Disleksi Araştırmalarında Tanılama Sürecinin Önemi

advertisement
Bildiriler
3. Uluslararası Disleksi Kongresi, 4-­‐5 Haziran 2016, İstanbul *Disleksi Araştırmalarında Tanılama Sürecinin Önemi
Prof. Dr. Şükrü TORUN
Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü
DSM-V’e göre “Davranışsal belirtilerle ilişkili kognitif değişikliklere zemin oluşturan
biyolojik kökenli nörogelişimsel bir bozukluk” temelinde gelişen Özgül Öğrenme
Bozukluğu (ÖÖB); okuma, yazma ve aritmetik/matematik alanlarında temel
akademik becerileri edinme ve kullanma yetersizlikleri ile kendini gösteren
bozuklukların tümünü kapsayan bir şemsiye terimdir. ÖÖB kapsamı içinde yer alan
disleksi; fonolojik (ses-bilgisel) beyin işlemlerindeki yetersizlik nedeniyle, uygun
zekâ ve eğitime rağmen sözcükleri doğru ve akıcı olarak tanıma, harfleme (heceleme)
okuma (çözümleme) ve anlama güçlüğü ile kendini gösteren, nörolojik kökenli,
süregen bir özgül öğrenme bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, disleksi
ile dil işlemleri arasında, özellikle fonolojik işlemler boyutunda öne çıkan yakın ilişki
dikkat çekmekte ve fonolojik bozukluklarla disleksi arasındaki kesişimlere yönelik
araştırmalar önem taşımaktadır. Türkiye’de disleksili çocukların dil ve konuşma
özelliklerini -fonolojik becerileri de içerecek şekilde- standardize testlerle
değerlendiren herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkçe’yi ana dil
olarak konuşan disleksili çocuklarda dil ve konuşma özelliklerini incelediğimiz
projemize dahil etmek üzere disleksili çocukları belirlemeyi kapsayan tanılanma
süreci gözden geçirilmiştir.
Tanılama süreci; 5 Mayıs 2015-Mayıs 2016 tarihleri arasında Rehberik ve Araştırma Merkezlerince ÖÖB ön tanısı ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk-­‐Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğine yönlendirilen ve okuma-yazmada güçlük, ders başarısızlığı, aşırı
hareketlilik ve dikkat bozukluğu gibi temel yakınmalarla rapor almak üzere başvuran
tüm olgulardan, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi ve Çocuk Nörolojisi uzmanlarınca
yapılan değerlendirmelerde herhangi bir nörolojik ya da psikiyatrik bozukluğu
bulunanların dışlanmasından sonra kalan 55 çocuğu kapsamıştır. Tanı koyma
aşamasında değerlendirme araçları olarak; Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği
(WISC-R) ve Okuma testini de içeren Özgül Öğrenme Güçlüğü Bataryası kullanılmış,
değerlendirmeye alınan 55 çocuktan 14’ünün (%25.45) test performansları eğitim
düzeyi ve yaşı ile uyumlu/normal bulunmuştur.
Bu bildiride, disleksi tanısındaki güçlükler ve disleksili örneklem oluşturulurken
kullanılacak araçların önemi tartışılmıştır.
*Bu çalışma Anadolu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından kabul edilen
1501S008 no.lu “Disleksili Çocuklarda Dil ve Konuşma Özelliklerinin İncelenmesi” başlıklı proje
kapsamında desteklenmiştir.
Download