darbe anayasaları ve yeni anayasalar

advertisement
DARBE ANAYASALARI VE YENİ ANAYASALAR
Şevket Kazan: Bir çağ gelir kendimizi her şeyi biliyoruz zannederiz ama yine de eksiğimiz
vardır onun içindir ki bizim inanç kaynağımız da beşikten mezara kadar ilim peşinde koşun,
ilmi arayın, ilmi öğrenin denir. Kardeşlerimiz beni ziyarete geldiler geldiklerinde konu olarak
1960 hem ihtilal hem anayasa 1961 Anayasası tabii öbür taraftan 1980 yine ihtilal askeri
darbe ve arkasından 1982 Anayasası sonra 28 Şubat süreci ve yeni anayasa. Bu konu bir
senelik konu ama biz işin kıyısından da olsa bazı noktaları atlayarak geçerek size bu konuda
bilgilerimizi intikal ettireceğiz.
Anayasanın ikinci maddesinde devletin dini İslam’dır yazıyor ama 1926 yılına geldiğimiz
zaman medeni kanunu İsviçre’den, idari kanunları Fransa’dan, ticari kanunları Almanya’dan
hatta kısmen yine İsviçre’den ve böylece batıdan kanun iktibas ediyoruz. Ama ikinci
maddesinde o hüküm var. Bu kanunlar iktibas ettikten sonra çok güzel bir sözü vardı Uğur
Mumcu’nun, ‘Türk vatandaşı İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalyan ceza yasasına
göre cezalandırılan, Alman ceza mahkemesi usulleri yasasına göre yargılanan, Fransız idare
hukukuna göre idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir.’ 1924 Anayasa’sında
ikinci maddede devletin dini İslam’dır yazıldığı halde 1928 yılında hem harf inkılabı yapılmış
hem de anayasadan devletin dini İslam’dır maddesi çıkartılmış, kaldırılmış tabii yapılan
kanunlara göre bunun çıkartılması tabi karşılanıyor. Burada bizim inancımız, bizim manevi
kaynağımız, bizim manevi gıdamız bu inanç kaynağını anayasadan kaldırdıktan sonra bir şey
daha yapılmış. O tarihteki imam hatip okulları kapatılmış harf inkılabı ve Kuran bazı
muzahalarla ikisi bir arada olmaz denilmiş ilahiyat fakültesinin kapısı kapatılmış imam hatip
okulları kapatılmış. Sözün özü 1928 yılından 1949 yılına kadar Türkiye’de resmi din eğitimi
yok. Siz bir ülkede tıp fakültesinin kapısını yirmi sene kapatırsanız ne olur, baytarlar operatör
olur, hukuk fakültesinin kapısını yirmi sene kapatırsanız ne olur aynı şey dolayısıyla din
ihtiyacı gibi insanın manevi ihtiyacı manevi gıdasının kapısını kapatmışsınız ve bu zaman
zarfında da 1949’a kadar olan süreç içerisinde de Türkiye’de adeta yönetimler vatandaşla
boğuşur hale gelmiş. Bir de şu tespiti yapmakta fayda var 1925’ten 1950’ye kadar olan
sürece baktığımız zaman sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da baktığımız zaman totaliter
dönemler hakimdir yani baskıcı dönemler hakimdir. Hitler var Almanya’da, Stalin var
Sovyetler Birliği’nde, Mussolini var İtalya’da, İspanya’da Franco var bizde acaba demokrasi
mi var yoksa totaliter bir dönem mi var? Bunun cevabını ben bir olay anlatayım siz verin.
İlkokulda sınıfa girdiğimiz zaman öğretmenin masası var, tahta var, tahtanın üzerine iki tane
resim var 1942’li yıllar 1948’e kadar gelmiş birisi Atatürk’ün resmi diğeri İnönü’nün resmi.
Atatürk’ün resminin altında ebedi şef yazıyor İnönü’nün resminin altında milli şef yazıyor. O
zamanki Avrupa’daki bu totaliter rejimleri böyle fark ederken birden bire benim de aklıma
bizdeki neydinin sorusu geldi bu resimleri hatırladığım zaman da cevabı geldi. Demek ki
bizdeki dönemlerde totaliter dönem ne zaman birinci Cihan Harbi’ne kadar.
Türkiye’de bir faaliyet başladı yeni anayasa. Bugüne kadar 1982 Anayasası takriben yediyi
sekizi bulmuştur yapılan değişiklikler. En önemli değişiklikler 1995’te bizim parlamentoda
olduğumuz süreçte yapılmıştı. Şimdi evrenin yargılanması konusunu tartışıyorlar bu geçici
15. madde o gece mecliste o anayasayı çıkartırken bir önerge hazırladık kürsüye verdik.
Bütün partilere döndük dedik ki gelin bu geçici 15. maddenin kaldırılması konusunda bizimle
beraber hareket edin, oy verin kaldıralım bu 12 Eylül 1980 darbesini yapanların hesabı
sorulur. O kadar gece yarısı yaptığımız konuşmaya rağmen maalesef yanaşmamışlardır.
Yeni anayasa dedikleri zaman A’dan Z’ye kadar yeni anayasa anlıyoruz öyle değil mi
anayasa değişikliği demiyorlar. Nitekim bir meclis başkanı bir panelde yapmış olduğu
konuşmada yepyeni bir anayasa yapacağım dedi. Bende kendilerine dedim ki; yepyeni bir
anayasa yapabilmenize anayasa engeldir ama anayasaya bir değişiklik bir ilave yaparsanız
yeni bir anayasa yapabilirsiniz.
Download