türkiye - SiyahBant

advertisement
TÜRKİYE
OTORİTELER TARAFINDAN
ARTAN BASKI - CİDDİ BİR
TEHDİT
Uluslararası Af Örgütü Ocak
2015 BM Evrensel Periyodik
İnceleme Genişletilmiş
Tavsiyeleri
İÇİNDEKİLER
GiriĢ....................................................................................................................................................... 2
Önceki incelemenin takibi ...................................................................................................................... 2
Ġfade özgürlüğü .................................................................................................................................. 2
ĠĢkence ve kötü muamele ................................................................................................................... 3
Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ..................................................................................................... 3
Lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve intersekslerin insan hakları ............................................................... 3
Ulusal insan hakları çerçevesi .................................................................................................................. 3
Ġnsan haklarını teĢvik etmek ve korumak ................................................................................................ 4
Vicdan, ifade ve toplantı özgürlüğü ..................................................................................................... 4
ĠĢkence, kötü muamele ve cezasızlık ................................................................................................... 5
Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ..................................................................................................... 6
Lezbiyen, gey, biseksüel, transg ve intersekslerin insan hakları ............................................................. 7
Zorunlu / Zorla tahliyeler .................................................................................................................. 7
Suriyeli mülteciler ............................................................................................................................... 7
Ġnceleme altındaki ülkenin alması gereken aksiyonlara iliĢkin tavsiyeler .................................................... 9
Suriye’den gelen son notlar ................................................................................................................... 11
EK ....................................................................................................................................................... 13
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
GİRİŞ
Elinizdeki bu rapor, Uluslararası Af Örgütü tarafından Türkiye’nin Ocak 2015’te yapılacak
Evrensel Periyodik Ġnceleme’si (EPĠ) için hazırlanan raporuna dayanmaktadır. Raporda,
öncelikle ilk EPĠ döngüsünde Türkiye’ye verilen tavsiyelerin uygulanmasının bir
değerlendirmesi yapılmakta, ardından Türkiye’de insan haklarının genel durumu ortaya
konulmakta ve son olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karĢılaĢmakta olduğu, insan hakları
ile ilgili baĢlıca sorunlara dikkat çeken tavsiyeler verilmektedir.
2010 yılındaki ilk incelemeden bu yana Türkiye’nin insan hakları durumu belli baĢlı birkaç
önemli alanda ciddi bir Ģekilde kötüleĢmiĢtir. Ġfade özgürlüğü sanal dünya da dahil olmak üzere
günden güne artan bir biçimde görmezden gelinmeye baĢlanmıĢ, yetkililer tarafından yasadıĢı
olduğu kabul edilen -özellikle Haziran ve Temmuz 2013’te bütün ülkede yaĢanan Gezi Parkı
eylemleri baĢta olmak üzere- barıĢçıl sokak gösterilerinde aĢırı güç kullanımı cezasızlıkla
neticelenmiĢtir. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ise zayıflatılmıĢtır. Lezbiyen, gey, biseksüel,
trans ve interseksler ile vicdani retçi olanların haklarına iliĢkin kaygılar da devam etmiĢtir.
Kentsel dönüĢüm ile ilgili yasal mevzuat Türkiye’nin Ekonomik, Sosyal Kültürel Haklar
SözleĢmesi’nden doğan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde baĢarısızlığa neden olmuĢ,
sonuç olarak da zorla tahliyelerle neticelenmiĢtir.
Son olarak, Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’den gelen Suriyeli mültecilerin ihtiyaçları
konusundaki çabalarını görse de kamp dıĢında kalan mültecilerin yaĢam koĢulları son derece
kötü ve bu duruma iliĢkin uluslararası camianın da desteği ile acilen harekete geçilmesi
gerekmekte.
ÖNCEKİ İNCELEMENİN
TAKİBİ
ĠFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
2010 yılındaki ilk döngüde Türkiye, ifade özgürlüğü ile ilgili pek çok tavsiyeyi bu özgürlüğü
gazeteciler, yazarlar ve editörler bakımından güvence altına alacağını ve yasal mevzuatını da
uluslararası insan hakları standartlarına göre düzenleyeceğini de içerecek biçimde kabul
etmiĢtir.1 Ne var ki, 2010’daki incelemeden bu güne ifade özgürlüğü hakkına saygı bakımından
durum kötüleĢmiĢtir. Ġfade özgürlüğünü kısıtlamak amacıyla sıklıkla kullanılan bazı maddelerde
bir dizi değiĢiklik yapılmıĢ olmasına rağmen, sınırlayıcı yasalar hala kanunlar arasında
bulunmakta ve aktivistler, gazeteciler ve hükümeti eleĢtiren ya da siyaseten hassas konularda
seslerini yükseltenlerin kovuĢturulması için kullanılmaya devam ediliyorlar. KovuĢturmalar aynı
zamanda Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nun ifade özgürlüğüne yersiz
biçimde sınırlama dayatan ya da kötü niyetli kovuĢturmalara dayanak oluĢturabilecek geniĢ ve
muğlak ifadeler içeren belli maddeleri kapsamında yürütülüyor. Medya patronlarının ticari
iliĢkiler içinde oldukları hükümet ile iliĢkilerini iyi tutmak istemesinden dolayı anaakım medyada
ortaya çıkan otosansür eğilimi medya özgürlüğü önünde artan bir oranda engel teĢkil ediyor.
Uluslararası Af Örgütü, Haziran 2014
2
Index: EUR 44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
Gazeteciler çalıĢmalarının sansüre uğradığını ya da hükümetin eleĢtirilmesini engellemek adına
iĢten ayrılmaya zorlandıklarını bildiriyorlar. 2
Sosyal medya ve internetteki diğer ortamlar gittikçe artan bir Ģekilde baskıya maruz kalmıĢtır.
ġubat 2014’te hükümet, zaten kısıtlayıcı olan Ġnternet Ortamında Yapılan Yayınların
Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında
Kanunu’nda eriĢim engelleme ve içerik kaldırma ile ilgili değiĢiklikler yaptı.3 Bu değiĢikliklerin
ardından Twitter ve YouTube sitelerine eriĢim keyfi olarak Mart 2014’te engellendi. Bununla
birlikte engelleme kararları Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların ardından kaldırıldı.
ĠġKENCE VE KÖTÜ MUAMELE
Bazı devletler Türkiye’ye iĢkence ve diğer kötü muamele vakaları ile bu türden suçları iĢleyenlerin
cezasız kalması ile ilgili kaygılarını iletmiĢler, Türkiye de bu tavsiyeleri kabul etmiĢtir. 4 Uluslararası
Af Örgütü, son EPĠ döngüsünden bu yana Türkiye’de daha az sayıda iĢkence ve kötü muamele
vakasının raporlanıyor olmasından memnuniyet duymaktadır. Ancak resmi gözaltı merkezlerinin
dıĢında, özellikle de polis tarafından aĢırı güç kullanılmasının bir rutine dönüĢtüğü sokak
protestoları sırasında güvenlik güçlerinin kötü muamelede bulunduğu vakaların sayısı artmıĢtır.
YARGININ BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI
Türkiye yargının bağımsızlığını güvence altına alma konusunda bir tavsiyeyi kabul etmiĢtir5.
Ancak bu amaca yönelik adım atmak bir yana, yeni yasal düzenlemeler, özellikle Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili düzenlemeler ile yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını
sınırlamıĢtır (ayrıca konuyla ilgili aĢağıdaki bölüme bakınız). 6
LEZBĠYEN, GEY, BĠSEKSÜEL, TRANS VE ĠNTERSEKSLERĠN
ĠNSAN HAKLARI
Türkiye cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını
güvence altına almaya ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve intersekslerin (LGBTĠ) insan
haklarından yararlanmasını güvence altına almaya iliĢkin tavsiyeleri kabul etmiĢtir.7 Bu tavsiyelere
karĢın, hükümet cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın ortadan
kaldırılmasına iliĢkin Anayasa ve yasalarda yapılması gereken değiĢiklikleri gündeme alma
konusunda baĢarısız olmuĢtur. Böylesi bir mevzuatın eksikliği de LGBTĠ bireylerin insan
haklarından istifade etmelerinin önünde ciddi bir engel oluĢturmaktadır.
ULUSAL İNSAN HAKLARI
ÇERÇEVESİ
Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülükleri ile uyumlu olmayan Anayasa’sı bir kenara
bırakılıp daha önceden söz verildiği gibi yeni bir Anayasa yapılması henüz gerçekleĢmedi. Hatta,
yapılan bir dizi yasal düzenleme ve Türk Ceza Kanunu’nun belli maddeleri ifade özgürlüğünün
Amnesty International, June 2014
3
Index: EUR/44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
önünde hem yasal düzeyde hem de uygulamada engel teĢkil etmeye devam ediyor.
Ġlk EPĠ döngüsü sırasında söz verildiği üzere,8 Türkiye ĠĢkenceye ve Diğer Zalimane ve Ġnsanlık
DıĢı veya Onur Kırıcı DavranıĢ ve Cezalara KarĢı SözleĢmeye Ek Ġhtiyari Protokol’ü Eylül
2012’de onayladı. Ancak yaklaĢık iki yıl boyunca uygulamadı ve Türkiye ulusal önleme
mekanizmasını kurmadı. Öte yandan Türkiye, Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar
SözleĢmesi’nin Ek Ġhtiyari Protokolü ile Bütün KiĢilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına
Dair Uluslararası SözleĢme’yi onaylamamıĢtır.
Ġlk Kamu BaĢ Denetçisi’nin (Ombudsman) Kasım 2012’de atandığı Kamu Denetçiliği Kurumu
(Ombudsmanlık), Türkiye’nin insan hakları ortamına yararlı bir katkı oldu. Ancak Haziran
2012’de kurulan Türkiye Ġnsan Hakları Kurumu, hala bağımsızlığı ve kaynakları güvence altında
olmayan, bugüne kadar etkisiz ve ilgisiz olduğu sabit bir kurum olmaya devam ediyor. Kurulması
planlanan Ayrımcılık Yasağı ve EĢitlik Kurumu ile bağımsız bir polis Ģikayet mekanizması da
henüz kurulmuĢ değiller.
İNSAN HAKLARINI TEŞVİK
ETMEK VE KORUMAK
VĠCDAN, ĠFADE VE TOPLANTI ÖZGÜRLÜĞÜ
Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’nin vicdani ret hakkını tanımayı reddetmesini
Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi’nin 9. maddesinin ihlali olduğu yönünde kararına karĢın,
Türkiye vicdani retçileri tekrar tekrar yargılamaya ve cezaevine göndermeye devam etmektedir.9
Her yıl siyasi aktivistler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, avukatlar ve daha birçoklarına
karĢı Türk Ceza Kanunu’nun ve Terörle Mücadele Kanunu’nun ilgili maddelerine dayanılarak
yüzlerce kötü niyetli cezai kovuĢturma açılmaktadır. Bu türden ceza davaları genel itibariyle
devleti eleĢtiren ya da siyasi bakımdan hassas konularda resmi tutum ile çeliĢen görüĢlerini dile
getiren kiĢilere karĢı açılmaktadır.
2014 yılında, sosyal medya alanında ifade özgürlüğüne yönelik eĢi benzeri görülmemiĢ bir dizi
saldırı yaĢandı. Ġnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla
ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunu’nda yapılan değiĢiklikler ifade özgürlüğü
ile özel hayatın gizliliğini ciddi biçimde tehdit etmektedir.10 Yine de, bu acımasız/sert
değiĢiklikler bile arka arkaya gelen ve kaldırılmaları yönünde mahkeme kararları olmasına karĢın
uygulanmaya devam edilen Twitter ve Facebook eriĢim yasaklarını gerekçelendirmeye yetmez.
EriĢim yasakları netice itibariyle Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından kaldırıldı.11
Sosyal medya kullanıcılarına da ifade özgürlüğünü ihlal edecek biçimde ceza davaları açılmıĢtır.
Bunlar arasında basında da çok yer almıĢ olan bir dava, Ġzmir’de 29 gence karĢı sadece attıkları
tweetler nedeniyle “insanları kanuna uymamaya alenen tahrik ettikleri” gerekçesiyle Türk Ceza
Kanunu’nun 217/1 maddesi uyarınca dava açılmıĢtır. Sanıklardan üçü “BaĢbakan’a hakaret” ile
de suçlanıyorlar. Sözkonusu tweetler Haziran 2013’teki Gezi Parkı eylemlerinin ilk haftasında
atılmıĢ ve sadece polislerin nerede göstericilere yönelik kuvvet kullandığı, kablosuz ağ Ģifreleri
ya da göstericilere destek mesajları gibi sadece bilgi verici ifadeler içeriyordu. Ġddianamede yer
alan tweetlerin hiçbiri ne Ģiddete teĢvik ediyor ne de Ģiddet içeren eylemlere katılmaya çağrı
Uluslararası Af Örgütü, Haziran 2014
4
Index: EUR 44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
yapıyordu. Bazı tweetlerin ise davaya mağdur sıfatıyla müdahil olan BaĢbakan’a hakaret içerdiği
iddia edildi. Sosyal medya kullanıcılarının gözaltına alınması için düzenlenen ev baskınları
Haziran 2013’te, BaĢbakan’ın Twitter’ı “bela” olarak tarif etmesinin hemen ardından
gerçekleĢtirildi. Davanın Haziran 2014’te görülen üçüncü duruĢmasında Ġzmir’deki yerel
mahkeme baĢbakana hakaret ile suçlanan üç sanığı para cezasına mahkum etti ve cezalarını beĢ
yıl süre ile erteledi. Diğer sanıklar hakkında ise “insanları kanuna uymamaya alenen tahrik
ettikleri” suçlamasından beraat kararı verildi.
Yetkililer Mayıs-Haziran-Temmuz 2013’te tüm Türkiye’de yaĢanan hükmet karĢıtı Gezi Parkı
eylemlerini çok sert bir biçimde bastırdı. Bu tarihten sonra da yetkililerin barıĢçıl toplantılara
katılma hakkına gösterdiği saygıda bir iyileĢme olmadı. Polis göstericileri engellemek ve
dağıtmak için keyfi ve aĢırı güç kullanmaya devam ediyor. Binlerce kiĢi hakkında da Gezi Parkı
eylemlerine ya da baĢka gösterilere katıldıkları gerekçesiyle davalar açıldı.12 Kısıtlayıcı 2911 sayılı
Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu, Türkiye’de barıĢçıl toplantı özgürlüğü hakkının
kullanımı önündeki en merkezi engel olmayı sürdürüyor. Yasa hem yetkililerin hem de
protestocuların hal ve davranıĢlarını benzer bir biçimde gösteri bağlamında düzenliyor.13
Kısıtlayıcı doğası ve keyfi uygulamaları ile Türkiye’de barıĢçıl toplantı hakkının kullanımı
önündeki en temel engel olmaya devam ediyor. Yetkililerin barıĢçıl toplantılara yönelik
kısıtlayıcı yaklaĢımı 2013 yazındaki Gezi Parkı eylemleri sırasındaki yaygın biçimde eleĢtirildi.
Yine de Mart 2014’teki göstermelik birkaç değiĢiklik dıĢında yasa kısıtlayıcı olmaya devam
ediyor ve yetkililerin de yasayı uygulamaların bir değiĢiklik yaĢanmadı.
Yasanın 3. maddesi önceden izin almaksızın herkesin barıĢçıl toplantı ve gösteri yürüyüĢleri
düzenleyebileceğini düzenliyor.14 Ancak 10. maddesi ise toplantı düzenleme kurulu üyelerinin
toplantının amacı, toplantının yapılacağı yer ve gün ile baĢlangıç ve bitiĢ saatlerini 48 saat
önceden mülki amirlere bildirmelerini zorunlu kılıyor. 23. maddede ise bu bildirimlerin
yapılmaması durumunda toplantının kanunsuz sayılacağı hükme bağlanıyor.15 Bildirim
usullerinin kendisi barıĢçıl toplantı özgürlüğünün sınırlanması anlamına gelmese de Türkiye’de
bu usuller fazlasıyla külfetli ve uygulamada izin alınması ile eĢdeğer bir kısıtlayıcı yaklaĢımla
uygulanmakta.
BarıĢçıl gösteri hakkı ile ilgili uluslararası standartlar oldukça açıktır ve bu hakkın kullanımı
hükümet yetkililerinin iznine tabi olmamalıdır. Devletler barıĢçıl toplantı gösteri özgürlüğünün
kullanılmasını kolaylaĢtırmak, kamu ve diğer kiĢilerin haklarının güvenliğini sağlayacak
önlemleri almak için önceden bildirimde bulunulmasını isteyebilir, izin alınmasını değil.
ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE VE CEZASIZLIK
Resmi gözaltı merkezlerinin dıĢında güvenlik güçlerinin kötü muamele vakalarında artıĢ oldu;
özellikle de sokak protestoları sırasında ya da sonrasında göstericilere yönelik güvenlik
güçlerinin aĢırı ve gereksiz güç kullanımı bir rutin haline geldi ve bu duruma özellikle de 2013
yılında bütün Türkiye’ye yayılan Gezi Parkı eylemlerinde baĢvuruldu.16 Bu tarihten beri
güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik aĢırı güç kullanımı diğer toplantı ve gösterilerde de
benzer biçimde tekrarlandı. Üstelik yetkililerin polisin müdahaleleri ve faaliyetlerinin güç
kullanımına iliĢkin uluslararası insan hakları standartları ya da ĠçiĢleri Bakanlığı’nın kendi
düzenlemeleri ile uyumlu olmasını sağlamaya yönelik gayreti çok az ya da hiç denecek
Amnesty International, June 2014
5
Index: EUR/44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
düzeydeydi.
ĠçiĢleri Bakanlığı, Haziran ve Temmuz 2013’teki Gezi Parkı eylemleri sırasındaki polis Ģiddetine
yönelik eleĢtiriler üzerine toplantı ve gösterilerde güç kullanımına iliĢkin iki genelge yayımladı. 17
Haziran’da yayımlanan genelge, polislerin dağılmamaları durumunda göz yaĢartıcı gaz
kullanılacağı uyarısının yapılmasının ardından göstericilere dağılmak için yeterli süre vermesini,
tazyikli suyu göz yaĢatıcı gazdan önce kullanmasını, barıĢçıl protestocular ile Ģiddet içeren
eylemlere son vermiĢ protestoculara yönelik göz yaĢartıcı gaz kullanımından kaçınılmasını
emrediyordu. Ne var ki bu talimatlar rutin bir biçimde görmezden gelindi.
Temmuz genelgesi de gösterilere müdahale sırasında sivil polislerin de kimliklerini belli edecek
biçimde giyinmeleri, göz yaĢartıcı gaz kapsüllerinin doğrudan insanların üzerine ve 40 metreden
daha yakın mesafeden atılmaması gibi ek koruyucu önlemler içermekteydi. Uluslararası Af
Örgütü gözlemcilerinin son bir yılda takip ettiği protestolarda resmi üniformalı çevik kuvvet
polislerinin genelgenin gereklerine uygun olarak kimlik numaralarının kasklarında görünür
biçimde kullanıldığı ve fakat sivil polislerin genelgenin ortaya koyduğu Ģartların hilafına
kimlikleri belli olmayacak bir biçimde güç kullandığı, gösterilerde gözaltı yaptığı
gözlemlenmiĢtir. Benzer bir biçimde, göz yaĢartıcı gaz kullanımına iliĢkin hükümler de rutin bir
biçimde hiçe sayılmıĢtır ve polis halen tehlikeli yakın mesafelerden ve doğrudan protestocuların
üzerine göz yaĢartıcı gaz kapsülü atmaya devam etmiĢtir.
Güvenlik güçlerinin iĢlediği ileri sürülen suçlarla ilgili baĢlatılan idari ve adli kovuĢturmalar
sistematik bozukluklar ortaya koyuyor ve netice itibariyle bu türden suiistimaller neredeyse
bütünüyle cezasızlıkla sonuçlanıyor.18 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerinde polisler tarafından
gerçekleĢtirilen yaygın hak ihlalleri ile iliĢkili Nisan 2014 tarihi itibariyle polisler hakkında
yalnızca dört ayrı dava açılmıĢtır, ki yalnızca Ankara ve Ġstanbul’da 700’den fazla Ģikayet ve suç
duyurusunda bulunulmuĢtur. Uluslararası Af Örgütü gözlemlerine göre yalnızca bir vakada,
kamuoyunun da yaygın biçimde haberdar olduğu Ġzmir Kordon boyunda göstericileri döven ve
genç bir kadını saçlarından çekerek sürükleyen polis memurları hakkında açılan disiplin
soruĢturması sonucunda polislere yaptırım uygulanmıĢtır. 19 Açılan diğer iç soruĢturmalar ise
kapatılmıĢtır.20
Güvenlik güçleri aleyhine açılan dört davadan üçü protestolar sırasında yaĢanan ölümlerle
ilgilidir. Dördüncüsü ise Gezi Parkı eylemlerinin ikinci gününde sonradan “kırmızılı kadın”
olarak adlandırılacak kadının yüzüne doğrudan göz yaĢartıcı gaz sıkan bir polis memuru
aleyhine açılmıĢtır.21 Her dört davayla ilgili vakaların medya tarafından geniĢ haberlerinin
yapılmıĢ olması yetkililer üzerinde aksiyon almaları yönünde baskı oluĢturmuĢtur. Yine de bu
vakalar ile ilgili soruĢturmalar son derece yavaĢ ilerlemiĢ ve netice itibariyle de herhangi sonuç
elde edilemeden kapatılmıĢtır.
YARGININ BAĞIMSIZLIĞI VE TARAFSIZLIĞI
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndaki (HSYK) değiĢiklikler ve binlerce polis memuru ile
çok sayıda hakim ve savcının yeni görevlere tayininin, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı
üzeride olumsuz etkileri olmuĢtur. 22 Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’na tanınan atama
yetkisinin güçlenmesi de dahil olmak üzere HSYK’ya en büyük zararı veren değiĢikliği
Anayasa’ya aykırı bulsa da bu atamalar, Anayasa Mahkemesi bu kararı aldığında çoktan
Uluslararası Af Örgütü, Haziran 2014
6
Index: EUR 44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
tamamlanmıĢtı. Bu atamalar karardan sonra da iptal edilmedi. Yasa, BaĢbakan’a yakın kamu
yetkilileri ve önde gelen iĢ adamlarına yönelik baĢlatılan yolsuzluk soruĢturmalarının hükümet
tarafından engellenme giriĢimlerini takiben hızlıca Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına
sunulmuĢtu. Binlerce polis memuru ve çok sayıda hakim ve savcı soruĢturmanın ardından
görevlerinden alındı. Bu durum, hükümetin lehine karar verenler terfi ederken, aksini
yapanların rütbelerinin düĢürüldüğü algısı yarattı. Yargının artarak siyasileĢmesi, adil yargılanma
ve düĢünce özgürlüğü gibi Türkiye’de zaten risk altında bulunan pek çok hakkı tehdit etmekte
ve muhalif görüĢlerini ifade edenlere karĢı daha fazla dava açma arayıĢı da bu hakların
kullanımını baltalamaktadır. Bu siyasileĢme, emniyet görevlilerinin insan hakları ihlallerinin
cezasız kalması durumunun güçlenmesi riskini de beraberinde getirmektedir.
LEZBĠYEN, GEY, BĠSEKSÜEL, TRANS VE ĠNTERSEKSLERĠN
ĠNSAN HAKLARI
Hükümet cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimlikleri temelli ayrımcılığı önlemek için
anayasal değiĢiklikleri veya yeni yasal düzenlemeleri yapmakta baĢarısız olmuĢtur. Bu tür yasal
düzenlemelerin olmayıĢı, lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve intersekslerin (LGBTĠ) insan
haklarından yararlanmaları önüne ciddi engel teĢkil etmektedir. Ayrımcılıktan korunmanın yasal
olarak olmayıĢı ve adalete eriĢim eksiklikleri nedeniyle toplum dıĢına itilen LGBTĠ’ler, kamu
görevlilerinin düĢmanca muamele riskiyle karĢı karĢıyadırlar. Dahası, homofobik ve transfobik
görüĢlerin yaygın oluĢu, LGBTĠ’lerin rutin olarak ve bazı durumlarda da sistematik bir Ģekilde
kamu görevlileri tarafından tacize uğramalarına neden olmaktadır. Transların daha sıklıkla
görünür olması, onların taciz edilme riskini artırmakta ve hizmetlere eriĢimlerini azaltmaktadır.
Gey erkekler, silahlı kuvvetler içinde cinsel Ģiddet de dahil Ģiddetin birçok Ģekline uğrama riski
altındadır.
ZORUNLU / ZORLA TAHLĠYELER
Yetkililer tarafından gerçekleĢtirilen kentsel dönüĢüm projeleri, zorla tahliye ve Türkiye’nin de
taraf olduğu Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar SözleĢmesi’nde düzenlenen
yeterli barınma hakkının ihlali ile sonuçlanmıĢtır. Bu projeler, Türkiye’nin en fakir ve en toplum
dıĢına itilmiĢ kesimlerinin yaĢadığı yerlerde uygulanmaktadır ve yerel yönetimler, etkilenen
mahalle sakinleri ile samimi istiĢareler yapma ve zamanında ve uygun Ģekilde tahliye
bildirimlerini verme konusunda baĢarısız olmuĢtur. Çoğunlukla yeterli tazminat ve karĢılanabilir
alternatif barınma önerilmemiĢtir. Bu da insanları daha fazla yoksulluğa itmiĢ ve düĢük
standartlarda barınmaya zorlamıĢ bazılarını evsiz bırakıĢtır.
SURĠYE’DEN GELEN MÜLTECĠLER
Suriye’den gelen mültecilerin ihtiyaçlarını karĢılama konusunda uluslararası bir baĢarısızlık
yaĢanırken, Türk yetkililer mültecilerin barınmaları için dikkate değer çabalarını devam
ettirmektedir. AFAD’a bağlı kamplarda mültecilere sunulan hizmetlerin durumu iyi olarak
raporlanmaktadır. Ancak diğer yandan, kamp dıĢındaki çok sayıda Suriye’den gelen mülteciler
için durum korkunçtur. Ġstihdama eriĢim ve temel ihtiyaçlarını karĢılama olanaklarından
Amnesty International, June 2014
7
Index: EUR/44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
yoksundurlar. Türkiye’deki bir milyondan fazla Suriye’den gelen mültecinin en az yüzde 80’i
kamp dıĢında yaĢamaktadır.
Uluslararası Af Örgütü, Haziran 2014
8
Index: EUR 44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
İNCELEME ALTINDAKİ
ÜLKENİN ALMASI GEREKEN
AKSİYONLARA İLİŞKİN
TAVSİYELER
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni aşağıdaki hususlarda
adım atmaya davet etmektedir:
Vicdan, İfade ve Toplantı Özgürlüğü

Vicdani reddi tanıyan ve bu hakkı güvence altına alan yasal düzenlemeleri yapmalı,
tam anlamıyla sivil olan seçeneklerin uzunluk bakımından cezalandırıcı olmayacağını
güvence altına almalı,

Anayasa’nın 26. maddesini ifade özgürlüğünü sınırlanması için kabul edilebilir
gerekçeleri uluslararası insan hakları standartları ile uyumlu olmasını güvence altına
alacak Ģekilde değiĢtirmeli,

Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu’nun bütün maddelerinin
uygulanmasının uluslararası ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü standartları
ile uyumlu olmasını temin etmeli, bu hakların kullanımının ulusal güvenlik, kamu
düzeni gibi gerekçelerle sınırlanmasının zorunlu ve orantılı olmasını güvence altına
almalı,

Türk Ceza Kanunu’nun ifade özgürlüğünü doğrudan ve adil olmayan bir biçimde
sınırlayan “Türklüğü aĢağılama” suçunu düzenleyen 301. madde, “halkı askerlikten
soğutma” suçunu düzenleyen 318. madde, “suçu ve suçluyu övme” suçunu
düzenleyen 215. madde ve “hakaret” suçunu düzenleyen 125. madde dahil olmak
üzere ilgili maddelerini yürürlükten kaldırmalı,

Ġnternet ile ilgili yasal düzenlemeleri, uluslararası standartlar ve Avrupa Ġnsan Hakları
Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği haklarına iliĢkin içtihatları da
dahil olmak üzere Avrupa standartları ile uyumlu hale getirmeli,

Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nu barıĢçıl kendiliğinden yapılan gösteri
hakkını açıkça tanıyacak, kamusal toplantılara konulan zamansal ve mekansal aĢırı
tedbirleri kaldıracak, önceden planlanmıĢ gösterilere iliĢkin bildirimleri basitleĢtirecek
biçimde bütünüyle gözden geçirmeli,

Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’nda barıĢçıl toplantı ve gösterilere katılanları
suçlu durumuna düĢüren maddelerini, özellikle de “kanuna aykırı toplantı ve gösteri
yürüyüĢleri”ne katılanları mücrimleĢtiren 28/1 maddesi, “kanuna aykırı toplantı ve
gösteri yürüyüĢlerine katılıp dağılmayanlar”ın cürüm iĢlediğini düzenleyen 31/1
maddesi, “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüĢlerine katılmaya tahrik etme”
suçunu düzenleyen 34/1 maddesini kaldırmalı,
Amnesty International, June 2014
9
Index: EUR/44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
İşkence ile diğer kötü muameleler ile cezasızlık

Polisi, toplantı ve gösterilere müdahaleler sırasında kuvvet kullanmadan önce
çatıĢmaları azaltmak için arabuluculuk yapma ve müzakerede bulunma konusunda
bilgilendirmeli ve bu amacın hasıl olması için gerekli eğitimleri vermeli,

Güç kullanmanın kaçınılmaz olduğu durumlar için polis memurlarına BM Kolluk
Kuvvetlerinin DavranıĢlarına ĠliĢkin Kurallar’ı ile uyumlu olacak Ģekilde diğer
göstericilerin güvenliğini sağlama ve kullanılacak gücü de zorunlu olanın en alt
seviyesinde tutma konusunda eğitimler verilmesini temin etmeli,

ĠĢkenceye ve Diğer Zalimane ve Ġnsanlık DıĢı veya Onur Kırıcı DavranıĢ ve Cezalara
KarĢı SözleĢmeye Ek Ġhtiyari Protokol’ü, gözaltı merkezlerine düzenli ve önceden ilan
edilmemiĢ ad hoc ziyaretler yapma yetkisi ile donatılmıĢ bir ulusal önleme
mekanizması kurarak uygulanmalı,

Emniyet teĢkilatı ile yapısal ya da örgütsel bağı olmayan, bağımsız ve etkili bir polis
Ģikayet mekanizması kurulmalı; kurulan mekanizmada yeterli sayıda personel istihdam
edilmeli; mekanizmanın idaresi emniyet teĢkilatı içinden gelmeyen yeterlik, tarafsızlık,
uzmanlık, bağımsızlık ve dürüstlük bakımından kabul görmüĢ profesyoneller
tarafından yapılmalı ve son olarak bağımsız uzman müfettiĢlerden oluĢan kendi kolluk
gücü olmalı,
Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı

Yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığını güvence altına alacak adımları atmalı, yüksek
mahkemelerde görevli tüm hakimlere uluslararası insan hakları standartlarına iliĢkin
eğitimler vermeli,

Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’ndan adli kurumları etkileyebilecek baĢka ne
türden yasal düzenlemeler yapılabileceğine iliĢkin görüĢ vermesini talep etmeli,
Lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve intersekslerin insan hakları

Anayasa’nın ve yasaların ayrımcılığın önlenmesine iliĢkin maddelerini cinsel yönelimi
ve cinsiyet kimliğini de kapsayacak biçimde geniĢletmeli,

Kapsamlı ve kapsayıcı bir ayrımcılık karĢıtı bir yasa çıkarmalı.
Uluslararası Af Örgütü, Haziran 2014
10
Index: EUR 44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
SONNOTLAR
A/HRC/15/3, paragraf 100.71 (ġili), 100.73 (Japonya), 101.5-101.6 (Ġsviçre), 102.20 (Hollanda) ve
102.24 (Ġrlanda).
1
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü raporu Turkey: Adding injustice to injury: One year on from the Gezi
Park protests in Turkey, 10 Haziran 2014, sayfa 30 (http://amnesty.org.tr/uploads/Docs/adding-injusticeto-injury671.pdf)
2
[Raporun Türkçesi için: “Yaralar Açık, Adalet Hala Yok: Gezi Parkı Eylemlerinden Bir Yıl Sonra”
http://amnesty.org.tr/uploads/Docs/yaralar_acik_adalet_hala_yok_2390.pdf]
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü basın açıklamaları: President Gül: Veto restrictive internet law changes,
12 ġubat 2014 (http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/002/2014/en) ve Amnesty International
welcomes Internet law changes recommended by President, 27 ġubat 2014
(http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/004/2014/en).
3
[Açıklamaların Türkçeleri için: “CumhurbaĢkanı Gül kısıtlayıcı internet yasası değiĢiklerini veto etmeli”
http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1099/cumhurbaskani-gul-kisitlayici-internet-yasasi-degisikleriniveto-etmeli ve “CumhurbaĢkanı'nın önerdiği internet yasası değiĢiklikleri hakkında görüĢümüz”
http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1259/cumhurbaskani]
A/HRC/15/3, paragraf 100-44-100.49 (Ġsviçre, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, ABD, Almanya, Ġrlanda)
ve 100.70 (Almanya).
4
5
A/HRC/15/13, paragraf 100.66 (Avustralya).
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü basın açıklaması: Turkey: Independence and impartiality of the judiciary
under threat, 24 ġubat 2014 (http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/003/2014/en).
6
[Açıklamanın Türkçesi için: “Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı tehlikede”
http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1260/turkiye]
7
A/HRC/15/13, paragraf 100.33 (Norveç) and 102.11 (Kanada).
A/HRC/15/13, paragraf 100.1-100.5 (Brezilya, ġili, Uruguay, Beyaz Rusya, Danimarka ve Çek
Cumhuriyeti).
8
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü basın açıklaması: Right to conscientious objection still not guaranteed in
Europe, 14 Mayıs 2013 (http://www.amnesty.org/en/library/asset/EUR01/012/2013/en).
9
[Açıklamanın Türkçesi için: “Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan artık vicdani ret hakkını tanımalı”
http://amnesty.org.tr/icerik/8/909/turkiye-ermenistan-ve-azerbaycan-artik-vicdani-ret-hakkini-tanimali]
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü basın açıklamaları: President Gül: Veto restrictive internet law changes,
12 ġubat 2014 (http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/002/2014/en) ve Amnesty International
welcomes Internet law changes recommended by President, 27 ġubat 2014
(http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/004/2014/en).
10
[Açıklamaların Türkçeleri için: “CumhurbaĢkanı Gül kısıtlayıcı internet yasası değiĢiklerini veto etmeli”
http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1099/cumhurbaskani-gul-kisitlayici-internet-yasasi-degisikleriniveto-etmeli ve “CumhurbaĢkanı'nın önerdiği internet yasası değiĢiklikleri hakkında görüĢümüz”
http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1259/cumhurbaskani]
CumhurbaĢkanının önerdiği değiĢikliklerle bir nebze hafifletilen tehlikeli kısıtlamalar için bakınız:
http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/002/2014/en ve
http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/004/2014/en
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü basın açıklaması: Turkey: Pre-election Twitter shutdown brings internet
freedom to a new low (http://www.amnesty.org/en/for-media/press-releases/turkey-pre-election-twittershutdown-brings-internet-freedom-new-low-2014-0). Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü basın
açıklaması: Turkey: Move to block YouTube ahead of elections points to growing censorship
http://www.amnesty.org/en/for-media/press-releases/turkey-move-block-youtube-ahead-electionspoints-growing-censorship-2014-03
11
[Açıklamaların Türkçeleri için: “Seçim öncesinde Twitter’ın kapatılması internet özgürlüğüne yönelik ağır
bir darbe” http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1275/secim-oncesinde-twitter%E2%80%99inkapatilmasi-internet-ozgurlugune-yonelik-agir-bir-darbe ve “YouTube’un seçimlerden hemen önce
yasaklanması büyüyen sansüre iĢaret”
Amnesty International, June 2014
11
Index: EUR/44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
http://www.amnesty.org.tr/icerik/34/1281/youtube%E2%80%99un-secimlerden-hemen-onceyasaklanmasi-buyuyen-sansure-isaret]
Ayrıca bakınız Uluslararası Af Örgütü raporu: Turkey: Gezi Park protests: Brutal denial of the right to peaceful
assembly in Turkey, 2 Ekim 2013 (http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/022/2013/en) ve
Turkey: Adding injustice to injury: One year on from the Gezi Park protests in Turkey, 10 Haziran 2014
(http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/010/2014/en)
12
[Raporların Türkçeleri için: “Gezi Parkı Eylemleri: Türkiye’de Toplanma Özgürlüğü Hakkı ġiddet
Kullanılarak Engelleniyor” http://www.amnesty.org/en/library/asset/EUR44/022/2013/en/6e4b867cb4aa-4016-b584-33be46e35ae7/eur440222013tr.pdf ve “Yaralar Açık, Adalet Hala Yok: Gezi Parkı
Eylemlerinden Bir Yıl Sonra”
http://amnesty.org.tr/uploads/Docs/yaralar_acik_adalet_hala_yok_2390.pdf]
6 Ekim 1982 tarihinde yürürlüğe giren 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri YürüyüĢleri Kanunu’na aĢağıdaki
adresten ulaĢabilirsiniz:
13
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.2911&sourceXmlSearch=&MevzuatIliski=0
Madde 3 – Herkes, önceden izin almaksızın, bu Kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak
kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüĢü düzenleme hakkına sahiptir.
14
Madde 10 – Toplantı yapılabilmesi için, düzenleme kurulu üyelerinin tamamının imzalayacakları bir
bildirim, toplantının yapılmasından en az kırk sekiz saat önce ve çalıĢma saatleri içinde, toplantının
yapılacağı yerin bağlı bulunduğu valilik veya kaymakamlığa verilir.
15
Yasanın tam metnine Ģu adresten ulaĢabilirsiniz:
http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.2911&sourceXmlSearch=&MevzuatIliski=0
16
a.g.e..
ĠçiĢleri Bakanlığı Genelgesi No: 2013/28, Haziran 2013 ve ĠçiĢleri Bakanlığı Genelgesi No. 2013/33,
Temmuz 2013.
17
18
Ibid.
Dört polis memurunun [ne olduğu açıkça belirtilmese de] disiplin cezası aldığı bildirildi. Bu memurlar
iliĢkin ceza kavuĢturması açılıp açılmadığına iliĢkin ise bir bilgi mevcut değil. Ayrıntılı bilgi için: Radikal,
Ġzmir´de, saç çeken polislere ceza verilmiĢ, 14 Mart 2014.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/izmirde_sac_ceken_polislere_ceza_verilmis-1181289 [son eriĢim 19
Mayıs 2014]
19
Gazeteci Gökhan Biçici’nin Ġstanbul’da kalabalık bir sokakta dövülmesine iliĢkin baĢlatılan idari
soruĢturma Kasım 2013’te takipsizlikle sonuçlandı. Dövülme olayı pek çok kiĢi tarafından kamera ile
kaydedilmiĢti. Hakan Yaman’ın dövülmesi ile ilgili baĢlatılan idari soruĢturma ise Nisan 2014’te kapandı.
Bu olay da kameralar tarafından kaydedilmiĢti. Her iki olayla ilgili adli soruĢturmalar ise sürüyor.
Ayrıntıları için bakınız: Gezi Park protests: Brutal denial of the right to peaceful assembly in Turkey, October 2013,
http://www.amnesty.org/en/library/info/EUR44/022/2013/en. Hakan Yaman ve Gökhan vakaları için
sırası ile 28 ve 32. sayfalara bakabilirsiniz.
20
[Raporun Türkçesi için: “Gezi Parkı Eylemleri: Türkiye’de Toplanma Özgürlüğü Hakkı ġiddet
Kullanılarak Engelleniyor” http://www.amnesty.org/en/library/asset/EUR44/022/2013/en/6e4b867cb4aa-4016-b584-33be46e35ae7/eur440222013tr.pdf]
Bir polis memuru hakkında 28 Mayıs 2013 günü Gezi Parkı’nda Ceyda Sungur’un yüzüne göz yaĢartıcı
gaz sıktığı ve diğer çevreci barıĢçıl protestoculara da aĢırı güç kullandığı gerekçesi ile “görevi kötüye
kullanma” iddiasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruĢması, 13 Mayıs 2014 günü görülecek. Ġddianame No:
2014/579, 9 Ocak 2014.
21
Uluslararası Af Örgütü, Haziran 2014
12
Index: EUR 44/015/2014
Türkiye: BM Evrensel Periyodik İnceleme Katkısı
EPİ Çalışma Grubu 21. Oturumu, Ocak 2015
EK
KONUYLA ĠLGĠLĠ ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ BELGELERĠ1
Nineteen deaths reported as violent clashes continue across south-east Turkey, 8 October 2014
[Güneydoğu’da çatıĢmalar devam ederken 19 kiĢi hayatını kaybetti]
Turkey: Closing border crossings with Syria will put lives in jeopardy, 22 September 2014 [“BaĢbakan'a
açık mektup” http://amnesty.org.tr/icerik/37/1439/basbakan]
Turkey must abandon ‘show trial’ against Gezi Park protest organizers, 12 June 2014 [Türkiye, Gezi
Parkı eylemlerini düzenleyenlere yönelik "göstermelik dava"dan vazgeçmeli]
Turkey: Adding injustice to injury: One year on from the Gezi Park protests in Turkey, 10 June 2014
(Index: EUR 44/010/2014) [Yaralar Açık, Adalet Hala Yok: Gezi Parkı Eylemlerinden Bir Yıl
Sonra]
Turkey: Demonstrators on trial, police unpunished, 10 June 2014 [Türkiye'de eylemciler sanık,
polislerin cezasızlığı sürüyor]
Turkey: Pre-election Twitter shutdown brings internet freedom to a new low, 21 March 2014 [Seçim
öncesinde Twitter’ın kapatılması internet özgürlüğüne yönelik ağır bir darbe]
Turkey: Conscientious objector imprisoned: Murat Kanatlı, 3 March 2014 (Index: EUR 44/005/2014)
[“Vicdani Retçi Ali Fikri IĢık Hapse Girmemeli!”http://www.acileylem.org.tr/eylemdetay.php?q=206]
Turkey: Independence and impartiality of the judiciary under threat, 24 February, 2014 (Index: EUR
44/003/2014) Turkey: Adding injustice to injury: One year on from the Gezi Park protests in Turkey, 10
June 2014, (Index: EUR 44/010/2014)
Turkey: More deaths as a result of police force, 23 May 2014 (Index: EUR 44/011/2014)
[“Okmeydanı’nda yaĢanan ölümlerle ilgili güncel bilgi”
http://amnesty.org.tr/icerik/34/1353/okmeydani%E2%80%99nda-yasanan-olumlerle-ilgiliguncel-bilgi]
Turkey: Riot police in reprehensible crackdown on peaceful May Day protest, 1 May 2014 [“Çevik
kuvvetin 1 Mayıs gösterilerini bastırmasını kınıyoruz”
http://amnesty.org.tr/icerik/34/1311/cevik-kuvvetin-1-mayis-gosterilerini-bastirmasinikiniyoruz]
Turkey: No more human rights violations in urban transformation, 14 March 2014 (Index: EUR
44/007/2014) [“Uluslararası Af Örgütü'nün tüm yerel seçim adaylarına çağrısı”
http://amnesty.org.tr/icerik/163/1272/uluslararasi-af-orgutu ]
Turkey: Gezi Park protests: Brutal denial of the right to peaceful assembly in Turkey, 2 October 2013
1
Belgelerin Ġngilizcelerini Uluslararası Af Örgütü sitesinden, Türkçelerini ise Uluslararası Af Örgütü Türkiye ġubesi’nin
sitesinden eriĢebilirsiniz: http://www.amnesty.org/en/region/turkey ve http://www.amnesty.org.tr/
Amnesty International, June 2014
13
Index: EUR/44/015/2014
(Index: EUR 44/022/2013) [“Gezi Parkı Eylemleri: Türkiye’de Toplanma Özgürlüğü Hakkı
ġiddet Kullanılarak Engelleniyor”
http://www.amnesty.org/en/library/asset/EUR44/022/2013/en/6e4b867c-b4aa-4016-b58433be46e35ae7/eur440222013tr.pdf]
Turkey: Conscientious objector detained in Turkey, 18 July 2013, (Index: EUR 44/018/2013)
[“Vicdani Retçi Onur Erden Tutuklandı” http://www.acileylem.org.tr/eylemdetay.php?q=179]
Turkey: Legal reforms fall short on freedom of expression, 30 April 2013 [“Daha kaç paket gerekiyor?”
http://amnesty.org.tr/icerik/34/899/daha-kac-paket-gerekiyor]
Turkey: Decriminalize dissent: Time to deliver on the right to freedom of expression, 27 March 2013,
(Index: EUR 44/001/2013) [“Türkiye’de ifade özgürlüğünün tam zamanı”
http://amnesty.org.tr/icerik/34/844/turkiye%E2%80%99de-ifade-ozgurlugunun-tam-zamani]
An international failure: The Syrian refugee crisis, 13 December 2013 (Index: ACT 34/001/2013)
[“Büyük Kale Avrupa: Suriyeli mülteci utancı ortaya çıktı”
http://amnesty.org.tr/icerik/37/1060/buyuk-kale-avrupa-suriyeli-multeci-utanci-ortaya-cikti]
Turkey: Time to recognise right to conscientious objection, 12 June 2012 (Index: EUR 44/010/2012)
[“Türkiye AĠHM’de dördüncü kez mahkum oldu”
http://amnesty.org.tr/icerik/8/660/turkiye-aihm%E2%80%99de-dorduncu-kez-mahkumoldu]
Download