İki tarafı birbirinden gayet uzak bir mesele var ki

advertisement
Sorularlarisale.com
"İki tarafı birbirinden gayet uzak bir mesele var ki,
herbir tarafı bir çekirdek gibi sümbül vermiş, ağaç
olmuş, dal budak salmış. Böyle bir mesele üzerine
şükûk ve evhâmın konmaması lâzımdır." Devamıyla izah
eder misiniz?
"İ'lem eyyühe'l-aziz! İki tarafı birbirinden gayet uzak bir mesele var
ki, herbir tarafı bir çekirdek gibi sümbül vermiş, ağaç olmuş, dal
budak salmış. Böyle bir mesele üzerine şükûk ve evhâmın
konmaması lâzımdır. Çünkü, bir çekirdek diğer bir çekirdekle,
çekirdek olarak toprak altında kaldıkları müddetçe iltibas edilebilir.
Amma ağaç olduktan, meyve verdikten sonra şek edersen, bütün
meyveler senin aleyhinde şehadet ederler. Eğer bu başka bir
çekirdektir diye tevehhüm etsen, o ağacın bütün meyveleri seni
tekzip ederler. Elma ağacına inkılâp etmiş bir çekirdeği, hanzale
ağacının çekirdeği farz etmek sana müyesser olmaz. Ancak
tevehhümle veya bütün elmaların hanzaleye tebdil edilmiş
olmasıyla mümkündür ki, bu da muhaldir."
"Binaenaleyh, nübüvvet öyle bir çekirdektir ki, İslâmiyet şeceresi
bütün semeratıyla, çiçekleriyle o çekirdekten çıkmıştır. Kur'ân dahi,
seyyar yıldızları ismar eden şems gibi, İslâmiyetin on bir rüknünü
intaç etmiştir. Acaba, bu cihan-bahâ semerelere bakıp gördükten
sonra, çekirdeğinde şüphe ve tereddüt yeri kalır mı? Hâşâ!"(1)
İslam alemi açılmış bir ağaç, Peygamber Efendimiz (asv) ise bu ağacın çekirdeği
hükmündedir. Yani Peygamber Efendimiz (asv)'in açılmış ve genişlemiş haline İslam
alemi diyebiliriz. İslam alemindeki milyonlarca alim ve evliyaların özü ve esası
Peygamber Efendimiz (asv)'dir ve onun riyaseti ve terbiyesi ile o parlak makama
ulaşmışlardır. Demek Peygamber Efendimiz (asv)'in tazeliğini ve hakkaniyetini en
zahir ve parlak bir şekilde anlamanın yolu, onun geniş ve azametli bir eseri olan
Âlem-i İslam’a bakmaktır.
İslam alemindeki bütün güzellik ve harika şeyler, kökü olan Hazreti Peygamber
(asv)'in sağlamlığına ve tazeliğine bakıyor ve onun manevi azametini ilan ediyor.
İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Rabbânî, Muhyiddin-i Arabî, Abdülkadir-i Geylânî gibi
milyonlar muhakkıkîn-i asfiya ve sıddıkîn o pencereden bakıyorlar, başkalarına da
gösteriyorlar. Bu mübarek zatların görüp gösterdiği şey İslam bahçesinin harika
page 1 / 2
nakışları ve taze meyveleridir.
Küfür alemi de bir ağaç, küfür ve inkarda onun çekirdeğidir. Bütün zulüm ve
ahlaksızlıklar, bu küfür aleminin meyveleri ve yemişleri hükmündedir. İnsan soyut
ve fikri olarak hangi tarafın hak olduğunu göremese bile bu meyve ve neticelerinden
hareket ederek hakkı bulabilir. Yani küfür ağacının meyveleri olan zulüm ve
ahlaksızlıklar, onun batıl olduğuna işaret ettiği gibi, İslam ağacının güzel ve tatlı
meyveleri de onun hak ve hakikat olduğuna işaret ediyorlar demektir.
Ağacın tazeliği ve güzelliği, kök ve çekirdeğinin tazeliği ve güzelliğinden dolayıdır.
Öyle ise İslam ağacının saysız taze ve güzel meyveleri onun çekirdeği ve esası olan
Hazreti Peygamberimiz (asv)'in de taze ve güzel olduğuna bir karine, hatta bir kati
bir delildir.
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Hubâb
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download