Tayyar Altıkulaç zorlukları aşarken

advertisement
18 Kasım 2011 Cuma
ANASAYFA
TÜRKİYE DÜNYA
EKONOMİ TÜRK
> ARA
ÜYELİK | BASMASÖZ | ARŞİV | BASIN | ERİŞİM
Yazarlar
[email protected]
DÜNYASI
Hamdi Mert
YAZARLARTÜRK
DÜNYASI HAVA
DURUMU
Tayyar Altıkulaç zorlukları aşarken
18.11.2011 - 15:09 .
Dr.Tayyar ALTIKULAÇ’ın “Zorlukları Aşarken” adıyla
yayınladığı hatıraları –beklendiği gibi- kısa zamanda medyanın ilgi
odağı oldu. Sade ama alımlı bir kapak ve güzel bir iç tasarımla
yayınlanan üç ciltlik hatırat dolayısıyla “Ufuk” yayınları yönetimine
ve editör Onur ATALAY’a teşekkür borçluyuz.
Asıl teşekkürü ise Altıkulaç hoca hak ediyor. Niçin mi?. Çok iyi
bildiğimiz mesleki yoğunluğu içerisinde zaman ayırıp, birden çok
hizmet alanına rehber olabilecek böylesine güzel bir eseri ortaya
koyduğu için.
Tayyar ALTIKULAÇ, dini eğitim ve dini hayat konusunda devlet
ile toplum arasında problemlerin yaşandığı 1940’lı yıllardan itibaren
bu gerginliklerin içinde ve yakından şahidi olmuş; ileriki yıllarda ve
en hassas dönemlerde yüklendiği önemli görevlerde ise dönemin
hassasiyetlerine de riayet ederek bu gerginliklerin giderilmesi için
ciddi bir duruş sergilemiş; Türkiye’nin olumlu istikametteki
dönüşümünde ve bugünlere ulaşmasında önemli bir rol oynamıştır.
12 Mart muhtırası döneminde getirildiği Diyanet İşleri Başkan
Yardımcılığı ve 1978 yılından 1986 yılına kadar yürüttüğü Diyanet
İşleri Başkanlığı döneminde Diyanet’i yeni mevzuat, yeni kadrolar,
yeni uslup ve prensiplerle iyi işleyen saygın bir devlet kurumu haline
getirmesine ilave olarak ve aynı zamanda toplumun bütününü
kucaklayan bir müesseseleşmeye de imzasını atmıştır.
Peygamber makamı mihrabın nefsi-dünyevi-siyasi-cemai çıkarların
ve rejim borazanlığının mekanı olmaktan korunmasını biz bu döneme
borçluyuz. Gerektiğinde bedel ödemeyi de göze alarak ama kırıpdökmeden. Hiçbir kesimin emrine girmeden; hiçbirini küstürmeden
ve hepsine aynı ahlaki mesafede durarak.
Herhangi bir gruba ve makama taviz vermeden, aksine onlardan
tavizler alarak “Din”in ve “Diyanet”in izzetini ayakta tutmak Tayyar
ALTIKULAÇ’ın kendine mahsus disiplin, uslup, ufuk ve stratejisinin
eseridir.
Bu, işin Diyanet tarafı..Bir de “Din Eğitimi” yönü var ki, belki de
asıl önemli olan, Diyanet’in hizmet ve kadrolarını da kapsayan o
hizmet alanıdır. Tayyar Bey M.E.B. “Din Öğretimi Genel Müdürü”
ve “Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi” olduğu 1976-1978 yılları
arasında İmam-Hatip Liseleri ve Yüksek İslam Enstitüleri
müfredatının mesleki yönden güçlendirilmesi istikametindeki
çalışmalarıyla yaygın ve teşkilatlı dini eğitimin ve din hizmeti
kadrolarının menşe’/kaynak kurumu bu müesseselerin kalıcı
verimlerine de imzasını atmıştır.
İlahiyat Fakültelerinin bugünkü müfredat, kadro ve kalitesine
ulaşmasında Yüksek İslam Enstitülerinin İlahiyata dönüştürülmesinin
rolü göz önüne alındığında, Tayyar ALTIKULAÇ’ın bu vadideki
hizmetinin değeri de ölçülmüş olur.
Diyanet’e yurtdışı kadroları alınması; Diyanet’in yurtdışında
vakıflar, dernek ve birlikler, müşavirlik ve ataşelikler tarzında
teşkilatlanması tamamen Altıkulaç döneminin zenginliğidir.
Beş arkadaşıyla birlikte Türkiye Diyanet Vakfı’nın kurucuları
arasında bulunan Altıkulaç, Vakfın devasa hizmetlerinin bugün dahi
içinde ve muharriklerinden biridir. Akademisyenler için bile bir
kaynak haline gelen TDV İslam Ansiklopedisi; İslam Araştırmaları
Merkezi (İSAM) ve Mütevelli Heyet Başkanı olarak başında
bulunduğu 29 Mayıs Üniversitesi öncelik-sonralık değerlendirmesi
yapmaksızın işte o Diyanet Vakfı’nın ve Tayyar ALTIKULAÇ’ın
eseridir.
Maksadım Tayyar Bey’in hizmetlerini sayıp-dökmek değildir. 1400
sayfalık büyük boy 3 ciltte zaten özet olarak verilen her biri bir
ömürlük hizmetlerin bu köşede anlatılması da mümkün değildir.
Benim burada anlatmak istediğim, ülkemizin sıkıntılı dönemleri
atlatarak bugünlere gelmesinde rolü ve emeği bulunan bir uslup ve
stratejiye dikkat çekmektir. Kah resmi, kah sivil ve gönüllü bu uslup
ve strateji, din eğitimi ve Diyanet hizmetleri alanını bütünleştirici ve
verimli kılan bir altın anahtar niteliğindedir.
Bu sebeple diyorum ki, Tayyar Bey hocamızın bu 3 cildlik hatıratı,
saydığımız hizmetleri omuzunda taşıyan bütün kurum ve kadrolara
bir başucu kitabı olmalıdır:
Müftüler, Vaizler ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez,
iller ve yurtdışı kuruluşları yöneticilerine..
İmam-Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleri yönetim ve
öğretim kadrolarına..
Din eğitimi ve Diyanet hizmetlerine destek amacıyla
kurulmuş dernek ve vakıf idarecilerine..
Hocamıza teşekkür ediyor, kendisine daha nice hayırlı hizmetler
ve hizmet yılları diliyoruz.
NOT:
Altıkulaç'ın hatıralarında meşru hükümete karşı verilen
"Muhtıra"lar; "Askeri darbe"ler; Güneş Motel pazarlıklarıyla
kurulan derleme hükümetler ve kendilerini Diyanet yerine koyarak
ortalıkta balon patlatan siyasi ve cemai istismarcı kesimlere karşı
başında bulunduğu kuruma kol-kanat geren çetin mücadelelere dair
anekdotlar var.
Basılı, görüntülü ve elektronik yayınlarda umumiyetle görülen
olumlu yaklaşımlar yanında bazı tek taraflı yaklaşımlar da
görülmektedir. Ben bu köşede bunlardan ikisini tavzih eden
cevaplar verdim: Sibel ERASLAN'ın Star gazetesindeki bir yazısı
ile Ali İhsan KARAHASANOĞLU'nun Yeni Akit'teki bir yüzeysel
karalamasına.
Bu tanıtım yazısını yazarken, Zeki CEYHAN kardeşimizin "elaziz" web sitesindeki bir olumsuz yaklaşımına da rastladım.
İnanıyorum ki, bu olumsuz yaklaşımlar öncelikle geçmişe dair
peşin fikirlerden ve gerçekte değerlendirmelerin kitabı bütünüyle
ve objektif bir dikkatle okumadan yapılmasından kaynaklanıyor.
Hiçbir iyiniyet, medeniyetler kuran bir milletin, içine
düşürüldüğü çukurdan kurtarılması için gösterilen çabaları sübjektif
yaklaşımlarla karalayamaz ve onlara tuzak kuramaz.
Download