`Ölü sevici` barış adamı mı olmuş!

advertisement
On5yirmi5.com
'Ölü sevici' barış adamı mı olmuş!
"Öyle kirlendiniz ki, asla temizlenemeyeceksiniz."
Yayın Tarihi : 16 Eylül 2015 Çarşamba (oluşturma : 10/10/2017)
İbrahim Karagül Yenişafak gazetesindeki yazısında 1 Kasım seçimlerine doğru muhalafetin ve bir
kısım basının tavır ve dilindeki değişimi konu alıyor.İşte o yazı...
Şimdi hepiniz barış insanları olacaksınız.
Kardeşlikten, ortak dilden, Türkiyeli olmaktan söz edeceksiniz.
Adaletten insan haklarından dem vuracak, 8 Haziran'dan bu yana bütün ülkeye yaşattığınız o kanlı
hesaplaşmayı hafızalardan silmeye çalışacaksınız.
Dünün militanları bugünün barış adamları olacak. Dünün terör destekçileri bugünün en büyük terör
karşıtları olacak. Dün kalem yerine Kaleşnikof kullananlar bugün yeniden kaleme sarılıp gizliden
gizliye terörün ve teröristin üstünü örtmeye, onu cilalamaya çalışacak.
7 Haziran seçimleri sonrası Türkiye'ye her yönden savaş ilan edenler 1 Kasım seçimleri öncesi
yeniden siyaset gömleğini giyecek, savaşı unutturup sandığa dikkat çekecek.
Doğu'dan işgal ve 'ölü sevici'
Dağlıca saldırılarını, Iğdır saldırılarını, HDP'li belediyelerin döşediği mayınlı tuzakları, ilçeleri rehin
alma girişimlerini, maskeli adamları, Suriye'den getirilen roketatarlı YPG'lileri, 8 Haziran sabahı
alınan "ülkenin Doğu'sunu işgal edin" talimatıyla harekete geçenleri unutturmaya çalışacak.
PKK HDP olacak, PKK vekilleri yeniden siyaseti ve Meclis'i hatırlayacak, her sözü ölüm getiren "ölü
sevici" Selahattin Demirtaş yine imaj adamı olarak piyasaya sürülecek, TV ekranlarında saz çalıp
Türkiye'nin Batı'sına barış mesajları sunacak.
Dün "Bodrum'u da patlatırız" mealinde sözler söylerken artık İstanbul sokaklarına Bodrum soslu ağır
kardeşlik çağrıları yapacak.
Belki PKK tek taraflı ateşkes ilan edip devleti barışı bozmakla suçlayacak. "Bakın biz silahları
susturduk devlet çatışmayı devam ettiriyor" diyecek, "operasyonları durdurun" diyecek, barış
mitingleri düzenleyecek.
Entelektüel teröristler "Tayyip yapıyor" diyecek
Dağdan "yakın yıkın" talimatları alıp bunu "analarından doğduğuna pişman edin" şekline çevirip
tehditler savuran, her açıklaması bir saldırı talimatı gibi algılanan, her sözünden sonra mayınlar
patlatılan adam şimdi "barışı ben getiririm, herkes silah bıraksın, PKK silah bırakmalı" diyor.
Kandil'e gidip terör talimatı alanlar şehit evlerini ziyaret edecek, Karadeniz'e, Ege'ye, Trakya'ya,
Orta Anadolu'ya silahları susturun çağrıları yapacak, halaylar çekmeye başlayacak.
İşte bu sözlerden sonra, PKK ile kan ortaklığına girişenler seferber olacak. Terör cephesinde yer
alan siyasiler, medya organları, entelektüel terörün temsilcileri devam eden operasyonları işaret
edip "bakın Tayyip savaş istiyor, milleti birbirine kırdırıyor" yaygaraları koparacak.
Kirli ortaklığın izlerini temizleme
Tetik çeken parmakları, kana bulanan elleri yeniden oy sandıklarına yönelecek, maharetlerini orada
gösterecek. Can almayı şimdilik erteleyip sandık hırsızlığı başlatacak. Her militan, her PKK veya YPG
mensubu dağdan inip, sokak aralarından çıkıp oy sandıklarının etrafını çevirecek, toplu oy
pusulalarını mühürlemeye başlayacak.
Türkiye'yi Ukrayna'ya çevirmek için Gezi isyanını tertip edenler, Mısır'a çevirmek için 17 Aralık'ı
tertip edenler, Suriyeleştirmek için PKK'yı yeniden keşfedip iç savaş servis edenler, Kandil'in ve
Demirtaş'ın sözlerine paralel biçimde yeniden pozisyon olacak.
Baktılar PKK olmuyor, baktılar özerklik olmuyor, baktılar terör üzerinden Türkiye olağanüstü hale
götürülemiyor, baktılar iç savaş çıkarılamıyor, baktılar askeri müdahale yaptırılamıyor kan ortaklığını
temizleme yoluna gidecekler.
Nasıl bir ikiyüzlülük, nasıl çirkinlik
Terörü öven, pazarlayan, örgütün saldırılarıyla ilgili haberlerde "PKK" demekten bile imtina eden,
askerler ve polisler şehit edilirken PKK'ya övgüler düzen, hakkında "terör soruşturması" açılan Aydın
Doğan medyası, şimdi Demirtaş'tan daha fazla barış sözcüsü olacak.
Kandil'den ve HDP karargahlarından daha fazla PKK olmayı göze alanların, iç savaş dahil ne
gerekiyorsa yapma yolunda gözlerini karartanların, Türkiye'de terör üzerindeniç işgal girişiminde
bulunanların gazetelerine, televizyonlarına, köşe yazarlarına dikkatli bakın. Bir hafta, iki hafta, bir ay
önce söyledikleriyle, yaptıklarıyla bugün yaptıklarını karşılaştırın.
Nasıl bir ikiyüzlülük, nasıl bir fitne fesat, nasıl bir çirkinlik örneği sergilendiğini kendiniz görün.
Bu nasıl bir ortaklık,sizi kim topladı oraya?
Cephe geniş; sermaye çevreleri var, medya organları var, geleneksel siyasi çevreler var, partiler var,
köşe yazarları var, terör örgütleri var, suikastçiler var, iftiracılar var, paralelciler var… Böyle bir cepheyi kim kurdu, kim bu insanları bir araya getirdi, kim bunlar üzerinden Türkiye ile
savaşa tutuştu, kim Türkiye'ye bunlar üzerinden tuzak kurdu, bunlar üzerinden iç savaş provası
yaptırdı, bunlar üzerinden sokakları, evleri böldü?
Sadece HDP çatısı altında biriken PKK vekillerinin değil, o medya grubunun, o gazetelerin, o
televizyonların, o köşe yazarlarının, o yalan üreten "etki ofisleri"nin de ellerinde kan var. Bir kirli
savaşın, Türkiye'ye diz çöktürmeye ayarlı bir vatan hainliğinin, millet düşmanlığının izleri var.
Bunları unutursak, unutturursak..
Bu izler silinmeden, o eller temizlenmeden karargahları/ofisleri hala kan kokarken siyasete
yönelmeleri, barış dilini kullanmaları, vatanseverliği keşfetmeleri, hepimizden daha Türkiyeli şovu
yapmaları nasıl da tiksindirici.
Gezi üzerinden kurduğunuz tuzağı unutursak, 17 Aralık üzerinden kurduğunuz tuzağı unutursak, 7
Haziran seçimleri üzerinden kurduğunuzu tuzağı unuttursak, en vahim haliyle terörle ortaklık yapıp
kurduğunuz tuzağı unutursak, bu ülkenin çocuklarının kanı üzerinde oynadığınız kumarı unutursak,
şimdiki siyaset/barış nutuklarınıza aldanırsak yazıklar olsun bize.
Siz barış dedikçe biz o dosyaları açacağız
yazının devamını okumak için...
Bu dökümanı orjinal adreste göster
'Ölü sevici' barış adamı mı olmuş!
Download