Türkiye`de Gezi Parkı Direnişinin 9. Günü 5 Haziran Dünya Çevre

advertisement
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi
İstiklal Caddesi Koçtuğ Han No: 178 Kat:2
Tünel –Beyoğlu/İSTANBUL
Tel: 0212 245 89 15-16 Faks: 0212 245 89 17
www.cmo.org.tr e-posta: [email protected]
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü: Türkiye’de Gezi Parkı Direnişinin 9. Günü
5 Haziran Dünya Çevre Günü, 1972 yılında Stokcholm’de kabul edildiğinden
beri her yıl doğayı kirletenlerin/yok edenlerin ve buna göz yumanların yalanlarını
yineleyerek kutladığı, çevre hakkını savunanların da mücadeleye çağrı yaptığı gün
olmuştur. 2013 yılının 5 Haziran’ı bugünün kutlama değil mücadele günü olduğunu
bir park direnişinden bir ülke direnişine evrilen Gezi Parkı mücadelesi ile
kanıtlamıştır.
Bizler her yıl olduğu gibi, bu 5 Haziran’da da doğayı, kenti, yaşamı
savunanların yanında yer alarak, direnişin ilk gününden itibaren alanlarda mücadele
vererek parkımıza, ormanımıza, suyumuza, kentimize sahip çıkıyoruz. Taksim Gezi
Parkındaki ağaçlar için verilen mücadele ile zenginleşen 5 Haziran Çevre için
Mücadele Günü, yaşadığımız kente ve ülkemiz çevre politikasına dair sözümüzü
söyleme günüdür.
Doğa, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin simgesi haline dönüşen Gezi
Parkı’nın yok edilerek yerine rant projeleri yapılması karşı park nöbetinde olacağız,
AKP hükümetinin kentlerimizi ve doğa alanlarımızı rant projeleri ile talan planları
karşısında mücadele etmeye, yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
İstanbul’da halkın kent çeperine sürülerek yaşam alanlarından uzaklaştırıldığı,
ormanlık alanların ve su havzalarının yapılaşmaya açıldığı, tarihi ve kültürel
dokuların, kent kültürünün yok edildiği kentsel dönüşüm olarak adlandırılan rant
projeleri, kentin doğal alanlarını yok etme tehdidi oluşturan, koruma altındaki
alanların talan edilmesi yolunu açması için planlanan 3. Köprü, 3. Havalimanı ve
Kanalistanbul gibi mega çılgın projelerden vazgeçilmesi ve acilen rant odaklı değil
canlı ve insan odaklı bir kent politikasının benimsenmesi gerekmektedir. Aksi halde
kentte telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşanacak ve İstanbul yaşanılabilir bir kent
olmaktan çıkacaktır.
Doğanın sermayenin tahakkümü altına sokulmasının yasal zemini oluşturmak
amacıyla hazırlanan yasa tasarılarının geri çekilmesi ve doğa ve yaşamı esas alan
kanun düzenlemelerinin yapılması için hukuk mücadelesine devam edeceğiz.
“Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” ile derelerin, meraların,
ormanların, yeraltı sularının, madenlerin, biyolojik tür ve çeşitliliğin şirketlerin sermaye
birikimine sokulması, bugüne değin alınmış sit kararlarının ve tabiat parklarının, milli
parkların koruma kararlarının ve mahkeme kararlarının kaldırılması, doğal alanla ile
ilgili kararların bakanlık kurullarına ve bakanın doğrudan onayına bırakılması
planlanmaktadır. Bilinmelidir ki doğayı, doğal varlıkları sermaye birikimine sokan bu
ve benzeri uygulamalar son bulana kadar doğanın ticarileştirilmesine/sermaye
talanına açılmasına, suyun ve doğal varlıkların metalaştırılmasına karşı halkın
mücadelesi sürecektir.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası anayasanın 135. Maddesinde tanımlanan 66 ve 85 sayılı KHK ve
7303 sayılı yasa ile 6235 sayılı yasaya göre kurulmuş kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi
İstiklal Caddesi Koçtuğ Han No: 178 Kat:2
Tünel –Beyoğlu/İSTANBUL
Tel: 0212 245 89 15-16 Faks: 0212 245 89 17
www.cmo.org.tr e-posta: [email protected]
‘ÇED Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler ile 3. Köprü, HES ve termik santral
projeleri için getirilen muafiyetler, bu projelerin çevreye, doğaya, halk sağlığına
olumsuz etkilerinin göz ardı edilmesinin yolunu açmaktadır. Benzer şekilde ‘EPDK
Yasası Geçici 8. Madde’ ile EÜAŞ’a bağlı ve özelleştirilen elektrik santrallerinin Çevre
Mevzuatı’na uyum zorunluluğu ortadan kaldırılmış, Çevre Mevzuatı’na uyumu için
2018 yılı sonuna kadar süre tanımış ve Bakanlar Kurulu kararı ile bu sürenin
uzatılabileceği yine aynı maddede belirtilmiştir. Bu yasa, Yatağan’da insanların
soluksuz kalması, kanser tehdidi altında yaşamasına göz yummaktadır. Oysaki
sürdürülebilir bir ekosistem, önceliğin tüm canlıların yaşam hakkına verilmesi ile
sağlanabilir.
‘Su Kanunu Tasarısı’ ile halkın ortak malı olan su kaynaklarının
ticarileştirilmesinin, suyun metalaştırılmasının yasal zemini oluşturulmuş, su
kaynaklarının yönetiminin özel şirketlere devrinin önü açılmış, su yönetimi yüksek
kurulu tam yetki ile donatılmış, hukuk yolu kapatılmış ve halkın suya erişim hakkı
engellenmiştir.
Başta Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı, Su Kanunu
Tasarısı, EPDK Yasası ve ÇED Yönetmeliği olmak üzere doğa alanlarında rant
projelerine zemin oluşturan, ekosistemin bütünlüğünü tehlikeye atan ve kirleten öder
mantığı ile doğanın korunmasını imkansızlaştıran yasal düzenlemelerin iptali ve hem
kentsel alanlar hem de kırsal alanlar için kamu yararı, doğanın sürdürülebilirliği ve
tüm canlıların yaşama hakkının esas alındığı bir çevre mevzuatının oluşturulması için
yaşam ve doğa savunucuları olarak mücadele edeceğimizi hatırlatırız.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, herkesi 5 Haziran Çevre
Günü’nde Gezi Parkı’nda buluşmaya, kentimiz ve ülkemiz için yeni bir dönemin
başlangıç noktasını oluşturan bu direnişin yarattığı umudun, ülkemizin her yerinde
nükleer santrallere, HES’lere, termik santrallere, siyanürcü şirketlere, kentsel
dönüşüm projelerine karşı verilen mücadelelerde yaşatılması için birlik olmaya davet
ediyoruz.
TMMOB
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası anayasanın 135. Maddesinde tanımlanan 66 ve 85 sayılı KHK ve
7303 sayılı yasa ile 6235 sayılı yasaya göre kurulmuş kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
Download