ÇÖZÜMÜ

advertisement
ÇÖZÜMÜ
2
LİSANS
GENEL YETENEK
KPSS / GY - GK
1.
2.
3.
4.
5.
Verilen parçada geçen “şiirle soluk alıp
vermek” sözüyle anlatılmak istenen,
“Yaşamda şiiri temel unsur hâline getirmek” tir. Parçada belirtilen ifadede “soluk alıp vermek” ifadesi mecazlı bir anlatıma sahiptir. Bu ifadeyle şiirle birlikte
yaşamak, şiiri her zaman yaşamla iç içe
tutmak anlamları verilmek istenmiştir.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Özgün sözler, bir parçada
kullanılan ve sadece kullanıldıkları parçada bir anlam kazanan kelime gruplarıdır. Bu tür sözler, tek başlarına kullanıldıklarında herkesçe bilinmez. Anlam,
metindeki diğer ifadelerle bir değer
kazanır. Kalıplaşmış sözler değildirler.
Mecaz yani değişmece anlama sahiptirler. Anlatımı etkili kılarlar.
Verilen parçada geçen “damardan bir
roman" ifadesi ile anlatılmak istenen,
romanın ilgi çekici, etkileyici olmasıdır.
Diğer seçenekler, altı çizili ifadeyi tam
olarak karşılamamaktadır.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Altı çizili ifade sorularında,
genellikle mecaz anlam söz konusu olduğundan doğru cevabı net bir şekilde
bulmak için parçanın tamamına dikkat
edilmesi gerekir.
Verilen parçada neden – sonuç ilişkisi
dördüncü ve beşinci cümlelerin arasında vardır. Dördüncü cümlede yazmanın
başka insanlara ulaşmak olduğu vurgulanmış, bunun nedeni de beşinci cümlede verilmiştir.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Neden – sonuç ilişkisi bir sonucun nedeninin yani gerekçesinin ortaya konduğu yargılardır. Bu tür yargılar
bir cümlede olabileceği gibi iki cümle
arasında olabilir. Neden – sonuç ilişkisinde sonuç bölümünde de neden bölümünde de verilen yargılar gerçekleşmiş
yani sonuçlanmıştır.
Verilen metnin I. cümlesinde anlamı etkili kılmak için dilenci ifadesiyle mecazlı
anlatım yapılmıştır. II. cümlede I. cümlede ortaya konan yargının açıklaması
yapılmıştır. III. cümlede bir 1950 kuşağının zihniyetine ve temsilcilerine yapılan dışlamadan söz edilmiştir. V. cümlede bir öykü türünün oluşturduğu olumlu
bir durum vurgulanmıştır. IV. cümlede
ise bir olgunun gerçekleşmemesinin yol
açtığı sorunlara değinilmemiştir.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Numaralanmış cümlelerin anlam özelliklerini belirleme sorularında
seçeneklerde ortaya konan ifadelere
dikkat edilmeli, bu ifadeler iyice belirlenmeli, her bir seçenek, yöneldiği cümleyle ilişkilendirilerek çözüme gidilmelidir.
Verilen parçada I. cümlede şiirin tanımı
yapılmıştır. III. cümlede şiir yazmadaki
zorluğa değinilmiştir. IV. cümlede “hızlı
değişimle karşılaştırılırsa kendi doğrultusundaki şiirin değişmediği sanılır”
ifadesinde bir koşul ilişkisi kurulmuştur.
V. cümlede öznel değerlendirme yapılmıştır, ortaya konanlar kanıtlanamaz.
II. cümlede ise ozan olabilmenin şartı
ortaya konmamıştır. Bu cümlede özgün
şiirin çevirisinde bir şairin şiirin yapısına
önem vermesinin olumlu sonuçları ortaya konmuştur.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Öznel değerlendirmeler, kişisel yorum içerir. Kanıtlanması mümkün
olmayan değerlendirmedir.
6.
Verilen parçada I. cümlede öznel bir
yargı ortaya konmuştur. Bu cümlede
ortay konan yargılar görecelidir, ispatlanamaz. II. cümlede, bir belirleme yani
tespit yapılmıştır. III. cümlede eğlenceli
olma merakı ve edebiyatın okuru eğlendirmesi görüşleri doğru bulunmamıştır.
IV. cümlede anlaşılırlığı sağlamak için
“sabah kahvaltısında bol kremalı bir
pasta yemek” ifadesiyle mecazlı bir
anlatıma başvurulmuştur. V. cümlede
genelleme söz konusu değildir
CEVAP: E
Ek Bilgi: Saptama, bir durum ya da bir
olayla ilgili tespit içeren yargılar şeklinde karşımıza çıkar. Nesnel de olabilir
öznel olarak da düşünülebilir.
Deneme Sınavı – 2
10.
Parçadaki “UNESCO’nun Evliya Çelebi
Yılı ilan ettiği 2011, ünlü seyyahın yazdıklarını ve onun hakkında yazılanları
hatırlamak için bir fırsat…” cümlesinde
üç nokta işareti yanlış kullanılmıştır. Bu
cümle eksiltili cümle değildir. Cümlenin
yüklemi şudur: “ --- bir fırsat(dır)”Bu işaretin yerine nokta konmalıydı.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Üç nokta işareti, bitmemiş
cümlelerin sonuna konan bir işarettir.
Bir cümlenin sonuna üç nokta işaretinin
konabilmesi için cümlenin dil bilgisi açısından yükleminin olmaması gerekir, bu
tür cümleler de eksiltili cümlelerdir.
11.
Parçadaki “Belli ki bu öyküyü kendi iç
dünyasında yaşatmış ve büyütmüş.”
cümlesi ögelerine şu şekilde ayrılır:
Bu öyküyü kendi iç dünyasında
7.
8.
9.
Zarf T. Belirtili Nesne Dolaylı tümleç
Verilen parçada V. cümlede yetkililerin
bazı önerilere dikkat ettikleri zaman gelecekte eserlerle ilgili hüküm verirken
daha sağlıklı kararlar vereceklerine dair
net bir görüş dile getirilmiştir.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Kesinlik bildiren cümlelerde
"hiç, asla, kesinlikle, kuşkusuz" gibi
ifadelere yer verilir. Bu ifadeler, verilen
yargının kesinliğini artıran ifadelerdir.
Metindeki altı çizili sözcükler incelenirse “çoğunluğu” sözcüğünde iki ünsüz
yumuşamasının olduğu görülür. Sözcük “ çok – un- luk – u” biçiminde ek
ve köklerine ayrılır. Bu sözcüğün kökü
“çok”tur. Sözcük sert bir ünsüzle bitip
ünlüyle başlayan bir ek aldığı için “-k”
ünsüzü, yumuşayarak – ğ” olmuştur.
Ayrıca sözcüğe gelen “-lük” eki de yumuşamaya uğramıştır.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Ünsüz yumuşamasına ünsüz
değişmesi de denir. Türkçede sert ünsüzlerle biten sözcük kök, gövde ya da
ekleri kendilerinden sonra ünlü gelince
yumuşarlar. Sert ünsüzlerden “p, ç, t, k”
ünsüzleri “b, c, d, g, ğ” biçimine dönüşürler.
I.cümledeki “yada” bağlacı “ya da” biçiminde ayrı yazılmalıydı. II. cümlede
“kuramlarda” sözcüğündeki “de” bağlacı ayrı yazılmalıydı. IV. cümlede “gelirgeçer” ikilemesi ayrı yazılmalıydı. V.
cümledeki “keşf edilmeyi” sözü bitişik
yazılmalıydı. III. cümlede bir yazım yanlışı yoktur.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Yazım kuralları yazıda uyulması gereken kurallardır. Türkçede
bağlaçlar ayrı yazılır. “de” bağlacı bağlaç olduğu için ayrı yazılır. İkilemeler her
zaman ayrı yazılır. Yardımcı eylemlerle
oluşan sözcüklerde ünlü düşmesi veya
ünsüz türemesi varsa bu tür sözcükler
bitişik yazılır.
3
yaşatmış ve büyütmüş
Yüklem
Yüklem
Parçanın ilk dört cümlesi için verilen bilgiler doğrudur. Beşinci cümle iki yüklem
ve dolaylı tümleç değil, belirtili nesne,
dolaylı tümleç ve iki yüklemden oluşmuştur.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Bir cümle ögelerine ayrılırken
sorulara geçilmeden önce cümle kurallı
bir hale getirilir, önce yüklem bulunur,
tüm sorular yükleme sorulur. Zarf tümlecinin sorusu “ ne zaman, nasıl, niçin,
neden”, belirtili nesnenin sorusu “ neyi,
kimi”, dolaylı tümlecin sorusu “ neye,
neyde, neyden, nereye, nerede, nereden, kime, kimde, kimden”dir.
12.
“Abartılmamış bir yazardır. “ cümlesinde “ yazardır” sözcüğündeki “-dır” eki
ek eylemdir. “Şöhretinin karşılığını her
okuyuşta bitmeyen insan sevgisi ve
insancılığıyla armağan eder.” cümlesinde “ve” sözcüğü bağlaç,” “ile” sözcüğü
edattır. “İnsanı onun kadar alaya alarak
yücelten kim vardır” cümlesinde “onun”
sözcüğü kişi zamiri, “kim” sözcüğü soru
zamiridir. “Okunması kolay bir yazardır
o. Fakat attığı tokatları doktor çekiçleri gibi sinirleri ölmüş dizlerde ilkin pek
hissedilmese de yavaş yavaş duvarlara yansıyan seslerden kulak içlerine,
oradan da ruha yayılır.” cümlesinde ise
“kulak içleri”, “doktor çekiçleri” öbekleri
isim tamlamasıdır. Bu cümleler için verilen bilgiler doğrudur. “Okur her yaşta
ve çağda, karda kışta dışarıda kalmış
serçeler gibi kırıntılar bulabileceği gibi
yüksek gökdelen katlarında, uzun süreli uçak yolculuklarında da kendisini
bulacaktır.” cümlesinde “kalmış” ve
“bulabileceği” sözcükleri sıfat-eylemdir,
bu cümlede tüm eylemsi türleri kullanılmamıştır. Bu cümle için verilen bilgi
yanlıştır.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Eylemsilere fiilimsi de denir.
Üç tür eylemsi vardır. Bunlar ad-eylem,
sıfat-eylem ve zarf-eylemdir. Ad eylemler “-ma, -ış, -mak”, sıfat eylemler “-an,
-ası, -mez,-ar, -dik, -ecek, -miş”, zarf
eylemler “-ıp, -arak, -ken, -dikçe, -alı”
eklerini alırlar.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
13.
14.
15.
Verilen parçada sözü edilen kitap dizisiyle ilgili geçmişe yönelik bilgi veren
bir içeriğe sahip olması, zorluklara
oluşturulan bir niteliğe sahip olması,
didaktik bir niteliğe sahip olması, tarihî
bir döneme ışık tutması gibi nitelikler
verilmiştir. Parçada Turgut Çeviker’in
mizah alanındaki ilk çalışması olduğuna değinilmemiştir.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Paragraf sorularında metinde
ele alınan bir sanatçı ya da yapıtla ilgili bilgilerin veya özelliklerin sorulması
durumunda metin dikkatlice okunmalı,
seçeneklerde ortaya konan yargıların
parçada olup olmadığına dikkatlice bakılmalıdır.
Verilen parçada “Yaratıcı yazının başlangıç döneminde çekilen irili ufaklı
sıkıntıları hafifletmek için hemen hep
birilerine el uzatılır.” ifadesindeki irili
ufaklı sözü ikilemedir."...birilerine gerek
duyuyorsunuz." "... okuyup yazmanız
gerekli?" ifadeleri ikinci kişili anlatıma
örnektir. " Ne yazdığınızı anlayabilmek,
karşınızda duran metne yabancılaşıp
onu bütün ögeleriyle soyutlayıp değerlendirebilmek için kaç yıl okuyup
yazmanız gerekir? Bilen var mı?" cümlelerinde sorulara bağlama yapılmıştır.
"Enis Batur ne güzel aktarıyor: “İdil Biret, yetenekle çalmaya gönül indirmediği için, Ligeti’nin 1 dakika 40 saniyelik
bir parçasını günde 12 saatten tam bir
buçuk ay çalışmış. Yüzerken, yolda
yürürken çalışmayı sürdürüyormuş kafasında, piyanosundan uzak kaldığında
bile parmakları rahat durmazmış," diye
de anlatıyor." cümlelerinde tanık göstermeden yararlanmıştır. Parçada betimleyici anlatım yapılmadığı için betimleyici
ögelerden yararlanılmamıştır.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Betimleyici anlatımda betimleyici ögelerden yararlanılır. Bu ögeler
varlıkların ayırt edici yönlerini ortaya
koyan niteleme sıfatları, duyu organlarıyla algılanabilen ayrıntılardır. Betimleyici anlatım, sözcüklerle resim çizme
sanatıdır.
Verilen parçada “ben anı kitaplarını, o
kitaplarda sözü edilen kişilerden soyutlayarak okurum. Nedeni şu: O kişilerin
kim olduğu önemli değildir---Asıl önemli olan, anı yazarının o kişilerin adının
karıştığı olaylara, o tarih kesitine nasıl
yaklaştığıdır” ifadeleriyle anı türündeki kitaplarda önemli olanın ele alınan
kişilerin değil yazarın gerçeği ele alışı
vurgulanmak istenmiştir. Bu nedenle
parçanın ana düşüncesi “Anı kitaplarında önemli olan anlatılan kişiler değil anı
yazarının gerçekliğe nasıl ele aldığıdır.”
yargısıdır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Ana düşünce, bir paragrafta
yazarın ele aldığı konu aracılığıyla anlatmak istediği asıl düşüncedir. Yazarın
vurgulamak istediği bu düşünceyi bulmak için paragraf iyi okunmalı ve “Yazar, bu parçada ne anlatmak istemiş?”
sorusu sorulmalıdır.
16.
17.
Parçada geçen “Selim İleri’nin konularıyla, yaklaşımıyla, üslubuyla fevkalade
kendine özgü bir dünyası vardır.” cümlesinde A seçeneğine, “Onun hayatın
ve eşyanın ayrıntılarına, bu ayrıntılardaki nüanslara, değişimlere, deyim
yerindeyse ayrıntıların şiirine yönelik
duyarlı dikkati belirleyici unsurdur, bana
kalırsa.” cümlesinde B seçeneğine,
“O, hayatı ayrıntılardaki yansımalarında yakalar ve yansımalar arasında
çağrışım köprüleri kurar.” cümlesinde
C seçeneğine, “Roman sanatına getirdiği yaklaşımlar da onu usta payesine
oturtmuştur.” cümlesinde E seçeneğine
değinilmiştir. Parçada Selim İleri’nin şiir
türünde önemli yapıtlar verdiğine ve
şair olduğuna yönelik bir veri yoktur.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Yardımcı düşünceler, bir
paragrafta birden fazla sayıya sahip
düşüncelerdir, parçanın her yerinde
bulunabilirler. Bunlar, parçanın ana düşüncesini destekleyen düşüncelerdir.
Soru kökü “değinilmemiştir” olan soru
tiplerinde seçeneklerde verilenlerin parçada yer alıp almadığına tek tek dikkatlice bakılmalıdır.
Parçada yer alan “Polisiye okuma
zevkini büyükbabam sayesinde edinmiştim.” cümlesinde D seçeneğine,
“Dedektifin uğraştığı konudaki sosyal
ilişkiler sistemi, sınıfsal katmanlar dedektiflik romanlarında daha fazla öne
çıkar oldu.” cümlesinde C seçeneğine,
“Ben de eserlerimi bu bakış açısıyla
kaleme aldım.” cümlesinde A seçeneğine, “Polisiye romanın ülkemizde
gelişiminde yabancı yazarların etkisini
bu açıdan yadsıyamam.” cümlesinde
E seçeneğine değinilmiştir. Parçada
“Arsen Lüpen’in, Sherlock Holmes ve
Mike Hammer’in en iyi polisiye roman
yazarları olduklarına” değinilmemiştir.
19.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Ana düşünce parçanın başında, ortasında ya da sonunda yer alabilir. Ancak paragrafların büyük çoğunluğu tümevarımlı paragraf olduğu için ana
düşünce genellikle sonuç cümlelerinde
yer alır.
20.
Ek Bilgi: Parça ikiye ayrılmak istendiğinde cümlelerde bağlayıcı unsur olup
olmadığına ya da cümleler arasında
neden-sonuç gibi anlamsal ilişkilerin
bulunup bulunmadığına da dikkat edilmelidir.
21.
CEVAP: B
Parçanın ilk cümlesi olan “Edebiyat
eleştirisini geniş manasıyla düşünürsek
var derim.” cümlesi “Edebiyatımızda
gerçek anlamıyla edebiyat eleştirmeni
sizce var mı?” sorusuna verilecek en
uygun yanıtın başlangıç cümlesidir.
Ayrıca ilk cümleden sona gelen cümlelerde gerçek edebiyat eleştirmenleriyle
ilgili ayrıntılar içermektedir.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Bir soruya karşılık gelebilecek
bir paragrafta ilk cümle istenen sorunun
ana düşüncesini ve konusunu içerecek
bir niteliğe sahip olmalıdır.
4
Verilen parçadaki dördüncü cümle olan
“Dil ve yazının insan yaşamında bu
denli önemli bir yere sahip olmasına
karşın, bilgi ve iletişim çağı 21. yüzyılda hâlâ çözümlenememiş veya kısmen
çözümlenebilmiş eski yazı ve diller
vardır ki bu, bir anlamda bir çelişki gibi
görünebilir.” cümlesinden itibaren ikinci
bir paragrafa geçilebilir. Parçanın ilk üç
cümlesinde yazının icadı ve gelişimi
konu edilmiştir. Dördüncü cümleden
itibaren de henüz çözülememiş yazılardan söz edilerek konu değiştirilmiştir.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Yardımcı düşünce, ana düşüncenin bulunmasını sağlayan, onu
ortaya çıkaran düşüncelerdir. Bu nedenle yardımcı düşünce, kapsadığı ifade bakımından ana düşünceden geniş
olamaz.
18.
Verilen parçada asıl anlatılmak istenen
“Yayıncıların temel ilkelere ve doğrulara kesin uyması gerekir.” yargısıdır. Bu
yargı, özellikle parçanın son cümlesinde net biçimde verilmiştir.
Verilen parçada boş bırakılan yere getirilebilecek cümle “Peki, bu denli ufku
olmayan bir edebiyatın, kısırlığından
kurtulması nasıl mümkün olabilir?”
cümlesidir. Boşluktan önceki cümlede
evrensel çapta az eser verildiğinden
söz edilmiştir. Sonraki cümlede de bir
öneride bulunulmuştur. Boşluğa getirilecek cümlede de “kısırlıktan kurtulması
nasıl mümkün olur” denmiştir.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Bir paragrafa cümle eklemede parçanın bölümlerinin özellikleri göz
önüne alınır. Gelişme bölümüne cümle
eklemede eklenecek cümlenin öncesi
ve sonrasına bakılır. Boş bırakılan yere
getirilecek cümlenin konu, anlam ve anlatım yönünden uyumlu olması gerekir.
22.
Parçanın dördüncü cümlesinden itibaren çocuklara yönelik eserlerin özelliklerinden ve bu eserlerle ilgili yapılması
gerekenlerden bahsedilmiştir.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Bir parçayı ikiye bölme sorularında numaralanmış cümleler yokmuş
gibi parça bir kez okunur. Sonra parçada konu değişiminin nerde yapıldığı bulunur. Konunun değiştiği yer, parçanın
bölüneceği yerdir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
23.
Verilen cümlelerden anlam ve anlatım
uyumuna bakılarak bir paragraf oluşturulsa doğru sırlama şöyle olur:
I. Gezi edebiyatı dendi mi edebiyat
tarihlerimiz ancak kısa bir bölümle
yetinir.
II. Gezip tozmayan kişiler miyiz ya da
yazarlarımız gezip tozdukları yerleri
kaleme mi getirmekten uzak durmuşlar, ayrıca üzerinde durulmaya
değer.
III. Ben, yola çıkmaktan ürkenler arasındayım, bırakın yabancı ülkeleri,
iç geziler bile beni ürkütür.
IV. Evin
kapısını
kapatırken
İstanbul’dan ayrılacaksam içim ürperir; Sanki Jules Verne’nin seksen
günlük yeryüzü gezisine çıkıyorum!
V. Oysa yolculuk kitaplarını, işte örnekse Jules Verne’ninkini, egzotik
ülkelerde geçen başka romanları,
doğrudan doğruya gezi edebiyatının verimlerini çok severek okurum.
Sıralama böyle olunca I. cümle, parçanın son cümlesi olur.
25.
I. “Tesadüfler” adeta bir fotoğraf albümü gibi.
II. Birbirinden farklı hayatlara sahip
insanların hayatlarından bir anın,
olayın fotoğrafları var bu öykülerde.
III. Bu insanlar bir cerrah, evlere temizliğe giden bir kadın, garson çocuk
ya da komiser de olabiliyor.
IV. Kitaba adını veren tesadüfler, kahramanların hayatını derinden etkilediği gibi, sıradan bir sona da ulaşabiliyor.
V. Yani tesadüfün büyüklüğüne göre
değişiyor her şey.
26.
Verilen parçada Mehmet Akif Ersoy’un
Genç kuşağın öncüsü olarak kabul
edildiğine değinilmemiştir.“Bir şair olarak Akif, Türk şiir sanatına ilerlemeler
kaydetmiştir.”cümlesinde B seçeneğine, “Çağdaşı Fikret’le düşünceleri
tamamen karşıt olmasına rağmen biçimsel yönden aralarında müthiş bir
benzerlik vardır.” cümlesinde A seçeneğine, “Akif’in şiirlerinde de dize bütünlüğü kırılmış, nazım nesre yaklaştırılmış
ve şiir birkaç dizeden oluşan cümleler
halinde yazılmıştır. Hatta bazen bir dizede karşılıklı konuşma şeklinde birkaç
cümle bile kullanılmıştır.”cümlesinde
D seçeneğine, “Realist bir biçimde
anlattığı olaylar, karşımıza getirdiği
canlı tablolar gerçekte yaşanan acı
gerçeklerdir.”cümlesinde de C seçeneğine değinilmiştir.
Tarih ve geometri kitaplarından ikişer
tane olduğundan ve birer taneleri sekizinci ve yedinci sıralarda bulunduğundan ilk ve son sırada bulunan kitaplar
matematik ya da vatandaşlık kitapları
olmalıdır. (İlk ve son sırada aynı derse
ait kitaplar bulunmalıdır.)
28.
Rafın sağdan ilk kitabı tarih kitabı olmayacağından sağdan ikinci sıradaki kitabı da geometri kitabı olamaz.
Ek Bilgi: Her tarih kitabının bir solunda
geometri kitabı olmalıdır.
29.
Öncüllere ve soruda verilen koşula göre
aşağıdaki iki sıralamanın gerçekleşme
olasılığı vardır.
1
2
3
4
V
M
M
C
V
G
T
C
5
6
7
8
9
10
G
T
G
T
M
V
M
M
G
T
M
V
Tabloda görüldüğü gibi her iki durumda
da soldan dokuzuncu sırada matematik
kitabı bulunur.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Bir ifadenin kesinlikle doğru
olması için her durumda doğru olması
gerekir.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Yardımcı düşünce sorularında
doğru çözümü kolaylaştıran yöntemlerden biri, eşleştirme yöntemidir. Bu
yöntemde parçadaki cümleler seçeneklere eşleştirilir, doğru cevap bu şekilde
bulunur.
27.
CEVAP: C
Parçada “Yazılarında en az sözcükle
en çok şeyi anlatma ilkesine bağlı kalıyor. Gerektiği yerde gerektiği kadar
sözcük…” cümlelerinde yazarın özlü bir
anlatıma sahip olduğu belirtilmiştir.
Ek Bilgi: Paragraftaki cümleler sıralanırken cümlelerdeki, varsa, bağlaçlara
ve cümleler arasındaki ilişkilerine de
bakmak doğru cevabı buldurmada yardımcı olabilir.
Ek Bilgi: Özlülük, bir anlatımda yeterli
sözcük kullanmak, anlatımın duruluk
ilkesine uymaktır. Özlü bir anlatımda
gereksiz sözcük yoktur.
Sıralama böyle olunca yer değiştirmesi
gereken iki cümle III. ve IV. cümlelerdir.
Her geometri kitabının bir sağında tarih
kitabı bulunduğundan ve sekizinci sırada tarih kitabı olduğundan yedinci sırada geometri kitabı bulunmalıdır.
CEVAP: D
CEVAP: A
Verilen cümlelerden anlamlı bir parça
oluşturulurda doğru sıralama şu şekilde
olur:
28. – 30. soruları aşağıdaki bilgilere
göre cevaplayınız.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Paragraftaki sonuç cümlesi,
özet niteliğindeki özlü düşüncelerdir. Bu
cümle aynı zamanda ana düşünceyi ve
konuyu da içermelidir. Sonuç cümlesinden sonra herhangi bir cümle gelmeyecek biçimde bir kurgulanış söz konusudur. Ayrıca sonuç cümlesi, kendisinden
önceki cümleyle de anlam ve anlatım
açısından uyumlu olmalıdır.
Ek Bilgi: Bir paragrafın giriş, gelişme
ve sonuç bölümleri vardır. Cümle yerleri
karıştırılarak verilen sorularda paragraf düzenlenirken hangi cümlenin giriş
cümlesi, sonuç cümlesi olduğu belirlenir. Sonra anlam ve anlatıma uygun
olarak gelişme cümleleri belirlenir.
24.
Verilen parçadaki boşluğa “ama buna
hayıflanmak da doğru değil.” yargısı
getirilebilir. Parçada edebiyatımızdaki gelişmeler konu edilmiş, parçanın
sonunda da yazarların okurun gündeminde bulunmadığından söz edilmiştir.
Parçanın sonuna konu, anlam ve anlatım uyumu yönünden C seçeneğindeki
yargı getirilebilir.
CEVAP: B
5
30.
Öncüllere ve soruda verilen koşula göre
aşağıdaki iki sıralamanın gerçekleşme
olasılığı vardır.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
V
G
T
C
M
M
G
T
M
10
V
M
G
T
C
V
V
G
T
M
M
Tabloda B, C, D ve E seçeneklerinin
doğru olma ihtimallerinin olduğu görülür. Fakat tablonun her iki satırında
görüldüğü gibi her vatandaşlık kitabının
bir sağında geometri kitabı bulunmamaktadır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Bir ifadenin kesinlikle yanlış
olması için doğru olma ihtimalinin kesinlikle bulunmaması gerekir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
31.
36.
x = 5 + 1 ve y = 5 – 1 olduğundan
x+y
=
x.y
( 5 + 1) . ( 5 – 1 )
=
Ç
T
b = 6x – 4 ⇒ b çift sayı olur.
2 5
5 –1
Ç
2 5
=
4
Aralık ayında pazartesi günleri salı
günlerinden fazla ise ayın son günü
olan 31 Aralık pazartesi günü olmalıdır. Geriye doğru sayıldığında 27 Aralık perşembe günü olur.
CEVAP: B
Ç
Ek Bilgi: Ayın ilk günü pazartesi olarak
düşünülseydi pazartesi ve salı günlerinin sayılarının eşit olacağına dikkat
edilmelidir.
Buradan a + b – 1 ifadesi çift olur.
5
bulunur.
2
=
40.
a = 8x + 3 ⇒ a tek sayı olur.
5+1+ 5 –1
T Ç
CEVAP: B
T
CEVAP: D
Ek Bilgi: (a + b) . (a – b) = a2 – b2 dir.
1
Ek Bilgi: 2 =
olduğundan çift bir
2
sayının negatif tam sayı kuvvetlerinin
sonucu çift sayı değildir.
–1
32.
40.10 40 + 0, 05.10 43
=
12.10 41 – 0, 3.10 42
=
40.10 40 + 50.10 40
12.10 41 – 3.10 41
10 40 . (40 + 50)
10
41
37.
2097 sayısı incelenirse
90
=
10.9
= 1 bulunur.
CEVAP: A
Ek Bilgi: 0, 05.10 43 = 0, 05.10 3 .10 40
9
= bulunur.
7
34.
1923 3 – 1
1923 2 + 1924
=
=
38.
(1923 – 1) . (1923 2 + 1923.1 + 1)
1923 2 + 1924
1922. (1923 2 + 1924)
CEVAP: C
3
3
2
2
3
3
2
2
Ek Bilgi: a – b = (a – b) . (a + a.b + b )
35.
x
39.
5 + 1 > –x + 5 > – 7 + 5
6 > 5 – x > –2
6 5 – x –2
>
>
2
2
2
3 > y > –1 olur.
Bu eşitsizliği sağlayan y tam sayıları
0, 1 ve 2 olup 3 tanedir.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Bir eşitsizliğin her tarafı negatif bir sayı ile çarpılırsa eşitsizliğin
yönü değişir.
42.
Bu kümenin elemanlarıyla oluşturulan
alt kümelerin elemanlarının toplamı
f(x) = x2 + x – 1 olduğundan
a + b = (a + b) . (a – a.b + b )
f(x + 1) = (x + 1)2 + (x + 1) – 1
⇒ x = 7 . y + 6’dır.
ve
en az
T({1}) = 1,
= x2 + 2x + 1 + x + 1 – 1
en çok
= x2 + 3x + 1
y
7
1 > –x > – 7
Özel sayı tanımına dikkat edilirse 1. ile
8. , 2. ile 7. , 3. ile 6. ve 4. ile 5. basamaktaki rakamların toplamının 9 olması
gerektiği görülür. O halde tüm rakamların toplamı 4 . 9 = 36 bulunur.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Özel sayı tanımına dikkat edilirse özel sayıların basamak sayılarının
çift sayı olması gerektiği görülür.
1923 2 + 1924
= 1922 bulunur.
–1. (–1) > –1.x > –1.7
3018 ≠ 1896 olduğundan 1896 özel
sayı değildir.
CEVAP: C
a c a.d " b.c
" =
olur.
b d
b.d
–1 < x < 7
Ek Bilgi: 1896 sayısı incelenirse
9 – 1= 8 _
b
b
9 – 8 =1 b
` L = 8103 & M = 3018
9 – 9=0 b
bb
9 – 6 = 3a
c
Ek Bilgi:
–4 + 3 < x < 4 + 3
CEVAP: B
8+1
8 –1
4
1
–
m=
5 10
10
10
(2) (1)
9 10
=
$
10 7
4
1
+
m
5 10
(2) (1)
c
6
Buradan x + 7y + 8 7y + 6 + 7y + 8
=
y+1
y+1
=
=
14y + 14
y+1
f^ x – 1h = ^ x – 1h + ^ x – 1h – 1
Dolayısıyla diğer oluşturulacak alt kümelerin elemanlarının toplamı 1 ile 15
arasındaki tüm doğal sayılar olabilir.
= x 2 – 2x + 1 + x – 1 – 1
= x 2 – x – 1olur.
Buradan
Buradan
f ^ x + 1 h – f (x – 1) = x 2 + 3 x + 1 – (x 2 – x – 1 )
= x 2 + 3x + 1 – x 2 + x + 1
y+1
15 – 1
+ 1 = 15
1
bulunur.
= 4x + 2 bulunur.
= 14 bulunur.
CEVAP: E
Bölünen = Bölen. Bölüm + Kalan’dır.
T({1, 2, 3, 4, 5}) = 1 + 2 + 3 + 4 + 5 = 15
olur.
2
14. (y + 1)
Ek Bilgi:
5–x
olur.
2
x – 3 < 4 & –4 < x – 3 < 4
olduğundan 2097 özel sayıdır.
40
= 50.10 40 olur.
33.
y=
9 – 2=7 _
b
b
9 – 0=9 b
` L = 7902 & M = 2097
9 – 9=0 b
bb
9 – 7 = 2a
. (12 – 3)
10
= 0, 05.1000.10
x + 2y = 5 & 2y = 5 – x
41.
CEVAP: C
Ek Bilgi: f (x) =
a.x + b
ise
c.x + d
f – 1 (x) =
6
–d.x + b
olur.
c.x – a
CEVAP: C
Ek Bilgi:
Son terim – İlk terim
Terim sayısı = +1
Artış miktarı
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
43.
Aynı kenar üzerinde bulunan üç nokta
üçgen oluşturamayacağından
c
47.
10
10.9.8
4
4
–4–4
m–c m–c m=
3
3
3
3.2.1
= 120 – 8
+
%24
x
=
V2 = 140 – 80
= 60 km/sa bulunur.
CEVAP: B
48.
x = 100a denirse bu mal %40 zararla
satıldığında 40a zarar elde edilir.
=
%z
A+B
Ayhan tüm soruları yanlış cevapladığı
için Ayhan’la 3. ve 5. sorulara aynı cevabı veren Bahar’ın yanlış olan iki cevabı bulunmuş olur. Dolayısıyla Bahar’ın
diğer dört cevabı doğru olduğundan 1.,
2. 4. ve 6. soruların doğru cevaplarına
ulaşılmış olur.
CEVAP: D
grafiğinin tamamı
Daire
Piramidin ilk 20 basamağındaki sayı
adedi
20.21
1 + 2 + 3 + ... + 20 =
2
= 210 bulunur.
CEVAP: B
Ek Bilgi: 1 + 2 + 3 + ... + n =
54.
n. (n + 1 )
2
dir.
2
2
4
49.
Okan’ın başlangıçtaki maaşına 100x
denirse Ersin’in başlangıçtaki maaşı
100x + 150 olur.
4
6
Buradan
100 x $
8
11 0
120
= (10 0 x + 15 0 ) $
100
1 00
10
120x = (10x + 15) .11
120x = 110x + 165
12
10x = 165
14
12.10x = 165.12
120x = ¨1980 bulunur.
Ek Bilgi: Akıl yürütme sorularında veriler arasında bağlantı kurulup adım
adım ilerlenmelidir.
formülüyle bulunur.
x = %20 bulunur.
CEVAP: E
Zarar = Maliyet fiyatı – Satış fiyatı
CEVAP: B
72’yi tam bölen sayılardan istenen sayılar arasında kalanlar 3, 4, 6, 8, 9, 12 ve
18 olup 7 tanedir.
CEVAP: D
Ek Bilgi: a, b, c birbirinden farklı asal
sayılar ve A, x, y, z pozitif tam sayılar
olmak üzere
A = ax . by . cz
sayısının pozitif bölen sayısı
(x + 1) . (y + 1) . (z + 1)
bulunur.
Kâr = Satış fiyatı – Maliyet fiyatı
Elif’in cevaplarından Ayhan ile aynı
olan 4. soru yanlış, Bahar’ın doğru cevaplarıyla karşılaştırıldığında aynı cevabı verdiği 2. soru doğru, farklı cevabı
verdiği 1. ve 6. sorular yanlıştır. Elif’in
3 doğru cevabı olduğundan yanlış cevapları olan 1. , 4. ve 6. sorular dışında
kalan 2., 3. ve 5. soruları doğru cevaplanmıştır.
46.
4
100.72
360
Ek Bilgi:
A . x + B . y = (A + B) . z olur.
45.
y
x<
53.
100b
4
100a <
Ek Bilgi:
+
Ek Bilgi:
360°’dir.
b
a<
4
CEVAP: D
x=
40a < 10b
A = %18 bulunur.
x
D.O.: 360 . x = 100 . 72
Mallardan birer tane satıldığında kâr
edildiğine göre
54x = 3x.A
Bir gruptaki öğrenci sayısının en fazla
olması için diğer dört gruptaki öğrenci
sayılarının ikişer olması gerekir.
2 + 2 + 2 + 2 + x = 20
8 + x = 20
x = 20 – 8
x = 12 bulunur.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Soruda gruplardaki kişi sayıları için “birbirinden farklı” ifadesi yer almadığından dört gruptaki kişi sayısının
da eşit düşünüldüğüne dikkat ediniz.
E partisine verilen oy sayısını gösteren
daire diliminin merkez açısı
360 – (90 + 75 + 60 + 63) = E
360 – 288 = E
E = 72° olur.
Buradan
360° de 72° ise
100° de y = 100b denirse bu mal %10 kârla satıldığında 10b kâr elde edilir.
%A
2x + x
30x + 24x = 3x.A
%y
B
52.
Ek Bilgi: Yol = Hız . Zaman’dır.
2x.15 + 24.x = 3x.A
%x
A
490
V1 + V2
V1 = 80 km/sa olduğundan
Buradan
%15
2x
51.
V1 + V2 = 140 km/sa olur.
Ek Bilgi:
x
x
x
x
c m = 1 , a x k = 1 , c m = x, c
m = x'tir.
0
1
x –1
Havuzun tamamını 8 saatte dolduran
musluk, 16 saatte dolduran musluğun 2
katı hızda su akıttığı için birim zamanda
akıtılan su miktarları sırasıyla 2x ve x
olur.
3, 5 =
= 112 bulunur.
CEVAP: E
44.
Yol
Karşılaşma sorularında t k =
V1 + V2
formülü kullanılacağından
16
CEVAP: A
Ek Bilgi: 100x'in %20 zamlı hali 120x,
%20 indirimli hali 80x olur.
50.
Bozuk saat 19 – 16 = 3 saatte 3 . 9 = 27 dk
geri kalacağından
19.00 – 00.27 = 18.33 bulunur.
CEVAP: C
Ek Bilgi: 1 saat = 60 dakika
1 dakika = 60 saniye
1 saat = 3600 saniye’dir.
7
18
20
8
14
22
32
44
58
74
92
112
112 114 116 118 120 122 124 126 128 130 132
11. basamak
Seçeneklerdeki sayılardan sadece 132,
112 ile aynı basamaktadır.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Piramitte üst basamaktan alt
basamağa geçişlerde artış miktarının
ikişer artarak ilerlediğine dikkat ediniz.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
55.
54. sorunun çözümünden elde edilen
her satırın ilk sayıları arasından 9. satıra bakılırsa 9. basamaktaki sayıların
toplamı
57.
F c
6
4
H
6
a
74 + 76 + 78 + 80 + 82 + 84 + 86 + 88 + 90 = 738
59.
5
b
D
A
bulunur.
E
4
G
Otele gelen müşteri sayısının tamamına 100x denirse
b
5
16
35x = 7700
C
3
x=
B
x = 220
Şekil, dikdörtgene tamamlanırsa
CEVAP: C
Ek Bilgl:
Terim toplamı = Ortanca . Terim sayısı
olduğundan 82 . 9 = 738 bulunur.
a+4=b+3
a–b=3–4
a – b = –1
100x = 22000 olur.
İngiltere'den gelen turist sayısı 4400
olduğundan
ve
6 + c + 5 = 16
22000'de 4400 ise
100'de y
D.O.: 22000y = 4400 . 100
c + 11 = 16
7700
35
y = 440000
22000
x = %20 bulunur.
c = 5 olur.
Buradan a – b + c = – 1 + 5
= 4 bulunur.
CEVAP: A
CEVAP: B
Ek Bilgi: Yüzde problemlerinde sayının
tamamına 100x demek çözümü kolaylaştırır.
Ek Bilgi:
C
D
A
56.
a
x
2
A
x
B
b
ABCD dikdörtgeninde
Ç(ABCD) = 2 . (a + b)
4 N
B
8
Açıortay teoreminden
AB
AC
=
BN
NC
=
58.
4
8
x + y + 5 = 0 doğru denkleminde
Almanya'dan gelen müşterilerin oranı
%15, İngiltere'den gelen müşterilerin
oranı %20 (59. sorunun çözümünden)
ve Rusya'dan gelen müşterilerin oranı
%35 olduğundan Hollanda ve Katar'dan
gelen toplam müşteri sayısının toplam
müşteri sayısına oranı
x = 0 için 0 + y + 5 = 0 ⇒ y = – 5
x
olur.
2
ABC üçgeninde Pisagor teoremi uygulanırsa
ve |AC| = x olduğundan AB =
y = 0 için x + 0 + 5 = 0 ⇒ x = – 5 olur.
Dolayısıyla doğrunun grafiği aşağıdaki
gibi olur.
x2
+ 144 = x 2
4
100 – (15 + 20 + 35) = 100 – 70
= %30 olur.
y
x 2
c m + 12 2 = x 2
2
Toplam müşteri sayısı 22000 olduğundan (59. soru çözümünden) Hollanda
ve Katar'dan gelen toplam müşteri sayısı
C
ä
144 = x 2 –
60.
A(ABCD) = a . b' dir.
C
O
A
–5 45°
2
x
4
x
22000.
olur.
45°
4x 2 – x 2
144 =
4
–5
48
Katar'dan gelen müşteri sayısına x denirse (59. soru çözümünden) Hollanda'dan
gelen müşteri sayısı 4x olur.
B
4. 144 = 3 x 2
4x + x = 6600
192 = x 2
x = 8 3 cm bulunur.
CEVAP: E
Ek Bilgi:
N
Doğru ile eksenler arasında oluşan üçgende |AO| = |OB| = 5 br olduğundan
%
m(OAB) = 45°
elde edilir.
A
B
C
Buradan doğrunun Ox ekseniyle pozitif
yönde yaptığı açı
%
m (OAC) = 180° – 45°
= 135° bulunur.
CEVAP: E
ABC üçgeninde
[AN] açıortay ise
AB
BN
=
AC
NC
olur.
30
= 6600
100
Ek Bilgi: a . x + b . y + c = 0 doğrusunun
b
eğimi – d›r.
a
8
5x = 6600
x=
6600
5
x = 1320 bulunur.
CEVAP: B
Ek Bilgi: 59. ve 60. sorularda
İngiltere'den gelen müşteri sayısının
tüm müşterilerin sayısına oranı ile Hollanda ve Katar'dan gelen toplam müşteri sayısının tüm müşterilerin sayısına
oranı ortak bilgi iken Hollanda'dan gelen müşteri sayısının Katar'dan gelen
müşteri sayısının 4 katı olması 60. soruya özel bilgidir.
Diğer sayfaya geçiniz.
LİSANS
GENEL KÜLTÜR
KPSS / GY - GK
1.
•
Tudun, vergi memurudur.
•
Buyruk, hükûmet üyeleridir.
•
Bitikçi, katiptir.
•
Sübaşı, ordu komutanıdır.
•
Budun ise millet anlamına gelir
4.
Anadolu Selçuklu Devleti Moğol istilasını durduramamış ve 1243 Kösedağ Savaşı sonucunda da Moğolların istilasına
uğramıştır.
Deneme Sınavı – 2
6.
CEVAP: C
CEVAP: B
Ek Bilgi: Anadolu Selçuklu Sultanı I.
Alaeddin Keykubat XIII. yüzyılda başlayan Anadolu’daki Moğol tehlikesine
karşı şu tedbirleri almıştır:
CEVAP: A
Ek Bilgi: İlk Türk devletlerinde toplumsal yapı; oguş (aile), ailelerin birleşmesiyle urug (soy), urugların birleşmesiyle
boy, boyların birleşmesi ile de budun
yani millet oluşurdu.
Ek Bilgi: Osmanlılarda vezirlik müessesesi ilk defa, Orhan Gazi zamanında
kurulan divan teşkilatının başına vezir
unvanıyla bir zatın getirilmesiyle oluşturuldu.. İlk vezir Alaaddin Paşa’dır.
Devletin büyümesi ve işlerin artması
üzerine, vezirlerin sayısı da arttı. Böylece sayıları artan vezirlerden biri veziriazam ismiyle baş vezir tayin edildi.
Kanuni Sultan Süleyman zamanından
itibaren veziriazam yerine sadrazam
unvanı kullanılmaya başlandı. Kanuni
Sultan Süleyman zamanının sonuna
kadar merkezdeki vezir adedi dörtten
yukarı çıkmamıştı. Bundan sonra artarak yediye kadar çıktı. Sonradan vezir
adedi daha da artınca, kubbe vezirliğinden hariç olarak bazı mühim eyaletlere
(Bağdat, Budin, Yemen gibi) vali olarak
vezirler gönderildi.
a. Moğol lideri Ögeday Han’a elçi ve hediyeler göndererek iyi geçindi.
b. Harzemsahlarla ve Eyyubilerle ittifak
yaptı.
c. Sivas, Erzurum ve Konya’nın etrafına
sur yaptı.
d. Ahlat bölgesini aldı.
2.
e. Doğudaki kalelerini tamir ettirerek en
seçme askerlerini yerleştirdi.
Avarların, Orta Asya’da kurdukları devlet, Göktürkler tarafından 552 yılında yıkılmıştır. Avarlar daha sonra Avrupa’ya
göç ederek 562 yılında Macaristan ve
Romanya’da yeniden devlet kurmuştur.
Ancak I. Aiaeddin Keykubat’ın ölümünden sonra gerekli tedbirler alınamayınca 1243 Kösedağ Savaşı ile Anadolu’daki Moğol tehlikesi kaçınılmaz oldu.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Avarlar İsanbul’u kuşatan ilk
Türk devletidir. Sasanilerle birlikte 619
ve 626 yıllarında İstanbul’u kuşattılar
ancak sonuç alamadılar. Bu başarısızlıklardan sonra zayıflayan Avar
Devleti’ne Franklar son verdiler (805).
7.
3.
Karahanlılar Dönemi’nde ticareti ve güvenliği sağlamak için ribat denilen kervansaraylar açılmış, ayrıca kurdukları
Semerkant Medreselerinde dünyada ilk
burslu eğitim sistemini başlatmışlardır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Türk İslam devletlerinde medrese geleneği Karahanlılarla başlar.
Dönemin ilk medresesi Semerkant’ta
Tabgaç Buğra Han tarafından kuruldu.
Karahanlılarda medrese yöneticilerine
“fakih” öğretmenlerine ise “müderris”
denilirdi. Fakih ve müderrislerin atamaları Semerkant’taki ilim adamlarınca yapılırdı. Böylece; eğitim kurumları
dış etkilerden uzak tutularak akademik
özerklik ve özgürlüklerin sağlanması
yoluna gidilmekte idi.
Medreselerde fakih denilen medrese yöneticisinden başlayıp, müderris,
medrese hizmetlerini yerine getiren
görevliler, bekçi ve kütüphanecilere
kadar ücretler Medrese Vakfiyeleri’nde
belirlenmekte idi. Öğrencilerin tümüne
burs verilmekte idi. Bundaki amaç ise
öğrencilerin sadece eğitime odaklanmaları idi.
5.
Fatımiler 909 – 1171 yılları arasında
Tunus, Libya, Fas, Cezayir, Lübnan gibi
bölgelerde egemen olmuş bir devletti.
Ancak Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulmuş olduğu için Fatımiler ile aynı dönemde varlık gösterdikleri söylenemez.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Akkoyunlular XIV. yüzyılda
Oğuz Türklerinin kurmuş olduğu bir
devlet. Horasan'dan Fırat Irmağı'na ve
Kafkas Dağları'ndan Umman Denizi'ne
kadar uzanan topraklarda egemen olmuşlardır. Akkoyunlu hükümdarı Uzun
Hasan 1473'teki Otlukbeli Savaşı'nda
Fatih karşısında ağır bir yenilgiye uğradı. Bu yenilgiden sonra topraklarındaki
siyasal ve askeri gücünü büyük ölçüde
yitirdi.
9
Osmanlı Devleti’nde sınırların genişlemesi doğrultusunda yönetimin iş yükünden dolayı vezirlerin sayısı Fatih
Dönemi’nde dörde çıkarken Kanuni
Dönemi’nde yediye çıkarılmıştır.
Osmanlı Devleti’nde yaşanan olayları
anlatan ilk vakanüvis Naima’dır. ‘’Naima Tarihi’’ adlı eserini 1574'ten başlatıp
1651'e kadar getiren Naîmâ; olayların
iç yüzünü aydınlatan, genellikle sade
fakat nükteli ve değerli ayrıntıları kapsayan bu eseriyle bir devrin tarihini ve
aynı zamanda sosyal hayatını tasvir
etmişti. Naîmâ Tarihi'ne konu olan yıllar,
Osmanlı İmparatorluğu'nun en zayıf zamanlarına rastlar.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Vakanüvis, Osmanlı padişahlarının tarihî olayları kaydetmekle
görevlendirdiği kişilere verilen isimdir.
Vakanüvis devlet görevlisidir. Her yılın
sonunda saraya o yıl içinde ölen önemli
şahısların biyografilerini vermekle yükümlüdürler. Osmanlıların tarihi kayda
geçirmekteki özeni, Osmanlı tarihinin
vakanüvisler tarafından detaylı olarak
korunmasını ve saklanmasını sağlamıştır. Osmanlı'nın yetiştirdiği en büyük
vakanüvis Ahmet Cevdet Paşa olarak
kabul edilir. XVII. yüzyılda yaşayan
Evliya Çelebi, Kâtip Çelebi bilinen vakanüvisler arasındadır. Keşfüz Zunun,
Miratü'l Memalik dönemin en önemli
eserleridir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
8.
Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyılda
Celali İsyanlarının çıkmasından dolayı
kırsal bölgelerde asayiş ve güvenlik
kalmamıştır. Böylece Anadolu’da köylerden kentlere doğru yaşanan göçlerden dolayı tarımsal üretim azalmıştır.
10.
Mukataa arazilerin idarisiyle ilgili görevliler ayan, mütesellim, voyvoda, muhassıl gibi isimler almıştır. Ancak muaccele,
mukataa toprakların satış bedeli karşılığında hayat süresince olmak şartıyla
kiralanması yöntemidir.
CEVAP: D
12.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Osmanlı Devleti’nde ekonomik sebepler başta olmak üzere toplumsal ve siyasal alanda bozulmaların
yaşanması sonucunda Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ayaklanmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Anadolu’da çıkan bu
isyanlara Celali İsyanları adı verilmiştir.
CEVAP: D
Ek Bilgi:Muhassıllık bir eyalet veya
sancağın gelirini, hasılatını toplayan
görevlidir.
Ek Bilgi:1856 Paris Antlaşması’nda
Avrupa devletlerinin desteğini alan
Osmanlı Devleti Rusya’ya, Boğazların
kapalılığını öngören 1841 Boğazlar
Sözleşmesi esaslarının devamlılığını
kabul ettirmiştir. Ayrıca Karadeniz’in
tarafsız olması ve tüm tersanelerin yıkılarak ve hiçbir devletin donanma bulundurmaması kabul edilmiştir. Böylece
Rusya’nın Karadeniz’de tehdit olması
engellenmiştir.
Mütesellim, bir beylerbeyi ve sancakbeyinin görevi nedeniyle eyalet veya sancağında bulunmadığı sırada kendisine
vekalet etmek üzere yerine bıraktığı
ya da gönderdiği vekildir. Mütesellimlik, XVII. yüzyılın sonlarından Tanzimat
Dönemi’ne kadar devam etmiştir.
Celali isyanlarının kısaca sebepleri şu
şekilde özetlenebilir:
1. Osmanlı Devleti’nde tımar sisteminin
bozulması ve iltizam sisteminin yaygınlaşması
2. Ekonomik durumu gittikçe kötüye giden halkın üzerinden daha fazla vergi
alınması
Osmanlı Devleti Kırım Savaşı’nda
(1853 - 1856) denge siyaseti sayesinde
İngiltere’yi yanına çekip savaş sonunda
imzalanan 1856 Paris Barış Antlaşması
ile Rusya’nın sıcak denizlere inme politikasının gerçekleşmesini kısa süreli de
olsa engellemiş ve Karadeniz’de Rus
etkinliğine engel olmuştur.
13.
3. Kadıların ve Sancakbeylerinin adaletsiz davranışları ve haksız vergi alması
4. XVII. yüzyılda yaptığı savaşlarda
başarılı neticeler alamaması nedeniyle
askerlikten kaçanların eşkıyalık yapmaya başlaması
Osmanlı Devleti’nde yönetime yönelik
eleştirilerin artması üzerine 1864 yılında yayımlanan Matbuat Nizamnamesi
ile basında çıkan eleştiriler denetim altına alınmak istenmiştir.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Osmanlı tarihinde Türkler
tarafından çıkarılan ilk özel gazete
Tercümanıahval’dir. Başyazarı Şinasi
olan bu gazete siyasi eleştirileriyle güdeme gelmiştir.
5. Avusturya ve İran ile yapılan savaşların uzun sürmesi halkı iyice yıpratması
İlk Türk dergisi 1850 yılında yayımlanmaya başlayan Vekayıtıbiye’dir.
1862’de Münif Paşa tarafından Mecmuaifünun yayımlanmaya başlamıştır.
14.
11.
9.
Osmanlı Devleti’nde Lale Devri’nden
itibaren Batı’nın etkisiyle bir çok alanda
yenilik hareketi yaşanmıştır. Ancak Esham usulü Osmanlı’da yaşanan iç borçlanmadır. Bu nedenle Esham usulü Batılılaşmaya yönelik bir gelişme değildir.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Nizamiye Mahkemeleri Tanzimat Dönemi’nde Batı’nın etkisiyle
kurulan karma mahkemelerdir. Kanunuesasi 1876 yılında meşrutiyet yönetimine geçilmesini sağlayan anayasadır.
Mecelle Ahmet Cevdet Paşa tarafından
Batı örnek alınarak düzenlenen medeni kanundur. Hendesehane de XVIII.
yüzyılda Batı’nın etkisiyle açılan askeri
okuldur.
Osmanlı
Devleti’nde
III.
Selim
Dönemi’nde devletin yeniden yapılanmasını sağlamak ve yapılması gereken
ıslahatları görüşmek için Meclisimeşveret denilen danışma meclisi kurulmuştur.
CEVAP: A
Ek Bilgi: III. Selim'in tahta geçişinden
bir ay sonra topladığı bir meclise yaklaşık 200'den fazla kişi katılmıştır.
Meşveretin bazen geniş katılımla toplanması, burada görüşülen konuların
ve önemli devlet sırlarının nasıl gizli
tutulacağı sorununu doğurmuştur. Meşveret esnasında yapılan konuşmaların
meclisin dışına taşmasını engellemek,
dönemin yöneticilerinin önemli bir sorunuydu. III. Selim Dönemi, yapılacak
ıslahatlar konusunda burada katılımcılarla görüş alış verişinde bulunurdu.
10
Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyılda başlayan demokratikleşme hareketlerinde
halkın talepleri etkili olmamıştır. Osmanlı Devleti’nde yaşanan demokratikleşme hareketleri devlet adamları ve
aydınların desteğiyle gerçekleşmiştir.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Tanzimat Dönemi, 1839 yılında Tanzimât Fermânı olarak bilinen
Gülhane Hatt-ı Şerif-î'nin okunmasıyla
başlayan modernleşme ve yenileşme
döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir.
Tanzimât
Dönemi
1876'da
II.
Abdülhamit'in
tahta
çıkması
ve
Meşrutiyet'in ilânıyla sona ermiş kabul
edilir.
Tanzimât çağının önde gelen siyasi liderleri 1839-1855 döneminde Mustafa
Reşit Paşa, 1850'lerin başından 1871'e
kadar da Mehmed Emin Âli Paşa ve Keçecizade Fuat Paşa'dır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
15.
Rauf Orbay Balkan Savaşları sırasında
donanmada görev yaparken Ege’de
Yunanlara karşı yapılan Hamidiye akınından dolayı ‘’Hamidiye Kahramanı’’
olarak ün yapmıştır.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Hamidiye, "Abdülhamid kruvazörü" olarak 1903 yılında İstanbul
sularına gelerek Osmanlı donanmasına
katılan ve 1908 Devrimi'nin ardından
adı Hamidiye olarak değiştirilen bir gemidir.
Balkan Savaşı başlayınca Hüseyin Rauf Bey (Orbay) komutasında
Karadeniz'de görevlendirildi. Aralık
1912'de Varna'yı ve Bulgaristan'ın diğer limanlarını bombaladı. 20-21 Aralık
1912 gecesi bir Bulgar torpil gemisi tarafından vuruldu. Baş tarafı tamamen
suya gömülü olarak İstanbul'a dönmeyi
başardı ve Haliç'te onarıma alındı.
Hüseyin Rauf Bey komutasındaki Hamidiye Kruvazörü’nün Ege ve Akdeniz’de
olağanüstü güç koşullarda icra etmiş
olduğu yaklaşık yedi buçuk ay süren
Akın Harekatı, Türk Deniz Kuvvetlerinin
önemli başarıları arasında yer alır.
16.
Milli Mücadele'de düzenlenen Erzurum
Kongresinde ‘’ İstanbul Hükûmeti halk
için üzerine düşen görevi yerine getiremezse yerine Anadolu’da geçici bir hükümet kurulacaktır.’’ maddesiyle ilk kez
Osmanlı Hükûmeti dışında yeni bir hükümetin kurulmasından söz edilmiştir.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Mustafa Kemal, millî bir
kongre toplayarak, Millî Mücadele ile
ilgili tüm faaliyetleri birleştirmeyi planlıyordu. Kazım Karabekir, Doğu illeri
için bölgesel bir kongre toplanmasının
faydalı olacağı görüşündeydi. Mustafa
Kemal, bölgesel bir kongreye, Kazım
Karabekir ve Doğu Anadolu Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti'nin ısrarları karşısında bir kongre toplanmasını ve kongreye katılmayı kabul etti. Kongre, 10
Temmuz'da toplanması kararlaştırılmış
olmasına rağmen, 23 Temmuz'da bir
okul salonunda 54 delege ile çalışmalarına başladı. Mustafa Kemal'in davetli
olarak katıldığı bu kongreye asil üye
olabilmesi için, Erzurum delegesi Cevat
Dursunoğlu istifa ederek, kendi yerine
Mustafa Kemal'in seçilmesini sağladı.
İlk gün, Mustafa Kemal kongre başkanı
seçildi. Milli bir hal alan kongrede, genel
değerlendirmeler yapıldı ve doğu illerinin durumu görüşüldü. Milli mücadelenin temelleri açısından önemli kararlar
alındı. Erzurum Kongresi'ne, 17 çiftçi ve
tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur,
5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2
mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski
milletvekili,1 general ve 1 eski bakan
olmak üzere 54 delege katıldı.
11
17.
Kuvayıinzibatiye ya da Hilafet Ordusu olarak adlandırılan ayaklanma Millî
Mücadele karşıtı hareket doğrudan
İstanbul Hükûmeti’nin desteğiyle oluşturulmuştur. Ancak Koçgiri ve Çapanoğulları isyanlarının çıkmasında doğrudan İstanbul Hükûmeti etkili olmamıştır.
Çerkez Ethem İsyanı, düzenli orduya
katılmak istemeyen Kuvayımilliyecilerin çıkardığı bir isyan hareketidir. Şeyh
Sait İsyanı da Cumhuriyet Dönemi’nde
çıkmıştır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Kuvayıinzibatiye birliklerinin
silahlandırılması için bizzat Damat Ferit, İstanbul'da İngiliz kontrolündeki silah
deposundan silah ve mühimmat desteği için İngiliz Başkomutanlığı'ndan bir
belge almıştır.
18 Nisan 1920 tarihli kararnameyle,
Kuvayıinzibatiye'nin nitelikleri, kuruluş amacı ve askerlere verilecek maaşlar belirlenmiştir. Buna göre amaç,
Kuvayımilliye'yi yok etmektir. Devletin
silahlı gücü olarak Kuvayıinzibatiye,
Harbiye ve Dahiliye Nezaretlerine bağlı
olacaktır. Bazı emekli subayların da katıldığı bu ordu, gönüllülük esasına göre
oluşturulmuştur. Tümen olarak kurulan
ordu, üç piyade alayı ve bir topçu taburundan oluşmaktadır. Toplam mevcudu 12.000 kişi olarak düşünülmüştür.
Kuvayıinzibatiye'ye gönüllü olarak yazılan subay ve askerlere çok iyi bir maaş
verileceği duyurulmuştur. Fakir halk,
yüksek maaşlarla bu orduya katılmaya
teşvik edilmiştir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
18.
TBMM, Milli Mücadele Dönemi’nde;
- 1 Mart 1921 tarihinde Afganistan’la
dostluk antlaşması imzalamış,
- 16 Mart 1921 tarihinde Sovyet Rusya
ile Moskova Dostluk Antlaşması’nı imzalamış,
- 2 Ocak 1922 tarihinde Sakarya Meydan Savaşı’ndan sonra da Ukrayna ile
dostluk antlaşması imzalamıştır.
CEVAP: E
20.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu ‘’ Sodom
ve Gomore’’ adlı eserinde mütareke döneminde, işgal altındaki İstanbul’da ortaya çıkan ahlaki çöküntüyü anlatmıştır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Yakup Kadri Karaosmanoğlu,
Türk romancı, gazeteci, şair ve diplomattır. Asıl ününü romanları ile sağlayan yazarın en ünlü romanları Nur
Baba, Kiralık Konak ve Yaban'dır.
Edebiyat yaşamının başında Fecr-i Ati
edebiyat topluluğunun kurucu üyeleri
arasında yer almış; daha sonra bireyci
düşüncelerden uzaklaşarak toplumculuğu kabul etmiş bir yazar olarak değerlendirilir.
Milli Mücadele yıllarında ve sonrasında etkin bir siyasal yaşam sürmüştür.
Milli Mücadeleden itibaren Atatürk’ün
yakın arkadaşları arasında yer almıştır.
TBMM II. ve III. dönemde Milletvekilliği,
Kurucu Meclis Millî Birlik Komitesi Temsilciliği (1961) yapmıştır.
Kadro dergisinin kurucularındandır.
Anadolu Ajansı'nın kurucularındandır,
ömrünün son yıllarında ajansın yönetim
kurulu başkanlığını yapmıştır
22.
CEVAP: D
Ek Bilgi: Ukraynalılar arasındaki ideolojik farklılıklara rağmen, Türkiye-Ukrayna arasındaki gelenek ve dostluk
ilişkilerini geliştirmek amacıyla 2 Ocak
1922′de Ankara’da Türkiye-Ukrayna
Dostluk ve Kardeşlik Anlaşması imzalanmıştır.
Anlaşmanın özsözünde iki devlet arasında "ulusların kardeşliği prensibi çerçevesinde Karadeniz’de yakın komşuluk ilişkilerini geliştirmek ve sayısız ortak çıkarlar adına birbirine bağlı dostluk
ve karşılıklı ilişkileri tüm samimiyetiyle
sonsuza dek güçlendirmek amacıyla Dostluk ve Kardeşlik Anlaşmasını
imzalamaya anlaşarak" ifadesinin altı
çizilmiştir.
Ukrayna hükümet delegesi üyelerine
ithafen Mustafa Kemal "düşmanlar bizi
tamamen yenilmiş görürken ve tüm
dünyayı da buna ikna etmek isterken
hükümet merkezimize gelme kararınızdan çok müteşekkiriz. Bu Ukrayna’nın
bize saygı dolu dostluk duygularının bir
başka ispatıdır." Bu anlaşmaya istinaden Türk-Ukrayna ticarî, ekonomik ve
kültürel işbirliğinin temel gelişimi için
gerçek bir bakış açısı yaratılmıştır.
19.
1924 tarihinde kurulan Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası Türkiye’nin ilk muhalefet partisidir. Başkanlığını Kazım
Karabekir’in
yaptığı
Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası kurucuları arasında
Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy ve Rauf
Orbay da yer almıştır. Ancak Fethi Okyar bu dönemde Cumhuriyet Halk Fırkasında yer almıştır.
Ek Bilgi: Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkası, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin
ilk muhalefet partisidir. Mustafa Kemal
Paşa'nın eski silah ve dava arkadaşları olan Kâzım Karabekir, Rauf Orbay,
Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Adnan Adıvar’ın öncülüğünde 17 Kasım
1924’te kurulmuştur. Parti tüzüğünde
cumhuriyet ilkesinin, liberalizmin ve
demokrasinin benimsendiği belirtilirken
aynı zamanda dini inançlara da saygılı olunduğu açıklanmıştır. (Mustafa
Kemal Nutuk'ta bu durumu "dini siyasi
çıkarlara alet etmek" olarak yorumlamıştır. Rauf Orbay'ın parti kurulmadan
önce cumhuriyet ile ilgili eleştirileri ve
parti kurulduktan kısa bir süre sonra
bazı rejim muhaliflerinin parti etrafında
toplanması ile beraber dini duyguların
propaganda olarak kullanıldığı Şeyh
Said İsyanı'nın patlak vermesi sonucunda parti kapatılmıştır. Daha sonra
Mustafa Kemal'e düzenlenen İzmir
Suikasti olayından Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurucularının bir bölümü
yargılanmıştır.
21.
17 Şubat 1923 tarihinde düzenlenen
İzmir İktisat Kongresi’nde Misakıiktisadi kararları ile Yeni Türk Devleti’nin
ekonomik hedeflerini belirleyen nitelikte
kararlar alınmıştır. Bu doğrultuda Teşvikisanayi Kanunu kabul edilmiş, Türkiye
İş Bankası açılmış, Aşar vergisi kaldırılmış ve Demir yollarının inşasına ağırlık
verilmiştir.
Ancak kabine sistemine geçilmesi 29
Ekim 1923’te Cumhuriyet’i ilanı ile gerçekleşmiştir.
CEVAP: A
Ek Bilgi: 17 Şubat 1923 tarihinde toplan İzmir İktisat Kongresi’nde ele alınacak sorunlardan bazılarını kongre
heyeti; Türkiye'de kredi meselesi, istihsalin tanzimi, gümrük meselesi, vergiler, vesait-i nakliye başlıkları altında
ayrıntılı bir rapor şeklinde işleyerek; 23
Şubat 1923'de yayınlamıştır.
Türkiye'nin çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi
zümrelerinden seçilen 1135 üyenin katıldığı bu kongrede bu grupların hazırladığı "Misakıiktisadî kararları" tartışıldı
ve kabul edildi.
12
Cumhuriyetin ilk yıllarında 3 Mart
1924’te çıkarılan Tevhiditedrisat Kanunu ile ulusal ve laik bir eğitim sistemi
oluşturulmak istenmiştir. Bu doğrultuda
medreseler kapatılmıştır. Azınlık okulları ve yabancı okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Darülfünun ise
yapılan reformlarla İstanbul Üniversitesi
adıyla faaliyetlerini sürdürmüştür.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Darülfünun "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür. Aynı
zamanda 1900 yılında Avrupa üniversiteleri tarzında kurulan Darülfünun-ı
Şahane veya İstanbul Darülfünununu
ifade eder.
1924 yılında tüzel bir kişilik verilen Darülfünun, 1933 Temmuz ayında çıkarılan yasa ile kapatıldı. Yerine İstanbul'da
Maarif Vekâletine bağlı yeni bir üniversite kurulması öngörüldü. 1 Ağustos
1933’de yeni bir kadro ve yapı ile İstanbul Üniversitesi açıldı.
23.
Milletlerarası ölçü sistemlerinin alınması ile ağırlık ölçüsü olarak okka ve
dirhem yerine kilogram kullanılmaya
başlamış, uzunluk ölçüsü birimi olarak
da arşın ve endaze yerine metre kullanılmaya başlanmıştır. Bu ölçü birimleri
ile çağdaş Batılı toplumlarla ticari ilişkiler kolaylaştırılmak istenmiştir.
CEVAP: D
Ek Bilgi: I. Türk Dili Kurultayı, 26 Eylül
1932 - 5 Ekim 1932 tarihleri arasında
Türk Dil Kurumu tarafından düzenlenen
dil kurultayıdır.
Mustafa Kemal ‘’Türk dili, dillerin en
zenginlerindendir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini
korumasını bilen Türk milleti, dilini de
yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.’’ sözleri ile Türkçeye verdiği
önemi belirtir.
Türk dilinin dünya dilleri arasındaki
yerinin belirlenmesi, köklerinin araştırılması, Türk lehçe, şive ve ağızlarının
bilimsel yöntemlerle incelenmesi için 12
Temmuz 1932tarihinde Türk Dili Tetkik
Cemiyeti’ni(Türk Dil Kurumu'nu) kurdurur.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
24.
İtalya’nın 1930’lu yıllarda yayılmacı
politika izlemesi üzerine 1934 yılında
Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve
Romanya’nın katılımıyla Balkan Antantı
kurulmuştur.
25.
Ek Bilgi: Locarno Antlaşması, 5-16
Ekim 1925 tarihleri arasında İsviçre’nin
Locarno kentinde müzakere edilen ve 1
Aralık 1925’te Londra’da imzalanan bir
antlaşmadır.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Balkan Antantı, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da Türkiye,
Yunanistan,Yugoslavya ve Romanya
arasında imzalanan anlaşmadır.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkileri normalleştirmeyi hedefleyen çabaların bir
zinciri olan Locarno Antlaşması Batı
Avrupa’daki sınırların değişmezliğini
teyid ederken, Doğu Avrupa’daki sınırların revizyona tâbi tutulmasına imkân
tanıdı.
1933’ten sonra Almanya’da Nazi
partisinin iktidara gelmesi, İtalya’nın
Akdeniz’de ve Balkanlar'da genişleme
çabası ve Avrupa devletlerinin silahlanma yarışına girmesi dünya barışını
tehdit etmeye başladı. Bu gelişmeler
sonucunda Balkan devletleri arasında
bir yakınlaşma meydana geldi.
Fransa, Almanya’nın Birinci Dünya
Savaşı sonunda imzalamak zorunda
kaldığı Versay Anlaşması ile 1871’de
kaybettiği Alsas – Loren bölgesini geri
almıştı.
Balkanlar'ı ele geçirmek isteyen İtalya
ve Almanya tehlikesi karşısında dört
Balkan devleti Yunanistan, Yugoslavya, Romanya ve Türkiye 9 Şubat
1934’teAtina’da Balkan Anlaşma Yasası imzaladılar. Bu Antanta göre; Balkan
ülkeleri birbirinin varlığına saygı gösterecekti. Böylece Balkan ülkeleri sınırlarını karşılıklı olarak güvenceye almış
oldular.
Versay Antlaşması’nın kısıtlayıcı hükümleriyle tatmin olmayarak savaş
sonrasında Almanya çevresinde bir
ittifak zinciri kurmak isteyen Fransa,
aynı zamanda Almanya'nın sınırlarının
değişmeyeceği hakkında güvenceler
istemekteydi.
Bu tarihlerde Almanya da, kötü giden
ekonomisini tamirat ve tazminat sorununda Fransa ile iyi ilişkiler kurarak
ferahlatmayı hedefliyordu. Bu nedenle Alman Hükümeti, Şubat 1925'te,
Fransa'ya bir nota göndererek, bir karşılıklı güvenlik paktı kurulmasını önerdi.
Böylece, Fransa ile Almanya arasındaki
ilişkilerde, bir yumuşama başladı
Arnavutluk İtalya'nın etkisinde olduğu
için Bulgaristan ise komşu ülkelerin topraklarında hak iddia ettiği için Balkan
Antantına katılmadı. Ancak 31 Temmuz
1938 tarihinde Selanik'te Bulgaristan
ile Balkan Antantı arasında iyi komşuluk ve içtenlikle ilişkilerini sürdürmek
isteğini dile getiren bir anlaşma imzalanmıştır.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni dengelerin kurulması ile Balkan Antantı geçerliliğini kaybetti
I. Dünya Savaşı sonrasında Fransa’nın
Almanya ile sorunlar çözmek yaşaması
üzerine 1925 yılında Locarno Antlaşması imzalanmıştır.
CEVAP: D
26.
27.
Türkiye, Birinci Körfez Savaşı sırasında Birleşmiş Milletler kararına uygun
olarak Kerkük – Yumurtalık petrol boru
hattını kapamıştır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Birinci Körfez Savaşı, (19901991), kod adı Çöl Fırtınası Harekatı 2
Ağustos 1990'da Irak'ın Kuveyt'i işgal
etmesiyle başlayan krizin sonucunda, ABD öncülüğünde, Birleşik Krallık, Fransa, Suudi Arabistan, Suriye,
Mısır'ın da aralarında bulunduğu 34
ülkenin dahil olduğu koalisyon gücünün
Irak'a karşı düzenlediği askeri harekattır.
2 Ağustos 1990'da Irak'ın güneydoğu
komşusu Kuveyt'i işgal etmesi uluslararası tepkilere neden olmuş, tepkilerin
sonucu olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri tarafından Irak'a
karşı bir dizi ekonomik yaptırım uygulamaya konmuştur. ABD Başkanı George
Bush kendi ülkesinin birliklerini Suudi
Arabistan'a yollarken, başka ülkelerden
de bölgeye askeri güç göndermeleri
çağrısında bulundu.
Harekat, 17 Ocak 1991'de Irak güçlerini Kuveyt'ten çıkartmak için yapılan
hava bombardımanıyla başladı. Bunu
24 Şubat'taki kara harekatı izledi. Harekat sonunda Irak'ı Kuveyt'ten çıkaran
koalisyon güçleri mutlak bir zafer elde
etti. Kuveyt'in kurtarılmasıyla beraber,
kara harekatının başlamasından 100
saat sonra ateşkes ilan edildi. Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi'nde Nisan
1991'de ateşkes hükümleri ilan edildi.
1996 yılında Çin, Rusya, Kazakistan,
Kırgızistan ve Tacikistan’ın daha sonra 2001’de Özbekistan'ın katılmasıyla
Şanghay İş Birliği Örgütü kurulmuştur.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Dünya petrol üretim ve kullanım pazarının yarısından fazlasını
elinde bulunduran örgüt, ABD'ye karşı
etkili bir kutup oluşturmaktadır. Dönemin Rusya Devlet Başkanı Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Ağustos 2007
Bişkek Zirvesi’nde “Tek kutuplu dünya
kabul edilemez.” diyerek bir anlamda
birliğin misyonunu da belirtmiştir.
Çıkış noktasına baktığımızda, üye ülkelerin sınır bölgelerinde askeri güveni
sağlamak gibi görünse de, birincil amaç
ABD suretinde batıya karşı alternatif ve
etkili blok oluşturmak, ikincil amaç ise
dünya nüfusunun 1/4′ünün yaşadığı
coğrafyada, en büyük güvenlik tehditleri
olarak deklare ettikleri terör, ayrılıkçılık
ve aşırıcılıkla mücadele adı altında bu
coğrafyada yaşayan halk ve uygarlıkları
dizginlemektir.
13
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
28.
Verilen toprak tipleri dikkate alındığında kireçli kalsimorfik topraklarda çay
ve kivinin yetiştiği söylenemez. Çünkü
özellikle çay gibi tarım ürünleri yağış isteği fazla olan bitkilerdendir. Çay bitkisi
yıkanmış kireçsiz topraklar ister.
33.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Ülkemizde çay tarımı Karadeniz Bölgesi’nin doğu kesimlerinde yürütülmektedir.
29.
Verilen örnekler dikkate alınacak olursa bitki örtüsünün bir dağ yamacı boyunca kuşaklar oluşturması, belli bir
yükseltiden sonra ağaç yetişmemesi
gibi örnekler sıcaklığın bitki örtüsü üzerine etkilerine örnek verilebilir. Ancak
Türkiye’de orman varlığının İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde oransal
olarak çok az olması sıcaklıkla değil
nemlilik ve yağışla ilgili bir durumdur.
Ek Bilgi: Heyelan olayları özellikle kar
erimelerine bağlı olarak ilkbahar mevsiminde sıkça yaşanan bir kütle hareketidir.
34.
Ek Bilgi: Ülkemizde orman varlığının
en fazla olduğu bölgemiz Karadeniz’dir.
Karadeniz’i sırasıyla; Akdeniz ve Ege
bölgeleri izlemektedir.
Verilen haritada I numara ile gösterilen
yer Ergene Havzası ayçiçeği üretim
bölgesini, II numaralı yer Çukurova
Deltası’nın alüvyal topraklarını, III numaralı yer İzmir Limanı serbest ticaret
bölgesini, V numaralı yer ise ErzurumKars Platosu büyükbaş hayvancılık bölgesini göstermektedir.
31.
Ek Bilgi: Birinci ve İkinci Beş yıllık kalkınma planları 1932 – 1950 dönemlerinde uygulanmıştır.
Ek Bilgi: IV numara ile gösterilen yer
Sinop Limanı’nı göstermektedir. Burası
doğal bir liman olmasına karşın hinterlandı dar olduğundan dolayı gelişmemiştir.
38.
CEVAP: A
35.
Haritada işaretlenmiş yerlerden IV numara ile gösterilen Doğu Karadeniz’de
fındık tarımında çalışmak üzere mevsimlik işçi göçleri gerçekleşir.
Verilen paragrafta I numara ile belitilen
bilgi hatalıdır. Çünkü yer şekilleri sade,
arazi düz, tarım alanları geniş, su kaynakları fazla olan yerlerde yerleşmeler
dağınık değil topludur.
CEVAP: A
CEVAP: D
Ülkemizde Kuzeydoğu Anadolu’da Erzurum ve Kars platolarında yaz yağışlarına bağlı olarak yaz boyunca yeşil
kalan otlaklar bulunur. Bu otlaklarda
büyükbaş mera hayvancılığı gelişmiştir.
Cumhuriyet kurulduktan sonra ekonomik kalkınmanın sağlanması için ilk
önce 17 Şubat 1923 yılında İzmir İktisat
Kongresi toplanmıştır. Kongrede; devletin ekonomiyi özendirici ve düzenleyici olarak etkili olması kararlaştırılmış,
siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla güçlendirilmesi hedef alınmıştır.
Bu dönemde tarım ve sanayi alanında
da önemli gelişmeler yaşanmış, bu
sektörleri destekleyecek politikalar izlenmiştir. Bunun için 1925 yılında Aşar
Vergisi kaldırılmış, 1926 yılında tarımda makineleşmenin sağlanması için
teşvikler verilmiştir. Ziraat Bankası aracılığı ile çiftçilere kredi olanağı sağlanmıştır. Sanayi kuruluşlarının teşviki ve
korunması için 1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanunu ve Gümrük Kanunu çıkarılmıştır. 1929 yılında Dünya’yı sarsan
ekonomik bunalım nedeniyle devletçilik
politikası uygulanmaya başlamış, yerli
malların ülke içindeki payını artırmak
için yabancı mallara yüksek gümrük
vergileri konulmuştur.
CEVAP: A
CEVAP: D
Ülkemiz Alp – Himalaya Kıvrım
Sistemi’nde yer aldığından genellikle
sıradağları kıvrımlanarak oluşmuştur.
Ancak Ege kıyılarında bu sisteme pek
rastlanmaz. Ege'de kırılma yoluyla oluşan horst-graben sistemi görülür.
Ek Bilgi: Ege Bölgesi’nde bulunan Kaz,
Madra, Yunt, Boz, Aydın ve Menteşe
dağları horst örneği olarak gösterilebilir.
37.
CEVAP: E
CEVAP: D
30.
Verilen şekil, kütle hareketlerinden heyelanı göstermektedir. Ülkemizde heyelan
olayları eğimli, yamaçlarda killi tabakaların bulunduğu ve suya doygun ya da
yağışı bol olan alanlarda sıkça görülür.
Heyelan olaylarının ülkemizde en sık görüldüğü yer Doğu Karadeniz’de özellikle
Rize ve çevresidir.
Ek Bilgi: Ülkemiz yerleşmeleri incelendiğinde Doğu Karadeniz’de toplu yerleşmeler görülürken İç ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde toplu yerleşme
tipleri görülmektedir.
Ek Bilgi: Karadeniz Bölgesi haricinde
Adana Çukurova bölgesi de pamuk
tarımı amacıyla mevsimlik işçi göçü almaktadır.
CEVAP: A
Ek Bilgi: Büyükbaş mera hayvancılığı
otlaklara bağlı olarak yapılırken besi
hayvancılığı kapalı ahır adı verilen besleme çiftliklerinde yürütülür.
32.
Verilen enerji santrallerinden Oymapınar, su gücünden yararlanan bir hidroelektrik santrali olduğundan dolayı iklim
ve mevsimsel değişimlerden etkilenmektedir.
36.
Ağıllar koyun ve keçi sürülerinin gecelemesi için oluşturulmuş barınaklardır.
Kırsal kesimde davarların (koyun, keçi)
barındırıldığı üst açık çitle çevrili yerlere
ağıl denilmektedir. Bunlar genelde köyün dışında bulunur. Bazen taş veya
kerpiçten yapılmış binalar da bulunur.
Genelde yaz mevsiminde kullanılır.
CEVAP: B
CEVAP: C
Ek Bilgi: Sarayköy ve Germencik enerji
santrali jeotermal enerjiden, Afşin – Elbistan ve Çayırhan termik santralleri ise
linyitten faydalanmaktadır.
Ek Bilgi: Ağıl benzeri yerleşmelere
Doğu Anadolu Bölgesi’nde kom adı
verilir.
14
39.
Ülkemizde şeker pancarının Akdeniz’de
üretilmemesinin en büyük ve temel nedeni bölgenin arazilerinde ekonomik
getirisi daha yüksek olan başka ürünlerin üretilmesidir.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Karadeniz Bölgesi’nde şekerpancarı üretilmemesinin nedeni ise
fazla yağıştan dolayı şekerpancarının
şeker oranının düşmesidir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
40.
Ülkemizi sembolize den mekanlarla
ilgili verilen bilgiler dikkate alındığında
2150 m yükseklikteki Nemrut Dağı üzerinde, yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici Greko-Pers üslubunda dev heykel ve kabartma steller bulunur. Bunlar
UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda yer
almaktadır. Ancak bunlara Balbal adı
verilmemektedir.
43.
Ülkemizde ipekböcekçiliği dut ağaçlarının yaygın olduğu Bursa ve çevresinde
yoğun bir şekilde yürütülmektedir.
47.
CEVAP: A
15 -18 yaş arası kişi ayırtetme gücüne
sahip değilse ceza verilmez. 18 – 21
yaş arası indirimli ceza 21 yaşında ise
tam ceza ehliyeti başlar.
Ek Bilgi: Son yıllarda suni ipek üretiminin yaygınlaşması sonucunda doğal
ipekböcekçiliği önemini kaybetmiştir.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Ceza ehliyetleri
CEVAP: C
Ek Bilgi: Balbal Eski Türklerde kişinin
anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen mezar taşına
verilen isimdir. Orta Asya Türklerinde,
Şamanlık dininin geçerliliğini yaygın
olarak koruduğu dönemde, ölen savaşçıların kurgan denilen mezarlarının
etrafına dikilmiş, savaşçının öldürdüğü
düşmanları ve bu kişilerin öbür dünyada onun hizmetçileri olacağına inanılacağını simgeleyen, genellikle bir taş
parçasının üzerine yontulmuş, bir elinde kılıç, figürlerinden oluşan heykellere
verilen addır.
Sağır ve dilsizlerde normal insanlara
göre ceza ehliyeti 3 yaş geç başlar. Yani
15 yaşında başlar.
0 – 12 yaş arası ceza ehliyeti yok
2 -15 yaş arası kişi ayırtetme gü1
cüne sahip değilse ceza verilmez.
15 -18 yaş arası indirimli ceza
44.
Türkiye’nin dağları genellikle üçüncü
jeolojik zamanda Alp-Himalaya kıvrım
sistemine bağlı olarak oluşmuş kıvrım
dağlarıdır.
CEVAP: D
18 yaş tam ceza ehliyeti başlar.
48.
Ek Bilgi: Ülkemizde birinci jeolojik zamanda oluşmuş arazilere masif araziler
adı verilmektedir. Örneğin: Menteşe –
Saruhan masifi, Yıldız Dağları masifi,
Kırşehir masifi.
Borçlar hukukuna egemen olan ilkeler
•
Objektif iyiniyet
•
Sözleşme serbestisi
•
Eşitlik
•
Nispilik
•
Karşılıklılık ( İvazlık )
•
Üçüncü kişi aleyhine borç kurulamaması
•
Kusurlu sorumluluk
•
İkametgâhın ifası
CEVAP: D
41.
Ülkemizde Trabzon Limanı ile Erzurum
kenti arasındaki karayolu bağlantısı Zigana ve Kop geçitleri üzerinden sağlanmaktadır.
Ek bilgi: Subjektif iyiniyet ilkesi hakların
kazanılmasında geçerli olan bir ilkedir.
45.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Zigana ve Kop geçitleri Doğu
Karadeniz ve Doğu Anadolu arasında
bağlantı kurar.
42.
Türkiye’de hayvan sayısının çok ancak
hayvan başına alınan verimin düşük
olmasının nedenleri arasında mera
ve otlakların aşırı otlatılması, modern
hayvancılığın uygulanmaması, devletin
yeterli destek sağlamaması, et ve süt
verimi düşük hayvanların tercih edilmesi etkilidir.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Besi hayvancılığı mera hayvancılığına göre daha verimli ve daha
modern bir hayvancılık faaliyetidir.
Ülkemizde kış turizmi Uludağ, Erciyes,
Palandöken, Kartalkaya ve Ilgaz dağlarında yürütülür. Kaçkar, Canik, Süphan,
Cilo, Sat dağları kış turizmi açısında
uygun değildir.
49.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Kaçkar, Canik, Süphan, Cilo,
Sat dağları buzul aşınım ve birikim şekillerinin görüldüğü yüksek alanlardır.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Bakanı Başbakan veya Bakanlar Kurulunu siyasi yönden denetlemenin aracı ise gensorudur.
50.
46.
Mümeyyiz olmayı (ayırt etme gücünü)
ortadan kaldıran nedenler yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı ve sarhoşluktur.
CEVAP: E
Ek Bilgi: Ergin olma, ayırt etme gücüne
sahip olma ve kısıtlı olmama fiil ehliyetine sahip olma koşullarıdır.
15
Bir bakan veya başbakanın işlediği bir
suçtan dolayı cezai sorumluluğu meclis
soruşturmasıyla denetlenir. Meclis soruşturması açılabilmesi için 55 milletvekilinin yazılı teklifi gerekmektedir.
Meclis; kanun ve parlamento kararları
olmak üzere iki türlü yasama işlemi yapar. İç tüzük meclisin parlamento kararları niteliğindeki yasama işlemlerinden
biridir.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Parlamento kararları ile meclis kendi iç işleyişini ve diğer organlarla
olan ilişkilerini düzenler. İç tüzük, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması,
milletvekilliğinin düşürülmesi kararları
hariç parlamento kararları yargı denetimine tabii değildir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Deneme Sınavı – 2
KPSS / GY - GK
51.
Danıştay üyelerinin ¾’ünü HSYK, ¼ ‘ini
ise Cumhurbaşkanı seçer.
54.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Cumhurbaşkanının üye seçmediği tek yüksek mahkeme Uyuşmazlık Mahkemesidir.
58.
Ek Bilgi: Akademi Ödülleri, Sinema
Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'da Los Angeles'te verilmeye
başlandı.
Ek Bilgi: Düzenli idare, yetki ve usulde
paralellik, süreklilik ilkesi kamu hizmetlerinin değişkenliği ilkesi anayasal ilke
değildir.
Bakanlar başbakanın önerisi üzerine
cumhurbaşkanı tarafından atanır.
2015'te 87. si düzenlenen Oscar Ödüllerinde en iyi film olarak "Birdman" seçilmiştir.
CEVAP: D
CEVAP: E
55.
52.
İdareye hâkim olan ilkeler merkezden
yönetim, yerinden yönetim, idarenin bütünlüğü, kamu tüzel kişiliği, hukuk devleti, sosyal devlet laik devlet ve eşitliktir.
Dinamit 1866 yılında Alfred Nobel tarafından icat edilmiştir. 1901 yılından
itibaren verilen Nobel Ödülleri Alfred
Nobel adına düzenlenmektedir.
CEVAP: D
CEVAP: A
Ek Bilgi: Bakanların gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından görevinden alınması ilk
kez 1982 Anayasasında düzenlenmiştir.
Ek Bilgi: 2014 yılı Nobel Barış ödülünü
Malala Yousafzai ile Kailash Sathyarthi
almıştır.
59.
İskoçya’da eylül 2014 tarihinde Birleşik
Krallık'tan ayrılmak için bağımsızlık referandumu yapılmıştır. İskoçlar % 51 ile
ayrılmamaya karar vermiştir.
CEVAP: C
Ek Bilgi: Kasım ayında İspanya’da da
Katalanlar referandum yapmıştır.
56.
2015 verilerine göre hem ihracatta hem
ithalatta kullanılan taşıma şekli deniz
yoludur.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Dış ticaret hacmi, bir ülkenin
yaptığı ihracat ve ithalatın toplamıdır.
53.
Tek bir tüzel kişilik içerisindeki idari bütünlük hiyerarşi ile sağlanır. II. Öncülde
verilen Orman Su İşleri Bakanlığı’nın
Devlet tüzel kişiliği Orman Genel Müdürlüğünün ise kamu tüzel kişiliği olması nedeniyle aralarındaki ilişki vesayet
ilişkisidir.
CEVAP: A
60.
CEVAP: E
57.
Ek Bilgi: İdari vesayet merkezi yönetimin yerinden yönetim kuruluşları üzerinde ve iki ayrı tüzel kişilik arasındaki
denetim aracıdır.
2. C
3. E
4. D
5. B
6. E
7. E
Ek Bilgi: 2015 Dünya Kadınlar Futbol
Şampiyonası Kanada'da düzenlenmiştir.
Türkiye’de bilgisayar ilk kez 1960 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kullanılmıştır.
CEVAP: B
Ek Bilgi: Türkiye’de
ODTÜ’de kullanılmıştır.
ilk
Internet
GENEL YETENEK CEVAP ANAHTARI
1. A
2015
Dünya
Kadınlar
Futbol
Şampiyonası'nda ABD Kadın Futbol
Kadın Takımı şampiyon olmuştur.
8. B
GENEL KÜLTÜR CEVAP ANAHTARI
9. C 10. B
1. A
2. C
3. A
4. C
5. C
6. B
7. C
8. D
9. E 10. D
11. E 12. D 13. C 14. E 15. A 16. D 17. B 18. C 19. D 20. D
11. A 12. D 13. A 14. D 15. B 16. C 17. A 18. E 19. A 20. D
21. B 22. C 23. A 24. C 25. C 26. E 27. B 28. D 29. E 30. A
21. A 22. A 23. D 24. B 25. D 26. B 27. A 28. C 29. D 30. A
31. B 32.A 33. C 34. C 35. E 36. D 37. B 38. C 39. C 40. B
31. A 32. C 33. E 34. D 35. D 36. B 37. A 38. A 39. B 40. C
41. A 42. C 43. E 44. D 45. B 46. D 47. B 48. E 49. A 50. C
41. E 42. B 43. A 44. D 45. E 46. E 47. C 48. D 49. C 50. B
51. E 52. D 53. B 54. D 55. C 56. E 57. B 58. E 59. A 60. B
51. C 52. D 53. A 54. E 55. A 56. B 57. B 58. D 59. C 60. E
16
Diğer sayfaya geçiniz.
Download