1:44 22.2 1960

advertisement
1:44
22.2 1960
dan görülen işlerdir. Yani bunların hepsi Demok­
rat Parti iktidara geldikten sonra cahil mi oldu,
tembel mi olduf... Hayır. Bunlar sekiz ay çalış­
tılar; arkadaşımız gibi masa başında uydurma bir
çalışma yapmadılar, medilküle çalıştılar arkadaş­
lar.
İkinci nokta; biz dedik ki; ıbu envestismanlar
şayet bugün yapılmış olsaydı, bugünkü cari fi­
yatlarla hunları kıymetlendirmek icabetmemiş ol­
saydı 93 milyar liraya imal olurdu.
Bunları nasıl hesabetmiş? Oturmuş masa ba­
şında, kendi kendine bir rakam çıkarmış. 93 tak­
ısını 36 musevi 3,6. Bu 3 onda altıyı nereden çıka­
rıyor? Arz ettim; iç tediyesini şuraya koy. Her
envestisman sektöründe iç tediyenin her sene sarf
edilen miktarlarını o envestismanın icabına göre
föndere rakamlarla işçi ücretleri endeksine ve
inşaat malzemesi endekslerine göre bugünkü cari
fiyatlara irca ettik. Bâzı envestismanlar vardır
ki, bunda işçi ücretleri hâkim rol oynar. Bâzı envestismanda ise az işçi ücreti kullanılır, çok mal­
zeme kullanılır. Bütün bunlar işçi ücretleri en­
deksleriyle inşaat malzemesi endekslerine tatbik
ederek 1958 fiyatlarına irca etmek suretiyle bul­
duk. Bu mesai aylarca sürdü. Ama arkadaşımız
gelir der ki, iç tediyeyi bu endekslere göre değil,
geçinme endekslerine göre veya toptan eşya en­
dekslerine göre hesabetmek daha doğru olur. Bu
hususu münakaşa edebiliriz. Ama benim işçi üc­
retleri ve inşaat malzemesi endekslerine göre yap­
tığım hesapları birtakım indi mülâhazalarla dün­
ya huzurunda ret ve cerhetmek hafiflik olur.
Bunlar ciddî memleket işleridir, dünyanın huzu­
runa çıkıyor. 3,90 dan olmuş veya 1952 den son­
ra gelen maddelerin bir kısmı demirperde geri­
sinden gelmiştir, orada doların kıymeti şudur gibi
mülâhazalar doğru olmaz. Ne kadarı 5,72, ne ka­
darı 9, ne kadarı 19 üzerindendir hesabettin mi?
Ben hesabettim. Oturdum, 30 kişi çalıştırmak
suretiyle 'benim 'boyumdan yüksek dosyalar teş­
kil eden tetkikler ve çalışmalar yaparak çıkardık,
bu rakamları. Bunu böyle uluorta mülâhazalarla
reddetmeye imkân yoktur.
Arkadaşlar bir noktaya daha işaret etmek is­
terim. Kendileri bir propagandaya girişiyorlar
sonra kendi yaptıkları propagandanın tesiri altın­
da kalarak kendileri de (buna inanıyorlar, Demok­
rat Parti israf ediyor; plânsızdır, etüdsüzdür
yaptıkları işler diyorlar ve buna kendileri evvelâ
kanıp buraya çıkıp böyle bahsediyorlar. Ve kül-
G:2
liyen hilafı hakikat olan bu şeylere istinaden bir­
takım neticeler çıkarıyorlar.
Diyor ki, sizin arkadaşınız enerji envestismanları hesapsız kitapsız. Halbuki bütün bu eserler
senelerce yapılan çalışmaların neticeleri olarak
ortaya konmuştur. Yalnız kendi etüdlerimizle kal­
mamış, hattâ dünyanın en mütehassıs insanlariyle müşavere ederek işi plânlamış ve projelerini ya­
pıp tatbikata geçmigizdir. Yoksa gelişigüzel bir
teferrüce çıkıp, vadilerde gezip hah şuraya bir
baraj yapıverelim diye bunlara başlanmış değil­
dir. Keban barajının tetkiki 1955 te başladı, dört
senedir devam ediyor arkadaşlar. Muazzamı bir
şekilde, bir teşkilât orada tetkikat yapıyor, orada
çalışıyor. Ecnebiler de bu barajın projelerini tet­
kik edip, aferin diyorlar, doğru çalışıyorsunuz, iyi
çalışıyorsunuz diye bizden memnun oluyorlar.
Bunun için bize para veriyorlar. Yoksa tek mete­
lik vermezler. Elâ gözümüz için bize para vermi­
yorlar. Bunlar hakikattir. Ekonomik çalışıyorsu­
nuz, rantabl çalışıyorsunuz diye bizi takdir edi­
yorlar arkadaşlar.
2 nci Demir - Çelik fabrikalarının etüdleri
için tam 8 ay çalışıldı, Amerikalılarla beraber.
Bundan sonra, bize para vermeye razı oldular.
Biz, icrayı Hükümet ederken; Türk milletinin bi­
ze verdiği mukaddes emanetin kudsiyetinin bütün
şuurunu içimizde duyarak çalışmaktayız arkadaş­
lar. (Soldan, bravo sesleri)
Binaenaleyh bunlar; böyle bir bütçe tenkidi
yapacağım deyip, üç beş kitabı karıştırarak on­
lardan işine gelen rakamları, işine gelen şekilde
tefsir ederek ret ve cerhedilemiyen hakikatlerdir
arkadaşlar. (Soldan, alkışlar)
R E Î S — Mükerrem Saroi.
MÜKEPvREM SAROL (Edirne) — Muhte­
rem arkadaşlar, Devletimizin en mühim bir te­
mel unsuru olan bütçe üzerinde normal başlıyan
Meclis müzakereleri maalesef istikamet değiştir­
miş ve iki parti arasında gerek karakter bakı­
mından, gerek kendilerine ruh ve mâna veren
prensipler bakımından, âdeta partilerarası bir
münakaşa halini almıştır. Eğer muhalefetteki
arkadaşlar meseleleri bu vadiye sokmasalardı,
takdir edersiniz, iktidarın 2,5 ay Bütçe Komis­
yonunda üzerinde titrediği, Hükümetin hazırlar­
ken genişliğine ve derinliğine tetkik ettiği ve
ondan sonra Muhterem Maliye Vekilinin huzu­
runuza sunduğu bütçe üzerinde kalıp ve sözüme
209
Download