diabetes mellitus yrd. doç .dr. kadri kulualp - E

advertisement
DİABETES MELLİTUS
YRD. DOÇ .DR. KADRİ
KULUALP
•
Diabetes mellitus; pankreastaki insülin yapımının
yetersiz oluşu nedeniyle, özellikle karbonhidrat
metabolizmasında olmak üzere lipid ve protein
metabolizmalarında da bozukluklarla kendini
gösteren kronik bir hormonal hastalıktır.
ÖZELLİKLERİ
•
İnsülin eksikliği
•
Açlık kan glikozu yüksek
•
Glukagon artışı ile seyreder.
•
Yetişkinlerde körlük, böbrek yetmezliği, kalp
krizleri ve felçler gibi rahatsızlıklarla seyrederler.
DİABETES MELLİTUS KENDİNİ
NASIL GÖSTERİR?
•
•
•
Açlık kan şekeri 126 mg/dl veya üzerinde ise,
Herhangi bir saatte bakılan kan şekeri 200 mg/dl
veya daha fazla ve beraberinde çok su içme, çok
idrara çıkma veya açıklanamayan bir kilo kaybı
varsa,
75 gr glukoz içerek yapılan şeker yüklemesinden 2
saat sonra kandaki şeker düzeyi 200 mg/dl veya
daha fazla ise şeker hastalığı dediğimiz Diabetes
mellitus’tan ciddi şekilde şüphelenilmektedir.
Diabetes Mellitus’un Klinik Belirtileri
•
•
Her zamankinden daha fazla susama ve su içme,
Her zamankinden daha fazla acıkma ve yemek
yeme,
•
Çok sık idrar yapma,
•
Gece sık olarak idrar yapmak,
•
Ciltte kuruma,
•
Halsizlik, yorgunluk,
•
Bulanık görme,
•
Yaraların geç iyileşmesi,
Diabetes Mellitus’un Tipleri
1. Tip-I (İnsüline bağımlı olan)
2. Tip-II (İnsüline bağımlı olmayan)
Tip- I Diabetes Mellitus
Çok genç yaşlarda başlar. Bu tipte, pankreasta
üretilen insülin miktarı çok düşüktür veya üretim
tamamen durmuştur.
•
Diyabetlerin % 10-20’sini oluşturmaktadır.
•
Beta hücreleri hasar görmüştür.
•
İnsülin üretimi tamamen durmuştur.
•
Tip-II Diabetes Mellitus
•
•
Tip II Diabet, yetişkin yaşlarda başlar. Burada
insülin üretiminin eksikliğinden ziyade, üretilen
insülin gerektiği şekilde etki gösterememektedir.
Ayrıca yatkınlığı olan kişilerde, gebelikte üretilen
bazı hormonlara ve metabolik yükteki artışa bağlı
olarak gebelik sırasında ortaya çıkan ve
Gestasyonel (gebelik) diabet adı verilen bir
diabet çeşidi daha vardır. Bu tip diabette, kan
şekeri hamilelik sonrasında genellikle normale
döner. Ancak bu kişilerin yaklaşık % 40’ında,
sonraki 15 yıl içerisinde Tip-II diabet
Tip-II Diabetes Mellitus’un Klinik Belirtileri
•
Sık idrara çıkma,
•
Ağız kuruluğu,
•
Çok su içme,
•
Açlık hissi,
•
Cilt yaralarının geç iyileşmesi,
•
Kuru ve kaşıntılı bir cilt,
•
Sık sık enfeksiyon gelişmesi,
•
Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma
görülür. Ancak bu belirtiler zaman içinde yavaş
Diabetes Mellitus’un Tanısı
•
•
Şeker hastalarının büyük bir kısmında uzun süreli
kan şekeri yüksekliğine bağlı olarak, bazı ciddi
komplikasyonlar
ortaya
çıkmaktadır.
Bu
komplikasyonlar, yaşam süresi ve kalitesini
etkilediğinden, riskli bireylerin (şişmanlar ve
ailesinde şeker hastalığı olanlar) taranarak,
hastalığın erkenden teşhisi ve hastaların sıkı bir
şekilde takibi büyük önem taşımaktadır.
Diabet gelecekteki komplikasyonları önceden
bilinebilen ender hastalıklardan biridir. O nedenle,
diabetle başa çıkabilmenin temel ilkesi “önlemek
•
•
•
1. İdrarda Şeker Aranması
İdrarda kaybedilen glikoz miktarını belirlemek için
basit muayenehane ya da daha komplike
laboratuvar testleri kullanılabilir.
Genel
olarak
normal
kişiler
idrarda
belirlenemeyen çok az glikoz çıkarır. Oysa
diyabetik kişiler, hastalığın ağırlığı ve aldıkları
karbonhidratla orantılı olarak, idrarla az ya da çok
fazla miktarda glikoz kaybeder.
Bununla beraber, renal glikozüri diye bilinen
durumda diyabet olmadan da glikoz kaybedilir.
2. Açlık Kan Glikoz Düzeyi
•
•
Bir önceki yemekten en az 8 saat sonra,
sabahleyin ölçülen açlık kan şekeri düzeyi
normal olarak 80-90 mg/100 ml kadardır.
Genellikle 110 mg üst sınır olarak kabul edilir.
Açlık kan şekerinin bu değerin üzerinde olması,
sıklıkla Diabetes Mellitus’u ya da daha seyrek
olarak hipofizer diyabet ve adrenal diyabeti
gösterir.
3. Glikoz Tolerans Testi
•
•
•
Normal aç bir kişi, vücut ağırlığının kilogramı
başına 1 gramlık glikoz alırsa; kan glikoz düzeyi 90
mg/100 ml’den 120-140 mg/100 ml’ye yükselir ve
yaklaşık iki saat içinde de normale döner.
Diyabetik şahıslarda açlık kan glikoz düzeyi
genellikle 110 mg’ın üzerinde olmakla beraber,
bazen normal olsa da, glikoz tolerans testi daima
anormal bulunur. Bu kişilerde glikoz alındıktan
sonra saptanan kan şekeri düzeyleri normalden
çok daha fazla yükselir.
Glikoz düzeyinin kontrol değerine dönmesi de
Tip-1 Diabetes Mellitus’un Tedavisi
•
Tip 1 diyabetin tedavisinde değişmez kural insülin
enjeksiyonudur. Bu tip şeker hastalığında insülin
kullanmak bir zorunluluktur ve hayat kurtarıcıdır.
•
Tedavinin diğer temel taşları ise
•
Sağlıklı beslenme,
•
Düzenli egzersiz ve
•
Eğitimdir.
•
İdeal kan şekeri düzeyinin sağlanması için gün
boyu belirgin özen ve günlük bakım gerekir.
Beslenme Tedavisinde Nelere Dikkat
Etmek Gerekir?
•
•
•
•
Diyabette,
beslenme
alışkanlıklarının
düzenlenmesinin amacı diyabetli bireyin hayatı
boyunca uygulayabileceği en ideal beslenme
programını oluşturarak;
Kan şekerini normal sınırlar içinde tutmak,
Hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) ve hipoglisemi
(kan şekeri düşüklüğü) gibi akut komplikasyonları
önlemek,
İdeal vücut ağırlığını sağlamak ve korumaktır.
•
•
Bireysel özelliklerine, günlük yaşam planına,
beslenme alışkanlıklarına ve insülin tedavi
şemasına uygun yeterli miktarda ve uygun
zamanda yemek yemesi,
Kan şekeri kontrolü için gereksinimine uygun
miktarlarda karbonhidrat içeren besinleri
tüketmesi,
•
Besin tüketiminde çeşitliliği sağlaması,
•
Besinlerle alınan posa miktarını arttırması,
•
Basit şekerleri (toz ve kesme şeker, bal, tatlı,
meyve suyu v.s.) diyetisyen kontrolünde
Tip-2 Diabetes Mellitus’un Tedavisi
•
•
•
•
•
Birinci basamak tedavi planında;
Medikal beslenme tedavisi
alışkanlıklarının düzenlenmesi,
yani
beslenme
Yaşam tarzının değiştirilmesi,
Egzersiz programlarının uygulamaya koyulması
yer almaktadır. Eğer, bu tedavi planına
uyulmasına rağmen kan şekeri normal sınırlar
içinde tutulamazsa;
Oral yolla alınan şeker düşürücü ilaçlar tedaviye
eklenir. Ancak bazı Tip 2 diyabetliler kan şekeri
Diabetes Mellitus’un Kontrolü ve Takibi
•
•
•
Kan şekeri ölçümü diyabetin izlenmesinde son
derece önem taşıyor.
Kan şekerindeki iniş çıkışların düzenli olarak
takip edilmesiyle hem günlük yaşam daha da
kolaylaşıyor, hem hekime medikal tedavide,
hem de diyetisyene medikal beslenme
tedavisinde yardımcı olunabiliyor.
Özellikle son yıllarda teknolojinin ceplere
sığdırdığı şeker ölçüm aletleri ile günde birkaç
dakikayı ayırarak kan şekerini ölçmek mümkün
hale gelmiştir.
•
•
İki önemli çalışma (Diyabet Kontrol ve
Komplikasyon Çalışması ve İngiltere Prospektif
Diyabet
Çalışması)
diyabetle
ilişkili
komplikasyonların azaltılması için kan glukoz
düzeylerinin hedef alınması gerektiğini açık bir
şekilde gösteriyor.
Pek çok ülke, diyabette glukoz kontrolünde
%7’nin altında HbA1c düzeyi gibi katı hedefler
koyuyor.
HİPOGLİSEMİ
•
•
•
Kan şekerinin normal sayılan sınırın altına
inmesine hipoglisemi denir.
Sık rastlanan bir olay değildir ve daha çok insülin
veya ağızdan şeker düşürücü ilaç alanlarda
görülür.
Diğer bir deyişle; Kan şekeri düzeyinin 50 mg/dl
veya altına düşmesi hipoglisemi olarak
tanımlanır. Hipogliseminin oluşumuna zemin
hazırlayacak nedenler ortadan kaldırıldığında
hipoglisemi riski de uzaklaştırılmış olur, Aksi
takdirde insülin veya oral antidiyabetik ilaç
HİPOGLİSEMİNİN NEDENLERİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
•
•
•
•
Çok fazla insülin veya ağızdan alınan şeker
düşürücü ilaçlardan,
Az yemekten veya fazla hareketten olabilir.
Şeker hastası olmayanlarda hipoglisemi bazı
tümöral oluşumlar veya aç karnına alınan
alkolden kaynaklanabilir.
Addison Hastalığı (böbrek üstü bezi yetmezliği) da
hipoglisemiye neden olur.
•
•
Gereğinden fazla insülin veya oral antidiyabetik
kullanmak,
Yemekleri ve ara öğünleri düzensiz saatlerde
yemek,
•
Öğünlerde gereksinimden az karbonhidrat almak,
•
İlaçları yanlış zamanda kullanmak,
•
Her zamankinden fazla egzersiz yapmak,
•
Alkol kullanmak,
•
Kadınlarda adet kanamasının başlaması,
•
İnsülin enjeksiyonlarının yerini değiştirmek,
HİPOGLİSEMİNİN BELİRTİLERİ
•
Belirtiler kişiden kişiye değişmekle beraber en sık görülenler şunlardır;
•
Halsizlik,
•
Titreme,
•
Baş dönmesi,
•
Soğuk terleme,
•
Cildin kül renginde veya soluk olması.
•
Sinirlilik hali,
•
Açlık hissi,
•
Bulanık görme,
•
Yürümede zorluk,
•
Eller ve ayaklarda karıncalanma,
HİPOGLİSEMİNİN TANISI VE TEDAVİSİ
•
•
Hipoglisemi (kan şekeri düzeyinde düşüklük)
teşhisi, kan şekerinin ölçülmesine ve pankreas
işlevleri incelenmesi ile ilgili deneylere dayanır
(ağızdan ve damardan şeker yükleme testleri,
damar içi tolbütamit testi, insüline dayanıklılık
testi vs.)
Hipogliseminin acil olarak tedavi edilmesi gerekir.
Tedavi her şeyden önce, kas içine glukagon
enjeksiyonu (kan şekerini yükseltir) hemen sonra
da hastanın şeker almasına dayanır. Olanak varsa
şeker ağızdan verilmelidir; olanak yoksa, damar
•
HİPOGLİSEMİNİN TEDAVİSİNDE 15/15
Eğer kan glikoz düzeyi
70 mg/dl’nin altında ise 15
KURALI
gr. karbonhidrat (basit şeker) alınır, hareket
etmeden ve başka bir besin yemeden 15 dakika
beklenir ve 15. dakikada tekrar kan şekeri ölçülür.
Hipoglisemiyi tedavi ettikten 15 dakika sonra kan
şekeri 80 mg/dl’nin altında ise tekrar 15 gr.
karbonhidrat (nişastalı besin) tüketilir.
•
Hipoglisemiyi tedavi ettikten 15 dakika sonra kan
şekeri 80 mg/dl’nin üstünde ise bir sonraki öğün
zamanı düşünülmelidir. Eğer bir sonraki öğüne 1
saat veya daha fazla bir süre var ise tekrar 15 gr.
karbonhidrat (nişastalı besin) tüketilir.
DİABETİK TERİMLER
•
•
•
•
•
Alfa
hücreleri:
Pankreasın
Langerhans
adacıklarında bulunan ve glukagon üreten
hücreler
Aspartam: Düşük kalorili yoğun bir tatlandırıcı
Balayı dönemi: İnsülin tedavisine başlandıktan
kısa bir süre sonra dozunun azaltıldığı dönem
Beta
hücreleri:
Pankreasın
Langerhans
adacıklarında bulunan ve insülin üreten hücreler
Diyabet: Yüksek kan şekeri ile karakterize
pankreas rahatsızlığı
•
•
•
•
•
Diyabetik amyotrofi: Diyabete bağlı olarak belli
sinirlerin hasarı sonucu bacaklarda ağrı ve/veya
güç kaybı ile seyreden nadir bir durum.
Diyabetik koma: Genellikle ketoasidoz ve bilinç
kaybı ile birlikte bulunan aşırı kan şekeri
yükselmesi sonucu görülen bilinç yitimi
Diyabetik nefropati: Şeker hastalığı seyrinde
ortaya çıkan böbrek rahatsızlıkları
Diyabetik nöropati: Şeker hastalığı seyrinde
ortaya çıkan sinir sistemi rahatsızlıkları
Diyabetik retinopati: Şeker hastalığı seyrinde
ortaya çıkan göz rahatsızlıkları
•
•
•
•
•
•
Glikolize hemoglobin: Kan şekeri kontrolünün ne
kadar "yeterli" olduğunu gösteren kriterlerden
biri
Glikoz: Karbonhidratların sindirimi sonu açığa
çıkan bir şeker türü
Glikoz tolerans testi: Diyabet tanısı için kullanılan
test
Glikozüri: İdrarda glikoz bulunması
Glukagon: Kan şekerini yükselten ve pankreasın
alfa hücrelerinde üretilen bir hormon
İnsülin: Kan şekerini dengeleyen ve pankreasın
Download