi ise Ģizofreni seyrine benzer
Tedavi

Temel tedavi ilkeleri→Antidepresan ya da
antimanik tedavi ve gerekiyorsa psikotik
belirtilerin kontrol edilmesi için antipsikotik
tedavi ya da EKT

Sürdürüm tedavisinde bir duygudurum
dengeleyici ya da antipsikotik tedavinin
sürdürülmesi ile daha iyi seyir

Bipolar tip’de Li, KBZ ve VPA. Dirençli hastalarda
kombinasyon ya da klozapin
KISA PSĠKOTĠK BOZUKLUK

Kısa sürer (en az bir gün ve bir aydan az)

KiĢi premorbid iĢlevselik düzeyine döner

Klinik tabloya pozitif psikotik belirtiler hakimdir

ġiddetli bir ya da birkaç stresöre yanıt olarak
geliĢir
Epidemiyoloji

Sık görülen bir bozukluk değildir

Gençlerde yaĢlılara göre daha fazla

Alt sosyo-ekonomik sınıflarda

KiĢilik bozukluğu olanlarda (özellikle histriyonik,
borderline, narsisistik, paranoid ve Ģizotipal)

Doğal afetlere maruz kalan, büyük kültürel
değiĢimler yaĢayan kiĢiler
Etiyoloji

Genetik yatkınlık söz konusudur

Affektif bozukluklarla genetik bir yakınlıkları
olduğu düĢünülmektedir

O kiĢinin kültüründe benzer koĢullarda herkes
için stres kaynağı olabilecek olayların varlığında
ya da herhangi bir stres etkeni olmaksızın
geliĢebilir

Postpartum dönemde de geliĢebilir

Daima en az bir majör psikotik semptomu içerir

Affektif semptomlar, konfüzyon ve dikkat
bozuklukları daha sık görülür

Semptomlar teatral görünümde olabilir, histrionik
özellikler taĢıyabilir

Genelde sanrılar ve varsanılar duygusal travma
ile iliĢkili görünür
Klinik özellikler
GidiĢ/SonlanıĢ ve Tedavi

Ergenlikte ve genç eriĢkinlik döneminde ortaya
çıkabilir

Bu tanıyı alan hastaların bir bölümü daha sonra
kronik psikotik bozukluklardan birisini gösterebilir

%50-80 hastada daha sonra önemli bir
psikiyatrik bozukluk olmaz

Psikotik semptomları genellikle depresif bir atak
izler (Ġntihar riski !)
Tedavide yüksek potensli Ap ve Bzd’ler verilebilir

PAYLAġILMIġ PSĠKOTĠK BOZUKLUK
(FOLIE A DEUX)

Sağlıklı bir kiĢinin, çok yakın iliĢki içinde
bulunduğu bir hasta kiĢinin etkisinde kalarak
hastalanması ve etkilendiği kiĢinin sanrılarına
benzer sanrılar geliĢtirmesi

Vakaların %95’inden çoğu aynı ailenin iki
bireyidir

En sık rastlanan kombinasyon birlikte yaĢayan
çiftler ve anne-çocuktur. Bunu hastalığı erkek ya
da kız kardeĢinde oluĢturan kadınlar izlemektedir
Epidemiyoloji ve Etiyoloji

Baskın kiĢinin hastalığı sıklıkla ya Ģizofreni ya da
paranoid bozukluktur

Vakaların 3/4 ünde sanrılar paranoid tipdedir

YaklaĢık %25’de etkilenen kiĢinin bir fizik özürü
vardır. Bunlar kiĢiyi diğerine bağımlı kılan
sağırlık, körlük, serebrovasküler hastalık..vb.dir
Epidemiyoloji/Etiyoloji ve Klinik Özellikler

%95 kan bağı olması genetik etkenlerin
nedensel bir önemi olduğunu düĢündürmüĢtür

Baskın kiĢi genellikle ya daha yaĢlı, daha iyi
eğitimli ya da daha zekidir ve kendisine bağımlı
olan ve PPB oluĢturacak hasta üzerinde güçlü bir
etkisi vardır

Temel semptom bir diğer kiĢinin sanrısının
sorgulanmaksızın kabul edilmesidir.

Sanrılar genellikle olabilirliği olan düĢüncelerdir
ve Ģizofrenidekiler gibi saçma sapan değillerdir
Tedavi

Tedavide ilk adım hastayı sanrılarının kaynağı
olan hastada ayırmaktır

Bu ayırma iĢlevinden sonra bozukluğun
kendiliğinden düzelmesi beklenir ama gerçekte
bu oran %40’dan azdır

Ayrılmadan sonra 1-2 hafta içinde hastanın
sanrılarında düzelme olmazsa tedaviyi Ap’ ler ile
sürdürmek gerekir
Genel Tıbbi Bir Duruma Bağlı Psikotik
Bozukluk

Genel tıbbi bir durumun doğrudan fizyolojik
etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan belirgin
sanrılar ve varsanılar

Varsanılar bütün duyu modalitelerinde ortaya
çıkabilir

Belirli bir takım etyolojik etkenler özgül
hallüsinatuar yaĢantılara neden olabilir (Örn.
lastik yanığı kokusu→temporal lob epilepsisi)
Genel Tıbbi Bir Duruma Bağlı Psikotik
Bozukluk-1

Varsanılarla ilgili olarak kiĢinin gerçeği
değerlendirmesi bozulmamıĢsa ve algısal
yaĢantılarının genel tıbbi durumundan
kaynaklandığını düĢünüyorsa bu tanı konmaz

Sanrıların içeriği somatik, grandiyöz, dinsel ve
çok büyük sıklıkla persekütüar olmak üzere çok
çeĢitli olabilir

Dinsel sanrılar bazı olgularda temporal lob
epilepsisi ile özel olarak iliĢkilidir
EĢlik Eden Genel Tıbbi Durumlar

Nörolojik durumlar


Endokrin durumlar


Hiper- ve hipotiroidizm, hiper- ve hipoparatiroidizm,
hipoadrenokortisizm
Metabolik durumlar


Neoplazmlar, serebrovasküler hastalık, Huntington
hastalığı, epilepsi, mss infeksiyonları, migren
Hipoksi, hiperkarbi, hipogisemi
Sıvı ve elektrolit dengesizlikleri
EĢlik Eden Tıbbi Durumlar

Hepatik ve renal hastalıklar

MSS tutulumu olan otoimmun bozukluklar (SLE)

Subkortikal yapıları ya da temporal lobu tutan
nörolojik durumlarda da büyük bir sıklıkla
sanrılar görülür
EĢlik Eden Genel Tıbbi Durumlar

Bir psikotik bozuklukla genel tıbbi durum
arasında etyolojik bir iliĢki olup olmadığını
belirlemek için genel bir takım ilkeler yol
gösterici olur



Genel tıbbi durumla psikotik bozukluğun baĢlaması,
alevlenmesi ve remisyonu arasında geçici bir iliĢkinin
varlığı
Primer psikotik bozukluğa özgü olmayan birtakım
özelliklerin olması (beklenmedik bir yaĢta baĢlaması,
vizüel ve olfaktor varsanıların varlığı..vb)
EĢlik eden fizik muayene bulguları, laboratuar
bulguları ve hastalığın prevalans ve baĢlangıç
örüntüsü
Madde Kullanımının Yol Açtığı Psikotik
Bozukluk

Bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir ilaç,
tedavi için kullanılan bir ilaç ya da toksinle
karĢılaĢma) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı
belirgin sanrı ve varsanıların olmasıdır

KiĢinin madde kullanımının yol açtığı gerçeğinin
farkında olduğu varsanılar bu kapsam içinde
değerlendirilmez

Psikotik semptomlar genellikle entoksikasyon ya da
yoksunluk sendromuna eĢlik edenlerden çok daha
fazla ise ve bu semptomlar ayrıca klinik
değerlendirmeyi gerektirecek derecede ağır ise ancak
o zaman bu tanı konmalıdır

Madde kullanımının yol açtığı bir psikotik
bozukluk, bir primer psikotik bozukluktan
hastalığın baĢlangıcının, gidiĢinin ve diğer
etkenlerin göz önünde bulundurulmasıyla ayırt
edilir

Madde kullanımının yol açtığı psikotik
bozukluklar sadece entoksikasyon ya da
yoksunluk durumlarına eĢlik ederlerken, primer
psikotik bozukluklar madde kullanımına
baĢlamadan önce ya da uzun süren yoksunluk
dönemleri sırasında ortaya çıkabilirler

Psikotik semptomlar bir kez baĢlayınca madde
kullanımı sürdürüldüğü sürece kalıcı olabilir

Bazı maddeler için yoksunluk durumu oldukça
uzun sürebildiği için psikotik semptomlar madde
kullanımı bırakıldıktan sonra 4 hafta geçene dek
ortaya çıkabilir

Primer psikotik bozukluğa özgü olmayan
özellikler bulunabilir (beklenenin dıĢında bir
yaĢta baĢlaması, ya da beklenenin dıĢında bir
gidiĢ biçimi olması gibi). Primer psikotik bozukluk
öyküsünün olması da madde kullanımının yol
açtığı bir psikotik bozukluk olasılığını dıĢlamaz
Psikotik Bozukluğa Yol Açan Özgül Maddeler

Entoksikasyonu ile birlikte Psikotik Bozukluklara
neden olanlar


Yoksunluğu ile birlikte Psikotik Bozukluklara
neden olanlar


Alkol, amfetamin ve benzeri maddeler, kannabis,
kokain, hallüsinojenler, inhalanlar, opiyatlar
(meperidin), fensiklidin ve benzeri maddeler,
sedatifler, hipnotikler ve anksiyolitikler
Alkol, sedatifler, hipnotikler ve anksiyolitikler
Bozukluğun baĢlangıcı maddesine göre önemli
ölçüde değiĢebilir


Yüksek dozda kokain çekmek→dakikalar içinde
Yüksek dozda alkol ya da sedatif kullanımı→günler ya
da haftalar içinde
Klinik Özellikler

Alkolün Yol Açtığı Psikotik Bozukluk,
Hallüsinasyonlarla Giden, Yoksunluk Sırasında
BaĢlayan


Alkol alımının bırakılmasından ya da azaltılmasından
kısa bir süre sonra (48 saat içinde) canlı, sürekli ve
genellikle hoĢa gitmeyen hallüsinasyonlar geliĢir. Bu
bozukluk açıkça Alkol Bağımlılığı olan kiĢilerde ancak
uzun süreli olarak aĢırı miktarlarda alkol alınmasından
sonra ortaya çıkar
Amfetamin ve Kokainle Entoksikasyonun Yol
Açtığı Psikotik Bozukluk


Kullanımdan kısa süre sonra hızla persekütüar sanrılar
geliĢebilir
Vücut algısında çarpıklıklar ve insanların yüzlerini
yanlıĢ algılama
Klinik Özellikler-1


Derinin üzerinde ya da içinde böceklerin kaynadığına
iliĢkin hallüsinasyon kaĢınmaya ve derinin ileri
derecede yüzülüp sıyrılmasına yol açabilir
Kannabisin Yol Açtığı Psikotik Bozukluk





Kannabis kullanımından kısa bir süre sonra geliĢir
Genellikle persekütüar sanrılar olur
Çok az görülür
Epizod sırasında belirgin bir anksiyete, emosyonel
labilite, depersonalizasyon görülür ve sonrasında
amnezi ortaya çıkabilir
Genellikle birkaç gün içinde yatıĢır
Klinik Özellikler-2

Madde kullanımının yol açtığı psikotik
bozukluklar sorumlu etken uzaklaĢtırılsa bile
bazen çok çabuk düzelmez

Amfetaminler, fensiklidin ve kokainin, bazen bu
maddeler uzaklaĢtırılsa ve ap ile tedavi
uygulansa bile haftalarca ya da daha uzun
sürebilen geçici psikotik durumlar ortaya
çıkarabileceği bildirilmiĢtir. BaĢlangıçta bunları
madde kullanımının yol açmadığı psikotik
bozukluklardan ayırt etmek zor olabilir
Psikotik Semptomlara Neden Olabilen
Ġlaçlar ve Toksinler

Ġlaçlar→


Anestetikler ve analjezikler, antikolinerjik ilaçlar,
antikonvülsanlar, antihistaminikler, antihipertansif ve
kardiyovaskuler ilaçlar, antimikrobiyal ilaçlar,
antiparkinson ilaçlar, kemoterapötik ajanlar
(siklosporin ve prokarbazin..vb), kortikosteroidler,
gastrointestinal ilaçlar, kas gevĢeticiler, NSAI ilaçlar,
fenilefrin, psödoefedrin, antidepresan ilaçlar,
disülfram
Toksinler→

Antikolinesteraz inhibitörleri, organofosfat
insektisidleri, sinir gazları, karbon monoksid, karbon
dioksid ve akaryakıt ya da boya gibi uçucu maddeler
BaĢka Türlü Adlandırılamayan Psikotik
Bozukluk

Bu kategori, özgül bir tanı koymak için bilginin
yetersiz ya da çeliĢkili olduğu psikotik
semptomları ya da herhangi bir özgül Psikotik
Bozukluk için tanı ölçütlerini karĢılamayan
psikotik semptomlar gösteren bozuklukları
kapsar
1- Psikotik Özellikler Gösteren Duygudurum Bozukluğu,
Kısa Psikotik Bozukluk, Genel Tıbbi bir Duruma Bağlı
Psikotik Bozukluk ya da Madde Kullanımının Yol Açtığı
Psikotik Bozukluk için tanı ölçütlerini karĢılamayan
postpartum psikoz
BTA Psikotik Bozukluk
2- Bir aydan kısa bir süredir süren, ancak henüz
yatıĢmamıĢ olduğundan ötürü Kısa Psikotik Bozukluk
için tanı ölçütlerini karĢılamayan psikotik semptomlar
3- Herhangi baĢka bir özellik göstermeksizin süregiden
iĢitme hallüsinasyonları
4- Sanrısal Bozukluğun büyük bir kesiminde, süregiden
bizar olmayan sanrıların yanı sıra duygudurum
epizodlarının da bulunduğu dönemlerin olması
5- Klinisyenin, psikotik bir bozukluk olduğu kanısına
vardığı ancak bunun primer mi, genel tıbbi bir duruma
mı bağlı olduğunu, yoksa madde kullanımının mı buna
yol açtığını ayırt edemediği durumlar
Download