liik ve `eşitsizliğin işsizlik oMuğunıda şüphe yok tur.

advertisement
M. Meclisi
B : 7
Hükümet programında «en büyük adaletsizliik ve 'eşitsizliğin işsizlik oMuğunıda şüphe yok­
tur.» deniliyor. Elbette kalkmama probleımleri ara­
sında işsizlik en ömemMlerindendir. Her Hü­
kümetin ilk .görevlerinden birimi iişsizlere iş bul­
mak olduğumdan da hıiç kimsenin şüphesi yoktur.
Ancak işsizlik akim ve ilmîn kalbul ettiği bâzı
yollara >giidilmeden önleınecek bir problem de­
ğildir. 'Toprak reformu yapmadan, hızla sanayileşm'eden, ıbüyük bayındırlık işlerine 'gi­
rişmeden 'işsizliği önlemek imkânsızdır. Hükü­
met bu tedbirlerden bir kısmına, meselâ top­
rak reformuna hiç yanaşmamaktadır. Diğer ted­
birlerin yolunu ıda programındaki vergi ve dış
ticaret politikası ile kapamaktadır. Bu neden­
le (hükümetin (işsizliği önliyeoek bir programı ve
tutum içinde olduğu kanısında (değiliz
iSayın Milletvekilleri;
Kaldı ki, Hükümetin deyimi ile «adaletsiz­
lik ve .eşitsizlik» işsizlik önlenince ortadan kalk­
mış olmaz. Sosyal adalet problemi çalışan kişi­
lerin ve çalıştıranlarla ilgilerinin ihakça dü­
zenlenmesi sonucu çözüme varmış olur. Sosyal
adalet asil herkese iş bulunduktan sionra bahis
konusudur.
Asıl önemli cihet, ileride Hükümetin çalışanla­
rın haklı Meklıerine işsizlik bulunduğu bahane­
siyle karşı <çıkmak ilhtimalinin bu programda belirmesidir. Geçmişte bâzı politika adamlarının
ıdüşük ücret ve &oöyal haklar içlin işçilerin yap­
mış oldukları haklı talepleri bu ,gerekçe ile red­
dettiklerini hatırlıyoruz. Hükümetin bu yolu tutımıyacağmı ümit ejderiz.
Sayın milletvekilleri,
Buraya kadar Hükümet programının
da­
yandığı temel ilke ve görüşleri
eleştirdik.
Şimdi kalkınmamızın çeşitli kesimleri üzerinde
programda ileri sürülen beyanları ele alacağız.
önce Dış ticaret ve sanayileşme konusundaki
fikirlerimizi söyliyeceğiz. Hükümet programın­
da dış ticaret ve genel olarak dış ekonomik iliş­
kiler çok dağınık bir şekilde ele alınmıştır.
Bu dağınık ifadeler bir araya getirilirse, Hükü­
met programının şu ana esasları benimsediği
görülmektedir :
1. Hükümet dış ticarette şimdikinden daha
geniş bir serbestiye taraftardır. İhraç malları­
mız, bilhassa taze meyve, konservecilik üzerinde
çalışmalar yapılacak, sanayi mamullerinin ih­
racı için vergicilik ve kredi alanında tedbir-
7 . 11 . 1965
0 : 1
lere başvurulacaktır. Bu serbesti imkânlar el­
verdiğinde, Avrupa ülkelerinin bile cüret ede­
mediği bir düzeye vardırılacaktır. Yani döviz
kontrolleri, kambiyo takyitleri azaltılacak,
programdaki ifadesiyle «Türkiye serbest bir ik­
tisat düzeninin kamçılayıcı, dinamik şartları al­
tında çalışmıya başlıyacaktır.»
2. İthalât ikâmesine, yani şimdi dışardan
ithal ettiğimiz malların yurt içinde imâline sa­
dece ikinci plânda yer verilmektedir. Çünkü
bu konu programda, yabancı özel sermaye ko­
nusu açıklanırken ve ancak şu ölçüde ele alın­
mıştır: Yabancı özel sermaye, bilhassa ihraeacatımızı teşvik edecek ve ithalatımıza ikâme
edecek alanlara doğru yönelecektir.
Bu şekli ile ele alman dış ticaret rejimi,
yurdumuzun kalkınmasına engel teşkil
ede­
cektir. Çünkü kalkınma olayı, hangi açıdan
bakılırsa bakılsın, her şeyden* önce sanayileş­
me ve yurttaki işgücünü değerlendirme
an­
lamını taşır Endüstrileşme ise, her şeyden önce
dışarıdan getirilen sanayi ürünlerini yurt için­
de imal etmekle mümkündür. İşsizliği önleme­
nin, yurt içi kaynakların seferber edilmesinin,
yabancı ülkelere sömürülmeyen çağdaş bir top­
lum olmanın başka bir yolu yoktur.
Bunun aksine» tarım ülkelerinin kendi gele­
neksel ürünlerini ihraçla yetinip bu alanda iler­
lemelerini tavsiye eden görüşler, az gelişmiş
ülkelerin gelişme yollarını tıkamak için özel
maksatlarla bu ülkelere telkin edilmektedir.
Sayın milletvekilleri,
Endüstri ülkelerinin yüzyıllardır az gelişmiş
ülkelerin sanayileşmesini önlemek için başvur­
dukları bu telkinler, ellerindeki sömürme ola­
nağının kaçırılmaması maksadına dayanmakta­
dır. Çünkü, ancak bu yolla, yani tarım ülke­
leri endüstrileşmedikçe, endüstri ülkeleri kendi
değişim fiyatlarını kabul ettirebildikleri fakir
ülkeleri rahatça sömürebilirler. Gerçekten yıl­
lar geçtikçe tarım ürünlerinin fiyatları git gi­
de düşerken endüstri mamullerinin fiyatları
ise git gide artmaktadır. Fakir tarım ülkele­
rinin git gide daha fakirleşmesinin başka bir
deyimle endüstri ülkeleriyle aralarındaki ya­
şayış farklarının git gide daha açılmasının
temel nedenini burada aramalıdır. Bir çok ulus­
lararası kurum raporu bu noktada ittifak et­
miştir. Bu temel nedeni göz önünde bulundur-
— 167 —
Download