Dissosiyatif semptomlar

advertisement
TRAVMA SONRASI STRES
BOZUKLUĞUNUN DİSSOSİYATİF ALT
TİPİ, KLİNİK ÖZELLİKLER, PROGNOZ
VE TEDAVİYE ETKİSİ
Yard.Doç.Dr.Nuryıl YILMAZ
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
• Travma sonrası stres bozukluğu(TSSB) ve dissosiyasyon arasındaki
ilişkiyi değerlendiren son dönem çalışmalar ağırlıklı olarak
derealizasyon ve depersonalizasyon belirtileri ile tanımlanmış
dissosiyatif alt tipini ortaya koymuşlardır.
Steuwe C ve ark. The role of dissociation in civilian posttraumatic stress disorder: Evidence for a dissociative subtype by latent class and confirmatory factor analysis. Depression and Anxiety,
2012. Stein D. J ve ark. (2013). Dissociation in posttraumatic stress Disorder: Evidence from the World Mental Health Surveys. Biological Psychiatry.2013
• TSSB bulunan bazı hastalar ciddi dissosiyatif semptomlar
yaşamaktadır.
• Bu hastalar sıklıkla cinsel, fiziksel ve psikolojik suistimal gibi kronik
travmanın yanı sıra çocukluk çağında da ciddi ihmale maruz
kalmışlardır.
American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition (DSM-5), American Psychiatric Association, Arlington 2013.
• Bu hastaların sıklıkla yaşamın daha erken döneminde TSSB öyküsü,
travmaya maruz kalma ve daha yüksek intihar eğilimi oranları vardır.
• Dissosiyatif TSSB fazlaca dissosiyatif semptomun bulunduğu TSSB'nu
tanımlamak için kullanılan eski bir terimdir.
• Dissosiyasyon- bilinç, bellek, kimlik fonksiyonlarının veya beden,
kendilik ve çevre farkındalığının bozulması ve parçalanmasıdır. Bu
fonksiyonlardan biri veya daha fazlası bozulduğunda belirgin
semptomlar oluşabilir.
• Sıklıkla hem parçalanması ve hem de parçalara bölünmesine yol açan
anının kodlanması, depolanması ve geri çağrılmasındaki değişimler ile
ilişkilidir.
• Duygusal ihmal ve yetersiz ebeveynlik kadar cinsel, fiziksel suistimal de
dissosiyasyon ile etiyolojik olarak bağlantılıdır.
Spiegel D. Trauma, dissociation, and memory, in psychobiology of postraumatic stress disorder. In R. Yehuda & A. McFarlane (Eds.), Psychobiology of posttraumatic stress disorder .1997,
Dalenberg C. J., Brand B. L. ve ark. Evaluation of the evidence for the trauma and fantasy models of dissociation. Psychological Bulletin, 2012
• Bilinç- bozukluğu dış uyaranlara azalan yanıt ile karakterizedir.
• Bellek- dissosiyatif amnezi olarak adlandırılan bellek bozukluğu sıklıkla
stres yaratan anıları anımsama becerisini etkiler.
• Kimlik- dissosiyasyon kişinin kimliği konusunda konfüzyona veya kesintiye
neden olabilir.
• Vücut, benlik veya çevre farkındalığı ile ilgili
Depersonalizasyon- kişinin kendisinden kopması veya yabancılaşması
Derealizasyon- dış dünyanın garip veya gerçek olmadığı duygusu
Depersonalizasyon birçok psikiyatrik bozuklukta, normal ergenlerde
bulunabilir ve madde kötüye kullanımı nedeniyle de oluşabilir.
Depersonalizasyon ve derealizasyon sıklıkla birlikte görülür.
Simeon D. Depersonalization disorder. In: Dissociation and the dissociative disorders: DSM-V and beyond, Dell PF; O’Neil JA (Eds), Routledge, New York 2009.
TSSB Dissosiyatif Alt Tipi
• Çeşitli kavramlaştırma çabaları ve kanıtlar dissosiyatif semptomlarla
karakterize farklı bir TSSB alt tipini desteklemiştir.
• Dissosiyatif alt tip için kanıtlar, erişkinler ve çocuklarda yapılan,
fonksiyonel nörogörüntülemenin de olduğu, çocukluk çağı fiziksel,
cinsel suistimali de içeren ve savaşla ilişkili travma çalışmalarından
elde edilmiştir.
• Travmatik deneyimleri sınıflamak için iki alt tip önerilmiştir.
• Tip I travma büyük oranda tek bir travmatik deneyimden kaynaklanan
travmatik durumları tanımlar. Bu tip travma TSSB aşırı uyarılmış alt
tipinin gelişimine öncülük etmektedir.
• Tip II travma ise aşırı stresörlere uzun süreli maruz kalma ile ilişkilidir
ve dissosiyasyon semptomları, hissizleşme ve öfke vardır. Bu tip
travma sıklıkla dissosiyatif alt tipi ile ilişkilidir.
Terr LC. Childhood traumas: an outline and overview. Am J Psychiatry 1991; 148:10
.
• DSM-IV saha çalışmasının bulguları şiddetli, kronik dissosiyatif
semptomların, erken başlangıçlı travmaya karşı bir yanıt olduğunu
göstermiştir.
• Çalışmada 520 travmaya uğramış bireyler incelenmiştir. Erken
dönemde suistimale maruz kalan ve TSSB tanısı konan (≤14 yaş)
bireylerin, daha geç dönemde suistimale maruz kalan veya doğal
felaket yaşayan bireylere kıyasla daha fazla dissosiyatif semptom
yaşadığı görülmüştür.
Van der Kolk BA ve ark. Dissociation, somatization, and affect dysregulation: the complexity of adaptation of trauma. Am J Psychiatry 1996; 153:83.
• Savaşla ilişkili travma çalışmalarında da dissosiyatif alt tipi ortaya
konmuştur.
• 316 Vietnam gazisi ile yapılan çalışmada, yüksek dissosiyasyon skoru
olan gazilerde daha şiddetli TSSB belirtilerinin olduğu görülmüştür.
Waelde LC. Ve ark. A taxometric investigation of dissociation in Vietnam veterans. J Trauma Stress 2005; 18:359.
Epidemiyoloji
• Farklı travma öyküsüne sahip örneklemlerde TSSB bozukluğu bulunan
bireylerin yaklaşık %15-30'unda dissosiyatif alt tip bulunmuştur.
Armour C ve ark.The co-occurrence of PTSD and dissociation: differentiating severe PTSD from dissociative-PTSD. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 2014; 49:1297, Tsai J ve ark.
Dissociative subtype of DSM-5 posttraumatic stress disorder in U.S. veterans. J Psychiatr Res 2015; 66-67:67.
Klinik Özellikler
• Bu hastalarda; özellikle dissosiyatif semptomlar, duygulanım ve
davranış bozuklukları, eşlik eden psikiyatrik bozukluklar ve genel tıbbi
hastalıklar belirgindir.
TSSB semptomları
• TSSB hastaları flashbacklere, şiddetli anksiyeteye, savaş veya kaç
davranışına yol açan uyarana belirgin bilişsel, duygulanım ve davranış
yanıtları gösterirler.
• Bu bireyler, emosyonel hissizleşme, ilgisizlik ve diğerlerinden kopma
gibi belirtilere neden olabilecek deneyimlerden kaçınmaya çalışarak;
bu tür yoğun uyarılmaları telafi etmeye çalışırlar.
Dissosiyatif semptomlar
• Dissosiyatif semptomları olan hastalarda dış uyaranlara yanıt
azalmıştır, bellek bozukluğu (dissosiyatif amnezi gibi), kimlik ve
farkındalık sorunları (depersonalizasyon ve derealizasyon) görülür.
• Depersonalizasyon yaşayan hastalar emosyonel ve/veya fiziksel olarak
kendi benliklerinden uzak veya bir filmdeki gibi hissettiklerini
tanımlarlar.
• Bazıları o kadar gerçek dışı hissederler ki ölü olduklarını bile
hissedebilirler.
• Hastalar derealizasyonu dünyanın gerçek dışı, gerçek üstü, uzak veya
sisli görünmesi olarak tanımlar.
• Ayrıca, tanıdık kişi ve yerler de yabancı görünebilir.
• Birçok hastada sözel, görsel ve epizodik bellek, dikkat, yürütücü
işlevler ve mesleki, kişiler arası ilişkilerde bozulma görülmektedir.
• Hipnoz olabilme eğilimi yüksektir.
• Hastada künt duygulanım, gözleri açıkken veya kapalı iken kendinden
geçme ve yanıt vermeme gibi semptomlar olabilir.
• Dissosiyasyon atağı boşluk, kendinden geçme veya dışarısı ile tüm
ilişkiyi kesme olarak tarif edilebilir.
• Dissosiyatif amnezi normal unutkanlıktan daha yoğun olması ve/veya
unutulan şeyin stresli veya travmatik olaylarla ilişkili olması ile normal
unutkanlıktan ayrılır.
• Bu bellek bozukluğu organik faktörlerden ziyade geri dönüşlü
psikojenik inhibisyona bağlı görünmektedir.
• Dissosiyasyona uğrayan anılar kabuslar, flashback, kaçınma davranışı
veya konversiyon semptomları olarak ortaya çıkabilir.
• Travma sırasında duygusal ve fiziksel acıdan kopma/kaçınma, bellek
kodlaması ve depolanmasında değişiklik ile sonuçlanabilir.
• Sonrasında, bu durum anının parçalara ayrılmasına, bölümlenmesine
ve anının hatırlanmasında sorunlara yol açmaktadır.
• Yeni bilgi öğrenme yeteneği ve bilişsel işlevler sağlam kalır.
American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4th ed, text revision, American Psychiatric Association, Washington, DC 2000. Simeon D, Loewenstein RJ.
Dissociative Disorders. In: Comprehensive Textbook of Psychiatry, 9th, Sadock BJ, Sadock VA, Ruiz P (Eds), Lippincott Williams & Wilkens, Philadelphia, PA 2009. Vol 1, p.1965.
• Bu bireyler çocukluk çağında kronik tip II travma yaşamışlarsa ,
çocukluklarının büyük kısmını anımsamadıklarını bildirebilirler.
• Örnek olarak, çocukluk çağındaki öğretmenlerinin çoğunu ve/veya
tatil ve doğum günlerinin aile içinde nasıl kutlandığını
hatırlamayabilirler.
• Erişkin yaşamdaki travmalar için dissosiyatif amnezi bulunan hastalar
travmatik olayın parçalarını hatırlayabilirler ama travmatik olayın
bütün hikayesini hatırlayamazlar.
Duygulanım ve Davranış Bozuklukları
• Yoğun utanç, şiddet ve öfke gibi aşırı yoğun duygularla birlikte
emosyonların(hissizlik gibi) hiç olmaması ile de kendini gösterebilir.
• Duygulanımdaki bozulma dissosiyatif TSSB bulunan hastalarda
davranış bozukluğunun temelini oluşturmaktadır.
• Çok az ve çok fazla duygu arasında gidip geldikleri için bu bireyler,
alkol, madde veya reçeteli ilaçların aşırı kullanımı, kendine zarar
verme, aşırı yemek yeme, dikkatsiz araç kullanma gibi davranışlarla
duygularını yönetmeye çalışırlar.
• İntihar girişimi ve intiharın yanı sıra saldırgan davranışlar artmıştır.
• İlişkiden kaçınma, şiddet, kişiler arası sorunlar yaygındır.
Eşlik Eden Durumlar
• Eşlik eden psikiyatrik bozukluklar ve/veya tıbbi hastalıkların varlığı
dissosiyatif TSSB'nun ayırt edici özelliğidir.
Duygudurum ve anksiyete bozuklukları
• TSSB’nin depresyonla birlikte görülme olasılığı altı kat fazladır.
• Uzun süreli travma öyküsü bulunan hastalarda distimi görülme olasılığı
artmıştır. (Fiziksel ve cinsel istismar öyküsü bulunan hastalar hipersomnia,
iştah artışı ve kilo alımı gibi nörovejetatif semptomlarla başvurabilir)
• Özellikle bulimiya nervoza olmak üzere yeme bozuklukları görülme olasılığı
artmıştır.
• Agorafobili panik bozukluk görüşme olasılığı dört kat fazladır.
• Travma hatırlandığı zaman sıklıkla anksiyete ve panik atakları tetiklenebilir.
Stein DJ ve ark.Dissociation in posttraumatic stress disorder: evidence from the world mental health surveys. Biol Psychiatry 2013, Kessler ve ark. Prevalence, severity, and comorbidity
of 12-month DSM-IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication. Arch Gen Psychiatry 2005; 62:617.
• Steuwe ve ark. (2012) disosiyatif alt tipin daha çok şimdiki (yaşam
boyu değil) eş psikiyatrik tanılarla, özellikle de depresyon ve özgül
fobi ile daha ilişkili olduğunu göstermiştir.
Borderline Kişilik Bozukluğu
• Yeterli epidemiyolojik verilerin olmamasına rağmen borderline kişilik
bozukluğu olan bazı hastalarda dissosiyatif TSSB belirtileri görülebilir.
• Tümü olmasa da bazı dissosiyatif TSSB hastaları da borderline kişilik
bozukluğu kriterlerini karşılamaktadır.
Breslau N ve ark. Psychiatric sequelae of posttraumatic stress disorder in women. Arch Gen Psychiatry 1997 , Herman JL ve ark.Childhood trauma in borderline personality
disorder. Am J Psychiatry 1989
• Wolf, Lunney ve ark. (2012) dissosiyatif alt tipin kadınlarda borderline
ve kaçıngan kişilik bozukluğu ile daha yüksek bir prevalansta
olduğunu göstermiştir, erkelerde böyle bir ilişki gösterilmemiştir.
Madde Kötüye Kullanımı
• Madde kötüye kullanımı ve madde bağımlılığı tanıları yüksek oranda
eşlik etmektedir.
• Amerika Ulusal Eş Tanı Çalışması alkol bağımlılığı bulunan kadınların
%26'sı ve erkeklerin %10'unun TSSB tanı kriterlerini karşıladığını
bulmuştur.
Kessler RC. ve ark. Prevalence, severity, and comorbidity of 12-month DSM-IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication. Arch Gen Psychiatry 2005.
Fiziksel Hastalık
• Dissosiyatif TSSB bulunan hastalarda genel popülasyona göre
• Kronik yorgunluk sendromu,
• Gastroözefajiyal reflü,
• İrritable bağırsak sendromu,
• Baş ağrısı,
• Karaciğer hastalığı
• Akciğer hastalığı,
• ve oto-immün bozuklukların daha yüksek oranda geliştiği
düşünülmektedir.
TANISAL DEĞERLENDİRME
Tarama
• Dissosiyasyonun taranması için en yaygın kullanılan ölçek 28
maddeden oluşan Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeğidir (DES). Dissosiyatif
TSSB bulunan bireylerden oluşan bir örneklemde 100 puan üzerinden
ortalama 20-30 puan bildirilmiştir.
• TSSB dissosiyatif alt tip tanısını koymak zor olabilir.
• Hastalar dissosiyatif semptomlar ve travma öyküsü ile ilgili
konuşmak istemeyebilirler.
Bernstein EM, Putnam FW. An update on the dissociative experiences scale. Dissociation 1993
Klinik değerlendirme yaparken;
• Hasta erken dönemde ve/veya tekrarlayan travmaya maruz kalmış mı?
• Hastada dissosiyasyonu içeren TSSB semptomları var mı?
• Hasta TSSB için tanısal kriterleri karşılıyor mu?
• Hasta depresyon, madde kötüye kullanımı, yeme bozuklukları,
kendine zarar verici ve dürtüsel davranışlar gibi eş zamanlı semptom
veya bozukluğa sahip mi?
Travma öyküsü
• Erken çocukluk döneminde şiddet veya suistimale tekrarlayıcı şekilde maruz
kalmış olmak önemli olsa da, dissosiyatif TSSB gelişiminde kronik, erken
cinsel suistimal öyküsü daha yaygındır.
• Aşağıdaki tarama soruları travma öyküsünün kısa bir değerlendirmesinde
yararlı olabilir:
• Ailenizde disiplin nasıl sağlanırdı?
• Çocukluk çağında aile üyeleri arasında veya diğerleri arasında şiddete tanık oldunuz
mu?
• Erişkin yaşta hiç dövüldünüz, yumruk yediniz, tekmelendiniz, vuruldunuz veya fiziksel
şiddet gördünüz veya fiziksel şiddet ile tehdit edildiniz mi?
• Çocukluk döneminde hiç istenmeyen cinsel temas yaşadınız mı? Ergenlikte? Erişkin
dönemde?
• Korkmuş, dehşete kapılmış veya çaresiz hissettiren üzücü herhangi bir başka olay
yaşadınız mı? Örneğin doğal felaket, ciddi motorlu taşıt kazası veya başka kazalar,
savaş, şiddet suçu.
• Çocukluk çağındaki travma öyküsünü değerlendirmek için en sık
kullanılan öz bildirim ölçeklerinden biri Çocukluk Çağı Travma
Ölçeğidir(CTQ).
• Travma öyküsü varsa, hekim empati göstermeli ve o anki psikiyatrik
semptomları (depresyon, dissosiyasyon, diğer TSSB semptomları) veya
işlevsel bozukluğu olup olmadığını belirlemelidir.
• " Oldukça zor gözüküyor. Bana anlattığın için teşekkür ederim. Bu
deneyimin bugünlerde seni olumsuz bir şekilde etkilediğini düşünüyor
musun?" olabilir.
• Başkalarının da benzer deneyimler yaşayabildiğini açıklamak
destekleyici olabilir. Örneğin, "Maalesef birçok insan buna benzer
sıkıntılı deneyimler yaşamaktadır".
• Steuwe ve ark.(2012) yaptıkları çalışmada dissosiyatif alt tipin
çocukluk fiziksel suistimaline ek olarak, çocukluk cinsel saldırısına
maruz kalmak ile de ilişkili olduğunu bulmuştur.
• Bu çalışmada, dissosiyatif alt tipin çok sayıda olumsuz çocukluk
deneyimi ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
• Özet olarak, dissosiyatif alt tip çoklu travma maruziyeti ve erken
olumsuz olaylarla ilişkili görünmektedir.
• ***TSSB dissosiyatif alt tipinin tanısı tüm TSSB semptomlarına ek olarak
hastada depersonalizasyon ve/veya derealizasyon varsa konabilir.
Bu tür bireylerde tipik olarak;
• Erken çocuklukta başlayan, birden çok kişilerarası travma öyküsü. (Bununla
birlikte çocukluk çağı travma öyküsü olmaksızın aile içi şiddet, savaş gibi
uzun süreli erişkin travmaları bazı TSSB dissosiyatif alt tip olguları ile ilişkili
olabilir. )
• Stres altında veya panik ataklar sırasında olmadan da oluşan, rahatsızlık
veya işlev bozukluğuna neden olan sık dissossiyatif semptomlar
• Diğer TSSB hastalarına kıyasla daha yüksek intihar eğilimi
• TSSB'da tipik olarak görülen yükselmiş emosyonlar ve fizyolojik uyarılmanın
yanında azalmış emosyon ve hissizlik deneyimlerini de içeren duygulanım
ve davranış bozuklukları
• TSSB hastalarında eşlik eden psikiyatrik ve tibbi hastalıklar.
• TSSB tanı kriterleri DSM-5 sınıflamasında; TSSB semptomlarına inatçı
veya tekrarlayan depersonalizasyon veya derealizasyon eşlik ettiğinde
TSSB’nin dissosiyatif alt tipi şeklinde revize edilmiştir.
TSSB’nin Dissosiyatif Alt Tip
Etiyoloji
Aşırı Uyarılmış TSSB
Daha şiddetli, kronik, tekrarlayıcı, Daha geç oluşan ve/veya daha az
genellikle çocukluk çağı ve erişkin çoklu travma
travma
Travmatik öykü veya tetikleyiciler Dissosiyasyon, hissizlik
olduğunda olası yanıt
Otonomik uyarılmada azalma
Korku, dehşet
Otonomik uyarılmada artış
Kalp hızında azalma
Kalp hızında artış
Kortizol salınımında gecikme
Kortizol düzeyinde hızlı artış
Deri iletkenliğinde azalma
Deri iletkenliğinde artış
Emosyonları kontrol edebilen ve Emosyonları daha
beyin
kendilik algısını
değiştirebilen edebilen
beyin
alanlarının
aktivasyonu aktivasyonu.
(örn.Medial prefrontal korteks)
Data from:
Vermetten E, Dorahy MJ, Spiegel D. Traumatic Dissociation Neurobiology and Treatment, American Psychiatric Press, Washington DC, 2007.
Brand B, Loewenstein RJ. Dissociative disorders: An overview of assessment, phenomenology and treatment, Psychiatric Times, 2010.
az kontrol
alanlarının
İntihar
• Dissosiyatif alt tip bulunan tüm hastalar intihar açısından dikkatli
değerlendirilmelidir.
• Cinsel suistimal öyküsü ile intihar girişimi arasında yüksek bir ilişki
bulunmuştur.
• Dissosiyatif semptomları olan hastalarda birden çok intihar girişimi
oranı klasik TSSB, borderline kişilik bozukluğu ve alkol kötüye
kullanımı/bağımlılığı hastalarından daha yüksektir .
Kessler RC ve ark Lifetime co-occurrence of DSM-III-R alcohol abuse and dependence with other psychiatric disorders in the National Comorbidity Survey. Arch Gen Psychiatry, Foote B
ve ark. Dissociative disorders and suicidality in psychiatric outpatients. J Nerv Ment Dis 2008
• Dissosiyatif tip ile elde edilen kanıtlar,
• Daha fazla travma insidansı (özellikle çocukluk çağı),
• Daha fazla psikiyatrik eş tanı (özellikle özgül fobi ve borderline
kişilik bozukluğu)
• Daha fazla intihar davranışında bulunma
• Dissosiyasyonu olmayan TSSB ile karşılaştırıldığında daha fazla
işlevsel bozukluk ile ilişkili olduğunu ileri sürmektedir.
• TSSB’nin dissosiyatif alt tip tanısı konulan bireylerin, potansiyel eş
tanılarının değerlendirilmesinin ve tedavisi edilmesinin yararlı
olabileceği belirtilmektedir.
Prognoz
• TSSB tedavi süresinin uzun olduğu kronik bir hastalıktır.
• Daha şiddetli ve kronik travma ile ilişkili dissosiyatif alt tip olan
hastaların tedavi süresi daha uzun, tedavi süreci daha zor olabilir.
Tedaviye Etkisi
• Depersonalizasyon ve derealizasyon dissosiyatif semptomları tedaviye
yanıtı azaltmaktadır ve tedavi yaklaşımının belirlenmesinde önemli bir
faktör olabilir.
• Bae ve ark.ların (2016) yaptıkları bir çalışmada; göz hareketleri
duyarsızlaştırma ve yeniden işleme(EMDR) terapisi ile tedavi edilen
TSSB hastası tedaviye yanıt verenler, tedavi öncesi yanıt vermeyen
hastalar ile karşılaştırılmıştır.
• Yanıt vermeyen hastalarda daha yüksek düzeyde depersonalizasyon
ve derealizasyon, hissizlik ve daha şiddetli belirtiler saptanmıştır.
• Bu çalışmada tedavi öncesi dissosiyasyonun tedavi yanıtı için
öngördürücü olduğu bulunmuştur.
Price M ve ark. Emergency department predictors of posttraumatic stress reduction for trauma-exposed individuals with and without an early intervention. J Consult Clin
Psychol 2014 , Hagenaars MA ve ark.The impact of dissociation and depression on the efficacy of prolonged exposure treatment for PTSD. Behav Res Ther 2010; 48:19.
Farmakoteröpatik Yaklaşımlar
• Günümüzde, TSSB'da direkt olarak depersonalizasyon ve
derealizasyon semptomlarını hedef alan bir yaklaşım
bulunmamaktadır.
• Yine de, randomize, çift-kör bir çalışmada paroksetinle tedavi edilen
kronik TSSB hastalarının dissosiyatif semptomlarında plasebo grubuna
göre azalmalar gösterilmiştir (Marshal ve ark. 2007).
• Bir adrenerjik alfa 2 antagonisti olan yohimbinin, klonidinin veya
guanfasin gibi adrenerjik alfa 2 agonistlerinin dissosiyatif semptomlar
için potansiyel seçenekler olabileceği düşünülmektedir (Suouthwick ve
ark. 1993).
• Naltrekson ve nalokson gibi opiyat antagonistleri de dissosiyasyon için
tedavi seçeneği olarak araştırılmaktadır.
• Bununla birlikte, birkaç plasebo kontrollü ilaç çalışması özel olarak
TSSB'da dissosiyatif semptomatolojiyi araştırmış ve bugünde dek
spesifik anti-dissosiyatif ilaçlar geliştirilememiştir.
Download