TBMM B:33 16.12.2009 0:1 Hiçbir siyasetçimiz Türkiye Büyük Millet

advertisement
TBMM
B:33
16.12.2009
0:1
Hiçbir siyasetçimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir geniş coğrafya tarafından takip edil­
diğini unutmamalıdır. Kongo'da, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde beyazların girmediği 3 mil­
yon kişinin yaşadığı bir şehirde "Beyazlan buraya sokmayız ama siz Türkler başkasınız." diyen zenci
kardeşlerimizi, Bekaa Vadisi'nde "Bizi siz buralara bıraktınız." diyen Türkmenleri, Kudüs Çarşısı'nda
Osmanlı nüfus cüzdanıyla arkamızdan koşup Osmanlı nüfus cüzdanını övünerek gösteren Arap kar­
deşimizi, "1 milyon dolarlık yatırım yapsam acaba Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alabilir miyim?"
diyen Erbil'deki Kürt kardeşimizi, Azerbaycan'da seyyar tezgâhına Türkiye ve Azerbaycan bayrak­
ları asan "Şehitlerinize, şehitlerimize ağladık." diyen Azerbaycanlı Türk kardeşimizi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kabakçı.
MUSTAFA KABAKÇI (Devamla) -.. .Arnavutluk'ta cüzdanından özenle katlanmış Türk Bay­
rağı çıkarıp öpüp başına koyan Arnavut kardeşimizi unutmaya hakkımızın olmadığını biliyoruz.
Türkiye'de oluşan oy merkezli dar siyaset havuzunun duvarlarını Azerbaycanlı şair Bahtiyar Vahapzade'nin "yıkın çeperleri" çığlığıyla yıkmahyız ve artık mazlumlar dünyasının sorumluluğunu Mec­
lis olarak hissetmeliyiz. Siyasetçimizle, bürokratımızla, sivil ve askerimizle geleceğe doğru yürümeliyiz.
Yaptığı güzel çalışmalardan dolayı başta TİKA Başkanımız olmak üzere tüm çalışanları tebrik
ediyor, Başkanlığın 2010 yılı bütçesinin ülkemize ve yüce Türk milletine hayırlı olmasını diliyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kabakçı.
Abdurrahman Dodurgalı, Sinop Milletvekili... (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AK PARTİ GRUBU ADINA ABDURRAHMAN DODURGALI (Sinop) - Sayın Başkan, de­
ğerli üyeler; 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın Diyanet İşleri Başkanlığı büt­
çesiyle ilgili olarak grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Hızlı bir değişimi yaşadığımız ve beraberinde yeni bir zihniyet dünyasıyla karşı karşıya oldu­
ğumuz modern çağda, geleneksel bakış açılan da dâhil mevcut bütün hayat tarzları, yönelim ve ter­
cihler fazlasıyla sorgulanır olmuş, daha bir açıklanmaya muhtaç hâle gelmiştir. İçinde yaşadığımız
dünyayı "modernlik", "postmodemlik" ve "küreselleşme" kavramları etrafında açıklayan yaklaşım­
ların dine edilgen bir rol yükleme konusunda bildik kabullerinden vazgeçmemiş oldukları ve buna
bağlı olarak dinin hâlâ ya eski ve köhnemiş bir geleneğin parçası ya da sadece hakikat iddiası taşı­
yan tezlerden bir tez olarak değerlendirilebildiği müşahede edilse de, asla kabul edilemez olan bu tarz
değerlendirmelerin sıhhatli ve geçerli olmadığı, aksine dinin, öneminden hiçbir şey kaybetmeyerek,
dün olduğu gibi bugün de birey ve toplum hayatında en önemli belirleyicilerden biri olmaya ve top­
lumdaki merkezî konumunu sürdürmeye devam ettiği görülmektedir.
Dünyanın her tarafında din sosyal hayatı etkilediği gibi sosyal hayattan da etkilenmektedir. Bu
bağlamda dinin, özellikle İslam dininin doğru anlaşılmasının, bütün insanlık için rahmet olan boyutlanyla hayatımıza yön vermesinin ne kadar önemli olduğu açıklamaya bile ihtiyaç hissettirmemektedir.
Kabul etmek gerekir ki, son iki yüz yıldır toplumsal hayata hâkim olan anlayışların ürettiği tez­
lere karşılık, Müslüman dünyanın yerinde ve zamanında cevaplar ve çözümler üretmesi kolay ol­
mamıştır. Geçici sayılabilecek bu sendeleme ve şaşkınlık İslam'ın çağlar üstü ruhunun
kavranamamasından ve yüce dinimizin evrensel mesajının insani yönünün ve insanlık için aydınlık
aracı olarak okunmasının ihmal edilmesinden kaynaklanan arızi bir durumdur. İnsanlığa rahmet ola-187-
Download